III. ÞEHÝR VE MÝMARLIK Bir topluluðun kültürel birikimini yansýtan ve geçmiþin belgeleri niteliðindeki Taþýnmaz kültür varlýklarý; eski yapý ve kent kalýntýlar, kale, hisar, burç, kýþla, eski mezarlýklar, ibadet yapýlarý, cami, mescit, namazgah, kervansaray, han, medrese, mektep, türbe, kümbet, çeþme, sebil, sarnýç, kuyu, su kemeri, köprü, yol, saray, köþk, konak, ev gibi eserleri kapsamaktadýr. Gora bölgesinde yapýlan yüzey araþtýrmalarý esnasýnda, mezar taþlarý dýþýnda 20.yüzyýl öncesine ait olup da, ayakta kalabilmiþ taþýnmaz kültür varlýðý özelliði taþýyan eserlerle karþýlaþýlmamýþtýr. Köylerde tespit edilen, bazý taþýnmaz eserlere ait taþ kitabeler, Gorada geçmiþ dönemlerde yapýlan imar faaliyeti ve taþýnmaz maddi kültür varlýklarýna iþaret eden kýsýtlý sayýda belgedir. Bu kitabelerden üçü son yýllarda yapýlmýþ, yeni camilere aplike edilmiþ, iki adedi ise, herhangi bir yapýya baðlý olmaksýzýn muhafaza altýna alýnmýþ eserlerdir. 1. Camiler, Türbe ve Kitabeler Burada sözü edilecek olan taþ kitabeler Gora bölgesinde XVIII-XIX. yüzyýllarda yapýlmýþ imar faaliyetlerinin önemli belgeleri olan Osmanlýca/- eski Türkçe yazýtlardýr. Bu yazýtlar aslýnda, bir yapýnýn sabit bir parçasý olup, eserin adý, inþa veya onarým tarihi, banisi/yaptýraný veya sahibi ile ilgili önemli ip uçlarý veren, belgelerdir. Ne yazýk ki, hiç biri gerçek yerinde deðildir. Hepsinin ait olduðu mimari eser, 20. yüzyýlýn sonlarýnda ortadan kaldýrýlmýþtýr. Yaklaþýk boyutlarý 35x50 santim olan bu taþ yazýtlar, eski abidelerin kurtarýlarak koruma altýna alýnabilmiþ yegane parçalarýdýr. Nüfus ile baðlantýlý olarak bir orantý kurulduðunda, kuþkusuz Gora bölgesindeki mimari eserler, elimizdeki kitabelerin sayýsý ile mukayese edilmeyecek kadar çok olmalýdýr. Þar Daðlarý köylerinde geçmiþe ait mimari eser kitabelerinden birincisi Melike köyündedir. Osmanlý dönemi Evkaf kayýtlarýnda Melike köyünde Hacý Hüseyin camisi adý altýnda bir cami- 73
1. E.H.Ayverdi, Avrupa da Osmanlý Mimari Eserleri, Yugoslavya, C.III, Ýstanbul 1981, s.212 2. Mehmet Ýbrahimgil, Kosova'daki Türk Eserleri, Türkler, C.12, Ankara 2002, s. 29-30 3. Mezar Taþlarý bölümünde katalog 16, 21, 22, 24 numaralý eserler. 42. Manzara, Þar Daðlarýndan 43. Dragaþ merkez camisi nin adý geçmektedir. 1 Bugün Melike köyünde bir cami vardýr. (Resim 50) Yeni yapýlmýþ betonarme bir yapý olan bu caminin minare peteðine emanet gibi takýlmýþ eski bir kitabe yer almaktadýr. 1822 tarihinde Osmanlýca/eski Türkçe olarak yazýlmýþ olan bu yazýtýn, bir camiye ait tamir kitabesi olduðu anlaþýlmaktadýr.(resim 198) Yani taþ kitabenin yaþý ile kitabenin sabitlendiði yeni caminin yaþý ayný deðildir. Eser üzerinden, kitabenin ait olduðu yapýyý tamir ettiren kiþinin Ahmed Aða olduðu okunmaktadýr. Yazýtýn son satýrýna '688' þeklinde bir tarih daha eklidir. Bu tarihin yani '688'in, Hicri takvime göre yazýldýðý kabul edilirse, karþýmýza miladi 1289 tarihi gelir. Bu durumda, kitabe üzerindeki ikinci tarihin, önceki yapýnýn inþa tarihi kastedilerek, afaki olarak düþüldüðü kanaati ortaya çýkar. Çünkü bu tarih, Balkanlarda Müslüman-Türk yapýsý için tartýþýlmaz bir þekilde erken bir tarihtir. Üstelik bu kitabenin Melike köyündeki mevcut caminin yerinde olan yapýya ait olup olmadýðý da kesin deðildir. Söz konusu kitabenin köydeki bir baþka yapýya 74
ait olma ihtimali de düþünülmelidir. Balkan araþtýrmacýsý Ýbrahimgil, 1289 tarihini temel alarak, bu eseri inþa kitabesi olarak deðerlendirmektedir.2 Oysa kitabe üzerinde iki tarih vardýr. Ýnþa kitabelerinde sadece inþa tarihi yer alýr. Tamir kitabesinde ise inþa tarihi ve tamir tarihi ayný anda yer alabilir. Burada miladi 1822(H.1238)'ye karþýlýk gelen tarih yapýnýn tamir tarihi, miladi 1289'a karþýlýk gelen tarih ise eserin var sayýlan inþa tarihidir. Melike köyünde kitabenin ait olduðu eski caminin banisi ile ilgili iki rivayet vardýr. Bunlardan birincisi, caminin Halep'den gelen biri tarafýndan inþa ettirildiðidir. Restelica'daki Halep mahallesinin de adýnýn buradan geldiði düþünülmektedir. Halep bir Türkmen þehridir ve baþka Müslüman ve Türk bölgeleri ile iliþkileri doðal karþýlanýr. Ýkinci rivayet ise Kosova savaþý öncesinde bölgeye gelen akýncý Türkmenlerin bu camiyi yaptýrdýðýdýr. Her iki rivayetin de þimdilik belgesi yoktur. Bu gün köyde tek cami vardýr ve bu da eski caminin yerine inþa edilmiþtir. Bu durumun en kesin belgesi de caminin haziresinde yer alan XVIII-XIX. yüzyýllara ait eski Türkçe kitabeli Osmanlý mezar taþlarýdýr. Osmanlý kayýtlarýna göre de yapýnýn adý Ahmed Aða deðil, Hacý Hüseyin Camisidir. Ayrýca Melike camisinin haziresinde yapýlan çalýþmalar sýrasýnda 'Adem Efendi oðlu Hüseyin Efendi'ye ait bir mezar taþý dikkat çekicidir. Taþýn ser levhasýndaki eski Türkçe yazýya göre Hüseyin Efendi'nin ölüm tarihi 1203(1787)'dir. Cami giriþine çok yakýn bu taþtan baþka, ayný mezarlýkta Hüseyin Efendi'nin oðullarý Tarýk (ölüm 1803) ve Süleyman (ölüm 1797)'ýn da mezar þahideleri vardýr. ayrýca Hüseyin Efendi'nin kardeþi Cafer Efendi (ölüm 1790)'de ayný hazirede yatmaktadýr.3 Mezarlýðýn genel durumu son derece haraptýr. Yani birçok mezar taþý kýrýlmýþ daðýlmýþ ve kaybolmuþtur. Buna raðmen ayný aileden dört kiþinin mezar taþýnýn günümüze gelebilmiþ olmasý bir þanstýr. Kuþkusuz baþkalarý ile birlikte bu ailenin de diðer fertlerinin mezar taþlarýndan kýrýlmýþ ve yok olmuþ olanlar vardýr. Türk kültüründe hayrat ve cami yaptýrma geleneði yaygýndýr. Hayýr iþi yapmak ibadetin bir parçasý kabul edilir. Eðer bu hayýr bir cami ise onun avlusuna hayýr sahibinin gömülmesi geleneði de vardýr. Burada asýl vurgulanmak istenen konu, Melike camisinin avlusunda yatan Hüseyin Efendi'nin, yuka75 44. Geleneksel konutlar, Dragaþ 45. Bir evin avlusu, Dragaþ 46. Geleneksel konutlarda avludan sokaða açýlan kapý
48. Ýki katlý bir konutun sokaða bakan cephesi, Dragaþ 47. Konutlarýn bulunduðu dar sokaklar, Dragaþ 49. Þar daðlarýnýn eteklerinde bir Gora yerleþimi, Melike köyü 4. Mezar Taþlarý bölümünde katalog 17, 31 numaralý eserler. rýda sözünü ettiðimiz Hüseyin Efendi camisinin banisi olma ihtimalidir. Çünkü ayný mezarlýkta iki mezar taþýnda Ahmet adýna rastlanýr. Birincisi kadýn mezar taþýdýr ve kadýnýn baba adý olarak zikredilir. Ýkincisi ise Emin oðlu Ahmet olarak karþýmýza çýkar. Her ikisinde de Aða ünvaný kullanýlmamýþtýr. 4 Yaptýrdýðý camiye ünvanýný aða olarak yazdýrmýþ bir zatýn mezar taþýnda da ayný ünvaný kullanmasý beklenir. Bu durumda Ahmed Aða bu hazirede yatmadýðý düþünülmektedir. Bu tezin kabul edilmesi durumunda Melike köyünde, mevcut kitabenin kullanýldýðý, ikinci bir eski cami söz konusu olmalýdýr. Ýkinci kitabe Brod köyü merkez camisinin giriþ kapýsý üzerine asýlmýþtýr. Bu camide son yýllarda yenilenmiþ modern bir binadýr. Haziresinde 18-19. yüzyýla ait Osmanlý mezar taþlarý bulunur. Caminin yýkýlan eski caminin yerine yeniden inþa edildiði ifade edilir. Kitabeye göre ise hayratýn sahibi serdengeçti Aðasý Ahmet Aða yazýlýdýr. Ahmet Aða'nýn bir Osmanlý serdengeçtisi olduðu aþikardýr. (Resim 201) Ancak kitabenin bir camiye ait olduðu þüphelidir. Çünkü hayrat, din, dil, ýrk gözetmeksizin her ihtiyacý olanýn kullanýmýna açýk yol, köprü, çeþme gibi bir hizmet yapýsýdýr ve Allah sevgisi için ihtiyaç sahiplerine sunulur. 76
50. Melike köyü merkezi Cami ise sadece Müslümanlarýn ibadethanesidir. Hayratýn sahibi olur, ancak caminin banisi yani yaptýraný vardýr, sahibi bir insan olamaz. Brod camisindeki bu kitabe bir camiye ait olmayýp, ayný çevrede baþka bir yapýya, belki bir çeþmeye aittir. Eski Türkçe olarak yazýlmýþ olan kitabe 1784 tarihli bir taþýnmaz kültür varlýðýnýn inþa kitabesidir. Öte yandan Kitabeyi yazdýran bani 'serdengeçti Aðasý Ahmet Aða'nýn Melike köyündeki kitabede adý geçen 'Ahmet Aða' ile baðlantýsý olduðu da düþünülebilir. Bu durumda 1784 tarihinde bir çeþme yada baþka bir hayrat yaptýrmýþ olan bir kiþinin 38 sene sonra 1822 yýlýnda bir cami yaptýrmasý akla çok uzak düþmez. Serdengeçti Aðalýðý Osmanlý askeri teþkilatýnda önemli bir askeri rütbedir. Bu kitabe bize Goralý bir askerin Osmanlý ordusunda 'Serdengeçti Aðalýðý'na kadar yükseldiðinin de belgesidir. Brod'daki ikinci kitabe yine eski Türkçe yazýlmýþ 1871 tarihli bir hayrat kitabesidir. Herhangi bir yapýda deðil Brod Dað Kültür Derneðinde muhafaza altýna alýnmýþ olarak tespit edilmiþtir (Resim 202). Bunun da üzerindeki yazýttan, bir mektep/ilkokula ait olduðu okunmaktadýr. Eserin, 1871 tarihinde adýný belirtmeyen bir hayýr sahibi tarafýndan, çocuk eðitimi veren, tarihi mektebin çeþmesi için yazdýrýldýðý anlaþýlmaktadýr. Lestane camisinde koruma altýna alýnmýþ bir baþka kitabede 1869 yýlýna ait eski Türkçe yazýlý vakfedilmiþ bir hayrat kitabesidir. Kitabeye göre, hayrat sahibi Süleyman oðlu Üstün Sait Bey'dir ve bani Leþtaneli'dir. Dolayýsýyla bu yazýt da Leþtane'de 1869 yýlýna ait bir mimari eserin varlýðýna iþaret 51. Melike köyünde bir konutun sokaða bakan cephesi 52. Melike köyünde bir sokak ve sokaða açýlan konutun avlu kapýsý 77
53. Melike köyünde bir evin avlusu ve ev sahibi Nuhi Rahime 54. Ýki katlý konut ve yanýnda çit sarýlmýþ depolar, Globoçise köyü 55. Kýrma beþik çatýlý iki katlý bir köy evi, Globoçise Köyü 5. Bu gün Arnavutlukta bulunan Les adlý eski bir ticaret þehri vardýr. Han þehir içi ticaret yapýsý demektir. Lestane köyünün adý Les-han veya Les-haný ifadesinden deðiþerek 'Lestane' þekline geldiði anlaþýlmaktadýr. eden bir inþa kitabesidir. Cami kitabesi deðildir, ancak hangi yapýya ait olduðu belli deðildir. (Resim 200) Kitabenin muhafaza altýna alýndýðý Leþtane camisi de yeni inþa edilmiþ, tarihsel her hangi bir vasfý olmayan bir yapýdýr. Ancak yanýndaki eski hazire eserin eski caminin yerinde yapýldýðýný doðrulamaktadýr. Yerinde derlenen bilgilerden, Lestane (Lesthan) 5 yerleþiminin adý da bir han adýndan gelmektedir. Bu gün küçük bir köy görünümündeki yerleþimin, geçmiþte ticaret de yapan bir merkez olduðu anlaþýlmaktadýr. Baçka köyü camisinin harim giriþ kapýsý üzerinde yer alan kitabe ise 1746 tarihli olup, üzerinde besmele ve Kelimeyi Tevhit yazýlýdýr. (Resim 199) Bir camiye ait olmasý muhtemel olan bu kitabe eski Baçka camisine ait olmalýdýr. Bu günkü cami yeni inþa edilmiþtir. 78
56. Baçka köyü camisi 79
57. Baçka köyü camisi harim mekaný 58. Baçka köyünden bir sokak görüntüsü ve geleneksel konutlar Zilipotok köyünde bu gün yenilenmiþ bir cami ile kalýntýlarý ayakta olan eski bir namazgah bulunmaktadýr. Eski Evkaf kayýtlarýnda Zilipotok da kayýtlý bir cami, Restilisa'da bir cami ve üç han olduðuna dair bilgiler ile karþýlaþýlmaktadýr. 6 Osmanlý kaynaklarýnýn Restelica'da varlýðýndan söz ettiði üç tane han, yerleþmenin geçmiþ dönem ticaret hayatýnda önemli yeri olduðuna iþaret etse de, bu gün hiç biri ayakta deðildir. Restelisa'daki cami de yenilenmiþ bir yapýdýr. (Resim 62) Restelisa camisi, bir yamaç yerleþimi olan köyün ortasýnda kahvehaneler, lokantalar, dükkanlarla çevrili bir meydanda meyilli bir araziye inþa edilmiþtir. Caminin bulunduðu meydana ulaþan yollar taþ döþemeli Türk kaldýrýmlý sokaklardýr. Köyün bu bölümünde, yakýn zamanlarýn çarpýk yapýlaþmýþ binalarý arasýnda az sayýda da olsa eski sivil mimarlýk örneklerine rastlanýr. Bu da yeni caminin eski cami yerinde yapýldýðý düþüncesini 80
59. Baçka köyü çeþmesi, hayrat 60. Baçka köyü genel görünüþü 61. Kruþeva'da bir meydan çeþmesi, hayrat 62. Leþtane köyü meydaný ve camisi 6. E.H.Ayverdi, a.g.e., s.213, 217 7. Gerek Sinan Dede nin, doðrular. Yenilenme durumu, Sinan Dede Türbesi ile Dragaþ'daki cami ve Hüseyin Efendi Türbesi 7 için de geçerlidir. Dragaþ'daki türbenin eski planýna sadýk kalýnarak yeniden inþa edildiði ifade edilmiþtir. Sekizgen planlý ve sivri külah çatýyla örtülü olan türbe tek katlý ve merkezinde Hüseyin Efendinin sandukasý bulunmaktadýr.(resim 163-196) Sandukanýn üzeri yeþil ipekli kumaþtan ve üzerinde ayet iþli sanduka örtüsü ile örtülüdür. Baþ þahidesinde yeþil abadan yapýlmýþ silindirik bir baþlýk vardýr. Hüseyin Efendi sandukasýnýn baþlýðý tarikat baþlýðý þeklindedir. 8 Sandukanýn ayak ucunda döþeklerin istiflendiði bir yüklük, duvarlarda ise kandil niþleri bulunur. Yerler kilim ve halý döþelidir. Türbeye kuzeyden bir kapýyla girilir. Güney doðu yönünde bir ziyaret penceresi yer alýr. Duvarlarla çevrili türbenin haziresinde eski ve 81 yeni mezarlar bulunur. Bu haliyle türbenin planý, erken dönem(14.yüzyýl) Türk türbe mimarisinin özelliklerine gönderme yapmaktadýr. Hüseyin Efendi Türbesinin bu günkü türbedarý Elam Þevket (70) türbedarlýðýn asýrlardýr kendi ailesinde olduðunu ve bu görevin babadan evlada geçdiðini ifade etmektedir. Bu türbe, yanýndaki cami ve çevrelerindeki eski kent dokusu ve tahrip olmuþ mezarlýklar yeni camilerin yerlerinde 20.yüzyýl öncesine ait eserlerin olduðuna iþaret eder. Restelisa'da köyün güneyinde hakim tepesinde yer alan kare planlý, kýrma beþik çatýlý ve taþ levha örtülü Sinan Dede türbesi de maalesef Sýrp savaþlarýndan nasibini almýþ ve yakýn zamanlarda yeniden inþa edilmiþtir. (Resim 197) Yerinde derlenen bilgilere göre 2000 yýlýnda yeniden yapýldýðý bildirilen türbe 540x540cm boyutlarýnda ve kare planlý olup, gayri muntazam taþ örgü gerekse Hüseyin Efendi nin alp eren olduklarý düþünülmektedir. Ýbni Batuta, Seyahatname, Ýstanbul 1983, s.211'de Balýkesir'de yaþayan Ahi Sinan adýnda bir alperen'de bahseder. Bu zatýn Sinan Dede adýyla Balýkesir Burhaniye Kýzýklý köyünde bir türbesi vardýr. Önünde tabiat harikasý asýrlýk üç aðacýn bulunduðu kare planlý bu türbenin etrafýnda bölge Türkmenleri hala burada her yýl adaklarýný keser ve hayýr pilavý piþirerek daðýtýr. 14. yüzyýlda baþlarýnda yaþamýþ olan bu zatýn Restelica'daki Sinan Dede Türbesi ile de iliþkisi düþünülebilinir. 8. Süleyman Berk, Zamaný Aþan Taþlar, Ýstanbul 2006, s.29 da verilen baþlýk biçimleriyle karþýlaþtýrýldýðýnda, Hüseyin Efendi nin baþlýðýnýn Nakþi
63. Restelisa köyü çarþý meydaný 64. Restelisa köy meydaný ve camisi 65. Restelisa'da eski sokaklar ve konutlar 66. Restelisa'sa eski sokaklar ve geleneksel konutlar 9. Bu gün hala Anadolu'da devam eden, Göynük'de Akþemsettin Türbesinde, Burhaniye-Kýzýklý Sinan Dede Türbesinde, Adapazarý Taraklý Hýdýrlýk'da bahar aylarýnda yapýlan 'Hayýr Plavý' günleri, geleneðin devamýna iþaret eden birkaç örnektir. 67. Geleneksel taþ duvar örme tekniði, Restelisa 68. Meydan çeþmesi, ön cephesi ay-yýldýz ve taþ kakma nakýþklarla iþlenmiþ, Kukulane köyü duvarlýdýr. Yapýnýn her cephesinde kare þeklinde birer pencere ve güney duvarda bir ziyaret kapýsý bulunur. Öte yandan çalýþtýðýmýz bölgenin dýþýnda ancak Dragaþ sýnýrlarý içinde ve merkezin kuzeyinde kalan Plava yerleþimi yakýnlarýndaki Sarý Saltuk makamý üzerinde de yenilenmiþ ve üzeri dört ayak tarafýndan taþýnan kubbe ile örtülmüþ açýk bir makam türbesi bulunur. (Resim 80) Bu makam da yeni deðil, yenilenmiþ bir yapýdýr. Yani yerinde daha önce baþka bir yapý varken, bir sebeple yýkýlmýþ ve ayný yere yapý tekrar inþa edilmiþtir. Yerleþimin adý da bu gerçeði doðrular niteliktedir. Plava adý, 'pilav' kelimesi ile iliþkilidir. Bu gün Anadolu'da ve bir çok Türk yurdunda, makam türbelerinin yanýnda yýlýn belli günlerinde, özellikle nevruz ve hýdrellezde toplanýlarak, hayýr pilavý piþirilir ve daðýtýlýr. Hayýr pilavý, 'atalar kültü' ile iliþkili olarak, tabiatýn yeniden canlanmasý, bolluk ve bereket, yaylaya çýkacak olanlarýn helalleþmesi, fakirlerin doyurulmasý gibi amaçlar da içeren bir törendir. Hayýr günü de denilen bu törenlerde, yeme içmenin yanýnda, adaklar kesilir, davullar çalýnýr, oyunlar oynanýr, çeþitli yarýþmalar yapýlýr ve dualar okunur. 9 Kutsiyet kazandýrýlmýþ bir makam veya tabii mekanda gerçekleþtirilen bu törenler, Ýslamiyetin kabulünden önceki eski Türk geleneklerinin, Müslümanlýða uyarlanmýþ biçimidir. 82
69. Brod köyü merkez camisi 83
71. Alt katý dükkan, üst katý konut olarak planlanmýþ, çarþý merkezinden geleneksel mimari örneði, Brod 70. Brod'dan geleneksel konut mimarisi örnekleri 72. Bir sokak manzarasý, geleneksel sivil mimari örnekleri, Brod 73. Sarý kök boyalý, iki katlý bir konut örneði, Brod 2. Çeþmeler Su insanýn yaþam kaynaðýdýr. Eski Türk inanýþlarýnda su daima kutsal sayýlmýþtýr. Bu nedenle nehir, göl ve pýnarlar kutsanmýþtýr. Ýslamiyetin kabulünden sonra ise suya yeni anlamlar yüklenmiþ, insanlara su saðlamanýn bir ibadet þekli olduðu kabul edilmiþtir. Böylelikle, yöneticiler, zenginler vakýf kurarak, su getirmek, çeþme yapmak ve sebil kurmak konusunda yarýþmýþlardýr. Kent meydanlarýnda, sokak aralarýnda, yerleþimler dýþýndaki yollar üzerinde insanlarýn su ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý için çeþmeler, sarnýçlar, su kuyularý yapýlmýþtýr. Modern yerleþimlerde yeni su þebekelerinin kurulmasýna kadar, insanlar temizlik ve içme suyu ihtiyaçlarýný meydan çeþmelerinden karþýlamaktaydý. Karþýlaþýlan örnekleri yeni olmakla birlikte, Gora bölgesinde Meydan çeþmelerinin gelenek olarak yaþamaya devam ettikleri ortadadýr. Genellikle hayrat olarak bir hayýrsever tarafýndan inþa ettirilen bu çeþmeler binlerce yýlýn gelenek izlerini taþýmaktadýr. Yukarýda da deðinildiði gibi bölgede XIX. yüzyýl öncesine ait çeþme yapýlarýnýn olduðu bilinmektedir. Ancak bu yapýlarýn hiç biri ayakta deðildir. Bu günkü Gora çeþme örneklerine baktýðýmýzda(resim 59,61,68), ayný Anadolu köy çeþmelerinde olduðu gibi, arkasýnda bir çeþme haznesi, ön cephesinde çeþme aynasý ve kurnalar, kurnalardan akan suyun biriktiði birbirine baðlý kademeli olarak alçalan yalaklar þeklinde bir yapý ile karþýlaþýlýr. Çeþme aynasýnýn üst kýsmýnda yapým kitabesi ve aralarýnda ay-yýldýzýn da bulunduðu süsleme motifleri yer alýr. Hatta kurnanýn yan tarafýna yolcularýn su içmesi için bir su tasý da baðlanmýþtýr. Böylece çeþme ayný anda hem yerli halka, hem yolculara, hem de hayvanlara, kýsacasý her türlü canlýya hizmet verebilmektedir. Gora çeþmeleri genellikle hayýr yapmak isteyen kiþinin kendisi tarafýndan yapýlmýþ veya evlatlarýn atalarý adýna hayýr yapmak için inþa ettirdikleri örnekler olarak karþýmýza çýkar. 84
74. Kireç badanalý geleneksel sivil mimari örnekleri, Brod 75. Kireç badanalý geleneksel sivil mimari örnekleri, Brod 3. Yollar Yapýlan yüzey araþtýrmalarýnda, az da olsa eski kentsel dokuya iþaret edecek taþ kaplama yollar da tespit edilmiþtir. Gayri muntazam kayrak taþlarý ile kaplanmýþ olan bu yollar, eski Türk kaldýrýmlarý gibidir. Yol iki tarafýndan eþit seviyede baþlayýp, ortaya doðru hafif bir meyil oluþturur. Yolun kenar sýnýrlarýný belirleyen taraflarý ile orta kýsýmda oluþan çukur nokta daha iri taþlarla kaplanmýþtýr. Yolun ortasýnýn ark gibi planlanmasýnýn amacý evlerin saçaklarýndan süzülen sularýn ve yukarýdan gelen yaðýþýn ortada toplanarak süzülüp akmasýný saðlamaktadýr. Böylelikle yol kenarýndan yürüyen insanlarýn üzerine de kirli sokak suyu sýçramamaktadýr. Ayrýca tekerlekli arabalarýn da etrafa su sýçratmadan yoluna devam etmesi saðlanmaktadýr. Çünkü, yolun imar tekniðine baðlý olarak, yaðmur sularýnýn biriktiði ark iki tekerin arasýnda kalmaktadýr. Bu durum Müslüman bir topluluðun temizlik anlayýþýna da uymaktadýr. Bu tür yollarýn örnekleri, miktarý az olsa da, özellikle Dragaþ, Restilica ve Brod'da bulunmaktadýr. Sokak yollarý çarþý merkezlerinde geniþ tutulurken sadece konutlarýn yer aldýðý ara sokaklarda dar yollar þeklindedir. (Resim 47,65,66) 76. Ahþap kafesli ikiz pencereler, Brod 85
10. Yüksel Sayan, Uþak Evleri, Ankara 1997, s.119,125 11. Bknz. Haþim Karpuz, Erzurum Evleri, Ankara 1984, s.178, 180/ Vacit Ýmamoðlu, Geleneksel Kayseri Evleri, Ankara 1992, s.31, 133/Yüksel Sayan, Uþak Evleri, Ankara 1997, s.115, 119/Yüksel Sayan- Sebahattin Öztürk, Bitlis Evleri, Ankara 2001, s.83/ 12. Orhan Özgüner, Köyde Mimari, Doðu Karadeniz, Ýstanbul 1970, s.26-27 4. Sivil Mimari Goralýlarýn mimarlýk sanatý ile ilgili fikir sahibi olabileceðimiz eserleri, bu gün bir kýsmý ayakta kalabilmiþ, köy mimarisi diyebileceðimiz, geleneksel konutlarýdýr. Sivil mimarlýk örneði olan konutlar plan özellikleri, malzeme ve duvar iþçiliði, iç mekan bölünmeleri, geniþ saçaklarý, çýkma ve cumbalarý, cephe düzenlemeleri açýsýndan geleneksel Türk konut mimarisinin özelliklerini göstermektedir. 10 Evler genellikle iki katlýdýr. Yerleþim merkezinde sokaðýn iki yanýnda bitiþik nizamda sýralanmýþ evlerin bir cepheleri sokaða bakmaktadýr. Ancak sokaða bakan bu cephenin alt kat duvarlarý genellikle saðýr veya üst seviyesinde ahþap kafesli pencerelidir. Evlere avludan girilir.her evin üstü kapalý ve açýk bölümlerden oluþan bir avlusu vardýr. Bazý avlularda, birbirine baðlý birden fazla ev bulunur. Büyük ev baba evi, daha küçük planlanmýþ ikinci veya üçüncü evler de ailenin hane olmuþ diðer evlatlarý için planlanmýþtýr. Baba evinde büyük erkek evlat, gelin ve torunlar birlikte oturur. Avluda fýrýn/ocak, odunluk, çamaþýrhane, erzak depolarý, çeþme gibi ortak kullanýlan mekanlar bulunur. Avlu kýþ mevsimi dýþýnda ortak yaþam mekanýdýr. Avlunun tabaný taþ kaplamadýr. Yüksek duvarlý avlunun sokaða bitiþik duvarýnda çift kanatlý ahþap bir kapý vardýr. Sokaktan önce avluya girilir. Sokak kapýsýnýn üst kýsmýnda koruyucu nitelikte nal veya koç boynuzu asýlmasý adettir. Ayrýca bazý aileler aile damgasý olduðunu ifade ettikleri sembolleri sokak kapýlarýnýn üzerine iþlemiþ veya çakmýþtýr. Evin cümle kapýsý avluya açýlýr. Giriþte eþik ve ayakkabýlýk, daha sonra bir yada birkaç basamakla sofaya geçilir. Evlere ayakkabýsýz girilir ve yerler halý ve kilimlerle döþelidir. Odalar bazen dikdörtgen sofanýn iki yanýna yerleþtirilmiþtir. Mutfak ve günlük oturma odasý alt katta ve birliktedir. Mutfak dýþýndaki su kullanýlan mekanlar evin birinci katýnda ve arka tarafa bakan cephededir. Üst kata sofadaki merdivenden çýkýlýr. Üst kat sofasý baþ oda niteliðinde düzenlenmiþ olup, bir cephesi ahþap kafesli pencerelerle sokaða bakar. Bazý örneklerde üst kat sofasýnýn sokaða bakan cephesi cumba oluþturacak þekilde binanýn beden duvarlarýndan dýþa taþkýndýr. Yatak odalarý baþ odaya(misafir odasý), yani orta sofaya açýlýr. Bu odalarda yüklük ve ahþap kapaklý gömme dolaplar bulunur. Üst kattaki abdesthane yine evin arka yönünde ve alt kattakilerle ayný hizadadýr. Tavanlar ahþap kaplamalý, çatýlar ise evin büyüklüðüne göre kýrma çatý veya üç yada dört omuzlu beþik çatý ile örtülüdür. Saçaklar binayý koruyacak þekilde geniþ tutulmuþtur. Pencereler kare veya dikey dikdörtgen olup, kare pencereler kanatlý, dikdörtgen olanlar sürgülü açýlmaktadýr ve bunlara ahþap kafesli þebekeler takýlmýþtýr. (Resim 44,46,48,51,52,55,63,70-79) Bu pencere düzeni Anadolu Türk sivil mimarisinde geleneksel olarak uygulanan biçimdedir. 11 Çarþý merkezinde olan evlerin alt katlarýnda doðrudan sokaða açýlan dükkanlar da görülür. Böyle altý dükkan olan ev örneklerinde dükkanýn arkasýnda eve geçilebilen küçük bir tali kapý da bulunur. Dükkanlarýn bol penceresi vardýr ve bu pencereler dükkan kapalýyken, ahþap pencere kanatlarý ile kapatýlýr. Hayvancýlýkla geçinenlerin ahýr ve samanlýklarýna avludan bir kapý ile geçilir. Hayvanlarla ilgili müþtemilatlar, Türkiye'nin doðu Karadeniz bölgesinde sergen, merek, çöten gibi adlar verilen çit örgü konstrüksiyonlu 12 yapýlara benzemektedir. Bu yapýlar genellikle depo olarak kullanýlmaktadýr. Havalandýrma imkaný olan bu yapýlarda, hayvan yiyecekleri ve kuru gýdalar saklanabilir. Orman gülü gibi ince ve esnek aðaç dallarýndan, yerde panolar halinde hazýrlanan çitler, levha halinde kaldýrýlarak yerlerine takýlýyor. Bazen yapýnýn dört tarafý, bazen iki tarafý bu çitlerle kapatýlýr. (Resim 54) Konutlarda inþa malzemesi olarak genellikle alt katta taþ, üst katta kerpiç kullanýlmýþtýr. Ancak iki katýn da taþ malzeme ile inþa edildiði örnekler de vardýr. Taþ duvarlarda düzensiz kesme taþ veya kayrak taþý kullanýlmýþ olup, taþ sýralarý arasýna belli mesafelerde baðlayýcý olarak ahþap hatýllar atýlmýþtýr. Benzer hatýllar, badadi duvar örme tekniðinin uygulandýðý üst kat veya yüksek avlu duvarlarýnýn üst kýsýmlarýnda da görülür. Alt kat duvarlarý yaklaþýk 80-100 santim geniþliðinde olurken üst kat duvarlarý daha dar örülmüþtür. 86
77. Ahþap hatýl destekli taþ örgü avlu duvarý, Brod 78. Bir evin avlusundan görüntü 79. Avlu kapýsýnýn sokaða bakan cephesinden ayrýntý, nal. Brod köyü 87
80. Plave yakýnlarýnda Sarý Saltuk makamý Gora bölgesi köy evlerinde uygulanan geleneksel duvar örme teknikleri doðu Karadeniz köy mimarisi ile yakýn benzerlikler göstermektedir. 13 Ayrýca arasý kerpiç doldurulmuþ, içi ve dýþý ahþap çýtalarla kapatýlmýþ hýmýþýk duvar tekniðinin uygulandýðý sivil mimari örnekleri de vardýr. Gerek kerpiç yapýmýnda gerekse duvarlarýn dýþ sývamasýnda kullanýlan çamur harç, baðlayýcý olarak saman karýþtýrýlarak hazýrlanmýþtýr. Evlerin badanalarý toprak sarýsý, kireç beyazý veya çivit mavisidir. Çatýlarýn kapatýlmasýnda bölgeye özgü ince levha halinde taþlar veya 14x28 santim boyutlarýnda ortadan tek oluklu kiremitler kullanýlmýþtýr. Yaþanýlan kargaþa dönemleri ve onlarýn geride býraktýðý aðýr izler bir tarafa býrakýlýrsa, Þar Daðlarý köylerinde geçmiþte yaþanmýþ olan kültürün köklü izleri dikkat çekmektedir. Terkedilmiþliðin boþluðunda ve sokak aralarýnda kalmýþ küçük detaylarda Gora kültürünün silinmiþ izlerini keþfetmek, geçmiþi ve onlarýn sanat faaliyetlerini sezebilmek mümkün olmaktadýr. Bu da Goralýlarýn yerleþim özelliklerinde ve halk iþi imar faaliyetlerinde Müslüman Türk kültürünün ortak paydasýnda bir araya geldikleri sonucunu doðurmaktadýr. 81. Gora'da bir köy kahvehanesi ve Goralýlarla birlikte ekibimiz. 13. O. Özgüner, a.g.e., s.30-31 88
KayIp MirasIn izinde GORA HALK SANATLARI
IV. BÖLÜM HALK SANATLARI