HAKKIMIZDA Kuruluşu 1997 yılına dayanan ABS SU ARITMA TEKNOLOJİLERİ ve 2001 yılında Almanya nın Berlin şehrinde kurulan TEMKAR WASSER BEHANDLUNG GmbH firmalarının teknolojik güç birliği ile TEKNOLOJİ ARAŞTIRMA GELİŞTİRME MERKEZİ TAGEM kurulmuştur. Teknoloji Araştırma Geliştirme Merkezi TAGEM suyun kullanıdığı her alanda; Distribütör ve iş ortaklarına, Çözüm ortaklarına, Yurt içi ve Yurt dışı müşterilerine Teknolojik üstünlükleri ön plana çıkararak hizmet veren bir Araştırma Geliştirme Organizasyonudur. TAGEM; Belediyeler, Hastaneler, Okullar gibi kamu kuruluşları, Oteller, Villalar, Köyler, Kasabalar, Şehirler gibi toplu yaşam alanları, Fabrikalar (Kozmetik, Gıda, Tekstil, İlaç ), Petrol Rafineleri vs. Farklı niteliklerde su ihtiyacı veya atık su çıkışı olan özel veya kamu sektörünün her türlü sorunlarına mühendislik çözümleri üreterek, Projelendirme, Arıtma tesisi kurma, İşletme, Devreye alma, Eğitim, Teknik destek hizmetleri ile müşteri memnuniyetini en üst seviyede karşılar. Geleceğe Açılan Teknolojik Kapı, TAGEM
DENİZ SUYU ARITIMINDA NANO SAFLAŞTIRMA Deniz suyundan içme suyu üretme sistemleri, hem yatırım hem de işletme aşamasında oldukça yüksek maliyetli sistemlerdir. Deniz suyunda tuzluluk arttıkça işletme maliyetleri de aynı oranda artmaktadır. Çünkü Deniz Suyu Ters Ozmos Sistemlerinde kullanılan Membranların etkin bir biçimde çalışmaları için giriş suyunu çoğunlukla 60 bar ve daha üzerine çıkacak şekilde basınçlandırmak gerekir. Bu nedenle sarf edilen elektrik işletme maliyetlerinin en önemli kısmını oluşturmaktadır.
ELEKTRİK TASARRUFU Deniz suyunun ön şartlandırılması sırasında uygulanan özel bir teknoloji ve bu sisteme uygun tasarlanan membranların sinerjik etkisi ile % 25' e varan oranlarda elektrik tasarrufu sağlamak mümkündür. Bu patentli teknolojinin elektrik tasarrufunun yanı sıra daha birçok avantajları vardır.
UFB TEKNOLOJİSİ Deniz Suyu membranlara girmeden önce özel olarak şartlandırılmaktadır.suyun Dipol (iki kutuplu) özelliğinden faydalanılarak yapılan bu şartlandırma sırasında; su çok kuvvetli bir manyetik alandan geçirilmektedir. Bu geçiş sırasında su moleküllerinin kendi etrafında çok yüksek hızlarla döndürülmesi sağlanır. Bu sırada sisteme gönderilen hava bu dönüş hareketinden etkilenerek nano boyutlarda kabarcık haline getirilir. Yaklaşık 100 nanometre çapında olan nanokabarcıklar çıplak gözle veya en yüksek teknolojiye sahip elektron mikroskopları ile dahi görülemezler. Sadece Laser ışığı kullanarak elde edilen saçılmaların spektral analizi ile boyut ve konsantrasyonları tespit edilebilmektedir. Böylece oluşan nanokabarcıkların kalitesi ve kalıcılığı da bilimsel olarak kanıtlanmaktadır.
KİMYASAL TASARRUFU Deniz suyunun yapısında bulunan bazı etkenler, arıtma işlemi sırasında membran yüzeylerinde tıkanıklığa neden olurlar. Bu tıkanıklığı tamamen önlemek mümkün olmasa da tıkanıklığı yavaşlatmak için bazı kimyasallar kullanılır. UFB Teknolojisinde suyun manyetik olarak şartlandırılması söz konusu olduğu için tıkanma işlemi önemli oranda yavaşlar. Bu nedenle sarf edilen kimyasallarda % 80' e varan kimyasal tasarrufu, UFB teknolojisinin diğer önemli bir avantajıdır.
MEMBRAN ÖMRÜNÜN UZAMASI Gerek kimyasal kullanımının azalması ve gerekse de tıkanma hızının aşırı derece yavaşlaması doğal olarak membran ömrünü uzatmaktadır. Çünkü kullanılan her kimyasal, membranların por yapısını bozar. Bu bozulmalar, membran ömrünü azaltan en önemli etkendir. Ayrıca, deniz suyunun alg ve yosun oluşturma potansiyeli de membran ömrünü olumsuz yönde etkileyen diğer önemli bir unsurdur. Nanokabarcıklar alg, yosun veya diğer organik yığılmalara da izin vermez.
SU KALİTESİNİN SÜREKLİLİĞİ Klasik sistemlerde, kullanılan kimyasalların membranların por yapısını bozması nedeniyle, üretilen suyun kalitesi zamanla azalır. Çünkü bozulan por yapısı, geçirgenliği olumsuz olarak etkiler ve böylece istenmeyen bazı mineraller ürün suyu tarafına geçer. UFB teknoljisinde membranların por yapısı etkilenmediği için üretilen su kalitesinin de sürekliliği sağlanmış olur.
BAKIM MALİYETLERİNİN AZALMASI UFB Teknolojisinin, membranların por yapısını koruması ve membran tıkanma sürecini aşırı derecede yavaşlatması nedeniyle sistemin bakım ihtiyacı ciddi bir şekilde azalır. Böylece hem bakım nedeniyle sistemin sık sık durdurulmasının ve hem de aşırı bakım maliyetlerinin önüne geçilmiş olur.
HAM PETROL ATIK SUYUNUN NANO ARITIMI Ham petrolün çıkarıldığı bölgenin jeolojik yapısına bağlı olarak, petrolün yapısında çamur ve kum da dâhil olmak üzere birçok kirlilikler bulunmaktadır. Bu kirliliklerin başında da tuz gelmektedir. Bu nedenle petrol rafinasyonunda tuz giderme işlemi en önemli adımdır. Ham petroldeki tuzluluk oranları, petrolün çıkarıldığı bölgeye göre değişmektedir. Tuz giderme işlemi esnasında çok fazla miktarda su kullanılır. Kullanılan su miktarı, suyun kalitesine ve petrolün içinde bulunan tuz miktarına göre değişmektedir. Petrol endüstrisinde su kullanımı genel olarak üç gruba ayrılmaktadır: a-tuz giderme işleminde b-petrol çamuru temizliğinde c-petrol çıkarılması esnasında Tuz giderme işlemi yukarıda açıklanmaktadır. Ham Petrol, çok büyük hacimli tanklarda depolanmaktadır. Bu depolanma işlemi sırasında, zamanla tankların dibinde petrol çamuru oluşur. Petrolün yapısında bulunan çamur, kum ve tuz petrol çamurunda da yüksek miktarda bulunur. Bir de petrol çıkarılması sırasında, kayaçların içerisindeki kanallarda kalan petrol de yine suyun hidrolik olarak sıkıştırması ile çıkarılır. Burada kullanılan suya da frac water adı verilmektedir. Bu işlemler sonucunda oluşan Atık Suyun arıtılması oldukça zor ve maliyetlidir. Çünkü Deniz Suyu yapısında ortalama olarak % 3.5 oranında tuz bulunmaktadır.
Diğer bir deyimle Deniz Suyunun 1 litresinde 35 gr. Tuz bulunmaktadır. Dolayısıyla TDS değeri 35.000 ppm olur. İçerisinde sadece % 3.5 oranında tuz bulunan Deniz Suyunu bile Deniz Suyu Ters Ozmoz sistemleri ile arıtmak zor ve pahalı iken, petrol endüstrisinde kullanılan atık suyun içeriğinde tuz oranı ortalama % 15 seviyelerindedir. Bu şekilde 1 litre Atık su' da 150 gr. Tuz bulunur ve bu suyun TDS değeri de 150.000 ppm değerindedir. Bu suyu arıtmak imkânsız değilse de imkânsıza yakındır. Çünkü 20 o C sıcaklıkta doygun tuz çözeltisinde tuz oranı % 26.3' tür. Yani % 15 değerinden % 26.3 değerine gelene kadar kristalizasyon yoluyla çökelme de olmaz. Ayrıca suyun yapısında bulunan petrol kirliliğini de unutmamak lazım. Bu nedenle bu suyun arıtılması esnasında bir çok teknoloji kombine halde kullanılır. Bu teknolojiler birbiri ile uyumlu ve sinerjik bir etki ile çalışırlar. Her ikisi de patentli olan ECOVAC ve UFB teknolojileri ile büyük ölçeklerde bu atık suyu arıtmak ve tekrar tekrar kullanmak mümkündür.