80. YILDA TÜRKİYE CUMHUR İYET İ - AVRUPA B İRLİĞİ İ LİŞK İ LER İ



Benzer belgeler
AVRUPA BĐRLĐĞĐ HELSĐNKĐ ZĐRVESĐ ve TÜRKĐYE. Helsinki Zirvesi

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU, AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU VE AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

HABER BÜLTENİ Sayı 23

T.C. IZMİR BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE

HABER BÜLTENİ Sayı 67

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

AB Mevzuatının Uygulanmasına Yönelik Teknik Desteğin Müzakere Edilmesi

Avrupa Birliği AVRUPA BİRLİĞİ -67- Bu bölümde Avrupa Birliği hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Avrupa Siyasi Haritası

AVRUPA TOPLULUKLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

Genel Görünüm. Faiz Oranları Gelişmeleri. Fiyat Gelişmeleri EYLÜL 2010

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

AVRUPA BİRLİĞİ SİGORTA MÜKTESEBAT REHBERİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

PETROL VE LPG PİYASASI FİYATLANDIRMA RAPORU

Araştırma Notu 15/179

AVRUPA BİRLİĞİ BÜLTENİ AB SERVİSİ SAYI:15 NİSAN 2004/2

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

KPSS 2008 GK (49) 30 DENEME K TABI / 338. SAYFA / 59. SORU 30 DENEME K TABI / 295. SAYFA / 49. SORU

BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ. Erkek Öğrenci. Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ;

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

Konya Hizmetler Sektörü Güven Endeksi geçen aya göre yükseldi:

KONYA TİCARET ODASI İÇİNDEKİLER. 1- Konya Perakende Güven Endeksi (KOPE) 2 Konya Hizmet Sektörü Güven Endeksi (KOHİZ)

AB ve sosyal politika: giri. Oturum 1: Roma dan Lizbon a

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ

1. Adı Soyadı: Mehmet GENÇ. 2. Doğum Tarihi:

TURKIYE BAJOAR BIRLIGI TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ REKLAM YASAĞI YÖNETMELİĞİ (SON DEĞİŞİKLİKLERLE) ANKARA

T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ. BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

AB ÜLKELERİNDE KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDEKİ UYGULAMALAR

TÜRKiYE BAROLAR B İRLİĞİ T.B.B. REKLAM YASAĞI.. _,. YONETMELIGI

Kasım. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

ZENTIVA YA BAKIŞ İÇİNDE NE OLDUĞU ÖNEMLİDİR

HAKSIZ REKABET KURULU ÇALIŞMA RAPORU ANTALYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ANTALYA HAKSIZ REKABETLE MÜCADELE KURULU FAALİYET RAPORU

HABER BÜLTENİ xx Sayı 28 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN, ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI

TARIMSAL EMTİA FİYATLARI No 37 - HAZİRAN 2015

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

ÜYE ADAYI BAŞVURU FORMU

OLGUN AKBULUT ANAYASAL DİNSEL ÇOĞULCULUK

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

DERS BİLGİLERİ. Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ATATÜRK İLKELERİ VE İNKİLAP TARİHİ I AİT Yok. Ön Koşul Dersleri.

PETROL VE LPG PİYASASI FİYATLANDIRMA RAPORU

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: 2004 GENİŞLEMESİ

HABER BÜLTENİ Sayı 9

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

Brexit ten Kim Korkar?

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2013/2014 Şubat)

MAĞARA RESİMLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNDEN BİZE ULAŞTI

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2012/2013 Ağustos)

KONURALP - GÖYNÜK - TARAKLI TEKNİK GEZİ RAPORU

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

HABER BÜLTENİ xx Sayı 10

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I

AVRUPA OTOMOTİV PAZARI 2014 YILI OCAK AYINDA %5 ARTTI.

F Klâvye Standart Türk Klâvyesi

AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

MAYIS AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Avrupa Parlamentosu Seçimleri nde Aşırı Sağın Yükselişi

TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Toplantısı DEVLET YARDIMLARI. Abdulgani GÜNGÖRDÜ Rekabet Uzmanı

SELÇUK EZCA DEPOSU TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ. 1 Ocak- 30 Eylül 2014 FAALİYET RAPORU

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR

Karar No : 2174 Karar Tarihi : 01/11//2015

Av. Sanıiye EYÜPOĞLU (9

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 KURAMSAL BAKIŞ BÖLÜM 2 TEMEL KAVRAMLAR, KURUMLAR VE İLKELER

2016 Yılı Mart Ayı Bülteni

HABER BÜLTENİ Sayı 51 Konya Hizmetler Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha İyi Performans Sergiledi:

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

Prof. Dr. Semih ÖZ Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

HABER BÜLTENİ Sayı 39

Groupama Emeklilik Fonları

HABER BÜLTENİ xx Sayı 13

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ. Erasmus Öğrenci Staj Hareketliliği Başvuruları

01/05/ /05/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

5 Ms.N AVUKATLAR GÜNÜ. Av. Adil Giray ÇELİK (*)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... TABLOLAR LİSTESİ... BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ NİN GELİŞİM SÜRECİ VE TÜRKİYE

27,000 25,000 23,000 21,000 19, Sosyal güvenlik tasarõsõ haftaya altkomisyonda ele. - Yabancõlara gayrimenkul satõşõna ilişkin yeni taslak

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, resmi temaslarda bulunmak üzere Fransa ya gitti (5-7 Nisan).

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİNİN TARİHÇESİ VE GELİŞİMİ

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

SORUMLULUK PROJELERİ

ASANSÖR VE ASANSÖR GÜVENLĐK AKSAMLARINDA CE ĐŞARETLEMESĐ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Transkript:

ba ş kandan 80. YILDA TÜRKİYE CUMHUR İYET İ - AVRUPA B İRLİĞİ İ LİŞK İ LER İ Av. Özdemir ÖZOK Ülkemizde iki yıl önce başlatılmış ayd ınlanma ve ça ğdaşla şma hareketleri, Atatürk devrimleri ile doruk noktasma ula şmış, akıl ve bilim yol gösterici-rehber olarak kabul edilmi ştir. Dünyada, vatanım işgal eden ülkelerle boğaz boğaza sava şarak -onlan topraklanndan att ıktan sonrabu ülkelerin hukukunu olduğu gibi iktibas edebilen tek ülke, Atatürk Türkiye' sidir. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar, kurulu ştan itibaren çağdaş değerlerin bir bütünü olan "muasır medeniyet"i hedef seçmi şler ve geleneksel Osmanl ı toplumu yerine, modem-ça ğdaş Türk toplumunu yaratmaya yönelmişlerdir. Bunun doğal sonucu olarak, her alanda yenilik ve devrim yaparak, ça ğdaş değerler üzerine yükselen, laik, demokratik, modern bir devlet kurmuşlard ır. Bu anayasal devletin yap ısı, kuruluş felsefesi, insan hakları ve özgürlükleri amaç edinmiş; sürekli gelişen ve yenilenen, statik değil dinamik bir yap ıdır, felsefedir. Ama üzülerek ifade etmek isteriz ki; özellikle, 1946 y ılından itibaren oy ve seçim kaygısıyla uygulanan popülist politikalar, devrimleri hedefinden saptırmış; birçok çağdaş kurum, kuruluşımdaki konumlarmdan çok gerilere düşürülmü ştür. Buna bir de devrimleri oldum olas ı içine sindiremeyen, karşı devrimcilerin örgütlü direni şi ve karşı koyu şu eklenince, Türkiye bugün, kurulu ş günlerindeki çağda ş anlayışm ve görüntünün genlerinde kalmıştır. Tüm bu olumsuzluklara karşın, insanlığm ortak kültürü ve birikimi olan çağda ş değerler ve çağdaş yaşam, Türk toplumunun öncelikli tercihi olmuştur. Tüm bunları görmezden gelen AB yetkilileri, İslam dünyas ınm tek demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olma mücadelesinde temel TBB Dergisi, Say ı 49, 2003 25

ÖzdemirÖZOk bcışkandan dayana ğımız olan Atatürk ilke ve devrimlerinden vazgeçmemiz halinde Avrupa Birliği'ne girebilece ğimizi söyleyebilmi şlerdir. Hiç kimse bizi, biz ya pan bu değerlerden vazgeçmemizi isteyemez, ne' denli a ğır bedel ödense de, bu istem reddedilmeye mahkümdur. Ekonomik amaçla olu şturulan Avrupa Kömür ve Çelik Toplulu ğu, Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu 1986 yılında birleştirilerek, yerini Avrupa Topluluklan'na b ırakmış; 1992 yıl ında da toplulukların adı Avrupa Birliği olarak değiştirilmiştir. Türkiye, Avrupa Birliği'ne, 1959 yılmda Avrupa Ekonomik Topluluğu döneminde "ortak üye" olmak için ba şvurmuş, geçen kırk dört y ıllık dönemde ikili ilişkilerimizde ciddi sorunlar ya şanmış; ancak, 1999 Helsinki Zirvesi'nde "aday ülke" olmamıza karar verilmi ştir. Böylece, 1 Ocak 1996'dan bu yana uygulanan ve dokuzuncu y ılına giren Gümrük Birliği ilişkilerimiz, 'yeni bir boyut kazanarak, Avrupa Birli ği üyeliği sürecine girmi ştir. Bu süreçte, aday ülkelerin benimsemesi gereken 1993 Kopenhag Zirve Kararlan'na göre; demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan haklar ı ve az ınlık haklar ına saygı, işleyen bir pazar ekonomisi ve AB içindeki piyasa güçlerine, rekabet baskısına karşı koyabilme; Avrupa Birliği'nin siyasal, ekonomi ve parasal hedeflerine uymak ve üyelik yükümlülüklerini üstlenebilecek durumda olmak gereklidir. Üyelik için bu yeterli olmamakta, ayrıca 1995 Madrid Zirve Karan'nda, kat ılımdan sonra topluluk politikalarma uyumlu bir işleyiş sağlayacak idari altyap ıya sahip olmanın önemi vurgulanm ış, yine 1997 Lüksembourg Zirve Karan'nda da aday ülkelerin Avrupa Birli ği müktesebatım benimsemeleri ve gere ği gibi uygülamalarmın zorunlu olduğu belirtilmi ştir. Böylece; Kopenhag, Madrid ve Lüksemburg Zirveleri'nden ç ıkan ilke kararlarının ışığı altında haz ırlanan "Katıl ım Ortakl ığı Belgesi" ve "Ulusal Program"da, Türkiye'nin üyeli ğe hazırlık aç ısından almas ı gereken önlemler aç ıklanmıştır. Bu bağlamda, Avrupa Birliği'ne uyum yasalann ın başında, anayasa değişikliği ile buna paralel uyum yasaları gelmektedir. 4709 say ıl ı Kanun'la Anayasa'da ve özellikle Anayasa'nm temel hak ve özgürlükler alanında kapsaml ı değişiklikler yap ılmıştır. Yine yürürlüğe konulan ve deği ştirilmesi istenilen kinıi temel yasalara gelince; 57. Hükümet döneminde, 4721 say ılı Kanun'la, Türk Medeni Kanunu'nda, özellikle kadın-erkek eşitliği anlamında, köklü ve yeni değişiklikler gerçekleştirilmiş; 4483 say ılı Memurlar ve Di ğer Kamu Görevlilerinin Yargılanmas ı Hakkındaki Kanun, 4675 say ılı İnfaz Hakimliği Kanunu, 4681 say ılı Millefleraras ı Tahkim Kanunu çıkarılmıştır. Ayr ıca, 4771 say ılı Kanun ile, sava ş ve çok yakın' sava ş tehdidi hallerinde i şlenmiş suçlar için öngörülen idam cezaları hariç olmak üzere, çe şitli kanunlarda yer alan idam cezalan 26 TBB Dergisi, Sayı 49, 2003

ba ş kandan özdemirözok müebbet ağır hapis cezasma dönü ştürülmüş, böylece 1984 y ılmdan beri uygulanmayan idam cezas ı Türk hukuk sisteminden kald ınlmış; Türkiye Cumhuriyeti vatanda şlarının günlük ya şamlar ında geleneksel olarak kulland ıkları farklı dil ve lehçelerde radyo ve televizyonlarda yay ın yap ılmasma ve bu dillerin öğrenilmesine olanak tamyan düzenlemeler gerçekle ş- tirilmiş ve çeşitli yasalarda yap ılan değişilclilderle de insan haklar ı alanında önemli düzenlemeler içeren yasalar yürürlü ğe konulmuştur. Bütün bunların yanısıra, uyum yasaları doğrultusunda, ihtisasla şma suretiyle adli kapasitenin daha etkin hale getirilmesi amac ıyla, Çocuk Mahkemeleri, Tüketici Mahkemesi, Fikri ve Smai Hak ve ihtisas Mahkemesi ile Aile Mahkemeleri'nin kurulmas ına ili şkin kanunlar da kabul edilmiştir. Tüm bu iyi niyetli girişimler, 3 Kas ım 2003'te iktidara gelen AKP'nin kurduğu 58. Hükümet tarafından da sürdürülmü ş olmas ına karşın, 12 Aral ık 2003'te Kopenhag'da toplanan AH doru ğu, istenen ve beklenen karar ı vermemiştir. Zirve toplantısının sonunda yay ımlanan bildirgede, "2004 Aral ık'ta toplanacak AB liderlerinin, AB Komisyonu'nun raporu ve önerisi temelinde, Türkiye'nin Kopenhag Kriterleri'ni kar şılad ığına karar vermesi durumunda, AB'nin Türkiye ile müzakereleri geciktirmeden ba şlataca ğı" kaydedilmiş; sonuç bildirisirte ek "Tek Avrupa" başlıkl ı belgede de Avrupa Birli ği'nin, "Türkiye'nin de içinde olduğu dönü şü olmayan bir yola, bir sürece girdi ği" vurgulanmıştır. Bunun yanısıra, Estonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Litvanya, Letonya, Malta, Polonya, Slovakya, Slovenya ve Kıbr ıs Rum Kesimi'nin müzakerelerini tamamlad ığı bildirilerek, bunlar ın AB'ye girdiği vurgulannu ştır. Böylece, 12-13 Aral ık 2002 günlerinde gerçekle ştirilen Kopenhag Zirvesi, Türkiye'nin tam üyeli ği yolunda belli bir tarihi içeriyorsa da aslmda Türkiye'nin bu yoldaki beklentilerine tam olarak yan ıt verememi ştir. Görünen tablo odur ki, AB Zirvesi, Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterleri doğrultusunda, büyük bir hızla kabul ettiği reform niteli ğindeki hukuksal düzenlemeler kar şısmda bir anlamda hazırl ıks ız yakalanınıştır. Çünkü zirve sonunda yay ımlanan bildirgede, Türkiye'nin demokratikle ş- me konusunda gösterdi ği iyi niyeti takdirle kar şilad ıklar ı, ancak uygulamanın izlenmesi gerektiği vurgulanrmştır. Oysa, Türk toplumu, AB üyeliğini Türkiye'nin önünü açacak çok ciddi bir ça ğda şla şma projesi olarak görüyor; Avrupa'y ı bir coğrafya olarak de ğil, "çağdaş değerler" bütünü olarak değerlendiriyor. Türkiye, kurulu şundan bu yana siyasal ve sosyal tercihini hep Bat ıl ı dostlanndan yana kullanm ış NATO ba şta olmak üzere, askeri-sivil tüm birlik ve kurulu şlara üye olmu ş, bunun gereği olan yükümlülüklerini, "Kore, Somali, Bosna, Afganistan" örneklerinde oldu ğu gibi, TUB Dergisi, Say ı 49, 2003 27

öıdemirözok ba ş kandon duralcsamadan yerine getinıtiş ve uluslararas ı birlikteliğe katkı sunmuştur. Türk toplumu, bu özverisi ve iyi niyetli davran ışımn karşılığın ı görmek istemektedir.. Hele uzun y ıllar SSCB'nin güdümünde demokrasi, insan Iaklan, hukukun üstünlüğü gibi kavramlar ı toplumsal ya şamından uzakla ştıran, bunun yanısıra Varşova Paktı ile askeri örgütlenme yolunu seçerek, bu bloktaki ülkeleri baskı altında tutan anlayışı savunmuş ve yaşama geçermi ş birçok ülkenin, Türkiye'nin önüne geçmesini anlamak mümkün d ğildir. Kopenhag Zirvesi, Türkiye'ye net bir müzakere tarihi vermiş olsayd ı, Türk insanının çok daha güçlü biçimde AB sürecine motive olmas ı sağlaniniş olur ve belirsizlik ortam ının kalkmas ından her iki taraf da büyük yarar sağlardı. Halbuki bugün, Türk toplumunun büyük kesimi, yak ın zamanda AB'ye giremeyece ğimiz, kanısını taşımaktad ır. Çünkü, zirve kararlari yakından incelendiğinde görülecektir ki, AB Zirvesi, Türkiye'ye "Katılma Müzakereleri"ne ba şlamak için kesin ve net bir tarih vermemiştir. Verilen Aral ık 2004 tarihi, aslında zirvenin AB Komisyonu Raporu'nu inceleyerek, tam üyelik mü.zakerelerinin ba şlatılıp ba şlatılman-ıasına karar verme tariliidir. Bir ba şka anlatımda, verilen tarih bir değerlendirme yapma tarihidir. Halbuki, yeni hükümetin, Türk diplomasisinin, sivil toplum örgütlerinin ve Türkiye Barolar Birli ği'nin istemi bu de ğildi. Bizlerin istemi; AB Zirvesi'nin, bu de ğerlendirmeyi 2003 Haziran ay ındaki Selanik ya da en geç 2003 Aral ık ayındaki Roma Zirvesi'nde yapmas ı ve yapılacak değerlendirmeler ışığında katılma müzakerelerinin en geç 1 May ıs 2004'ten önce başlatılması biçimindeydi. Bilindiği gibi, 1 Mayıs 2004 tarihi, Avrupa Birliği'nin geni şleme süreci aç ısından son derece önemli bir tarihtir. Kopenhag'da alman kararlar ışığı nda, bu tarihte Avrupa Birliği yirmi be ş ülkeli bir yap ıya kavuşacaktır. Bu durumda Türkiye, 2004 Aral ık ayında değerlendirme masas ına yatırılırken, bu süreçte sadece mevcut on be ş üye devletin onay ı alınmakla kalmayacak, içinde K ıbrıs Rum Kesimi'nin de "Kıbns Cumhuriyeti" ad ıyla yer alaca ğı diğer on yeni üyenin de onay ını almak gerekecektir. Bu olgu, "K ıbns Cumhuriyeti'nin" bir bakıma Türkiye tarafından tanınması anlamına gelecektir. Bütün bunların yanısıra, Avrupa Birli ği hukukuna göre, Türkiye'nin tam üyeliğinin görü şüleceği 2004 Dublin Zirvesi'nde her yeni aday ülke, önceki üye devletler gibi söz, oy ve veto hakk ına sahip olacaktır. Bütün bunların yanısıra, Avrupa Birliği'ne üye olmak isteyen devletler, siyasal sosyal ve demokratik yapilarm ın iyileştirilmesi yanında, belki de ondan daha önemli bir neden olan, yeni mali kaynaklar sa ğlamak ve kalkinm ışlilc düzeyini artırmak için Avrupa Birliği'ne üye olmak istemektedir. AB'nin 28 TBB Dergisi, Sayı 49, 2003

ba ş kancian ÖzdemkÖzok giderek smırli hale gelen kaynaklarmın yeni üyeler taraf ından uzun süre kullanımı, yeni üyelerin, dolayısıyla Türkiye'nin tam üyeli ğinin olabildiğince gecikmesine neden olmaktad ır. Uluslararası ilişkilerin çıkarlar üzerine kurulu olduğu gerçeği karşısmda, yeni üye devletlerin, kendilerine tanınacak hukuksal hak ve yetkilerini sonuna kadar kullanmak isteyecekleri ya da Yunanistan'ın, Ispanya'nın ve Portekiz'in tam üyeli ğinin oylandığı 1985 Dublin Zirvesi'nde yapt ığı gibi, en azından veto etmeme kar şılığı AB'den ek ödünler isteyebilecekleri aç ıktır. Eğer Türkiye, 1 May ıs 2004'ten önce müzakerelere başlamış olsayd ı, bütün bu sıkıntılar ya şanmayacaktı. AB-Türkiye ili şkilerinde, AB bize kar şı katı davranmakta; Türk toplumunun, Türk halkının iyi niyetli giri şimleri karşılıks ız kalmaktad ır. Her ne kadar Kopenhag Zirve Kararlar ı'nm 20. paragraf ında, Türkiye'ye mali yard ımın artırılacağı ve Gümrük Birliği'nin derinleştirileceği öngörülmü ş- se de Türkiye'ye sa ğlanacak mali yard ımlar konusunda da Avrupa Birliği'nin uygulamas ı sağlıldı değildir. örneğin, 1980 y ılında imzalanan 600 milyon euroluk, o zamanki ad ıyla Ecu IV. Mali Protokol dondurulmu ş, Gümrük Birliği'ne girilmesi sonrasmda vaat edilen 2.5 milyon euroluk mali destek de bloke edilmi ştir. Buna kar şm, diğer aday ülkelere bu rakamlar ın çok üstünde ciddi mali destekler sa ğlanmıştır. Örneğin, Polonya son on y ılda 10 milyar euro, Yunanistan ise, adayl ık süreci olan be ş y ılda 20 milyar euro AB desteği almıştır. önümüzdeki iki y ıl içinde, aday ülkelere 42.5 milyar euro daha verilecektir. Geçmi ş uygulamalar kar şısında, Türkiye'nin yine ihmal edileceği ve çifte standart uygulamas ının mağduru olacağı ku şkusunu ta şımaktayız. Her şeye rağmen, Türkiye'nin Avrupa yürüyüü sürecektir. Bundan sonraki a şamada, siyasi iktidarlar ve onunla birlikte tam sivil toplum örgütlerine önemli görevler düşmektedir. Bu görevlerin ba şında, ülkemizde insan haklan, demokrasi ve hukukun üstünlü ğüne dayal ı, hukuk devletinin tüm kurum ve kuralları ile gerçekle ştirilmesini sa ğlamak ve halk ııiııza, insan ırnıza, çağdaş bir yaşam sunmak için gerekli çal ışmaları istikrarl ı biçimde sürdürmek gelmektedir. AB, Kopenhag Kararlar ı ışığında art ık dönü şü olmayan bir geni şleme sürecine girmiştir. On beş üye devlet, şimdilerde on yeni ülkeyi zincirine katma karan almıştır. Ancak unutmamak gerekir ki, zincir sonuçta tek bir halkas ının gücü kadar güçlüdür; Türkiye'nin, içinde yer almayaca ğı bil" Avrupa Zinciri" sadece tek tek halkalardan ibaret kalacak ve asla kapanınayacaktır. AB üyesi dostlar ımızın, bu tarihi ve coğrafi olgunun bilincinde olduğu inancını ta şımak istiyoruz. TBH Dergisi, Say ı 49, 2003 29