Türk tablet bilgisayarı Exper EasyPad 8 Yerli malı Ginger 7 İlk Türk otomobili geliyor7 Yerli hocalar yabancıları gölgede bıraktı 3 TÜRK MALI Türk Mallarının Tanıtımı ve Kullanılmasını Teşvik Derneği Bülteni Sayı: 1 ŞARAPLARIMIZ LONDRA DA GÖRÜCÜDE 6 YERLİ SAVUNMANIN ÇILGIN PROJELERİ BECKHAM LAR TÜRK MALI KULLANIYOR 8 Erdoğan Erdoğdu Türk Mallarının Tanıtımı ve Kullanılmasını Teşvik Derneği Başkanı TÜRK MALI, kullanalım. Paramız yurdumuzda kalsın 2 Ordunun lojistik yapısının güçlendirilmesi amacıyla 50 milyar doların üstündeki projelerle Türk savunma sanayinde yeni dönem başlıyor.tsk nın ihtiyaçlarının önemli bir bölümü yerli üretim yoluyla karşılanacak. TÜRK savunma sanayi, büyük bölümü gerçekleşen savunma sanayi yatırım ve tedarik projeleriyle dünyanın savunma sanayisi en gelişmiş ülkeleri arasına girmeyi başardı. 4-5
YORUM 02 Şimdilerde sıkça aklıma, her öğretim döneminin ilk yarısında, soğuk kış günlerine gebe ılıklığın sonbaharında ergenlik dönemimizin mercimekli köfte, börek, tatlı yediğimiz, velilerimizin ördüğü atkı ve kazakları satma çabalarının komik ifadelerini bir orta oyunu havası ile seyri alem ettiğimiz dönemler geliyor; YERLİ MALI HAFTALARI Yerli malı yurdun malıydı, herkes onu kullanmalıydı da her ne hikmetse, yerli malları mercimekli köfte, çiğ köfte, sarmalar, birkaç dantel ve örgülerden ibaretti. Ve küçücük bedenlerimizde taşıdığımız müstakbel büyük benliklerimize, hep o alaylı üslup ile acaba yerli mallarına Amerikan ve Afrika Yerlilerinin malları da dâhil miydi? soruları hâkimdi. Çocukluk dönemlerimizde bizden böyle vahametli bir durumu idrak etmemiz ne kadar beklenmemeliyse; öğretmenlerimizin ve milli eğitimimizin değerli büyüklerinin konuya yeterli ehemmiyeti vermeleri bir o kadar beklenmeliydi. İktisat düşününe egemen olan angloamerikan bilim adamlarına göre, birim şarabı, birim kumaşa görece daha ucuza imal eden (X) ülkesi şarap üretimini tercih etmeli; aynı malları tersine daha ucuza imal eden (Y) ülkesi ise kumaşı tercih etmeli ve üretilen kumaş ve şaraplar ülkeler arasında ticarete konu olmalı ve de böylelikle her iki ülkenin refahı artmalıydı. Bir ülkenin Şarap ve kumaş üretimini bahsi geçen teorinin aksine aynı anda üretmesi ise hem o ülkenin hem de dünyanın refahını olumsuz etkileyecek, belli ölçüde bir refahtan ülke insanları ve dünya insanlığı mahrum kalacaktı. Ricardo, yukarıda özetlenen iki ülkeli ve iki mallı karşılaştırmalı üstünlükler teorisine(1) emek yoğun, sermaye yoğun gibi iki çetrefilli kavramı eklemiş ve diğer bütün şartları da sabitleyerek(2) dünya ticareti ve dünya refahı sorununu bütünüyle çözmüştü(!). Ricardo ve sonrasında konu hakkında fikir üreten J. Staut Mill, Haberler, Hecksher- Ohlin ve benzeri iktisatçılar 21. yüzyılın egemen Global Ekonomisinin temellerini atmışlar ve günümüz küresel ekonomik düzenine meşru bir zemin oluşturmaya gayret göstermişlerdir. İkinci dünya savaşının eli kulağında günlerinde cereyan eden bir vakıa(3), karşılaştırmalı üstünlükler teorisinin ya da diğer türevlerinin dünya ekonomisinin başına açabileceği belayı göstermesi nedeniyle pek ibret vericidir. Dönemin Alman sefirini ziyaret eden Türk Dış İşleri temsilcisi yeniden şekillenecek dünya düzeninde Türkiye Cumhuriyeti nin de Erdoğan Erdoğdu Türk Mallarının Tanıtımı ve Kullanılmasını Teşvik Derneği Başkanı TÜRK MALI, kullanalım. Paramız yurdumuzda kalsın aktif rol almak istediğini ve bu konuda üzerine düşenleri yapmaktan imtina etmeyeceğini ifade eder. Bu sözler karşısında Alman Sefirinin ifadesi batı orjinli küresel ekonominin müjdelerini verir gibidir: Elbette Türkiye Cumhuriyeti yeniden şekillenen Dünyada kendisine düşecek rolü üstlenecektir. Batı dünyasının bizlere sunduğu rol ise pek mühimdir: Sizler Dünyanın patates ve soya tarlası olacaksınız. Milli duygular perspektifinden bakıldığında Türkiye Cumhuriyetine sunulan tahammülü imkansız bu rol karşılaştırmalı üstünlükler teorisine uygundur. Zira Türkiye ancak patates ve soyayı ucuza imal edebilir. Nasılsa, sanayi mallarını bizim için üretip, bize en uygun(!) fiyata satacak ve böylelikle dünya refahının ve Türkiye nin refahının artmasına vesile olacak dost ülke Almanya vardır. İfade etmem gerekir ki, Alman sefirinin Ricardian yaklaşımı kendi düşüncesine meşru bir zemin oluşturmak için kullanmasına hiç gerek yoktu, muhtemelen teoriden habersizdi ve de pek muhtemel kullanmadı da. Ancak gerek Ricardo gerekse bu görüş etrafında toplananların öne sürdükleri görüşler, Alman sefirinin yeni dünya düzeni içinde Türkiye Cumhuriyetine sunduğu ekonomik rolden daha farklı yada daha iyimser değildir. Yukarıda yer alan üç paragraftan çıkarılabilecek anlamlar ve sanırım büyük dersler mevcut. Bir yanda bozuk bir plak misali her öğretim yılı tekrarlanan yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı veciz sözü üzerine bir taş koymamış, öbür yanda batı orjinli iktisat teoriğine ve pratiğine bir anti-tez üretememiş ve dahası parça-buçuk montaj sanayimiz ile küstah Alman sefirine bak biz patates ve soya tarlanız olmadık der gibi nispet yapmış, kendimizi kandırmışız. Zehirlendiğimiz sigaradan, yediğimiz yoğurda, içtiğimiz sudan, yazdığımız kaleme kadar bir çok ve pek çok malın üzerinde kulaklarımızı tırmalayan yabancı isimlerin varlığı tek bir şeyi ifade ediyor; gün gelecek sadece patates ve soya üretebileceğiz. Durum bu kadar vahim iken yapılacak şey, bundan 86 yıl evvel 27 Şubat 1923 tarihinde İzmir de Ekonomik Bağımsızlık Olmadan, Siyasi Bağımsızlık Olmaz diyen bir grup vatanperverin ilan ettiği Misak-ı İktisadi yi tozlu raflarımızdan indirip bir kez daha okumak olmalı. Hem de sesli olarak ve haykırarak. Yabancı malların marketlerimizdeki, bakkallarımızdaki ve pazarlarımızdaki işgaline son vermemiz, Milli ve İktisadi Müdafaanın ve vatanseverliğin nedeni ve dahi zorunlu bir sonucudur. Bu satırları okuyan bazılarımız belki; N olcak yerli yabancı ne fark eder ya da Ama yabancı mallar daha kaliteli veya nedir bu şoven düşünce böyle diyecektir. Fakat düşünülmeli ve hatta iyi tahlil edilmelidir ki konu bu kadar basit değildir. Öncelikle yerli ya da yabancı mal tüketimi ulusal gelirin nereye gideceği ya da nerede kalacağıyla yakından ilgilidir. Ödemeler bilânçomuzdaki kapatılması güç açığın ardında ithalatımızın, ihracatımız üzerindeki ezici üstünlüğü yatar. Türk Mallarının tercih edilmesi ile ilgili bir diğer sorunumuz ise; Türk Mallarının yabancı mallar karşısında yeterli kaliteye sahip olmadığı konusudur. Bu düşünce belli başlı mal kalemleri için doğru kabul edilebilir. Öncelikle ifade edilmesi gereken kalite kavramının sübjektif olduğudur(6). Ancak asıl önemli olan nokta yabancı malların neden kaliteli oldukları ve de Türk Mallarının aynı standardı yakalamasının mümkün olup-olmadığıdır. Son günlerde televizyonlarımızda yer alan yabancı marka bir otomobil reklâmı bu konu hakkında bizlere bir fikir vermektedir; 100 milyon adet otomobil ürettikten sonra ne kadar kaliteli bir otomobil üretebileceğimizi bir düşünün ana fikrinde yatan anlam bir malı uzun yıllar boyunca ve çok fazla sayıda üretmenin, o malın kalitesini belirli bir standarda ulaştırmaya, ürün geliştirmek için gerekli araştırma ve geliştirmenin (AR-GE) yapılabilmesine, o malın üretiminde çalışanların uzmanlaşmasına vs. imkan sağlayacaktır. İstediğimiz kaliteye henüz ulaşmamış olsa dahi Türk Mallarına bir şans vermek kendi geleceğimiz için önemli değil midir? Ancak bu, yalnızca milli bir üretim olması nedeniyle kalitesiz ve kötü mallar tüketmek zorunda olduğumuz anlamına gelmemeli. Günümüzde bir çok yerli üretim uluslararası markalar ile rekabet edebilecek kalitede olduğu gibi istediğimiz kalite standardına ulaşmamış Türk Mallarının kalitesini yükseltebilmek üretici ve tüketici olarak yine bizim elimizdedir. Türk Malı kullanılmasını teşvik etme faaliyetlerine gelebilecek bir başka eleştiri de bu düşüncenin şoven bir hareket olduğu yönünde olabilir. Bu eleştiriye cevabı Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk İstanbul Milli Sanayi Birliği nin açtığı Yerli Mallar Sergisi nde veriyor. Saygılarımla, arz ediyorum; Türkler, Türk Malı alınız, Türk Malı kullanınız; Türk parası Türk toprağında kalsın! KAYNAKÇA 1. Teori hakkında geniş bilgi için bkz. SEYİDOĞLU, Halil, Uluslar arası İktisat, İstanbul, 1999 2. Ceteris Paribus: Diğer bütün koşullar değişmez kabul edilir. 3. Prof.Dr. Ümit ÖZDAĞ ın Gazi Üniv., İkt. Ve İdr. Bil. Fak., Kamu Yönetimi Böl., 2000-2001 4. Kaynak: T.C. Merkez Bankası 5. Kaynak: Devlet İstatistik Enstitüsü 6. Türk Standartlar Enstitüsü Kalite Yönetim Sistemi Eğitim Notları,Ankara, 2002
SPOR 03 YERLİ HOCALAR YABANCILARI GÖLGEDE BIRAKTI Ertuğrul Sağlam'ın Bursaspor'u mutlu sona ulaştırmasıyla yerli çalıştırıcıların değeri bir kat daha artarken yabancı teknik direktörlerin yıldızı ise Frank Rijkaard ve Bernd Schuster'le yine söndü. G.Saray'da Rijkaard'ın yerine koltuğa oturan Gheorghe Hagi de Süper Lig'de hüsrana uğrayan yabancı hocalar kervanına katılan son isim oldu. Buna karşılık ligin 26. haftası itibarı ile puan cetvelinin ilk 4 sırasında yer alan ekiplerin tamamını yerli teknik adamlar çalıştırıyor. Sırasıyla Aykut Kocaman, Şenol Güneş, Ertuğrul Sağlam ve Tolunay Kafkas takımlarını zirve yarışında tutmayı başardı. Bir dönem Trabzonspor'dan futbolcu olarak tanıdığımız Kayserispor'un genç teknik patronu Şota Arveladze ise yabancı hocaların adeta prestijini kurtardı. İlk 26 hafta sonunda Sarı-Kırmızılı takımı ilk 5'te tutan Gürcü çalıştırıcı, aynı zamanda ligin en başarılı yabancı hocası unvanını aldı. Ligde Hagi ve Şota'nın dışında teknik adamlık yapan bir diğer yabancı isim ise 14. sırada yer alan G.Birliği'nin Alman teknik direktörü Ralf Zumdick. Türkiye'ye veda eden son yabancı hoca ise Beşiktaş'a büyük umutlarla gelen Bernd Schuster oldu. Siyah-Beyazlılara hem Türkiye'de hem de Avrupa'da hayal kırıklığı yaşatan Alman çalıştırıcı, koltuğunu Tayfur Havutçu'ya devretmek zorunda kaldı. Havutçu ile birlikte ligdeki yerli teknik adam sayısı 15'e yükselirken yabancı hocaların sayısı 3'e düştü.
SAVUNMA 04 İLK YERLİ SAVUNMA Türk savunma sanayi son yıllarda yaptığı atakla birçok alanda başarılı projeler gerçekleştirmeyi başardı. 2023 hedefleri arasında da yer alan milli tank, milli uçak ve milli uydu projeleri devletin büyük kararlılığı ile devam ediyor. PARS ZIRHLI MUHAREBE ARACI ANKA İNSANSIZ HAVA ARACI Adını efsanevi masal kuşu Zümrüd-ü Anka kuşundan alan insansız hava aracı Türk havacılık şirleti TAI (Turkish Aerospace Industries) tarafından üretildi. Test uçuşundan da başarıyla çıkan Anka, 17,3 metre kanat açıklığı, 8 metre boy ve bin 600 kilo kalkış ağırlığıyla kendi sınıfının en üst kapasiteli uçakları arasında yer alıyor. Anka, 155 beygirlik dizel motor ile 24 saat havada kalacak ve benzerlerinden daha fazla yük taşıyacak. Gündüz ve gece keşif, gözetleme ve hedef tespiti yeteneklerinin en gelişmişlerine sahip uçak otomatik olarak inip kalkabilecek. 7 bine yakın parçadan oluşan ve büyük oranda karbon kompozit malzemeden imal edilen uçağın gövde ve kanatları ile radar görünürlüğünün düşük olmasına özen gösterildi. Anka nın 23 bin feet irtifaya çıkıp 18 saat havada kalması hedefleniyor. Pars 8x8 ismi verilen yeni nesil tekerlekli zırhlı aracın Pars 6x6 modeli de üretildi. Aracın motoru ön yerine ortaya yerleştirilerek yük dağılımı konusunda büyük avantaj sağlandı. Ön ve arkasında kameraların yer aldığı aracın görüş açısı benzer araçlara göre oldukça geniş tutuldu. Gece görüş sistemleri bulunan araca farklı silah sistemleri takılabiliyor. Pars 6x6 suda 10 kilometreye kadar hız yapabiliyor ve yüksek mayın ve balistik koruma seviyesine sahip. Araç, mayın patlaması durumunda etkiyi yayan ve personeli korumayı amaçlayan bir tasarıma sahip. Personelin ayağını koyduğu yer ise özel olarak tasarlandı. Korumanın son halkasını ise koltuk sistemi oluşturuyor. COBRA ZIRHLI TEKERLEKLİ ARAÇ HÜRKUŞ EĞİTİM UÇAĞI TAI tarafından tasarımı yapılan yerli uçağımız Hürkuş, ortaseviye eğitim için hava kuvvetlerinde kullanılacak. Yurtdışına da satılması hedeflenen ve isminin ünlü havacımız Vecihi Hürkuş'tan alan uçak, gece ve gündüz görev yapabilme kabiliyeti ile öğretmen ve öğrenci pilotun arka arkaya oturduğu, tek turboprop motorlu bir konfigürasyona sahip olacak. BMC KİRPİ BMC tarafından Kirpi ismiyle üretilen mayına karşı korumalı 2,5, 5 ve 10 tonluk taktik tekerlekli araçlar yüzde 70'i yerli imkanlarla üretildi. Zırhlı araçlar bir depo benzinle 800 kilometre yol katederken lastikleri patlasa bile tekrar şişerek 40 kilometre gidebiliyor. Otokar Cobra, Otokar'ın araştırma ve geliştirme ekibi tarafından silahlı kuvvetlerin zırhlı tekerlekli araç (ACV) ihtiyacı doğrultusunda geliştirildi. 9 personel taşıma kapasiteli lastik tekerlekli 4x4 Cobra Zırhlı Aracı değişik tiplerde üretilmektedir. Aracın aynı zamanda amfibik versiyonu da bulunmaktadır.cobra, ilk kez Güney Osetya Savaşında muhabere alanında kullanıldı. Cobra, halihazırda Azerbaycan, Cezayir, Bahreyn, Bangladeş, Gürcistan, Malezya, Maldivler, Nijerya, Slovenya, Pakistan, Peru, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde kullanılıyor veya bu ülkelerde sipariş alındı. GÖZCÜ MİNİ İNSANSIZ HAVA ARACI Gözcü Mini İHA, Türkiye'nin Baykar Makine Sanayii ve Kale KALIP firması tarafından üretilen insansız hava aracı. Mini İHA, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından hava keşif ve haber alma görevlerinde kullanılması için tasarlandı. Şu an TSK tarafından sahada kullanılmaktadır.gözcü, kısa mesafeli keşif ve haberalma etkinlikleri için tam kapasiteli (sığalı) robotik bir sistem olarak düzenlendi. Gözcü, TSK envanterinde 25 bin saatten fazla uçuş gerçekleştirdi. Sistem, zor coğrafi ve meteorolojik koşullar altında görev yapabilecek niteliklere sahiptir. 1.2 metre uzunluğundaki Gözcü'nün kanat açıklığı 1.9 metre, ağırlığı 4.5 kilogram ve 12 bin feete kadar havalanabiliyor.
SAVUNMA KASIRGA TR- 300 FÜZESİ WS-1 roket sistemi Üzerine şekillenen 302mm çapındaki Kasırga roketi; fren halkası takılı olarak 80km, fren halkası takılı olmadan 100km menzile ulaşabilmektedir. ARMA ZIRHLI MUHAREBE ARACI Otokar'ın ürettiği Arma 8x8 isimli zırhlı muharebe aracı karanlıkta, siste, dumanda hiçbir ışık yakmadan termal kamera ile yolu ve etrafı görme ve ilerleme imkanı sağlayacak. Aracın Amfibi kit sayesinde hiçbir ön hazırlık yapmadan suda yüzebilmesi ve suda saatte 8 kilometre hız yapabilecek. Modüler bir platform olma özelliği taşıyan araç, ihtiyaçlar doğrultusunda farklı silah kule sistemleriyle donatılabilecek.sürücü ve komutan dahil 12 personel ve 24 ton azami yük taşıyabilen araç, 450 beygir gücünde motora ve 7 ileri 1 geri vitese sahip bulunuyor. Araç, 1 depo yakıtla 750 kilometre yol alabilecek. 05 Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) ve alt yüklenici Kale Kalıp tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda, Milli Piyade Tüfeği'nin (MPT) tasarımı karara bağlandı. 3 ayrı ekipte 40 uzmanın 2 yıllık çalışması sonucunda, TSK'nin istediği özellikleri taşıyan, yurtdışında da pazar bulabilecek modern bir tüfek üretildi. Modern Piyade Tüfeği'nde de M-16 mekanizmasından türetilerek özgünleştirilen bir sistem kullanılıyor. 4.3 kilogram ağırlığında, mermi çapı 7.62 mm, boyu 88 cm, şarjörü 20 mermi kapasiteli MPT'nin etkili atış menzili 400 metreyi buluyor. ALTAY MPT MİLLİ PİYADE TÜFEĞİ MİLLİ TANK Koç Grubu'na bağlı Otokar'ın ana yüklenicisi olduğu projeye 2007 yılında başlandı. Üçüncü nesil ana muharebe tankı olarak geliştirilen Altay, ismini Kurtuluş Savaşı'nda 5. Süvari Kolordusu'nu komuta eden Fahrettin Altay'dan almıştır. Altay projesinin teknik destek sağlayıcısı Güney Kore'nin Rotem firmasıdır. "Altay" olarak adlandırılan tankın tasarım, geliştirme, prototip imalatı, test ve sertifikasyon aşamalarının tamamlanması için 500 milyon dolar mali kaynak ayrılmıştır. GÖKTÜRK Göktürk keşif ve gözetleme uydusu, özellikle Avrupa, Kafkaslar ve Ortadoğu'da askeri istihbarat amaçlı yüksek çözünürlüklü görüntü alınmasını sağlayacak. Uydu, Türkiye'nin terörle mücadelede elini güçlendirecek. Uydu için 2009 yılında İtalyan Telespazio şirketiyle sözleşme imzalandı. İtalyan şirket, Fransız savunma şirketi Thales'le birlikte projeyi yürütüyor. Projenin Türk ortakları ise Aselsan, TÜBİTAK, Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü. MİLGEM MİLLİ GEMİ "Milli" ve "Gemi" kelimelerinin kısaltılmasından türetilen Milgem projesiyle milli imkânlarla modern muharip gemi üretilmesi amaçlandı. Geminin tamamen özgün ön dizaynı 2004 yılında tamamlandı ve geminin ilk kaynağı 26 Temmuz 2005 tarihinde İstanbul Tersanesi Komutanlığında atılarak geminin inşa sürecine geçildi. 99 metre boyundaki geminin, azami genişliği ise 14.40 metreyi buluyor. AKYA MİLL TORPİDO Türk Deniz Kuvvetleri Araştırma Merkezi Komutanlığı (ARMERKOM) sorumluğunda Güney Kore desteğiyle AKYA adı verilen 553 mm standart çaplı yeni tip ağır torpido üretildi. Projede torpidonun harp başlığı hususunda ROKETSAN, TÜBİTAK ise sonar bölümlerinde sorumluluk aldı. MİLLİ KEŞİF UYDUSU Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ihtiyacı için geliştirilen gemisavar füze sisteminin ismi Atmaca olarak belirlendi. 8o milyon euro değerindeki sözleşmenin imzalanması ile prototip geliştirme çalışmalarına başlandı. Roketsan ana yükleniciliğinde sürdürülen projede füzelerde kullanılacak RF arayıcı başlık Aselsan sorumluluğunda geliştiriliyor. ATMACA MİLLİ GEMİSAVAR
ŞİRKET 06 Türk malı şarapların LONDRA çıkarması Türk şarapları, İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen "Uluslararası Şarap Fuarında" tanıtıldı. Excel fuar alanında Doluca, Yazgan, Kayra, Selendi, Kavaklıdere, Pamukkale, Vinkara ve Sevilen'in aralarında bulunduğu toplam 8 üretici firma, Türk şaraplarının dünyada tanıtılması için kurulan ve bu yönde çalışmalar yapan "Wines of Turkey (Türkiye'nin Şarapları)" adlı platformun standında yer aldı. "Wines of Turkey"nin (WOT) Direktörü Taner Öğütoğlu, AA'ya yaptığı açıklamada, üçüncü kez Londra'daki fuara katıldıklarını söyleyerek, Türkiye'nin fuarda 72 metrekarelik bir alanda kurulan stantla ve 8 firmayla temsil edildiğini ifade etti. Türk şaraplarına fuardaki yoğun ilgiden de bahseden Öğütoğlu, Şubat ayında yine Londra'da Türk şaraplarıyla ilgili bir konferans düzenlediklerini anımsatarak, "Bu konferansta Anadolu'nun dünyada şarapçılığın ve bağcılığın çıktığı topraklar olduğunu konunun uzmanları anlattı" dedi. Öğütoğlu, Türk şaraplarına olan ilginin "ticariye doğru kaymaya başladığını" kaydederek, bu yıl Eylül-Ekim ayları gibi İngiltere ile bir takım ticari bağlantıların oluşacağını söyledi. "İngiltere belki de dünyanın en zor pazarı" diyen Öğütoğlu, bunun kendileri için bir tecrübe olduğunu, İngiltere'nin Türkiye ile yakınlığı ve Londra'nın ticari bir liman olması nedenleriyle bu ülkeye öncelik verdiklerini kaydetti. Yakın bir zamanda devlet desteği alacaklarını da söyleyen Öğütoğlu, bu çerçevede Dış Ticaret Müsteşarlığıyla görüşmelerinin başlayacağını duyurdu. Dün başlayan ve yarın sona erecek fuara ilk kez katılan Selendi adlı şarap firmasının yetkilisi Pelin Öngör Zaimoğlu da küçük bir üretici olduklarını dolayısıyla Selendi şaraplarını İngiltere'de süpermarketlerde satmayı değil, restoranlara sokmayı amaçladıklarını söyledi. Zaimoğlu, fuarda kendilerini tanıtmayı ve gelecek için hazırlık yapmayı hedeflediklerini vurguladı. Türkiye'nin fuardaki stantlarını gezenlere, Anadolu'daki 7 bin yıllık şarap tarihinden ve 800'ü aşkın yerli üzüm çeşidinden bahsediliyor. Londra Uluslararası Şarap Fuarındaki Türkiye standında ayrıca, Türkiye'nin en önemli yerel üzümleri olan Emir, Narince, Kalecik Karası, Öküzgözü ve Boğazkere üzümlerinden üretilen şaraplar tattırılıyor. Bu arada fuarda Türkiye'nin yanı sıra İtalya, Fransa, Yeni Zelanda, Güney Afrika, İspanya, Avustralya gibi birçok ülkenin şarap üreticileri de kurulan stantlarda şaraplarını tanıtıyor. Askere yerli malı hayalet üniforma Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye'deki mühendislerin geliştirdiği yeni nesil görünmez üniformalar sayesinde termal kamera ve dürbünlerle görülemeyecek. Türk mühendisler, savunma sanayinde birçok ilkten sonra bir hayali gerçekleştirdi. Güneydoğu Anadolu'daki birliklerde görevli, terörle mücadele eden Türk askeri görünmez oldu. Tamamen Türk mühendisler tarafından üretilen "Gümüş" görünmez kumaşlar sayesinde Mehmetçik, uydu ya da radarlar tarafından tespit edilemeyecek. Hayalet üniformalar, geçen yıl itibariyle envantere girmeye başladı. TSK'nın gece harekatlarında kullanılacak yüzde 99.9 saf gümüşten üretilen hayalet üniformalar, düşman unsurlar tarafından yer belirlemek için kullanılan termal kamera ve gece görüş dürbünlerine yakalanmıyor. Bu teknolojiyle gece harekatlarının başarısı 2 katına çıkacak. Gümüş kumaş, radyasyonun etkilerinden korunmak için sivil hayatta da kullanılıyor. Ceket ya da gömleklerin vücuda değen kısmına yerleştirilen Tex-Therm kumaş, özellikle cep telefonunun yaydığı radyasyon dalgalarının vücut ile temas etmesini engelliyor. Tex- Therm teknolojili kumaşlar alev geciktiricilik özelliği sayesinde, yanmaya karşı da dayanıklı, ayrıca zararlı haşerelere karşı korunmalı olması Koçtaş'ın İngiliz ortağı Türk malı satacak Krizde dünya piyasalarının daralması, Türkiye'deki küçük ve orta ölçekli işletmeleri (KOBİ) yeni pazarlara yöneltti. Firmalar, bu dönemde başta Ortadoğu ve Afrika ülkelerine mal satarak ayakta kaldı. Türk şirketlerinin bu dönemdeki başarısını gören Koçtaş, İngiliz ortağı Kingfisher ile yeni bir çalışmaya imza atacak. Yapı şirketinde çalışanlardan bir ekip kuran İngiliz şirketi, Koçtaş'a tekstil, fanal radyatör ve seramik satışı yapan şirketlerden ürün alarak, dünya genelindeki mağazalarında Türk malları satacak. Bu sayede KOBİ'ler ihracatçı konumuna gelecek. Şirket olarak yüzlerce KOBİ'den mal aldıklarını belirten Haşimoğlu, Koçtaş'a giren ürünlerden yüzde 85'inin iç pazardan tedarik ettiklerini, yüzde 15'lik kısmının ise ithal olduğunu söyledi.
OTOMOTİV 07 Yerli oto için İLK ADIM Başbakan'ın babalar a üretim çağrısı yaptığı yerli otoda ilk sürpriz adımı Koç- Fiat ortaklığı Tofaş atıyor. Şirketin fikri mülkiyet hakları Türkiye ye ait bir model için çalışma başlattığı belirtiliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın ocak ayında TÜSİAD ın 41. Genel Kurulu nda yaptığı Babalar burada, Türk malı otomobil üretelim çağrısı sonrasında gündemden düşmeyen yerli otomobil konusunda ilk adım en baba şirketten geldi. Kulislerde konuşulanlara göre, Koç Grubu nun İtalyan Fiat la eşit ortak olduğu Tofaş, yerli otomobil konusunda çalışmalara başladı. Türkiye nin en büyük otomotiv üreticilerinden biri olan Tofaş ın fikri mülkiyet hakları tamamen Türkiye ye ait olan bir modelin üretimi için proje çalışmaları yaptığı belirtiliyor. Tofaş ın yaklaşık 500 kişinin çalıştığı Ar- Ge bölümü bir otomobili A dan Z ye yaratabilecek yetkinliğe sahip bulunuyor. Ar-Ge bölümü, Fiat Fiorino, Peugeot Bipper ve Citroen Nemo olarak farklı isimlerle satılan Minicargo projesinin önemli bir kısmını, yeni Doblo nun da hemen hemen tamamını geliştirmişti. Bu modeller aynı zamanda Tofaş ın en büyük ihracat silahları olarak kabul ediliyor. Tofaş ın da üyesi olduğu Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Başbakan ın çağrısı üzerine yerli otomobilin olabilirliğini ortaya koymak üzere bir rapor çalışması hazırlamaya başlamıştı. OSD Başkanı Kudret Önen, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, B ve C segmentinde birer otomobil ile bir hafif ticari araç üretilmesi üzerinde çalıştıklarını söylemişti. Raporda yerli aracın tanıtım, pazarlama ve satış ağı kurulması için gerekli süreçler belirlenmesi üzerinde çalışmalar sürüyor. Raporun en geç haziran ayında tamamlanması bekleniyor. TOFAŞ Bursa fabrikasında Doblo, Fiorino, Linea, Albea ve Palio Sole modellerinin üretimini yapıyor. Tofaş ayrıca Opel için yeni Combo yu üretecek. Yıllık 400 binlik üretim kapasitesine sahip olan Tofaş, geçen yıl 312 bin adet üretim yaptı. Ford işçisi 5 yılda 10 milyon Euro tasarruf sağladı FORD Otosan ın Gölcük fabrikasında çalışan işçiler, son 5 yılda gündeme getirdikleri önerilerle 10 milyon Euro luk tasarrufa imza attı. Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, Bize 10 milyon Euro kazandırdılar, biz de 500 bin Euro prim verdik dedi. TÜRKİYE otomotivde sahip olduğu nitelikli ve kalifiye iş gücüyle bir taraftan dünyanın en kaliteli üretimini yaparken diğer taraftan bu işçilerle üretimde önemli tasarruflar sağlıyor. Amerikan otomotiv devi Ford un dünyada en kaliteli üretimi yapan örnek fabrikası Gölcük te çalışan işçiler, üretim süreçlerine yönelik yaptıkları önerilerle 5 yılda 10 milyon Euro luk tasarruf sağladıla Otay, dünyada Ford fabrikaları içinde öneri sisteminin en iyi Türkiye de yürüdüğünü belirterek, tüm işçileri açık olan bu sistem sayesinde çok önemli tasarruf sağladıklarının altını çizdi. Kamyonetin logosuna Anadolu Yaban Koyunu nu işledi, ABD kapısını araladı Eskişehir de kurulu Hisarlar Grubu nun TÜBİTAK ın desteğiyle geliştirip yüzde 85 yerlilik oranıyla üretmeye başladığı yerli 4x4 hafif arazi kamyonu Turkar ı ABD ordusu da kullanacak. Turkar ın yaratıcısı Fazlı Türker, Bir Amerikan firması ile pazarlama için işbirliği yaptık. Deneme amaçlı ilk aracı ABD ye gönderdik dedi. ESKİŞEHİR den çıkan, logosunu ve çevikliğini Anadolu Yaban Koyunu ndan alan Turkar isimli yerli 4x4 ticari araç, ABD yolunda. Eskişehir de traktör ve iş makinesi kabinleri üretip ihraç eden, Renault otobüslerinin şasilerini, Caterpillar ve Komatsu ya ağır komponentler üreten Hisarlar Grubu, TÜBİTAK ve üniversitelerle işbirliği yaparak hayata geçirdiği ve üretimine başladığı Turkar ın askeri versiyonunu da geliştirerek ilk aracı geçtiğimiz hafta deneme amaçlı Amerika ya gönderdi. Hisarlar Grubu, savunma sanayi alanında faaliyetlerde bulunan bir Amerikan firması ile aracın Kuzey Amerika, Afganistan, Irak ve Ortadoğu da pazarlanması yönünde işbirliği yaptı. Yerli malı 'Ginger ABD'de üretildiğinde ''yüzyılın icadı'' diye tanıtılan ''Ginger''ı televizyonda gördüğünde, kendisinin de bunu üretebileceğini düşünmüş. Genellikle polis ekipleri ve zabıtalarca kullanılan ''Ginger''ların üretimine başladığını anlatan Metin Demir, ''Yurtdışında bunun modellerini gördük, aynısını yaptık. Aküsüyle 100 kilometre yol kat edilebilen Ginger, bin kilometrede 6 liralık elektrik tüketiyor. Bisiklet jantı ve tamamen yerli malzemeleri kullandık. Yurtdışından gelenler 7 bin dolar, biz 2 bin dolara satıyoruz. Şu ana kadar aldığım 5 siparişi teslim ettim.'' Demir, ilk ürettiği ''Ginger''larda geri vites olmadığını, yakında bu donanıma sahip araçlar da üreteceklerini sözlerine ekledi
Türk tablet bilgisayarı Exper EasyPad öncelikle "bir Alex değil". 599 TL'lik fiyatıyla "mobil olsun, işimi görsün" diyen Türk müşterilerine hitap ediyor. Fakat üzerinde taşıdığı Nvidia Tegra'nın gücünü özellikle oyunlarda ve yüksek çözünürlüklü videolarda bolca hissedebiliyorsunuz. Fiyat / Performans bakımından oldukça iyi bir durumda Exper EasyPad, ülkemizde satılan ipad'lerin 900 TL gibi fiyatlardan başladığını düşünürsek (ki bu ipad 1), tablet almak isteyenler için en ulaşılabilir, en gerçekçi aday. Exper EasyPad Exper EasyPad üzerinde ilk denediğimiz yazılım tabii ki Angry Birds: Rio oldu. Sorunsuz, yağ gibi çalışan uygulamada dokunmatik ekranın hassaslığını da ölçme şansımız oldu. Exper EasyPad'in dokunmatik ekranı oldukça iyi. Örneğin e-postanıza tablet üzerinden ulaşacaksanız on parmak e-posta adresinizi ve şifrenizi yazabilirsiniz. Exper EasyPad oldukça şık bir görünüme, hafif denebilecek bir ağırlığa sahip boyutlarına göre. TÜRK MALI Türk malı kullanıyor Dünyaca ünlü İngiliz futbolcu David Beckham'ın İngiltere ve Fransa'da bulunan evleri Türk seramikleriyle güzelleşti. Başkent Londra'da 2003 yılından bu yana kardeşiyle birlikte Türk doğal taş ve seramik ticareti yapan "Stonecrest Marble" adlı şirketin sahibi Murat Yurtseven yaptığı açıklamada, David Beckham ve eşi Victoria Beckham'ın evlerinde Türk seramiklerini tercih ettiğini söyledi. Beckham ailesinin kendilerini bir müşterileri aracılığıyla bulduğunu belirten Yurtseven, "Fransa'da birkaç yıl önce ev almışlardı. O evin yüzme havuzunu bizim Antalya'dan getirdiğimiz seramikle yaptık ve gayet şık oldu" dedi. David Beckham'ın Türk seramiklerinden çok memnun kaldığını anlatan Yurtseven, ünlü futbolcunun Londra'nın kuzeyindeki evinin mutfağını da yine Türk seramiklerinden yaptırdığını kaydetti. İngiliz oyuncunun mağazalarını ziyaret ettiğini de ifade eden Yurtseven, şöyle konuştu: "O zaman İspanya'da oynuyordu. Geleceğini tahmin etmiyordum, şaşırdım. Ödemeyi yaparken de not yazdı, teşekkür etti. Çok sıcak kanlı. Çok sayıda Türk arkadaşı olduğunu, Türklerin sıcak kanlı olduğunu söyledi. Gayet iyi bir diyalog yaşadık." Kardeşiyle Victoria Beckham'ın babası arasında geçen ilginç bir diyaloğu da anlatan Yurtseven, şunları söyledi: "Kardeşim David Beckham'ın kayın pederini arıyor. O anda Amerika'dalarmış. Kardeşim 15 gün içinde malzemenin temin edileceğini söyleyince, o da 'Şu anda karşımda David ve Victoria var. Biz de sizden bahsediyorduk' yanıtını veriyor. Kardeşim telefonu kapatıyor ve eşine dönerek 'Görüyor musun Beckham'lar bizi konuşuyor' diyor." Putin: Sadece yerli malı tüketilecek Rusya Başbakanı Vladimir Putin başkanlığını yaptığı iktidar partisi Birleşik Rusya nın sadece yerli malı tüketim yapacaklarını söyledi. Volgograd bölgesine bir gezi düzenleyen Putin iktidar partisinin bölge toplantısına katıldı. Putin partililerden Kesinlikle Birleşik Rusya sadece yerli malı tüketecek önerisinde bulundu. Kendisine yöneltilen yerli malına destekle ilgili soruyu yanıtlayan Putin, devlet yönetiminin yerli üretimi birçok alanda desteklemeye devam ettiğini de hatırlattı. Rusya Başbakanı hükümetin önümüzdeki iki yıl içinde bölgelerde okul çalışmalarına destek vermek için 120 milyar ruble (4 milyar dolar) ayıracaklarını söyledi. Önümüzdeki akademik yıllarda önümüzdeki her bir eğitim döneminde 60 milyar ruble (2 milyar dolar) federal bütçeden fon ayıracağız. Okulların modernizasyonu, spor tesisleri, kantin ve diğer donanımlar için önemli çalışmalar yapacağız dedi. Birkaç öğretmenin yer aldığı okullarda eğitim kalitesinin devam etmesinin zorluğuna dikkat çeken Putin, federal bütçeden sağlanan finansmanlarla öğretmenlerin maaşlarında da önemli iyileşmeler yapılacağı vaadinde bulundu.