TÜRKİYE MADENCİLİK TARİHÎNE AİT KÜTAHYA-GÜMÜŞKÖY VE YÖRESİNİ KAPSAYAN BULUNTULAR

Benzer belgeler
YÖRESİNDEKİ ESKİ MADEN OCAKLARINA AİT BULUNTULAR

05 AĞUSTOS 2012 ORTABAĞ-ULUDERE (ŞIRNAK) DEPREMİ BİLGİ NOTU

ESKİŞEHİR TİCARET ODASI Aylık Ekonomi Bülteni Ekim 2009

KIRKLARELİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

17-28 EKİM 2005 SIĞACIK KÖRFEZİ-SEFERİHİSAR (İZMİR) DEPREMLERİ

YAPI İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÖRESEL MİMARİ ÖZELLİKLERE UYGUN TİP KONUT PROJESİ ŞANLIURFA EVLERİ

Özet. Giriş. 1. K.T.Ü. Orman Fakültesi, Trabzon., 2. K.Ü. Artvin Orman Fakültesi, Artvin.

ACEMHÖYÜK KAZILARI 2015 YILI RAPORU

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

8. Sınıf Fen ve Teknoloji. KONU: Sıvılarda ve Gazlarda Basınç

Bilişim Teknolojilerini Kullanarak İletişim Kurma, Bilgi Paylaşma ve Kendini İfade Etme

DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ İLİŞKİLERİ

... OKULU 7/... SINIFI SOSYAL BİLGİLER DERSİ YILLIK BEP ÇALIŞMA PROGRAMI. İletişimi olumsuz etkileyen davranışlara örnekler verir

17-21 EKIM 2005 SIGACIK KÖRFEZI-SEFERIHISAR (IZMIR) DEPREMLERI

EKREM DEMİRTAŞ İZMİR TİCARET ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI

DEPREM BÖLGELERİ HARİTASI İLE İLGİLİ BAZI BİLGİLER. Bülent ÖZMEN* ve Murat NURLU**

KAYSERİ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

08/10/2005 (M w =7.6) PAKİSTAN DEPREMİ ve 17/10/2005 İZMİR DEPREMLERİ DİZİSİ

TÜRKİYE MADENCİLİK TARİHİNE AİT TOKAT BÖLGESİNİ KAPSAYAN YENİ BULUNTULAR

TÜBERKÜLOZ EPİDEMİYOLOJİSİ. Dr. Şükran KÖSE

ACEMHÖYÜK KAZILARI 2011 YILI RAPORU

HALKLA İLİŞKİLER EĞİTİMİNDEKİ SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER

SINAVA HAZIRLANAN BİR ERGENİN ANNE-BABASI OLMAK

SOYA VE HASADI TANSU BULAT GAMZE DİDAR KIZGIR

İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü 321 Cevher Hazırlama Laboratuvarı I HİDROSİKLON İLE SINIFLANDIRMA

MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

MADENCİLİK SONRASI ONARIM ÇALIŞMALARINDA PEYZAJ MİMARLARININ YERİ

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖRTÜALTI YETİŞTİRİCİLİĞİ

MALATYA DA KENTSEL DÖNÜŞÜM VE AFET RİSKİ TAŞIYAN BÖLGELER. Ahmet Ceyhan. Malatya Belediyesi Başkan Yardımcısı

Bugüne değin yapılan çeşitli araştırmalar Anadolu madencilik tarihini şu kronolojik ayrımı ile saptamıştır.

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

PLASER TİP MADEN YATAKLARI

TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALATI SEKTÖRÜ

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

DEĞER BİÇME DERSİ. Tartım ve Ölçme. Fiyatlandırma. Altın Borsası, Darphane ve Antikacılık

VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ. ÜSTÜN, Sadettin TURHAN

TAKI TEKNOLOJİSİ VE TASARIMI UZMANI

RASYONEL SAYILARIN MÜFREDATTAKİ YERİ MATEMATİK 7. SINIF RASYONEL SAYILAR DERS PLANI

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI 11 Eylül 2015

DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜNDE 50 YILLIK GELİŞME ve GELECEĞE BAKIŞ. Necdet Utkanlar

NİĞDE İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

Günümüzde ise, göç olgusu farklı bir anlam kazanarak iç göç ve dış göç olarak değerlendirilmeye başlanmıştır.

GİRESUN KOBİ LERİNİN İHRACAT EĞİTİM İHTİYACI ARAŞTIRMA RAPORU

4. Bölüm. Aerostatik, Atmosfer, Aerostatik taşıma. Aerostatik denge

SEVBENİLER. Büyük Sevbeni (Satyrium ilicis) Minik Sevbeni (Satyrium acaciae) Zemin rengi daha açık olup özellikle bazal kısmı mavi pullarca zengindir

LİDERLİK TEKSTİL VE OTOMOTİVDE... Dr. Can Fuat GÜRLESEL

Dünya Büyük bir mıknatıstır.

EL SANATLARI TEKNOLOJİSİ İPLİ KUKLA YAPIMI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

SERTLİK ÖLÇME DENEYLERİ

BÜKME. Malzemenin mukavemeti sınırlı olduğu için bu şekil değişimlerini belirli sınırlar içerisinde tutmak zorunludur.

BODRUM'DA DÜNYA SANAT GÜNÜ ETKİNLİKLERİ

Doç. Dr. Cevat Yaman. Gebze Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi. Yrd. Doç. Dr. Metin DAĞTEKİN

I. ULUSLAR ARASI AHLAT-AVRASYA KÜLTÜR VE SANAT SEMPOZYUMU AĞUSTOS 2012 AHLAT - BİTLİS

KAFES BALIKÇILIĞI. Doç.Dr.Suat DİKEL ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ YAYINLARI. Yayın No. 18 ISBN X. Copyright 2005 by Author

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü - Fizik Bölümü

AFET YÖNETİMİ. Harita 13 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası. Kaynak: AFAD, Deprem Dairesi Başkanlığı. AFYONKARAHİSAR 2015

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 39

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI

Sektör eşleştirmeleri

YÖNETİM MUHASEBESİ ve Uygulamaları

Laboratuvar 1: Gerilme, Mohr dairesi ÇÖZÜM ANAHTARI. Güz 2005

Bilim ve Sanat Merkezine Öğrenci Seçme Kılavuzu

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim 2012

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN SU KAYNAKLARINA ETKİSİ PROJESİ İklim Projeksiyonları

SEKÜLER TREND BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim

MALZEME BİLİMİ VE MÜHENDİSLİĞİ. Malzeme Üretim Laboratuarı I Deney Föyü NİCEL (KANTİTATİF) METALOGRAFİ. DENEYİN ADI: Nicel (Kantitatif) Metalografi

2011 YILI OVAÖREN KAZISI SONUÇ RAPORU

ATIK MADDELERDEN YAPILAN İNSAN MODELİNE FARKLI BİR BAKIŞ (BİYOLOJİ)

Kuru Kayısı. Üretim. Dünya Üretimi

Bölüm 2 Algoritmalar. 2.1 Giriş

NANOTEKNOLOJİNİN DEZENFEKSİYON UYGULAMALARINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül 2013

Deniz Esemenli ile Hanlar ve Çarşılar Turu 07 Aralık 2013, Cumartesi

1. ENDÜSTRİYEL KİRLETİCİLER.

Örtü Altında Elma Yetiştiriciliği

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ HAZİRAN. Turizm Sektörü Genel Değerlendirmesi ve Sektörde Çalışanların İş Tatmini

TEKNİK RESİM. Ders Notları: Mehmet Çevik Dokuz Eylül Üniversitesi. Ölçülendirme

EL SANATLARI TEKNOLOJİSİ DEKORATİF AHŞAP SÜSLEME MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Dersin Adı Alan Meslek / Dal Dersin Okutulacağı Dönem/Sınıf/Yıl Süre. Dersin Amacı. Dersin Tanımı Dersin Ön Koşulları

Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU

BİTLİS İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

Üstel modeli, iki tarafın doğal logaritması alınarak aşağıdaki gibi yazılabilir.

KAMULAŞTIRMA 2942 Sayılı Kanun

REKABET KURULU KARARI

talebi artırdığı görülmektedir.

Bölüm 4 JÜLYEN GÜNÜ VE SAATİNİN HESAPLANMASI

YEREL SAAT ve GÖLGE BOYU GRAFİĞİ.

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF

EĞİTİMİN İÇERİĞİ

EGE BÖLGESİ DÖNEMİ PAMUK EKİLİ ALANLARININ VE ÜRÜN REKOLTESİNİN UZAKTAN ALGILAMA TEKNİĞİ KULLANILARAK BELİRLENMESİ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

BU TUTKUYA SENDE KATIL Cuma, 18 Nisan :03

BİYOYAKITLAR ve HAMMADDE TEMİNİ Prof Dr. Fikret AKINERDEM S.Ü. Ziraat Fakültesi

Transkript:

TÜRKİYE MADENCİLİK TARİHÎNE AİT KÜTAHYA-GÜMÜŞKÖY VE YÖRESİNİ KAPSAYAN BULUNTULAR Ergun KAPTAN* ÖZ. Türkiye madencilik tarihi içinde, bakırdan sonra kurşun ve gümüş madenciliğinin de ayrı bir yeri vardır. Anadolu'da, kurşun ve gümüş madenciliğinin binlerce yıl öncesinden başlayıp Osmanlı İmparatorluk dönemine değin devam ettiği önemi büyük yerlerden biri de Kütahya bölgesidir. Kütahya-Gümüşköy ve yöresinde yapılmış olan araştırmalar sırasında, eski devirlere ait metalürji kalmtılarıyle eski yeraltı madenciliğini içeren ve Türkiye madencilik tarihi için son derece önemli, yeni buluntular saptanmıştır. Aktepe madeni mevkiinde, milâttan önce ikinci bin yılı başlarını kapsayan maden galerileri ile bir başka eski maden galerisi girişinde ele geçen ve milâttan sonra ikinci yüzyıla ait «cevher kırma öğütme aleti», sözü edilen buluntular arasındadır. Bu kalıntılar şimdilik bilinen en iyi örneklerdir. GİRİŞ Gümüşköy ve yöresindeki eski madenciliğin, Türkiye madencilik tarihi içinde son derece önemli ve özel bir yeri vardır. Çünkü bu yöre eski yeraltı madenciliği ile eski metalurjik etkinliklerin, milâttan önceki devirlerden Osmanlı İmparatorluğu dönemi başlarına değin savaş yılları ile deprem gibi doğal afetlerin dışında devam ettiği dünyada ender rastlanan maden sahalarından biridir. Gümüşköy'ün güneybatısında yer alan maden sahasında, zamanın teknik olanaklarına göre yapılmış olan ilk araştırmada, giriş kısmı baş aşağı olan birçok eski maden kuyusu saptanmıştır. Ayrıca anılan maden ocaklarının etrafındaki paşaların incelenmesi sonucunda, eski devir madencilerinin buradan sadece gümüş ve altın elde etmiş oldukları ifade edilmektedir (Fischbach, 1900). Diğer eski bir araştırmada ise, Gümüşköy'ün güneyindeki dağlardan çok eski devirlerde gümüş madeni işletmesi yapıldığı varsayımını kanıtlayacak materyellere rastlandığı vurgulanmaktadır (Ziegler, 1936). Gümüşköy ve yöresinde yapılmış başka bir araştırmada, eski işletmeye ait izlere tesadüf edildiğine ve dolayısıyle burada eskiden büyük bir maden etkinliğinin var olduğuna değinilmektedir (Pilz, 1937). Aynca bu yöredeki bazı dağ ve köy isimlerinin Gümüş adı ile yüzyıllarca anılmış olması, bugün izleri görülen eski madecilik faaliyetlerinin genellikle gümüş üretimine yönelik olduğu kanısını güçlendirmektedir. Gümüşköy'ün güneyinde yer alan Tavukkıraıı tepede Etibank tarafından yapılmış olan yarmanın açığa çıkardığı eski bir imalât galerisinin giriş kısmı 85-90 cm boyutlarındadır (Foto 1). Kuzeygüney doğrultusunda ve tahkimatsız olan bu galeri, büyük bir olasılıkla, kurşun üretimi için açılmış olup, iri kristalli galen damarı izlenerek görünür cevher alınmıştır. Günümüzde burada kurşun cevherine rastlamak olanaksızdır. Bunun başlıca nedeni ise eski devir madencilerinin kurşun filommu izleyerek anılan maden ocağında uzun süre üretim yapmış olmalarıdır. Bu mevkideki paşaların kalınlığı yaklaşık 3-4 metredir. Paşaların arasında, zaman zaman, antik seramik parçalan ile bazı hayvan kemiklerine tesadüf edilmektedir. Seramik parçaları, büyük bir olasılıkla M.S. 2-3. yüzyıllara ait olup, bu tarih Tavukkıran tepe mevkiindeki madenciliği kapsayan bir tarih olmalıdır. * Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Müze İcra Kurulu, Ankara.

KÜTAHYA-GÜMÜŞKÖY VE YÖRESİ BULUNTULARI 141 Aktepe eski maden sahası, Gümüşköy'e yaklaşık 3 km uzaklıktadır. Anılan maden sahasının bir bölümünü kapsayan yerde, 1975 yılından itibaren Etibankm yapmış olduğu yoğun araştırmalar sonucunda eski devirlere ait üç adet maden galerisine rastlanmıştır. Bu galerilerden biri, eski Anadolu yeraltı madenciliğini tanıtan en önemli buluntular arasında yer alır. Ayrıca sözü edilen maden sahasında, milâttan önce ve milâttan sonraki çeşitli devirleri kapsayan ve madencilik işlerinde kullanılmış antik buluntular ele geçmiştir. GÜMÜŞKÖY VE AKTEPE MADENİNE AİT BULUNTULAR Gümüşköy buluntuları Buluntu yeri ve buluntuların tanıtımı. Gümüşköy, Kütahya iline bağlı Köprüören bucağının yaklaşık 7 km güneyindedir. Gümüşköy'deki yerleşim alam bir tepe üzerinde olup, büyük bir kısmı eski metalürjiye ait kalın bir cüruf tabakası ile kaplıdır. Binlerce yılı kapsayan bir ergitme sonucu oluşan bu birikim için gerekli oları maden cevheri, çok yakın maden yataklarından sağlanmış olmalıdır. Örneğin günümüzde Gümüşköy'e en yakın ana cevherleşme alam olarak Aktepe madeni, Tavukkıran tepe ile Sığırereği tepe sahaları vardır. Gümüşköy yerleşim alanının çeşitli yerlerinde yapılan sığ kazılardan alınmış olan cüruf örneklerin optik spektrografik yarı kantitatif analiz sonucu şöyledir: Fe % 10 dan büyük Ag % 0.002 Pb % l den büyük Au % görülmedi (DL: % 0.002) Zn % l (yaklaşık) As % 0.15 Cu % 0.04 Sn % görülmedi (DL: % 0.002) Ni % 0.004 Co % görülmedi (DL: % 0.004) Analiz sonuçlarından da izleneceği gibi, bu eski metalurjik merkezde hangi cevherin ergitilmiş olduğu hakkında kesin karar vermek güçtür. Çünkü burada sürekli olarak sadece aynı metale sahip olmak için cevher ergitmesi yapılmamıştır. Yüzyıllarca süren bu ergitme faaliyeti muhtemelen değişik metalleri elde etmek için yapılmış ve bugünkü karmaşık cüruf birikimi oluşmuştur. Ancak analizde saptanan değerlere göre, burada büyük bir olasılıkla, gümüş elde etmek için bir ergitmenin yapılmış olduğu da yadsınamaz. Cürufların dış yüzeyi kısmen altere olmuş değişik bir görünüme sahiptir. Cüruflar genellikle inat siyah renkli ve hepsi de ağırdır, îç yapıları ise gözeneksiz mat siyah renkli olup, bazılarında oksidasyon lekeleri vardır. Ayrıca cüruflar demirli olup, mıknatıs tarafından çekilmektedir. Cürufların ağır olması, kurşun ve demirden ileri gelmektedir. Bu metallerin cürufta bırakılması cevherin iyi ergitilmemiş olmasından değil, ergitmenin başka bir metali elde etmek amacıyle yapılmış olmasından ileri gelmektedir. Gümüşköy'de bazı ev temeli kazılarında toprakla karışık ana toprağa değin cüruflarla birlikte, zaman zaman, antik sütun başlıkları açığa çıkmaktadır. Ayrıca çeşitli dönemleri simgeleyen antik paralara da tesadüf edilmektedir. Ele geçen Roma, Bizans ve İslami devirleri kapsayan antik paralar, buradaki metalurjik etkinliklerin sadece belirli dönemleri tarihlemesini doğal karşılamak gerekir. Fakat yapılacak yeni bir araştırmayla, Gümüşköy'deki eski metalürjinin milâttan önce birinci bin yılı başlarını kapsaması da olasıdır. Sözü edilen metalurjik merkezin şimdilik bilinen en eski tarihi M.S. 1-3. yy dir.

142 Ergun KAPTAN Aktepe madeni buluntuları Buluntu yeri ve buluntuların tanıtımı. Aktepe maden sahası, Gümüşköy'e çok yakın olup, onun güneybatısındadır (Şek. 1). Yöredeki polimetalik üç cevherleşme sahasından biridir. Gümüş yatağı bakımından ise en önemlisidir. Polimetalik cevherin Aktepe maden sahasındaki ana metalleri Pb-Zn-Sb-Ag tür (Vıcıl, 1982). Şek - l Aktepe'deki paşaların yayılım alanı l km 2 olup, yaklaşık olarak 2.5 milyon tondur. Bu eski maden sahası bitki örtüsünden yoksundur. Aktepe mevkiine yakın yörede ise çok az ve gelişmemiş ardıç ağaçları vardır. Günümüzde bu çevrede görülen seyrek ve cılız bitki örtüsünün, Aktepe mevkiinde hiç bulunmayışı, sülfürlü cevher paşalarından ileri gelmektedir. Aktepe maden sahasının dışında kalan çevredeki bitki örtüsünün günümüzdeki fakir durumu ise muhtemelen eski madencilerin gereksinimlerini karşılamak için mevcut ağaçları kesmiş olmalarından kaynaklanmaktadır. Ayrıca bölgedeki cüruf miktarının büyüklüğünden, burada ergitme amacıyle çok miktarda odun yakılmış olduğu anlaşılmaktadır. Odun ihtiyacının da, muhtemelen yakın çevrede bulunan çam ve ardıç ormanlarından sağlandığı düşünülebilir. Etibank tarafından, Aktepe eski maden sahasında 1975-1979 yılları arasında yapılmış olan yarma ve sondajlı aramalar sırasında, tesadüfen eski devirlere ait üç adet maden galerisi saptanmıştır. Bu galeriler kuzeyden güneye doğru ve yaklaşık olarak 500-700 m aralıklarla sıralanmışlardır (Şek. 1). Bu galeriler eski Anadolu madencileri tarafından doğu batı yönünde ve fakat genellikle mineralize zon doğrultusunda yön değiştirerek, bir insanın girebileceği büyüklükte tahkimatsız olarak açılmışlardır. 1979 yılında saptanan bu galeriler ise, günümüzde Anadolu'da bulunan ve milâttan önceki yıllara ait ikinci önemli buluntudur. 1977 yılında saptanan bir diğer galeride ise cevher zenginleştirmede kullanılmış olan kırma-öğütme aleti ele geçmiştir.

KÜTAHYA-GÜMÜŞKÖY VE YÖRESi BULUNTULARI 143 1979yth buluntusu. 1979 yılı araştırmaları sırasında açılmış olan 74 m uzunluğundaki maden arama galerisinin sonunda galeri aynasının güneyinde ve tabanda eski bir yeraltı maden işletmesi imalâtına rastlanmıştır (Şek. 2). Bugüne değin dünyada rastlanan en ilginç ve en eski örneklerden biridir. Şek- 2 Sözü edilen eski yeraltı maden işletmesi imalâtı, bir baş aşağı giriş ile başlamakta ve buradan geniş bir imalât boşluğuna geçilmektedir. Bu boşluktan itibaren cevherce zengin zonları izleyen, yatay, baş aşağı, baş yukarı şeklinde galeriler açılmıştır. Galeriler sırasıyle doğu, kuzey ve güneyde yoğunlaşır, batıda ise azalır. Bu kompleks, zamanın teknik koşullarına göre, rasyonel üretimi sağlayabilmek için bilinçli ve sistemli bir çalışmanın gerektiği şekilde yapılmıştır. Bunların tümü tahkimatsız olup, bir insanın güçlükle hareket edebileceği büyüklüktedir. Ayrıca eski üretime ait paşaların belirli

144 Ergun KAPTAN yerlere küçük yığınlar halinde bırakıldığı gözlenmiştir. Bu durum üretim süresince, önce cevherin sonrada paşaların içten dışa olan taşımacılığı için gidiş gelişi aksatmadan bilerek ve düzenli bir şekilde yapılmış olduğu izlenimini vermektedir. Bu paşaların içinden alınmış olan örneklerin lâboratuvar analizi sonucunda gümüş mineralleri içerdikleri saptanmıştır (Vıcıl, 1982). Bu durum seçilerek alınan iri taneli galenlerde de görülmüştür. Büyük boşluğun doğusunda ve kuzey-güney yönünde yer alan iki adet galeri arasında, yaklaşık 3-3.5 metrelik bir seviye farkı vardır. Seviye farkından oluşan, ulaşım ve çalışma güçlüğü ise taş döşemeli ve altı adet basamağı olan bir merdiven bağlantısı ile sağlanmıştır (Şek. 2). Merdivene ait ilk basamağın kuzeydoğu yönünde 75x50 cm boyutlarında küçük bir platform üzerinde yaklaşık 25 cm uzunluğunda yanmış bir çıra kalıntısı genel görünümü bozulmadan ele geçmiştir. Eski yeraltı madencileri, ışık aracı olarak yağ kandili yerine büyük bir olasılıkla çıra kullanmışlardır. Yanmış çıra kalıntısının C-14 analizi Almanya'daki Aachen Üniversitesi laboratuvarlannda yaptırılmıştır. (Yiğitgüden ve Friedrich, 1981). Konuya ilişkin yapılmış olan yayında C-14 analizine ait tarih: Günümüzden önce (1950 den önce): 3900 ± 85 Milâttan önce : 1950 ± 85 tir. Böylece Aktepe'deki yeraltı madenciliğine ait etkinliğin, yaklaşık olarak milâttan önce ikinci bin yılı başlarını kapsadığı belirlenmiştir. Fakat bu tarihi, galeriler kompleksindeki ilk ya da son üretim evresinin tarihi olarak kabul etmemek gerekir. Benzer buluntular. Anadolu'nun bilinen en eski işletmesi Tokat-Erbaa yöresinde, Kozlu- Gümüşlük eski madenlik mevkiinde olup, yüzeyden 45-50 m derinliktedir (Kaptan, 1982). Milâttan önce dördüncü bin yılı başlarından itibaren milâttan sonraki tarihî devirlere değin tarihsel işlevini binlerce yıl devam ettirmiş olan Anadolu'nun en eski bakır işletmesidir. Milâttan önceki devirlere ait bir diğer buluntu da Artvin -Murgul madeni Anayatak açık işletmesinde saptanmıştır. Günümüzde yok olan bu maden galerisi, ele geçen ve bir ağaç kütüğünden oyularak yapılmış madenci küreği sayesinde tarihlenmiş olup, milâttan önce birinci bin yılının ikinci yarısına aittir (Kaptan, 1977). Ayrıca Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde yapılan sondajlı maden aramaları sırasında, milâttan sonraki dönemleri kapsayan eski işletmelere de rastlanmıştır (Kaptan, 1982). Kütahya-Gümüşköy Aktepe mevkiindeki buluntu ise eski maden galerileri kompleksi olup, bu özelliği nedeniyle de son derece ilginçtir. M.Ö. ikinci bin yılı başlarına ait olup, Anadolu'da saptanan ikinci en eski buluntudur. 1977 yılı buluntum. Aktepe mevkiinde Etibank tarafından 1977 yılı maden aramaları sırasında, GY-5 olarak isimlendirilen bir yarmanın tesadüfen açığa çıkardığı eski bir maden galerisi sapsaptannııştır (Şek. 1). Galeri girişinden 1.5-2 m sonra cevher zenginleştirmede kullanılmış olan kırmaöğütme aleti ele geçmiştir (Foto 2). Bu aletin üstünde öğütme taşı, yerde ve yanında kırma taşı bulunmuştur. Cevher kırma-öğütme aletinin çok yakınında, boyasız, hamuru renginde, geniş ağızlı seramik bir kabın kaide ve gövde kısmına ait parçalar bulunmuştur. Sözü edilen seramik buluntu, maden galerisi ile cevher kırma-öğütrne aletini tarihleyebilecek nitelikte olup, milâttan sonra ikinci yüzyıla aittir. Ayrıca GY-5 yarmasının açığa çıkardığı galeriye 50-100 m uzaklıkta, yine aynı çağa ait küçük seramik parçaları ile birlikte saptanan domuz (Sus scrofa LİNNEAUS) ve keçi (Capra) gibi hayvanların kemiklerine fazla miktarda rastlanmaktadır. Antik cevher kîrma-öğütme aletinin genel tanımı Lokalite : Aktepe mevkii

KÜTAHYA-GÜMÜŞKÖY VE YÖRESİ BULUNTULARI 145 İsmi : Cevher kırma-öğütme aleti. Üç ayrı bölümden oluşmaktadır: (a) Taş havan; (b) Kırma taşı; (c) Öğütme taşı. Boyutları : a. Taş havan (Foto 2, Şek. 3) 1. Uzunluk: 28-24 cm 2. En : 24-21 cm 3. Kalınlık : 9-8 cm 4. Kırma-öğütme çukuru: 19x16 cm boyutlarında olup, derinliği 2-3 cm dir. 5. Petrografik analiz sonucu: Dolomit (kısmen ankeritleşmiş). Örnek mozaik şeklinde küçük ve eş taneli dolomit kristallerinden oluşmuştur. Dolomit kristalleri, yer yer limonitle boyanmıştır. Bu kesimlerde ankerit kristallerinin geliştiği izlenmiştir. Boşluklarda iri kalsit kristalleri görülür. Kayaç kısmen limonitle boyanmış dolomit olup, az oranda ankerit içermektedir. Şek - 3 b. Kırma taşı (Foto 3) 1. Çap: 8.5 cm 2. Özelliği: Kullanım nedeniyle, yer yer, küresel görünümünü kaybetmiştir. Cevherin, «orta kırma» olarak anılan aşamasında kullanılmış olmalıdır. 3. Petrografik analiz sonucu: Değirmen taşı. Örnek, gelişigüzel dizilmiş, irili ufaklı, köşeli kuvars kristallerinin silis ve daha az oranda kil tarafından çimentolanması ile oluşmuştur. Kuvarslar genellikle kataklastik dokulu olup, kristallerde ezilme, basınç ikizlenmesi ve dalgalı sönme özelliği göstermektedir. Ayrıca çok az oranda feldispat, serisit, zirkon, opak turmalin ve kayaç parçaları bulunmaktadır. c. Öğütme taşı (Foto 3) 1. Çap: 7 cm

146 Ergun KAPTAN 2. Özelliği: Kullanım nedeniyle küresel görünümünü kaybetmiştir. Materyelin çevresini saran aşındırma yöntemiyle yapılmış 2cm eninde derinliği çok az bir oluk vardır. Bu özellik kullanım sırasında, bir elin tüm parmaklarının öğütme taşım kolaylıkla kavrayabilmesi ve dolayısıyle daha rahat çalışabilmeyi sağlamak amacıyle yapılmış olmalıdır. Öğütme taşının altı 5 cm çapında konkav bir görünüme sahiptir. Böylece taş öğütme işlevini kolaylıkla yapabilecek bir hale getirilmiştir. Cevher ktrma-'öğütme aletinin kullanım özelliği. Maden ocağından çıkarılan ham cevherin yantaştan temizlenmesi, eski devirlerde de, cevher zenginleştirmenin ilk evresini oluşturmaktadır. Bu ilk evrede, taş havan ile kırma-öğütme aletleri değişmeyen araç gereçlerdir, iri kırmanın, Anadolu'ya ait başka bölgelerde Denizovası'nda (Kayseri) olduğu gibi, Aktepe maden sahasında da kırmaöğütme aletinden daha derin olan taş havanlar içinde yapıldığı olasıdır. Bu materyeller, kırma-öğütme aletinden daha derin ve büyük, sertlik derecesi fazla olan havanlardır. Eski devir madencileri, büyük bir olasılıkla, orta kırma ve ince kırma ile öğütme işini, cevher kırma-öğütme aletinde yapmışlardır. Çünkü bu alet, taş havanlarda iri olarak kırılmış (5-8 cm boyutlarında) cevherin, öğütülmeye hazır duruma getirileceği ve sonra öğütüleceği bir özellikte yapılmıştır. Böyle bir yargıya varılmasının başlıca nedeni ise cevher kırma-öğütme aletine ait kırma-öğütme çukurunun derinliğinin az (2-3 cm) ve diğer boyutlarının da küçük (24x28 cm) olmasıdır. Bu alet, günümüzdeki cevher zenginleştirme işlemlerinin ilk evresinde kullanılan çeşitli kırıcıların, Anadolu'da^ tesadüfen ele geçen ve aynı amaç için kullanılmış ilk primitif buluntusudur. SONUÇ Gümüşköy ve yöresindeki bu kalıntılar, bölgenin yeraltı madenciliği ile metalurjik etkinliklerinin, ileri bir düzeye ulaştığım kanıtlayan son derece önemli buluntulardır. Yörenin en eski metalürji merkezi ise Gümüşköy'dür. Saptanan buluntulara göre şimdilik bilinen tarihi, milâttan sonra 1-3. yüzyıldır. Yüzyıllarca süren ergitmeye ait gerekli maden cevherleri en yakın maden yatakları olan Aktepe madeni ile Tavukkıran tepedeki eski maden yataklarından sağlanmış olmalıdır. Aktepe madeni mevkiinde 1979 yılında tesadüfen bulunan ve milâttan önce ikinci bin yılı başlarına ait olduğu saptanan maden galerileri kompleksi sadece Anadolu için değil dünyada rastlanan en ilginç buluntulardan biri olarak kabul edilmektedir. Bulunan yeraltı imalât kalıntıları incelendiğinde, sözü edilen çağın koşullarına göre, düzenli ve bilgili bir yeraltı maden işletmeciliği yapıldığı izlenimi edinilmektedir. Kütahya-Gümüşköy eski maden işletmesi eski Anadolu uygarlıklarına ait yeraltı madenciliğini tanıtan şimdilik bilinen ikinci en eski buluntudur. Aktepe madenine ait 1977 yılında ele geçen diğer buluntu ise cevher kırma-öğütme aletidir. Bu alet muhtemelen orta-ince kırma ve öğütme işlemlerinde kullanılmıştır. Milâttan sonra ikinci yüzyıla ait olup, bu konuda ele geçen ilk örnektir. Ayrıca Aktepe maden sahası, sadece bu yörenin değil büyük bir olasılıkla, Kütahya bölgesinin kurşun ve gümüş gereksinmesinin karşılandığı en eski maden sahalarından biri olmalıdır. Gümüşköy-Aktepe madenine ait buluntular, Türkiye madencilik tarihi için önemi büyük nitelikte kalıntılar olarak kabul edilmelidir.

KÜTAHYA-GÜMÜŞKÖY VE YÖRESi BULUNTULARI 147 KATKI BELİRTME Gümüşköy-Aktepe eski maden sahasında yapılan araştırmalar sırasında eski galeriler kompleksinin şematik krokisini yerinde hazırlayan Etibank Kütahya-Gümüşköy 100. yıl Gümüş madeni Tesisler Müdürlüğünden Jeomorfolog M. Hanefi Demirok ile seramik materyelin tanısında yardımcı olan A.Ü. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinden Doç. Dr. Vedat İdil'e, MTA Enstitüsünden ressam Semiha Binzet ile çalışmalarıma katkıda bulunan Sevil Sertok'a, petrografik analizleri yapan Dr. M. Fevzi Taner'e ve hayvan kemiklerinin tanısında yardımcı olan Dr. İbrahim Tekkaya'ya içtenlikle teşekkür ederim. Yayına verildiği tarih, 9 Mart 1983