ISSN 1309-5311 TÜRKİYE İŞ BANKASI NIN ÇOCUKLARA ARMAĞANIDIR. Sayı 3. Kâğıttan Kuleler. Kağıt



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Minti Monti. Tilki Tilki Baksana. Bana bak! Hayır, bana bak! Yavru Tilki Neyin Peşindesin? Okula Hazırlık İçin 5 Öneri TİLKİ OKULU

KİTABIN REHBERLİK PLANLAMASI. Bölümler. Bölümlere Ait Konu Kavrama Testleri KONU KAVRAMA TESTİ DOĞA VE İNSAN 1 TEST - 1

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

DÜNYA NIN ŞEKLİ ve BOYUTLARI

E-DERGİ ÖABT SOSYAL BİLGİLER VE SINIF ÖĞRETMENLİĞİ İÇİN COĞRAFYA SAYI 2. ULUTAŞ

TEMALARIMIZ UZAY VE GEZEGENLER DÜNYA GÖKYÜZÜ İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ HAFTASI YERLİ MALLARI VE TUTUM HAFTASI YENİ YIL

Gökyüzünde Hareket (II)

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi

Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul

Kocaman Bir Set! 3. Her sene milyonlarca turist Çin Seddini görmeye gelir. 4. Turisler duvarın üstünde yürümeyi çok severler.

Harita Nedir? Haritaların Sınıflandırılması. Haritayı Oluşturan Unsurlar

DiJiTAL TÜRKÇE ANSiKLOPEDi

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU YILDIZLAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi

Minti Monti. Ya şas ın Ka r. Kar Neden Yağar? Eğlenceli Kış Hayvanlar Kışı Nasıl Geçirir? Sen Neymişsin Alpaka!

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI İZMİR OKULLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 1.VELİ BÜLTENİ

Minti Monti. Uzayı Keşfetmek İster misin? Uzayı Nasıl Keşfettik? Haydi Uzay Aracı Tasarla Evrenin En Sıradışı Gökcismi: KARADELİK Ay'a Yolculuk

Gökyüzü Hakkında Neler Biliyorum? Sorusuna arkadaşlarımızın verdiği cevaplar.

ÖZEL EFDAL ANAOKULU UĞURBÖCEĞİ GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ

Amerikalı Öğrencilere Liselere Geçiş Sınavında 8. Sınıf 1. Üniteden Sorulan Sorular.

ÖZEL EFDAL GÖZTEPE ANAOKULU DENİZYILDIZI GRUBU MAYIS AYI BÜLTENİ

Yönler ve Yön Bulma. Yönler ikiye ayrılır.

Adımlar: A Windows to the Universe Citizen Science Event. windows2universe.org/starcount. 29 Ekim 12 Kasım, 2010

KASIM AYI VELİ BÜLTENİ

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

Test. Yerküre nin Şekli ve Hareketleri BÖLÜM 4

2.SINIFLAR 21.HAFTA (18-22 şubat) GÜNLER 1.DERS 2.DERS 3.DERS 4.DERS 5.DERS 6.DERS

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 5-6 YAŞ GRUBU YILDIZLAR SINIFI AYLIK PROGRAMI.,ellerim parmakları, sar makarayı tekerlemelerini

ÇİÇEK GRUBU HAZİRAN AYI BÜLTENİ

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN.

YERYÜZÜNDE YAŞAM. Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

kpss ğrencinin D ers D efteri genel yetenek genel kültür COĞRAFYA Kolay oku Hızlı düşün Kalıcı öğren PEGEM AKADEMİ

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

ÖZEL EFDAL ANAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM DÖNEMİ DENIZYILDIZI GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ

Dünya nın Şekli ve Hareketleri

Nükhet YILMAZ TÜRKÇE Ayın Kitabı: KÜTÜPHANE

Prof. Dr. Ceyhun GÖL. Çankırı Karatekin Üniversitesi Orman Fakültesi Havza Yönetimi Anabilim Dalı

KIRMIZI YENGEÇLER SINIFINDAN HERKESE MERHABA;

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

YGS Coğrafya Koordinat Sistemi Testi Soruları

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN!

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ

Minti Monti. Uçurtma Arkadaşım Olur musun? Uçurtma Uçurmak Ekip İşidir Haydi Kendi Uçurtmanı Yap


ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI


EĞİTİM-ÖĞRETİM DÖNEMİ KELEBEK GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 2 YAŞ MİNİK ARILAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3-4 YAŞ GRUBU AYLIK PROGRAMI. Tekerlemeler: Hanım kızı, ebe tekerlemelerini öğreniyorum.

ÖZEL EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUEN GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ÇİÇEK GRUBU HAZİRAN AYI BÜLTENİ

Minti Monti. Kutup ayısını tanımak ister misin?

Öğrencinin Adı Soyadı : ETKİNLİK 1 : Düz Aynada Görüntü Konulu Karikatür

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

BU AY ÖĞRENDİKLERİMİZ ATATÜRK Atatürk kim olduğunu hatırladık. Atatürk ün hayatını inceledik. Atatürk ün kişisel özelliklerini ifade ettik. Atatürk ün

GÖKYÜZÜ EĞİTİM KURUMLARI

ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu. 5 Yaş Ana Sınıfı Bülteni. Nisan sayfa. sayfa. sayfa. 15 de. 16 da. 14 de BEDEN EĞİTİMİ MÜZİK PDR

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Minti Monti. B u İşte Bir Tuha flık V. Sonbahar 2014 Sayı:15 ISNN: X. Çocuklar için eğlenceli poster dergi Ücretsizdir

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3 YAŞ ŞİRİNLER SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

ÖZEL MANİSA ÜLKEM ANAOKULU MAYIS-HAZİRAN AYI BÜLTENİ 3 YAŞ SINIFI

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

Kış Vaktinde Yaz Saati ve Astronomik Zaman Ölçümleri

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3 YAŞ DENİZYILDIZLARI SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

ÖZEL EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUEN GRUBU OCAK AYI BÜLTENİ

OPTİK Işık Nedir? Işık Kaynakları Işık Nasıl Yayılır? Tam Gölge - Yarı Gölge güneş tutulması

EKVATORAL KOORDİNAT SİSTEMİ

ÖZEL GÖKYÜZÜ İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI

YILDIZ ve KELEBEK GRUPLARI MART AYI BÜLTENİ

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

MEVSİMLERİN OLUŞUMU. 5. Yiğit, demir bir bilyeyi aşağıdaki gibi eğik tutup, el feneri yardımı ile karşıdan ışık gönderiyor.

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan

KPSS. coğrafya. kim korkar. dan DERS NOTLARI. Türkiye'nin En Çok Satan. Önder Cengiz - Mesut Atalay

Sevgili Velilerimiz, SINIF İÇİ ETKİNLİKLER

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3 YAŞ GRUBU MAYIS AYI EĞİTİM PROGRAMI

ÖZEL EFDAL GÖZTEPE ANAOKULU DENIZYILDIZI GRUBU KASIM AYI BÜLTENİ

HARİTA BİLGİSİ ETKİNLİK

ÇİÇEK GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

DÜNYA NIN ŞEKLİ VE HAREKETLERİ

4.SINIF TÜRKÇE 15. HAFTA SONU ÖDEVİ

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU 2

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI 2. DÖNEM YAZ OKULU EĞİTİM PROGRAMI

5. ÜNİTE İZDÜŞÜMÜ VE GÖRÜNÜŞ ÇIKARMA

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

ÖZEL OKAN İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Şimdi Okullu Olduk İlkokul 1. Sınıf

Transkript:

ISSN 1309-5311 TÜRKİYE İŞ BANKASI NIN ÇOCUKLARA ARMAĞANIDIR 9 7 7 1 3 0 9 5 3 1 0 0 7 Sayı 3. A lbino Hayvanlar Kâğıttan Kuleler Kağıt ^ Üzerindeki Dünya Haydi, Dünyayı Kur ta ralım

kumbarafonu 22x27,5cm K.fh11 2/1/11 4:34 PM Page 1

Sunuş Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Kültür Yayınları İş-Türk Ltd. Şti. İstiklal Caddesi No:144/4 Beyoğlu / İstanbul Telefon: 0 212 252 39 91 Faks: 0 212 252 39 95 www.iskulturyayinlari.com.tr Kumbara Dergisi Sayı 3 Üç ayda bir yayımlanır Kültür Yayınları İş-Türk Ltd. Şti. adına sahibi Suat E. Sözen Sorumlu Yazıişleri Müdürü Ahmet Salcan Yapım İnova İletişim, Reklam ve Yay. Hiz. Ltd. Şti. www.inovatasarim.com Genel Yayın Yönetmeni Çağlar Sunay caglar.sunay@iskultur.com.tr Yazarlar Cumhur Öztürk cumhur.ozturk@iskultur.com.tr Çağdaş Oğuz cagdas.oguz@iskultur.com.tr Çağlar Sunay caglar.sunay@iskultur.com.tr Ferhat S. Kökdemir ferhat.kokdemir@iskultur.com.tr Muzaffer Özgüleş muzaffer.ozgules@iskultur.com.tr Çizerler Başar Muluk (Çizgi Öykü) basar.muluk@iskultur.com.tr Barış Hasırcı baris.hasirci@iskultur.com.tr Görsel Yönetmen Cemal Töngür cemal@inovatasarim.com Baskı Uniprint Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. www.apa.com.tr Bilime, sanata, kültüre yolculuğumuz sürüyor. Yolculuk bazen şaşırtıcı bazen de heyecan verici geçiyor. Ama eğlenceli ve keyifli olduğu kesin. Sizler de böyle bir yolculuğa çıkmaya ne kadar hazır, hevesli ve coşkulu olduğunuzu, gönderdiğiniz mektup ve e-postalarla açıkça gösteriyorsunuz. Biz de umutlarımızın ve çabalarımızın boşa gitmediğini görüyor, mutlu oluyor, yürekleniyoruz... Belki de en zor iki sayıyı geride bıraktık. Bu süreçte sizlerden gelen iletiler sayesinde sizlerle birlikte düşündük, tartıştık, araştırdık ve sorguladık... Sizin istek ve yönlendirmelerinizle gideceğimiz yönü daha iyi görüyoruz. Gönderdiğiniz resim, fotoğraf ve şiirlerle Kumbara daha da zenginleşiyor. Önümüzdeki sayılara çok daha özgüvenle bakıyoruz. Sizin için yine, dopdolu bir Kumbara hazırladık. Bu sayımızda albino hayvanlardan haritalara, uzayın pek bilinmeyen birtakım özelliklerinden doğayı ve çevremizi korumak için yapabileceğimiz bazı basit eylem ve etkinliklere kadar değişik ve ilginç konuları ele aldık. Bu sayıda, asıl olarak konum belirleme ve yer bulmada kullanılan ama aynı zamanda en yaygın ve etkili bilgi aktarma araçlarından biri olan haritalara ilişkin birçok şey öğreneceksiniz. Evren ve uzay hakkında birtakım şaşırtıcı gerçeklere göz atacak, Türkiye nin satranç alanında gelecek vaat eden küçük yıldızı Vahap Şanal ile tanışacaksınız. İllüzyon ve Aklınızı Kullanın köşeleri yine becerilerinizi göstermeniz için sizleri bekliyor. Bilim ve Teknoloji Kulübü nün muhteşem üyeleri de yeni bir serüvenle karşınızda. Kısacası Kumbara yine dolu dolu, yine cıvıl cıvıl... Kumbara daki yazıları okurken hem yeni birçok olguyla tanışacaksınız hem de aklınıza daha önce gelmeyen bazı sorular takılacak. Bu sorulardan bazılarının yanıtlarını kitaplardan ya da internetten yapacağınız küçük araştırmalarla kuşkusuz kolayca bulacaksınız. Ancak birtakım sorularınız da yanıtsız kalacak. Bunun için Kumbara nın yeni sayısını bekleyeceksiniz. Hiç merak etmeyin, her sayıda sorularınızın birçoğunu yanıtlayacağız; ama ayrılırken de aklınızda yepyeni sorular bırakacağız. İşte, Kumbara ile yapılan yolculuğun bir özelliği de bu: Sürekli öğrenmek, sürekli merak etmek. Kumbara nın yeni sayısında görüşmek dileğiyle... Kumbara Dergisi ISSN 1309-5311 Kumbara dergisinin 3. sayısı 200.000 adet basılmıştır. İş Bankası tarafından ücretsiz olarak dağıtılır. GÖRÜNTÜ KAYNAKÇASI Kısaltmalar: ü=üst, o=orta, a=alt. Aşağıda belirtilenler dışında kullanılan görüntülerin kaynağı Wikimedia Commons Public Domain, www.istockphoto.com ve www.visualphotos.com dur. GÜNDEMDEKİLER: 4. sayfa ü sağ: NASA Images, 7. sayfa ü sol: Benefactor123, ü orta: Gibbe, alt o: User:Tnarg 12345. KÜÇÜK ŞAMPİYON: Muzaffer Özgüleş ve Türkiye Satranç Federasyonu-Aslı Kara. UZAY HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ 10 ŞEY: NASA Images. MİNİ BİLGİLER: NASA Images, http://www.visions05.washington.edu. KAĞITTAN KULELER: Cumhur Öztürk, Muzaffer Özgüleş. İLLÜZYON: Cumhur Öztürk. kumba r a 1

Kumbaramızda Gündemdekiler 12 8 4 MagLev trenler manyetik havalanma dan dolayı havada asılı olarak giderler. Bu nedenle çok ama çok hızlı gidebilirler; hızları saatte 600 km ye yaklaşabilir... 1950 li yıllardan bu yana mimarlar ve şehir plancılar hep 1 km den daha yüksek gökdelenler yapmayı düşlemişlerdir. Dubai de yapımı yaklaşık bir yıl önce tamamlanan Burç Halife nin yüksekliği tam 828 m dir... Havai fişekler havada patlayarak gökyüzünü birkaç saniyeliğine rengârenk boyayan minik roketlerdir. Yaklaşık bin yıl önce Çin de keşfedilmişlerdir... Soğuk bölgelerde yaşayan bazı hayvanlar kışın hayatta kalabilmek için kış uykusuna yatarlar... Albino Hayvanlar Bedende, renklenmeyi melanin pigmenti sağlar. Bu maddenin yetersizliği ya da yokluğu sonucu ortaya albinizm denen genetik bir hastalık çıkar. Özellikle tüylerde görülen bu pigmentin noksanlığı, saçların, kaşların, kirpiklerin ve kılların beyaz çıkmasına yol açar. Bu rahatsızlığın görüldüğü insanlara albino denir. Ancak albinizm yalnızca insana özgü bir rahatsızlık değildir; birçok hayvan türünde de görülür. Küçük Şampiyon Satrançla aranız nasıl? Arada sırada oynayanlardan mısınız, yoksa oynamak için hep fırsat kollayanlardan mı? Yoksa hiç denemediniz mi? Hangi yanıtı verirseniz verin, bu söyleşi sizin de ilginizi çekecek, sizi de motive edecek. Çünkü söyleşiyi yaptığımız kişi sizin gibi bir çocuk; ama aynı zamanda geleceğin şampiyonları arasında gösterilen bir satranççı. Adı Vahap Şanal. 1998 doğumlu. İzmir de yaşıyor ve MEV Koleji Özel Güzelbahçe İlköğretim Okulu nda 7. sınıfa gidiyor. Kendi yaş grubunda son üç yılın Türkiye şampiyonu. 2 kumba r a

20 26 34 ^ Kağıt Üzerindeki Dünya Dünyaya yönelik bilgi edinmenin en çekici ve kolay yollarından biri haritalardan yararlanmaktır. Haritalar kentimize, ülkemize, dünyamıza ilişkin bize ayrıntılı bilgi veren kılavuzlardır. Onlar sayesinde yeryüzünün değişik bölgelerinin gerçekte taşıdığı benzer ve farklı özelliklerin ayrımına varırız. Haritalarda bilgi, okunarak değil, görerek kavranır. Haritalar göründüklerinden çok daha fazla bilgi içerir. Üzerlerindeki yazılardan başka, çizgiler, harfler, simgeler ve renkler de aslında hep özel bilgilere karşılık gelir. Aslında haritalar simgesel resimlerdir. Kâğıttan Kuleler Pek çoğunuz oyun kâğıtlarından evler, kuleler yapmıştır. Yan yana, ve üst üste dizilen kâğıtlar yavaş yavaş yükselir; yükseldikçe de büyük bir keyif verir. Ancak bu narin yapının her an yıkılacağı korkusunu da yaşarız. Evde yaptığımız bu kâğıttan yapılar elbette oldukça küçük ölçekli çalışmalardır. Halbuki oyun kâğıtlarından neredeyse bir oda büyüklüğünde hatta kimi zaman daha da büyük modeller yapan biri var: Bryan Berg. Bryan bu alanda dünya rekortmeni. Haydi Dünya y ı Kurtaralım Dünyada çözüm bekleyen birçok sorun var. Bunlardan biri de doğanın korunması ve çevrenin temiz tutulması. Doğayı ve çevremizi korumak için aslında hepimizin yapabileceği bazı şeyler var. Bu konuda büyüklerimizin bir şeyler yapmasını beklemektense kendimiz de harekete geçebiliriz. Günlük yaşamımıza sokacağımız birkaç basit eylemin, doğanın korunmasında ve çevrenin temiz kalmasında büyük etkileri olabilir. Bu iş için önce yaşadığımız yerlerden başlamak gerekir. k umba r a 3

Gündemdekiler Uçaklarla Yarışıyor MagLev trenler bildiğimiz trenlere pek benzemez. Onlar normal trenler gibi rayların üzerinde ilerlemez. Hatta tekerlekleri bile yoktur. MagLev trenler gerçekte havada uçarak ilerler. Evet, yanlış okumadınız. MagLev trenler uçar. İki mıknatısın aynı kutuplarının birbirini ittiğini herkes bilir. İşte, MagLev trenler r de bu mantıkla çalışır. Tren ve üzerinde ilerlediği hattın, aynı kutuplu iki mıknatıs olduğunu düşünün. Gerçekten ekten de trenin üzerinde ilerlediği yol elektromıknatıslarla ıslarla kaplıdır. Trende de çok güçlü elektromıknatıslar lar bulunur. Bu durum, koskoca trenin 1 cm kadar ar havada asılı kalmasına yol açar. MagLev sözcüğü de zaten manyetik havalanma anlamına gelen İngilizce izce magnetic levitation sözcüklerinden türetilmiştir. Tren havada asılı olunca ilerlemesini yavaşlatan sürtünme kuvveti ortadan kalkar ve tren çok ama çok hızlı gidebilir. Bir MagLev trenin ulaştığı en yüksek hız saatte 581 km dir. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi nde (NASA) bazı uzay araçlarının bu yöntemin kullanıldığı fırlatma rampalarıyla uzaya gönderilmesi planlanmaktadır. En Yüksek Gökdelen İçinde insanların yaşadığı çok yüksek binalara gökdelen denir. Ancak kaç katlı binalara gökdelen dendiği pek de kesin değildir. Günümüzde, bulunduğu kentin coğrafi yayılımına göre 80 m yüksekliğindeki binalara bile gökdelen deniyor. Gökdelenler çelikten bir iskelet üzerine yapılırlar. İlk gökdelenler ABD nin Chicago ve New York kentlerinde 1800 lü yılların sonlarında yapılmıştır. 1931 de New York ta yapılan 381 m yüksekliğindeki, 102 katlı Empire State Binası kırk yıl boyunca dünyanın en yüksek gökdeleni unvanını korumuştur. 1950 li yıllardan bu yana mimarlar ve şehir plancılar hep 1 km den daha yüksek gökdelenler yapmayı düşlemişlerdir. 21. yüzyılın başında bu düşe oldukça yaklaşılmış durumda. Dubai de yapımı Eylül 2004 te başlayan Burç Halife (önceki adı Burç Dubai) yaklaşık bir yıl önce tamamlandı. Burç Halife nin yüksekliği tam 828 m; en yakın takipçisinden (Taipei-101) 319 m daha yüksek. 160 katlı binadaki dairelerin toplam yüzölçümü 334.000 m 2. 4 kumba r a

Yarasalar Gündüzleri kuşların doldurduğu gökleri, geceleri yarasalar devralır. Onlar gecelerin sessiz ve sevimli kahramanlarıdır. Gündüzleri baş aşağı asılarak uyurlar. Büyük bir bölümü ağaçlarda ya da mağaralarda yaşar. Bazıları da evlerin çatılarındaki çatlak ve oyuklarda yuva yapar. İnsanlar yüzlerce yıl boyunca yarasaların tüysüz kuşlar olduğunu düşünmüştür. Ama onlar kuş değildir; uçan memeli hayvanlardır. Tıpkı öteki memeliler gibi onlar da sıcakkanlıdır ve yavrularını sütle beslerler. Bir yanlış inanış da yarasaların kör olduğu yönündedir. Yarasalar kör değildir. Gündüzleri gayet iyi görürler. Ancak geceleri avlanırlar ve avlanırlarken de görme duyularından yararlanmazlar. Onun yerine çok daha hassas olan kulaklarını kullanırlar. Yarasalar avlanırken bizim duyamayacağımız denli yüksek frekanslı sesler çıkarırlar. Bu ses dalgaları çevrelerindeki nesnelere çarpıp geri yansır (yankılanır). Dönen bu ses dalgalarındaki değişimden avlarının yerini saptarlar. Buna ekolokasyon denir yankıyla yer saptama. Yarasalar çok sıcak ve çok soğuk bölgelerin dışında, dünyanın her yanında yaşarlar. Türkiye nin değişik bölgelerinde de 30 dolayında yarasa türü bulunur. Bunların büyük bir bölümü böcekle beslenir ve insanlar için çok yararlıdır. Türkiye deki tek zararlı yarasa türü Mısır meyve yarasasıdır. Meyve bahçelerine zararı olur. Bir de vampir filmlerinde ve romanlarında geçen vampir yarasalar vardır. Yeryüzünde üç tür kan emici yarasa bulunur ve üçü de Meksika dan Arjantin e kadar olan bölgede yaşar. Yani Türkiye de vampir yarasa yoktur. Bunlar genellikle yetişkin bir insanın başparmağı büyüklüğünde olurlar. Kanat açıklıkları da yaklaşık bir karıştır. Ortalama bir vampir yarasa 40 g ağırlığındadır. Genellikle inek, domuz ve at gibi çiftlik hayvanlarına hiç hissettirmeden konar ve yine hiç hissettirmeden çok az miktarda (20 g kadar) kan emerler. İnsanlardan özellikle çekinirler. Öteki yarasa türlerinden farklı olarak keskin bir görüşleri vardır. Vampir yarasaların başlıca düşmanı baykuşlardır. kumba r a 5

Gündemdekiler Havai Fişekler Havai fişekler sanki havada patlayarak gökyüzünü birkaç saniyeliğine rengârenk boyayan minik roketlerdir. Yaklaşık bin yıl önce Çin de icat edilmişlerdir. Önce kötü ruhları kovmak için kullanılan dinsel bir araçken daha sonraları şölenlerde ve bayramlarda eğlenmek amacıyla kullanılan bir araca dönüşmüştür. Bir havai fişeğin temel malzemesi karabaruttur. Fünyesi ateşlenen bir havai fişek, karabarut sayesinde hızla havalanır. Sonra içindeki değişik kimyasal maddelerden oluşan yüzlerce küçük top patlar ve her kimyasal maddeye göre değişik renkte ışık yayar. Gecenin karanlığında gökyüzünde çok güzel bir görüntü oluşur. Ancak gerek karabarut gerekse renk veren bu kimyasal maddeler çok yanıcıdır ve tehlikelidir. Havai fişekleri herkes patlatmaya çalışmamalıdır. Ciddi kazalar ortaya çıkabilir ve yaralanmalar olabilir. Eski Mısırlıların kullandığı yazıya hiyeroglif denir. Yunanca hieros (kutsal) ve glif (yazı) sözcüklerinin birleşmesiyle oluşan bu sözcük kutsal yazı anlamına gelir. Yüzlerce yıl boyunca hiyerogliflerin art arda dizilmiş anlamsız kutsal şekiller olduğu düşünülmüştür. Ne var ki onların gizemli Eski Mısır dünyasını gözler önüne serecek bir yazı olduğu anlaşılınca dönemin en büyük dilbilimcileri bu yazının şifresini çözmeye çalışmıştır. Ancak bildiğimiz anlamda abecesel bir yapısı olmayan bu karmaşık dilin çözülmesi hiç de kolay olmamıştır. Bir rastlantı sonucu 1799 da Mısır ın Rosetta (Raşit) kasabasında bulunan bir kaya bu gizemli yazının çözülmesinde çok önemli bir rol oynamıştır. Çünkü MÖ 196 da hazırlanan bu tarihsel kayanın bir yüzünde Eski Yunanca bir yazı, bir yüzünde de o yazının hiyerogliflerle kazınmış hali yer alıyordu. Yine de hiyerogliflerin şifresi ünlü Fransız dilbilimci Champollion (Şampolyon) tarafından ancak 1822 de çözülebilmiştir. 6 kumba r a Hiyeroglifle g Adınızı Yazın Bakalım, üstte Latin alfabesindeki harf karşılıkları verilen hiyerogliflerle adınızı yazabilecek misiniz?

Kış Uykusu Yer sincabı Kışları soğuk hatta karlı geçen bölgelerde yaşayan hayvanlar kışın nasıl hayatta kalır, hiç düşündünüz mü? Bu hayvanların bir bölümü, özellikle kuşlar, bulundukları yerden daha sıcak bölgelere göç eder; yazın da geri gelirler. Bazı hayvanların kürkleri kalınlaşır ve beyazlaşır. Bunlar çevrelerindeki sıcaklık ve renk değişimine uyum sağlar. Bazı hayvanlar da soğuk kış aylarını sıcak yuvalarında kış uykusuna yatarak geçirirler. Kış uykusuna yatan hayvanlar arasında ayılar, yılanlar, yarasalar, kirpiler ve yer sincapları sayılabilir. Kış uykusu bildiğimiz günlük uykudan farklıdır; daha derin bir uykudur. Normal uyku sırasında hayvanlar yattıkları yerde kımıldar, döner; bu sırada beyinleri çalışır ve gerektiğinde hemen uyanıverirler. Ama kış uykusunda hayvanın beden sıcaklığı neredeyse ortamın sıcaklığına düşer. Kalp atışları ve soluk alışları çok yavaşlar. Kış uykusundaki bir hayvan hemen uyanamaz. Kış uykusuna yatacak olan hayvanlar sonbaharda bulabildikleri her yiyeceği yemeye çalışır. Çünkü kış uykusu sırasında yalnızca bedenlerinde depoladıkları yağla hayatta kalacaklardır. Kış uykusuna yatan bazı hayvanlar zaman zaman uyanır, dışarıda gezinir, buldukları yiyecekleri atıştırıp yeniden haftalarca sürecek kış uykusuna yatarlar. Kirpi Yaz Uykusu Sıcak bölgelerde yaşayan bazı hayvanlar da yazın aşırı sıcaktan korunmak ve kuraklık dönemlerinden etkilenmemek için tıpkı kış uykusuna benzer bir Sümüklüböcek uykuya dalar; buna da yaz uykusu denir. Avustralya da yaşayan su tutan kurbağa lar, hanımböcekleri, bazı sümüklüböcek türleri ve Afrika akciğerli balıkları yazın kurak k dönemlerini yaz uykusuna yatarak geçirirler. Avustralya su tutan kurbağası Afrika akciğerli balığı Hanımböceği kumba r a 7

Albino Hayvanlar Albino ya da albinizm sözcüğünü daha önce duymuş muydunuz? Albinizm, renklenmeyi sağlayan melanin pigmentinin yetersizliği ya da yokluğu sonucu ortaya çıkan genetik bir hastalıktır. Özellikle tüylerde görülen bu pigmentin noksanlığı, saçların, kaşların, kirpiklerin ve kılların beyaz çıkmasına yol açar. Bu rahatsızlığın görüldüğü insan ya da hayvanlara da albino denir. Bu hastalık vücuttaki tüyler kadar deriyi, gözleri ve öteki organları da etkileyebilir. Derilerinde renk pigmenti bulunmayan ya da az bulunan n albinoların vücutlarına, güneşten gelen zararlı ışınlar kolayca girer. Bunun için uzun süre güneşte kalmaları tehlikelidir. Albinizmin tedavisi ne yazık ki yoktur. Gözleri parlak ışıktan korumak ve cildi güneş ışınlarının zarar verici etkilerinden uzak tutmak gibi önlemler albinoların yaşamlarını kolaylaştırabilir. Pigment eksikliğinin neden olduğu bu rahatsızlık hayvanlarda görülünce ortaya hiç alışık olmadığımız, gerçekten ilginç görüntüler çıkar. Bu hayvanlara doğal ortamlarında rastlamak güçtür; çünkü bembeyaz renkleriyle başka hayvanların avı olmaları çok kolaydır. Bu nedenle onları ancak bazı hayvanat bahçelerinde görebiliriz. Şimdi gelin, bu sıra dışı hayvanlardan bazılarına daha yakından bakalım. Albino goril Dünyanın en ünlü gorili, işte bu Kar Taneciği ydi! Barcelona Hayvanat Bahçesi nin en popüler sakini Snowflake, 2003 te ölene kadar yeryüzünde bilinen tek albino gorildi. En çok fotoğrafı çekilen hayvanın da o olduğu tahmin ediliyor. 8 kumba r a

Albino timsah Bembeyaz bir timsah! Adı da Beyaz Elmas. Almanya daki Serengeti Vahşi Yaşam Parkı nın en ünlü hayvanı Beyaz Elmas tır. Albino erkek aslan Albino sincap Yakın çevremizde görebileceğimiz hayvanların içinde de albinolara rastlanır; örneğin bu sincap gibi. Ancak onları görebilmek için önce büyük ağaçların olduğu ormanlara gitmek, sonra da sabırla beklemek gerekir. Albino kanguru Bu da albino kanguru. San Francisco Hayvanat Bahçesi ndeki Mulali adlı bu kanguru da normal renkli yavrular gibi yaşamının ilk altı ayını annesinin kesesinde geçirmiş. kumba r a 9

Albino tavuskuşu Doğrusu bu albino tavuskuşunun, öteki albino hayvanlardan daha talihsiz olduğunu düşünebiliriz. Çünkü erkek tavuskuşları dişilerine, rengârenk kuyruklarını bir yelpaze gibi açarak kur yapar. Oysa Kolombiya daki bir botanik bahçesinde yaşayan bu tavuskuşunun pek şansı yok gibi. Albino geyik Albino hayvanlar için yaşam çoğu zaman daha zordur. Hele hayvanat bahçesinde değil de doğada yaşayanlar için daha da zordur. Neden mi? Kendinizi bir anlığına bu fotoğraftaki geyiğin yerine koyun. Ormanda yiyecek arıyorsunuz ve bu sırada çevreden gelecek saldırılardan avcı hayvanlardan kendinizi sakınıyorsunuz. Ama normal geyiklerin deri renkleri onların orman içinde gizlenmelerine yardımcı olurken bembeyaz tüyleriniz sizi ele veriyor! Üstelik albino hayvanların görme duyuları da genellikle zayıf olur. Yani size yaklaşan tehlikelerin de geç farkına varıyorsunuz. Şimdi bu fotoğraftaki geyik için yaşamın ne kadar zor olduğunu anladınız, değil mi? 10 kumba r a

Albino böcek Albinizm yalnızca yukarıdaki fotoğrafta görülen sevimli aslan yavrusu gibi memeli hayvanlarda rastlanan bir durum değil. Kuşlarda, sürüngenlerde, balıklarda, hatta yukarıdaki gibi böceklerde de albino bireyler görülebilir. Albino bireylere rastlanan diğer hayvanlar arasında sümüklüböcekler, yılanlar, kaplumbağalar, kurbağalar, yarasalar, ayılar, develer, zürafalar, kediler, köpekler ve daha niceleri var. Eğer bunların nasıl göründüklerini merak ediyorsanız, gözlerinizi kapatın ve hepsini bembeyaz hayal edin! Albino sıpa Bir albino sıpanın dünyaya gelebilmesi esi aslında pek de kolay değil. Çünkü öncelikle albinizm geninin hem anne eşekte hem de baba eşekte bulunması gerekiyor. Ama bu yeterli değil. O genlerin hem anneden hem de babadan yavruya aktarılması gerekiyor. Eğer ebeveynin yalnızca birinden aktarılırsa yavru albino olmuyor. Bu nedenle albinizm geni taşımayan normal bir eşekle albino bir eşeğin sıpası hep normal renkli oluyor. Aynı durum yandaki fotoğrafta annesinden süt emerken görülen zebra yavrusu için de geçerli. Muzaffer Özgüleş kumba r a 11

Vahap Şanal 12 yaşında. Ona, geleceğin satranç şampiyonlarından biri gözüyle bakılıyor. Zaten son üç yıldır kendi yaş grubunda Türkiye şampiyonluğunu kimseye kaptırmamış. Vahap satranç çalışmalarının yanı sıra, hem derslerine hem de arkadaşlarıyla oynamaya yeteri kadar zaman ayırabiliyor. Küçük Şampiyon Satrançla aranız nasıl? Arada sırada oynayanlardan mısınız, yoksa oynamak için hep fırsat kollayanlardan mı? Yoksa hiç denemediniz mi? Hangi yanıtı verirseniz verin, aşağıdaki söyleşi sizin de ilginizi çekecek, sizi de motive edecek. Çünkü söyleşiyi yaptığımız kişi sizin gibi bir çocuk; ama aynı zamanda geleceğin şampiyonları arasında gösterilen bir satranççı. Adı Vahap Şanal. 1998 doğumlu. İzmir de yaşıyor ve MEV Koleji Özel Güzelbahçe İlköğretim Okulu nda 7. sınıfa gidiyor. Kendi yaş grubunda son üç yılın Türkiye şampiyonu. Onunla söyleşimizi, Türkiye Satranç Federasyonu nun Kasım 2010 da İzmir de düzenlediği ve Türkiye nin başarılı satranççılarını bir araya getiren kampın sonrasında gerçekleştirdik. Bakın, bize neler anlattı 12 kumba r a

2010 Türkiye Yaş Grupları Şampiyonası ödül töreni. Kumbara: Merhaba Vahap. Bize satranca nasıl başladığını anlatır mısın? Vahap Şanal: Merhaba. Satranca altı yaşında, anaokulunda başladım. Okuldaki öğretmenim satrançla ilgiliydi. Karar verme yeteneğimin çok iyi olduğunu görüp satrançta da başarılı olacağımı düşünmüş. Aileme satranca başlamam için ısrarda bulunmuş. O öğretmenimden, önce taşların hareketlerini öğrendim. Sonra bazı stratejileri kullanmaya başladım. Daha sonra ilk girdiğim turnuvada birinci oldum. Kumbara: O halde bize kazandığın başarıları anlatarak devam edebilir misin? Vahap Şanal: Benzer başka turnuvalarda da derece alıp bisiklet ve benzeri armağanlar kazanınca, Türkiye Şampiyonası na gittim. Yedi yaşındaydım ama 10 yaş grubunda yarışıp başarı elde ettim. Sekiz yaşındayken Bulgaristan daki Avrupa Şampiyonası na katılıp dokuz yaş grubunda Avrupa şampiyonu oldum. Aynı yıl Yunanistan da düzenlenen Dünya Şampiyonası nda üçüncü oldum. Bu arada, sekiz yaşında milli takıma seçildim ve en genç milli satranççı unvanını kazandım. Ertesi yıl da Singapur da dünya şampiyonu oldum. 2008 de Dubai de düzenlenen ve çok iyi oyuncuların yer aldığı 14 yaş altı gençler turnuvasında üçüncü oldum. 2010 yılındaysa dünya ve Avrupa ikinciliği elde ettim. Kumbara: Peki Vahap, bu başarılara ulaşmak için çok mu çalışıyorsun? Bir gününü nasıl geçiriyorsun? Vahap Şanal: Aslında günüm dolu dolu geçiyor. Her şeyi yapabiliyorum. Derslerime yeterince çalışabiliyorum, oyunumu da oynuyorum, satrancıma da iki saat ayırıyorum. Satranç, okulumu olumsuz yönde etkilemiyor, tersine hep takdir alıyorum. Bunun dışında go-kart yarışlarına gidiyorum, kendim de go-kart yapıyorum. Futbol ve basketbol da oynuyorum. Film izlemeyi de çok seviyorum, her gün film izlerim. Her şeye vakit ayırabiliyorum; az az da değil, dolu dolu. Kumbara: Satrançla matematik arasında genellikle paralellik kurulur. Peki, senin matematiğin nasıl? kumba r a 13

Vahap Şanal: Doğrusunu söylemek gerekirse, matematikle aram çok iyi i değil. Öteki derslerle aram daha iyi ve matematik de sevmediğim ders gibi bir şey! Örneğin, fen derslerim daha iyi, okuduğum zaman hemen anlıyorum. Ama matematik derslerine turnuvalar nedeniyle giremediğim zaman okuyarak anlamam zor oluyor. Satrancın derslerime olumlu etkisi olduğunu söyleyebilirim; ama matematiğe de var mı, bilmiyorum. Kumbara: Ailende satranççı var mı? Vahap Şanal: Ablam var. Benden dört yaş büyük ve satranca aynı zamanda başladık. Onun da dereceleri var, Türkiye üçüncüsü ve dünya beşincisi oldu. Ama ablam okuluna daha çok önem verdi. Aslında hocalar Kızlar satrancı erkeklerden daha dikkatli oynar diyor. Ama o, satrançla benim kadar ilgilenmiyor ve daha çok derslerini önemsiyor. Kumbara: Az önce turnuva ve şampiyonalara katılmak için çeşitli ülkelerde bulunduğunu söyledin. Gittiğin bu yerlerde gezme şansın da oluyor mu? Vahap Şanal: Evet, birçok yere gitme şansım oldu, az önce saydığım yerler dışında, Moskova ya, Gürcistan a, Avrupa da birçok yere gittim. Bazı turnuvalar daha ciddi oluyor ve bunlarda Türkiye adına yarışıyorum. Böyle organizasyonlarda geziler düzenlense bile katılmamayı, dinlenmeyi yeğliyorum. Örneğin, İtalya da katıldığım şampiyona sırasında, Roma ya gezi düzenlenmişti. Ama çok iddialı olduğum için boş günümü gezerek değil, dinlenerek kullanmıştım. Genellikle 50 kişilik kafilenin 45 i geziyor; ama iddialı beş kişi de kalıp dinleniyor. Ama yine de çoğu yeri geziyorum. Örneğin Dubai de, Singapur da, Vietnam da çokça gezebildim. Kumbara: Katıldığın bu turnuvaların programları nasıl? Bunlara hazırlanma sürecinden de söz eder misin? Vahap Şanal: Turnuvalar genelde dokuz ya da 11 maçtan oluşuyor ve her gün bir maç yapılıyor. Arada bir gün de dinlenmeye ayrılıyor. Ben bu boş günde uykumu bolca alıyorum. Turnuvanın sonlarına doğru zihin yorgunluğu da başlıyor ve kondisyonum düşüyor. Aslında satranç biraz da fiziksel kondisyonla ilgilil bir şey. Bunun için her gün yarım saat koşuyorum ve haftada iki kez de yüzmeye gidiyorum. Turnuva öncesinde antrenmanlar yoğun geçiyor ve turnuvaya başlamadan da bir dinlenme oluyor. Satranç orada duruyor ve ben başka şeylerle ilgileniyorum. Kumbara: Bu söyleşiden kısa bir süre önce kamptaydın Vahap, değil mi? Bu nasıl bir kamp? Vahap Şanal: Türkiye Satranç Federasyonu bu kampları ayda bir kez düzenliyor. Okul zamanına da denk gelebiliyor ama bu kez bayram tatiline denk geldi. Altın çocuklar denen, derece yapan iyi satranç oyuncuları bir araya geliyor. Hocamız Mikhail Gurevich; eski dünya şampiyonlarından Kasparov un da hocalığını yapmış, çok ünlü bir antrenör. Daha önceden bazı çalışmalar hazırlıyor ve bize göstermek istediklerini kamplarda gösteriyor. Kumbara: Kamplar dışında kendi başına nasıl satranç çalışıyorsun peki? Vahap Şanal: Evde ya kitaplardan ya da internet başında Playchess ile satranç çalışıyorum ve turnuvalardan tanıdığım arkadaşlarımla satranç oynuyorum. Okulda da bana çalışma olanağı tanıyorlar. Teneffüslerde ve boş zamanlarımda yer sağlıyorlar ve ben orada satranç çalışabiliyorum. Örneğin, kitaplardaki bir oyun senaryosunu satranç tahtası üzerine kuruyorum ve üzerinde düşünüyorum. Kumbara: Yaptığın açılışlar arasında tercih ettiklerin var mı? Açılışlarını ya da oynama tarzlarını beğendiğin ünlü satranççılar kimlerdir? 14 kumba r a

Vahap Şanal: Hocalarımızın bize söylediği bazı açılışlar var ve bunlar maçtan maça değişiyor. Oyunun sonrası da rakibin oynayışına göre şekilleniyor. Aslında satranca ilk başladığım sıralar ilk hamle olarak genellikle D4 oynuyordum. Hocalarım bir süre sonra daha atak oynadığımı görünce beni E4 oynamaya yönlendirdiler. Oyun tarzım hücuma yönelik ve stratejik olduğu için, bu yönde bir değişiklik yaptığımı söyleyebilirim. Oyun tarzını beğendiğim satranççılarsa Alekhine ve Capablanca. Hocam Mikhail Gurevich in oyun tarzını da seviyorum. Kumbara: Türkiye Satranç Federasyonu nun (TSF) sana ve diğer oyunculara ne tür desteği oluyor? Vahap Şanal: TSF, bizi şampiyonalara götürüyor, hazırlık kamplarını düzenliyor, internette Playchess üzerinden satranç oynamamızı sağlıyor, hatta bize maaş veriyor. Yurtdışındaki şampiyonalara katılımımız için tüm harcamaları TSF yapıyor, hatta derece alıp gelince havaalanında bizi çiçeklerle karşılıyorlar. TSF nin ana sponsoru da Türkiye İş Bankası; yani tüm bu desteklerin arkasında Türkiye İş Bankası var. Kumbara: Kumbara dergisi okuyucuları arasındaki satranç oyuncularına ya da satranca yeni başlayan çocuklara önerilerin nedir Vahap? Vahap Şanal: Satranç öteki sporlardan çok farklı, zekâyla oynanıyor. Fiziksel durumuna bakmaksızın herkesin yapabileceği bir spor, bu nedenle herkesin denemesini öneririm öncelikle. Bir de satranç, sonu gelemeyen bir deniz gibi. Örneğin, ben daha çok başlarda olduğumu düşünüyorum. Yedi yıldır oynuyorum; ama geldiğim nokta belki de yolun henüz yüzde beşi! Yani satranç, sabır ve emek isteyen bir spor, üstünkörü geçilecek bir şey değil. Bu sporu yapmak isteyenlerin n çok hevesli olması, severek oynaması gerekiyor. r. Vahap ve babası Mehmet Şanal Mehmet Şanal: Vahap satranç oynadığı için planlama yeteneği çok üst düzeyde. Her boşluğa bir şey sığdırabiliyor. Bu sayede, yalnızca okula giden bir çocuğa göre ders çalışmaya, oyun oynamaya ya da satranca daha çok zaman ayırabiliyor. Satranç da bir planlama oyunu olduğu için Vahap ın kendi içinde planlama gücü gerçekten çok yüksek. Vahap, belki de bir haftasını, kafasında planlamış olarak yaşıyor. Bence okula giden her çocuğun en az bir kez satranç oynaması, satrancı denemesi gerekir. Kendini satrançla görmesi, satrancı tanıması lazım. İyi bir satranççı olmasa bile satranç oynayabilen bir çocuk olması lazım. Çünkü satranç değişik, hoş ve çok güzel bir dünya. Bir çocuğun satranççı olarak yetişebilmesi için çok başarılı olması tek başına yeterli değil. Bu konuda veli ve federasyon da çocuğun kendi başarısı kadar etkili oluyor. Çocuğun başarılı olmasında velinin desteğine gerek var ve bu başarının turnuvalarda sergilenebilmesi için de federasyonun teşviki ve yardımı olmazsa olmaz. Türkiye İş Bankası nın TSF yi desteklemesi de bu nedenle çok önemli; çünkü genç satranççılar desteklenerek yine geleceğe yatırım yapılmış oluyor. Muzaffer Özgüleş kumba r a 15

Uzay Hakkında Bilmediğiniz 10 Şey 1 Evren'de 100 milyardan çok gökada vardır. Bizim gökadamız Samanyolu'nda 100 milyar dolayında yıldız bulunur. Bu yıldızları hiç durmaksızın saymaya kalkarsanız (saniyede 1 yıldızdan) 3000 yılda ancak sayabilirsiniz. 2 3,8 cm/yıl Güle güle Ay. Ay, her yıl Dünya'dan 3,8 cm uzaklaşır. 3 Güneş Sistemi'ndeki en büyük cisim Güneş'tir. İçine 1.300.000 Dünya rahatlıkla sığar. Güneş Sistemi'ndeki bütün maddenin %99,86'sını içerir. 16 kumba r a

4 Güneş Sistemi'ndeki en büyük gezegen Jüpiter'dir. Öteki bütün gezegenler Jüpiter'in içine sığabilir. Jüpiter'in 63 uydusu vardır. 5 Uzayda aynı metalden yapılmış iki temiz yüzeyli levha birbirlerine değer değmez yapışır. Buna soğuk kaynak denir. 6 Evren'in en soğuk bölgelerinin sıcaklığı -270 0 C'tır. 7 Uzaya çıkan insanlar yerçekimsiz ortamda zamanla uzar. Uzayda uzun süre kalanların boylarının 5 cm kadar uzadığı görülmüştür. Bunun nedeni uzayda omurgaya baskı yapacak yerçekiminin olmayışıdır. 8 Uzayda şimdiye kadar 14 karadelik saptanmıştır. En yakın karadelik Cygnus X-1'dir ve Güneş'ten 8000 ışıkyılı ıkyılı uzaktır. 9 Ay'da hava ve rüzgarın olmayışı nedeniyle astronotların yüzeyde bıraktığı ayak izleri milyonlarca yıl boyunca olduğu gibi korunur. 10 Uzayda ses dalgalarını iletecek hava olmadığından sesler duyulmaz. Çağlar Sunay kumba r a 17

Türkçemiz Noktalama İşaretleri Geçen sayıda başladığımız noktalama işaretlerini anlatmayı bu sayıda da sürdürüyoruz. Bilindiği gibi noktalama işaretleri hem okumayı kolaylaştırır hem de duygu ve düşüncelerin daha açık anlatılmasına yardımcı olur. Burada noktalama işaretlerinden bazılarının en temel kullanımları verilmiştir. Daha ayrıntılı bilgi ve örnekli açıklamalar için Türk Dil Kurumu nun yazım kılavuzuna bakabilirsiniz. - kısa çizgi Satır sonuna sığmayan sözcüklerin bölünmesinde kullanılır. Örnek: Sınava girmeden önce çalıştığı konuları bir kez daha gözden geçirdi. Cümle içindeki açıklamaların ve ara cümlelerin başında ve sonunda kullanılabilir. Örnek: Küçük bir sürü -dört inekle birkaç koyungeniş yolun ağzında durmuştu. tırnak _uzun kesme çizgi Yazı içinde konuşmaların başına konur. Örnek: Yaşlı adam, bitkin haldeki yeğenine sordu: Aç mısın? Başka birinden alınan ya da bir yazıdan olduğu gibi aktarılan sözlerin başına ve sonuna konur. ( ) ayraç Cümle içindeki sözcüklerin, anlamını açıklayıcı sözcükler ya da sözler ayraç arasına alınır. Örnek: Kente varmak için 3 mil (yaklaşık 5 km) daha yürümeleri gerekiyordu. Örnek: Birçok ilköğretim okulunun duvarında Atatürk ün Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. sözü yazılıdır. [ ] köşeli ayraç Ayraç içindeki bir metin için de açıklama yapılacağı durumlarda ayraçtan önce köşeli ayraç kullanılır. Örnek: Kütüphanemize birkaç gökbilim kitabı [en başta Carl Sagan ın (1934-1996) Kozmos unu] almalıyız. kesme Özel adlardan, kısaltmalardan ve sayılardan sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır. Örnekler: Anadolu nun, ODTÜ de, 1923 te... 18 kumba r a