1 Dr. Erdal DUMAN CHP İzmir 2. bölge milletvekili aday adayı www.erdalduman.com www.erdalduman.com/erdalchp.pdf 0232-4642932 0555-3621664 İç hastalıkları Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı
2 Dr. Erdal DUMAN 1968 Kahramanmaraş doğumlu. 1986 dan beri Bornova da ikamet etmektedir İyi düzeyde Almanca ve İngilizce bilmektedir. Bekâr 1986 İzmir Atatürk Lisesi, 1993 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Mezunudur. 1994-1995 yılları arasında zorunlu hizmetini Batman da gerçekleştirmiştir. Temmuz 1995-Aralık 1995 tarihleri arasında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde görev almıştır. 1995 2005 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğretim elemanı olarak görev almıştır. Sırasıyla 1995-2001 yılları arasında iç hastalıkları, 2001-2005 yılları arasında endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları ihtisaslarını almıştır. 2005 2008 yılları arasında İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesinde çalışmıştır Ülkemizde lisanslı endokrinoloji uzman sayısı 250-300 civarındadır. SOL ÇOCUĞUN GÖRDÜĞÜ DÜŞTÜR 300 ün üzerinde halka, hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik obezite, osteoporoz, diyabet, guatr hastalıkları ile ilgili çok geniş bir coğrafyada bilgilendirme toplantılarına katılmıştır. 20 ye yakın büyük uluslar arası kongrede bildiri sunmuştur. 50 nin üzerinde yayın ve kongre bildirisi vardır İzmir de ve ülkemizde mesleği ile ilgili birçok yeniliği ilk uygulayanlardandır (Özel obezite ve metabolizma kliniği, obezite okulu gibi). Ulusal ve uluslararası 15 e yakın meslek örgütün üyesidir. Kendisine ait klinikte hizmet vermektedir. İnternet ortamında aday adaylığını açıkladığı 30.01.2011 tarihinden itibaren beri arkadaşlarıyla birlikte oluşturduğu internet gruplarına katılım 13.03.2011 itibariyla, 23500 civarında olmuştur. 5700 e yakın mesaj gelmiştir. Seçim Kampanyasında yaklaşık 478 kişi gönüllü çalışma sözü vermiştir. Ağırlıklı olarak gençlerden ve kadınlardan destek sağlanmıştır. Bu katılımcıların önemli bir kısmı parti üyesi bile değildir. Parti dışındakilerden ve sandığa daha önce gitmemiş ya da ilk kez gidenlerden destek alınması önemlidir. Sadece İzmir değil Türkiye nin değişik bölgelerinde hatta yurtdışında yaşayan Türklerden de olumlu mesajlar alınmıştır. CHP iktidarında halkla birlikte halkla iktidar hakça paylaşım hakça büyüyen bir Türkiye Yaratacaktır Hep birlikte başaracağız gidilecek başka ülke yok
3 Neden milletvekili aday adayıyım? Ben bir doktorum, evet neden milletvekili adayı olmak istiyorum? Hastalarıma bakmak varken politika benim işim mi? 1 ay kadar önce gazetelere küçükbaşlıklar altında yansıyan bir haberi belki çoğunuz okumadınız. Haberde Dilovası nda annelerin sütünde ağır metal saptandığını yazıyordu. Günümüzde alerjik hastalıklar, kanserler, madde bağımlılığı depresyon ve anksiyete bozuklukları artıyor. Tuzla da yeterli iş güvenliği olmadan gemi işçilerimiz birer birer ölüyor. Yüzlerce kot taşlama işçisi ölümü bekliyor. Küçük çocuklarda bile ileri yaşlarda gördüğümüz şeker hastalığı ve kalp damar hastalıklarını görüyoruz. Dışarıdan gelen sıcak para ile günü kurtaran, üretimi azalan bir ülke haline geldik. Yağmalanan kentsel rantlar, birlikte ciddi kentsel sorunları da beraberinde getiriyor. Küçük bir yağmurda sellerle birlikte insanlar ölüyor. Yatırım adı altında batının kirli sanayileri ülkemize yerleştiriliyor. Kendi ülkemizde gurbetçi işçi oluyoruz.ülkenin doğal kaynakları hızla tüketiliyor. En temel kuruluşlar özelleştirme adı altında haraç mezat satıldı/satılıyor. 10 15 yıl önceki Arjantin gibiyiz sahte bir cenneti yaşıyoruz. Unutmayın o sahte cennet bir gecede dağıldı Yağmalanan bakkallar, kasap dükkânları hala aklımızın bir köşesinde yer alıyor. Mağrip ülkelerinin kahramanı ve öğretmeni Atatürk tür. Günümüzde ise Atatürk e daha fazla ihtiyacımız vardır. Demokratik, özgür bir ülke haline geleceğimize, daha karamsar, daha korkak hale gelen ve şüphe eden bir ülke haline geliyoruz. 6 ay önceki Mısır ve Tunus a benzemeye başlıyoruz. Yargı bağımsızlığını yitirmek üzere, failli meçhul binlerce cinayetle, boşaltılmış yakılmış köylerle ilgili yapılan tek bir sorgulama yok. En insancıl tepki sert bir şekilde karşılık buluyor. Hoşgörü yok, balkanlaşma sürecine mi gidiyoruz sorusu akıllarda yer almakta, empati duygusunu yitirmekteyiz.. Herkes kendi adaletini kendisi uygulamaya başlamak üzere. En yakınımızla telefonlarda rahat konuşamıyoruz. Düzene karşı itirazlar kendini gece polis baskını veya maliye kontrolü olarak karşılık buluyor. Günümüzde bunun adı postalsız sivil faşizmdir. Geçmişteki 1984 filmi ve romanı sanki günümüzdeki Türkiye yi anlatıyor. Politika bir hizmet şekli bir özveri olarak değil, profesyonel bir kazanç grubu hatta, babadan çocuklara geçen bir meslek haline gelmiştir. Politikacılara güven en alt düzeydedir. Siyasi partilerde ve sivil toplum örgütlerinde gençlere, kadınlara, teknokratlara ve aydınlara yeterince yer verilmediğini görüyoruz. Hiçbir partide parti içi demokrasi yok. Sağda yer alan bir politikacıyı daha sonra soldaki partide görebiliyoruz. Bir yurttaş olarak karanlıktan aydınlığa koşanların arasında olmam gerektiğine inandım. Sessiz çoğunluktan kopan bir ışığın parçası olup haramilerin düzenini birlikte bozalım. Özgür bir ülke, özgür insanlarla, cumhuriyetle, hukukla var olur.
4 Yeni mecliste şunları bekliyoruz; 1. Yeni, evrensel değerleri kapsayan çağdaş demokratik insancıl sevecen bir anayasa 2. Yolsuzlukların üzerine gidilmelidir. İhale kanunu gibi yolsuzlukları doğuracak yasa ve uygulamalar düzenlenmelidir. E-devlet yaygınlaştırılmalı, bürokrasi azaltılmalıdır. 3. 12 Eylül ün yargılanması sağlanmalıdır. Mağdurlardan devlet özür dilemelidir. Zorunlu din dersi, zorunlu hizmet, seçimlerdeki ülke barajı, siyasi partiler kanunu ve örgütlenme özgürlüğü üzerine olan bütün 12 Eylül yasa ve uygulamaları kaldırılmalıdır. 4. Adalet mekanizması gözden geçirilmelidir. Adli tıp, mahkemeler Yargıtay yeniden düzenlenmelidir. Yıllara yayılan mahkemeler adaleti sağlayacağına yeni sorunlara yol açmaktadır. 5. Yerel yönetimlerin güçlendirilmeli, yerinde yönetim oluşturulmalıdır. Yurttaşların ev/ mahalle bazında yerel yönetime katılımı sağlanmalıdır. 6. İl meclisleri güçlendirilmelidir. Eğitim, sağlık, yerel polis hizmetleri temel hizmetler olanak verdikçe bölgesel hale getirilmeli ve il meclislerine devredilmelidir. Ankara daki merkezi idare bir ebenin öğretmenin ataması ile uğraşmamalıdır. Yerel yönetimler için gereğinde digital ortamda yerel referandumlarla yurttaşın yönetime katılımı sağlanmalıdır 7. Mega kentler yerine uydu kentler oluşturulmalı, sağlıklı kent dokuları üretilmelidir. Sağlıklı kent ile kastedilen parklar, doğal yaşam alanlarını içeren kent ormanları, kent gölleri oluşturulmalıdır. Kent merkezlerinde trafik azaltılmalı, şehirlerarası yollar kent dışlarına çıkarılmalıdır. Toplu taşım özendirilmelidir. Çevre dostu kentler özendirilmelidir. 8. Sularımız kirlenmiş, deniz kıyılarımız, ormanlarımız ranta açılmış durumdadır. Dışa bağımlı bir şekilde tohum ve ilaç kullanımı artmış durumdadır. Doğa dostu tarım ve hayvancılık teşvik edilmelidir. 9. Topraksız köylülere toprak dağıtılması (mayınlı arazi, 2-B gibi) 10. Tarımsal ve hayvancılığın teşviki (organik tarım, yeni tarımsal ürünlerin denenmesi, doğa dostu tarım). Akaryakıt vergilerinin, elektrik bedelinin, yem sanayindeki vergilerin düşürülmesi sağlanmalıdır. 11. Gıda çevre ilaç dairesinin/kurumunun kurularak, tam teşekküllü bölge labarotuvarlarının kurularak ABD ve Avrupa da gördüğümüz FDA benzeri bir sistemin oluşturarak birden çok yasaya ve çok kuruma bağlı karmaşanın çözülmesi gereklidir. Gıda etiketleri çağdaş hale getirilmeli, sağlıklı gıda tüketiminin teşviki sağlanmalıdır. Patent dairesi oluşturulmalıdır 12. Sağlık reformu adı altında uygulamalarla sağlık tamamen bir ticari olaya dönüşmüştür. Parası olana değil herkese nitelikli sağlık hizmeti sağlanmalıdır. Sağlık çalışanlarının mağduriyetleri giderilmelidir. Koruyucu sağlık hizmetleri artırılmalıdır. Kronik hastalıklarla mücadele bir devlet politikası olmalıdır. Huzur evleri yaygınlaştırılmalı, rehabilitasyon, onkoloji ve meslek hastalıkları hastaneleri açılmalıdır. Nusret Fişek Hocanın yılar önce uyguladığı sosyalizasyon politikası sağlıkta tekrar gözden geçirilerek uygulanmalıdır 13. Kadın, çocuk, gençlik sığınma evleri açılmalıdır. Kız çocuklarının okuması meslek edinmesi teşvik edilmeli, töre suçları en ağır şekilde cezalandırılmalıdır 14. Askerlik süresi 6-8 aya indirilmeli, profesyonel orduya geçilmeli, askerlik yerine kamu hizmeti seçeneği getirilmelidir. Askeri harcamalar kısıtlanmalıdır. Komşularımızla ve bölgemizde sürekli barışı oluşturmalıyız. 15. Basın özgürlüğü sağlanmalıdır. Basında sendikalaşma sağlanmalıdır. Basındaki tekelleşme önlenmelidir.
5 Öncelikli olarak toplumsal barışı sağlamak zorundayız. Kimseyi ötekileştirmeden, ezmeden, yok saymadan, temel insani değerlerde buluşmayı sağlamalıyız. Hepimiz aynı gemideyiz başka gidilecek ülke yok. Çağdaş dünyayı, evrensel insani değerleri her yerde sosyal demokratlar/sol politikalar kurmuştur. Evrensel sol/sosyal demokrat ilkeler ve felsefe yeni CHP nin temel politika zeminini oluşturmalıdır. Herkese aş, herkese iş, sosyal devlet politikasını savunmak artık yeterli bir argüman değildir. Temel hak ve özgürlükleri koruyup geliştirmek çağdaş bir zorunluluktur. Doğayı korumak da bu zorunluluğun bir parçasıdır. Barış önce kendimizde başlar, sonra ailemizde, sokaklarda mahallemizde, dağlarda, ormanlarda,ülkede, denizlerde ve bütün dünyada nefes bulur. Her yerde barışı savunalım doğayı da barışa katalım. Sömürüyü sadece insana karşı değil doğaya karşı da kaldıralım. Bu dünya sadece bizim değil gelecekteki çocukların ve aynı zamanda canlılarındır da.
6 Vergi yükü azaltılmalıdır. 2000 lerin başında kalan deprem vergileri kaldırılmalıdır. Kazanca göre vergi düzenlenmelidir. Dolaylı vergiler azaltılmalıdır. Çalışma hakları uluslar arası çalışma örgütünün standartlarında olmalıdır. Çalışma saatleri özel sektörde de standart hale getirilmeli, sendikalaşma yaygınlaştırılmalı ve taşeron uygulamasına son verilip çağdaş insancıl yöntemler uygulanmalıdır.çıraklık kölelik değildir. Çalışan gençler korunmalıdır. Belirli coğrafi alanlar bazı yatırımlar için özendirilmelidir. Diyarbakır/Urfa tekstil, gıda, mermer ve toprak ürünleri, Zonguldak elektronik, ev gereçleri, Niğde/Aksaray otomotiv, Erzurum gıda, tekstil ve turizm gibi alanlarında yatırım özendirilebilir. Turizm çeşitlendirilmeli bütün yıla ve ülkeye yayılmalıdır. Kongre, kültür turizmi alternatif turizm anlayışları canlı tutulmalıdır. Ara ürün ithalatı yerine, ülkemizde üretim olanakları artırılmalıdır. Fason değil teknoloji üreten Türkiye yaratılmalıdır. Uzay teknolojileri merkezi kurulmalıdır. ARGE yatırımları teşvik edilmelidir. Teknolojik yatırımlara vergi kolaylıkları sağlanmalı, teşvikler uygulanmalıdır. Kirli sanayi yatırımları engellenmelidir Doktoralı, yüksek lisanslı eleman sayısı artırılmalıdır Teknoparklar kurulmalıdır.
7 Zorunlu eğitim 13 yıla çıkarılmalıdır Zorunlu eğitim sürecinde herkese temel bir meslek eğitimi ve iyi düzeyde bir yabancı dil öğretilmelidir. Spor, sanat derslerinin artırılması, sağlıklı yaşam ve beslenme derslerinin konulması önemlidir. YÖK kaldırılmalıdır. Özerk bağımsız üniversiteler oluşturulmalıdır. Üniversitelerin ve meslek yüksek okullarının artırılması önemlidir. Üniversite sadece meslek mensubu üreten bir kurum değildir. Bilim üretimi teşvik edilmelidir. Fason değil teknoloji patent üreten bir Türkiye yaratılmalıdır. Ülkenin istihdam politikasında en önemli sorunlardan birisi de ara eleman açığıdır. Meslek yüksek okulları ile bu sorun çözülebilir. Üniversite sınavları kaldırılmalıdır. Öğrencilerin barınma sorunu çözülmelidir. Öğrenci harçları/ kredileri yeterli hale getirilmelidir. Ulusal eğitim standardize edilmeli, sınavlar azaltılmalı, Almanya daki gibi abitur sistemi getirilmelidir. Okullara devlet aracılığı ile süt ürünleri ve yumurta ücretsiz dağıtılmalıdır. Kantinlere sağlıklı gıda ürünleri konulmalıdır. Okul öncesi eğitim zorunlu olmalı ve devlet tarafından desteklemelidir. Kaliteli uluslar arası düzeyde üniversiteler teşvik edilmelidir. Türkiye ABD Avrupa daki gibi öğrenciler açısından bir eğitim çekim merkezi olmalıdır. Sadece ABD de 30 000 e yakın öğrencimiz yer almaktadır. Bu yaklaşık olarak 1.1-1.5 milyar dolar gelir kaybına eşdeğerdir. Herkesin spor yapmasını sağlayacak koşullar oluşturulmalıdır. Nüfusu 50 000 ve üstü olan her yere açık ve kapalı spor salonları/yüzme havuzları oluşturulmalıdır. Büyük okullarda spor salonları ve yüzme havuzları oluşturulmalıdır. İzmir ile ilgili olarak a. Yeni üniversiteler (Bornova, Kemalpaşa, Urla, Çiğli, Aliağa, Torbalı), b. Bilişim vadisi, c. Limanın rehabilitasyonu, d. Çevre limanlar güçlendirilerek mümkünse İzmir limanının kruvaziyer limanına dönüştürülmesi, e. Nano teknoloji üretim tekniklerinin İzmir sanayine uygulanması (boya, döküm, kalıp), f. Manisa, Urla, Seferihisar ve Çeşmeye uzanan demiryolu/metro hattı g. 2. konutların (yazlıkların )turizme kazandırılması, h. İzmir merkezine ve Urla ya yat limanları, i. Seferihisar, Urla ve Bergama ya termal/kongre merkezleri, j. Kemalpaşa Seferihisar ve Urla ya özel huzurevi bölgeleri k. Aydın-Denizli Otobanı, l. Tematik parkların oluşturulması (Disneyland, Uzay parkları gibi), m. Film platoları, n. Emeklilere yönelik uydu semtler (Torbalı, Seferihisar Tire ) o. Meslek hastalıkları hastanesi, organ nakil ve onkoloji hastaneleri p. Otomotiv sanayi bölgesi q. Sivil havacılık küçük uçak üretimi r. Müzelerin oluşturulması s. Yeşildere-Kadifekale düzenlemelerinin bir an önce tamamlanması gerekmektedir.
8 Işıl Özgentürk' ten SOL NEDİR? Küçük çocuk annesine sordu: ''sol ne demek?'' anne bir süre düşündükten sonra yanıtladı: ''sol; sokakta seksek oynamak demek, korkudan öleyazsan da lunaparkta zincirli sandalyeye binmek demek, gece yatağından gökyüzünü izleyip gözüne kestirdiğin bir yıldızla sır paylaşmak demek, küçük fokları gaddarca öldüren fok katillerini hiç unutmamak ve kürk giymiş bir bayanın üstüne, 'yaşasın foklar' diyerek kalıcı boya atmak demek, yunusların bazen bir insan olduğunu düşünmek ve onların o muhteşem özgürlüklerini kıskanmak demek, Afrika'da bir ay sonra 700 bin yaşıtın çocuğun susuzluktan öleceğini öğrenip kumbaradaki parayı kokarak acil yardım kurumlarına götürmek ve bundan böyle diş fırçalarken musluğu kapalı tutmak demek, yemeğini bitirip geri kalanını üşenmeden bir torbaya koyup en yakin hayvan barınağına götürmek demek, köpeğini gezdirirken bir poşete onun bıraktıklarını almak ve çöp kutusuna atmak demek. kesilen her ağaç, yanan her orman için ne yapıp edip mutlaka ve mutlaka ağaç dikmek demek, kimselerin bu orada ne yapıyor demesine aldırmadan insanların kumsalda bıraktığı çöpleri toplamak demek, çok meraklı olmak demek, şu yaşadığımız dünyada kaç dil konuşuluyor, farklı kaç renk insan var, neden Çinliler sütle yapılmış yiyecekleri yiyemezler, güney ve kuzey kutbu'na kaç kişi gitmiştir, onların bu yolculuklarda başına neler gelmiştir, su bizim oturduğumuz kentin kaç kapısı var, su bizim oturduğumuz kentte kaç müze var, yazıyı ilk bulan kavim Sümerlerin kaç tanrısı varmış, Hititlerin kaç tanrısı, Hint mitolojisiyle yunan mitolojisindeki tanrılar birbirine ne kadar benzer, güçlülerin tanrısı Apollon'un da, Hint tanrılarından en sevilen insan başlı fil tanrı Gades'in de yardımcıları neden faredir, bir karınca bir kilometreyi ne kadar zamanda kat eder, sesten hızlı giden uçakların hızı saatte kaç kilometredir, neden erik ağaçları erken çiçek açar, dünyada kaç çeşit kurbağa vardır, insanin en yakin akrabası gerçekten su sineği midir, freud neden herkesin bildiği bir bilim adamıdır, karpuz neden soğuk suya bırakılır, dünyada parfüm yapılan kaç çeşit çiçek vardır, çöllerde kum fırtınaları neden hâlâ insanların korktuğu bir doğa olayıdır, kirlik alanlarda neden ay ve yıldızlar daha parlaktır, aşk nedir, bu neden başımıza gelir, kalbimiz sık sık neden kırılır, vicdan nedir, neden yalan söylerken yüzümüz kızarır...'' Küçük çocuk ''anne dur biraz'' dedi, ''kafam karıştı.'' ''elbette karışacak'' dedi annesi, ''dünyanın en zor sorusunu sordun, devamı var. sol demek; her yaptığın isin neye yarayacağını bilmek demek, okuduğun her kitabı, denizlerin tuzunu, göklerin mavisini iyi bilmek demek, bir ormanda pusula olmadan kuzey yıldızına bakıp yolunu bulmak demek, herkes birinin karşısında mum gibi dururken kendin gibi durmak demek, geceden ölesiye korkmak ama geceyi sevmek demek, gün batımlarını sevmek demek, ormandaki tüm sesleri sevmek demektir; kendin için dans etmek demek, ağız dolusu gülmek demek, her yenilgiden sonra söyle bir silkinip kendi küllerinden yeniden doğmak demek.'' küçük çocuk birden bağırdı, ''şimdi anladım'' dedi, ''sol demek hiç durmadan düş kurmak demek!''