Duodenum perforasyonlar nda basit kapama ve omentoplasti,

Benzer belgeler
Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

F Z K BASINÇ. Kavram Dersaneleri 42

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

standartlar Standartlar ve Sertifikalar sertifika

Dr. Ulviye Yi it 1, Dr. Serkan Erdenöz 2, Doç. Dr. Ersin Oba 2

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

BOYAR MADDELERDE AKTİF KARBONUN ADSORPLANMA ÖZELLİĞİNE HİDROJEN PEROKSİTİN ETKİSİ

Cerrahi Alan Enfeksiyonu Önleme Talimatı

ENDOBUTTON CL ULTRA. Etkili Polyester örgülü sutür (#5 lead and #2 flipping) kullan lm flt r

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

Haz rlayan: Halime Ayd n Kartal E itim ve Ara rma Hastanesi Stoma ve Yara Bak m Hem iresi

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

Selülit ile mücadelede son nokta. Cellulaze.

K MYA GAZLAR. ÖRNEK 2: Kapal bir cam kapta eflit mol say s nda SO ve NO gaz kar fl m vard r. Bu kar fl mda, sabit s - cakl kta,

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

N-3 Diz Sabitleyici (Posterior Sheel)

Dr. Muharrem Do an 1, Dr. Cüneyt Müderriso lu 2, Dr. Muzaffer Fincanc 3, Dr. Bahad r Ceylan 4, Dr. Gülhan Eren Özdemir 4, Dr.


LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

T bbi Makale Yaz m Kurallar

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

ÜN TE KES RLERDEN ALANLARA. Kesirleri Tan yal m. Basit Kesirler

(Deneysel Çalışma) (UZMANLIK TEZİ) DR. BİLGEHAN HAMİT IŞIKOĞLU

(ÖSS ) ÇÖZÜM 2:

Anne baba olmaya. Evde Pedagog. ile haz rlan n

Dr. Aflk n Y ld z 1, Prof. Dr. Atilla Köksal 1, Dr. Külal Çukurova 1, Dr. Adnan Keklik 1, Dr. Neriman Çelik 2, Dr. Hüseyin vit 1

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ 2011 FAAL YET RAPORU 45 TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ F NANSAL TABLOLAR VE DENET M RAPORLARI

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

Pilonidal Sinüs Hastal nda Komplikasyon ve Nüks Aç s ndan Hastaya Ait Faktörlerin ncelenmesi

BELGES Z MAL BULUNDURULMASI VEYA H ZMET SATIN ALINMASI NEDEN YLE KDV SORUMLULU U

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

TOFAfi 2007 FAAL YET RAPORU. Otomobil Sektörü ve Tofafl n Sektör çindeki Yeri

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

4. Ünite Ö retmen K lavuz Kitab

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

4. Sistem dengede oldu una. hareketli piston. P o. esnek CEVAP E. balon ESEN YAYINLARI P X. 6atm 5L. .g 200 = 8 (20 + V D. Buna göre; 25 = 20 + V D

5.2 CEPHE PANEL K YÜZÜ METAL M NERAL YÜN YALITIMLI SANDV Ç PANEL DÜfiEY CEPHE PANEL UYGULAMASI

Farkl protokollerdeki durdurma gücü oranlar n n %DD e risine etkisi

Dr. M. Fatih Önsüz 1, Doç. Dr. Ahmet Topuzo lu 2

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

6-8 Mayıs 2016 / 6-8 May 2016

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT

F Z K TERAZ. Kavram Dersaneleri 8 ÖRNEK 1 : ÖRNEK 2:

17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI

D KEY T P S GORTALI YÜK AYIRICILAR

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

TÜBERKÜLOZ EP DEM YOLOJ S

NIR Analizleri için Hayvansal Yem ve G da Numunelerinin Haz rlanmas

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

A LE PLANLAMASI YÖNTEMLER YLE LG L TUTUMLARIN ETK N A LE PLANLAMASI DANIfiMANLIK H ZMET ÖNCES VE SONRASINDA KARfiILAfiTIRILMASI

OHSAS fl Sa l ve Güvenli i Yönetim Sisteminde Yap lan De iflikliklere Ayr nt l Bak fl

Yrd. Doç. Dr. Berrin Telatar, 1 Prof.Dr. Ayça Vitrinel, 2 Dr. Serdar Cömert, 3 Doç. Dr. Ethem Erginöz, 4 Dr. Engin Tutkun, 5 Dr.

Bu teminat poliçe üzerinde yer almas kayd ile geçerli olacakt r.

Doç. Dr. Ali Tamer, 1 Dr. Esin Korkut, 2 Dr. U ur Korkmaz, 3 1

G elir Vergisi Kanunu nun 94 ncü maddesi gere ince yap lan gelir vergisi

6. Tabloya bakt m za canl lardan K s 1 CEVAP B. 7. Titreflim hareketi yapan herfley bir ses kayna d r ve. II. ve III. yarg lar do rudur.

THE USAGE OF METHODS THAT ARE USED FOR THE DETERMINATION OF THE RECTANGULAR ELECTRON FIELDS OUT-PUT FACTORS FOR DIFFERENT ELECTRON ENERGIES

TÜRK ÜROLOJ DERNE MARMARA III. LAPAROSKOP E T M KURSU

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

YABANCI PARALAR LE YABANCI PARA C NS NDEN ALACAK VE BORÇLARIN DÖNEM SONLARI T BAR YLE DE ERLEMES

MATEMAT K. Hacmi Ölçme

6 MADDE VE ÖZELL KLER

S-1 Silikon Tabanl k 3/4. S-2 Silikon Tabanl k 4/4 nce. Silikon Ürünler. S-3 Silikon Tabanl k 4/4 Mavi Noktal

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Yumurta Kabu u S cakl n n Ölçülmesi

ÇINAR KOLEJ Ö RENC LER Ç N RENKL B R DÜNYA

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 3. Konu TORK, AÇISAL MOMENTUM ve DENGE ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Tesislerde Akustik Boyutland rma Yeni VDI 2081 in Uygulamalar

KDV BEYAN DÖNEM, TAKV M YILININ ÜÇER AYLIK DÖNEMLER OLAN MÜKELLEFLER

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

Transkript:

Turkish Journal of Trauma & Emergency Surgery Ulus Travma Derg 2004;10(1):11-16 Duodenum perforasyonlar nda basit kapama ve omentoplasti, basit kapama ve fibrin yap flt r c yla onar m yöntemlerinin karfl laflt r lmas : Deneysel çal flma Comparison of repair techniques in rat duodonal perforations: simple closure, simple closure and omentoplasty, and fibrin tissue adhesive Dr. Cemal KAYA, Dr. Uygar DEM R, Dr. Halil COfiKUN, Dr. Ali KALYONCU, Dr. Burhan GÜNDÜZ, Dr. Tülay ERO LU, Dr. Birol A CA, Dr. Mehmet M HMANLI AMAÇ S çanlarda, deneysel olarak duodenumun postpilorik bölgesinde oluflturulan perforasyonlar n tedavisinde basit kapama ve omentoplasti, basit kapama ve fibrin yap flt r c yla onar m yöntemleri karfl laflt r ld. GEREÇ VE YÖNTEM Çal flmada Sprague-Dawley cinsi, a rl klar 210-240 gr aras nda de iflen 30 adet erkek s çan kullan ld. Tüm deneklerde standart olarak, ketamin ve eter anestezisi alt nda duodenumun postpilorik alan nda 2 mm çap nda perforasyon oluflturuldu. Perforasyonlar, her biri 10 s çandan oluflan üç grupta s ras yla basit kapama ve omentoplasti, basit kapama ve fibrin yap flt r c ile onar ld. Ameliyattan dört gün sonra s çanlar n yaflamlar derin eter anestezisiyle sonland r ld. Yara iyileflmesini de erlendirmek için patlama bas nç ölçümleri yap ld ; yara bölgesindeki hidroksiprolin içeri i 560 nm de absorbans spektrofotometri ile ölçüldü. BULGULAR Basit kapama ve omentoplasti grubunda patlama bas nçlar, basit kapama (p<0.05) ve fibrin yap flt r c (p<0.001) gruplar ndan anlaml derecede yüksek bulundu. Bu aç dan, fibrin yap flt r c grubu ile basit kapama grubu aras nda anlaml farkl l k bulunmad (p>0.05). Basit kapama ve omentoplasti grubu (p<0.05) ile basit kapama grubunda (p<0.001) saptanan hidroksiprolin de erleri, fibrin yap flt r c grubundan anlaml derecede düflük bulundu. SONUÇ Duedonal ülser perforasyonlar n n tedavisinde, uygun olgularda kullan labilecek olan fibrin yap flt r c lar, laparoskopik ve aç k cerrahi tedavi seçenekleri aras nda yer alabilir. Anahtar Sözcükler: Duodenal ülser; fibrin doku yap flt r c ; hidroksiprolin; omentum; peptik ülser perforasyonu; s çan. fiiflli Etfal E itim ve Araflt rma Hastanesi 3. Genel Cerrahi Klini i, stanbul. BACKGROUND We compared three repair techniques, namely, simple closure and omentoplasty, simple closure alone, and fibrin tissue adhesive, in the treatment of rat duodenal perforations induced in the postpyloric region. METHODS Thirty male Sprague-Dawley rats (210-240 g) were included. Under ketamine and ether anesthesia, duodenal perforations of 2 mm were induced in all rats in the postpyloric region. The rats were assigned to three groups equal in number, which underwent repair with the use of simple closure and omentoplasty, simple closure alone, and fibrin glue, respectively. All the animals were sacrificed under deep ether anesthesia on the fourth postoperative day. To assess wound strength, bursting pressure measurements were performed. In addition, hydroxyproline content of the wound site was measured by absorbance spectrophotometry at 560 nm. RESULTS The mean bursting pressure in the simple closure and omentoplasty group was significantly higher than those of the simple closure (p<0.05) and fibrin glue (p<0.001) groups. No significant difference existed between the simple closure and fibrin glue groups in this respect (p>0.05). Hydroxyproline values of the simple closure and omentoplasty (p<0.05) and simple closure (p<0.001) groups were significantly lower than that of the fibrin glue group. CONCLUSION Fibrin tissue adhesives may have an application in the treatment of duodenal ulcer perforations, as an adjunct to laparoscopic or open surgical methods. Key Words: Duodenal ulcer; fibrin tissue adhesive; hydroxyproline; omentum; peptic ulcer perforation; rats. Department of General Surgery, fiiflli Etfal Research and Training Hospital, stanbul, Turkey. letiflim (Correspondence): Dr. Cemal Kaya. fiiflli Etfal E itim ve Araflt rma Hastanesi, 3. Genel Cerrahi Klini i, 80220 fiiflli, stanbul, Turkey. Tel: +90-212 - 231 22 09 / 1571 Faks (Fax): +90-212 - 278 66 48 e-posta (e-mail): cemal_kaya@mynet.com 11

Ulus Travma Derg Son 30 y lda peptik ülser tedavisindeki ola anüstü yenilikler elektif ülser cerrahi endikasyonunu büyük ölçüde azaltm flt r. [1] Peptik ülser komplikasyonlar ndan biri olan perforasyon, ülser komplikasyonlar içinde acil tedavi gerektirmekte, baflar - s z tedavi morbidite ve mortaliteyi art rmaktad r. [2,3] Perforasyonla baflvuran hastalarda geçmifl y llarda definitif ameliyatlar uygulanm flsa da, son y llarda Helicobacter pylori eradikasyonunun eklenmesiyle primer onar m yap lmas konusunda uzlaflma sa lanm flt r [4] Primer onar m aç k cerrahi veya laparoskopik yöntemle de yap labilmektedir. Perforasyon alan - n n kapat lmas nda dikifl materyallerine ek olarak baz çal flmalarda fibrin yap flt r c lar ve bunlarla kombine edilebilen maddeler de t kaç oluflturacak flekilde kullan lmaktad r. [5,6] Çal flmam zda, s çanlarda duodenumun postpilorik bölgesinde deneysel olarak oluflturulan perforasyonlar n cerrahi tedavisinde üç ayr yöntemi karfl laflt rarak sonuçlar n araflt rd k. GEREÇ VE YÖNTEM Bu deneysel çal flma stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T p Fakültesi Deneysel Araflt rma Laboratuvar nda gerçeklefltirildi. Etik Kurul onay al narak bafllat lan çal flmada, ayn laboratuvardan temin edilen Sprague-Dawley cinsi, a rl klar 210-240 gr aras nda de iflen 30 adet erkek s çan kullan ld. Çal flmada, s çanlar, her biri 10 s çandan oluflan üç gruba ayr larak incelendi. Birinci grupta basit kapama ve omentoplasti; ikinci grupta yaln zca basit kapama; üçüncü grupta fibrin yap flt r c ile onar m (Beriplast P Aventis, ABD) uyguland. Yap lan çal flmalarda, mide asidi, peptik ülser oluflumunda rol oynamas na karfl n, perforasyon geçiren hastalar n bazal ve en yüksek asit sekresyon oranlar, perforasyon geçirmeyen hastalarda bulunan oranlar ndan belirgin bir farkl l k göstermemektedir. [7-10] Uygulam fl oldu umuz ameliyat tekni i, çal flma ekibinin ortaklafla karar vererek uygulad özgün bir yöntem olarak belirlenmifltir. Ameliyat tekni i S çanlara kapal eter kavanozunda hafif eter anestezisini takiben intramusküler 20 mg/kg dozunda verilen ketamin (Ketalar, Eczac bafl laç San.,Türkiye) ile anestezi sa land ve deneklerin idame anestezisi eter ile sürdürüldü. Kar n cildine 3 cm boyunda yap lan median insizyondan sonra cilt, cilt alt ve fasya dokular geçilerek bat na ulafl ld. Tüm deneklerde standart olarak, duodenumun postpilorik alan nda 2 mm çap nda ve tüm duodenum katmanlar n içeren tam kat perforasyon oluflturularak gastrointestinal sistemin bat n bofllu- una aç lmas sa land. Perforasyon alan n n etraf ndaki yabanc cisimler ve mide içeri i mekanik olarak temizlendi. Grup 1 de perforasyon alan 4/0 ipek ile primer kapat ld ve üzerine omentum getirilerek ba land, Grup 2 de sadece primer kapama uyguland. Grup 3 te ise bat n sadece fibrin yap flt r c ile kapat ld (fiekil 1). Gruplar ayr ayr uygun boyutlardaki kafeslere yerlefltirildikten sonra tüm gruplardaki deney hayvanlar na üç gün a zdan su ve besin maddesi verilmedi; bunun yerine beslenme amac yla 10 ml/gün olacak flekilde intraperitoneal %10 dekstroz verildi. Gruplar ameliyat sonras dördüncü gün sonunda eter kavanozunda afl r eter anestezisi ile öldürüldü. Tüm deneklerde afla- daki parametreler de erlendirildi. 1. Patlama bas nc ölçümü pek dikifllerle tan nan perforasyon bölgesindeki yap fl kl klar n giderilmesi ve perforasyon alan - na uygulanabilecek olan manüplasyonlardan sonra oluflacak çok küçük bir s z nt n n bile ölçümleri farkl ç karabilece inden dolay çevre yap fl kl klar korundu. Onar m yap lan alan n 2 cm distalinden (duodonum 3. k ta) ba land ve 4 cm proksimalden (kardiya bölgesi) mide kesildi. Daha önceden haz rlanan su dolu kap içerisine deney hayvan n n tam olarak girmesi sa lanarak haz rlanan düzenek arac l yla 6 ml/dk l k sabit h zla hava insüflasyonuna baflland (fiekil 2). Bu s rada onar m bölgesi fiekil 1. Fibrin yap flt r c n n özel enjektör ile perfore alana uygulanmas. 12 Ocak - January 2004

Duodenum perforasyonlar nda onar m yöntemlerinin karfl laflt r lmas gözlendi; kabarc klar ç kt nda sistemdeki bas nç in situ olarak ölçüldü ve patlama bas nc (mmhg) olarak kaydedildi. 2. Hidroksiprolin ölçümü Patlama bas nc ölçüldükten sonra, onar m bölgesi 1 cm lik sa lam doku ile birlikte çepeçevre eksize edildi. Tüm deneklerden al nan parçalar 1 gram olacak flekilde tart larak küçültüldükten sonra tetkik gününe kadar serum fizyolojik içinde -40 C de derin dondurucuda sakland. Oda s s nda bekletilerek erimesi sa land ktan sonra, yafl a rl klar elektronik terazi ile ölçülen doku parçalar ultrasonik homojenizatör ile belli hacimde saf su eklenerek homojenize edildi. Hidroksiprolin de erlerinin ölçümünde Kivirikko ve ark.n n [11] yöntemi kullan ld. Homojenize edilen doku parçalar na eflit hacimde konsantre hidroklorik asit eklendi; 16-18 saat 100 C de hidrolize edilip so utulduktan sonra fenolftalein (phenolphthalein) çözeltisi (indikatör) varl nda asit ortama potasyum hidroksit eklendi. Çözelti belli hacimdeki potasyum klorür ile satüre edilerek kar flt r ld ktan sonra oksidasyon için alan n reaktifi ve potasyum borat tamponu eklendi. Oda s s nda 20 dakika bekletildikten sonra s ras yla kloramin T çözeltisi, tiyosülfat ve toluen eklendi. Örnekler kaynar bir Ben-Marry içinde 30 dakika bekletilerek çözünür forma dönüfltürüldükten sonra tekrar toluen eklenerek hidroksiprolin organik faza al nd. Erhlich reaktifi eklendikten sonra 30 dakika durulamaya b - rak larak toluene karfl absorbans spektrofotometrede 560 nm de okundu (mg/100 mg). Fibrin yap flt r c Fibrin yap flt r c sisteminde etkili üç komponent bulunmaktad r: (i) Esas yap flt r c olan fibrinojen ve fibrin; (ii) kuvvetlendirici: Faktör XIIa (fibrin stabilize edici faktör); (iii) aktivatör sistem: Trombin (Faktör IIa) ve Ca ++ (Faktör IV). Bunlara ek olarak, h zl fibrinolize engel olmak için fibrinoliz inhibitörü olan aprotinin eklenmifltir. Doku hidroksiprolin de erleri Kivirikko ve ark.n n [11] yöntemine göre, tüm gruplardan elde edilen onar m bölgesine ait dokudafiekil 2. Patlama bas nc ölçümü. Fibrin yap flt r c uygulanm fl bölgede fibroblastlar n kolajen sentezi ile üçüncü günde ba dokusu organizasyonu bafllamakta; 3-18. günler aras nda kullan lan fibrin ve aprotinin miktar na ve yara bölgesinin fibrinolitik aktivitesine ba l olarak fibrin yap flt r c rezorbe olmakta ve yerini ba dokusu karakterinde nedbe almaktad r (Tablo 1). statistiksel çal flma statistiksel analizler GraphPad Prisma V.3 paket program kullan larak yap ld. Verilerin de erlendirilmesinde tan mlay c istatistiksel yöntemlerin (ortalama, standart sapma) yan s ra gruplararas karfl - laflt rmalarda Kruskal-Wallis testi, altgrup karfl laflt rmalar nda ise Dunn çoklu karfl laflt rma testi kullan ld ; p<0.05 de erleri anlaml kabul edildi. BULGULAR Patlama bas nçlar Gruplardaki onar m alanlar nda ölçülen patlama bas nçlar her denek için ayr ayr olmak üzere mmhg cinsinden ölçüldü (Tablo 2) ve gruplar kendi aralar nda karfl laflt r ld. Basit kapama ve omentoplasti grubunda patlama bas nçlar, basit kapama (p<0.05) ve fibrin yap flt r c (p<0.001) gruplar nda bulunan de erlerden anlaml derecede yüksek bulundu. Fibrin yap flt r c grubu ile basit kapama grubu aras nda anlaml fark bulunmad (p>0.05). Tablo 1. Fibrin yap flt r c n n uygulanmas ile yara iyileflmesi aras ndaki zamansal iliflki P ht laflma A oluflumu Fibrinoliz Kolajen sentezi Ba dokusu fleklinde nedbe 60 saniye 3 dakika -saat 3-18 gün 3. günden itibaren Günler-haftalar Cilt - Vol. 10 Say - No. 1 13

Ulus Travma Derg Tablo 2. Gruplardaki deneklerde ölçülen patlama bas nçlar (mmhg) Denek no Basit kapama ve Basit Fibrin omentoplasti kapama yap flt r c 1 130 110 90 2 135 103 85 3 125 115 95 4 125 120 92 5 130 75 75 6 140 90 80 7 142 100 90 8 138 112 75 9 125 120 105 10 127 125 75 Ort.±SD 131.7±6.56 107±15.41 86.2±10.05 Tablo 3. Kivirikko yöntemiyle ölçülen doku hidroksiprolin de erleri (mg/100 mg) Denek no Basit kapama ve Basit Fibrin omentoplasti kapama yap flt r c 1 2.52 1.87 4.43 2 2.81 1.72 4.25 3 1.98 2.68 3.28 4 2.17 2.04 4.21 5 2.11 1.94 4.16 6 1.89 1.98 3.45 7 2.40 1.73 4.21 8 2.19 1.85 5.89 9 3.31 2.08 4.12 10 2.18 1.95 4.35 Ort.±SD 2.35±0.42 1.98±0.27 4.23±0.69 ki hidroksiprolin de erleri (mg/100 mg) Tablo 3 te gösterildi. Gruplar kendi aralar nda karfl laflt r ld. Basit kapama ve omentoplasti grubunda hidroksiprolin de erleri, fibrin yap flt r c grubu de erlerinden anlaml derecede düflük bulundu (p<0.05). Basit kapama grubu de erleri de fibrin yap flt r c grubundan anlaml derecede düflüktü (p<0.001). Gruplar kendi aralar nda ve grup içerisinde patlama bas nc ve doku hidroksiprolin de erleri yönünden Dunn çoklu karfl laflt rma testi ile de erlendirildi (Tablo 4). TARTIfiMA Perfore duodenal ülserlerin mide ülserlerine oran 15/1 olup, erkeklerde daha fazla görülmektedir. [12] H 2 reseptör antagonistleri ve proton pompa inhibitörleri gibi ilaçlar n kullan m ile ülser s kl - nda düflüfl görülmesine karfl n, son y llarda yap - lan çal flmalar, ülser komplikasyonlar nda belirgin bir azalman n olmad n göstermektedir. [7-9] Mide asidi, peptik ülser oluflumunda rol oynamas na ra men perforasyon geçiren hastalar n bazal ve en yüksek asit sekresyon oranlar, perforasyon geçirmeyen hastalar n oranlar ndan belirgin Tablo 4. Dunn çoklu karfl laflt rma testine göre sonuçlar Dunn çoklu karfl laflt rma testi Hidroksiprolin Patlama bas nc Basit kapama+omentoplasti/ p>0.05 p<0.05 basit kapama Basit kapama+omentoplasti/ p<0.05 p<0.001 fibrin yap flt r c Basit kapama/fibrin yap flt r c p<0.001 p>0.05 fark göstermemektedir. Bir ülserin basit kapamas ndan sonra bu hastalarda asit sekresyonu oranlar n n, perfore olmam fl duodenal ülserli kontrol grubundaki hastalara göre istatistiksel olarak farkl olmad, hatta perforasyonu basit dikifl ile kapat - lan hastalarda nüks gösteren ve göstermeyenler aras nda da bir fark olmad belirtilmifltir. [10] Duodenal ülser perforasyonlar n n tedavisi halen büyük oranda cerrahidir. [13] Bugün için en çok tercih edilen teknik, basit kapama ve omental t kaç (Graham kapamas ) yöntemidir. Son y llarda, omental t kaç ile tamir veya omental t kaç ile fibrin sprey uygulama; ligamentum teres hepatis ile t kaç veya jelatin sponç ve fibrin ile kapatma; endokaviter ve endolüminal endoskopinin kombinasyonu ile omental t kaç ile tamir gibi birçok aç k, laparoskopik, endoskopik teknik kullan lm flt r. [5,6] Laparoskopik tedavinin hasta aç s ndan avantajlar iyi bilinmesine karfl n, olgular n %2-5 inde perforasyon alan ndan kaçak bildirilmifltir. [14] Fibrinin yara iyileflmesindeki yeri ve önemi 1909 da ortaya konmufltur; fibrin, lökositlerin bir derivesi olarak görülmüfl, koruyucu ve iyilefltirici oldu u belirtilmifltir. Deneysel olarak oluflturulan yaralarda fibrin fonksiyonu incelenmifl ve doku yaralar n n fibrin ile tamir edilebildi i gösterilmifltir. [15,16] Duodenal perforasyonlarda, fibrin yap flt r c lar laparoskopik yöntemle tek bafl na veya endoskopi yard m yla uygulanabilmektedir. [6] Laparoskopik perforasyon onar m nda, fibrinojen ve aktive edici solüsyonu verici-da t c sistemlerin yeterince geliflmemifl olmas nedeniyle perfore alana uygun 14 Ocak - January 2004

Duodenum perforasyonlar nda onar m yöntemlerinin karfl laflt r lmas miktarda fibrinojen ve trombin enjeksiyonunun yap lamay fl etkili t kaç oluflumunu engellemektedir. Çal flmam zda bu amaçla kullan lan fibrin yap flt - r c lar n aç k cerrahi yap larak uygulanm fl olmas, bu teknik güçlü ün ortadan kalkmas n, dolay s yla yeterli miktarda jelatinöz t kac n oluflumunu ve perforasyon alan nda yeterli kapanmay sa lam flt r. Fibrin yap flt r c uygulanan deneklerde ölüm görülmemifl olup, bu grupta perfore alan n iyileflme h z n n di er gruplardakinden anlaml derecede daha iyi ve çabuk oldu u görülmüfltür. Lau ve ark. [6] 100 duodenal ülser perforasyonuna laparoskopik cerrahi yöntemle fibrin yap flt r c uygulam fllar; bu olgular n, basit kapama ve omental yama uygulanan olgulara göre ameliyat sonras görülebilen komplikasyonlar aç s ndan farkl olmad n göstermifllerdir. Fibrin y k m ürünleri lokal nötrofillerin kemotaksisine neden oldu undan, fibrin yara iyileflmesinin temel maddelerinden biridir. [17] Fibrinle aktive olan trombositler, fibroblastlar ve düz kas hücreleri için bir mitojen (trombosit menfleli büyüme faktörü) salg larlar ve kolajen sentezini stimüle ederler. Biriken kolajenin miktar, kolajen yap s nda bulunan bir aminoasit olan hidroksiprolin miktar - n n ölçülmesi ile saptan r. Fibrin yap flt r c ile onar m uygulad m z grupta hidroksiprolin de erleri di er iki gruba göre anlaml derecede yüksek bulunmufltur (grup 1/3: p<0.05; grup 2/3: p<0.001). Fibrinin yara iyileflmesindeki önemi Branstedt ve Olson [18] taraf ndan da gösterilmifltir. Bu araflt rmac lar, granülasyon dokusu oluflumunda defibrinojenasyonun etkisini incelemifller; bu koflullarda fibrin liflerinin düzensiz ve parçalanm fl flekilde oldu unu ve fibroblast ile kolajen fibrillerinin azald - n ; bunun sonucu olarak da granülasyon dokusunda kolajen birikiminin azald n ortaya koymufllar ve fibrinin granülasyon dokusu oluflumu ile normal yara iyileflmesi için gerekli oldu unu belirtmifllerdir. Hedelin ve ark. [19] lokal fibrin uygulamas yla kolajen konsantrasyonunun artt n hidroksipirolin de erlerini ölçerek göstermifllerdir. Ayr ca, fizyolojik yara iyileflmesinde otolog fibrinin rezorbe edildi i gibi, d flar dan uygulanan heterolog fibrinin de rezorbe edildi i gösterilmifltir. [15] Çal flmam zda, basit kapama ile fibrin yap flt r - c grup aras nda patlama bas nçlar nda anlaml fark görülmemifl (p>0.05); bununla birlikte fibrin yap flt r c grupta, yara iyileflmesinde önemli bir yeri olan doku hidroksiprolin de eri di er iki gruptan yüksek bulunmufltur. Öte yandan, basit kapama ve omentoplasti grubunda ölçülen patlama bas nçlar, basit kapama ve fibrin yap flt r c gruplar ndan anlaml derecede yüksek bulunmufltur (p<0.05 ve p<0.001). Patlama bas nc n n daha yüksek olmas, erken dönemde doku gerginli inin daha fazla olmas yla iliflkili olabilir. Ancak bu de- erin yüksekli i yara iyileflmesinin daha h zl oldu unun göstergesi de ildir; bunun en önemli kan t bu gruptaki doku hidroksiprolin de erinin düflük bulunmas d r. Kan m zca, süre uzad kça di er iki grupta da patlama bas nçlar yükselecektir. Ayr ca, fibrin yap flt r c ile yap lan onar m t kaç oluflturma fleklinde bir tamir yöntemi oldu undan, maturasyon evresinden önce yap lan ölçümde patlama bas nc n n daha düflük ç kmas normal olarak de erlendirilmifltir. Sonuç olarak fibrin yap flt r c lar n, perfore olmufl duodonal ülser tedavisinde laparoskopik ve aç k cerrahi tedavi seçenekleri aras nda yer alabilece i görüflündeyiz. KAYNAKLAR 1. Sonnenberg A. Temporal trends and geographical variations of peptic ulcer disease. Aliment Pharmacol Ther 1995;9 Suppl 2:3-12. 2. Turner WW Jr, Thompson WM Jr, Thal ER. Perforated gastric ulcers. A plea for management by simple closures. Arch Surg 1988;123:960-4. 3. Graham DY, Tabibian N, Schwartz JT, Smith JL. Evaluation of the effectiveness of through-the-scope balloons as dilators of benign and malignant gastrointestinal strictures. Gastrointest Endosc 1987;33:432-5. 4. Mihmanli M, Isgor A, Kabukcuoglu F, Turkay B, Cikla B, Baykan A. The effect of H. pylori in perforation of duodenal ulcer. Hepatogastroenterology 1998;45:1610-2. 5. Büyükuncu Y. Peptik ülser komplikasyonlar ve cerrahi tedavileri. In: Gökflen Y, editör. Selim özofagus, mide, duodonum ve ince barsak hastal klar. 4. Uzmanl k Sonras E itim Kursu. Eresin, stanbul: 1999. s. 69-87. 6. Lau WY, Leung KL, Zhu XL, Lam YH, Chung SC, Li AK. Laparoscopic repair of perforated peptic ulcer. Br J Surg 1995;82:814-6. 7. Gustavsson S, Kelly KA, Melton LJ 3rd, Zinsmeister AR. Trends in peptic ulcer surgery. A population-based study in Rochester, Minnesota, 1956-1985. Gastroenterology 1988; 94:688-94. 8. McConnell DB, Baba GC, Deveney CW. Changes in surgical treatment of peptic ulcer disease within a veterans hospital in the 1970s and the 1980s. Arch Surg 1989;124: 1164-7. Cilt - Vol. 10 Say - No. 1 15

Ulus Travma Derg 9. Makela JT, Kiviniemi H, Ohtonen P, Laitinen SO. Factors that predict morbidity and mortality in patients with perforated peptic ulcers. Eur J Surg 2002;168:446-51. 10. George RL, Smith IF. Long-term results after omental patch repair in patients with perforated duodenal ulcers: a 5- to 10-year follow-up study. Can J Surg 1991;34: 447-9. 11. Kivirikko KI, Laitinen O, Prockop DJ. Modifications of a specific assay for hydroxyproline in urine. Anal Biochem 1967;19:249-55. 12. Feldman M, Richardson CT. Total 24-hour gastric acid secretion in patients with duodenal ulcer. Comparison with normal subjects and effects of cimetidine and parietal cell vagotomy. Gastroenterology 1986;90:540-4. 13. Noguiera C, Silva AS, Santos JN, Silva AG, Ferreira J, Matos E, et al. Perforated peptic ulcer: main factors of morbidity and mortality. World J Surg 2003;27:782-7. 14. Pescatore P, Halkic N, Calmes JM, Blum A, Gillet M. Combined laparoscopic-endoscopic method using an omental plug for therapy of gastroduodenal ulcer perforation. Gastrointest Endosc 1998;48:411-4. 15. Stemberger A, Blümel G. Teheoretische aspecte der fibrinklebung. In: Scheele J, editor. Fibrinklebung. Berlin: Springer-Verlag; 1984. p. 41-5. 16. Feld RS, Sullivan E, Morrison P. Thrombin injection for failed stent graft repair of perforated atherosclerotic aortic ulcer. J Vasc Surg 2003;37:194-7. 17. McKenzie R, Pepper DS, Kay AB. The generation of chemotactic activity for human leukocytes by the action of plasmin on human fibrinogen. Thromb Res 1975;6:1-8. 18. Brandstedt S, Olson PS. Lack of influence on collagen accumulation in granulation tissue with delayed defibrinogenation. A study in the rabbit. Acta Chir Scand 1981; 147:89-91. 19. Hedelin H, Johansson S, Peterson HI, Teger-Nilsson AC, Pettersson S. Influence of fibrin clots on development of granulation tissue in preformed cavities. Surg Gynecol Obstet 1982 Apr;154:521-5. 16 Ocak - January 2004