KÖMÜRDE BULUNAN OKSİJENLİ FONKSİYONEL GRUPLARIN TEMİZ KÖMÜR HAZIRLANMASINDA ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI * The Investıgatıon Of The Effects Of The Oxygenated Functıonal Groups In Coals During The Preparatıon Of Clean Coal * Sibel TAHMAZOĞLU Kimya Anabilim Dalı E. Sultan GİRAY Kimya Anabilim Dalı ÖZET Tunçbilek ve Çan kömürleri NMP, Tetralin, NMP/Tetralin (1:1 v/v), Tetralin/Kinolin (1:1 v/v) ve Kinolin çözücü ve çözücü karışımları ile 350 C de paslanmaz bir tüp reaktör içerisinde ekstraksiyonu gerçekleştirilmiştir. Aynı işlemler asit ile önişlem görmüş kömürlerde uygulanmıştır. Bu sayede kül oranı azaltılmış temiz kömür hazırlamaya çalışılmıştır. Kömürlerin demineralizasyon işleminden sonra kömürde bulunan COOH ve COOM miktarları belirlenerek oksijenli fonksiyonel grupların temiz kömür hazırlanmasında ve ekstraksiyon verimi üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Aynı zamanda FT-IR analizleri ile ekstraktın karakteristik yapısı hakkında nitel bilgi edinilmeye çalışılmıştır. Tunçbilek kömürünün orijinal halinde en yüksek verim Tetralin/Kinolin karışımında gözlenmiştir.. Tüm ekstraksiyon koşulları için ekstraksiyon sonrası geri kazanılan katı ekstraktın %0,2 den %0,6 ya değişen oranlarda kül içeriğine sahip olduğu belirlendi. Anahtar Kelimeler : Çözücü ekstraksiyonu, külsüz kömür, oksijenli fonksiyonel gruplar ABSTRACT Tunçbilek and Çan coal were extracted with NMP, Tetraline and Quinoline, NMP/Tetraline (1:1 v/v) and Tetraline/ Quinoline (1:1 v/v) mixtures at 350 C. Pretreated Çan and Tunçbilek coals were also extracted at the same conditions. The extracts of the all extractions were as clean coal since their ash content reduced to as well as 0, 2 0, 6 %. The effect of oxygenated functional groups such as COOH on the extraction yield was also investigated. Acid pre-treatment did not show any significant effect on the extraction yield. On the other side, in both extraction processes, Çan coal gave higher extraction yields then those of Tunçbilek coal. * Yüksek Lisans Tezi-MSc. Thesis 72
Key Words: Solvent extraction, clean coal, oxygenated functional groups Giriş Nüfus artışı ve teknolojik gelişmenin dünya enerji talebini hızla artırması sonucunda, kömür ve petrol gibi yakıtların kullanımı günümüze kadar önemini korumuştur. Petrol rezervlerinin dünyanın belli başlı yerlerinde ve kömüre göre sınırlı olması, zaman zaman dünya ekonomisinde politik pazarlıklara ve dolayısıyla krizlere neden olmuş, bu da haklı olarak dünya milletlerinin daha güvenilir enerji kaynaklarına veya kendi öz kaynaklarına yönelmelerine neden olmuştur. Fosil enerji kaynaklarından olan kömür, geçmişte olduğu gibi gelecekte de enerji kaynakları içindeki önemini koruyacaktır. Diğer kaynakların rezervleriyle karşılaştırıldığında çok büyük rezerve sahip olması, ekonomikliği, teminindeki güvenilirlik, fiyat istikrarı, kömürün çok önemli enerji kaynağı olduğunun göstergesidir. Artan enerji ihtiyacı, yenilenebilir ve alternatif enerji kaynaklarını dünya gündemine taşıdı. Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji kaynakları, biyoyakıtlar gibi konularda araştırmalar ve uygulamalar giderek artıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımında önemli bir nokta olan enerji depolanması ve bu kapsamda enerji taşıyıcısı olarak hidrojenden yararlanma imkanlarının geliştirilmesi dünyamızın güncel sorunlarından. Enerji sorununun yanı sıra, yüzyılımızın ilk yarısında biteceği öngörülen ham petrolün neden olacağı diğer sorunlara da bugünden çözümler üretmemiz gerekiyor. Özellikle ulaşım sektöründe kullanılan sıvı yakıtların hemen hemen tamamının petrolden elde edildiği ve yine günlük hayatımızın vazgeçilmezleri arasındaki pek çok araç ve gereçte kullanılan petrol türevi kimyasalların ve plastik maddelerin üretiminin de petrole dayalı olduğu dikkate alınırsa durumun önemi daha iyi anlaşılabilir. Alıştığımız yaşam tarzını sürdürebilmemiz için bu konularda da alternatif kaynaklar geliştirmemiz gerekiyor. Kömürün üretimi, iyileştirilmesi ve kullanımına ilişkin teknolojik geliştirme çalışmaları hızla devam etmektedir. Örneğin kömürden kaynaklanan S0 2 (kükürtdioksit) gazının oluşumunun yanma esnasında önlenmesini sağlayan akışkan yatak teknolojileri elektrik üretiminde yüksek güçlerde ticari uygulama olanağı bulurken, yanma veriminin yükseltilmesiyle C0 2 (karbondioksit) yayınımının azaltılmasına katkıda bulunmaktadır. Sonuç olarak kömürün, özellikle elektrik enerjisi üretiminde verimli ve çevreyi kirletmeyecek biçimde değerlendirilmesini sağlayacak teknolojiler mevcuttur ve sürekli geliştirilmektedir. Kömür; çoğunlukla karbon, hidrojen ve oksijenden oluşan az miktarda kükürt ve azot içeren, kimyasal ve fiziksel olarak farklı yapıya sahip maden ve kayaçtır. Diğer içerikleri ise külü oluşturan inorganik bileşikler ve mineral maddelerdir. kömür, jeolojik devirlerden kalan bitkilerin, alglerin ve sporların biyolojik ve jeotermal bozunması sonucu oluşan heterojen ve kompleks bir materyaldir. Çağlar boyunca nem ve mineral maddelerin de etkisiyle çeşitli dönüşümlere uğramışlardır. Bu dönüşümlerde ilk ürünün hümik asitler olduğu 73
düşünülmektedir. Bu da zamanla dönüşüme uğrayarak sırasıyla turba, linyit, alt bitümlü kömür, bitümlü kömür ve antrasit oluşturmuştur. Kömür belirli miktarda karbon, hidrojen, oksijen ve az miktarlarda azot ile kükürdü belirli oranlarda içeren bir organik maddedir. Bu maddenin karbon iskeleti ve bu iskelete oksijen, hidrojen, azot ve kükürt atomlarının nasıl bağlandığı önemlidir. Kömürdeki varlığı düşünülen molekül tipleri, bunların büyüklükleri, molekül ağırlıkları, ısı, katalizör ve çözücü karşısındaki davranışları çok önemlidir. Kömür içerisindeki azot, genellikle aromatik heterosiklik yapılarda, pirolik ve piridinik şekillerde sırasıyla beş halkalı ve altı halkalı yapılar şeklinde bulunur. Kömür içerisindeki kükürt, hem organik hem de inorganik şekilde mevcuttur. İnorganik kükürt genelde pirit şeklinde, az bir miktarı ise sülfatlar şeklinde bulunu Organik kükürt ise tiyofenik heterosiklik ve alifatik sülfitler şeklinde bulunur.kömür içerisindeki oksijen miktarı kömürün derecesine göre değişir. Kömürün kömürleşme derecesi yükseldikçe oksijen içeriği azalır. Kömürdeki karbon hem aromatik, hem alifatik biçimdedir. Aromatik karbon oranı, kömürün kömürleşme derecesine bağlı olarak yaklaşık %50 den (linyitlerde), % 86 ya kadar (az uçucu bitümlü kömürlerde) artar. Organik çözücülerle yapılan çözücü ekstraksiyonu kömürün kimyasal yapısını araştırmak için kullanılan bir tekniktir. Ayrıca kömürün çözücü ekstraksiyonu ılıman deneysel koşullarda (atmosferik basınç altında) yaygın organik çözücüler kullanılarak daha az kül içeren temiz kömür dönüşümüne yardım eder. Kömür/çözücü ilişkisi çok karmaşıktır ve ekstraksiyon verimi çözücünün ve kömürün doğasına olduğu kadar ekstraksiyon koşullarına da bağlıdır. İyi bir çözücünün daima eşleşmemiş bir çift elektronu olan oksijen veya azot atomu içeren bileşiklerden oluştuğu ve alkil grupların varlığının çözücü gücünü azalttığı ileri sürülmüştür. En çok tercih edilen çözücülerin metilene bağlı en az bir tane primer amino grup içeren pridin gibi heterosiklik bazlardan oluştuğu belirtilmiştir. Çözücüler iki gruba ayrılır. H-vericiler ve H-taşıyıcılar.Hidrojen veren çözücüler sıvılaştırma ortamına yapılarındaki oynak hidrojenlerini sunarak aktif kömür fragmanlarını kararlı hale getirirler.h-taşyıcılar ise kendi yapılarında sunabilecek hidrojenleri olmadığından sıvılaştırma ortamına hidrojeni kendi yapılarından değil, başka kaynaklardan alarak transfer eder. Kömürün ekstraksiyonunda NMP (N-metil-2-pirrolidinone) kullanılması konusunda son yıllarda artan bir ilgi gözlenmektedir (Rengenathan, 1988). Bu ilgi, NMP nin endüstriyel bir çözücü olmasının yanında, petrol endüstrisinde olefin ve aromatiklerin ayrılması, yağların rafine edilmesinde ve endüstrinin diğer dallarında kullanılmaktadır (Kirk, 1982). NMP, kullanımı kolay bir çözücüdür. NMP iyi bir hidrojen bağı alıcısı (akseptör) olan polar aprotik bir çözücüdür ve aromatik çekirdeklere karşı bir ilgisi vardır. Aslında, kömürün tek bir çözücü ile ekstrakte edilmesi, ekstraksiyon verimi 74
açısından oldukça sınırlıdır (Van Krevelen, 1993). Bu nedenle, ekstraksiyon verimini artırmak için çözücü karışımları yaygın olarak kullanılmıştır. NMP nun da ekstraksiyonda etkin bir şekilde kullanılması karbondisülfür (CS 2 ) ile oluşturulan (1:1 v/v) karışımının kullanılmasıyla ortaya çıkmıştır. Kömürü iyi şişiren çözücülerin, ekstraksiyon içinde iyi birer çözücü olduğu görülmüştür. Bu amaçla kullanılan ve kömürler için iyi şişirme özelliğine sahip olduğu gözlenen EDA (Etilendiamin) de NMP ile birlikte kullanıldığında ekstraksiyon veriminin yükseldiği gözlenmiştir. EDA nin kömür için çok iyi bir çözücü olduğu düşünülmektedir. Çünkü, EDA, hidrojen bağları gibi kömürdeki çok özel etkileşimleri bozmaktadır. Temiz, özellikleri iyileştirilmiş ekstraktlar hazırlamak amacıyla başka çözücüler de kullanılmıştır. Bu çözücüler, kinolin (350 C), 1- metilnaftalin ve tetralin (350 C), karbol yağı ve kreosote yağı (350 C). Ekonomik ticari üretime geçildiğinde uygun ve geri dönüştürülebilen çözücülerin kullanılması gerekir. Ayrıca çözücü olarak kullanılan maddelerin hidrojen kaynağı olmaması gerekir, çünkü bu tür çözüler kullanıldığında CO 2 emisyonunun önüne geçilmesi mümkün değildir. Kömürlerin organik çözücülerle ekstraksiyonu kömürden mineral maddelerin uzaklaştırılması için etkili bir yöntemdir. Bu şekilde elde edilen temiz kömürün enerji üretiminde kullanılması durumunda, kömür kullanımından kaynaklanan çevre problemlerini önemli oranda azaltacak kalitededir ( Masaki, 2004). Kömür ekstraksiyonunda kullanılan teknikler son onlu yıllarda çok önemli gelişmeler gösterdi. Bunlardan biri de Japonya da geliştirilen ve Hyper Coal olarak tanımlanan teknolojidir (Yoshida, 2002; 2004). Hyper Coal, ekstraksiyon verimi %60 dan daha fazla, kül içeriği 200 ppm den düşük, sodyum ve potasyum miktarı 0,5 ppm den daha az olan temiz kömürdür (Yoshida,2004). Materyal ve Metot Materyal Kullanılan Kimyasallar NMP, Kinolin, Tetralin, Aseton, Toluen, Hidroklorikasit (HCl), Hekzan, oksalik asit, formik asit Metotlar Ekstraksiyonlarda Kullanılan Kömür Örneklerinin Hazırlanması Ekstraksiyonlarda kullanılacak kömür örnekleri açık havada serilerek kurutulduktan sonra öğütülerek -60 mesh boyutuna getirildi. Öğütülen kömür örnekleri iyice karıştırıldıktan sonra vakum etüvünden 80 C de nem içeriği %2 nin altına düşecek şekilde 12 saat süreyle kurutuldu. Bu işlemler sonrası hazırlanan 75
kömür örnekleri cam kavanozlar içerisinde azot gazı altında derin dondurucu da saklandı. Asit İle İşlem Görmüş Kömür Örneklerinin Hazırlanması 20 gram Çan ve Tunçbilek linyitleri 0,5 M 1000 ml oksalik asit ve formik asit ile bir balona alınır. Kömür ve çözücü oda koşullarında azot atmosferi altında 24 saat boyunca geri soğutucu altında karıştırılır. Bu işlemin ardından karışım cam lifli filtre (glass fiber) kağıdında süzüldü. Artık ph: 6 oluncaya kadar deiyonize su ile yıkandıktan sonra vakum etüvünde 80 C de 12 saat süreyle kurutulup asit ile işlem görmüş kömür örnekleri çözücü ekstraksiyonlarında kullanılmak üzere bir kavanoza koyup derin dondurucuda saklanır. Reaktörde Isıl Ekstraksiyon -60 mesh e kadar öğütülmüş kömür örnekleri vakum etüvünde kurutularak kullanılmıştır. 2 gram kömür örneği 70 ml hacimli 6000 PSI basınca dayanıklı 416SS malzemeden yapılmış tüp reaktöre 20 ml organik çözücü ve bu organik çözücülerin karışımları konulmuştur (NMP, Tetralin, Kinolin ve NMP/Tetralin (1:1 v/v), Tetralin/Kinolin (1:1 v/v) ). Ortamdaki havayı uzaklaştırmak için 500 PSI azot gazı geçirilmiştir. 60 dakika süreyle 350 C de ekstrakte edilmiştir. Ekstraksiyon sonunda artık kömür, ekstraktan glass fiber süzgeç kağıdında süzülerek ayrılmıştır. Artık 8-10 kez çözücüye göre aseton ve toluen ile yıkanmış elde edilen süzüntü ekstrakt ile birleştirilmiştir. Bu işlemden sonra kömür %2 lik HCl çözeltisi ile yıkanmıştır. En son yıkama 1:1 metanol- su karışımı ile yapıldıktan sonra artık kömür vakum etüvünde bir gece boyunca 165 C de kurutulmuştur. Ekstraksiyon verimi aşağıdaki eşitliğe göre hesaplanmıştır. EV=[(1-Wa /Wk)/(1-kül miktarı)] х 100 Wa :artığın ağırlığı Wk : kullanılan kömürün ağırlığı Katı Ekstraktın Geri Kazanılması Çözücü ekstraksiyonu ile elde edilen ekstrakt, destilasyon ile bir miktar çözücüsü uzaklaştırıldıktan sonra anti solvent olarak, NMP, Kinolin kullanılan deneylerde %10 luk 1000 ml HCl çözeltisi ; NMP/Tetralin, Tetralin ve Tetralin/Kinolin kullanılan deneylerde 250 ml hekzan kullanılarakçöktürülmüştür. Çöken katı ekstrakt ph: 6 olana kadar birkaç kez saf su ile yıkandıktan sonra vakum etüvünde bir gece boyunca 165 C de kurutulmuştur. Katı ekstraktın geri kazanılma verimi aşağıdaki eşitliğe göre hesaplanmıştır. %Ekstrakt (kuru baz)=[we /Wk-(1,1х kül miktarı) ]х 100 We: ekstraktın ağırlığı Wk: kullanılan kömürün ağırlığı Kömürde Bulunan Oksijenli Fonksiyonel Grupların Belirlenmesi Kömürdeki karboksil grupların miktarı Schafer tarafından ileri sürülen iyon değiştirme metodu kullanılarak belirlenecektir. 0,5 gram kömür örneği 1M baryum 76
asetat tan 10 ml alınarak 100 C de 12 saat geri soğutucu altında karıştırılır. Katı artık filitrasyonla çözeltiden ayrılır. Oluşan asetik asit NaOH ile titrasyonuyla belirlenir ve bu toplam COOH gruplarının miktarını verecektir. Demineralize edilmiş ve orijinal kömürlerin COOH miktarları kıyaslanacaktır (Toshimasa ve Takanahashi, 2006) Katı Ekstraktın Kül Tayini Ekstraksiyon öncesi kömürün ve sonrası ekstraktın kül miktarı proximate analize göre yapıldı. Temiz ve kuru porselen kroze tartılarak, içine yaklaşık olarak 0,3 gram örnek düzgün şekildi yayıldı. Kroze kül fırınına yerleştiridi. Fırının sıcaklığı sırasıyla; 250 C ye kadar 30 dakika, 250 C den 500 C ye kadar 30 dakika ve 500 C den 815 C ye kadar 60 dakika ısıtıldı ve fırın bu sıcaklıkta 60 dakika tutuldu. Kroze fırından çıkarıldı ve bir desikatörde soğumaya bırakıldı. Soğuduktan sonra tartıldı. Katı Ekstraktın Kükürt Tayini Leco marka toplam kükürt analizinin çalışma prensibini özel bir kroze içinde belli bir miktardaki örneğinin yüksek sıcaklıkta (yaklaşık 1600 C) yakılmasıyla gerçekleştirilmiştir. Kömür Örneklerinin FT-IR Analizleri FT-IR spektrumları 1:40 oaranında kömür / KBr karışımı hazırlanarak transmitans yöntemi ile Perkin Elmer HP9 1QA FTIR cihazından alınmıştır. Çalışma aralığı 4400-450 cm -1 olarak belirlendi. Araştırma, Bulgular, Tartışma ve Sonuçları Bu çalışmada, işlem görmemiş Tunçbilek kömürünün organik çözücülerle ekstraksiyonunda en yüksek verimler NMP ve Tetralin /Kinolin karışımı ile yapılan ekstraksiyonda %27,0 ve %30,4 olarak gözlenirken işlem görmemiş Çan kömürünün organik çözücülerle ekstraksiyonunda en yüksek verimleri Tetralin ve NMP/Tetralin karşımı ile yapılan ekstraksiyonda %49,0 ve %50,0 olarak gözlenmiştir. Asit önişlemine uğramış Tunçbilek kömüründen elde edilen sonuçlara göre, asit önişlemi ile verimin NMP ve Tetralin/Kinolin karışımlarında özellikle artış göstermesi bu kömürde asit baz etkileşimlerin fazla olduğunu göstermektedir. Tunçbilek kömürünün oksalik asit önişlemine uğramış ekstraksiyon verimleri daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Asit önişlemine uğramış Çan kömüründen elde edilen sonnuçlara göre, NMP/Tetralin karışımı ve Tetralin hem orijinal hemde asit önişlemi uygulanmış Çan kömüründe en yüksek ekstraksiyon verimi sağlanan çözücü ve çözücü karışımı olmuştur. Genel olarak Tunçbilek kömüründen daha yüksek verimle ekstrakte 77
edilmiştir. Tetralin/Kinolin karışımı ve Kinolin ile elde edilen her iki asitinde ekstraksiyon veriminde önemli bir etkiye sahip olmadığı görülmüştür. Bunun yanısıra orijinal kömürün ekstraksiyon verimine kıyasla %2-10 oranları arasında artış sağlanmıştır. Bu sonuçlara göre, her iki asit önişleminin uygulanmasının ekstraksiyon verimi üzerine etkisi olmadığı gözlenmişitr. Her iki kömür içinde beklenildiği gibi asit önişlemle beraber COOH miktarları artmıştır. Orijinal Tunçbilek kömürün COOH miktarı 0,17 olarak bulunurken formik asit önişlemi ile Tunçbilek kömürünün COOH miktarı 0,23 ve COOM miktarı %0,03; oksalik asit önişlemi ile COOH miktarı 0,2, COOM miktarı 0,06 olarak belirlenmiştir. Çan kömürü Tunçbilek kömürüne kıyasla daha az COOH grubu içerdiği belirlenmiştir. Orijinal Çan kömürünün COOH miktarı 0,13 dır. Ancak asit önişlemle COOH miktarları artmış ve oksalik asit işleminden sonra 0,25, formik asit önişlemden sonra da 0,27 olarak belirlenmiştir. OA ve FA ile işlem görmüş Çan kömürü COOM miktarları ise sırasıyla 0,14 ve 0,12 olarak belirlenmiştir. NMP ve NMP/Tetralin karışımı ile ekstraksiyonda kömürlerin COOH miktarı artıp COOM miktarı azalırken ekstraksiyon verimlerinin arttığı da gözlenmektedir. Bu sonuçta bu iki kömürün NMP ile ekstraksiyonunun asit baz uçların etkileşimleri ile gerçekleştiğini göstermektedir. NMP, NMP/Tetralin, Tetralin, ve Tetralin/Kinolin ile yapılan ekstraksiyon çalışmalarında verim ile COOH miktarları ve COOM miktarları arasında bir korelasyon gözlenirken Kinolin ile yapılan ekstraksiyon verimi COOM nin miktarı ile korelasyon olmadığı gözlenmiştir. Yapılan çalışmada kömürde bulunan oksijenli fonksiyonel grupların temiz kömür hazırlanmasında ve ekstraksiyon verimi üzerine etkileri araştırılmıştır. Tunçbilek kömürünün organik çözücülerle ısıl ekstraksiyon çalışmasında orijinal halinde gözlenen en yüksek iki verim NMP ve Tetralin/Kinolin karışımında gözlenmiştir. Oksalik asit ile önişlem görmüş kömürün ekstraksiyonun da en yüksek verim Tetralin de gözlenirken formik asit ile önişlem görmüş kömürün ekstraksiyonun da en yüksek iki verim Tetralin ve Tetralin/Kinolin karışımında gözlenmiştir. Çan kömürünün organik çözücülerle ısıl ekstraksiyon çalışmasında en yüksek iki verim NMP/Tetralin karışımı ve Tetralin de gözlenmiştir. Oksalik asit ve formik asit ile önişlem görmüş kömürün ekstraksiyon çalışmasında en yüksek iki verim NMP/Tetralin karışımı ve Tetralin gözlenmiştir. Hem Çan kömürünün hem de Tunçbilek kömürünün Tetralin ile yapılan ekstraksiyon verimlerinin diğer çözücü ve çözücü karışımlarından yüksek olması kömür ve çözücü karışımları arasındaki etkileşim ile açıklanabilir. Her iki asit önişleminin uygulanmasının ekstraksiyon verimi üzerine etkisi olmadığı gözlenmişitr. Bu da Çan kömürünün asidik gruplarının Tunçbilek kömürüne göre daha az olmasıyla açıklanabilir. 78
Her iki kömür içinde COOH miktarı artmıştır. Çan kömürü Tunçbilek kömürüne göre daha az COOH grubu içerdiği belirlenmiştir. Buna bağlı olarak COOH miktarının artması ve COOM miktarının azalmasıyla ekstraksiyon veriminde artışa neden olmuştur. İki kömür içinde NMP ile yapılan ekstraksiyonunun asit baz uçlarının etkileşimleri ile gerçekleştiğini göstermektedir. NMP, NMP/T, T ve T/Q ile yapılan ekstraksiyon çalışmalarında COOH ve COOM miktarları arasında iyi bir korelasyon gözlenirken Q ile yapılan ekstraksiyon çalışmasında bir korelasyon olmadığı gözlenmiştir. Tunçbilek kömüründen elde edilen temiz kömürde %S miktarı 0,71 e kadar azalırken asit ile önişlem yapmanın temiz kömürün %S miktarı üzerinde önemli bir değişikliğe neden olmamıştır. Çan kömüründen elde edilen temiz kömürde %S miktarı 2,71 e kadar azalma gösterirken asit ile önişlem yapmanın temiz kömürün %S miktarı üzerinde önemli bir etkisi olmadığı belirlenmiştir. Bu sonuçlar kömürün daha yüksek sıcaklıklarda C S bağlarının kırılmasıyla kömürden uzaklaşabilen organik kükürtlü bileşenlerin varlığını göstermektedir. Bu çalışmalarda hazırlanan temiz kömürlerin kül miktarları %0,2 %0,6 arasında olduğu belirlenmiştir. Tunçbilek kömüründe en düşük kül miktarı Q ekstraktında %0,45, OA ile önişlem görmüş kömürde en düşük kül miktarı NMP/T ekstraktında %0,2, formik asit ile işlem görmüş kömürde en düşük kül miktarı NMP/T ekstraktında %0,22 olarak belirlenmiştir. Çan kömüründe en düşük kül miktarı T/Q ekstraktında %0,32, OA ile önişlem görmüş kömürde en düşük kül miktarı NMP ve T/Q ekstraktlarında %0,23, FA ile önişlem görmüş kömürde en düşük kül miktarı T/Q ekstraktında %0,27 oranında belirlenmiştir. Kaynaklar BHOLE, M. R., 2002. The Effect of Solvents and Solvent Extraction of Coal. Morgantown, West Virginia, USA. DRYDEN, I. G.C. 1950. Fuel, 29, 197 KLOTZKİN, M.P., 1985. Fuel, 64, 1092 IİNO, M., 2000. Netwrk Structure of Coals and Association behavior of Coal- Derived Materials., Fuel Processing Technology, 62, 89-101. IİNO, M., TAKANOHASHİ, T., OHSUGA, H., TODA, K., 1988. Extraction of Coals With CS2 N-Methylpyrrolidone Mixed Solevent at Room Temperature, Fuel, 67, 1639. KIRK, R.E., OTHMER, D, E., 1982, Eds. Encyclopedia of chemical Technology, 3rd editör..; John Wiley and Sons: New York, Vol: 19. MASAKİ, K., YOSHİDA, T., Lİ, C., TAKANOHASHİ, T., AND SAİTO, I., The Effects of Pretreatment and the Addition of Polar Compounds on the Production of HyperCoal from Subbituminous Coals, Energy Fuels, 18, 995 1000, 2004. MOTT, R.A., 1948-1949. J.Inst.Fuel, 22,6. NISHIOKA, M., 2001, Dependence of Solvent Swelling on Coal Concentration: A Theoretical İnvestigation., Energy & Fuels, 15, 1270-1275. 79
VAN KREVELEN, D.W., 1993. Coal Typlogy-Chemistry-Physics-Constitution, 3rd edition, Elsevier Science Publishhers, Amsterdam 80