Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler



Benzer belgeler
ÇOCUK PSİKİYATRİSİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniğine Başvuran Hastalarda Tanı Dağılımları

Çocuk ve ergen psikiyatri poliklinikleri farklı ruhsal. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniğine Başvuran Hastalarda Tanı Dağılımı

Sempozyum ARAŞTIRMA MAKALESİ

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniğine Başvuran Hastalarda Belirti ve Tanı Dağılımları

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

Bir Eğitim Hastanesi nde Yatan Hastalar İçin İstenen Çocuk ve Ergen Psikiyatri Konsültasyonlarının Değerlendirilmesi

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Çocuk ve Ergen Psikiyatri Kliniğine Başvuran Ergenlerde Belirti ve Tanı Dağılımı

Birinci Trimester Gebelerde Depresyon ve Anksiyete Bozukluðu

Kısa Araştırmalar / Brief Reports. Cem Gökçen 1, Bilge Burçak Annagür 2

Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi. Evaluation of psychiatric office studies for six years in Samsun

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

Bir Üniversite Hastanesinde İstenen Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Konsültasyon Hizmetlerinin Değerlendirilmesi

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

Dersin adı: Elektif (Çocuk Psikiyatrisi) Görüşme Saatleri: Salı:14:00-15:00

Bir Üniversite Hastanesinde Hastalardan İstenen Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Konsültasyonlarının Değerlendirilmesi

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Yatan hastalar için istenen çocuk ve ergen psikiyatrisi konsültasyonlarının değerlendirilmesi*

5. SINIF 4.GRUP 4. KURUL RUH SAĞLIĞI, TIP ETİĞİ, TIP HUKUKU, ADLİ TIP, KLİNİK FARMAKOLOJİ

Ergenlik döneminde DEHB bozukluğu tanısı konan bir grubun özellikleri ve altı-on yaş grubunda tanı konan çocuklarla karşılaştırılması

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARIN NÖROLOJİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Bir Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniğinde Triyaj Uygulaması Triage of Patients Presenting to a Child and Adolescent Psychiatry Outpatient Clinic

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı

Emine Sevinç Tok. İzmir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü. Gürsel Aksel Bulvarı No: Üçkuyular İzmir

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

Bir Çocuk-Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniğine Başvuran Çocuk ve Ergenlerin Ruhsal Belirtileri ve Risk Faktörlerinin Değerlendirilmesi

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi nde KLP Çalışmaları Amaçlar Yurtdışında Yan Dal süreci

4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Üniversitesi Psikiyatri Hemşireliği Anabilim

ÇOCUKLUKTA DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU TANISI ALMIŞ OLGULARIN ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ PSİKİYATRİK DURUMLARININ İNCELENMESİ

Depremin Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Polikliniği ne başvuru profili üzerine etkisi

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

5. SINIF 4.KURUL 2.Döngü

İBRAHİM DURUKAN Doçent

Major Depresyon Tanýsý Alan Hastalarda Somatik Belirtilerin Yoðunluðunun Ýntihar Düþüncesi, Davranýþý ve Niyetine Etkisi

5. SINIF 4.KURUL 3.Döngü

Özürlü Çocuk Sağlık Kurulu Raporlarının Değerlendirilmesi

5. SINIF 4.GRUP 4. KURUL RUH SAĞLIĞI, TIP ETİĞİ, TIP HUKUKU, ADLİ TIP, KLİNİK FARMAKOLOJİ

5. SINIF 4.KURUL 1.Döngü

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

ARAŞTIRMA MAKALESİ. Çiğdem Yektaş 1, Sümeyra Elif Kaplan 1. Yektaş Ç ve ark. Fakültesi Çocuk Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı, Düzce, Türkiye

Çocuk ve ergenlerde okul reddi davranışının nedenlerinin incelenmesi

Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine Başvuran Hastaların Sosyodemografik Özellikleri ile Tanı Grupları Arasındaki İlişki

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Eğitim Yılı Dönem V. Çocuk Psikiyatrisi. Staj Eğitim Programı

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

DEHB, okul çağı çocuklarının yaklaşık olarak

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

12 Aralık Şubat 2017

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

Çocuk ve Ergenlerde Cinsel Ýstismarýn Psikiyatrik Sonuçlarýný Etkileyen Faktörler

Madde Bağımlılığı Olan Hastaların Ebeveynlerinde Psikiyatrik Hastalıklar. Yard. Doç.Dr. Suat Ekinci

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Çocukluk çağındaki fiziksel ve ruhsal gelişimin uygunluğunu bilecek, Doğru ebeveynlik becerilerinin aile içi ilişkilerde nasıl olması gerektiğini

Yrd.Doç.Dr. ÖZGE METİN

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Týp Fakültesi Öðrencilerinde Dikkat Eksikliði Ve Hiperaktivite Bozukluðunun Sosyodemografik Ve Klinik Özellikleri

RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

Depresif semptomatoloji sadece psikiyatri

Çocuk ve ergen depresyonu ile ilgili araþtýrmalar iki

Primer Enürezis Noktürna Tanılı Çocuk ve Ergenlerde Anksiyete ve Depresyon Belirti Şiddetinin Değerlendirilmesi

ÖZGEÇMİŞ. Doktora Tezi/S.Yeterlik Çalışması/Tıpta Uzmanlık Tezi Başlığı ve Danışman(lar)ı :

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

International Journal of Family, Child and Education

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI

15 YAŞ ÜZERİ KADINLARDA ANKSİYETE SIKLIĞI VE GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu

Füsun KURDOĞLU-ERÜRETEN Uzman Psikolog

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Yatan Hasta Memnuniyeti. Patient Satisfaction in Clinic Deparments

CURRICULUM VITALE. 1. Name & SURNAME: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DATE OF BIRTH: TITLE: Associate Professor 4.

SİGARA BIRAKMA TEDAVİSİNDEKİ HASTALARIMIZIN GENEL ÖZELLİKLERİ VE TEDAVİ BAŞARISINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

İntihar Girişiminde Bulunan Ergenlerde Psikiyatrik Tanıların, Demografik ve Klinik Özelliklerin Değerlendirilmesi

Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır.

Poliklinik Đşlemleri Prosedürü

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuyla (DEHB) Nasıl Başa Çıkabilirim?

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Cinsel istismara uğrayan çocuk ve ergenlerde klinik özellikler ve intihar girişimi ile ilişkili risk etmenleri

Kronik Solunum ve Kalp Hastalıklarında Anksiyete ve Depresyon Sıklığı ve İlişkili Özelliklerin Değerlendirilmesi

Prof.Dr. İBRAHİM FERHAN DEREBOY

Erişkin Acil Servisinde Psikiyatri Dışı Hekimlerce Konulan Psikiyatrik Ön Tanıların Değerlendirilmesi

İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNAN ÇOCUK VE ERGENLERDE SOSYODEMOGRAFİK VE PSİKİYATRİK ÖZELLİKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Cage Testi ile Alkol Kullanýmý Üzerine Epidemiyolojik Bir Çalýþma #

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

PRİMER ENÜREZİS NOKTURNA TANILI ÇOCUKLARIN ANNELERİNİN YAŞAM KALİTESİNİN BELİRLENMESİ

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

Bir İlköğretim Okulunda Öğrenim Gören Çocuklarda Ruhsal Uyum Sorunları

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

Transkript:

ARAÞTIRMA Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler Þahbal Aras 1, Gülþen Ünlü 2, Fatma Varol Taþ 3 1 Yrd.Doç.Dr., 3 Uz.Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalý Ýzmir, 2 Uz.Dr., 82. Yýl Devlet Hastanesi, Aydýn ÖZET Amaç: Çocuk ve ergen psikiyatrisi polikliniðine baþvuran hastalarýn yakýnmalarýný, tanýlarýný ve tanýya yönelik incelemeleri araþtýrmak. Yöntem: Dokuz Eylül Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi polikliniðine 2002 yýlýnýn ilk altý ayý içinde baþvuran 523 erkek, 299 kýz hastanýn dosyasý, baþvurudan 1-1.5 yýl sonra geriye dönük olarak incelenmiþtir. Dosyalarýn standart bölümlerine kaydedilmiþ olan belirti ve tanýlar ile izlem sürecinde kaydedilen tanýya yönelik incelemeler deðerlendirilmiþtir. Bulgular: 'Aþýrý hareketlilik', 'dikkat daðýnýklýðý', 'ders baþarýsýzlýðý' ve 'kekeleme' erkeklerde kýzlara göre anlamlý düzeyde fazla oranda bulunan baþvuru yakýnmalarýdýr. 'Aile iliþki sorunu', 'mutsuzluk-karamsarlýkisteksizlik', 'bunaltý-sýkýntý-huzursuzluk', 'fiziksel yakýnmalar' ve 'özkýyým giriþimi-kendine zarar verme' kýzlarda erkeklere göre anlamlý düzeyde fazla oranda bulunmuþtur. DSM-IV tanýlarý deðerlendirildiðinde, 227 (%28.7) olguda eþtaný(lar) olduðu bulunmuþtur. Dikkat eksikliði hiperaktivite bozukluðu ile en fazla bir arada bulunan tanýlar enürezis ve öðrenme bozukluklarýdýr. Anksiyete bozukluklarý ile en fazla bir arada olan taný depresyondur. Erkeklerde dýþa yönelim sorunlarý ve iletiþim bozukluklarý, kýzlarda ise içe yönelim sorunlarý anlamlý düzeyde fazla bulunmuþtur. Olgularýn %19.5'inde uygulanan zeka testi, en fazla gerçekleþtirilen tanýya yönelik incelemedir. Randevuya devam etmeme oraný %79.3'tür. Sonuç: Bu çalýþmada saptanan bulgular, çocuk psikiyatrisi hizmetlerinin iyileþtirilmesinde yararlý olabilir. Anahtar Sözcükler: Çocuk psikiyatrisi, tanýlar, belirtiler, deðerlendirme. () SUMMARY Symptoms, Diagnoses and Diagnostic Procedures of Patients who Presented to the Child and Adolescent Psychiatry Outpatient Clinic Objective: To evaluate symptoms, diagnosis and diagnostic procedures of patients who presented to the child and adolescent psychiatric outpatient clinic. Method: The files of 523 male and 299 female patients who presented to Dokuz Eylul University Child and Adolescent Psychiatry outpatient clinic over first six months of 2002 were retrospectively assessed 1 to 1.5 years after presentation. Symptoms and diagnoses recorded in the standardized parts of the patient files and diagnostic procedures recorded in the patient files during follow-up process were evaluated. Results: Rates of 'over-activity', 'distractibility' and 'academic failure' among males were significantly higher than among females. Rates of 'family relationship problem', 'unhappiness-pessimism-unwillingness', 'physical complaints' and 'suicide attempt-self harm' among females were significantly higher than among males. According to the DSM-IV diagnoses, 227 (%28.7) cases had a comorbid diagnosis. The most frequent comorbid diagnoses of attention deficit hyperactivity disorder were enuresis and learning disorders. The most frequent comorbid diagnosis of anxiety disorders was depression. Males were significantly more likely to have externalizing problems and communication disorders and females were significantly more likely to have internalizing problems. Intelligence test which was administered to %19.5 of the cases was the most frequent diagnostic procedure. The nonattendance rate was 79.3%. Conclusion: The results of this study may be useful for improving child psychiatry services. Key Words: Child psychiatry, symptoms, diagnoses, assessment. 28 Makalenin geliþ tarihi: 14.01.2007, Yayýna kabul tarihi: 28.02.2007

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler GÝRÝÞ Toplum örneklemli çalýþmalarda 18 yaþýný doldurmamýþ çocuklardaki ruhsal bozukluklarýn yaygýnlýðý ortalama %15.8 olarak bildirilmektedir. Farklý yaþ gruplarýnda ruhsal bozukluk oranlarýný araþtýran çalýþmalarda bulunan ortancalar okul öncesi dönemde %8, ergenlik öncesi dönemde %12 ve ergenlerde %15 olarak bildirilmiþtir. (Roberts ve ark. 1998). Türkiye'de ise toplum örnekleminde 4-18 yaþ grubunda klinik düzeyde ruhsal problem görülme oraný anne-babalar tarafýndan %11.3 olarak bildirilmiþtir (Erol ve Þimþek 1998). Bu yaygýnlýk oranlarýna karþýlýk geliþmiþ ülkelerde bile ciddi ruhsal sorunu olan çocuklarýn sadece beþte birinin ruhsal yardým alabildiði belirtilmektedir (Offord ve Bennett 2002). Ruhsal bozukluk taný oranlarýnýn ayný toplumda zaman içinde deðiþtiðini gösteren çalýþmalar bulunmaktadýr (Harpaz-Rotem ve Rosenheck 2004). Bu durum ruhsal bozukluklarýn toplumdaki yaygýnlýðýnýn ve taný veya deðerlendirme süreçlerinin zamanla farklýlaþmasýndan kaynaklanabileceði gibi, klinik özellikler ve yardým arama davranýþlarýný etkileyebilen sosyoekonomik veya politik deðiþimlerle de iliþkili olabilir. Çocuklarýn ruhsal sorunlarýnýn ortaya çýktýðý koþullar, klinik belirtiler ve ruh saðlýðý birimlerine baþvuru biçimleri de ülkeler arasýnda ve ülkelerin kendi içinde farklýlýklar göstermektedir. Dini, etnik, bölgesel ve dile baðlý farklýlýklar sorunlarýn deðerlendirme ve tedavi süreçlerinde etkili olabilmektedir (Verhulst ve ark. 2003). Bu tür farklýlýklarýn kliniðe yansýma biçimleri, ruhsal bozukluklarýn doðal gidiþleri, geliþimsel özelliklerin bu gidiþe etkileri, etiyolojide rol oynayan biyolojik ve psikososyal risk etkenleri, bozukluklarla ilgili yardým arama davranýþlarý, komorbid bozukluk oranlarý ve bunlarýn seyri konusundaki araþtýrmalar eksiktir (Roberts ve ark. 1998). Çocuklardaki ruhsal sorunlarýn toplumdaki daðýlým ve yaygýnlýðýnýn belirlenmesi, koruyucu önlemler ve tedavi hizmetleri gerektiren alanlarýn saptanmasýnda temel verileri saðlamaktadýr. Öncelikli gereksinimlerin ortaya çýkarýlmasý sayesinde çocuk ruh saðlýðý hizmetlerinin iyileþtirilmesine yönelik etkili programlar geliþtirilebilir (Offord ve Bennett 2002). Bu çalýþmada Dokuz Eylül Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniði'ne (DEÜTF-ÇEPP) baþvuran hastalarda sosyodemografik özellikler ile saptanan belirtilerin, tanýlarýn ve gerçekleþtirilen deðerlendirmelerin araþtýrýlmasý amaçlanmýþtýr. GEREÇ VE YÖNTEM Nüfusu 3 370 866 olan Ýzmir'de çocuk ruh saðlýðý hizmetleri baþlýca iki üniversite ve bir devlet hastanesi tarafýndan saðlanmaktadýr (Nüfus 2000). Ýki üniversiteden biri olan DEÜTF-ÇEPP'e çalýþmanýn yapýldýðý dönemde, telefonla veya ayaktan baþvuru sýrasýnda doldurulan bir forma göre hastalar kabul edilmekteydi. Demografik özellikler ve 30 madde halinde listelenen baþvuru yakýnmalarýný içeren bu formun deðerlendirilmesinden sonra, acil olgular hemen muayene edilirken, diðerleri alýndýklarý bekleme listesinden öncelikli ve rutin olma durumlarý göz önüne alýnarak sýrayla çaðrýlmaktaydý. Bu çalýþmada DEÜTF-ÇEPP'de 2002 yýlýnýn ilk altý ayýnda ilk kez muayene edilmiþ olan hastalarýn dosyalarý deðerlendirilmiþtir. 2003 yýlý ortasýnda arþiv taranmýþ ve 1-1.5 yýllýk izlem kayýtlarýný içeren dosyalar geriye dönük olarak incelenmiþtir. Bilgilerin çoðunun eksik olduðu görülen 7 hasta dosyasý ayrýlmýþ geriye kalan 822 hasta çalýþma grubuna alýnmýþtýr. Dosyalarýn standart bölümlerine kaydedilen sosyodemografik özellikler, aile özellikleri, yakýnmalar ve DSM-IV tanýlarý ile izlem notlarýnda yer alan incelemeler ve deðerlendirme uygulamalarý yazarlar tarafýndan hazýrlanmýþ olan veri tabanýna girilmiþtir. Bu çalýþma örnekleminden elde edilen ilaç tedavisi uygulamasýna iliþkin veriler daha önce yayýn haline getirilmiþtir (Aras ve ark. 2005). Bu çalýþmada ise çocuk psikiyatrisi polikliniðine baþvuran olgularda belirtiler, tanýlar ve izlem sürecine iliþkin özelliklerin cinsiyete göre daðýlýmý ele alýnmýþtýr. Veriler SPSS 10.0 paket programý kullanýlarak kikare testi, gerekli yerlerde Fisher kesin ki-kare testi ve t-testi ile deðerlendirilmiþtir. Tüm deðerlendirmelerde 0.05'ten küçük p deðerleri istatistiksel olarak anlamlý kabul edilmiþtir. BULGULAR Altý ay içinde çocuk psikiyatrisi polikliniðinde ilk kez muayene edilen 822 hastanýn dosyasý deðerlendirilmiþtir. Çalýþma grubundaki çocuk ve 29

Aras Þ, Ünlü G, Taþ FV. Tablo 1. Çalýþma grubundaki çocuk ve ailelerinin özellikleri Özellikler n (%) Cinsiyet (N=822) Erkek 523 (63.6) Kýz 299 (36.4) Yaþ grubu (N=822) 1-6 yaþ 189 (23.0) 7-12 yaþ 359 (43.7) 13-18 yaþ 274 (33.3) Ailedeki çocuk sayýsý (N=740) Bir 247 (33.4) Ýki 396 (53.5) Üç 77 (10.4) Dört 13 (1.8) Beþ 5 (0.7) Altý 2 (0.3) Kaçýncý çocuk (N=740) Ýlk veya tek çocuk 456 (61.6) Ýkinci 233 (31.5) Üçüncü 44 (5.9) Dördüncü 6 (0.8) Beþinci 1 (0.1) ailelerinin özellikleri Tablo 1'de yer almaktadýr. Çalýþma grubunun yaklaþýk üçte ikisini erkekler oluþturmaktadýr. Erkeklerin oraný 1-6 yaþ aralýðýnda %72.5, 7-12 yaþ aralýðýnda %66.6 ve 13-18 yaþ aralýðýnda ise %53.6'dýr. Aile özellikleri kaydedilen 740 olgunun 92'sinin öz anne-babadan birinin veya ikisinin birden olmadýðý bir ortamda yaþadýðý bulunmuþtur. Bu durumun nedenleri; boþanma (n=61), ebeveyn kaybý (n=22), evlat edinilmiþ olma (n=8), yuvada barýnma (n=3) ve evlilik dýþý iliþki sonucu dünyaya gelmiþ olma (n=1) olarak belirlenmiþtir (Üç olguda boþanma sonrasýnda bir ebeveyn kaybý vardýr). Olgularýn üçte ikisine yakýný ailenin ilk çocuðudur ve yarýdan fazlasý iki çocuklu aileden gelmektedir. Çocuklarýn babalarýnýn yaþ ortalamasý 41.0±6.5 (aralýk: 27-65 yaþ) ve annelerini yaþ ortalamasý 36.9±6.2'dir (aralýk: 22-63 yaþ). Anne-babalarýn eðitim düzeyleri ve meslekleri Tablo 2'de yer almaktadýr. Bozukluðun baþlama þekli ile ilgili kayýtlarý olan 813 olgunun 664'ü (%81.7) uzun zamandýr devam eden kronik sorunlar için, 21'i (%2.6) zaman zaman tekrarlayan sorunlar için ve 128'i (%15.7) son bir ay içinde baþlayan sorunlar için baþvurmuþtur. Son bir ay içinde baþlayan sorunlar için baþvuru oraný kýzlarda (%19.5) erkeklere (%13.6) göre anlamlý düzeyde yüksek bulunmuþtur (p=0.032). Baþvuru sýrasýnda bildirilen yakýnmalar deðerlendirildiðinde 285 olguda birden fazla belirti saptanmýþtýr. Baþvuruda birden fazla belirti bildirme oraný kýzlarda (%33.1) erkeklerden (%35.6) anlamlý farklý bulunmamýþtýr (p=0.525). Baþvuruda birden fazla belirtisi olanlarýn yaþlarý tek belirtisi olanlardan farklý bulunmamýþtýr (p=0.228). Bildirilen belirtilerin cinsiyete göre daðýlýmý Tablo 3'te yer almaktadýr. Baþvuruda bildirilen belirtiler arasýnda aþýrý hareketlilik, dikkat daðýnýklýðý, ders baþarýsýzlýðý ve kekeleme erkeklerde; aile iliþki sorunu, mutsuzlukkaramsarlýk-isteksizlik, bunaltý-sýkýntý-huzursuzluk, fiziksel yakýnmalar ve özkýyým giriþimi-kendine zarar verme kýzlarda anlamlý düzeyde fazla oranda bulunmuþtur. Baþvuru sýrasýnda en sýk bildirilen yakýnmalara göre deðerlendirme sürecinin sonunda varýlan tanýlar deðerlendirilmiþtir: Dikkatsizlik yakýnmasýyla getirilen çocuklarda DEHB, sýnýr entellektüel iþlev ve öðrenme bozukluðu; hareketlilik yakýnmasýyla getirilenlerde DEHB, öðrenme bozukluðu ve davraným bozukluðu; ders baþarýsýzlýðý yakýnmasýyla getirilenlerde yýkýcý davranýþ bozukluklarý, sýnýr entelektüel iþlev, zeka geriliði, depresyon, öðrenme bozukluðu ve okul sorunu tanýlarý anlamlý düzeyde yüksek oranda bulunmuþtur. Arkadaþsýzlýk-çekingenlik yakýnmasýyla getirilen çocuklarda depresyon, anksiyete bozukluðu ve uyum bozukluðu; alt ýslatma yakýnmasýyla getirilenlerde enürezis; aile iliþki sorunlarý nedeniyle getirilenlerde iliþki sorunlarý; mutsuzluk-karamsarlýkisteksizlik yakýnmasýyla getirilenlerde depresyon ve uyum bozukluðu tanýlarý anlamlý düzeyde yüksek oranda bulunmuþtur (Tablo 4). 32 olgunun dosyasýnda taný ile ilgili kayýt bulunamamýþtýr. 118 olguda normal özellikler bulunduðu belirtilmiþ ve 672 olguda en az bir taný kaydedilmiþtir. Tüm grupta en sýk tanýlar yýkýcý davranýþ bozukluklarý, döneme özgü sorunlar, iliþki sorunlarý, normalin altýnda zeka düzeyi ve dýþa atým bozukluklarý olarak sýralanmýþtýr. DSM-IV Eksen I ve II tanýlarýnýn ve taný gruplarýnýn cinsiyete göre 30

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler Tablo 2. Çalýþma grubundaki çocuklarýn anne-babalarýnýn eðitim düzeyleri ve meslekleri BABA (N=709) ANNE (N=719) Eðitim düzeyi n (%) n (%) Yok 2 (0.3) 13 (1.8) Ýlkokul 93 (13.1) 166 (23.1) Ortaokul 77 (10.9) 55 (7.6) Lise 206 (29.1) 227 (31.6) Yüksekokul 331 (46.7) 258 (35.9) (N=770) (N=783) Meslek n (%) n (%) Serbest, esnaf, mühendis 286 (37.1) 66 (8.4) Ýþsiz/ev hanýmý 14 (1.8) 378 (48.3) Memur 143 (18.6) 92 (11.7) Eðitimci 77 (10.0) 92 (11.7) Emekli 59 (7.7) 61 (7.8) Saðlýk çalýþaný 39 (5.1) 61 (7.8) Ýþçi 67 (8.7) 25 (3.2) Güvenlik birimi çalýþaný 85 (11.0) 8 (1.0) daðýlýmý deðerlendirildiðinde; yýkýcý davranýþ bozukluklarý, iletiþim bozukluklarý ve ebeveynçocuk iliþki sorunlarý erkeklerde, anksiyete bozukluklarý, duygudurum bozukluklarý, istismar-ihmal, konversiyon bozukluðu, dürtü denetim bozukluðu ve döneme özgü sorunlar kýzlarda karþý cinse göre anlamlý düzeyde fazla bulunmuþtur. Taný gruplarýnda yer alan alt baþlýklarýn cinsiyete göre daðýlýmý deðerlendirildiðinde; DEHB ve kekeleme erkeklerde; diðer anksiyete bozukluklarý ve depresyon ise kýzlarda karþý cinse göre anlamlý düzeyde fazladýr (Tablo 5). Tanýya iliþkin kayýtlarý olan 790 olgu deðerlendirildiðinde 227 (%28.7) olguda birden fazla taný kaydedilmiþtir. Bu oran kýzlarda (%25.4) ve erkekler (%30.6) anlamlý farklý bulunmamýþtýr (p=0.148). Birden fazla tanýsý olanlarýn yaþlarý tek tanýlý veya normal bulunanlardan farklý deðildir (p=0.585). En sýk bir arada olan tanýlar; 12 olguda DEHB-enürezis, 12 olguda DEHB-öðrenme bozukluðu ve 10 olguda depresyon-anksiyete bozukluðu olarak belirlenmiþtir. Sýk bulunan bozukluklarla birlikte görülen tanýlar deðerlendirildiðinde DEHB'si olan çocuklarda en sýk eþtanýlar; öðrenme bozukluðu (%11.7), enürezis (%11.7), sýnýr entelektüel iþlev (%7.8), karþýt olma karþý gelme bozukluðu (%7.8) ve davraným bozukluðudur (%4.9). Anksiyete bozukluðu olanlarda en sýk eþtaný depresyon olarak bulunmuþtur (%13.9). Depresyonu olanlarda da en sýk eþtaný anksiyete bozukluðudur (%16.9). Enürezisi olanlarda en sýk eþtanýlar DEHB (%16.0) ve sýnýr entelektüel iþlevdir (%12.0); zeka geriliði olanlarda ise en sýk eþtanýlar yaygýn geliþimsel bozukluklar (%7.0) ve fonolojik bozukluk (%5.3) olarak belirlenmiþtir. Tablo 6'da 822 olgunun deðerlendirme sürecinde yapýlan tanýya yönelik incelemeler yer almaktadýr. Konsültasyon istenen birimler olarak; çocuk nörolojisi (n=46), kulak burun boðaz (n=14), çocuk kardiyoloji (n=12), çocuk nefroloji (n=7), genel pediatri (n=6), çocuk endokrinoloji (n=6), çocuk gastroenteroloji (n=3), göz (n=2), dermatoloji (n=1), onkoloji (n=1), plastik cerrahi (n=1) ve çocuk cerrahisi (n=1) kaydedilmiþtir. Ýlk muayeneden sonraki 1-1.5 yýllýk süre içinde 126 olgunun izleminin sürdüðü saptanmýþtýr. Ýzlemi sonlandýrýlan (n=190) ve baþka saðlýk birimine sevk (n=17) veya taþýnma (n=6) nedeniyle izlemi sürdürülmeyen 213 olgu vardýr. Bunlarýn dýþýnda kalan ve deðerlendirme veya izlem aþamasýnda olan 609 olgudan 483'ünün (%79.3) randevuya devam etmediði bulunmuþtur. Randevu devamsýz- 31

Aras Þ, Ünlü G, Taþ FV. Tablo 3. Baþvuruda bildirilen yakýnmalar Yakýnma Erkek Kýz (N=523) (N=299) p deðeri n (%) n (%) Aþýrý hareketlilik 124 (23.7) 24 (8.0) 0.000 Dikkat daðýnýklýðý 111 (21.2) 33 (11.7) 0.000 Ders baþarýsýzlýðý 94 (18.0) 35 (11.7) 0.023 Alt ýslatma 43 (8.2) 27 (9.0) 0.788 Arkadaþsýzlýk, çekingenlik 36 (6.9) 23 (7.7) 0.770 Aile iliþki sorunu 29 (5.5) 30 (10.0) 0.024 Mutsuzluk, karamsarlýk, isteksizlik 28 (5.4) 30 (10.0) 0.017 Kekeleme 38 (7.3) 6 (2.0) 0.002 Alýþkanlýklar (mastürbasyon, parmak emme, týrnak yeme, saç yolma...) 27 (5.2) 17 (5.7) 0.873 Garip davranýþlar, ilgiler ve iletiþim kurmama 27 (5.2) 14 (4.7) 0.890 Bunaltý, sýkýntý, huzursuzluk 18 (3.4) 21 (7.0) 0.031 Okul reddi 21 (4.0) 13 (4.3) 0.961 Konuþma geriliði 25 (4.8) 8 (2.7) 0.196 Yýkýcý davranýþlar (okuldan-evden kaçma, çalma) 20 (3.8) 11 (3.7) 1.000 Çeþitli korkular 16 (3.1) 14 (4.7) 0.317 Okuma, yazma, matematik sorunu 15 (2.9) 11 (3.7) 0.666 Yeme sorunu 17 (3.3) 8 (2.7) 0.802 Fiziksel yakýnma (karýn aðrýsý, kusma, bayýlma...) 10 (1.9) 14 (4.7) 0.040 Tik 18 (3.4) 5 (1.7) 0.208 Özkýyým giriþimi, kendine zarar verme 7 (1.3) 16 (5.4) 0.002 Kaka kaçýrma 13 (2.5) 6 (2.0) 0.843 Telaffuz bozukluðu 14 (2.7) 4 (1.3) 0.310 Takýntýlý düþünce ve davranýþlar 12 (2.3) 5 (1.7) 0.728 Uyku sorunu 8 (1.5) 8 (2.7) 0.378 Derslere ilgisizlik 8 (1.7) 2 (0.7) 0.344* Ýstismar (cinsel, fiziksel) 5 (1.0) 4 (1.3) 0.730* Genel geliþim geriliði 4 (0.8) 4 (1.3) 0.471* Okul/öðretmen uyum sorunu 6 (1.1) 0 (0.0) 0.092* Madde kötüye kullanýmý 3 (0.6) 0 (0.0) 0.557* Cinsel kimlik sorunu 0 (0.0) 1 (0.3) 0.364* * Fisher kesin ki-kare testi lýðý oraný erkeklerde %78.5 ve kýzlarda ise %80.8'dir (p=0.590). TARTIÞMA Çocuk ruh saðlýðý birimlerine erkek çocuklarýn daha fazla oranda getirildiði bildirilmektedir (Tanrýöver 1996). ABD'de 2000 yýlýnda ruh saðlýðý hizmeti alan 40639 çocuktan %60.8'inin erkek olduðu saptanmýþtýr (Harpaz-Rotem ve Rosenheck 2004). Ýspanya'da bir çocuk ve ergen psikiyatri kliniðine baþvuran 376 olgunun %53.2'sinin erkek olduðu bildirilmiþtir (Recart ve ark. 2002). Ülkemizde beþ ayrý çocuk psikiyatrisi kliniðinde yapýlan araþtýrmalarda olgularýn %61.5-%66.9 arasýnda deðiþen oranlarda erkek çocuklardan oluþtuðu bildirilmektedir (Tanrýöver 1996). Ýstanbul Týp Fakültesi'nde yapýlan bir çalýþmada çocuk ve ergen psikiyatri kliniðine baþvuran 12-18 yaþlarýndaki 1079 ergenin %59'unun erkek olduðu bildirilmiþtir (Görker ve ark. 2004). Çalýþmamýzda altý ay içinde çocuk ve ergen psikiyatrisi polikliniðine baþvuran- 32

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler Tablo 4. Baþvuru sýrasýnda bildirilen yakýnmalara göre konan tanýlar Yakýnma olan p deðeri çocuklarda taný Baþvuru yakýnmasý Konan taný n (%) Dikkatsizlik DEHB 52 (37.7) 0.000 Öðrenme bozukluðu 17 (12.3) 0.000 Sýnýr entelektüel iþlev 11 (8.0) 0.035 Hareketlilik DEHB 59 (41.0) 0.000 Öðrenme bozukluðu 13 (9.0) 0.012 Davraným bozukluðu 6 (4.2) 0.039* Ders baþarýsýzlýðý Yýkýcý davranýþ bozukluðu 26 (21.5) 0.040 Sýnýr entelektüel iþlev 15 (12.4) 0.004 Zeka geriliði 15 (12.4) 0.028 Depresyon 15 (12.4) 0.040 Öðrenme bozukluðu 13 (10.7) 0.001 Okul sorunu 9 (7.4) 0.030* Arkadaþsýzlýk-çekingenlik Depresyon 11 (19.0) 0.002* Anksiyete bozukluðu 10 (17.2) 0.046 Uyum bozukluðu 5 (8.6) 0.004* Alt ýslatma Enürezis 49 (71.0) 0.000 Aile iliþki sorunu Ýliþki sorunlarý 15 (27.8) 0.000 Döneme özgü sorunlar 14 (25.9) 0.012 Mutsuzluk-karamsarlýk-isteksizlik Depresyon 14 (25.9) 0.000 Uyum bozukluðu 5 (9.3) 0.003* * Fisher kesin ki-kare testi Yakýnma olanlar çocuklardaki taný oranlarý ile yakýnma olmayanlardaki taný oranlarý karþýlaþtýrýldýðýnda elde edilen p deðerleri larýn %63.6'sýnýn erkek olduðu ve ergenlerde bu oranýn %53.6 olduðu bulunmuþtur. ABD'de ruhsal yardým alan 40639 çocuðun %13'ünün 0-6 yaþ, %41'inin 7-12 yaþ ve %46'sýnýn 13-18 yaþ aralýðýnda olduðu bildirilmiþtir (Harpaz- Rotem ve Rosenheck 2004). Çalýþmamýzda bu oranlar sýrasýyla %23.0, %43.7 ve %33.3 olarak saptanmýþtýr. Trabzon'da çocuk psikiyatrisi poliklinik baþvurularýnýn deðerlendirildiði bir çalýþmada; 514 olgunun %6.42'sinin tek çocuklu ailede yaþadýðý ve %47.28'inin ailenin ilk/tek çocuðu olduðu; lise ve üzerinde eðitimli olma oranýnýn annelerde %28.41 ve babalarda ise %55.84 olduðu bildirilmiþtir (Tanrýöver 1996). Çalýþmamýzda tek çocuklu ailede yaþama %33.4 ve ailenin ilk/tek çocuðu olma %61.6 olarak bulunmuþtur. Annelerin %67.5'i ve babalarýn ise %75.8'i lise ve üzerinde eðitimlidir. Ýki çalýþma arasýndaki farklýlýklar çalýþma zamanlarýnýn veya bölgelerinin farklý olmasýyla iliþkili olabilir. Yakýn dönemde Norveç'te çocuk ve ergen psikiyatrisine baþvurmak üzere yönlendirilen olgularý deðerlendiren bir araþtýrmada depresyon (%15.4) ve hiperaktivite veya dikkat sorunlarýnýn (%13.6) artma eðiliminde olduðu bildirilmiþtir (Reigstad ve 33

Aras Þ, Ünlü G, Taþ FV. Tablo 5. Tanýyla ilgili kayýtlarý olan 790 olguda cinsiyete göre tanýlarýn ve taný gruplarýnýn daðýlýmý Erkek Kýz P deðeri (N=507) (N=283) DSM-IV Eksen I veya II tanýlarý n (%) n (%) Yýkýcý davranýþ bozukluklarý ** 100 (19.7) 18 (6.4) 0.000 Dikkat eksikliði hiperaktivite bozukluðu 90 (17.8) 13 (4.6) 0.000 Davraným bozukluðu 11 (2.2) 4 (1.4) 0.635 Karþýt olma karþý gelme bozukluðu 11 (2.2) 2 (0.7) 0.151* Döneme özgü sorunlar 58 (11.4) 50 (17.7) 0.020 Ýliþki sorunlarý 59 (11.6) 35 (12.4) 0.850 Normalin altýnda zeka düzeyi 60 (11.8) 31 (11.0) 0.798 Zeka geriliði 36 (7.1) 21 (7.4) 0.981 Sýnýr entelektüel iþlev 24 (4.7) 10 (3.5) 0.539 Dýþa atým bozukluklarý ** 52 (10.3) 30 (10.6) 0.976 Enürezis 48 (9.5) 27 (9.5) 1.000 Enkoprezis 6 (1.2) 4 (1.4) 0.751* Anksiyete Bozukluklarý ** 36 (7.1) 36 (12.7) 0.012 Diðer anksiyete bozukluklarý 23 (4.5) 26 (9.2) 0.014 Obsesif kompulsif bozukluk 11 (2.2) 10 (3.5) 0.362 Ayrýlma anksiyetesi bozukluðu 4 (0.8) 3 (1.1) 0.706* Duygudurum bozukluklarý 34 (6.7) 32 (11.3) 0.035 Depresyon 30 (5.9) 29 (10.2) 0.038 Bipolar bozukluk 4 (0.8) 3 (1.1) 0.706* Ýletiþim bozukluklarý ** 52 (10.3) 11 (3.9) 0.002 Kekeleme 32 (6.3) 7 (2.5) 0.027 Fonolojik bozukluk 16 (3.2) 3 (1.1) 0.109 Konuþma gecikmesi 6 (1.2) 2 (0.7) 0.718* Ebeveyn-çocuk iliþki sorunlarý 37 (7.3) 10 (3.5) 0.047 Öðrenme bozukluklarý 27 (5.3) 10 (3.5) 0.333 Okul sorunu 19 (3.7) 10 (3.5) 1.000 Yaygýn geliþimsel bozukluklar 22 (4.3) 6 (2.1) 0.157 Otistik bozukluk 16 (3.2) 4 (1.4) 0.208 Diðer yaygýn geliþimsel bozukluklar 6 (1.2) 2 (0.7) 0.718* Tik bozukluklarý 14 (2.8) 4 (1.4) 0.333 Uyum bozukluðu 11 (2.2) 5 (1.8) 0.903 Ýstismar/ihmal 4 (0.8) 8 (2.8) 0.033* Uyku bozukluklarý 6 (1.2) 4 (1.4) 0.751 Diðer sorunlar (Kimlik sorunu, Yas, Tepkisel baðlanma bozukluðu ) 5 (1.0) 4 (1.4) 0.729* Basmakalýp davranýþ bozukluðu 4 (0.8) 4 (1.4) 0.638* Konversiyon bozukluðu 1 (0.2) 6 (2.1) 0.010* Psikotik bozukluklar 6 (1.2) 1 (0.4) 0.432 Yeme bozukluklarý 4 (0.8) 2 (0.7) 1.000* Dürtü denetim bozukluklarý (trikotilomani) 0 (0.0) 3 (1.1) 0.046* Alkol ve madde kullaným bozukluðu 1 (0.2) 0 (0.0) 1.000 * Fisher kesin ki-kare testi, ** Bazý olgularýn ayný gruptan birden fazla tanýsý olduðundan dolayý, taný grubunun olgu sayýsý içerdiði tanýlardaki olgu sayýlarýnýn toplamýndan azdýr. 34

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler Tablo 6. Deðerlendirme sürecinde yapýlan tanýya yönelik incelemeler Deðerlendirme uygulamasý n (%) Zeka testi 160 (19.5) EEG 117 (14.2) Laboratuar incelemeleri 120 (14.6) Öðretmen / Rehberlik merkezi ile iþbirliði 104 (12.7) Konsültasyon 97 (11.8) Özel eðitim deðerlendirmesi 62 (7.5) Geliþim testi 37 (4.5) Beyin görüntüleme 24 (2.9) ark. 2004). Ýspanya'da çocuk ve ergen psikiyatri kliniðine baþlýca yönlendirilme nedenlerinin anksiyete ve ergenlik sorunlarý (%28) olduðu bulunmuþtur (Recart ve ark. 2002). Tanrýöver (1996) 514 çocuk psikiyatrisi poliklinik baþvurusunu deðerlendirdiði çalýþmada; erkeklerde en sýk yakýnmalarýn kekeleme (%13.68), yatak ýslatma (%12.37) ve hýrçýnlýk-sinirlilik (%12.11), kýzlarda ise kekeleme (%10.93), yatak ýslatma (%10.38) ve bayýlma (%10.28) olduðunu bildirmiþtir. Çalýþmamýzda en sýk yakýnmalar erkeklerde aþýrý hareketlilik, dikkat daðýnýklýðý ve ders baþarýsýzlýðý; kýzlarda ise dikkat daðýnýklýðý, ders baþarýsýzlýðý, mutsuzluk-karamsarlýk-isteksizlik ve aile iliþki sorunu olarak bulunmuþtur. Öner ve ark. (2002) dikkatsizlik yakýnmasýyla baþvuran 43 ergende saptanan tanýlarýn major depresyon (27.9), DEHB (%25.6), anksiyete bozukluðu (%9.3) ve mental retardasyon (%2.3) olduðunu bildirmiþtir. Çalýþmamýzda ise dikkatsizlik yakýnmasýyla getirilen çocuklarda DEHB, sýnýr entelektüel iþlev ve öðrenme bozukluðu anlamlý düzeyde yüksek oranda bulunan tanýlardýr. Ýspanya'da bir çocuk ve ergen psikiyatri kliniðine baþvuran olgularda baþlýca tanýlar DEHB, yýkýcý davranýþ bozukluðu, uyum bozukluklarý, duygudurum ve anksiyete bozukluklarý olarak bulunmuþtur (Recart ve ark. 2002). ABD'de ruhsal yardým alan 40639 çocukta en sýk tanýlar DEHB (%34.0), depresyon (%16.5) ve anksiyete (%7.0) olarak belirlenmiþtir (Harpaz-Rotem ve Rosenheck 2004). Çalýþmamýzda en sýk tanýlar yýkýcý davranýþ bozukluklarý, döneme özgü sorunlar, iliþki sorunlarý, normalin altýnda zeka düzeyi ve dýþa atým bozukluklarý olarak bulunmuþtur. Toplum örnekleminde dýþa yönelim (saldýrganlýk, suç davranýþlarý ve DEHB) ve iletiþim sorunlarýnýn erkeklerde, içe yönelim sorunlarýnýn (geri çekilme, bedensel yakýnmalar, anksiyete, depresyon) ise kýzlarda daha sýk bulunduðu bildirilmektedir (Verhulst ve ark. 2003, Erþan ve ark. 2004, Benenson 2005). Çalýþmamýzda çocuk ve ergen psikiyatrisi polikliniðine baþvuran kýzlarda anksiyete, depresyon ve fiziksel yakýnmalarýn, erkeklerde kekeleme ve DEHB'nin karþý cinse göre anlamlý düzeyde fazla bulunmasý bu bulgularla uyumludur. Ýstanbul Týp Fakültesi'nde yapýlan çalýþmada 1079 ergenin %15.29'unun komorbid taný aldýðý bildirilmiþ; anksiyete-depresyon, enürezis-mental retardasyon, DEHB-sýnýrda entelektüel iþlevsellik en sýk eþtanýlar olarak belirtilmiþtir (Görker ve ark. 2004). Çalýþmamýzda %28.7 olgunun birden fazla tanýsýnýn olduðu, DEHB-enürezis, DEHB-öðrenme bozukluðu ve depresyon-anksiyete bozukluðu tanýlarýnýn en sýk bir arada bulunabilen tanýlar olduðu saptanmýþtýr. DEHB'si olan çocuklarda en sýk öðrenme bozukluðu, enürezis, sýnýr entelektüel iþlev, karþýt olma karþý gelme bozukluðu ve davraným bozukluðu eþtanýlarýnýn olduðu bulunmuþtur. Depresyonu olanlarda anksiyete bozukluðu ve anksiyete bozukluðu olanlarda da depresyon en sýk eþtanýdýr. Enürezisi olanlarda DEHB ve sýnýr entelektüel iþlev; zeka geriliði olanlarda ise yaygýn geliþimsel bozukluklar ve fonolojik bozukluk en sýk eþtanýlar olarak belirlenmiþtir. Çalýþmamýzda yeni baþlayan sorunlar için baþvurunun kýzlarda erkeklere göre daha fazla olduðu bulunmuþtur. Birden fazla baþvuru yakýnmasý veya tanýsý olan olgular, olmayanlara göre ortalama yaþ ve cinsiyet daðýlýmý açýsýndan anlamlý farklýlýk göstermemektedir. Çocuk psikiyatrisi klinik uygulamalarýnda zihinsel beceriler, öðrenme düzeyi, dil becerileri, uyum becerileri, görsel-motor koordinasyon ve kiþilik özelliklerinin deðerlendirilmesi büyük önem taþýmaktadýr (Moss ve Racusin 2002). Ülkemizde çocuk psikiyatrisi birimlerinde deðerlendirme ve izlem sürecinde rol alan psikolog, özel eðitim 35

Aras Þ, Ünlü G, Taþ FV. uzmaný, hemþire ve sosyal hizmet uzmaný gibi farklý disiplinlerden uzman sayýlarý olukça yetersizdir (Karabekiroðlu ve ark. 2006). Çalýþmamýzda deðerlendirilen olgularýn yaklaþýk dörtte birine zeka testi veya geliþim testi uygulandýðý, %12.7'sinde öðretmen veya rehberlik merkezi ile iþbirliðine girildiði ve %7'5'ine özel eðitim deðerlendirmesi yapýldýðý saptanmýþtýr. Bu bulgu, çocuk psikiyatrisi uygulamalarýnda farklý disiplinlerden uzmanlarýn iþbirliðine olan gereksinimi göstermektedir. Çocuk psikiyatrisi klinik uygulamalarýnda tedavi uyumuna iliþkin sorunlarýn fazla olduðu bildirilmektedir. Atina'da ayaktan çocuk psikiyatrisi birimine baþvuran 391 olguda randevu devamsýzlýðý oraný %58.6 olarak bulunmuþtur (Lazaratou ve ark. 2000). Ýspanya'da 376 çocuðun %59'unun tedaviyi sürdürmediði bildirilmiþtir (Recart ve ark. 2002). Hong Kong'da ise 235 çocuðun kliniðe ilk baþvurudan sonraki bir yýl süren izleminde tedaviye devam etmeme oraný %27.2 olarak bulunmuþ ve tedavinin býrakýlmasýnda Batý ülkelerinden farklý etkenlerin rol oynadýðý belirtilmiþtir (Lai ve ark. 1998). Çocuk ve ailenin özellikleri, kültürel etkenler, baþvuru nedenleri, hekim hasta iliþkisi ve olasýlýkla hekimin özellikleri tedavi uyumunu etkileyebilmektedir (Lazaratou ve ark. 2000). Çalýþmamýzda oldukça yüksek bulunan randevu devamsýzlýðý oranýnýn (%79.3) nedenlerinin saptanmasý ve giderilmesi çocuk psikiyatrisi hizmetlerinin iyileþtirilmesinde önemli bir adým olabilir. Sonuç olarak çalýþmamýzda çocuk psikiyatrisi polikliniðine baþvuranlarýn yaklaþýk üçte ikisinin erkek olduðu saptanmýþtýr. Çocuk psikiyatri baþvurularý 7-12 yaþ grubunda fazladýr. Olgularýn yaklaþýk dörtte birinde eþtanýlar olduðu saptanmýþtýr. Erkeklerde dýþa yönelim sorunlarý ve iletiþim bozukluklarý; kýzlarda ise içe yönelim sorunlarýnýn fazla olduðu bulunmuþtur. Deðerlendirme ve izlem sürecinde farklý disiplinlerden uzmanlarýn iþbirliðinin önemli olduðu ve randevu devamsýzlýðýnýn çocuklarýn yeterli ruhsal yardým almalarýnýn önünde önemli bir engel oluþturabileceði düþünülmüþtür. Çalýþmamýzda saptanan bulgular, çocuk psikiyatrisi poliklinik hizmetlerinin düzenlenmesinde ve iyileþtirilmesinde yol gösterici olabilir. Yazýþma adresi: Dr. Þahbal Aras, Dokuz Eylül Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalý, Balçova, Ýzmir, sahbal.aras@deu.edu.tr Aras Þ, Varol Taþ F, Ünlü G (2005) Bir çocuk psikiyatrisi polikliniðinde ilaç tedavisi uygulamalarýný deðiþimi. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 15:127-133. Benenson JF (2005) Sex differences. The Cambridge Encyclopedia of Child Development. B Hopkins (Ed), Cambridge University Press, UK. s.366-374. Erol N, Þimþek Z (1998) Türkiye ruh saðlýðý profili. Çocuk ve gençlerde ruh saðlýðý: yeterlik alanlarý, davranýþ ve duygusal sorunlarýn daðýlýmý. Türkiye Ruh Saðlýðý Raporu. (Hazýrlayanlar: Erol N, Kýlýç C, Ulusoy M, Keçeci M, Þimþek Z) Saðlýk Bakanlýðý, Ankara, s.25-75. Erþan EE, Doðan O, Doðan S ve ark. (2004) The distribution of symptoms of attention-deficit/hyperactivity disorder and oppositional defiant disorder in school age children in Turkey. Eur Child Adolesc Psychiatry, 13:354-361. Görker I, Korkmazlar Ü, Durukan M ve ark. (2004) Çocuk ve ergen psikiyatri kliniðine baþvuran ergenlerde belirti ve taný daðýlýmý. Klinik Psikiyatri, 7:103-110. Harpaz-Rotem I, Rosenheck RA (2004) Changes in outpatient psychiatric diagnosis in privately insured children and adolescents from 1995 to 2000. Child Psychiatry Hum Dev, 34(4):329-340. KAYNAKLAR Lai KY, Pang AH, Wong CK ve ark. (1998) Characteristics of dropouts from a child psychiatry clinic in Hong Kong. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol, 33(1):45-48 (abstract). Lazaratou H, Vlassopoulos M, Dellatolas G (2000) Factors affecting compliance with treatment in an outpatient child psychiatric practice: A retrospective study in a community mental health centre in Athens. Psychother Psychosom, 69(1):42-49. Moss NE, Racusin GR (2002) Psychological assessment of children and adolescents. Child and Adolescent Psychiatry-A Comprehensive Textbook (third edition) içinde. Editör: Lewis M. USA: Lippincott Williams Wilkins, s:555-573. Nüfus (2000) Ýzmir Valiliði http://www.izmir.gov.tr/ izmir/ nufus.aspx (16.12.2006). Offord DR, Bennett KJ (2002) Epidemiology and prevention. Child and Adolescent Psychiatry-A Comprehensive Textbook (third edition) içinde. Editör: Lewis M. USA: Lippincott Williams Wilkins, s:.1320-1335. Öner Ö, Öncü B, Saðduyu G ve ark. (2002) Dikkatsizlik yakýnmasýyla baþvuran ergenlerin aldýklarý tanýlar. Çocuk ve Gençlik Ruh Saðlýðý Dergisi, 9: 167-171. Recart C, Castro P, Alvarez H ve ark. (2002) Characteristics of children and adolescents attended in a private psychiatric outpatient clinic. Rev Med Chil, 130: 295-303. 36

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler Reigstad B, Jorgersen K, Wichstrom L (2004) Changes in referrals to child and adolescent psychiatric services in Norway 1992-2001. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol, 39:818-827. Roberts RE, Attkisson CC, Rosenblatt A (1998) Prevalence of psychopathology among children and adolescents. Am J Psychiatry, 155:715-725. Tanrýöver S (1996) K.T.Ü. Týp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi polikliniðine iki yýl içinde baþvuran çocuklarýn demografik özellikleri ve baþvuru yakýnmalarý. Çocuk ve Gençlik Ruh Saðlýðý Dergisi, 3:69-72. Verhulst FC, Achenbach TM, van der Ende J ve ark. (2003) Comparison of problems reported by youths from seven countries. Am J Psychiatry, 160:1479-1485. 37