İSRAİL ÜLKE RAPORU. Hazırlayan İnci Selin AYDIN 2008. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

Benzer belgeler
AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Başlıca İthal Maddeleri : Petrol yağları, buğday, palm yağı, otomobil, gübre, iş makineleri

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

KENYA ÜLKE RAPORU Temmuz 2013 A.Ç.

Eylül 2013 B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Şubat 2009 Hazırlayan: Özlem Kılıç

İSTANBUL TİCARET ODASI AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ İRLANDA ÜLKE RAPORU

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

HALI SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2013 HAZİRAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

İSTANBUL TİCARET ODASI AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Makroekonomik Değerlendirme, İhracat Performansımız ve Bölgesel Gelişmeler. 13 Kasım 2013

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

ÜÇ AYLIK EKONOMİK RAPOR

İSTANBUL TİCARET ODASI AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ İZLANDA ÜLKE RAPORU

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

PERU ÜLKE RAPORU

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

DIS TICARET ARASTIRMA SERVISI

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART

EKONOMİ BAKANLIĞI. KENYA T.C. Nairobi Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği

İZMİR TİCARET ODASI FAS KRALLIĞI ÜLKE RAPORU

CEZAYİR ÜLKE RAPORU

Aralık Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü 2014 Ocak-Kasım Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

İSPANYA ÜLKE RAPORU AĞUSTOS 2017 ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

Lojistik. Lojistik Sektörü

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Türkiye Ekonomisinde Dönüşüm

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

MACARİSTAN ÜLKE RAPORU

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

2010 OCAK HAZİRAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

İSRAİL ÜLKE RAPORU [Type the document subtitle]

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI 2013 DANİMARKA 1/7

2010 OCAK EKİM DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TEKSTĠL VE KONFEKSĠYON MAKĠNELERĠ SEKTÖR NOTU

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

Sayı: Mayıs PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 18 Mayıs 2010

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

Temel Ekonomik Göstergeler. İzmir

KAMERUN ÜLKE RAPORU Ağustos 2013 A.Ç.

GÜNCELLEME TARİHİ 11/02/2008

Dış Ticaret Müsteşarlığı nca ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi amacıyla çeşitli stratejiler uygulamaya konmuş bulunmaktadır.

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

SUDAN ÜLKE RAPORU Ağustos 2013 A.Ç.

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

İSTANBUL TİCARET ODASI AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ DANİMARKA

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

EKONOMİ BAKANLIĞI. KAMERUN T.C. Yaounde Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği

İSTANBUL TİCARET ODASI

İSTANBUL TİCARET ODASI AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ LİTVANYA ÜLKE RAPORU

SUUDİ ARABİSTAN ÜLKE RAPORU

POLONYA ÜLKE RAPORU

İSTANBUL TİCARET ODASI AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Temel Ekonomik Göstergeler. İzmir

EKONOMİK GÖRÜNÜM RAPORU

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

İZMİR TİCARET ODASI GANA CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

7. Orta Vadeli Öngörüler

EKONOMİK GELİŞMELER Mart 2012

Aylık Dış Ticaret Analizi

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mart Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

PORTEKİZ ÜLKE NOTU & MAKİNE VE AKSAMLARI DIŞ TİCARETİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 OCAK AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

EKONOMİK VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR ŞUBESİ

ALMANYA FEDERAL CUMHURİYETİ

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs 2012

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

İZMİR TİCARET ODASI TANZANYA BİRLEŞİK CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Şubat 2013 Fiyat Gelişmeleri

Turkey Data Monitor Ekonomi Bülteni. 07 Mart 2016 I. KÜRESEL GELİŞMELER

Hizmet Sektörü Olarak Sağlık Turizminin Ülke Ekonomisindeki Rolü. Dr. Seyit KARACA TOBB Türkiye Sağlık Kurumları Meclis Başkanı

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Şubat 2013, Sayı: 7 Intrade, Fatih Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü Aylık Dış Ticaret Bülteni 1 $24 $22 $20 $18 $16 $14 $12 $10 $8 $6 $4 $2 $0

GENEL BİLGİLER DIŞ TİCARET BİLGİLERİ

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015

Transkript:

İSRAİL ÜLKE RAPORU Hazırlayan İnci Selin AYDIN 2008 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

İSRAİL Temel Sosyal ve Ekonomik Göstergeler Yüzölçümü Nüfus (milyon) Başkent Başlıca Şehirleri Dil İklim Ölçü Birimi Para Birimi Zaman 20 325 km 2. Akdeniz'in doğu kıyısında bulunan İsrail in kuzeyinde Lübnan, kuzeydoğusunda Suriye, doğusunda Ürdün ve güneyinde Mısır yer almaktadır. 7,282 (İsrail Merkezi İstatistik Bürosu, Mayıs 2008 tahmini) Tel Aviv Kudüs, Tel Aviv, Haifa, Rishon le Zion, Ashdod, Beersheva, Holon, Petah Tiqwa. Ülkenin resmi dili İbranice ve Arapça olmakla birlikte, İngilizce ve Rusça da yaygın olarak konuşulmaktadır. Akdeniz iklimi. Nisan Ekim ayları sıcak ve kuru geçmekte iken, Kasım Mart ayları soğuk kış dönemidir. En sıcak ay olan Ağustos ta günlük ortalama hava sıcaklığı 19 29 o (min max), en soğuk ay olan Ocak ta ise günlük ortalama hava sıcaklığı 6 12 o (min max) dir. En kurak aylar ortalama 0 mm yağışla Mayıs Eylül iken; en yağışlı ay ortalama 133 mm yağışla Ocak ayıdır. Metrik sistem. Yeni İsrail Şekeli (YİŞ), 1 Ocak 1986 dan bu yana resmi para birimi olarak kullanılmaktadır. 1000 Eski Şekel=100 YİŞ; 1 YİŞ=100 Agorot. 2007 yılı ortalama döviz kuru: 1 ABD $=4,1081 YİŞ. 23 Haziran 2008 itibarıyla döviz kuru: 1 ABD $=3,3730 YİŞ. GMT den 2 saat ileridir. (Türkiye ile aynı saat diliminde yer almaktadır) Tablo 1. Temel Ekonomik Göstergeler, 2007 2003 2004 2005 2006 2007 Reel GSYİH deki Artış (%) 2,3 5,2 5,3 5,2 5,3 Tüketici Fiyat Enflasyonu (Ort, %) 0,7 0,5 1,4 2,1 0,5 Cari Hesap Dengesi (Milyon $) 1 371 2 958 4 277 8 546 4 993 Döviz Kuru (Ort, YİŞ:ABD $) 4,5 4,5 4,5 4,5 4,1 Nüfus (Milyon) 6,7 6,8 6,9 7,1 7,2 Toplam Dış Borç (Yıl sonu, Milyon $) 72 151 78 674 77 736 87 139 89 945 Kaynak: Economist Intelligence Unit, Israel Country Profile, 2008. İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 1

GENEL BİLGİLER Coğrafi Konum İsrail, Asya ile Afrika kıtalarının birleştiği bir noktada bulunmakta olup; batısında Akdeniz, kuzeyinde Lübnan ve Suriye, doğusunda Ürdün, güneyinde Mısır ve Kızıl Deniz ile çevrilidir. Kuzeyden güneye en uzun mesafe 450 km, doğudan batıya 135 km dir. İsrail in en yüksek noktası Golan Tepeleri ndeki Hermon Dağı (2.656 m) ile Negev deki Rosh Ramon Dağı (1.035 m), en alçak noktası ise deniz seviyesinin 400 metre altında bulunan Ölü Deniz dir. Ülkede 5 farklı coğrafi bölge bulunmaktadır: Akdeniz kıyısını takibeden yaklaşık 40 km genişliğinde, kumluk bir sahil ve hinterlandında yer alan ve tarım arazisinden oluşan sahil şeridi (ülke nüfusunun yaklaşık yarısı, endüstrinin büyük bölümü, limanlar ve havaalanları bu bölgededir), Kuzeydeki Galile bölgesinden güneydeki Negev Çölü ne uzanan sıradağlar, Sıradağları kesen Rift, Hula, Jezreel, Ürdün ve Arava Vadileri, Negev ve Batı Şeria Çölleri, Ürdün Nehri, Galile (Kinneret Tiberias) Gölü ve Ölü Deniz çevresindeki sulak araziler ve tarım alanları. Ülkenin başlıca su kaynakları; Ürdün nehri, Galile (Kinneret) Gölü ve çevresindeki küçük ırmak sistemleridir. Ayrıca yer altı su kaynaklarından da yararlanılmaktadır. Israil in toplam yenilenebilir su kaynaklarının 57 milyon m 3 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Siyasi ve İdari Yapı Tarihi ve dini kaynaklar Yahudi kavminin M.Ö. 1700 1500 yılları arasında Mezopotamya dan Canaan (Filistin) bölgesine ve daha sonra Mısır a göç ettiğini, M.Ö. 1300 yıllarında ise Mısır dan Hz. Musa önderliğinde tekrar Filistin bölgesine geçtiğini kaydetmektedir. Kaynaklarda ilk Yahudi Krallığı nın M.Ö. 1025 yılında Saul tarafından kurulduğu, M.Ö. 965 930 yıllarında hüküm süren Hz. Süleyman döneminde Kudüs te ilk tapınağın inşa edildiği, M.Ö. 722 yılında başlayan Asur hakimiyeti ve Babil sürgününden sonra, M.Ö. 538 322 yıllarında Yahudi kavimlerinin tekrar siyasal bir varlık oluşturarak ikinci tapınağı inşa ettikleri, Büyük İskender tarafından bölgenin işgal edildiği, M.Ö. 165 37 yıllarında Hasmonean Krallığı nın hüküm sürdüğü, M.Ö. 63 yılından itibaren Roma nın bölgeye nüfuz ettiği, M.S. 70 yılında Romalılar tarafından Yahudi isyanlarının bastırılarak ikinci tapınağın yıkıldığı, Yahudiler in Kudüs ten ve bölgeden sürgün edildikleri ve son Yahudi isyanının M.S. 132 yılında başarısızlıkla sonuçlandığı belirtilmektedir. Bu tarihten sonra Yahudiler bölgede küçük topluluklar halinde mevcut olmuşlarsa da 19. yüzyıl sonlarına dek önemli bir demografik ve siyasi varlık olmaktan çıkmışlardır. Ancak Kudüs ve Zion Yahudiler için kutsallığını her zaman korumuştur. 1517 yılında Osmanlı İmparatorluğu na katılan Filistin toprakları, I. Dünya Savaşı sırasında 1917 yılında İngiltere nin işgaline uğramış ve Milletler Cemiyeti nin kararıyla 1922 yılında İngiliz mandasına verilmiştir. Söz konusu karar ile İngiltere bu topraklarda Yahudiler e bir yurt kurma hakkını temin etmekle görevlendirilmiştir. Aynı yıl İngiltere, Filistin topraklarının yaklaşık 2/3 ü üzerinde Trans Jordan Arap Emirliği nin (bugünkü Ürdün Krallığı) kurulmasına müsaade etmiş, ayrıca Filistin deki Yahudi topluluğunu İngiliz makamlarına karşı temsil etmek üzere Jewish Agency oluşturulmuştur. Filistin toprakları üzerinde bir Yahudi Devleti düşüncesi ise bu bölgede yaşayan Araplar ın tepkilerine yol İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 2

açmıştır. Araplar Filistin in bölünmesine veya Filistin de Yahudi varlığına karşı çıkmışlar, bu çerçevede 1937 yılında İngiltere tarafından önerilen paylaşım planını reddetmişlerdir. Buna bağlı olarak Arap ve Yahudi cemaatleri arasındaki çatışmalar artmıştır. II. Dünya savaşının yaklaşmasıyla birlikte Arap kamuoyunu gücendirmek istemeyen İngiltere, 1939 yılında bir White Paper yayınlayarak Filistin e Yahudi göçüne önemli sınırlamalar getirmiştir. Savaş sırasında bu karara muhalefet etmeyen Yahudi liderliği savaştan sonra yasal olmayan göç çalışmalarına hız vermiş, diğer taraftan İngiliz idaresine ve Arap halkına karşı tedhiş hareketlerine başlamıştır. Kuvvet veya uzlaşma yoluyla sorunu çözümleyemeyince ekonomik ve siyasi sorunlarla karşı karşıya kalan İngiltere, Filistin den çekilme kararını Nisan 1947 de Birleşmiş Milletler gündemine aldırmış ve bölgenin geleceğinin tayin edilmesini istemiştir. 29 Kasım 1947 de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Filistin in Arap ve Yahudi devletleri arasında paylaştırılmasını ve Kudüs e uluslararası statü verilmesini öngören 181 sayılı kararı kabul etmiştir. Karar, Yahudi liderliğince olumlu karşılanmış ancak Arap tarafınca kabul edilmemiştir. Bölgede İngiliz yönetiminin sona erdiği 14 Mayıs 1948 tarihinde David Ben Gurion un, Başkanı olduğu Jewish Agency nin işlevlerini üstlenmesiyle İsrail Devleti ilan edilmiş; bir gün sonra ise Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak bu kararı tanımayarak bölgeye askeri harekat başlatmışlardır. 15 ay süren savaş, Birleşmiş Milletler in arabuluculuğu ile yapılan görüşmeler sonucunda imzalanan ateşkes anlaşmalarıyla sona ermiştir. Ateşkes anlaşmaları ile İsrail, BM nin taksim planıyla kendisine bırakılan araziyi genişletirken; Gazze Mısır ın, Batı Şeria ve Doğu Kudüs ise Ürdün ün yönetiminde kalmıştır. İsrail, 11 Mayıs 1949 tarihinde Birleşmiş Milletler in 59. üyesi olmuştur. İsrail Devleti kuvvetler ayrılığına dayanan parlamenter bir demokrasi ile yönetilmektedir. Ülkenin tek metin halinde düzenlenmiş bir anayasası bulunmamakla birlikte; anayasa çeşitli konularda yapılmış anayasal düzenleme niteliğindeki temel yasalardan oluşan bir manzumeden ibarettir. Nüfus Yapısı ve İşgücü Yahudi nüfusunun yarısından fazlası İsrail doğumlu olup, geri kalan kısmı 70 farklı ülkeden göç etmiştir. İsrail in nüfus yapısı, sosyo ekonomik yapısı ve nüfus artış hızı, Sovyetler Birliği nden İsrail e gerçekleşen yoğun göçler nedeniyle 1990 lı yıllarda %36 olarak gerçekleşmiş, göçün hız kestiği 1990 ların sonunda ise %2,5 e gerilemiştir. Daha sonraki yıllarda göçlerin azalması ile birlikte nüfus artış oranı gerilemiş, 2003 2007 yılları arasında ise ortalama %1,8 olarak belirlenmiştir. Nüfus artış hızı giderek yavaşlamakta olmasına rağmen; gelişmiş bir ekonomi için bu oran hala yüksek düzeydedir. İsrail nüfusu göreceli olarak gençlerden oluşmakta olup; 2006 yılı verilerine göre nüfusun %44 ü 25 yaşın altında, %60 I ise 35 yaşın altındadır. Nüfusun %10 undan azı 65 yaş üzerindedir. Bu oran birçok gelişmiş ülkeye göre oldukça düşüktür. Ortalama yaşam süresi ise kadınlarda 82,3 yıl, erkeklerde ise 78,3 yıldır. Tablo 2. Nüfus Verileri 2003 2004 2005 2006 2007 Nüfus (milyon) 6,7 6,8 6,9 7,1 7,2 Nüfus (% değişim) 1,8 2,2 1,4 1,8 1,8 Kaynak: Economist Intelligence Unit, Israel Country Profile 2008. İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 3

İsrail nüfusunun %76 sı (5,5 milyon kişi) Yahudi dir. Nüfusun geri kalan %16 sı Müslüman, %2 si Hristiyan ve %1,7 si Dürziler den oluşmaktadır. İsrail de yaşayan Yahudiler, dünyadaki toplam Yahudi nüfusunun yalnızca %40 ına tekabül etmektedir. Bu nedenle İsrail sürekli olarak göç kabul etmekte; 1948 yılında 786 000 olan nüfus, 2007 yılı itibarıyla 7,2 milyona yükselmiş bulunmaktadır. Bundan 10 yıl öncesinde Yahudiler in toplam nüfus içindeki payı %80, daha öncelerde ise %85 civarında iken; bu göçler sonucunda farklı etnik, dini, kültürel ve sosyal kökenden gelen gruplar ülkede bir arada yaşamaya başlamış; bu da gelir dağılımı, eğitim ve yaşam biçimi gibi pek çok alanda farklılık yaratmıştır. İsrail İstatistik Ofisi tarafından yapılan nüfus tahminlerine göre; nufusun 2020 yılında 8,1 milyon 8,9 milyon arasında olması beklenmektedir. Yahudi topluluğu kendi içinde üç gruba ayrılmaktadır. Bunlar; çoğu Doğu ve Orta Avrupa ülkelerinden gelen Askhenazi Yahudileri, 15. yy. sonunda İspanya ve Portekiz den Avrupa ülkelerine kaçarak İsrail Devleti nin kurulmasıyla İsrail e göç eden ve içlerinde Türkiye den göçen Yahudilerin de yer aldığı Sephardi Yahudileri ve Kuzey Afrika ve Orta Doğu Müslüman ülkelerinde yaşayan Doğu Yahudileri dir. Askhenazi Yahudileri yönetici sınıfını ve nitelikli işçileri oluşturmakta; Sephardi Yahudileri ise daha düşük gelirli, mavi yakalı işçi sınıfını temsil etmektedir. Ancak son zamanlarda bu etnik ayrımın ekonomi üzerindeki etkisi zayıflamıştır. Ayrıca İsrail de yaşayan 1,4 milyon Arap nüfusunun %82 si Müslüman, %9 u Hristiyan, %8,5 i Dürzi dir. İsrail'in nüfus ve yaşam biçimi incelenirken üzerinde durulması gereken bir diğer konu, nüfusun yaklaşık %10'unu oluşturan Kibbutzlar ve Moşavlar dır. İsrail Devleti nin kuruluşunda önemli etkileri olan Kibbutizm; Sosyalizmin ve Siyonizm in pratik bir şekilde bir araya getirildiği, İsrail'e özgün bir deneydir. Moshavlar ise her ailenin bir çiftliğe sahip olduğu üretim, satış ve ihtiyaçların kooperatif aracılığıyla gerçekleştirildiği tarım köyleridir. Devletin, koyduğu hedeflere uymakla yükümlü olduğu değişik sektörlere (kamu, kooperatif ve özel) dayalı karma bir ekonomik yapıya sahip olan İsrail de belli sektörlerde devletin ağırlığı hissedimektedir. Ülkede birçok özel şirket bulunmasına rağmen, üretim ve istihdam açısından kamu teşekkülleri önemli bir paya sahiptir. İsrail'in toplam işgücü, yaklaşık 3 milyon kişidir. İsrail de 20 65 yaş arası çalışan işgücü, işsizlik sigortası kapsamındadır. İşsizlik sigortasından yararlanabilmek için aylık maaşlı olarak çalışanların en az 1,5 yıl; günlük ücretli olarak çalışanların ise son 1,5 yılda en az 300 gün çalışmış olmaları gerekmektedir. İşsizlik sigortası ödemeleri en az 70 ve en fazla 175 gün içinde yapılmakta olup; İsrail deki ortalama ücretin üstüne çıkmamak kaydıyla son 75 günlük ücret tutarında olmaktadır. Ödeme süresi ve miktarı ise kişinin yaşına, medeni durumuna, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısına ve eşinin çalışıp çalışmamasına göre değişmektedir. 1 Nisan 2007 tarihinde asgari ücrette yapılan bir düzenleme ile asgari ücret 3 585 YİŞ den 3 710 YİŞ'ye yükseltilmiştir. Eğitim İsrail de temel eğitim, 4 yaşında anaokulu ile başlamakta olup; zorunlu olan anaokulu eğitimi 2 yıl sürmektedir. Bunun yanında ilkokul öğrenimi 6 yıl, ortaokul öğrenimi 3 yıl ve lise öğrenimi 3 yıl sürmektedir. Liseyi bitiren gençler askere alınmakta ve erkekler 3 yıl, kızlar ise 2 yıl askerlik yapmaktadır. Üniversite öğrenimi, askerlikten sonra yapılabilmektedir. Erkekler ve kızlar için ortalama eğitim süresi 12,5 yıl olup; yetişkin nüfusun yaklaşık %40 ı 13 ve daha fazla yıl eğitim almaktadır. Eğitim harcamalarının GSYİH'ye oranı %9 civarındadır. İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 4

İsrail in eğitim sistemi zaman içinde gelişme göstermiştir. Yetişkinlerde okur yazarlık oranı %97 oranında olup, okul çağındaki nüfusun neredeyse tamamı okur yazardır. İsrail, nüfusa oranla bilim adamı ve mühendis sayısında dünya ülkeleri içinde ilk sırada yer almaktadır. ABD deki ve Japonya daki seviyenin iki katı düzeyinde olan bu oranın yüksekliği, Sovyetler Birliği nden göç eden diplomalı göçmen nüfusa bağlanmaktadır. Üniversite dışındaki yüksek öğrenim kurumlarına kayıtlı öğrenci sayısı 1981/1982 yıllarında 2 027 iken; 2006/2007 döneminde bu rakam 92 215 e yükselmiştir. Yüksek öğrenime kayıtlı öğrenci sayısı, 1979/1980 öğrenim yılında 54 000 civarında iken, 2006/2007 öğrenim yılında bu rakam 121 790 a ulaşmıştır. Özellikle İsrail in rekabet avantajına sahip olduğu Fen Bilimleri ve İşletme alanlarında yüksek öğrenime olan talep hızla artmaktadır. Özel üniversitelere ve açık öğretim yapılan üniversitelere kayıt yaptıran öğrenci sayılarında da artış görülmektedir. İsrail de 8 adet üniversite ve 65 adet yüksekokul bulunmaktadır. Kudüs İbrani Üniversitesi, Ben Gurion Universitesi (Beer Sheva), Hayfa Üniversitesi, Tel Aviv Üniversitesi, Technion (Teknik Üniversite, Hayfa), Bar İlan Üniversitesi (Ramat Gan), Weizman Teknoloji ve Bilim Üniversitesi (Rehovot), Bezalel Güzel Sanatlar Akademisi (Küdüs) ülkedeki başlıca üniversitelerdir. Yüksekokullarla (College) birlikte yükseköğrenimdeki toplam öğrenci sayısı 200 000 in üzerinde olup, bunların 50 000 kadarı yüksek lisans ve doktora öğrencisidir. İsrail halkının çoğunluğu, başta İngilizce olmak üzere en az bir yabancı dil konuşabilmektedir. Öte yandan, ülkenin sürekli göç alması ve yeni göçmenlerin İbranice bilmemesi, özellikle Rus göçmenlerin Rusça dan başka bir dil konuşamaması gibi nedenlerle Rusça, ülkede İngilizce ile birlikte yaygın olarak kullanılan iki yabancı dilden biri haline gelmiştir. Yeni göçmenlere kısa sürede İbranice öğreten dil kursları (Ulpan) ülke genelinde yaygındır. Sağlık İsrail de sigortaya dayalı bir sağlık sistemi mevcut olup, çalışanların ücretleri üzerinden sigorta katkı bedeli alınmaktadır. Toplanan bu primler Ulusal Sigorta Kuruluşu tarafından toplanmakta ve sağlık kurumlarına transfer edilmektedir. 2003 yılında hükümet verilerine göre ortalama yaşam süresi 79 yıl iken, canlı doğan her 1 000 bebek içinde ölüm oranı ise 6 olarak gerçekleşmiştir. İsrail, sağlık standartlarının yüksekliği bakımından AB ülkeleri ve Japonya ile aynı düzeydedir. Ülkedeki hastanelerin %25 i doğrudan bütçe gelirleri ile finanse edilmekte, geri kalan hastanelerin giderleri ise Kupat Holim Clalit adı verilen sağlık fonlarından ya da özel şirketler tarafından karşılanmaktadır. 1990 lı yılların ortalarından itibaren sağlık hizmetlerinin maliyetlerinin artması ve sağlık fonlarında büyük bütçe açıkları verilmesi ile birlikte reform da kaçınılmaz hale gelmiş, sağlık hizmetlerinin büyük kısmı özelleştirilmiştir. Milli gelirden sağlık hizmetleri için ayrılan pay, 1990 lı yılların başından bu yana %1,5 artarak 2003 yılında GSYİH nin %8,8 ine ulaşmıştır. Devlet, toplam sağlık harcamalarının %70 ini karşılamakta olup, bu oran Fransa ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerdeki oranlara çok yakındır. Buna rağmen 2003 yılı ekonomik planında belirtildiği üzere, sağlık sisteminde reform yapılması ve devlet hastanelerinin halka hesap vermekle yükümlü profesyonel kurullar tarafından yönetilmesi planlanmaktadır. İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 5

Sosyal Güvenlik ve İstihdam İsrail in sosyal güvenlik sisteminde emeklililk ve sağlık sigortaları birbirinden ayrılmış durumdadır. Sosyal Güvenlik Sigortası (Bituah Leumi) emeklilik, işsizlik ve malülluk sigortalarını kapsamaktadır. Emeklilik yaşı erkeklerde 67, bayanlarda 65 tir. Ulusal Sağlık Sigortası (Bituah Birut Mamlahti) ise çalışanın kendi seçeneğine göre ülkedeki dört sağlık kurumundan birine bağlı olarak sağlık hizmeti almasını sağlamaktadır. Ayrıca her iki zorunlu sigortanın tamamlayıcısı olarak özel sigortalar da mevcuttur. Yurt dışında çalışarak emekli olmuş İsrail vatandaşlarının ülke dışından gelen emekli maaşları ve/veya soykırım tazminatları da İsrail deki yaşlı kesimin gelir kalemleri arasında yer almaktadır. İsrail de çocuklu ailelere çocuk yardımı da yapılmaktadır. 2003 yılından itibaren hükümet, işgücüne katılım oranlarının düşük olması nedeniyle vergi oranlarında ve işçi piyasalarında daha bütünleşik politikalar izlemeye başlamıştır. Son yıllarda yaşanan ekonomik büyüme ile birleşince bu politikalar sonuç vermiş; uluslararası standartlara göre hala düşük bir seviyede olsa da, 2003 2008 yılları arasında işgücüne katılım oranı %3 artmıştır. İşsizlik oranı ise 2003 yılında %10,7 iken 2008 yılı başında ise 1990 ların ortasından bu yana en düşük seviye olan %6,3 e düşmüştür. İsrail Merkez Bankası nın 2008 yılı için öngördüğü işsizlik oranı ise %7,4 tür. Tablo 3. İstihdam Verileri 2003 2004 2005 2006 2007 İşgücü (Milyon) 2,6 2,7 2,7 2,8 2,9 İşsizlik oranı (%) 10,7 10,4 9,0 8,4 7,3 Kaynak: Economist Intelligence Unit, Israel Country Profile 2008. Doğal Kaynaklar ve Çevre İsrail doğal kaynaklar bakımından zengin bir ülke değildir. Nitekim ülkedeki su ve enerji kaynakları kısıtlıdır. Negev den çıkarılan fosfat ile Ölü Deniz den çıkarılan kalya taşı, brom ve magnezyum, ülkenin önemli madenlerini oluşturmaktadır. Ashkelon kıyılarında son yıllarda keşfedilen doğal gaz rezervleri ise, gelecekte enerji ihtiyacının bir bölümünün yerel kaynaklarla karşılanabilmesine yönelik bir umut ışığı doğurmuştur. Ülkenin doğal gaz rezervi düzeyinin 2005 yılında 38,9 milyar m 3 olduğu ve bu rezervlerin 15 yıl yeteceği tahmin edilmektedir. Güneş Enerjisi, ülkenin enerji ihtiyacının karşılanmasında petrole alternatif bir kaynak olarak önemli role sahiptir. İsrail, enerji üretiminde kömürle çalışan santraller kurmak suretiyle petrole olan bağımlılığını büyük ölçüde azaltmıştır. Bölgedeki diğer ülkelerden daha az miktarda ve daha yüksek maliyetlerle çıkan petrol de işletilmektedir. İsrail ekonomisi, sınırlı kaynakların etkin kullanımı ve alt yapının iyileştirilmesi çabalarıyla bugünkü yapısını kazanmıştır. Ülkede çevre sorunlarına ilginin artması ve halkın bilinçlenmesi ile birlikte hükümet de son yıllarda tehlikeli/katı atık yönetimi, geri dönüşüm, modern çöp toplama teknikleri, çevre dostu teknolojilerin kullanımı gibi yöntemleri uygulamaya geçirmeyi tasarlamaktadır. İsrail Çevre Bakanlığı verilerine göre, İsrail de 1994 yılına kadar %3 olan geri dönüşüm kullanım oranı 2004 yılında %20 ye yükselmiştir. Yeterli finansal desteğin sağlanması, gerekli yasaların çıkarılması ve düzenlenecek eğitimler ile birlikte 2010 yılında bu oranın %50 ye çıkarılması hedeflenmektedir. Temiz su kaynaklarına ulaşımın kısıtlı olduğu Orta Doğu da yer alan İsrail in başlıca su kaynağı; İsrail, Suriye ve Lübnan sınırlarındaki dağlık alanlardan doğan Kinneret Gölü dür. İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 6

Düzensiz yağışların yanı sıra endüstriyel ve demografik nedenlerle artan su tüketimi, İsrail in su kaynaklarının tehlikeli biçimde azalmasına yol açmış; yetkililer suyun dağıtımı, etkin kullanımı ve fiyatlandırılması konusunda önlem almaya zorunlu kalmıştır. 2003 yılında hükümet 1,7 Milyar Dolar değerinde kaynağın 2003 2007 döneminde deniz tuzunu arıtma projelerine aktarılacağını duyurmuştur. Ayrıca yıllık 400 milyon m 3 suyun tuzunun arıtılması için yedi adet tesisin kurulması planlanmış; Ashkelon (2005 yılı sonu) ve Ashdod da (2007 yılı ortası) iki adet tesis işletime açılmış, bir tesisin de inşaatına başlanmıştır. Ulaşım, Haberleşme ve Internet 2004 yılı verilerine göre toplam işgücünün %6,4 ünün istihdam edildiği ulaşım ve haberleşme sektörü, İsrail in toplam üretiminin yaklaşık %13 ünü ve hizmet ihracatının %20 sini oluşturmaktadır. Hükümet, İsrail in ulaşım ve heberleşme altyapısının yenilenmesi programlarına son yıllarda ağırlık vermiş olmasına rağmen, ekonomideki daralmanın ve artan savunma maliyetlerinin etkisiyle bu yatırımlar beklenen düzeyin altında gerçekleşmiştir. 2006 yılında toplam altyapı yatırımları %4 oranında, 2007 yılında ise %0,6 oranında artmıştır. Özel sektöre altyapı projelerinde daha fazla yer verilmesi, özellikle ulaşım ve enerji alanlarında meyvelerini vermeye başlamıştır. Kara yolu İsrail in 1980 yılında 11 810 km olan kara yolu uzunluğu, 1990 yılında 13 199 km, 2006 yılında ise 17 686 km ye ulaşmıştır. 1990 2006 yılları arasında %110 oranında artan (1,69 milyon kişiye ulaşan) özel araç sahipliği ile 1,02 milyondan 2,18 milyona yükselen toplam taşıt sayısı, İsrail in kara yolu altyapısındaki gelişmeleri gölgede bırakmaktadır. Kara yollarına yapılan yatırımların toplam değeri, 2006 yılında yıllık ortalama %23, 2007 yılında ise %32 düzeyinde olmasına rağmen; nüfusun yoğun olduğu şehir merkezlerinde sıklıkla yaşanan trafik sıkışıklığı, kara yolu altyapısını zorlamaktadır. Değişen vergi oranları ve Yeni İsrail Şekeli nin 2007 ortalarından itibaren değer kazanması, taşıt ithalatını daha da fazla artırmıştır. Yapımına devam edilen ve bitirildiğinde toplam uzunluğunun 300 km ye ulaşması hedeflenen ücretli otoyollar yollar ile, sık kullanılan kara yollarına alternatifler üretilmeye çalışılmaktadır. 2001 yılından itibaren hükümet, daha once kooperatifler aracılığıyla kullanılan halk otobüsleri rotalarının %15 ini rekabete açmıştır. Demir yolu İsrail in demir yolu altyapısı 2001 yılı itibarıyla uluslararası standartlara taşınmaya çalışılmış ve tren seferleri artırılmıştır. Ülkede her gün 200 den fazla tren işlemekte ve özellikle nüfusun yoğun olduğu kıyı bölgelerde ulaşımı rahatlatmaktadır. Son yıllarda güney bölgelerdeki eski raylar yenilenmekte, bu raylar üzerine yeni istasyonlar eklenmekte ve yolculara sunulan demir yolu hizmetlerinde kaydedilen önemli ilerlemeler sayesinde ulaşımda demir yolunu tercih eden kullanıcıların sayısı 2002 2007 yılları arasında iki katına çıkarak 31,8 milyon kişiye ulaşmıştır. 2003 2005 yılları arasında demir yolu yatırımlarının değeri %30 dan fazla artmış, 2006 2007 döneminde ise durgunluk yaşamıştır. Hükümet 2004 yılında İsrail in demir yolları için 4,5 Milyar Dolar değerinde, 5 yıllık bir yatırım planlandığını, 50 000 den fazla nüfusu olan şehirlerin demir yolu ağı ile birbirine bağlanmasının öngörüldüğünü ve 2004 yılında 22,9 milyon (2000 yılındaki yolcu sayısından %80 daha fazla) olan yolcu sayısının 2008 yılına kadar 54 milyona çıkarılmasının hedeflendiğini bildirmiştir. İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 7

Kudüs teki hafif raylı sistem inşaatının ve Tel Aviv deki 22 km uzunluğundaki hafif raylı sistem çalışmalarının ise 2011 yılında bitirilmesi öngörülmektedir. Hava yolu İsrail e gerçekleştirilen uluslararası uçuşların %90 ı hava yolu ile yapılmakta olduğundan hava yolu taşımacılığının İsrail için önemi büyüktür. 2003 2005 yılları arasında özelleştirilen El Al Şirketi, artan rekabete rağmen halihazırda hava yolu taşımacılığında lider şirkettir. Son yıllarda artan turist sayısı da sektörün gelişimine katkıda bulunmaktadır. İsrail in AB ile 2007 yılının sonundan bu yana yürütmekte olduğu hava sahasının açılması anlaşmasının imzalanması ile birlikte El Al Şirketi nin daha fazla oranda rekabetle karşılaşacağı tahmin edilmektedir. İsrail Havaalanları İdaresi (IAA), ülkedeki sekiz havaalanının faaliyetlerinden sorumlu olan hükümet birimidir. Tel Aviv e 20 km ve Kudüs e 40 km uzaklıkta yer alan Ben Gurion Havaalanı, ülkenin en önemli havaalanıdır. Yeni terminal binası Kasım 2004 te hizmete giren ve yalnızca uluslararası seferler düzenlenen Ben Gurion Havaalanı nın yıllık yolcu kapasitesi 16 milyon yolcuya ulaşmıştır. Ülkenin ikinci büyük havaalanı olan Eilat Havaalanı nın yenilenmesi için ise 150 Milyon Dolar değerinde bir proje tasarlanmaktadır. Eilat Havaalanı, bazı Avrupa ülkelerine yapılan charter seferleri ve Tel Aviv Dov Hoz Havaalanı ile iç hat uçuşları (Tel Aviv Eilat) için hizmet vermektedir. Deniz yolu ve Limanlar Ülkenin başlıca limanları Liman İdaresi ne bağlı olan ve farklı şirketler tarafından işletilen Akdeniz kıyısındaki Hayfa ve Ashdod Limanları ile Kızıldeniz kıyısındaki Eilat Limanı dır. Ne var ki, limanlardaki altyapı yetersizliği, kısa çalışma saatleri ve sık sık yaşanan işçi grevleri nedeniyle İsrail in deniz yolu trafiğinde de son yıllarda artış yaşanmıştır. Bu darboğazı aşmak amacıyla hükümet Ashdod Limanı nın yeniden yapılandırılması için ihale açmış; Liman, 2005 yılı ortasında gecikmeli de olsa yeniden faaliyete geçmiştir. Sektörde gelecek 15 yıl içinde özelleştirme çalışmalarına hız verilmesi ve kargo taşımacılığının en az %50 oranında artırılması planlanmaktadır. Haberleşme İsrail, uydu ve sualtı kablolar aracılığı ile dünyanın önemli ticari, finansal ve akademik veri ağlarına bağlanabilmektedir. 1984 yılından bu yana hükümet, iletişim altyapısını düzenlemek ve devlete ait telekomünikasyon şirketi Bezeq in tekeline son vermek amacıyla çeşitli yasal düzenlemeler yapmıştır. Ulaşım altyapısındaki bakım çalışmalarının aksine, haberleşme ağının modernleştirilmesi ve genişletilmesi çalışmaları 1990 lı yılların ortalarında hızla ilerlemekte iken nüfustaki hızlı artışla birlikte mevcut altyapı yetersiz hale gelmiştir. Nitekim her 100 kişiye düşen sabit hat sayısı 2000 yılında 48 iken bu rakam 2007 yılında 43,8 e gerilemiştir. Mobil telefon abonelerinin sayısında ise artış yaşanmış; 2000 yılında her 100 kişinin 61 i mobil telefon abonesi iken, bu rakam 2007 yılında 125,6 ya yükselmiştir. İsrail in mobil telefon piyasası, dünyada en hızlı büyüyen pazarlardan biridir. Nitekim piyasanın büyüklüğü son yıllarda Finlandiya ve İsveç gibi ülkelerle eşit düzeye gelmiştir. Ülkede 4 adet mobil telefon operatörü (Pelephone, Cellcom, Orange ve MIRS) hizmet vermekte olup; bunların hepsi tüm ülkeye yayılan kapsama alanı ve 3G hizmetleri ile donanmıştır. İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 8

Teknolojik gelişmelerle birlikte haberleşme sektöründe rekabet kaçınılmaz hale gelmiş, özelleştirme işlemleri tamamlanan Bezeq Şirketi üç uluslararası haberleşme şirketi ile rekabet eder hale gelmiştir. Nitekim Eylül 2004 itibarıyla yurtiçi hizmetler rekabete açılmış, Tablo 4. Haberleşme Verileri 2003 2004 2005 2006 2007 Telefon Hattı Sayısı 3 062 2 986 3 037 3 213 3 142 100 Kişiye Düşen Telefon Hattı Sayısı 45,8 43,7 43,8 45,5 43,8 Mobil Telefon Abonelerinin Sayısı 6 608 7 222 7 876 8 426 9 017 100 Kişiye Düşen Mobil Telefon Aboneliği 98,8 105,6 113,6 119,5 125,6 Kaynak: Economist Intelligence Unit, Israel Country Profile 2008. İsrail de internet aboneliğinde de son yıllarda birçok gelişmiş ülkeden daha fazla ölçüde gelişme sağlanmış, 2002 yılında 210 000 olan internet abonesi sayısı 2003 yılında 640 000 e, 2006 yılı sonu itibarıyla ise 4,3 milyona ulaşmıştır. Internet piyasasındaki bu hızlı büyüme; servis sağlayıcıların etkin fiyatlama stratejilerine, güçlü pazarlama tekniklerinin kullanımına, teknolojik gelişmeleri yakından izleyen nüfusa ve piyasada artan rekabete bağlanmaktadır. Ülke genelinde ADSL kullanım oranı %67 ve kablo net kullanım oranı da %33 tür. Medya Güvenlikle ilgili konuların dışında İsrail de basın özgürlüğü esastır. Radyo ve televizyon yayınları İsrail Yayın Kurulu'nun denetimi altındadır. İsrail'in en önemli televizyon kanalları, devlet kanalı Kanal 1 ile özel Kanal 2 ve Kanal 10'dur. Bunların dışında çok sayıda küçük kanal, ayrıca Rusça ve Arapça yayın yapan kanallar bulunmaktadır. Örneğin İsrail'in Sesi (Kol Israel) adlı radyo kanalı farklı dinleyici gruplar için çeşitli dillerde yayın yapmaktadır. Ülkedeki önemli gazeteler Yediyot Ahranot, Maariv, Ha'aretz, Jerusalem Post, Globes Ekonomi Gazetesi dir. Yediyot Ahranot ve Maariv İbranice, Jerusalem Post İngilizce basılmaktadır. Ha'aretz ve Globes'un ise İbranice ve İngilizce baskıları bulunmaktadır. Ülkede bunun dışında Arapça ve Rusça yayın yapan gazeteler de bulunmaktadır. Enerji Temini Ülkedeki enerji kaynaklarının kısıtlı olması, İsrail i yabancı petrol, kömür ve doğal gaz kaynaklarına bağımlı kılmıştır. Güneş enerjisi, termal enerji ve rüzgar enerjisi gibi alternatif enerji kaynaklarından yararlanabilmek amacıyla yapılan girişimler ise sonuç vermiş, İsrail dünyada güneşle su ısıtma sisteminin kişi başına en çok kullanıldığı ülke konumuna gelmiştir. Ancak bu gelişme dahi ülkenin ithal enerji kullanımını istenen ölçüde azaltmakta faydalı olamamıştır. İsrail Hükümeti nin ülkede elektrik üretimi ve dağıtımından sorumlu olan ve hisselerinin %99,85 i devletin sahipliğindeki IEC İsrail Elektrik Şirketi nin ayrı şirketlere bölünmesi ve sektördeki rekabetin artırılması çabaları sonuçsuz kalmıştır. Devlet, sahip olduğu enerji şirketleri aracılığıyla başlıca kömür ve akaryakıt ithalatçısı durumundadır. Petrol, Mısır dan; diğer enerji kaynakları ise Avustralya, Güney Afrika, Birleşik Krallık ve Kolombiya dan ithal edilmektedir. İsrail in güney kıyılarında 2000 yılı başlarında yeni doğal gaz rezervlerinin keşfi, doğal gazın ucuz bir enerji kaynağı olması ve ham petrolden daha az çevre kirliliğine yol açması gibi faktörler, hükümetin doğal gaz kullanımını teşvik edici politikalarını da destekler niteliktedir. İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 9

IEC, 2004 yılı başında Ashdod daki bir elektrik santralini doğal gaz alanına dönüştürmüştür. 1 000 megavat (İsrail in enerji kapasitesinin %10 u düzeyinde) enerji üretme kapasitesine sahip olan bu alan dışında, Tel Aviv de ve Haifa da bulunan diğer elektrik santrallerinin de ilerleyen yıllarda ham petrolden doğal gaza dönüştürülmesi planlanmaktadır. Diğer yandan, ekonomideki genişlemenin de etkisiyle kişi başı elektrik tüketimi 1990 2000 yılları arasında %40 artmıştır. 1994 2003 arasındaki 10 yıllık sürede İsrail in elektrik ihtiyacı, yıllık ortalama %6,2 oranında artmıştır. Bu oran, aynı dönem içinde reel GSYİH deki yıllık ortalama büyümenin (%3,8) de üstündedir. Artan elektrik talebini karşılamak üzere IEC, yeni tesislerin inşaatına ve elektrik dağıtım sisteminin genişletilmesi ve geliştirilmesi çalışmalarına hız vermiştir. Elektrik altyapısına yapılan yatırımların miktarı 2004 yılından bu yana azalmakta olup; 2006 yılında 2,5 Milyar YİŞ, 2007 yılında ise 2 Milyar YİŞ olarak gerçekleşmiştir. GENEL EKONOMİK DURUM Ülkenin ilk kurulduğu yıllarda İsrail ekonomisi tarım ve hafif sanayi ile emek yoğun endüstrilere dayalı geleneksel bir ekonomi iken, bu yapı günümüzde tamamen değişmiştir. Bilgi tabanlı bir ekonomi ve üretim yapısını tercih eden İsrail; telekomünikasyon, yazılım ve elektronik gibi alanlarda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri haline gelmiştir. Doğu Bloğu nun dağılmasının ardından İsrail e yaşanan beyin göçü ve askeri alanda yapılan bilimsel çalışmaların sonuçlarından sivil alanda da yararlanılması ise bu sürece önemli katkı yapmıştır. Eğitimli ve nitelikli işgücünün yanı sıra; ABD, AB, EFTA ve diğer önde gelen birlik ve ülkelerle imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmaları İsrail in dünya piyasasındaki yerini sağlamlaştıran unsurlar olarak görülmektedir. İsrail ekonomisinin temel karakteristikleri; ihracata dayalı büyüme, yüksek teknoloji endüstrilerinin hızlı gelişimi, girişimcilik kültürü, ticarete uygun iklim, yatırım ve Ar Ge kültürü olarak sıralanmaktadır. Son dönemde Yeni İsrail Şekeli'nin (YİŞ) ABD Doları karşısında artan değeri ise, ihracatı ve rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Ekonomik Yapı İsrail'in bugünkü ekonomik yapısını belirleyen en önemli unsurlar; iç pazarın küçüklüğü nedeniyle ihracata yönelme zorunluluğu, suyun az olması nedeniyle tarım teknolojisini geliştirme gerekliliği ve kalifiye Yahudi işgücünün İsrail'e göçü olmuştur. Bu nedenle, teknolojinin birçok alanında önemli gelişmeler kaydedilmiştir. İsrail ekonomisi diğer gelişmiş ülkelere göre daha küçüktür. GSYİH nin yaklaşık %55 i özel sektör tarafından üretilmekte olup; mal/hizmet ticareti GSYİH nin %90 ını oluşturmaktadır. Hizmetler sektörünün GSYİH içindeki payı %64 olup; bunların içinde de finansal hizmetler ve iş çevreleri başta gelmektedir. Sanayi sektörünün payı GSYİH nin %32 si civarındadır ve sanayi sektörünün içinde de imalat ve inşaat sektörleri ağırlıktadır. Tablo 5. Sektörler İtibarıyla Reel GSYİH (GSYİH nin % si) 2003 2004 2005 2006 2007 Tarım 2,8 2,7 3,0 2,8 2,7 Sanayi 34,2 33,1 31,4 32,0 31,7 Hizmetler 61,3 64,7 64,7 63,7 64,1 Kaynak: Economist Intelligence Unit, Israel Country Profile, 2008. İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 10

1990 lı yılların başında korumacı politikalardan faydalanarak gelişen giyim ve ayakkabı sektörleri, sektörde artan rekabetin etkisiyle son on yıldır yerlerini elektronik, haberleşme, medikal ve optik aletler gibi teknoloji yoğun sektörlere bırakmıştır. Tüm dünyada artan talebin ve pazara gösterilen yoğun ilginin bir sonucu olarak, 2000 yılında yüksek teknoloji endüstrilerinde faaliyet gösteren yerli ve yabancı firmaların sayısı hızla artmıştır. İsrail in araştırma ve geliştirme alanındaki bu başarısının temel kaynağı, yüksek eğitim düzeyi ve savunma ile ilgili Ar Ge faaliyetlerine yapılan büyük yatırımlar olarak görülmektedir. Kimya, plastik ve gıda gibi düşük teknoloji ürünlerinin ihracatında ve finansal hizmetlerde de son yıllarda önemli başarılar kaydedilmiştir. Tablo 6. Karşılaştırmalı Ekonomik Göstergeler, 2007 İsrail Suudi Arabistan Ürdün Mısır Türkiye GSYİH (Milyar $) 161,8 369,5 15,9 129,8 657,1 Kişi Başı GSYİH ($) 22 546 15 210 2 700 1 709 8 737 Kişi Başı GSYİH ($, Satın Alma Gücü 25 890 23 099 4 793 5 318 8 820 Paritesi ile) Tüketici Fiyat Enflasyonu (Ort; %) 0,5 4,1 5,4 9,5 8,7 Cari Hesap Dengesi (Milyar $) 5,0 86,3 2,8 0,5 37,6 Cari Hesap Dengesi (GSYİH nin % si) 3,1 23,4 17,4 0,3 5,7 İhracat, fob (Milyar $) 50,2 226,5 5,7 24,5 115,3 İthalat, fob (Milyar $) 55,8 82,6 12,0 44,9 162,0 Dış Borç (Milyar $) 89,9 52,8 8,2 29,2 247,2 Kaynak: Economist Intelligence Unit, Israel Country Profile, 2008. Geçmiş yıllarda hizmet sektörü içinde önemli bir paya sahip olan turizmin GSYİH ye katkısı 2000 yılında %3 e ulaşmış, fakat aynı yıl içinde İsrail ile Filistin arasında yaşanan şiddet olayları ve 11 Eylül 2001 de ABD ye yapılan saldırı sonrasında turizm gelirleri büyük ölçüde azalmış, 2003 yılı ortalarında ise en düşük seviyeye inmiştir. Ekonomi Politikası Enflasyonun %400 lere ulaştığı 1984 yılındaki ekonomik krizden bu yana İsrail Merkez Bankası, ülkenin ekonomi politikasının belirlenmesinde önemli bir role sahiptir. Fiyat istikrarının sağlanması, ekonominin liberal hale getirilmesi, finansal piyasalarda reforma gidilmesi ve uluslararası mali standartlara ulaşılması amacıyla yapılan düzenlemeler Merkez Bankası nın bu süreç içinde kaydettiği önemli gelişmelerdendir. 2002 yılı sonlarından itibaren siyasi ve ekonomik duruma ilişkin kaygılar ve düşük seyreden kur nedeniyle enflasyon yeniden artarak yıl sonunda %6,5 e yükselmiştir. 2000 ve 2001 yıllarında sırayla %0 ve %1,4 olan enflasyondaki bu ani artışta, güvenlik sorunları ve yüksek teknoloji ürünleri ihracatındaki azalmanın etkisi büyüktür. Bu gelişmeler ışığında ülkenin yeniden mali krize sürüklendiğine yönelik endişeler artmaya başlamıştır. Nitekim Yeni İsrail Şekeli nin (YİŞ) 2001 yılında YİŞ 4,2:US$1 olan değerinin 2002 yılı ortalarında YİŞ 5:US$1 düzeyine gerilemesi sonucu Merkez Bankası faiz oranını %9,1 e yükseltmiş ve bütçe giderlerinden yapılan kesintilerin yanı sıra, doğrudan ve dolaylı vergilere ağırlık verilmiştir. Nihayet 2003 yılında siyasi belirsizlik azalmış; Yeni İsrail Şekeli, ABD Doları karşısında yeniden değer kazanmış ve enflasyonist baskılar azalmaya başlamıştır. Merkez Bankası Eylül 2005 te faiz oranları %3,5 e gerileyinceye kadar sıkı para politikasından İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 11

vazgeçmiş, bunun sonucunda ortalama tüketici fiyatları 2005 yılında %1,3 ve 2006 yılında %1,8 oranında artmıştır. Enerji ve gıda fiyatlarının seyri, YİŞ in ABD Doları karşısında değer kazanması ve güçlü ekonomi gibi faktörler neticesinde 2007 yılı sonunda ve 2008 yılının ilk yarısında enflasyonist baskılar yeniden artmıştır. Tablo 7. Ücretler ve Fiyatlar (% Değişim, Yıllar İtibarıyla) 2003 2004 2005 2006 2007 Ortalama Tüketici Fiyatları 0,7 0,5 1,4 2,1 0,5 Ortalama Nominal Ücretler 2,3 2,1 3,1 3,4 2,2 Ortalama Reel Ücretler 3,0 9,0 1,8 1,3 1,6 İşgücünün Birim Maliyeti 1,5 1,4 1,6 2,2 9,7 Kaynak: Economist Intelligence Unit, Israel Country Profile 2008. Ekonomik Reformlar Para ve sermaye piyasalarının serbestleştirilmesini, dış ticaretin liberalleştirilmesini ve döviz akımlarına uygulanan kontrollerin kaldırılmasını öngören reformlar 1987 yılından bu yana başarıyla yürütülmüş; dövize uygulanan kısıtlamalar Mayıs 1998 de kaldırılmış, geri kalan iki program ise 2002 yılında uygulamaya geçirilmiştir. Hükümetin 2003 yılında ilan ettiği ekonomik reform paketinde; kamu sektörü çalışanlarına ödenen ücretlerin azaltılması, gelir vergisi oranlarının düşürülmesi, özelleştirmenin hızlandırılması, emeklilik fonlarının yeniden düzenlenmesi, altyapı yatırımlarının artırılması, yabancı işçi sayısının azaltılması, eğitim sisteminin gözden geçirilmesi gibi konular yer almakta olup, bu reformların çoğu başarıyla gerçekleştirilmiştir. Para Politikası 1996 yılı ortasından bu yana İsrail in izlediği para politikası, hükümetin İsrail Merkez Bankası ile ortaklaşa belirlediği enflasyon hedeflerinin tutturulmasına dayanmaktadır. Nitekim 1992 yılında %15 16 seviyelerinde olan enflasyon, 2003 yılı ve sonrasında %1 3 seviyelerine çekilmiştir. Bu hedefin tutturulmasında karşılaşılan en büyük güçlük ise, 1980 li yılların ilk yarısında görülen üç haneli enflasyon rakamlarının akıllardan çıkmamış olmasıdır. 2003 yılının ikinci yarısından itibaren düşüşe geçen fiyatların ve sabit kalan döviz kurunun etkisi ile Merkez Bankası, faiz oranlarını Şubat 2005 itibarıyla %3,5 oranında indirme kararı almış; ancak faiz oranlarının düşüklüğüne rağmen mali piyasalardaki durgunluk devam etmiştir. Sermaye girişlerinin ve ihracatın artması ise döviz kurunu desteklemiş; ithal enflasyonunu sınırlandırarak artan üretici fiyatlarının tüketicilere yansımasını engellemiştir. Eylül 2005 ten bu yana faiz oranları ABD deki ve diğer piyasalardaki artan faiz oranlarından etkilenerek yeniden yükseliş trendine girmiştir. 2007 yılında da Merkez Bankası faiz oranlarını artırmamıştır. Tablo 8. Faiz Oranları (%) 2003 2004 2005 2006 2007 Kredi Faiz Oranı 10,7 7,4 6,4 7,4 6,3 Mevduat Faiz Oranı 6,6 3,6 3,2 4,3 3,5 Para Piyasası Faiz Oranı 1,1 1,5 3,4 5,1 5,2 Kaynak: Economist Intelligence Unit, Israel Country Profile 2008. İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 12

Döviz Kuru Politikası İsrail de 1991 yılı sonunda sürünen döviz kuru bandı sisteminin uygulamaya geçirilmesi ile birlikte önceki sistem (sabit bir döviz kuru bandı etrafında dalgalanma sistemi) terk edilmiştir. 1995 2001 yılları arasında döviz kuru bandı periyodik olarak genişletilmiş; Merkez Bankası döviz piyasasına doğrudan müdahale etmeme yönündeki kararlılığını sürdürmüştür. İhracattaki artışın yanı sıra azalan dış ticaret açığının bir sonucu olarak 2003 yılı sonrasında YİŞ nin değeri artmış ve sonrasında çok fazla değişiklik göstermemiştir. Yerli ve yabancı yatırımların sermaye kazançlarına uygulanan vergi oranlarının (%15) 2005 yılında eşitlenmesinin döviz kuruna etkisinin az olması üzerine, Temmuz 2005 te döviz kuru bandının kaldırılmasına ve serbest dalgalanma sistemine geçilmesine karar verilmiştir. Tablo 9. Döviz Kuru (Yıllık Ortalama, YİŞ ile Değişim Oranı) 2001 2002 2003 2004 2005 ABD Doları ($) 4,205 4,738 4,548 4,482 4,488 Euro ( ) 3,764 4,478 5,136 5,569 5,583 Kaynak: Economist Intelligence Unit, Israel Country Profile 2006. Merkezi planlı ekonomiden serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinde 1985 yılından itibaren devletin ekonomiye müdahalesi en aza indirilmiş, ticari engeller kaldırılmış ve kapsamlı bir özelleştirme programı uygulanmıştır. Ocak 2003 sonrasında ise YİŞ konvertibl hale getirilmiş ve yabancı sermayenin ülkeye giriş çıkışı serbestleşmiştir. Ekonomik Performans 1990 lı yılların sonunda ekonomide yaşanan daralmanın ardından, reel GSYİH deki artış 2000 yılında %8 e ulaşmıştır. Sanayi ürünleri (özellikle yüksek teknoloji ürünleri) ihracatı sayesinde ekonomi güçlü bir performans sergilemeyi başarmış, ancak 2000 yılının son çeyreğinde İsrail ve Filistinliler arasında yaşanan şiddet olaylarının ve İsrail in ihraç ürünlerine yönelik küresel talepteki düşüşün etkisiyle ekonomik büyümenin hızı yeniden yavaşlamıştır. 2003 yılı ortasında artan ihracat ve yeniden toparlanan teknoloji ve turizm sektörleri ile birlikte ekonomi de toparlanma sürecine girilmiş ve 2003 yılı sonunda ekonomi %1,5 oranında büyümüş, bu toparlanma diğer sektörlere de yayılmıştır. Aynı dönemde mal ve hizmet ihracatı %6,2 artarken, ithalat %1,8 azalmış; bu durum yurt içi imalat sektörü için önemli bir fırsat yaratmıştır. 2004 yılında ekonomik büyüme oranı %4,8, 2005 yılında ise %5,6 olarak gerçekleşmiştir. 2006 yılında patlak veren İkinci Lübnan Savaşı sırasında artan savunma harcamalarına rağmen özel tüketim 2007 2008 döneminde hızla artmış, YİŞ değer kazanmış, reel ücretler ve istihdam artmıştır. İsrail ekonomisinin 2003 2007 yılları arasında yaşadığı büyüme süreci, inşaat sektörünün negatif katkısına rağmen, ülke tarihinde geçirilen en uzun büyüme dönemi olmuştur. Tablo 10. GSYİH (% Değişim, Yıllar İtibarıyla, Sabit Fiyatlarla) 2005 Yıllık Ortalama 2001 05 Özel Tüketim 3,3 2,6 Devlet Tüketimi 2,9 1,4 Mal ve Hizmet İhracatı 4,9 3,7 Mal ve Hizmet İthalatı 3,2 1,6 İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 13

GSYİH 5,6 2,1 Kaynak: Economist Intelligence Unit, Israel Country Profile 2006. Teknoloji yoğun sanayi sektörlerinin katkısının yanı sıra, 2007 yılından bu yana Ölü Deniz den çıkarılan potaş ve diğer kaynaklar ile gübreler ve bunlardan üretilen tarım ürünlerinin ekonomik büyüme üzerinde önemli ölçüde katkısı olmuştur. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (cari fiyatlarla) 2006 yılında %5,1 oranında büyüyerek 140 Milyar Dolar seviyesine ulaşmıştır. İsrail de kişi başına düşen milli gelir ise 19 800 Dolar seviyesindedir. Milli gelirin artışında Yeni İsrail Şekeli nin değer kazanması da rol oynamıştır. GSMH nin sektörel dağılımı aşağıdaki tabloda verilmektedir. Tablo 11. GSMH nin Sektörel Dağılımı (%) Sektör GSMH deki Payı 2006 yılı Büyüme Oranı Sanayi 21,4 10,5 Tarım 2,6 0,6 Ulaştırma ve İletişim 10,1 3,6 İnşaat 6,8 2,2 Ticaret ve Hizmetler 55,6 7,1 Elektrik ve Su 3,4 4,1 Kaynak: T.C. Tel Aviv Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği, İsrail Ülke Raporu, Haziran 2007. Tablo 12. Ekonomik Projeksiyon Özeti (Aksi belirtilmediği sürece % olarak) 2006 a 2007 a 2008 b 2009 b Reel GYİH deki Büyüme 5,2 5,3 3,9 3,6 Sanayi Üretimindeki Büyüme 8,4 4,3 c 4,3 4,1 Gayri Safi Tarım Üretimindeki Büyüme 1,2 2,0 c 2,4 2,4 İşsizlik Oranı (ort) 8,4 7,3 6,9 7,0 Tüketici Fiyat Enflasyonu (ort) 2,1 0,5 4,2 3,2 Tüketici Fiyat Enflasyonu (yıl sonu) 0,1 3,4 3,8 2,9 Bütçe dengesi (GSYİH nin % si) 0,9 0,0 1,3 1,5 İhracat, fob (Milyar Dolar) 43,7 50,2 57,6 63,3 İthalat, fob (Milyar Dolar) 47,0 55,8 67,3 71,6 Cari Hesap Dengesi (Milyar Dolar) 8,5 5,0 0,5 2,1 Cari Hesap Dengesi (GSYİH nin % si) 6,0 3,1 0,2 1,0 Dış Borç (Yıl sonu, Milyar Dolar) 87,1 89,9 93,7 94,7 Döviz Kuru YİŞ:ABD$ (ort) 4,46 4,11 3,46 3,70 Döviz Kuru YİŞ: ABD$ (yıl sonu) 4,23 3,85 3,49 3,77 Döviz Kuru YİŞ: (ort) 5,60 5,62 5,35 5,55 a Gerçekleşen, b EIU tahmini, c EIU öngörüsü Kaynak: Economist Intelligence Unit, Israil Country Report, June 2008. Bölgesel Trendler İsrail de km 2 başına düşen insan sayısı 320 olup, refah standartları bakımından en iyi durumdaki yerleşim yerleri Tel Aviv ve çevresi ile Haifa Limanı na kadar uzanan kıyılardır. Tel Aviv in metropol alanı daha geniş olmasına rağmen; Kudüs, ülkenin en büyük şehridir. İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 14

Bu iki şehir birbirinden 60 km uzaklıkta yer almaktadır. Büyük bir Arap ve Ortodoks Yahudi nüfusuna sahip olan Kudüs teki yoksulluk düzeyi ise daha fazladır. Geçmişte Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden gelen göçmen Yahudiler, ülkenin güneyinde yer alan ve yeni gelişen Dimona ve Sederot kentleri ile, Negev ve kuzeydeki Kiryat Shimonah bölgelerine yerleştirilmiştir. Bu bölgelerde ulaşım altyapısı daha zayıf olmakla birlikte, işsizlik ve yoksulluk en önemli sorunlardır. SEKTÖRLER İTİBARIYLA GENEL EKONOMİK DURUM Tarım İsrail de tarımın gelişimi, kırsal kesimin desteklenmesine ilişkin kapsamlı bir stratejinin parçası olarak ortaya çıkmıştır. 1994 yılında imzalanan Genel Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Anlaşmaları ndan önce tarım ürünlerinin ülkeye ithalatı yasak iken, belirli tarifeler üzerinden bu ürünlerin ithalatına izin verilmiştir. Bunun yanı sıra çiftçiler, kuraklık gibi doğal afetlerden olumsuz etkilenmeleri durumunda suya indirimli fiyatlardan ulaşabilmektedir. Ne var ki, tarım alanlarının ve suyun inşaat ve imalat gibi alternatif kullanım alanları ortaya çıktıkça tarıma verilen öncelik azalmaktadır. Sektörün en önemli sorunu sürekli borçlanma olup, 1987 yılından bu yana birikmiş borçların miktarı 4 Milyar Dolar a ulaşmıştır. Uluslararası ticaret anlaşmalarına bağlı olarak gümrük tarifelerindeki düşüşün, tüm dünyada artan rekabetin, su kıtlığının ve tarımsal alanların inşaata açılmasının bir sonucu olarak son yıllarda tarımsal üretimde gerileme yaşanmıştır. Kuraklık zamanlarında devletten sübvansiyon alan çiftçiler zamanla yeni duruma ayak uydurarak, daha az tarım alanı ve su gerektiren yüksek kalitede mahsuller elde etmişlerdir. İsrail, geliştirdiği teknolojilerle bugün tarım alanında dünyanın en ileri ülkelerinden biri haline gelmiş olup; sektör gelecek yıllar için de ümit vaadetmektedir. Önemli tarım ürünlerinin yıllar itibarıyla üretim değerleri, aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Tablo 13. Önemli Tarım Ürünlerinin Yıllar İtibarıyla Üretimi (Ton) 2001 2002 2003 2004 2005 Buğday 135 000 175 000 195 000 140 000 185 000 Pamuk 57 800 47 500 45 600 65 000 46 900 Sebze 937 883 1 041 782 1 083 361 1 192 720 1 118 767 Patates 350 488 330 316 354 046 545 705 506 286 Kavun 216 724 213 156 203 054 191 332 169 666 Narenciye 665 600 551 900 503 500 * * Diğer Meyveler 579 243 591 118 548 772 633 520 704 520 Yumurta ( 000) 1 264 184 1 339 189 1 423 496 1 375 124 1 407 306 Et İçin Sığır 25 544 32 282 35 343 34 209 36 302 Et İçin Kümes Hayvanları 384 396 380 521 376 807 393 805 412 801 Balık 17 625 19 174 20 078 21 781 21 763 İnek Sütü (Milyon Litre) 1 171 1 154 1 122 1 148 1 150 084 * Verilere ulaşılamamaktadır. Kaynak: Economist Intelligence Unit, Israel Country Profile 2006. Tarım sektörünün milli gelire ve istihdama katkısı yıllar itibarıyla azalmaktadır. 2005 yılında tarımsal üretimin toplam üretime katkısı %2,6 oranında gerçekleşmiş; 2004 yılında toplam İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 15

işgücünün sadece %2 si tarımda istihdam edilmiştir. Bu oranlar ülkenin ilk kurulduğu yıllarda %20 ler civarında idi. 2004 yılında tarım sektörünün toplam üretimi 1,6 Milyar Dolar, tarım ürünleri ihracatı ise 908 Milyon Dolar (toplam ihracatın %2,4 ü oranında) olarak gerçekleşmiştir. 1996 yılından bu yana tarımsal üretimdeki yıllık ortalama büyüme %4,6 olmuştur. Üreticilerin ihracattan elde ettikleri kazançların kayda değer şekilde artması ve üretimin yaklaşık %50'sinin ihracata yönelik olması, ülkedeki narenciye dikim alanlarının giderek genişlemesine neden olmaktadır. 2007 yılında bu alanların 200 000 dönüme çıkması beklenmektedir. İhracatı en hızlı büyüyen tarım ürünleri ise baharat ve tat bitkileridir (bazilikum, çirişotu, roka, kişniş, nane). İhracat değeri hızla artarak 73 Milyon Euro'ya ulaşan bu bitkilerin raf ömrünün uzatılması amacıyla sürdürülen Ar Ge çalışmalarının hedefi; ürünlerin dayanıklılığının artırılması ve ihracatının deniz yoluyla yapılabilmesi, ve navlun maliyetinin aşağıya çekilmesidir. (Kesme çiçeklerde bu başarılmış ve ABD'ye deniz yoluyla çiçek ihracatı yapılması sağlanmıştır.) Özel şartlarda yetiştirilen kaliteli ve rafine bazı ürünler (çok özel biber, minyatür patates ve bazı meyva türleri) giderek artan talep üzerine başta İngiltere, Fransa ve Almanya olmak üzere Avrupa pazarlarına çok yüksek fiyatlarla ihraç edilmektedir. Bir diğer Ar Ge faaliyeti ise, Galile Bölgesi ndeki üreticilerin erik ve kayısı gibi ürünleri kış aylarında da üretebilmelerini ve bu meyvaların kış aylarında da Avrupa piyasalarında kesintisiz satılabilmelerini sağlamaya yönelik çalışmalardır. Türkiye nin İsrail e yönelik tarım ürünleri ihracatının %45 lik bölümü STA yla sağlanan tavizli rejimden yararlanmaktadır. STA müzakereleri sırasında iki taraf açısından sınırlı taviz listeleri tesis edilebilmiştir. Halihazırda, İsrail e yönelik tarım ürünleri ihracatımızın %2 lik bölümü vergi muafiyeti, %14 lük bölümü ise vergi indirimli olarak gerçekleşmektedir. İsrail den tarım ürünleri ithalatımızın ise %55 lik bölümü vergi indirimli olarak yapılmaktadır. Ancak 13 14 Temmuz 2004 tarihlerinde Ankara da gerçekleştirilen Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı sonunda imzalanan Mutabakat Zaptı çerçevesinde STA nın tarım ürünlerini içine alacak şekilde genişletilmesine karar verilmiştir. Hayvancılık sektörü incelendiğinde ise; toplam üretimin 1,7 Milyar Dolar olduğu; bu miktarın 750 Milyon Dolar ının tavuk, 122 Milyon Dolar ının hindi ve 125 Milyon Dolar ının yumurta sektörlerinden geldiği görülmektedir. Madencilik Doğal kaynaklar ve madenler bakımından zengin bir ülke olmayan İsrail de madencilik sektörü diğer Orta Doğu ülkelerindeki gibi önemli bir rol oynamamaktadır. Negev deki fosfat madeni ve Ölü Deniz den çıkarılan potaş, bromin ve magnezyum ülkenin en önemli madencilik sektörlerini oluşturmaktadır. Bu ürünlerin ihracatı artmakta ve artan fiyatlar sayesinde de ihraç gelirleri yükselmektedir. İsrail in doğal gaz rezervleri ise 15 yıllık ihtiyacı karşılayacak düzeydedir. İmalat Sanayi 1990 lı yıllarda sanayi sektöründe yapısal bir değişim yaşanmış, giyim ve ayakkabı endüstrilerinden teknoloji yoğun endüstrilere doğru bir kayma meydana gelmiştir. 1995 2000 yılları arasında İsrail in imalat sanayi toplam üretimi yıllık ortalama %4,9 büyümüş; sanayi ürünleri ihracat hacmi (elmas hariç) ikiye katlanmış ve aynı dönemde yıllık ortalama %12 oranında büyüme kaydetmiştir. GSYİH içindeki payı %15 ten %20 ye yükselen sanayi ürünleri ihracatı içinde ise giyim, ayakkabı, ahşap ve kağıt gibi geleneksel sektörler; koruyucu engellerin ortadan kalkması ve rekabet avantajının azalması sonucu artan İGEME İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 2008 16