2014 Görünümü Kritik Faktör: Toparlanmanın Boyutu ve Fed in Sıkılaştırma Zamanlaması Ekonomik Araştırmalar ve Stratejik Planlama Ocak 2014
Dünya Ekonomisi GLOBAL SENARYOLAR: 2014 yılı global ekonomide yükselen uzun dönemli faizlerin ekonomik toparlanmaya ve büyüme hızına etkilerinin önem kazanacağı bir yıl olacak. Dünyayı, resesyondan çıkarken iyileşen ekonomik temellerden sonra, yükselen piyasa faizleri ortamının ekonomik kırılganlıkları test edeceği bir sene bekliyor. Bu nedenle tahminlerimizi ABD Merkez Bankası nın sıkılaştırıcı politikalarının zamanlaması ve global toparlamanın boyutunu dikkate alan üç farklı senaryo altında inceleyerek değerlendirmeyi uygun görüyoruz. Baz senaryo gerçekleşme olasılığı yüksek olan tahminlerimizi içerirken, diğer senaryolarımız ABD Merkez Bankası nın sıkılaştırıcı politikalara baz senaryoya göre daha erken ve daha geç başlaması dikkate alınarak hazırlanmıştır. Bu bağlamda global ekonomilerdeki etkiler incelenmiştir. BAZ SENARYO: Bu senaryo ABD enflasyonunun 2014 yılı içinde %1,5 seviyelerine çıkması ve ancak 2015 yılının sonlarına doğru %2,0 lik hedefine erişmesi; bu çerçevede politika faizinde ilk artışın da bu dönemde yapılacağı varsayımı altında oluşturuldu. ABD 10 yıllık tahvli faizlerinin 2014 yılı içinde genel olarak %2,6-3 aralığında seyriyle beraber ekonominin performansına bağlı olarak zaman zaman kısa bir süreliğine %3,2 seviyelerine kadar çıkabileceğini tahmin ediyoruz. Avrupa Merkez Bankası nın da enflasyonun düşük seyrine bağlı olarak genişlemeci para politikası duruşunu uzun bir süre koruyacağını ve makro ihtiyati politika araçlarının da yardımıyla ekonomik aktiviteyi desteklemeye çalışacağını düşünüyoruz. Avrupa da kurulan bankacılık birliğinin ise bazı belirsizliklere rağmen başarılı olabileceğini ve 2015 yılında Euro Bölgesi ne olumlu katkıları olabileceğini tahmin ediyoruz. 2014 yılı için ABD nin Avrupa ya göre daha güçlü olan büyüme eğiliminin dolara değer kazandıracağını ve paritenin yıl sonunda 1,28 seviyelerinde oluşacağını tahmin ediyoruz. Petrol fiyatlarının yıl boyunca 100-110 dolar aralığında seyredebileceğini ve yıl sonunda 103 dolara kadar düşebileceğini düşünüyoruz. ABD MERKEZ BANKASI NIN ERKEN SIKILAŞTIRMASI SENARYOSU: Bu senaryoda ABD 10 yıllık bono faizlerinin yatırım ve tüketim eğilimleri desteklediği sürece %3,2-3,6 seviyeleri arasında seyredebileceğini düşünüyoruz. ABD deki hızlı ve güçlü toparlanmanın ardından Euro Bölgesi nin ABD yi gecikmeli olarak takip edeceğini tahmin ediyoruz. Bu senaryoda paritenin yıl sonunda 1,24 seviyesine kadar gerileyebileceğini, petrol fiyatlarının ise talep artışının etkisiyle 115 dolara kadar çıkabileceğini düşünüyoruz. 2
Dünya Ekonomisi-Devam ABD MERKEZ BANKASI NIN GEÇ SIKILAŞTIRMA SENARYOSU: Bu senaryoda gelişmiş piyasalardaki politikalarda süregelen sorunların daha uzun süren belirsizlik dönemlerine sebep olacağı ve toparlanmakta olan ekonomik aktiviteyi sekteye uğratacağı varsayılmıştır. ABD de borç tavanı, Almanya nın ticaret fazlası ve Avrupa bankalarına uygulanan stres testi sonuçlarının ekonomi performasına gölge düşürebileceği varsayımı altında her iki bölgede de genişlemeci para politikalarının devam edebileceğini tahmin ediyoruz. Avrupa bölgesindeki çevre ülkelerin fonlanması gibi sorunlar ABD borç tavanı gibi sorunlardan daha olası fakat ABD de Avrupa ya göre daha olumlu seyreden büyümenin uzun vadeli faizlerdeki artışın etkisiyle yavaşlaması durumunu da dikkate alınca bu senaryoda ABD 10 yıllık bono faizlerinin %2,6 seviyesinin altına düşeceğini tahmin ediyoruz. Avrupa da ekonomik aktivitenin toparlanma eşiğinde durağanlaşacağını ve paritenin yıl sonunda Avrupa da bir çözüm bulunabileceği beklentisiyle 1,34 seviyelerinde seyredebileceğini düşünüyoruz. Petrol fiyatlarının ise daralan talepten dolayı 100 doların altına inebileceğini tahmin ediyoruz. Global kriz sonrasında gelişmiş ekonomilerin merkez bankaları aracılığıyla sağlanan parasal genişleme ve makroihtiyati uygulamaların getirdiği düşük faizlerin etkileri iyi büyüme ve düşük enflasyonla artan tüketim ve yatırım eğilimleri olarak gelişmekte olan ekonomilerin performanslarına yansıdı. 2013 yılının Mayıs ayında başlayan ABD 10 yıllık bono faizlerindeki ciddi artışla beraber sıkılaştırıcı politikaları benimsemek zorunda kalan gelişmekte olan piyasalar iç ve dış talep arasında dengeyi sağlayabilmek için kurun para birimlerinin değer kaybına ve/veya faiz artışlarına maruz kaldı. Bir çok ekonomi uzun dönem faizlerin artma riskine karşılık büyüme, enflasyon ve istihdam piyasalarında yaşanabilecek kırılganlıklara karşı uzun dönemli sürdürülebilir ekonomik performans için para ve maliye politikalarında değişiklik yapmaya başladı. ABD de başlayan güçkü toparlanma, Japonya daki parasal genişlemenin devamı ve Avrupa daki çevre ülkeler ile Almanya ekonomi performansları arasındaki farklılıklarla beraber bankacılık birliği çalışmaları ve stres testleri sonrasında alınacak kararlar 2014 yılında artan faizlerin hangi ekonomilerde kırılganlığa ve hangilerinde büyümenin azalarakta olsa devamına izin vereceğini belirleyecek. Gelişmekte olan ekonomilerde dış finansmanın ve ihracattaki çeşitliliğin önem kazanacağı bu senede baz senaryomuzdaki varsayımlara bağlı olarak Türkiye ekonomisi ve Türk bankacılık sektörünün görünümünü ABD ve Avrupa daki olası gelişmelerin ve iç talepteki olası riskler ışığında değerlendiriyoruz. 3
Türkiye Ekonomisi 2013 ün sonundan beri sıkılaşan finansal koşullar, 2014 yılında ve özellikle de ilk yarısında ekonomik aktivitenin baskı altında kalmasına yol açacak. 2014 yılında Euro Bölgesi nin, resesyondan çıkmasına rağmen, hem dünya hem de Türkiye ekonomisine ticaret ve beklentiler kanalı ile aşağı yönlü baskı oluşturmaya devam edeceğini tahmin ediyoruz. Ayrıca küresel faiz baskısı, TL deki son değer kayıpları ve belediye ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yurtiçindeki gelişmeler de büyümede aşağı yönlü risk oluşturuyor. Bu çerçevede 2014 yılı büyüme tahminimizi %4,1 den %3,1 e revize ediyoruz. Mevcut durumda Hükümet hedefi %4,0, ortalama piyasa beklentisi ise %3,7 seviyesinde. Büyümede aşağı yönlü revizyona rağmen, 2014 yılında iç talebin yavaşlarken net ihracatın büyüme katkısının pozitife dönmesini; böylece 2014 yılında ilk defa hem iç talebin hem de dış talebin büyümeye pozitif katkı sağlayabileceğini öngörüyoruz. Bu nedenle her ne kadar yurtiçindeki gelişmeler 2014 yılı için ciddi bir belirsizliğe yol açmış olsa da, 2010 dan bu yana uygulanan yeni ekonomik program sayesinde Türkiye de makroekonomik istikrarın güçlenmeye diğer bir deyişle yurtiçi tasarrufların artmaya başladığını da dikkate almak gerekiyor. Baz senaryomuzda işsizlik oranının 2014 te 2013 teki %9,7 den sınırlı düşüşle %9,5 e inmesini bekliyoruz. Bununla birlikte 2014 te TÜİK in yapacağı metodoloji değişikliği, işsizlik oranın kalıcı olarak daha fazla düşmesini sağlayabilir. Cari işlemler açığındaki iyileşmenin, iç talepteki yavaşlama ve Euro Bölgesi ekonomilerindeki ılımlı toparlanma ile sürmesini bekliyoruz. Bu çerçevede milli gelire oran olarak cari açığın 2013 teki %7,5 ten 2014 te %6,0 ya gevşeyeceğini öngörüyoruz. Son iki yıldır yapılan yapısal reformların etkileri görülmeye başlayana dek, cari açıktaki trend petrol fiyatlarına ve altın ithalatına bağımlı kalacak ve global risk iştahında keskin bir bozulma durumunda cari açık Türkiye nin zayıf karnı olmaya devam edecek. Dolar/TL nin, bu yılki seçimler öncesi yurtiçi gelişmelerin de etkisiyle 2014 te ortalama olarak 2013 ortalaması olan 1,90 dan 2,10 a yükseleceğini öngörüyoruz. Ancak destekleyici global ekonomik ortam beklentimiz ve sıkı para politikası duruşu ile TL nin yılsonunda 2013 sonuna göre %4 değerleneceğini ve 2014 sonunda Dolar/TL nin 2,05 e ineceğini tahmin ediyoruz. Hem daha değersiz TL hem son vergi artışlarına bağlı olarak, 2014 yılsonu enflasyon tahminimizi ise %5,8 den %6,9 a yükseltiyoruz. Son dönem gelişmeleri iç talepte aşağı yönlü, enflasyonda yukarı yönlü riskleri belirginleştirse de; destekleyici küresel enflasyonist gelişmeler, baz etkisi, çıktı açığındaki genişleme ve sıkı politika duruşu ile yılsonunda enflasyonun 2013 teki %7,4 e göre gerileyeceğini öngörüyoruz. Çekirdek enflasyonun ise, TL deki değer kaybına rağmen zayıf iç talep ve baz etkisiyle 2013 teki %7,1 den %6,0 ya gevşemesini bekliyoruz. 4
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013T 2014T 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013T 2014T 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014T 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013T 2014T 2014 Görünümü: Kritik Faktör: Toparlanmanın Boyutu ve Fed in Sıkılaştırma Zamanlaması Ocak, 2014 GSYH Büyümesi ve Büyümeye Katkılar Yıllık Enflasyonun Bileşenleri 15% 10% 5% 0% 12% 10% 8% 6% 4% Çekirdek Enflasyon Enerji Gıda Diğer 2.3% 1.7% 0.5% 0.8% -5% 2% 0% 4.2% 3.8% -10% Kaynak: TÜİK, Odeabank Dış talep İç talep Yıllık büyüme Kaynak: TÜİK, Odeabank Cari İşlemler Açığı ve Enerji (Milli Gelire Oran Olarak) Kamu Borç Stoku/GSYH 12% 10% 8% 6% 4% 2003 Fiyatlarıyla net enerji ithalatı Enerji hariç cari denge Fiyat etkisi 80% 75% 70% 65% 60% 55% 50% 74% 68% 60% 53% 47% 2% 0% 45% 40% 35% 40% 40% 46% 42% 39% 36% 36% 34% -2% 30% -4% Kaynak: Merkez Bankası, TÜİK, Odeabank Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, TÜİK, Odeabank 5
Türkiye Ekonomisi-Devam 2013 yılında ılımlı iç talep ve yüksek özelleştirme gelirleriyle milli gelire oran olarak %1,2 ile 2006 dan bu yana en düşük seviyeye gerilediğini hesapladığımız bütçe açığının, 2014 yılında tek seferlik gelirlere ilişkin belirsizlikler ve iç talepteki yavaşlamayla %1,9 a yükseleceğini tahmin ediyoruz. Maliye politikasının yaklaşan seçimlere rağmen görece sıkı duruşu kamu borç stokunun düşmeye devam etmesini sağlayarak makroekonomik istikrarın güçlenmesine katkı sağlamaya devam ediyor. ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke nin Mayıs 2013 teki tahvil alımlarının bu yıl azaltılabileceğine dair açıklaması ile çoğu gelişmekte olan ülkeye dair risk algısı keskin bir şekilde bozuldu ve bu ülkelerdeki kurlar hızla değer kaybederken enflasyonları yükseldi. Buna karşı aksiyon olarak merkez bankaları politika duruşlarını sıkılaştırdı. Bununla uyumlu olarak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da politika duruşunu sıkılaştırdı ve nispeten daha ortodoks bir döneme geçiş olarak algılanabilecek bir adım atarak, bir aylık repo yoluyla verdiği likidite opsiyonları sonlandırdı. Akabinde yapılan destekleyici düzenlemelerin de katkısıyla, Merkez Bankası nın ortalama fonlama faizini %4,50 lik politika faizi yerine faiz koridorunun üst bandı olan %7,75 e yakın oluşturur hale geldi. Son gelişmelerin ardından TL deki değer kaybını sonlandırmak ve enflasyondaki görünümü iyileştirmek için TCMB nin politika duruşunu daha da sıkılaştıracağını tahmin ediyoruz. 2013 yılı, ABD Merkez Bankası nın para politikasında normalizasyona geçiş endişesi nedeniyle, çoğu gelişmekte olan ülke varlıkları için bir türbülans yılı idi. TL de Mayıs-Aralık döneminde Euro-Dolar eşit ağırlıklı kur sepetine karşı %20 den fazla değer kaybetti. 2014 yılında özellikle de yılın ikinci yarısında, ABD Merkez Bankası nın politika değişikliğinin etkilerine dair belirsizliklerin de azalmasıyla, TL nin reel olarak kademeli bir şekilde değerleneceğini tahmin ediyoruz. Bununla birlikte siyasi gelişmeler, enflasyon dinamikleri ve global faiz baskısı riskleri canlı tutacak. 2013 yılında Gezi Parkı olayları ile başlayan olaylara rağmen, Türkiye Economist Intelligence Unit ölçümlerine göre açılım süreci sayesinde siyasi istikrarda sınırlı bir iyileşme kaydetti. 2014 yılında yatırımcıların TL cinsi varlıklara yönelik iştahını Mart ve Ağustos ta sonuçlanacak seçimler öncesinde siyasi gelişmeler belirleyecek. 6
Makroekonomik Tahminler Gerçekleşmeler Odeabank Hükümet IMF Piyasa Tahminleri 05-10 Ort. 2011 2012 2013 2014 2013 2014 2013 2014 2013 2014 Tüketici Enflasyonu 8.1% 10.4% 6.2% 7.4% 6.9% 6.8% 5.3% 8.0% 6.0% 7.5% 6.7% GSYİH Büyümesi 4.2% 8.8% 2.2% 4.0% 3.1% 3.6% 4.0% 3.8% 3.5% 3.5% 3.7% GSYİH (Milyar TL) 875 1,298 1,417 1,562 1,749 1,559 1,719 1,571 1,738 GSYİH (Milyar USD) 625 774 786 821 831 823.0 867 821.8 851 Kişi Başına Gelir USD 8,811 10,466 10,504 10,736 10,749 10,818 11,277 10,745 11,011 Gösterge Faiz (yılsonu-bileşik) 14.0% 11.0% 6.2% 10.1% 9.0% 8.4% 9.2% USD/TL (yılsonu) 1.41 1.91 1.78 2.13 2.05 2.01 2.14 USD/TL (ortalama) 1.40 1.67 1.79 1.90 2.10 1.89 1.98 1.91 2.04 Euro/TL (yılsonu) 1.92 2.46 2.35 2.94 2.63 Euro/TL (ortalama) 1.88 2.33 2.30 2.53 2.77 2.53 2.75 Döviz sepeti (yılsonu) 1.85 2.18 2.07 2.54 2.34 Döviz sepeti (ortalama) 1.83 2.00 2.05 2.21 2.44 2.22 2.40 Euro/USD (yılsonu) 1.36 1.29 1.32 1.38 1.28 1.33 1.35 1.32 1.28 Cari Açık (Milyar USD) 31.7 75.1 48.5 61.9 49.5 58.8 55.5 60.7 61.5 58.7 61.9 Cari Açık/GSYİH 5.0% 9.7% 6.2% 7.5% 6.0% 7.1% 6.4% 7.4% 7.2% 6.9% 7.2% İhracat (Milyar USD) 102.4 134.9 152.5 152.0 161.0 153.5 166.5 İthalat (Milyar USD) 159.1 240.8 236.5 249.6 250.4 251.5 262.0 Dış Ticaret Açığı (Milyar USD) 56.8 105.9 84.1 97.6 89.4 98 96 Dış Ticaret Açığı/GSYİH 9.1% 13.7% 10.7% 11.9% 10.8% 11.9% 11.0% AB Tanımlı Kamu Borcu/GSYİH 44.6% 39.1% 36.2% 35.9% 33.7% 35.0% 33.0% 36.0% 34.9% İşsizlik Oranı 11.3% 9.8% 9.2% 9.5% 9.5% 9.5% 9.4% 9.4% 9.5% 9.2% 8.9% Faiz Dışı Denge/GSYİH 3.3% 1.9% 1.3% 2.0% 1.2% 2.0% 1.1% 0.7% 0.4% Bütçe Dengesi/GSYİH -2.3% -1.3% -2.1% -1.2% -1.9% -1.2% -1.9% -2.3% -2.3% -2.2% -2.2% Petrol US$ (ortalama) 72 111 111 109 103 109 103 104 101 107 105 Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, IMF, Merkez Bankası, TÜİK, Bloomberg ve Odeabank Ekonomik Araştırmalar ve Stratejik Planlama 7
Türk Bankacılık Sektörü Türk Bankacılık sektörü 2013 yılında geçen yıla göre daha hızlı aktif ve kredi büyüme performansı gösterirken, özkaynak ve aktif kârlılığı artan karşılık giderleri ve faiz oranlarındaki yüksek volatiliteye bağlı olarak geriledi. 2014 yılında ise baz senaryomuza göre daha dengeli iç ve dış talep büyümesine bağlı olarak kredi, mevduat ve toplam aktiflerdeki büyümenin yavaşlayacağını öngörüyoruz. Kredi büyümesindeki azalışta özellikle bireysel kredilere yönelik olarak alınan son önlemlerin ve sıkılaşan finansal koşullara bağlı olarak ticari kredi talebindeki yavaşlamanın etkili olacağını düşünüyoruz. 2013 yılındaki yüksek büyüme ve yılın son döneminden itibaren hızlanan TL deki değer kaybının tahsili gecikmiş alacaklardaki (TGA) büyümeyi desteklemesini fakat büyüme hızının 2013 yılına yakın seviyelerde gerçekleşmesini bekliyoruz. Gösterge bono ve gecelik faiz oranı beklentilerimize paralel olarak kredi ve mevduat faizlerinin yılın ilk çeyreğinde daha da yükselmesini sonrasında ise yılın geri kalanında sınırlı gerilemesini, ancak 2014 yılında faizlerin 2013 yılının son çeyreğindeki seviyelerin üstünde gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu kapsamda ticari kredi faizlerinde yılın son çeyreğinde ortalamada 2013 son çeyreğine göre 70 baz puanlık artış beklerken, mevduat faizlerindeki yükselişin 80 baz puan olacağını öngörüyoruz. Fonlama faizlerinin 2013 yılından daha yüksek gerçekleşeceği tahminimize ek olarak karşılık giderlerindeki yükseliş beklentimize bağlı olarak 2014 yılında hem net kâr hem de ROA, ROE ve net faiz marjı (NFM) gibi kârlılık performansı göstergelerinin gerilemesini bekliyoruz. Özet olarak 2014 yılı genelinde; Ticari kredilerin yıllık %19,3, bireysel kredilerin %16,9 ve toplam kredilerin %18,5 büyümesini, Ticari kredilerden kaynaklı TGA ların yıllık %28, bireysel kredilerden kaynaklı TGA ların %18 ve toplam TGA ların %23,7 artmasını, Yıllık bazda TL mevduatların %11,9, döviz mevduatlarının %13,5, toplam mevduatların %12,5 büyümesini, Menkul kıymetlerin yıllık %2,2, özkaynakların %11,8 ve toplam aktiflerin %17,3 büyümesini, Faiz gelirlerinin yıllık %29,8, faiz giderlerinin ise %41,8 artmasını ancak net kârın %1,1 azalmasını, Kârlılık performansları olan aktif kârlılığının %1,2 ye, özkaynak kârlılığının %11,1 e ve NFM nin %4,2 ye gerilemesini, Tahsili gecikmiş alacakların toplam kredilere oranının %2,8, risk maliyetinin %0,9 ve sermaye yeterlilik rasyosunun ise %14,6 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. 8
Türk Bankacılık Sektörü Tahminleri 2014 Yılı Tahminleri 2012 2013'Beklenti 1Ç.2014 2Ç.2014 3Ç.2014 4Ç.2014 Bilanço Kalemleri (Yıllık Büyüme) Ticari Krediler 15.2% 35.9% 34.2% 29.0% 20.4% 19.3% Bireysel Krediler 18.8% 24.3% 19.6% 17.7% 16.7% 16.9% Toplam Krediler 16.4% 32.0% 29.3% 25.3% 19.2% 18.5% Menkul Kıymetler Portfoyü -5.3% 6.3% 11.6% 7.9% 4.6% 2.2% YP Mevduatlar 6.8% 39.1% 39.7% 32.3% 22.3% 13.5% TL Mevduatlar 13.1% 14.8% 8.5% 6.1% 7.9% 11.9% Toplam Mevduatlar 11.0% 22.7% 18.7% 14.7% 13.0% 12.5% Özkaynaklar 25.7% 7.2% 7.4% 11.7% 12.9% 11.8% Toplam Aktifler 12.6% 25.2% 27.1% 24.4% 19.1% 17.3% Gelir Tablosu (Yıllık Büyüme) Faiz Gelirleri 24.7% -0.5% 7.0% 20.3% 27.0% 29.8% Faiz Giderleri 18.0% -8.2% 17.4% 35.8% 39.3% 41.8% Faiz Dışı Gelirler 1.6% 23.6% 24.1% 22.6% 18.0% 14.0% Faiz Dışı Giderler 18.1% 17.7% 12.8% 20.7% 31.3% 25.6% Net Kâr 18.8% -1.6% -30.0% -16.3% -8.3% -1.1% Faiz Oranları (Çeyreklik Ortalama) Ticari Kredi Faizi 12.66% 11.00% 12.19% 12.70% 12.07% 11.68% İhtiyaç Kredisi Faizi 15.4% 13.7% 14.9% 15.3% 14.8% 14.6% Konut Kredisi Faizi 10.72% 10.71% 12.25% 12.29% 11.71% 11.36% 1 Aya Kadar Vadeli Mevduat Faizi 6.8% 6.8% 7.9% 7.7% 7.7% 7.6% 3 Aya Kadar Vadeli Mevduat Faizi 8.33% 8.50% 9.89% 9.66% 9.30% 9.21% Önemli Rasyolar ROE 14.25% 12.38% 11.11% ROA 1.8% 1.5% 1.2% NFM 4.72% 4.37% 4.24% TGA Oranı 2.9% 2.7% 2.8% Risk Maliyeti 1.05% 1.17% 0.93% Maliyet* Gelir Oranı 60.0% 66.9% 70.4% SYR 17.86% 15.48% 14.60% *Bütün Faiz Dışı Giderler Maliyetin içine dahil edilmiştir (dolayısıyla genel karşılık giderleri de maliyete dahil) Kaynak: BDDK, Odeabank Ekonomik Araştırmalar ve Stratejik Planlama 9
Odeabank Ekonomik Araştırmalar ve Stratejik Planlama Maslak Mahallesi Ahi Evran Caddesi No. 11 Olive Plaza Kat 9 34398 Sarıyer/İstanbul Telefon: 0212 304 87 42 Faks: 0212 304 84 45 Serkan Özcan, Genel Müdür Yardımcısı Ali Kırali, Stratejik Planlama Direktörü Erkan Dernek, Stratejik Planlama Grup Müdürü İnanç A. Sözer, Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ferhat Yükseltürk, Stratejik Planlama Müdürü Serkan.Ozcan@Odeabank.com.tr Ali.Kirali@Odeabank.com.tr Erkan.Dernek@Odeabank.com.tr Inanc.Sozer@Odeabank.com.tr Ferhat.Yukselturk@Odeabank.com.tr Burada belirtilen bilgiler, Odea Bank A.Ş. tarafından, güvenilirliğine ve doğruluğuna inanılan kaynaklardan, okuyucuyu bilgilendirmek amacıyla derlenmiştir. Resmi kaynaklardan alınan bilgilere dayalı yapılan yorumlar ve tahminler, o tarihteki kanımızı yansıtmaktaysa da bu bilgiler, hiçbir şekilde yatırım danışmanlığı faaliyeti olarak değerlendirilemeyecektir. Söz konusu kaynaklardaki hata ve eksikliklerden ve bu bilgilerin kullanılmasından doğabilecek zararlardan dolayı, Odea Bank A.Ş. hiçbir sorumluluk kabul etmez. İşbu rapor içerisindeki bilgilere ait telif hakkı Bankamıza ait olup, üçüncü kişilerce izinsiz kullanılamaz, çoğaltılamaz veya kopyalanamaz. 10