Amerika n n Olmad Deniz: Karadeniz Yrd. Doç. Dr. Meşküre YILMAZ* Karadeniz, jeopolitik açıdan kapalı ve küçük bir deniz olmasına rağmen Türkiye ve Rusya hariç kıyısında bulunan ülkeler için dünyaya açılan tek deniz yolu olma özelliğine sahiptir. Karadeniz, batısında Bulgaristan ve Romanya, kuzeyinde Ukrayna, doğusunda Gürcistan ve Rusya güneyinde Türkiye ile çevrilidir. Karadeniz, İstanbul Boğazı ile Marmara Denizi ne Marmara Denizi nden de Çanakkale Boğazı aracılığıyla Ege ve Akdeniz e bağlanır. Karadeniz tarihi boyunca önemli bir jeopolitik havza olmuştur. Karadeniz eski çağlarda İpek Yolu üzerinde bulunması nedeniyle önemliydi. Daha sonra asırlarca Osmanlı Devleti ile Rusya arasında egemenlik ve nüfus çekişmelerine sahne olmuş bu bağlamda Türk Boğazları üzerinde kontrol tesis etmek suretiyle güneyden sıcak denizlere ulaşmaya yönelik Rus politikalarının hedefi olmuştur. 1936 da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Boğazların egemenliği Türkiye ye verilmiş, Karadeniz de kıyısı olan ve olmayan devletlerin bu denize girip çıkmaları esaslara bağlanmıştır. 1990 da Soğuk Savaş döneminin kapanması ve iki kutuplu küresel dengenin ortadan kalkması sonucunda Karadeniz üzerinde yeni bir değerlendirme yapılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Karadeniz kıyılarında Ukrayna ve Gürcistan ın bağımsızlıklarını ilan etmesi Moskova nın elinde bulundurduğu önemli limanlarını kaybetmesine neden olmuştur. ABD nin Karadeniz e Olan İlgisi ve Faaliyetleri Sovyetler Birliği nin çöküşüyle birlikte Karadeniz in jeopolitiği ve ABD nin bu bölge üzerindeki stratejileri önemli bir dönüşüm geçirmiştir. ABD nin ortaya attığı Büyük Ortadoğu Projesi nin (BOP) önemli bir ayağını Büyük Karadeniz Projesi oluşturmaktadır. Bu yaklaşımda Karadeniz, Avrupa, Avrasya ve Orta Doğu güvenlik alanlarının oluşturduğu şeytan üçgeninin merkezi olarak kabul edilmektedir. Nitekim ABD Karadeniz e yönelik oluşturduğu stratejide bölgeyi yalnızca denize kıyısı olan devletler üzerinden tanımlamamaktadır. Bu proje ile ABD, Baltık Denizi-Karadeniz-Hazar Denizi havzalarını birleştiren bir bakış ile Baltık tan Türkistan a uzanan bir alanda etki kurmak istemektedir. Dolayısıyla projeye Genişletilmiş Karadeniz Projesi deniliyor. ABD nin bu bölgede açıklanan beş hedefi bulunmaktadır: 1- Demokratikleşme, 2- Gürcistan ve Ukrayna nın NATO üyeliği, 3- Dondurulmuş çatışmaların çözülmesi, 4- Enerji güvenliği, 5- Rusya nın etkisinin kırılması. 1 Bu çerçevede 2003 de Gürcistan da, 2004 de ise Ukrayna da Batı yanlısı yönetimlerin ikti- * 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Orta Asya Araştırmaları Merkezi Bilimsel Danışmanı, meskure@gazi.edu.tr 1 Ümit Özdağ; Karadeniz de Çatışan Stratejiler mi? Yeniçağ, 26 Kasım 2006 Kasım 10 Sayı: 23 21. YÜZYIL [51]
Yrd. Doç. Dr. Meflküre Y lmaz dara geçmesi için çaba sarf edilmiş ve başarılı da olunmuştur. Moldova Komünist Partisi yönetimiyle 2003 den başlayan görüşmeler de Moldova nın devrim olmadan Batı ya yönelmesini sağlamıştır. 2005 2006 yıllarında ABD, Romanya ve Bulgaristan ile askeri üs anlaşmaları yapmış ve böylece bu iki Karadeniz e kıyıdaş ülkeye askeri olarak yerleşmiştir. 2 Karadeniz havzasının ABD nin kontrolü altına girmesinin şartı ise, başlatılan Doğu ya doğru ilerleyişin sürdürülmesi, yani Ukrayna, Moldova, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan ın Batı ile bütünleşmesinin sağlanmasıdır. 3 Gürcistan daki Kuzey Osetya olayları ve 2009 Ağustosu nda yaşanan Rus-Gürcü Savaşı Rusya nın bölgede etkinliğini sürdüreceğini göstermektedir. Bu durum, ABD nin Ortadoğu ile birlikte Kafkasya ve Orta Asya ya hâkim olma hedefini olumsuz yönde etkilemektedir. ABD, Kafkasya ve Orta Asya da etkin olmak amacıyla Karadeniz de sürekli güç bulundurmak istemektedir. GUAM (Gürcistan, Ukrayna, Azerbaycan ve Moldova) gibi bazı örgütlenmeler de ABD nin işini kolaylaştırmaktadır. ABD nin Karadeniz e açılma girişimlerinden birincisi, 2003 yılında Irak a yapacağı müdahale öncesinde, kuvvetlerini Türkiye üzerinden geçirip, Irak ın kuzeyinden girerek Bağdat istikametinde kullanmasını içeren plan çerçevesinde Türkiye ile yaptığı görüşmelerde ortaya çıkmıştır. Uzun müzakereler sonucunda ortaya çıkarılan siyasi, askeri ve ekonomik alanlarda oluşturulan mutabakat muhtıraları, anlaşma niteliğinde TBMM nin onayına sunulmuş ve 1 Mart tezkeresi olarak literatüre geçen bu tezkere TBMM tarafından reddedilmiştir. Müzakereler sürecinde, ABD nin Karadeniz e gemi gönderme ve Trabzon da üs istemesi oldukça yadırganmıştır. 4 Müzakerelerde, ABD nin Irak a yapacağı müdahale çerçevesinde imzalanacak anlaşmayı fırsat olarak değerlendirerek Kafkasya da etkili olmak amacıyla Karadeniz e 2 Gözde Kılıç Yaşın, Karadeniz de Egemenlik Oyunu, Cumhuriyet Strateji, 12 Aralık 2005, Yıl:2, Sayı: 76, s.19 3 Anar Somuncuoğlu; Karadeniz de Etnik Kozlar, Cumhuriyet Strateji, 28 Nisan 2008, Yıl:4, Sayı:200, s.19 4 Gözde Kılıç Yaşın, ABD Askeri Haritası Yenilenirken; Karadeniz, Cumhuriyet Strateji, 5 Aralık 2005, Yıl:2, Sayı: 75, s.10 [52] 21. YÜZYIL Kasım 10 Sayı: 23
Amerika n n Olmad Deniz: Karadeniz çıkmak istediği anlaşılmış, ancak konu ile ilgisi olmayan bu istek Türk tarafınca geri çevrilmiştir. ABD bu isteklerle yetinmeyip, Yunanistan ın da Trabzon da konsolosluk açmasını istemiştir. Bu istek de Ankara tarafından reddedilmiştir. ABD nin Karadeniz de giriştiği ikinci teşebbüs 2005 yılında gerçekleşmiştir. 11 Eylül 2001 deki terörist saldırının ardından ABD, Türkiye, İngiltere, İtalya, Almanya, Yunanistan, Norveç, Danimarka, İspanya, Portekiz ve Hollanda donanmalarından tahsis edilen gemilerden oluşan NATO gücü, Doğu Akdeniz de teröre ve suçlara karşı mücadele amacıyla Aktif Çaba (Active Endevaour) operasyonunu icra etmektedir. Diğer taraftan da genelde aynı maksatla, 2001 yılında, Karadeniz e kıyıdaş ülkeler tarafından, Karadeniz de görev yapmak üzere Karadeniz İşbirliği Görev Grubu (Blackseafor) sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmeye uygun kuvvet, 2004 yılından beri Karadeniz Uyum Harekâtı (Blacksea Harmony) adı altında faaliyet göstermektedir. Bu faaliyete Türkiye ve Rusya nın yanı sıra Ukrayna da kısmen katılmaktadır. ABD 2005 yılı içinde, Doğu Akdeniz de NATO bünyesinde oluşturulan Aktif Çaba Operasyonu görev alanını Karadeniz i de kapsayacak şekilde genişletilmesi için resmi olmayan bir plan ortaya koymuş ve bu planı, Karadeniz in güvenliğinin önemli olduğu gerekçesiyle Akdeniz de olduğu gibi terörle ve suçlarla mücadele maksadıyla önerdiğini ifade etmiştir. Sovyetler Birli i nin çöküflüyle birlikte Karadeniz in jeopoliti i ve ABD nin bu bölge üzerindeki stratejileri önemli bir dönüflüm geçirmifltir. ABD nin ortaya att Büyük Ortado u Projesi nin (BOP) önemli bir aya n Büyük Karadeniz Projesi oluflturmaktad r. ABD nin Karadeniz de giriştiği üçüncü teşebbüsün Rusya-Gürcistan Savaşı sonrasında Gürcistan a yapılmakta olan insani yardım çerçevesinde ABD donanmasına ait iki adet 70 tonluk askeri hastane gemisi adı altında yardım gemisi gönderme isteğinde görüyoruz. Gürcistan a yardımın hava, kara ve denizden Montrö ye aykırı olmayan bir şekilde yapılma imkânı varken ABD Montrö yü ve Türkiye yi Karadeniz de Rusya ya karşı güç sergilemek amacıyla zorlamıştır. Amerikan donanmasının Karadeniz e çıkması, bölgeyi etkileme ve Rusya nın etkisini sınırlama maksadı olarak değerlendirilmiştir. 5 Karadeniz e hâkim olma politikaları çerçevesinde Karadeniz e kıyısı olmayan devletleri de bu yarışın içinde görüyoruz. 1990 lı yıllardan itibaren bazı Karadeniz merkezli örgüt ve organizasyonlar ortaya çıkmıştır. Bu şekilde kurulan Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ), SSCB nin dağılmasından sonra ABD nin yenidünyaya şekil verme çabalarından biri olarak kurulmuştu. KEİ, Rusya dâhil bazı Doğu Blok u ülkelerin Batı ile ilişkilerinin düzenlenebileceği fikri ile oluşturulmuştu. Ancak zaman içerisinde NATO ve AB gibi kurumların kullanılması gündeme gelmiştir. Bu durum bölgenin Batı nın etki dairesi içerisine girmesi demekti. Üstelik NATO ve AB ye yeni üye olan ülkelerde ABD asker konuşlandırmanın arayışı içine girdi. Bulgaristan ve Romanya nın NATO ya katılması bölgede NATO ya üye tek ülke olan Türkiye nin konumunu değiştirdi. Türkiye nin yeni politikalarını oluşturabileceği ilk ve en sağlam zemin KEİ olmasına rağmen 5 Armağan Kuloğlu; ABD Montrö yü Zorluyor, Cumhuriyet Strateji, 1 Eylül 2008, Yıl:5, Sayı:218, s.4 Kasım 10 Sayı: 23 21. YÜZYIL [53]
Yrd. Doç. Dr. Meflküre Y lmaz KEİ coğrafyasında başlangıç dönemi ile günümüzdeki şartlar farklıdır. Bölge ülkelerinin öncelikleri ve birbirleriyle ilişkilerinde köklü değişmeler olmuştur. Türkiye nin yeni politikalar n oluflturabilece i ilk ve en sa lam zemin KE olmas na ra men KE co rafyas nda bafllang ç dönemi ile günümüzdeki flartlar farkl d r. Bölgedeki Amerikan varlığı hâlihazırda Romanya ve Bulgaristan ın desteğini almakla birlikte, ABD nin Rusya, Türkiye, Ukrayna ile olan ilişkileri kaygan bir zeminde ilerlemektedir. Irak taki operasyonlarında Türkiye ve Rusya dan destek göremeyen ABD nin bu iki ülke ile ilişkileri o dönemden bu yana sıkıntılıdır. Ukrayna, Rus yanlısı bir duruş sergilemektedir. İç ve dış sıkıntılarla meşgul olan Gürcistan ın güçlü bir Amerikan müttefiki gibi hareket etmediği dikkatlerden kaçmamalıdır. Üstelik Rusya ve Türkiye nin son dönemde izledikleri anti-amerikan yaklaşımları ABD nin Karadeniz deki faaliyetlerini engelleyecek niteliktedir. ABD li bir stratejist olan Ariel Cohen ABD nin bu şartlar altında takip etmesi gereken politikaların dikkatli, dengeli ve gerçekçi bir strateji olması gerektiğinin altını çiziyor. Cohen şöyle devam ediyor: ABD özellikle: Karadeniz e yönelik politikalarında ayrıntılı bir yaklaşım belirlemeli ve Amerikan dış politikası ile AB nin koordinasyonunu genişletmelidir. ABD ve AB, bölgede barışın korunması, demokrasinin, ekonomik reformların teşvik edilmesi ve bölgede hâkimiyet oluşturabilecek bir bölge devletinin ortaya çıkmasının engellenmesi noktasında ortak çıkarlara sahiptir. ABD, NATO dışında kalan ülkelerle işbirliği Barış İçin Ortaklık (BİO) vasıtasıyla, güvenlik alanlarında eğitim desteğini ve teknik desteği kapsayacak şekilde genişletilmelidir. ABD bunun yanı sıra, Ukrayna ile olan ikili askeri bağlarını güçlendirmelidir. Romanya ve Bulgaristan daki Amerikan varlığının Karadeniz de kendi hâkim pozisyonuna yönelik tehdit içerdiği endişesine sahip Türkiye nin kaygılarının azaltılması amacıyla, Türkiye yi Bulgaristan ve Romanya ile üçlü askeri değişimlere ve konsültasyonlara teşvik etmelidir. Karadeniz Deniz İşbirliği (Blackseafor) ve Karadeniz Uyumu (Blacksea Harmony) gibi mevcut bölgesel güvenlik yapılarına katılımcı veya gözlemci olarak destek vermelidir. Birlikte çalışılabilirliği geliştirmek için bu yapılar NATO askeri tatbikatları ile afete hazırlık tatbikatları çerçevesinde ele alınabilir. Rusya, Gürcistan a yönelik yaptırımları kaldırması hususunda ısrar etmeli ve OSCE (AGİT) yi BM nin Gürcistan Dostları Grubu nu kullanarak dondurulmuş çatışma olan Gürcistan meselesinin çözümü için çok taraflı müzakerelerin yeniden başlamasına çaba sarf etmelidir. Görüşmelerin ve forumların Washington da yapılmasıyla bu müzakerelerin devamlılığının takip edilmesi de sağlanabilir. Bunun dışında Abhazya ve Güney Osetya bölgelerinde Rusya/BDT den oluşan barış gücü yerine uluslararası bir gücün barış gücü olarak konuşlandırılması üzerinde çalışılmalıdır. 6 Bütün bu önerilerin yanı sıra NATO Washington un denetiminde BM in üstlendiği role benzer bir rol üstlenmeye çalışıyor ve eski Doğu Bloğu ülkelerini de içine alan bir genişleme süreci ile varlığına anlam kazandırmaya çalışıyor. 7 ABD, 2006 senesi Mayıs ayında aniden Aktif Çaba Operasyonu görev alanını Karadeniz i kapsayacak şekilde genişletilmesi önerisinden vazgeçtiğini açıklamıştır. Bunda hiç şüphesiz Irak taki durumu ve daha önemlisi İran ile olan gerginliğin rolü oldu. ABD, İran sorununda Rusya ve Türkiye nin etkin şekilde rol alabileceği düşüncesindedir. Ayrıca Türkiye üzerinden Kazak petrolünün Avrupa ya iletilmesi projesi de etmen olmuştur. Ancak konuya küresel açıdan ve 6 Ariel Cohen; a.g.m., s.191-192 7 Aydıntan Emir; Amerika Üsleri 21Yüzyıl Yıl 1 Sayı 2 Nisan Mayıs Haziran 2007, s.89 [54] 21. YÜZYIL Kasım 10 Sayı: 23
Amerika n n Olmad Deniz: Karadeniz emperyalist ihtiraslar penceresinden yaklaştığımızda geçici geri çekilme olduğu açıktır. Koşullar olgunlaştığında Ukrayna ve Gürcistan ın NATO üyeliği gerçekleştiğinde Karadeniz için Aktif Çaba Operasyonu projesinin doğrudan veya Küresel NATO adı altında tekrar gündeme getirmesi beklenmelidir. Tabiidir ki Karadeniz konuşulurken Montrö rejiminin revize edilmesi de masaya yatırılacaktır. ABD 2006 daki diplomatik manevralardan sonra Türkiye nin Blackseafor ve Blacksea Harmony inisiyatifiyle Karadeniz e girme isteğini gerçekleştirememiştir. Ancak, deniz güvenliği yanında, Karadeniz jeopolitiğinde etkinlik mücadelesine de sahne olan bu girişimde Karadeniz e sahildar diğer ülkeler ABD yi desteklerken, Türkiye ve Rusya direnç göstermişlerdir. 8 Bu direncin sebepleri kuşkusuz Türkiye açısından son derece hayatidir. Karadeniz de ABD nin bir hava üssünün varlığı Türkiye açısından nispeten göz ardı edilebilir olmakla birlikte, deniz üssünün varlığı endişe verici olacak kadar ciddidir. ABD deniz kuvvetleri yüzer unsurlarının bu üslerdeki varlığını sürdürmesi ile Türkiye nin üstünde titrediği çok önemli olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ni delmiş olacaktır. ABD nin Karadeniz de yükselen askeri varlığı Boğazlardan geçişin önemini artırmış olup ortamı ısıtmaktadır. ABD Karadeniz in kilidinin Boğazlar olduğunun farkındadır ve bir kez o bölgeye sokulursa çıkarmak mümkün olmayacaktır. Karadeniz in Amerikan Gölü haline gelmesinin gerekçesi yalnızca bölgede yeni keşfedilmeye (!) başlayan petrol ve doğalgaz değildir. 1990 lı yılların ortasında Doğu Karadeniz bölgesinde başlayan PKK terör örgütü saldırılarının 2006 lı yıllarda tekrar Doğu Karadeniz de yoğun- 8 Celalettin Yavuz; Karadeniz Jeopolitiğinde Küresel Egemenlik Mücadelesi, 2023, 15 Mayıs 2006, s.30 Kasım 10 Sayı: 23 21. YÜZYIL [55]
Yrd. Doç. Dr. Meflküre Y lmaz laşması da bir tesadüf değildir. PKK saldırılarının artması, Türkiye üzerindeki etnik ayrıştırma çabalarını artırmıştır. Karadeniz e kıyısı olan ülkelerin ortak bazı konuları vardır, bunların başlıcaları çevre, enerji ulaştırılması, insan, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ile terörizm olarak sıralanabilir. Bütün bu işbirliği alanları bu ülkelerin değişik boyutlarda işbirliği yapmasını gerektirmiştir. Mevcut uluslararası örgütler aracılığıyla bu sorunlarla mücadele etmek için çaba sarf etmektedirler. ABD de 21.yüzyılı kendi yüzyılı yapmak istediği için enerji kaynaklarını ve bu enerjinin pazarlara ulaştığı yolları kontrol etmek istemektedir. ABD, bölge ülkelerinin demokrasi ve batı değerler sistemine katılmalarını istemektedir. Tabi bu, "Türkiye, ABD nin Karadeniz e yerleflmesine ve Montrö Anlaflmas nda yap lacak herhangi bir de iflikli e izin vermemelidir. Zira Karadeniz e yerleflen ABD Ege ve Akdeniz den sonra Karadeniz vas tas yla Türkiye yi çepeçevre kuflatm fl olacakt r" ABD nin söylediği ifadedir. Bunu da en güzel ifade eden, yine ABD de bir arabaya yapıştırılan şu etiket söylemektedir: Amerika ile iyi geçinin, yoksa ülkenize demokrasi getiririz. 9 ABD stratejik hesaplarında Karadeniz, Büyük Orta Doğu nun merkezine açılan bir pencere niteliğindedir. Karadeniz, Hazar Denizi ni Avrupa ile birleştiren bir bölge olması sebebiyle de önemlidir. AB nin Karadeniz e Olan İlgisi ve Faaliyetleri SSCB, döneminde Karadeniz e Moskova önemli ölçüde hâkimken, bugün Karadeniz bir AB ve ABD gölü haline getirilmeye çalışılmaktadır. Türkiye nin Rusya ile kara sınırı ortadan kalkarken, Gürcistan ile hem kara hem de deniz sınırı komşusu olunmuş, Ermenistan ile de kara sınırı oluşmuştur. Ermenistan, 20.yy ın başından beri Karadeniz e açılmayı hedeflemiştir. Bu arzusuna Sevr Anlaşması nın 352. maddesi ile kavuşmuştur. Ermenilere Sevr in 352. maddesi ile Trabzon üzerinden denize açılma imkânı veriliyordu. Anlaşma yürürlüğe girmediği için tabii ki uygulama da gerçekleşmemiştir. 10 Ancak Trabzon un önemi devam etmektedir. Trabzon, Rum, Ermeni, Gürcü, İran, Azerbaycan operasyonları için son derece stratejik bir konumdadır. Karadeniz Rusya Federasyonu nun egemenlik veya AB ve özellikle ABD nin egemen olmak istediği bir deniz olduğu kadar Türkiye nin egemenlik ve güvenliği açısından da büyük önem taşımaktadır. ABD nin İran a düzenleyeceği muhtemel bir operasyonda veya başka muhtemel müdahaleler için Trabzon u kullanmak isteyeceği akıldan çıkarılmamalıdır. Nitekim Washington Irak Savaşı öncesinde Trabzon limanında üs talep etmiştir. Bu bağlamda ABD politikalarını örtü(lü)süz bir şekilde sürdürmektedir. 11 Trabzon bağlamında yalnızca ABD nin değil AB nin de talepleri bulunmaktadır. 2005 in Mayıs ayında Trabzon a gelen AB Türkiye Delegasyon u Başkanı Büyükelçi Hansjörg Kretschmur şehirde düzenlediği basın toplantısında Sümela da ibadet yapılabilmesine ilişkin bir soruya, AB Komisyonu adına belirtebileceğim resmi bir görüş yok. Bana göre Sümela da ibadet edilmelidir cevabını vermiştir. 9 Cihangir Dumanlı; Soğuk Savaş Sonrası Karadeniz de Değişen Dengeler, Giresun Üniversitesi Bildiriler Kitabı, Ağustos 2008, s.156 10 Mondros, Sevr, Lozan Antlaşmaları, Hazırlayan: İbrahim Sadi Öztürk, ATO yayınları, Tarihsiz, s. 200 11 Meşküre Yılmaz; http://www.21yyte.org/tr/yazin.aspx? Id=6358&kat=4 [56] 21. YÜZYIL Kasım 10 Sayı: 23
Amerika n n Olmad Deniz: Karadeniz Avrupa Parlamentosu 7 Haziran 2008 tarihinde hazırladığı raporla AB ne, Karadeniz ülkelerinin eşit ortaklığında Karadeniz İçin Birlik kurması çağrısı yapıldı. AP de Hıristiyan Demokratların ardından ikinci büyük siyasi grup olan sosyalistler Fransa nın öncülük ettiği Akdeniz İçin Birlik projesinin ardından AB nin Karadeniz için de birlik önerisi hazırlaması çağrısında bulunmuşlardı. AB de İsveç ve Polonya nın ortaklaşa hazırladığı Doğu Ortaklığı önerisi ise Rusya ve Türkiye yi dışarıda bırakarak, Avrupa Komşuluk Politikası kapsamındaki Ukrayna, Moldova, Belarus, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan ı kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. 12 Karadeniz in Artan Önemi Karadeniz, Avrupa dan Kafkaslar ve Orta Asya bölgelerine olan stratejik güzergâh üzerinde bulunmaktadır. Soğuk Savaş döneminde NATO ile eski SSCB arasındaki önemli bir kanat bölgesi olan Karadeniz de bu dönemin kapanması ile birlikte yeni bir güvenlik ortamı oluşmuştur. Diğer taraftan, yine Soğuk Savaş döneminin kapanması ile birlikte bölge ülkeleri arasında muhtelif ortaklık girişimleri ve işbirliği örnekleri görülmektedir. Yeni stratejik konjonktür, Rusya Federasyonu nun Karadeniz ve Türk Boğazları üzerinden toprak kazanarak Akdeniz e çıkma politikalarını gündemden düşürmüş görünmektedir. 21. yüzyılda stratejik mücadelelerin ekonomik hâkimiyetler kurmak yolu ile yapılacağı beklenmektedir. 13 SSCB nin çöküşünden sonra Karadeniz deki Amerikan çıkarları uyuşturucu, silah ve insan trafiğinden enerji güvenliğine uzanan bir alana yayılmıştır. ABD çıkarlarını korumak için kapsamlı bir bölge politikasına ihtiyaç duymaktadır. Karadeniz bölgesi pek çok yönde çakışan medeniyetlerden ve nüfuz sahalarından oluşmaktadır. 14 Sovyet dönemi boyunca Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan, petrol ve doğalgaz alanlarını Rusya Federasyonu na bağlamıştır. Gerek Ortadoğu ve Hazar ın doğalgaz üreticileri, gerekse de Avrupalı tüketiciler boru hattı çeşitlenmesinden kazanç elde etmek için direnmektedirler. Enerji bağımlısı durumundaki Avrupa ekonomilerine enerji arz eden ülkelerin sayısının çoğalması, Rusya nın taşımadaki tekelini ve piyasadaki aşırı gücünü kırarak AB enerji güvenliğini artıracaktır. Türkiye enerji nakil piyasasında daha geniş bir rol üstlenerek özellikle geçiş gelirleri gibi çok sayıda fayda elde edebilir. Bununla birlikte, petrol ve doğalgaz nakli sadece iktisadi değil, aynı zamanda jeopolitik bir meseledir. Dünyanın en değerli kaynaklarının üretiminde ve dağıtımında kontrolü elinde tutmak, uluslararası arenada sahibine büyük bir güç sunmaktadır. Türkiye, AB enerji zincirinde daha fazla öneme sahip oldukça, AB ile üyelik görüşmelerindeki gücünü artıracaktır. 15 Karadeniz, Ortadoğu gibi Türkiye nin ve dünyanın gündemine önemi artan bir jeopolitik alt bölge olarak girmiştir. Doğu Akdeniz gibi küresel enerji projeleri açısından stratejik önemi artıyor. ABD ile Rusya arasındaki Kafkaslar ve Orta Asya mücadelesi, Hazar enerji kaynakları ve Karadeniz i dünya siyasetinde ve Türk dış politikasında çok kritik bir noktaya götürmektedir. Türkiye ve Rusya nın Karadeniz politikalarının birbirine yakın olması, endişelerinin kısmen 12 http://www.globalsiyaset.com/haberler/2008temmuz/ap-karadeniz-birlik-html 13 Murat Köylü; NATO nun Karadeniz Politikaları, 21YÜZYIL, Yıl 2,Sayı7, Ekim Kasım Aralık2008, s.159 14 Cohen; a.g.m., s189 15 Cohen;a.g.m., s.192-193 Kasım 10 Sayı: 23 21. YÜZYIL [57]
Yrd. Doç. Dr. Meflküre Y lmaz ortak olmasından kaynaklanmaktadır. Moskova ve Ankara nın ortak endişeleri şu başlıklar altında toplanabilir: Karadeniz in Amerikan filosunun varlığından dolayı tansiyonun yüksek olduğu bir bölgeye dönüşmesinin öncelikli yükünün Moskova ve Ankara çekeceklerdir. Montrö rejiminin tasfiye edilmesi durumunda Türkiye de, Rusya da kurulacak yeni Boğazlar rejiminin belirsizliğinden ve ortaya çıkacak risklerden çekinmektedirler. Bundan başka Rusya, Amerikan filosunun Karadeniz deki varlığının Rusya nın Karadeniz ve Gürcistan, Ukrayna başta olmak üzere kıyıdaki ülkeler üzerindeki Moskova etkisini azaltacağını, Rusya ya yönelik güneyden güç projeksiyonu yapma imkânı vereceğini düşünmektedir. Moskova, ABD nin Karadeniz, Güney Kafkasya, Hazar Havzası, Orta Asya zinciri üzerinde bir askeri sıçrama tahtaları kuşağı kurmasından rahatsızdır. Türkiye nin bir NATO ülkesi ve ABD müttefiki olarak ABD nin politikalarına muhalefet etmesinin nedenleri ise Türk donanmasının Karadeniz de NATO adına da gereken güvenliği sağladığı ve Amerikan donanmasının Karadeniz de sadece sorunları artıracağına olan inancıdır. Ankara, Doğu Karadeniz bölgesine yönelik artan istihbarat ve terör faaliyetlerinden rahatsızdır ve Karadeniz in uluslararasılaşmasının Doğu Karadeniz bölgesinde rahatsızlığı artıracağını düşünmektedir. Türkiye, ABD nin Karadeniz e yerleşmesine ve Montrö Anlaşması nda yapılacak herhangi bir değişikliğe izin vermemelidir. Zira Karadeniz e yerleşen ABD Ege ve Akdeniz den sonra Karadeniz vasıtasıyla Türkiye yi çepeçevre kuşatmış olacaktır. Türkiye Rusya ile yakın işbirliği içinde Karadeniz in sadece bu denize kıyısı olan ülkelerce korunmasını ve savunulmasını sağlamalıdır. Bunu yaparken de ABD nin karşısında olmak hedefi olmaksızın jeopolitik gücüne ve büyüklüğüne yakışır bir politika takip etmelidir. 21. YÜZYIL [58] 21. YÜZYIL Kasım 10 Sayı: 23