Eski Türk Edebiyatı Eğitiminin Sorunları ve Eski Edebiyat Araştırmacısını Bekleyen Çalışmalar. Prof. Dr. Menderes COŞKUN 1



Benzer belgeler
Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

2016 KONYA İKİ DOĞU İKİ BATI ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER AKADEMİSİ BAŞVURU KLAVUZU

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

TÜRKİYE CUMHURİYETİ GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH A.B.D. BİLGİ FORMU

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERSLERİ DERSİN KODU VE ADI TEZ 5000 Yüksek Lisans Tezi TİB 5010 Seminer UAD 8000 Uzmanlık Alan

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

PROGRAMLAR. Türk Din Musikisi Lisans Programı

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ DOKTORA PROGRAMI DERS BİLGİ PAKETİ

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İZMİR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KÜRESEL SİYASET VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Doç. Dr. Mustafa Alkan

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUM VE TECVİD VIII İLH

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

AKADEMİK YILI

YILLIK ÖDEV DEĞERLENDİRME ÖLÇEĞİ. Yazar ramazan Cumartesi, 18 Eylül : DERSİN ADI SINIF VE ŞUBESİ / 11

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUMA VE TECVİD IV ILH

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı

Tablo 2: Doktora Programı Ortak Zorunlu-Seçmeli Dersler TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI GÜZ YARIYILI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

D. Kodu Ders Adı Ders Saati Kredi Z/S TDE 501 AğızAraştırmaları 3 3 S TDE 503 Arapça I 3 3 S TDE 505 Âşık Edebiyatı 3 3 S TDE 507

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS BİLGİ PAKETİ

Dersin Optik Kodu. Ders Dur. (Z/S) Kredi AKTS. Ulus. Kredi. Dersin Optik Kodu. Kredi AKTS. Ulus. Kredi. Ders Dur. (Z/S) Dersin Adı

Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Doç. Dr. Recep KARA

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

İmam - hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek

Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

Akademik Teşvik Ödeneği. Sıklıkla Sorulan Sorular. 21 Ocak Ocak 2016

SULTAN VELED DİVANI (ÇEV. PROF. DR. VEYİS DEĞİRMENÇAY) ŞEYDA ARISOY

YÖNETMELİK. Kastamonu Üniversitesinden: KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ MUHAMMED İHSAN OĞUZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

ADIGÜZEL REHBERLİK. Rehberlik Postası. 2015/Sayı:2

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı.

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

BEYKENT ÜNİVERSİTESİ - DERS TANITIM VE UYGULAMA BİLGİLERİ

BİZ SİZ HEPİMİZ. Biz: Hakkımızda I Siz: Misyonumuz I Hepimiz: Vizyonumuz

İmam - hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek

DERS BİLGİLERİ TÜRK DİLİ-I TRD

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

GENÇLİK EĞİTİM PROGRAMLARI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İslam Tarihi II ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER. Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

GELENEKTEN SAPMALARIN KİTABI: OSMANLININ GÖRSEL ŞİİRLERİ

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) : abulut@fsm.edu.tr

D. Bölüm Hakkında Genel Bilgiler Bölüm Başkanı Bölüm Başkan Yardımcısı(ları)

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

TÜRKİYE CUMHURİYETİ GİRESUN ÜNİVERSİTESİ ŞEBİNKARAHİSAR MYO RADYO TELEVİZYON TEKNOLOJİSİ BÖLÜMÜ BİLGİ FORMU

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde;

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DERSLER KATALOĞU. Dersin Optik. Kredi AKTS. Ulus.

TARİH LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI AKTS KODU

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

OSMANLI ARAŞTIRMALARI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

TÜRKİYE CUMHURİYETİ GİRESUN ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMü BİLGİ FORMU

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ DERS PLANI

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERİSTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIK SINIFLARI (NORMAL VE İKİNCİ ÖĞRETİM) GÜZ MAZERET SINAV PROGRAMI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Prof. Dr. Ahmet ÖGKE

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Transkript:

Coşkun, Menderes (2012), Eski Türk Edebiyatı Eğitiminin Sorunları ve Eski Edebiyat Araştırmacısını Bekleyen Çalışmalar, Klasik Türk Edebiyatı Araştırmacılarına Mektuplar, hzl. Sibel Üst, İstanbul: Kesit Eski Türk Edebiyatı Eğitiminin Sorunları ve Eski Edebiyat Araştırmacısını Bekleyen Çalışmalar Prof. Dr. Menderes COŞKUN 1 Uluslararası nitelikte sosyal bilimci yetiştirmek kolaydır. Bu konudaki başarısızlığımızı ırkla, medeniyetle, aileyle, nesille, köylülükle, idealsizlikle ve ilgisizlikle izah etmeye çalışmak, yanlıştır ve beyhudedir. Bunun yerine dünyadaki başarılı eğitim sistemlerini ve başarılı isimlerin eğitim ve donanımlarını bütüncül bir bakış açısıyla ve derinlemesine analiz etmek gerekir. Hâlihazırdaki eğitim sisteminde öğrencilerin temel yazarlık ve araştırmacılık yetenekleri geliştirilmediği gibi, onlara uzmanlık alanı bilgileri de öğretilmemektedir. Özgün ve eleştirel düşünebilme hürriyet ve alışkanlığına sahip olan bir kişinin, bilim adamı olabilmesi için hususi bilgi ve donanımlara ihtiyacı vardır. Bu bağlamda bilgi ve donanımda seçicilik çok önemlidir. Bilginin hızla çoğaldığı ve öldüğü günümüzde öğrenmek istediğimiz bilgileri belli bir hedef doğrultusunda seçmeliyiz. Her konuda bilgi sahibi olmak isteyenler, her konuda konuşabilirler, öğrendikleri bilgiyi pazarlayabilirler, fakat yeni ve nitelikli bir bilgi üretemezler. Nitelikli üretim için insanların belli konularda uzmanlaşması gerekmektedir. Bir lisans öğrencisi, ülkenin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak kendisine bir uzmanlık alanı belirlemelidir. Sonra bu uzmanlık alanında kendisine eğitim ve imkân sunacak en iyi üniversite ve danışmanı bulmalıdır. Sonra seçtiği uzmanlık alanının gerektirdiği bilgileri danışmanının rehberliğinde öğrenmelidir. Batıdaki bilimsel başarıların temelinde, ferdin kendi uzmanlık alanını ve hedefini özgürce belirlemesi, irade beyan etmesi ve doğru seçimler yapması vardır. İlimler, maksat ilmi ve alet ilmi olarak iki ayrılır. Bir konunun daha nitelikli ele alınması maksadıyla öğrenilen, aracı bilgi ve donanımlara alet ilmi diyebiliriz. Alet ilimleri 1 Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi

bilinmeden, sahada ve laboratuarda devamlı çalışmadan birinci sınıf bilim adamı yetişmez. Diploma, kravat, internet ve ezberlerden müteşekkil kibirli ve donanımsız ofis akademisyenliği, ülkenin ihtiyaçlarına hakkıyla cevap veremez, ülkedeki gelişimin motoru olan özel sektöre önderlik yapamaz. Her ihtisas alanı kendine has bir donanım ister. İstatistiki üslûp çalışacak birisi için İstatistik, Bilgisayar ve Matematiğin belli konuları alet ilmidir. Ortadoğu s iyaseti ve tarihi üzerinde çalışacak birisi için birinci derecede alet ilmi, Arapçadır. Dilbilimciler üç beş tane yabancı dili öğrenmelidirler. Yeni Türk Edebiyatı araştırmacısı için Fransızca birinci derecede alet ilmidir. Öğrenciler bu donanımların bir kısmını lisans eğitiminde kazanmalıdırlar. İngilizce hemen her bilim dalı için, alet ilmi haline gelmiştir. Dolayısıyla İngilizce, ortaöğretimde öğretilmelidir. Anadiliyle güzel, düzgün, kurallara uygun bir yazı yazamayan ve İngilizce bir metni anlayamayan bir lise öğrencisi, lisansa kabul edilmemelidir. Sadece bu şart, birçok şeyi değiştirecektir. Ortaöğretimdeki sıkıcı dersleri faydalı ve zevkli hale getirecektir. Eski Türk Edebiyatı eğitimi düzenlenirken ilk olarak modern eğitim sistemleri gözden geçirilmelidir. İkinci olarak, bu sahada dünyaca başarılı olan bilim adamlarının donanımlarının ortaya konulması icap etmektedir. Zira hedef, en azından onlar kadar donanımlı Türk bilim adamları yetiştirmek olmalıdır. Hammer, Andreas Tietze gibi başarılı Türkologların, nasıl bir eğitim aldıklarını, hangi dilleri öğrendiklerini, niçin Türk tarih, kültür ve edebiyatı alanında çalıştıklarını, motivasyonlarını besleyen kaynakları, iyice araştırmak gerekmektedir. Başarılı Türkologların eğitimleri ve donanımları incelendiğinde, Eski Türk Edebiyatçısı olabilmek için, öncelikle Arapça, Farsça, İngilizce ve Osmanlı Türkçesinin iyi seviyede bilinmesi icap ettiği anlaşılacaktır. Bunların yanı sıra araştırma konusunun gerektirdiği metot, bakış açısı ve bilgiler de öğrenilmelidir. Türkiye de de Batı da da Eski Türk Edebiyatı çalışmalarında Farsça ve Arapça bilgisi gerektiği söylenmektedir. Türkiye deki bazı üniversitelerde öğrencilere dört yıl boyunca Farsça dersi verilmektedir. Ancak Türkiye de ve Batı da verilen Arapça ve Farsça dersleri arasında kelimenin tam manasıyla bir uçurum vardır. Türkiye de verilen Farsça ve hatta Osmanlı Türkçesi bilgisi, bir kişiyi ancak eski metinlerin saygılı ve basit bir öğrencisi konumuna yükseltebilir. Çoğunlukla Türk araştırmacılar kendilerine verilen bilgilerle Osmanlı yazar ve şairlerinin yazdıkları eserleri içerik, zihniyet, telkin, dil, belâgat ve üslûp bakımından tenkit edemezler, tartamazlar, muhakeme edemezler, söz konusu eserlerdeki çelişkilerin üzerine gidemezler. Eski bir eserde gördükleri her türlü yanlışı, hikmetle şerh etmeye girişirler veya bilmediği bir doğru zannederler. Eğer yazar, ifade hatası yapmışsa, dili doğru kullanamamışsa, sorunu kendilerinde ararlar, yazarın dil yanlışını arkaik bir kullanım olarak yorumlarlar. Bu tavır yanlış değildir. Zira araştırmacı, incelediği eseri, dil ve içerik bakımından tartacak, yani benzeri bir metni yazabilecek seviyede değildir. Yanlış olan, araştırmacının fark ettiği çelişki ve yanlışların üzerine gitmekten korkmasıdır ve kendisini söz konusu eserleri her bakımdan tartacak ve muhakeme edecek seviyeye getirmemesidir. Her şeyi şablon

şerh lerle aşmaya çalışmasıdır. Kolay olan şerhçiliği, zor olan tenkitçiliğe ve araştırmacılığa tercih etmesidir. Eski Türk Edebiyatı araştırmacısının Lamii, Tacizade Cafer Çelebi, Gelibolulu Ali, Latifi, Nergisî, Hammer, Barthold, Morthmann, Charles Wellet, Gibb, Ritter, Andreas Tietze kadar Osmanlı Türkçesine hâkim olması icap etmektedir. Aksi takdirde gururla ve kibirle fakat hep üçüncü sınıf bilimsel çalışmalar yapmaya, yani birinci sınıf araştırmacıların bulgularının dağıtımcısı olmaya devam ederiz. Türkiye nin, Hammer kadar donanımlı 20 tane Türkoloğa ihtiyacı vardır. Ancak o zaman İslam ve Osmanlı tarih ve edebiyatıyla ilgili birçok çelişkili bilginin üzerine cesaretle gidebiliriz, şerhçilikten kurtulabiliriz, kâtip bilim adamlığından yargıç bilim adamlığına yükselebiliriz ve 19. asırdan itibaren Batılıların önderliğinde öğrendiğimiz, çoğalttığımız ve özümsediğimiz bilgilerimizin önemli bir kısmının yanlış olduğunu fark edebiliriz. Donanımsızlık zafiyet doğurmakta ve bilim adamlarını (?) çok bariz çelişkileri bile görmekten korkan insanlar haline getirmektedir. Lisans öğrenimini tamamlayan bir öğrenci, somut bazı donanımlarla mezun olmalıdır. Bir edebiyatçı, eğitimin sonrasında özgün makale, şiir, hikâye, senaryo, fıkra yazma beceri ve pratiğini kazanmış olmalı, bir iki tane yabancı dili öğrenmiş olmalıdır. Hocaların yarım yamalak ders notlarını ezberlemiş ve bu ezber işkencesinin sonunda işe giriş vizesi (diploma) almış bir kişi olarak mezun olmamalıdır. Ders programı, öğrenciyi eğitim sonrasına, yani öğrencinin önceden hedeflediği herhangi bir konuda nitelikli araştırma yapabilmeye hazırlıklı hâle getirmelidir. Meselâ Eski Türk Edebiyatında uzmanlaşmak isteyen bir lisans öğrencisi, lisans eğitiminde şu bilgi ve donanımları kazanmalıdır: 1. İyi seviyede Farsça/Arapça ve İngilizce öğrenmelidir. 2. Manzum ve mensur Osmanlı metinlerini içerik, zihniyet, şekil, gelenek, dil, üslûp vs. bakımından tahlil etmeyi öğrenmelidir. 3. Her yıl birkaç tane özgün makalecik hazırlamalı ve böylece herhangi bir konu hakkında bilimsel yazı yazabilme yeteneğini geliştirmelidir. 4. Temel edebiyat terminolojisini öğrenmeli, Türk edebiyatı tarihini ve özellikle Eski Türk Edebiyatı tarihi hakkında genel kültürünü geliştirmelidir. Kendi alanında ufkunu ve kültürünü geliştirmek için kütüphanede yüzlerce kitap ve makale okumalı, seminer ve derslere katılmalıdır. 5. Divan şairinin dünyasını tanımalı ve onun gibi nesir ve şiir yazmaya çalışmalıdır. Eski Edebiyat alanında tez hazırlamayı ve uzmanlaşmayı düşünen bir öğrenci haftalık şu dersleri almalıdır: 1. 6 saat birinci yabancı dil (Eski Edebiyat için Farsça, Yeni Edebiyat için Fransızca );

2. 3 saat ikinci yabancı dil (Eski Edebiyat için Arapça), 3. 3 saat Osmanlı metinlerini okuma ve anlama dersi 4. 2 saat akademik yazım ve sunum dersi: Bu derste temel kaynak veya metinlerin tahlili, transkripsiyonu, tasviri ve bir tez etrafında kullanımı öğretilmelidir. 5. 2 saat farklı öğretim üyelerinden edebiyat ve dil bilgisi, edebiyat tarihi dersi (yani günümüzde 4 yılda öğretilmeye çalışılan ansiklopedik ve ezberlik bilgilerin gerekli olanları, aşinalık ölçüsünde ve bakış açısı geliştirmek üzere verilmelidir). 6. 2 saat edebi ve kurgusal yazım. Eski edebiyat öğrencileri divan şairi gibi nesir ve şiir yazma dersini seçmelidirler. Eski Türk Edebiyatı alanında yapılması gereken çalışmalar ve bu çalışmaların gerektirdiği donanımlar: 1. Osmanlı yazmalarının hatları (müstensihlerin el yazıları), mürekkepleri, kâğıtları, ciltleri, minyatür ve boyaları üzerinde çalışacak dış tenkit uzmanları yetiştirilmelidir. Yazmalardaki el yazıları veya hatlar üzerinde uzmanlaşmış, el yazısından hareketle müellif veya müstensihe ulaşabilecek, el yazıları ve imlalardan hareketle eserin yazıldığı dönemi tahmin edebilecek bilim adamları (kaligrafi uzmanları) yetiştirilmelidir. Bu uzmanlar Türk ve Müslümanlara ait olarak ortaya çıkan tarihi yazmaları ciddi bir sahihlik tenkidinden geçirmelidir. Dil, din, tarih ve edebiyatla ilgili hükümlerimizi, sahihlik testinden geçmiş eserler üzerine bina etmeliyiz. Araştırmacılar öncelikle içerik, telkin ve zihniyet bakımından sorunlu olan eserlerin bütün yazmalarını bir araya getirmeliler ve istinsah tarih ve kayıtlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığını hassasiyetle, kimyasal analizlerle araştırmalıdırlar. Bu uzmanlar, istinsah kaydı olmayan önemli ve tartışmalı bir yazmanın, hangi müstensih tarafından veya hangi dönemde yazılmış olabileceğini tahmin edebilirler. Farklı müstensihlere atfedilen bazı tartışmalı yazma eserlerin, aynı el tarafından yazıldığını ortaya koyabilirler. Bir yazma eser üzerinde çalışan bir araştırmacı, eserin sahihliği konusunda şüpheye düştüğü zaman, dış tenkit uzmanlarına başvurmalıdır. Dış tenkidin uzmanlık alanlarından birisi hat tenkididir. Eski meşhur müellifler adına yazılmış ve kütüphanelere sokulmuş veya daha sonra bulunmak üzere saklanmış sahte eserler olduğu bilinmektedir. Meselâ National Geographic te bilimsel (?) bir üslupla sunulan bir habere göre 1972 yılında Yemen in Sana a şehrinin kuzeyinde bir camiin restorasyonu sırasında, patates çuvalları içinde Kuran-ı Kerim parşömenleri bulunur. Alman İslami bilimler uzmanı Gerd Rudiger Puin bu tarihi (?) metinleri bilim adamı sıfatıyla inceler. Ona göre bu yazma, Kur an ın en eski yazmasıdır. Emevi halifesi I. Velid (705-715) döneminde kaleme alınmıştır. Günümüzdeki Arapça Kur an daki bütünlük bu metinde yoktur. Güya Hz. Peygamber in vefatından 70 sene yazılan bu metinde Süryanice nin etkisi vardır. Puin tarihi (?) belgelere dayanarak Oryantalistlerin her vesileyle dile

getirdikleri Hz. Muhammed, eski kutsal kitaplardan yararlanarak Kur an ı kendisi kaleme almıştır. tezini destekleyen sonuçlara ulaşmıştır. Kimisine göre Puin, hassas, çalışkan, Kur an için vaktini harcayan fedakâr ve donanımlı bir bilim adamı olarak övülmeyi hak etmektedir. Bize göre ise bütün bunlar, sahtekâr bir entelektüellikle hazırlanmış ve daha sonra bulunmak üzere belli mekânlara bırakılmış, periyodik kurgusal çalışmalardır. Bu yazma metin, İslam inancını, Müslüman milletlerin tarih ve edebiyatlarını, bilimi kullanarak tahrif etme faaliyetlerinin, yani tarih ve inanç mühendisliği nin küçük bir parçasıdır. Kanaatimce Batıdaki şarkiyatçılar, misyonerler veya oryantalistler, Puin in incelediği yazma metnin sahte olduğunu, selefleri tarafından hazırlanıp ilgili yere bırakıldığını çok iyi bilmektedirler. Aksi takdirde dini, askeri, siyasi ve ilmi destekçileri olan misyonerlik ve Oryantalizm, kendi amaç ve tezlerini destekleyen böyle bir yazma hakkında yüzlerce çalışma yaptırırdı. Bu metnin sahteliği Müslüman bir uzman tarafından ortaya çıkartılması durumunda, Oryantalist güçlerin bizzat kendileri, muhtemelen Puin i ciddi bir şekilde eleştirecekler ve onun görevine son vereceklerdir. Böylece 18, 19 ve 20. asrın kudretli Oryantalistleri tarafından Müslüman tarihi şahsiyetler adına üretilen diğer dini, edebi, tarihi Arapça, Farsça ve Türkçe yazmalar zarar görmeyecektir. Aslında kelimenin tam manasıyla ortada bir buz dağı vardır. Ancak hâlâ buzdağının küçük parçalarını bile hedef alacak samimi, donanımlı ve cesur Müslüman bilim adamları ve uzmanlar yetiştirilmemiştir. Hâlbuki sadece Kuran ın en eski nüshası olarak sunulan bu parşömenler üzerinde veya Nef i nin Siham-ı Kaza sının yazmaları üzerinde yapılacak ciddi bir dış tenkit çalışması, bizi çok ilginç ve ufuk açıcı sonuçlara ulaştırabilir. 2. Divan edebiyatının Fars edebiyatıyla münasebetini derinlemesine inceleyebilecek, çok iyi seviyede Farsça bilen araştırmacılar yetiştirilmelidir. Meselâ Profesör Fahiz İz, Eski Türk Edebiyatında Nesir adlı kitabında Mesnevi şerhleri hakkında şöyle demektedir: Pek çok yazması olan, ayrıca oldukça iyi bir şekilde basılmış bulunan binlerce sahifelik bu eserler dâhî şairin büyük eserini anlatmazlar. Sadece Mevlana Celaleddin Rumi nin eserini yazarken hatır ve hayalinden geçmesine imkân olmayan düşünceleri ona izafe ederek bütün Ortaçağ skolastiğinin, ortak bilgi yığınını tekrar ederler. Bu şerhler Türk edebiyatında, büyük bir şair ve düşünürün nasıl yüzyıllarca anlaşılmadan, eserinden uzak ve hayali bir şekilde yorumlandığını göstermesi bakımından çok ilgi çekicidir. (İz 148). Fahir İz bu eserleri tartacak kadar eski dile hâkim olduğu için bu hükümleri samimi ve cesur bir şekilde söyleyebilmiştir. Eski dile tam hâkim olmayan araştırmacılar ise ancak bu eserleri methetmek için küçük bilgi kırıntıları ve vesileler ararlar. Fahir İz in yukarıdaki ilgi çekici değerlendirmeleri, önce doğruluk veya yanlışlık bakımından incelenmelidir. Mesnevi şerhlerinin bize Mesnevi yi ne kadar anlattıklarını, bu şerhler vasıtasıyla Mesnevi nin sırlı beyitlerini anlamanın mümkün olup olmadığı iyice

araştırılmalıdır. Bu şerhlerin, Mesnevi yi anlama çalışmalarına ne katkı sağlayacağı hususu ciddiyetle ele alınmalıdır. Kanaatimce bu çalışmaların sonucunda Fahir İz in yaptığı çarpıcı değerlendirmenin doğru olduğu ortaya çıkacaktır. Asıl bilimsel çalışmalar da bundan sonra başlayacaktır. Bu konuda yapılacak ciddi bir dil, üslûp ve yazma tenkidi çalışması, araştırmacılar için ufuk açıcı olacaktır. Yine Bazı tezkireciler, Ahmed Paşa gibi meşhur divan şairlerinin şiirlerini, hatta kasidelerini tercüme yolu yla yazdıklarını, Farsça divanları araştırıp adeta tercüme ederek divan oluşturduklarını iddia etmektedirler. Bu tür iddiaları araştırabilecek kadar Farsça divanlara hâkim olan Eski Türk Edebiyatı araştırmacıları yetiştirilmelidir. Abdülbaki Gölpınarlı, Konya da 1940 lı yıllarda Farsça ve Arapça olarak yazılan ve topluma sunulan sahte tarihi eserlerden bahsetmektedir. Eserlerin içerik, üslûp ve hattından hareketle onların sahte olduklarını söylemiştir. Eğer bu iddia doğru ise, Türk halkının çoğunun okuma yazma bilmediği, kendi milli kültürünü ve dinini hakkıyla öğrenemediği bir dönemde, yani 1940 lı yıllarda, bazı tarih mühendisleri Farsça ve Arapça öğrenmişler, tarih, ciltçilik ve hat eğitimi almışlar ve bu bilgileriyle tarihi eser üretme işine, yani tarih mühendisliğine soyunmuşlardır. Bu iddianın üzerine ciddiyetle gidecek donanımlı bilim adamları hala yetişmemiştir. Hala bilim adamlarımız bu tür bilgileri bir gazete haberi gibi okuyup unutmaktadırlar. Hâlbuki ciddi bir donanım gerektiren Farsça tarihi bir eser üretme işi, çok zahmetli ve zor bir iştir. Böyle bir iş, güçlü bir siyasi, maddi, dini veya ideolojik destek olmadan yapılamaz. Büyük bir organizasyon gerektiren bu iş, birkaç eserle sınırlı kalamaz. Kimse tek bir eser üretmek ve onu birkaç liraya satmak için bu kadar zahmete katlanmaz, kendi eğitim sisteminin veremediği hatta öngöremediği donanımı elde etmeye çalışmaz. Frenk veya Frenk-meşrep sahtekârların çok donanımlı, Türk araştırmacılarının da çok çaresiz ve donanımsız olduğu, eski eserlere inanmaya hazır ve mecbur oldukları bir ortam söz konusudur. Böyle bir ortamda tarih ve toplum mühendisleri çok üretken ve pervasız olurlar. Türk araştırmacılar eski eserleri dil ve üslûp bakımından eleştirebilecek kadar uzmanlaşamazlarsa, bu eserlerin basit bir aktarımcısı konumuna düşerler ve güya tarihi kaynak ve belgelere dayanarak, Osmanlı sultanlarını, Mevlana gibi Müslüman Konya toplumunun her türlü onayından geçmiş tarihi şahsiyetlerimizi, Evhadüddin Kirmani (?) gibi Anadolu yu Müslümanlaştıran Ahmet Yesevi dervişlerini ahlâksız, mülhit, panteist, ajan vs. olarak gösterebilirler. 3. Türk edebiyatının Arap Edebiyatıyla münasebetini araştırabilecek bilim adamları yetiştirilmelidir. Osmanlı sultanlarının yazılarını içeren, III. Murad a sunulan ve sarayda özenle muhafaza edilen veya edilmesi geren Münşeâtü s-selâtîn adlı eser, Osmanlı eserleri arasında en sahih olması icap eden bir eserdir. Ancak Feridun Bey in Münşeâtü s-selâtîn inde yer alan bazı yazıların, Muhammed bin Müeyyed

el-bağdadî inin Et-Tevessül ila t-teressül ünden ve İbn Arabşâh ın Acâ ibü l- Makdûr ünden alınmış olduğu ve bu eserlerdeki vesikaların kişi adları değiştirilmek suretiyle Osmanlılara mal edildiği ortaya çıkartılmıştır. Dil, üslûp ve içerik sorunları olan bu yazılardaki sahtekârlığı, Feridun Bey e ait kişisel bir tasarruf olarak görmek ve konuyu bu şekilde geçiştirmek doğru değildir. Öncelikle Feridun Bey in böyle bir sahtekârlıktan haberinin olup olmadığı araştırmalıdır. Bu eserdeki sahte vesikaların varlığından ilk önce J. Mordtman 1918 de İstanbul da yayınlanan İlm-i Usûl-i Târîh adlı eserinde bahsetmiştir. Daha sonra Mükrimin Halil Yınanç, Târîh-i Osmânî Encümeni Mecmuası nda (XI-XIV) yayımladığı yazılarda Münşeâtü s-selâtîn deki bazı sahte belgelerin kaynaklarını mukayeseli olarak göstermiştir (Togan 78, 81). Böyle bir keşif Arapçaya ve Arap edebiyatı kaynaklarına vakıf olmadan yapılabilir mi? Mordtman olmasaydı, böyle bir keşfi kim yapabilirdi? Türkiye deki Eski Türk Edebiyatı eğitimi, böyle bir keşfi yapacak bilim adamları yetiştiremediği müddetçe geridir, ilkeldir. Aslında burada temel sorun donanımsızlık değildir, bilimsel tecessüs ruhunun yokluğudur ve bilgiyle (eski yazılı bir kitapla) aldatılmaya karşı tepkisizliğimizdir. Böyle bir iddia Batıda ortaya atılsaydı, Münşeâtü s-selâtîn le ilgili yüzlerce ciddi çalışma yapılırdı. Bu kadar emek ve donanım gerektiren bir tahrif faaliyetinin, boyutları, maddi manevi destekçileri, tarihi ve toplumsal temelleri araştırılırdı. Yukarıdaki eserlerle ilgili dış tenkit, yani mürekkep, hat, kâğıt, cilt vs. tenkidi yapıldığı zaman, çok ilginç sonuçlara ulaşabileceğiz. Ciddi bir dış tenkit uzmanı yetişinceye kadar böylesine önemli eserlerle ilgili çelişkileri göz ardı etmeye ve bu eserleri transkribe edip unvan ve takdir almaya devam edeceğiz. 4. Batıdaki klâsik ve istatistiki üslûp çalışmalarını takip eden ve öğrendiği metotlarla Eski Türk Edebiyatı metinlerini inceleyen araştırmacılar yetiştirilmelidir. Üslûp üzerinde uzmanlaşmak isteyen bir lisans öğrencisi İstatistik, Bilgisayar ve Matematik in belli konularıyla ilgili dersler almalıdır. Ancak bu konuların anlatıldığı dersleri bulmak mümkün olmayabilir. Dolayısıyla Türk öğrenciler üslup konusunda uzmanlaşmış Batılı bilim adamlarının danışmanlığında doktora çalışmaları yapmalıdırlar. Donanımlı bir üslup bilimcisi, Fuzuli, Attar, Mevlana veya Nef i ye atfedilmiş bir eserin gerçekten onlara ait olup olmadığını sorgulayabilir. Farklı yazar veya münşilere atfedilmiş bazı eserlerin aslında bir kişi tarafından yazılmış olduğunu ispat edebilir. Aklıselim zemininde yapılacak basit üslûp çalışmaları bile bazı eselerin sahteliğini ortaya çıkartabilir. Meselâ Nihat Sami Banarlı nın araştırmacılık onuru engel olmasaydı, 1940 lı yıllardan sonra hazırlanan şiir antolojilerinde ve edebiyat tarihiyle ilgili kitaplarda 13/14. asırda yaşamış Rabia Hatun adlı çok başarılı bir bayan şairimizin gerçekten güzel şiirleri yer alacaktı. Rabia Hatun vakası Türk edebiyatı araştırmacıları için ufuk açıcı olması gereken bir vakadır, bir ipucudur. Fakat bu ipucu, tarih mühendislerini rahatlatan bir duyarsızlıkla heder edilmiştir, anlamsızlaşmıştır.

5. Hermeneutik (yorumbilim) konusunda uzmanlaşmış ve bu konudaki bilgisini yanlı kullanmayacak, milli bakış açılarını göz ardı etmeyecek Eski Türk Edebiyatı araştırmacıları yetiştirilmelidir. Bunun için Batıya öğrenci gönderilmelidir. 6. Oryantalistler İslâm ve Türk tarihiyle ilgili çalışmalara öncülük etmişlerdir. Dolayısıyla Oryantalizmin maksadı, temelleri, gizli ve açık, yerli ve yabancı temsilcileri, faaliyetleri, dini ve siyasi destekçileri ve yerli uzantıları üzerinde çalışacak İngilizce, Fransızca ve Almanca bilen, Batılı ülkelerin arşivlerinde ve yazma eser kütüphanelerinde yıllarca çalışacak, aynı zamanda dış tenkit uzmanı araştırmacılar yetiştirilmelidir. Özellikle ve öncelikle Oryantalizmin faaliyetlerini destekleyen, koruyan ve kollayan yerli sanat, siyaset, ticaret ve bilim adamları, yani yerli Oryantalistler deşifre edilmelidir. Zira oldukça fedakâr ve donanımlı olan yerli Oryantalistlerin temel görevlerinden birisi Oryantalizmin kısa ve uzun vadeli projelerine bilimsel, sanatsal, maddi ve fikri bakımdan katkı yapmaktır, onları korumak ve kollamaktır. Milli meseleler üzerinde çalışacak bilim adamlarının, milli kültürünü benimsemiş, güvenilir kişiler olması çok önemlidir. Nitekim İslâm ve Türkoloji üzerine çalışan oryantalistlerin önemli bir kısmı, muhafazakâr ve idealist kişilerdir. Başarılarını da bu özelliklerine borçludurlar. 7. Her araştırmacı, kendi uzmanlık alanını ve bu uzmanlık alanının gerektirdiği donanımları kazanmak için, danışmanının yardımıyla, kendisine bir çalışma plânı ve müfredat oluşturmalıdır. Meselâ Evliya Çelebi Seyahatnamesini çalışacak bir araştırmacı, Evliya Çelebi nin, eserini yazarken kullandığı yerli ve yabancı kaynakları orijinallerinden okuyup anlayabilmelidir. Çelebi nin eserini metinlerarasılık bağlamında değerlendirebilmelidir. Çelebi nin dolaştığı coğrafyayı dolaşmalı, onun coğrafyadan topladığı bilgileri tekit veya tashih etmelidir. Hammer tarafından Türk toplumuna tanıtılan, Abdülhamit döneminde zararlı bulunan ve sansüre uğrayan Evliya Çelebi seyahatnamesi üzerinde yapılacak uzmanlık çalışmaları, işçilik çalışmaları değil, bizi farklı ufuklara taşıyacaktır. 8. Tasavvuf ve tasavvufi metinler üzerinde uzmanlaşacak, Farsça, Arapça ve Türkçe bilen bilim adamları yetiştirilmelidir. Bu kişiler, yıllarca tekke hayatını tahlil etmelidirler. Tekke mensuplarının Batılı müsteşrikler tarafından tahrif edilmiş ve tahrif edilebilecek yanlarını, hallerini ve sözlerini tespit etmeliler. Tekkelerin mekânlarından hareketle tekke hayatı hakkında yorumlar yapabilmeliler. Tekke kültürünün ve dervişlerin Osmanlı cihat ve irşat anlayışındaki ve pratiğindeki yerini tespit etmeliler. Tasavvufu ve tekkeleri, sahte derviş ve şeyhlerle, sahte tarihi metinlerle, bilimsel, edebi, sanatsal ve siyasi faaliyetlerle dejenere etme çalışmalarını kronolojik olarak ortaya çıkarmalılar.