T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI



Benzer belgeler
Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Organ bağışında bulunan herkesin organları kullanılabilir mi?

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Birinci İtiraz: Cevap:

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

Hulle'nin dayanağı âyet ve hadistir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı ya

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Bu konu hem bir aile sarmalını geliştiren hem de yıkabilen bir durumu da inşaa eder.

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Bismillahirrahmanirrahim Aile Sözleşmesi

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Hazret-i Muhammed (S.A.V.) altı yaşındayken annesi vefat etti. Dedesi Abdül Muttalib çocuğu himayesine aldı, fakat iki sene sonra o, da öldü.

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Eski Mısır Hukuku: Koca bazı şartlar altında birden fazla kadınla evlenebilirdi

SAHİP OLDUKLARIMIZI KORUMANIN 4 RUHSAL ADIMI

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

1- Aşağıdakilerden hangisi suhuf gönderilen peygamberlerden biri değildir?

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

NAFAKA. Nafakasının yiyecek sınıfları ekmek veya un, tuz, yağ, sabun, odun ve her ihtiyaçta kullanılmak üzere laz

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça. Dabbetü l-arz

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

Kadın sağlığı konusunda küçük bir rehber

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

Rab be Yakışan Yuvamız

İslâm Hukukunda Kadının Boşa(n)ma Hakkı

SEVGİ USTA VELAYET HUKUKU

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir? Dinin Çeşitleri İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

KATILIM BANKALARI Tespitler, Tenkitler, Teklifler

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MEDENİ YARGIDA CENİNİN TARAF EHLİYETİ

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

VIII. BÖLÜM- DOĞUM. 8. Doğum

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A.

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

DAVACILARIN VARLIKLI OLMALARI DESTEK TAZMİNATI İSTEMELERİNE ENGEL DEĞİLDİR.

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2 (2012), ss

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetül-Arz Kur an da Dabbetül-Arz Kaynakça. Dabbetül-Arz دابة االرض

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

TÜRK HUKUKUNDA ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

Çocuk Hukuku. Çocuk Hukukunun Özellikleri. Çocuk Hukukunun Özellikleri Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN. 16 Mayıs

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

Arkadaşınız UNITE OGRENCI RAPORLARI VE YANIT KAĞITLARI. ICI P.K. 33 Bakırköy / İstanbul

Genç Kız ve Erkeklerin Evlilik Algısı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

ZEKÂT VE FİTRE NİN TOPLAMA VE DAĞITIMI

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır.

Bismillahirrahmanirrahim Aile Sözleşmesi

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

İÇİNDEKİLER ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI 1. MESELE: ZEKÂT VE FİTRENİN AYNI OLUŞU 21

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Transkript:

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI İSLAM HUKUKU AÇISINDAN ÇOCUĞUN BAKIMI VE YETİŞTİRİLMESİNDE KADININ HAK VE SORUMLULUKLARI Gülsüm ENGİN YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA 2007

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ ANABİLİMDALI İSLAM HUKUKU AÇISINDAN ÇOCUĞUN BAKIMI VE YETİŞTİRİLMESİNDE KADININ HAK VE SORUMLULUKLARI Gülsüm ENGİN Danışman: Prof. Dr. Nasi ASLAN YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA- 2007

Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne Bu çalışma, jürimiz tarafından Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir. Başkan: Prof. Dr. Nasi ASLAN (Danışman) Üye: Prof. Dr. Halife KESKİN Üye: Yrd. Doç. Dr. Asım YAPICI ONAY Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim elemanlarına ait olduklarını onaylarım..../.../... Prof. Dr. Nihat KÜÇÜKSAVAŞ Enstitü Müdürü Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ndaki hükümlere tabidir.

i ÖZET İSLÂM HUKUKU AÇISINDAN ÇOCUĞUN BAKIMI ve YETİŞTİRİLMESİNDE KADININ HAK ve SORUMLULUKLARI Gülsüm ENGİN Yüksek Lisans Tezi, Temel İslâm Bilimleri Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Nasi ASLAN Eylül, 2007, I-VIII, 82 Sayfa Bu tez İslâm Hukuku nda kadının çocuğun bakım ve yetiştirilmesindeki hak ve sorumluluklarını, günümüzdeki değişimleri ve farklı bakış açılarını da göz önünde tutarak belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırma; bir giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde kadının eski Yunan dan İslâmiyet in doğuşuna kadarki aşamada toplumsal konumuna yer verilmiştir. Birinci bölümde, kadının hamilelik döneminde kendisi ve çocuğuyla ilgili olarak hak ve sorumluluklarından söz edilmiştir. İkinci bölümde kadının doğum ve emzirme dönemindeki hak ve sorumlulukları ortaya konmuştur. Üçüncü bölümde, çocuğun gayr-i mümeyyiz dönemindeki bakım ve terbiyesinde kadının hak ve sorumlulukları belirtilmiştir. Anahtar Kelimeler: İslâm Hukuku, Kadın, Çocuk, Hak, Sorumluluk, Terbiye

ii ABSTRACT THE RIGTS and RESPONSIBILITIES OF WOMEN IN CHILD BREEDING FROM THE ISLAMIC LAW PAINT OF VIEW Gülsüm ENGİN Master Degree Thesis, Department of The Basic Islamic Sciences Supervisor: Prof. Dr. Nasi ASLAN September, 2007, I-VIII, 82 Pages This thesis aims to determine the responsibilities and the rights of women in Islamic law in child care and breeding, in view of the facet that different paint of views and changer (developments) in this era. This study includes an introduction and three sections. In the introduction part the social status of the women from the stages of ancient Greek to origin of Islam is mentioned. In the second part the rights and responsibilities of women in birth and nursing period are put forward. In the second part the rights and responsibilities of women during the infancy period are specified. Disciplining. Key Words: The law of Islam, Women, Child, Right, Responsibility,

iii ÖNSÖZ Malum olduğu üzere, aile toplumun mihenk taşıdır. Bu küçük kurum içinde ilgiye, özene ve korunmaya en muhtaç varlık ise çocuklardır. Çocuğun dünyaya gelmesiyle birlikte karşılıklı olarak anne, baba ve çocuklar arasında hak ve ödevler doğmaktadır. Bu hak ve ödevler Klasik fıkıh kitaplarında kitâbu n-nikah, kitâbu t-talak, radâ, nafaka ve hidâne bölümlerde, günümüzde de aile hukuk kitapları ve buna karşılık gelen ahkâmu l-üsre ve ahvâlü s-şahsiyye gibi daha çok müstakil eserlerde ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. çocuğun bakımı, yetiştirilmesi, gelişim ve eğitiminde birçok faktör etkili olmaktadır. Onun doğuştan getirdiği özellikler ilk karşılaştığı küçük topluluk olan ailede özellikle de anne etkisiyle gelişmekte bu daha sonra okul, arkadaş, iş çevresi gibi alanlara yayılmaktadır. Çocuğun eğitiminde de en önemli kişinin anne olduğuna inanmaktayız. Bilimsel veriler de doğrulamıştır ki; çocuğun şahsiyetinin oluşumunda onun ana rahmine düşmesiyle birlikte başlayan bir süreç vardır. Çocuk bu andan itibaren annenin duygusal, fiziksel birçok hal ve hareketinden etkilenmektedir. Bunu doğum ve sonrası da izlemektedir. Bu süreçleri topluca gözettiğimizde, Kur an anneye bazı sorumluluklar yüklemektedir. Her şeyden önce anneyle çocuk arasında farklı hatta şaşırtıcı bir şefkat bağı vardır. Bu bağ ile anne çocuğu için iyi bir bakıcı, eğitimci ve koruyucu olabilmektedir. İslâm Hukuku da kadına bu fonksiyonlarını dikkate alarak bazı görev ve sorumluluklar yüklemiştir. Kadın hamilelik döneminde, bebeği için iyi bir anne olabilmek için her şeyden önce kendi sağlığını koruyabilmelidir. Biz bu çalışmamızda bununla doğrudan ilgili ve sonraki süreçle ilgili olan görev ve sorumlulukları kapsayan bölümlere yer verdik. Araştırmamızı biri giriş bölümü olmak üzere dört esas bölüme ayırdık. Giriş bölümünde, kadının geçmişten günümüze, özellikle Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâmiyetteki yeriyle birlikte değerlendirmeye çalıştık. Birinci bölümde İslâm Hukuku açısından hamilelik döneminde; ikinci bölümde doğum ve emzirme döneminde kadının hak ve sorumluluklarına yer verdik. Üçüncü bölümde, çocuğun gayr-i mümeyyiz döneminde, dördüncü bölümde ise temyiz döneminde annesinin onun bakımı ve terbiyesine dair hak ve sorumluluklarından bahsettik. Bunlarla ilgili olan konunun psikolojik boyutunu da irdelemeye çalıştık. Ayrıca buna ilişkin sosyal ve dini içerikli

iv düzenlemeleri irdelemeyi ihmal etmemeye çalıştık. Bunları toparlayıp, genel bir değerlendirme yaptığımız sonuç bölümü de yer almaktadır. Çalışmamızda İslâm Hukuku ile ilgili ilk el kaynaklar ve modern araştırmalardan yararlanarak yaptığımız atıf ve değerlendirmeler yer almaktadır. Böyle bir çalışmanın ortaya çıkmasında yardımlarını benden esirgemeyen ve araştırma süresince benimle yakından ilgilenip çok değerli fikir, bilgi, tecrübe ve yöntemlerini sunan saygı değer hocam Prof. Dr. Nasi Aslan a, Kıymetli vakitlerini benden esirgemeden bana rehberlik eden saygıdeğer hocalarım Prof. Dr. Halife Keskin e, Doç Dr. Mustafa Öztürk e, Yrd. Doç Dr. İsmail Yörük e, Çukurova Üniversitesi Kütüphanesinde görevli Osman Çevirgen e, eserin bilgisayardan yazılması esnasındaki yardımlarından dolayı Halil Mete ye içtenlikle teşekkür ederim. Hemen bunun yanında, doğduğum günden bugünlere dek hep benim yanımda olan ve her zaman üzüntü ve neşemle bana sahip çıkan, ona çok şey borçlu olduğum değerli annem Döndü Engin e en samimi şükranlarımı sunar, aynı zamanda yardımlarını ve desteklerini gördüğüm bütün dostlarıma da teşekkür ederim. Bu çalışma Çukurova Üniversitesi Araştırma Fonu nun İF2006YL4 no lu projesi ile desteklenmiştir. Katkılarından dolayı teşekkür ederim. Gülsüm ENGİN ADANA - 2007

v İÇİNDEKİLER ÖZET... i ABSTRACT... ii ÖNSÖZ... iii KISALTMALAR... viii BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ 1.1. Araştırma... 1 1.1.1. Konunun Belirlenmesi ve Sınırlandırılması... 1 1.1.2. Araştırmanın Amacı... 1 1.1.3. Araştırmanın Yöntemi... 1 1.2. Tarihi Süreç İçerisinde Annelik Kurumunun Yeri ve Önemi... 2 1.2.1. Eski Yunan da Kadının Durumu... 2 1.2.2. Eski Roma da Kadının Durumu... 3 1.2.3. Eski Hint te Kadının Durumu... 3 1.2.4. Sümerler de Kadının Durumu... 4 1.2.5. Hititler de Kadın... 4 1.2.6. Eski Türklerde Kadının Durumu... 5 1.2.7. Semavi Dinlerde Kadının Durumu... 5 1.2.7.1. Yahudilikte Kadının Durumu... 5 1.2.7.2. Hıristiyanlık ta Kadının Durumu... 6 1.2.7.3. İslâmiyet te Kadının Durumu... 8 1.2.7.3.1. İslam Öncesi Arap Toplum Yapısında Kadının Konumu.. 8 1.2.7.3.2. İslam da Kadının Durumu...10 İKİNCİ BÖLÜM HAMİLELİK DÖNEMİNDE KADININ HAK VE SORUMLULUKLARI 2.1. Ceninin Yaşam Hakkının Korunmasında Annenin Hak ve Sorumlulukları...16 2.1.1 Ceninin Tarifi...16 2.1.2. Ceninin Hayat Hakkının Korunması... 18 2.1.3. Hamile Kadının Bazı Dinî Vecibelerde Mazur Sayılması... 20 2.1.4. Hamileliğin Cezaların İnfazında Geciktirici Sebep Olması... 22

vi 2.2. Ceninin Ölümüne Neden Olan Durumlarda Annenin Diyet Hakkı Meselesi...23 2.2.1. Ceninin Ölü Olarak Düşmesi Hali...24 2.2.2. Ceninin Canlı Olarak Düşmesi Hali... 24 2.3. Doğum Kontrolü Açısından Kadının Hakları... 25 2.4. Hamilelik Döneminde Kadının Nafaka Hakkı... 28 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM DOĞUM VE EMZİRME DÖNEMİNDE KADININ HAK VE SORUMLULUKLARI 3.1. Çocuğun Nesebinin Belirlenmesinde Annenin Rolü...32 3.1.1. Nesebin Tasnifi... 33 3.1.1.1. Tabiî Bir Münasebet Olarak Nesebin Tasnifi...33 3.1.1.2. Hukuki Münasebet Olarak Nesebin Tasnifi...35 3.1.2. Nesebin Sübutu... 36 3.1.3. İslam Hukuku nda Nesebin Sübut Yolları... 37 3.1.3.1. Nesebin Evlilik Birliği İçinde Doğumla Sübutu... 37 3.1.3.1.1. Karının Kocasından Hamile Kalmış Olma İmkanının Mevcudiyeti...37 3.1.3.1.2. Doğumun Evlilik Birliği İçinde Ceninin Ana Rahmine Düşmesine İmkan Verecek Makul Sürede Vuku Bulması...38 3.3.1.1.3. Kocanın Çocuğun Nesebini Reddetmiş Olması... 38 3.1.3.2. Nesebin İkrar Yoluyla Sübutu... 39 3.2. Nifas Döneminde Kadının İbadetlerden Mazur Sayılması...39 3.2.1.Nifasın (Lohusalığın) Süresi...41 3.2.2. Nifas Halindeki Kadınla İlgili Bazı Hükümler...42 3.3. Bebeğin Emzirilmesinde Kadının Sorumlulukları... 47 3.3.1. Emzirme Döneminde Nafaka Sorumluluğu... 49 3.3.2. Annenin Emzirmekten İmtina Edemeyeceği Durumlar...52 3.3.3. Annenin Çocuğu Emzirme Süresi...54 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM GAYR-I MÜMEYYİZ ÇOCUĞUN BAKIMI VE TERBİYESİNDE (HIDÂNE) KADININ HAK VE SORUMLULUKLARI 4.1. Aile İçerisinde Annenin Çocuğa Karşı sorumlulukları...57 4.1.1 Çocuğun Ahlakî Eğitiminde Annenin Rolü... 58 4.1.2. Çocuklara Muaşeret Kurallarını Öğretmede Annenin Rolü... 59

vii 4.1.2.1. Konuşma Adâbı... 60 4.1.2.2. Oturma Adâbı... 61 4.1.2.3. Yeme İçme Adâbı...62 4.1.3. Çocuğun Dinî Eğitiminde Annenin Rolü... 63 4.1.3.1. Annenin Çocuğun Dini Eğitiminde Dikkat Etmesi Gereken Hususlar ve Takip Edilecek Yöntemler... 65 4.1.3.2. Çocuğun Ebeveynine Özellikle Annesine Karşı Vazifeleri...67 4.2. Evlilik Birliğinin Sona Ermesi Durumunda Annenin Hidâne Hakkı... 69 4.2.1. Hıdâne nin Lügat ve Istılah Manası... 69 4.2.2. Türk Medeni Hukuku nda Hıdâne...72 4.3. Annenin Ölmesi Durumunda Çocuğun Bakım ve Terbiyesini (Hıdâne) Üstlenecek Kadınlar Arasında Öncelik Derecesi...73 4.4. Hıdâneyi Üstlenecek Kadınlarda Aranacak Özellikler...77 SONUÇ... 81 KAYNAKÇA... 84 ÖZGEÇMİŞ... 89

viii KISALTMALAR a.g.e. agm. : Adı geçen eser : Adı geçen makale b. : Bin, ibn bkz. : Bakınız. C. : Cilt. s. : Sayfa, Sayfalar ty. Yay. a.s. c.c. Çev. Hz. r.a. s.a.v. T.D.V. t.y. vb. vd. vs. y.y. : Tarih yok : Yayınları : Aleyhi's-Selam : Celle Celâluhu : Çeviren : Hazreti : Radiyallâhu Anh : Sallalahu Aleyhi Vessellem : Türkiye Diyanet Vakfı : Tarih yok : Ve benzeri : Ve devamı : Vesaire : Yayın ve yer yok

1 BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ 1.1. Araştırma 1.1.1. Konunun Belirlenmesi ve Sınırlandırılması İslâm Hukuku başlangıcında ve hukuk kitaplarının bir çok kısmında kadın konusu detaylı bir şekilde işlenmiştir. Özellikle son dönemlerde de bir çok akademik ve müstakil çalışmalarda bunun örneklerini çokça görmekteyiz. Kadın Kur an ve Sünnet bağlamında, ilk dönemlerdeki eserlere de dayanılarak şahitliği, mirastaki hakkı, değişen toplum yapısı içerisindeki yeri, çok evlilik vb. alanlarda görüş ve düşünceleri yansıtan çalışmalardır. İslâm da kadının konumu, hak ve sorumluluklarına karşı hak ve sorumlulukları onun, çocuğunun bakım ve terbiyesindeki hak ve sorumluluğuyla ele alınacaktır. Çalışma süresince klasik fıkıh eserleri yanında konuyla alakalı âyet ve hadisler, tefsir ve hadis kaynaklarındaki yorumlarda dahil edilecektir. 1.1.2. Araştırmanın Amacı Bu çalışmada, İslâm Hukuku nda kadının çocuğunun yetiştirilmesindeki hak ve sorumlulukları, günümüzdeki değişimleri ve farklı bakış açılarını da göz önünde tutarak belirlemeyi amaçladık. 1.1.3. Araştırmanın Yöntemi Çalışmamızda kullanacağımız yöntem iki aşamalıdır: a) Araştırma İşlerine Uygun Yöntem: Güvenilir ve geçerli ölçülerle araştırma yapılarak veriler elde edilecektir. Kadının çocuğun yetiştirilmesindeki hak ve sorumlulukları tarihi süreç içerisinde ele alınacak, bu hak ve sorumlulukları kendinin geçtiği aşamalar olan hamilelik, doğum ve emzirme dönemlerinde araştırılacaktır.

2 b) Araştırmalardan elde edilen sonuçlar sistematize edilecektir. Bu noktada tümevarım yoluyla genellemelerde doğru gidilebileceği gibi tümdengelim yoluyla genellemelerden başlayarak sonuç elde edilmeye çalışılacaktır. 1.2. Tarihi Süreç İçerisinde Annelik Kurumunun Yeri ve Önemi 1.2.1. Eski Yunan da Kadının Durumu Günümüz Batı Medeniyeti nin temel kaynaklarından birini oluşturan ve medeniyetin beşiği olarak gösterilmek istenen Yunanistan da kadın, çarşıda pazarda alınıp satılan, hürriyetini kaybetmiş, her türlü medenî ehliyet ve haklardan mahrum, hiçbir değeri olmayan varlık durumundaydı. Koca karısını dövebildiği gibi başka birisine de armağan edebilirdi. Aile müessesesi tamamen itibarsız, gayr-i hukuki ilişkiler övünç kaynağı olacak şekilde yaygındı. 1 Miras erkek çocuğa düşerdi. Bir erkeğe edilebilecek en büyük küfür, ona kadın demekti. Ayrıca kötü ve haksız iş yapan erkeklerin dünyaya yeniden kdın olarak geleceklerine inanılırdı. Tek kadınla evlilik temel ilkelerden biriydi. Evli kadının sadakatsizliği büyük suçtur. Erkek hiçbir sebep olmadan karısını boşayabiliyor, kadın da dilediğinde boşanabiliyor ve çeyizini geri alabiliyordu. Yunan Helen dünyasında bir kadın için en yüksek ve onur verici iş, rahibe olmaktır. Rahibelik devletin tanıdığı yüksek bir memuriyetti ve rahibelerin çoğunu evli kadınlar teşkil ediyordu. 2 Kadın, Eski Yunan da kötülüklerin kaynağı kabul edildiği için, hukuki şahsiyet ve medeni haklardan mahrumdur. Umumi hayata katılımları yasaklanmıştı. Herhangi bir tasarruf hakkına sahip değillerdi. Kendilerine herhangi bir konuda danışılmadığı gibi hiçbir işe karışmalarına da müsaade edilmezdi. 3 1 Erbay Celal, İslam Hukukunda Küçüklerin Himayesi, Göktürk Yay., t.y., y.y., s. 45; Gökdemir, Hasan Ali, Hristiyanlıkta Kadın, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1994, s. 5. 2 Harman, Ömer Faruk, İslâm Öncesi Dinlerde ve Toplumlarda Kadın,.İslam Ansiklopedisi, TDV, İstanbul 2001, C. XXIV, s. 83. 3 Acar, İbrahim, İslam Hukukunda Siyasal Haklar Yönünden Kadın, Ankara 2003, s. 1.

3 1.2.2. Eski Roma da Kadının Durumu Roma Hukuku, eski çağ mevzuatının bütünü içinde kadınlara imtiyazlı veya nispeten daha bağımsız bir durum vermemiş; aksine hayal kırıcı bir ürkeklik göstererek onlara kamu hukuku alanında hiçbir hak tanımamıştır. Romada kız çocukları ev idaresi eğitimi içinde yetiştirilirdi. İçtimai hayatta hâkim, ebe, masajcı, dansöz, terzi, balık satıcısı ve çamaşırcı olarak çalışan pek çok kadın vardı. Ancak çalışan kadın, toplumda hoşgörüyle karşılanmazdı. 4 Özel hukuk alanında da hakları kısıtlı idi. Kadın medeni haklarını tek başına kullanamıyor, mal varlığına ilişkin işlemleri kendisi yapamıyordu. Anne ile çocuklar arasında vârislik ilişkisi yoktu. Daha sonra senato, anneye mirastan bir pay vermeyi kabul etti. Aile reisi olan erkeğin aile fertleri üzerinde mutlak hakimiyeti vardı. Aile reisi karısının idamına bile karar verebilirdi. Aile fertleri, sürekli aile fertleri ve muvakkat aile fertleri diye ikiye ayrılmıştır. Muvakkat üyeler kız evlatlardan oluşurdu. Babaları ölecek olursa büyük erkek kardeşlerin sultası altına girerlerdi. Evlendiklerinde de kocalarının sultasına girerler ve öz ailesi ile olan bağları tamamen kesilirdi. Kadının boşama hakkı yoktu. Kocasının evinde hiçbir şeye sahip olamazdı. Monogaminin esas olduğu Roma da aileye önem veriliyor, erkeğin zina eden karısını affetmesine müsaade edilmiyordu. Kadının kısırlığı boşanmayı haklı kılıyor ve sadece erkek boşayabiliyordu. Kız evlat, aile dinini devam ettiremeyeceği için pek makbul sayılmıyordu. 5 Diğer taraftan Romalı kadın yasalar açısından köle gibi olmasına rağmen, çocuklar dünyaya getirdiği, tarlada çalışıp aile ekonomisine katkıda bulunduğu için toplumda belli bir yeri oluyordu. Törenlere katılabildiği gibi tiyatroya da gidebiliyordu. 1.2.3. Eski Hint te Kadının Durumu Eski Hint hukukunda kadının hiçbir hakkı yoktu. Her şeyiyle kocasına bağlı idi. Kendi başına hiçbir hakka sahip olamaz, hiçbir şeyi mülkiyetine geçiremezdi. Hatta yaşama hakkı bile kocasının ömrü ile sınırlıydı. Koca karısından önce ölürse Hint geleneklerine göre, karısı sanki ondan bir parçaymış gibi ölümüne hükmedilir ve birlikte 4 Acar, a.g.e., s. 2; Özkaya, Günseli, Tarih İçinde Kadın Hakları, Ankara 1985, s. 7. 5 Acar, a.g.e., s. 2; Harman, ag.md., s. 83; Erbay, İslam Hukukunda Küçüklerinn Himayesi s. 46; Gökdemir, a.g.e., s. 10.

4 yakılırdı. Bunu, kadına karşı hak ve dul bir kadına karşı duyulan korku ile açıklamak yerinde olur. Diri diri insan yakma geleneğinin devam ettirilmesinin en ateşli destekçileri ise Hint din adamlarıydı. Çünkü kocasıyla birlikte yakılacak olan kadının mirası, din adamlarına kalıyordu, Hindistan daki bu gelenek 1929 da İngiliz genel valisi tarafından kaldırılmıştır. 6 1.2.4. Sümerler de Kadının Durumu Sümer kadını, ilk çağlarda yüksek düzeyde bulunmaktaydı. Bunlar Mezopotamya ya göç ettiklerinden siyasal hayattan etkilendikleri zamana kadar, batıdan gelen ve devlet kuran Samiler in etkisi altında kalmıştır. Topluluk gelenekleri ile sosyal düzenleri bakımından Samiler in karışması ile Sümer kadınının gücü azalmıştır. Sümer kadınları arasında okuma pek yaygın değildir. kuşkusuz kraliçeler ve prensesler arasında yazı bilenler vardı. Bunların en güzel örneği Akad kralı Sargon un kızı ve Ur şehri Ay tanrısı tapınağının baş rahibesi Enheduana dır. O, bundan 4500 yıl önce Sümer dilinde yazdığı pek çok şiiriyle edebiyatçılar arasında önemli yer almış, diğer taraftan hatırı sayılan ruhani bir önder olmuştur. 7 1.2.5. Hititler de Kadın Hititler de kadın ile köle arasında pek fark yoktu. Kadın, baba ile koca arasında satılan bir mal gibiydi. Günümüzdeki başlık parası, Hititler de de uygulanmakta idi. Hitit yasasının 193. maddesine göre; erkek ölürse karısını, önce kardeşi, sonra da babası alırdı. Çünkü kadın başlığı ödenmiş bir mal gibiydi. Hititler de saray kadınları belli haklara sahiptiler. Hatta kraliçeler gerek iç, gerekse dış siyasette müessir olabilmekteydiler. Ama aynı şey halktan kadınlar için sözkonusu değildir. Onlar bir mal gibi alınıp satılıyordu. Zina durumunda, kocasının karısını öldürme hakkı vardı. Boşanmalarda ise çocuklar babaya bırakılıyor, baba da isterse çocuklarını satabiliyordu. 8 6 Erbay, a.g.e., s. 46; Gökdemir, a.g.e., s. 13. 7 Acar, a.g.e., s. 4. 8 Gökdemir, a.g.e., s. 4.

5 1.2.6. Eski Türklerde Kadının Durumu Eski Türkler de ataerkil aile tipi hâkim ise de kadın, çağının diğer kavimlerine göre daha iyi bir konuma sahiptir. Poligami olmakla birlikte monogami yaygındı ve eş seçmede kadınlar da söz sahibi idi. Hakan bilge hatunla birlikte devleti yönetirdi. Kadının kocasından ayrı mal edinme hakkı olduğu gibi sosyal ve dini hayatta önemli roller üstelenmiştir ve dini merasimlere katılır, hatta başkanlık ederdi. 9 1.2.7. Semavi Dinlerde Kadının Durumu 1.2.7.1. Yahudilikte Kadının Durumu Yahudilikte kadının rolü eski dönemlerden beri var olan ataerkil toplum yapısına uygun olarak şekillenmiş, sosyal fonksiyonlar cinsiyete göre tesis edilmiştir. 10 Ve adam dedi: Yanıma verdiğin kadın o ağaçtan bana verdi ve yedim Ve rab, kadına dedi: Zahmetini ve gebeliğini ziyadesiyle çoğaltacağım. Ağrı ile evlat doğuracaksın. Ve arzun kocana olacak, o da sana hakim olacak. 11 Tevrat taki bu ayetler, İbraniler arasında erkeğe yasak meyveyi yedirten, ilk cinsellik suçunu işleten baştan çıkartıcı Havva, yani aldatıcı kadın imgesinin oluşmasına destek sağlamış ve kadın erkeği günaha düşüren varlık olarak algılanarak sürekli aşağılamış ve hor görülmüştür. Gerek ilk günahı hatırlatması gerekse ataerkil yapının kendini devam ettirme arzusunun doğal bir sonucu olarak da kadın cinselliğinin ve bedeninin erkekler tarafından denetlenmesi gündeme gelmiştir. Çünkü; artık kadın cinselliği sadece doğurmuş, dolayısıyla anne olmakla sınırlandırılmış arzusu da kendisine hakim kılınan erkeğe yönlendirilmiştir. 12 Diğer taraftan kadın ancak hizmetçi olup bunun dışında hiçbir hak ve ehliyeti yoktur. Ailede kızlar mirasçı olamaz. Kitab-ı Mukaddes geleneğinde erkek kadının efendisidir. İbranice de kocaya verilen isimlerden biri de baal dir ki efendi anlamındadır. 13 9 Harman, Kadın, s. 83. 10 Harman, Kadın, s. 84; Erbay, İslam Hukukunda Küçüklerin Himayesi s. 46. 11 Tekvin, 3: 12-16. 12 Yapıcı, Asım, s. Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Din ve Kadın: Dinde Kadın Statüsü ve Dindarların Kadın Algısı, s. 12. 13 Harman, a.g.md., s. 84.

6 Kadının birinci görevi ve varlık sebebi çocuk doğurmak 14 ve yuvaya bakmaktır. Koca ve çocuklar için iyi bir eş ve anne olmaktır. Kadının kısır olması ise kınama ve üzüntü sebebidir. 15 Ayrıca kadın, Yahudilikteki bir telakkiye göre periyodik rahatsızlık dönemlerinde necis kabul edilir. Bu esnada dokunduğu her şey necis olur. Bu sebeple kadın adet süresi bitene kadar bazen evden kovulur, bazen de özel olarak hazırlanmış odalara hapsedilir, önüne yetecek kadar ekmek ve su bırakılırdı. Kadının adet görme ve çocuk doğurmasıyla ilgili özel kirlilik süresi ibadet yapmasına engeldir ve temizlenme kuralları söz konusudur. 16 Anne olarak kadının özel bir yeri vardır ve ona saygı gösterilmesi istenmektedir. 17 Dinî hukukta kadın; hakları, görevleri ve çeşitli kadınlık halleriyle özel bir hukuki statüdedir ve bu sebeple de erkekle ortak genel hükümler dışında farklı kurallara tabidir. 18 Bunlarla birlikte kısmen de olsa Yahudi kadını aile içinde dinsel ve manevi alanda etkinliğini sürdürmüş hatta topluluk içinde özellikle sözlü ve yazılı gelenek konusunda eğitilmiş, cemaat içinde dinsel metinleri açık sesle zaman zaman okuyabilmiştir. Mabetlerde ise kadın ve erkek adeta haremlik-selamlık uygulanarak farklı yerlerde oturmuşlardır. Bu ise dinsel alanda kadınlara yapılan ayrımcılığın başladığının işaretidir. 1.2.7.2. Hıristiyanlık ta Kadının Durumu Yahudiliğin bir türevi olarak Roma topraklarında doğan bu din hemen her din gibi, ilk önce kadınlar ve köleler arasında yayılmaya başlamıştır. Kadınlar ve köleler için Hristiyanlık ta cazip gelen taraf ise Hz. İsa nın birey olarak insana değer vermesi ve insanlar arasındaki farklılaşmalarını reddetmesidir. Bu anlamda kadına bakış açısı bakımından Hristiyanlık Yahudilik ten daha liberaldir. Bunda yukarıdaki sebeplerin payı kadar, Hristiyanlığın Roma İmparatorluğu nun çöküş döneminde ortaya çıkmasının da payı vardır kuşkusuz. Tevrat ın kolaylıkla verdiği boş kağıdı hakkında İncil de 14 Tekvin, 3/16; Harman, a.g.md., s. 84. 15 Tekvin, 11/30; Harman, a.g.md., s. 84. 16 Çıkış, 23/17; Tensiye, 14/16; Harman, a.g.md., s. 84. 17 Çıkış, 20/12; Levililer, 20/9. 18 Harman, a.g.md., s. 84.

7 şöyle denir: Ve; Kim karısını boşarsa, ona boş kağıdı versin Fakat ben size derim ki, zinadan başka bir sebeple karısını boşayan adam onu zaniye eder, ve kim boşanmış kadınla evlenirse, zina eder. 19 Böylece boş kağıdı nın verilmesi sadece zinaya bağlanmış olmaktadır. Ayrıca, her ne kadar Yahudi geleneğinin bir devamı olsa da Hristiyanlık içinde ibadet mekanlarında (kiliselerde) haremlik-selamlık uygulaması getirilmemiş; fakat özellikle Pavlus la birlikte kadınların kilisede konuşmaları yasaklanmıştır. 20 İlk Hıristiyan din adamları, Roma toplumunda gördükleri fuhuş, rezalet gibi tüm ahlaksız durumlardan mesul şahıs olarak kadını gördüler. Onlara göre kadın topluluklara karışıyor, eğlencelerden istediği şekilde istifade ediyor, erkeklerle istediği şekilde ilişki kuruyordu. Kadın bir pislikti ve ondan uzaklaşılmaktaydı. Bu din adamları kadının şeytanın kapısı olduğunu iddia ettiler. Bunun için de kadının erkek üzerinde hakimiyet kurmasını kabul edilemez buldular. Ayrıca insanların cennetten kovulmasına da sebep olduğundan bu ilk günahın kefareti kadınlara ödetilmeliydi. 21 Pavlos a göre de yaratılış bakımından erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratılmıştır. Bu nedenle de kadınlar Rabb lerine nasıl bağlı iseler kocalarına da öyle bağlanacaklardır. Çünkü Mesih nasıl kilisenin başı ise, erkek de öyle kadının başıdır. Pavlos, kadının çözülmez bir bağla bağlandığı kocasına koşulsuz itaati tavsiye eder. Hristiyanlıkta da kadının değeri ve cinselliği doğurganlığına bağlıdır. Kadın, ancak annelik görevlerini yapmak, imanlı ve terbiyeli çocuklar yetiştirerek, kendisi için iyi işler yaparak kurtuluşunu sağlayabilir. 22 Hıristiyanlıkta kadın hakkına çok fazla yer verilmemiş hatta1586 yılına kadar kadının insan olup olmadığı tartışılmıştır. 1586 da toplanan konsülde kadın gündeme alınmış, kadının insan olup olmadığı, şayet insansa ruh taşıyıp taşımadığı, şayet ruh taşıyorsa insan ruhu mu yoksa hayvan ruhu nu taşıdığı Hıristiyan din adamlarınca tartışılmıştır. Uzun süren bu tartışmaların neticesinde kadının şeytan olmadığı, ruh 19 Matta, 5. bap. 20 Yapıcı, Asım, Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Din ve Kadın: Dinde Kadın Statüsü ve Dindarların Kadın Algısı, s. 12. 21 Sıbâi, Mustafa, İslam a ve Garblılara Göre Kadın, (çev. İhsan Toksarı), Nidâ Yayınevi, İstanbul 1969; Acar, İslam Hukukunda Siyasal Haklar Yönünden Kadın, s. 2. 22 Bkz. Pavlus un Efeslilere Mektubu, 5/22, 23, 24, Timoteos a Birinci Mektup, 2/10, 15.

8 taşıdığı, kendi başına müstakil bir şahsiyet sahibi olmasa da erkeğin hizmeti için yaratılmış bir insan olduğu kanaati hasıl olmuştur. 23 Bununla birlikte Hz. İsa nın dinsel davetine ilk uyanlar arasında kadınların bulunması, özellikle çarmıha gerilirken onu terk etmeyen (annesi Meryem, Meryem in kız kardeşi ve Mecdelli Meryem) ve çarmıha gerildikten sonra yeniden dirilişine tanık olan kadınlardan (Hz. Meryem ve Mecdelli Meryem) İncillerde övgüyle bahsedilmesi katı ataerkil Yahudi geleneğinin hakim olduğu bir toplumda kadınlar için yeni bir soluk olarak algılanmıştır. Ayrıca Hristiyanlığın erkeğin çok eşliliğini reddetmesi ve kadına olduğu kadar erkeğe de sadakatı emretmesi ve boşanmayı yasaklaması ilke olarak kadını evlilik içinde göreceli olarak güvenceye kavuşturmuştur. Yeni Ahid de de kadınlar da erkekler gibi Mesih in doktrinine muhataptır ve onu dinleyip onun peşinden gitmişler, İsa Mesih vasıtasıyla şifa bulmuş ve günahları bağışlanmıştır. 24 1.2.7.3. İslâmiyet te Kadının Durumu İslam da kadın konusunu belirlemede, birçok konu ve alanda olduğu gibi, onun bir din olarak doğup geliştiği merkez olan Arap toplumunu da tanımak gerektiğine inanmaktayız. Böylece İslam ın kadının hayatında yaptığı değişiklikleri daha sağlıklı değerlendirme ihtimalimiz artacaktır. Bunun için İslam da Kadın derken Arap toplum yapısında kadının durumu nasıldır? Öncelikle ona yer vereceğiz. 1.2.7.3.1. İslam Öncesi Arap Toplum Yapısında Kadının Konumu Arap toplumu, İslam ın içinde doğup yayıldığı çevre olması hem de kadın konusundaki ilk İslami yorum ve uygulamaları etkilemesi açısından önemlidir. Kadınların erkek merkezli cahiliye toplumu içinde ikinci derecede bir yere sahip olduklarını söylememiz yanlış olmaz. Buradan büyük çoğunluğu itibariyle göçebe bir hayat sürmenin de rolü vardır. Çöl şartları içinde sık sık yer değiştirmek zorunda kalan, zaman zaman diğer kabilelere baskın yapma ve ganimet elde etme mecburiyetinde bulunan göçebe kabilelerin yaşantısında muharip sınıftan olmayan ve daha ziyade 23 Erbay, İslam Hukukunda Küçüklerin Himayesi s. 47. 24 Yapıcı, Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Din ve Kadın: Dinde Ksdın Statüsü ve Dindarların Kadın Algısı, s. 12; Matta 14/21, 8/14, 1/23, 19/12; Yuhanna 14/21, 4/7-42; Luka 7/48-50, 13/13.

9 tüketici olarak görülen kadının ikinci derecede bir role sahip olması şaşırtıcı değildir. Bu konum bazen kadınların hayatını bile önemsiz hale getirmiştir. Kız çocuklarının ailenin ve kabilenin imkanlarını tüketmesinin önüne geçmek ya da kabileler arasındaki baskınlarda yabancıların eline geçmesinin vereceği utançtan kurtulmak için nadiren de olsa kendi ailesi tarafından öldürülmesi de bunun bir kanıtını teşkil eder. 25 Bu sebeplerden başka Arap insanı kız çocuğunun doğmasını uğursuzluk saydığından, bazı kabileler onun doğumundan utanç duyduğu için, kimi de fakirlik sebebiyle onu diri olarak toprağa gömerlerdi. 26 Onlara göre Allah, bir aileye kız çocuğu nasip etmişse, o Allah ın bir lutfu olarak değil gazabı 27 olarak algılanırdı. Hatta hamile bir Arap kadınının doğumuna yakın zamanlarda gözlerinin önüne bir çukur kazılır, şayet doğan çocuk kız ise bu çukur o çocuğun mezarı olurdu. 28 Bu adet toplumun tamamında uygulanmıyordu, bazı kabilelere mahsus bir adettir. Kureyş ise bu adeti uygulamayan bir kabileydi. Arap insanı, kızını toprağa gömmekle kalmaz, bir köle gibi satar, dilerse bir ev hayvanıyla değiş tokuş ederdi. 29 İslam öncesi Arap Yarımadası nda yaşama hakkı elinden alınan kadınların içtimai hayatta birçok hakkı kısıtlanmıştı. Toplumda pek değerleri yoktu. Genelde mirastan mahrum edilir, 30 evliliğine ailesi karar verirdi. 31 Boşanma hakkı hiçbir kurala bağlı olmaksızın erkeğe aitti, kocasının onu öldürmesini önleyecek bir nizam mevcut değildi. 32 Kadınların aile ve toplum içindeki konumlarına gelince, burada da bir erkek hegemonyasının hakim olduğu gözlemlemekteyiz. Bununla birlikte, bu dönemde şehirli kadının sosyal ve ekonomik durumu göçebe kabilelerine nispetle daha iyi durumdaydı. Şehirli kadın toplum içinde etkin bir yere sahiptir, mallarını bizzat yahut bir ortak vasıtasıyla işletebilirdi. 33 Bu durumdan şunu anlarız ki; ekonomik ve sosyal statüsü yüksek kadının durumu zayıf olan alt 25 Aydın, M. Akif, İslâm da Kadın, İslam Ansiklopedisi, TDV, İstanbul 2001, C. XXIV, s. 86. 26 Sıbâi, İslam a ve Garblılara Göre Kadın, s. 20. 27 Ağaoğlu, Ahmet, İslamlıkta Kadın, Nebioğlu Yayıncılık, İstanbul, s. 26. 28 Erbay, İslam Hukukunda Küçüklerin Himayesi s. 47. 29 Ağaoğlu, İslamlıkta Kadın, s. 26. 30 Erbay, İslam Hukukunda Küçüklerin Himayesi s. 47. 31 Sıbâi, İslam a ve Garblılara Göre Kadın, s. 20. 32 Erbay, a.g.e., s. 20. 33 Sıbai, a.g.e., s. 20.

10 tabakadaki kadına göre daha çok gelişmiş olabiliyor, ailede de erkekle beraber söz sahibi olabiliyordu. Yukarıda sayılan olumsuzluklar onları etkilemiyordu. Ebu Süfyan ın eşi Hind in Mekke de saygın ve özellikle Müslümanlarla mücadelede etkin konumu, Hz. Peygamber in ilk eşi Hatice nin Mekke aristokrasisinden varlıklı bir üyesi olarak temayüz etmesi ve ekonomik aktivitesini sürdürmesi bunun örneklerini teşkil eder. 34 1.2.7.3.2. İslam da Kadının Durumu Çalışmamızın buraya kadar olan kısımda, İslam ın doğumundan önceki dönemlerinden itibaren kadının toplum ve aile içindeki durumuyla ilgili olarak genel bir bilgi vermeye çalıştık. Özellikle, İslam ın doğuş yeri olan Arabistan daki durum, İslam la birlikte kadının konumunda ne gibi değişiklikler olduğunu fark edebilmemizi ve anlayabilmemizi sağlaması bakımından ayrıca bir önemi haizdir. Şimdi, Arabistan ve önceki yer ve toplumdaki bakış açısının üzerinde, İslam ın genel olarak yaklaşımını belirlemeye çalışacağız. İslam toplumlarında kadının gerek aile hayatında gerekse siyasî, hukukî, sosyal ve ekonomik alanlardaki konumunu bir taraftan dini kurallar, diğer taraftan sosyal ve siyasi çevre, etnik yapı ve İslam öncesinden gelen kültür mirası belirlemiştir. Bu sebeple İslam dünyasında kadının her yerde ve her dönemde aynı konumda olduğunu söylemek mümkün değildir. Hatta aynı bölgede ve aynı zaman dilimi içinde yaşayan kadınlar arasında bile şehirde veya kırsal kesimde bulunmalarına göre farklılıklar olmuştur. Ancak bu, İslam toplumlarındaki kadınların bütünüyle farklı kimlikleri temsil ettiği anlamına da gelmez. Onlar; sosyal, hukukî ve ekonomik konum bakımından her dönemde belirli ortak çizgilere sahip olmuşlardır. 35 İslam dini, gerek İslam öncesi Arap toplumundaki dinî anlayış gerekse yerleşmiş örf ve adetlere nispetle kadının sosyal, ekonomik ve hukukî konumunda önemli değişiklikler yapmıştır. 36 Hatta Hıristiyan dünyada 1586 yılına kadar kadının insan 34 Aydın, a.g.md., s. 86. 35 Aydın, a.g.md., s. 86. 36 Aydın, a.g.md., s. 86.