(From Abdalan Rum the Zaviye and Derbend of Caliph Yakup who is a Citizen of Giresun)



Benzer belgeler
Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

G Ü N D E M. 2. Geçen birleģime ait tutanak özetinin okunması ve oylanması.

AKADEM K MAKALELER. M. Esad Coflan

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

Umman Tarihinin Dönüm Noktalar

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU II Mart 2004 B LD R LER C LT 2. Editörler

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

4070 SAYILI HAZ NEYE A T TARIM ARAZ LER N N SATIfiI HAKKINDA KANUN SAYILI KANUN

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

Şıvgın, H. (2000). "19. Yüzyılın İlk Yarısında Ayıntap". Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, (11), ,

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

VAKIFLARDA VERG BA IfiIKLI I (MUAF YET )

CO RAFYA. TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER

SIVILARI ÖLÇME. Marketten litreyle al nan ürünlerden baz lar afla da verilmifltir.

YARGITAY 15. HUKUK DA RES

EYÜP SULTAN HAKKINDA B R B BL YOGRAFYA DENEMES -ARAPÇA VE OSMANLICA-

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

BELGES Z MAL BULUNDURULMASI VEYA H ZMET SATIN ALINMASI NEDEN YLE KDV SORUMLULU U

DR. RIFAT OSMAN BEY DEN ED RNE MERKEZ ASKER HASTANES NE A T ÖNEML K BELGE

Türkiye Cumhuriyeti ne YAHUD SOYKIRIMI SUÇLAMASI

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

ın Kısa süre içinde çıkacak mesajını verdiği karar Bakanlar Kurulu ndan geçti ve Resmi Gazete

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER

gili olarak çok say da menk beye yer verilmektedir. Bu menk belerden baz lar flöyledir:

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

KDV BEYAN DÖNEM, TAKV M YILININ ÜÇER AYLIK DÖNEMLER OLAN MÜKELLEFLER

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

KONYA İL MERKEZİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI ENVANTERİ MEZARLIKLAR

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

YARGITAY 14. HUKUK DA RES KARARLARI

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

STANDARD ŞUBAT 2010 DOĞA. Fotoğraflar: Eray ÇAĞLAYAN

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

YARGITAY 1. HUKUK DA RES

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Minti Monti. Kızak Keyfi. Kızak Bir Kış Eğlencesi KIŞIN SOKAK Yeni Yıl Kartı Hazırlayalım Kar Hakkında Neler Biliyorsun?

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

EYÜP VAKIF AB DELER NDEN TÜRK VAKIF HAT SANATLARI MÜZES NE GET R LEN ESERLER

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

YARGITAY 14. HUKUK DA RES

5520 SAYILI KANUNA GÖRE KOOPERAT FLERDE VERG MUAF YET

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA. M. Esad Coflan

Yay n No : 1665 Hukuk Dizisi : Bask - Ekim STANBUL

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

S on y llarda özel e itim kurumlar na sa lanan vergisel teflviklerin artmas yla

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

Genel Yay n S ra No: /14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

F inansal piyasalar n küreselleflmesi, çokuluslu flirketlerin say lar nda yaflanan

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan Üniversitesi Değerli öğrenciler, YÖK Kültür Sanat Söyleşileri

T evsik zorunlulu u Maliye Bakanl taraf ndan kay t d fl ekonomi ile

ÖZEL BÖLÜM I KOJENERASYON. TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri ST ELEKTRİK-ENERJİ I NİSAN 2016

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

BA IMLILAR Ç N ANKET ÇALIfiMASI

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

7338 SAYILI VERASET VE NT KAL VERG S KANUNU SAYILI KANUN

Yat r m Ortakl klar nda Vergi Rejimi. BFS /13 stanbul,

DE fi M. Do ada her fley de iflime u rar. A açlar de iflir. Hayvanlar de iflir. Eflyalar de iflir.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

CO RAFYA AKARSULAR. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir.

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

Transkript:

ABDALÂN-I RÛM DAN G RESUNLU YAKUP HAL FE (ZAV YES VE DERBEND ) (From Abdalan Rum the Zaviye and Derbend of Caliph Yakup who is a Citizen of Giresun) Mehmet FATSA* ÖZET Biz bu çal flmam zda Karadeniz bölgesinin Türk yerleflimine aç lmas na öncülük eden ilk dönem Türk dervifllerinden biri olan Yakup Halife, zaviyesi ve kaynaklarda onun ad yla an lan derbent teflkilat üzerinde duraca z. Yakup Halife nin kurdu u zaviye ve derbent yap lar na ait çok say da kal nt Giresun merkez ilçeye ba l Tekke köyü ve çevresinde halen mevcuttur. Bafllang çta fetih ve iskân görevi üstlenerek yörenin Müslümanlaflmas ve Türkleflmesine katk sa layan söz konusu zaviye, Osmanl idaresinin bölgede tesisinden sonra, fiebinkarahisar da yo unlaflan ticaret yollar n n Giresun iskelesine inen aya n n güvenli ini ve bak m n sa layan derbent teflkilat niteli ine bürünmüfltür. XIX. Yüzy l n ikinci yar s na ait fler iyye sicillerinde ise art k bu görevinden bahsedilmemekte; geçen yüzy llar içinde zaviyeye tahsis edilen vak f yerlerin onun soyundan gelenler aras nda taksimine yer verilmektedir. flte bu mütevaz makalede söz konusu kurumun yaflad tarihi süreç ve dönüflüm ele al nacakt r. Anahtar Kelimeler: Yakup Halife, Zaviye, Yakup Halife Soyu, Derbent. ABSTARACT The topic of this writing is one of the Turk dervishes of caliph Yakup who is the initiator of Blacksea region s being Turkish settlement, his zaviye and his derbent. There are still remnants of zaviye and derbent founded by Caliph Yakup in the village of Tekke in Giresun. The Zaviye which contributes to the region s being Muslim and Turkish settlement was used for conguest and housing at the beginning. After the Otoman control in the region, the zaviye became a derbent which provides the security and care of the trade ways of fiebinkarahisar s Giresun line. Now it is mentioned with this role in the register of fler iyye belong to half of the XIX. th century. By the centuries pass it is possible to see its role of dividing it to its ancestors. In this humble article it is possible to see the historical process of this foundation. Key Words: Caliph Yakup, Zaviye, the origin of caliph Yakup, Derbent. G R fi Menak bnâme adl eserin müellifi Firdevs-i Rûmî, Türklerin Anadolu yu üç ayr zamanda fethettiklerini ifade eder. Bunlardan birincisi Abbasiler zaman nda Bizans s n r nda oluflturulan ve ad na sugûr denilen askeri k fllalardan yapt klar ak nlar dönemidir. Seyyid Battal Gazi ve Abdurrahman Gazi bu dönemi temsil eden kahraman kiflilerdir. kincisi Sultan Tu rul ve Sultan Alparslan zaman nda O uzla- * Araflt rmac - Yazar Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39 95

Mehmet FATSA r n kitleler halinde Anadolu ya yapt klar ak nlar ve Büyük Selçuklu Devletinin fetih ve iskân hareketidir. Üçüncüsü ise Ahmet Yesevi ye ba l ak nc dervifllerin büyük kalabal klar halinde gerçeklefltirdi i fetih hareketidir (Bayram, 1996: 533). Bunlar n say lar n yüzlerle ifade etmek mümkündür. Nitekim tahrir defterlerinde ve daha baflka temel kaynaklarda Ahmet Yesevî nin flu ata bin, bat ya do ru git, at n n durdu u yerde in ve hemen hizmete baflla!... tarz ndaki emirlerine uyan yüzlerce zaviye kurucusu alperene rastlamak mümkündür. O günlerin heyecan n günümüze aktaran eserlerde Gaziyân, Ahiyân ve Baciyân- Rûm imlâs yla an lan bu dervifllerin hayata bak fl gök yüzünü vatan n çat s, yer yüzünü mescit yapma ve zamana ezan sesiyle hâkim olma fleklinde özetlenmektedir (Kara, 1990: 147). Devrin flartlar nda bahse konu bu dervifllerin gittikleri diyarlar, Türk kültürü ve slam ile tan flt rmalar nda uygulad klar yöntemler ilgi çekicidir. Bunlardan biri de tekke ve zaviyeler civar nda meydana getirilmifl yerleflim biçimleridir. Önce o yerleri Ahi-çukuru, fi hlar, Dede-köy, Eren-köy, Veli-köy, Tekke-köy, Tekke-dere, Tekke-güney, Tekke-viran, Zeyve... vb isimlerle tesmiye ederek, bir kimlik kazand rm fllar; sonra da buralarda imaret, tekke, cami, medrese, derbent ve köprü gibi bay nd rl k faaliyetleri yaparak buralar diyar- slam haline getirmifllerdir. Yesevi ekolünün Anadolu da en tan nm fl ismi, ayn zamanda bir Türkmen dervifli olan fieyh Evhadü d-din Kirmanî kabul edilir. Hoca Ahmet Yesevi yi görmemifl olmas na karfl n, onun meflrebine ba l oldu u Muhyiddin Arabî taraf ndan nakledilir (Bayram, 1996:542). Yesevi ekolünün Anadolu daki temsilcisi kabul edilen Kirmânî nin Türk as ll olmas ve Türkmenler aras nda Türkçe konuflmas ününü art rm flt r. Onun ortaya koydu u tasavvufi anlay fl konar-göçer Türkmenlerin sosyal yaflam na uygun düfltü ü için daha fazla ilgi uyand rm flt r. Nitekim araflt rmac lar Yunus Emre nin Da lar ile tafllar ile/ça ray m Mevlam seni Seherlerde kufllar ile/ça ray m Mevlam seni dizeleri ile bu görüflü yans tt n kabul ederler. Hayat k rda, bay rda, çileli ve hayvan sürüleri peflinde geçen yar göçebe insanlar n bu yolu tercih etmeleri beklenen, do al bir durumdur. Temelde üstün nitelikli insan anlam nda insan- kâmil yetifltirmeyi hedefleyen ve Türkmenlerin yaflay fl tarz na uygunluk tafl yan Horasan, Türkistan tarz bu sûfi ekol, birçok Türkmen meflay h taraf ndan Anadolu ya tafl nm flt r. Tüm özelliklerini Yakup Halife de gördü ümüz bu ilk dönem Türk derviflleri ile ilgili, benimsedi imiz flu tespitleri aktarabiliriz: Bu gönüllü ve kendilerini slâmi- 96 Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39

Ardalân- Rûm dan Giresunlu Yakup Halife (Zaviyesi ve Derbendi) yet e adam fl ulu dervifller olmasayd, Anadolu ya gelen Türkmen ak nlar n n ak - betinin Hun-Türk imparatoru Attila n n yönetimindeki müthifl ak ndan fark kalmayacak, eriyip gidecekti. Sosyal, kültürel ve askeri temellere dayanmayan devletlerin çok k sa bir zamanda çöktü ü tarihi bir gerçektir. flte Malazgirt zaferiyle Anadolu ya bir daha gitmemek, ebedi Türk devletini kurmak üzere Türkmen ak nlar - n n yönetti i insan seline ruh ve flekil veren tek etken bu Türk derviflleridir (Kara,1990: 152). 1-Yakup Halife le lgili Rivayetler Eski kay tlarda Keflap nahiyesine ba l gözüken, flimdi ise Giresun merkeze ba l olan Tekke köyünde türbesi bulunan Yakup Halife nin ne zaman yaflad ve kurdu u zaviyenin özellikleri konusuna girmeden önce, yöre halk n n bu zat ile ilgili anlatt klar na ve tekkenin kuruldu u mahallin tan t m na k saca yer vermek faydal olacakt r. Yakup Halife tekkesinin kuruldu u Tekke köyü, Dereli ilçe merkezi ile Duro lu Beldesi aras nda, Aksu vadisinin güney do u yakas nda yer alan Guraba, Çak r, bri ve Tekke mahallerinden oluflur. Tekkenin kuruldu u merkez mahalle, Çatak deresi ile De irmenard deresi aras nda yar mada fleklinde küçük bir düzlükten ibarettir. Bahse konu köy, Anbaralan, Ikl kç, P narçukuru (Arpa) köyleri ve Aksu deresi kenar nda kurulmufl olan Yal kahve yerleflkesi ile çevrili, arazisi oldukça engebeli bir yerdir. Köy halk, onun Giresun flehir merkezinde türbesi bulunan ve 1461 tarihinde flehrin fethi s ras nda flehit düfltü ü söylenen Seyyid Vakkas Hazretleri nin kardefli oldu una inan r. Ayr ca halk aras nda Eyüp fi h ad nda bir Türk derviflinden daha söz edilmektedir. Bu zata ait olan mezar n, hazine avc lar taraf ndan tahrip edildi i nakledilmektedir. Menk beye göre Yakup Halife zaman nda sürekli kaynamakta olan üç kazan vard r. Bu üç kazan n içine ne kadar pirinç, un, bulgur, m - s r at l rsa at ls n kazan n dibinde kaybolmaktad r. Kazandaki yemekler ise asla bitmemektedir. Gelip geçen ne kadar aç insan varsa kazandan ald klar yemekle doymaktad r (Kara, 1988: 108-109) 1. Halk n menk bevî tarzda anlatt bu durum, asl nda Yakup Halife zaviyesinin tarih içindeki fonksiyonunu, zaviyenin imaret (aflevi) hizmeti ile ilgili boyutunu ele vermektedir. Nitekim inceledi imiz baflka zaviyelerin görevlerini ortaya koyan tahrir kay tlar nda ço u zaman geçen ayendeye ve revendeye it âm- t aâm edüp 1 Köy sakinlerinden Emir o lu Mustafa Turan (D.1932) ile yap lan görüflmeden Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39 97

Mehmet FATSA ifadesinin Yakup Halife için de kullan ld n biliyoruz. Köy halk ndan elde edilen bilgilere göre, bahse konu kazanlardan biri yak n zamanlara kadar mevcutken, sahipsizlik yüzünden kaybedilmifltir. Konuyla ilgili halk rivayeti özetle flöyledir: Yakup Halife de irmeni yapt ktan sonra, kerametini göstererek de irmeni kendi kendine hiç tah l koymadan un ö ütür hale getirir. Halka da kesinlikle de irmenin teknesine bakmamalar n tembih eder. Yakup Halife nin tembihine herkes uymaktad r. Günlerden bir gün, yafll bir kad n k z na, gidip de irmenden un getirmesini söyler. Tekneye bakmamas n da s k ca tembihler. De irmene gelen k z uzun süre tereddüt ettikten sonra, dayanamay p, bafl n kald r p tekneye bak verir. Teknede bir sar y lan k vr lm fl yatmaktad r. Un haline gelen tah l da bu y lan n a z ndan akmaktad r. K z n y lan görmesiyle s r bozulur ve y lan kaybolur (Kara, 1988: 110; Kafeso lu, 1988: 289). Asl nda, eski Türk inanc nda önemli bir yer tutan su kültü ile iliflkili bu türden de irmen hikâyelerine yörede fieyh Mustafa, Hac Abdullah Halife ve di er zaviyeler ile ilgili halk rivayetlerinde de rastlamaktay z. Genel olarak bak ld nda, bahse konu Türk derviflleri ile ilgili halk rivayetlerinin, efsanelerin ortak yanlar n n oldu unu görmek mümkündür. Bunun nedenlerini, o günün Türk toplumunun benzer hayat tarz nda, slam öncesinden gelen ortak kültür ve inanç de erlerinde aramak gerekir. 2-Yakup Halife Vakf Yakup Halife, Giresun ve çevresinde XIV. yüzy l n sonlar nda kolonizasyon metoduna örnek gösterilebilecek ilk dönem gâzi Türk dervifllerinden birisi, belki de en mühim olan d r. Ancak onun hakk nda biyografik bilgi oluflturabilecek bir imkân yoktur. I.Selim döneminde yaz lm fl olan 1515 tarihli mufassal; Kanuni döneminde yaz lm fl olan 1530 tarihli mücmel ve 1554 tarihli mufassal tahrir defterleri, flimdilik ondan bahseden en önemli kaynaklar olarak kabul edilebilir. XIX. yüzy l n II. yar s na ait Trabzon Vilayeti Salnamelerinin Hac Abdullah Halife, fieyh dris, Seyyid Vakkas ve fieyh Kerameddin gibi isimlerden bahsetmesine karfl n, Yakup Halife vakf n ve zâviyesini anmamas ilgi çekici bir durumdur(tvs,1288: 181-182) 2. Buna karfl n ayn dönemin kad sicillerinde bu konuda önemli bilgiler bulunmaktad r. Vergi defterlerinde yer alan kay tlardan anlafl ld na göre Yakup Halife zaviyesine ilk olarak, Giresun yöresinin güney ve bat k s mlar n fetheden Hac emiro ul- 2 Bu salnâmelerde yer alan konuyla ilgili baz bilgilerin tevatüre dayand r ld n da ifade etmek isterim. 98 Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39

Ardalân- Rûm dan Giresunlu Yakup Halife (Zaviyesi ve Derbendi) lar hükümdar Gâzi Süleyman Bey taraf ndan vak f tahsisi yap lm flt r. XVI. yüzy - l n bafllar nda Trabzon sancakbeyi B y kl Mehmet Bey ile Keflap yöresindeki baz köylerin dirli ini tasarruf eden Çepni beyi Özlemifl Bey taraf ndan da vak f tahsisi yap ld anlafl lmaktad r (Barkan, 1942: 346; Fatsa, 2005: 173). Ancak bu ilk vak f ifllemlerini tescil eden vakfiye belgeleri elimizde yoktur. Sultan II. Bayez t döneminde 1496 (H.901) y l nda tanzim edildi i anlafl lan; brahim Pafla, Siyavufl Pafla ve Mehmet Pafla gibi yüksek dereceli devlet adamlar n n da flahitler olarak imzalar n tafl yan baflka bir vakfiyede, konuyla ilgili önemli ayr nt lara yer verilmifltir (Bozalio lu, 1997: 400-403). Buna göre, söz konusu vakfa gelir yaz lm fl olan köy, mezra ve yaylalar flunlard r: Avc deresi, Sakaralan, Atmacaalan, lyas köyü, Döngel, Armutalan, Guraba, Ey(b)ri, Arpa, Halkalu, Gebek, Sarvan, And r n, K z lot (mezra), Çatak, Sukucak, Sekkek, K z lcaoluk, Ç kr kkap, Koçalan, Pancarkertli, Güdüldere ve Arpaçukuru 3. Bu yerlerin bir k sm yayla bir k sm köy ve bir k sm ise meskûn olmayan mezrad r (ekinlik). Vakfiyede geçen bu bilgileri vergi defterleri ve XIX. Yüzy l n ikinci yar s nda tanzim edilmifl vak f defteri do rulamaktad r (BOA,TTD.52: 30 / 288:399-400) 4. Vergi defterindeki ifadelerden anlafl lmaktad r ki, bu yerlerin baz lar n n mâlikâne, baz lar n n divâni vergileri; bir k sm ndan ise bir miktar hisse Yakup Halife vakf na gelir yaz lm flt r. Vakfiyede al nan vergilerin miktar ve cinsi ile ilgili bir ifadeye yer verilmemifltir. Vakfiye metninde Çatak ta merhum ve ma fûr Yakup Halifenin mezar denildi ine göre, türbenin bulundu u flimdiki Tekke köyünün o zamanki ad Çatak t r. Ayr ca zaviyenin bulundu u mahallenin bat s ndan akan derenin ad da Çatak t r. Vergi defterlerinde bu konu daha aç k olarak ifade edilmifltir. Çatak kelimesi iki da- n birbiriyle birleflti i dere yata anlam na gelen co rafik bir terimdir (Do an, 1996: 212). Gerçekten de tekkenin kuruldu u mahalle iki da n aras nda, bir akarsu vadisi içinde kurulmufltur. Yine vakfiyede Yakup Halife soyundan gelen fleyh efendiler kast edilerek... âyende ve revendeye hizmet edüp; vâk f n ruhu içün ve padiflah- âlem-penâh hazretlerinin devam- devleti içün dua edeler denilmektedir. Bu ifadeler, bahse konu zaviyenin, bölgeden geçen ana yol üzerindeki imâret hizmetleri ile görevli olmas d fl nda; devrin padiflah na da manevi destek sa lamak gibi bir görevinin oldu unu hat rlatmaktad r. 3 Yakup Halife vakf na ait bilgiler ihtiva eden, 1290 tarihli Osmanl ca elyazmas bir vak f defteri, Keflap lçe Tapu Müdürlü ün arflivindedir. Defter no: 14/16 4 B y kl Mehmet Bey, ayr ca Erzincan, Bayburt ve Diyarbak r valilikleri de yapm flt r (Bostan, 2004: 58) Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39 99

Mehmet FATSA 3-Tahrir Defterlerinde Yakup Halife Yavuz Sultan Selim in hükümdarl n n üçüncü y l nda, 1515 tarihinde yaz lm fl olan vergi-nüfus defterinde yer alan flu kay t, bize önemli bilgiler sunmaktad r: Evkaf - Hânedân mefharü l-ârifîn Yakup Halife, ma a câmi-i hod ber mûceb-i vakfiyei Süleyman Be, mir-i Çepniyân. ve Mehmet Be -i mirâhûr el-müfltehir B y klu (BOA,TTD. 52: 678) Bu kay t, yukar da de erlendirmesini yapt m z gibi Yakup Halifeye ilk vak f tahsis edenlerin kimler oldu unu aç k bir flekilde ortaya koymaktad r. Bu kiflilerden biri Süleyman Bey dir ki, onun bu bölgede 1397 y l nda faaliyet yürüttü ü, göçebe Türkmenleri bu tarihlerde iskân etti i bilinmektedir (Yediy ld z,1985: 54). Bu durumda Yakup Halife 1397 li y llarda, yani Beylikler döneminde Çatak ve çevresindeki köyleri tasarruf edecek biçimde zaviye, cami vs müesseselerini kurmufl durumdad r. Sonraki y llarda bölgede Osmanl idaresi kurulunca, Trabzon valisi olan B y kl Mehmet Bey, zaviyeyi güçlendirecek tedbirler alm fl ve vak flar tahsis etmifltir. Yukar da yeni Türk harfleriyle sundu umuz kayd n hemen alt nda, vakfa konu olan 5 köyün sosyal ve mali durumlar na iliflkin çok de erli bilgiler sunulmufltur. fiimdi Çatak ta meskûn oldu u anlafl lan Yakup Halife hanedan n n durumunu incelemeye geçebiliriz: 1515 y l nda zaviyenin faaliyette bulundu u Çatak (Tekke) köyünde 23 erkek vergi nüfusu mevcuttur. Bunlar n pek ço u Yakup Halife hânedân ndan olup, camide hatiplik, imaml k, müezzinlik ve cüzhanl k yapmaktad rlar. Bu tarihte, Yakup Halife soyundan gelen Kas m Halifenin dört o lundan söz edilmektedir. Bunlardan Yusuf ile Murat Halife müflterek tekkedar; Ramazan Halife imam-hatip 5 ; lyas Fakih müezzin; lyas Fakih o lu Piri ile Kas m Halifenin fieyh Tâmu adl o lundan torunu Abdullah cami mülâz m ; fieyh Tâmu nun o ullar brahim Fakih, Mustafa Fakih ve Tayip Fakih cüzhan olarak yaz lm fllard r. Ramazan o ullar Fethullah ve Nurullah ile Kas m Fakih o ullar S dd k Fakih ve Yusuf Fakih; ve Halil o lu Yusuf Fakih adl kifliler de cüzhan olarak zikredilmifllerdir. Kas m Fakihin di er o lu Hasan ise camide kayy m görevine bakmaktad r. 5 Giresun Tarihi adl kitab m zda Ramazan Halifeyi, Kas m Halifenin kardefli olarak göstermifliz. Bu flah s Kas m Halifenin o ludur. Düzeltir özür dileriz 100 Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39

Ardalân- Rûm dan Giresunlu Yakup Halife (Zaviyesi ve Derbendi) Bunlardan ayr olarak 9 kifli de cami ve zaviyenin baflka ünitelerinde görevli kay t edilmifllerdir. Bu çoklukta kiflinin, ilmiye mensuplar n n kulland fakih unvan ile an lm fl olmas tesadüfi bir durum de ildir. Öyle anlafl lmaktad r ki Çatak köyü ve yak n nda bulunan mahallelerde Yakup Halife vakf na ba l cami, medrese ve imaret hizmeti veren kurumlar bafllang çtan beri mevcuttur ve Çatak köyünde oturanlar n tamam da Yakup Halife nin hanedan ndan olup bu hizmetleri yürütmektedir. Yakup Halife vakf na vergi ödemekle mükellef kaydedilmifl di er köylerden Ikl kç da 7; Guraba da 4, Eyrigerifl te 20 ve Arpa köyünde 23 neferin ad an lm flt r. Bunlardan Ikl kç da yaflayan Ahmet Fakih; Ey(b)rigerifl te Latif o lu Ahmet ve Arpa köyünde brahim o lu Osman adl kifliler hizmetkâr- zaviye fleklinde kaydedilmifltir. Ayr ca Sarvan köyünden buraya geldi i anlafl lan Yusuf o lu Mevlânâ fieyh Ali de hizmetkâr - Yakup Halife kaydedilmifltir. Yine Arpa köyünden Himmet o lu Yakup Fakih adl bir kifli de çevredeki Semâyil camiinin cüzhan olarak zikredilmifltir (BOA,TTD. 52: 679-680). 1515 tarihli vergi-nüfus defterinde Yakup Halife vakf yla ilgili baflka bilgilere de yer verilmektedir. Buna göre Süleyman Beyin hibe etti i Davut-çukuru denilen yer Yakup Halifenin mülkü olarak an lmaktad r. Trabzon sancak beyi B y kl Mehmet Beyin vakf ise meyveli ve yabani a açlardan oluflan bahçelik bir yerdir. Ayr ca Süleyman Halifenin mülkü zikredilmifl olan ekinlikler, Yakup Halife zaviyesine aktar lm flt r. Bahse konu Süleyman Halife hakk nda ise bilgi verilmemektedir. Yine Çepni beylerinden Özlemifl Bey de, Kürtün e ba l Beylik köyünün gelirlerini Yakup Halife zaviyesine vakfetmifltir. Hâlen çal fl r durumdaki De irmenard deresi üzerinde Yakup Halife de irmeni, bu tarihte 1 kap l (tek tafll demek) ve icareden 20 akçelik gelir durumu ile ifade edilirken; yine ayn dere üzerindeki Kas m o lu brahim in de irmeninin de yine 1 kap l ve icareden 20 akçe gelir getirdi i aktar lmaktad r. Davutçukuru denilen Yakup Halife mülkünde, do an (avc kufl yetifltiricili inden) yuvas ndan 50 akçe gelir kaydedilmifltir. Giresun kad s n n hüccetine göre B y kl Mehmet Bey vakf ndan olan yerin (zemin) s n rlar da aktar lmaktad r. Buna göre söz konusu yer: Güneyde So uk P nar ve Karaca Kaya Bo az ile Arpa köyüne, do uda Be Suyu Derbendi den Düvenci Deresi ne, kuzeyde Kufl A ac ndan Yar a, bat da da Ahmet Ekizi bafl ndan Tafnal Geçe i ne bitifliktir (BOA,TTD. 52: 680 /Sümer,1992: 76). Merhum Faruk Sümer, vergi kay tlar na bakarak Yakup Halife vakf na konu olan köy ve mezralar n sosyal ve mali özetini flöyle nakletmifltir: Toplam: 5 köy- Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39 101

Mehmet FATSA de 36 hâne, 27 bennak, 14 caba ve 5 mücerred / Bennak resmi 14 den 540, caba resmi 13 den 221, bu day öflrü 50 kilesi 8 den 400, arpa öflrü 50 kilesi 7 den 350, dar öflrü 50 kilesi 8 den 400, meyve öflrü 25, ceviz öflrü 15, bal öflrü 50, kendir öflrü 30, koyun resmi 28, gerdek akçesi 60 ve ceraim resmi 40 olmak üzere hâs l: 2067 akçe (Sümer,1992: 77). Al nan vergilerin cinsine bakarak, 1515 tarihi itibariyle vakfa konu olan bu köylerin geçim kaynaklar n ve Giresun k rsal ndaki sosyo-ekonomik faaliyetlerin niteli ini de tespit etmek mümkün olmaktad r. Bütün bu bilgilerin alt na düflülen bir bilgi notu da bize Yakup Halifenin kiflili i ve tekkesi hakk nda önemli ipuçlar sunmaktad r. Önemli buldu umuz bu kayd n transkripsiyonu flöyledir: Mezkur Yakup Halife ehl-i velayet ve sahib-i keramet kimesne olma n, Çepni beylerinden Süleyman Be zikrolan karyeleri, mezkur Yakup Halifenin hanedan na ve camiine vakfedüp, kadimden ilâ yevminâ hâzâ bunlardan öflür ve rüsum al na gelmeyüp sair Yakac k 6 Derbendine, Yakup Halife ve Süleyman Halife köprüsüne hizmet edüp, riâyet oluna gelmifller. El-hâlet-ü hezihi Trabzon vilayeti tecdid-i defter olup zikrolan karyelerde mezbur Yakup Halife akrabas ndan kimesnelerin ba z bennak ve ba z caba kaydolunup, âyendeye ve revendeye hizmet edüp avâr z vâki oldukça avâr zâttan emin olup bunlar n öflrüne ve rüsumuna ve ârûsiyesine ve cerâimine ve do an yuvas na ve kurban na ve k flla na ve yayla na sancak be inden ve Sü bafl ndan ve Çeri bafl ndan ve gayriden kimesne vechün mine l vücûh dahl u taarruz etme e diye emr olundu u sebepten defter-i cedid-i sultaniye kay t olundu (BOA,TTD.52: 680-681) / Sümer,1992: 69). Osmanl ca metinlere yabanc olan okuyucular m z için bu ifadeleri özetleyecek olursak, flu denilmek isteniyor: Yakup Halife manevi bak mdan Allah a yak nd r ve bu yüzden keramet sahibi bir kimsedir. Çepni beylerinden Süleyman Bey ona, çevreyi flenlendirsin imar etsin diye köy ve mezra vakfetmifltir. Buradan geçen umumi yolun güvenli ini sa las n, köprülerin bak m n yaps n diye de karakol (derbent) muhaf zl ile görevlendirilmifltir (Orhonlu, 1990: 9-11). Ayr ca gelen geçen yolcular n bar nd r lmas için de imarethane kurmas istenmifltir. Bütün bu görevlerine karfl l k yukar da arz edilen köylerin vergi gelirleri ona ve soyundan gelen zaviyedar kiflilere tahsis edilmifl, bunlar her türlü vergiden de muaf tutulmufllard r. Bu ayr cal da hiçbir kamu görevlisinin de ifltiremeyece i ifade edilmifltir. 6 Bu kelime F.Sümer taraf ndan Bakacak, Ö.Lütfi Barkan taraf ndan ise Yakac k fleklinde okunmufltur (Sümer, 1992: 69; Barkan, 1942: 346). Buras n n bir yer ad olarak Yakac k fleklinde okunmas daha do ru olur. 102 Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39

Ardalân- Rûm dan Giresunlu Yakup Halife (Zaviyesi ve Derbendi) 1530 tarihli Muhasebe-i Vilayet-i Karaman ve Rum Defteri ad ile yaz lm fl olan tahrir defterinde ise, ayn kay t, ilaveler yap larak yeniden yaz lm flt r. Farkl l k sadece söz konusu metnin 7.sat r içinde..ba z bennak ve ba z caba kaydolunup ifadesine, rüsum- fler iyye ve örfiyye vaz olup, iki bin yüz altm fl akçe ber vechi serbest ve mahfuz ül-kelam has l ba lanup, hanedan- mezkûrdan her kim fleyh olursa denilerek, âyendeye ve revendeye hizmet edüp.. cümlesi ile de devam getirilmifltir (BOA,TTD.387: 762). Bu defterde, söz konusu zaviye ile ilgili olarak baflka bilgiler de yer almaktad r. Yakup Halife zaviyesine konu olan köyler hakk nda bilgiler naklettikten sonra flu ifadelere yer verilmektedir: Karye-i Barça tabi-i Çepni, mezkûr karyeden on dokuz kimesne, Yakup Halife Köprülerine köprücü olup ve Yakup Halife Derbendinde derbentçi ve meremmetçi olduklar sebepten, ber karar- sab k köprücü ve derbentçi ta yin olundular. Madem ki, zikrolunan hizmete lay klar, avar z teklif olunmaya deyu emr olundu (BOA,TTD. 387: 749) Bu kay ttan aç kça anlafl lmaktad r ki, 1530 tarihinde Giresun ilinin s n rlar n n en az ndan önemli bir k sm Çepni Vilayeti olarak yaz lm flt r ve Yakup Halife zaviyesinin etkin oldu u köyler Vilayet-i Çepni ye ba l yerlerdendir 7. Barça köyünde yaflayanlardan baz lar da, Yakup Halife vakf na ba l köprülerin, eskiden oldu- u gibi hem onar m n (meremmetçi) ve hem de korunmas n, muhaf zl n (derbentçi) üstlenmifller; bu hizmetlerinden ötürü de, örfi bir vergi olan avar zdan muaf tutulmufllard r. Ayn tahrir defterinin bir baflka yerinde Vilayet-i Çepni ye ba l Kürtün kazas köylerinden bahsedilirken, Karye-i Aln yoma dan iki nefer kimesne, avâr z teklif olunmaya ve üç nefer kimesne dahi Yakup Halife camiine meremmetçi ta yin olundu, mezkûrlara avar z teklif olunmaya (BOA,TTD.387: 747) denilmektedir. Aln yoma, t pk Barça köyü gibi bu gün Giresun merkez ilçeye ba l köylerden birisidir. Tahririn yap ld s rada bu köyden iki kifli, Yakup Halife camiinin meremmetçisi, yani tamir ve bak m ifllerini üstlenmifller, bu yüzden de avar z vergisinden muaf yaz lm fllard r. 1554 tarihli mufassal vergi-nüfus defterinde de bu köyler yine ayn vakf n kapsam nda gösterilmifllerdir. Zaviyenin kurulmufl oldu u Çatak köyünde bu tarihte yaflayanlardan Kas m Halife o lu Seyyid Yusuf Halife ve Veli (yahut Veled) o lu 7 1530 tarihinde yap lm fl olan tahrir kayd nda Giresun, Bedreme ve Görele gibi, Kürtün Kazas na ba l kaleler olarak zikredilmektedir. Bkz. s.747,748,751,760,761 Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39 103

Mehmet FATSA Yakup zaviyedâr; Ramazan Halife o lu Abdullah Halife, Hasan o lu brahim ve smail o lu Ramazan mülaz mân- câmi ve smail o lu Ramazan adl di er bir kifli ise imam olarak zikredilmifltir. Ayr ca Sarban (flimdiki Sarvan) köyü ile ilgili olan vergi kayd nda, yukar da ad geçen fieyh Ali nin sâlih ve mütedeyyin bir kifli olarak Yakup Halife hanedan na hizmetkâr oldu u, bu hizmetine karfl l k ayr cal kl ve cümle vergilerden muaf tutuldu u ifade edilmektedir (BOA,TTD. 288: 753) 8. XVI. yüzy la ait olan bu metinlerden anlafl laca gibi Yakup Halife, 1397 de Giresun yöresinin fetih ve iskân na, Hac emiro ullar hükümdar Süleyman Beyin emrinde kat lm fl gazi bir Türk derviflidir. Bu hizmetinden dolay da fethetti i köyler, bafl nda bulundu u oyma ile beraber kendisine yurtluk olarak verilmifl ve vak f tahsisi yap lm flt r. Osmanl ca metinde geçen ifadelerde Yakup Halife, ehl-i velâyet ve sâhib-i kerâmet fleklinde tasvir edilmektedir. Öyle anlafl lmaktad r ki, Yakup Halife bafl nda bulundu u Türk oyma n idare eden bir bey olman n yan nda, manevî yönüyle de halk na örnek bir önder durumundad r. Baflka bir ifadeyle O, mürflit ve kolonizatör bir Türk derviflidir. Yine konuyla ilgili metinde, Yakup Halife köprüleri ve onun uhdesinde olan Yakac k Derbendi fleklinde, baz ifadelere yer verildi ine göre, yörenin bay nd rl k ve güvenlik ifllerini de, lider kiflili i ile Yakup Halife üstlenmifl durumdad r. K saca Yakup Halife, flehirlerde kendini ibadete vermifl, halk n ba fllar yla zaviyesini ve kendisini geçindiren klasik, münzevi bir fleyh de ildir. mar eden, üreten; at na binip gazaya/ savafla giden, yöneten ve çevrede yaflayanlar n can ve mal güvenli ini sa layan dinamik bir Türk derviflidir. Osmanl idaresinin bölgede tesisinden önce, kendisine yurtluk ve vak f tahsis edilmifl olan Yakup Halifenin daha sonra, Osmanl yönetimine girdi i zamanlarda da statüsünde bir gerileme olmam fl, aksine ilave yerler tahsis edilerek söz konusu zaviye güçlendirilmifltir. Elbette bu durum Yakup Halife zaviyesine özel bir durum de ildir. Osmanl Devletinde bütün yol boylar n n ve köprübafllar n n, bu türden imtiyaz sistemiyle güvenlik ve imar n n sa land n biliyoruz (Barkan, 1942: 357). Yakup Halifenin, tasavvufta hangi ekole ba l oldu u konusunda ise aç kças bir bilgimiz yoktur. De erli bilim adam Bahaeddin Yediy ld z, yörede kolonizatör görev üstlenmifl olan bu ilk dönem Türk dervifllerinin, Niksarl Ahi Pehlivan örne- inde oldu u gibi, Ahiyândan olabileceklerini ve esasen Horasan-Türkistan ekolünden geldiklerini ifade etmektedir (Yediy ld z, 2000: 131). Ayr ca Sünni bir hü- 8 Bu tarihte Yakup Halife vakf na gelir yaz lm fl olan köylerden Çatak köyünde 25 nefer, Ikl kç 9 nefer, Guraba 5 nefer ve Ayr gerifl ise 23 nefer kaydedilmifltir. 104 Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39

Ardalân- Rûm dan Giresunlu Yakup Halife (Zaviyesi ve Derbendi) kümdar oldu u bilinen Süleyman Beyin ve Osmanl n n bafl rakibi fiii Safavi devletinin iflbirlikçisi Bat nî zaviyeler karfl s nda son derece duyarl olan I. Selim in atad Trabzon valisi B y kl Mehmet Beyin, bu zaviyeye vak flar tahsis etmesini de bu noktada göz önünde bulundurmak gerekir. 4-fier iyye Sicillerinde Yakup Halife Soyu Yakup Halifenin günümüze kadar ulaflan soy kütü ünü, eksiksiz olarak ortaya ç karmak, elbette kolay de ildir. Ancak, onun soyundan gelen ailelerin XIX. yüzy ldaki durumlar n k smen de olsa, Giresun kazas na ait kad sicillerinden izlemek mümkündür. fier iyye kay tlar, mahkeme tutanaklar ndan olufltu u için, söz konusu zaviyenin, muris ve mirasç lar n n isimlerini ö renmemizi sa lamaktad r. Giresun kazas kapsam nda kalan karye-i Tekye nin ve çevresindeki köylerin halk n n Yakup Halife ile olan soy iliflkilerini ortaya koymam za k smi de olsa bu belgeler yard mc olmaktad r. Söz konusu belgelerde ad geçen evlad- vâk ftan kimseleri flu flekilde s ralamam z mümkündür (GfiS. 1433: 64-66,84): a) Mustafa o lu Hüseyin fieyh:1897 tarihli bir fler iyye kayd nda flu ifadelere yer verilmektedir: Keflap nahiyesinin Tekye karyesinde defin-i hak tr-nâk olan Yakup Halife hazretleri vakf n n tevliyeti cihetine bâ-berat- âl-i flân mutasarr f olan fieyh Mahmut Bilâl Efendinin bilâ-veled vuku - vefat yla verâseti kar ndafl Hüseyin fieyhe ve ba de Hüseyin fieyhin dahi vefat yla.../ Tekye Karyesinden Hac Mustafa-zâde Hüseyin fieyh- (Mühür) (GfiS.1430: 116 /1441: 2). Bu ifadelere bak larak, Yakup Halife neslinden fieyh Mahmut Bilal Efendi ad n tafl yan bir zat n XIX. yüzy lda yaflad n, ancak neslinin daha sonra devam edemedi ini ö reniyoruz. Bundan baflka ayn defterin bir baflka k sm nda yer alan flu kay t da bize bu konuda fl k tutmaktad r: Yakup Halife hazretlerinin zaviyedârl k cihetine bâ-berât- âl-i flân mutasarr f olan fieyh Mustafa n n vuku - vefat yla cihet-i mezkûr o ullar Seyyid Bilal, Mahmut, Hüseyin, Râflit Halifelere; Seyyid Mahmut vefat edince... (GfiS.1430:130) ifadesine bak larak da fieyh Mustafa n n o ullar n n Seyyid Bilal, Mahmut, Hüseyin ve Râflit adl halife san tafl yan kimseler oldu unu ö renebiliyoruz. b) Hüseyin o lu fieyh Mahmut: 1897 tarihli bir baflka fler iyye kayd na göre, Keflap nahiyesi Tekke köyünde yaflayan fieyh Mahmut vefat etmifl ve miras Yakup, Hüseyin ve Ali adl o ullar na intikal etmifltir. Mahmut o lu Hüseyin in de, fler iyye kayd n n yap ld bu tarihten önce vefat etmesiyle veraseti o ullar Mahmut, Ömer, Mehmet ve Osman a intikal etmifltir. Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39 105

Mehmet FATSA Mahmut o lu Yakup vefat etmifl, veraseti o ullar Ömer, Ali, Emir ve Mehmet e intikal etmifltir. Daha sonra Mahmut o lu Ali de vefat etmifl, veraseti o ullar Mustafa, Mahmut ve Hurflit e intikal etmifltir. Bu durumda, Yakup Halife soyundan gelen ve Mahmut ad n tafl yan fleyhin neslinden üç aile grubunun ortaya ç kt görülmektedir. Bunlar, Yakup-o ullar, Hüseyino ullar ve Alio ullar fleklinde, aile kurucu kiflilerin adlar yla anmak mümkündür (Fatsa, 2005; 268). Söz konusu sülalelerden gelenlerin tamam n n vefat kay tlar n flimdilik elde edebilmifl de iliz. Ancak yine ayn fler iyye kay tlar ndan Yakupo ullar grubundan Ömer in vefat etmesiyle, verasetinin o ullar Hasan, Osman ve Aziz e intikal etti- ini; bundan sonra Ömer in kardefli Ali nin vefat etti ini ve verasetinin o lu Mustafa ya kald n ö reniyoruz. Bu defa ayn aile grubunun üçüncü erkek evlad ndan olan Emir in vefat etti ini ve verasetinin de o ullar Ahmet, Dursun ve Mehmet e kald n görüyoruz. Yakupo ullar grubunun son erkek aile reisi Mehmet in vefat ile de mirasç s n n sadece Abdullah olarak yaz ld n görüyoruz (GfiS.1431: 14). fieyh Mahmut un üç o lundan di erinin kurucusu oldu u Hüseyino ullar aile grubundan Hüseyin o lu Ömer in vefat yla ilgili kay t, dikkat çekmektedir. Onun ölümüyle, bilâ-veled kaydedildi i için, miras kardeflleri Mahmut ve Osman adl kiflilere intikal etmifltir (GfiS.1431:1). Ayn mahkeme kayd n n baflka sayfas nda ise, Hüseyino ullar grubundan Hüseyin o lu Mehmet in vefat etti i, miras n n o lu Abdullah a kald belirtilmektedir. Sonra da Hüseyin o lu Mahmut un bilâveled vefat nedeniyle miras n n vefat etmemifl olan Osman a intikal etti i ifade edilmifltir (GfiS. 1431: 3-4). c)emir o lu fieyh Ömer: 1897 y l nda yaz lm fl olan bir kad / fler iyye sicilinde, Tekye karyesinde defin-i hak tr-nâk olan Yakup Halife hazretlerinin zaviyedârl k cihetine ber-vech-i ifltirak (olan) fieyh Ömer in vuku - vefât yla.. fleklinde devam eden notlardan anlafl ld na göre verâset, fleyhin Süleyman, Mustafa, zzet ve Salih ad ndaki o ullar na geçmifltir. fieyhin o ullar ndan Salih in ölmesiyle veraseti o lu Ömer e; sonra o lu Süleyman n vefat etmesiyle de veraseti o ullar Mustafa, Kamil, Musa ve Ömer e intikal etmifltir. Ayn defterde yer alan bir baflka kay ttan anlafl ld na göre, bu tarihte söz konusu zaviye faaliyetlerini sürdürmektedir. Söz konusu zaviye, fler iyye kay tlar nda Yakup Halife ve fieyh Ali Halife fleklinde iki fleyh efendinin isimleriyle tesmiye olunmaktad r (GfiS.1431: 2-4). 1900 lü y llar n bafl nda zaviye fleyhli ine Ali o lu Mustafa Halife bakmaktad r (GfiS.1433: 422 / TVBM, VD.1: 7). 106 Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39

Ardalân- Rûm dan Giresunlu Yakup Halife (Zaviyesi ve Derbendi) fiüphesiz, Yakup Halife ahfad ndan olanlar bundan ibarettir de ildir. Bu ailelerden baflka, yine ayn zaviyenin mirasç lar olan ve kay tlarda evlâd- vâk f tan say lan Seyyid Bilal, Seyyid Mahmut, Seyyid Halil, Seyyid Reflit benûn-u Seyyid Mustafa ve Seyyid Mehmet.. (GfiS.1433: 64-66,85) gibi isimlerinden de söz edebilir. Neticede bütün bu isimler, bölgenin etnik kökenini araflt rmak ve ö renmek isteyen kimselere önemli ipuçlar sunmaktad r. 5-Yakup Halife Vakf na Ait Yap lar a)yakup Halife Türbesi: Yakup Halife türbesi, flimdi Tekke ad yla bilinen Giresun merkeze ba l, yukar da k sa özelliklerini verdi imiz köydeki mezarl kta bulunmaktad r. Bu köyün tarihinin, Çepni Türklerinin iskân ile XIV. yüzy l n bafllar - na kadar indi ini vergi kay tlar nda yer alan ifadelere bakarak ç karmak mümkündür. Karadeniz sahilindeki ticaret kolonileri ile Karahisar- flarki gibi daha içeride bulunan pekyolu ticaret merkezleri aras nda irtibat sa layan yollardan birinin buradan geçti ini, Yakup Halife Derbendine mahsus vergi kay tlar ndan ve dereler üzerine kurulmufl çok say da tafl köprünün varl ndan anl yoruz. Dolay s yla Yakup Halifeye ait olan mezar veya türbenin tarihi de bu zamana kadar inmelidir. Ancak bu günkü haliyle mevcut binan n çok eski oldu unu ileri sürmek mümkün de ildir. Halk aras nda türbenin 1500 lü y llarda yap ld ifade edilmekte ise de, bu bilgi mevsuk de ildir. Halk n anlat mlar dikkate al nd nda, önceleri basit malzemeden yap lan türbenin, XIX. yüzy lda da son fleklini ald düflünülebilir. Sekizgen köfleli tafl malzemeden yap lm fl olan türbenin kubbesi kerpiçtendir ve türbe 40 50 metrekarelik bir alan üzerine kurulmufltur. Alt adet dikdörtgen pencere ile ayd nlat lan türbenin çevresi düzenli ve aç k bir alan olmaktan çok uzakt r. Köy evleri ile türbe duvar aras ndan bir insan n yürüyebilmesi bile oldukça zordur. çinde bulunan ve 3 metreye yak n uzunluktaki üç sandukadan hangisinin Yakup Halife ye ait oldu u, flâhideler yaz s z oldu u için belli de ildir. Halk türbe içinde Yakup Halifenin yatt mezar n bat s ndaki sandukan n onun han m na ait oldu unu söyler. Ayr ca sandukalar n uzun oluflunu, Yakup Halifenin boyunun gerçekten uzunlu u ile izah eder. Oysa bu durum, mezarlar n yerinin tam tespit edilmeyifli ile ilgili olmal d r. Bu sandukalardan birinin muhtemelen ortadaki- Yakup Halifeye, di erlerinin, belgelerde Yakup Halife ile birlikte zikredilen Ali Halife ile Süleyman Halife adl kiflilere ait olma ihtimali üzerinde durulabilir. Türbeye çok yak n bir yerde bulunan eski mezar tafllar n n kime ait oldu unu, yaz lar n çok tahrip edilmifl olmas nedeni ile tespit etmemiz mümkün olamam flt r. Ancak, bu kiflilerin Yakup Halife zaviyesinin sonraki yüzy llarda yaflam fl fleyh- Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39 107

Mehmet FATSA leri olabilece i ihtimal d fl de ildir. Türbenin çevresinde bulunan binalarda kullan lan tafl ve a aç malzemelerinin durumuna bakarak, buradaki yerleflimin çok eski oldu u sonucuna varmak güç bir durum de ildir. b) Yakup Halife De irmeni: Bahse konu köy s n rlar içinden geçen De irmenard deresi üzerinde ikisi metruk üç de irmen mevcuttur. Bunlardan Yakup Halifeye ait olan çal fl r vaziyettedir. Araç yolunun geçmesi ile köyün tarihî dokusu, mahalleler ve cami, de irmen gibi ortak hizmet veren üniteler aras ndaki ulafl m n biçimi de de iflikli e u ram fl ve bahse konu de irmen hayli sapa bir yerde kalm flt r. Türbenin yaklafl k 200 metre daha uza nda bulunan de irmene oldukça e imli bir araziden, f nd k bahçelerinin içinden geçen patika yol ile ulafl labilmektedir. Büyük kayalar ile çevrilmifl, dere yata na kurulmufl de irmenin mimarî bir özelli- i yoktur. De irmen ile ilgili halk n nakletti i efsane rivayetlerden birini yukar da arz etmifltik. Halen çal flabilir durumda olan de irmenin unundan /suyundan flifa umanlara, hastal na derman arayanlara da rastlamak mümkündür. Nitekim de- irmenin yan nda, mihmandar m z yafll Mustafa Turan n n çocuklu unda dikti ini söyledi i ceviz a ac n n dallar ndaki çaput-bez-iplik parçalar bu durumu kan tlar niteliktedir. c) Cami ve maret: Yakup Halife zaviyesine ba l cami, flimdi Tekke köyünün bir mahallesi olan ve vakfiyelerde ad geçen Guraba mahallesinde yer almaktad r. Söz konusu caminin y k l p yak n bir zamanda yeniden yap ld, eski yap s ndan her hangi bir kal nt olmad anlafl lmaktad r. maret binas ise Çatak mahallesi içinde, mezarl k ile türbenin bat s nda yer almakta imifl. fiimdi köy sa l k oca ve lojman n n bulundu u bu yer üzerinde eskiden kazan kaynat ld n halk anlatmaktad r. 6-Yakup Halife Derbendi ve Köprüler Vergi-nüfus defterlerinde Yakup Halifenin ad yla an lan köprülerin, hangi akarsular üzerinde ve kaç adet oldu u konusunda kesin bir rakam verebilecek durumda de iliz. Ancak bunlardan baz lar n n Aksu deresi ve onun kollar üzerinde kurulmufl köprüler oldu unu söyleyebiliriz. Tekke köyü mücavir alan içinde kalan köprülerin bir k sm, hazine avc lar n n ve do an n tahribat na ra men halen ayakta durabilmektedir. Bir k sm n n ise y k nt lar mevcuttur 9. Giresun-Dereli kara yo- 9 Tekkeköy den inen dere üzerinde yer alan küçük köprü mevcut iken onun tam karfl s nda Aksu deresi üzerindeki büyük köprünün ancak do u ve bat ayaklar kalm flt r. 108 Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39

Ardalân- Rûm dan Giresunlu Yakup Halife (Zaviyesi ve Derbendi) lu üzerinde yer alan tek gözlü kesme tafltan infla edilmifl Çay köprü ile Ya murca ile Homurlu köyleri aras ndaki Yavflan köprüsü ve Dereli ilçe merkezinde bulunan Hanyan köprüsü de, defterlerde Yakup Halife Derbendi diye an lan derbent teflkilat na ba l kal nt lard r. Söz konusu köprülerin bafllang çtan beri tafltan yap lm fl eserler oldu unu iddia edemeyiz. Zira alan araflt rmas yapt m z Giresun yöresinde, tarihi eserlerin tafl malzemeden yap lm fl olanlar genellikle- XIX. yüzy la aittir. Ayr ca tafl iflçili ine dayal sanat n, bölgeye göçmen olarak gelen unsurlar taraf ndan tafl nd halk aras nda yayg n bir kan d r. Bu durumda tahrir defterlerinde an lan bu köprüleri, bölgede örneklerine az da olsa rastlad m z ahflap yap lar olarak kabul etmek daha do ru olacakt r. K saca hakk nda bilgi sundu umuz bu köprüler asl nda, Osmanl derbent ve yol teflkilat n n bölgedeki bir uygulamas n n kal nt lar olarak karfl m zda durmaktad r. Bölgeye iliflkin çal flmalar m zda ço u kez sözünü etti imiz Karahisar Ticaret yolunun bir uzant s n n geçti i bu yörede etkinlik göstermifl olan Yakup Halife zaviyesinin ilginç yanlar ndan biri de derbentçi olmas d r. Önemli bir nokta olarak gördü ümüz için bu konuyu biraz açmak istiyoruz: Derbent kelimesi, dilimize Farsça dan geçmifl, geçit anlam na gelen der ile tutmak anlam na gelen bent kelimelerinin terkibi ile oluflturulmufltur (Orhonlu, 1990: 9). Sözlüklerde iki da aras ndaki geçit, bo az ve küçük kale fleklinde tarif edilmifl olup, ayn zamanda istihkâm olan yerler için de bu kelime kullan lm flt r (Sâmi, 1317: 604). Bu kelime halk dilinde devret veya dervend fleklinde telaffuz olunmaktad r. Derbent ve geçit anlam nda Türkçe de kullan lan kelime ise belendir (Pakal n, 1993: 425) 10. Belen kelimesi yüksek ve dik bay r üzerindeki yollar n geçifl noktas n anlatmak için kullan l r. Kelimenin asl ise halk dilinde beldir (Do an, 1996: 126). Bu günkü anlamda polis ve jandarma teflkilat bulunmad için Osmanl da yollar n ve geçitlerin emniyeti derbentçiler taraf ndan temin ediliyordu. XVI. Yüzy lda ortaya ç kan Celâli isyanlar nedeni ile yollarda can ve mal güvenli inin kalmamas ve buna ba l olarak sosyal düzenin bozulmas yüzünden bu kuruma duyulan ihtiyaç daha da artm flt r. Geliflmifl bir derbent teflkilat nda, dört taraf duvarla çevrilmifl küçük bir kale içinde han, hamam, cami, mektep ve dükkânlar bulunur (Halaço lu, 1994: 10 Giresun yöresinde halk n devred ve belen ad yla and çok say da yer bulunmaktad r. Dereli ilçesinin Hapan köyünde Hapan Beleni, Konuklu köyünde Arpa Beleni; Bulancak ilçesinin Küçükada köyünde Devret Yokuflu, Giresun flehrinin bat s nda Ayvas l köyünde Devret Sapa gibi örnekler verilebilir. Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39 109

Mehmet FATSA 162) 11. Ancak bu yap lanma genellikle Anadolu nun iç kesimlerinde düz ve aç k alan niteli ine sahip, büyük yollara muhatap olan yerlerde tesis edilen derbentler için geçerli bir durumdur. Co rafyas, iklimi ve toplumsal yaflam oldukça farkl olan Karadeniz bölgesinde tesis edilmifl olan derbentler bu tarife pek uygun düflmemektedir. Zira yukar da zikredilen hizmet unsurlar n n tamam kale ile çevrilmifl bir yap içinde bulunmaktad r. Oysa Karadeniz bölgesinde küçük de olsa örneklerine rastlad m z derbentlere ba l köprü, mektep, cami ve bazen zaviye bir kale içinde yer almaz; bunlar derbende konu olan yolun durumuna göre bir birinden uzak ama bir küçük palangaya (kale) veya zaviyeye ba l olarak hizmet vermifllerdir. Bu nedenle derbentçi yaz lm fl olan köyler de yolun geçti i vadi veya güzergâh etraf ndan seçilmifltir. Yollarda belirli güzergâhlarda bulunan derbentler, yolcu ve tüccarlar n güvenlik içerisinde bar nmalar na ve dinlenmelerine yard mc olurdu. Bu tesisler bölgede genellikle zaviye vak flar n n bir parças fleklinde örgütlenmifllerdir. Bizim inceleme alan m zda büyük kervansaraylara rastlanmaz, ancak tali yollar üzerinde kurulmufl çok say da han ve derbentlere ait kal nt lara rastlamak mümkündür. Zengin veya fakir olmaks z n bütün yolcular buralarda geceleyip kendilerine bir kap çorba ile ekmek ve kandil, hayvanlar na da yem verildi i anlafl lmaktad r (Saydam, 1995: 367). Yakup Halife derbendine konu olan ticaret yolunun takip etti i güzergâh genel hatlar yla ortaya ç karmak imkâns z bir durum de ildir. Aksu vadisinin denize ulaflt bölgede, Çaykara köyü yak nlar nda yöre halk n n Devred diye and mevki, bahse konu Yakup Halife derbendinin Giresun kalesine yak n bir noktas - n, Ya murca köyü ile Homurlu aras ndaki Yavflan köprüsü ise, bu noktadan Tekke köyüne uzanan yolu iflaret etmektedir. Tekke köyünde yer alan Çay köprü, Kemer köprü ve Dereli ilçe merkezinde bulunan Han-yan köprüsü bu yolun en önemli kal nt lar olmal d r. Yöre halk bu yolun devam n Geyrez köyü, Kuflluhan kalesi, Güdül han, Semâyil köprüsü, Kümbet bo az, fiehitler, sola kalesi ve fiebinkarahisar fleklinde tarif etmektedir 12 ki, Karahisar üzerine bir çal flmas ile tan - d m z H. Tahsin Okutan da bu tevatür bilgiyi do rulamaktad r. Okutan, Karahisar fiosesi dedi i, Giresun-Karahisar aras ndaki umumi yolun bafllang ç noktas n n Karahisar kasabas oldu unu; bir baflka kolun da derin vadiler ve s k ormanlardan geçerek, E ribel Da n n Cankurtaran mevkiinden geçerek 118. kilometrede Giresun a ulaflt n nakleder (Okutan, 1948: 21,46-47). 11 Tahrir defterlerinde s kça geçen ayende ve revendeye it âm- tâm ve hizmet etmek... fleklindeki ifadeler bunu kan tlamaya yeterlidir. 12 Emin o lu Mustafa Turan (D.1932/Tekke) ve ayn köyün di er sakinleri. 110 Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39

Ardalân- Rûm dan Giresunlu Yakup Halife (Zaviyesi ve Derbendi) SONUÇ Karadeniz Bölgesinin bir nevi Uc bölgesi oldu u dönemlerde Yakup Halife, Alp eren, Gâziyân, Ahiyân ve Abdalân- Rûm s fat yla fetih faaliyetlerine kat lm fl Türk beylerinden biri, gâzi bir Türk derviflidir. Fethetti i yöre de k l ç hakk olarak kendisine ve zaviyesine tahsis edilmifltir. Osmanl Devleti bölgeye egemen olduktan sonra, onun soyundan gelenlerin ve zaviyesine hizmet edenlerin imtiyazlar geniflletilmifltir. Yakup Halife zaviyesi cami, köprüler, derbent ve gelen-geçen herkesin yiyip içti i konaklad imâret gibi zaviye yap lar ndan oluflan genifl bir kurumdur. Bu zaviyenin giderlerini karfl lamak üzere vakfiyede ve tahrirlerde ad geçen yukar ya arz etti imiz köylerin vergilerinin ya tamam ya da bir k sm vakfedilmifl; baz köylerin de halk bu zaviyede ve derbentte hizmet vermek üzere görevli yaz lm flt r. Söz konusu zaviye, Osmanl idaresinden önce kurulmufl; yörenin güvenli ini sa layan, imar ve iskân ifllerini koordine eden, bölgeden geçen yollar n ve köprülerin bak m ve onar m n sa layan, nihayet halk n dini yaflay fl na yard mc olacak irflat faaliyeti yapan çok yönlü özelli e sahip bir kurum olarak karfl m za ç kmaktad r. Bütün bu yönleri ile zaviye, devlet otoritesini ve sosyal güvenlik kurumlar - n temsil konumundad r. O günün fiziki ve sosyal flartlar nda çok güzel organize olmufllard r denilebilir. Konunun sona erdi i bu noktada, kendimizi bir tespitin sunulmas hususunda mecbur hissediyoruz. Ne yaz k ki, bu türden kurumlar n de iflen sosyoe-konomik flartlar nedeni ile; imâret, derbent ve irflat fonksiyonlar n n ortadan kalkt n ve as l amac n n unutularak tarihî sürecin onlar feodalleflmeye itti ini görüyoruz. Bu durumu; asli fonksiyonlar kolay icra edebilsinler diye devlet adamlar taraf ndan tahsis edilen vak f yerlerin ve akarlar n mirasç lar aras nda taksimine dair fler iyye sicillerinden kolayca izlemek mümkündür. Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39 111

Mehmet FATSA Yakup Halife De irmeni Tekke Köyü Çatak Mahallesi Yakup Halife Camii Yakup Halife Derbendinde Çay Köprüsü Yakup Halife Türbesi 112 Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39

Ardalân- Rûm dan Giresunlu Yakup Halife (Zaviyesi ve Derbendi) KAYNAKLAR Arfliv Belgeleri Baflbakanl k Osmanl Arflivi, Tapu Tahrir Defteri, Defter No:52, s.677-678,680-681 BOA,TTD. 288, s. 399-400, 711, 753-754 BOA,TTD. 387, s. 747, 749, 762 Giresun fier iyye Sicilleri, Defter No: 1430, s.116, 130 GfiS.1431, s. 1-4 GfiS. 1433, s.64-66,84-85, 422 GfiS.1441, s. 2 Trabzon Vak flar Bölge Müdürlü ü, Vakfiyeler Arflivi, Dosya No 1, s. 7 Kitaplar DO AN, Mehmet. (1996). Büyük Türkçe Sözlük. stanbul: z yay nc l k. FATSA, Mehmet. (2005). XV ve XV. Yüzy llarda Giresun K rsal n n dari ve Sosyal Tarihi. Ankara: Giresun Belediyesi Yay nlar. KARA, Mustafa. (1990). Din Hayat Sanat Aç s ndan Tekkeler ve Zaviyeler. stanbul: Dergâh Yay nlar. KARA, Ülkü. (1999). Giresun da Adak nanc ve Adak Yerleri. Yay nlanmam fl Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. KAFESO LU, brahim. (1988). Türk Milli Kültürü. stanbul. ORHONLU, Cengiz. (1990). Osmanl mparatorlu unda Derbent Teflkilat. stanbul. OKUTAN, Hasan Tahsin. (1948). fiebinkarahisar Tarihi. Giresun. PAKALIN, M. Zeki. (1993). Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlü ü. C. 1. Ankara: Milli E itim Bakanl Yay nlar. Sami, fiemseddin. (1317). Kâmus- Türkî. stanbul. SAYDAM, Abdullah. (1995). Osmanl Medeniyeti Tarihi. Trabzon. SÜMER, Faruk. (1992) Tirebolu Tarihi. stanbul: Tirebolu Kültür ve Yard mlaflma Derne i YED YILDIZ, Bahaeddin. (1985). Ordu Kazas Sosyal Tarihi. Ankara: Kültür Bakanl Yay nlar. YED YILDIZ, Bahaeddin. (2000). Ordu Tarihinden zler. stanbul: Ordulular Grubu. BOSTAN, Hanefi. (2004). XV-XVI As rlarda Trabzon Sanca. Ankara: Türk Tarih Kurumu. BARKAN, Ömer Lütfi. (1942). Kolonizatör Türk Derviflleri, Vak flar Dergisi, C.II, Ankara. BAYRAM, Mikail. (1996). Anadolu nun Türkleflmesi ve slamlaflmas nda Hâce Ahmed-i Yesevî nin Rolü. Ahmet Yesevi Sepozyumu. stanbul: Seha Neflriyat BOZAL O LU, smail. (1996). Giresun da Tekke ve Zaviyeler. Giresun Tarih Sempozyumu. stanbul. HALAÇO LU, Yusuf. (1994). Derbent. slam Ansiklopedisi. C. 9. stanbul: Diyanet Vakf Yay nlar EM NO LU, Kudret. (1999). Trabzon Vilayeti Salnâmeleri. 1-12, Ankara. Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39 113

Ya murdum, kar oldum, doluya döndüm. Ç nard m, kurudum çal ya döndüm. Kendini kand ran ak llar görüp Ben can gönülden deliye döndüm. Ne ömürler sürdüm günler içinde, Ne saraylar kurdum canlar içinde, Her menzili gezdim, yönler içinde, Hünkâr Hac Bektafl Veli ye döndüm! Bildim yaradana vard niyaz m Yedi kat göklerden döndü avaz m Nerde Kiziro lu? Hani Ayvaz m? Köro lu nu bekler, Bolu ya döndüm. Ne ömürler sürdüm günler içinde, Ne saraylar kurdum canlar içinde, Her menzili gezdim, yönler içinde, Hünkâr Hac Bektafl Veli ye döndüm! Orhan Seyfi fi R N 114 Türk Kültürü ve Hac Bektafl Velî / 2006-39