Yarýna bir deðer býrak



Benzer belgeler
ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

SAĞLIK TURİZMİNİN YENİ YILDIZI; TÜRKİYE. Dünyada sağlık turizminin gelişmesine sebep olan faktörler şu şekilde sıralanabilir;

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci

Bilgi Toplumunda Sürekli Eğitim ve Yenilikçi Eğitimci Eğitimi

Yrd. Doç. Dr. İlkay TAŞ GÜRSOY Dokuz Eylül Üniversitesi

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ GAZİEMİR SONUÇ RAPORU

GELECEĞiN YAPILARI. ŞEHiRLERi

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği AİFD Türkiye 2006 Yılı İlaç Harcamaları Değerlendirmesi. bilgilendirme notu. Sayfa 1

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

Yapısal Gelişim, Modern Dönüşüm.

T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, VİZYON, DEĞERLER

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI

2018 yılı ETKİleşim program ve etkinliklerimize katılımın her zamankinden daha fazla olacağı umudu ile ETKİli yıl diliyoruz. A. Faruk Göksu Sıla Akalp

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

PAZARLAMA İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

GELECEĞiN YAPILARI. ŞEHiRLERi

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

T.C. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MİSYON, DEĞERLER, VİZYON

MARKA EKONOMİSİ. İtalya, İspanya örnekleri ve Türkiye için değerlendirme

GRUP 5 ÇANKIRI KASTAMONU ZONGULDAK

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

Ekonomik Etki Değerlendirme Çalışması



AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... v BİRİNCİ BÖLÜM TURİZMDE TEMEL KAVRAMLAR

EĞİTİM VE ÖĞRETİM 2020 BİLGİ NOTU

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Mardin Batman Siirt Şırnak

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

Şirket. Profili. Bir Bakışta MCI. Finansal Bilgiler. Sektör Bilgileri. Online ve Offline Arasında Köprü Kurmak. Basın Kiti 2015

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

Güneş Enerjisi nde Lider

KARİYER YÖNETİMİ. Kariyer teorisi iki nokta üzerinde odaklanmaktadır. Öğr. Grv.. M. Volkan TÜRKER

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KONAK SONUÇ RAPORU

GIZ UCLG- UCLG MEWA Katı Atık Yönetimi Eğitim Programı Bilgi Notu "Atıklardan Kaynağa - Belediyelerde Entegre Katı Atık Yönetim Çözümleri Planlanması

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BALÇOVA SONUÇ RAPORU

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

Girişimciliğin Fonksiyonları

AJANDA HAKKIMIZDA EĞİTİMLERİMİZ. Biz Kimiz? Vizyonumuz Misyonumuz Değerlerimiz. Eğitim Bölümlerimiz Eğitim İçeriklerimiz

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

DÜNYA TURİZMİNDE GELECEĞE YÖNELİK EĞİLİMLER

E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Günümüzde, küreselleşme ve teknolojik gelişmeler, hızla gelişen ülkemizde nitelikli iş gücüne olan ihtiyacın her geçen gün artmasına neden olmuştur.

DERS BİLGİLERİ. Ders Adı Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Sağlık Kurumlarında Yönetim ve Organizasyon HST

KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ

1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1

18 20 EYLÜL 2015 BAKÜ / AZERBAYCAN

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BAYRAKLI SONUÇ RAPORU

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

Özet Tanıtım Dokümanı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Üniversite ve Sanayi İkili İşbirliği Projesi

Başkan Acar 4. Ulusal Sağlık Kurultayına Katıldı

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

UNESCO Eğitim Sektörü

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

PROJE SAHİBİ KURUM : Erzurum Cumhuriyet Kız Teknik Ve Meslek Lisesi (Erzurum Cumhuriyet Girl Technical And Vocational High School)

STRATEJİK PLAN, AMAÇ, HEDEF VE FAALİYET TABLOSU

AVRUPA BİRLİĞİ HAYAT BOYU ÖĞRENME İÇİN KİLİT YETKİNLİKLER

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

Hastane. Hastane Grupları 19/11/2015. Sağlık Kurumları Yönetiminde Temel Kavramlar

EĞİTİMİN EKONOMİKTEMELLERİ. 6. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

SAĞLIK TURİZMİNİN GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI VE POLİTİKALAR. Dr. H. Ömer Tontuş Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü

İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI

Liberalleşmenin Türkiye Enerji. 22 Şubat 2012

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları. Bilgilendirme Toplantıları

YEREL YÖNETİMLERDE REKREASYON YEREL PROGRAM YÖNETİMLERDE VE REKREASYON

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

Doğal Afetler ve Kent Planlama

ANKARA KALKINMA AJANSI.

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

12. MĐSYON 13. VĐZYON

Mustafa BALTACI Diyarbakır Yatırım Destek Ofisi Uzmanı

T.C. Kalkınma Bakanlığı

V IP. Professional Security Company

Çalışma alanları. 19 kasım 2012

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK)

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

Transkript:

Yarýna bir deðer býrak TURÝZM SEKTÖRÜ BÝRÝNCÝLÝK ÖDÜLÜ

Mehmet Kemal Dedeman Araþtýrma ve Geliþtirme HAZIRLAYAN MÜMTAZ PEKER ÝZMÝR, 2006

ÖZET Modern toplumda birikimin neden olduğu değişim sonucu, toplam nüfus içinde artan oranı kararlı bir duruma gelen yaşlı nüfusun başta sağlık olmak üzere yeni sorun alanı oluşturan yaşam biçimi için farklı örgütlenme ve hizmet ağları geliştirilmeye başlanmıştır. Değişik coğrafi alanlarda oluşturulan hizmet ağları konusunda bilgilenme, buralara ulaşım ve hizmetten yararlanma günümüz teknolojik koşulları çerçevesinde modern toplumun sıradan insanlarının talebi haline gelmiştir. Sağlık turizmi ve bölgesel kalkınma ilişkisinde yanıtlanması gereken soru, birikim ve sıradan insanların oluşturduğu bu tarihi fırsatı güvenilir ve sürdürülebilir biçimde nasıl değerlendirmek gerektiğidir. Bunun için yatırım kararı oluştururken, bu insanların halen yaşadıkları mekandaki sorunlarına getirilen çözümlerden farklı, yaşadıkları yaşın psikolojik sorunlarına yanıt verecek dinsel, kültürel, görsel ve beslenmelerine yönelik eylemleri içeren temelde onların artık bizler için özel kişiler olduklarını her an duyumsamalarını sağlayacak bütünsel bir hizmet ağı yaklaşımından hareket etmemiz gerekmektedir. İzmir ve çevresinin sözünü ettiğim hizmet ağını oluşturacak düzeyde olan coğrafi koşullar, dinsel-tarihi kültürel miras ve insangücü birikimi ile sağlık turizmi alanında bölgesel kalkınma için ötekinden farklı olduğunu gören yöredeki öncü eylemciler değişik ortamlarda konuyu tartışmaya açmış, somut ve yapılabilir öneriler üretmişlerdir. İzmir i sağlık alanında bir dünya kenti konumuna getirmeyi amaçlayan proje önerilerinin ortak amacı kent için yeni bir vizyon oluşturmaktır. Öncü eylemcilerin örgütlülüğünü temel alan projemiz amaçları doğrultusunda bu zincire bir halka olarak düşünülmüş ve vizyon için gerekli olan; ufuk açıcı, eyleme yönelik, çekici, güvenilir ve sürdürülebilir olma konularına yanıt aramış, halkın bu vizyona sahip çıkabileceğine ilişkin bulgularla değerlendirmesini tartışmıştır. Amaçlanan vizyon bağlamında projemizin İzmir in yeni bir kimlik kazanmasına ve sağlık turizmi gelirlerini artırmasına yönelik katkısı olacağı düşünülmüştür. Anahtar Sözcükler: Sağlık turizmi, Öncü eylem 1

ÖNSÖZ İki dünya savaşı ve bunların doğurduğu ekonomik baskı nedeni ile nüfusun yaş yapısının önemli ölçüde bozulduğu Avrupa ülkeleri, günümüzde bu etkiyi arındırmayı başardı. Ne var ki doğum tarihleri bu savaş dönemine rastlayan nüfusun çalışma yaşamına başladığı yıllarda kuşak nüfusunun bu kadar uzun yaşayacağını ve yaşlı nüfusun sağlık bakımının bu denli pahalılaşacağını ve zorlaşacağını yaşanmış uzun yılların deneyimlerine göre kimse tahmin etmemişti. Nüfusbilim tarihinde ilk kez karşılaşılan ve süreklilik kazanan yaşlı nüfus olgusu, kısa zamanda bu ülkelerin sağlık sektöründe yeni sorun alanlarını yarattı. Güçlü sosyal güvenlik kurumu geleneği olan bu ülkeler, nüfusbilimin hayat tablosu çalışmaları bulguları ile sosyal güvenlik kurumlarında radikal çözümlere yöneldiler. Bu çözümleri, benzer sorunları kısa ve orta dönemde yaşayacak çevre ülkelerin sosyal güvenlik kurumlarında da uluslar arası örgütlerin baskısı ile hayata geçirmeye başladılar. Çevre ülkelerde de farklı nedenlerle bir yaşlı nüfus oluşmaya başladı ve bunların sağlık alanındaki talepleri çağdaşlarından farklı değildi. Yaşlı nüfus için ülkesinde zorlaşan ve pahalılaşan sağlık hizmetleri seçeneği çevre ülkelerde benzer kalite düzeyinde fakat emek ve mal ücretleri baskılamasından ötürü daha ucuza sunulabiliyordu. İletişim araçlarının yatak odasına bile girdiği günümüzde, yaşlı nüfus alternatif hizmetten bu kanalla haberdar olmaya başladı. Böylece Avrupa ülkelerinin yaşlı nüfusu ile çevre ülkelerin sağlık örgütleri bire bir ilişkiye girerek karşılıklı ekonomik çıkarları artıran bir sürecin içine girdiler. Çapı küçük bu ilişkilerin kuramsal dayanağı olan rekabetçi ve tepkici biçimlerin yerini günümüzde kolektif öncü eylemler almaya başladı. Ortak çıkarlar uğruna birlikte hareket eden öncü insanların eylemi sonucu farklı bölgelerde farklı büyüme sağlanırken, örgütlenme, kurumlaşma önemli bir faktör konumuna geldi. Liberal demokrasi sınıfsal kutuplaşma yerine sınıfsal uzlaşma ve birlikteliğin koşullarını hazırladığı için, öncü eymelciler günümüzde daha kitlesel, birlikçi, yerel odaklı, örgütlü ve yenilik iktisadının olanaklarını kullanarak kolektif eylemin planlanmasını, yatırımının gerçekleşmesini ve tüm hizmetleri en düşük hata payı ile gerçekleştirme başarısını gösterdi. Yetişkin sağlık insangücü, coğrafi koşulları, çevre ülkelerde olmayan dinsel ve kültürel miras ile ulaşımın çok rahat yapılabildiği İzmir de bölgesel yarış için nelerin yapılması gerektiği tartışılmaya başlandı. Merkezi ve yerel yönetim ile sivil toplum örgütleri birlikteliği kentin yeni bir vizyon kazanması için ulusal ve uluslar arası boyutta ciddi projeler hazırladılar ve bu sürecin devamı içinde gerekli çalışmaları farklı kanallardan yürütmeye başladılar. Bu çalışmalardan bazılarında katkım olduğu için sivil toplum kuruluşları benden sonbahar dönemi konuşmaları içinde olmak üzere TTB e hazırladığım sağlıkta dönüşüm ve yeni sorun alanları konusu üzerine bir konuşma yapmamı istediler. Konuşmamı hazırlama okumalarını yaparken Dedeman Topluluğu nun proje yarışması ilanı ile karşılaştım. Yapacağım konuşmanın içeriği ile ilan edilen proje konusu örtüştüğü için ekteki projeyi hazırladım. Proje için çalıştığım kısa dönemde benimle tartışma özverisi gösteren herkese teşekkür ederim. Böyle sancılı bir süreçte tüm kaprislerimi çeken eşim Nur un desteğini unutamam. 2

İÇİNDEKİLER Özet...1 Önsöz...2 Giriş ve Sorunun Tanıtımı...4 I- Projenin Gerekçesi...8 1- Dış Dinamikler...8 2- İç Dinamikler...9 II- Projenin Tanıtımı...11 1- Amaç...12 2- Projenin Hedef Nüfusu...14 3- Proje Yatırımı ve Yatırımın Finansmanı...15 4- Projenin Değerlendirmesi...16 III- Projenin Kültürel Etkinlikleri...19 1- Adnan Saygun Kültür Merkezi...19 2- Müze ve Ören Yerlere Geziler...20 3- Dini Mekanlara Geziler...20 4- İzmir Evi Uygulaması...21 IV- Projenin Yazılım ve Tanıtımı...22 Sonuç...24 Kaynakça...26 3

GİRİŞ VE SORUNUN TANITIMI Dünyanın geçirdiği ve geçirmekte olduğu değişimi evrimci okul taraftarları modernleşme kuramları ile açıklamaya çalışmışlardır. 500-600 yüzyıllık dönemin değişimini açıklama çabalarını günümüz modernleşme kuramcıları yaptıkları tarihi karşılaştırmalar ile sınıflandırırken; rekabetçi eylemler, tepkici biçimler ve kolektif öncü eylem kavramlarını kullanmaktadırlar. Bilindiği gibi 15. ve 16. yüzyılda rekabetçi eylemler toplumda ağırlığını hissettirmiş ve ancak 18. yüzyılda durağan bir konuma gelirken yerini tepkici biçimlere bırakmıştır. 20. yüzyılda ise tepkici biçimler gitgide azalırken, kolektif öncü eylemler filiz vermeye başlamıştır. Kolektif öncü eylemler; ekonomik, siyasal, sosyal ve toplumsal yapılardaki temel değişimlere yanıt vermek üzere ardışık olarak 20. yüzyılda görülmeye başlamış ve günümüzde küreselleşme bağlamında hızını artırmıştır. Eyleme katılanların ortak özelliği rekabetçi ve tepkici tiplere olan üstünlüğüdür. Bunun nedeni değişim sürecinde bir önceki sistemde olmayan ya da sıradan görülen mesleklerin, bölgesel, ulusal ve uluslar arası alanda etkin bir işbirliği içinde örgütlenmeleri sonucu toplumun talebi yeni olana yönlendirilmiş ve eğrinin elastikiyeti hızla farklılaşmıştır. Bu bağlamda kolektif eylem sınıf mücadelesi, ayak takımı şiddeti ve toplumsal sapma kadar yüklü bir kavram değildir. Çağdaş modernleşme kuramcılarından C. Tilly kavramı ortak çıkarlar uğruna birlikte hareket eden insanların eylemi olarak tanımlamaktadır (1). Öncü eylem, değişen koşullara basit bir yanıt olmayıp, sistemin olanaklarını, koşullarını, amaçlı öngörülü bir şekilde nedensel olarak biçimlendirmekte ve değişimi hızlandırmaktadır. Burada amaç; bireyin ya da grubun örtük ve açık biçimde sosyal sistemdeki yeni kuralları belirlemeleri, buna göre seçim yaparak hareket etmeleridir. Grup üyelerinin güçlerini, olanaklarını birleştirerek bölgesel değişimi ve büyümeyi sağlayabilmeleri grubun eylemi ile oluşmaktadır. Bu nedenle kolektif eylemin gelişmesinde toplumsal parçalanma, dağılma değil, grubun her biriminin özgürlüğü temelinde yenilik iktisadının olanakları çerçevesinde örgütlenmesi önem kazanmaktadır. Kısaca kolektif öncü aktörlere aktif ve yaratıcı rol eşliğinde yeni bir yol haritası çizildiğinde sosyal sistemde yeni orta sınıf içinde tanımlanan meslek sahiplerinin oranı ve gücü artmaktadır. Ülkemizde ve dünyada bunun son otuz-kırk yıl içinde ilginç örnekleri görülmektedir. Küçük burjuvazi olarak tiplendirdiğimiz kolektif öncü eylemcileri, yarı özerk ücretliler, bilgihüner ve yaratıcılık satanlar ile küçük-orta boy işverenler oluşturmaktadır. Kapitalizmin, liberal demokrasi ile sınıfsal kutuplaşma yerine sınıfsal uzlaşma- uyum koşullarını hazırladığı bu süreçte işletme yönetiminde sermaye sahipleri yerine yönetici teknokratlar egemen olmakta ve sınıfları ayıran çizgiler kırılmaktadır. Mühendis ve mimarların yeni bir anlayış içinde öncülüğünü yaptığı bu oluşumun ülkemizde de başarılı örnekleri bulunmaktadır (2). Türkiye de 1960 lı yıllarda yurt dışına işçi göçü olarak başlayan eylem son on yılda özde farklılaşarak beyin göçüne dönüşmüştür. Başta ABD ve farklı AB ülkelerinin uyguladığı, teşvik ettiği ve tüm çevre ülkeleri içeren yeni göç politikasının arkasında yatan neden kolektif öncü eylemci grubu ve onların olanaklarını büyütmektir. Yeni göç kanalları, bilgi işleme (bilgi mühendisliği), yazılım, elektronik, bilgisayar, piyasa düzenleyiciliği çalışmaları, ulaşım, haberleşme, beslenme, tıp ve tüm mühendislik alanları gibi mesleklerde eğitim görmek, (1) Charles Tilly: From Mobilization to Revolution, Cambridge, Mass. Addison Wesley 1978. (2) Türkiye de Sosyal Deðiþim ve Mesleki Hareketlilik, Kimlik, Meþruiyet, Etik içinde, Ankara. TBMMOB Mimarlar Odasý Yayýný, s:98-107, 1995. 4

çalışmak isteyen seçkin sosyal bilim ve mühendislik kökenlilere kolektif öncü eylemci gruplar/birimler aracılığı ile yeni fırsatlar sunmaktadır (3). Günümüzde gerek ABD de gerekse AB ülkelerinde birbiriyle mücadele eden sınıf üyeleri yerine, işletmelerin yöneticileri ve teknokratları kendi çıkarları için kolektif eyleme girerek bunun seçkin örneklerini vermektedirler. Burada asıl olan üretim ilişkileri değil, ortak hak ve yükümlülük kavrayışının kolektif eylemin temelini oluşturmasıdır. Bu tür eylemler günümüzde daha kitlesel, birlikçi, yerel odaklı ve oldukça örgütlü biçimde sürdürülmektedir. Öte yandan günümüzde örgütlü olmanın önemli tanımsal boyutu, her şeyi ile geniş bir kayıt ağı oluşturmak ve bunu uluslar arası denetime açmaktır. Her ne kadar M.Weber in bürokrasi analizinde kayıt tutmak kamunun bir işi olarak gösterilse de, yerel birliklerin birlikselliği geniş tabanlı kayıt ağına büyük önem atfetmektedir. Zira pek çok kolektif eylemin iyi planlanması ve tüm hizmetin en düşük hata ile yönetilmesi buna bağlıdır. Kabaca öncü eylemci biçimlerle, daha önce yerine getirilmemiş olan talepleri karşılamak mümkündür. Günümüzde sıradan insanların yeni talepleri sosyal sistemde hızla artarken, sistemin amacı kayıpları önlemekten çok kazanç artırma şeklinde biçimlenmektedir. O halde kolektif eylem, dağınıklık sayesinde değil örgütlenme yolu ile modernleşmenin tetikleyicisi olacaktır. Modelimize göre bu grubun harekete geçmesinin temel belirleyenleri, şüphesiz öteki öncüleri de olası etkileşim içine sokacaktır. Modelin önemli kabullenmesi belli fırsatlar karşısında bilgisi ve gücü olanların birleşerek eylem yapabilecekleridir. İsyankar Yıllar kavramını sosyal bilimciler değişik toplumlardaki değişim ve içeriğini açıklamak için kullanmaktadır. Modelimizin Türkiye ve bölgesel açıklaması için bu kavramı ödünç almakta bir sakınca yoktur. Türkiye de 1980 den günümüze başta siyasi ve idari yapı, ekonomik düzen, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik sistemi olmak üzere bir çok kurumsal düzenleme, modernleşme bağlamında isyankar bir anlayışla yeniden yapılandırılmıştır. Projemiz açısından bunun ilginç örneği ekonomik düzen, sağlık ve eğitim sisteminde belirginleşmektedir. Ülkemizde isyankar yıllarda, mühendislerin öncü olduğu kolektif eylemler yeni ve farklı meslek mensupları tarafından ekonomik düzende getirilen teşvik ve destekler nedeni ile hızlı bir gelişme göstermiştir. Dünyadaki değişime uyum sağlamak üzere ülkemizde bankacılık, turizm, haberleşme, ulaşım, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, sigorta ve bilgi analizi gibi konularda tahmin edilenden hızlı bir gelişme yaşanmıştır. Bu gelişim bir yönü ile ülkemizde hizmetler sektörünün hem üretimini hem de milli gelirden aldığı payı ilk sıraya taşımıştır. İsyankar Yıllar ın uygulamasının sağlık sektöründe getirdiği ise 1960 lı yılların, Kamu; vatandaş nerede olursa olsun, sağlık hizmetini onun ayağına eşit ve ücretsiz götürmek zorundadır (4) anlayışını terk ederek hızla şehirleşen sosyal yapıdaki sağlık hizmetlerini yeni anlayış çerçevesinde örgütleyerek, kamu hizmeti olarak sunmaktan vazgeçmek olmuştur. Kamu, gelişen tıp teknolojisi ve bunun sağlıkta uygulaması için ekonomik düzende getirdiği teşvikler ile kolektif öncüleri yerbilimcilerin kavramı ile adeta tetiklemiştir. Özellikle (3) The Changing Structure of the Turkish External Emigration, Population Challenges International Migration and Reprodective Health in Turkey and European Union içinde, Ýstanbul, Turkish Family Health and Planning Foundation, s. 183-192, 2005 (4) Devlet Planlama Teþkilatý: Birinci Beþ Yýllýk Kalkýnma Planý, Ankara, 1963. 5

isyankar yıllar içinde olmak üzere 1980 sonrasında Türkiye Üniversiteleri içinde en büyük tahribata Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mensupları uğraşmıştır. Sağlık sektöründe uzun eğitim yıllarından sonra bu dönem yönetiminin getirdiği bir dizi uygulamalar ve ücretlendirme sistemi ile yapamayacağını anlayan tıp öncüleri, mühendis ve mimarları taklit ederek ve getirilen teşviklerden yararlanarak hızla büyüyen kentsel nüfusun sağlık sorunları için hizmet sunacak işletmelerle piyasada yer almaya başlamışlardır. Sağlık sektöründe kolektif eylemcileri, dönemin üniversite mezuniyet sonrası eğitim biçimi de desteklemiştir. Eski sistemde uzmanlık eğitimine giren kişi, uzmanlık eğitimi sonrasında kurumda kalacağının güvencesi içindedir. Yeni eğitim sistemi tüm sorumluluğu Sağlık Bilimleri Enstitülerine bırakarak, uzman adayları için uzmanlığın alındığı ayın sonunda kurumla ilişkiyi kesen bir uygulamayı başlatmıştır. Bu nedenle uzman adayları uzmanlık eğitimlerinin değişik aşamalarında kolektif öncü örgütler ile tanışma, burada çalışma, ek gelir sağlama gibi nedenlerle piyasada tutunma arayışına girmişlerdir. Sağlık sektöründe kamunun değişen hizmet anlayışından ötürü bir yandan sağlıkta piyasalaşma süreci hız kazanırken bir yandan da bu anlayış biçimi rekabetçi ve tepkici anlayışları sistemden silme çabası içine girmiştir. Ne var ki bu anlayışın sosyal sistemdeki tüm girişimciler tarafından eş zamanlı ve benzer şekilde yorumlandığını söylemek güçtür. Sözgelimi kısa zamanda önemli başarılara imza atılan turizm sektöründe gelir artışı denizkum-güneş turizminden beklenmiştir. Deniz, kum ve güneş turizmi için gerekli otel yatırımları ve yatak sayıları hızlı bir şekilde artırılmıştır. Sektörde herkesin ortak kabullenmesi ise yatak arzı artırıldığı zaman, talebin kendiliğinden olacağıdır. Hizmet sektöründe orta ve uzun dönemde bunun olmayacağını tüketim kuramları açıklamakta ve tüketici davranışları göstermektedir. Benzer davranış biçimi sağlık yatırımlarına da yansıdı ve 2004 te 167 olan hastane sayısı son iki yılda 295 e yükselmiştir. Türkiye genelinde son iki yılda 524 özel sağlık kuruluşu hizmet vermeye başlamıştır (5). Sağlık sektöründe hizmet açısından önemli olan işletme bazında nitelikli insan kaynağındaki devir-dönüşüm hızının alt düzeyde olması yanı sıra, çalışanların eğitimi, yeterli teknik becerileri, sorumluluk bilinci, hedeflerin farkında olma, kendine güven, iletişim becerileri, enerjileri ve takım oyuncusu olmaları önemlidir. Bu sektörde çalışanların sürekli işyeri değiştirmesi, belli bir dönem işsiz kalmaları işletme açısından maliyet artışı ve hizmet kalitesinde düşüşe neden olmaktadır. Ülkemizde özel sağlık kuruluşlarının artması, çalışanların ücret, kariyer ve sosyal olanaklar açısından seçeneklerinin artırılmasını da gündeme getirmektedir. Günümüzde bu konuda yapılması gereken artık farklıdır. Değişen ekonomik, siyasal, sosyal ve toplumsal yapıdaki sorunları ardışık kolektif çözümleyen anlayışı temel almamız kaçınılmazdır. Öte yandan sağlık sektöründe yalnızca arzın değil, talebin nasıl artırılacağı ve talebin esnekliğinin nasıl bir ivme kazanacağını düşünmemiz gerekmektedir. Talebin artırılması için Türkiye nin hedef nüfus bölgesi AB ülkeleri, Rusya ve çevre ülkeler olmalıdır. Bunun nedeni açıktır. Çalışma dönemine girildiği yaştaki hayat beklentisi son otuz yılda hızla artan ve daha uzun bir emekli dönemine girilen AB ülkeleri ile yaşlı nüfusa gerekli hizmeti sunamayan komşu ülkelerin insanı farklı arayış içindedir. (5) T.C. Saðlýk ve Sosyal Yardým Bakanlýðý: Saðlýk Ýstatistikleri, Ankara, 2006. 6

AB ülkelerini ele aldığımızda ilk olarak bu ülkelerde sağlık hizmeti çok pahalı ve hizmete ulaşma süresi yaşlı nüfus için uzundur. Ayrıca genel sağlık sigortaları bazı tedavileri içermemektedir. Yaşlı nüfusun istediği hizmet alanları ise göz hastalıkları, dişeti ve diş hastalıkları, damar ve kalp hastalıkları ile romatizma, şeker ve yüksek tansiyondan kaynaklananlar olarak belirginleşmektedir. Ülkemizin değişik kentlerinde gerek bu hastalıklar, gerekse gençlere yönelik üreme, tüp bebek v.b. konularda hizmet veren değişik sağlık birimleri kurulmuştur. Örneğin Dünya Göz Hastanelerinin son üç yıl içinde ciddi bir yabancı hasta potansiyeli oluşmuştur. Bunların büyük çoğunluğu Hollanda ve Almanya dan gelmektedir. Hastanenin teknolojik alt yapısı, hizmet kalitesi ve tüm harcamaların (fiyatların) uygunluğu yabancılar açısından önemli bir tercih nedeni olmaktadır (6). Türkiye sağlık alanındaki bilgi birikimi ve olanaklarını hedef nüfusun ilgisine kolektif öncü eylemler ile hizmet sunmanın yollarını aramalıdır. Projemiz açısından bu fırsatlardan biri de EXPO 2015 e aday olan İzmir in başvurusu olan Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni Yollar: Herkese Sağlık temasıdır. EXPO protokolünde temanın evrensel amaç ve işlevi halkın eğitimine yönelik olma, tüm insanlara yeniliğin bir parçası olduğunu hissettirme, insanlığın daha iyi bir dünya için taşıdığı potansiyeli gösterebilme ve temsil ettikleri toplumların kültür, tarih ve sahip oldukları varlıkları ortaya çıkarabilme olarak belirtilmektedir (7). Yeni hizmet türevlerini belirleyecek ve sunacak İzmir için projemiz alt tema olarak SMYRNA DA SAĞLIĞINIZA KAVUŞUN vurgusunu yapacaktır. Hedef nüfus açısından ülkemizin evrensel kavramlarla yarışa katılması gerekliliği açıktır. Yaşlı nüfusun sağlıklı yaşamını sürdürebilmesi için yeni öğrenme ve uygulama ortamlarının mekansal düzlemde oluşturulması kaçınılmazdır. EXPO 2015 e seçildiğinde ev sahipliği yapacak İzmir i sağlık alanında dünya kentleri arasına sokabilmek için toplumsal örgütlenme modeli ile öncü girişimleri şimdiden belirlediğimiz hedef nüfusun hizmetine sunmamız gerekmektedir. Hiç şüphesiz SMYRA nın yöreyi dünyada daha tanıtıcı, benimsetici bir kavram olduğu unutulmamalı ve bunu kullanmaktan çekinmemeliyiz. Sorun bizim değil, Anadolu Bozgunu nu her şeyi ile yaratanlarındır. Bizim amacımız tarihsel bütünlüğü bir süreklilik içinde geliştirmek ve yörede yaşayanlar olarak buna bir eklentimiz olduğunu ispat etmektir. Artık alın teri değil akıl teri dökerek iş yapma zamanı gelmiştir. (6) (7) Selin Yýldýrým Peker: (Özel Görüþme) Dünya Göz Hastanesi Ýþ Geliþtirme Direktörü, Ýstanbul, 2006. Ýzmir Ticaret Odasý: EXPO 2015 Ýzmir, Ýzmir, 2006. 7

I - PROJENİN GEREKÇESİ Günümüzde turizm yatırıml arına ayrılan pay yaklaşık olarak 140-150 milyar doları bulmaktadır. Turizme bu denli yüksek bir pay ayrılmasının nedeni, geleceğin hizmet ve turizm sektöründe olduğunun kabullenmesidir. Ancak turizmde farklılaşarak yeni olanı gündeme taşıyabilirsek pastadan daha fazla yap alınacağı açıktır. Farklılığı hem kaynak hem de müşteri temelinde yakalamak ve bunu sürdürülebilir kılmak kaçınılmazdır. Öne sürdüğümüz projeye kaynaklık etmek üzere İzmir açısından dış ve iç dinamikteki gelişmeler projemizin gerekçesini oluşturmaktadır. 1) Dış Dinamikler Günümüzde İzmir için daha çok dış dinamiklere dayanan ve onların yatırım desteği, müşteri talebi ile oluşacak iki önemli projeyi geniş katılımlı biçimde hayata geçirme çalışmaları hız kazanmıştır. a) Proje merkezi olarak düşündüğümüz İzmir ili için önümüzdeki on yılın altyapı projeleri taslak olarak Turizm Bakanlığı ve İzmir sivil toplum örgütleri tarafından hazırlanmıştır. Buna göre Bakanlığın tahsislere başlayacağı Çeşme yarımadasının 10-12 milyar dolarlık yatırım ve 80 bin yataklı termal turizm adı altındaki projeleri sermaye piyasalarına açıklanacağı Bakanlık İşletmeler Genel Müdürlüğü tarafından basına bildirilmiştir. Bu yatırımlar için amaç, nüfusun yaş yapısında iki dünya savaşının etkisinin arındığı ve kararlı bir yapıya ulaşan Avrupa nın 65 yaş üstü nüfusunun istemi olan etkinliklerden pay kapmaktır. Öte yandan Orta Doğu sermayesinin girmesine kesinlikle inanılan bu yatırımlar ile çevre ülkelerin alım gücü yüksek nüfusunun da Çeşme ye gelecekleri beklentisi unutulmamalıdır. Böylece Çeşme yarımadası yıla yayılan turizmin üssü ve bir destinasyonu var eden değişik almaşıkları içeren işletmelerin merkezi konumuna gelebilecektir. Hiç şüphesiz bu nüfus önemli sağlık sorunlarını da bölgeye taşıyacak ve çağdaş bir hizmet beklemeyecektir. Projemiz farklı almaşıkları içeren bu alt yapıyı şimdiden hazırlama sürecine girmeyi amaçlamaktadır. b) Dünyanın kültür, tarih, eğitim olimpiyatları olarak tanımlanan sergi ya da fuar EXPO için İzmir merkezi, yerel yönetim ve sivil toplum birlikteliği İzmir in 2015 e aday başvurusunu Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni Yollar: Herkese Sağlık teması ile yapmıştır.alları, bilgi işleme (bilgi Beş yılda bir düzenlenen EXPO en az 3, en fazla 6 ay sürekli olmakta ve dünyanın dört bir yanından on milyonlarca ziyaretçiyi kucaklamaktadır. EXPO girişimi bir kent ve çevresi için önemli değişim fırsatları yaratmanın yanında aday kentin Dünya Kenti olarak tanınması ve bölge için modelliğinin öne çıkarılması çalışmasıdır. Geçmişte EXPO düzenleyen kentlere baktığımızda gerçekten bu kentlerin hem temaları hem bu süreçte alt yapıları açısından önemli kazanımlar elde ettiği görülmektedir. Örneğin EXPO 1992 Sevilla bu sergi ile yöresine 42.5 milyon ziyaretçiyi çekmiştir. Sevilla kenti başta düşünülen; İspanya yı Avrupalı, modern ve gelişmiş bir ülke olarak tanımlamak; Uluslararası ilişkileri sağlamlaştırmak; Bölgesel bir gelişme planı uygulamak; Endülüs-Sevilla yı turistik bir yere dönüştürmek; 8

Şehri baştan şekillendirmek; Gelecekteki gelişmeler için EXPO 1992 yi bir katalizatör olarak kullanmak (8) hedeflerinin çoğunu son on yılda gerçekleştirmiştir. Bu hedeflerin gerçekleşmesi için merkezi, yerel ve uluslar arası olmak üzere yaklaşık 10 milyar dolar civarında bir yatırım ile nehir kıyılarının ve limanın restorasyonu, eski şehrin yenilenmesi, on yeni köprünün yapılması, yeni park ve rekreasyon alanlarının yaratılması sonucu yeni bir mekan yaratılmıştır. Benzer değişim EXPO 1998 ile Lizbon da yaşanmıştır. Kent aday olduğunda EXPO için düşünülen alan, kullanılmayan bir sanayi bölgesi ile etrafındaki gecekondularda dışlananların, kentle bütünleşemeyenlerin yaşadığı çöküş bölgesi idi. Lizbonlular bu alan için yeni tasarımlar geliştirerek çok farklı bir mekan düzenlemesi yaparak şehrin yeniden canlandırılmasını, geliştirilmesini sağlarken, oluşan mekanda yeni kent yaşam biçimlerinin olabileceğini dünyaya gösterdiler. Yaratılan yeni mekan nedeni ile Portekiz e girin doğrudan vergi gelirleri 4.4 milyon avroya ulaşmıştır (9). İzmir için EXPO yu gerçekleştirmek bölgesel, ulusal ve uluslar arası bir gösteri fırsatı anlamına gelmektedir. İletişim çağında iletişim fırsatı olarak görülen EXPO dan çağdaş bir tasarımla yeni mekanlar kazanarak hizmete sunulması halinde dünyanın dört bir yanından ziyaretçi çekilebilmektedir. 2) İç Dinamikler Büyümenin dinamiğini sağlayan emek faktörü, ulusal düzeyde tüm alt yerleşimlerde benzer değildir. İzmir in mekan organizasyon dönüşümünü sağlayan nüfus dinamiklerinin ulusaldan farklı olan bir yapısı vardır. Başka bir anlatımla ulusalda 30 yıl sonrası için hedeflenen bebek ölümleri, toplam doğurganlık hızı ve her yaşta beklenen ortalama ömür gibi hayati olaylara İzmir günümüzde ulaşmıştır. İzmir nüfusunun günümüz ve gelecekteki yapısını kabaca tanımlayacak olursak; 2000 yılı İzmir nüfusunu göçten arındırdığımızda nüfusun yaş yapısı durulmuş/kararlı bir nüfusun özelliklerini göstermektedir. Nüfusun yaş yapısının böyle bir konuma gelmesini bebek ve çocuk ölümlerinin azalması, doğurganlığın düşmesi ve doğuştaki yaşam umudunun artması belirlemektedir. İzmir için bunları sayısal olarak tanımladığımızda toplam doğurganlık hızının (TDH) = 1.75 çocuk, (nüfusun kendisini yenileyebilmesi için TDH nın 2.1 olması gerekir), bebek ölüm hızının binde 16 ve doğumdaki yaşam umudunun 80 yıla ulaştığı görülmektedir. Önümüzdeki 25 yıl için yaptığımız tahminlerde binde 6-8 düzeyine düşecek bebek ölümleri, bu süre içinde TDH nın 1.5 düşmesi sonucu toplam nüfus için yaşlıların oranı yüzde 18-20 düzeyine ulaşacaktır. Kabaca İzmir in nüfusu sağlık turizmi ile pay kapmak istediğimiz AB ülkelerinin nüfus yapısı ve onların yaşlılık sorunları ile örtüşmektedir. Birleşmiş Milletler öncülüğünde üye ülkelerin katkısı ile Binyıl Kalkınma Hedefleri 2000 yılında konulmuştur (10). Bu hedeflere 2015 yılına kadar küresel düzeyde ulaşılması ve tüm (8) Ýzmir Ticaret Odasý: a.g.e., Ýzmir s.3-4, 2006. (9) Ýzmir Ticaret Odasý: a.g.e., Ýzmir s.5-6, 2006. (10) UNFPA: Achieving the Millennium Development Goals, Population and Reproductive Health as Critial Determinants, Population and Development Strategies Series, No: 10 New York, 2003. 9

insanların yaşam düzeylerinin iyileştirilmesi beklenmektedir. Somut göstergelere dayanan bu hedefler içinde yaşlı nüfusun sorunlarına çözüm getirme seti önemli bir yer tutmaktadır. İzmir in çözüm üretmek zorunda kalacağı yeni sorun alanı 65 ve yukarı yaşlardaki nüfusun çoğalmasıdır. Sayıları artan ve yaşam süreleri uzayan bu nüfus için gerek sağlık hizmeti sunmak gerekse çağdaş refah toplumuna özgü yeni kurumları oluşturmak kaçınılmazdır. Kentsel çekirdek aile yapımızın değerlerinin değişmesi yanı sıra zorlaşan kentsel yaşam koşullarından ötürü yaşlı nüfusun kendine bakımı, sağlığı ve hayata bağlılığını sürdürmek konusundaki yetersizliğini yeni kurumlaştırma ile gidermek gerekmektedir. Yaşlanan İzmir nüfusunun hastalık örüntüsü ve bu hastalıklara yönelik pratisyen hekimlere ve tıp öğrencilerine nasıl sağlık eğitimi verilmesi gerektiği konusunda İzmir de DPT destekli geniş çaplı bir sağlık araştırması yapılmıştır (11). Toplum odaklı eğitim kavramı, tüm çağdaş ülkelerde program geliştirme sürecine ışık tutan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımda hekimin hizmet vereceği kentin, bölgenin, ulusun gereksinimleri ve öncelikleri eğitim programında karşılığını bulmaktadır. İzmir de yapılan araştırma ile, İzmir Büyükşehir Belediye sınırları içinde yaşayanların öncelikli semptom, hastalık ve başvuru nedenlerinin belirlenmesi yapılmıştır. Daha sonra oluşturulan uzman panellerinde sağlık sorunlarının fatalite görülme sıklığı, eğitimdeki prototip değeri gibi özellikleri üzerinden eğitsel açıdan ağırlıkları değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler tıp eğitimi program geliştirme sürecine kentsel yararlılık için eklemlenmiştir. Bu kurgu ülkemizde ilk kez gerçekleştirilen özgün bir çalışmadır. Öte yandan İzmir odaklı olmak üzere değişen kentsel aile yapısı ile birlikte yaşlı nüfusun bakımı ve hayata bağlılığını artırma için çözümler üretilmeye başlanmıştır. Üniversite tıp eğitimi mevcut sistem içinde soruna çözüm üretme çabasını sürdürürken, daha önce değindiğimiz gibi İzmir de özellikle son 20 yıl içinde hızla büyüyen sağlık kuruluşlarının çoğunun hizmet alanı yaşlı hastalıklarına yöneliktir. Bu nedenle proje hizmet içi eğitim ve hizmetinin niteliğini artırma açısından önemli ipuçlarını şimdiden sağlamaya başlamıştır. Sorunun ikinci boyutu ise daha önemlidir. Kentsel mekan oluşumunda aileler için mimarların getirdiği çözüm farklı kat seçeneğinde bloklara ve bölümlere yönelmiş, sosyal hareketliliği ilişkileri sınırlandıran konut üretimidir. Böyle konutların üretildiği mekanlarda yaşlılar hem hayata bağlılıklarını kaybetmekte hem de bakımları zorlaşmaktadır. Çağdaş yaklaşımların yaşlı nüfusun bakımı için geliştirdiği çözümler İzmir in şimdiki mekan örgütlenmesi ile çelişmektedir. Kendi coğrafi alanımızda sağlık sektöründe oluşan yeni sorunlarımıza yönelik mekanlar oluşturmamız kaçınılmazdır. Bu mekanlar benzer sorunları yaşayan hedef nüfusumuz için de zenginleştirilmiş sosyal katılım ve sağlık hizmeti bütünlüğünde seçenek olabilmelidir. Proje İzmir in ve hedef ülkelerin yaşlı nüfusunun sağlık sorunlarına olduğu kadar, bunların yaşlılık ve rehabilitasyon sorunlarına da çözüm getirmek, farklı kültürdeki insanları birbirleri ile aynı mekanda etkileşimde bulundurmak amacındadır. Hiç şüphesiz AB ülkelerinin yaşlı nüfusuna İzmir ilindeki kültürel birikimleri farklı bir anlayışla sunarak yıl temelinde İzmir de konaklamalarını, sağlıklarına burada kavuşmalarını ve bunu bir model olarak benimseterek benzer örgütlenmenin zincirin bir halkası olarak İzmir in farklı yerleşmelerinde büyümesini sağlamak amacımız olmalıdır. (11 Ege Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý: Týp Fakültesi Eðitim Programý Geliþtirmede Öncelikli Saðlýk Sorunlarýnýn Belirlenmesi, Ýzmir, 2005. 10

II - PROJENİN TANITIMI Projenin tanıtımına başlamadan önce önerimizin yapılabilirliliğini destekleyen iki örnek olay aktarmak istiyorum. a) İzmir Belediyesi adına yaptığımız bir çalışmada İzmir linin tüketim davranışının kaba bir örüntüsünü saptadık. İzmir ailesi; bakkal, pazar yeri ve Konak Kemeraltı ağırlıklı olmak üzere Konak - Alsancak arasındaki mekanda gereksiniminin büyük çoğunluğunu karşılıyordu. Kentin nüfusunun artmasına karşın kentsel mekanda bakkal ve pazaryerinden başka yeni bir şey oluşmuyordu. Kente göç ile gelen ailenin tüketim davranışını değiştirecek ve onun sosyalleşmesini sağlayacak mekanların, ulaşım sorununu çözmüş Batı da olduğu gibi kent dışında değil kent bitişiğinde mümkünse saçaklanarak büyüyen İzmir de saçaklanma boşluklarında düzenlenmesi kaçınılmazdı. Değişik ortamlardaki tartışmalar ilk meyvesini yerel yönetimde günün moda akımı olan üretici belediyecilik anlayışı çerçevesinde kent içi tüketimi düzenleyecek Tansaş ların doğması ile verdi. İkincisi ise projemize modellik edebilecek bir ruh ve örgütlenme ile oluşan KİPA oldu. Ege Üniversitesinin kullanılmayan arazisinin bir parçasını uzun yıllığına kiralayan 100 öncü eylemcinin belli miktardaki katılımı sonucu oluşan sermaye ile kurulan alışveriş merkezi hızla büyüdü. Yapılan araştırma bulguları ile satış noktalarının kentin ana çıkış yollarında saçaklanması ve değişik meslek mensuplarını bağrına alması ile model genişledi. Hızla büyüyen sistemi girişimciler belli bir süre sonra uzmanlığı bu alanda olan uluslar arası bir gruba büyük kar ederek sattılar. b) Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü nde çalıştığım dönemde Prof. Dr. İhsan Doğramacı ekibindekilerin hekim olmalarına karşın sosyal bilimle uğraşan Enstitü ye müdür ya da yönetim kurulu üyesi olma gibi önlenemez bir eğilimleri vardı. Enstitünün 1974-81 döneminde müdürlüğünü çocuk doktoru ve Hacettepe Hastaneleri yönetmeni olan Prof. Dr. Mithat Çoruh yürüttü. Sevgili Mithat Hocanın iş yoğunluğundan ötürü Enstitünün çoğu işlerini saat 17.00 den sonra onun Çocuk Hastanesindeki mütevazi odasında yapmaya çalışırdık. Hacettepe Hastanelerinde yönetmen görevlerinden biri de Ankara bürokrasisine siyasilere ve onların yakınlarına yatak ayarlamak ile hasta olarak yatmakta olan bürokrat ve parlamenterlere ziyarete gelen Bakanlara eşlik etmektir. Karanlığın erken bastığı soğuk ve puslu bir Ankara gününde ziyaret saatleri dışında bir yakınını ziyaret için hastaneye gelen dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanının gerek boyunu gerekse giyimini kafasındaki bakan imajı ile uyuşturmayan hastane güvenlik sorumlusu gereksiz ve istenmeyen bir tartışma başlatır. Hastane girişinde herkesin ilgi ile izlediği tartışmayı kısa bir süre içinde duyan Dr. Çoruh sonlandırır. Bakana gerekli ilgiyi gösterdikten sonra bizimle çalışmasına ancak saat 19.00 civarında gelebilen Dr. Çoruh tüm içtenliği ile günün özetini yaptı ve önerisini söyledi: Hastane yönetimi gerçekten çok zor ve pahalı bir uğraşı. Ancak Hacettepe Hastanelerinden bürokrat ve siyasilerin yararlanmalarını sivil vatandaşlar düzeyine indirelim. Hastanelerin olanaklarının yarısını Orta Doğu insanına açalım. Sizleri temin ederim ki iki üç yılda kazanılan para ile Ankara civarında yepyeni bir hastane 11

kurmak işten bile değil dedi. Prof. Dr. Mithat Çoruh un ne denli haklı olduğunu söylediklerinin bazıları yapılmadığı halde Hacettepe Hastaneleri Vakfı nın önemli aktarımları ile oluşan Bilkent Üniversitesi nin kuruluşu gösterdi. 1) Amaç : Çoklu sektörel işbirliğini öngören, özde yaşlılık hastalıklarına hizmet sunan uzmanlaşmış sağlık birimlerinin birlikteliğinin oluşması sonucu çaplarının büyümesini temel alan yaşlı bakımı ve beslenmesini sağlayacak yaşlı rehabilitasyon köyü nü hayata geçirmeyi hedefleyen proje İzmir de yenilik iktisadının bulguları çerçevesinde oluşturduğu mekanda hedef aldığı yaşlı nüfusa yıl temelinde hasta memnuniyetini çoklaştıracak sağlık hizmeti ile yaşama sarılmayı hedefleyen sosyal ve kültürel hizmeti sunmayı amaçlamaktadır. Amacı gerçekleştirmek için aşağıdakiler yapılacaktır: i) Tüm yaşlı hastalıkları ile gençlerin üreme sorunlarına gelişen tıp teknolojisi ve ilerleyen sağlık bilgisi ile hasta-uzmanlaşmış sağlık birimi ölçeğinde bire bir hizmet veren sağlık birimlerinin örgütlenerek hizmet ağı çapının büyümesi ve bunlar arasındaki uzman hekim (özellikle üniversite-sağlık birimi arasında) hizmeti akışkanlığının en çoğa çıkarılmasına çalışılacaktır. İzmir de yaptığım gözlem ve İzmir Tabib Odası nda yaptığımız tartışmalarda: günümüzdeki işleyişte gerekli sağlık hizmetini veren kuruluşun tüm ilişki tanıtım ve hizmeti kendi gücü çapı ölçeğinde sürdürmekte olduğu saptanmıştır. Öte yandan bu işletmelerin verdikleri sağlık hizmeti sonrası uzun süreli bakım, beslenme, sosyal amaçlı hizmet sunmadıkları da görülmüştür. Verilen sağlık hizmetini AB ülke standardında sürdüren bu işletmelerin, AB ülkelerine göre fiyatları düşüktür. Örneğin Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Halkla İlişkiler sorumlusu Serap Kadiroğlu nun aktarımına göre; AB ülkelerinde dörtbin avroya çıkan lasik operasyonları, hastanemizde son teknoloji ile 525 avroya gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle AB ülkelerinden her ay çok sayıda ve düzenli bir hasta akışı ile karşılaşıyoruz ve bunları sağlığına kavuşturuyoruz dedi (12). Benzer ilişki ve işleyiş diğer sağlık birimleri için de geçerlidir. Ancak burada temel olan tekli ilişkidir. Bilindiği gibi hedef nüfusun yaşadığı yaştan başlamak üzere sağlık sorunu artmakta, beslenmesi önem kazanmakta dahası ulaşılan yaşın gereği olarak kişide kutsalı yaşamak, kültürel ve sosyal etkinliklere daha fazla katılım isteği oluşmaktadır. Ayrıca birikimi ve düzenli geliri olan bu kişilerin çocuklarına kaynak aktarmak gibi bir sorunları da kalmamıştır. Proje yüz-yüze süren bu ilişkileri her bir işletmenin bağımsızlığını koruyarak; işletmeüniversite-uzman hekim akışkanlığını sağlayarak; hizmet ağını büyütmek ve sağlık hizmeti sonrası bakımı gerçekleştirmek üzere Balçova Termal Tesisleri ve Otelini, İzmir Özel İdaresinden uzun yıllığına kiralayarak proje merkezi haline getirecektir. Hasta turistin programı tanıması, İzmir e ulaşması, sağlık hizmeti ile hizmet sonrası bakımı, kültürel etkinliklere katılımı ve ülkesine uğurlanması buradan planlanacaktır. ii) Sağlık hizmetinden yararlanacaklara bu süreçte butik otel hizmeti, iyileşme süreçlerinde ise yaşlı rehabilitasyon köyünde sağlık bakımı, beslenmesi ve moralini yükseltici hizmet sunulacaktır. (12) Serap Kadiroðlu: Özel Görüþme, Ýzmir 2006. 12

Sürdürülmekte olan ilişkide yapılmayan, hastalıkta ve sağlıkta beslenme-diyet programını düzenleyerek, diyetisyen uzmanlarından oluşan bir ekiple köyün yaşlı nüfusuna hizmet verilecektir. Yaşlı turistlerin hastalık semptomlarına, antropometik ölçümlerine, laboratuar bulgularına ve yapılan tedavi türüne uygun olarak bireyin enerji ve besin öğesi gereksinimine uygun diyet tedavi hizmeti sunulacaktır. Böylece hasta turistlere yaşamlarına özgü tedavi hizmeti verilirken diyet ve beslenme mesleğindeki uzmanların sağlık ekibinin bir üyesi olarak çoklu sektörel çalışmayı amaçlayan projede önemli bir yeri olacaktır. İzmir Oteller Tarihi adlı yapıtında Kayın, kentteki konaklama yerlerinin gelişimini kentin ulusal ve uluslar arası ekonomik ilişkisi, ulaşımı v.b. değişkenler ile açıklamaktadır. Bu nedenle İzmir de çağdaş konaklama birimlerinin gelişimi son otuz kırk yıl içinde olmuştur. Sağlık alanındaki butik otellerin mekana yansıması ise daha yenidir ve bunlar bir elin parmak sayısı kadardır (13). Proje bu oteller yanında proje merkezi olarak düşünülen Balçova Termal Tesisleri ve Oteli ile Dokuz Eylül Tıp Fakültesi yerleşkesine yakın, termal kaynakları bol olan Seferihisar yöresinde kamudan 49 ya da 99 yıllığına kiralanacak alanda yaşlı rehabilitasyon köyü olarak tanımladığımız bir ve iki odalı 1000 konut ile değişik sosyal tesisleri, sağlık-beslenme işletmesini içeren yapılardan oluşan bir mekan yaratacaktır. Mekanda oluşacak tüm birimlerin mimari özelliği İzmir, sakız evleri biçiminde tasarlanacak, ısınma sorunu termal enerji ile çözümlenecek; her konutun yine termal enerji ile ısınan küçük alanlı hobi bahçesi olacaktır. Mekandaki tüm konutların ısı geçirgenliği, yalıtımı ön planda tutulurken malzeme olarak taş-ahşap ve demir üçlüsünden yararlanma yoluna gidilecektir. Konutların tanımlanması için dış duvarları Balıklıova nın albenili taşı, Alaçatı nın kemik rengi taşı ve Yağcılar ın parlak siyah taşları ile kaplanacaktır. Konutların ahşap ve demir aksamı ile geçmiş kültürler arasında ilişki kurgusu yapılacaktır. İç düzenlemede ise yöre evlerine özgü şömine, sedir vb. objelere yaşlılık hareketliliği açısından mutlaka yer verilecektir. Konutlar ısı geçirgenliğini temel alacakları için yaşlı nüfusun mevsimsel geçiş dönemlerindeki sıcaklık farklılığından etkilenmelerini çok alt düzeyde tutmalı turiste özel olduklarını değişik kültürlere gönderme yapan mekanda yaşadıklarını ve sağlıklarına kavuştukları hissini her an vermelidir. iii) Turistlere iyilik hallerinde İzmir içi ve çevresi kültürel birikimleri tanımaları için farklı bir hizmet sunulacaktır. Rehabilitasyon Köyünden, İzmir e ve çevresine ulaşım otoyol-çift yol bağlantısı ile sağlanacağı, ulaşım süresi kısa olacağı için, sağlık, sosyal-kültürel etkinliklere erişimde bir sorun yaşanmayacaktır. Günübirlik düzenlenecek sosyal ve kültürel etkinlikler ile projenin kültürel boyutunda açıkladığımız konuları yaşamak kolaylaşacaktır. Kent ortamının doğurduğu bir dizi baskı ve sorunlardan uzak fakat kent hizmetlerine erişimin çok kolay olacağı, değişik hizmetlerin birleştirilerek sunulacağı rehabilitasyon köyünün yaşlı nüfus tarafından yıl temelinde tercih edilirliği artacaktır. (13) Emel Kayýn: Ýzmir Oteller Tarihi, Ýzmir, Ýzmir Büyükþehir Belediyesi Kent Kitaplýðý, 2000. 13

2- Projenin Hedef Nüfusu: Sosyal güvenlik alanında ciddi gelişme sağlamış olan AB ülkeleri ile yaşlı nüfusun sağlık sorunlarına gereken hizmeti sunamayan çevre ülkelerin günümüzdeki sorunu 65 ve üzeri yaşlardaki nüfusun toplam nüfus içindeki ağırlığının artması ve bunun kazandığı sürekliliktir. Ulaşılan yeni denge bu ülkelerin sağlık sektöründe yeni bir sorun alanı yaratmıştır. AB ülkeleri ve Rusya nın ikilemi burada başlamaktadır. 65 yaş ve üzeri nüfusun toplam içindeki oranı hem yüksek hem kararlı bir düzeye ulaşırken, bu nüfusa sunulan sağlık hizmetleri gelişen ve pahalılaşan tıbbi teknolojiye dayanmaktadır. Bu durumda ortaya çıkan maliyet sorunu AB ülkelerinde sosyal güvenlik kurumlarını ve özel sigortaları zora sokmaktadır. Çünkü günümüzdeki yaşlı nüfusun, çalışma yaşamına başladığında ne bu kadar yaşayacağı ne de sağlık hizmetlerinin bu denli pahalılaşacağı bekleniyordu. Küreselleşme kuramında çok tartışılan ve bölgesel kalkınma projelerine atfedilen üstünlükler bu noktada doğmaktadır. AB ülkeleri ve ülkemizde yaşlılık hastalıklarının tedavi süresinde kullanılan alet ve ilaçlar ile bunların fiyatları bölge bazında önemli bir farklılık göstermemektedir. Farklılığı, çalışanların ücreti ve diğer girdilerin maliyeti belirlemektedir. Özellikle ameliyat sonrası iyileşme dönemi gün olarak uzadığı zaman AB ülkeleri ile çevre ülke farkı açılmaktadır. Proje hedef nüfusa sağlık hizmeti sunumunu, AB ülkeleri ile hekim hizmeti ve kullanılan tıbbi teknoloji standartlarında bir farklılık olmaksızın diğer hizmetleri hastanın kendi ülkesinden hem daha kaliteli, hem de daha ucuza sunarak toplam maliyeti düşürmeyi hedeflemektedir. Burada önemli olan diğer hizmetlerin nasıl verileceğidir. İyileşme sürecinde butik otelde ağırlanacak turist hasta, yardımcı sağlık personeline her an ulaşabilecektir. Bunların maliyeti beklenildiği gibi ülkesinden düşük olacaktır. Tüketici tercihi açısından önemli nokta burada belirmektedir. Herhangi bir yaşlılık hastalığı için kişi t zamanda M miktar paraya kendi ülkesinde mi tedavi olacak? yoksa aynı zaman diliminde daha az bir harcama yaparak burada mı tedavi olacaktır?. Tüketici kuramı açısından hasta ülkemizi tercih ettiğinde (M-n) farkı ile görmek ve yaşamak istediği kutsalı barındıran İzmir de belli bir dönem iyileşme süresini geçirebilecektir. Proje (M-n) farkı için olayın sosyal-kültürel boyutuna özel bir önem atfetmektedir. İyileşme dönemlerini yine sağlığın ayrılmaz parçası olan beslenme-diyet programını sunacak yaşlı rehabilitasyon köyü nde geçirecek turistlere bu dönemde İzmir ve çevresine ilişkin sosyal-kültürel etkinlik programları sunulacaktır. Böylece hastanın iyileşme ve sağlığına kavuşma dönemini yatağa - eve bağlayan yaklaşım yerine, moralini yükselten rehabilitasyon - kültürel alan etkisi olan yaklaşım ile yaşaması sağlanacaktır. Tüm bu hizmet süresince insanın en önemli unsur olduğuna inanarak onun sağlığını yükseltecek hizmet verileceği, hizmet süresince hastanın gizlilik ve mahremiyetinin korunacağı, hastaya yaş, ırk, din, dil, renk farkı gözetilmeden hizmet verileceği, hizmet süresince ticari amaç sağlayacak hiçbir eylemin yapılmayacağı, basın ve internet bilgi ağı içeriğinde yalnızca gerçek güvenli doğrulanabilir bilgi kullanılacağı, sektörün saygınlığını, güvenirliğini ve geleceğini zedeleyici hiçbir faaliyeti hiçbir elemanın yapmayacağı garantisi verilecektir. 14

3- Proje Yatırımı ve Yatırımın Finansmanı: Proje; sağlık personeli, tıbbi teknoloji, butik hastane-otel ve yaşlı rehabilitasyon köyü için bölgede nasıl bir yatırım örüntüsü izleyecek ve bunun maliyeti ne olacaktır? Ülkemizde 20 yıldır sağlık sektörüne tanınan yatırım teşvikleri İzmir de çok iyi değerlendirilmiştir. Bu nedenle başta göz, kalp-damar ve diş hastalıkları olmak üzere yaşlı nüfusun hastalıkları ile üreme sorunları (tüp bebek) konusunda hizmet veren orta boy sağlık örgütleri butik hastane temelinde hizmete girmiştir. Bu işletmelerle ilişkisini bilgi birikimi ve uzman hekim temelinde sürdürmekte olan üç üniversite hastanesi ile orta boy sağlık birimlerinin İzmir de tahmin edilenden öte büyük bir tıbbi teknoloji malzeme ve makina parkı oluşmuştur. Bu genel çerçeve içinde hedef nüfus ile bölgenin yaşlı nüfusuna hizmet sunma açısından yetişkin insangücü, tıbbi teknoloji ve bina olarak projenin yeni bir yatırım sorunu yoktur. Sorun bunları ve proje halkası içinde gördüğümüz öteki öncü eylemcileri tüm güçleri - olanakları ile yenilik iktisadi çerçevesinde örgütlemektir. Çünkü sözünü ettiğim yaşlılık hastalıkları konusunda hizmet veren hastaneler tek amaçlı olarak AB ülkeleri yurttaşları ile kendi çapları ölçüsünde ilişki kurmaya çalışmaktadırlar. Burada önemli olan hem çapı büyütmek hem de öteki öncü girişimcilerin katkısı ile yaratılan toplam hizmetin AB üye ülkelerinden farklı olmasını sağlamaktır. Böylece hedef nüfusun yalnızca tedavi için kendi ülkesinde harcayacağı M para miktarını, kültürel tanıtım boyutu eklenmiş bölgesel çoklu sağlık hizmetine aktarılmasına çalışılacaktır. Hizmetin yıl temelinde işlemesi için rehabilitasyon köyünde yaşlı yaşam biçimine özgü hizmetler sunulacaktır. Böylece kendi ülkesinde aile yapısı gereği yalnızlığa itilmiş olan yaşlı nüfusa farklı kültürlerden gelmiş insanlarla özel bir mekanda sağlığına kavuşma fırsatı sunulurken, Avrupa ya göre daha ılıman bir iklime sahip olan İzmir de yeni yaşam mekanında kendi kültürlerinin temelini oluşturan nesneleri tanıtacak sosyal programla yaşamını sürdürmesi sağlanacaktır. Projenin işletme temelinde referansını ise hizmetten yararlanan yaşlı nüfusun ülkesine döndüğünde, yaşadıklarını benzer sorunları olan kendi kuşak nüfusuna iletmesi yanında, hizmetten yararlananların müşteri profili ve hizmetten memnuniyet verilerini internet ortamına aktaracak yeni ağlar sağlayacaktır. Proje yukarıda anlatılanlar çerçevesinde yatırım olarak; Yaşlı rehabilitasyon köyünü oluşturma, Değişik hizmet alımı için yapılacak kiralama, Projeyi; hizmet içeriği, sosyal-kültürel boyutu açısından tanıtım için gerekli kitap broşür basımı, internet ağları düzenleme ve bilgisayar yazılımı. Bunlar için tasarlanan toplam yatırım miktarı 100 milyon ABD dolarıdır. Bunun dağılımı ise şöyle olacaktır. i) Yaşlı rehabilitasyon köyünün tek ve iki odalı bin konutu, sosyal ve sağlık binaları (Türk hamamı, çok yönlü bir SPA merkezi, kafeterya, dinlenme, eğlenme, sağlık birimleri ile yürüyüş parkuru ve ibadet evleri) için 60 milyon dolar harcanacaktır. Eş sayıda villayı İzmir-Menemen- Seyrekte yapan Ege-Koop, anahtar teslim töreninde toplam maliyeti 75 milyon 15

dolar olarak açıkladı. Proje arsayı uzun dönem kiralama yolu ile kazanacağı fakat konutların dış ve iç donatılarını yaşlı nüfusu hareketliliğe özendiren yaşamı öne çıkaran detaylarla mekanda yapılandırmanın getireceği masraflara karşın bu miktarın yeterli olacağını Ege- Koop yetkilileri belirtmişlerdir. ii) Konutlar ile sosyal ve sağlık birimlerinin iç donatımları için 15 milyon dolar harcanacaktır. iii) Kiralama, tanıtım, kitap tercüme-basımı, bilgisayar yazılımı, internet sitesi ağları oluşturmak ve örgütlenme çalışmaları için 20 milyon dolar harcama yapılacaktır. iv) Değişik hizmet alımları ve kiralama için 5 milyon dolar ayrılacaktır. Sözgelimi proje ulaşım ve lojistik hizmetler için herhangi bir yatırımı değil sorunu kurumsal müşteriden kiralama yoluna giderek çözümlemeyi amaçlamaktadır. Bölgede turistlere özel olduklarını hissettirecek ulaşım hizmetleri kurumsal müşterinin kontrollü çözümüne bırakılacaktır. Turiste özel olduğunu hissettirecek ulaşımda karşılaşılacak her türlü sorunu anlaşmalı ulaşım şirketi çözümleyecektir. Böylece hizmet süresinde aracın çalınması, kaza ya da bakımın uzaması, personel yetersizliği gibi durumlarda gerekli seçenekler ulaşım şirketi tarafından anında sağlanarak hizmette bir aksama olmayacaktır. Benzer şekilde lojistik hizmetlerini sağlayacak yerli yabancı kurumsal müşteriler ile de gerekli kurumsal ilişki kurulacaktır. Özellikle yaşlı insanların kendi ülkelerine olmak üzere değişik mal gönderimleri için lojistik firma seçimi yapılacak ve her bir hizmet proje bilgi sayar yazılımı ile firma ulaşım ağı bütünlüğü içinde izlenmeye alınacak gönderim adrese ulaştığında müşteriye haber verilecektir. Böylece turistlerin ülkemizden satın aldıkları hiçbir malın ülkelerine ulaştırılmasında sorun yaşamamaları sağlanacaktır. Toplam yatırımın finansmanının sağlanması ise KİPA örnek olayında olduğu gibi proje halkasına eklenecek öncü eylemcileri belirleyen temel araştırma (base-line survey) ile üyeortak katılımının nasıl ve ne miktarda olacağı saptanacaktır. Finansmanın oluşumuna göre proje örgütlenme ve karar vericiler biçimi ortaya konulacaktır. Ancak projeye herhangi bir sağlık biriminin ağırlıklı sahipliği tercih edilen bir yol kesinlikle olmayacaktır. 4- Projenin Kaba Değerlendirmesi : Sağlık turizminin ülke turizmine katkısını artırmayı amaçlayan projemizin ekonomik öncelikleri aşağıdaki gibidir. İzmir ilindeki kaynakların optimal kullanımını sağlamak; Çoklu sektörel işbirliğine gidilerek işgücünün tam zamanlı çalışmasını gerçekleştirmek; Proje bazında çalışanların yaşama standardını ve refahını yükseltmek; Proje halkasındaki firmaların büyümesini maksimum kılmak; Projeye katılacak sektör temsilcileri için ekonomide görülecek dalga hareketlerinin etkisini en alt düzeye indirmektir. Önerdiğimiz yatırım, kullanılacak kaynaklar ve çoklu sektörel işbirliğine katılan işletmelerin yukarıda belirtilen hedeflere göre yapacakları katkı bağlamında analiz edilmelidir. Proje sermayesi öncü eylemcilerin mevcut yatırımlarına orantılı olarak proje halkasına katılım payı ile oluşturulması üzerinde düşünülmektedir. 16

Bu nedenle değerlendirmede üç nokta karşımıza çıkmaktadır: i) Kamusal yatırımların getireceği faydalar, ii) Firmaların mevcut yatırımların bu süreçte etkin kullanımının getireceği faydalar, iii) Rehabilitasyon köyü yatırımı ile diğer yatırımların getireceği faydalar. Proje değerlendirmesi açısından bizim üzerinde duracağımız konu üçüncü noktadır. Değerlendirme dışı bıraktığımız kamusal yatırımlar ile proje halkasındaki öncü eylemcilerin mevcut yatırımlarının bu süreçte getireceklerini, nitelikli işgücünün etkin kullanımından başlamak üzere kamusal yatırımın faydalarına kadar uzatmak ve bunları gölge fiyatlar ile değerlendirmek gerekir. Bu durumda firmaların yıl temelinde mevcut yatırım/gelir oranlarının proje ile işbirliği süresinde daha üst düzeyde bir karlılığa ulaşacakları ve biraz sonra hesaplayacağımız R nin değerinin hızla yükseleceği açıktır (14). İlk iki konudaki yatırımların faydasının, bizim temel proje yatırımını tetikleyeceği ve bunun salt bir merkeze özgü olarak kalmayıp, İzmir in benzer koşulları olan değişik yerleşmelerinde yeni zincirler oluşturacağı kabullenmesini yapabiliriz. Çoklu sektörel işbirliği için düşünülen sermaye miktarı 100 milyon dolardır. Bunun 60 milyon doları sabit yatırım, 40 milyon doları yenilenebilir yatırım olarak düşünülmektedir. Yenilenebilir yatırımların hızla değişen dünyamızda yenilenme süresi oldukça kısadır. Ayrıca bunların getirisini ölçmek ve değerlendirme için yapılacak kabullenmeler tartışmalı biçimdedir. Proje başında tasarlanan sermayenin sıfır risk ile değerlendirileceği alan olarak ABD hazine kağıtları düşünülmüştür. ABD hazine kağıtlarının günümüzde yıllık yüzde 5 getirisi altında başlangıç sermayesi olan Po (100 miyon) nın Pt=Po(1+r) t eşitliğinden hareketle Po nın iki katına yani Pt nin 200 milyona ulaşması için gerekli zaman yukarıdaki eşitliğin çözümüne göre 14 yıldır. Değerlendirmemizi birbirine benzeyen net bugünkü değer ve fayda/masraf oranı tekniklerine göre kabaca yapabiliriz. Burada yararlanacağımız eşitlik şudur: Eşitlik bize, projenin fayda-masraf oranı ile projenin ekonomik ömrü boyunca yaratacağı gelirlerin, belli bir faiz oranı ile iskonto edilmiş bugünkü değerleri arasındaki ilişkiyi vermektedir. Kuramsal olarak R nin 1 den büyük olması hali projenin kabul edilmesi, R nin 1 den küçük olması hali projenin reddi anlamına gelmektedir (15). Bu ölçüt paranın zaman değeri ile projenin kısa dönem ekonomik ömrünü dikk ate aldığı için ödeme devresi ve ortalama karlılık gibi değerlendirme ölçütlerinden üstündür. (14) E.J.Mishan: Cost-Benefit Analysis, London, George Allen Unwin Brothers Lim. 1975. (15) Erdem Öney: Ýktisadi Planlama, Ankara. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi yayýný. 1980. s:213-228. 17

Değerlendirmeyi sabit yatırım miktarı ile yapmamızın nedeni ise sürekli yenilenecek yatırımların (40 milyon) değerlendirme süresinde sıfırlanacağı varsayıma dayanmaktadır. Formüldeki tanımlamaları ve değerlerini açıklayacak olursak; Gn: n inci yıldaki gelirdir. İzmir de deniz kıyısında kendi evinde oturan fakat gerekli sağlık hizmetine ulaşma ve sosyal kültürel faaliyetlere katılma zorluğu çekenlerin evlerini kiraya vererek bu konutlara ödeyebilecekleri kira miktarından yıllık gelire ulaşılmıştır. Buna göre yıllık gelir : 1000 konut x 1000 dolar kira x 12 ay = 12 milyon dolar (x). H: Rehabilitasyon köyündeki konutların yatırımdan sonraki 12 yıl sonundaki hurda değeridir. Konutların hiç değer kazanmayacakları (!) varsayımına göre başlangıç değeri olan 60 milyon kabul edilmiştir. m: Yatırımın iki yılda tamamlanacağı ve işletmeye açılacağı varsayılmıştır. i: Faiz haddi olan yüzde 5 in önümüzdeki 14 yıl boyunca süreceği ve bir riskin olmayacağı kabul edilmiştir. I: Başlangıç sermayesinin mevcut faiz haddi ile iki katına ulaşması halidir. Buna göre yüzde 5 faiz haddi 14 yıl (iki yıl yatırım süresi olduğu için değerlendirme için 12 yıl alınmıştır) sonunda başlangıç sermayemiz 200 milyona ulaşmaktadır. Değerleri eşitlikte yerine koyduğumuzda; R = 12 yıl X 12 milyon dolar yıllık gelir + 60 milyon hurda değeri 200 milyon (ulaşılan başlangıç değeri) Buna göre R nin değeri 1 den büyüktür. Ayrıca başlangıçta sözünü ettiğimiz yatırımların getirisinden ötürü R nin daha büyük değere ulaşacağı varsayımı altında projenin mevcut faize göre herhangi bir risk taşımadığı sonucuna ulaşabiliriz. (x) Hedef nüfus için bu miktar ülkesinde herhangi bir ameliyat için butik otelde geçirdiði kýsa süreli konaklama ücretinin altýndadýr. Bu nedenle rehabilitasyon köyünün doluluðu sürekli olacak kabullenmesini yapabiliriz. 18