CanliHaber.Com - Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü Ramazan Ersoy ile Yeni Tüketici Hakları Kanunu na Özel Röportaj 1. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında neler bulunmaktadır? Hangi ürün ya da hizmetler bu kanun kapsamındadır? 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsamaktadır. Ancak, 4077 sayılı Kanunun kapsamı konusunda tereddütler oluşması neticesinde aynı konulara ilişkin yargı mercileri farklı kararlar alabilmektedir. Bu nedenle Kanunun kapsamı yoruma mahal bırakmayacak şekilde yeniden kaleme alınmıştır. Bu itibarla, 28/11/2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile tüketici işlemi, Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi şeklinde tanımlanarak Kanunun kapsamı tüketiciler lehine genişletilmiştir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, alışverişe konu olan; taşınır eşyayı, konut veya tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları kapsamaktadır. Ayrıca, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusu olarak tanımlanan hizmetler hakkında anılan Kanun hükümleri uygulanmaktadır. 2. Yeni Tüketici Kanunu ne zaman yürürlüğe giriyor? Bilindiği üzere, ülkemizde tüketicinin korunması alanında temel metin olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili ikincil mevzuat 1995 yılında yürürlüğe girmiş ve AB ye uyum konusunda bu alanda atılan ilk adımlardan biri olmuştur. Kanunun uygulanması sürecinde tespit edilen eksikliklerin giderilmesi ve bu alandaki AB mevzuatına uyum sağlanması amacıyla 2003 yılında Kanunda önemli değişiklikler yapılmıştır. Ancak, Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanunda tüketici haklarına ilişkin getirilen düzenlemelere uyum sağlanması, diğer taraftan süreç içerisinde yeni AB yönergelerinin düzenlenmesi ve mevcut yönergelerde yapılan değişiklikler ile uygulamada ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi amacıyla 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun hemen hemen bütün maddelerinde bir değişiklik ihtiyacı hasıl olmuştur. Yeni Kanun, 76 milyon tüketicimizin yanı sıra tüm üretici ve satıcılarımızı da ilgilendiren çerçeve bir kanun olup, hazırlık sürecinde ilgili tüm paydaşlar ile müzakereler yapılarak günün şartlarına uygun olarak hazırlanmıştır. Kanun tasarısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu nda 5, 6 ve 7 Kasım 2013 tarihlerinde görüşülerek yasalaşmıştır. 28/11/2013 tarihli ve 28835 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 28 Mayıs 2014 te yürürlüğe girmiş olacaktır. 1
3. Yeni Tüketici Kanununda kredi kartları ve bankacılık hizmetlerinde ne gibi düzenlemeler var? Ülkemizde bankalar; kredi kartı aidat ücreti, hesap işletim ücreti, dosya masrafı, hesap özeti ücreti, ipotek fek ücreti, nakit çekme ücreti, işlemsizlik ücreti gibi değişik isimler altında tüketicilerden para tahsil etmektedirler. Bankacılık sektörünün, faiz dışındaki ücret ve komisyonlara yönelerek başlangıçta sözleşmede öngörülmeyen ve soyut isimler altında birçok masrafı sonradan tüketiciden talep etmesi bu konuya ilişkin tüketici şikayetlerinin de artmasına neden olmuştur. Bu kapsamda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile tüketicilerin en fazla mağduriyet yaşadığı alanlardan biri olan bankacılık sektörüne ilişkin yeni düzenlemeler hayata geçecektir. Anılan Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca Bakanlığımızın görüşü alınarak BDDK tarafından çıkarılacak Yönetmelik ile, bankacılık sektöründe tüketiciden haksız olarak alınan ücret ve komisyonların önüne geçilecek ve bu alanda yaşanan belirsizlik ortadan kalkacaktır. Böylelikle bu Yönetmelikte yer almayan hiçbir ücret veya masraf tüketiciden alınamayacaktır. Bu yönüyle bakıldığında tüketici, bankaların keyfi uygulamalarından kurtulacaktır. Diğer taraftan, Yeni Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte kart çıkaran kuruluşlar tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartı sunmak zorunda olacaktır. Evrensel bir hak olan tüketicilerin bilgilendirilmesi esas alınarak bankacılık sektöründe tüketicilerin sözleşme imzalanmadan önce bilgilendirilmesi zorunlu tutulacak ve tüketiciden talep edilecek her türlü ücret ve masrafa ilişkin bilgilerin, sözleşmenin eki olarak tüketiciye ayrıca verilmesi zorunlu olacaktır. Yeni Kanunda tüketici kredileri ve konut finansmanı sözleşmeleri ile ilgili uygulamada yaşanan sorunları ortadan kaldıracak çok önemli düzenlemeler yer almaktadır. Tüketici kredilerinde; konut kredilerinde olduğu gibi ön bilgilendirme mecburiyeti getirilmiş; ayrıca 14 gün içerisinde tüketiciye hiçbir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkı tanınmıştır. Birçok tüketicinin şikâyetçi olduğu; kredi alabilmek için Bankanın yapılmasını zorunlu tuttuğu sigortalar tüketicinin isteğine bırakılmıştır. Kredi için açılan hesaptan da hesap işletim ücreti alınamayacağı hüküm altına alınmıştır. Konut Finansmanı Sözleşmelerinde de; benzer hükümler yer almaktadır. Bununla beraber şu anda %2 olan erken ödeme tazminatı yeni Kanunda, kalan vadesi 36 aya kadar olan kredilerde %1 e düşürülmüştür. Bu da tüketicinin lehine olan son derece önemli bir düzenlemedir. Bankacılık ve finans sektörüyle ilgili bu düzenlemelerle, tüketiciler ile bankalar arasında yaşanan uyuşmazlıkların en az seviyeye inmesini bekliyoruz. 4. Yeni Tüketici Kanununda günümüzde oldukça yaygınlaşan İnternet üzerinden yapılan alışverişler konusunda bir düzenleme var mı? 2
Yeni Kanun ile pazardaki payını her geçen gün arttıran, internet, telefon, katalog gibi yollarla mesafeli olarak kurulan sözleşmelere ilişkin olarak da yeni düzenlemeler getirilmektedir. Bu tür satışlarda, mesafeli sözleşme kurulmadan önce, tüketici sözleşme şartları hakkında bilgilendirilecektir. Mesafeli sipariş edilen ürünler en geç 30 gün içerisinde tüketiciye teslim edilmek zorunda olacaktır. Mevcut Kanunda 7 gün olan cayma hakkı süresi 14 güne çıkarılmaktadır. Satıcı ve sağlayıcı, tüketiciyi cayma hakkı konusunda bilgilendirmezse; tüketici 14 günlük süreyle bağlı olmayacaktır. 5. Televizyonlarda yapılan yayınlarda, tüketiciyi uyaran kayan yazılar çok hızlı akıyor ve okunamıyor. O an oluşan bir mağduriyette kim sorumludur? Mağdur hakkını nasıl aramalıdır? Bakanlığımız bünyesinde faaliyet gösteren Reklam Kurulu, tüketicilerin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının ticari reklam ve ilanlar vasıtasıyla zedelenmesini engellemek için gerekli tedbirleri almakla sorumlu olup, bu konuda Bakanlığımıza intikal eden şikayetleri titizle incelemektedir. Ticari reklam ve ilanlarda yer alan alt yazı ve dipnotlara tüketicilerin okuyamayacağı şekilde yer verilmesi nedeniyle ortaya çıkan ihlallerin ortadan kaldırılması ve bu konuda uyulması gereken ilke ve kuralları belirlemek amacıyla Ticari Reklam ve İlanlarda Altyazı ve Dipnotların Kullanılmasına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Tebliğ hazırlanmıştır. 13/03/2011 tarihli ve 27873 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 13 Haziran 2011 tarihinde yürürlüğe giren söz konusu Tebliğ, altyazı ve dipnotlardaki yazının boyutu, altyazıların ekranda kalma süresi ve altyazı metinleri ile ilgili diğer hükümleri düzenlemektedir. Bu konuda gerek reklam verenlerin gerekse de mecra kuruluşlarının Kanunda öngörülen idari yaptırımlarla karşılaşmamalarını teminen anılan Tebliğ de hüküm altına alınan ilke ve kurallara riayet etmeleri büyük önem arz etmektedir. Tüketiciler, ticari reklam ve ilanlarda yer alan altyazı ve dipnotlara ilişkin olarak Reklam Kurulu na başvuruda bulunabilir. 6. Sözleşmelerde çok küçük harflerle yazılan maddeler yasal mı? Olması gereken nedir? Gerek mevcut Kanun gerekse de 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girecek olan Yeni Kanuna göre tüm tüketici sözleşmeleri en az oniki punto büyüklüğünde olmalıdır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca, Kanunda yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen sözleşmeler ile bilgilendirmelerin en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenmek zorundadır. Sözleşmelerin bir nüshasının kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur. 7. Mağazadan alınan bir ürün hangi koşullarda iade edilebilir? 3
Mağazadan alınan bir malın ayıplı çıkması durumunda tüketici söz konusu malı iade edebilir. 6502 sayılı Kanunda; ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Mevcut Kanunda olduğu gibi; ayıplı mallarda satıcının sorumluluğu taşınır mallarda, malın tesliminden itibaren 2 yıl, taşınmaz mallarda ise 5 yıl olarak belirlenmiştir. Ağır kusur veya hile ile gizlenmişse, zaman aşımı süresinden yararlanılamaz. Yeni Kanun ile tüketicilerin ayıbı ihbar etme yükümlülüğü kaldırılmaktadır. Zaman aşımı süresi içerisinde kalmak kaydıyla, ilk 6 ay içinde ortaya çıkan ayıplarda malın ayıplı olmadığını satıcı ispat edecektir. 8. İnternetten satın alınan bir ürün iade edilebilir mi? İnternet üzerinden yapılan satışlar, tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan satışlar olup, tüketici mevzuatında mesafeli satışlar olarak tanımlanmaktadır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 48 inci maddesinde mesafeli satışlara ilişkin hususlar düzenlenmiştir. Bu kapsamda, tüketici, ondört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Ayrıca, satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma hakkını kullanmak için ondört günlük süreyle bağlı değildir. Her halükarda bu süre cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer. 9. Kozmetik ürünlerinde tüketici hakkı nedir? Kozmetik ürünlerin güvenli bir şekilde piyasaya arz edilmesinin sağlanması ve bu ürünlerin piyasa gözetimi ve denetimi Sağlık Bakanlığı nın sorumluluğunda bulunmaktadır. Kozmetik ürünlerin reklam ve ilanlarında, tüketiciyi yanıltıcı veya ilgili mevzuata aykırı bir husus olduğu düşünülüyor ise; Reklam Kurulu na başvuru yapılabilir. 10. Abone olduğunuz bir hizmette, hizmet vericiden kaynaklı bir aksama olursa mağdurun hakları nelerdir? Örneğin, internet abonelikleri. Abonelik sözleşmesi, tüketicinin, belirli bir mal veya hizmeti sürekli olarak veya düzenli aralıklarla edinmesini sağlayan sözleşmelerdir. Yeni Kanun ile tüketici, belirsiz süreli veya süresi bir yıldan daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman feshetme hakkına sahiptir. Ayrıca, süresi bir yıldan az olan belirli süreli abonelik sözleşmesinde satıcı veya sağlayıcı tarafından sözleşme koşullarında değişiklik yapılması hâlinde de tüketici sözleşmeyi feshedebilir. Fesih bildiriminin kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. 4
Satıcı veya sağlayıcı, abonelik sözleşmesinin feshi için sözleşmenin tesis edilmesini sağlayan yöntemden daha ağır koşullar içeren bir yöntem belirleyemez. 11. 4 seçimlik haktan firmalar kendi istedikleri seçeneği vatandaşa sunuyor. Vatandaş kime itiraz edecek? 6502 sayılı Kanunda, mevcut Kanunda yer alan 4 seçimlik hak korunmuştur. Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcılar, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Bu konuda tüketicilerin yaşadığı sorunların çözümüne ilişkin yetkili Kurumlar, Tüketici Hakem Heyeti veya Tüketici Mahkemeleridir. 6502 sayılı Kanun ile; değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunlu hale getirilmiştir. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için yapılmalıdır. Tüketici Mahkemesine başvuru 12. Reklamlarında 1 numarayız En iyiyiz Bizden iyisi yok diye satılan ürünleri Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yorumlayabilir misiniz? Tüketici hukuku açısından reklam, hem bir bilgilendirme aracı olarak görülmekte ve bu sebeple meşru sayılmakta hem de kötüye kullanılabilmesi sebebiyle tüketicinin korunması gereken bir olgu olarak algılanmaktadır. Karşılaştırmalı reklam; rakiplerin şahsı ya da ürettiği mal veya hizmet ile açık ya da kapalı bağlantı kurmak suretiyle, kendisinin ya da mal veya hizmetlerinin, rakiplerininkinden daha üstün veya onların ayarında olduğunun belirtilmesi şeklinde reklam yapılması olarak tanımlanabilir. Karşılaştırma reklam, genelde doğrudan/dolaylı karşılaştırma; olumlu/olumsuz karşılaştırma; fiyat/kalite karşılaştırması şekillerinde sınıflandırılabilir. Dolaylı karşılaştırmalı reklamlarda ise, diğerlerinden daha iyi, daha üstün, birinci, gibi ifadeler kullanılır. Tüketici ihtiyaçlarına en iyi şekilde uyacak başka bir ürünün olmadığı mesajının verildiği süperlatif reklamlar da dolaylı karşılaştırmalı reklamların bir türüdür. Bu tür reklamlarda; en iyiyiz, birinciyiz, bir numarayız gibi ibareler kullanmaktadırlar. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken husus, söz konusu ifadelerin kanıtlanabilir ve ölçülebilir araştırmalara ve kriterlere dayalı olması gerektiğidir. 5
6502 sayılı Kanun kapsamında çıkarılacak Ticari Reklam Yönetmeliğinde karşılaştırmalı reklamlara ilişkin temel ilke ve esaslar ayrıntılı bir şekilde belirlenecektir. 13. Online oyunlarda, oyunculara bir sözleşme imzalatılarak bir oyun hizmeti sunuluyor. Oyun kapsamında ayıplı bir hizmet alınırsa kime başvurulacak? İnternet üzerinden yapılan satışlar, 6502 sayılı Kanunda mesafeli satışlar olarak tanımlanmaktadır. Diğer taraftan, söz konusu hizmetin ayıplı sunulması durumunda, bu husus anılan Kanunun 13 üncü maddesi kapsamında değerlendirilebilir. Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir. Sağlayıcı, hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür. Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Bu konuda yaşanan uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin olarak Tüketici Hakem Heyeti veya Tüketici Mahkemeleri ne başvuru yapılmalıdır. 14. Bilgisayarları korumak adına piyasada TAM KORUMA vaadiyle ürünler satılmaktadır. Bu programlar bilgisayarı koruyamazsa ayıplı mal sınıfına girer mi? Burada oluşan zararı kim karşılar? 6502 sayılı Kanunda; ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilmektedir. Bilgisayarları korumak adına piyasada TAM KORUMA vaadiyle satılan ürünler, bilgisayarı koruyamazsa ayıplı mal kapsamında değerlendirilebilir. Bu durumda; tüketici 4 seçimlik hakkından birini kullanabilir. Ayrıca, tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir. 15. Maketten satış olarak da bilinen ön ödemeli konut satışları na ilişkin olarak Yeni Kanun ne gibi düzenlemeler getiriyor? Ön ödemeli konut satışlarında; yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satışı sözleşmesi yapılamayacaktır. Bakanlıkça projedeki devre sayısı ya da projenin toplam bedeli kriterine göre belirlenecek büyüklüğün üzerindeki projeler için bina tamamlama sigortası yaptırılması zorunlu olacaktır. Söz konusu düzenleme çok 6
önemlidir. Çünkü, firmanın binayı tamamlamadan iflas etmesi durumunda sigorta şirketi binayı tamamlayarak tüketiciye teslim edecektir Tüketici, 14 gün içinde ön ödemeli konut satış sözleşmesinden cayma hakkına sahip olacaktır. Mevcut Kanunda 30 ay olan konutun teslim süresi 36 aya çıkarılmıştır. Cayma hakkının dışında devir ve teslim tarihine kadar tüketiciye, belli masrafları ve sözleşme bedelinin %2 sine kadar tazminat ödemek suretiyle sözleşmeden dönme hakkı verilmektedir. Bakanlığımız tarafından verilen Kampanyalı Satış İzin Belgesi kaldırılmıştır. Bu suretle konut satışlarının devlet garantisinde olduğu yönündeki yanlış izlenimlerin önüne geçilmiştir. 16. Mağduriyetlerin en çok yaşandığı işyeri dışında yapılan satışlara (kapıdan satışlar) ilişkin olarak yeni tedbirler getiriliyor mu? İşyeri dışında satış yapacaklar mevcut uygulamada olduğu gibi Bakanlıktan yetki belgesi almak zorunda olacaktır. İşyeri dışında kurulan sözleşmeler imzalanmadan önce, tüketicilerimizin sözleşme şartları ile ilgili bilgilendirilmesi zorunlu tutulmuştur. Mevcut 7 günlük cayma hakkı süresi 14 güne çıkarılmaktadır. Satıcı ve sağlayıcı yükümlülüklere aykırı davranırsa tüketici cayma hakkını kullanmak için 14 günlük süreyle bağlı olmayacaktır. Sözleşme tarihi, tüketicinin kendi el yazısıyla yazdırılacak ve sözleşmenin bir örneği tüketiciye verilecektir. Tarihi, tüketicinin yazması önemlidir ve dikkat edilmesi gereken bir husustur. Tüketici cayma hakkını kullanırken sözleşme tarihinin değiştirilmesi ihtimali engellenmiş olacaktır. 17. Yeni Kanunun yürürlüğe girmesiyle; devre tatil, devre mülk ve paket turlarla ilgili tüketicilere yeni haklar tanınacak mı? Bu tür sözleşmelerde; sözleşme kurulmadan önce, tüketicilerin sözleşme şartları ile ilgili bilgilendirilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Sözleşme tarihinin tüketicinin kendi el yazısıyla yazılması ve sözleşmenin bir örneğinin tüketiciye verilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Devre tatillerde cayma hakkı süresi 10 günden 14 güne çıkarılmıştır. Bakanlıkça projedeki devre sayısı ya da projenin toplam bedeli kriterine göre belirlenecek büyüklüğün üzerindeki projeler için bina tamamlama sigortası yaptırılması zorunluluğu getirilmiştir. Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren 36 ayı geçemeyecektir. Devir ve teslim tarihine kadar tüketiciye, sözleşme bedelinin %2 sine kadar tazminat ödemek suretiyle sözleşmeden dönme hakkı verilmiştir. Tüketicilere, paket tur sözleşmesinin esaslı unsurlarından birinin değişmesi halinde sözleşmeden dönme hakkı getirilmiştir. Sözleşmeden dönülmesi halinde paket tur düzenleyicisi veya aracısının, dönme bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren tüketicinin ödemiş olduğu tüm bedeli herhangi bir kesinti yapmaksızın derhal iade etmesi zorunlu olmuştur. Yeni düzenlemeyle AB ülkelerinde olduğu gibi ticari ve mesleki amaçla paket tura katılanların da tüketiciye tanınan haklardan yararlanabilmesine imkân sağlanmıştır. 7
18. Gerçeği yansıtmayan indirimli satışlara ilişkin olarak ne gibi sınırlamalar getirilmektedir? Ülkemizde indirimli satışlarla ilgili kapsamlı bir yasal düzenleme bulunmaması çeşitli suiistimallere neden olmaktaydı.örneğin, senenin 12 ayı boyunca indirimli satış kampanyası yaptığına ilişkin reklam yapabilmekteydi. Fiyat etiketleri üzerine önceden geçerli olmayan yüksek fiyatlar yazarak tüketicilerde indirim yapılmış izlenimi oluşturulmaktaydı. Yeni düzenlemeye göre; - İndirimli satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimli satış fiyatı, - İndirimden önceki fiyatı ve indirim oranı, ürün etiketlerinde gösterilmek zorundadır. İndirimli satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimden önceki fiyattan daha düşük fiyatla satışa sunulduğunun ispatı, satıcı veya sağlayıcıya ait olacaktır. Bakanlığımız, Belediyeler ve ilgili Odalar bu konuda denetim yapmaya yetkili kılınmıştır. 8