KAPADOKYA Hazırlayanlar; Öğretmen;B. Perihan SALMAN Orçun Can CEVİZ ÖZEL EGE LİSESİ Melih ÖZTEKİN Eralp ÖZYAĞCI Mert ÇİL Başak DEMİRBAŞ 1
ÖNSÖZ Kapadokya yöresindeki eski çağlardan kalma bazı medeniyetler vardır ve bu medeniyetlere bağlı olarak bazı kalıntılar vardır. Bu projeyi seçme nedenimiz; kapadokya ya olan merakımızdır. Amacımız ise; sizlere kapadokya ile ilgili azda bilgi verebilmektir. Bunun için kapadokyanın tarihi, güzel sanatları, jeolojik oluşumunu, yer altı şehirlerini ve göreme açık hava müzesini içeren bir proje hazırladık. 2
OLAĞANÜSTÜ DOĞA NASIL OLUŞTU? Burada birkaç satırda özetleyeceğimiz ve halen de süren doğal oluşum 60 milyon yıldır sürüyor. 60 milyon yıl önce, üçüncü jeolojik devirde Toroslar yükseldi, kuzeydeki Anadolu platosunun sıkışmasıyla yanardağlar faaliyete geçti. Erciyes ve Hasan dağı ile ikisinin arasında kalan daha küçük Göllü dağ lavlar püskürttüler. Platoda biriken küller yumuşak bir tüf tabakası oluşturdu. Tüf tabakasının üzeri yer yer sert bazalttan oluşan ince bir lav tabakası ile örtüldü. Bazalt çatlayıp, parçalara ayrıldı. Yağmurlar çatlaklardan sızıp yumuşak tüfü aşındırmaya başladı. Isınan ve soğuyan hava ile rüzgarlar da oluşuma katıldı. Böylece sert bazalt kayasından şapkaları bulunan koniler oluştu. Bu değişik ve ilginç biçimli kayalara halk bir ad yakıştırdı. Peribacası dedi. Bazalt örtüsü olmayan tüf tabakaları ise erozyonla vadilere dönüştü, ilginç şekilli kanyonlar oluştu. Bunlar doğanın bölgeye armağanı oldu. İnsan eli, emeği ve duygusu işe koyuldu. 9-10 bin yıl öncesine ait yerleşimlerden ilk Hristiyanların kayalara oydukları kiliselere, büyük ve güvenli yeraltı kentlerine kadar uzun bir dönemde bir büyük uygarlık yaratıldı. Doğanın ve insanoğlunun bu macerasına tanıklık etmek için haydi, hemen Kapadokya ya! Kapadokyayı kendi başınıza gezmeniz zor. Çok şeyi kaçırırsınız. Gezip gördüğünüz yerleri iyi bir rehberiniz yoksa eksik algılamanız kaçınılmaz. Onun için bölgeye düzenlenen turlarla gitmenizi, kendiniz gitmişseniz yerel seyahat acentalarının düzenlediği günübirlik turlara katılmanızı öneririz.
YERALTI ŞEHİRLERİ Kapadokya gezisinin en heyecan verici bölümü belki de burada. Kapadokya da yumuşak tüf kayalara oyularak yapılmış çok sayıda yeraltı şehri bulunuyor. Bunların başlıcalar Kaymaklı, Derinkuyu, Özkonak, Mucur, Örentepe, Gümüşkent, Tatlarin, Ovaören ve Gökçetoprak ta yer alıyor. Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı şehirleri en büyükleri. Nevşehir in 21 km. batısındaki Kaymaklı yeraltı şehri ile ondan 9 km. sonraki Derinkuyu yeraltı şehrini gezmek için girişten itibaren var olan yön levhalarını izliyoruz. Ama en iyisi yine de bir rehberle dolaşmak. Şehrin giriş katında hayvanların bağlandığı yerler bulunuyor. Sonra da yiyeceklerin depolandığı bir başka bölüme geçiliyor. Yeraltı şehrinin her bir bölümü diğerine dar tünellerle bağlanıyor. Ve her giriş değirmentaşı biçimindeki hareketli kaya kapılarla kapatılabiliyor. Düşman saldırılarından korunmak için. Yeraltı şehrinin şarap yapımında kullanılan odaları da var. Şehir toplam 40 metre derinlikte 8 kattan oluşuyor. Şehrin mükemmel bir doğal havalandırma sistemi var. Ortak mutfağı ikinci katta. Gerek Kaymaklımdaki, gerekse Derinkuyu daki yeraltı şehirlerinin tüm katları henüz ziyarete açık değil. Kaymaklının 20 metre derinlikteki 4. katına, Derinkuyu da ise 55 metre derinlikteki 8. katına inilebiliyor. Derinkuyu nun toplam alanı 4.5 kilometrekare. Yaklaşık 20.000 kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. Kaymaklı ise Derinkuyu nun aşağı yukarı yarısı kadar. 11
Yeraltı şehirlerinin yapımına hangi dönemde başlandığı kesin olarak bilinmiyor. Şehirlerin Hitit döneminde var olduğuna, Hristiyanlık döneminde de genişletildiği ve özellikle Arap akınlarına karşı korunmak amacıyla kullanıldığına ilişkin bilgiler var. Şehirlerin yiyecek depolamak amacıyla da kullanıldığı anlaşılıyor.
GÖREME AÇIK HAVA MÜZESİ 2.yüzyılın somlarında Kapadokya da önemli sayıda hristiyan toplumu bulunmakta idi. Çünkü bu devre ait iki piskoposluk bilinmektedir. Bunlardan biri bölgede uzun süre hristiyanlık merkezi olacak olan Kayseri, diğeri de Malatya idi. 3. yüzyılda kuvvetli şahsiyete sahip rahipler bölgeyi dini düşünce ve yaşantının canlı bir merkezi haline getirdiler. 4.yüzyılda Kapadokya üç büyük azizin(kayseri piskoposu Büyük Basil, kardeşi Nyssalı Gregory ve Nazianuslu Gregor) memleketi olarak bilinirdi. Bütün hristiyanlık fikirleri, bu hocalar tarafından birleştirilerek yeni bir şekil verilmiştir. Basil in davranış ve doktrinleri bugün bile hristiyan toplumları için önemlidir. Örneğin kıtlık zamanında tek parça ekmeği olan bir hristiyan, o ekmeği ikiye bölüp yarısını karnı aç birisine vermesini ve kendisini Allah ın bırakmasını öğütlemiştir. Basil, çok sofu bir hayatı tercih etmemiş, köy ve kasabalardan yeteri kadar uzakta, toplumların manevi sığınak yeri olarak küçük yerleşim yerleri kurmuştur. Burada bir vaizin nezaretine günlük dini ibadetler yerine getirilmiştir. Fakat bunlar Mısır ve Suriye de olduğu gibi diğer hristiyanlar ayrı özel gruplar haline sokmuştur. Basil in Kapadokya kilisesinde yapmış olduğu önemli bir reform cemaatle dua usulünü yeniden kurmasıdır. Bugünkü Göreme Açık Hava Müzesi bu eğitim sisteminin başlatıldığı yerdir. Soğanlı, Ihlara, Açıksaray aynı eğitim sisteminin daha sonraları görüldüğü yerlerdir. 12
KAYNAKÇA Ana Britanica Grolier Internatıonal Americana Şenüver, G., Karabulut, E., Kesim, H.S., Turgut, R., Ercan, N., Küçükbaycan, M., Uslu, H., Akay, A.(1988), Sosyal Bilgiler 7, (1. Basım), İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları www.netbul.com/search/kapadokya/ Grand Master Temel Britanica