AKP NÝN ÇELÝK ÝRADESÝ



Benzer belgeler
TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI


SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.



20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ

Türk Kütüphaneciliði 21,1(2007), 75-87

3. Eðitim - Öðrenim ve Saðlýk Kýrsal yörelerde (köylerde) eðitim ve saðlýk

============================================================================

1-Zihinsel kazanýmlar 2-Duyuþsal kazanýmlar 3-Bedensel kazanýmlar

EKONOMÝDE GELÝÞMELER

frekans araştırma

Cumhuriyet Halk Partisi


Ýl Özel Ýdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Konusunda Yapýlan Yeni Yasal Düzenlemeler

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

interview INTERVIEW Ernst WELTEKE Haziran 99

haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl

EMO-Genç Yaz Eðitim Kampý Tamamlandý

Kocaeli Bölgesindeki Halkla Ýliþkiler Uzmanlarýnýn Profiline Yönelik Bir Araþtýrma

Vergi Ýdaresindeki Deðiþimler (1.Bölüm) Pazar, 22 Ocak 2012


Örgüt Kültürü. da öðrenmek isteyecektir.

ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

ÝLKER BAÞBUÐ'UN AÇIKLAMALARI

sayý 94 yýl : 17 MART - NÝSAN 2009

Yaz l Bas n n Gelece i

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Kapadokya Þiir Yarýþmasý

FEN BÝLÝMLERÝ DERSHANESÝ

657 sayýlý yasada deðiþiklik ve hedeflenenler

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008


ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması. 1 Şubat 2016

ÝÞ SAÐLIÐI GÜVENLÝÐÝ EÐÝTÝMÝ GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ

Modern Muhafazakarlýk ve Liberal Politikalar Arasýnda Doðal Varlýklar: AKP nin Çevre Politikalarýna Bir Bakýþ

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

Cumhuriyet Halk Partisi

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

mmo bülteni ekim 2005/sayý 89

TAKIM KURMA. 4) Üyeler arasýnda yüksek derecede güven duygusu geliþmiþtir. 2. TAKIM ÝLE ÇALIÞMA GRUBU ARASINDAKÝ FARKLILIKLAR :

Elektronik Defter

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Türkiye nin İlk Usta Kulübü

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

Diş Hekimliği Sempozyumu

Ortak Ýsmi Hisse Tutarý Ortaklýk Payý (%) Ýzulaþ A.Þ YTL 18,13. Ýzbeton A.Þ YTL 15,03. Ýzenerji A.Þ

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

Ýmece Evi. Ziyaret-2016

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Haberler / News. Dizin / Index. Hayýrsever iþ adamýndan

OKA akar, Çorum bakar Baþkanlardan gazetemize ziyaret


AKP iktidarýnýn meslek alanlarýmýzda ve camiamiz üzerinde yarattýðý tahribatlara iliþkin odamýz görüþü

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar

İVEDİK OSB. Misyon-Vizyon

EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR

Bettina Knab Tel: / Þu anda çocuðunuzla tedavi için hastanede bulunuyorsunuz. Bu elbette sizin ve aileniz için kolay bir durum deðil.

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

MÝMARLIK EÐÝTÝMÝNÝN DÖNÜÞÜMÜ

mmo bülteni aralýk 2005/sayý 91 TMMOB, 20 KASIM DA DÜZCE DE KESK ÝLE BÝRLÝKTE OLACAK

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül Ayı Toplantısını Yaptı

ÝÇÝNDEKÝLER ANLAM BÝLGÝSÝ...13 YAZIM BÝLGÝSÝ...23 DÝL BÝLGÝSÝ...25 ANLAM BÝLGÝSÝ...27 YAZIM BÝLGÝSÝ...37 DÝL BÝLGÝSÝ...39 ANLAM BÝLGÝSÝ...

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB)

Emekli Assubaylar-ArsivSite1. Kayýt Tarihi: Mar 2004Nerede: istanbul, kadiköy, Türkiye.Ýletiler: 6.220

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

Tanýtým - Deðerlendirme / Reviews

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

ÝNTES ÝN AYLIK GELENEKSEL TOPLANTISI 01 HAZÝRAN 2001 TARÝHÝNDE ÝSTANBUL DA YAPILDI

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar?

Dr. Ercan YAVUZ Türk Tabipleri Birliði SSK Kolu Çalýþaný Ýþyeri Hekimi

Grant Thornton Türkiye Ýþletme Risk Yönetimi Hizmetleri

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

Pratisyen Hekimlerin Akýlcý Ýlaç Kullanýmý Konusunda Bilgi ve Tutumlarýnýn Deðerlendirilmesi

ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum

ODADAN HABERLER ASANSÖR KONTROL MERKEZÝ ONAYLANMIÞ KURULUÞ GÖREVLENDÝRME SÖZLEÞMESÝ ÝMZA TÖRENÝ YAPILDI ODA'DAN HABERLER

Biz yeni anayasa diyoruz

ABD'DE ÝÞ SAÐLIÐININ YÜKSELÝÞ VE DÜÞÜÞÜ*

TÜRKİYE DE İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ RAPORU -Madencilik Sektörüne İlişkin Temel Veriler- DİSK/ SOSYAL-İŞ SENDİKASI

LYS MATEMATÝK II Soru Çözüm Dersi Kitapçýðý 5 (MF-TM)

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Enternasyonalist Komünist Birlik (EKB) ULUSAL EFSANESÝ VE. geocities.com/icgcikg/turkish

GÜNLÜK SİYASİ YEREL GAZETE

DEVLET SANAYİCİNİN YANINDA

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ HİZMET VE BEKLENTİ ARAŞTIRMASI

TÜRKİYE NİN NABZI KASIM 2014 Cumhurbaşkanlığı Sarayı, İş Kazaları, Barış Süreci ve Sığınmacılar Sorunu

2 Ekim 2013, Rönesans Otel


HOTEL, RESTORAN, HASTANE VE ikram ENDÜSTRiSi iş KONTRATLARI FUARI KASIM contracthotelexpo.com

BA CILAR BELED YES KÜLTÜR YAYINLARI ÛRASI

Transkript:

8 Antikapitalist Müslümanlar dan Ýhsan Eliaçýk ise Rant duygusunun din duygusu önüne geçtiðinin göstergesi diyerek Erdoðan ýn konuþmasýný eleþtirdi. AKP grup toplantýsýnda konuþan Baþbakan Tayyip Erdoðan, yol için camiyi bile yýkabileceklerini söyledi. Erdoðan konuþmasýnda Ýmralý ya kimin gideceðine hükümet karar verir derken, MÝT Müsteþarý Hakan Fidan a da sahip çýktýklarýný söyledi. AKP NÝN ÇELÝK ÝRADESÝ Konuþmasý sýrasýnda ODTÜ den geçecek yola deðinen Baþbakan Erdoðan Ýstanbul da yapýlan 3. köprü yapýlan protestolara da deðinerek Birileri Ýstanbul da, birileri ODTÜ de bunlarý yapýyor. Birileri çýkýyor, bu yolu kesmek istiyorlar. Kim? Bütün yolsuzluklarýn mimarý olan CHP. Biz yol yaparýz, onlar yolsuzluk yapar. Birileri ön kesiyor diye biz duramayýz. Van depreminin üzerinden iki yýl geçti. 644 kiþinin öldüðü depremin ikinci yýlýnda barýnma, ekonomi ve eðitim konularýnda ciddi sorunlar yaþanýyor. Depremzedeler hâlâ depremden kaynaklý psikososyal sorunlarla boðuþuyor. Van, 23 Ekim 2011 tarihinde 13.41 de merkez üssü Tabanlý Köyü olan 7.2 büyüklüðündeki 26 saniye süren depremle sarsýldý. Kent merkezi ile Erciþ ilçesi ve birçok köyde yýkýma neden olan depremin ardýndan enkaza dönen binalarda adeta can pazarý yaþandý. Birçok köyün haritadan silindiði, yüksek yapýlarýn yerle bir olduðu depremde sað kurtulan vatandaþlar, kurtarma ekipleri müdahale edinceye kadar kendi imkânlarýyla enkaz altýnda kalanlara ulaþmaya çalýþtý. Van da 101, Erciþ te 477, köylerde de 66 olmak üzere 644 kiþinin yaþamýný yitirdiði yaklaþýk 3 bin kiþinin ise yaralandýðý depremin yaralarý 2 yýldýr sarýlmaya çalýþýlýyor. Nevþehir Valiliði ve Nevþehir Üniversitesi tarafýndan hazýrlanan, Ahiler Kalkýnma Ajansý tarafýndan desteklenen "Kapadokya Doðal Film Platosu Haritasýnýn Oluþturulmasý" projesi ile birlikte Kapadokya bölgesinde yapýlacak bir suni film platosu ile bölgede yerli ve yabancý yapýmcýlar tarafýndan daha çok belgesel, dizi ve film çekimi yapýlabilmesi için bir eylem planý hazýrlanacak. Proje kapsamýnda hazýrlanacak katalogta Nevþehir ve Kapadokya bölgesinde film çekilebilen alanlarýn fotoðraflarý, daha önce Kapadokya'da çekilen her türlü belgesel, dizi ve filmler ile bunlarýn medya deðerleri, Kapadokya ile ilgili yapýmcý ve yönetmen görüþleri ile bir suni film platosu yapýlmasý halinde buna ait fizibilite raporu yer alacak. Nevþehir Valisi Mehmet Ceylan,uzun yýllardýr Türk halkýna haberleþme konusunda hizmet veren PTT'nin ayný zamanda teknolojik geliþmelere de ayak uydurarak sürekli olarak kendisini yenilediðini ve sunduðu bankacýlýk... 2 DE Arkadaþ Z. Özger Ýlk Kitap Ödülü ve hemen ardýndan Metin Altýok Þiir Ödülü ilk kitabý Issýz la Cenk Gündoðdu ya verildi. Gündoðdu nun 2012 de yayýmlanmýþ olan þiir kitabý seçici kurul tarafýndan keþfedilip deðerlendirildi. Gündoðdu ile, ödülleri merkeze alarak, kurduðu...

Antikapitalist Müslümanlar dan Ýhsan Eliaçýk ise Rant duygusunun din duygusu önüne geçtiðinin göstergesi diyerek Erdoðan ýn konuþmasýný eleþtirdi. AKP grup toplantýsýnda konuþan Baþbakan Tayyip Erdoðan, yol için camiyi bile yýkabileceklerini söyledi. Erdoðan konuþmasýnda Ýmralý ya kimin gideceðine hükümet karar verir derken, MÝT Müsteþarý Hakan Fidan a da sahip çýktýklarýný söyledi. AKP NÝN ÇELÝK ÝRADESÝ Konuþmasý sýrasýnda ODTÜ den geçecek yola deðinen Baþbakan Erdoðan Ýstanbul da yapýlan 3. köprü yapýlan protestolara da deðinerek Birileri Ýstanbul da, birileri ODTÜ de bunlarý yapýyor. Birileri çýkýyor, bu yolu kesmek istiyorlar. Kim? Bütün yolsuzluklarýn mimarý olan CHP. Biz yol yaparýz, onlar yolsuzluk yapar. Birileri ön kesiyor diye biz duramayýz. Geçmiþte bu iþi eþkýyalar yapardý, þimdi de modern eþkýyalar yapýyor, yol kesiyorlar. Kim yolumuzu kesmeye çalýþýrsa, o çelik irademizi görecektir dedi. CAMÝYÝ DE YIKARIZ 3. Köprü ve ODTÜ yolu için kesilen aðaçlara yönelik gerçekleþtirilen eylemlere ateþ püsküren Erdoðan, Yol uðruna her þey feda edilir, yol medeniyettir. Medeni olmayanlar, bunun deðerini anlamazlar. Yolun önünde cami de olsa yýkar, o camiyi baþka yere yaparýz ifadelerini kullandý. Erdoðan ýn hemen her vurgusu sonrasý AKP grubundan yükselen alkýþ seslerinin cami ile ilgili vurgusu sýrasýnda yükselmemesi dikkat çekti. HAD BÝLDÝREN ÇÖZÜM! Çözüm süreci için BDP tarafýndan Abdullah Öcalan la yapýlan görüþmelerde, BDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ ýn veto edilmesi hakkýnda yürütülen tartýþmalara da deðinen Erdoðan, Birileri çýkýp da, Ýmralý ya kim gider kim gelir diyor. Bunun kararýný vermek tamamen hükümete aittir. Þu veya bu nedenle, hükümete veya Adalet Bakanlýðý na kimsenin rota çizme yetkisi yoktur. Yeri gelir gönderilir, yeri gelir gönderilmez. Herkes haddini bilecek ve haddini bilmesi halinde hukuk içerisinde bundan istifade etme fýrsatý bulacak ifadelerini kullandý. FÝDAN I SÖKTÜRMEYÝZ MÝT Müsteþarý Hakan Fidan hakkýnda yürütülen tartýþmalara deðinen Erdoðan, Fidan a sahip çýktý. Erdoðan þöyle konuþtu: Ülkemizde kurumlarýmýzý zan altýnda býrakmaya gayret edenler oluyor. MÝT Müsteþarýmýzla kim uðraþýyor, dikkat edin. Ýçeriden de dýþarýdan da uðraþanlar var. Biz memnun olduðumuz bürokratýmýza, teknokratýmýza sonuna kadar sahip çýkarýz. Onun icazetini de birilerinden almayýz. Bir þikâyet varsa deðerlendirir, gereðini yaparýz. Kaynak:BirGün Ýleri demokrasilerde muharebe olmaz mý sanýyorsunuz? Ruanda adýný duymuþunuzdur. 1994 yýlýnda üç ayda 1 milyon insanýn öldürüldüðü Afrika ülkesi. Hutular ve Tutsiler birbirlerini boðazlamýþtý. En fazla da Tutsi ölmüþtü. Ve biz insanlýk sadece seyretmiþtik. Libya'yý biliyorsunuz, Libya da Afrika ülkesi. Þu anda emperyalistlerce, üçe bölünme planlarý yapýlan ülke. Ýnternet özgürlüðü raporu yayýnlandý. Türkiye'nin internet özgürlüðü bakýmýndan kýsmen özgür ülkeler arasýnda sayýldýðý raporda, Libya ve Ruanda gibi ülkeler Türkiye'yi geride býraktý. 60 ülke içinde 38. olmuþuz internet özgürlüðünde... Gezi olaylarý sýrasýnda ana akým basýndaki karartma sebebi ile önemi artan sosyal medyanýn (twitter, facebook, youtube) hükümetin hedefinde olduðu ise hazýrlanan raporda öne çýktý. Öngörüldüðü üzere hükümetimiz boþ durmadý. Ýleri demokrasinin gereði neyse yapýlacak elbet. Kamu Düzeni ve Güvenliði Müsteþarlýðý'nda sosyal medya ve Gezi eylemleri üzerine yapýlan toplantýda sosyal medyanýn istihbarat birimlerince takibi kararlaþtýrýldý. Milliyet gazetesinden T. Þandar'dan alýnan bu habere göre Arap baharý sýrasýnda internetin kesilmesi örneði tartýþýlarak, benzer biçimlerde olasý eylemlerde 3G'nin kullanýma kapatýlabileceði fikri öne sürüldü. Ýnternetin yoðun þekilde takibi kararlaþtýrýldý. Þimdilik böyle. Ýstedikleri anda demek ki telefonlarýmýzý, 3G baðlantýlarýmýzý, internetimizi susturmaya hazýrlanýyorlar. Baþlýkta muharebe dedim ya, bundan ala muharebe mi olur? Bunun adý daha doðrusu ileri demokrasi muharebesidir Önümüzdeki seçimlerde hükümet neferlerinin sosyal medyada daha da aktif ve hatta cengaver olacaklarýný tahmin edebiliriz. Altý bin kiþilik sosyal medya ordusu anlaþýlan o ki büyük bir muharebeye hazýrlanýyor. Özellikle bela diye görülen Twitter'in olasý fenalýklarýndan memleketi bertaraf edebilmeleri için fetih psikolojisine çokça baþvurulabileceðinden emin olabilirsiniz diyor Gökhan Aslan Anlaþýlan o ki, önümüzdeki aylarda hükümetin sosyal medyayý da fetih harekatlarýna þahit olabiliriz. Ýleri demokrat hükümetten de bu beklenir. Haydi hayýrlýsý. Herkese kolay gelsin çocuklar... Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hüseyin KAÝM Nevþehir Valisi Mehmet Ceylan,uzun yýllardýr Türk halkýna haberleþme konusunda hizmet veren PTT'nin ayný zamanda teknolojik geliþmelere de ayak uydurarak sürekli olarak kendisini yenilediðini ve sunduðu bankacýlýk ve kargo hizmetlerinin de vatandaþlarýn takdirini kazandýðýný söyledi PTT'nin kuruluþunun 173. yýldönümü Nevþehir'de çeþitli etkinliklerle kutlandý. Kutlamalar çerçevesinde ilk olarak Hükümet Konaðý önündeki Atatürk Anýtý'na çelenk sunma programý gerçekleþtirildi. Burada PTT Baþmüdürü Bülent Uðurtepe tarafýndan sunulan çelengin ardýndan PTT yöneticileri saygý duruþunda bulunarak Ýstiklal Marþý'ný söyledi. Daha sonra PTT Nevþehir Baþmüdürü Bülent Uðurtepe ve beraberindeki müdür yardýmcýlarý ve þube müdürleri Nevþehir Valisi Mehmet Ceylan'ý makamýnda ziyaret etti. Ziyarette PTT'nin kuruluþ yýldönümü anýsýna Vali Ceylan'a çeþitli hediyeler sunan Uðurtepe, PTT kanalýyla Türkiye'de önceleri çok ilkel þartlarda yapýlmaya çalýþýlan posta ve haberleþme hizmetlerinin teknolojideki hýzlý deðiþme ve geliþmelerden etkilenerek çok büyük bir ivme kazandýðýný kaydetti. PTT Genel Müdürlüðü'nün de özellikle son 10 yýlda deðiþen ve hýzla geliþen teknolojiye uyum saðlamak suretiyle çok büyük atýlýmlar ve yenilikler yaptýðýný vurgulayan Uðurtepe, 37 bin çalýþaný ile ülkenin en ücra köþelerine kadar 4 bin 500'ü aþkýn iþyerinde vatandaþýn hayatýný kolaylaþtýran hizmetler verdiðini söyledi. PTT'nin ülkenin en büyük on-line aðýna sahip olduðunu vurgulayan Uðurtepe: "Posta Ýþleme Merkezlerinin ve PTT merkezlerinin modernizasyonu, otomasyon iþlemlerinin oluþturulmasý, personel eðitimi ile daha çaðdaþ yapýya kavuþan PTT, halkýmýza sunduðu hizmet kalitesi ve ileriyi gören geniþ vizyonu ile hedeflerine yürümektedir. PTT iþyerleri; posta hizmetlerinin yanýnda, posta çeki, havale ve western union, sabit telefon, gsm faturalarý, kontör yüklemeleri, elektrik, su, doðalgaz gibi tüm fatura ödemelerinin yapýlabildiði emekli maaþlarýnýn alýnabildiði bireysel kredi verildiði, kiþisel pul ile kendi logonuz veya fotoðrafýnýzdan üretilmiþ kiþisel pul uygulamasýnýn saðlandýðý 23 banka ve finans kuruluþu ile yapýlan anlaþmalar doðrultusunda bankacýlýk ve sigortacýlýk hizmetlerinin yanýnda süratli, güvenli, kaliteli ve ucuz olarak kargo hizmetlerinin verildiði merkezlerler haline gelmiþtir. Ayrýca tüm bu hizmetlerinin kesintisiz 24 saat verildiði atm cihazlarýmýz iþyerlerimiz önünde kurulmuþtur. Son olarakta 23.09.2013 tarih ve 28655 sayýlý Resmi Gazetede yayýnlanarak yürürlüðe giren 6475 sayýlý Posta Hizmetleri Kanunu ile kuruluþumuzun görevleri yeniden düzenlenmiþ ve Posta Telgraf Teþkilatý Anonim Þirketi adý ile yeniden yapýlandýrýlmýþtýr" dedi. Vali Ceylan ise, kuruluþ yýldönümü dolayýsýyla PTT yöneticilerini tebrik ederek PTT'nin Türkiye'nin en köklü kuruluþlarýndan birisi olduðunu söyledi. Uzun yýllardýr Türk halkýna haberleþme konusunda hizmet veren PTT'nin ayný zamanda teknolojik geliþmelere de ayak uydurarak sürekli olarak kendisini yenilediðini ifade eden Vali Ceylan, PTT'nin sunduðu bankacýlýk ve kargo hizmetlerinin de vatandaþlarýn takdirini kazandýðýný söyledi. Soma da adý iþ cinayetleriyle bilinen Uyar Madencilik iþletmesinde yine bir iþçi yaþamýný yitirdi, bir baþka iþçi ise hastanede yoðun bakýmda. Manisa Soma da, Türkiye Kömür Ýþletmeleri Genel Müdürlüðüne baðlý Ege Linyitleri Ýþletmesine (TKÝ ELÝ) ait sahanýn Darkale Bölgesinde redevansla (kiralama) linyit iþletmeciliði yapan Uyar Madencilik linyit ocaðýnda iþ kazasý adý altýnda ölümler sürüyor. Dün sabah saatlerinde meydana gelen iþ kazasý nda 28 iþçi göçük altýnda kaldý. Göçük altýnda kalan ve bir ay önce iþe giren iþçilerden Yunus Güçlü (49) yaþamýný yitirdi. Ýþçilerden bir tanesi de aðýr yaralý olarak Ýzmir hastanelerine kaldýrýldý. Kazanýn oluþ biçimi ve ihmallere bakýldýðýnda kurtulan iþçilerin ölümden þans eseri olarak kurtulduklarý söylenebilir. Kamuoyunda 600 çývarýnda iþçinin çalýþtýðý bilinen iþletmede son iki yýlda meydana gelen ve sonu ölümle biten iþ cinayetlerinde; maden mühendisi Hasan Canbaloðlu (26), iþçi Hasan Gököz (30), Murat Yýlmaz (31) ve Harun Tufan (35) yaþamýný yitirmiþ þimdiye kadar sayýlarý 100 e ulaþan iþçi yaralanmýþtý. Geçtiðimiz yýl Ekim ayýnda yaþanan iþ cinayetleri sonrasýnda iþçilerin iþ güvenliði önlemi talebiyle üretime ara vermesinin ardýndan, bakanlýk müfettiþleri kazanýn oluþmasýna neden olan eksiklerin giderilmesi için iþletmeye 15 gün kapatma cezasý vermiþti. Uyar Madencilikte yaþanan iþ cinayetleriyle birlikte bir gerçek daha net olarak ortaya çýkmýþtýr. Maden sektörüyle ilgili alýnan kararlar ve oluþturulan politikalar, sektörde faaliyet yürüten ilgili kurumlarýn ortak toplantýlarý sonucunda belirlenmelidir. Maden iþletmeleri sürekli denetime açýk, cezalar caydýrýcý, kurallar ve yasalar uygulanabilir olmalýdýr. Yetkilileri iþçi saðlýðý iþ güvenliði konusunda görevlerini yapmaya davet ediyoruz. Soma da yaþamýný yitiren iþçi arkadaþýmýzýn ailesine ve arkadaþlarýna baþ saðlýðý diliyoruz. Baþta yoðun bakýmda yatan iþçi arkadaþýmýz olmak üzere, yaralý olarak kurtulan tüm iþçilere geçmiþ olsun dileklerimizi iletiyoruz.21 Ekim 2013 Dev. Maden Sen Yönetim Kurulu

Gazetemiz Sulucakarahöyük 23 Ekim 2013 tarihli sayýsýnda okuduðum Þinasi Topçu arkadaþýmýzýn yorumu ve seçimlerle ilgili düþüncesini okudum, böyle bir yazýnýn zamanlamasý ve biçimi hiçte hoþuma gitmedi. Þinasi nin genel olarak siyasi düþüncesi ve duruþu birçoðumuz tarafýndan açýk, bilinmekte. Kendine göre bir tercih ve duruþu, siyaseti var. Bunlara saygýlýyýz. Ama þunu kendisine sorup sapla samaný karýþtýrmazsa ve Hacýbektaþ taki seçim sürecinin önünde kafa bulandýrmazsa Hacýbektaþ a daha iyi hizmette bulunabiliriz. Þinasi nin de bulunduðu platformlarda Hacýbektaþ halkýnýn birlik ve beraberlik oluþturarak gelecekte Hacýbektaþ ýn sorunlarýný nasýl aþarýz gibi toplantýlar yapýldý. Bu tür yapýlan çalýþmalarda her birey kendi siyasi tercihlerini bir kenara býrakýp ORTAK paydamýz olan HACIBEKTAÞ konusunda BÝRLÝKTELÝÐÝ öne çýkarmamýz gerektiðiydi. Bu yapýlýrken kimsenin ve hiçbir gurubun çýkarý öne çýkartýlmayacaktý. Þinasi nin söylemlerinden ise bunu anlamayý býrak tam bir siyasi muhalif gibi geçmiþte yaptýðýnýn aynýsý davranýþ göstererek genel durumu Hacýbektaþ ýn özeliyle karýþtýrýp neye hizmet edeceðinin farkýnda olmadan SAP ve SAMAN kýyaslamakta. Selamlar, Hacýbektaþ ýn içine sokulduðu olumsuz durum ve Alevi toplumunun Hacýbektaþ ile iliþkisinin getirildiði açmazlar düþünülürse bu yönde yerel seçimler deðerlendirilirse, Hacýbektaþ ýn herhangi bir yer olmadýðý hatta Türkiye genelinde bile çok özel bir konuma sahip olduðunu düþünürsek her bir aday adayý ve kiþinin Hacýbektaþ yorumu ve katkýsý ona uygun özel ve birlikte olmalý. Sol ve demokrasi mücadelesi veren her kiþi ve oluþum KISIR çatýþmalar ve zamansýz taktik ve stratejik saptamalar sonucu girilen birçok mücadeleyi kaybettik. Bunu Hacýbektaþ için tekrar yaþamanýn anlamý yok. Eðer Hacýbektaþ yerel seçimleri sol adaylarýn kaybedeceði bir seçim yaþar ise bugün yapýlan bu Yerel ve Genel durumunu doðru deðerlendirmemenin sorumluluðu büyük olacaktýr. Hacýbektaþ için baþta insani olmak üzere gerek Alevi toplumu gerekse sol açýsýndan birleþtirici olacak bir duruþ ve oluþum peþinde olmalýyýz. Tek bir kiþinin ismini kullanarak sanki baþka konuþulacak bir durum yokmuþçasýna sorumsuz davranmaktan kaçýnmalýyýz. Recai arkadaþýn herhangi bir kiþi yada kurumun eteðine girmesi gibi deðerlendirmeleri de ahlakili bulmuyorum. HACIBEKTAÞ ÖZEL bir durumdur. Burada hiç kimse siyasi, kiþisel çýkar kaygýsý gütmeden sürece katký vermeli. Recai yi yakýndan tanýyan bir kiþi olarak onun oluþturacaðý ekiple birlikte, her durumda bugünkü konumu ve duruþuyla, geçmiþte yaptýklarýyla, gerek Hacýbektaþ gerekse Alevi toplumuna var olan þartlarda doðru hizmetleri verebileceðine, en doðru kiþi olabileceðine inanýyor ve destekliyorum. Recai gerek 12 Eylül öncesi gerekse sonrasý yurtdýþýnda Hacýbektaþ ve Alevi toplumuna her zaman her þartta olumlu katkýlar vermiþ çalýþmalar yapmýþ bir kiþidir. Bunlarý Þinasi bilmeye bilir ama Yurtdýþýnda özellikle Almanya da yasayanlar onu iyi tanýrlar. Sivas-Madýmak sürecinin ta baþýndan beri her yýl, Çorum da geçen yýl Maraþ ta ve her türlü gösteri toplantýlarda katkýlarýný vermiþ özel bir çýkar gözetmemiþtir. Yaptýðý çalýþmalarý ben tek tek anlatmak yerine onun bu süreçte kiþisel bir önyargý ile yargýlanmasý ve haksýz bir þekilde suçlanmasýný doðru bulmuyor, bu gibi sorumsuzluklardan kaçýnýlmasý gerektiðini düþünüyorum. Ben bugünkü aday adaylarýnýn bir kýsmýyla da kiþisel olarak görüþüp onlara da var olanlar içerisinde en olumlu adayýn Recai Aksu olacaðýný kiþi olarak düþüncemi belirttim. Her bir aday demokratik bir hak olarak adaylýðý hak etmekte elbette. Hep birlikte bu adaylar içerisinde birleþtirici olan, bilgi birikim, toplumsal ve siyasal birikim olarak, Hacýbektaþ ýn özel durumunu düþünüp deðerlendirilince doðru aday Recai olmalýdýr. Bunu seçimlerde en doðru bir þekilde Hacýbektaþ halký deðerlendirip tercih edecektir. Devrimci, solcu, demokrat ve sorumluluk duyan her kiþi ve kurum Hacýbektaþ ve seçimleri böyle deðerlendirmeli ayrýþma yerine birleþtirici ve olumluluklarý örgütleyelim. Burada baþka bir eleþtirimde gazetemiz Sulucakarahöyük e olacak. Böylesi SIKINTILI bir yazýyý zamanlama olarak yayýnlamýþ olmasý ayrý bir felaket. Geçmiþte gene yerel seçim sürecinde yaþanan olumsuzluk çok çabuk unutulmuþ ve ayný sorumsuzlukla yazý yayýnlanmýþ. Bu tür tartýþmalar her durumda ve þartta yapýlýrsa sonuçta olumsuzluklara çanak tutmuþ olmakta gazetemiz Sulucakarahöyük ne yazýk ki. Bu gibi durumlarda daha dikkatli olmalý Sulucakarahöyük. Hacýbektaþ a daha uzun sureli hizmet vermeli. Ben ne Þinasi nin þahsýnda nede bir baþkasýnýn þahsýnda böylesi bir tartýþma sürecine girerek çatýþma ortamýnýn olamayacaðýný düþünerek ve Þinasi nin samimiyet ve aramýzdaki hukukumuza sýðýnarak bu yazýyý yazýyorum. Seçimler öncesi orada olmaya çalýþmalara katýlmaya niyetim var. Geldiðimde de karþýlýklý olarak bu tür görüþ alýþveriþi yapabiliriz. Saygý ve Sevgilerimle. Uður Eroðlu Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Nevþehir Valiliði ve Nevþehir Üniversitesi tarafýndan hazýrlanan, Ahiler Kalkýnma Ajansý tarafýndan desteklenen "Kapadokya Doðal Film Platosu Haritasýnýn Oluþturulmasý" projesi ile birlikte Kapadokya bölgesinde yapýlacak bir suni film platosu ile bölgede yerli ve yabancý yapýmcýlar tarafýndan daha çok belgesel, dizi ve film çekimi yapýlabilmesi için bir eylem planý hazýrlanacak. Türkiye nin Avrupa Birliði ne katýlýmý öncesinde mali iþbirliði çerçevesinde, Saðlýk Bakanlýðý Türkiye Ýlaç ve Týbbi Cihaz Kurumu, Ýtalya Saðlýk Bakanlýðý Ulusal Halk Saðlýðý Enstitüsü ve Bulgaristan Bulaþýcý ve Parazit Hastalýklarý Ulusal Merkezi tarafýndan ortaklaþa yürütülmekte olan, "Aþý ve Serumlarýn Kalite Kontrol Testleri" ne yönelik AB Eþleþtirme Projesi Uluslararasý Kongresi Nevþehir de baþladý. Kapadokya Dedeman Otel de düzenlenen ve hafta sonuna kadar sürecek olan kongrenin açýlýþýna Nevþehir Valisi Mehmet Ceylan, Saðlýk Bakanlýðý Ýlaç ve Týbbi Cihaz Kurumu Kontrol Laboratuar Daire Baþkaný Yücel Dener, Saðlýk Bakanlýðý Ýlaç ve Týbbi Cihaz Kurumu Baþkan Yardýmcýsý Nurullah Zengin, AB, Bulgaristan ve Ýtalya dan Saðlýk Bakanlýðý yetkilileri ve proje yöneticileri katýldý. Toplantýnýn açýlýþýnda konuþan Saðlýk Bakanlýðý Ýlaç ve Proje kapsamýnda hazýrlanacak katalogta Nevþehir ve Kapadokya bölgesinde film çekilebilen alanlarýn fotoðraflarý, daha önce Kapadokya'da çekilen her türlü belgesel, dizi ve filmler ile bunlarýn medya deðerleri, Kapadokya ile ilgili yapýmcý ve yönetmen görüþleri ile bir suni film platosu yapýlmasý halinde buna ait fizibilite raporu yer alacak. Hazýrlanan katalog daha sonra Nevþehir Ýl Özel Ýdaresi'nin destekleri ile Ýngilizce, Fransýzca, Portekizce, Ýspanyolca ve Hintçe Týbbi Cihaz Kurumu Baþkan Yardýmcýsý Nurullah Zengin, Türkiye, Bulgaristan ve Ýtalya tarafýndan ortaklaþa yürütülen Aþý ve Serumlarýn Kalite Kontrol Testleri Projesi ile birlikte; halihazýrda uygulanmakta olan aþý ve serumlarýn kalite kontrol testlerini Avrupa resmi ilaç otoritesi ile standardize etmek, akretide laboratuarý olmak, deney hayvanlarý test metotlarýnýn yerine uluslar arasý kabul görmüþ alternatif test metotlarýnýn uygulanmaya baþlanmasý ve yerli üretimi yapýlacak aþý ve serumlara AB üyesi ya da AB üyesi olmayan ülkelere seri serbest býrakma sertifikasý verilerek ülke ekonomisine dillerine çevrilerek dünyanýn dört bir yanýndaki yapýmcýlarla buluþturulacak. Yapýlacak çalýþmanýn sonunda ise ünlü bir yapýmcý ya da yönetmenin de katýlacaðý bir çalýþtayda hazýrlanan ürünün tanýtýmý ve fotoðraf sergisi yapýlacak. Proje kapsamýnda ayrýca Ýngilizce ve Türkçe dillerinde bir web sitesi de hazýrlanarak projenin yaygýnlaþtýrýlmasý saðlanacak. Nevþehir Valisi Mehmet Ceylan'ýn bizzat takip ettiði projenin danýþmanlýðýný Nevþehir'de hizmet veren Katpatuka Ajans'ýn kurucusu ödüllü Yönetmen Mustafa Karakaya yapacak. Projenin koordinatörlüðünü ise daha önce çok sayýda ulusal ve uluslar arasý projeler yöneten Nevþehir Valiliði ve Nevþehir Üniversitesi Avrupa Birliði Projeler ve Dýþ Ýliþkiler Koordinatörü Serkan Baþar gerçekleþtirecek. Proje gerçekleþmesinde Kapadokya Geliþim Derneði adýna Okan Ekinci ile fotoðrafçýlýk ve sinema anlamýnda önemli etkinliklere imza atan KAFSID de destek verecek. katkýda bulunmanýn amaçlandýðýný vurguladý. Projenin 21.10.2011 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafýndan imzalandýðýný ve proje ortaklarýnýn Bulgaristan ve Ýtalya olduðunu kaydeden Zengin, toplam bütçesi 3,5 milyon Euro üzerinde olan projeye AB tarafýndan saðlanan desteðin 3,25 milyon Euro olduðunu ifade etti. Zengin sözlerini þöyle sürdürdü: "Proje bütçesinin yüzde 60 ýný teþkil eden eðitim bileþeni ile laboratuvar personelimizin uluslar arasý platformda meslektaþlarý ile beraber çalýþarak tecrübelerini arttýrmalarý saðlanýrken proje bütçesinin geri kalan yüzde 40 lýk bölümünü kapsayan cihaz bileþeni ile laboratuvarlarýmýzýn iþlem kapasitesi ve hýzýnýn arttýrýlmasýnda kullanýlacak olan cihazlarýn temin edilmesi hedeflenmektedir" Nevþehir Valisi Mehmet Ceylan ise konuþmasýnda, Türkiye nin saðlýk alanýnda özellikle son 10 yýlda ciddi bir atýlým gerçekleþtirdiðini ifade ederek bu projenin de daha kaliteli saðlýk hizmetlerinin verilmesinde ciddi katkýlarý olacaðýna inandýðýný söyledi. Kaynak: Nevþehir Gazete

Bugün Türkiye de 5 bine yakýn dershane olduðu tahmin ediliyor. Her yýl 1 milyon 300 bin civarýnda öðrenciyi ha bire deðiþtirilen sýnav sistemine hazýrlayan dersha-nelerin yýllýk cirosuna iliþkin dillendirilen rakam ise 5 milyar lira. Son dönemde, Baþbakan tarafýndan da dile getirilen dershanelerin kaldýrýlmasý bahsi geçtiðimiz hafta yeniden gündeme geldi. MEB Bakaný Nabi Avcý, 2015 yýlýnda eðitim sisteminde dershanelerin yer almayacaðýný söyledi ve tartýþma baþladý. Dershane sahipleri itiraz etti, Gülen Cemaati yazarlarý öfkelendi. Zaten konu daha çok Cemaat- AKP çatýþmasý üzerinden ele alýndý. AKP, dershanelerin özel okullara dönüþmesini neden istiyor? Dershaneler eðitim sisteminde nasýl bir iþlev görüyor? Konunun tam da seçim öncesi gündeme getirilmesi ne anlama geliyor? Dershanelerin kaldýrýlmasý Gülen Cemaatini nasýl etkiler? Marmara Üniversitesi Ýktisat Fakültesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Fuat Ercan la konuþtuk. Popüler olan cemaat hükümet çekiþmesi ne geçmeden önce, AKP iktidarýnýn, eðitim sistemine neden bu kadar müdahalede bulunduðu sorusuyla baþlayalým. Eðitim, bireyle toplum arasýnda köprü iþlevi gördüðü için, toplumdaki dönüþüm süreçlerinde eðitime iliþkin çatýþmalar, çalkantýlar artar. Kapitalist-sanayileþme sürecinde temel belirleyici deðiþken, karþýlýðý ödenmemiþ emek-zamanýdýr. Karþýlýðý ödenmemiþ emek zamanýn toplumsal üretimi ise birbiriyle iliþkili iki düzlemde gerçekleþir; aile ve okul. Kapitalist sanayileþme önemli deðiþim süreçlerinden geçtiði zamanlarda bu iki düzlem oldukça önemli hale gelir. Deðiþimi hýzlandýrma sýnýflar ve siyasal iktidarýn müdahaleleri ile biçimlenir. Dershaneler olgusunun, yapý-süreç ile siyasal iktidarýn müdahaleleri ve iktidar içi çeliþkiler üzerinden analiz edilmesi gerekiyor. Süreç ve müdahalenin en önemli deðiþkenlerinden birinin, toplumun yeniden üretiminin kaynaðý olan emek gücü olduðunu düþündüðümüzde, bu alandaki her deðiþim kendini eðitim alanýnda farklýlaþmalar olarak açýða çýkaracaktýr. Bu anlamda eðitimdeki dönüþümler çok çalkantýlý bir süreci içinde barýndýrýyor. Mesela Dünya Bankasý raporuna göre, Latin Amerika da milli eðitim bakanlarýnýn görevde kalma süresi 2.1 yýldýr. Çünkü eðitim, deðiþimin en çok yaþandýðý alanlardan biri. Sizin haklý olarak popüler dediðiniz, siyasi iktidara destek veren cemaatle siyasi iktidar arasýndaki gerilim, çatýþma baþlýklarýndan sadece biri olarak analiz edilince, deðiþimin bütünsel belirleyenleri gözden kaçýrýlýyor. Evet, dershanelerin kapatýlmasý, Tayyip Erdoðan ve ekibinin cemaatle çatýþmasýnýn bir parçasý. Cemaatin tarihsel olarak geliþiminin dinamiðine baktýðýmýzda eðitim Gülen Cemaatinin örgütlenme pratiðinin de temelinde yer alýyor. Yani, esas mesele cemaatin uðrayacaðý maddi kayýp deðil? Evet. Erdoðan ýn dershanelere yönelik ifadesi sadece kapatma deðil, hareketin örgütlenme alanýna karþý da bir müdahale içeriyor. Ama gerçekliði sadece kapýþmaya indirgediðimizde bütünü gözden kaçýrýrýz. O bütünde ne var? Bütünü analize yöneldiðimizde, Türkiye de sadece eðitim deðil, saðlýk, doða, üretim yapýsý, emekle ilgili birbiriyle ilintili içsel baðlantýlarýný kurmamýz gereken inanýlmaz kurumsal bir dönüþüm yaþandýðýný görüyoruz. Bunu nerede görüyoruz, eðitimi konuþtuðumuz için, ilk göreceðimiz alan 652 sayýlý MEB teþkilat yapýsý. Yani 4+4+4 te de, yeni YÖK Yasasý nda da bunu görüyoruz. Siyasi iktidarýn gündeminde içeriðini ulusal, uluslararasý uzmanlarýn oluþturduðu bir MEB teþkilat yapýsý var. Siyasi iktidarýn günübirlik söylediklerinden çok daha önemli bir kurumsal yapý dönüþümü var eðitimde. Bütün görece artý deðer üretimin gereklerini yerine getirme ile bunu dünya ölçeðinde iþleyiþe uygun hale getirme gibi iki önemli alanda gerçekleþiyor. Bu yapý ne içeriyor, hedefi ne? Kanun hükmündeki kararname ile yasama, yürütme, yargýnýn yani burjuva demok-rasisinin biçimselliðini bile yýkarak inþa edilen 652 sayýlý MEB Teþkilat Yasasý, bakanlýðýn görevlerinin tanýmlandýðý madde 2 de çok önemli bir açýklama yapar. Der ki, MEB in görevleri þunlardýr; okul öncesi ilk ve ortaöðretim çaðýndaki öðrencilerin bedeni, zihni, ahlaki, manevi, sosyal ve kültürel nitelikler yönünden geliþtiren ve insan halklarýna dayalý toplum yapýsýnýn küresel düzeyde rekabet gücüne sahip ekonomik sistemin gerektirdiði bilgi ve becerilerle donatarak, geleceðe hazýrlayan eðitim ve öðretim programýný tasarlamak, uygulamak, güncellemek, öðretmen ve öðrencilerin eðitim hizmetlerini yürütmek ve denetlemek. Burada amaçlar açýsýndan baktýðýmýzda iki referans noktasý var. Birisi yerel olaný vurguluyor, diyor ki deðerlerimiz, ahlakýmýz, dinsel-manevi dünyamýza dikkat edeceðiz. Ýkinci olarak da ne diyor, küresel rekabet gücüne eriþmek. O zaman demek ki, zaten muhafazakarlýk, -bu arada Türkiye de AKP iktidarýnda yaþananlara muhafazakarlýk deniyor, bunun yanlýþ olduðunu düþünüyorum. Kavramý mý yanlýþ buluyorsunuz? Evet, çünkü buna pragmatizm demek gerekiyor. Pragmatizm belirli deðer yargýlarýyla, o günün tanýmladýðý sosyal koþullarýn zorunluluðu içinde ha bire kendini bu koþullara uygun hazýrlamaktýr. Pragmatizmle muhafazakarlýk çok farklý þey. Kapitalizmin iþleyiþinin temel ideolojik referansý, davranýþsal kodu pragmatizmdir. MEB teþkilat yapýsýnda, hem kapitalizmin zorunluluk olarak gösterdiði alanlar, hem de mevcut siyasi iktidarýn temsil eden, edilen iliþkisinden hareketle, bu deðerler sistemini kendisine meþrulaþtýrma aracý olarak kullanma var. Bu bize þunu da gösteriyor, genel olarak eðitimde, bu iki deðiþkeni eþ zamanlý kullanabilmemiz lazým. Yani 4+4+4 te sadece imam hatipler veya çocuk gelinler deðil, 4+4+4 ün arkasýnda çok önemli yapýsal iþleyiþi, kapitalizm için ara eleman yetiþtirmenin bir zorunluluðu olduðunu görmemiz lazým. Ayný zamanda bu zorunluluðun iktidarýn kendi deðerler sistemiyle paketlendiðini görmek lazým. Bu paketleme, yani AKP nin deðerler sistemi, küresel sermayenin ihtiyaçlarýyla uyumlu hale nasýl getiriliyor? Bu kýsým çok çok önemli. Kapitalizmin genel yapýsal özelliði bulunduðu yerin havasýna, suyuna, rengine uyumdur. Yani Ýrlanda daki kapitalizmle, Malezya daki kapitalizm kendini her biri karþýlýðý ödenmemiþ emek üzerinden inþa eder ama Malezya da farklý, Almanya da farklý inþa eder. O yüzden kapitalizm derken analizlerimizde þuna dikkat etmemiz gerekiyor; kapitalizmin iþleyiþ yasasýyla, onun deðerlerle bütünleþmesi iki ayrý þey deðil. Her toplumda kapitalizm kendisini, yani artý deðer yaratma sürecini, emek gücünü daha fazla artý deðer yaratacak süreçlere, kurumlara dönüþtürmesini gerçekleþtirirken, bunu her toplumun kendi deðerler sistemi ile gerçekleþtiriyor. Bu tabii ki çeliþkili bir süreç. Pragmatizm burada mý devreye giriyor? Evet. Mesela Ýslam deðerlerle birikim yapanlar erken dönemde AB için Hýristiyan kulübü diyordu. Faize karþý tepki vardý, kýz çocuklarýnýn erkek çocuklarýyla okumasýna itiraz vardý, bir bakýyorsunuz o deðerler sisteminin önemli bir kýsmý kapitalizme entegre olma sürecinde deðiþim yaþýyor. Mesela AKP iktidarýnda faiz olgusunun çok merkezi yerde ifade edildiðini artýk görmüyorsunuz. Düþtü, çünkü sistemin her alaný faizle iþliyor. Faiz demek kapitalizmin yapý taþlarýndan birisi. O zaman ne yapýyor, oradan yavaþ yavaþ çekiliyor. Pragmatizmle onu farklý bir forma getiriyor. Patriyarkayla kapitalizmin entegre olduðu yerde bu sefer aile, kadýn olma, anne olma, çok çocuk sahibi olmaya geliyor. O alanlarý sürekli gündeme getiriyor. Bizim gibi geç kapitalistleþen ülkelerin dünya kapitalizmiyle entegre olabilmesi için artýk kurumlarýnýn dönüþmesi gerekiyor. Kurumlarýn dönüþmesinin baþlangýç noktasý neydi, Merkez Bankasýnýn baðýmsýzlýðýydý. Neydi, kamu hizmetlerinin yavaþ yavaþ niteliðinin deðiþmesiydi. Dünya kapitalizmine entegrasyonu saðlamak için gerekli düzenlemeleri en hýzlý yapan ülkenin Türkiye olduðunu hatýrlatmak gerekiyor. Kamu hizmeti, ticarileþtirme ve metalaþma sürecinden geçti. Hem ideolojik olarak deðiþiklik oldu, hem kurumlarýn dönüþmesi için yasalar hýzla gerçekleþtirildi. BEN ÝYÝ BÝR EMEK GÜCÜYÜM, BAKIN BELGEM VAR! Dershanelerin kapatýlmasý, bu dönüþümde nerede duruyor? Türkiye deki kurumsal dönüþümün gerçekleþmesinin en önemli ayaklarýndan birisi, eðitim sisteminin dönüþmesi. Geç ulus devlet oluþumunun vatandaþ yetiþtirme için kurduðu eðitim sistemi, artýk kapitalizmin geldiði aþamayla örtüþmüyor. Bunun dönüþümünü saðlamaya çalýþýyorlar. MEB demek, bir ülkedeki nüfusun emek gücü politikasýný belirlemek demektir. Kapitalizmi ayakta tutan þey de emek gücü. Emek gücünün nasýl ve niçinliðini belirleyecek olan þey, eðitimin nasýl ve niçinliðidir. Türkiye deki nüfusun eðitimle kurduðu iliþki, üniversite odaklý bir iliþki. Her yýl 1.5 milyon öðrenci üniversite kapýsýnda sýnavda bekliyor ve her biri üniversiteye girmek istiyor. Eskiden bildiðimiz geleneksel eðitim tarzýnda ulus vatandaþa uygun niteliði ilkokul, orta okul, lise veriyordu. Üniversite ise mesleki bilgi veriyordu. Þimdi iki þey çok önemli deðiþikliðe uðradý. Bir, artýk mesleki donaným katmayý üniversiteden aþaðýya çekiyorlar. Týpký Almanya da, Ýrlanda da olduðu gibi. Çünkü sistemin mantýðý belirli bir yaþta insanlarýn o mesleðe yönlendirilmelerini gerektiriyor. Bakanýn Bizim ara eleman yetiþtirmemiz gerekiyor sözü burada devreye giriyor. Genellikle de yoksul ailelerin çocuklarý çok kýsa sürede buralara aktarýlýyor. Dolayýsýyla 4+4+4 esas olarak bunu gerçekleþtirecek? Evet, eskiden mesleki donaným katma iþi üniversitelerde, yüksekokullarda iken, bu artýk bütün eðitim sistemine aktarýldý. Bu 4+4+4 ün temel yapýsal niteliði. 4+4+4 gerçekleþtiðinde ne olacak, ikinci dört yýlda öðrenciler ayrýþtýrýlacak, zaten yerleri belli olacak ondan sonra üniversite önünde bu kadar insan beklemeyecek. Ýkincisi ise, üniversite dahil, artýk mesleki eðitim almayý, formel üniversite kurumlarýnýn dýþýna çýkardýlar. Bu da sertifika programlarýný arttýrdý. Eðitimle donaným katmayý birlikte ele alan yeni bir döneme geçildi. Eskiden sizin emek gücü taþýmanýz yeterliydi, þimdi diyorsunuz ki Valla ben gerçekten iyi bir emek gücüyüm, bakýn belgem var. Yani elemeler aþaðýya çekilince dershaneler gerekli olmaktan çýkýyor ama ölçme-rekabet devam ediyor? Dershaneler bir ara form aslýnda. Üniversiteyi kazanýyorsunuz yetmiyor, sertifika programlarýna giriyorsunuz. Kapitalizm deðiþim deðerinin egemenliði anlamýna gelir. Bu ise sermaye birikiminin girdiði her alanýn ölçülüp-biçilmesi ve bunun belgelenmesini gerektiriyor. Dönüþüm sürecinde bu ölçmenin gerekliliðini saðlayacak kurumsal yapýlar olmadýðý zaman, ayný gecekondu ya da park mafyasý gibi, dershaneleri de bu geçiþin yarattýðý nesnel zorunluluðun bir ara çözümü olarak görmek lazým. Ama kapitalist sistem Gülen gibi örgütlenme çabasýndaki cemaatlerin ya da üç beþ kuruþ kazanan öðretmenlerin bu alaný bu þekil doldurmasýný istemez. Zaman içinde kurumsallaþmasýný ister. Zaten Baþbakan ýn açýklamasý da bunu gösteriyor. Diyor ki, Ey dershaneciler bu ülkede eðitime hizmet verecekseniz gelin okul açýn. Biz de sizden hizmet eðitimi yapalým. Sizin sýnýflarýnýzý öðrencilerle biz dolduralým. Baþarý ve rekabet üzerine kurulu iþleyiþ artýk sýnav ve ölçülme ve ölçülenin belgelenmesi üzerinden hayat buluyorsa, bunu yapmanýn kendisinin de belirli kurallar içinde gerçekleþmesi gerekiyor. Ýþleyiþe ait bu zorunluluk güncel siyasal iktidar ve dahasý sermaye içi çeliþkilerin daha rahat hareket ettiði zeminlerin varlýðýna neden oluyor., Devam Edecek

Arkadaþ Z. Özger Ýlk Kitap Ödülü ve hemen ardýndan Metin Altýok Þiir Ödülü ilk kitabý Issýz la Cenk Gündoðdu ya verildi. Gündoðdu nun 2012 de yayýmlanmýþ olan þiir kitabý seçici kurul tarafýndan keþfedilip deðerlendirildi. Gündoðdu ile, ödülleri merkeze alarak, kurduðu ve editörlüðünü yaptýðý Üç Nokta dergisini ve Ýstanbul Þehir Tiyatrolarý nýn ilk mülteci piyesi Radyonun Ýçindekiler i konuþtuk...»metin Altýok Þiir Ödülü bu yýl sizin oldu. Türk þiirinin en prestijli ödüllerinden birini ilk kitabýnýzla almanýz size ne hissettirdi? Böyle bir ödül bekliyor muydunuz? Ödüllerle ilgili genel kanýnýn aksine düþünüyorum. Eðer ödül; bir endüstriyel mekanizmaya hizmet edecek, altýn günleri gibi bir hediye biçiminde önceden tasarlanmýþ sýrayla daðýtýlacak ve verenle alan arasýnda hiçbir poetik, politik alaka olmayacaksa böyle bir düzenin içerisinde yer almamak gerektiðini düþünüyorum. Baþta Üç Nokta olmak üzere çeþitli dergilerde de ödüllere karþý sözler söyledim, dosya hazýrladým ve bu haliyle varolan ödülleri inandýrýcý bulmadýðýmý, sahiciliðinin tartýþýlýr hale geldiðini belirttim. Bu sebeple tabii ki hiçbir þekilde ödül beklemiyordum.»ödüllere karþý tavrýnýzýn temelinde ideolojik bir altyapý var... Ödülün, ideolojik olmadýðýný söylemek mümkün mü? Þimdi, en baþta ve maalesef ki pek çoðunda endüstriyel bir mekanizmaya hizmet etmesi, hediye biçiminde daðýtýlmasý, alýcý ve vericileri arasýnda politik/poetik alaka kurulamamasý her þey bir yana þiire zarar veriyor. Tanýmsýzlýkla ifade ettiðimiz en biricik sanat olan þiirin görünmezliðini görünür kýlmak elbette anlamlý ama onu deðersizleþtirmeden yapmak gerekir bunu. Verili ortamdaki süregiden pek çok ödülün verilme biçimi/içeriði bu deðersizleþmenin tuðlasýdýr; beni rahatsýz eden ve karþý durmaya götüren durum da budur.»þiirle ne zamandan beri böyle ilgilisiniz? Ýnsanlarýn doðduðu, büyüdüðü, þekillendiði coðrafyada duyduðu seslerle beraber þiir baþlýyor; çünkü þiir, sestir öncelikle. Bizim doðduðumuz yerlerde de ses ve söz eksik olmadýðý için þiir hep vardý. Özellikle büyüleyici ve çok etkili kadim bir sözlü tarihe sahip olmamýz kendi farkýmýza varmadan þiirin tadýný almamýza neden oluyor. Çocukluðumuzdan itibaren kulaðýmýzýn içerisinde o büyüleyici sesler hep var. Demek istediðim þiir; okulla, öðretmenle, öneriyle, metinle, kitapla baþlayan bir þey deðildi benim için...»çýkardýðýnýz Edebiyatta Üç Nokta dergisinden biraz bahsedebilir misiniz? Bizim þiarýmýz genç isimlere, genç þairlere, imzalara yer vermek. Bunun yaný sýra Türk edebiyatýnýn deðerli isimlerini gençlerle buluþturmak. Baþat hedefimiz gençler. Ve her sayýmýzda bir meseleyi, kavramý, konuyu konuþuyoruz, tartýþýyoruz bu meselenin karþýsýnda olan insanlarý da konuþmaya, tartýþmaya çaðýrýyoruz.»ýstanbul Þehir Tiyatrolarý nýn 100. yýlýnda mültecileri konu alan ilk piyes Radyonun Ýçindekiler sahnelenecek. Bunun için neler söylersiniz? Nasýl olursa ve hangi tarafta olursa olsun savaþtan nasibini alýyor insan ve mülteci konumuna düþüyor; kendi ülkesinden, dilinden kültüründen sürgün bir hayat yaþamak zorunda kalýyor! Diðer taraftan siyasi, kültürel ve ekonomik sebeplerden kaynaklý kendi yaþamýný sürdüremeyen insanlar, bu kez baþka yerlerde daha iyi bir yaþam umuduyla yolculuða çýkýyor. Ve bu yolculuklar genelde hüsranla sonuçlanýyor. Radyonun Ýçindekiler de bu þekilde mülteci meselesine odaklanýyor. Issýz ve Radyonun Ýçindekiler arasýnda bu anlamda bir kan baðý var. *** Barýþa bir çaðrýdýr Issýz unutturmuyor. Savaþ, resmi tarih içinde üç yüz bin yaralý, otuz bin ölü, kýrk bin sakat olarak yer alýyor. Ve sanat iþte burada, muzafferin deðil yenilenin yanýnda varolarak baþlýyor benim için. Ben de kahramanlýk tan mürekkep bir çalýþma yerine yenilenlerin gözüyle kendi hallerini duymak, duyurmak istedim. Issýz, barýþa evet diyen savaþa karþý duran ve daima insana bakan þiirlerden mürekkeptir.»þair Metin Altýok un sizdeki anlamý nedir? 93 katliamý, Metin Altýok la tanýþmama vesiledir. Metin Altýok; þiirlerini ilk okuduðum andan itibaren büyük bir þairle ve þiirle karþýlaþtýðýmý anladýðým ve kendimi yakýn hissettiðim bir þair. Toplumsal meseleleri ele alma biçimi, lirik hümanist bir dilinin olmasý, plastik sanatlara olan ilgisi, dünyayý görsel bir zihinle kavramasý, süsten uzak, yalýn, sade ve etkileyici bir dilin peþinden gitmesi ve tüm bunlarý yaparken yeniyi aramasý ile ben derken bizi iþaret etmesi beni ona yaklaþtýran unsurlardýr. Kaynak:BirGün» Issýz þiiriyle neyi tartýþmak istediniz? Yaþadýðýmýz zamanýn içerisinde gördüðüm, tanýk olduðum ve nerdeyse çocukluðumuzdan beri duyduðumuz Irak, Ýran savaþý, peþinden Ortadoðu da her gün akan kan sonra Balkanlar daki katliam ve savaþlar ile içinde yaþadýðýmýz otuz yýllýk bir iç savaþ var. Çok uzaða gitmeye gerek yok, kendi coðrafyamýzdaki devletin zulmüne bakmak bile savaþýn aslýnda büyük bir trajedi olduðunu ve kazananýn olmadýðýný gösteriyor. Yani savaþý insanlar çýkarýyor ama insanlýk kaybediyor, devletler baþlatýyor insan kayboluyor. Törenlerle, bayraklarla, marþlarla birkaç kiþiye þilt, rozet verilmesi, geri kalan insanlarýn trajedisini

Türkiye Ziraat Odalarý Birliði (TZOB) Genel Baþkaný Þemsi Bayraktar, beslenmedeki öneminin yaný sýra topraðýn biyolojik ve fiziksel yapýsýnýn iyileþtirilmesine saðladýðý katký da dikkate alýndýðýnda baklagil ekim alanlarýnýn artýrýlmasý gerektiðini belirterek, "Kurak ve yarý kurak alanlarda nohut ve mercimeðin, sulu alanlarda ise fasulyenin ekim nöbetine girmesi, gerek birim alanda elde edilen verimin artýrýlmasý, gerekse nadas alanlarýnýn azaltýlmasý açýsýndan önemlidir" dedi. Bayraktar, nohutta Mersin, Antalya ve Kýrþehir, yeþil mercimekte Çorum, Ankara ve Yozgat, kýrmýzý mercimekte Þanlýurfa, Diyarbakýr ve Mardin, kuru fasulyede Konya, Karaman ve Niðde ilk üçü oluþturduðu bilgisini verdi. Þemsi Bayraktar, yaptýðý açýklamada, yað oraný düþük, karbonhidrat oraný yüksek ve besleyici, beslenmede bitkisel proteinin ana kaynaðýný oluþturan kuru baklagillerin dünyadaki 2 milyardan fazla insan için protein kaynaðý olduðunu belirtti. Dünyada üretimi gerçekleþtirilen baklagiller arasýnda fasulyenin ilk sýrada yer aldýðýný, bu ürünü nohut, bezelye ve mercimeðin izlediðini bildiren Bayraktar, þunlarý kaydetti: "Ülkemizde, baklagiller içinde en fazla nohut üretimi yapýlmaktadýr. Bu ürünü mercimek ve fasulye takip etmektedir. Birleþmiþ Milletler Gýda ve Tarým Örgütü (FAO) verilerine göre dünyada 2012 yýlý itibariyle 23,1 milyon ton fasulye, 11,3 milyon ton nohut, 4,5 milyon ton mercimek üretimi gerçekleþtirilmiþtir. Dünya ortalama baklagil verimlerine bakýldýðýnda, dekarda verimin fasulyede 80 kilogram, nohutta 93 kilogram, mercimekte 107 kilogramdýr. Ülkemizde kuru fasulye üretiminde dekarda 215 kilogram verim ile dünya ortalamasýnýn yüzde 169 üzerine çýkmaktadýr. Benzer þekilde mercimekte yüzde 46,7, nohutta yüzde 33 oranýnda daha fazla verim almaktayýz. TÜRKÝYE NOHUTTA ÜÇÜNCÜ, MERCÝMEKTE DÖRDÜNCÜ SIRADA Ülkemizde üretim payý en fazla olan fasulye, nohut ve mercimek üretiminin dünyadaki durumu incelendiðinde, fasulye üretiminde Myanmar ýn, nohut üretiminde Hindistan ýn, mercimek üretiminde Kanada nýn ilk sýrada yer aldýðý görülmektedir. Türkiye dünya nohut üretiminde üçüncü, mercimek üretiminde ise dördüncü sýrada yer almaktadýr. Hindistan önceki yýllarda mercimek ve fasulye üretiminde de ilk sýrada yer alýrken ekim alanlarýný azaltmasý ve verim düþüklüðü nedeniyle önceliðini kaybetmiþtir. Dünya mercimek üretiminde ilk sýrada yer alan Kanada, 2005 yýlýnda 554 bin hektar olan mercimek ekim alanýný 2012 yýlýna kadar yüzde 667 oranýnda artýrarak 4 milyon 249 bin 725 hektara çýkarmýþtýr." BAKLAGÝL ÜRETÝMÝNDE GÜNEYDOÐU, ÝÇ ANADOLU VE AKDENÝZ ÖNDE Türkiye de baklagil üretiminin ülke geneline yayýlmýþ olmakla beraber, Güneydoðu Anadolu, Ýç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi nin üretimin en yoðun olduðu bölgeler olduðunu vurgulayan Bayraktar, þu bilgileri verdi: "Genel olarak; kýrmýzý mercimek Güneydoðu Anadolu bölgesinde, yeþil mercimek, Ýç Anadolu Bölgesinde, bakla Ege ve Güney Marmara Bölgesi nde, nohut ve kuru fasulye ise birçok bölgemizde yetiþmektedir. Türkiye baklagil üretiminde yüzde 44 lük payla nohut ilk sýrada yer almaktadýr. Ülkemizde baþlýca üretimi yapýlan illerimiz sýrasýyla Mersin, Antalya, Kýrþehir, Yozgat, Karaman, Konya, Uþak, Kütahya, Adýyaman, Çorum, Balýkesir, Ankara illerimizdir. Bu illerimizin toplam nohut üretimimizde aldýklarý pay yüzde 61,5 dir. Ülkemizde 2012 yýlý rakamlarýna göre 438 bin ton olan toplam mercimek üretimimizin yüzde 94 ünü kýrmýzý, yüzde 6 sýný ise yeþil mercimek oluþturmaktadýr. Yeþil mercimek ile kýrmýzý mercimek üretiminin yapýldýðý iller farklýlýk göstermektedir. Kýrmýzý mercimek üretiminin yüzde 75,7 si sýrasýyla Þanlýurfa, Diyarbakýr ve Mardin illerinde yapýlmaktadýr. Yeþil mercimek üretimi ise daha çok Ýç Anadolu Bölgemizde yapýlmakta olup üretimin yüzde 43,4 ü sýrasýyla Çorum, Ankara ve Yozgat ta yapýlmaktadýr. Toplam baklagil üretiminden yüzde 17 pay alan kuru fasulye ülkemizin hemen hemen bütün bölgelerinde yetiþtirilmektedir. En fazla üretim yapýlan illerimiz Konya, Karaman, Niðde, Erzincan, Nevþehir, Kahramanmaraþ, Aksaray, Balýkesir dir. Adý geçen illerimizin toplam kuru fasulye üretimimizden aldýklarý pay yüzde 71,5 dir." Bayraktar, Türkiye de baklagiller 2013 yýlý üretim dönemi, 2012 yýlý Ekim ayý itibariyle kýrmýzý mercimek ekimiyle baþladýðýný, hasadýn ise kýrmýzý mercimekte Temmuz ayýnda tamamlandýðýný, diðer ürünlerde Ekim ayý sonuna kadar tamamlanacaðýný bildirdi. TOPLAM ÜRETÝM 1,2 MÝLYON TON Türkiye Ýstatistik Kurumu 1. tahmin sonuçlarýna göre, 2013 yýlýnda nohut, kýrmýzý mercimek, kuru fasulye, yeþil mercimek, bakla, bezelye, börülceyi kapsayan toplam baklagil üretiminin 1 milyon 202 bin 623 ton olarak beklendiðini belirten Bayraktar, þunlarý kaydetti: "2012 yýlýnda 518 bin ton nohut, 410 bin ton kýrmýzý, 28 bin ton yeþil mercimek, 200 bin ton kuru fasulye üretildi. Baklagiller içinde üretimi ve tüketimi en fazla gerçekleþtirilen ürünlerin 2013 yýlý üretim rakamlarýna bakýldýðýnda; nohut 2012 yýlýna göre yüzde 2,1 oranýnda azalarak 507 bin ton, kýrmýzý mercimek yüzde 1,2 oranýnda artarak 415 bin ton, kuru fasulye yüzde 12,5 oranýnda artarak 225 bin ton, yeþil mercimek yüzde 10,7 oranýnda azalarak 25 bin ton olarak beklenmektedir. 2013/2014 yýlý üretim dönemi kýrmýzý mercimek ekimi ile Kasým ayý itibariyle baþlayacak, diðer ürünlerin ekimi ile devam edecektir. Beslenmedeki öneminin yaný sýra topraðýn biyolojik ve fiziksel yapýsýnýn iyileþtirilmesine saðladýðý katký da dikkate alýndýðýnda baklagil ekim alanlarýnýn artýrýlmasý saðlanmalýdýr. Kurak ve yarý kurak alanlarda nohut ve mercimeðin, sulu alanlarda ise fasulyenin ekim nöbetine girmesi, gerek birim alanda elde edilen verimin artýrýlmasý, gerekse nadas alanlarýnýn azaltýlmasý açýsýndan önemlidir." Bayraktar, bu yýl baklagil ekim alanlarýnýn artýrýlmasý, üreticilerin baklagil üretimine yönelmesi için alýnmasý gereken tedbirleri ise þöyle sýraladý: "Üretici ekim zamanýnda hangi ürünü ekeceði kararýný kolay pazar imkaný olan ürün ve elde edeceði gelire göre vermektedir. Bu amaçla öncelikle baklagil ekimi fiyat açýsýndan cazip hale getirilmelidir. Üretici ürettiði ürünün elinde kalmayacaðýný veya maliyetinin altýnda pazarlamayacaðýný bilmelidir. Dünya piyasalarýndaki fiyat düþüþlerinin yaþandýðý veya ürün arzýnýn fazla olduðu aylarda geçmiþ yýllarda olduðu gibi fiyat düþüþlerini önleyecek, devlet adýna alým yapan bir müdahale kurumu oluþturulmalý. Son yýllarda ucuz fiyatla piyasaya giren ithal ürünler karþýsýnda ülkemizde fiyatlar düþmüþ verilen prim miktarý da üretici gelirini korumada yetersiz kalmýþtýr. Bu nedenle özellikle üreticinin ürün hasadý döneminde tarife dýþý engellerle ithalat kesinlikle önlenmelidir. Koruma tedbirleri alýnýrken geç kalýnmamalýdýr. Baklagil üretimini canlandýrmak amacýyla baklagillere prim desteði verilmeye baþlanmýþtýr. 2008 yýlýnda baklagiller için baþlatýlan prim desteði ödemesi üreticilerin tekrar üretime dönmelerinde etkili olmuþtur. 2008 yýlýnda kilograma 9 kuruþ olarak baþlatýlan destek, 2009 yýlýnda 10 kuruþa çýkarýlmýþ ve halen tutar üzerinden destek devam etmektedir. Destek ilk yýl ekim alanlarýnýn artmasýnda etkili oldu. 2014 yýlýnda üreticilerin baklagil ekimine yönlendirmesi için kilograma 10 kuruþluk destek artýrýlmalýdýr." Kaynak:Nevþehir Gazetesi

Haber-Elif ÝNÇE Van depreminin üzerinden iki yýl geçti. 644 kiþinin öldüðü depremin ikinci yýlýnda barýnma, ekonomi ve eðitim konularýnda ciddi sorunlar yaþanýyor. Depremzedeler hâlâ depremden kaynaklý psikososyal sorunlarla boðuþuyor. Van, 23 Ekim 2011 tarihinde 13.41 de merkez üssü Tabanlý Köyü olan 7.2 büyüklüðündeki 26 saniye süren depremle sarsýldý. Kent merkezi ile Erciþ ilçesi ve birçok köyde yýkýma neden olan depremin ardýndan enkaza dönen binalarda adeta can pazarý Türkiye nin en yüksek bütçesine sahip kurumlarýndan birisi olan Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, ayný zamanda çok sayýda çalýþanýyla, devletin en fazla kadrosuna sahip, halkýn tüm kesimlerinden alýnan vergileriyle varlýðýný sürdüren bir devlet kurumudur. Diyanet in laik bir devlette olmamasý gerektiði, yurttaþlardan aldýðý vergilerle sadece tek bir inanca, o inancýn tek bir mezhebine, koluna hizmet verdiði herkes tarafýndan bilinmekte fakat hep göz ardý edilmektedir. Geçtiðimiz Eylül ayý içerisinde Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý ile Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) iþ birliðiyle, ortaklaþa yapýlan bir anket çalýþmasý var. Bu anket iki devlet kurumu tarafýndan Türkiye nin çeþitli yerlerinde yapýldý. Antalya da karþýlaþtýðým bu örneði aktarýyorum. Türkiye Ýstatistik Kurumu çalýþanlarýna, ev ev dolaþarak Antalya nýn sokaklarýnda, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn din sorgusunu yapma görevi verilmiþ. Diyanet in, Türkiye de Dini Hayatý Araþtýrma Anketi sadece Antalya da seçilen 37.624 hanede, Türkiye Ýstatistik Kurumu çalýþanlarý tarafýndan uygulanýyor. Türkiye Ýstatistik Kurumu Baþkanlýðý, Antalya Bölge Müdürlüðü nün 03.09.2013 tarihli yazýsýna göre; Türkiye de dini hayat araþtýrmasý anketi, hane sorumlularýna hitaben yapýlýyor. Seçilen aileler belli bir yaþ grubunun üzerinde. Özellikle aile reisi erkek olan evlerde gerçekleþtiriliyor. Örneðin eþi vefat etmiþ ve tek baþýna yaþayan bir kadýn ankete katýlmýyor. Yapýlan anketin, Diyanet iþleri Baþkanlýðý hizmetlerinde verimliliðin saðlanmasý ve kuruluþ amacýna uygun hizmet üretebilmesi için hizmet alanlarý hakkýnda doðru ve nesnel bilgileri sunmak, hizmet alanlarýnýn gerçekçi bir resmini çizmek, Türkiye de dini hayatý bütün çeþitliliði ile inceleyerek gündelik hayatta dinin hangi, statü, sembol ve dillerde var olduðunu tespit etmek üzere Türkiye de Dini Hayat Araþtýrmasý tasarlandýðý bilgisi, kiþilerle paylaþýlmaktadýr. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý zaten gündelik hayatta ve siyasi alanda gitgide, fazlasýyla etki alanýný geniþletmektedir. Halkýn yaþantýsý ile ilgili konularda fetva verdiði gibi, devletin sorunlarýný ilgilendiren siyasi ve toplumsal alanlarda da fetva makamý olmaya devam etmektedir. Diyanetin bu yapýsý hiç bir þekilde laik sisteme uymadýðý gibi, halkýn din ve vicdan özgürlüklerinin kýsýtlanmasý anlamýna gelmektedir. Devletin, yurttaþýnýn dini yaþantýsýný merak ediyor olmasý, onun yaþantýsýna ve inançlarýna müdahale edebileceði anlamýna gelmektedir. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý ve Türkiye Ýstatistik Kurumu arasýnda imzalanan protokol uyarýnca, araþtýrmanýn alan uygulamasý, istatiksel veri analizi ve raporlamasý TÜÝK tarafýndan yapýlýyor. yaþandý. Birçok köyün haritadan silindiði, yüksek yapýlarýn yerle bir olduðu depremde sað kurtulan vatandaþlar, kurtarma ekipleri müdahale edinceye kadar kendi imkânlarýyla enkaz altýnda kalanlara ulaþmaya çalýþtý. Van da 101, Erciþ te 477, köylerde de 66 olmak üzere 644 kiþinin yaþamýný yitirdiði yaklaþýk 3 bin kiþinin ise yaralandýðý depremin yaralarý 2 yýldýr sarýlmaya çalýþýlýyor. Gündem Çocuk Derneði nin raporuna göre Van depreminin ikinci yýlýnda barýnma, ekonomi, eðitim ve psikososyal destek konularýnda ciddi sorunlar yaþanmaya devam ediyor. Depremzedeler ve özellikle çocuklar hâlâ Eylül ayý içerisinde 37.624 hane halkýna yöneltilen bu anket sorularý, örneklemeye seçilen 18 yaþ ve üzeri yaþta olan fertlere yöneltiliyor. Devletin kurumlarý halkýn dini hayatýný, dinin günlük hayatlarýnda hangi statüde olduðunu, hangi sembol ve dillerde var olduðunu öðrenmek için bir araya gelerek yaptýklarý bu anketle, halktan bilgi topladýklarýný belirtiyorlar. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý tarafýndan, Türkiye de dini hayata iliþkin araþtýrma yapmak amacýyla yaptýklarý bu anketin, Türkiye Ýstatistik Kanunu uyarýnca bu toplanan bilgilerin gizli kalacaðý, istatistik dýþýnda baþka hiçbir amaçla kullanýlamayacaðý, açýklanamayacaðý ve ispat aracý yapýlamayacaðý belirtilmektedir Peki Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý bu anket sonucunda topladýðý bilgileri hangi alanlarda kullanacaktýr. Halkýn dini hayatlarýna ulaþmaya çalýþmak ve sorgulamak bir devlet kurumunun yapmasý gereken bir iþ midir? Din, kiþinin kendi içinde yaþadýðý, vicdani bir iliþkidir. Devletin bunu sorgulamasý her þeyden önce özgürlüklere müdahale, daha sonra ise laik sisteme aykýrýdýr. Bu ankete katýlan kiþilerden, ülke genelinde ve bölge düzeyinde kaliteli ve güvenilir bilgilerin üretilmesi için, doðru cevaplar vermeleri istenmektedir. Kiþilere yüzlerce kiþi adýna cevap verebilecekleri için þanslý olduklarýný hatýrlatýyorlar. Bu ankete katýldýklarý için sorumluluða sahip olduklarý iletilmektedir. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý, yaptýrdýðý bu anketle halkýn dini yaþantýsýný merak ettiðini yansýtmaktadýr. Devletin bir kurumunun, yurttaþlarýnýn dini yaþantýlarýný ve inançlarýný araþtýrmakla kalmayarak sorguluyor olmasý kiþilerin din ve vicdan özgürlüðünün çiðnenmesi demektir. Devletin maddi gücünü elinde tutan Diyanet, yaþamýn tüm alanýnda söz söyleyerek kiþisel alanlarda etki alaný oluþturmaktadýr. Laik devlet sistemiyle, Diyanet in varlýðý ters düþmektedir. Laiklik ilkesi gerçekten uygulanacaksa eðer, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn tamamen kaldýrýlmasý gerekir. Sadece Alevilerin ve Alevi kurumlarýnýn dile getirdiði bu konuya, toplumun tüm kesimlerinin, ülkedeki bütün demokratik kitle örgütlerinin destek vermesi gereklidir. Çünkü Diyanet, sadece Alevilerin sorunu deðil. depremden kaynaklý psikososyal sorunlarla boðuþuyor. Depremin ikinci yýlýnda Van gerçeði rapora þöyle yansýdý: Deprem sonrasýnda kurulan 34 konteynir kentten 4 ünde Van Valiliði nin rakamlarýna göre hâlâ 255 aile yaþamaktadýr. Buna raðmen valilik konteynir kentleri boþaltmak için elektrikleri ve suyu kestiði, sosyal alanlarý kaldýrdý. Van da AFAD verilerine göre 19 bin yapý yýkýlmasý gerekiyor. Þimdiye kadar 12 bin yapý yýkýldý. Van da hâlâ güçlendirilmeyi bekleyen 10 bin yapý bulunuyor. TOKÝ konutlarýyla konut sahibi olan bazý kiþiler konutlara yerleþmedi. Evini kiraladý ya da aralarýnda yaptýklarý sözleþmeyle sattý. TOKÝ konutlarýnýn teslimden 2 yýl sonra baþlayacak olan ödemeleri birçok aileyi çok olumsuz etkileyecek. TOKÝ de yaþamanýn dört kiþilik bir aileye ek masrafý toplamda aylýk 980 TL yi bulmaktadýr. Asgari ücretle geçinen bir ailenin bu masraflarý karþýlamasý mümkün deðildir. Van ýn þehir kültürüne, mimarisine, dokusuna uygun olmayan TOKÝ konutlarý ayný zamanda yerel inþaat sektörüne önemli oranda zarar verdi. Bu durum þirketler ve yatýrýmlarýný etkilerken ayný zamanda inþaat sektöründe usta ya da iþçi olarak çalýþan insanlarýn da iþsiz kalmasýna neden oldu. Konteynirde eðitim devam Raporda eðitimle ilgili þu tespitlere de yer verildi: Deprem sonrasýnda sadece Van merkezde en az 50 okul hasar görmüþ; bu okullardan bazýlarý yýkýlmýþ, bazýlarý da güçlendirilmiþtir. Ancak depremin 2. yýlý dolmasýna raðmen eðitim binalarýndaki sorunlarýn giderildiðinden söz etmek mümkün deðildir. Nitekim bazý okullarýn halen temeli bile atýlmamýþtýr. Vali Mithat Bey Lisesi inþaatý henüz bitmediði için prefabrikte eðitime baþlamýþtýr. Van ýn en eski okullarýndan ve 1860 öðrencisi bulunan Mehmet Akif Ersoy Lisesi inþaatý yeni baþlamýþ ve bu eðitim yýlýnda da konteynirde eðitim görülüyor. Bölgede, 4+4+4 eðitim sistemi uygulamaya geçemedi. Öðrencilerin depremden kaynaklý yaþadýklarý psikososyal sorunlarýn çözümüne dönük herhangi bir program yürütülmüyor. Uyurken baba diye sayýklýyor Depremden 47 saat sonra mucize eseri enkaz altýndan çýkarýlarak depremin simgelerinden biri olan Azra bebek, depremin 2 nci yýldönümünde ailesi ile birlikte Sivas a yerleþti. Babasý Sinan Karaduman ý depremde yitiren Azra nýn, geceleri rüyasýnda Baba diye sayýkladýðý belirtildi. Henüz 14 günlükken yakalandýðý 7.2 büyüklüðündeki Van depreminde Erciþ te çöken apartmanýn Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Cuma Onur ÞAHÝN Nevþehir Belediye Baþkaný Hasan Ünver, yapýmý Nevþehir Belediyesi tarafýndan yapýmý son aþamaya getirilen Modern Sebze ve Meyve Hali nde incelemelerde bulundu. Ýncelemeleri sýrasýnda Ünver, Nevþehir de tarýmsal çalýþmalar yapan çiftçilerin yaný sýra, bu alanda faaliyet gösteren ticari iþletmelere de önemli katkýlar saðlayacak Yaþ Sebze ve Meyve Hali nin son aþamaya getirilen yapým çalýþmalarý konusunda ilgililerden bilgiler aldý. Nevþehir Belediyesi tarafýndan Aksaray enkazýnda hayata tutunarak Umut ve Mucize kurtuluþun adý olan Azra Karaduman, aradan geçen 2 yýlda yürümeye, koþmaya ve konuþmaya baþladý. Azra yý tükürüðü ile besleyerek yaþama tutunmasýný saðlayan anne Semiha Karaduman 2 yýl geçti. Ama nasýl geçti bilmiyoruz. Özlem oluyor tabii ama o anlatýlamaz asla dedi. Konutlar bir yýl içinde teslim edildi Depremin ardýndan ailelerin çeþitli illere göç etmesiyle hayalet kente dönen Van da, aradan geçen 2 yýllýk süre zarfýnda hayat normale dönüyor. AFAD ve TOKÝ tarafýndan yaptýrýlan 17 bin 471 konut ile adeta yeni bir Van oluþturulurken, depremin etkisini üzerinden atan vatandaþlar, yaþadýklarý sýkýntýlý günleri unutmaya çalýþýyor. Deprem konutlarý depremin birinci yýldönümünde hak sahiplerine teslim edildi. Evlerini kendisi yapanlara 245 milyon 514 bin 800 lira kredi desteði saðlandý. Ayrýca köylerde 1226 ahýr inþaatý tamamlandý. Soruþturmalar sürüncemede kaldý Depremde hayatýný kaybedenlerin yakýnlarý ve yaralananlar tarafýndan Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý, Van Valiliði, Van Belediyesi, Ýl Afet ve Acil Durum Müdürlüðü ile kamu görevlileri ve bina sahipleri hakkýnda Van ve Erciþ cumhuriyet baþsavcýlýklarýna suç duyurularýnda bulunuldu. Binalarýn yýkýlmasýnda ihmali olan kiþi ve kurumlar hakkýnda soruþturma baþlatan savcýlýklarýn hazýrladýðý iddianameler kapsamýnda, Van ve Erciþ adliyelerinde çok sayýda kiþi ve kurumla ilgili dava açýldý. Erciþ ilçesinde yýkýlan ve 54 kiþinin hayatýna mal olan Sevgi Apartmaný nýn sahibi Salih Ölmez hakkýnda baþlatýlan soruþturmanýn halen devam ettiði öðrenildi. Van ýn Kazým Karabekir Caddesi nde yýkýlan ve 20 kiþiye mezar olan Safa Apartmaný nýn sahibi Nezir Baþ la ilgili dava ise Van 1. Aðýr Ceza Mahkemesi nde sürüyor. Van Barosu avukatlarýndan Mustafa Aladað, 2 yýl geçmesine raðmen hukuki açýdan önemli bir ilerleme saðlanamadý dedi. Radikal Yolu üzerinde toplam 8 bin metrekarelik bir alan üzerinde 37 peron, mini market, bir servis mutfaðý, sosyal tesis ve zabýta kontrol merkezinden oluþacak modern Sebze ve Meyve Hali nin iç ve dýþ düzenleme çalýþmalarýna iliþkin yetkililere bir dizi talimatlarda veren Belediye Baþkaný Hasan Ünver, Nevþehir in tarým alanýnda ciddi bir eksikliðinin de Nevþehir Belediyesi nin yoðun giriþim ve çabalarý ile giderileceðini belirtti. Türkiye nin en önemli patates üretim merkezlerinden biri olan modern Sebze ve Meyve Hali nin yýllar yýlý bir ciddi sorun olarak deðerlendirildiðini kaydeden Ünver, son rotuþleri yapýlan merkezin en kýsa zamanda hizmete kazandýrýlacaðýný ifade etti.

Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Gýda Mühendisleri Odasý, Kimya Mühendisleri Odasý ve Ziraat Mühendisleri Odasý, Dünya Gýda Günü dolayýsýyla 15 Ekim 2013 tarihinde bir basýn açýklamasý yaptýlar. 16 Ekim "Dünya Gýda Günü" Her yýl bu tarihlerde açlýðý ve açlýkla mücadeleyi, yetersiz beslenmeyi ve muhtemel çözüm yollarýný konuþuyoruz. Biliyoruz ki; dünyanýn geri býrakýlmýþ coðrafyalarýnda açlýk kronikleþmiþ bir sorunsa; açlýktan insanlar ölmeye devam ediyorsa, bu yeryüzünün ve bütün insanlýðýn en önemli sorunudur. Verilere göre Dünya da yaklaþýk 900 milyon insan aç! Bu bir insanlýk ayýbýdýr. Hele de açlýðýn nedeni, üretilen gýda maddelerinin dengesiz daðýlýmý ise durum daha da vahim demektir. Dünyadaki açlarýn yaklaþýk % 62 si Güney Asya ve Sahra Altý Afrika sýnda, yaklaþýk % 27 si Doðu ve Güneydoðu Asya da yaþýyor. Dünya Gýda Günü nün bu yýlki konusu "Gýda Güvencesi ve Beslenme Ýçin Sürdürülebilir Gýda Sistemleri"dir. Açlýðýn bir baþka boyutunu, yetersiz beslenmeyi konuþuyoruz! Yetersiz beslenme nedeniyle dünyada beþ yaþýn altýndaki her dört çocuktan biri beklenen düzeyde geliþememektedir. 165 milyon çocuk yetersiz beslenmeden dolayý hiçbir zaman fiziksel ve mental potansiyellerine eriþemeyeceklerdir. Yetersiz beslenen kadýnlarýn, fiziksel ve zihinsel olarak yetersiz veya engelli bebek doðurma olasýlýðýnýn daha yüksek olduðu tespit edilmiþtir. Buna karþýn bir baþka çarpýcý rakam da insanlarýn yaklaþýk olarak 1,4 milyarýnýn aþýrý kilolu, yani obez olduðudur. Türkiye de yetersiz beslenme ne durumdadýr? Ankara Tabip Odasý nýn Mart 2012 tarihli "Dünya ve Türkiye de Beslenme" konulu yayýnýna göre "Türkiye de yetersiz beslenme sorunlarý özellikle çocukluk yaþ grubunda görülmektedir. Buna iliþkin ulusal düzeyde en son yapýlmýþ olan çalýþma Türkiye Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasýdýr. Bu araþtýrmaya göre; beþ yaþ altý çocuklarýn %12,2 si akut ve süreðen herhangi bir beslenme yetersizliði ile karþý karþýyadýr. Yetersiz beslenme sorunlarý arasýnda anemi vurgulanmalýdýr. Ülkemizde okul öncesi yaþ grubu çocuklarýn ortalama %50 si, okul çaðý çocuklarýn %30 u, gebe ve emziren kadýnlarýn %50 si anemiktir. Aneminin baþlýca nedenleri; demir, B6, B12 vitaminleri ve folik asit alýmýnýn yetersizliði ya da biyoyararlýlýklarýnýn düþüklüðüdür." Ayný rapora göre "Türkiye de 15-49 yaþ evli kadýnlar arasýnda fazla kilolu ve þiþman olma sýklýðý %55,8 dir. Çocukluk çaðý þiþmanlýðý da dünyada ve ülkemizde artan bir sorun olarak dikkat çekmektedir." Hayvansal protein tüketimimiz; geliþmiþ ülkelerden önemli ölçüde düþük... Süt tüketimimiz olmasý gerekenin yarýsý düzeyinde bile deðil. Toplam et tüketimi Avrupa Birliði rakamlarýnýn neredeyse ¼ ü seviyesinde... Yumurtada tüketimi görece daha iyi ama hala geliþmiþ ülkelerden belirgin biçimde düþük... Tahýl aðýrlýklý besleniyoruz... Protein tüketimimiz bu kadar düþükken en kaliteli protein kaynaklarý süt ve süt ürünleri, et, tavuk, yumurta gibi ürünler hakkýndaki konu uzmaný olmayan kiþilerce oluþturulan bilgi kirliliði tüketicinin aklýný iyice karýþtýrýyor, tüketicileri temel gýda maddelerinden uzaklaþmasýna neden oluyor. Oranlar ve rakamlar deðiþse de bir yanda açlýk, yetersiz beslenme ile can pahasýna mücadele, diðer yanda da aþýrý kilo sorunu ve obezite oraný ülkemizin de temel çeliþkisidir. Tüm bu veriler asýl sorunun politikalarda ve sistemlerde olduðunu göstermektedir. Ücret politikalarý, sosyal politikalar, tarým ve gýda politikalarý, piyasa düzenleri, eðitim politikalarý... Liste uzayýp gitmektedir. Eðer gýda bir insan hakký ise; dünya yüzünde her insanýn güvenli ve kaliteli, yeterli miktarda ve gerçekçi fiyatlarla gýdaya ulaþmasý bir hak ise politikalar ve sistemler bu hakký teslim etmek üzere kurgulanmalýdýr. Ne yapmalý? Tarým ve gýda konusu gerek saðlýk için, gerekse egemenlik anlamýnda stratejik ve vazgeçilmez konulardýr. Türkiye gibi potansiyeli yüksek bir ülkenin üretmesi, üreticisini korumasý ve üretimin sürdürülebilirliðini saðlamasý gerekmektedir. Üretmek zorundayýz! Ürettiðimizi deðerinden satabilmek zorundayýz! Üretim yapýlabilir koþullarý saðlamak ve korumak durumundayýz. Bunu özellikle küçük çiftçileri göz ardý etmeden yapmak son derece önemlidir. Üreticinin gerçekten örgütlü olmasýný saðlamak, kooperatifleri yaygýnlaþtýrmak ve etkin kýlmak vazgeçilmez bir önceliktir. Yýllardýr önemi vurgulanan müdahale politikalarýnýn kurgulanmasý ve iþlerlik kazanmasý gerekmektedir. Ýçinde bulunduðumuz yýl, Et ve Balýk Kurumu nun adý ve teþkilatlanmasý deðiþtirilerek; bu çok önemli iki temel alanda tekelleþmenin önüne geçmek hedefiyle "Et ve Süt Kurumu" olarak deðiþtirilmiþtir. Bu çok önemli bir adýmdýr, ancak iþleyiþin nasýl olacaðýnýn hassasiyetle belirlenmesi ve takip edilmesi gerekmektedir. Uzun yýllar yok edilmiþ veya iþlevsizleþtirilmiþ bu kurumlarýn yeniden canlandýrýlýyor olmasý; tarým ve gýdaya yönelik politikalarda da sürdürülebilirliðin önemini göstermektedir. Temel gýdalarýn yeteri kadar tüketilmesini saðlamak zorundayýz! Yukarýda saydýðýmýz pek çok nedenden dolayý bu konu Türkiye nin hayati önceliðidir. TÜÝK istatistiklerine göre ülkemizde hane halký tüketim harcamasý daðýlýmýnda en önemli yüzdelik payý yaklaþýk % 26 ile konut ve kiraya aittir. Gýda ve alkolsüz içecekler hane halký bütçesinde yaklaþýk % 20 lik paya sahiptir. Üstelik bunca eksik hayvansal protein tüketimi ile... Hayvansal protein kaynaklarýný gereði gibi tükettiðimizde bu payýn % 30 dan aþaðý olmayacaðý düþünülmelidir. Oysa geliþmiþ ülkelerde hane halký bütçesinden gýda ve alkolsüz içeceklere ayrýlan pay en fazla %15 tir. Tarýmsal üretimdeki girdi maliyetlerinden, son tüketiciye ulaþýlana kadar vergilendirme politikasý, süpermarketlerin/zincir marketlerin etkisi tüketicinin temel gýda maddelerine ulaþmasýný güçleþtirmektedir. Ürettiðimiz ürünlerin ithal muadilleri ile rekabet edebilirliðinde önemli sorunlar yaþanmaktadýr. Mutlaka vurgulamak gereken bir baþka konu da güvenli gýda arzýnýn saðlanmasý, etkin denetim mekanizmalarýnýn kurulmasý, bu sistemde yeterli altyapýnýn saðlanmasý gerekliliðidir. Gýda güvenliði ve güvencesi birbirinin ayrýlmaz parçalarýdýr. Biri olmadan diðerini saðlamak mümkün deðildir. Açlýðýn ve yetersiz beslenmenin gündemde olmadýðý, güvenli gýdalar tüketebildiðimiz bir dünya ve Türkiye için baþta politika oluþturucular ve yöneticiler olmak üzere, hep birlikte çaba sarf etmek bir görev olarak deðerlendirilmelidir. Gýda Mühendisleri Odasý Yönetim Kurulu Baþkaný R. Petek ATAMAN Kimya Mühendisleri Odasý Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet BESLEME Ziraat Mühendisleri Odasý Yönetim Kurulu Baþkaný Dr. Turhan TUNCER Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Eðitim Sen Merkez Yürütme Kurulu`nun `4+4+4 Bir Canýmýzý Daha Aldý!` baþlýklý metnini aynen yayýnlýyoruz. 2013-2014 eðitim-öðretim yýlýnýn henüz baþýnda olmamýza raðmen okul ortamlarýnýn eðitime uygun olmamasý nedeniyle bir öðrenci daha hayatýný kaybetti. Ýstanbul`da, her derslikte 55 öðrencinin olduðu, toplam 3700 nüfuslu Küçükçekmece Kanarya Ýlköðretim Okulu`nda ders zilinin çalmasýyla yüzlerce öðrencinin merdivenlere akýn etmesi üzerine, kalabalýk yüzünden öðrenciler arasýnda yaþanan arbede sonrasýnda 13 yaþýndaki Ahmet Þahin hayatýný kaybetmiþtir. Eðitim Sen`in sýk sýk ýsrarla vurgulamasýna raðmen okullarýn fiziksel ve altyapý yetersizliklerini gidermeyen, çocuklarýn kullanýmýna uygun güvenli okul alanlarý yapmayan Milli Eðitim Bakanlýðý; bugüne kadar 30`u aþkýn çocuðun hayatýný kaybetmesinde neden olmuþtur. Çocuklarýn kendi mahallerindeki okullarda eðitim alabilmeleri için yeterli kaynaðýn ayrýlmamasý ve 4+4+4 ile birlikte yapýlan dönüþümler bazý okullarda gerçek kapasitelerinin üzerinde olmasý nedeniyle öðrenciler ve öðretmenler ciddi sorunlar yaþamaktadýr. Öðrencilerin kalabalýk yüzünden merdivende sýkýþmasý ve tartýþmasýyla baþlayan bu tür olaylar ne ilk ne de sondur. Çok sayýda okulda özellikle teneffüslerde, giriþ ve çýkýþlarda sürekli izdiham yaþanmasý nedeniyle yaþanan bu üzücü olayýn nedeni, okullarýn yeterli altyapýdan eksik bir þekilde hizmet veriyor olmasýdýr. 3700 öðrencili, 86 öðretmen ve 42 derslik bulunan bir okulda öðrencilerin can güvenliðinin tehdit altýnda olmasýnda en büyük sorumluluk Milli Eðitim Bakanlýðý`na aittir. Okullarýn öðrenciler ve öðretmenler için daha güvenli yapýlar haline getirilmesi mümkündür. Bunun için öðrenci nüfusunun kalabalýk olduðu okullarda öðrencilerin ve öðretmenlerin maðdur olmamasý için gerekli tedbirler alýnmalý, ihtiyaç durumunda yeni okullar yapýlarak, öðrencilerin ve öðretmenlerin yaþadýðý maðduriyetler derhal giderilmelidir. Milli Eðitim Bakanlýðý, okullarda yaþanan her ölüm sonrasýnda, öðrencileri ya da eðitim emekçilerini suçlamaya ve kendi sorumluluðunu üzerinden atmaya son vermeli, saðlýklý ve güvenli okul ortamlarý için gerekli adýmlarý zaman geçirmeden atmalýdýr.