Sağlıkta. Güneş ve Yanıklar Güneş koruyucu maddeler hakkındaki gerçekler nelerdir?

Benzer belgeler
Hisar Intercontinental Hospital

TC SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ ANTALYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

YANIK, DONMA VE SICAK ÇARPMASINDA İLKYARDIM


GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM VI YANIK, SICAK ÇARPMASI VE DONMADA İLKYARDIM

Zehirlenmelerde İlkyardım. Zehirlenmeler. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın Acil Tıp AD

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon

Yanık, Donma Ve Sıcak Çarpmasında İlk Yardım

LASIK ONAM FORMU. LASIK alternatifleri

BOTOKS VE DOLGU UYGULAMALARI

KULLANMA TALİMATI. Etkin Madde: Mepiramin maleat, lidokain hidroklorür, dekspantenol.

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

Karaciğer vücudun en büyük organıdır. Vücudun birçok fonksiyonu karaciğer tarafından idare edilir.

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Hemoroid (Basur) Nedir?

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

Kalp Kapak Hastalıkları

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Sigaranın Vücudumuza Zararları

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

KATARAKT İKİ GÖZDE BİRLİKTE Mİ ORTAYA ÇIKAR?

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-1

Prof. Dr. Pınar AYDIN O DWEYER

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ

Hepatit C ile Yaşamak

Kırık, Çıkık ve Burkulmalar

Anne Sütünün Önemi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi

İLK YARDIM DENEME SINAVI Aşağıdakilerden hangisi yaşam bulgusu değildir? A) Bilinç. B) Solunum ve dolaşım. C) Vücut ısısı kan basıncı

DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

Diyabet ve göz sorunları

ÖDEM NEDİR? Hazırlayan : FATMA OKUMUŞ

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

GEBELİK VE LOHUSALIK

Uygulama yirmi dakika sürüyor ve hemen normal yaşamınıza dönebiliyorsunuz. "Kaşlarımın arasındaki çizgi beni aslında olmasamda, kızgın gösteriyor.

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, DOCETAXEL TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

Kan basıncının normalden fazla olmasıdır. Büyük tansiyon 140 mm Hg veya küçük tansiyon 90 mm Hg dan fazla ise yüksek tansiyon olarak kabul edilir.

Mebusevleri M. Anıt C. Şafak A. 8/ Tandoğan Ankara 1

KOAH VE EGZERSİZ KOAH TA EGZERSİZ TAVSİYELERİ

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

Günde kaç saat, haftada kaç gün egzersiz yapılmalı?

hasta EĞİTİMİ Bel fıtığını anlamak ve Anüler Kapama için Barricaid Protezi

9-ZEHİRLENMELERDE İLKYARDIM

SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ. Prof. Dr. Erdal ZORBA

Kemoterapi Hastalarında Tedavi Uyumunun Arttırılmasında Eczacı Danışmanlığı

Periodontoloji nedir?

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

Sağlık ve Sağlıklı Yaşam

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

KANSER TANIMA VE KORUNMA

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

Genellikle 50 yaş üstünde görülür ancak seyrekte olsa gençler de de görülme olasılığı vardır.

Endometriozis. (Çikolata kisti)

Hepatit B ile Yaşamak

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

9. Sigarayı bırakma zamanı

GRİP İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ 2008

1. Aşağıdakilerden hangisi kırık çıkık burkulmalarda uygulanan ilkyardım uygulamalarından biri değildir?

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA)

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

SAĞLIKLI KALP İÇİN AKTİF YAŞAM

KAPAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. VITAMIN A-POS 250 I.U./g göz merhemi. Yalnızca göz kapağı içine uygulanır.

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

Fen ve Teknoloji 7. BOŞALTIM SİSTEMİ. Hazırlayan: NİHAT BAHÇE HAYAL BİLİMDEN DAHA ÖNEMLİDİR. ÇÜNKÜ BİLİM SINIRLIDIR.

Yaralanmalar. Bölüm 5

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... III

MASTEKTOMİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI. Uzm. Hem. Emine Üstünova Acıbadem Atakent Hastanesi 6. Kat Sorumlu Hemşiresi

SICAK ÇARPMASI ELEKTRİK-YILDIRIM ÇARPMASI. Dr. Mehmet TUĞRUL İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji AD.

Administrator tarafından yazıldı. Cumartesi, 16 Haziran :16 - Son Güncelleme Cumartesi, 16 Haziran :25

YAZIN NÜKSEDEN HASTALIKLARA KARŞI DİKKAT - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Kornea Laser Cerrahisi

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

Diyabet ve egzersiz TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

Transkript:

Sağlıkta YIL: 11 SAYI: 18 ISSN: 1309-9353 TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2011 ÖZEL BAHAR HASTANESİNİN ÜCRETSİZ YAYINIDIR. Güneş ve Yanıklar Güneş koruyucu maddeler hakkındaki gerçekler nelerdir? Yaz ve Kalp Hastalıkları Sıcaklık artışlarının insanlardaki etkileri nelerdir? Varis Kaç tip varis vardır? Yaz Aylarında Beslenme Besinlerde nelere dikkat etmeliyiz? Kutsal Topraklara Yolculuk 444 44 64 www.baharhastanesi.com.tr

Ortak faydanın bir parçası olmak, gelişmek ve geliştirmek için hızla yolumuza devam ediyoruz Matbaacılığın yüz akı 02 Org. San.Böl. Ali Osman Sönmez Bulvarı 2.Sk. No:1 Nilüfer/BURSA Tel :+90 224 243 29 29 Fax :+90 224 242 51 00 www.akmat.com.tr

TEMMUZ - AĞUSTOS - EYLÜL 2011 SAYI : 18 ISSN 1309-9353 SAĞLIKTA BAHAR (Basılı materyal) Özel Bahar Hastanesi adına Op. Dr. Ömer KURT SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Uzm. Dr. Kemal Serçe EDİTÖR Uzm. Dr. Berrin Altınören YAYIN KURULU Prof.Dr. Güven Sevin Doç.Dr. Mustafa Kösecik Op.Dr. Adem Cenkçi Op.Dr. Adnan Gül Uzm.Dr. Ali Özkan Uzm.Dr. Ali Özeren Op.Dr. Ali Tuncer Uzm.Dr. Aydın Dursun Op.Dr. Ayhan Müdüroğlu Uzm.Dr. Ayla Şahin Uzm.Dr. Bayram Börekçi Uzm.Dr. Berrin Altınören Uzm.Dr. Burçin Eroğlu Uzm.Dr. Bülent İpek Uzm.Dr. Canan Tokuç Tanır Uzm.Dr. Cemile Haki Uzm.Dr. Eda Çalışkan Op.Dr. Ercüment Barlas Uzm.Dr. Ergün Öztaş Uzm.Dr. Esra Karaağaç Uzm.Dr. Fahriye Vatansever Op.Dr. Gönül Duras Doyran Op.Dr. Güler Yıldız Op.Dr. Gürkan Ünal Uzm.Dr. Halil İbrahim Çırıklar Uzm.Dr. Hilal Börekçi Uzm.Dr. Hüseyin Şimşekli Uzm.Dr. Irmak İpek Uzm.Dr. Kemal Serçe Op.Dr. Melike Karen Güner Uzm.Dr. Melike Koç Beyeç Uzm.Dr. Metin Gürbüz Op.Dr. Metin Yıldız Op.Dr. Mete Eriçok Op.Dr. Mesut Tahir Op.Dr. Muhammet Kuvel Op.Dr. Murat Erdemir Op.Dr. Murat Saylık Op.Dr. Mustafa Ahsen Uzm.Dr. Mustafa Fevzi Özsoy Op.Dr. Nagihan Güler Uzm.Dr. Nazmi Demirel Op.Dr. Nihat Boztaş Uzm.Dr. Nurullah Doğan Op.Dr. Ömer Kurt Uzm.Dr. Selami Kocagil Op.Dr. Selçuk Atasoy Uzm.Dr. Semra Toker Uzm.Dr. Tarkan Öztürk Uzm.Dr. Turgay Baz Uzm.Dr. Turgay Göncü Uzm.Dr. Ümit Eroğlu Uzm.Dr. Yasemin Akarlar Op.Dr. Zuhal Saylık Dr. Ali Muratoğlu Dr. Esra Baraz Dr. Fikriye Çobanoğlu Dr. Mehmet Yalçınkaya Dr. Mümin Karaali Dr. Ruşengül Demircan Dr. Yavuz Okur Dt. Mehmet Genç Dt. Semra Güler Dt. Tuğba Uludağ Vildan Kavak Nihal Akın İsimler ve titler dikkate alınarak alfabetik sıraya göre düzenlenmiştir. REKLAM TANITIM Hakan Alagöz Mürüvvet Gürbüz GRAFİK UYGULAMA & BASKI Akmat Akınoğlu Matbaacılık A.Ş. www.akmat.com.tr YÖNETİM ADRESİ Adres: Kıbrıs Şehitleri Cd. No.179 (Bursaray Osmangazi İstasyonu Yanı) Bursa / Türkiye 444 44 64 Merhaba Başhekim Op.Dr. Ömer KURT Genel Cerrahi Uzmanı Kainatta ki her bir varlık hatta her bir zere, varlık sahasına çıkar çıkmaz kendi kemaline doğru koşmaktadır. Çekirdekler süratle sümbül verip ağaç olmaya, meyveler olgun hallerini almaya, güller insana tebessüm etmek üzere en son hallerine yani kemallerine meyletmektedirler. Bu meyiller bu koşuşturmalar, kainatta durmayan, durdurulamayan hayret engiz bir faliyete neden olmakta ve kainat mütamadiyen çalkalanıp durmaktadır. Bu varlıklar kemallerine erdikleri zaman ise o son hallerini devam ettirmek isterler. Fakat ne acıdır ki o kemallerini devam ettiremedikleri gibi mevcut kemallerinide bir türlü muhafaza edemezler ve süratle zevale giderek bu dünyadan kaybolup giderler. Şayet bu varlık insan ise, feryad eder. Kemalatına meftun olduğu gençliğini bir türlü elinde tutamaz. Derin ızdıraplarını içine gömerek bu zeval hakikatine boyun eğer ve bir çiçek gibi şu varlık sahasından solar gider. Hatta bazen bir şimşek gibi kemalini hiç yaşamadan bir anlık çakıp geçer. O halde vücut kemali istediği gibi kemal de devamı ister. Ne denilmiş. Vücudun vücudu kemal iledir, kemalin kemali de devam ile olur. Demek ki bir cebri kuvvet bizi bu kemal ve zeval arenasında devri daim ettiriyor. Bizi değiştiriyor, bizi solduruyor, ama kendi değişmiyor, solmuyor ve kaybolmuyor. Gerçek varlık ve gerçek vücud odur ki; kemale ermesin, ermediği kemalinden zevalede gitmesin. Yani ezel de ve ebed de kemal olsun. Varlığı kemaliyle birlikte olsun. Kemali kendinden olsun. Yani Kamil-i Mutlak olsun. Evet, tüm bu varlıklar, gerçek kemallerine ermek için bir Kamil-i Mutlakı arıyorlar, O nu (cc.) arıyorlar. O nu bulunca da kemaline vasıl olup ebedi vücudu elde ediyorlar vesselam YAYIN TÜRÜ Yerel Süreli Yayın Yazılım içeriğinden yazarları sorumludur. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında, yayımcının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. Para ile satılamaz. www.baharhastanesi.com.tr WEB www.baharhastanesi.com.tr 03

www.baharhastanesi.com.tr içindekiler 05 Kutsal Topraklara Yolculuk Uzm.Dr. Berrin ALTINÖREN Editör 26-27 YBMD (Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu) Op.Dr. Nihat BOZTAŞ Göz Cerrahisi ve Hastalıkları Uzmanı 42-43 Güncel Sağlık Haberleri Uzm.Dr. Kemal SERÇE Radyoloji Uzmanı 06-07 Yaz ve Kalp Hastalıkları 28-29 Sağlıkta Tefekkür 44 Yeşil Türbe Uzm.Dr. Fahriye VATANSEVER Kardiyoloji Uzmanı Prof.Dr. Arif SARSILMAZ 08-09 Bebeklerde - Çocuklarda Yaz Hastalıkları Riski 30 Kulak Çınlaması (Tinnitus) 45 Bursa Gurme Uzm.Dr. Yasemin AKARLAR Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Gürkan ÜNAL Kulak Burun Boğaz Uzmanı 10-13 Güneş ve Yanıklar Dr. Esra BARAZ Acil Hekimi 32-34 Çağımızın Hastalığı Hepatit Uzm.Dr. Mustafa Fevzi ÖZSOY Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı 46 Bahar Hastanesi nden Güncel Haberler 14-15 Yanıklar ve İlkyardım 36 Bakteriyel Vaginosis (BV) 48 Basında Bahar Dr. Ruşengül DEMİRCAN Acil Hekimi Op.Dr. Mete ERİÇOK Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı 16-18 Varis 37 Demir Dengesi 49 Sizin için Seçtiklerimiz Op.Dr. Arzu ERCAN Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Yavuz OKUR Genel Tababet 20-21 Kapalı Böbrek Taşı Ameliyatı (Perkütan Nefrolitotomi - PNL) Op.Dr. Muhammet KUVEL Üroloji Uzmanı 38-39 Geçmeyen Ağrılarınız mı var? Vildan KAVAK Uzman Psikolog 50 Bulmaca / Sudoku 22-25 Ekzimer Lazer Op.Dr. Metin YILDIZ Göz Cerrahisi ve Hastalıkları Uzmanı 40-41 Yaz Aylarında Beslenme Şule ÇINAR Diyetisyen

Editör den... Uzm.Dr. Berrin ALTINÖREN Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Sanırım siz de bir derginin editörü olsaydınız, derginin kapsadığı konular ne olursa olsun yaşadığınız böylesine güzel duyguları paylaşmak için size ayrılmış bu sayfayı tıpkı benim gibi değerlendirirdiniz diye düşünüyorum.. Annem ve babamdan aldığım bir telefonla sürpriz bir şekilde gündeme gelip şekillenen ve kendimize bile yabancılaştığımız modern hayatın, ruhu bir türlü tatmin etmeyen uğraşlarına bir süre ara vererek çıktığımız Umre yolculuğunun başında daha önce kutsal topraklara gidenlerin tecrübeleri ve anlattıklarıyla zihnen hazırlandık. Heyecanla beklediğimiz gün geldi.yola çıktık.. Tek yadırgayacağımız, alışamayacağımız şeyin sıcak olduğunu söylüyorlardı. Zihnimiz sığacın düşünceleri ile dolmuş, evet çok sıcak olmalı diyoruz.. Uçağın kapıları açılıyor ve iniyoruz. Suratımıza çarpan alevi, kuru sıcağı zaten bekliyoruz. Sıcak, ama her şey gayet normal. Buna psikolojik olarak hazırlanmışız. Şaşıracak bir şey yok. Medine deyiz. Yanımızda Diyanetin deneyimli ve çok değerli hocaları var. Onların anlatımları ve duaları ile anlam kazanan yolculuğumuzda işte!!!!... Mescid-i Nebevi. Işıklar, ışıklar.. Her taraf ışıklarla dolu. Petrol zengini bir ülkenin bu enerjiyi nasıl karşıladığına pek takılmıyorum. Her taraf ışıl ışıl. Duvarlarda, minarelerde ve en güzeli yeşil kubbenin etrafında eriyen bu ışık demetleri ne güzel. Parıl parıl bir dünya hayal ediyor insan ve Resulullah ın huzurunda gözyaşları sel oluyor. Daha yolculuğun başında başlıyor duygu seli bu manzaralarla. Tüm dünya Müslümanlarından oluşan karma topluluk içinde cennet bahçesi denilen yeşil halıda namaz kılma yarışıyla başlayan hareketlilik günboyu ibadet aşkı yaratıyor insanda. Mekke öncesi insanın kendini ruhen ve bedenen hazırladığı Medine de kaldığımız dört gün içinde Uhud a gittik duygulandık, Kuba Camisini ziyaret ettik etkilendik, Osmanlı nın yaptığı tren istasyonunu gördük gururlandık. Ama en önemlisi Hz. Muhammed in (S.A.V) solumuş olduğu havayı solumak, basmış olduğu topraklara basmak ve O nun mekanında O na dua etmek bize de nasib oldu ya işte bu anlatılması en zor duyguydu. Kutsal Topraklara Yolculuk Umre yolculuğunun ana ayağı Mekke ye ihramlar içinde varışımız bir salı sabahı sabah namazı vaktiydi. Otobüsün penceresinden her an Kabe yi görebilecekmişiz gibi arayış içindeki heyacanlı gözlerimizi ve cahilliğimizi unutmak mümkün değil. Taki Mescid-i Haram ın duvarlarını görünce Kabe yi otobüsten görme çabalarımızın yersizliğini anlayabildik. Dünyanın değişik yerlerinden gelen on binlerce insan Kabe ye doğru akıyor. Biz de o akıp giden insan selinin içindeyiz. Hem yürüyorum hem de duygularımı dinliyorum; Uçakta okuduğum Umre Duaları kitapçığından şu bölüm aklıma geliyor: Amacın, manevi hayatını yenilemek ve ruhunu bakımdan geçirmek. Bunun için kutsal yerlere gitmeye ve Allah ın misafiri olmaya karar verdin. Bu zamana kadar bilerek, bilmeyerek işlediğin bir takım günahlar var ise, bunların ağır yükünden sıyrılıp çıkmak ve İslam ın huzur dolu rahmet iklimine yükselmek istiyorsun. Ruhunu bunaltan karanlıklardan kurtulmak azmindesin. Umre yolculuğunun getirdiği birtakım zahmetlere ve külfetlere katlanmayı da bunun için göze aldın. Yüce Allah a daha yakın olmak arzusunu taşıyorsun. Kalbine yük teşkil eden tüm ağırlıklardan kurtulmak istiyorsun. Bu düşünceler zihnimden akarken işte karşımda!!!!! Bütün ihtişamıyla Kabe... Bütün yollar Roma ya çıkar örneğinden öte İslam alemi için bütün yolların Mekke ye ve de Kabe ye çıktığını gözlüyor insan..dünyanın dört bir yanından insanlar gerçek anlamda zorlukları göze alarak Kabe ye kutsal topraklara geliyor. Hac ve de Umre nin sanırım en heyecanlı anı Kabe ile buluşma anıdır. İslam dünyasının en önemli mescidi ve Kabe, yüz bin dolayında insan... Neye ne kadar inandığınız bir yana, etkilenmemek olası değil. Kabe yi görenlerin dualarının gerçek olacağına inanç var... Kabe yi gördüm, durdum. O insanlara baktım... Düşündüm... Her insan bir dert yumağı aslında... Etrafıma kulak veriyorum, hiç anlamadığım dilden insanlar dua ediyor.yüzlerini ve vücut dillerini gözlüyorum, müthiş bir inanç derinliğiyle dua ediyorlar. Ben de dua ediyorum Kabe nin karşısında. Unutuyor derdini tasasını milyonlar, tek bir yürek olup tek bir duaya amin diyorlar. En güzeli de bu olmalı bu mekanın bize kazandırdığı; kardeşlik. Onlarca ırk, kavim yan yana, omuz omuza, Müslüman kardeşler omuz omuza, binler, milyonlar omuz omuza, aynı safta. Aynı duaya âmin diyen milyonlar, kendilerini sömüren, bölen, Arap, Türk, Kürt diye ayıran, etnikçilere ve batıya böyle cevap veriyorlar. Yan yana durarak, aynı safta olarak Daha uzun yıllar anlatılır bu duygular. Gönüllerden, dillerden taşar hasretle anılan anlar. Satırları tamamlarken şu duayı etmeden de geçemiyor insan; Rabbim bütün güzel insanlara güzelliklerini bir bir ikram etsin hem dünyada hem de ahirette.kendisinden razı olduğu, kendilerini razı etmek için ikram denizini açacağı ve kulum diyeceği güzellerden eylesin sizi ve tüm sevdiklerinizi. Hoşçakalın. www.baharhastanesi.com.tr 05

Yaz ve Kalp Hastalıkları Uzm.Dr.Fahriye VATANSEVER Kardiyoloji Uzmanı Yazın getirdikleri : Türkiye de ölüm nedenleri arasında ilk sırayı % 43 oranıyla kalp ve damar hastalıklarının aldığı bilinmektedir. Yaklaşık 2 milyon koroner kalp hastasının bulunduğu ülkemizde, her yıl bunlardan 130 bini yaşamını yitirmektedir. Uzun ve oldukça soğuk geçen kış aylarından sonra yazın ani gelişi ile yüksek seviyelere ulaşan sıcaklık ve nem özellikle kalp hastaları açısından bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Aslında sanıldığının aksine kalp hastalıklarının ilk belirtilerinin ortaya çıkması, kalp krizi, kalp yetersizliği alevlenmesi ve hastanelere kalp hastalığı nedeni ile yatış oranları yaz aylarında kış aylarına göre çok daha düşüktür. Kalp hastalarının büyük bir kısmı sıcak yaz günlerinde, soğuk kış günlerinden çok daha rahattırlar ve yakınmaları daha azdır. Yakınmaları açısından nispeten rahatlayan kalp hastaları işte özellikle bu dönemde dikkatli olmalıdırlar. Kendini iyi hissetmenin verdiği aşırı güven ile daha uzun ve ağır eforları yapabilme yetisinde oldukları kanaatine vararak bazen farketmeden de olsa sınırlarını zorlayabilmekte, sıkı diyetlerini gevşetmekte, hatta ilaçlarını kendilerince azaltabilmekte ya da tamamen bırakarak kendilerine zarar verebilmektedirler. Yüksek sıcaklıklar ve yüksek nemin beraberinde getirdiği sıvı kaybı sağlıklı insanları bile zaman zaman zorlarken, kalp yetersizliği olan kişilerde, kalp krizi geçirenlerde, koroner damar hastaları ve tansiyon hastalarında hiç de istemediğimiz kötü sonuçlar doğurabilir. Yazın aşırı sıcaklarda, sıcağa uzun süre maruz kalmakla en sık görülen belirtiler aşırı halsizlik, yorgunluk hatta bitkinlik düzeyindeki tablolardır. Sıcak Çarpması (güneş çarpması) bu durumlardan biridir. Ortamın ısısının artmasıyla kişinin deri ve çeşitli organlarında oluşan temel değişiklikleri şöyle özetleyebiliriz. 1- Dolaşımdaki kanın büyük kısmı deriye yöneldiği için derinin kan akımı ve kan miktarı artar 2- Kalp debisi ve atım hacmi azalır. 3- Arterial kan basıncı (tansiyon) düşer. 4- Kaslarda kan akımı azalır. Bu değişiklikler güç sarfetmeyi gerektiren her türlü bedensel faaliyet ile daha da artar. Böyle durumlarda kalbin işinin artması dakikadaki atım sayısını ( nabız ) da arttırır, ritim bozukluklarını da tetikleyebilir. Egzersiz Spor: Yaz aylarında, özel durumlar dışında hemen tüm hastalarımıza haftanın en az beş günü, tercihen her gün, 20-30 dakikalık hafif tempolu yürüyüşleri öneriyoruz. Düzenli egzersizin kalp hastalarında ömrü uzattığı, efor kapasitesini arttırdığı ve yeni kalp olaylarını azalttığı kanıtlanmıştır. Burada önemli olan yavaş tempolu tercihen sadece yürüyüş ile egzersize başlayıp zorlanmadan ve kalp rahatsızlıklarının elverdiği yoğunlukta ve sürede egzersizin yapılmasıdır. Her kalp hastasının bireysel olarak efor kapasitesinin belirlenerek yapabileceği egzersiz yoğunluğunu doktoru ile görüşerek belirlemesi önemlidir. Yürüyüşlerin sıcak saatlere bırakılmaması ve yeterli sıvı alımı önemlidir. Yürüyüş yerine kısa süreli bisiklet gezileri veya yüzme de doktorunuzla görüşerek uygulayabileceğiniz aktivitelerdendir. Uzun süreli yüzme ve denizde dibe dalma kalp hastaları için uygun değildir. Yine tok karnına denize girilmemelidir. Tatilinizi deniz kıyısında geçiriyorsanız kumda yatıp, güneşlenmeyiniz. Yine eğer varis ve buna bağlı kronik venöz yetmezliğiniz ( bacak toplar damar hastalığı) varsa kuma bacaklarınızı gömmeyiniz, belinize kadar deniz içinde yürüyüş yapabilirsiniz. Kalp ve damar hastaları için deniz tatili yerine serin dağ veya yayla havası daha uygun olacaktır. Psikolojik durum: Stresin getirdiği kandaki adrenalin artışı, nabız ve tansiyonu yükselterek kalbin iş yükünü ve kan ihtiya- 06

cını arttıran en önemli faktörlerdendir. Yazla birlikte gerçek anlamda tatil yapmak, kalabalık şehirlerin ve yoğun işlerin getirdiği streslerden uzaklaşmak kalbin yükünü azaltacaktır. Kötü havalarla paralel giden depresyonun, moral bozukluğunun kalp hastalıklarını da tetiklediği bilinmektedir. Bol güneşli, temiz havalarda doğayla daha yakın temas içinde olmak, psikolojik olarak da tazelenmek kalp hastalarını bedenen olduğu gibi ruhen de gençleştirecektir. Beslenme: Kalp hastalarının her zamanki diyetlerini bozmamaları gerekir. Yazla birlikte artan taze yeşil sebze ve meyvelerden bol bol tüketerek ağır, katı yağ ile yapılmış yemeklerden uzaklaşmak, uzun güzel yaz günlerinin bulunmaz fırsatlarıdır. Taze sebze ve meyveler hem bol sıvı içerir, hem de vitamin, mineraller ve antioksidanlar açısından zengindirler. Ancak eşlik eden şeker hastalığı (diyabet) varsa meyve tüketimi günlük iki porsiyon ile kısıtlanmalıdır. Alkol ve kafein tüketimini özellikle sıcak havalarda önermemekteyiz. Aşırı sıcak vücut ısısını da arttırır. Vücut araba radyatörü gibi soğutma sistemini çalıştırmak için derinin kan damarlarını genişletir, kalp hızını arttırır ve cilde daha fazla kan gönderir ve terleme ile ısıyı azaltmaya çalışır. Maalesef yoğun nemli havalarda terleme ile soğutma sistemi etkin çalışamaz. Damar genişlemesi ve kalp hızı artışına eşlik eden sıvı kaybı kalbi oldukça zorlar ve uzun süre bu koşullarda çalışan, zorlanan kalpte mevcut problemler belirginleşip ağırlaşabilir. Göğüs ağrısı ortaya çıkabilir, kalp yetersizliği alevlenebilir, tansiyon düşebilir ya da sıcak stresi ve dengenin bozulması ile tansiyon aşırı yükselebilir. Özellikle yaşlı hastalarda bu durumlar ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle başta su, meyve suyu, ılık meyve çayları olmak üzere bol sıvı alınmalıdır. Hava sıcaklığı, günlük fizik aktivite ve kaybedilen suyun miktarına göre değişmekle birlikte günde en az 2-2.5 litre su içilmelidir. Terle beraber vücuttan elektrolit kaybı, özellikle sodyum ( tuz) kaybı fazla olacağından tuz kısıtlamalı bir diyet içindeyseniz doktorunuzun fikrini alarak yemeklerinize biraz tuz ilave edebilirsiniz. İlaçlar: Kalp hastalığına çoğunlukla yüksek tansiyon da eşlik etmektedir. Yaz aylarında özellikle tansiyon düşüşü yaşayan hastalarda tansiyon ilaçlarında doz düşüşüne gidilebilir. Bu konuda doktorunuza danışınız. Diğer önemli bir konu da yine bir çok tansiyon ve kalp yetmezliği hastalarının kullandığı idrar söktürücü ilaçlardır. Yaz aylarında terleme yolu ile de vücuttan su ve tuz kaybı olduğundan su tüketimi arttırılarak, idrar söktürücü (lasix, desal, aldactazide vb. ) ilaçların dozları da doktorunuzun bilgisi dahilinde azaltmak gerekebilir. Son olarak kalp hastalığı yazla birlikte tatile girmez bu nedenle doktorunuzla görüşmeden kalp ilaçlarınızı azaltmayınız, bırakmayınız. İdeal olanı yaz sıcakları yüksek derecelere ulaşmadan, uzun tatile, seyahate çıkmadan kalple ilgili kontrollerinizin yapılmasıdır. Yukarıdaki öneriler pek çok kalp hastası için geçerli olmakla birlikte çok çeşitli ve değişik ciddiyette kalp hastalığı olduğunu ve yaz için hastalığınıza ve size uygun en doğru önerileri sizi ve hastalığınızı yakından tanıyan doktorunuzun verebileceği unutulmamalıdır. www.baharhastanesi.com.tr 07

Bebeklerde - Çocuklarda Yaz Hastalıkları Riski Uzm.Dr.Yasemin AKARLAR Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Çocukların enerji toplayacakları yaz günlerinde anne babaların da yaz hastalıkları riskine karşı dikkatli olması gerekiyor. Çocuklardaki yaz hastalıkları arasında, güneş çarpması, ishal, kusma, bağırsak enfeksiyonları, hepatit A, havuz enfeksiyonları, dış ve orta kulak, idrar yolu, üst solunum yolu enfeksiyonları, deride mantar, böcek sokmaları, alerjik reaksiyonlar ve kırık çıkık gibi travmaları sayabiliriz. Kulak enfeksiyonları, kulağa dışardan giren mantar, bakteri, virüs gibi mikropların, önce kaşıntı, ardından iltihaplı, pis kokulu akıntılara neden olması ile kendini gösterir. Pis kokulu, beyaz, sarı, yeşil akıntı olursa hemen doktora görünüp gerekli ve doğru ilaç tedavisi uygulanmalıdır. Solunum yolu enfeksiyonları, damlacık enfeksiyonu olarak nefes yoluyla vücuda giren mikroplar, üst solunum yolu, boğaz enfeksiyonu yapabilir. Suya dalma, boğazdaki potansiyel hastalık mikroplarının daha derinlere taşınmasına ve sinüzit oluşmasına yol açabilir. İdrar yolu enfeksiyonu, özellikle kız çocuklarda daha sık görülür. Islak mayo ile bekleme, temiz olmayan suya girme veya su kenarında yerlere oturarak oynama, mikropların girişini kolaylaştırır. Erken tanı ve tedavi; ilerde oluşabilecek daha ciddi ve kalıcı rahatsızlıkları önleyecektir. Güneş çarpması, sık sık su ve meyve suyu, ayran gibi elementleri de içeren sıvı verilmesi, çocuğun öğlen güneşinde oyuna bırakılmaması, diğer zamanlarda da gözetim altında ve güneşte çok kalmadan oynaması sağlanarak önlenebilir. Güneş yanığının, yaz dönemlerinde en sık görülen rahatsızlıklardan biri olduğunu söyleyebiliriz. Güneş ışınları 45 dereceden daha dikken güneşlenmemek gerekmektedir, suyun içindeyken de güneşin yaktığını unutmamak gerekmektedir. Çocukların 30 derece civarında koruyucu krem kullanması uygun olacaktır. 08

Sinek, böcek sokmalarına karşı kullanılan kimyasal kovucuların ciltten emilimi fazla olduğu için özelliklle bebeklere sürülmesini doğru değildir. Sinek, böcek sokmasında antihistaminik ve ek ilaçlar içeren lokal kaşıntı önleyici krem, merhem, losyonlar kullanılabilir. En sık görülen mide-bağırsak sistemi hastalıklarından birisi de yaz ishalleridir. Havuz veya deniz suyunun yutulmasının hem mikrobik hem de havuz suyundaki klora bağlı olarak ishale neden olabileceği, kirli suyun, kirli su ile yıkanan gıdaların, açıkta satılan gıdaların, sinek, böcekle temas eden gıdaların, bekleyerek veya uygun koşulda saklanmadan bozulmuş gıdaların tüketilmemesi gerektiğini unutmamalıyız. Hepatit A denilen bulaşıcı sarılık türü, özel bir virüsün bulaşmasıyla oluşmaktadır. Kirli su, gıda ve kirli eller, en önemli bulaşma araçlarıdır. Bulaşıcı olan hepatit A nın iyileşmesi uzun zaman alır, çocuklar bu hastalıktan aşı ile korunabilmektedirler. www.baharhastanesi.com.tr 09

Güneş ve Yanıklar Dr.Esra BARAZ Acil Hekimi Yaz aylarının gelmesi ile birlikte hepimiz dışarı çıkıp, kışın üzerimizde bıraktıklarından silkelenmeyi, pırıl pırıl parlayan güneşin altında cildimizin ve ruhumuzun yeniden canlanmasını istiyoruz ama dikkat!!! Güneş; kumda %15, karda ise % 80 oranında yansımaktadır. Bu nedenden dolayıdır ki koruyucu kremleri hem güneşli yaz günlerinde hem de yazın bulutlu havalarda kullanmak gereklidir. Çünkü bulutlu havalarda bile güneşin ulltraviole ışınlarının %80 i bulutları geçerek bizleri etkilemektedir. Güneş ışığı yazın önemli bir malzeme olduğundan, açık havada bulunmak kişiye, yazın sağlıklı parlaklığını aldığı hissini verebilir. Ancak bu kesinlikle sağlıksız güneş yanığından başka bir şey değildir. Amerikan Dermatoloji Akademisine göre insanların büyük bir çoğunluğu 20 yaşından önceki dönemde, daha çok güneş ışığına maruz kalmaktadırlar. O nedenden dolayı özellikle çocukluk yıllarındaki güneşe maruz kalmanın zararları çok iyi bilinmelidir. Eğer çocukluk döneminde çocuklarınızın narin cildini güneşten koruyacak olur iseniz onların deri kanseri ve çabuk yaşlanma riskini azaltmaya yardımcı olabilirsiniz. Güneş yanığına UV- A ve UV- B dediğimiz ultraviole ışınlar sebep olur. Açık tenli çocukların güneşte yanma riski daha yüksek olduğu bilinmekle birlikte, koyu tenli çocuklar dahi, eğer güneşte yeterince uzun süre kalacak olurlarsa yanabilirler. Güneş yanığının hemen ardından ciltte meydana gelen zedelenme sonucu ödenen bedel, uzun vadede ödenecek olan bedelin yanında önemsenmeyecek kadar küçüktür. Çünkü güneş yanığı ve aşırı bronzlaşma sonucu; ileride habis melanoma, basal hücreli karsinoma ve sukuamoz hücreli karsinoma gibi çeşitli formlardaki cilt kanseri oluşabilir. Kırışıklık, benek oluşumu ve beyaz lekeler gibi bazı erken yaşlanma bulguları ortaya çıkabilir. Yaşına bakılmaksızın her çocuk, sabah saat 11:00 ile öğleden sonra 15:00 arası mutlaka güneşten uzak durmalıdır. Çünkü zararlı ultraviole ışınlarının 2/3 ü bu zaman diliminde saçılır. Bu saatler dışında öğleden önce 1 saat ve öğleden sonra 1 saat güneşlenmekte zarar çok fazla değildir. Alınacak önlemler; - Giysilerin sık dokulu, açık renkli olanları daha iyi korur. Kumaşlar ıslandıkça, koruma gücü düşer. - Beyaz bir tişört, dokuma sıklığına bağlı olarak 4-8 koruma faktörlü bir ürün kadar koruma sağlar. - Kot kumaşları, yüzde 100 koruma sağlar. - U.V filtresiz güneş gözlükleri, gözbebeklerinin genişleyerek daha fazla zararlı güneş ışığını geçirmelerine yol açmaları nedeniyle zararlıdır. - Bulutlar, kızılötesi ışınları emer, U.V ışınlarını hemen hemen hiç emmez. Suyun 90 cm derinine kadar güneş ışınları rahatça girebilir. - Güneş siperlikli (7.5 cm) şapkalar, iyi birer güneş koruyucusudur. - Beyaz renkli saçların deriyi neredeyse hiç korumadığını da bilmelisiniz. Çocukluk döneminde meydana gelen bir veya iki su toplayan güneş ya- 10

nığı çok fazla küçümsenmemelidir. Çünkü; Amerikan Dermatoloji Akademisine göre bu olay bile ilerideki dönemde cilt kanseri gelişim riskini arttırabilir. Koruma ile ilgili diğer direktifler çocuğun yaş grubuna göre değişir. Buna göre; 6 Ay ve daha küçük çocuklar: Yeni doğmuş bir bebeğin cildi çok hassastır. Amerikan Çocuk Hastalıkları Akademisi altı ay ve daha küçük çocukların ailelerinin, güneşten koruyucu kremler kullanmamaları gerektiğini bildirmektedirler. Çünkü bu yaş grubunda, bu maddelerin bebekler üzerindeki etkisi tam olarak bilinmemektedir. Fakat pediatrics dergisinin son zamanlardaki çalışmalarında, güneş kremlerinin bu yaş grubundaki bebekler üzerinde zararlı etkilerinin olmadığı bildirilmiştir. Yine de en iyi olan, 6 aydan küçük bebeklerin güneşten uzak tutulması, eğer bu mümkün değil ise yüz kısımları ve ellerinin arkası gibi küçük alanlara, oldukça az miktarda güneş koruyucu kremler sürülmeye çalışılmasıdır. Bebeğin üzeri güneşten korumak amacı ile açık renkli sıkıca dokunmuş pamuk giysiler ile örtülmelidir. Açık renk kullanmanın amacı güneş ışınını yansıtması dolayısı iledir. Öte yandan bebeğin vücut ısısı çabuk arttığından dolayı bebeğin üzeri gereğinden fazla giydirilmemelidir. Bebeği muhakkak gölgede tutmak gereklidir. Geniş kenarlı şapka giydirmek yararlı olur. Eğer mümkün ise, bir yetişkin ve küçük bir çocuğu alabilecek güneş çadırı alınması uygundur. Altı aydan büyük çocuklar: Üreticilerin tavsiyelerine göre, bir bebek altı aylık olduktan sonra rahatlıkla güneş koruyucu madde kullanabilir. Ancak tüm güneş koruyucu maddeler aynı etkiye sahip olmadığından, bu tür ürünleri alır iken üzerindeki etiketi dikkatlice okumak ve uygun ürünü seçmeniz gerekmektedir. Üründe aramanız gereken özellikler şunlardır: Güneş koruyucunun en az 15 koruyucu faktörlü olmasına (15 SPF) dikkat edilmelidir. Bunun anlamı; Bebeğin güneş koruyucusu kullanmadan yandığı sürenin en az 15 katı kadar uzun bir süre içerisinde aynı derecede yanacağını belirtmektedir. Güneş koruyucu madde geniş etkili (broad spektrum) olmalıdır. Bunun anlamı ise; Güneş koruyucu maddenin hem UV- B hem de UV- A ışınlarını bloke ettiğini göstermesidir. UV- A ışınlarını bloke eden güneş losyonları mutlaka titanium dioxide, oxybenzene yada dioxibenzenne içermelidir. Zararlı ışınların çoğunu blo- www.baharhastanesi.com.tr 11

ke ettiğinden ötürü titanium dioxide çocuklar için tercih edilen bir maddedir. Bu madde ciltte geçici macunumsu beyaz bir tabaka bırakmaktadır, fakat bu çocuğu rahatsız etmez. Günün ilk güneşine çıkmadan 20-30 dakika önce ve ondan sonraki her 1,5-2 saate bir losyonu çocuğunuzun vücuduna bolca sürün. Ürünün üzerinde her ne kadar suya dayanıklıdır ibaresi yer alsa dahi yüzdükten sonra mutlaka tekrar sürülmelidir. Tıpkı bebeklerde olduğu gibi sadece güneş koruyucuların kullanılması güneşten korunmak için yeterli değildir. Koruyucuların yanı sıra güneşten korunmak için onları geniş kenarlı şapka giymeye özendirmek, kapalı mayolar almak, ve gerekir ise hoş görünmese dahi tişörtleri ile yüzmeye teşvik etmek lazımdır. Güneş Koruyucu Maddeler Hakkındaki Gerçekler Yeni doğan döneminden insanın ölünceye kadarki yaşamında, herkesin güneş koruyucu madde kullanımına ihtiyacı vardır. Ve Amerikan Dermatoloji Akademisi insanın cilt tipi ne olur ise olsun koruma faktörü en az 15 olan (SPF si 15) bir güneş koruyucu madde kullanılmasını önermektedir. Eğer gün içerisinde 20 dakikadan daha uzun süre güneşte kalacaksanız mutlaka ve mutlaka güneş koruyucu madde kullanmanız gerekmektedir. Makyaj yapan bayanlar şunu bilmeliler ki koruyucu maddeler, makyaj altına da kullanılabilir. Ayriyeten güneş ışığı ciltteki D vitamini üretiminden sorumlu olduğundan yaşlı insanlar düzenli olarak ve güneş koruyucuları kullandıktan sonra, kısa vadeli güneşlenmelerle bu ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Erken yaşlanma ve cilt kanserinden korunmanın başlıca yolu güneşten korunmaktır. Sürekli ve düzenli kullanılan güneş koruyucuları, ciltde meydana gelen zedelenmeleri de onarır. FDA (Yiyecek Ve İlaç Yönetimi) Ve Amerikan Dermatoloji Akademisi Altı Cilt Kategorisi Tanımlamaktadır; I- ) Daima ve kolaylık ile güneş yanığı oluşabilen, asla bronzlaşamıyan ve aşırı derecede güneşe duyarlı, kızıl saçlı ve çilli kişilerin cildi bu grubu oluşturur.( İrlandalılar, Gallerliler, Iskoçlar v.s) II- ) Daima ve kolaylıkla güneş yanığı olabilen, çok az bronzlaşabilen, güneşe çok duyarlı olan, açık tenli, açık renk saçlı ve mavi gözlü kimselerin cildi bu grubu oluşturur. (Kafkasyalılar.) III- ) Bazen yanabilen, yavaş yavaş ve açık kahverengi tonunda bronzlaşabilen, güneşe duyarlı olan, ortala- 12

ma cilt tipidir ( klasik cilt tipi). IV- ) Çok az güneş yanığı olabilen daima orta kahverengi tonunda yanan, çok az güneşe duyarlılık gösteren cilt tipidir. (Akdeniz tipli Kafkasyalılar) V- ) Nadiren yanabilen,çok iyi bronzlaşabilen, güneşe duyarsız ciltlerdir. ( Orta doğu, İspanya kökenliler, bazı zenciler.) VI- ) Asla yanmayan, çok koyu tenli, güneşe duyarsız cilt tipidir. (Zenciler) Güneş Koruyucularının Seçimi Güneşten korunmanın birçok yöntemi vardır. PABA koruyucu güneş kremleri içerisinde yer alan temel bir maddedir. Fakat en büyük dezavantajı giyilen giysiler üzerinde leke bırakmasıdır. Bu nedenden ötürü günümüzde PABA nın leke bırakmayan ester türevlerinin üretilmesi yoluna gidilmiştir. PABA nın diğer bir dezavantajı da alerji gelişimidir, bu etki ester türevlerine karşı da geçerlidir. Güneş koruma maddelerinin çeşitli formları vardır. Krem Losyon Jel Koruyucu krem ve losyonların seçiminde en önemli özellik: SPF denilen güneşten koruma faktörünün derecesidir. Bunu koruyucu losyonların ambalajlarının arkasında sunscreen olarak gösterilen bölümün yanında görmek mümkündür. 2 ile 60 arasında derecelendirilir. Kullanımda dikkat edilmesi gerekenler: Koruyucu faktörler mutlaka güneşlenme esnasında belirli aralıklar ile yinelenmelidir. Her denize giriş çıkışta tekrar sürülmelidir. Eğer denize girilmiyor ise 2 saatte bir yenilemek faydalı olur. Jel formundaki güneş koruyucular daha sık aralıklar ile sürülmelidir, çünkü bunlar terleme veya suya girme ile hemen vücuttan çıkar. Ancak bu formdaki koruyucuların birde avantajı vardır; çilli, ve cilt lekesi olan kimseler için oldukça uygundur. www.baharhastanesi.com.tr 13

Yanıklar ve İlk Dr.Ruşengül DEMİRCAN Acil Hekimi Yardım Isı, ışın ya da kimyasal maddelere maruz kalma sonucunda deri ve deri altı dokularda meydana gelen yaralanmadır. Yanıkların şiddetini 5 etken belirler: 1) Derinlik a) 1. Derece Yanıklar: Derinin sadece en üst tabakasının zedelendiği yanıklardır. Kızarıklık, gerginlik ve ağrı görülür (güneş yanığı). b) 2. Derece Yanıklar : Derinin üst ve değişen oranlarda alt kısmının zedelendiği yanıklardır. Kızarıklık, gerginlik, ağrı ve su toplaması (bül) ile karakterizedir. c) 3. Derece Yanıklar: Tüm deriyi kaplayan, deri altı derin dokulara ve hatta kemiklere ulaşabilen yanıklardır. Deri kuru kayış gibi görülebilir ve renk değişikliği olabilir (kömür gibi, beyaz ya da kahverengi). Şiddetli yanıklarda yüzeysel sinir uçları ve kan damarları zedeleneceğinden yanık alanda his kaybı olabilir, buna karşın çevredeki daha az yanmış olan doku aşırı ağrılı olabilir. 2) Yüzey miktarı: Dokuzlar kuralı ile belirlenir, 3) Kritik alanların yanması: Eller, ayaklar ve cinsel organ 4) Hastanın yaşı: Çok genç veya çok yaşlı olması 5) Hastanın genel sağlık durumu: Diğer yaralanmalar veya hastalıklar (diyabet, kalp, kronik böbrek hastalığı gibi.). Isı Yanıkları Yaş ısı (buhar, sıcak sıvı v.b) ile meydana gelen yanıklardır. İlk yardımda; yanma sürecini sona erdirerek daha fazla yanmayı önlemek gerekir (alevi söndürmek, kızgın metali uzaklaştırmak, yaş ısıya maruz kalmış giysileri çıkarmak gibi). Dikkat!!! Alev yanığında sentetik giysiler vücuda yapışmış ise çıkarılmaz, kaynar su yanığında da olayın üzerinden zaman geçmişse giysiler ıslatılmadan çıkarılmaz. Alttaki deri soyulabilir. 1.Derece yanıklarda asla yoğurt, salça, diş macunu v.s sürülmez. En az 10 dk soğuk suya tutulur. Gerginliği ve ağrıyı azaltmak amacıyla yağlı krem sürülebilir. Geniş yanıklarda kişi içebilecek durumdaysa bol su içmelidir. 2. Derece yanıklarda tedavi 1. derece yanıklarda olduğu gibidir. Ek olarak büller patlatılmaz, 14