Türkiye de Dabigatranın Mevcut Kullanımı

Benzer belgeler
YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR PROF. DR. TUFAN TÜKEK

Akut koroner sendromlarda yeni antiagreganlar. Yrd.Doç.Dr.Mehmet DOKUR Zirve Üniversitesi Emine-Bahaeddin Nakıboğlu Tıp Fakültesi/Acil Tıp AD.

Dünyada insan nüfusunun ortalama yaşam süresinin

Yeni Antikoagülan İlaçların Özel Durumlarda Kullanılması. Prof. Dr. Mesut Demir Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD

Nonvalvular Atriyal Fibrilasyonda İnmenin Önlenmesinde Antikoagülan Tedavide Kanıtlar, Gerçekler, Deneyim ve Gelecek

Apiksaban. Dr. Murat Özdemir Gazi Üniversitesi, ANKARA. AF Zirvesi, Nisan 2015, ANTALYA. Gly 216. Arg 143 Gln 192. Phe 174. Cys 220. Cys 191.

Yeni Nesil Oral Antikoagülanların Birinci Basamakta Kullanımı Yeni Nesil Oral Antikoagülanların Birinci Basamakta Kullanımı

ACIL OLGULARDA YENĠ ANTĠKOAGÜLAN VE ANTĠTROMBOSĠTER ĠLAÇLAR

ĐHRACAT AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Metin Taş

Dabigatran, 4 Mayıs 2013 tarihinde yayınlanan Resmi Gazete de belirtilen kurallarla geri ödeme sistemine alınmıştır

ATRİYAL FİBRİLASYONDA YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR

Yeni Oral Antikoagülanların Pediatri Pratiğinde Yeri

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. DENTİNOX diş jeli 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Kılavuzlar Işığında Atriyal Fibrilasyonda Antikoagülasyon ve Dabigatran

KATEGORİSEL VERİ ANALİZİ (χ 2 testi)

Atriyal fibrilasyonda inme riski İnmeden korunmada yeni antikoagülan ajanlar:

Gebelik ve Postpartum dönemde Demir Eksikliği Anemisi Yeni Tedaviler. Prof. Dr. Cansun Demir

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Etkin madde: Her kapsül; 110 mg dabigatran eteksilat (mesilat şeklinde) içermektedir.

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onuncu kez gerçekleştirilmiştir.

Yeni Oral Antikoagülan Kullanan Hastalarda Koroner Girişimler. Dr. Ersel Onrat Antalya

Direk Trombin İnhibitörleri. Yrd. Doç. Dr. Şükrü Gürbüz İnönü Üniversitesi Acil Tıp AD

Yeni Nesil Oral Antikoagülanların Birinci Basamakta Kullanımı The Use of New Generation Oral Anticoagulants in Primary Care

Kursların Genel Görünümü

Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetlere İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı (TFRS 5)

CSD-OS İşletim Sistemi Projesi - Fonksiyon Açıklama Standardı

MESS ALTIN ELDİVEN İSG YARIŞMASI BAŞVURU VE DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

Tromboz ve tromboz tedavisi komplikasyonları. Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi

II- İŞÇİLERİN HAFTALIK KANUNİ ÇALIŞMA SÜRESİ VE FAZLA MESAİ ÜCRET ALACAKLARI

Akut Koroner Sendrom da Yeni Nesil Antikoagülanlar

uzman yaklaşımı Branş Analizi öğretim teknolojileri ve materyal tasarımı Dr. Levent VEZNEDAROĞLU

İNMENİN ÖNLENMESİNDE YENİ ORAL ANTİKOAGÜLAN AJANLAR

Yeni kuşak antikoagülan ve antitrombositer ilaçlar, literatür ne diyor?

Yeni Antikoagülan Tedaviler

Kanıta Dayalı Tıp (KDT)

SANAYİNİN KÂRLILIK ORANLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALDI

Soma Belediye Başkanlığı. Birleşme Raporu

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir.

Faaliyet Alanları. 22 Aralık Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 4 Mart 2008

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Yeni Oral Antikoagülanlar İlaçlar ve Gerçek Hayattaki Sonuçları

Kapak hastalığı dışı nedenli atriyum fibrilasyonunda yeni oral antikoagülan ilaç çalışmaları ve kılavuzlar

İYON DEĞİŞİMİ AMAÇ : TEORİK BİLGİLER :

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Görsel Tasarım İlkelerinin BÖTE Bölümü Öğrencileri Tarafından Değerlendirilmesi

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir.

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. gibi bir ya da birden fazla risk faktörüne sahip yetişkin hastalarda inme ve sistemik embolizmin önlenmesinde endikedir.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Her kapsül; 150 mg dabigatran eteksilat (mesilat şeklinde) içermektedir.

RUH SAĞLIĞI VE PSİKİYATRİ HEMŞİRELİĞİ EĞİTİM VE UYGULAMASI ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU ERZURUM


KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

REW İSTANBUL 2016 FUAR SONUÇ RAPORU

AFET YÖNETİMİ. Harita 13 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası. Kaynak: AFAD, Deprem Dairesi Başkanlığı. AFYONKARAHİSAR 2015

YSÖP KULLANIM KILAVUZU

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ. Tablet. Bir yüzü çentikli beyaz ila beyaza yakın kapsül şeklinde tablet.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

RİVAROKSABAN. Dr. Erdem Diker Ankara 2012 ATRİYAL FİBRİLASYON ZİRVESİ

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

SOL ATRİYAL APENDİKS KAPATMANIN YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR ÇAĞINDA YERİ YOKTUR! Dr. Ömer AKYÜREK Ankara Üniversitesi

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM; AKILCI İLAÇ KULLANIMI

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Etkin madde : 1 g oftalmik jel etkin madde olarak 2 mg karbomer 980 içerir.

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

CHA 2 DS 2 VASc=1 olan hastada antikoagülasyon

KRONİK BÖBREK HASTALIĞINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR Atrial fibrilasyon: Nasıl tedavi edilmeli?

Klinik Pratikte Yeni Oral Antikoagülanların Kullanımı

Biçimli ve güzel bacaklara sahip olmak isteyen kadınlar, estetik cerrahların

UYGUNLUK ve YERİNDELİK TESTİ

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

KULLANMA TALİMATI. ZALAIN 300 mg Vajinal Supozituvar Hazne (vajina) içine uygulanır.

KULLANMA TALİMATI FERICOSE

Fon Bülteni Haziran Önce Sen

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.


Transfer Fiyatland rmas Uygulamas

EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

Nonvalvüler Atriyal Fibrilasyonlu Hastalarda İnmenin Önlenmesinde YOAK Tedavisi: Yaşama Bağlayan Öyküler. Dr. Sabri Demircan

E-OKUL TASDİKNAME GİRİŞİ

DENEY NO: 9 ÜÇ EKSENLİ BASMA DAYANIMI DENEYİ (TRIAXIAL COMPRESSIVE STRENGTH TEST)

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Akut derin ven trombozu (DVT) ve/veya pulmoner embolizmin (PE) tedavisinde endikedir.

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ORDU ÜNİVERSİTESİ 2012 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI

Şeker Pancarı Hasadı. Hakan Yılmaz AYAN Mehmet BAKAY Emrah ASAR. Prof. Dr. Can ERTEKİN

BEBE GİYİM SEKTÖRÜ SINIFLANDIRMA

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Dünya Turizm Organizasyonu 2011 Turizminin Öne Çıkanları

Atriyal Fibrilasyon: Güncelleme Embolilerin Önlenmesi. Dr. Sabri DEMİRCAN

YEMEK HİZMETLERİ MEMNUNİYET ÖLÇÜM ANKETİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Uzaktan Algılama Teknolojileri

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

HAREKET PROBLEMLERİ Test -1

Araştırma Notu 15/177

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Emeklilik Taahhütlerinin Aktüeryal Değerlemesi BP Petrolleri A.Ş.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 3. FARMASÖTİK FORMU Film tablet Beyaz ile beyazımsı renkte, yuvarlak, konkav film tabletlerdir.

KULLANMA TALİMATI. ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır.

Transkript:

DERLEME Türkiye de Dabigatranın Mevcut Kullanımı Prof. Dr. İbrahim Keleş İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul ÖZET Dabigatran eteksilat Türkiye de ilk onaylanan yeni oral antikoagülandır. Faz 3 çalışması olan RE-LY ile hem dabigatran 110 mg ve hem de 150 mg warfarin ile test edildi, sistemik emboli ve iskemik inmeden korumada en az warfarin kadar etkin saptandı. Burada dabigatran 150 mg warfarinden daha anlamlı sonuçlar sağladı. Major kanama dabigatran 150 mg da warfarin ile benzer gözlenirken, dabigatran 110 mg da warfarinden anlamlı olarak daha az gözlendi. İki faz 3 çalışması ile dabigatran 150 mg parenteral antikoagülan tedavi sonrası akut DVT ve PE tedavisinde warfarin ile test edildi. Ayrıca kanama riski yüksek olan hastalarda 110 mg akut DVT ve PE tedavisinde onaylandı. Dabigatranın warfarin gibi takibine gerek yoktur ve bu endikasyonlarda güvenli bir tedavi seçeneği gibi görünmektedir. Anahtar Kelimeler: Dabigatran, warfarin, non valvüler atriyal fibrilasyonda inmeden koruma, venöz tromboemboli SUMMARY Dabigatran etexilate is the first approved novel oral anticoagulant in Turkey. With the Phase 3 trial RE-LY, both 110 mg and 150 mg dabigatran were tested with warfarin and reached non inferiority for preventing stroke and systemic embolism. Here 150 mg dabigatran achieved significant better results than warfarin. Major bleeding was similar with 150 mg and warfarin, where 110 mg was significantly better than warfarin. With 2 Phase 3 trials, 150 mg dabigatran was tested with warfarin for acute DVT and PE after parenteral anticoagulant therapy. 110 mg is also approved for DVT and PE patients where bleeding risk is considered higher. Dabigatran should not be monitored like warfarin and seems to be a safer option for these indications. Key Words: Dabigatran, warfarin, stroke prevention in non valvular atrial fibrilation, venous thromboembolism Non-valvüler atriyum fibrilasyonu (AF) olgularında, vitamin K antagonistlerine (VKA) alternatif olarak geliştirilen yeni oral antikoagülan ilaçlar (YOAK) günlük pratik uygulamalarımıza sıkça girmeye başlamıştır. Klinik pratikte aktif olarak kullanılan YOAK lar dabigatran, rivaroksaban ve apiksabandır. Dabigatran eteksilat direkt trombin inhibitörü olarak ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından ilk onaylanmış ilaçtır ve non-valvüler AF nda inmeden koruma dışında derin ven trombozu (DVT) ve pulmoner embolide(pe) de kullanım endikasyonu vardır. Dabigatran eteksilat oral alımı takiben, p-glikoprotein (P-gp) aracılı gastrointestinal emiliminden sonra bir ön-ilaç olması nedeniyle karaciğerde esteraz aracılı hidroliz ile aktif metabolitine dönüşür ve direkt trombin inhibisyonu sağlar. Dabigatran eteksilat aktif metabolitine dönüşmek için sitokrom p-450 (CYP450) sistemini kullanmaz (1). Oral alımından sonraki iki saat içinde Yazışma Adresi: Prof. Dr. İbrahim KELEŞ İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Cerrahpaşa, 34098 Fatih-İSTANBUL E-posta: ikeles44@mynet.com 1

Türkiye de Dabigatranın Mevcut Kullanımı plazma tepe düzeyine ulaşır ve bu doz sonrası etki süresi 12-24 saattir. Eliminasyonunun %80 lik kısmı renal, % 20 lik kısmı ise hepatik yolladır (2). RE-LY çalışmasında, dabigatranın günde iki kez 110 ve 150 mg dozları çalışılmıştır ve non-valvüler AF de bu iki doz onay almıştır. Eliminasyonu büyük oranda renal yolla gerçekleştiğinden renal fonksiyon bozukluğu olanlarda doz ayarlaması yapılması gerekmektedir. RE-LY çalışmasında günde iki defa 110 mg kullanılan dabigatranın kanama riski açısından varfarinden üstün olduğu yine günde iki defa 150 mg kullanılan dabigatranın ise sistemik embolizm ve iskemik inme açısından varfarinden üstün olduğu saptanmıştır (3). Bu nedenle VKA ile kanama riskinin yüksek olduğu hastalarda günde iki defa 110 mg dabigatran ve iskemik inme riskinin yüksek olduğu hastalarda günde iki defa 150 mg dabigatran kullanımı uygundur. HAS- BLED skoru 0-2 arasında olanlarda renal fonksiyonlar normal ise günde iki defa 150 mg, HAS-BLED skoru 3 ise günde iki defa 110 mg dabigatran uygun tedavi dozudur. Dabigatranın yüksek düzeyde olan renal klirensi nedeniyle renal fonksiyon bozukluğu olan olgularda inme riski yüksek olsa da günde iki defa 110 mg kullanımı tercih edilebilir. Ayrıca onaylı ürün bilgisine göre eğer hastalar verapamil kullanıyor ise önerilecek dabigatran dozu 110 mg olmalıdır. İleri yaş bilindiği gibi kanama riskini artıran bir faktördür. RE-LY çalışmasında ortalama yaş 71 olup 80 ve üzeri yaş grubu çalışmada düşük oranda temsil edilmiştir (3). RE-LY çalışmasının bir alt grup çö zümlemesinde, 75 yaş üstü popülasyonda, dabigatranın her iki dozunun da intrakraniyal kanama oranlarının varfarinden daha düşük olduğu, dabigatranın 110 mg dozunun varfarin ile benzer, 150 mg dozunun ise daha yüksek oranda ekstrakranyal kanamaya neden olduğu bildirilmiştir. Bu nedenle 80 yaş üzeri grup iyi değerlendirilmeli ve kanama riski açısından yüksek grupta olan hastalarda 110 mg dabigatran başlanmalıdır. Çalışmalar varfarinin, tedavi aralığında geçen sürenin (time-in therapeutic range-ttr) % 65 in altında kaldığı durumlarda ASA ve klopidogrel kombinasyonu ile karşılaştırıldığında geçirilen olay sayısı açısından bakıldığında bir üstünlüğü kalmadığını göstermiştir. Ancak TTR nin %65 in üzerine çıktığı durumlarda varfarinin AF tedavisindeki yararı ortaya çıkmaktadır (4). Dolayısı ile RE-LY çalışmasındaki hasta popülasyonunun özellikleri de göz önünde bulundurulduğunda ESC 2012 kılavuzunda belirtilen hasta grupları ile aşağıdaki hasta grupları dabigatran kullanımı açısından uygun popülasyonunu oluşturmaktadır: Rutin INR kontrolü yapılmasında problem yaşanan, ya da rutin INR kontrolü yaptırmak istemeyen hastalar ile VKA tedavisi altında TTR si düşük hastalar dabigatran için uygun olan grubu teşkil etmektedirler. RE-LY çalışması verilerine göre serebral kanama ya da olay öyküsü olan hastalarda varfarine göre dabigatranla daha düşük intraserebral kanama oranları ile birlikte özellikle dabigatran 150 mg ile daha az iskemik inme saptanmıştır (3). INR değerinde aşırı dalgalanmalara neden olan kullanılması zorunlu ilaçlar varsa, VKA nın yeni nesil ajanlarla değiştirilmesi rasyoneldir. Dabigatranın non valvuler AF li hastalarda inmeden koruma dışındaki ruhsatlı diğer endikasyonu DVT/ PE nin akut dönem tedavisidir. Randomize, çift-kör, non-inferiorite araştırması olarak yapılan akut venöz tromboemboli(vte) tedavisinde varfarine karşı dabigatran (RE-COVER) çalışmasında ilk kez akut VTE epizodunda olan 2339 hasta ortanca 9 gün boyunca günde iki kez oral dabigatran 150 mg veya INR 2-3 olacak şekilde ayarlanmış oral varfarin ile tedavi edilen iki grup olarak izlenmiştir. Tedavi süresi altı ay olmuştur. Çalışmanın birincil çıktısı rekürren semptomatik, objektif doğrulanmış VTE insidansı ve altıncı aydaki VTE ilişkili mortalite olmuştur. Güvenlik son noktası kanama, akut koroner sendrom, diğer yan etkiler ve anormal karaciğer fonksiyon testleri şeklindedir. Birincil çıktı; Dabigatran grubunda %2.4 (30/1274) iken varfarin grubunda %2.1 (27/1265) şeklindedir. Önceden belirlenmiş non-inferiorite eşiği %0.4 (0.8-1.5 %95 güven aralığı, p< 0.001) tür. Dabigatran grubunda 20 hastada (%1.6) major kanama epizodu gözlenirken varfarin grubunda 24 hastada (%1.9) (Dabigatran ile Risk Oranı = 0.82, %95 GA, 0.45-1.48) gözlenmiştir. Herhangi bir kanama epizodu dabigatran grubunda 205 hastada (%16.1) ve varfarin grubunda 277 hastada (%21.9) gözlenmiştir (Dabigatran ile risk oranı 0.71, %95 GA, 0.59-0.85). Akut koroner sendrom (dabigatran ile %0.4, varfarin ile %0.2) ve karaciğer fonksiyon testlerinde yükselme 2

Keleş İ. (dabigatran ile %3.1 ve varfarin ile %2.1) her iki tedavi grubunda düşük ve benzer olarak bulunmuştur. Çalışma sonucunda VTE tedavisinde dabigatran, varfarin kadar etkili ve güvenli olarak bulunmuştur (5). Varfarin kullanan bir hastanın ilacı kesildikten sonra INR değeri 2 olur olmaz dabigatran hemen başlanabilir. INR değeri 2-2.5 arasında ise dabigatran derhal başlanabileceği gibi tercihen son varfarin dozundan 24 saat sonra başlanmalıdır. INR değeri > 2.5 ise varfarinin 36-42 saatlik yarılanma ömrü dikkate alınarak dabigatran başlanmasına karar verilmelidir. Bu noktada dabigatran başlanmadan önce yeni bir INR kontrolü planlanmalıdır. İntravenöz fraksiyone olmamış heparin (Unfractionated heparin - UFH) kullanımında ise, UFH kesilmesi ile birlikte dabigatran başlanabilir. Renal fonksiyon bozukluğu olan olgularda UFH eliminasyon süresinin uzamasından dolayı dikkatli olunmalıdır. Düşük molekül ağırlıklı heparin (DMAH) kullanımı durumunda ise dabigatran, bir sonraki DMAH dozunun verileceği zamanda başlanmalıdır. Dabigatrandan parenteral antikoagülanlara geçişte ise, dabigatranın verilmesi gerekli olan bir sonraki dozunun yerine parenteral antikoagülan (UFH, DMAH) başlanabilir (6). Dabigatrandan VKA lara geçiş yapılması durumu da söz konusu olabilir. Bu durumda VKA nın etkilerinin yavaş başlamasından dolayı VKA ve dabigatran istenilen INR değerine ulaşılana dek beraber kullanılır. İstenilen INR düzeyine ulaştıktan sonra dabigatran kesilir. Dabigatranın INR düzeyine sınırlı da olsa etkisinin bulunmasından dolayı her iki ilacın birlikte kullanıldığı süre boyunca dabigatranın yaklaşan dozundan hemen önce ve dabigatranın son dozundan 24 saat sonra tekrar INR bakılması uygun olacaktır (6). Dabigatran kullanımında unutulan tek bir doz varsa bunun yerine çift doz ilaç kullanılmamalıdır. Günde çift doz kullanılan dabigatran için unutulan doz zamanından sonra altı saate kadar unutulmuş olan doz alınabilir. Bu sürede alınmamışsa bu doz atlanıp süresi gelen bir sonraki doz alınmalıdır. Yanlışlıkla tek yerine çift doz alındı ise bir sonraki alınması gereken doz atlanmalı ve düzene kalındığı yerden devam edilmelidir. Dabigatran %80 oranında böbrek yolu ile elimine olduğu için tedaviye başlamadan önce tüm hastalarda Cockcroft-Gault formülü kullanılarak Kreatinin Klirensi hesaplanlanması önemlidir. Türkiye de ve Avrupa da dabigatranın ciddi böbrek yetersizliği olan (KrKl < 30 ml/dakika) hastalarda kullanımı diğer yeni oral antikoagülanlarda da olduğu gibi kontrendikedir (6). Dabigatran ile tedaviye başlandıktan sonra böbrek fonksiyonlarının takibi (kreatinin klirensi ile) yıllık olarak yapılmalıdır, orta derecede böbrek yetersizliği olan hastalarda ise bu takibin daha sık (yılda 2-3 kez) yapılması önerilmektedir. Bu kontroller sırasında hastanın ilaca uyumu ve potansiyel yan etkiler ile ilgili sorgulanması da önem taşımaktadır. RE-LY çalışması dabigatranın varfarin ile karşılaştırıldığında rutin laboratuvar takibi gerektirmeden etkili ve güvenli bir tedavi sağladığını göstermiştir. Bu nedenle dabigatran tedavisi sırasında antikoagülasyonun izlenmesi gerekli değildir. Ancak bazı özel durumlar dabigatran tedavisi sırasında antikoagülasyonun durumu hakkında bilgi gerektirebilir. Yüksek doz alım şüphesi, acile başvuran akut kanama olguları ve acil cerrahi endikasyonları bu durumlara örnek olarak verilebilir. aptt: aptt düzeyi ile dabigatran dozu arasında zayıf bir doğrusal ilişki olsa da aptt sonucu ile dabigatranın düzey ve aktivitesi konusunda kalitatif bir değerlendirmede bulunulabilir. Farklı aptt ayraçları arasında büyük farklılıklar olsa da günde iki defa 150 mg dabigatran, tedavi gören olgularda kontrol gruplarına göre iki kat daha uzun aptt saptanmasına neden olur (dabigatranın ortalama plasma konsantrasyonu 200-300 ng/ml). Dabigatranın son dozundan 12 saat sonra median aptt genellikle 1.5 kat artmış olup olguların yalnızca %10 unda iki kat artış saptanmaktadır. Bu nedenle dabigatranın son dozundan 12-24 saat sonra aptt hala normal sınırının iki katından daha yüksek ise kanama riski taşıyan hastalar açısından dikkatli olunmalıdır. Protombin zamanı (PT) ve INR: Dabigatranın PT ve INR üzerine çok sınırlı bir etkisi vardır. Bu nedenle PT ve INR dabigatran etkisini kantitatif değerlendirmek için kullanılan testler değildir. Ecarin pıhtılaşma zamanı (ECT): ECT direkt trombin inhibitörlerinin etkisini direkt ve kantitatif ölçen bir yöntemdir. ECT değerinin normalin 3 katına eşit ve daha fazla olması kanama riskinin arttığını gösterir. Dabigatranın varfarinde olduğu gibi bir antidotu henüz onaylanmamıştır. Ancak tamamlanan klinik çalışmalarıyla idarucizumab adlı molekül için FDA başvurusu yapılmıştır. 3

Türkiye de Dabigatranın Mevcut Kullanımı Dabigatranın emilimi yemeklerden etkilenmez. Bu nedenle yemeklerle beraber ya da ayrı olarak alınabilir. Dabigatranın gastrointestinal sistemden emilimi asidik ortama bağımlılık göstermekle beraber bu durum ilacın ticari formülasyonu ile zaten sağlanabilmektedir. Dabigatranın proton pompa inhibitörleri ya da H2-reseptör blokerleri ile kullanımı absorpsiyonunu çok düşük bir oranda azaltsa da klinik olarak antikoagülan etkisinde belirgin bir düşüşe neden olmamaktadır. Antiasid tedavi kullanımı da bu nedenle dabigatran kullanımı için bir kontrendikasyon oluşturmaz. Dabigatran kullanımında en sık karşılaşılan istenmeyen etkilerden biri dispepsidir. Dabigatran ile ilişkili gastrointestinal semptomların genel olarak gastroözefagiyal reflü şeklinde, ilacın başlangıcından hemen sonra hafif-orta şiddette ve genellikle ilacın bırakılmasını gerektirmeyecek ölçüde olduğu bilinmektedir. Hastalara dispeptik bir durum olduğu takdirde yiyecekler ve bol su ile ilacın alınmasının bu şikayeti azaltabileceği bilgisinin verilmesinde fayda vardır. Hastalara ilaç alımından sonraki ilk yarım saatte yatar pozisyonda bulunmamanın önerilmesi önem taşımaktadır. Dispepsinin devamı durumunda tedaviye proton pompa inhibitörleri ya da H2-reseptör blokerleri eklenebilmektedir. Bu önerilere rağmen, yakınmaların azalmadığı durumlarda hastanın tedavisi tekrar değerlendirilmelidir. Dabigatran pantoprazol ile birlikte kullanıldığında, dabigatranın plazma konsantrasyonu-zaman eğrisi altında kalan alan değerinde yaklaşık %30 azalma gözlenmiştir. Pantoprazol ve diğer proton pompası inhibitörleri (PPI) klinik çalışmalarda dabigatran eteksilat ile birlikte kullanılmıştır ve PPI lar dabigatranın etkisini azaltmamıştır. Ranitidin ile birlikte kullanılmaları dabigatranın absorpsiyon miktarı üzerine klinik olarak anlamlı bir etki oluşturmamıştır. Atriyum fibrilasyonu hız ve ritim kontrolü sağlayan ilaçlar P-gp ile etkileşime girerler. Bu etkileşim yeni nesil antikoagülan ilaçların kullanımı için oldukça önemlidir. Hızlı salınımlı verapamil, dabigatran alımından iki saat öncesine kadar kullanıldığında dabigatranın plasma düzeylerinde % 180 e varan düzeylerde artışa neden olmaktadır. Benzer şekilde yavaş salınımlı verapamil formülasyonları ise iki saat öncesine kadar alındığında dabigatran plasma düzeylerinde %60 a varan oranlarda artışa neden olmaktadır. Bu nedenle hastalarda her iki ilaç birlikte kullanılacak ise iki ilacın kullanımı arasında iki saatten uzun aralık konulması gerekmektedir (6). Ürün bilgisine göre ise eğer hastalar verapamil kullanıyor ise önerilecek dabigatran dozu 110 mg olarak azaltılmaktadır. Dronaderon dabigatranın plazma düzeyini oldukça yüksek düzeyde artırmaktadır. Bu nedenle her iki ilacın birlikte kullanımı kontrendikedir. Ayrıca sistemik itrakonazol, ketokonazol, siklosporin ve takrolimusun, dabigatran ile eşzamanlı kullanımı kontrendikedir. Amiodaron, dabigatranın plazma düzeyini hafifçe arttırsa da dabigatran için doz azaltılmasına gerek olmamaktadır (6). Dabigatran CYP3A4 ile metabolize olmadığından CYP3A4 ile metabolize olan diğer ilaçlarla kullanımında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Kronik böbrek hastalığı, AF li olgularda hem tromboemboli hem de kanama açısından risk faktörüdür (7,8). RE-LY çalışması protokolünde kronik böbrek hastalığı olan ve kreatinin klirensi 30-50 ml/dakika arasında olan popülasyonda doz kısıtlaması belirtilmemiş olsa da (HAS-BLED skoru 3 olanlar hariç) dabigatranın yüksek düzeyde olan renal klirensi nedeniyle kullanımı açısından dikkatli olunmalıdır. FDA, Amerika Birleşik Devletleri nde kreatinin klirensi 15-30 ml/ dakika olan kronik böbrek yetersizlikli hastalarda dabigatranın günde iki defa 75 mg kullanımına ruhsat vermiştir, ancak halen kreatinin klirensi < 30 ml/dakika olan hastalarda dabigatranın ve diğer YOAK ların bu hastalarda kullanımına dair uzun süreli takip çalışmaları bulunmamaktadır. Bu nedenle Avrupa Kardiyoloji Derneği (ESC) kreatinin klirensi < 30 ml/ dakika olan kronik böbrek yetersizlikli hastalarda dabigatran ve diğer YOAK ların kullanımını önermemektedir. İnme riski yüksek olan ve kreatinin klirensi 30-49 ml/dakika olan hastalarda günde iki defa 150 mg dabigatran kullanımı mümkün olsa da kanama riski nedeniyle günde iki defa 110 mg dabigatran kullanımı daha uygun görünmektedir (7). Karaciğer enzimleri normalin iki katından fazla olan hastalar, atriyal fibrilasyonla ilişkili inme ve sistemik embolinin önlenmesi için yapılan klinik çalışmaya dahil edilmemiştir. Bu hasta alt grubunda tedavi deneyimi bulunmamaktadır ve bu nedenle dabigatran kullanımı önerilmemektedir. Planlanmış bir cerrahi operasyon durumunda öncelikle hastanın geçireceği cerrahi işlem ve böbrek fonksiyonları doğrultusunda ilacın yarılanma ömrü göz önünde bulundurulmalıdır. Dabigatran kısa etkili bir antikoagülan olduğu için köprü görevi üstlenecek bir tedaviye gerek yoktur. Kreatinin klirensi > 80 ml/ dakika olan olgularda kanama riski düşük bir cerrahi- 4

Keleş İ. den 24 saat önce, kanama riskinin büyük olduğu bir cerrahiden ise 48 saat önce dabigatranın kesilmesi yeterlidir. Kreatinin klirensi 50-80 ml/dakika ise minör cerrahiden 36 saat önce, majör cerrahiden 72 saat önce, 30-50 ml/dakika ise minör cerrahiden 48 saat önce majör cerrahiden 96 saat önce ilaca ara verilmelidir (7). Spinal, epidural anestezi ve lomber ponksiyon gibi hemostazın çok önemli olduğu işlemler majör cerrahi olarak kabul edilmektedir. Diş tedavisi, katarakt ve glokom cerrahileri gibi küçük cerrahi işlemlerde, operasyondan altı saat sonra dabigatran tekrar başlanabilir. Diğer cerrahi işlemler için kanama riskinin minimal olduğu dönem cerrahi bölümle beraberce değerlendirilmeli ve dabigatran ona göre başlanmalıdır. Çoğu zaman bu süre cerrahi işlemden sonraki 48-72 saattir. Kanama durumunda hastanın stabilizasyonunun sağlanması ilk şarttır. Mekanik kompresyon, cerrahi hemostaz, sıvı replasmanı gibi destekleyici tedaviler hastanın durumu değerlendirilerek hızla uygulanmalıdır. Tedavinin kesilmesinden sonra hemostazın tekrar normale dönmesi için tahmini geçen zaman 12-24 saattir. Bu süreye P-gp aracılı emilim, renal sekresyon ve kreatinin klirensi de etki etmektedir. Dabigatran ile kanama durumunda renal fonksiyonlar optimize edilmeli ve uygun diürez mutlaka sağlanmalıdır. Dabigatran diyaliz edilebilen bir moleküldür. Diyaliz kateteri bölgesinden kanama riski dengelendiğinde hayatı tehdit eden kanama durumlarında diyaliz etkili bir seçenektir (8). ST-segment yükselmeli miyokart enfarktüsü (ME) varlığında fibrinolize oranla tercih edilmesi gereken yaklaşım, radyal yolla perkütan girişim olmalıdır (6). Perkütan koroner girişim için dabigatranın son alınan dozunun süresine bakılmaksızın ilave parenteral antikoagülasyon kullanımı önerilmektedir (6). Kanama sıklığının daha düşük olması ve kısa yarı ömrü nedeniyle bivaluridin, fraksiyone olmamış heparin (UFH) ya da enoksoparinden daha uygun bir seçenek olarak değerlendirilmektedir. Çok gerekli olmadıkça glikoprotein IIb-IIIa inhibitörleri tercih edilmemelidir. Fibrinoliz tek seçenek ise olgular dtt, ECT, aptt gibi koagülasyon testleri ile değerlendirilmeli ve bu testlerin normalin üst değerlerini aşmadığı görülmelidir. ST-segment yükselmesiz ME durumunda dabigatranın son dozundan 12 saat sonra ilk tercih fondaparinuks olmak üzere, enoksoparin ya da UFH başlanabilir. Akut koroner sendrom hastalarında ikili antitrombosit tedaviye eklenen yeni antikoagülan ilaçların kanama riskini en az iki kat artırdığı bildirilmiştir. RE-LY çalışmasının alt grup post-hoc analizinde tekli ve ikili antitrombosit tedavinin kanama riskini tüm tedavi gruplarında (dabigatran 110 mg günde iki kez, dabigatran 150 mg günde iki kez ve varfarin) sırasıyla %60 ve %130 oranında arttırdığı bildirilmiştir (9). Bununla beraber düşük doz ASA (150-300 mg yükleme ardından 75-100 mg idame) ve ADP reseptör inhibitörleri (tikagrelor ve prasugrel tercih edilmeli) başlanmalıdır. Kanama riski yüksek hastalarda öncelikle ASA başlandıktan sonra dabigatranın antikoagülan etkisinin sonlanmasını bekleyerek ikili antiagregan tedavi başlanabilir. Perkütan koroner girişim durumunda ikili ve üçlü tedavi süresini kısaltmak için ilaç salınımsız metal stentler tercih edilmelidir. Yine çoklu hedef damar revaskülarizasyonu planlanıyorsa uzun süreli üçlü tedavi gereksinimini azaltmak için baypas cerrahisi tercih edilmelidir. İkili antitrombosit tedavi seçildiğinde dabigatranın günde iki defa 110 mg dozu daha uygundur. Hastalarda stabilizasyon sağlandıktan sonra parenteral antikoagülasyon kesilmesini takiben dabigatran tekrar başlanabilir. Dabigatranın tek ya da ikili antitrombosit tedavi ile beraber kullanımı kanama sıklığını (varfarinle beraber tekli ya da ikili antiagregan tedavide olduğu gibi) her ne kadar artırsa da özellikle akut koroner sendrom sonrası ikili antiplatelet tedavi 1 yıl boyunca önerilmektedir (10). Bununla birlikte her hasta tromboz ve kanama riski açısından ayrı ele alınmalı ve tedavi bireyselleştirilmelidir. Bu nedenle hastalar GRACE, CHA2DS2-VASc ve HAS-BLED skorları ile değerlendirilmelidir. Antitrombosit tedavi mümkün olduğunca kısa tutulmaya çalışılmalı ve ilaç salınımsız metal stent için ortalama 1 ay, ilaç salınımlı stentler için ise stentin tipine göre değişmekle beraber sirolimus kaplı stentlerde en az üç ay, paklitaksel kaplı stentlerde en az altı ay kadar sürdürülmelidir. Bu konuda dabigatran ve diğer YOAK ların özel olarak stentli hastalarda randomize kontrollü çalışmaları sürdürülmektedir. RE-LY çalışmasında hastaların %38.4 ünün ASA ve/ veya klopidogrel kullandığı ve kanama riskinin tüm tedavi gruplarında (dabigatran 110 mg günde iki kez, dabigatran 150 mg günde iki kez ve varfarin) sırasıyla %60 ve %130 oranında arttığı bildirilmiştir. Ancak varfarinle karşılaştırıldığında bu risk dabigatran 110 mg ile daha düşük bulunmuştur (HR 0.82, %95 GA, 0.67-1.00). Bu çalışmada hastaların yaklaşık %5 i ASA 5

Türkiye de Dabigatranın Mevcut Kullanımı ve klopidogrel olarak ikili antiplatelet tedavi almıştı, bu hastalar da varfarin kolu ile karşılaştırıldığında her iki dabigatran kolunda majör kanamalar açısından sonuçlar ana sonuçlarla uyumlu çıkmıştır. Kapak hastalığı dışı nedenli AF si olup oral antikoagülan ve antitrombosit tedavinin net olarak önerildiği hasta gruplarında (CHA2DS2-VASc skoru > 1) dabigatranın özellikle 110 mg dozunun varfarine iyi bir alternatif olduğu belirtilmiştir. Bu bilgiler doğrultusunda, akut olaydan sonra en az bir yıl üçlü tedavi planlanıyorsa, HAS-BLED skoru 3 ise ve dabigatran tedavisi başlanmak isteniyorsa, dabigatranın günde iki kez 110 mg dozu tercih edilmelidir. AKS üzerinden henüz 1 yıl geçmeden yeni gelişen AF için CHA2DS2-VASc skoruna göre dabigatran kullanımı planlanıyorsa, düşük doz ASA ya da klopidogrel ile beraber günde iki defa 110 mg dabigatran tercih edilmelidir (11). Stabil koroner arter hastalığı olan ve AF gelişen hastalarda CHA2DS2-VASc skoruna göre antikoagülasyon verilmesi gereklidir. Stabil koroner arter hastalığı ve AF li olgularda VKA ve ASA nın birlikte kullanımının kanama riskini artırması nedeniyle bu hastalarda genellikle sadece VKA tercih edilmektedir (12). RE-LY çalışmasında, dabigatran kolunda varfarinle karşılaştırıldığında ME olgularında istatistiksel olarak anlamlı olmayan bir sayısal artış gözlemlenmiş ancak miyokardın diğer iskemik olaylarında herhangi bir artış bildirilmemiştir. Bu bilgiler ışığında, stabil koroner arter hastalığı olan olgularda dabigatran tercih edilecek ise günde iki defa 110 mg ve düşük doz ASA birlikteliği önerilen bir seçenektir (5). ASA ya karşı duyarlı popülasyonda günde iki defa 110 mg dabigatrana ilave olarak klopidogrel kullanılır. Dabigatran kullanımın kontrendike olduğu durumların özetlenmesi gerekir ise; * Etkin madde veya ürün formülündeki yardımcı maddelerden birine karşı bilinen aşırı duyarlılık, * Şiddetli böbrek yetmezliği (CrCL < 30 ml/dakika), * Aktif, klinik olarak önemli kanamalar; kanama riski olan organik lezyonlar * Spontan veya farmakolojik hemostaz bozukluğu * Sistemik ketokonazol, siklosporin, itrakonazol ve takrolimus ile eşzamanlı tedavi Nonvalvüler atriyal fibrilasyonda inme ve sistemik embolinin engellenmesi endikasyonunun pediyatrik hasta grubunda bir kullanım yeri yoktur. On sekiz yaşından küçük yaş grubunda güvenlilik ve etkililik ile ilgili veriler bulunmadığından, bu yaş grubunda dabigatran kullanımı önerilmemektedir. Mevcut klinik ve kinetik verilere dayanılarak, cinsiyete göre doz ayarlaması gerekli değildir. KAYNAKLAR 1. Blech S, Ebner T, Ludwig-Schwellinger E, Stangier J, Roth W. The metabolism and disposition of the oral direct throm- bin inhibitor, dabigatran, in humans. Drug Metab Dispos 2008; 36: 386-99. 2. Stangier J, Stähle H, Rathgen K, Fuhr R. Pharmacokinetics and pharmacodynamics of the direct oral thrombin inhibitor dabigatran in healthy elderly subjects. Clin Pharmacokinet 2008; 47: 47-59. 3. Connolly SJ, Ezekowitz MD, Yusuf S, Eikelboom J, Oldgren J, Parekh A, et al. Dabigatran versus warfarin in patients with atrial fibrillation. N Engl J Med 2009; 361: 1139-51. 4. Connolly SJ, Pogue J, Eikelboom J, Flaker G, Commerford P, Franzosi MG, et al. Benefit of oral anticoagulant over antiplatelet therapy in atrial fibrillation depends on the quality of international normalized ratio control achieved by centers and countries as measured by time in therapeutic range. Circulation 2008; 118: 2029-37. 5. Schulman S, Kearon C, Kakkar AK, Mismetti P, Schellong S, Eriksson H, et al. Dabigatran vs warfarin in the treatment of acute venous ttomboembolism, N Engl J Med 2010; 361; 24: 2342-52 6. Heidbuchel H, Verhamme P, Alings M, Antz M, Hacke W, Oldgren J, et al. European Heart Rhythm Association Practical Guide on the use of new oral anticoagulants in patients with non-valvular atrial fibrillation. Europace 2013; 15: 625-51. 7. Camm AJ, Lip GY, De Caterina R, Savelieva I, Atar D, Hohnloser SH, et al. 2012 focused update of the ESC Guidelines for the management of atrial fibrillation: an update of the 2010 ESC Guidelines for the management of atrial fibrillation developed with the special contribution of the European Heart Rhythm Association. Europace 2012; 14: 1385-413. 8. Liesenfeld KH, Lehr T, Dansirikul C, Reilly PA, Connolly SJ, Ezekowitz MD, et al. Population pharmacokinetic analysis of the oral thrombin inhibitor dabigatran etexilate in patients with non-valvular atrial fibrillation from the RE- LY trial. J Thromb Haemost 2011; 9: 2168-75. 9. Olesen JB, Lip GY, Kamper AL, Hommel K, Køber L, Lane DA, et al. Stroke and bleeding in atrial fibrillation with chronic kidney disease. N Engl J Med 2012; 367: 625-35. 6

Keleş İ. 10. Healey JS, Eikelboom J, Douketis J, Wallentin L, Oldgren J, Yang S, et al. Periprocedural bleeding and thromboembolic events with dabigatran compared with warfarin: re- sults from the Randomized Evaluation of Long-Term Anticoagulation Therapy (RE-LY) randomized trial. Circulation 2012; 126: 343-8. 11. Dans AL, Connolly SJ, Wallentin L, Yang S, Nakamya J, Brueckmann M, et al. Concomitant use of antiplatelet therapy with dabigatran or warfarin in the Randomized Evaluation of Long-Term Anticoagulation Therapy (RE- LY) trial. Circulation 2013; 127: 634-40. 12. Hamm CW, Bassand JP, Agewall S, Bax J, Boersma E, Bueno H, et al. ESC Guidelines for the management of acute coro-nary syndromes in patients presenting without persistent ST- segment elevation: The Task Force for the management of acute coronary syndromes (ACS) in patients presenting with-out persistent ST-segment elevation of the European Society of Cardiology (ESC). Eur Heart J 2011; 32: 2999-3054. 7