Rehberlik Veli Bülteni

Benzer belgeler
TEST ÇÖZME TEKNİKLERİ

Bilgi : Öğrenme ile kazanılır. Tekrar ile pekiştirilir. Test çözme tekniğini kullanmanın temelini teşkil eder.

Her sorunun kendine has mantığı vardır. Test çözerken kendi mantığınızla değil, sorunun mantığına göre hareket etmelisiniz.

TEST ÇÖZME TEKNİKLERİ

FMV Özel Erenköy Işık İlkokulu. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Servisi. Bülten No: 1 4. Sınıflar Kasım 2014

NASIL ÖĞRENDİĞİNİZİ BİLİYOR MUSUNUZ?

TEST ÇÖZME TEKNİKLERİ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ

Öğrenme stilleri görsel, işitsel ve dokunsal olmak üzere 3 gruba ayrılır.

Matematik Daha Kolay Nasıl Öğrenilir

Bu sınavlarda başarılı olmak test çözme

ÖĞRENCİ KARNESİ ÖĞRENME YOLU-20 ANALİZ GÖRSEL ÖĞRENME

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU EKİM 2015 TEST ÇÖZME TEKNİKLERİ

ÖĞRENME STİLLERİ. Görsel Öğrenme Stili:

FMV Özel Erenköy Işık Lisesi Işık Fen Lisesi. Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi Bülteni. Mart 2013 Sayı: 2

AHMET ZEKİ GÖL REHBERLİK ÖĞRETMENİ/ TARSUS FEN LİSESİ 2017 ŞUBAT AHMET ZEKİ GÖL REHBERLİK ÖĞRETMENİ/ TARSUS FEN LİSESİ 2017 ŞUBAT

Ders Çalışma İle İlgili Yakınmalar. Ders Çalışmaya Başlayamıyorum Ders Çalışmayı Sürdüremiyorum Çalıştığım Halde Başarılı Olamıyorum

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ANADOLU LİSESİ

TED ANTALYA KOLEJİ PDR SERVİSİ «TEST ÇÖZME TEKNİKLERİ»

UNUTMAYIN!!! ÖSS BİR SÜREÇTİR

ÖĞRENME STİLLERİ. FMV Özel Erenköy Işık İlkokulu. Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi. 4.Sınıflar Bülten No: 1 Kasım Görsel Öğrenme Stili

OXFORD BIG READ YARIŞMASINA KATILDIK!

SINAV BAŞARISI İÇİN TEST ÇÖZME TEKNİKLERİ ve ETKİLİ SINAV DAVRANIŞLARI

..OKULU ÖZEL EĞİTİM SINIF I. EĞİTİM-ÖĞRETİM YLILI HAFİF DÜZEYDE ZİHİNSEL ENGELLİLER; SINIFLAR TÜRKÇE DERSİ ÇERÇEVE PLANI

DİKKAT VE DİKKAT TOPLAMA ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

ADIGÜZEL REHBERLİK. Rehberlik Postası. 2015/Sayı:2

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ

TEST ÇÖZME TEKNİKLERİ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü ÖZEL EĞİTİM İHTİYACI OLAN ÖĞRENCİLERE SINAV UYGULAMA KLAVUZU

ETKİLİ TEST ÇÖZME TEKNİKLERİ VE SINAV ANI STRATEJİLERİ. İsmail KARAKUŞ Eğitim Bilim Uzmanı/Psikolojik Danışman

ÖN ERGENLİK DÖNEMİ. Siz de Çocuktunuz. Sizde Ergendiniz

SINAV KAYGISI KİTAPÇIĞI

ÖĞRENME STĠLLERĠ. 1. Görsel Ağırlıklı Öğrenme Stili (Görerek Öğrenenler)

GÖRSEL ÖĞRENEN KİŞİLER

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013

MEF İLKOKULU MART-NİSAN AYI DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI

a) Bebeklik dönemi b) Çocukluk dönemi c) Okul çağı dönemi d) Ergenlik dönemi e) Yetişkinlik dönemi f) Yaşlılık dönemi

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2

OKULA HAZIR MISINIZ? VELİ BÜLTENİ EYLÜL ATA KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ

KARACABEY ORTAOKULU REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ. SINAV BAŞARISI İÇİN TEST ÇÖZME TEKNİKLERİ ve ETKİLİ SINAV DAVRANIŞLARI

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016

Nasıl Daha İyi Öğrenirim?

Dil Gelişimine Uygun Etkinlikler

Öğrenme Stilleri İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT OKULLARI İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT OKULLARI

T.C. DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANABİLİMDALI İLKÖĞRETİM PROGRAM SINIF ÖĞRETMENLİĞİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR

8.SINIFLARA 2. TEOG ÖNCESİ MOTİVASYON ÇALIŞMASI

Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

BU ÜÇ HAFTA NE YAPALIM?

VELİLER İÇİN. TÜBİTAK Bilim Fuarları Kılavuzu

Rehberlik bir süreçtir. Bir anda olup biten bir iş değildir. Etkili sonuçlar alabilmek için belli bir süre gereklidir.

HAYAT BİLGİSİ. Mevsim değişikliklerine bağlı olarak canlıların yaşamlarındaki değişiklikleri fark etme,

TED ANTALYA KOLEJİ PDR SERVİSİ AKADEMİK BAŞARININ ARTTIRILMASI

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

DERS 2. Aylin in Eğitim Hikâyesi

EV ÖDEVİ SAVAŞLARINA SON

ÖZEL GEREKSĠNĠMLĠ BĠREYLER. FUNDA ACARLAR Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Bölümü

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

AYIN KONUSU ÖĞRENME STİLLERİ

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA

SAYI : 5 AYLIK BÜLTENLER SERİSİ KONU : ERGENLİK OCAK, 2008 ERGENLİK

PEK OKULLARI 2A KASIM. İzimden gelin gençler! Bocalamadan, yorulmadan, sıkılmadan Tek çıkış yolunuz budur!

ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ VELİ BÜLTENİ KASIM 2011 ÇOCUĞUN GELİŞİMİ İÇİN OYUNCAK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

10 yaş döneminin gelişim özelliklerine dil-bilişsel, bedensel, motor, duygusal, FATİH HANOĞLU

Üşenme, Erteleme, Vazgeçme.

EĞİTİM KOÇLUĞU SERTİFİKA PROGRAMI ve KASIM 2014 TARİHLERİNDE CANİK BAŞARI ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ NDE

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir? * Fiziksel Belirtiler

Çoklu Zeka Kuramı - Zeka Tipleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

MEV KOLEJİ ÖZEL BASINKÖY OKULLARI OKUL BAŞARISINI GELİŞTİREN VERİMLİ ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

TEST: Nasıl Daha Verimli Öğrendiğinizi Biliyor musunuz?

GÖKYÜZÜ ADATEPE ANAOKULU EKİM AYI BÜLTENİ

ARAÇ: Sınıf kitaplığındaki masal kitapları. YÖNTEM-TEKNİKLER: Drama, Benzetim EYLÜL

ÖZEL VEGA OKULLARI ANAOKULU YILDIZLAR SINIFI TASARIM SORGULAMA ÜNİTESİ BÜLTENİ

NEDEN ÇiZGi OKULLARI. Yılların Tecrübesi Çizgi ye Dönüştü. Çünkü Çizgi Okulları;

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav?

Çocukların karnesini elimize aldığımız zaman karnedeki notları görmekten öte bizler, bu çocuklar için neler yaptık? diye düşünmemiz gerekir.

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni. Çocuk ve Cinsellik

Çocuğumuza Etkili Ve Verimli Ders Çalışma Alışkanlığını Kazandırma Konusunda Nasıl Destek Olabiliriz?

ÜRÜN VE HİZMETLERİMİZ

SAĞLIK BİLGİSİ DERSİ MÜZÂKERE KONULARI

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

Kasım Rehberlik Bülteni VELİ EĞİTİM REHBERİ. Okul Öncesi Dönemde Cinsel Gelişim

ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI

T.S.K GÜLSAV ÖZEL EĞİTİM OKULU VE REHABİLİTASYON MERKEZİ

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

CİNSEL GELİŞİM VE EĞİTİM

Üşenme, Erteleme, Vazgeçme.

ilkokul Yeşilcan la Zararsız Teknoloji

Bilgilendirme Rehberi

ZİHİNSEL ÖĞRENME YETERSİZLİĞİ

ROBOT GELİŞİM ATÖLYESİ ZİHİNSEL GELİŞİM AKIL OYUNLARI ATÖLYESİ ATÖLYESİ BİLİM ATÖLYESİ ÖĞRENCİ KOÇLUĞU MATEMETİK İNGİLİZCE ATÖLYESİ

En güzeli, çocuğunuzun evine ve sevdiklerine bağlı kalarak bağımsızlığını kazanmasıdır.

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

HIZLI OKUMA (Sınav Kaygısı Terapileri-8)

Yusuf Cahit ÇUKACI * İsmail ELAGÖZ ** ÖZET

Transkript:

BU AY Özel PEV Okulları Sayı 3 ERGEN VE AİLESİ TEST ÇÖZERKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR ÖĞRENME STİLLERİ www.pevkolej.com NİSAN 2013

ERGEN VE AİLESİ Ebeveyn olarak çoğunuz çocuklarınızın belli dönemlerde farklı ve hemen değişen duygu ve davranışlarına şahit olmuşsunuzdur. Hatta birçoğunuz bu duygu ve davranış değişikliklerine anlam veremeyip şaşıp kalmışsınızdır. Bazılarınız kendi yöntemlerini kullanarak bu problem gibi görülen davranışları ortadan kaldırmaya çalışırken, bazılarınız da bir uzmana danışma ihtiyacı hissetmişsinizdir. Peki, şimdi bende soruyorum sizlere. Nedir çocuklarınızın belli dönemlerdeki bu davranışlarındaki, tutumlarındaki ve hissettiklerindeki değişiklikler? Hepinizin tek bir ağızdan seslendiğini duyar gibiyim. Evet bunun adı son zamanlarda birçok yerden ve birçok kişiden duyduğunuz, çocukların da bazen savunma mekanizması haline gelen: ERGENLİK 1 Ergenlik aslında çok arada kalan fakat kişinin hayatını büyük ölçüde etkileyen bir dönemdir. Yani ergenlik çocukluktan yetişkinliğe kadar süren, hızlı bedensel büyümenin yanı sıra ruhsal ve cinsel yönden de gelişilen bir dönemdir. Bazı psikolojik kökenli problemlere baktığınızda çoğunun altından ergenliğin sağlıklı bir şekilde tamamlanamaması ve doğru bir şekilde yönlendirilmemesi çıkar. Burada önemli olan çocuğun hem psikolojik hem fiziksel hem de cinsel yönden ergenlik döneminden sağlıklı ve bilinçlenmiş olarak çıkmasıdır. Genel olarak 12-21 yaşlar arasındaki dönemde görülür. Fakat bunun sınırı kesin çizgilerle çizilemez. Çünkü kişiler arasında ergenliğe geçiş ve tamamlama yönünden farklılıklar olabilir. Buna en güzel örnek kızlarda ve erkeklerde görülme yaşlarının bile farklılık göstermesidir. Kızlar erkeklerden 2 sene önce ergenliğe girerler.(10-24 yaş) Fakat bu aradaki fark ergenliğin tamamlanmasına doğru kapanır. Genetik ve çevresel etkenlerle ergenliğin başlaması, bedensel ve ruhsal değişimler farklılık gösterebilir. Örneğin; Batı zenci kabileleri ve eski Araplarda ergenlik, iklimin etkisiyle daha erken başlarken; Kuzey Yarım Küredeki Norveç, Finlandiya gibi az güneş alan soğuk yerlerdeki ergenlik yaşı daha geçtir. Buna kendi ülkemiz iklimine bakarak da anlayabilirsiniz. Genel olarak bakıldığında erken ya da zamanında ergenlik ile birlikte gelişen özgüven ve girişimci yapı ülkemiz koşullarında da net bir şekilde görülmektedir. Ergenlik döneminin özelliklerine baktığınızda kızlarda ve erkeklerde boyun uzamasından tutun da, kas ve yağ artışına, yaşanılan durumlarda verilen tepkilere kadar farklılıklar bulunmaktadır. Şimdi bunların neler olduğuna gelin birlikte bakalım:

KIZLAR Vücut kadınsı şekillerde biçimlenir. Göğüsler belirginleşir. Koltuk altları ve cinsel organ bölgelerinde kıllanmalar başlar. Boyun uzaması 10-20 cm. arasında olabilir. Vücut ağırlığı 6-18 kg. arasında olabilir. Kızlarda bu dönemde yağ artışı fazla görülmektedir. Bu dönemde iştahta bir artma görülebilir. Sesleri gırtlaktaki gelişimden dolayı olgunlaşır. Bu dönemde şarkı söylemekten çekinebilirler. Yağ bezlerinin daha fazla çalışması sonucu ergenlik sivilceleri ortaya çıkar. 12-13 yaşlarda regl(adet kanaması) olmaya başlarlar. Bu dönem daha erken başlayabileceği gibi 16-17 yaşında da başlayabilir. Daha fazla gecikmesi durumunda doktora başvurulmalıdır. ERKEKLER Boyun uzaması 10-30 cm. arasında olabilir. Ağırlık artışı ile birlikte kas kütlesinde bir artış olur. Cinsel organ ve çevresinde, koltuk altında kıllanmalar başlar. Cinsel organları büyümeye başlar. Üreme bezlerinin çalışmasıyla hormonlar etkili olmaya başlar. Hormonların etkisiyle birlikte karakter ve bedensel değişimler oluşur. Gırtlaktaki büyüme sonucu sesleri kalınlaşır. Sakal ve bıyıkların çıkması ile birlikte özellikle geceleri uykuda meni gelmeye başlar. 2 Aslında tümüyle fizyolojik olan bu değişimler gençlerde utanma ve sıkılma durumları oluşturabilir. Ergenler yaşadıkları bu değişimleri kabullenmekte ya da açıklamakta bazı zorluklarla karşılaşabilirler. Genellikle yeme bozuklukları, depresyon, madde kullanımı gibi psikolojik kökenli sorunlar da yaşayabilirler. Bu gibi sorunlarda ve içine kapanma durumunun uzun sürmesi, bu durumun şiddetlenmesi, aşırı zayıflaması ya da kilo alması, derslerinde olması beklenenden fazla bir düşüş olması, artık sağlıklı iletişim kuramaz hale gelinmesi, eve beklenenden daha geç saatte gelmeye başlaması ve bütün gün uyumak, yataktan çıkmak istememesi durumunda uzmana danışılmalıdır.

Ergenlik döneminde ergenler hem fiziksel hem psikolojik hem de cinsel yönden bazı duyguları daha derin yaşarlar. Bu duygularda bazen davranışlarına farklı şekilde yansır. Ne hissettiklerine, nasıl davranmak istediklerine ve bununla birlikte ebeveynlerin çocuklarına nasıl yaklaşabileceklerine bakalım: Ergenin duygularında genel anlamda bir istikrarsızlık söz konusudur. Bir gün önce çok mutlu, neşeli ve eğlenceliyken ertesi gün içine kapanık, mutsuz ve karamsar olabilir. Duygular anlık olarak bile değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle ebeveyn olarak sizlerin bu durumu kabul etmesi son derece önemlidir. Burada önemli olan, bu durumun geçici bir dönem olduğunun bilinmesidir. Ergenlerin duygularının anlık değişebileceğini söylemiştik. Böyle bir duygu durum değişikliğinde Daha dün iyiydin. Bugün ne oldu? türünde sorgulamalardan ve baskıcı yaklaşımlardan kaçının. Onu anlamaya çalışın. Bu dönemde ergenler duygularını daha derin ve daha coşkulu yaşarlar. Gerek ses tonu ve vurgulamaları gerekse mimikleri önceki döneme göre duygularını daha fazla ifade ediyor niteliktedir. Bazen yüksek sesle size bir şey söylemeye ya da istemediği bir durumu size bağırarak anlatmaya çalışabilir. Bu durumda sakin kalıp çocuğunuzun da sakinleşmesini bekleyin. Üstüne gitmeyin. Sakinleştikten sonra eğer sizinle konuşmayı kabul ederse konuşun. Israrcı olmayın. Diğer dönemlere göre daha yoğun hayal kurar ve gerçeklerden zaman zaman uzaklaşır. Bu hayaller gelecek planlarını kapsayabileceği gibi genellikle karşı cinsle ilgili hayaller olabilmektedir. Ebeveyn olarak çocuğunuzun karşı cinsten bir arkadaşı olup olmadığını merak etmeniz oldukça doğal bir süreç. Bunu öğrenmeye çalışırken çocuğunuzu sıkıştırmayın. Bu olayı çok büyük bir problemmiş gibi görmeyin. Ondan öğrenemediğinizde arkadaşlarına sorma gibi bir davranışta bulunmayın. Zaten kendini rahat hissettiğinde ya da destek almak istediğinde size açıklama yapacaktır. Onun size anlatmasını bekleyin. Eğer anlatmazsa üstüne gitmeyin ve saygı gösterin. Unutmayın, bu noktada eğer çocuğunuz beğendiği kızdan ret cevabı aldıysa, yaptığınız olumsuz bir davranış çocuğunuzun özgüven ya da beğenilmeme problemi yaşamasına sebep olabilir. Ergenler zaman zaman yalnız kalmak isteyebilir, kendileriyle ile baş başa kalıp yaşadıklarının muhasebesini yapma ihtiyacı hissedebilirler. Böyle bir durumda her odaya kapanışında Aman benim çocuk yine odaya kapandı. Kesin kötü bir şey olmuş. Ama bana anlatmıyor. Deyip kaygılanmayın. Çünkü her odasına kapanması kötü bir haberin yaklaştığını göstermez. Ergenler bu dönemde kendini yorgun hissedebilir, buna bağlı olarak çalışmaya karşı Günümüzde, isteksizdir. okul Vücut yaşındaki enerjisi nüfusun âdeta büyümeye yaklaşık %3 harcanıyor ila gibidir. Bu dönemde derslerinde hafif %7'sini bir gevşeme etkilemekte, yaşamasına erkek çocuklarda izin verin. kız Siz onu çocuklara anlayarak yaklaşırsanız o da zamanla sizi ve en kıyasla önemlisi 3-4 kat kendisini daha fazla anlayacaktır. görülmektedir. Unutmayın DEHB ergenlik bu dönemde en çok ihtiyaçları olan destek ve erişkinlik kendilerine döneminde inanılmasıdır. de devam edebilmektedir. 3

4 Ergenler yaşadığı bedensel değişimlere bağlı olarak çekinebilir ve kendini saklama ve bu değişimlerden çevreyi haberdar etmeme isteği içinde olabilir. Genel olarak erkekler daha koşuşturmalı aktiviteleri tercih ederken, kızlar daha sakin ve hareketsiz aktiviteleri tercih edebilirler. Vücut algıları ve ihtiyaçları bu dönemde farklılık gösterir. Bundan dolayı ergenlik döneminde kızlara koşmaları için, erkeklere ise sakin kalmaları için baskı yapmaktan kaçının. Bu dönemde ergenlerin yeni şeyler denemeye olan merakı artar. Sürekli farklı şeylerle oynamayı ve oyalanmayı severler. Bunlar minyatür arabalar ya da yap-bozlar da olabilir. Bu durumlarda çocukların meraklarını anlamlı yönde geliştirmelerine izin verin. Bu oyuncak arabalar bile olsa ya da farklı bilgisayar oyunları da olsa kısa bir zaman geçirmelerine izin verin. İstediği şeyden ergeni ne kadar uzaklaştırırsanız, o, onu elde etmek için her ne yol varsa deneyecektir. Merak konusuna değinmişken cinsellik konusunda da merakları ve ilgileri artmış durumdadır. Kendilerini cinsel yönden keşfetmeye başlarlar. Bazen odada yalnız kalıp bu duyguyu gerek internetten gerekse belli dergilerden öğrenir ve uygulamaya çalışabilir. Çocuğunuzu böyle bir deneyimi yaşarken gördüğünüzde kaygılanmayın ve kötü bir şekilde uyarıda bulunmayın. Ne yapıyor bu çocuk! diye izlemeyin. Aradan biraz zaman geçince onunla cinsellik hakkında konuşabilirsiniz. Ya da okulda güzel iletişim kurduğu bir öğretmenine durumu anlatıp yardım isteyebilirsiniz. Bu dönemde arkadaş konusunda oldukça hassastırlar. Arkadaşları hakkında olumsuz konuşmamaya özen gösterin. Eğer hoşlanmadığınız bir arkadaşı ya da grubu varsa bunu ona yapıcı konuşmalarla anlatın. Hatta arkadaşlarını tanımaya çalışın. Nasihat niteliğindeki konuşmalar her zaman geri teper. Arkadaş seçme konusunda özgür olduğunu fakat davranışlar noktasında hassas olması gerektiğini hatırlatın. Genelde kendini ifade edebileceği ve olumlu arkadaşlıklar kurabileceği aktivitelere yönlendirin. Bu hem enerjisini olumlu yönde kullanmasını hem de kendine benzer arkadaşlıklar kurmasını sağlayacaktır. Bu durum çocuğun özgüven kazanmasını da sağlayacaktır. Bu dönemde ergenlerin fark edilmeye ve takdir edilmeye ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacını aile içinde gideremeyen ergen, farklı arkadaş gruplarında bu ihtiyacını gidermeye çalışacaktır. Örneğin; otoriteye alışmış bir ergen dış gruplarda da bir otoritenin altına girme ihtiyacı hissedecektir. Ve otoritenin hoşuna gidecek bir davranış yaptığında da onun tarafından takdir edilmek onu olumsuz yönde pekiştirecektir. Bu da olumsuzluklar zincirini ve boyun eğmeyi beraberinde getirecektir. Diğer bir taraftan da demokratik ailede yetişmiş bir ergen, kendisini iyi ifade edebilen ve kendisine benzer grupları seçecektir. Yani bizim aile içindeki tutumumuz özellikler ergenlik döneminde oldukça önemlidir.

5 Bu dönemde ergenler karşı cins tarafından beğenilmek ister. Ve saatlerce aynanın karşında vakit geçirebilirler. Bu durum birçok açıdan bazen vakit kaybına dönüşebilir. Bunu fark ettiğinizde küçük ve basit uyarıcı cümleler kullanın. Haydi, biraz acele eder misin? Servis seni bekliyor. Eminim bugün herkes seni beğenecek. Bakımına dikkat etmen beni çok mutlu ediyor. gibi cümlelerle hem acele etmesi gerektiği hatırlatılır, hem de ergen takdir edilmiş olur. Burada yapmanız gereken tek şey çocuğunuza zamanı ayarlamayı öğretmeniz. İlk başlarda da kurduğum bir cümle vardı aslında. Günümüz ergenleri o kadar akıllı ki, bazen bu durumu kendi lehlerinde kullanabiliyorlar. Üst üste yaptıkları hataların affedilmesi için ergenliklerinin arkalarına sığınabiliyorlar. Böyle bir durumda sizden istediğim her istediklerini hemen yapmayın. Bazen istedikleri için beklemeyi, sabretmeyi ve hak etmeyi öğrenmeleri gerekir. Unutmayın; siz de onların bu zorlu süreçten sağlıklı bir şekilde çıkabilmeleri için sabrediyorsunuz. Sonuç olarak, ergenlik döneminin geçici bir süreç olduğunun ebeveynler tarafından kabul edilmesi ve çocuklar açısından da sevgi, anlayış görerek ilerlemesi ve sağlıklı bir şekilde tamamlanması son derece önemlidir. Aslında iki tarafın da benimsemesi gereken tutum son derece açıktır: KARŞILIKLI SEVGİ ve KOŞULSUZ KABUL Psk. Dan. ve Aile Dan. Kevser AFYON

TEST ÇÖZERKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR: Her sorunun kendine has bir mantığı vardır. Test çözerken kendi mantığınızla değil sorunun mantığına göre hareket etmelisiniz. 6 * Soru kökünün iyi okunup anlaşılması, daha sonra cevabın düşünülmesi gerekir. Soru kökü anlaşılmadan cevabı düşünmeye çalışmak hızı düşürür. Zaman kazanmak için soruyu okumadan cevap şıklarına koşmak sizi yanıltır. * Soruda sizden ne isteniyorsa ne eksik, ne fazla isteneni düşünmelisiniz. Bazı sorular sizin için çok kolay gelir ve cevabın böyle kolay bir şık olamayacağını düşünürsünüz. Oysa bazen böyle kolay sorular sormak da bu işin tekniğinin bir parçasıdır. * Her testte bilgi düzeyinizin altında ve üstünde sorularla karşılaşırsınız. Ancak testin genelini standart bilgi birikimi ve yorum gücü ile çözülebilecek sorular oluşturur. Sorulara önyargılı yaklaşmamalısınız. "Bu soru zor yapamam Bu soru kolay cevap x şıkkı" gibi zaman kazanmaya yönelik aceleci davranışlar kazanmak yerine kaybettirir. * Turlu Soru Çözme Yöntemi testteki her soruyu incelemenize yardımcı olur. Cevaplandırılmayan soruları soru kitapçığında bir işaret veya simge ile simgelendirmek o soruların ikinci turda daha kolay bulunmasını sağlar. * Hatalı okuma alışkanlıkları da önemli sorunlar yaşamanıza neden olabilir. Olumsuz bir ifadeyi olumlu olarak okumak soruyu veya cevabı hatalı düşünmenize sebebiyet verebilir. * İnsan psikolojisi soru içindeki ifadeleri olumlu yönde algılamaya eğilimlidir. Bu nedenle soru formlarında altı çizili veya kalın yazı karakterli ifadeleri daha dikkatli okumalısınız. * Soru kökünün veya soru metninin uzun oluşu sizin için daha fazla ipucu anlamına gelir. Bu nedenle uzun metinli sorular daha kolay çözülebilen sorular olarak algılanmalıdır. * Paragraf tipli sorularda genellikle paragraftan önce soru kökünün okunması paragrafın ikinci kez okunması zorunluluğunu önler. Soru kökünü okuyan zihin soruyu bu zihni hazırlıkla okuma eğiliminde olur. * Cevabı konusunda tereddüt ettiğiniz soruları gelişigüzel cevaplandırmak yarar değil zarar verir.

7 * Cevap şıklarından sorunun çözümüne gitmek de test tekniğinde önemli bir yoldur. Yüzde yüze emin olmadığınız sorularda şıkları eleyerek doğru cevaba yaklaşabilirsiniz. * Cevap şıklarını elerken eğer 2 şıkka indirgeyebilmişseniz bunlardan birisini seçmenizde hiçbir sakınca yoktur. Ancak ikiden fazla şık cevap olabilecek nitelikteyse bu soruyu cevaplandırmamanız, en azından sınavın sonlarına doğru tekrar soruya dönmek üzere boş bırakmanız daha uygun olacaktır. * Test çözerken sorunun doğru cevabını bulmak kadar önemli bir diğer olay da cevap olamayacak şıkların tespit edilmesidir. Böylece çözüm alternatiflerini daha netleştirir ve doğru şıkka ulaşabilme hızınızı daha artırırsınız. * Sınavlarda test çözümünü sekteye uğratan en önemli unsurlardan birisi de sınav kaygısı ve bu yüksek kaygı düzeyinin soruları anlamayı ve problemleri çözmeyi zorlaştırmasıdır. Test çözümü esnasında testte yer alan konu içeriklerinin dışındaki düşünme konsantrasyonu bozar. Bu nedenle hangi testi çözüyorsanız zihinsel içeriğinizin de o konunun sınırları içinde olması gerekir. * Cevap şıklarında cevaba benzeyecek bazen iki bazen üç şık bulunur. Bunlara çeldirici adı verilir. Çeldiriciler ilk bakışta cevap gibi algılanabilir ama ufak bir zihinsel egzersizle doğru cevabı bulmanız mümkündür. Bu tip sorularda cevap genellikle soru metninde saklıdır.

8 SORU ÇÖZERKEN DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN BÖLÜMLER NELERDİR? Her şeyden önce yapmamız gereken soruya yaklaşırken kendi mantığımızla değil sorunun mantığıyla hareket etmemiz gerekmektedir. Çünkü her sorunun kendine has özel bir mantığı vardır. * Öncelikle sorunun okunup anlaşılması daha sonra cevabın düşünülmesi gerekir. Kesinlikle soruyu okurken cevabı düşünmeyin. Her iki durumun birbirinden ayrılması gerekmektedir. * Soru içinde geçen ipuçlarından yararlanmayı bilin. Bunlar; altı çizili, koyu puntoyla yazılmış, "tırnak içinde," değildir, olamaz, her zaman, hiç bir zaman, bütün, zaman zaman, yoktur, vardır, birbirinden farklı, birbirine benzer, eşdeğer, birden fazla, ayrı ayrı, iç içe, yan yana, ikisi bir arada, ana düşünce, yan düşünce, benzer düşünce, asla, genellikle, çoğu, vb. ipuçlarıdır. * Soru hakkında fazla bilgiye sahip değilseniz şıklardan yararlanın. Şıkları tek tek değerlendirerek elemeye çalışın. İçlerinden doğru cevabı kestirmeye çalışın. Eğer çok çelişkide kalıyorsanız boş bırakmanız daha iyidir. Çünkü her yanlış cevap hem kendini hem de doğru cevaplarınızı götürmektedir. Bu da netlerinizin düşmesine neden olmaktadır. Unutmayın ki her soru, her net önemlidir. * Soruları okurken hızınız kesecek olan dudak kıpırdatarak okumaktan uzak durun. Çünkü bu durum hızınızı kesecektir. * Ve her okuduğunuz kelimenin altını çizmeyin. Yapmanız gereken gözle okuma alışkanlığı kazanmanız ve okuma hızınızı arttırmanızdır.

9 SORU ÇÖZERKEN DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN BÖLÜMLER NELERDİR? * Soruları okurken mutlaka kılavuz olarak kurşun kalem kullanın ve önemli ipuçlarının altını çiziniz. * Öncelikle soru cümlesini okuyarak ne istiyorsa altını çizin ve aklınızdan geçirin. Sonra metin kısmını okuyarak soruda sizden istenen kelimelerin altını çizin. Daha sonra şıkları elemeye başlayın. * Uzun paragraf sorularını cevaplandırırken soru cümlesini okuduktan sonra paragraftan bir cümle okuyarak şıkları eleme yöntemini kullanın ve bunu paragraf bitene kadar devam ettirin. TEST ÇÖZERKEN KODLAMA KONUSUNDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR: Test çözümünde kodlama da önemli bir yer işgal eder. Soruyu kitapçık üzerinde çözmüş olmak o soruyla olan işinizin bittiği anlamına gelmez. Soruyu doğru çözmek kadar optik forma doğru kodlamak da önemlidir. * Kodlama her sorudan sonra yapılmalıdır. Bu asla bir zaman kaybı değildir. Çünkü Kodlama için geçen süre bir ölçüde dinlenme sürenizdir. Bu zaman dilimi içinde bir soru ile olan zihinsel bağınızın koparır, bir başka soruya geçmek için zamanın geldiğini düşünürsünüz. Bu bilinç dışı bir faaliyettir. * Ayrıca sınavın ilerleyen diliminde boş bir cevap kağıdı görmek yerine dolu bir cevap kağıdı görmek kendinize olan güveni sağlamanıza yardım eder. * Zaman kazanacağım diye kodlamayı sona bırakmak sınav sonrası yorgunluk ve dikkat dağılmasının fazlalığı sebebiyle hatalı veya eksik kodlama riskini artırır, kaydırma yapmanıza yol açar. Her yıl %0,5 adayın kaydırma hataları nedeniyle mağdur olduğunu unutmayınız.

TEST ÇÖZERKEN KODLAMA KONUSUNDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR: Testi iyi çözmek için sadece doğruları bilmek yeterli değildir. Verilen zaman dilimi içinde bu doğruları bulmanız gerekir. Bu nedenle her bir soruya ne kadar zaman harcamak gerektiği baştan planlanmalıdır. 10 * Çok sorulu testlerde "Turlu Soru Çözme Yöntemi" bilinen soruların çözümünü hızlandırır. Bilinmeyen sorularla zaman kaybını önler. Aynı zamanda zorluk derecesi biraz yüksek olan sorulara bakmayı ve bu sorular için daha fazla zaman kullanımını sağlar. * Zaman kazanmak için soru metni ve kökünü okumadan cevap şıklarına koşmak sizi yanılgılara düşürebilir. * Soruları okurken hızınızı kesecek davranışlar olabilir. Örneğin sesli okuma alışkanlığı, dudak kıpırdatarak okumaya çalışmak, okunan her ifadenin altını çizmek gibi. Hızlı okuma tekniklerini kullanmalı ve sınav öncesi okuma egzersizleri ile okuma hızınızı artırmalısınız. * Sınavda zaman kullanımını en fazla zora sokan bildiklerimiz ve bilmediklerimiz değil, biraz bildiğimiz ya da tereddüt ettiğimiz sorulardır. Bu nedenle soru ile inatlaşmak "bu soruyu çözmezsem ölürüm" mantığı bu testin sonunda hüsrana uğrama riskini artırır. HIZLI OKUMA TEKNİKLERi: Sınavda hızlı okumak öğrenciye hem zaman hem de daha az yorularak daha fazla soru yapma şansı verir. Okuma hızınızı arttırmak için şu tekniklere dikkat edilecek hususlar; * Göz mesafesi okunacak materyalle göz arası en az 30 cm olmalıdır. * Sorular okunurken başka bir şey düşünülmemeli, o tür düşünceleri düşünmek için kendinize başka bir zaman ayırın ve o zamanda düşüneceğiniz yönünde kendinize telkinde bulunun. * Çok parlak ve yetersiz ışıkta okuma yapılmamalıdır. Işığın geliş yönü sol arkadan olmalıdır.

11 HIZLI OKUMA TEKNİKLERi: * Kafa hep aynı seviyede tutulmalıdır. İleri geri sallanılmamalıdır.dik oturulmalıdır. Sağa -sola veya öne fazla eğilmemelidir. Bu durumlar gözün çok çabuk yorulmasına ve satırlar arasında kaymalara neden olabilir. * Okurken mutlaka kılavuz olarak kalem kullanılmalıdır ama okunan her kelimenin altı çizilmemelidir. Çok önemli kelimelerin ve ipuçlarının altı çizilmelidir. * Okuma yapılırken gözler zaman zaman dinlendirilmelidir. Şöyle ki; Okuma yaparken gözlerinizi ara sıra kaldırıp uzak cisimlere bakmalıyız. * Gözler ara sıra açılıp kapatılmalıdır. Bu göz kaslarının dinlenmesini ve baş ağrısını önleyecektir. * Okuma sırasında belirli zamanlarda kısa süreli aralar vermek gerekir. Bu arada kan dolaşımını hızlandıracak teknikler (elleri sallamak, boynu hareket ettirmek vb.) kullanılmalıdır. * Okuma amacınızın olması okuma hızınızı arttıracaktır. Ne okuduğunuzu, niçin okuduğunuzu, ne bulmak istediğinizi bilerek okumak. * Okunacak malzeme hakkında daha önce bildiklerimizi aklımızdan geçirmemiz faydalıdır. * Okuma mekanındaki ısı sıcaklığı ne çok soğuk ne de çok sıcak olmalıdır. * Kelimeleri tek tek okuma yerine gruplandırarak okumalıyız. * Hızlı okuma hem anlamayı kolaylaştırır hem de daha az yorulmamıza neden olur. Bir diğer faydası da dikkatimizi daha çok toplamamıza yarar ÖZEL PEV OKULLARI REHBERLİK SERVİSİ

12 ÖĞRENME STİLLERİ Günlük hayatta çocukları ve yetişkinleri gözlemlediğinizde her birinin farklı davranışlar sergilediğini görürüz, bazı çocuklar, merak içerisinde oradan oraya koştururken, bazıları kitap ya da dergi karıştırmayı tercih eder. Bir diğer grup müziksiz yaşayamazken, diğerleri için renkler yaşam kaynağıdır. Bu davranış şekilleri bizi biz yapan kişilik özelliklerimizdir, bu özellikler bizim öğrenme davranışlarımızı da belirler, öğrenme stilleri dediğimiz bu davranış özellikleri, her bir öğrencinin yeni ve zor bir bilgiyi öğrenmeye hazırlanırken, öğrenirken ve hatırlarken farklı ve kendilerine özgü yollar kullanmasıdır. Öğrenme sitillerinden birinin diğerine göre üstünlüğü yoktur, herkesin kendine özgü bir ya da birkaç stili olabilir. Öğrenme stilleri genel bir değerlendirmeyle Görsel, İşitsel ve Bedensel-dokunsal olmak üzere üç boyuta ayrılabilir. GÖRSEL TİP Görseller, özel yaşamlarında genellikle düzenli ve titizdir. Dağınık bir masada çalışamazlar, önce masayı kendilerine göre düzenlerler, daha sonra çalışmaya başlarlar. Kalem, silgi, kalemtıraş gibi araçlar için sıra veya masada kendilerine göre yerler belirlerler ve bu araç gereçleri hep bu yerlerde tutarlar. Çantaları, dolapları her zaman düzenlidir. Yazmayı sevmeseler bile defterlerini düzenli ve itinalı kullanırlar. Defterlerinin köşeleri kıvrılmaz, kıvrılırsa da ataç takarak bu kıvrılmayı önlemek için gayret gösterirler. Bu özelliklerinden dolayı, evde büyükleri, okulda da öğretmenleri tarafından takdir edilirler. Düz anlatım dediğimiz (okullarda öğretmenin ya da bir öğrencinin dersi anlatması) öğretim yönteminden yeterince yararlanamazlar. Tam olarak anlamaları için dersin mutlaka görsel malzemeler ile desteklenmesi gerekir. Harita, poster, şema, grafik gibi görsel araçlarla kolay öğrenirler ve bu araçlarla öğrendiklerini kolay hatırlarlar. Öğrendikleri konuları gözlerinin önüne getirerek hatırlamaya çalışırlar.

13 BEDENSEL TİP (DOKUNSAL-KİNESTETİK) ÖĞRENME STİLLERİ İŞİTSEL TİP Bedenseller oldukça hareketli olur. Sınıfta yerlerinde duramazlar. Sürekli hareket halindedirler. Tahtayı silmek, pencereyi açmak, kapıyı örtmek, tebeşir getirmek hep onların görevi olsun isterler. Uzun müddet oturmaya zorlanırlarsa derste ne olup bittiğini de anlamaz hale gelebilirler. Bu hareketlilik, uygun işlere yönlendirilmezse genelde sınıfta problem çıkarırlar. Tahta-tebeşir-anlatım ders işleme sisteminden en az yararlananlar onlardır. Dersin anlatılması veya görsel malzemeler ile zenginleştirilmesi, kinestetik/dokunsal öğrencinin öğrenmesine beklenen ölçüde katkı sağlamaz. O nedenle, sınıflarımızda ideal ders araçları olarak kabul edilen, şema, harita, fotoğraf gibi görsel araçlar, kinestetik öğrenci için (görsel öğrencilere göre) daha az değer taşır. Çünkü ne kadar renkli ve canlı olursa olsun görsel materyaller onların öğrenmesini beklenen ölçüde kolaylaştırmaz. Anlatımdan da yararlanamazlar. Öğrenebilmeleri için mutlaka ellerini kullanacakları, yaparak-yaşayarak öğrenme dediğimiz öğrenme tekniklerinin uygulanması gerekir. Sınıf yerine okul bahçesi veya laboratuarda dokunarak, ellerini kullanarak olayların içinde yaşayarak çok daha iyi öğrenirler. İşitseller, küçük yaşlarda kendi kendilerine konuşurlar. Ses ve müziğe duyarlıdırlar. Sohbet etmeyi, birileri ile çalışmayı severler. Genellikle ahenkli ve güzel konuşurlar. Yabancı dil öğreniminde (konuşma ve dinleme becerilerinde) başarılıdırlar. İlkokul 1 ve 2. sınıflarda kendi kendine konuşmaları nedeniyle öğretmeni dinleyemezler, bu özellikleri nedeniyle, işittiklerini daha iyi anlama özelliklerine rağmen bu şanslarını kaybederler. Gözle okuma esnasında hiçbir şey anlamayabilirler. Bu nedenle en azından kendi kulağının duyabileceği bir sesle okumalarına izin verilmelidir. İşittiklerini daha iyi anlarlar. Daha çok konuşarak, tartışarak öğrenirler. Bilgi alırken dinlemeyi, okumaya tercih ederler. Olay ve kavramları birinin anlatması ile daha iyi anlarlar. Grup ve ikili çalışmalarda konuşma ve dinleme olanakları olduğu için iyi öğrenirler. Hatırlamak istediklerini, birisi kendilerine anlatıyor ya da söylüyormuş gibi işiterek hatırlarlar.

14 ÖĞRENME STİLLERİNE GÖRE NASIL ÇALIŞILMALI? GÖRSEL AĞIRLIKLI ÖĞRENENLER Öğrenmeyi kolaylaştırmak için: Matematik çalışırken: Problemden ne anladığını yazması Probleme ait verileri, istenilenleri renkli kalemler kullanarak yazması Evde çalışırken bilgileri organize etmek için posterler hazırlaması gibi yöntemler işe yarayabilir. Çalışırken renkleri kullanabilir (fosforlu ve diğer renkli kalemler, özellikle zıt renkler). Kitapların kenarlarına bir bakışta, o bölümü ona hatırlatacak sembol ve resimler çizebilir. Ders dinlerken not alabilir. Çalışma kartları hazırlayabilir. Elde taşınabilecek ebatlarda renkli karton veya renkli kağıtlara konu özetlerini (anahtar ifadeleri), formülleri, tarihleri, kısa bilgileri vb. yazabilir. Bu kağıtları yanında taşıyıp arada bir bakmak akılda kalmasını kolaylaştırabilir. Harita, şema ve diğer görsel araçlar için kısa açıklamalar yazabilir. Karmaşık konuları çeşitli şekillere dönüştürebilir (zihin haritası vb) Öğrenmeleri gereken materyalleri kendileri planlamalı ve organize etmeli. Çünkü planlama ve organize etmek öğrenmeyi kolaylaştırabilir. Hafızasında tutması gerekenler için görsel hatırlatma notları hazırlayabilir (aynaya, defterin kapağına, dosya üzerine ve benzeri yerlere post-it veya bantlayacağı kağıtlar kullanabilir). Videolar, belgeseller izlemesi iyi bir öğrenme yöntemi olabilir. Bilgisayarla çalışırken: Çizim programları ile görsel/sözel posterler vb. hazırlaması Grafikler ve diğer görsel materyaller üretmesi Excel vb. programları kullanmayı geliştirmesi Bilgisayar için hazırlanmış çalışma cd leri kullanması faydalı olabilir.

15 ÖĞRENME STİLLERİNE GÖRE NASIL ÇALIŞILMALI? İŞİTSEL AĞIRLIKLI ÖĞRENENLER Öğrenmeyi kolaylaştırmak için: Grupla ve/veya bir çalışma arkadaşıyla çalışabilir. Konuları tekrar ederken yüksek sesle okuyabilir. Bellekte tutulması gereken bilgiler (tarih, isimler, yer adları vb) için çeşitli melodiler yapabilir. Bu melodilerin komik, saçma ya da çılgınca olması öğrenmelerini çabuklaştırabilir. Kendilerinin bu şarkıları yapması daha da önemlidir. Önemli konular ve talimatları yüksek sesle okuyup tekrarlayabilir. Bilgisayarla çalışırken de bilgisayar üzerinde ses kayıtları yapması ve bunları daha sonra sınavlara hazırlanırken kullanması iyi bir öğrenme yöntemi olabilir Matematik çalışırken: Yeni konuları (sesli) konuşarak kendine anlatarak çalışması Problem çözerken kendi sözcükleriyle ifade etmesi Problem çözerken aklından geçenleri o sırada yalnız da olsa sesli anlatması faydalı olabilir.

16 ÖĞRENME STİLLERİNE GÖRE NASIL ÇALIŞILMALI? DOKUNSAL-BEDENSEL (KİNESTETİK) AĞIRLIKLI ÖĞRENENLER Öğrenmeyi kolaylaştırmak için: Çalışırken elinde kitap ya da çalışma kartları ile yürüyebilir, hareket edebilir. Çalışırken kendi istediği yerde ve şekilde çalışmasına izin verilebilir. Bir şeyler anlatacağı zaman ayağa kalkabilir ve tüm vücudunu kullanarak anlatabilme özgürlüğünün olması faydalı olabilir. Yeni bir konu öğrenirken oturmak zorundaysa, elinde bir şey olmasına izin verilebilir. (kalem, silgi, vb.) Ders anlatan kişinin mimik, drama ve abartılı ağız hareketleri daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir. Ellerini kullanabileceği çalışmalar yapabilir; anahtar kavramlar için modeller inşa edebilir. (lego, oyun hamuru, kil) Laboratuar çalışmaları için fazladan zaman ayırıp evde de benzer deneyleri yapabilir. Konu ile ilgili müze, tarihi yerler gibi, yaşayarak öğrenebileceği yerlere gidebilir. Matematik çalışırken, bilgileri gündelik hayatları ile ilişkilendirebilecek şekilde somutlaştırmaları faydalı olabilir. ÖZEL PEV OKULLARI REHBERLİK SERVİSİ Kaynak: Öğrenme Stilleri, Alp Boydak, Beyaz yayınları, Ağustos 2001, Istanbul, 1. Basım Ben Farklıyım, Cheri Fuller, Selis Kitapları, Eylül 2002, Istanbul, 1. Baskı Hazırlayanlar: Figen Milter Öztop Sinem Kalaycı Kevser Afyon