Başyazı. Değerli Karınca Dostları, Kooperatifçilik Sevdalıları



Benzer belgeler
KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kırsal Kesimde Kadın Kooperatifleri

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

Bölüm 13.Tarımsal Kooperatifçilik

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya

T.C. KIRIKKALE VALİLİĞİ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ ARALIK 2013 KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI

Tire İzmir % Tire İzmir % % % % %

Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü

Sentez Araştırma Verileri

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

Su Ürünleri Kooperatiflerinin. Kooperatifçilik İlkeleri Açısından Analizi

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

ÜRÜN KATALOĞU

Tarımın Anayasası Çıktı

KADIN DOSTU KENTLER - 2

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

SÜT SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU, ÖRGÜTLENME VE TİRE SÜT MODELİ MAHMUT ESKİYÖRÜK İzmir Tarım Grubu Bşk. Tire Süt Kooperatifi Bşk.

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

DİKMEN BÖLGESİ STRETEJİK GELİŞİM PLANI

ÜSİMP 2013 Altıncı Ulusal Kongresi, Mayıs 2013, Düzce Üniversitesi

TKDK DESTEKLERİ AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ

Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü

Avrupa Birliğine Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu Toplantısı

BELGESİ. YÜKSEK PLANLAMA KURULU KARARI Tarih: Sayı: 2009/21

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Süt Sektöründe Örgütlenme Modeli Tire Süt Kooperatifi Örneği

ANKARA KALKINMA AJANSI.

On Combatting Youth Unemployment in Accession Countries: Common Problems, Common Solutions

ÇORLU MESLEK YÜKSEKOKULU GELENEKSEL EL SANATLARI PROGRAMI FAALİYET RAPORU

Beyaz Peynir. Ürün Adı Gramaj Ambalaj Barkod. Klasik İnek Peyniri (Sert) Ürün Adı Gramaj Ambalaj Barkod. Klasik İnek Peyniri (Sert)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

İÇİNDEKİLER SAYFA NO ÖNSÖZ IX GİRİŞ.. XI

AR&GE BÜLTEN 2016 OCAK-ŞUBAT SEKTÖREL SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

DİASPORA - 13 Mayıs

SÜT SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM. Yusuf GÜÇER Ziraat Mühendisi İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

SGK 4. Olağan Genel Kurulu ÇSG Bakanı Süleyman Soylu nun Başkanlığında Gerçekleştirildi

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları. Bilgilendirme Toplantıları

GossoG Kimdir? bir. markasıdır

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

Lezzet kataloğu. Siyah Zeytinler. Yeşil Zeytinler. Endüstriyel Grup

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Tüm Kurumsal İşlerinizde Profesyonel Çözümler

T.C. KIRIKKALE VALİLİĞİ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ ARALIK 2014 KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI

BASIN BÜLTENİ 31 OCAK 2017

Gıda Güvenliği ve Endüstri Çalışmaları. Ümit Savcıgil Pınar Enstitüsü Direktörü Director of Pınar Institute

HALKLA İLİŞKİLERE GİRİŞ

İçindekiler. HSG Tarım... 3 Elma... 5 Appy... 7 Üretim Tesisimiz... 9 Üretim Soğuk Zincir Satış ve Pazarlama... 19

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR

KIRSAL KALKINMA VE ÖRGÜTLENME ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, İŞ TANIMLARI VE GEREKLERİ BELGELERİ

Dünyada Açlığı ve Savaşı Önlemek İstiyorsak Kooperatifleşmek zorundayız. Mahmut ESKİYÖRÜK İzmir Tarım Grubu -Tire Süt Koop. Bşk.

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

BİRLİKLERDE VETERİNER HİZMETLERİ VE 2013 YILI DEĞERLENDİRME ÇALIŞTAYI

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR YATIRIM DESTEK OFİSİ

1990 dan beri gazbeton sektörümüzün dayanıșması ve gelișimi için iș bașındayız.

ÜRETİCİ AÇISINDAN DÜNYADA VE AB DE SÜT POLİTİKASINDAKİ SON GELİŞMELER VE TÜRKİYE SÜT SEKTÖRÜNE ETKİLERİ MAHMUT ESKİYÖRÜK

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

YENİLENEBİLİR ENERJİ ÜRETİM KOOPERATİFLERİ

İŞLETMELERİN AMAÇLARI. İşletmenin Genel Amaçları Arası Denge Genel nitelikli kuruluş ve faaliyet amaçları Özel nitelikli amaçlar

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MLMM PROJE YARIŞMASI ŞARTNAMESİ

GENEL BİLGİ. KOBİ ler ve KOSGEB

AB nin İstihdam ve Sosyal Politikası

Kadın İşletmelerine Finansman ve Danışmanlık Desteği Programı


DOĞAN BURDA DERGİ YAYINCILIK VE PAZARLAMA A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

SÜT ÜRÜNLERİ. Hazırlayan İsmail Erkan SARISAÇLI T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

TARSUS TİCARET BORSASI

İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI

BÜTÜNLEŞİK SU YÖNETİMİ İÇİN YEREL ÇERÇEVENİN PLANLANMASI PAYDAŞLAR ÇALIŞTAYI. GAP Tarımsal Sorunlar, Çözüm Önerileri ve GAP TEYAP

DİKİLİ TARIMA DAYALI İHTİSAS SERA (Jeotermal Kaynaklı Sera) ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

PROJE YAPIM VE YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ ŞEYMA GÜLDOĞAN


Sosyal Girişimler, Sosyal bir amaçla kurulur ve faaliyet gösterir, Ekonomik faaliyetler yürütür, Elde ettikleri karı sosyal amaçları için kullanır.

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR

MUĞLA İLİ TARIM VE HAYVANCILIK ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU

Kadınların Çok Yönlü Güçlendirilmesi Projesi

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

ÇORLU TİCARET VE SANAYİ ODASI DIŞ PAYDAŞ ANKET ANALİZ RAPORU

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

HATAY TARIM VİZYONU

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

MARDİN YDO 2011 YILI 6 AYLIK FAALİYET BRİFİNGİ

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR

KARS ŞEKER FABRİKASI RAPORU

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

Sizi geleceğe taşır...

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI

İŞLETMELERİN EKONOMİDEKİ ÖNEMİ IMPORTANCE OF ENTERPRISES IN THE ECONOMY

Transkript:

Başyazı Değerli Karınca Dostları, Kooperatifçilik Sevdalıları Karınca dergimizin 932. sayısı ile karşınızdayız. Yazın bu son Ağustos ayının başta çiftçilerimiz olmak üzere tüm insanımıza bolluk, bereket getirmesini ve geçmiş yıllardan çok daha iyi sonbahar ve kışın müjdecisi olmasını temenni ediyoruz. Değerli Dostlar; Tüm gücümüzle ülkemizde kooperatifçiliğin gelişmesi için çaba harcıyoruz. Tüm kooperatif üyelerinin hayatlarından memnun, iyi ki bu kooperatife üye olmuşum diyen insanlar olmasını arzu ediyoruz. Bu nedenle kooperatiflerin önemine tekrar vurgu yapmak istiyoruz. Bilindiği gibi kooperatifler, bir milletin hayatında toplumsal ve ekonomik açıdan bir çok faydalar sağlamaktadırlar. Toplumsal adaletin sağlanmasında bütün çabalar ve gösterilen yollar arasında kooperatiflerin önemi küçümsenmeyecek derecededir. Kooperatifler, insanların uyum ve dayanışma duygularını beslemekte, örgütlenme ve demokratikleşme yeteneklerini geliştirmekte ve dolayısıyla da bu mekanizma refah yolunun öncüsü olarak gösterilmektedir. Kooperatifçiliğin sosyal faydaları da çok fazladır. Bilindiği üzere, kooperatifler ortaklarına sağlamayı çalıştıkları ekonomik amacı gerçekleştirirken o toplum için yepyeni bir sosyal sınıf oluşturabilmektedirler. Bu durum ise kooperatiflere sosyal bir nitelik kazandırmaktadır. Kooperatiflerin ekonomik hizmetleri yanında belirli bir grubun korunması, toplum refah ve huzurunu oluşturan fikri ve ahlâki kalkınmanın destek oluşu, ortaklarının bilgi, görgü ve disiplinlerinin artması konusundaki çabaları uygulama alanını çok geliştirmiştir. Kooperatiflerle bir araya gelen insanlar, yalnız müşterek ekonomik ihtiyaçlarını sağlamak açısından değil, aynı zamanda müşterek his, toplumsal ve ahlâki hayat anlayışı konularına da katılmış bulunmaktadırlar. Değerli Karınca Dostları; Kooperatifçiliğin ulusal ve uluslar arası düzeyde yoğun olarak tekrar hatırlandığı bu sıcak Temmuz ayında Karınca dergimizin 932. sayısında yeni makale ve değerlendirmelerle karşınızdayız. Bu sayımızda ilk yazımız Canan Noyan tarafından kaleme alında. Çalışma Kadın Kooperatifçiliği ile ilgili olarak Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı Koopera tifçilik Genel Müdürlüğü nün hazırladığı bir yayının tanıtımını içeriyor. Bakanlığın Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış bu kitap ile kadın kooperatiflerinin genel görünümü hakkında bilgi verilmekte, bu kooperatiflere dikkat çekmek ve farkındalık sağlanmak istenmektedir. Kitapta öncelikle Dünya da ve Türkiye de kooperatifçiliğin tarihsel gelişimi değerlendirilerek Türkiye deki kadın kooperatifleri ve gelişimine yönelik yapılan çalışmalar ve öneriler değerlendiriliyor. Türkiye de her ne kadar kadın kooperatifçiliği oldukça yeni olsa da; Gaziantep Yöresi Kadın Kooperatifi tarafından hazırlanan el sanat ürünlerinin, Ödemiş Kadın Kooperatifi aracılığıyla Ödemiş Yıldız Kent Müzesi nde sergilenmeye başlaması, Ödemiş te çeşitli meslek gruplarından 26 girişimci kadının bir araya gelerek kooperatif kurması ve bu sayede ticarete atılması, Nevşehir in Avanos ilçesinde bulunan Kadın Girişimcilerin Yardımlaşma ve Dayanışma Kooperatifi nin çini satış mağazası açması, bu alanda yeni başarıların adeta habercisidir. 1

Dergimizin bu sayısının ikinci makalesi kooperatifçiliğin gelişmesinde eğitimin rolü ile ilgili olarak İsmail Uluocak tarafından hazırlanmış. Yazar makalesinde özellikle Kooperatifçilik eğitiminin, kooperatiflerin kendilerinden beklenen fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri için başta kooperatif mensupları olmak üzere, topluma temel kooperatifçilik bilgilerinin verilmesini esas alan, milli yapıya uygun ve şuurlu değişiklik meydana getirme faaliyeti olduğuna vurgu yapmaktadır. Bu makalenin ardından M. Akif Özer çalışmasında; Çiftçimizin Kooperatifçilikle İmtihanı Başarı Hikayeleri başlığı altında ülkemizdeki başarılı kooperatiflerden örnekler sunuyor. Çalışmada dikkat çeken nokta başarılı kooperatifçilik uygulamalarının daha çok tarımsal kalkınma kooperatiflerinde gerçekleştiğidir. Bu başarılı uygulamalarının diğer kooperatif türlerine de yaygınlaşması için yasal ve kurumsal düzenlemeler bir an önce yapılmalı, ayrıca bu alanda yoğun hibe ve desteklerle kooperatifler güçlendirilmelidir. Dergimizin elinizdeki 932. sayısına ayrıca; Muammer Ay; Kooperatifçilik Sektörüne Kurumsal Kuram Üzerinden Bir Bakış başlıklı makalesiyle katkı sağlıyor. Yazar makalesinde kooperatifçilikle kurumsal kuram arasında bir bağ kurmaya çalışıyor. ABD kooperatiflerinin Japon kooperatiflerinden çok farklı bir kültürel ortamda bulundukları tezinden hareketle bu durumun doğal olarak her iki ülkedeki kooperatiflerin üye-toplum ve kooperatif-toplum ilişkilerini yakından etkileyeceği, ABD ve Japon kooperatiflerinin kendi kültürel ortamlarına göre kendilerini şekillendirmelerini otomatik olarak meşruiyetlerini (toplumsal kabul edilebilirliklerini) de etkileyeceği sonucuna ulaşıyor. Dergimizin bu sayından Prof. Dr. Mevlüt Mülayim ilginç bir konuya dikkat çekiyor. Mera Kullanımı Ve Islahı Kooperatifleri başlıklı makalesiyle ülkemizde mera kullanımı ve ıslahı sorunlarını inceliyor. Meraların kullanı mı ve ıslahı hem meraların kaynak olarak değerlendirilmesi, hem de kazançlı hay vancılık için mutlaka gerekli odlunu belirterek, bu sorunun çözümünde kooperatiflerin nasıl etkin olabileceğini sorguluyor. Elinizdeki bu 932. sayıya ayrıca; Hasan Yaylı; Yeşil Hareketin Siyasallaşması: Yeşiller Partisi başlıklı makalesi ile, Yasin Erkan Güncel Gelişmeler Çerçevesinde Ukrayna / Kırım Sorunu başlıklı çalışmasının ikinci ve son kısmı ile, Enver Aydoğan G. Gonca Yıldırım Hizmetkar Liderlik başlıklı çalışmaları ile ve son olarak da Ahmet Nihat Dündar, ölüm ve sebeplerini sorguladığı çalışması ile katkı sunuyorlar. Her zamanki gibi dergimizin son kısmında Geçmiş Zaman Olur ki bölümüyle geçmişe bir yolculuk yapıyoruz. Çalışmalarıyla dergimize zenginlik katan tüm yazarlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Yeni sayıda buluşmak üzere sağlıcakla kalın. 2

KOOPERATİFÇİLİK VE KADIN KOOPERATİFLERİ Canan NOYAN * Dergimizin bu sayısında ülkemizdeki kooperatifçilikle ilgili önemle çalışmalar yapan T.C Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü nün önemli yayınlarından Kooperatifçilik ve Kadın Kooperatifleri başlıklı kitabı tanıtıp, inceleyeceğiz. Ülkemiz için oldukça yeni sayılabilecek kadın kooperatiflerini konu alan bu kitap Dünyada ve Türkiye de Kooperatifçiliğin gelişimi, hukuki düzenlemeleri ve Türkiye deki Kadın kooperatifçiliğinin gelişimi ve gelişimine yönelik öneriler sunan ve bununla birlikte istatistiki verileri kullanarak konuyu irdeleyen bir çalışmadır. Kitabın önsözünde belirtildiği gibi kooperatifçilik; ortak bir amaca ulaşmak için ekonomik ve sosyal imkânların yardımlaşma, dayanışma ve kefaret suretiyle bir araya getirilmesinden oluşan bir ortaklık türüdür. Daha geniş tanımlayacak olursak Kooperatifçilik Kanunu 1. Maddesinde belirtildiği gibi Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denilmektedir. Dayanışma ve topluma hizmet etme anlayışının etrafında teşekkül eden kooperatifler içinde ülke nüfusunun yarısına yakınını * Gazi Üniversitesi, İİBF Kamu Yönetimi Bölümü Arş Gör. (canannoyan@gazi.edu.tr) oluşturan kadınların, kurucu ve ortak olabildiği kadın kooperatifleri gelişme ortamı bulmaya yeni başlamıştır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış bu kitap ile kadın kooperatiflerinin genel görünümü hakkında bilgi verilerek, bu kooperatiflere dikkat çekmek ve farkındalık sağlanmak istenmektedir. Kooperatifçilik ve Kadın kooperatiflerini konu alan bu kitap yedi bölümden oluşmaktadır. Öncelikle Dünya da ve Türkiye de kooperatifçiliğin tarihsel gelişimini değerlendirerek Türkiye deki kadın kooperatifleri ve gelişimine yönelik yapılan çalışmalar ve öneriler yer almaktadır. Kooperatifçiliğin tarihsel gelişimine baktığımızda dünyada bir ekonomik organizasyon biçimi olarak ortaya çıkışı, 19. yüzyılın ortalarını bulmuştur. Sanayi Devriminin yaratmış olduğu hızlı değişim ve dönüşüm, işsizlik, iç göç, kentleşme, gelir dağılımının bozulması gibi ekonomik ve sosyal problemler kooperatifçiliğin doğuşuna büyük oranda katkı sağlamış ve kooperatifçilik, sanayi devriminin tam ortasında yer alan İngiltere de, işçiler tarafından başlatılan tüketim kooperatifçiliği akımı ile kendini göstermiştir. Sonraki yıllarda da Fransa üretim kooperatifçiliği ile Almanya ise esnaf ve tarım kredi kooperatifçiliği ile İngiltere yi takip etmiştir. Bireysel ekonomisini korumak veya geliştirmek güdüsüyle gönüllü olarak koope- 3

ratif çatısı altında bir araya gelen insanlar, sadece kendileri için değil toplumları için önemli ekonomik ve sosyal kazanımlar elde etmişlerdir. İlerleyen dönemlerde kooperatifler, yalnızca zayıf kesimlerin dayanışma kuruluşu olmaktan çıkmış, ekonomik ve ticari hayatta kendine özgü olumlu özellikleri bulunan başarılı girişim örnekleri haline gelmişlerdir. İstihdam açısından ise kooperatiflerin dünya çapında 100 milyondan fazla kişiye iş imkânı sağladığı tahmin edilmektedir. Kooperatifçilik, serbest pazar ekonomilerinde zayıflıkları azaltarak çeşitli ekonomik aktörlerin, ekonomik sistemde yer ve söz sahibi olabilmeleri bakımından denge sağlayıcı bir mekanizma sunmaktadır. Bu nedenle piyasa ekonomisinin hâkim olduğu pek çok gelişmiş ülkede kooperatiflerin gelişmesini ve çalışma koşullarını iyileştiren ve destekleyen yasal ve kurumsal düzenlemeler yapılmıştır. Avrupa Birliğine baktığımızda özelikle ekonomik ve sosyal alanda kooperatifler önemli bir yere sahip olup ekonomik işletmelerin bir türü olarak değerlendirilmektedirler. Avrupa Birliği nde 250.000 kooperatif bulunmaktadır. Yaklaşık 5,4 milyon kişiye iş imkânı sunan kooperatifler, istihdam bakımından da son derece önemlidirler. Bu işletmeler, Avrupa Birliği nde 163 milyondan fazla ortağın hayatını etkilemektedir. 1 İş sahalarının oluşturulması, kaynakların mobilizasyonu, yatırımların teşvik edilmesi ve bunlara bağlı olarak, genel anlamda ekonomi açısından sahip oldukları bu önem giderek daha fazla takdir edilmektedir. 1) AB Komisyonu resmi internet sitesi (Erişim 29.10.2011 Adres:http://ec.europa.eu/enterprise/ policies/sme/promotingentrepreneurship/socialeconomy/co-operatives/index_en.htm#h2-1) AB üyesi ülkelere baktığımızda örneğin ABD de kooperatiflerin gelişimi için imtiyazlar tanınmakta, para veya teknik yardımlar yapılmaktadır. Bu imtiyazlar; özel ve seçkin hakların tanınması, kooperatif ve kooperatif ortakları için uygun miktarlarda sabitleştirilmiş fiyatlarla piyasaların ortaklar ve kooperatifler lehine düzenlenmesi, düşük faizli kredilerin ve hibelerin verilmesi ile vergi avantajlarından oluşmaktadır. ABD de ve Japonya da kampüs kooperatifleri öğrencilere düşük fiyatlı alışveriş ve ikamet ile danışmanlık imkânı sağlarken İsveç te ise çocuk bakım kooperatifleri çalışan ebeveynlerin karşılıklı olarak kendi kontrolleri altında çocuk bakım ihtiyaçlarını gidermelerine hizmet etmektedir. Türkiye de Kooperatifçiliğin gelişimine baktığımızda 1863 yılında devlet eliyle kurulan memleket sandıkları ile başladığını görmemiz mümkündür. Ancak kooperatifçiliğin tam manasıyla gelişimi Cumhuriyet dönemine rastlamaktadır. Türkiye de 1920-1938 yılları arasında hukuki düzenlemeler Atatürk önderliğinde gerçekleştirilmiştir. 2 Diğer taraftan, Atatürk ten sonra planlı döneme (1938-1960) kadar, kooperatifçilik durağan bir dönem geçirmiştir.1960 ve sonrasına gelindiğinde en önemli gelişmelerden biri şüphesiz kooperatifçiliğin, Anayasa da yer almasıdır. 1961 Anayasasının 51. Maddesinde Devlet, kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirler alır. ifadesinin yer alması kooperatifçiliğin gelişmesi için devleti daha aktif ve sorumlu duruma getirmiştir. İlk olarak, o zamanki toplumsal ve ekonomik faktörler nedeniyle tarımsal alanlarda 2) Erçin, F.,(2002) Türk Hukuku nda Kooperatif Tüzel kişiliğinin Ayrıca Özellikleri, Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 44-45. 4

ortaya çıkan ve uzun yıllar bu alanda yoğunlaşan kooperatifçilik, ekonomik ve sosyal yapıda meydana gelen değişimler ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar sebebiyle başta konut-iş yeri inşaatı olmak üzere taşımacılık tüketim, kredi-kefalet gibi alanlara da yayılmıştır. 3 Türkiye de Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren 17 türde olmak üzere toplam 13.384 kooperatif ve bunlara bağlı yaklaşık 2 milyon ortak bulunmaktadır. 4 Ancak, önümüzdeki süreçte kooperatiflerin faaliyet alanlarının gelişmesi ile birlikte farklı türlerdeki kooperatiflerin de kurulması planlanmaktadır. Türkiye de kooperatifler, türlerine göre 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu, 1581 Sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu, 4572 Sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun olmak üzere üç ayrı kanuna tabi olarak kurulmaktadır ve faaliyet göstermektedir. Türkiye de kooperatifçilik kadın kooperatifleri bakımından değerlendirildiğin de ekonomik güçlenmenin en önemli koşulu olan iş gücü katılımında kadınların karşılaştığı engeller ve ekonomik güç paylaşımında yaşanan toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle kadınlar yoksullaşmakta ve özellikle kadın başlı ailelerde kadınların yükleri daha da ağırlaşmakta olduğundan, kadın yoksulluğunun önlenmesi için Dünyada ve Türkiye de örnekleri olan kredi uygulamalarının yaygınlaştırılması ve kadın girişimcilerinin ihtiyaç duydukları eğitim, danışma, rehberlik, fon-finansman sağlama konularını içeren çalışmalara ihtiyaç duyulmakta- 3) Özcan, O.,(2007) Türkiye de kooperatifçiliğin Tarihi Gelişimi ve Cumhuriyet Dönemi Kooperatifçiliği, Yüksek Lisan Tezi Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İstanbul, 128. 4 T.C Gümrük ve Ticaret Bakanlığı dır. Bu anlamda Kadın Kooperatifçiliği hareketi Türkiye de 2000 li yılların başında; kadın iş gücünün ekonomiye kazandırılması, kadınların sosyal ve kültürel faaliyetlerinin geliştirilmesi, korunması, desteklenmesi, sağlıklı ve gelişmiş çevrede yaşamalarının sağlanması amacıyla kadın girişimcileri talepleri doğrultusunda tabandan gelen bir hareketle kurulmaya başlanmıştır. Kooperatif kuruluşu için gelen talepler incelendiğinde, taleplerin ekonomik ve kültürel ihtiyaçlarını giderme amacını taşıdığı görülmüştür. Bu nedenle, 2011 yılında bu amaca hizmet edecek Kadın Kooperatifi şeklinde tek tip örnek Ana Sözleşme hazırlanmıştır. Bu doğrultuda bu tür kooperatiflerin kuruluş işlemleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Türkiye de kadın kooperatiflerinin gelişimine yönelik yapılan çalışmalara baktığımızda karşımıza Yüksek Planlama Kurulu nca kabul edilen ve 28444 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Türk kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı karşımıza çıkmaktadır. Bu plana göre Kadınlarımızın girişimcilik kabiliyetlerinin arttırılması ve ekonomide bir aktör olarak yer almalarının sağlanması için kooperatifler çatısı altında örgütlenmeleri yönünde çalışmalarda bulunması tedbirine yer verilmiştir. Bu tedbir doğrultusunda başka bir işte çalışma olanağı olmayan kadınlarımızın kooperatiflerin çatısı altında örgütlenmeleri teşvik edilerek, çalışma, üretme ve pazarlama imkânlarının artırılması, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda çalışmalar yapılması öngörülmektedir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı nın yine faaliyet alanındaki kooperatiflerle 2 Nisan 2012 Tarihinde KOOP-DES Sektör Çalıştayı düzenlenmiş ve bu kapsamda verilecek des- 5

teklerin tespit edilmesi ve desteklerin verilmesinde izlenecek usul ve esaslara ilişkin gerekli mevzuat çalışmalarının 2012 de tamamlanmış olarak 2013 yılında uygulamaya konulması amaçlanmaktadır. Bu anlamda öne çıkan bir diğer gelişme ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında 12 Şubat 2012 Kadınlar, Engelliler, Gazi ve Şehit Yakınlarına yönelik Girişimcilik Faaliyetlerin Geliştirilmesi ve Kadın İstihdamının Arttırılmasını öngören İş Birliği Protokolü nün imzalanmasıdır. Bu kapsamda kadın girişimciliğini desteklemeye yönelik stratejiler belirlenmiş; bununla birlikte iş ve aile yaşamının uzlaştırılmasına yönelik önlemler çerçevesinde organize sanayi bölgesinde çalışan kadınların çocuklarını bırakabilecekleri kreşlerin açılmasının teşvik edilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması öngörülmüştür. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Türkiye de Kadının Durumu Nisan 2012 Raporu na göre kadınlara yönelik yürütülen 31 projenin olduğunu görmekteyiz. Bunun dışında AB Genel Sekreterliğinin yürütücüsü olduğu katılım öncesi süreçte sivil toplumun güçlendirilmesi hibe programı, Kadın haklarının güçlendirilmesi Bileşeni kapsamında gerçekleştirilen 28 proje bulunmaktadır. Gerçekleştirilen bu projeler hakkında detaylı bilgilere bu kitapta ulaşmamız mümkündür. Bu projelerin finansmanı AB fonundan karşılanmaktadır. Yürütülen bu projeler Kadın kooperatiflerine önemli katkılar sağlamakta, Kadınlarımızın sosyal ve ekonomik hayatta ön plana çıkmalarına yardımcı olmaktadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Resmi internet adresinden 2013 yılı faaliyet raporunu incelediğimizde bu kreşlerin sadece Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinde kurulduğu görülmekte ve Osmaniye Organize Sanayisinde inşası devam eden kreşin 2014 yılında tamamlanması planlanmaktadır. Şüphesiz Kadınlar kooperatifleşme sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Kadınların kooperatifleşme yoluyla girişimci olabilmelerine katkı sağlamak amacıyla 2011 yılında Kadın Kooperatifi Örnek Ana Sözleşmesi Bakanlık tarafından yürürlüğe konulmuştur. Kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçları ile ekonomik faaliyetleri kapsamında yer alan mal ve hizmet üretimi ile bunların pazarlamasına yönelik ihtiyaçlarını karşılayan, destekleyen ve bunları geliştirmek suretiyle ortaklarının sağlıklı ve gelişmiş bir çevrede yaşamalarını sağlayan mesleki eğitim ve el becerilerinin gelişimine imkân veren, çalışma alanlarının oluşturulması amacını taşımaktadır. Bu amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerin örneklerini bu kitapta görmemiz mümkündür. Gaziantep Yöresi Kadın Kooperatifi tarafından hazırlanan el sanat ürünlerinin Ödemiş Kadın Kooperatifi aracılığıyla Ödemiş Yıldız Kent Müzesi nde sergilenmeye başlaması, Ödemiş te çeşitli meslek gruplarından 26 girişimci kadının bir araya gelerek kooperatif kurması ve bu sayede ticarete atılması, Nevşehir in Avanos ilçesinde bulunan Kadın Girişimcilerin Yardımlaşma ve Dayanışma Kooperatifi nin çini satış mağazası açması başlıca örnekleridir. Dolayısıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanmış bu kitap Kadın kooperatiflerinin gelişmesine yönelik adımlar atarak kadınlarımızı teşvik etmekte ve onlara yol gösterici bilgiler sunmaktadır. 6

KOOPERATİFÇİLİĞİN GELİŞMESİNDE EĞİTİMİN ROLÜ İsmail ULUOCAK * Herhangi bir konuda başarılı olmanın temelinde, eğitim ve öğretim yatmaktadır. Eğitim, kısaca herhangi bir alanda veya konuda hedef kitlenin istenilen şekilde biçimlendirilmesidir. Öğretim ise, belli bir sahada bilgi sahibi olunmasıdır. Hiç şüphesiz ki eğitim ve öğretim kavramları birbirinin tamamlayıcısıdır. Bu iki kavramdan biri seslendirildiğinde diğerine çağrışım yapılmaktadır. Bu da eğitim ve öğretimin birbirinden ayrılmaz bir parça olduğunu göstermektedir 1. Kooperatifçilik eğitimi, Kooperatiflerin kendilerinden beklenen fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri için başta kooperatif mensupları olmak üzere, topluma temel kooperatifçilik bilgilerinin verilmesini esas alan, milli yapıya uygun ve şuurlu değişiklik meydana getirme faaliyetidir 2. Yukarıda verilen tanımı biraz daha açacak olursak, kooperatifçilik eğitimi, asli görev ve fonksiyonu itibariyle, genel eğitimde olduğu gibi değiştirme ve geliştirme esasına dayalı iki yönlü bir süreci ifade etmektedir. Birinci süreçte istenmeyen tutum ve davranışların, yanlış bilgilerin ortadan kaldırılmasını (okul ve eğitim kurumlarında bu durum, daha çok yetiştirmeye dayalı olarak geliştirilmekte), ikinci süreçte ise bu yanlışlıkların yerini olumlu tutum ve davranışlar ile doğru bilgileri almasının sağlanması * Dr. İstanbul Metropol Eğitim Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı (misiristan@gmail.com) 1 Celal Er, Eğitim ve Kooperatifçilik, Karınca Dergisi, Sayı: 796, (Nisan 2003), s.3 2 Hakan Koç, Kooperatifçilik Eğitimi ve Türkiye de Konut Meselesi, Ankara: Nobel Yayıncılık, 1986, s.2 şeklinde olacaktır. Kooperatifçilik eğitimi, genel eğitim yöntem ve tekniklerinin yanında, kendine özgü özellikler içermektedir. Her şeyden önce bu eğitim, bireysel olduğu kadar kitlelere yöneliktir. Yani kooperatif ortaklarına, seçilmiş ve atanmış yöneticilerine, memurlarına ve bütün halka ve özellikle de gençlere ve toplumun ileri gelenlerine yöneliktir. Bu kitlelerin eğitimi ise belirli yöntem ve tekniklerin yanında, etkin bir planlamayı, kooperatifçiliğin gerçek anlamda tanıtılması, onların kooperatifçiliği benimsemelerinin sağlanması, kooperatifçilik genel kültürünün benimsetilmesini öngörmektedir. Kooperatifçilik eğitiminde, öncelikle yapılması gereken işlemlerden birisi de, yöntem ve tekniklerin belirlenmesidir. Önce hedef kitlenin belirlenmesi; Kooperatif yöneticileri ve çalışanları, kooperatif ortakları, halk ve gençlik şeklinde kitlelerin tespiti uygulanacak yöntem ve tekniğin başarısı açısından önemlidir. Kooperatifçilik eğitiminde hareket noktası, ülkemizin genel koşulları ile eğitim yöntem ve tekniklerinde ortaya çıkan yenilik ve gelişmeler olmalıdır. Kooperatifçilik eğitimi genel eğitimden ayrı düşünülemez. Eğitim kavramının ulusal oluşu dikkate alındığında, kooperatifçilik eğitiminin de bu genel esasa oturması gerekir. Ayrıca, insan davranışlarıyla ilgili olarak yapılan bilimsel çalışmaların ortaya koyduğu temel gerekçelere de özen gösterilmelidir. Bunun yanında, başarılı kooperatifçilik model ve uygulamaları için etkin bir eğitime gereksinim duyulduğu herkes tarafından bilinmelidir. Kooperatifçilik eğitiminin önemini, ekonomi politikacısı J.S.Mill in şu cümlesi çok güzel bir şekilde ifade etmektedir. Eğitim, tüm insanlar için gerekli 7

bir kavram, kooperatifler içinde faaliyette bulunabilmenin temel koşuludur 3. Kooperatifçilik eğitimi, bu hareketin başlangıcından itibaren üzerinde durulan ve gittikçe ö- nem kazanan bir problemdir. Bu problemin çözümü için çeşitli ülkeler kendi ulusal yapılarına uygun çözümler aramışlar ve aramaya devam etmektedirler. Nitekim sanayileşmiş ülkelerin hepsi kooperatif ülküsü ile birleşmiş, kaynaşmış devletler olarak ekonomik bütünlüklerini sağlayarak, sömürülen bir varlık değil olaylara ve gelişmelere hakim olarak yaşama olanağı elde etmişlerdir. Kooperatifçilik eğitimi, gelişmekte olan ülkemiz için büyük önem taşımaktadır. Ancak ülkemizde kooperatifçilik eğitimine hiçbir zaman gerekli önem verilmemiş; kooperatif ilke ve metodları yöneticilere, memurlara ve halka yaygın bir şekilde öğretilmemiştir 4. Kooperatifçilik eğitiminin odak noktasında halkın, kooperatif ortaklarının, kooperatif yöneticilerinin ve kooperatif çalışanlarının eğitimi vardır. Kooperatifçilik eğitiminde başarının anahtarları; eğitim konularının iyi seçilmesi, eğitim verilecek kitlenin tanınması ve eğitim seviyesinin buna göre ayarlanması, eğitimin bir uygulama dahilinde verilmesi ile eğitimde sürekliliktir 5. Özellikle kooperatifçilik eğitiminde süreklilik esas olmalı ve üyeler periyodik olarak eğitilmelidir. Çünkü bilgilerin tazelenmesi, yeni üyelerin eğitilmesi değişen şartların üyelere aktarılması bu sayede mümkün olacak ve bu durum kooperatife hayatiyet kazandıracaktır 6. Kooperatif yöneticilerinin ve çalışanlarının kooperatif faaliyetlerini etkin bir şekilde yönlen- 3 Cevdet Aktaş, Türkiye de Kooperatifçilik Eğitiminin Gelişimi, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi SBE, 2007), s.44 4 Ziya Gökalp Mülayim, Demokratik Kooperatifçilik Politikası ve Toprak Reformu, Ankara: Yetkin yayınları, 1993 s.58-59 5 Ahmet Özçelik, Kooperatifçilikte Başarının Şartı; Eğitim, Karınca Dergisi, Sayı: 715, (Temmuz 1996), s.12 6 Ahmet Özçelik, Kooperatifçilikte Eğitiminin Önemi, Karınca Dergisi, Sayı: 653, (Mayıs 1991), s.89-91 direbilecek mesleki eğitim alması, ortakların demokratik yönetim ilkesine işlerlik kazandırarak yönetime katılmaları için kooperatifçilik eğitimi süreklilik kazanmalıdır. Kooperatiflerin sayısal olarak artması değil, her sektörde faaliyet gösterebilmesi, halkın ve gençliğin kooperatifçiliğe ilgi duyması için verilen eğitim kooperatif hareketini sürekli kılacaktır. Genel kooperatifçilik eğitimi, kooperatif yönetici ve çalışanları, kooperatif ortakları, halk ve gençlik olmak üzere üç ana hedef kitleye yöneliktir. Kooperatif yönetici ve çalışanlarının eğitiminde ki amaç, kurulmakta olan kooperatiflere rehberlik edecek yöneticilerin yetiştirilmesidir. Yönetici ve çalışanlara yönelik eğitim programları kooperatifçilik genel bilgileri, muhasebe, iş idaresi, yönetim, teknik ve uygulama konularını içermelidir 7. Kooperatiflerin ortaklarının yönetim kurulu üyelerinin, müdürlerinin, denetleme kurulu üyelerinin, memurlarının, ustalarının ve işçilerinin eğitimi ile kooperatifler çalışmalarını başarılı bir şekilde devam ettirebilirler. Kooperatif yönetici ve çalışanlarının başarıları, kooperatiflerin geleceğini belirler. Bundan dolayı kooperatif yönetici ve çalışanlarının iyi yetiştirilmesi gerekir. Kurulan birim kooperatiflerin ve Türk kooperatifçiliğinin sağlam temellere dayanması kooperatif ortaklarının bilinçli eğitimi ile mümkündür 8. Kooperatiflerin, ekonomik faaliyetlerinin yanında sosyal bir faaliyetlerinin de olduğu düşünülürse kooperatif yöneticilerinin özel olarak yetiştirilmesi kaçınılmazdır. Kooperatiflerden beklenen ekonomik ve sosyal faydalara ulaşmak için, ülke kooperatifçiliğimizin çözüm bekleyen sorunlarından biri olan yönetici eğitimi öncelikli olarak çözülmedir. 7 Serdar Babayiğit, Türk Kooperatifçilik Eğitimi Durum Tespiti ve Analizi, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi SBE, 1998), s.11 8 Şimşek Arman, Kooperatifçilik Eğitimi Çalışmalarının Değerlendirilmesi, Karınca Dergisi, Sayı: 806, (Şubat 2004), s. 29 8

Kooperatif ortaklarının demokratik yapı içinde haklarını, ödevlerini ve sorumluluklarını bilmeleri gerekir. Ayrıca ortaklar az ya da çok karar mekanizmalarında söz sahibi olacaklardır. Bazı ortaklar yönetim ve denetim kurullarına aday olacak, bir kısmı çeşitli çalışma gruplarında yer alacak, ancak en azından bütün ortaklar genel kurullarda demokratik haklarını savunacaklardır. Bu durumda, kooperatif ortaklarının kooperatifçilik konusunda eğitilmesi önem taşımaktadır 9. Kooperatifler ve daha ziyade kooperatif birlikleri, kooperatif ortağını eğitici toplantılar düzenlemelidirler. Kooperatifçiliğin tanımından başlanılarak, kooperatif organlarına ve bunların görevlerine ilişkin toplantılar düzenlenmelidir. Bu toplantılar eğitici bir biçimde ve sıkıcı olmaktan uzak bir biçimde düzenlenmelidir. Ortaklara verilecek eğitimle, ortaklar yönetim ve denetime daha etkin olarak katılacaklardır. Kendisinin kooperatifin sahibi olduğunu, her ortak gibi kendisinin de yönetimde bir oy hakkı olduğu bilincine varması eğitim vasıtasıyla ortaklara verilmelidir. Halkın eğitiminde amaç; kooperatifçilik kavramını, ilkelerini, sosyo-ekonomik yararlarını, sınırlılıklarını, diğer işletmelerden farklarını ve temel kooperatifçilik bilgilerini aktarmak olmalıdır. Halkın eğitiminde kooperatifçilik bilgileri aktarılırken, hedef kitlenin anlayış ve kavrama düzeyine uygun dil ve anlatım biçimleri seçilmelidir. Ülkemizde ilköğretim zorunlu olduğuna göre bu okullarımızda okul kooperatifi kurularak, her öğrencinin bu kooperatifte görevlendirilmesi, öğrencilere bu kooperatifin sahibi oldukları düşüncesinin 9 Mehmet Vehbi Günal, Sanayi Ticaret Bakanlığı nın Kooperatifçilik Eğitimine Bakışı, Kop-Mer Dergisi, Sayı: 1, (Eylül-Aralık 2006), s.9 verilmesi ve okul kooperatifinin mahalle bakkalından farkının ne olduğunun anlatılması halkın eğitimine zemin hazırlayacaktır. Böylece ilköğretimini bitirmiş her Türk vatandaşı kooperatifçiliğin ne olduğunu idrak edecek, ileri ki yaşamında kooperatif hareketi yaşam biçimi olarak seçebilecektir. Örgün kooperatifçilik eğitimi veren kurumlarda kooperatiflerde tutulması gereken defter ve belgeler öğrencilere tanıtılarak, muhasebede kullanılan fişler üzerinde işlem yaptırılmalıdır. Ayrıca öğrencilere kooperatiflerde uygulama yapma imkanı verilmeli ve verilen bu sürenin öğrencinin aldığı teorik bilgileri kooperatifteki uygulamalarla pekiştirecek kadar yeterli olmasına dikkat edilmelidir. Bu amaç doğrultusunda bir kısım okul ve kurumlara, işlevlerini daha iyi ve daha verimli yapmaları; işleme, ilerleme ve eğitimlerini daha sağlıklı ve aksiyonel yapmaları gayesiyle okul ve kurumun özelliğine ve de büyüklüğüne göre devlet bütçesinden belli bir fon ayrılmalıdır 10. Kooperatifçilik eğitimi konusunda sonuç olarak şunları belirtebiliriz; kooperatif eğitiminde ki amaç kooperatif uygulamalarının sağlıklı olması içindir. Bundan dolayı üyelere ve yöneticilere kooperatif prensip ve yöntemleri öğretilirken üye olmayanlara da kooperatifçilik bilinci verilmeye çalışılır. Bu eğitim, milli seviyede devlet ve kooperatifler, milletlerarası düzeyde ise kooperatifçilikle ilgili kuruluşlar tarafından yapılmaktadır. Kooperatifçilik eğitimini milletlerarası kuruluşlarda yardımları ile desteklemektedir. Kooperatifçi Saygı ve Selamlarımla, 10 H. Edip Usta, Eğitim ve Döner Sermaye, Milli Eğitim Vakfı Dergisi, Sayı: 36, (Temmuz-Eylül 1996), s.25 9

ÇİFTÇİMİZİN KOOPERATİFÇİLİKLE İMTİHANI BAŞARI HİKAYELERİ M. Akif ÖZER * Ülkemizde kooperatifçilik uygulamaları başarılı olmaları oranında ilgi görüyor, destek buluyor. Çiftçilerimiz bir kooperatif altında örgütlenip birlikten güç doğar sözünü doğruladıklarında, kooperatiflerini daha da büyütmek için çaba harcıyorlar Eğer bir araya gelme başarı getirmezse, hemen umut kesiliyor ve kooperatifçilik girişimi başarısızlıkla sonuçlanıyor. Bu çalışmamızda ülkemiz genelinde başarılı olan kooperatiflerimizden örnekler vereceğiz. Bu kooperatiflerinin tamamının ortak özelliği, üretim ve pazarlama sürecinde başarıyı yakalamış olmaları. Yani üreticiden alınan hammadde ya da ürünün nihai tüketicilere ulaştırma sürecini başarıyla gerçekleştiren kooperatifler, üyelerinin refah düzeyini artıyor ve bu oranda da ilgi ve destek görüyor. Temennimiz ülkemizdeki kooperatiflerin tamamının bu süreci başarıyla tamamlayabilmeleri Tire Süt Mahsulleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi 1967 yılında kurulan Kooperatif bugün yaklaşık 2000 süt üreticisinin birlikteliğiyle öncü ve örnek bir kırsal kalkınma modeli sunuyor. Kooperatif öncelikle ortaklarına düşük maliyetli üretim yapmalarını sağlayıcı destek ve hizmetler sağlıyor. Özellikle yem, gübre, tohum, akaryakıt, veterinerlik, * Doç. Dr. Gazi Ün. İİBF Kamu Yönetimi Böl. (ozer@gazi.edu.tr makine hizmeti gibi alımlarda birlikten güç doğar mantığı ile hareket edip maliyetleri oldukça düşürüyor. Çiftliklerde ve köy merkezlerinde oluşturdukları soğutma tanklarıyla sütü soğuk zincir altında, ziraat mühendisleri kontrolünde antibiyotik testi yapılarak, gıda güvenliğine uygun süt topluyorlar. Bu zincir, ürünlerin sağlıklı, hijyen ve kaliteli olmasını sağlıyor. Üretimden, sofralara kadar kontrollü ve denetim altında işlenen çok çeşitli ürünlerle tüketiciye doğal, katkısız, sağlıklı ve kaliteli ürün sunuyorlar. Böylece hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyorlar. Kooperatifin süt ve süt ürünleri; otomatik sağım sistemli çiftliklerden el değmeden üretilen sütlerin tüm laboratuar analizleri yapılarak gıda güvenliğine uygun hijyenik koşullarda işlenmesiyle gerçekleştiriliyor. Kooperatifin et ve et ürünleri; ortaklara ait danaların, sağlık kontrolleri yapılarak 10

kesiminin gerçekleştirilmesiyle ve hijyenik koşullarda işlenerek mamule dönüştürülmesiyle gerçekleştiriliyor. Kooperatifin sunduğu hizmetlerin başlıcaları şu şekilde belirtilebilir: Yem ve Levazım Deposu Hizmetleri; Akaryakıt İstasyonu Hizmetleri; Ekip ve Ekipman Hizmetleri; Veterinerlik Hizmetleri; Satış Mağazası Hizmetleri; Silaj Paketleme Hizmetleri; (Yem Paketleme Hizmeti) Kaliteli Sperma (Tohum) Hizmetleri; Hububat Alım-Satım Deposu Hizmetleri; Tarım Market Hizmetleri; En son İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yapılan sözleşme gereği İzmir de okullarda bedava dağıtılmak üzere 2.6 milyon litre taze süt sözleşmesi imzalamışlar. Projeyi başarıyla gerçekleştirerek sütleri zamanında teslim etmişler. Ajansı ndan almış olduğu teşvikler ile hayata geçirmiş. Bu süreçte ekonomik gücünü her geçen gün yükselten Kooperatif öz varlığını önemli seviyelere getirmiş ve bu gücüyle birçok projesini kendi imzası ile tamamlamış. Bugün itibariyle hayata geçirilen projeler; 100 ton/gün Hijyenik Süt Top. Tesisi - Tarım Bak. - 2002 Pastörize Süt Tesisi - KKYDP - 2008 Akaryakıt İstasyonu - Özvarlık - 2008 Satış Mağazaları - Özvarlık - 2008 / 2009 / 2010 Silaj Paketleme Tesisi - KKYDP 2009 Lastik ve Akü Servisi - Özvarlık - 2010 Hububat Alım Satım Depoları - Özvarlık - 2010 Süt ve Süt Ürünleri İşleme Tesisi - KKYDP 2010 Et ve Et Ürünleri İşleme Tesisi - İZKA - 2010 / 2011 dir. Okul Sütü Projesi - 2007-2012 Aktif bir Kooperatifçilik örneği sergileyen Tire Süt Kooperatifi; 2002 yılından bu yana birçok projeye imza atmış ve uyguladığı tüm projeleri de büyük bir başarıyla yürütmeyi başarmış. Kooperatif; uyguladığı birçok büyük çaplı projeyi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve İzmir Kalkınma Tire Süt Kooperatifi yukarıda belirtilen tüm projeleri başarıyla yürütmüş ve birçok alanda iş istihdamı yaratmıştır. Uyguladığı bu projeler ile gücüne güç katmaya devam eden Kooperatif ortaklarının ve bölge üreticisinin geleceği için önümüzdeki dönem uygulanması planlanan birçok projenin fizibilite çalışmalarını tamamlamış ve uygulama aşamasına getirmiş. Başarıların devamını diliyoruz. BAYÇİKOP (Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi) 11

Kooperatif 2000 yılında kurulmuş. Bugün kooperatife kayıtlı yaklaşık 400 üretici bulunmaktadır. İlkbahar ve sonbahar aylarında 4.000 kişiye kadar istihdam sağlıyor. Kooperatif tarafından bölgede; mevsimlik (menekşe, çuha, bellis papatyası, çinkaranfili, kadife, ateş, ipek, dahlia, zinnia, aslanağzı, gazanya) başta olmak üzere yer örtücü (mezem, cerastiyum, lambaranhthus, katırtırnağı), ağaç (çınar, akasya, leylandi, limon servi) ve çalı (berberis, kartopu, gaura, biberiye, çeşme papatyası, gravilya, pitos, taflan) gibi çiçek türleri ihtiyaca cevap verecek ölçülerde kaliteli olarak üretilmektedir. sunuyor, güven veriyor. Kooperatif tarafından Türkiye de ilk defa sözleşmeli üretim İzmir Büyükşehir belediyesiyle yapılmış ve bu anlaşmalar hala devam ediyor. Sözleşmeli üretimle birlikte alıcıların bitkileri üretim seralarında görme ve seçme imkanı verilmekte yükleme ve taşımada kooperatifin deneyimli kadrosuyla güvenli bir şekilde teslim yapılmakta. Kooperatif 600.000 metrekare kapalı alan ve 3.500.000 metrekare açık alanda üretim yapıyor. Yıllık 25 milyon adet mevsimlik ve 25 milyon adet normal üretilen yer örtücü ve mevsimliklerin büyük bir bölümü belediyelere alım garantisi olan sözleşmeli üretim modeliyle gönderiliyor. Bu durum üretimin pazarlanmasında, satışında üyelere garanti Üretimi yapılan mevsimlik bitki tohumları hibrit olarak seçilmekte ve üretim harcı o- larak torf ve çürümüş çam yaprağı kullanılmakta ve bölgede yaygın olan tünel sera, 12

yay, çatı ve beşik sera tipleri kullanılmaktadır. Bölgede örtü altı yetiştiricilikte ısıtma sistemli, havalandırması olan ve otomatik olarak sulamaya girecek seraların kullanılmaya başlanması, dünya piyasalarında, dış ve iç pazarlara çiçek satışında Türkiye nin payını hızla yükseltecektir. İğdeli ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Kooperatif 01.04.1987 tarihinde kurulmuş, 1993 yılında inşaat işlerinin bitirilmesiyle 300 kg süt toplayıp peynir imalatına başlamıştır. Kooperatif çalışma bölgesi olan 21 köyden (Akpınar, Altınoluk, Bahçearası, Ceritler, Cevizli, Çayağzı, Doğancı, İğdeli, Karabolu, Kibar, Olgunlar, Ören, Örencik, Sarıkaya, Sırımlı, Solaklar, Suludere, Taşlıyatak, Tekbıçaklar,Tombullar ve Kiraz merkez) süt toplamaktadır. İğdeli merkez, Çayağzı merkez ve Kiraz merkez olmak üzere üç yerde 10, 8 ve 5 ton kapasiteli süt soğutma merkezi bulunmaktadır. Günlük toplanan 45 ton sütün 26 tonu soğuk süt olarak satılmakta geri kalan 19 ton süt ise üretime alınmaktadır. Kooperatif; Kaşar Peyniri, Beyaz peynir ve Tulum Peyniri üretimi yapmaktadır. Bugün yaklaşık 2000 ortağı ile 150 metrekare alanda kaşar üretimi,100 metrekare alanda beyaz peynir üretimi, 80 metrekare alanda tulum peyniri üretimi yapmaktadır. Ürünlerin depolandığı 750 metreküp soğuk hava deposu mevcuttur. Ürünlerin etkin pazarlama ve satışıyla üyelere katma değer sağlayarak, her geçen gün başarılarını artırmaktadır. Bünyesindeki 5 adet süt toplama aracı ve 10 nakliyeci aracı ile çok zor şartlarda ortakların sütlerini topladığı gibi yem, un, çay, şeker ve yağ gibi ihtiyaçlarını da ayaklarına kadar götürerek daha ucuza karşılıyor. Üyeler en çok bu hizmetlerden memnun. Kooperatif bünyesinde tam teçhizatlı süt ve ürünlerinin analizlerini yapabilen bir laboratuarı var. Ortaklardan toplanan sütler kooperatif laboratuarında yetkili ve deneyimli teknikerler tarafından gerekli analiz ve kontrolleri yapılarak süt fiyatlarını sütteki yağ ve yağsız kuru madde miktarına göre belirleniyor. Böylelikle kooperatifin çıkarlarını korunduğu gibi oluşabilecek haksızlığın ve adaletsizliğin de önüne geçiliyor. Üretilen mamullerin pazarlamasını 13

ve dağıtımını 3 servis aracı ile ülke geneline gerçekleştiriliyor. S.S İğdeli ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin ortaklarının % 99 u çiftçilik yapmakta ve yıllardır süt üretmektedir. Kooperatif; ortakların ürettiği bu sütü, 1993 yılından beri toplayıp işlemektedir. Özçay Kooperatifi (Kaban ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi) Kaban ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Trabzon da Of-Çaykara yolu üzerinde faaliyet gösteriyor. 1989 yılında kurulan ve halen bin 224 ortağı bulunan kooperatifin faaliyet alanı çay. Tesislerde 50 tonu organik olmak üzere günlük 150 ton çay işleniyor. Kooperatif Özçay markalı ürünleri halen Trabzon, Rize, Ankara, İstanbul, Zonguldak, Tekirdağ, Çanakkale, İzmir, Kırklareli, Bursa, Antalya, Kayseri, Diyarbakır ve Mersin illerindeki bayiler aracılığıyla ve tarım kredi kooperatifleri satış yerlerinde tüketiciye ulaştırıyor. Tam donanımlı tesis ve laboratuarına sahip olan Özçay Kooperatifi üretimin her safhasında üretim gereklerine özen göstererek piyasanın talebine uygun ürün yelpazesi oluşturmuştur. Aranan damak zevkine uygun; üstün kaliteli ürünleri üretmekten asla ödün vermeyen Özçay Kooperatifi. ü- retmiş olduğu markaların artık aranan çay olması nedeniyle ülke dışında da tanınmaya başladı. İtalya da tarım dalında uluslar arası kalite ödülü almışlar. Son olarak ürettikleri ürünlerin kalite sertifikasyonlarını tamamlamışlar. ISO 9000 Belgesi almışlar. 2002 yılında üretmeye başladıkları organik çay ile sektörde bir ilke daha imza atmışlar. Başarılarının devamını diliyoruz. Tonya Tarımsal Kalkınma Kooperatifi S.S. Tonya Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Trabzon un Tonya ilçesinin 5 mahallesi ve 17 köyünün ortak olduğu 2900 üyeli bir kooperatiftir. İlçede potansiyel oluşturan süt hammaddesini değerlendirmek için 1971 yılında 5 ton gün kapasite ile kurulmuş, daha sonra da süt mamulleri üretim ve pazarlaması için süt fabrikası olarak üretime 14

başlamıştır. 1974 yılında 5 ton/gün kapasiteli olarak kurulan tesis 1980 1990 yılları arasında önce 20 ton sonra 40 ton/gün kapasiteye çıkarılmıştır. Kooperatif süt fabrikası, İlçe nin ekonomik can damarı durumundadır. Ekonomik girdi-istihdam sosyal yapı olarak ilçeye katkıları oldukça fazladır. Kooperatif ISO 9001-2008 ve ISO 22000 kalite belgeli, kaşar peyniri, beyaz peynir, tereyağı, lor peyniri, yoğurt ve ayran üretimi yapmaktadır. Kooperatif; tereyağı, kaşar peyniri, beyaz peynir light beyaz peynir, lor peyniri, yoğurt ve ayran üretimi yapılmaktadır. Ürünler Beyaz Peynir (yağlı): Yöremizin inek sütünden, son derece hijyenik koşullarda üretilmiş, ileri teknoloji ile ambalajlanmış. Keyvan Yoğurt (Bidon): Vakumlanarak koyulaştırılan sütlerden, pastörize sağlığa uygun ortamda mayalanarak tüketicinin tercihine sunulmaktadır. Keyvan Yoğurt (kova): Hijyenik şartlara u- yularak üretilmekte, tüketicinin büyük ilgisini görmektedir. Beyaz Peynir (küp): Yörenin inek sütünden, son derece hijyenik koşullarda üretilmiş, ileri teknoloji ile ambalajlanmış.. Taze Kaşar Peyniri (Daire): Kaşar peyniri, eşsiz lezzeti ile kahvaltıların ve yemeklerin vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır. Geleneksel Tereyağı (küp): Türkiye de kendine has bir lezzeti olan Tonya Tereyağı, Osmanlı salnamelerine kadar girmesiyle ünlüdür. Geleneksel Tereyağı (Daire): Çok beğenilen, kalitesini ispat etmiş bir ürün. 15

Lor Peyniri: Protein bakımından oldukça zengin olan lor peyniri bu yörede minzi adı ile biliniyor. Kolot Peyniri: Sağlıklı vakumlu ambalajlarda, 1000 ve 500 lük gramajlarda tüketiciye sunulmaktadır. Taze Kaşar Peyniri (küp): Kaşar peyniri, eşsiz lezzeti ile kahvaltıların ve yemeklerin vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır.. Beyaz Peynir (light): Yörenin inek sütünden, son derece hijyenik koşullarda üretilmiş, ileri teknoloji ile ambalajlanmış bir ürün. Keyvan Ayran: Yörenin inek sütünden son derece hijyenik koşullarda üretilmiş ve ambalajlanmış bir ürün. Yağlı Telli Peynir: Yağlı Telli Kaşar peyniri tamamıyla steril ortamlarda vakumlu ambalajlarda tüketiciye sunulmaktadır. Böylesine geniş ürün gamında faaliyette bulunan Tonya Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, 1966 yılında kurulmuş, 1971 yılında ancak 7 kişiyle faaliyete geçmişti. Bugün ortak sayısı 2900 a ulaşmış durumda. Üyeler ürünlerin ilgi görmesinden ve istenen satış miktarını yakalamasından gayet memnun. Yörede atıl durumda olan süt üretimini böylesine çeşitli ürüne dönüştüren kooperatif, adeta birlikten güç doğar temel kooperatifçilik düsturunu doğrulamış ve bölgelerinde birçok kooperatifçilik girişimine örnek oluşturmuşlar. Başarılarından dolayı tebrik ediyor, bu tür yerel başarılı kooperatifçilik uygulamalarının ülkemiz geneline yayılmasını temenni ediyoruz. 16

KOOPERATİFÇİLİK SEKTÖRÜNE KURUMSAL KURAM ÜZERİNDEN BİR BAKIŞ Muammer AY * 1970 li yıllarla birlikte örgüt ve yönetim alanında yeni kuramların ortaya çıktığı görülmüştür. Modern örgüt kuramları kapsamına giren bu yeni kuramların orijini 1960 lı yıllarda örgüt bilimlerine yeni bir soluk getiren sistem yaklaşımı ve sistem yaklaşımının ardından gelen durumsallık yaklaşımı dır. Örgüt ve yönetim yazınına çevre kavramını sokması ve örgütlerin çevreleriyle girdi- çıktı alışverişinde bulunan bir yapı olarak tanımlanması sistem yaklaşımının; örgütler için en iyi yapılanmanın, içinde bulundukları çevrenin durumuna göre farklılık arz edeceğini belirtmesi de durumsallık yaklaşımının temel savlarıdır. Sistem yaklaşımı ile birlikte literatüre giren çevre kavramı, modern örgüt kuramlarının artık hepsinde göz ardı edilemeyecek bir kavram haline gelmiştir. 1970 li yıllarda örgüt ve yönetim sahasında yerini alan ve çevre kavramının esintisinden tabi olarak etkilenen kuramlardan bir tanesi de kurumsal kuramdır. Kurumsal Kuram a) Kuramın Tarihsel Gelişimi Kurumsal kuram 1970 li yıllarda gelişmeye başlamakla birlikte temeli 19.yy ın sonu ve 20.yy ın ortalarına kadar süren erken kurumsalcı çalışmalara dayanmaktadır (Scott, 2008). Erken kurumsalcı çalışmalar * Arş. Gör. Gazi Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi Bölümü (muammeray@gazi.edu.tr) noktasında ilk karşılaştığımız kişi sosyal bilimlerin pek çok sahasında ağırlığı olan M. Weber dir. Weber bugünkü kullandığımız terminoloji ile kurumsalcılığı doğrudan doğruya bir örgüt kuramı olarak öne sürmemekle birlikte, örgüt yapılarının oluşturulmasında kurumsal çevrenin önemine işaret etmiş ve kurumsalcılığa temel oluşturan bir bakış açısı geliştirmiştir. Eski kurumsalcılığın gelişmesinde M. Weber den sonra T. Parsons ve öğrencisi Merton u görüyoruz. Parsons ta tıpkı Weber gibi sosyal eylemi açıklamak için çaba sarf etmiş ve her sosyal sistemin (buna örgütler de dâhildir) yaşamını devam ettirebilmesi için çevreleriyle uyum, bütünleşme ve meşruiyet işlevlerini yerine getirmeleri gerektiğini belirtmiştir (Scott, 1992:69). Benzer söylemleri Merton da dillendirmiş Bürokratik Yapı ve Kişilik adlı ünlü makalesinde örgütlerin amaçlarına ulaşabilmeleri için çevrelerinde önem taşıyan kural ve değerlere uyum sağlamaları gerektiğini vurgulamıştır. Merton un öğrencisi olan P. Selznick ise eski kurumsal kuram ile özdeşleşen kişidir. Selznick örgütlerin program ve amaçlarının örgütün içinde yer aldığı çevreye (bilhassa kurumsal çevre) göre farklılıklar arz edebileceğini belirtir. Bu savını da TVA and Grassroots (1949) adlı çalışmasında somutlaştırır. Selznick in çalışmalarıyla belirginleşen eski kurumsalcılık, günümüzde yeni kurumsalcılık olarak da ifadesini bulan kurumsal kurama temel oluşturmaktadır. 17

Yeni kurumsal kuramın ortaya çıkması J. Meyer in Eğitimin Bir Kurum Olarak Etkileri ile J. Meyer ve B. Rowan ın Kurumsallaşmış Örgütler: Efsane ve Tören Olarak Biçimsel Yapı başlığıyla 1977 yılında yayınlanan iki makale ile olmuştur (DiMaggio ve Powell, 1991:11). 1980 li yıllara gelindiğinde kuram, DiMaggio ve Powell in (1983) Demir Kafesin Yeniden Değerlendirilmesi: Örgütsel Alanda Eşbiçimsellik ve Ussallık adlı çalışmalarıyla daha da popülerlik kazanmıştır. 1990 lı yıllara gelindiğinde ise kurumsal kuramın örgüt ve yönetim bilimi içerisindeki yeri yazılan iki kitapla ivme kazanmıştır. Bunlardan ilki 1991 yılında DiMaggio ve Powell in editörlüğünde yayınlanan ve turuncu kitap olarak ünlenen Örgütsel Analizde Yeni Kurumsalcılık isimli kitaptır. İkincisi ise Scott un 1995 yılında yayınlanmış olan Kurumlar ve Örgütler başlıklı kitabıdır. Kurumsal kuram açısından başucu niteliği taşıyan bu iki kitabın ortak yönleri; her ikisinin de kurumsal kuramın gelişiminin bilimsel geçmişini ele almaları, kuramın sınırlarını çizmeleri, gelecekte yapılacak kurumsalcı örgüt çalışmalarına yol göstermeleridir (Rowan, 2010). b) Kuramın Mahiyeti Bilim anlamaya ve açıklamaya çalışır. Örgüt bilimleri de örgütlerin mahiyetlerinin neler olduğunu anlamamızı kolaylaştıran birer büyüteç hükmündedir. Örgüt kuramları ise bilimsel olarak incelenen örgütler hakkında söylenmiş sözlerden oluşan birer söz demetidirler. Kurumsal kuramın örgütler hakkında söylemiş olduğu söz demetini inceleyecek olursak; Kurumsal kuram örgütlerin yapı ve uygulamalarını anlamada diğer kuramlardan farklı bir perspektif sunar bizlere. Kurumsal kurama göre örgütlerin varlıklarını sürdürmeleri ve faaliyetlerini devam ettirmeleri için etkili ve verimli olmaları yeterli değildir (DiMaggio ve Powell,1983,1991). Eksik olan nedir peki? Bu noktada kurumsal kuram kurumsal çevre kavramını sunar önümüze. Yani örgütlerin etkili ve verimli iş yapmaları kadar, kurumsal çevre içerisinde kabul görmeleri de hayati önem arz eder. Kurumsal çevre içinde kabul görmek, örgütün yaptığı faaliyetlerin çevre içinde kabul görmüş, benimsenmiş, kanıksanmış, doğru olduğuna inanılan bir kısım kaidelere uygun olması anlamına gelir. Örgütler rasyonel yapılardır. Örgütlerin ihtiyaç duyduğu kaynakların da kıt olduğunu da düşündüğümüz zaman örgütlerin kendilerine bir yarar sağlamayan faaliyetlerde bulunmaları örgütler için abesle iştigal edecek bir durumdur. O halde rasyonel hareket eden örgütün kurumsal çevre tarafından kabul görmüş bir kısım kaidelere uygun davranmasının da örgüte bir getirisinin olması gerekir. Kurumsal kuramın bu getiriye verdiği ad meşruiyet tir. En kısa tanımıyla meşruiyet, toplumsal kabul edilebilirliktir. Başka bir deyişle meşruiyeti, bir nevi sosyal ortam içerisinde örgüte sağlanan kültürel destek olarak da tanımlayabiliriz. Bir örgütün meşruiyeti, örgütün varlığını devam ettirme olasılığı ile doğru orantılıdır. Yani örgütün kazandığı meşruiyet ne derece fazla ise örgütün hayatını idame ettirme durumu da bir o kadar fazla olacaktır. Ayrıca kurumsal çevre içerisinde meşruiyetlerini artıran örgütler toplumdaki statülerini geliştirerek belirli ürün ya da hizmetleri üretme hak ve kabiliyetine ilişkin ortaya çıkabilecek sorgulamaları bertaraf edebilecek, kaynaklara daha rahat ulaşabilecek ve dolayısıyla daha kalıcı hale gelebileceklerdir (Oliver, 1991). Meşruiyet kaygısıyla kurumsal çevre içerisinde doğru kabul edilen birtakım normlara uymak, bir noktadan sonra örgütlerin birbirlerine benzemelerine yol açar. DiMaggio ve Powell a göre örgütlerde birbirlerine benze- 18

me sürecini en iyi anlatan kavram eşbiçimlilik tir (Di Maggio ve Powell, 1983:149). Eşbiçimlilik olarak ifade edilen ve örgütlerin aynı kurumsal çevrede bulunmaları dolayısıyla belirli açılardan birbirlerine benzemeleriyle sonuçlanan bu homojenleşme süreci zorlayıcı, taklitçi ve normatif eşbiçimlilik olmak üzere üç mekanizma aracılığıyla gerçekleşir. Eşbiçimlilik mekanizmalarını sırasıyla irdeleyecek olursak; 1) Zorlayıcı Eşbiçimlilik: Örgütlere bağlı oldukları başka örgütler ya da içinde yaşadıkları toplumdaki kültürel beklentiler tarafından uygulanan formel ya da informel baskılardan kaynaklanmaktadır. Politik baskılar ve meşruiyet kaygısı da bu tür eşbiçimliliğin kökeninde yer almaktadır (Çakar ve Danışman, 2012: 256). Örneğin, yasal olarak zorunlu olduğu için belirli bir muhasebe sisteminin kullanılması; ana imalatçı istediği için yedek parça tedarikçilerinin ISO belgesi alması gibi. 2) Taklitçi Eşbiçimlilik: İçinde bulunulan çevrede faaliyet gösteren ve çevreye başarılı bir şekilde uyum sağlamış olan diğer örgütlerin yapı veya uygulamalarının taklit edilmesiyle meydana gelir. Özellikle belirsizliğin söz konusu olduğu bir dururumda örgütler kurumsallaşmış ve yaygın olarak benimsenmiş kalıpları taklit ederler. Örneğin, Avrupa daki birçok işletme fakültesinin 1960 lı yıllardan bu yana ABD üniversitelerindeki işletme yüksek lisans programlarını taklit etmeleri gibi. 3) Normatif Eşbiçimlilik: Eğitim ve meslek edinme sürecinde doğru olduğu öğrenilen uygulamaların benimsenmesi sonucunda gerçekleşir. Örneğin, meslek odaları mesleklerin icrasına belirli standartlar getirmekte ve bu odalara üye olanlar benzer anlayışları ve iş yapma biçimlerini örgütlere taşıdıklarından dolayı örgütler arasında bir benzeşme olmaktadır. (Çakar ve Danışman, 2012: 256-257). Ana hatlarıyla kurumsal kuram bu şekildedir. Kuramın getirdiği meşruiyet, eşbiçimlilik ve eşbiçimlilik mekanizmaları bütün örgüt türlerinde görülebileceği gibi, bizatihi kooperatiflerde de tezahür etmektedir. Kooperatifçilik Sektörü ve Kurumsal Kuram Kurumsal kuramın temel argümanı olan içerisinde yer aldıkları kurumsal çevrenin örgütler açısından ne derece önemli olduğu ve bu kurumsal çevrenin değerlerinin örgütlerin yapı ve uygulamalarını şekillendirici bir unsur niteliği taşıdığı sarih bir şekilde kooperatifçilik sektöründe de görülebilir. Kooperatifler içinde yer aldıkları kültürel ortamın değerlerinden (ki kurumsal kuram da kültür metaforunu kullanır) etkilenecekler ve ona göre kendilerini şekillendireceklerdir. Örneğin ABD kooperatifleri Japon kooperatiflerinden çok farklı bir kültürel ortamda bulunurlar (Rehber, 2011). Bu durum doğal olarak her iki ülkedeki kooperatiflerin üye-toplum ve kooperatif-toplum ilişkilerini yakından etkileyecektir. Bu duruma farklı bir cihetten bakacak olursak ABD ve Japon kooperatiflerinin kendi kültürel ortamlarına göre kendilerini şekillendirmeleri otomatik olarak meşruiyetlerini (toplumsal kabul edilebilirliklerini) de etkileyecektir. Meseleye meşruiyet cihetinden bakmaya devam edersek, kooperatiflerin meşruluğu üzerinde belirleyici rol oynayan faktörlerden bir tanesi de kooperatifçilik ilkelerinin uygulama düzeyidir. Gönüllü ve açık üyelik, üyeler tarafından gerçekleştirilen demokratik denetim ilkesi, üyelerin ekonomik katılımı, özerklik ve bağımsızlık, eğitim-öğrenim ve bilgilendirme, kooperatifler arası işbirliği, topluma karşı sorumluluk olarak ifade edilen bu ilkelerin kooperatiflerce benimsenmesi meşruiyetlerini tesis etmelerinin yanında kaynaklara (müşterilere, tedarikçilere vs.) ulaşım gibi de bir artı kazandıracaktır. 19