Horlama ve obstrüktif uyku apne sendromunda modifiye uvulopalatofarengoplasti sonuçlarımız



Benzer belgeler
CPAP (Continuous Positive Airway Pressure) Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Nöroloji Epilepsi ve Uyku Bozuklukları Birimi

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

Tarihçe, CPAP Cihazının Teknik Özellikleri ve Aksesuarları. Dr. Hikmet Fırat SB Dışkapı Y.B Eğitim & Araştırma Hastanesi Uyku Bozuklukları Merkezi

Tıkayıcı uyku apne sendromunun ve sürekli pozitif havayolu basıncı titrasyonunun evre 3 ve REM uykusuna etkisi

Obstrüktif Uyku Apne Sendromlu Hastalarda Uvulopalatal Flep Cerrahisinin Etkinliği

RADIOFREQUENCY ABLATION OF THE SOFT PALATE FOR THE TREATMENT OF SNORING AND MILD OBSTRUCTIVE SLEEP APNEA SYNDROME

PROF. DR. TÜLİN TANER

Uykuda Solunum Bozuklukları Merkezimize Başvuran Hastaların Demografik Özellikleri, Tedavi Yöntemleri ve Tedaviye Uyumları

Titrasyonda hangisi tercih edilmeli? CPAP mı? APAP mı?

Genel Önlemler. Dr. Bülent Çiftçi Sanatoryum Hastanesi Keçiören-Ankara

Horlama ve t kay c uyku apnesi tedavisinde laser-assisted uvulopalatoplastinin etkinli inin de erlendirilmesi

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Hastalarında Sürekli Pozitif Havayolu Basıncı Tedavisi Sonrası Kaybolan veya Yeni Ortaya Çıkan Uykuda Periyodik Bacak

Horlama toplumda insanlıkla beraber mevcut olmasına rağmen genellikle normal

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi

Başoğlu Ö K 1 Yürekli B S 2 Taşkıranlar P 1 Tunçel Ş 1 Yılmaz C 2. Özet

Taksi Sürücülerinde Gündüz Aşırı Uyku Hali ile Trafik Kazaları Arasındaki İlişki

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

HORLAMA VE TIKAYICI UYKU APNESĠ HASTALIĞI. Prof. Dr. Ali Vefa YÜCETÜRK Celal Bayar Ün. Tıp Fak. KBB AD Öğretim Üyesi

Obstrüktif Uyku Apne Sendromunda Diş Hekimliği Uygulamaları. Haluk İşeri. Ankara Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dalı

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Kanser Hastalığına Eşlik Eden Kronik Hastalıklar-I Hipertansiyon

HORLAMA YAKINMASI OLAN HASTALARDA ANAMNEZ BULGULARININ ÖNEMİ THE IMPORTANCE OF HISTORY FINDINGS OF THE PATIENT WHO HAVE SNORING

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Biyokimya Bölümü, Cebeci, Ankara

OSAS DA TEDAVİ YAKLAŞIMLARI: ÜST SOLUNUM YOLU CERRAHİSİ

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

Dr. Oğuz Köktürk. Tablo-1: Uykuda solunum bozuklukları

Kamyon sürücülerinde trafik kazası ve uyku apne sendromu semptomları arasındaki ilişki

Obstrüktif uyku apnesi sendromlu hastalarda rinomanometri sonuçlarının polisomnografi ve fizik muayene bulguları ile karşılaştırılması

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

Uyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu ile Anksiyete ve Depresyon Arasındaki İlişki

Karaciğer Sirozunda Dinamik Tiyol-Disülfid Dengesinin Araştırılması

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

Dünya Nüfus Günü, 2016

Ağır OUAS lı bir olguda klostrofobi ve uykuda ölüm korkusuna bağlı yaşanan CPAP cihazına uyum sorununun davranışsal destekle çözümlenmesi

Uyku apne sendromlu hastalarda CPAP tedavisine uyum ve tedavinin anksiyete ve depresyon üzerine etkisi

Obstruktif Uyku Apne Sendromlu Hastalarda Ek Hastalıklar ile Obezite İlişkisi

Araştırmalar / Original Articles

Obstrüktif Uyku Apne Sendromunda Polisomnografi Değişkenleriyle Beden Kitle İndeksi İlişkisinin Değerlendirilmesi

KOAH ALEVLENMELERİNDE TANI VE TEDAVİ YAKLAŞIMI

T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 6. SINIF GENEL CERRAHİ STAJI DERS PROGRAMI AKADEMİK YILI

14 Aralık 2012, Antalya

Otomatik CPAP ların (APAP) Teknik Özellikleri ve Tedavi Endikasyonları

Parkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Tedavisinde, Nazal Septum Deviasyonu Cerrahisinin Etkileri

Dr. HANDAN TUĞÇE OĞUZ. Doktora, Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti AD

Klinik Yaklaşım 1 OLGU

OSAS IN FARKLI TİPLERİNDE TANI KRİTERLERİ VE TEDAVİ ALGORİTMASI

Yard. Doç. Dr. Necmettin ÖZEL Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğr. Grv. İbrahim KARAGÖZ Abant İzzet Baysal Üniversitesi

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

Gerilim Tipi Baş Ağrısı Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ * Bu çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Başkanlığı

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

Adenoid Hipertrofisi ve Uykuda Solunum Bozukluğu Olan Çocuk Hastalarda Kısa Süreli Oral Kortikosteroid Tedavisi

OBSTRÜKTİF UYKU APNE SENDROMU. Dr. M. Sezai Taşbakan Ege ÜTF Göğüs Hastalıkları A.D.

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ HAYVAN DENEYLERİ YEREL ETİK KURULU BAŞVURU FORMU

APNE-HİPOPNE İNDEKSİNİN FİZİK MUAYENE VE EPWORTH UYKULULUK SKALASI SKORLARI İLE İLİŞKİSİ

Çocukluk Çağı Uykuda Solunum Bozuklukları: Medikal Tedavi ve Non-invazif Mekanik Ventilasyon Tedavisi

EKİM twitter.com/perspektifsa

Pozisyonel Obstrüktif Uyku Apne Sendromlu Hastaların Klinik ve Polisomnografik Özellikleri

MERKEZİMİZDE İNCELENEN HASTALARDA TIKAYICI UYKU APNE HİPOPNE SENDROMU VE SİSTEMİK HASTALIK BİRLİKTELİĞİ

Saf horlama hastal ve hafif-orta t kay c uyku apnesi sendromunda palatal implant tedavisi

KAN BAĞIŞI DR.HÜLYA ÇOKSAK. Toplumda Kan Bağışı Bilincinin Oluşturulması Projesi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

K-İlaç Seçimi ( Yrd.Doç.Dr. İlker KELLE)


Uyku Apne Sendromu, Çalışma Hayatı ve Trafik Kazaları

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

Basın bülteni sanofi-aventis

Solunumsal Çabaya Bağlı Arousal (=Respiratory Effort Related Arousal =RERA)

Sivas il merkezi sağlık çalışanlarında obstrüktif uyku apne-hipopne sendromu semptom prevalansı

Tıkayıcı uyku apne sendromunda dil kökü radyofrekansı sonrası komplikasyonlarımız

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

Obstrüktif Uyku Apne Sendromunda Gündüz Uykululuk ve Klinik Sonuçlar ile İlişkisi

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Obstrüktif uyku apne sendromlu hastaların psikiyatrik açıdan değerlendirilmesi

TEST RAPORU ALCAS AF50 SİSTEM ( ) NUMUNESİ İÇİN TEST METODU

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OUAS)

Horlama ve hafif derecede obstrüktif uyku apneli olgularda yumuflak damak radyofrekans doku ablasyonu uygulamas

SEKÜLER TREND BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim

Oturur ve sırtüstü pozisyonda pasif rinomanometri ölçümleri ve tıkayıcı uyku apne sendromu ile ilişkisi

Proloterapi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyonda Temel Uygulamalar 9-10 Haziran 2012 Limak Ambassadore Boutique Hotel, Ankara. Değerli Meslektaşlarım,

OSAS TANIM, SEMPTOMLAR & KLİNİK BULGULAR

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu ile Lökosit ve Lökosit Alt Grupları Sayısı İlişkisinin Değerlendirilmesi

PEDİYATRİK KALP CERRAHİSİNDE REKTAL YOLLA VERİLEN KETAMİN, MİDAZOLAM VE KLORALHİDRAT PREMEDİKASYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

NAZAL POLİPOZİSE BAĞLI BURUN TIKANIKLIĞININ UYKUDA SOLUNUM BOZUKLUKLARI VE UYKU KALİTESİ ÜZERİNE ETKİSİ

Oksoloji Çocukluk Çağında Vücut Ölçümleri. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

CPAP TEDAVİSİ. Prof. Dr. Mehmet KARADAĞ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.

Uykuda Solunum Bozukluklarında Yeni Tanımlamalar

Deomed Medikal Yay nc l k

Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU

Transkript:

BEHBUT CEVANŞİR KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI.. VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ DERNEĞİ Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg 2010;20(1):33-37 Çalışma - Araştırma / Original Article 33 Horlama ve obstrüktif uyku apne sendromunda modifiye uvulopalatofarengoplasti sonuçlarımız Our results with respect to uvulopalatopharyngoplasty in patients with snoring and obstructive sleep apnea syndrome Dr. Nilgün Sürmen, Dr. Arzu Yasemin Korkut, Dr. Ayşenur Meriç, Dr. Volkan Kahya, Dr. Orhan Gedikli Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği, Türkiye Amaç: Bu çalışmada horlama ve obstrüktif uyku apne sendromlu hastalarda uyguladığımız modifiye uvulopalatofarengoplasti ameliyatı sonuçları değerlendirildi. Hastalar ve Yöntemler: Mart 2007 - Mayıs 2009 tarihleri arasında kliniğimizde horlama ve obstrüktif uyku apne sendromu tanısı konan ve modifiye uvulopalatofarengoplasti ameliyatı uygulanan 20 hasta (9 kadın, 11 erkek; ort. yaş 44.4 yıl; dağılım 31-67 yıl) ileriye yönelik olarak değerlendirildi. Hastalar ameliyat öncesi ve sonrası klinik bulgular, polisomnografi ve Epworth uykululuk skalası ile değerlendirildi. Olgulara ameliyat sonrası polisomnografi en erken dördüncü, en geç 25 inci ayda yapıldı. Bulgular: Polisomnografik değerler açısından apne süresi hariç, ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası arasında anlamlı bir fark bulunmadı. Fakat Epworth uykululuk skalasına göre ameliyat sonrası değerlerde ameliyat öncesi değerlere göre anlamlı azalma görüldü. Dört ila sekiz ay takip edilen hastalarla 12 ila 25 ay takip edilen hastalar arasında da anlamlı farklılık bulunmadı. Sonuç: Sürekli pozitif hava yolu basıncı veya oral aparey gibi cihazlara uyumsuz obstrüktif uyku apne sendromlu hastalara modifiye uvulopalatofarengoplasti cerrahi yöntemi bir seçenek olarak sunulabilir. Anahtar Sözcükler: Hava yolu; obstrüktif uyku apnesi; horlama; video mikroskopi. Objectives: In this study we evaluated the results of modified uvulopalatopharyngoplasty in patients with snoring and obsructive sleep apnea syndrome. Patients and Methods: Twenty patients (9 females, 11 males; mean age 44.4 years; range 31 to 67 years) who were diagnosed to have obstructive sleep apnea syndrome and snoring and who underwent modified uvulopalatopharyngoplasty were evaluated prospectively. The patients were evaluated considering pre- and postoperative symptoms, polysomnography, and Epworth sleepiness scale. Postoperative polysomnography was performed in the 4 th month at the earliest and in the 25 th month at the latest. Results: With respect to polysomnography, there were no significant differences between pre- and postoperative values except duration of apnea. However, there was significant decrease in postoperative values when compared to preoperative values regarding Epworth sleepiness scale. There were no significant differences between the patients followed up for four to eight months and those followed up for 12 to 25 months. Conclusion: Modified uvulopalatopharyngoplasty may be a method of choice in patients with obstructive sleep apne syndrome who are not compatible with continuous positive airway pressure or oral apparatus. Key Words: Airway; obstructive sleep apneas; snoring; video microscopy. Geliş tarihi / Received: 10 Aralık 2009 Kabul tarihi / Accepted: 25 Aralık 2009 İletişim adresi / Correspondence: Dr. Ayşenur Meriç. Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği, 34093 Fatih, İstanbul, Türkiye. Tel: +90 212-453 17 00 / 3508 Faks (Fax): +90 212-534 69 70 e-posta (e-mail): aysenurmeric@yahoo.com

34 Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg Uykuda solunum bozukluklarıyla seyreden hastalıklar içerisinde basit horlama, üst solunum yolu direnci sendromu ve obstrüktif uyku apne sendromu (OUAS) kulak burun boğaz hekimlerinin özellikle karşılaştığı durumlardır. Uyku sırasındaki solunum bozukluklarının saptanması gerek prognoz gerekse efektif tedavinin uygulanabilmesi açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle OUAS nin kesin tanısı için günümüzde altın standart kabul edilen polisomnografi (PSG) ile uyku evreleri ve çeşitli fizyolojik parametrelerin ayrıntılı olarak incelenmesi gerekir. [1] Tedavi ile OUAS li hastaların yaşam kalitesinin ve süresinin artırılabileceği bilinmektedir. [2] Apne indeksi (Aİ) 20 nin üzerinde olan ve tedavi edilmeyen OUAS li hastalardaki mortalite oranı, Aİ 20 nin altında olanlarla kıyaslandığında aradaki fark anlamlı bulunmuştur. Mortalite riski; miyokard enfarktüsü, aritmi, ventrikül yetersizliği ve pulmoner hipertansiyon gibi kardiyovasküler hastalıklara, yüksek kalp atışı hızına ve trafik kazası insidansına bağlı olarak artmaktadır. [3] Fujita et al. [4] daha önce İkematsu tarafından horlama ameliyatı olarak tanımlanan palatofarengoplasti yöntemini kısmen geliştirerek OUAS nin cerrahi tedavisinde uvulopalatofarengoplasti (UPPP) yöntemini tanımlamıştır. Aynı yıl Sullivan ve ark. [5] uyku apnesi tedavisinde nazal sürekli pozitif hava yolu basıncı (SPHB) kullandıklarını bildirmişlerdir. Obstrüktif uyku apne sendromunun bilinen en etkili tedavi yöntemleri SPHB ve trakeotomidir. Ancak hastaların birçoğu bu tedavileri kabul etmemekte veya uyum gösterememektedir. Bu nedenle UPPP nin ardından pek çok cerrahi yöntem tanımlanmıştır. Bu çalışmada modifiye uvula koruyucu UPPP nin basit horlama ve OUAS li olgulardaki etkisinin araştırılması amacıyla hastaların ameliyat öncesi ve sonrası fizik muayene bulguları, Epworth uykululuk skalaları (EUS) ve PSG sonuçları belirlendi ve istatistiksel olarak karşılaştırıldı. HASTALAR VE YÖNTEMLER Mart 2007 - Mayıs 2009 tarihleri arasında Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Kulak Burun Boğaz Kliniğine horlama, gündüz uyuklama, uyku sırasında tıkanma yakınmalarıyla başvuran ve polisomnografi ile horlama veya OUAS tanısı konan 20 hasta (9 kadın, 11 erkek; ort. yaş 44.4 yıl; dağılım 31-67 yıl) ileriye yönelik olarak değerlendirilmek üzere çalışmaya alındı. Her hastanın tedavi öncesi gündüz uykululukları EUS ile değerlendirildi. Hastaların ayrıntılı baş boyun muayeneleri yapılarak nazal kavite, nazofarenks, hipofarenks ve larenksi rijit endoskopla incelendi. Hastaların hepsinin vücut kütle indeksleri (VKİ) vücut ağırlığı (kg) / boy uzunluğunun karesi (cm 2 ) formülüyle hesaplandı ve boyun çevreleri ölçüldü. Polisomnografi sonucu apne-hipopne indeksi (AHİ) <5 olan hastalar basit horlama ya da üst solunum yolu direnci sendromu, AHİ 5-15 olanlar hafif OUAS, AHİ 15-30 olanlar orta OUAS, AHİ >30 olanlar ise ağır derecede OUAS olarak değerlendirildi. Çalışmaya ciddi sistemik rahatsızlığı bulunmayan, VKİ 30 olan hastalar dahil edildi. Orta ve ağır apneli hastalara SPHB ve cerrahi seçenekleri ile bu yöntemlerin muhtemel başarı ve komplikasyonları anlatıldıktan sonra, cerrahiyi tercih eden hastalar ameliyata hazırlandı. Hastaların hepsine yumuşak damak cerrahisi olarak modifiye uvula koruyucu UPPP uygulandı. Hastaların nazal patolojileri varsa (septal deviyasyon, konka hipertrofisi vs.) gerekli nazal cerrahi yapıldı. Nazal cerrahi uygulanan hastalara hava yolunu açık tutacak şekilde delikli nazal splint yerleştirildi. Bütün hastalar ameliyat sonrası 1. ve 10. gün ile 1. ve 6. aylarda, ayrıca uzun dönem takip edilen hastalar ortalama 19. (dağılım; 13-26) ayda kontrol edildi. Erken ve geç dönem komplikasyonları kaydedildi. Yapılan cerrahi girişim sonrası en az dört ay, en fazla 25 ay sonra olmak üzere hastalar kontrol polisomnografik incelemeye tabi tutuldu. Polisomnografi bulgularından Aİ, AHİ, minimum oksijen satürasyonu ve en uzun apne süreleri kaydedildi. Horlama ve EUS değerleri orta dönem takipli hastalarda altıncı ay kontrolünde, uzun dönem takipli hastalarda ise ortalama 19. (dağılım; 13-26) ayda kaydedildi. Horlamanın düzelmesi, yatak partneri veya diğer aile bireylerinden alınan öyküyle üç aşamada değerlendirildi: (i) Başarılı; horlaması tamamen yok olmuş veya nadiren horlaması olanlar, (ii) Azalma; horlamada orta seviyede bir azalma tarif edenler, (iii) Başarısız; horlamasında azalma olmayan veya çok az değişiklik fark edenler.

Horlama ve obstrüktif uyku apne sendromunda modifiye uvulopalatofarengoplasti sonuçlarımız 35 Cerrahi Hastalar genel anestezi altında oral yolla entübe edildikten sonra ağız açacağı takılarak tonsillektomi pozisyonu verildi. Soğuk diseksiyonla iki taraflı tonsillektomi yapıldı. Uvulanın her iki kenarındaki mukozaya posteriyor plikaya doğru oblik yönde yaklaşık 1 cm lik insizyonlar yapıldı. Bu insizyonun amacı uvula ile posteriyor plika arasındaki mukozayı keserek plikaların mobilizasyonu artırmak ve yumuşak dokudaki skar kontraksiyonunu azaltmaktı. Daha sonra arka plika ön plikanın üzerine çevrilerek önce submukozal kas dokusu, ardından mukozal doku 2.0 emilebilir (vicryl) sütür materyali ile kapatıldı. Bu kapama işlemi yapılırken arka tonsil plikasını yukarı ve laterale çeken sütürün submukozadaki konstrüktör kaslardan geçmesine özen gösterildi. Uvula uç kısmından kas dokusuna çok girmeyecek ve en az 1 cm uvula bırakacak şekilde rezeksiyon yapıldı ve mukozalar 2.0 emilebilir (vicryl) sütür materyali ile karşılıklı sütüre edildi. İstatistiksel yöntem Çalışmada elde edilen bulguların değerlendirilmesinde Windows için SPSS (Statistical Package for Social Sciences) 15.0 versiyon program kullanıldı. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel yöntemlerin (ortalama ± standart sapma) yanı sıra, niceliksel verilerin karşılaştırılmasında Mann Whitney U-testi, eşleştirilmiş iki grup arasında fark için t-testi ve Wilcoxon işaretli sıra testi kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak alındı. BULGULAR Çalışmaya alınan 20 olgunun üçü basit horlama ya da üst solunum yolu direnci sendromu, sekizi hafif OUAS, yedisi orta OUAS ve ikisi ağır OUAS idi. Hastalar ameliyat sonrası horlamalarına göre değerlendirildiklerinde; ameliyat öncesi AHİ 15 in altında olan 11 hastanın dokuzunda (%82) horlamanın olmadığı ya da nadiren olduğu, birinde (%9) azaldığı, birinde (%9) ise devam ettiği saptandı. Apne-hipopne indeksi 15 in üzerinde olan dokuz hastanın, beşinde (%55) horlamanın olmadığı ya da nadiren olduğu, birinde (%12) azaldığı ve üçünde (%33) ise devam ettiği görüldü. Apne-hipopne indeksi <15 olan grup ile >15 olan grup arasında ortalama yaş, VKİ ve EUS değerleri açısından anlamlı fark bulunmadı. Ameliyat öncesi ortalama VKİ 27.5±2.7 iken ameliyat sonrası VKİ 27.9±2.7 olarak hesaplandı, fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Hastalar ameliyat sonrası PSG yapılış sürelerine göre orta (ort. 5.6±1.4 ay; dağılım 4-8 ay) ve uzun (ort. 18.1±4.7 ay; dağılım 12-23 ay) dönem olarak gruplandırıldıklarında; polisomnografik değerler ve EUS değerleri açısından iki grup arasında anlamlı farklılık bulunmadı. Ameliyat sonrası horlama değerlendirildiğinde; 14 hastada (%70) başarılı olunmasına ve iki hastada (%10) horlama azalmış olmasına rağmen; horlamada başarılı olunan 14 hastanın sadece altısının AHİ sinde düzelme vardı. Horlaması kesilen sekiz hastanın ise AHİ lerinin değişmemiş ya da artmış olduğu görüldü. Ameliyat edilen 20 hastanın 11 inin (%55) AHİ sinde azalma vardı. Başarı kriteri AHİ sinde %50 ve daha fazla azalma olarak alındığında ise ancak dört hastada (%20) başarılı olunduğu görüldü. İstatistiksel olarak değerlendirildiklerinde ameliyat öncesi ve sonrası AHİ, Aİ, ortalama oksijen satürasyonu değerlerinde anlamlı fark olmadığı ancak en uzun apne sürelerinin ve EUS değerlerinin anlamlı bir şekilde düzeldiği (p<0.05) ve minimum oksijen satürasyonunun da %85 den %87 ye çıktığı görüldü (Tablo 1). Ameliyat sonrası komplikasyonu olarak, erken dönemde sadece bir olgunun tonsil lojunda kanaması oldu. En sık yakınma boğaz ağrısı idi. Geç dönem komplikasyonu olarak, boğazda kuruma ve Tablo 1. Olguların ameliyat öncesi ve sonrası parametreleri ve skorları Ort.±SS Ameliyat öncesi AHİ değeri 15.9±10.2 Ameliyat sonrası AHİ değeri 13.8±9.3 Ameliyat öncesi Aİ değeri 3.7±3.4 Ameliyat sonrası Aİ değeri 4.0±5.0 Ameliyat öncesi en uzun AS değeri 41.8±23.7 <0.05 Ameliyat sonrası en uzun AS değeri 31.2±15.5 Ameliyat öncesi ortalama OSİ değeri 94.7±2.2 Ameliyat sonrası ortalama OSİ değeri 94.6±1.7 Ameliyat öncesi minimum OSİ değeri 85.8±5.5 Ameliyat sonrası minimum OSİ değeri 87.0±3.6 Ameliyat öncesi EUS değeri 8.5±4.5 <0.05 Ameliyat sonrası EUS değeri 6.0±3.8 Ort.±SS: Ortalama standart sapma; AHİ: Apne-hipopne indeksi; Aİ: Apne indeksi; AS: Apne süresi; OSİ: Oksijen satürasyon indeksi; EUS: Epworth uykululuk skalası. p

36 Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg yabancı cisim hissi görüldü. Hiçbir olguda tat alma bozukluğu, konuşma bozukluğu, velofarengeal yetersizlik ya da nazofarengeal stenoz görülmedi. TARTIŞMA Obstrüktif uyku apne sendromu, normal nüfusa göre daha fazla morbidite ve mortalite yaratan bir antitedir. [6] Obstrüktif uyku apne sendromunun bireysel ve toplumsal açıdan önemli bir sağlık sorunu olduğunun kabul edilmesinden sonra, birçok araştırmaya konu olmuş ve yeni tedavi yöntemleri tanımlanmıştır. Obstrüktif uyku apne sendromunun kardinal bulgusu uyku sırasındaki horlamanın kesilmesi ile başlayan sessizlik dönemi ve ardından solunum eforuna rağmen hava akımının kesilmesidir. Horlama, üst solunum yolunun dar olduğu bölümlerdeki gerginliği azalmış yumuşak dokuların titreşimiyle oluşur. Uygulanan cerrahi tedavideki amaç, üst hava yolunu genişletip uyku sırasında açık kalmasını sağlayarak horlamayı ve apneleri yok etmektir. Bir çalışmada uyku sırasında yapılan nazoendoskopik ölçümde hastaların %70 inde horlama sesinin sadece palatal salınım nedeni ile olduğu saptanmıştır. [7] Uvulopalatofarengoplastide uzayan izlem süreleriyle birlikte başarı oranlarının düştüğü gösterilmiştir. [8,9] Uzun dönemde başarı oranını etkileyen en önemli faktör, ameliyat sonrası dönemde verilen kiloların yeniden alınmasıdır. [10,11] Çalışmamızda ameliyat sonrası erken dönemde kaybedilen kiloların ilk birkaç ay içerisinde geri alındığı; orta dönem takip süresi beş, altı ay ve uzun dönem takip süresi ortalama 18.1 ay olan hastalar arasında VKİ açısından anlamlı farklılık bulunmadığı görüldü. Ayrıca AHİ <15 olan hasta grubu ile AHİ >15 olan hasta grubu arasında da VKİ açısından anlamlı bir farklılık yoktu. Bunun nedeni VKİ >30 olan hastaların çalışma dışı bırakılması olarak düşünüldü. Larsson ve ark. [10,11] UPPP uygulanan 50 olgudan oluşan uzun dönem çalışmalarında başlangıçta %60 (n=30) başarı elde etmelerine rağmen, 21 ay sonra bu oranın %38.8 e (n=19) indiğini belirtmişlerdir. Uvulopalatofarengoplasti sonucu başarısız olgular fiberoptik olarak ve sefalometrik röntgenogramla incelendiğinde, bu olguların dil kökünde obstrüksiyon saptanmıştır. [12-14] Dil kökü obstrüksiyonunun çalışmamızda bazı hastalarda tespit edilen başarısızlığın nedeni olabileceği düşünüldü. Çalışmamızda ameliyat öncesi 15.87 olan AHİ nin ameliyat sonrasında 13.78 e düştüğü ve orta dönem takipleri ile uzun dönem takipleri arasında anlamlı farklılık bulunmadığı tespit edildi. Apne-hipopne indeksindeki düzelme istatistiksel olarak anlamlı gözükmemekle birlikte hastaların subjektif yakınmalarında iyileşme olduğu ve EUS değerlerinde anlamlı farklılık bulunduğu görüldü. Polisomnografik değerlere bakıldığında en uzun apne süresinin anlamlı bir şekilde azaldığı minimum oksijen satürasyonunun da %85 den %87 ye çıktığı belirlendi. Bu durum PSG incelenirken bütün parametreleriyle değerlendirilmesi gerektiği gerçeğini göstermiş oldu. Lundkvist ve ark.nın [15] yaptıkları bir çalışmada termistör ile ölçülen AHİ hava akımının tutarlı biçimde güvenilir bir ölçütü olarak kabul edilmemiş ve bu nedenle değerlendirme dışında bırakılmıştır. Tedavinin başarısı, objektif veri olarak oksijen desatürasyon indeksi ile, subjektif veri olarak da EUS ile değerlendirilmiş olmasıdır. Günümüzde OUAS tanısı koymada altın standart PSG dir. Ancak aynı hastanın farklı gece PSG lerinde bile çok farklı sonuçlar çıkabileceği de unutulmamalıdır. Bir hastamızın hafif bir üst solunum yolu infeksiyonu geçirmekte iken yapılan PSG sinde AHİ 23 iken iyileştikten sonra tekrarlanan PSG sinde AHİ nin 1.8 e indiği tespit edildi. Ayrıca pozisyonel OUAS de hastanın yatış pozisyonuna göre AHİ sinde de belirgin farklılıklar ortaya çıkabilmektedir. Polisomnografi OUAS tanısı koymada çok değerli olmasına karşın, PSG yapılan merkezlerdeki standardizasyon sorunu (PSG cihazı, teknik eleman), hastaların PSG yapıldığı geceki durumları (aşırı yorgun, alkollü, sedatif kullanmış, ÜSYE geçirmekte vs.) göz önünde bulundurulmalı ve hastanın yakınmaları göz ardı edilmemelidir. Çalışmamızda polisomnografik başarı (AHİ de %50 den fazla azalma) %20 olarak bulundu ancak hastaların %75 i ameliyat oldukları için memnundu ve kendilerini daha iyi hissettiklerini ifade ediyorlardı. Epworth uykululuk skalası değerlerindeki anlamlı düşüş de bu durumu destekliyordu. Hastaların ameliyattan duyduğu memnuniyetin sorgulandığı bir çalışmada, 104 hastanın 92 si (%88) cerrahiyi başarılı bulduklarını ifade etmişlerdir. [15] Çalışmamızda da bu değere yakın (%75) bir memnuniyet oranı elde edildi. Horlaması düzelen 14 hastadan sadece altısının AHİ sinde düzelme olması bize bu ameliyatın horlama üzerinde etkili olduğunu ancak OUAS tedavisindeki başarısının tartışmalı olduğunu gösterdi. Bu nedenle ameliyat olmuş hastaların horlamaları

Horlama ve obstrüktif uyku apne sendromunda modifiye uvulopalatofarengoplasti sonuçlarımız 37 kesilmiş olsa dahi yakından takip edilmeleri ve horlama dışı yakınmaların durumuna göre kontrol PSG lerinin yapılması gerektiği kanaatine varıldı. Hastalar kontrol PSG lerinin sonucuna göre iyileşme göstermiyorsa; ileri cerrahi ya da SPHB için yönlendirilmelerinin uygun olacağı düşünüldü. Sürekli pozitif hava yolu basıncı gibi cihazlara hastaların uyumu yetersiz olduğundan bu hastalara önerilebilecek güvenli ve etkili bir cerrahiye ihtiyaç olduğu açıktır. Ayrıca cerrahi dışı tedavilerden fayda görmeyen hastalar tek seferlik bir işlem olan cerrahiyi sıklıkla talep ederler. [15] Hastalığın toplumdaki sıklığı göz önüne alınacak olursa cerrahinin genel olarak uygulanabilirliği de önem kazanmaktadır. Obstrüktif uyku apne sendromlu hastalardaki gün içi belirtilerin SPHB ile dramatik bir biçimde düzelmesi, bu tedaviye iyi yanıt olarak kabul edilir. Aynı şekilde bir cerrahi tekniği başarılı olarak kabul edebilmek için ameliyat edilen hastaların gün içi uykululuklarında anlamlı bir düzelme bildirmeleri gerekir. [16] Bütün bu veriler eşliğinde cerrahi dışı tedavilerden fayda görmeyen SPHB ve oral aparey gibi cihazlara uyumsuz OUAS ve horlama hastalarına, obstrüksiyon bölgesinin yumuşak damak olduğu saptandıktan sonra, modifiye uvulopalatofarengoplastinin cerrahi seçenek olarak sunulabileceği sonucuna varıldı. KAYNAKLAR 1. Barthel SW, Strome M. Snoring, obstructive sleep apnea, and surgery. Med Clin North Am 1999;83:85-96. 2. Lee W, Nagubadi S, Kryger MH, Mokhlesi B. Epidemiology of obstructive sleep apnea: a population-based perspective. Expert Rev Respir Med 2008; 2:349-364. 3. Findley LJ, Unverzagt ME, Suratt PM. Automobile accidents involving patients with obstructive sleep apnea. Am Rev Respir Dis 1988;138:337-40. 4. Fujita S, Conway W, Zorick F, Roth T. Surgical correction of anatomic abnormalities in obstructive sleep apnea syndrome: uvulopalatopharyngoplasty. Otolaryngol Head Neck Surg 1981;89:923-34. 5. Sullivan CE, Issa FG, Berthon-Jones M, Eves L. Reversal of obstructive sleep apnoea by continuous positive airway pressure applied through the nares. Lancet 1981; 1:862-5. 6. Gliklich RE, Taghizadeh F, Winkelman JW. Health status in patients with disturbed sleep and obstructive sleep apnea. Otolaryngol Head Neck Surg 2000; 122:542-6. 7. Quinn SJ, Daly N, Ellis PD. Observation of the mechanism of snoring using sleep nasendoscopy. Clin Otolaryngol Allied Sci 1995;20:360-4. 8. Macnab T, Blokmanis A, Dickson RI. Long-term results of uvulopalatopharyngoplasty for snoring. J Otolaryngol 1992;21:350-4. 9. Krespi YP, Pearlman SJ, Keidar A. Laser-assisted uvulapalatoplasty for snoring. J Otolaryngol 1994;23:328-34. 10. Larsson H, Carlsson-Nordlander B, Svanborg E. Longtime follow-up after UPPP for obstructive sleep apnea syndrome. Results of sleep apnea recordings and subjective evaluation 6 months and 2 years after surgery. Acta Otolaryngol 1991;111:582-90. 11. Larsson LH, Carlsson-Nordlander B, Svanborg E. Four-year follow-up after uvulopalatopharyngoplasty in 50 unselected patients with obstructive sleep apnea syndrome. Laryngoscope 1994;104:1362-8. 12. Riley R, Guilleminault C, Powell N, Simmons FB. Palatopharyngoplasty failure, cephalometric roentgenograms, and obstructive sleep apnea. Otolaryngol Head Neck Surg 1985;93:240-4. 13. Rivlin J, Hoffstein V, Kalbfleisch J, McNicholas W, Zamel N, Bryan AC. Upper airway morphology in patients with idiopathic obstructive sleep apnea. Am Rev Respir Dis 1984;129:355-60. 14. Rojewski TE, Schuller DE, Clark RW, Schmidt HS, Potts RE. Videoendoscopic determination of the mechanism of obstruction in obstructive sleep apnea. Otolaryngol Head Neck Surg 1984;92:127-31. 15. Lundkvist K, Januszkiewicz A, Friberg D. Uvulopalatopharyngoplasty in 158 OSAS patients failing non-surgical treatment. Acta Otolaryngol 2009:1-7. [Epub ahead of print] 16. Vicente E, Marín JM, Carrizo S, Naya MJ. Tongue-base suspension in conjunction with uvulopalatopharyngoplasty for treatment of severe obstructive sleep apnea: long-term follow-up results. Laryngoscope 2006;116:1223-7.