Akut Alevlenme Nedeni ile Acil Servise Başvuran KOAH Olgularında Serum Teofilin Düzeyleri



Benzer belgeler
NEBÜLİZASYON TEDAVİSİ: NE ZAMAN? NASIL? Ecz. Pırıl Karataş TÜKED

KOAH ALEVLENMELERİNDE TANI VE TEDAVİ YAKLAŞIMI

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığının Akut Atağında Reversibl Hiperkapni

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Karaciğer Sirozunda Dinamik Tiyol-Disülfid Dengesinin Araştırılması

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Kanser Hastalığına Eşlik Eden Kronik Hastalıklar-I Hipertansiyon

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Stabil KOAH lı Hastalarda Salbutamol ve İpratropium Bromidin Arteryel Kan Gazları Üzerine Etkileri

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi

Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU

Anahtar Kelimeler: apoptozis, flavopridol, kök hücre, prostat kanseri

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Sepsis Hastalarının Yoğun Bakımdan Servise Taburculukta ph, LDH ve Kalp Hızının Sistematik Değerlendirilmesi

BİYOİSTATİSTİK Uygulama 7 Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem I Öğrencilerinin Başarı Durumu: Altı Yıllık Deneyim

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı Olan Olgularda Tiroid Fonksiyonları

KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

251 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2002; 50(2): Nurdan KÖKTÜRK*, F. Sema PAKER*, Türkan TATLICIOĞLU* ÖZET SUMMARY

Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ * Bu çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Başkanlığı

GENÇ BADMiNTON OYUNCULARıNIN MÜSABAKA ORTAMINDA GÖZLENEN LAKTATVE KALP ATIM HIZI DEGERLERi

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Sunum akışı. Sağlıkda Kalite. Yoğun bakımda kalite uygulamalarının amacı 27/04/16 YB DA KALİTE İZLEM İNDİKATÖRLERİ NELER OLMALI?

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalarında Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER***

Oksijen Konsantratörü Reçete Edilmesi ve Kullanımındaki Hatalar #

KOAH lı Hastalarda Formoterolün Tek Başına ve İpratropium Bromürle Birlikte Kullanımlarının Fonksiyonel Kapasite Üzerine Etkilerinin Karşılaştırılması

ASTIM. Astım; Asthma; Asthma Bronchiale; Sebebi ve risk faktörleri: En sık rastlanan astım sebepleri: Astım atakları:

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ HAYVAN DENEYLERİ YEREL ETİK KURULU BAŞVURU FORMU

KOAH lı Olguların Hastanede Yatış Süresini Etkileyen Faktörler

Yatan Hasta Memnuniyeti. Patient Satisfaction in Clinic Deparments

Gerilim Tipi Baş Ağrısı Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

NIMV Preoksijenizasyon,FOB, DNI. kları Solunum YBU

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI Yılı Sunulan Hizmeti Değerlendirme Anket Raporu

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığında Yaşam Kalitesi ve Solunum Fonksiyon Testi ile İlişkisi #

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

Epstein-Barr virüs enfeksiyonlarında trombosit parametrelerinin değerlendirilmesi

Gebelikte Astım Yönetimi. Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ABD İmmünoloji ve Allerji BD

AÜTF İBN-İ SİNA HASTANESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ VE HASTALIKLARININ SİGARAYLA OLAN İLİŞKİSİ

S Bulun, T Kudsioğlu, N Yapıcı, A Aygün, Z Tuncel, I Doğusoy, T Okay, Z Aykaç

BİLİMSEL BİLGİ BİLİMSEL ARAŞTIRMALARLA ÜRETİLİR. İSTATİSTİKSEL YÖNTEMLERE BİLİMSEL ARAŞTIRMA TAMAMLANDIĞINDA DEĞİL, DAHA PLANLAMA

Tıkandım, Nefes Alamıyorum. Tunçalp Demir

Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar

Böbrek Hastalıklarından Korunma. Dr. Taner Baştürk Şişli Hamidiye Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi


İÇİNDEKİLER. Sayfa No. ÖZET... i. SUMMARY... iü. İÇİNDEKİLER... v. TABLOLAR... xi. ŞEKİLLER... xiii GİRİŞ... 1

Amfizemde EMG ile Değerlendirilen Diyafragma Kontraktilitesinin Solunum Fonksiyonları ve Dispne Algılama Derecesi ile Korelasyonu

Astım Atağı Şiddeti ile Solunum Fonksiyon Testleri, Elektrokardiyografi ve Arteryel Kan Gazları Arasındaki İlişki #

Parkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz

Kronik Solunum Yetmezlikli Olgularda Nazal İntermittan Pozitif Basınçlı Ventilasyon (NIPPV) Etkinliği ve Takipte Karşılaşılan Sorunlar #

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Biyokimya Bölümü, Cebeci, Ankara

DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONUNDA GECİKME NEDEN?

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI TEDAVİSİNDE GELİŞMELER

Kocaeli İlindeki Pratisyen Hekimlerin Astma Konusundaki Yaklaşımları

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

KAN BAĞIŞI DR.HÜLYA ÇOKSAK. Toplumda Kan Bağışı Bilincinin Oluşturulması Projesi

APACHE II Skorlama Sistemi Solunumsal Yoğun Bakım Ünitesinde Mortalite Hızını Belirlemede Başarılı mıdır? #

PREOPERATİF PULMONER DEĞERLENDİRME

METASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİ TANISI SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Tedavi Uyum. Alper Şener Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Çanakkale

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Acil Servise Başvuru Yapan Hastaların Memnuniyeti. Evaluation of Patients Admitted to the Emergency Department Satisfactions

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Mitral Stenozlu Hastalarda Kapak Replasmanı Sonrası Solunum Fonksiyon Testi ve Kan Gazı Parametrelerindeki Değişiklikler

Stabil Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığında Hastalık Ağırlığı ile C-Reaktif Protein Düzeyi Arasındaki İlişki

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

çözümlemesi; beklenen değer ile gözlenen değer arasındaki farkın araştırılması için kullanılır.(aralarındaki fark anlamlı mı?)

K-İlaç Seçimi ( Yrd.Doç.Dr. İlker KELLE)

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

KOAH lı Hastalarda Salmeterol ve Formoterolün Etkinliklerinin. karşılaştırıldı. Ali TUNÇ*, Teyfik TURGUT**, Mehmet Hamdi MUZ** ÖZET SUMMARY

TERAPOTİK MİZAHTA KULLANILAN HASTANE PALYAÇOLARININ AMELİYAT ÖNCESİ DÖNEMDEKİ ÇOCUKLARIN ANKSİYETE DÜZEYLERİNE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ

ENM 5210 İSTATİSTİK VE YAZILIMLA UYGULAMALARI. Nokta Grafikleri. Ders 2 Minitab da Grafiksel Analiz-II. Nokta Grafikleri İçin Koşullar

BRONŞ DUYARLILIK TESTLERİ. Prof. Dr. Tunçalp Demir

Türkiye deki Ateşli Silahlar ile İşlenmiş Suçlar ve İlgili İstatistikler

Titrasyonda hangisi tercih edilmeli? CPAP mı? APAP mı?

Acil Serviste Periferik Venöz Kan Gazının Arter Kan Gazı Yerine Kullanılabilirliğinin Araştırılması

Kronik solunum yetmezliği olan olgularda uzun süreli oksijen tedavisinin yaşam süresi üzerine etkisi

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalarında Evde Uzun Süreli Oksijen Tedavisi #

Türkiye'de Etik Kurul Çalışma Usulleri

TÜBERKÜLOZ EPİDEMİYOLOJİSİ. Dr. Şükran KÖSE

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞI. Attila Hancıoğlu Banu Akadlı Ergöçmen Elif Kurtuluş Yiğit

Akut Astım Ataklarının Tedavisinde Acil Servisteki Yaklaşımların ve Bazı Sosyal Faktörlerin Önemi

Değişken Türleri, Tanımlayıcı İstatistikler ve Normal Dağılım. Dr. Deniz Özel Erkan

Akut Hiperkapnik Solunum Yetersizliði Bulunan KOAH Olgularýnda Ýnvazif Olmayan Ventilasyonun Etkinliði

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

Toplum başlangıçlı Escherichia coli

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

Terapötik İlaç Düzeylerinin İzlenmesi

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığında Alevlenme Nedenleri

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KOAH Akut Atakta Serum CRP Düzeyi ve Hematolojik Parametreler ile Hastalık Şiddeti Arasında Korelasyon Var mı?

Dr. Akın Kaya. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Solunum Yoğun Bakım Ünitesi

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Transkript:

Akut Alevlenme Nedeni ile Acil Servise Başvuran KOAH Olgularında Serum Teofilin Düzeyleri Cenk KIRAKLI*, Ali KÖMÜRCÜOĞLU*, Filiz HEKİMGİL**, Gültekin TİBET* * İzmir Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği, ** İzmir Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Biyokimya Laboratuvarı, İZMİR ÖZET Akut alevlenme nedeni ile acil servise başvuran kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olgularının önemli bir kısmında oral teofilin kullanım öyküsü vardır ve çoğunda bu tedavi önceden serum teofilin düzeyleri (STD) belirlenmeden ampirik formülasyonlarla verilmiştir. Bu olguların acil tedavisinde serum düzeyi monitörizasyonu ile teofilin verilebileceği bildirilmektedir, ancak acil servis şartlarında her zaman teofilin düzeyi ölçme imkanı olmamaktadır. Bu çalışmada akut alevlenme ile acil servise başvuran ve önceden STD belirlenmeden uzun etkili teofilin preparatı kullanmakta olan KOAH olgularında ilaç öyküsü ve olgu özelliklerinin STD tahminindeki yol gösterici rolü araştırıldı. Çalışmaya 28 i erkek, u kadın toplam 38 olgu alındı. Yaş ortalaması 64 ±.5 (40-90) yıl, STD ortalaması 8.1 ± 3.2 µg/ml idi. Olguların 14 (%37) ünde terapötik, 24 (%63) ünde subterapötik STD saptandı. Ortalama STD erkeklerde 9.1 ± 3.2 µg/ml, kadınlarda 5.9 ± 1.9 µg/ml idi (p= 0.012). Erkeklerin %46 sı terapötik STD ye sahipken, kadınlarda bu oran % du (p< 0.05). Olguların kiloları ile STD arasında negatif korelasyon mevcuttu (p< 0.05, r = -0.471). Son ilaç dozu alımından acil servise başvuruncaya kadar geçen süre, terapötik STD olan olgularda ortalama.4 ± 11.7 saat, subterapötik STD olan olgularda 21.6 ± 21.3 saatti (p< 0.05). Son dozun alımından itibaren geçen süre ile arteryel O 2 satürasyonu arasında negatif korelasyon mevcuttu (p< 0.05, r= -0.337). STD ile yaş ve sigara öyküsü arasında ilişki saptanmadı. Sonuç olarak; akut alevlenme ile acil servise başvuran ve teofilin kullanım öyküsü veren KOAH olgularında cinsiyet, kilo ve son dozdan itibaren geçen süre gibi kriterler bazı olgularda STD tahmininde yol gösterici olmakla birlikte tüm olgular için belirleyici bir değer oluşturmamaktadır. KOAH olgularında teofilin tedavisi direkt STD belirlenerek yapılmalıdır. ANAHTAR KELİMELER: Akut alevlenme, KOAH, teofilin SUMMARY SERUM THEOPHYLLINE LEVELS IN PATIENTS WITH AN ACUTE EXACERBATION OF COPD WHO WERE ADMITTED TO THE EMERGENCY DEPARTMENT Patients with acute exacerbation of chronic obstructive pulmonary disease (COPD) frequently report a history of theophylline use prior to arrival to the emergency department and usually oral theophylline is prescribed empirically without detecting the serum theophylline levels (STL). It is reported that in this kind of patients theophylline can be used safely by monitoring the serum levels but monitorization can not always be possible in emergency department conditions. In this study, the role of patient characteristics and drug usage history in predicting STL of patients using long acting theophylline formulations without detecting STL formerly and who were admitted to the emergency department with an acute exacerbation of COPD were investigated. 79

Kıraklı C, Kömürcüoğlu A, Hekimgil F, Tibet G. Twenty-eight male and female patients were included in the study. Mean age was 64 ±.5 (40-90) years, mean STL was 8.1 ± 3.2 µg/ml. Fourteen patients (37%) had therapeutic, 24 patients (63%) had subtherapeutic STL. Mean STL were 9.1 ± 3.2 µg/ml in males and 5.9 ± 1.9 µg/ml in females (p= 0.012). Forty-six percent of male patients and only % of female patients had therapeutic STL (p< 0.05). There was a negative correlation between the STL and weight of patients (p< 0.05, r= -0.471). The mean interval between the last theophylline dose and the arrival to the emergency department was.4 ± 11.7 hours in the patients with therapeutic STL and 21.6 ± 21.3 hours in the patients with subtherapeutic STL (p< 0.05). There was a negative correlation between the interval since the last theophylline dose and arterial O 2 saturation (p< 0.05, r = -0.337). As a result, sex, weight and the interval since the last theophylline dose in patients with acute exacerbation of COPD with a history of theophylline use prior to arrival in the emergency department are useful parameters for some but not all of the patients. Theophylline treatment should be given by detecting the STL directly in patients with COPD. KEY WORDS: Acute exacerbation, COPD, theophylline GİRİŞ Metilksantin türevi olan teofilinler yaklaşık yüz yıldır tıpta kullanılmaktadır. Başlangıçta diüretik olarak kullanılmakta iken, bronkodilatör etkisi anlaşıldıktan sonra 1930 lu yıllardan itibaren bronkospazm tedavisinde kullanım alanı bulmuş ve zamanla kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olgularında vazgeçilmez ilaçlardan birisi olmuştur (1). KOAH olguları her yıl bir-dört kez akut alevlenme nedeniyle acil servise başvurmaktadır (2). Bu olguların önemli bir kısmı, düzenli olarak ayaktan uzun etkili oral teofilin preparatları kullanmakta olan olgulardır. Literatürde KOAH olgularının acil servis başvuruları sırasındaki serum teofilin düzeyleri (STD) hakkında yapılmış yeterli sayıda çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada, düzenli olarak ayaktan uzun etkili oral teofilin preparatları kullanmakta olan ve KOAH akut alevlenme nedeniyle acil servise başvuran olguların STD leri, bu düzeyler ile olguların ilaç anamnezleri, arteryel kan gazları ve spirometrik testleri arasındaki ilişkiyi ve bu düzeyleri etkileyen faktörleri saptamak amaçlanmıştır. GEREÇ ve YÖNTEM İzmir Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisine KOAH akut alevlenme nedeni ile başvuran ve düzenli olarak ayaktan oral teofilin preparatları kullanmakta olan 38 olgu çalışmaya alındı. Tüm olgulardan ayrıntılı anamnez alındı ve detaylı teofilin kullanım öyküleri sorgulandı. Sigara kullanım öyküleri paket/yıl olarak kaydedildi. Pnömoni, konjestif kalp yetmezliği gibi ek hastalığı olan ve/veya STD yi etkilediği bilinen ilaçları kullanmakta olan olgular çalışma dışında bırakıldı. Bütün olguların boy ve kiloları ölçüldü ve vücut yüzeyleri metrekare (m 2 ) cinsinden kaydedildi. Acil servisteki ilk uygulanacak tedavi öncesi STD ölçümü için venöz kan ve arteryel kan gazı analizi için radiyal arterden arteryel kan alındı. Spirometre ile zorlu vital kapasite (FVC), birinci saniye zorlu ekspiratuvar volüm (FEV 1 ) ve FEV 1 /FVC ölçümleri yapıldı. Spirometrik ölçümler için kuru tip standart spirometre (Vicatest 4) kullanıldı. Oturur pozisyonda ve burun delikleri kapatılarak en az iki, genellikle üç eğri elde edildi. En yüksek FVC ve FEV 1 değerlerine sahip olan eğriler analiz için kaydedildi. STD hastanemiz bakteriyoloji laboratuvarında nefelometrik yöntemle (Beckman Array 360 System, USA) analiz edildi. 8 µg/ml nin altındaki değerler subterapötik, 8-20 µg/ml arasındaki değerler terapötik, 20 µg/ml nin üzerindeki değerler toksik olarak kabul edildi (3). Veriler SPSS istatistik paket programında, Ki-kare testi, Student s t-testi ve korelasyon analizi kullanılarak değerlendirildi. Tüm analiz sonuçları için p< 0.05 değerleri anlamlı olarak kabul edildi. SONUÇLAR Çalışmaya 28 (%74) i erkek, (%26) u kadın toplam 38 olgu alındı. Olguların yaş ortalaması 64 ±.5 yıl, sigara kullanımları ise 44.6 ± 23.3 paket/yıl idi. Acil servis başvurusu sırasındaki STD ortalaması erkek olgularda 9.1 ± 3.2 µg/ml, kadın olgularda 5.9 ± 1.9 µg/ml, ortalama 8.1 ± 3.2 µg/ml idi. Erkek olguların ortalama STD leri, kadın olgulara göre anlamlı derecede yüksekti (p= 0.012). Toplam 38 olgunun 24 (%63) ü subterapötik düzeylere sahipken, 14 (%37) olgunun STD si terapö-

Akut Alevlenme Nedeni ile Acil Servise Başvuran KOAH Olgularında Serum Teofilin Düzeyleri tik sınırlar içindeydi. Toksik düzeyde olan olgu yoktu. Terapötik ve subterapötik grupların özellikleri Tablo 1 de gösterilmiştir. Erkeklerin %46 sı terapötik düzeylere sahipken, bu oran kadınlarda sadece % du. Bu iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark mevcuttu (p< 0.05) (Şekil 1). Son ilaç dozu alımından acil servise başvurana kadar geçen süre subterapötik grupta 21.6 ± 21.3 saatken, terapötik grupta.4 ± 11.7 saat idi. Gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık izlendi (p< 0.05). Son dozun alımından itibaren geçen süre ile arteryel O 2 satürasyonu (SaO 2 ) arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif korelasyon saptandı (p< 0.05, r= -0.337) (Şekil 2). Olguların kiloları ve vücut yüzeyleri ile STD leri karşılaştırıldığında, bu değişkenler arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir negatif korelasyon saptandı (sırasıyla p< 0.05, r= -0.471 ve p< 0.05, r= -0.435) (Şekil 3, 4 ). Her iki grup arasında yaş, sigara öyküsü, ph, parsiyel oksijen basıncı (PaO 2 ), parsiyel karbondioksit basıncı (PaCO 2 ), SaO 2 ve %FEV 1 değeri açısından anlamlı farklılık saptanmadı. TARTIŞMA Teofilin KOAH ve bronşiyal astım tedavisinde uzun yıllardır kullanılan güvenilir ve etkili bir ilaçtır. Nok- Tablo 1. Terapötik ve subterapötik düzeylere sahip olguların özellikleri. Teofilin düzeyi Olgu özellikleri Subterapötik Terapötik n 24 14 Yaş (yıl) 65.3 ± 11 61.5 ± 9.4 Sigara (paket/yıl) 37.6 ± 16 55 ± 29.6 ph 7.37 ± 3.3 7.37 ± 3.9 PaO 2 (mmhg) 58.3 ± 11.4 66.3 ± 16.2 PaCO 2 (mmhg) 42 ± 8.4 38.2 ± 8.6 SaO 2 85.9 ±.1 86 ± 12.4 FEV 1 (%) 47.4 ± 21.9 51.3 ± 17.2 Son dozdan itibaren geçen süre (saat) 0 60 40 20 0 40 50 60 70 90 0 SaO 2 0 Şekil 2. Son dozdan itibaren geçen süre ile SaO 2 ilişkisi (p< 0.05, r= -0.337). 60 40 20 0 54 46 Erkek 90 Kadın Serum teofilin düzeyi 16 14 12 8 6 4 Subterapötik 2 30 40 50 60 70 90 0 1 Terapötik Kilo Şekil 1. Erkek ve kadın olguların serum teofilin düzeyleri (%) (p< 0.05). Şekil 3. Serum teofilin düzeyi ve kilo ilişkisi (p= 0.017, r= -0.471). 81

Kıraklı C, Kömürcüoğlu A, Hekimgil F, Tibet G. Serum teofilin düzeyi 16 14 12 8 6 4 2 1.2 1.4 1.6 1.8 2.0 2.2 2.4 Vücut yüzeyi (m 2 ) Şekil 4. Serum teofilin düzeyi ve vücut yüzeyi ilişkisi (p< 0.05, r= -0.435). turnal dispneyi azalttığı, hava yolu aşırı duyarlılığında azalma meydana getirdiği ve bronşiyal astımda inhale steroidlere ve ß 2 agonistlere ilave edildiğinde daha iyi semptom kontrolü sağladığı bilinmektedir (4). Buna rağmen teofilinin optimal serum düzeyi ile ilgili tartışmalar halen devam etmektedir. Bu çalışma, düzenli olarak ayaktan oral teofilin preparatları kullanmakta olan ve KOAH akut alevlenme nedeniyle acil servise başvuran olgularda, STD nin genellikle subterapötik düzeyde seyrettiğini göstermiştir. Literatürde cinsiyetin teofilin klerensi üzerine bir etkisinin olmadığını bildiren çalışmaların yanı sıra, teofilin yarı ömrünün kadınlarda erkeklere göre anlamlı derecede kısa saptandığı çalışmalar da mevcuttur (5,6). Çalışmamızda, erkek olguların STD ve terapötik düzey sağlama oranları, kadın olgulara göre anlamlı derecede yüksekti. Bu sonuç, çalışmaya alınan erkek olguların kadın olgulara göre daha düzenli ilaç kullandıklarını düşündürebilmekle birlikte, kadınlarda teofilin yarı ömrünün daha kısa olduğunu bildiren çalışmaları da destekler niteliktedir. Bu çalışmada, terapötik düzeye sahip olguların acil servis başvuruları ile son ilaç dozlarını almaları arasında geçen süre, subterapötik düzeye sahip olgular ile kıyaslandığında, anlamlı derecede daha kısaydı. KOAH lı olgularda yapılan benzer bir çalışmada, bu iki değişken arasında anlamlı bir negatif korelasyon saptanmış ve teofilin klerensinin kişiden kişiye farklı olması nedeniyle başlangıç tedavisinin, STD nin direkt olarak ölçümüne dayandırılması gerektiği belirtilmiştir (7). Çalışmada son teofilin dozu alımından itibaren geçen süre ile SaO 2 arasında istatistiksel olarak anlamlı bir negatif korelasyon saptandı. Literatürde teofilinin SaO 2 ye olumlu etkisi olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur (8-). Çalışmaya alınan olguların kiloları ve buna bağlı olarak vücut yüzeyleri ile STD arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir negatif korelasyon mevcuttu. Günen ve Kızkın da yaptıkları bir çalışmada, 400 mg/gün oral teofilin kullanan olgularda STD nin 600 mg/gün kullananlara göre daha düşük seyrettiğini saptamışlar ve bu nedenle vücut ağırlığı 45 kg ın üzerinde olan olgularda en az 600 mg/gün dozunda teofilin kullanılması ve STD nin altı ayda bir kontrol edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir (11). Oral teofilin preparatlarının erişkinlerdeki önerilen günlük başlangıç dozu 13 mg/kg (maksimum 900 mg) dır (12). İdame tedavisinde, serum düzeyleri izlenerek her olgu için kilogram başına uygun olan günlük dozun verilmesi tavsiye edilmektedir. Olgularda saptanan subterapötik düzey oranının yüksek olmasının olası nedeni, oral teofilin preparatlarının acil servis ve poliklinik şartlarında olguların kiloları pek fazla göz önüne alınmadan başlanması ve idame tedavisinde serum düzeyi takibi yapılmıyor olmasıdır. Sonuç olarak, bu çalışmada acil servise başvuran KOAH olgularının önemli bir kısmında STD nin terapötik sınırın altında olduğu saptanmıştır. KOAH olgularında teofilinden tedavide en etkin bir şekilde yararlanılabilmesi için öncelikle kişiye uygun olan dozun saptanması gerekmektedir. Diğer yandan kişiye özel çeşitli faktörler, ilacın serum düzeyini ve klerensini etkilemektedir. Bu nedenle, teofilin tedavisi verilecek olguların başlangıç dozlarının kilolarına uygun verilmesi ve idame tedavisinde belirli aralıklarla STD takibi yapılarak, her olguda en uygun dozajın saptanması, terapötik düzeylere ulaşmada en uygun yöntem olacaktır. KAYNAKLAR 1. Stine RJ, Marcus RH, Parvin CA. Clinical predictions of theophylline blood levels in asthmatic patients. Ann Emerg Med 1987;16:18-24. 2. Emerman CL, Nowak RM, Tomalanovich MC. Theophylline concentrations in the treatment of acute bronchial asthma. Am J Emerg Med 1983;1:12-6. 3. Jacobs MH, Senior RM, Kessler G. Clinical experience with theophylline. Relationships between dosage, serum concentration, and toxicity. JAMA 1976;235:1983-6. 82

Akut Alevlenme Nedeni ile Acil Servise Başvuran KOAH Olgularında Serum Teofilin Düzeyleri 4. Karaman Ö. Bir ilaç değerlendirmesi. Teofilin. İlaç ve Tedavi Dergisi 1994;7:55-62. 5. Powell JR, Thiercelin JF, Vozeh S et al. The influence of cigarette smoking and sex on theophylline disposition. Am Rev Respir Dis 1977;116:17-23. 6. Nafziger AN, Bertino JS. Sex-related differences in theophylline pharmacokinetics. Eur J Clin Pharmacol 1989; 37:97-0. 7. Emerman C, Connors A, Lukens TW et al. Theophylline concentrations in patients with acute exacerbations of COPD. Am J Emerg Med 1990;8:289-92. 8. Man GC, Champman KR, Ali SH, Darke AC. Sleep quality and nocturnal respiratory function with once-daily theophylline (Uniphyl) and inhaled salbutamol in patients with COPD. Chest 1996;1:648-53. 9. Mulloy E, McNicholas WT. Theophylline improves gas exchange during rest, exercise, and sleep in severe chronic obstructive pulmonary disease. Am Rev Respir Dis 1993;148:30-6.. Brander PE, Salmi T. Nocturnal oxygen saturation and sleep quality in patients with advanced chronic obstructive pulmonary disease during treatment with moderate dose CR-theophylline. Eur J Clin Pharmacol 1992;43: 125-9. 11. Günen H, Kızkın Ö. KOAH lı hastalarda yavaş salınımlı teofilin dozu ve serum teofilin düzeyi ilişkisi. Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi 2000;7:230-3. 12. Kayaalp O. Tıbbi Farmakoloji. 2. Cilt. 6. Baskı. Ankara: Feryal Matbaacılık, 1992;1584-616. Yazışma Adresi Cenk KIRAKLI İzmir Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Kliniği Yenişehir, İZMİR e-mail: ckirakli@hotmail.com 83