The Journal of Marmara Social Research ULUSLARARASI TURĠZMDE SON EĞĠLĠMLER VE TÜRKĠYE DE TURĠZM POLĠTĠKALARININ EVRĠMĠ



Benzer belgeler
Türkiye nin 2023 Turizm Stratejisi. Hazırlayan : Ahmet Burak Kargı

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı

TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 VE MALATYA İLİ TURİZMİ

İÇİNDEKİLER. Sayfa ÖNSÖZ..

Turistik Ürün, Turistik Ürün Çeşitlendirmesi ve Alternatif Turizm 1.Hafta Öğr. Gör. Özer Yılmaz

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm TURİZME GENEL YAKLAŞIMLAR

İçindekiler. İçindekiler

İSTANBUL 2018 YILI İLK 12 AY TÜRKİYE İSTANBUL 2017 ye Göre

KRUVAZİYER TURİZMİ ve DESTİNASYONA KATKISI. Erkunt Öner 2012

KALKINMA PLANLARI ÇERÇEVESİNDE TÜRKİYE NİN DENİZ TURİZMİ STRATEJİLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

SAĞLIK TURİZMİNİN YENİ YILDIZI; TÜRKİYE. Dünyada sağlık turizminin gelişmesine sebep olan faktörler şu şekilde sıralanabilir;

BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK KALKINMA AJANSI TR41 BÖLGE PLANI BURSA TURİZM ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU TOPLANTISI BİLGİ NOTU

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı Anadolu Üniversitesi

TUROB - Selanik Philoxenia 2014 Turizm Fuarı Sonuç Raporu. 2. Istanbul CD 3. İstanbul Haritası 4. Katılımcı otellerin sağladığı promosyonlar

DÜNYA TURİZMİNDE GELECEĞE YÖNELİK EĞİLİMLER

BÖLGESEL TURİZM GELİŞTİRME KOMİTELERİ BİLGİ NOTU

KRUVAZİYER TURİZMİNDE DÜNYA VE İZMİR, TÜRKİYE KRUVAZİYER PLATFORMU NUN ÇALIŞMALARI

SAĞLIK TURİZMİNİN GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI VE POLİTİKALAR. Dr. H. Ömer Tontuş Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER...V TABLOLAR ve ŞEKİLLER LİSTESİ...XIII GİRİŞ...XV

Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi Kruvaziyer Liman Çalıştayı 30 Nisan 2014 Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TURİZM BÖLÜMÜ

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... v BİRİNCİ BÖLÜM TURİZMDE TEMEL KAVRAMLAR

2023 E DOĞRU TÜRKİYE TURİZMİNDE YATIRIM HAMLESİ RAPORU

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÇEŞME SONUÇ RAPORU

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi

İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM TURİZM POLİTİKASININ TANIMI, ÖZELLİKLERİ VE TURİZM POLİTİKASINI OLUŞTURAN ELEMANLAR. Yrd. Doç. Dr.

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

Serbest zaman etkinlikleri. Alternatif serbest zaman etkinlikleri. Alternatif Sporlar. Alternatif Turizm... Ekstrem sporlar Yaşam tarzı sporları

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Sunuş... iv İçindekiler...v Tablolar Listesi...xi Şekiller Listesi... xii Kısaltmalar Listesi... xiii GİRİŞ...

İÇİNDEKİLER 1.DÜNYA TURİZM SEKTÖRÜ Turist Sayısı ve Bölgesel Gelişmeler En Çok Ziyaret Edilen Ülkeler Turizm Gelirleri...

Toplumlar için bilginin önemi

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

DTO TURİZM VE ÇEVRE DERS NOTLARI ÖĞR.GÖR. ŞULE KIYCI

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v İçindekiler... ix Tablolar Listesi... xv Şekiller Listesi... xv BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİ VE TURİZM SOSYOLOJİSİ

TÜRK TURİZMİ. Necip Boz TOBB Turizm Meclisi Danışmanı

TURİZM İSTATİSTİKLERİ / 2014 YIL 2014 TURİZM GELİRİ (Milyar $) 2014 TURİZM GİDERLERİ (Milyar $) 2014 ORTALAMA KİŞİ BAŞI HARCAMA

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ DİKİLİ SONUÇ RAPORU

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

İçindekiler. Birinci Bölüm. Turizm, Turist Kavramları, Genel Anlamda Eğilim ve Beklentileri

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

Dr. Müge ŞANAL. Ziraat Mühendisi Antalya

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

AYDIN TURİZM ÇALIŞTAYI RAPORU

RAKAMLARLA DÜNYA, TÜRKİYE VE İZMİR KRUVAZİYER TURİZMİ

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

2016 Ankara Mali Destek Hibeleri

2010 TÜRKİYE VE İZMİR ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIM GİRİŞLERİ DEĞERLENDİRMESİ

TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu

T.C. Kalkınma Bakanlığı

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

KONAKLAMA TESİSLERİNDE KURULACAK SAĞLIK TESİSLERİ

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BAYINDIR SONUÇ RAPORU

KALKINMA PLANLARI ÇERÇEVESİNDE TÜRKİYE NİN DENİZ TURİZMİ STRATEJİLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

TÜRKİYE TURİZM PİYASALARI 2010-(Balıkesir)

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

İÇİNDEKİLER. Önsöz... BİRİNCİ BÖLÜM TURİZM ENDÜSTRİSİ

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ MENDERES SONUÇ RAPORU

II. KKTC KOBİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

Birinci Bölüm: Yatırım ve Proje Kavramları Turizm Yatırımlarının Türleri

TUROB - Selanik Philoxenia 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

Yaklaşık 150 ülkeden katılımcıyla bu yıl 16. sı gerçekleştirilen IMEX Frankfurt Fuarı na TÜRSAB ilk kez bir stand ile katıldı.

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

İZMİR DE (TEMİZ ÜRETİM)

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...11

KUDAKA 2012 YILI FAALİYET TAKVİMİ. KUZEYDOĞU ANADOLU KALKINMA AJANSI 2012 YILI FAALİYETLERİ Takvim (Ay)

Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin

Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi (DATUR)

TURİZMİ ÇEŞİTLENDİRMEK. Turizmde ilkeli ve planlı bir gelişme için Türkiye nin turizmini planlı ve sürdürülebilir biçimde çeşitlendirmesi şart.

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı. Hatice Şafak BOZKIR İG Uzmanı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ

* 2012 yılında stabil kalan küresel ekonominin, 2013 yılında yüzde 3,1 lik bir büyümeye ulaşması bekleniyor.

Turizm Ekim Özge YALÇIN - Mali Analiz. TSKB Araştırma

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

Genel Turizm (TUR 501) Ders Detayları

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Yılı Kurumsal Mali Durum Ve Beklentiler Raporu

ANKARA KALKINMA AJANSI 2012 YILI MALİ DESTEK PROGRAMLARI

Organize Sanayi Bölgeleri Rejimi ve Ekonomiye Katkısı: Türkiye Örneği

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ GAZİEMİR SONUÇ RAPORU

TURİZM İSTATİSTİKLERİ RAPORU OCAK-ARALIK DÖNEMİ

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden

EGELİ & CO.: REEL YATIRIMLAR İÇİN YERLİ ve YABANCI FİNANSAL YATIRIMCIYI TARIM SEKTÖRÜNE ÇEKECEĞİZ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

Transkript:

Marmara Sosyal AraĢtırmalar Dergisi The Journal of Marmara Social Research Sayı 4, Haziran 2013 ULUSLARARASI TURĠZMDE SON EĞĠLĠMLER VE TÜRKĠYE DE TURĠZM POLĠTĠKALARININ EVRĠMĠ Yrd. Doç. Dr. Münevver Soyak 1 Abtract Mass tourism in developing countries such as Turkey has been shaped by the demand structures of developed countries. Public policy to the mass tourism in Turkey was established with Five Years Development Plans in 1960 s. Especially foreign mass tourism activities in the coastal regions such as Mediterranean and Aegean have been encouraged by public authorities since the end of 1960 s. The number of foreign tourists arrive to these regions has been increased rapidly with tourism encouragements in 1980 s. After that, some negative economic and environmental impacts have been occurred in these regions since the end of 1990 s. However, the new types of tourism that environmentally and economically more sustainable have been emerged since 1990 s in the world. These new types of tourism such as Ecotourism, Cultural tourism, trekking, nature tourism, Agrotourism, conference tourism, halth/spa, religious tourism, adventure and sport tourism are rising as recent trends in the world. The aim of this paper is to analyze the change of Turkey s tourism policies according to the rising new types of tourism in the world. Keywords: L8 Industry Studies: Services, Tourism, Mass Tourism, New Types of Tourism, Sustainable Tourism, Tourism Policy, Turkey THE RECENT TRENDS IN THE INTERNATIONAL TOURISM AND THE EVOLUTION OF TOURISM POLICIES IN TURKEY Özet Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kitle turizmi büyük ölçüde gelişmiş ülkelerin talep yapıları tarafından biçimlendirilmektedir. Kitle turizminin olumlu ekonomik etkilerinden faydalanmayı hedefleyen Türkiye de bu turizm tarzını teşvik etmeye yönelik kamu politikaları 1960 lı yıllardaki beş yıllık kalkınma planlarıyla oluşturulmuştur. 1960 ların sonundan bu yana da yabancı kitle turizmine yönelik devlet teşvikleri özellikle Akdeniz ve Ege gibi kıyı bölgelerine yönelmiştir. 1980 lerdeki turizm teşvikleriyle birlikte bu bölgelere gelen yabancı turist sayısında önemli artışlar yaşanmıştır. Bununla birlikte 1990 lardan bu yana ilgili bölgelerde kitle turizminin olumsuz ekonomik ve çevresel etkileri de belirginleşmeye başlamıştır. Diğer taraftan, dünyada 1990 larden bu yana çevresel ve ekonomik olarak daha sürdürülebilir turizm tipleri de kendini göstermektedir. Ekoturizm, kültür turizmi, trekking, doğa turizmi, Agroturizm, konferans turizmi, sağlık-spa turizmi, dini turizm, macera ve spor turizmi gibi yeni turizm türleri son yılların yükselen eğilimleri haline gelmiştir. Bu çalışmanın amacı dünyada yükselen bu yeni turizm türleri doğrultusunda Türkiye de uygulanan turizm politikalarının evrimini analiz etmektir. Anahtar Kelimeler: L8 Hizmet Sektörü: Turizm, Kitle Turizmi, Yeni Turizm Türleri, Sürdürülebilir Turizm, Turizm Politikaları, Türkiye 1 Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu, munevver.soyak@gmail.com

GĠRĠġ Dünyada kitle turizmi 1950 ve 1960 lı yıllardan itibaren önemli bir gelişme hızı yakalamış, ulaştırma ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin yanı sıra özellikle paket tur pazarlama yöntemiyle birlikte, hakim turizm tarzı olma özelliğini günümüze kadar sürdürmüştür. Kitle turizminin olumlu ekonomik etkilerinden faydalanmayı hedefleyen Türkiye de bu turizm tarzını teşvik etmeye yönelik kamu politikaları 1960 lı yıllardaki beş yıllık kalkınma planlarıyla oluşturulmuştur. 1960 ların sonundan bu yana da yabancı kitle turizmine yönelik devlet teşvikleri özellikle Akdeniz ve Ege gibi kıyı bölgelerine yönelmiştir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kitle turizmi büyük ölçüde zengin gelişmiş ülkelerin talep yapıları tarafından biçimlendirilmektedir. 1980 lerdeki turizm teşvikleriyle birlikte bu bölgelere gelen batılı yabancı turist sayısında önemli artışlar yaşanmıştır. Bununla birlikte uluslararası turizm endüstrisinde oligopolcü tur operatörleri ve otel zincirlerinin hakimiyetinin artmasıyla, 1990 lardan bu yana ilgili destinasyon bölgelerinde kitle turizminin olumsuz ekonomik ve çevresel etkileri de belirginleşmeye başlamıştır (Soyak, 2011). Diğer taraftan 1990 lardan bu yana değişen tüketici tercihleriyle birlikte, dünyada gelişen kitle turizm türlerine göre çevresel ve ekonomik olarak daha sürdürülebilir turizm türleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Ekoturizm, kültür turizmi, trekking, doğa turizmi, Agroturizm, konferans turizmi, sağlık-spa turizmi, dini turizm, macera ve spor turizmi gibi yeni turizm türleri son yılların yükselen eğilimleri haline gelmiştir. Bu çalışmanın amacı dünyada yükselen bu yeni turizm türleri doğrultusunda Türkiye de uygulanan turizm politikalarının nasıl bir evrim geçirdiğini gözler önüne sermektir. 1) Dünya Turizm Sektöründe Son GeliĢmeler Küresel istihdamın yaklaşık %7.6 sına denk gelen ve dünya genelinde 210 milyonu aşkın kişiye istihdam sağlayan uluslararası turizm sektörü, dünyadaki en büyük sektörlerden biridir. Birleşmiş Milletler e bağlı Dünya Turizm Örgütü nün (UNWTO) Turizm Barometresi Raporu nda yer alan 2011 yılı verilerine göre dünya turizm gelirleri bir önceki yıla göre %3.8 artışla, 1.2 trilyon dolara ulaşmıştır. İlgili çalışmaya göre 2011'de dünyada en fazla turizm gelirini 116,3 milyar dolar ile ABD elde etmiştir. WTO nun açıkladığı en çok turizm geliri elde eden ilk 25 sıralamasında Türkiye 23 milyar dolar ile 11. sırada yer almıştır. Yine aynı çalışmada dünya turisti sayısının da bir önceki yıla göre yüzde 4,6 artarak 982 milyar kişiye ulaştığına 2

dikkat çekilmektedir. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan Seyahat ve Turizm Sektöründe Rekabet Raporu'nun 2009 yılı sayısında dünya turizm sektörünün gelişiminde başarının temel anahtarının kamu ve özel sektör ortaklıkları olduğu vurgulanmaktadır. (TC. Başbakanlık YDTA, Turizm Sektörü Raporu, 2010, s.3 ve Turizm Gazetesi, 2013). Tablo.1 En Fazla Turizm Geliri Sağlayan Ülkeler (2011) Ülkeler Turizm Geliri (Milyar $) ABD 116,3 İspanya 59,9 Fransa 53,8 Çin 48,5 İtalya 43,0 Almanya 38,8 İngiltere 35,9 Avustralya 31,4 Hong Kong 27,2 Tayland 26,3 Türkiye 23,0 Kaynak: http://www.turizmgazetesi.com/news.aspx?id=66312, Erişim Tarihi: 03.03.2013 UNWTO nun ilgili çalışmasında turizm gelirlerinin bölgesel payındaki gelişmelere de değinilmektedir. Oransal artışlar açısından bakıldığında Amerika'nın % 5.7'lik artışla en büyük paya sahip olduğu görülürken; Avrupa'nın payı % 5.2, Asya Pasifik % 4.3, Afrika da ise % 2.2 lik bir artış söz konusudur. Ortadoğu bölgesi ise % 14'lük kayıpla olumsuz durum sergileyen bir bölge olmuştur. 2011 Turizm Barometresi'ne göre Avrupa bölgesi, uluslararası turizm hareketlerinden %45'le en büyük paya sahip bölgedir. Avrupa'nın toplam turizm geliri 463 milyara ulaşırken, Asya-Pasifik % 28'lik payla turizm gelirini 298 milyar dolara, Amerika bölgesi ise %19'luk payla 199 milyar dolara ulaştırmıştır. Dünya turizm hareketlerindeki payı %4 olan Ortadoğu bölgesinin turizm geliri ise 46 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Çalışmaya göre Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'den oluşan BRIC ülkelerinde ise turizm harcamalarının katlanarak artmasına dikkat çekilmektedir. 2011'de Çin'in turizm harcamaları 3

18 milyar dolardan 73 milyar dolara, Rusya'nın 6 milyardan 32 milyar dolara, Brezilya'nın 5 milyardan 21 milyar dolara, Hindistan'ın ise 3 milyar dolardan 14 milyar dolara yükselmiştir. 2011 yılında turizm gelirine göre ülkelerin sıralamasını Tablo.1 de izlemek mümkündür. 2) Turizm Faaliyeti ve Uluslararası Turizm İnsanoğlunun yeni yerler görme ve öğrenme merakı, eski çağlardan günümüze bir çok insanı ekonomik, kültürel ve diğer nedenlerle seyahat etmeye zorlamıştır. Sosyal ve ekonomik gelişmeye paralel olarak, kişisel gelir düzeyinin yükselmesi, ulaşım araçlarının hız ve kapasitesinin artması, enformasyon ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, çalışma süresinin azalması, ücretli tatillerin artması gibi nedenlerle zamanla bütün dünya insanlarını etkileyen turizm faaliyeti, bugün çok büyük boyutlara ulaşarak, uluslararası bir nitelik kazanmıştır (Artun, 2013, s.1). Yukarıda da belirtildiği gibi UNWTO nun Turizm Barometresi Raporları ndaki yaratılan gelir açısından derlenmiş ekonomik büyüklükler ve bunların çeşitli ülkelere dağılımı, sektörün önemini ve uluslararası yapısını net bir şekilde gözler önüne sermektedir. (UNWTO, 2013, s.1) Uluslararası bir sektör haline gelen ve yarattığı gelirle ulusal ekonomiler için diğer bir çok sektörden daha önemli paylara sahip olan turizm faaliyeti, hem uluslararası hem de ulusal düzeyde çeşitli örgütlerin doğrudan ilgili alanına girmektedir. UNWTO isimli kurum turizmi; gezi, iş ve diğer amaçlarla bir yılı aşmamak kaydıyla sürekli yaşanılan çevrelerin dışındaki yerlerde seyahat eden ve konaklayan kişilerin faaliyetleri olarak görmekte; böylelikle hem turistlerin tüketimlerine, hem de turistlere yönelik mal ve hizmetleri sağlayan kuruluşlara dikkat çekmektedir. Benzer tanımlara ulusal turizm faaliyetlerini düzenleme ve denetleme misyonunu yüklenmiş olan kurumlarda da rastlanır. Örneğin, TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı turizmi, kişilerin ikamet ettiği yer dışındaki bir yere bir yılı aşmamak üzere, boş zaman değerlendirme, iş ve diğer benzeri amaçlarla yaptıkları seyahatler biçiminde tanımlamaktadır. Tüm bu tanımlardan hareketle turizmi; turistler için olduğu kadar, turistlerin bizzat kendisi tarafından da gerçekleştirilen sosyoekonomik faaliyetlerin bütünü olarak tanımlamak mümkündür (Han ve Fang, 1997, ss.357-359). Turizmin bu tanımlanmış biçimi, faaliyetin sektörel yanını da anlamamızı sağlar. Faaliyetin bir yanında turistler ve onların talepleri, diğer yanında ise bu talepleri karşılamak durumunda olan arz ya da endüstri yapısı söz konusudur. Turizmin endüstriyel yanını yalnızca konaklama ve seyahat olgularıyla sınırlamak ise mümkün değildir. Turistilerin talep ettiği ürün ve hizmetlerin üretilip 4

pazarlanmasının yanı sıra, sektörün gerektirdiği alt ve üstyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi, turizmin endüstriyel boyutunu gözler önüne serer. Turizm sektörünün endüstirel boyutu ise çoğu zaman uluslararası bir nitelik taşımaktadır (Dinçer, 1994, ss.4-5). Turizm sektörü ulusal ve uluslararası düzlemde ekonomideki diğer birçok sektörle girdi-çıktı ilişkisi içindedir. Yapılan bir çok çalışmada sektörün, ilişki içinde bulunduğu diğer sektörlerden tamamen izole edilmiş bir şekilde ele alınamayacağına yönelik yorumlar söz konusudur. Bu nedenle turizm ve seyahat endüstrisinin sektörel yapılanmasını ele alırken, bu iç içe geçmişliği de hatırlamak gerekir. Bu bağlamda endüstirinin beşli bir yapıdan oluştuğunu söylemek mümkündür: Konaklama ve yeme-içme sektörü, seyahat ticareti yapan kuruluşlar, ulaştırma sektörü, turistik cazibe merkezleri ve kamu-özel destek kuruluşları (Öner, 1997, ss.13-15). Turizmin endüstriyel ya da arz cephesindeki kurumsallaşmayı bir başka açıdan ele alan bir çalışmada, turizm kurumları kâr amacı güdüp gütmemelerine göre ikiye ayrılmıştır. Kâr amacıyla çalışan gruba konaklama ve yeme içme tesisleri, hediyelik eşya üreten ve satan kurumlar, ulaştırma kuruluşları ve seyahat ticareti yapan kurumlar dahil edilirken, esas amacı kâr olmayan kurumlar içinde yerel ve ulusal kamu tanıtma kurumları, sosyal turizme yönelik konaklama tesisleri, güzelleştirme, çevre ve koruma dernekleri, mesleki sivil toplum kuruluşları ve bazı eğitim kurumlarına dikkat çekilmektedir (Özdemir, 1999, s.47). Birçok ülkenin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmesinde kritik rol oynayan turizm sektörü, ilgili sosya kültürel ve ekonomik mirasın hem korunması, hem de tahrip edilmesine yönelik potansiyellere sahiptir (Smith, 1995, s.46). Özellikle aşağıda ayrıntılı olarak ele alınacak yabancı kitle turizmi, yıkıcılık/tahrip etme yanıyla öne çıkabilmektedir. 2) Kitle Turizminden Daha Esnek Turizm Tarzlarına Doğru: Uluslararası Turizmde Yeni Eğilimler ve Sürdürülebilir Turizm II. Dünya Savaşı sonrası süreçte uluslararası turizm önemli bir gelişme göstermektedir. İnsanların gelirlerinin artması, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, resmi tatil imkanlarını belirleyen iş yasalarının kabulu, ulaştırma ve iletişim teknolojisinde yaşanan gelişmeler 5 bu süreçte kitle turizmine ivme kazandıran unsarlar olmuştur. Uluslararası turizm endüstrisi bu ivmeyle birlikte turizm faaliyeti içine giren tüm işlemleri bir paket içinde sunma mantığına dayanan kitlesel paket turların oluşturulmasına yönelmiştir. Böylelikle turları organize eden ve satan tur operatörleri ve seyahat acentalarından ulaştırma şirketlerine, konaklama tesislerinden yeme-içme sektörüne ve hatta oto kiralama şirketlerine kadar, turizmin bir çok alt unsuru çokuluslu şirketler vasıtasıyla uluslararasılaşmıştır. Kredi kartlarının yayılması, iletişim teknolojisindeki gelişmeler ve yanı sıra

havayollarına yönelik deregülasyon faaliyetleriyle birlikte düşen uçak bileti fiyatlarıyla kitlesel hava taşımacalığının artması, tur fiyatlarındaki düşmeyi beraberinde getirmiş; insanlar tatil için çok daha rahat bir şekilde yurt dışına çıkmaya başlamışlardır (Soyak, 2009, ss17-23). Sonuç itibariyle son 30-40 yıllık süreçte kitle turizm tarzı dünyada en hızlı gelişen sektörlerin başını çekmiştir.türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, dış dengeye olumlu etkileri, gelir artırıcı etkisi, istihdama olumlu etkileri, yabancı sermaye ve organizasyon bilgisini ülkeye çekmesi, vergi gelirlerini artırması gibi iktisadi faydalar yaratacağı beklentisiyle, kitle turizmini teşvik etmeye yönelik kamu politikaları 1960 ların başından itibaren uygulamaya başlanmış ve bu durum günümüze kadar sürmüştür. Bununla birlikte, kitle turizminin doğasından kaynaklanan ve özellikle destinasyon bölgesindeki yerel ve ulusal ekonomileri olumsuz etkileyebilecek bazı özelliklerini yakından tanıdığımızda, 21. Yüzyılın başında artık bu turizm tarzının sınırlarına gelinmeye başlandığı da anlaşılacaktır. Havayolu öncelikli ulaştırmaya, grup halinde ve organize edilmiş kitleler içinde tatilin yapılması mantığına dayanan kitle turizmi, destinasyon bölgesinde büyük alt ve üstyapı gereksiniminin yanı sıra, büyük ölçekli ve başlangıçta sermaye-yoğun yatırım tesisi gerektirdiğinden; zaman içinde uluslararası oligopolcü tur operatörleri ve zincir otel-konaklama tesislerinin bütünleşmiş olarak yönlendirdiği bir turizm pazarına yol açmıştır. Bu durum destinasyon bölgeleri için yabancı talebe, yabancı sermayeye ve yabancı ortaklığa bağımlı, büyük ölçüde yabancıların denetiminde bir turizm endüstrisinin gelişimini uyarmıştır. Böylelikle destinasyon bölgesinde ulusal ve bölgesel denetimin zorluğu ortaya çıkmış, bölgelerdeki yerel değerler, kültürler ve motiflerle yaşanan çatışmalar öne çıkmaya başlamıştır. Genellikle güneş-kum-deniz (3S) turizmine yönelen bu turizm tarzı organize tur ağırlıklı, paket tur tarzı pazarlamayı kullanmaktadır. Böyle olunca da zengin batı ülkelerin belirlediği uluslararası standartlara uygun ürün sunma ve yatırım yapma zorunluluğu ortaya çıkabilmektedir. Atıl kapasite ve düşük doluluk oranı gibi risklere oldukça duyarlı turizm yapısı ve ölçek ekonomilerine aşırı bağımlılık sonucunda, uluslararası rekabete oldukça açık, kâr maksimizasyonu amaçlı bir turizm tarzı şekillenmekte, bu durum da tatilcinin hemen her harcamasının uluslararası tur operatörlerince denetlendiği ve bölge ekonomisine yönelik dışsallıkların düşük kaldığı, yalıtılmış ve güdümlü bir tatil tarzını doğurmaktadır (Dinç, 1996, ss. 108-110) 6

Soyak ın da belirttiği gibi Türkiye de yabancı kitle turizminin öne çıktığı ve 3S turizminin geçerli olduğu Akdeniz ve Ege Bölgeleri nde artık bu turizm tarzının sınırlarına yaklaşılmıştır. İlgili bölgelerde konaklama tesislerindeki rekabet büyük ölçüde fiyatlar üzerinde gerçekleşmekte, her şey-dâhil sistemiyle birlikte fiyatların yanı sıra kalite de düşmektedir. Her şey dahil sistemiyle yaratılan katma değerin çok önemli bir kısmı yabancı işletmelere gitmekte, ulusal ve bölgesel ekonomiler bu sistemden zarar görmektedir. Bu sistem içinde bölgeye gelen yabancı turistler, bölgenin hiçbir ekonomik faaliyetine katılmaksızın, tatil bitimi ülkelerine dönebilmektedir. Bu da turizmin bölgelere yönelik olumlu dışsal etkilerini sınırlamaktadır. Ayrıca bölgelere yönelik paket turları satan uluslararası tur operatörleri istedikleri gibi turizm faaliyetini yönlendirebilmektedir. Ulaştırma ve konaklamayla ilişkili hizmetlerin de bir kısmı yabancı işletmeler tarafından denetlenmekte ve dolayısıyla bölgelerde turizm faaliyetinin denetimi, uluslararası turizm endüstrisinin oligopolcü şirketlerine geçmektedir. Bölgedeki kıyılarda yaşanan çevresel tahribat/yıkıcılık ise ayrı bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır (Soyak, 2011, ss.103-106) Ancak, özellikle paket turlarla ciddi gelişme gösteren kitle turizminin ivmesiyle gelişen uluslararası turizm sektörü, 1990 lı yıllarla birlikte internet ve enformasyon teknolojisindeki gelişmeler, uluslararası ekonomik gelişmelerin etkisi ve özellikle de sektörün kendisinden kaynaklanan dürtülerle yeniden yapılanma arayışları içine girmiştir ( Köfteoğlu, 1998, s.1 ve Toureg, 2009, s.10). Türkiye ve dünya turizminin gelişme eğilimlerini yakından takip eden bir yayın kuruluşu olan Ekin Yayın Merkezi nin 2001 yılında yayınlamış olduğu bir raporda, özellikle müşteri profilinde ortaya çıkan değişikliklerle birlikte, artık talebe uygun ürün ve hizmet geliştirilmesinin zorunluluğundan söz edilmektedir. Aynı raporda enformasyon teknolojilerinde yaşanan hızlı değişimle birlikte işgücü piyasalarında esnek çalışma sistemlerinin gelişmesi ve artan boş zamanın, online ve daha hızlı rezervasyonları gündeme getirdiğine dikkat çekilmekte; yıl içinde çıkılan büyük tatillerin yerini kısa tatillerin aldığının altı çizilmektedir. İlgili çalışmada değişimin yarattığı talebin; kültür turizmi, yüksek dağlar, ekoturizm denizaltı, kutuplar, uzay turizmi, macera turizmi, Cruise ve eğlence turizmi gibi turizm çeşitlerine kaydığına vurgu yapılmaktadır. Bu bağlamda Türkiye nin Akdeniz ve Ege bölgelerindeki kıyı turizmiyle, güneş-kum-deniz (3S) potansiyelinin hâlâ önemini koruduğu belirtilmekle beraber; bu ürünlerin sınırlarına yaklaşılıyor olması, 3S e dayalı kitle turizminin de sınırlarını belirlemekte, Türkiye yi de değişen tüketici talepleri doğrultusunda yeni arayışlara ve stratejilere zorlamaktadır (Ekin Yayın Merkezi, 2001). 7

Meselenin temel sorunlarından biri de kitle turizminin yıkıcılık/tahribat yanıyla ilgilidir. Bu kavram, ekolojik sistem ve çevrenin tahrip olmasının yanı sıra, destinasyon bölgelerindeki yerel kültürlerin ve değer yargılarının da tahrip olmasını kapsamakta; dolayısıyla kitle turizminin temel üstünlüklerinden birisi olarak kabul edilen ekonomik faydaları da tartışmaya açılmaktadır. Turizm literatüründe ekonomik, çevresel, sosyal, siyasal ve kültürel kaynaklar arasındaki etkileşimden hareketle tartışılan bu konular Sürdürülebilir Turizm başlığı altında incelenmektedir (Soyak, 2009, s.16) Özellikle destinasyon bölgelerindeki yerel ve ulusal ekonomiler açısından kitle turizminin bu yıkıcı yanları ortadayken, sürdürülebilir turizm tartışmaları ışığında farklı turizm tarzlarının gerekliliğini ortaya koymak daha da önemlidir. Vagianni ve Spilanis in 2004 yılında yayınladıkları ve Ege Adaları ndaki yeni turizm tarzları üzerine sürdürülebilir turizmin bir gereklilik mi yoksa ütopya mı olduğunu sorguladıkları araştırmalarında, farklı turizm tarzları ve turizm faaliyetlerinin aşamaları aşağıdaki tabloda toplu olarak verilmektedir (Bkz; Tablo. 2.) Tablo. 2 Farklı Turizm Tarzları ve Turizm Faaliyetlerinin AĢamaları Yaklaşım Geleneksel Turizm Yeni Turizm Tarzları Turizm Tarzları Güneş, Deniz, Kum turizmi (3S) Alternatif turizm tarzları -Agroturizm -Ekoturizm -Kültür turizmi -Trekking -Doğa turizmi Kış Turizmi Özel merak turizmi -Konferans -İşadamlarının seyahetleri -Denizyolu turizmi -Din turizmi -Sağlık ve spa turizmi -Eğitim Turizmi -Spor turizmi -Macera turizmi Organizasyon Modu Turist Davranışı -Kitle turizmi -Bireysel -Sosyal Turizm -İkinci ikamet -Kayıtsızlık -Yüksek tüketim (kaynak israfı) -Küçük turist grupları -Bireyler -Sosyal turizm -Sorumluluk -Aşırı tüketime yol açmayan kaynak kullanımı Turizm Aşaması Faaliyetinin Sürdürülemeyen turizm 8 -Yeşil turizm -Ekonomik olarak sürdürülebilir turizm -Sürdürülebilir turizm Kaynak: H. Vagianni ve I. Spilanis, Sustainable tourism: utopia or necessity? The role of new forms of tourism in the Aegean Islands Greece, in Bramwell B. (ed), Coastal mass tourism. Diversification and

sustainable development in S.Europe, Channel View Publications, 2004, ss.269-291. Tablo.2 den de anlaşılacağı üzere, meseleye sürdürülebilir turizm açısından bakıldığında turizm faalliyeti iki temel kategoriye bölünebilir: Geleneksel turizm ve ekonomik açıdan uygulanabilir, çevre dostu yeni turizm tarzları. Tablo daha detaylı incelendiğinde, 3S e dayanan geleneksel turizmin temel organizasyon modunun kitle turizmi olduğu, sürdürülebilir nitelikte olmayan bu tarz turizmde, turist davranışlarının kayıtsızlık içerip, kaynak israfına yol açan aşırı tüketim şeklinde geliştiği görülmektedir. Buna karşılık yeni gelişen turizm tarzlarından alternatif turizm içinde; Agroturizm, ekoturizm, kültür turizmi, Trekking ve doğa turizmi ağırlık kazanırken, özel merak turizmi olarak da konferans turizmi, işadamlarının seyahetleri, denizyolu turizmi, din turizmi, sağlık ve spa turizmi, eğitim turizmi, spor turizmi ve macera turizmi öne çıkmaktadır. Çevresel ve ekonomik olarak sürdürülebilir turizme uygun olan bu yeni turizm tarzları, küçük turist grupları, bireyler ve sosyal turizme uygun bir organizasyon modunu beraberinde getirirken, turist davranışı açısından sorumluluğun arttığı, aşırı tüketime yol açmayan kaynak kullanımının söz konusu olduğu bir turist modeline işaret etmektedir. Türkiye nin uyguladığı turizm politikalarının tarihsel süreç içinde nasıl bir gelişme gösterdiği; uluslararası turizmde yükselen bu yeni turizm tarzlarını yakalamaya yönelik olarak turizm politakalarında bir evrimin yaşanıp yaşanmadığını bir sonraki bölümde tartışacağız. 3) Türkiye Turizminin Tarihsel GeliĢimi ve Turizm Politikalarının Evrimi Genel olarak bir kamu politikasını, kamu yararına olan belirli bir çıktı ya da faydayı sağlamaya yönelik eylemler, taahütler ve kararlar birleşemi olarak karekterize etmek mümkündür (Luke 1998). Bu bağlamda turizm politikalarını, turizm faaliyetinin ekonomik, kültürel ve sosyal faydalarını en yüksek düzeye çıkarmayı ve maliyetlerini en aza indirmeyi önceleyen; bu bağlamda sektörünün gelişimini belirli hedefler doğrultusunda ve belirli araçlar kullanarak yönlendirmeyi esas alan müdahaleler bütünü olarak tanımlamak mümkündür (Olalı ve Timur, 1988, ss. 316-317). Turizm politikalarında vurgulanması gereken temel özelliklerden biri, hükümetlerin turizm için, hem ulusal hem de bölgesel/yerel düzeyde bir politikaya sahip olmaları zorunluluğudur (Wanhill, 1987, s.54). Ulusal/yerel turizm politikalarının bir başka önemli özelliği ise uluslararası turizmde yaşanan gelişmelere uyum sağlama adına, dinamik şekilde oluşturulması ve uygulanması gereğidir. Bu iki özellik, Türkiye gibi 3S e yönelik yabancı kitle turizminin belirli 9

bölgelerin kıyı yörelerine yöneldiği ülkelerde daha da önemli hale gelmekte; turizm politikalarının değişen eğilimlere karşı dinamik olması özel önem arz etmektedir. Türkiye de turizmin gelişimi ve turizm politakalarının evrimini dönemsel olarak ele alan çalışmalara bakıldığında genellikle Planlı Dönem Öncesi ve Planlı Dönem şeklinde iki ana dönemlendirmenin yapıldığı görülmektedir. Planlı Dönem Öncesi nde ise alt dönemler; 1923-1930 1931-1939, 1940-1949 ve 1950-1960 olarak belirlenmekte, 1960 dan günümüze kadar olan dönem ise Planlı Dönem olarak kabul edilmektedir (Olalı ve Timur, s 345; Barutçugil, 1986, s.68). Bu çalışmada Soyak (2009) da yapılan dönemleme esas alınarak, Planlı Dönem olarak 1960-1980 arası kabul edilecek, 1980 sonrası süreçte kalkınma planlaması kurumsal olarak önemini yitirdiğinden; bu dönem Dışa Açık Dönem olarak isimlendirilecektir. (Soyak, 2009, ss.56-57) Türkiye de Planlı Dönem (1960-1980) öncesinde turizmle ilgili kayda değer bir gelişmenin olmadığını söylersek abartmış olmayız. Dünyada kitle turizminin 1950 ve 1960 lı yıllarda gelişmeye başlaması bunda etkili olmuştur. 1960 yılında DPT nin kurulması ve 1961 Anayasası yla kalkınma planlamasının kurumsal bir kimlik kazanması, turizm faaliyetinin de bir sektör olarak tanımlanıp, kalkınma planlarında yer bulmasını beraberinde getirmiştir. Bu yıllarda TC Turizm Bankası A.Ş faaliyete girmiş, kalkınma planlarında turizm sektörüne yönelik politikalar kamu sektörü için emredici, özel sektör için yol gösterici bir nitelikte uygulanmaya başlanmıştır. 1960-1980 döneminde uygulamaya konan dört adet beş yıllık kalkınma planının turizm sektörünün gelişimine yönelik benimsediği temel ilkeleri ve teşvik politikalarını toplu olarak incelediğimizde şu tespitleri yapmak mümkündür: Planlı dönemin başında, turizm sektörünün düzenlenmesi ve turizm politikalarının belirlnmesine yardımcı olunması amacıyla, bir önceki vekalet Turizm ve Tanıtma Bakanlığı na dönüştürülmüştür. İlk kalkınma planıyla turizm sektörünün döviz kazandırma ve ödemeler bilançosu açığının kapatma misyonu öne çıkarılmıştır. Kitle turizmi ve sosyal turizm kavramları bu yıllarda gündeme gelmiştir. Özllikle İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (1968-1972) ile birlikte turizm sektörünün yalnızca ödemeler dengesine olumlu katkıda bulunan özelliğinden değil; ekonomik, sosyal ve kültürel faydalarından da yararlanılması gereğine dikkat çekilmiştir. Bu planla ilk defa dış turizm gelirleri ve yabancı turist sayısını artırmak için yatırımların turistik potansiyeli yüksek Akdeniz ve Güney Ege gibi kıyı bölgelerine yoğunlaştırılması gereğinin üzerinde durulmuştur. Kitle turizmine uygun olarak altyapı tesisleri, yardımcı imkânlar ve örnek tesislerin kamu kesimi, diğer turistik yatırımların ise 10

özel sektör tarafından yapılması ilke olarak benimsenmiştir (İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, 1967, s.563). Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı (1973-1977) ile birlikte kitle turizmi çok daha net bir şekilde öne çıkarılmış, sektörün tüm organizasyonu ve kamu denetiminin kitle turizmine uygunluğunun sağlanmasına özel önem verilmiştir. Kitle turizminin kamu ve özel sektör açısından yatırım ve işletmecilik ilkeleri bir önceki planla aynı şekilde benimsenmiştir (Üçüncü Beş Yıllık KalkınmaPlanı, 1973, ss.620-621). 24 Ocak 1980 ekonomik istikrar tedbirleriyle birlikte Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı (1979-1983) fiilen uygulama imkanı bulamamıştır. İlgili planlardaki turizm sektörüyle ilgili ortak payda, devletin turizm altyapı yatırımlarına yönelirken, üstyapı yatırımları ve işletmeciliğinin özel sektöre bırakıldığı; devletin ise ancak öncü ve örnek üstyapı tesisleri yapmakla yükümlü kılındığıdır. 24 Ocak Kararları ile birlikte Türkiye de dışa açık ekonomi politikaları uygulanmaya başlamıştır. Dışa Açık Dönem ile birlikte ithal ikameci sanayileşmenin durdurulup, ihracata yönelinmesi ve ülkenin döviz kazanmaya yönelik politikaları benimsemesi, turizm sektörünün de kalkınmada öncelikli sektörler arasına girmesini beraberinde getirmiştir. 1980 sonrası dönem, Türkiye de turizmin take-off yaşanmasına yol açan bir dizi teşvik politikalarının da hayata sokulduğu bir dönemdir. Turizm Teşvik Kararı (1980), Turizm Teşvik Kanunu (1982), Kalkınmada Özel Önem Taşıyan Sektör (1985) gibi karar ve kanunların yanı sıra, Kaynak Kullanımını Destekleme Primi gibi teşvik mekanizmaları 1990 ların başına kadar sektörün çok ciddi bir atılım yapmasına neden olmuştur. (Soyak, 2009, ss. 65-67). 1980 sonrası dönemde kitle turizminin gelişimine yönelik politikalar sürdürülse de, bu dönemin en önemli özelliği, devletin örnek ve öncü tesisler yapma misyonu bir tarafa bırakarak, dönemin ruhuna uygun özelleştirme politikaları ile TURBAN ve diğer devlet kuruluşlarının elindeki birçok konaklama tesisi, kamu kampları, otel ve marinalarını satmaya başlamasıdır. Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (1985-1989) ile birlikte Turizm Bankası nın doğrudan yatırım yapmak yerine fonlarını kredi olarak kullandırmasına yönelik tercihe kapı açılmıştır. Böylelikle devlet turizm sektöründe işletmeciliği terk ederek, yalnızca alt yapı yatırımlarına yönelmeyi benimsemiştir. Ayrıca bu planla birlikte kitle turizminin yanında ilk defa ülkenin tarihi, arkeolojik ve kültürel varlıkları ile kış, av ve su sporları, festival, sağlık ve gençlik turizmiyle birlikte mevcut diğer turizm potansiyeli, sürdürülebilir turizm ilkeleri doğrultusunda değerlendirilmeye başlanmıştır Böylelikle kitle turizmine öncelik verilmekle birlikte, bireysel turizmin de ihmal edilmeyeceği ifade edilmiştir. (Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, 1985, s.120). Bu plan, bir evvelki bölümde bahsedilen kitle turizminin dışındaki alternatif turizm tarzlarının gelişimi ve sürdürülebilir turizmin benimsenmesine 11

yönelik turizm politikalarının Türkiye de gündeme geldiği ilk plan olması açısından önemlidir. Kitle turizminden alternatif ve yeni turizm tarzlarına yönelik geçişi teşvik etmeye yönelik politikaların sürdürülmesi açısından Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı da (1990-1994) önem arz etmektedir. Bu planda da kış, av ve su sporları ile festival, sağlık, gençlik, kongre, termal, golf ve 3. yaş turizmini daha çekici hale getirecek teşvik politikalarının geliştirilmesine öncelik verilmiştir. Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (1996-2000) döneminde, turizmdeki yeni eğilimler ışığında tüketici taleplerini dikkate alarak yeni alternatif turizm alanlarının yaratılmasının sürdürüleceği belirtilmiş, küçük ölçekli işletmelerin gelişmesine özel önem atfedilmiştir. Ayrıca turizm ürünlerinin çeşitliliğine, tanıtım ve pazarlama çalışmalarına önem verilmesi gereğinin altı çizilerek; yalnızca yatak kapasitesini artırmayı hedefleyen kitle turizmi anlayışının sona erdiğine dikkat çekilmiştir. Böylelikle sürdürülebilir turizm kavramına yeniden atıfta bulunulmuştur (Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, 1995, ss174-175). Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (2001-2005) kitle turizminde yatak kapasitesine dayalı teşvik sisteminin iflasını ilan eder gibidir. Pazarlama ve tanıtım konularında bir reform yapılması gereğinin altının çizildiği bu planda, yatay ve dikey bütünleşmeyle oligopolleşen bazı yabancı tur operatörlerinin, son yıllarda fiyat ve koşulları tek yanlı belirlemeleriyle Türkiye turizm sektörü için olumsuz sonuçlar ortaya çıktığı tespitinde bulunulmuştur. Bu nedenle turizm teşviklerinde ağırlığın, pazarlama, hava ulaştırması ve toplam kalite iyileştirilmesine verilmesinin hedeflendiği görülmektedir. Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ndan beri sürekli olarak tekrarlanan uluslararası pazarlardaki tüketici eğilimleri doğrultusunda yeni potansiyel alanlar yaratmak amacıyla golf, kış, dağ, termal, sağlık, yat, kongre turizmi ve ekoturizm ile ilgili yönlendirme faaliyetlerini sürdürmek türünden önlem ve tedbirlere, bu planda da rastlanmaktadır (Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, 2000, ss.206-207). Dokuzuncu Kalkınma Planı nın (2007-2013) turizm sektörüyle ilgili değerlendirmeleri, turizmde son 20 yılda yapılan atılımlara övgüyle başlamakta, son yıllarda yatak kapasitesindeki hızlı artışa ve kaydedilen önemli gelişmelere rağmen tanıtım ve pazarlama konusunda yapısal bir reforma ihtiyaç olduğu tespitlerine yer verilmektedir (DPT, 9. Kalkınma Planı, 2006. s.35). Çalışmanın temel sorusu açısından bakıldığında, 9. Kalkınma Planı döneminde uluslararası turizmde yaşanan yeni eğilimleri yakalamak ve kitle turizmi dışındaki yeni turizm tarzlarını teşvik etmek için TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2007 yılında yayınlanan ve bugüne kadarki en önemli turizm politikası belgesi olan Türkiye Turizm Stratejisi 2023 e özel dikkat çekmek gerekir. İlgili belgenin yönetici özetinde ülkemizin kitle turizmine hizmet veren kıyı turizminin yanı sıra alternatif turizm (sağlık ve termal turizm, kış sporları dağ ve doğa turizmi, yayla turizmi, 12

kırsal ve ekoturizm, kongre ve fuar turizmi, kruvaziyer ve yat turizmi, golf turizmi, v.b) gibi turizm türleri açısından da eşsiz imkanlara sahip bulunduğuna dikkat çekilmektedir. Bu potansiyelin rasyonel anlamda kullanılamadığının altının çizildiği dökümanda, Türkiye Turizm Stratejisi 2023 ve Eylem Planı 2013 ile ülkenin doğal, kültürel, tarihi ve coğrafi değerlerini koruma-kullanma dengesi içinde kullanmayı ve turizm alternatiflerini geliştirerek turizmden alınacak payın arttırılmasının hedeflendiğine vurgu yapılmaktadır (Türkiye Turizm Stratejisi 2023, 2007, s.1). Belgede yer alan Turizm Çeşitlendirilmesi Stratejisi yle birlikte alternatif turizm türlerinden öncelikli olarak sağlık ve termal turizm, kış turizmi, golf turizmi, deniz turizmi, ekoturizm ve yayla turizmi, kongre ve fuar turizminin geliştirilmesine özel önem verilmektedir. Turizm sezonunun bütün bir yıla yayılmasının ancak turizm ürününün çeşitlenmesine bağlı olduğu gerçeğinden hareketle, öncelikli olarak belirlenen ilgili turizm türlerinin desteklenerek gelişmelerinin sağlanacağının altı çizilmektedir. (Türkiye Turizm Stratejisi 2023, 2007, ss. 35-41) Bu konudaki 2023 yılı hedefleri özet olarak Kutu 1 de verilmiştir. Kutu1 Turizm ÇeĢitlendirilmesi Stratejisi: 2023 Yılı Hedefleri (ÖZET) Sağlık Turizmi ve Termal Turizm: Troya, Frigya ve Afrodisya bölgelerinin her biri termal ve kültür temalı bölgesel varış noktası olarak geliştirilecek, termal ve kültür turizmi kapasitesinin alternatif turizm türleri ile bütünleşmesi sağlanarak yakın çevredeki diğer kültürel ve doğal değerlerle de ilişkilendirilecektir. Jeotermal kaynakların bulunduğu bölgeler dikkate alınarak etaplamalar şeklinde tüm kaynakların değerlendirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülecektir. Kültür ve Turizm Bakanlığınca bugüne kadar ilan edilen termal turizm merkezlerine ilişkin imar planları ve revizyon imar planlama çalışmaları tamamlanacaktır. Avrupa da termal turizm konusunda birinci varış noktası olması sağlanacaktır. KıĢ Turizmi: Ülkemizde kış turizmine elverişli alanların tespiti ve değerlendirmesi için kapsamlı bir analiz çalışması yapılacaktır. Varış noktası olabilecek şekilde belirlenen kış turizm bölgeleri ile termal turizm, kültür ve kongre turizmi, dağ ve doğa turizmi gibi alternatif turizm türleri birlikte değerlendirilecek ve geliştirilecektir. Öncelikli olarak geliştirilecek alanlar kapsamında, ilgili yerel yönetimler ve Valilik ile işbirliği içerisinde yapılacak planlama çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sağlanacak arazi 13

tahsis teşvikleri, altyapı çalışmaları ile geliştirilecektir. Golf Turizmi: Ülkemizin golf sporuna uygun iklim yapısı, topografik özellikleri, zengin tarihi ve kültürel yapısı değerlendirilerek golf turisti çekimi arttırılacaktır. Ülkemizde yeni golf sahaları üretilecektir. Deniz Turizmi: Ülkemizde önümüzdeki dönemde nitelikli ve sürdürülebilir deniz turizmi geliştirilecektir. Halihazırda Trabzon, Kuşadası, Samsun, İzmir, Antalya ve Mersin de bulunan ve Kruvaziyer gemi kabul eden limanlar yenilenerek genişletilecektir. İstanbul daki liman kapasitesi hızla geliştirilecektir. İstanbul, Antalya ve İzmir de bulunan yat limanlarının mega yatları kabul edecek şekilde yenilenmesi sağlanacaktır. Eko turizm: Ülkemizde eko-turizm ve yayla turizmi gibi doğa amaçlı turizm türlerinin geliştirilmesi için bu amaca yönelik turizm altyapısı geliştirilecek ve niteliğinin arttırılacaktır. Doğa amaçlı turizmin yapılacağı yörelerde belli, senaryolar çerçevesinde, ana tur güzergahları, varış noktaları, ara istasyon ve alt istasyon noktaları belirlenerek planlama çalışmaları yönlendirilecektir. Kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları işbirliği ile agro-turizm, macera turizmi, mağara turizmi, spor turizmi faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için eylem planları hazırlanacaktır. Kongre ve Fuar Turizmi: Kongre turizmine altyapısı uygun iller İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Konya, Bursa, Mersin öncelikle ele alınarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yönlendirici çalışmalar yapılacaktır. Kongre turizmine yönelik planlama ve tahsis çalışmaları yapılarak, yatırımcılara yön gösterici, kongre, fuar vb. etkinlikleri teşvik edici politikalar geliştirilecektir. Kongre turizminde varış noktası yönetim şirketlerinin rolü yeniden düzenlenecektir. Kongre merkezi olarak planlanan bölgelerin nitelikli turizm tesislerine ve uluslararası havaalanına sahip olması sağlanacaktır. İstanbul, Antalya, İzmir, Ankara Birinci derecede önemli Fuar illeri olarak ve 15 yıllık zaman zarfında bu şartları kazanabilecek 3 ilimiz Adana, Gaziantep, Trabzon İkinci derece önemli fuar ili olarak belirlenerek bu çerçevede planlama çalışmaları yapılacaktır. Yat Turizmi Yönetmeliği nce sektörden tahsil edilen gelirlerin sektörün altyapısını geliştirmek ve fuarlarda kullanılmak üzere sektöre aktarılması hedeflenecektir. Yat Turizmi Yönetmeliği Deniz Turizmi Yönetmeliği olarak adlandırılarak, sektörün tüm bileşenlerini (kruvaziyer gemiler, su sporları, günübirlik yatlar ve dalış turizmi, v.b.) kapsayacak ve günün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenecektir. 14

Tanıtım faaliyetleri geliştirilerek, Akdeniz çanağındaki yat ve kruvaziyer turizminden daha yüksek pay alınması sağlanacak ve deniz turizmi ile ilgili yatırımların daha çekici hale getirilmesi sağlanacaktır. Eko-Turizm ve Yayla Turizmi: Yerel halk, turistik ürün, hediyelik eşya yapımı, servis, kalite ve işletmelerin yönetimi konusunda eğitilecektir. Etnografik ve ekolojik özelliklerinin sergilendiği müze evlerin açılması teşvik edilecektir. Alana girişte kabul noktaları oluşturulacak ve buralarda ziyaretçilere farklı güzergahları ve yöresel özellikleri gösteren mola noktaları ve tur güzergahlarını gösteren haritaları sunulacaktır. Kitle turizmi amaçlı kullanılacak alanlarda; fiziksel planlama çalışmalarına altlık oluşturacak kadastro tamamlanarak, orman ve mera alanlarının sınırlarının tespitini takiben 1/25 000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları hazırlanacaktır. Turizm gelişim alanlarında yer alan eko-turizm alanlarının alan yönetim planları yapılacaktır. Kaynak: TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Turizm Stratejisi 2023, Ankara, 2007, ss.35-38 GENEL DEĞERLENDĠRME VE SONUÇ İmalat sanayinin kitlesel ve standardize olmuş bazı özelliklerine yönelik benzerliklerinden dolayı fordizm ilkeleriyle paralellik gösteren kitle turizmi, 1950 ve 1960 lı yıllardan itibaren dünyada önemli bir gelişme ivmesi yakalamış, paket turların bir pazarlama yöntemi olarak yaygınlaşmasıyla da ulusalararası turizm pazarında hakim turizm tarzı olmuştur. Kitle turizminin ulusal ekonomilere olumlu ekonomik etkiler sunacağı varsayamıyla, Türkiye gibi birçok gelişmekte olan ülke, bu turizm tarzını teşvik etmeye yönelik kamu politikalarını 1960 lı yıllardan itibaren uygulamaya başlamıştır. Türkiye de de yabancı kitle turizmine yönelik devlet teşvikleri, 1960 ların başındaki beş yıllık kalkınma planlarıyla özellikle Akdeniz ve Ege gibi kıyı bölgelerine yönelmiştir. 24 Ocak 1980 İstikarar Kararları sonrasında uygulanan ekonomi politikalarıyla birlikte turizm sektörü kalkınmada öncelikli sektör olarak kabul edilerek, 3S e dayalı yabancı kitle turizmine yönelik teşvikler özellikle yatak kapasitesinin artırılması amacına uygun olarak hızla artmıştır. Bu bağlamda ilgili bölgelere gelen yabancı turist sayısında da önemli artışlar yaşanmaya başlamıştır. Ancak özellikle uluslararası turizm endüstrisinde oligopolcü tur operatörleri ve otel zincirlerinin ilgili bölgelerde hakimiyetinin artması ve her şey dahil sisteminin bu bölgelerde yaygınlaşmasıyla; 1990 lardan bu yana ilgili destinasyon bölgelerinde kitle turizminin olumsuz ekonomik ve çevresel etkileri de belirginleşmeye başlamıştır. 15

1990 lardan bu yana değişen tüketici tercihleriyle birlikte, talebe göre üretimin öne çıkmasıyla nasıl ki sanayide fordizmden post-fordizme doğru bir geçiş başlamışsa, dünyada kitle turizm türlerine göre daha bireysel talebi ve istekleri öne çıkaran turizm türleri belirginleşmeye başlamıştır. Kitle turizmine göre çevresel ve ekonomik olarak daha sürdürülebilir turizm türleri olarak; ekoturizm, kültür turizmi, trekking, doğa turizmi, Agroturizm, konferans turizmi, sağlık-spa turizmi ve spor turizmi gibi yeni turizm türleri son yılların yükselen eğilimleri olmuştur. Türkiye de de özellikle Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (1985-1989) ile birlikte kitle turizminin yanında ilk defa ülkenin tarihi, arkeolojik ve kültürel varlıkları ile kış, av ve su sporları, festival, sağlık ve gençlik turizmi gibi turizm potansiyeli yüksek alanları, sürdürülebilir turizm ilkeleri doğrultusunda ele alınmaya başlanmıştır. Kitle turizminden alternatif ve yeni turizm tarzlarına yönelik geçişi teşvik etmeye yönelik politikaların sürdürülmesi açısından Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı da (1990-1994) önem arz etmektedir. Bu planda da kış, av ve su sporları ile festival, sağlık, gençlik, kongre, termal, golf ve 3. yaş turizmini daha çekici hale getirecek teşvik politikalarının geliştirilmesine öncelik verilmiştir. Benzer şekilde yedi ve sekizinci kalkınma planlarında da alternatif turizm tarzlarına yönelik teşvik mekanizmalarının öne çıkıraldığı Türkiye de, bu konuda en önemli düzenleme TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2007 yılında yayınlanan ve bugüne kadarki en önemli turizm politikası belgesi olan Türkiye Turizm Stratejisi 2023 dür. İlgili belgede yer alan Turizm Çeşitlendirilmesi Stratejisi yle birlikte alternatif turizm türlerinden öncelikli olarak sağlık ve termal turizm, kış turizmi, golf turizmi, deniz turizmi, ekoturizm ve yayla turizmi, kongre ve fuar turizminin geliştirilmesine özel önem verilmekte, bu amaca yönelik çeşitli eylem planlarının hayata geçirileceğinden söz edilmektedir. Sonuç olarak Türkiye de uygulanan turizm politikaları, uluslararası turizmde yaşanan yeni eğilimler ve ortaya çıkan yeni turizm tarzlarına uyum sağlama adına, 1980 lerin ortasından itibaren kitle turizminden, daha alternatif ve özel ilgi alanlarına yönelik turizm tarzlarına doğru bir gelişme eğilimi sergilemektedir. Dolayısıyla turizm politikalarının dinamik bir yapı sergilediğini söylemek gerekir. Ancak uygulanan bu politikaların, ulusal turizmden beklenen sosyoekonomik hedefelere ulaşmada ne derece etkili olduğu ise tartışmaya açıktır. Bu bağlamda Türkiye de uygulanan turizm politikalarının etkinliği sorunu, üzerinde çalışılması gereken ayrı bir araştırma konusu olarak önemini korumaktadır. 16

KAYNAKLAR Artun, E., Halkın Kültürünün Uluslar arası İlişkilerde Ülkelerin Tanıtımına Katkısı, http://turkoloji.cu.edu.tr/halkbilim/60.php, (Erişim Tarihi: 02.03.2013) Barutçugil, İ. S., Turizm Ekonomisi ve Turizmin Türk Ekonomisindeki Yeri, Beta Yayınları, İstanbul, 1986. Dinç, H., Kitle Turizmine Dönüşük Politikaların Faturası ve Bir Karşı Tepki: Alternatif Turizm Arayışları, Sürdürülebilir Turizm: Turizm Planlamasına Ekolojik Yaklaşım, MSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, İstanbul, 1996. Ekin Yazım Merkezi, Turizmde Yeni Trendler Işığında Akdeniz Bölgesinin Geleceği ve Rekabetin Odaklandığı Bölge Ülkelerinde Durum, http://www.turizmgazetesi.com, (Erişim Tarihi: 18.08.2001). Dinçer, M. Z., Turizm Ekonomisi ve Türkiye Ekonomisinde Turizm, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1994. DPT, Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (1963-1967), Ankara, 1963. DPT, İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (1968-1972), Ankara, 1967. DPT, Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı (1973-1977), Ankara, 1973. DPT, Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı (1979-1983), Ankara, 1979 DPT, Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (1985-1989), Ankara, 1985. DPT, Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı (1990-1994), Ankara, 1989. DPT, Seventh Five Development Plan (1996-2000), Ankara, 1995. DPT, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, (2001-2005), Ankara, 2000. DPT, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Turizm Özel İhtisas Komisyonu Raporu, 1999 DPT, Dokuzuncu Kalkınma Planı, (2007-2013), Ankara, 2006 Han X., B. Fang, Measuring the Size of Tourism and its Impact in an Economy, Statistical Journal of UN Economic Commission for Europe, Vol. 14, Issue 4, 1997, ss.357-359. Http://www.turizmgazetesi.com/news.aspx?id=66312, Erişim Tarihi: 03.03.2013 Köfteoğlu, F., Türkiye ve Dünyada Seyahat Endüstrisi, Görüş Dergisi, Temmuz-Ağustos 1998 Luke, J.S., Policy Leadership, içinde, International Encyclopedia of Public Administration, Ed. J.Shafritz, Vol.3, Westview Press, 1998 Olalı, H., A. Timur. Turizm Ekonomisi, Ofis Matbaası, İzmir,1988 17

Öner, Ç., Seyahat Ticareti, Literatür Yayınları, İstanbul, 1997 Özdemir M, Turizm Nedir? Kitap Özetleri, TC Turizm Bankası Yayınları, Ankara, 1999 Smith, S. L. J., Tourism Analysis, Longman, Harlow, England, 1995 Soyak, A., Türkiye ye Yönelik Yabancı Turizmin İktisadi Etkileri: Akdeniz ve Ege Bölgeleri Üzerine Bir Araştırma, Derin Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 2009 Soyak, A., Turizm Sektöründe Bağımlılığın Sonuçları ve Politika Önerileri 2, içinde, Ekonomi ve Politikada Ulusal Tavır, Derin Yayınları, İstanbul, 2011, ss.103-106 TC. Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, Turizm Sektörü Raporu, Ankara, 2010 TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Turizm Stratejisi 2023, Ankara, 2007 Toureg-Innovation and Tourism Knowlodge, Global Swot Analysis, October, 2009 UNWTO, World Tourism Barometer, Vol 11, January, 2013 Wanhill, S. R. C., UK, Politics and Tourism, Tourism Management, Vol.8, No.1, ss.54-58 Vagianni H. ve I. Spilanis, Sustainable tourism: utopia or necessity? The role of new forms of tourism in the Aegean Islands Greece, in Bramwell B. (ed), Coastal mass tourism. Diversification and sustainable development in S.Europe, Channel View Publications, 2004, ss.269-291. 18