.BSEBų 5JNF. Rotterdam. ."3%"IJ UBO %PŗBZB 4BZH ;FVHNB (B[JBOUFQ -JNBOEB #JS (ÝO 6NVS #FZ 3 QPSUBK



Benzer belgeler
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

4.Sınıf Fen Bilimleri

çorbalar 10,00 TL 5,00 TL beyran mercimek ezogelin (haşlanmış kuzu incik, haşlanmış pirinç, sarımsak, pul biber, karabiber, et suyu sosu ile)

ARICILIĞA GENEL BAKIŞ

A) Yapı Alanındaki Çalışma Yerleri için Genel Asgari Şartlar Yüksekte çalışma


BİLMEN LAZIM BİTKİLERİN VE HAYVANLARIN DÜNYASINA TEFEKKÜR PENCERESİNDEN BAKALIM

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

SAĞLIKLI BESLENME VE MENÜ PLANLAMA BİLKENT ÜNİVERSİTESİ KAFETERYALAR İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Canlıların enerji kazanabilmeleri için beslenmeye gereksinimleri vardır.

Bebeğinizin Beslenme Sağlığı ve Zeytin Yağı

Gavurdağı Salatası Domates, soğan, sivri biber, maydanoz, ceviz, zeytinyağı ve nar ekşisi

Günde bir elma doktoru evden uzak tutar.

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL

Vitaminlerin yararları nedendir?

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

ÜRÜN KATALOĞU

5. SINIF FEN VE TEKLONOJİ DERSİ

Sağlıklı, lezzetli, pratik

Kitap Temini için: DİNÇ OFSET Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti İÇİNDEKİLER

gereksinimi kadar sağlamasıdır.


SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

İhmal hataları: Görev (grup) hataları: Sıralama hataları: Zamanlama hataları:

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

DENGELİ BESLENME NEDİR?

7. İGY Zirve Ankara Ali Şahin Eğitim Satış Koordinatörü Yüksekte Çalışma ve Kurtarma Eğitmeni IOSH Tek./Irata L3/KKD Kontrolörü

İLKÖĞRETİM ÇOCUKLARI İÇİN SAĞLIKLI BESLENME BESİN ÖGELERİ

merkez lokantası 1971

Yukarıda verilen canlılardan hangisi ya da hangileri yaşamsal faaliyetini sürdürebilmek için beslenmek zorundadır?

GİRİŞ. Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi. Ana Gıda Grupları

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

BAL TANIMI BALIN BİLEŞİMİNİ OLUŞTURAN MADDELER

KURU İNCİR DÜNYA ÜRETİMİ TÜRKİYE ÜRETİMİ

HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ

neden az yağlı az kolesterollü diyet?

Hatay İskenderun Bilgi Notu

BODRUMLU GİRİŞİMCİ YENİ BİR TAVUK IRKI YARATMAK İSTİYOR

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

1- Süt ve Sütten Yapılan Besinler

Dünya üzümden sadece şarap yaparken, biz ise üzümden sadece şarap değil, başka neler yapacağımızı göstermeye devam edeceğiz.

ÇEVRE ALANıNDA FINANSMAN FıRSATLARı

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart

Kenevir Yağı İçeren SPAKARE

Kahvaltı 25, ,00

İnşaatlarda Yüksekte Güvenli Çalışma Yönetimi. Yasin YILDIZ

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

TÜRKİYE DE EN FAZLA GÖRÜLEN BESLENME HATALARI

A R I C I L I K MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ ZIRAATTIR. KEMAL ATATÜRK

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Mevzuatta Yüksekte Çalışma ve Cephe İskeleleri

Bir evden öte; cennetten ilham almış bir köşeye hoş geldiniz.

Yaşamımızı devam ettirebilmemiz için tuza ihtiyacımız var! NEDEN?

Lezzet. Keyif. /emretbursa Mudanya Yolu, Bademli Girişi, Trend Park

Dr. Alpaslan Hamdi KUZUCUOĞLU İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi ACİL DURUM PLANLAMASINDA UYGULAMA ÖRNEKLERİ

ŞEFİN MUTFAĞI CATERING YEMEK ÜRETİM VE DAĞITIM HİZMETLERİ LTD. ŞTİ.

zeytinist

5. Sınıf Fen ve Teknoloji

Mutluluğu birlikte yaşamaktır

FEN BİLİMLERİ TESTİ 6. SINIF

SORULAR / CEVAPLAR. 2 metabolic balance ile kilo nasıl dengeleniyor?

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

KURU İNCİR. Hazırlayan Çağatay ÖZDEN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

Kazanım Merkezli Çalışma Kağıdı 1. Ünite Vücudumuzda Sistemler Sindirim Sistemi

DUVAR İŞLERİNDE TEHLİKELER

SAĞLIKLI RENKLENİN SUNUM ÖZETİ

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

FRANCHISE TANITIM KATALOĞU

HASAN KOLCUOĞLU ADANA

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan

Yeterli ve Dengeli Beslen!

Mikroskobun Yapımı ve Hücrenin Keşfi Mikroskop: Robert Hooke görmüş ve bu odacıklara hücre demiştir.

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

TÜRKİYE Su Ürünleri Üretimi

Hatırlatma: 1. Ünitede canlıların en küçük yapı biriminin hücre olduğunu,

Hangi vitamin hangi besinlerde var?

BESİNLER. Süt, yumurta, peynir, et, tavuk, balık gibi hayvansal kaynaklı besinler

MİNERALLEŞTİRMENİN BÜYÜSÜ

İznikli Zeytin ve Zeytinyağı

ALKALİ BESLENME HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

T.C. DEVLET DEMİRYOLLARI İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İZMİR LİMANI. Turan YALÇIN Liman İşletme Müdürü

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

1985 YILI EGE ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ MEZUNLARI ESKİŞEHİR BULUŞMASI TEMMUZ 2013

Besin Glikoz Zeytin Yağ. Parçalanma Yağ Ceviz Karbonhidrat. Mide Enerji Gliserol Yapıcı Onarıcı. Yemek Ekmek Deri Et, Süt, Yumurta

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURULUŞLARI BESLENME ve DİYET BİRİMİ KOAH LI HASTANIN BESLENMESİ FR-HYE

Gelecek nesilleri yeşille buluşturuyoruz.

SPIRULINA NEDİR? Spirulina yosunu ağır metallere karşı çok hassastır, bu itibarla kirlenmenin olmadığı yerlerde büyür.

7. ÜNİTE - Beslenme İlkelerini Fiziksel Aktivite Programına Uygulamak. Bölüm -5- Beslenme ve sindirim ile ilgili kavramlar

DEVEKUŞU YUMURTASI ve ÖZELLİKLERİ DEVEKUŞU YUMURTASININ KAPSAMI

zeytinist

YEMEK LİSTESİ VE GRAMAJ TABLOSU S.NO YEMEK ADI MALZEMELERİ PORSİYON GRAMAJ BİRİMİ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

BAŞLANGIÇLAR SÜZME MERCİMEK ÇORBA GÜNÜN SPESİYAL ÇORBASI

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı

3. Sınıf Varlıkların Özelliklerini Belirten Sözcükler ( Ön Ad Sıfat )

Transkript:

.BSEBų 5JNF /ņ4"/.":*4 )";ņ3"/ : M 4BZ ÀDSFUTJ[ Rotterdam %ÝOZBO O FO CÝZÝL MJNBOMBS OEBO CJSJOF "WSVQB O O JTF FO CÝZÝŗÝOF FW TBIJQMJŗJ ZBQBO LFOU."3%"IJ UBO %PŗBZB 4BZH."3%"IJ EPŗBZB PMVNTV[ FULJMFSJ PMBO EJ[FM WJOËMFSJOJ FMFLUSJLMJZF E OÝųUÝSEÝ ;FVHNB $VNIVSJZFU UBSJIJOJO FO CÝZÝL NÝ[FTJ (B[JBOUFQ UF ZBQ ME (B[JBOUFQ i:fs ZÝ[ÝOEFO HFOJų CJS JMJ H [ BM D ZBQ MBS IFS ZFSEF BSBOBO FųZBT CJSËPL NF[BSMBS CPMMVL WF WFSJNMJMJŗJ CJUJNTJ[ ZJZFDFL WF JËFDFL Q OBSMBS WF SNBLMBS ZMB CVSBT iijfis J "Z OUBC $JIBOw %ÝOZBO O H [CFCFŗJ ųfijs wejs &WMJZB FMFCJ -JNBOEB #JS (ÝO."3%"IJ -JNBO OEBLJ 7JOË 0QFSBU SÝOÝO #JS (ÝOÝ 6NVS #FZ (FNJMFSJ LBSBEBO ZÝSÝUFO JML 5ÝSL 3 QPSUBK."3%"IJ -JNBO.ÝEÝSÝ ( LIBO #FLJSDBO XXX NBSEBT DPN US

Rotterdam

ÖNSÖZ... Yeni sayımızda yine sizlerleyiz. Küçücük bir fikirdi dergi yapmak. Çok hoşumuza gitti ve yavaş yavaş büyüyen bir projeye dönüştürüyoruz. İlk sayımızı 16 sayfa hazırladık. Bu sayıda dergimizi 24 sayfaya çıkardık. Umarım sonraki sayılarda sizler için daha da fazla sayfa hazırlarız. Sizlerden gelen önerilerle ve desteklerle bunu başaracağımıza eminiz. Sayfa sayımızı arttırdıkça çok değişik konulara yer verme şansımız olacak. Bize, dergimizin iletişim maili üzerinden fikir ve önerilerinizi gönderin lütfen. (mardastime@gmail.com) Sizin de bir yazınız bu dergide yer alabilir. Bu bizi çok mutlu eder. Dergi içerisinde duyurduğumuz, MARDAŞ çalışanlarımız için başlattığımız hobi kulübü etkinliklerimizi, ilerleyen sayılarda sizlerle paylaşmak, ilgi görmesi halinde sizleri de içine alan etkinlikler yapmak istiyoruz. Her şey paylaştıkça anlamını buluyor. Yapacaklarımızı bu düşünceden yola çıkarak planlıyoruz. Bir kişi dahi sayımızı arttırsak mutlu oluyoruz. Umarım çoğalırız. Bu sayımız, bildiğiniz gibi Nisan, Mayıs, Haziran sayımız. Doğanın yenilendiği, yeşerdiği bir döneme giriyoruz. Hepimizin yenilendiği mutlu baharlar dileriz...

Rotterdam Rotterdam 1250 li yıllarda Rotte Nehri kenarında küçük bir balıkçı köyü olarak kurulmuştur. Geçen zaman içinde bir çok savaşlar atlatan Roterdam halkı, savaş sonrasında kenti yeniden inşa etmeye başladıklarında, yaptıkları ilk yapı Roterdam Limanı olmuştur. 1962 yılında dünyanın en büyük limanı olan Roterdam Limanı şehrin ekonomik ve kültürel açıdan gelişmesini ve büyümesini sağlayan en büyük etkenlerden bir tanesi olmuştur. Tabii Roterdam da ki bu büyüme ve gelişmenin, Londra, Paris ve Alman Ruhl bölgelerinin ortasında bir şehir olmasının da büyük etkeni vardır. Ancak Roterdam sadece bir limandan oluşmuyor. Bu şehirde Akdeniz kasabalarının havası vardır. Ahşap köprüler, köprülerin altında ki geçitler, dar sokakları ve taş evleriyle görülebilecek bir çok yeri vardır. Ayrıca Denizcilik Tarihi Müzesi, Hollanda Mimarlık Enstitüsü, Hollanda Fotoğraf Enstitüsü, Savaş Müzesi başta olmak üzere şehirde 45 tane müze bulunmaktadır. Spora düşkün bir ülke olmanın verdiği bir nedenden dolayı kurulmuş olan, 13 spor salonu, 9 yüzme havuzu, 3 atletizm pisti, 16 tenis kortu, 17 futbol sahası, 11 hokey pisti, 2 rugby sahası ve 24 basketbol salonunun yer almaktadır. Hollanda nın ticari merkezi olarak sayılan Rotterdam, dünyanın en büyük limanına sahip şehri olarak kabul edilmekteydi. Ancak 2004 yılında bu ünvanı Şanghay a kaptırdı. Şehir çok uzun bir süre turistik bir yer olarak kabul edilmiyordu. Ancak 90 lardan itibaren bu durum değişti. Rotterdam ın şehir merkezi II. Dünya Savaşı sırasında büyük hasar gördü. Bu sebeple şehrin tarihi dokusuna dair izleri görmek çok zor Her ne kadar kozmopolit yapısı Amsterdam la yarışsa da buranın nev-i şahsına münhasır füturistik yapısı açık ara farkla bir metropol havası yaşatıyor. Eski yapılarla harmanlanan mimarisi ile Avrupa nın başka hiçbir kentinde göremeyeceğiniz bir görsel şölen sunuyor. 4

MARDAŞ çevresel etkileri en aza indirme gayreti neticesinde terminalde kullanılan RTG ve Mobil vinçlerin dizelden elektrikliye dönüşüm projesini gerçekleştirdi. Bu projenin hayata geçirilmesi ile ilgili görüştüğümüz Liman Müdürü Gökhan Bekircan: Yeni teknolojiler ve çevresel kaygılarla incelemesini yaptığımız dönüşüm projesinde yatırım maliyetlerinin geri dönüş sürelerinin tahmin ettiğimizden çok daha kısa olduğunu öğrendik. Bu da bizleri bu vizyonu hayata geçirme konusunda heyecanlandırdı ve teşvik etti. Sonucunda; MARDAŞ sıfır emisyonlu bu yeni teknoloji sayesinde çevreye çok daha saygılı bir terminale dönüştü. Dizel motorlara göre çok daha verimli bir teknoloji olduğunu gözlemledik. Zira dizel vinçler kontak çevrildiği andan itibaren tüm operasyon süresince enerji tüketirken, elektrikli sistemde vinçler konteyner mayna-vira esnasında enerji tüketmektedir. Dizelden elektriğe dönüşüm sonrasında elleçleme operasyonlarının maliyetlerinde %90 lara varan azalma olduğunu gördük. Bu da yatırım maliyetinin çok kısa sürede kendini amorti etmesi demektir. Gerek RTG gerekse mobil vinçlerde elektrik kullanımı sayesinde sağlanan bir diğer kazanç da gürültü kirliliğinin ortadan kaldırılması oldu. Söz konusu vinçlerin sahip olduğu güçlü motorları devre dışı bırakan elektrik beslemesi vinçleri sessiz çalışan ekipmanlara dönüştürdü. Geriye dönüp baktığımızda iyiki bu projeyi hayata geçirmişiz diyoruz. RTG ve mobil vinçlerin elektrik enerjisiyle çalışması sayesinde emisyon sıfıra inmiştir. Bunun anlamı vinçlerimizden kaynaklı hava kirliliği tamamen ortadan kalkmasıdır. Daha temiz bir hava daha temiz bir çevre demektir. Ayrıca gürültü kirliliğinin de ortadan kaldırılmasını sağlamıştır. Ayrıca dizel motorların çalışması için kullanılan motor yağları ve sair malzeme tüketimleri de gerekmemektedir. Bunun yanı sıra, motor bakım tutumları esnasında oluşan iş kayıpları da söz konusu olmamaktadır. 5

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından 2008 yılında inşasına başlanan yeni müze binasının 2010 yılında tamamlanması sonucunda çok daha büyük bir sergileme alanı elde edilmiştir. Zeugma Mozaik Müzesi Koleksiyonunda bulunan; Bin 450 metrekare mozaik, 140 metrekare duvar resmi, 4 Roma Dönemi çeşmesi, 20 sütun, 4 kireç taşından yapılmış heykel, Bronz Mars Heykeli, mezar stelleri, lahitler ve mimari parçalar restorasyonu yapılarak sergiye konulmuştur. Proje tamamlandığında mozaik koleksiyonunun 2 Bin 500 metrekareye ulaşması planlanmaktadır. Yapılar birbirlerine üstü kapalı açık sokak sirkülâsyonu ile bağlantılı olarak planlanmıştır. Her iki müze binası ayrıca yatay köprü ile birbirleriyle bağlantılıdır Tüm binalar modern müzeciliğin gerektirdiği klima ve aydınlatma sistemleri ile donatılmıştır. Bu sistemler eserlerin en uygun şartlarda korunması ve teşhirde kalması kadar ziyaretçilerin konforlu bir şekilde müze ve merkezimizi ziyaret etmelerini sağlamaktadır. Sonuç olarak, müzeyi gezen binlerce ziyaretçi ile Zeugma arasında bir bağ kurulacak ve herkesin kendine ait bir Zeugma hikâyesi olacaktır. Kültür Merkezimiz Zeugma Mozaik Müzesi, Sergi ve Konferans Merkezi, Arkeoloji Müzesi olmak üzere 3 ana yapı ve kapalı otopark ile yaya sokağından (allee) oluşmaktadır. 6

Gaziantep ve Yemekleri Adını tarihin derinliklerinden, sıfatını ise Milli Mücadeledeki kahramanlıklarla dolu müdafaasından alan Gaziantep, farklı uygarlıkların, kültürlerin, dinlerin ve ırkların bir araya gelerek birbirleri içinde sentezlendiği bir tarihe sahiptir. Antik dönemde Gaziantep in 13km. kuzeyinde bulunan Dülük kenti Ayıntab adından çok daha eski tarihlerde kullanılmaktaydı. Bu bakımdan kentin eski çağlarda çok sık kullanılan iki adı vardır. Dülük ve Ayıntab. Gaziantep coğrafi konumundan ötürü tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. İlk uygarlıkların doğduğu Mezopotamya ile Akdeniz toprakları arasında bulunması, tarih öncesi çağlardan itibaren iskan edilmesi, tarihi İpek Yolu nun buradan geçmesi, kesişen yolların kavşağında bulunması, ilin ticari, kültürel ve sanatsal alanlardaki popülaritesinin günümüze kadar korunmasını sağlamıştır. Gaziantep tarihinde İstiklal Savaşı ve bu savaşta Antep Savunması adıyla geçen mücadelenin çok önemli bir yeri vardır. Antepliler in 6317 şehit vererek, yaşadıkları toprakları savunması, şehre Gazilik ünvanını kazandırdığı gibi, şehir halkının mücadeleci kimliğinin de sembolü olmuştur. Nitekim bu mücadeleci kimlik, nesilden nesile aktarılırken yaşamın her alanında, özellikle de ekonomik alanda baskın bir rol oynamıştır. Gaziantep, milli mücadele döneminden kalan bu gücünü, bu gün üretim ve yatırım süreçlerine kanalize etmiş, mücadeleci girişimcilik ruhunun ortaya çıkmasını sağlamıştır. 7

Hayvanat Bahçesi 1998 yılında yapımına başlanıp, 2002 yılında tamamlanılan Hayvanat Bahçesi Türkiye nin en büyük Doğal Hayatı Koruma alanıdır. İçersinde idari bina, kafeterya, maymun evi, 21 bölümlü akvaryum, deve-lama evi, at evi, kanguru evi, deve kuşu evi, kanatlılar için kuş kafesi bulunmaktadır. Ayrıca, aslan,kaplan vb. yırtıcı hayvanlar için büyük kafesler, yaban keçileri, yaban koyunları, geyikler, ceylanlar vb. için kışlık barınaklar yapılmıştır. İçinde yüzlerce kuş türünün bulunduğu kuş kafesi 400m2 alana sahip olup, 30m. yüksekliğinde, hayvanların her mevsim içinde rahatlıkla uçabilecekleri şekilde dizayn edilmiştir. Tropik ortamda yaşayan kuşlar için kışın ısıtılan kapalı bölümlerin olduğu kuş kafesinde 90 cins ve 929 adet hayvan bulunmaktadır. Deniz ve tatlı su canlılarının bulunduğu akvaryum bölümü 1200m 2 lik alanda, 450 ton su kapasitelidir. Akvaryumda 74 tür ve 2700 adet balık bulunmaktadır. Sürüngen evinde bulunan yılanlar ve timsahlar kışın alttan ısıtmalı bölümlerde muhafaza edilmektedir.hayvanat bahçesi toplam 250 tür ve 4000 canlıya sadece Gaziantep e değil tüm bölgeye ve Türkiye ye hizmet vermektedir. Tarihi Antep Evleri Antep Evleri; yüksek duvarlar arkasında, dış mekanlardan mümkün olduğunca soyutlanmış, avluya dönük yapılardır. Antep evleri genellikle iki katlıdır. Bölgede taş kullanımının yaygın olması nedeniyle evlerin yapımında havara taşı (yumuşak kalker), toprak taşı, keymıh (sert kalker), minare kayası, bazalt(karataş), beyaz mermer, kırmızı mermer ve doğadan toplanan bazı renkli taş cinslerinin, evleri dayanıklı kılmasının yanında diğer bir özelliği, yazları serin; kış aylarında ise sıcak tutmasıdır. İklimsel etkiler ve yaşayış tarzı mimaride iç avlu anlayışını hakim kılmıştır. Evlerdeki avlulara, yaşantının büyük bölümünün burada geçmesi nedeniyle hayat denilmektedir. Mahremiyeti sağlamak için zemin katlarda sokağa bakan pencere açılmaması da hayat denilen mekanları vazgeçilmez kılmıştır. Hayatın kenarlarında çoğu zaman çiçeklikler, merdiven altında ya da avlu kenarında gizlenmiş kuyu ve ortasında gane adı verilen havuz bulunmaktadır. Evin üst katlarında genellikle dıştan merdivenlerle ulaşılır. Sofa etrafında sıralanmış çoğu zaman eyvanlı odalar yer alır. Yörede eyvan adı verilen bu bölümün üst tarafı kapalı olup, ön yüzü avluya bakar. Sıcak yaz günlerinde gölgeli mekandır. Odalardan bina dışına da yansıyan, merdivenlerle çatı arasına çıkılan bölümler vardır. Önceleri toprak çatı olan mekanlar, daha sonra yerleri alaturka kiremite (yörede bardak denir) bırakmıştır. Çatı altları havalandırmanın iyi olması nedeniyle kiler(hazna) olarak da kullanılmaktadır. Genelde tavanlar ahşap kirişlemeler üzerine kaplama ile geçilirken bir kısmında da bağdadi sıvaya uygulanmıştır. Bunların üzerine boya ve resimlerle, tavan süslemeleri yapılmıştır. Üst katlarda, yola bakan büyük kafes pencereler bulunmaktadır. Tüm pencerelerin üzerinde ışık ve hava sağlayan kuştaası vardır. Pencereler hava ve ışık ihtiyacını karşılamanın yanı sıra, görsel açıdan da binaların süsü konumundadır. 8

Antep Yemekleri Tarihi zenginliği ve coğrafi konumuyla ülkemizin en önemli yerleşim merkezlerinden biri olan Gaziantep, yemeklerinin çeşitliliği ile Türk mutfak geleneğini renklendiren özgün bir kültürel yapı ortaya koymaktadır. Gaziantep in kadim tarihi her alanda olduğu gibi mutfak kültüründe de kendini sürekli hissettirir. Öyle ki, Ali Eşref Dede nin Yemek Risalesi nde (18.yy.) Bölge mutfağında yer alan Ciğer (cartlak) Kebabı, Taze peynir helvası ve Badıncan dolmasının, günümüzde aynı adlarla ve benzer şekillerde yapıldığı görülür. Çok daha eskilerde, Dede Korkut masallarında adı geçen kara kavurma, yahni, baranı, sarımsak aşı ve katmer sofralarda hep başköşededir. Gaziantep mutfağı, ulusal ve uluslararası boyutta tanınan bir yerel mutfak klasiği olarak tanımlanabilir. Gaziantepli kimliği için yöresel mutfağı oluşturan hemen tüm yapıların ayrı bir önemi ve değeri vardır. İlden ayrılıp başka yerde yaşamlarını sürdürenler, bir şekilde bu malzemelere ulaşıp yemeklerini bunlarla yapmanın yollarını ararlar. Gaziantep mutfağında tüm yemek pişirme yöntemleri cömertçe kullanılmıştır. (Haşlama, ızgara, tava, sote, kavurma, tencere yemeği, fırın yemekleri vb.) Ayrıca yörede yetişen tüm meyve ve sebzeler bu mutfakta hak ettiği yeri almıştır. Hemen hemen herkesin damak tadına hitap eden Antep yemeklerindeki lezzetin sırrı, yalnız yemek pişirenlerin tecrübe ve becerisinden kaynaklanmamakta. Yörede doğal şartlarda üretilen bitkisel ve hayvansal ürünlerdeki yüksek aroma ve tadın da bu lezzette payı bulunmaktadır. Antep yemeklerinin bazı özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: 1. Kazan yemeklerinde kabın kalın, ateşin harsız olması yeğlenir. 2. Etli yemeklerde hayvan gövdesinin hangi yemeğe yakıştığı iyi tespit edilmiştir. Örneğin; bamyaya boyun eti, lahmacuna döş ve kaburga eti, şiş kebabına küşneme (bonfile), çiğköfteye but eti iyi olur. 3. Yemeklerde kullanılan baharatlar değişiktir. Örneğin; yoğurtlu yemeklerde haspir (safran) veya nane, bazı yemek ve çorbalarda tarhun, ciğer kebabında kimyon, aşurede rezene, sütlaçta tarçın kullanılır. 4. Başka yörelerde kelle paçanın derisi yüzülerek kullanılır. Oysa, burada derisi yüzülmez, ütülenerek temizlenir. (Eskiden bu işi kalaycılar harlı ocaklarda ücretle yaparlardı.) 5. Her yerde bir ya da iki çeşit ekşi kullanılırken Gaziantep mutfağında tam yedi çeşit ekşi bulundurulur ve yemeğine göre kullanılır. Limon, limon tuzu, koruk, koruk pekmezi, sumak tozu, sumak ekşisi, nar ekşisi. Örneğin; Bamyaya koruk, sarmaya erik, lahana ve pancar sarmasına nar ekşisi, sulu salataya sumak ekşisi kullanılır. 6. Hem sağlık, hem tat, hem de iştah verici olan taze sarımsak bir çok yemekte kullanılır, öyleki sarımsak aşı diye tek başına bir yemek ya da yarı yarıya katıldığı bakla tavası vardır. 7. Dolmalar çok ince oyulur, içinde kıyma değil pirinç veya bulgur yoğunluktadır. Pişirilirken ilikli kemik ve nar ekşisi kullanılmaktadır. 8. Çiğköfte sert simit, buz ve limon kabuğu ile yoğrulur. Yoğrulurken su yerine domates suyu kullanılır. 9. Buğday haşlamasına yörede Hedik denir. İyice haşlandıktan sonra ceviz içi, nar tanesi, rezene, tarçın ve tozşeker konulup ikram edilir. 10. Baharın ilk günlerinde sütler ısıtılıp geniş kaplarda ayaza konur. Sabahleyin fırından kaymak için özel hazırlanmış yarı pişmiş yumuşak ince pideler alınır; ustalıkla pidenin bir yüzü kaplardaki süte değdirilerek kaymağın ekmeğin üzerine yapışması sağlanır. Bu kaymaklı ekmeğe şeker, bal ya da pekmez sürerek yenilir. 11. Gaziantep te, baharda kumlu arazide oluşan patates görünümlü keme adı verilen okkalı bir mantar vardır. Benzersiz lezzetteki kemenin kebabı, tavası, sulu yemeği ve dolması yapılır. Kış için de kurutulur. Antep Fıstığı Fıstık bilgili ve faziletli insanlara benzer. Taşıdığı büyük kıymete rağmen alçakgönüllü ve kanaatkardır. Hiç bir bitkinin yetişemediği kurak, kıraç topraklarda, kayalıklarda biter ve yetişir. Şöhreti ülke sınırlarını çoktan aşan, şehrin sembolü olan Antep fıstığını C. Cahit Güzelbey böyle tanımlamış. Ünü, başta tadı olmak üzere fıstığın kendine has özelliklerinden gelmektedir. Sert kabuklu olan Antep fıstığı ticari alanda önemli değere sahiptir. Antep fıstığında kolesterol yoktur. Kandaki kolesterol seviyesini düşürdüğü gibi kroner kalp hastalığı riskini azaltır. 100 gr Antep fıstığı vücudun günlük protein, vitamin B1 ve fosfor ihtiyacının %35 ini karşılayabilmektedir. 9

Liman işletmesindeki 9. yılım. Daha öncesinde de MARDAŞ ın gemilerinde 2. Kaptanlık ve kaptanlık yaptım. Geçen yılın konteyner hacmi 377.000 teu olarak gerçekleşmiştir. Bu yıl da hedefimiz benzer bir iş hacmini korumak yönündedir. Mevcut kadrolarımız MARDAŞ içinden yetişen ve uzun yıllar gönül bağıyla işletmesine bağlı çalışanlardan kuruludur. Bunun doğal sonucu olarak iş konularını doğal bir sahiplenme ile ele alırız. Birim ve bölüm yöneticilerimiz ekiplerini bu doğrultuda motive eder ve işleyişin kalitesini kontrol eder. Ekibin uyumu beraber çalışma süresine bağlı olarak üst düzeydedir. İşin gereği iş bölümü mevcut olmakla birlikte sayıca abartılı bir yönetici grubu yoktur. Zaman zaman başka işletmelerde söz konusu olan müşterinin ilgili departmana ulaşmasındaki güçlükler ya da ulaştıktan sonra konunun çözüm odaklı ele alınmasını önleyecek isteksiz personel MARDAŞ genelinde söz konusu olamaz. Müşteriye hizmet konuları ciddiyetle ele alınır, hızlı ve en doğru çözüme ulaştırılır. 10

Liman işletmesi birçok hizmet konularını içeren çoklu müşteri gruplarına hizmet verir. Armatörler ve acenteler, İthalat ve ihracat işletmeleri, Gümrük müşavirlik firmaları. Hepsinin hizmet kalite beklentileri farklı farklıdır. Ancak yine de işletme başarısı tek bir başarı kıstası ile belirlenecekse tabi ki bu en önemsenen gemi operasyon hızıdır. MARDAŞ liman işletmesinin saatlik operasyon hızları 100 hareket üzerinde seyretmektedir. MARDAŞ Türkiye nin en hızlı limanlarından biridir. Yüksek hızda operasyon istekli ve azimli personel ile gerçekleşir. Gemi operasyonlarının hazırlıkları geminin varışından saatler önce başlar. Listeler ve planlar üzerinden operasyon planlanır. Tecrübeli operatör kadrosu hızın yükseltilmesinde kilit rol oynar. Genel operasyon hızında gemi operasyonu kadar saha operasyonun da hızı belirleyici olur. Gümrüklü ambarımız Ambarlı liman tesisi içindeki en modern ambardır. Ambarda verilen hizmetlerle ilgili uluslararası alandaki tüm yenilikler takip edilerek hızlı biçimde işletmemizde hayata geçirilmektedir. Genel olarak parsiyel (LCL) yüklere depolama hizmeti vermekteyiz. Bunun yanında açık yükler ve ambara boşaltılan FCL yükler de burada depolanmaktadır. Ambarımızda tüm yükler adresli olarak istife alınır ve teslimata kadar geçen sürede kamera sistemi ile takip edilir. Yerli ve yabancı en büyük forwarder ve co-loader firmalar işletmemizle çalışmaktadır. Şirketimizin gerek hizmet kalitesi gerekse hızı sektörde ayrıcalık yaratmaktadır. 11

Merhaba Ben Şahin Aslan. Evliyim. Ve iki çocuğum var. Mücahit Oğuzhan ve Esra Hilal. 8 senedir MARDAŞ limanında çalışmaktayım. Limanda vinç operatörlüğü görevini ifa etmekteyim. Halkla ilişkiler mezunuyum. Hayır. Çok merak ediyorlar, ancak güvenlik açısından ziyaretçi girişi yasak bu sebeple hiç görmediler. Evet. MARDAŞ tayım. Çok memnunum burada çalışmaktan. Sürücü kurslarından iş makinası eğitimi ve vinç ehliyeti alma ön şartı var. Daha sonrasında vinç üzerinde liman eğitimleri almak gerekiyor. Vinçte eğitim 3 aydan 1 yıla kadar sürüyor. 2006 yılında limanda çalışmaya başladım. Vinç kullanmaya MARDAŞ ta başladım. Şefim de destek oldu vinç operatörü olmam için. Hayır ben buraya Mafi operatörü olarak işe alındım. Daha sonra RTG kullanmaya başladım. RTG de başarılı oldum. Daha sonra vinç operatörü olarak değerlendirildim. Evet, genel olarak öyle de denilebilir. Aslında öncelikle liman ortamına alışmanız gerekir. Bu nedenle de vinç operatörü olmadan önce diğer operatörlüklerle işe kendimizi kanıtlamak durumundayız. Evet. İşini iyi yapıyorsan kendini belli eder. Acemilik döneminde yavaş ve dikkatli olmak vazgeçilmez öneme sahiptir. Mesela ben önce RTG ye çıktım. Şeflerim orada başarılı olduğumu gördüler. Sonra vince geçirdiler. Tabi ki. Bu işte öncelik iş emniyetinden geçer. Hasarsız ve kazasız çalışmak zorundayız. Operatör olarak buradaki küçük dikkatsizliklerimizin vahim sonuçları olabilir. İşimiz çok özen gerektiren bir meslek. Evet. Daha sonra da makine üzerindeki becerimiz arttıkça hızımız da artar. İyi bir 12

operatör hiç riske girmeden işini hızlı da yapabilmelidir. Ama bu bir sonraki aşamadır. Vincin kabinine çıkınca emniyetli çalışmanın her şeyden daha önemli olduğunu daha iyi anlıyor insan. Tabi. İlk başta ürkütücü bir yükseklikte amansız bir güce hükmediyorsunuz. Çalıştığımız vinçlerin 140t kaldırma kapasitesi var mesela. 500t civarında. Ancak vincin hareket kabiliyeti oldukça yüksek ve tepki süreleri de kısa. Burada ilkokul ve ortaokul mezunları var. Hatta üniversite mezunu olarak bir tek ben varım. Meslek standardı olarak vinç ehliyeti alma zorunluluğu var. Ehliyet alabiliyorsanız bir engel yok. İşinizde özenli ve dikkatli olmanız yazılı olmayan kuralıdır bu işin. Tabi ki daha iyi olur. Ancak ülkemizdeki düzenlemeler henüz bunu zorunlu kılmıyor. Nasıl ki gemi kaptanlığının eğitimi varsa bunun da özel bir eğitimi olmalı. Böyle olursa operatör de kendini daha özgüvenli hisseder. Bu katkı İşine de çok olumlu yansır. Şu anki duruma göre kendine güvenen ve ehliyetini alan herkes yapabilir. İlk aklıma gelen doğal faktörler. Limanda operasyonlar 24 saat ve 3 vardiya olarak sürdürülür. Gece vardiyaları biraz daha zordur. Günışığı gibi bir şansımız olmuyor spot aydınlatma yardımıyla çalışıyoruz. Ama dikkat dağıtıcı unsurlar da azalır. İşe daha iyi odaklanabilirim. Sert rüzgarlı havalarda boş konteyner tahliye etmek ya da yüklemek zordur. Şiddetli yağmur ya da karda görüşü düşürür. Öncelikle operasyon hızı zorunlu olarak azalır. Ancak operasyon esnasında gözle görmek kadar gemi üzerinde telsizle yardımcı olan serdümenlerimiz vardır. Görerek çalışmanın imkansız olduğu durumlarda bile serdümen yardımıyla çalışabiliriz. 8 senedir kazasız çalışıyorum. Şükürler olsun. Kullandığımız vinçler Alman malı özel vinçler. Dünyadaki en iyi vinç diyebilirim. Vincin kaldırma ve hız limitleri vardır. Vincin kendi emniyeti içindir. Bu limitlerin üzerinde kaldırma kuvveti ya da hız üretemezsiniz. Konteynerin üzerine vincin spreaderi oturduğunda 4 köşeden de oturduğunu teyit eden sensörleri vardır. Konteynere kilitleme bu sayede olur. Spreaderde ayrıca kulak diye tabir ettiğimiz konteyner üzerine tam gelmemize yardımcı olan kılavuzlarımız da işimizi kolaylaştırır. Gece için aydınlatma ve spreaderin üzerinde kamera sistemi vardır. Kaldırdığımız yükün ağırlığını gösteren tartı sistemi de mevcut. İşimi seviyorum. Ancak bu işte olmasa bölümünü okuduğum halkla ilişkiler departmanında çalışırdım. Evet. En zor ve dikkat gerektiren işerden. Bir kere sabah uykuyu tam alıp da işe geliyorum. Kafam dinç olmalı, gözüm arkada kalmamalı. Tamamen işe konsantre olmam gerekiyor. Çünkü riskli iş yapıyorum. En ufak hatada büyük kazalara yol açabilirim. Bu yüzden herkesin buraya dinlenmiş ve kafası dinç gelmesi gerekiyor. 13

8 senedir bu işin içinde olduğum için, artık ailem de çevrem de bu işin önemini kavradılar. Evde istirahat ederken onlarda çok hassas davranıyorlar. Vardiyama göre gece de gündüz de uyumak zorundayım. Gündüz dinlenmenin çok daha zorlukları var. Aileme de iş düşüyor. Dünya standartlarında 20 olması lazım. Ancak biz MARDAŞ ta 20 nin üzerine çıkarız. Operasyonuna göre 25 ya da 30 olur. Bu rakamlarda çok hızlı operasyon demektir. Vinçlerin iskeleden deniz tarafına doğru 18. sıradaki konteynerleri elleçleyebilir. Şuana kadar en büyük 16 sıralı gemilerde çalıştım. Eskiden bu kadar büyük gemiler gelmezdi. Gidişata göre uğrak yapan gemiler daha da büyüyecek. Geminin büyüklüğü ile ilgili şu bilgiyi de vermek isterim. Ambar içinde 8 kat ambar üstünde de 7 kat konteyner istifi söz konusudur. Yani 40 metre yükseklikte bir kuleyi gözünüzde canlandırabilirsiniz. 7 vince kadar çalışabiliyoruz. Geminin kargo planına göre kaç bay/ambarda hareket olduğuyla ilgili. Her biri 20 hareket yapsa saatte 140 hareket eder ki çok iyi bir ortalamadır. Planlama bizden önceki bir iştir. Ve bize konteynerler sahadan planlamaya göre gelir. Ancak kabaca bilgi vermek gerekirse; tahliye edileceği liman, konteynerin 20/40 feet oluşu, dolu ya da boş olması ve hatta tonajı bile önemlidir. Konteynerleri aşağıdan yukarı, ağırdan hafife göre yükleriz. Ayrıca reefer (soğutmalı) konteynerlerin gemi üzerinde yükleneceği yerler de bellidir. Daha büyük ama daha basit çalışma prensibi ile çalışırlar. RTG benzeri trolley hareketi yaparlar. Bu nedenle seri ve ekonomiktirler. Ancak bir gemide en fazla 4 adet birlikte çalışabilir. Saatte 30-40 hareket yaparlar. Biz ise 7 adet vinci aynı gemide kullanarak saat te 140 harekete kadar çıkabiliyoruz. Yukarıda kabinden, aşağıda da yaya olarak kumanda ile yürütebiliriz. Lastik tekerlekler üzerinde yürür istediğimiz konuma gelince pad leri yere basarak denge kurarız. Ben teşekkür ederim. 14

Gemileri karadan yürüten ilk Türk Umur Bey (Enverî: Düstûr-name) Umur Bey 1309 yılında Leşkerieli nde doğdu. Ayasulug-Efes Emiri olan amcası Osman, doğduğu sırada orada bir tersane kurup, gemi yapımına başladı. Mehmet Bey in ikinci çocuğu olduğu halde, dönemin en iyi hocalarından ders aldı. 12 yaşında silah kullanmaya başlayan Umur Bey, çağdaşlarının verdiği bilgilere göre; uzun boylu, sağlam yapılı, etkileyici ve heybetli bir görünüme sahipti. Güney Batı Anadolu da Adalar Denizi (Ege) kıyılarında kurulan Menteşeoğulları Beyliği nden Osman ve Orhan ın deniz kuvvetleri ile Saint Jean Şövalyeleri, Venedik, Ceneviz ve Katalan filoları arasında XIV. asır başlarında bir çok deniz savaşı yapıldı. Bu savaşlara katılan Aydınoğlu donanmasına komuta eden Umur Bey, denizci olarak büyük şöhret kazandı. Umur Bey, Saruhanoğlu Süleyman Bey ile birleşerek bir donanma kurdu. Kızılçullu Deresi nin Gaziemir ile Şirinyer arasındaki bölümünde ilk tersanesini kurdu. Gaziemir den doğup İzmir Körfezi ne dökülen Kızılçullu Deresi üzerinde, tersanede imal ettirdiği 30 santimetre derinliğindeki suda bile ilerleyebilen kadırgaları efsane oldu. 1335 te 276 gemi ile Mora ya gitti. 1336 da Foça da İmparator Kantakuzen ile buluştu. 1338 de 350 gemi ile Korent e gitti. Bu seferinde 5o büyük gemiyi Korent civarına bıraktıktan sonra 300 gemisini karadan yürüterek Patras körfezine geçirdi. Sonra aynı yoldan geri döndü. Bu yüzden eski tarihlerimizde Korent limanına Umur Bey limanı denilir. Umur Bey in bu dahice hareketi İstanbul un fethinde Fatih Sultan Mehmet e ilham kaynağı olmuştur. Türk Tarih ini derinlemesine inceleyen Fatih Sultan Mehmet de, Umur Bey den 115 yıl sonra Haliç e gemilerini karadan yürüterek sokmuştur. 15

Ada Karya Prensesi Karyalı Prenses, 1989 yılındaki bir temel kazısı sırasında ortaya çıkan bir mezar odasında bulundu. Bodrum Su Altı Arkeoloji Müzesi arkeologları tarafından açılan mezar odasında hiç soyulmadan günümüze kadar ulaşan bir lahit ortaya çıkarıldı. Mezar odası ile lahit arasında siyah sırlı yonca ağızlı bir kap bulundu. (Oinochoe) Üç kadeh şarap alabilen bu sürahi, muhtemelen ölen kişinin en sevdiği kaptı. Lahitten çok iyi durumda çıkarılan iskeletin yanında altın taç, iki altın kolye, altın elbise süsleri, üç yüzük ve iki bilezik bulundu. Paleoantropologlarca kemikler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, iskeletin birden fazla doğum yapan 40 yaşlarında bir kadına ait olduğu anlaşıldı. Buluntular, M.Ö. 360-325 yıllarına tarihlendirilmekte... Karyalı Prenses diye adlandırılan bu soylu kişinin Hekatomnos sülalesinin bir üyesi olduğu sanılıyor. Karya Prensesi olan Ada, Kral Maosolos un kız kardeşiydi. Kralın ve eşinin ölümü üzerine başa gecen Idrieus, Ada yı Alinda antik kentine sürgüne gönderir. Alinda nın adı en fazla Karia Kraliçesi Ada nın bu güzel kente sürgün 16 edilmesi ile zikredilir. İ.Ö 340 yılında kardeşi Piksodarus tarafından Alinda ya gönderilen Ada, burayı kendine merkez yaparak şanına uygun bir şekilde yaşamını devam ettirir. Ama tahtını tekrar ele geçirmek için bütün fırsatları kollar. Yaklaşık 6 yıl sonra beklediği an gelir. Çanakkale Boğazını geçerek Pers ordularının yenen Büyük İskender batı anadoludaki bütün şehirleri Pers istilasından kurtararak Karia bölgesine kadar gelir. Bunu duyan Ada, İskender e Alinda şehrini savaşmadan teslim etmeyi, Iskender i de oğlu olarak kabul etmeyi teklif eder. İskender Alinda yı almaz, Ada nın oğlu olmak fikrini de benimsemez. Halikarnassos şehri kuşatma sonunda düşünce direnen son iki bölgenin Ada tarafından alınmasına izin verir. Sonrada Ada yı Karia Kraliçesi olarak tayin eder. Serbest şehir olarak ilan ettiği şehirlerin dışındakileri Ada nın yönetimine bırakır. Adanın zamanında şehri çeviren görkemli surlar inşa edilir. Büyük İskender in bölgeye gelmesi sırasında İskender ile Alinda da görüşen Ada, İskender in şehri alması ile yönetime geçer. Karyalı Prenses, Bodrum Su Altı Arkeoloji Müzesi nde lahit buluntuları ve yeniden canlandırılmış yüz görünümüyle sergileniyor. Karyalı Prenses, Yaşayan Müzecilik anlayışı doğrultusunda döneminin objeleri ile birlikte ziyaretçileri 2400 yıl geriye götürüyor.

Yüksekte Güvenli Çalışma Seviye farkı bulunan ve düşme sonucu yaralanma ihtimalinin oluşabileceği her türlü alanda yapılan çalışma; yüksekte çalışma olarak kabul edilir. İş kazalarının İstatistiksel araştırmaları sonucunda, yüksekte çalışmalar nedeniyle meydana gelen kazaların oldukça yüksek orana sahip olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle yüksekte yapılan çalışmalarda son derece dikkatli olunması gerekmektedir. yüksekte yapılan çalışmalarda meydana gelmektedir. Çoğu kişi, düşme esnasında sağa sola tutunmak için yeteri kadar zamanları olacağına inanır. Bu her zaman doğru değildir. 75 kg ağırlığındaki bir insan 1m yükseklikten düştüğü vakit yere çarptığı anda hızı 5 m/sn olmakta ve yere çarpma darbesi ise 300 kg civarında olmaktadır. Aynı kimse 6 m den düştüğü takdirde yere çarpma hızı 12 m/sn ve çarpma darbesi ise 1500 kg civarında olmaktadır. Bu durum yüksekte çalışmalarda düşme sonucu meydana gelebilecek kazanın nasıl bir sonuca etki edeceğini göstermektedir. Bu nedenle yüksekte çalışmalarda mutlaka düşmeden korunma yöntemleri uygulanmalıdır. Bakımı, yerleşimi ya da emniyet koşulları yeterince sağlanmamış merdivenler, vb. Bilgi eksikliği: Kişinin yaptığı işle ilgili olarak yeterli ve istenilen donanımda bilgiye sahip olmaması. Personel seçimi: Doğru işe doğru personelin tayin edilmemesi. Yapılan işin çalışanın fiziksel yapısıyla uyuşmaması (az görme, işitme, herhangi bir organını kullanamama vb.). İş güvenliği kurallarının teşvik edilmemesi: Çalışanların iş güvenliği kurallarının gerekliliğine inanmaması ve bu kuralların uygulanması için teşvik edilmemeleri. Mühendislik: Tasarlanmış sistem güvenli çalışmayı zorlaştırması, işin asgari gereksinmelerine cevap vermemesi. Yetersiz kişisel koruyucu ekipman: Kişisel koruyucu ekipmanın kullanılmaması veya yetersiz olması. Yetersiz gözlem ve bakım: Gözlem ve bakım programı kritik ekipmanları kapsam dışında bırakılması. Programın yeterince takip edilmemesi. Birimler arası iletişim kopuklukları, gözlenenlerin ilgililere iletilmemesi vb. Güvensiz çalışma yöntemleri: Güvenli olduğu kabul edilen iş güvenliği kurallarının, çalışma yöntemlerinin güvensiz olması. a) Yüksekte yapılması zorunlu olmayan montaj ve benzeri çalışmaların mümkün olduğunca öncelikle yerde yapılması, b) Yapılacak çalışmaların önceden planlanması ve organize edilmesi, c) Toplu koruma yöntemlerine öncelik verilmesi (korkuluklar, düşmeyi önleyici platformlar, bariyerler vb.), d) Toplu koruma yöntemlerinin uygulanamadığı durumlarda ise uygun bağlantı noktaları veya yaşam hatları oluşturularak halat tutucu vb. gibi sistemleri ile tam vücut emniyet kemerinin kullanılması, e) Yüksekte çalışma donanımlarının, düzenli olarak kontrol ve bakımlarının yapılması, uygun olmayan donanımların kullanımdan kaldırılması, f) Çalışanlara yüksekte çalışmayla ilgili tehlike ve riskler konusunda bilgilendirme yapılarak gerekli eğitim verilmesi, g) Yüksekte çalışmaların uygun hava koşullarında yapılması, h) Yüksekte çalışacakların sağlık ve güvenlik yönünden uygun olması, i) Yüksekte yapılan çalışmalar sırasında nesnelerin düşmesini önleyici tedbirlerin alınması ve nesnelerin düşme tehlikesinin bulunduğu yerlerin uyarı işaretleri ile belirlenmesi, j) Yüksekte yapılan çalışmaların ehil bir kişinin gözetim ve kontrolü altında gerçekleştirilmesi. 17

Arı Ürünleri Arılar 40-50 milyon yıl öncesinden beri yeryüzünde kendi varlıklarını bağımsız bir şekilde sürdürmektedirler, ta ki 40.000 yıl önce insanlar onların mucizevi altın değerinde hazırladıkları besin kaynakları balı keşfedene kadar. Bal Bal; bitkilerin çiçeklerinde bulunan nektarın (bal özü) veya bitkilerin canlı kısımlarıyla, bitki üzerinde yaşayan bazı böceklerin salgıladığı tatlı maddelerin bal arısı ( Apis mellifera ) tarafından toplanması, vücutlarında bileşimlerinin değiştirilip petek gözlerine depo edilmesi ve burada olgunlaştırılması sonucunda meydana gelen koyu kıvamlı, tatlı bir üründür. İnsan vücudunu etkileyen birçok mikroorganizma balda yok olur. Bal, içinde bakteri barındırmamakla kalmaz aynı zamanda bir bakteri yok edici olarak da kullanılır. Örneğin, antibiyotiklere karşı dirençli olduğu bilinen MRSA bakterisinin bala karşı koyamadığı tespit edilmiştir. Dr. W. Sackett bal sayesinde tifo mikroplarını 48 saat içinde yok etmiştir. Dizanteri mikropları 10 saat içinde ölmüştür. Bu bilgilerden de anlaşılacağı gibi bal, şifa yönü son derece güçlü bir besindir. Arı Sütü Arı sütü 6-12 günlük genç işçi arıların (bakıcı arılar), genç larvaları ve kraliçe arıyı beslemek için yutak üstü salgı bezlerinden salgıladıkları beyaz krem renginde ve tereyağı kıvamında protein,vitamin,mineral maddeler ve iz elementler bakımından oldukça zengin bir besin maddesidir. Kovanda sadece kraliçe arılar, hayatı boyunca arı sütü ile beslenir. Larva döneminde arı sütü ile beslenen kraliçe arılar gelişmesini daha erken tamamlayarak 16 günde ergin hale gelirler. 3. günden sonra bal ve polenle beslenen işçi arılar ise gelişmesini 21 günde tamamlarlar. Arı sütü genel olarak vücutta hücre yenilenmesi, üretimi (hücre) ve metabolizması üzerinde etkili olduğundan organizmanın bütün dokularında canlılık ve bunun sonucunda sağlık, enerji, bağışıklık ve dinçlik meydana getirir. Bu yönüyle akla gelebilecek bütün sağlık problemlerinde önemli düzeyde motivasyon sağlar. Arısütünün lösemi(leucemie) - KAN KANSERİ - nin gelişmesine ve diğer bazı kanser tümörlerinin büyümesine engel olduğu kanıtlanmıştır. Saf Arısütü Gençlik İksiri, Hayat İksiri, gibi tanımlamalarla yüzyıla yakın zamandır bilinmektedir. Polen Polen çiçekli bitkilerin anterlerinde oluşan ve döllenmede rol olan erkek üreme birimidir. Polen 6-200 mm çapında değişik renklerde, şekillerde ve yapıdadır. Polen protein, vitamin, mineral madde ve enzimler bakımından çok zengin bir besin maddesidir. Arılar kovanın protein ihtiyacını karşılamak, yavruları beslemek için polen toplarlar ve bunları kovana taşıyarak petek gözlerinde depolarlar. Polen harika besinlerin en üstünüdür. Kimyasal analizler polende, vitaminler, proteinler, yağ, şeker, mineral, hormon, büyütücü faktör, pigment v.s bulunduğunu gösteriyor. Bu canlı ve dengeli besin beyni ve vücudu yorgun uyuşuk insanlara bir kaç günde canlılık ve yaşama neşesi veriyor. Büyüme faktörleriyle cılız ve yorgun çocukların hızlı gelişmesini sağlıyor. Kansızlarda, bir ay süre ile her gün bir kahve kaşığı polen yedikten sonra yapılan labaratuar denemeleri, kandaki kırmızı küreciklerin, milimetre küpte, beş yüz bin arttığını gösteriyor. Propolis Propolis işçi bal arılarının ağaç ve çalılarının yaprak tomurcuğu, gövde yaraları gibi büyüyerek yenilenen kısımlarından topladıkları sarı, yeşil ve kahverengi reçinemsi bir maddedir. Arılar propolisi arka bacaklarında bulunan polen sepetlerinde depo ederler ve koloniye taşırlar. Kovanda balmumu ile karıştırarak, larva yuvalarının cilalanması ve sterilize edilmesi için bal arıları tarafından kovanda kullanılır. Propolis biriktirme açısından arı türleri arasında farklılık vardır. Bazı türler diğerlerine göre daha fazla propolis biriktiriken bazıları örneğin tropik bölgelerde bulunan arılar hiç propolis biriktirmezler. Arılar propolisi, kovanın iç duvarlarını düzgün hâle getirmek, peteklerin ağızlarını kapatmada ve başka canlıların içeriye girmesine engel olmak amacıyla kullanırlar. Girdikten sonra ölen canlıları propolisle mumyalayarak kovanlarını koruma altına alırlar. Propolis kovandaki larvalara, mantar ve bakterilere karşı antibiyotik etki gösterir. Kansere karşı koruyucudur. Propolis tek başına ya da polen ve arı sütü karıştırılarak besleyici olarak kullanılabilir. 18

Aloe Vera Aloe Vera adı, parlayan acı madde anlamına gelen Arapça Alloeh, Süryani Alwai yada İbranice Halal kelimesinden türetilmiştir. Yanık Bitkisi, Perhiz Bitkisi, Şifa Bitkisi, Cennet Nimeti, İlaç Bitki, Yaşam Bitkisi, Saksılı Doktor, Harika Bitki, Cennet Asası, İlkyardım Bitkisi, Sessiz Şifacı, Sade İncil, Sarı Sabır isimleri ile de bilinir. Aloe Vera ya ilişkin ilk bilgilere M.Ö 1500 lü yıllarda yazılmış olan Papirus Ebers te rastlanır. Tarih boyunca pek çok uygarlık ve millet Aloe Vera yı tedavi edici ya da mutluluk verici bitki olarak kullanmıştır. Aloe Vera nın zambak familyasına ait olan bir bitkidir. Bu familyada yaklaşık 3.700 kadar çiçekli bitki bulunur. Yaklaşık 200 ile 300 arasında türü bulunur, kimse tam olarak kaç tür olduğunu bilmemektedir. Türlerin çoğu zehirsizdir, yaklaşık 15 tane zehirli türü bulunmaktadır. Aloe Vera olarak adlandırılması gereken tek tür Aloe Barbadensis Miller cinsidir. Halen pek çok ülkede ilaç ve kozmetikte kullanılan tür de budur. Aloe Vera ılık iklimde ve daha çok kurak bölgelerde yetişir. En büyük düşmanı dondur. Aloe Vera nın Kullanım Alanları Bağışıklık Sisteminin güçlendirilmesi, bünyenin ihtiyacı olan vitamin, mineral ve besinlerin sağlanması, toksinlerin atılması, baş ağrısı, migren, kramp, tendon yırtılması, adele ağrısı ve burkulmalar,yüksek tansiyon (hiper tansiyon), kolit, hazımsızlık, hemoroid, prostat, diyabet, uyku düzensizliği, depresif bozukluklar, herpes, ağız uçukları, siğil, vitiligo, parazitler,virüsler, mide problemleri, ülser, sindirim bozuklukları, Kalp ve dolaşım bozuklukları, Karaciğer İltihapları (hepatitler), romatizmal hastalıklar, alzheimer, multiple skleroz (MS), kemik erimesi, eklem iltihapları, alerjiler, deride kaşıntılı döküntüler, sivilce problemleri, boğaz enfeksiyonları, astım, diş ve dişeti hastalıkları, sedef hastalığı, kolesterol, açık yaralar, kanamalar, yanıklar, güneş yanıkları gibi bir çok rahatsızlığın tedavisine yardımcı olur. Aloe Vera da Bulunan Vitaminler A Vitamini Normal ve karanlıkta görmeyi koruyabilmek için gereklidir. Hücreleri serbest radikallerden korur. B Vitamini Bu vitamin aminoasit metabolizması ve enerji üretiminde, dolayısıyla kasların gelişiminde gereklidir B12 Vitamini Aloe kırmızı kan hücreleri yapmak için gereken bu ana vitaminin nadir bitkisel kaynaklarından biridir. C Vitamini En önemli anti oksit maddedir. Bir çok hastalıkta tedaviye yardımcı olur. E Vitamini Hücre zarlarını korur, hücre yenilenmesini hızlandırır, önemli bir antioksidan maddesidir. Folik Asit- Eksikliği kansızlığa yol açacağından kan hücrelerinin üretimi açısından önemlidir. Amino Asitler İnsan vücudu iyi bir sağlık için yirmi iki amino aside gereksinim duyar, ve sadece sekiz tanesi vücutta üretilir. Ana amino asitler diye adlandırılan diğerleri besin olarak alınmak durumundadır. Hepsi birlikte, kasları üretir ve onarır. Proteinlerin yapı taşlarını oluştururlar. Vücuda gerekli olan yirmi iki amino asitten yirmi tanesi Aloe Verada bulunur. 19

Denizcilik AR-GE Projeleri 2014 Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı kapsamında, TÜBİTAK ın da katıldığı bir proje olan MARTEC II, denizcilik teknolojileri alanındaki ulusal, bölgesel ve Avrupa ülkeleri arasındaki araştırma programlarının ve politikalarının, geniş bir eşgüdüm ve bütünlük içinde yürütülmesini desteklemeyi ve geliştirmeyi amaçlamaktadır. 30 Nisan 2014: Proje önerilerinin son teslim tarihi. Haziran - Ağustos 2014: Uluslararası hakem değerlendirmesi. Ağustos - Eylül 2014: MARTEC ortağı ülkelerin değerlendirmesi. Kasım - Aralık 2014: Desteklenecek projelerin seçimi. 2015: Projelerin başlaması. NOT: Ülkelerin ulusal değerlendirme süreçleri birbirinden farklıdır. Proje başlangıç tarihi belirlenirken, proje ortağı kuruluşların ülkelerindeki ulusal değerlendirme süreçleri de dikkate alınmalıdır. http://www.martec-era.net/opencall www.tubitak.gov.tr MARTEC II kapsamında, denizcilik teknolojileriyle ilgili Ar-Ge projelerinin destekleneceği uluslararası bir çağrı açılmıştır. Çağrıya katılan ülkeler arasından bir projenin seçilebilmesi için en az iki ülke tarafından desteklenmesi gerekecektir. Türkiye, Avusturya, Almanya, Belarus, Danimarka, İngiltere, İspanya, İsveç, Finlandiya, Fransa, Litvanya, Norveç, Polonya ve Romanya dır. Çağrı kapsamında denizcilikle ilgili Ar-Ge projeleri desteklenecektir. Aşağıda bazı konular örnek olarak verilmiştir: Gemi İnşaatı: Yeni gemi çeşitleri ve yapılar, gemi tasarımı ve yapımı, üretim süreci ve teknolojisi vb. Deniz ekipmanı ve hizmetler: Köprü düzenekleri, bilgi ve iletişim sistemi teknolojileri, telematik uygulamalar motor ve itki düzenekleri, otomasyon düzenekleri, kargo, bakım vb. Su ürünleri: Platform ve cihaz geliştirme, açık deniz balık çiftlikleri, yeni nesil balık çiftlikleri, uzaktan algılama (teledetection), çözümleme (analiz) uygulamaları, bilgi ve iletişim teknolojileri, otomasyon ve izleme vb. Çevresel etki: Yakıt ve enerji tüketiminin azaltılması, yosunlanma önleme (antifouling), balast suyu, dalga (wash wave), atık yönetimi, geri dönüşüm, izleme, kirlenmenin engellenmesi, gürültü ve titreşim vb. 20