DIŞ TİCARET AÇIĞI VE TURİZM Nesrin Yardımcı SARIÇAY Dış ticaret açığı ve turizm kavramları günlük literatürde en fazla duyduğumuz kavramlardan ikisi. Uzun yıllardan bu yana dış ticarette iki yakamız bir araya gelemedi. Ülkemizde; cari açık sorunu hala birinci sırada. 2023 yılı ihracat hedefimiz 500 milyar Dolar. Ancak; çeşitli nedenlerle Türkiye de ithalat ihracattan hep yüksek oldu. Yani; ihracat rakamından ithalat rakamını çıkarmak hiç nasip olmadı. Hep; ithalattan ihracatı çıkardık ve sonuç negatif çıktı. Daha teknik belirtmek gerekirse; İthal ettiğimiz ürün ve hizmetlerin toplam değerinden ihraç ettiğimiz ürün ve hizmetlerin toplam değerini çıkardığımızda dış ticaret açığı miktarını belirlemiş oluyoruz. Eğer ihracatımız ithalatımızdan yüksek olsaydı, bu sefer dış ticaret açığı değil de dış ticaret fazlasından söz edebilirdik. Türkiye nin dış ticaret açığının birçok nedeni var. Ülkemizde dış ticaret açığının oluşmasında petrol ve doğalgazın yurt dışından ithal ediliyor olması önemli bir faktör. Bir diğer faktör ise; ihracat hedefimiz ne olursa olsun; ihraç ettiğimiz ürünlerin ara mallarının yine ithalat yolu ile karşılanması. Tablo 1 de yıllar itibariyle dış ticaret açıklarını görmek mümkün. 6
Tablo 1: 2000-2011 Yılları Arası Türkiye Dış Ticareti (Bin ABD Dolar) İhracat (FOB) İthalat (CIF) Dış Ticaret Dengesi Dış Ticaret Hacmi Karşılama Oranı Yıl Değer Değer Değer Değer 2000 27 774 906 4,5 54 502 821 34,0-26 727 914 89,8 82 277 727 22,3 51,0 2001 31 334 216 12,8 41 399 083-24,0-10 064 867-62,3 72 733 299-11,6 75,7 2002 36 059 089 15,1 51 553 797 24,5-15 494 708 53,9 87 612 886 20,5 69,9 2003 47 252 836 31,0 69 339 692 34,5-22 086 856 42,5 116 592 528 33,1 68,1 2004 63 167 153 33,7 97 539 766 40,7-34 372 613 55,6 160 706 919 37,8 64,8 2005 73 476 408 16,3 116 774 151 19,7-43 297 743 26,0 190 250 559 18,4 62,9 2006 85 534 676 16,4 139 576 174 19,5-54 041 498 24,8 225 110 850 18,3 61,3 2007 107 271 750 25,4 170 062 715 21,8-62 790 965 16,2 277 334 464 23,2 63,1 2008 132 027 196 23,1 201 963 574 18,8-69 936 378 11,4 333 990 770 20,4 65,4 2009 102 142 613-22,6 140 928 421-30,2-38 785 809-44,5 243 071 034-27,2 72,5 2010 113 883 219 11,5 185 544 332 31,7-71 661 113 84,8 299 427 551 23,2 61,4 2011 134 915 252 18,5 240 838 853 29,8-105 923 601 47,8 375 754 105 25,5 56,0 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu Tablo 1 den de görüldüğü gibi; ihracat miktarı 2000 yılında 27.774.906 bin Dolar iken, 2011 yılında bu rakam 134.915.252 bin dolara yükselmiş olup büyük başarı sağlanmıştır. Ancak; madalyonun öteki yüzüne bakıldığında; aynı yıllarda ithalat 54.502.821 bin dolardan 240.838.853 bin dolara çıkmıştır. Bu da; 2000 yılında 26.727.914 bin dolar olan dış ticaret açığının 2011 yılına gelindiğinde 105.923.601 bin dolara çıkması demektir. İhracatın ithalatı karşılama oranına baktığımızda; 2000 yılından bu yana çok büyük bir değişikliğin olmadığını görüyoruz. 2000 yılında ihracatın ithalatı karşılama oranı %51 iken 2011 de bu rakam %56 olmuştur. Aradaki yıllarda; yani aslında ekonomik krizlerin patlak verdiği dönemler olan 2001, 2002, 2003 ile 2009 yılında ise; ihracatın ithalatı karşılama oranının %70 lerde olduğunu görüyoruz. Bu nedenle aslında ülkemizde ihracatın ithalatı karşılama oranındaki yükselmeleri hayra mı yormak lazım yoksa değil mi onu, bilemiyoruz. Peki bu dış ticaret açığının kapanması nasıl mümkün olabilir? Her şeyden önce; ara mallarını ne kadar az ithal edersek açık o kadar az olur. Yani önce bağımlıktan kurtulmamız lazım. 7
Sanayi üretiminde kullanılan ara mallardaki dışa bağımlılığımızdan. Şu anda; savunma sanayi, tıbbi malzeme, yazılım, bilişim teknolojileri, tıbbi araç gereç vb. birçok sektördeki dışa bağımlılığımız devam etmekte. Stratejik bir takım ürünlerin üretimi, ar-ge vb. için verilen teşvik miktarı çeşitlendirilmesine ve artmasına, kamu kurumları tarafından açılan ihalelerde yerli ürünlerin kısmen daha fazla tercih edilir olmasına rağmen; yerli üretim istenen düzeyde artmamakta. Dış ticaret açığının kapanması için; katma değeri yüksek, beyin göçünü engelleyecek, beyin emeği yoğun yüksek teknolojik ürünler üretilmesi son derece önemli. Öte yandan; toplum olarak tüketim miktarımız artmasına rağmen; tasarruf miktarı yerinde saymakta olup son düzenlemeler ile teşvik edilen bireysel emeklilik vb. önlemler de, tüketiciler tarafından tam anlaşılamamış, parasını daha garantili gördüğü gayri menkule yatırmak varken geleceğini, ticari bir işletme olan bir bankanın ellerine emanet etmek konusundaki çekinceler ortadan kaldırılabilmiş değil. 2012 Temmuz ayının ilk yarısı itibariyle cari işlemler açığında 2012 yılı sonu beklentisi 63,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup lüks mal ve hizmet tüketiminin kısılması halinde de dış ticaret açığının azalacağı bir gerçek. Cari açığın cankurtaranlarından birisi de kuşkusuz Sektörü. arzına sahip bir çok ülkede; cari işlemler açıklarının çok daha büyük boyutlara ulaşmaması ve küçültülmesi, büyük ölçüde turizm sektöründen elde edilen döviz gelirleri ile sağlanmakta. Türkiye de sahip olduğu turizm arzını yılın her ayına yayabilecek; elde ettiği gelirden daha fazlasını kazanabilecek kapasitede bir ülke olarak turizm sektöründen elde ettiği gelirleri dış ticaret açıklarının kapatılmasında kullanmaktadır. Daha doğrusu; turizm sektörü ülkemiz için dış ticaret dengesinin tutturulmasında artı değer sağlayan bir emniyet sübapı işlevini başarıyla sürdürmektedir. Nitekim; yaz sezonunun başlamasıyla Türkiye de turizm sektörü sayesinde cari açık düşmeye başladı. Mayıs ayında cari açık geçen yılın aynı dönemine göre %25,6 azalarak 5.8 milyar dolar oldu ki; bu rakam da beklenenin altında bir rakam oldu. 8
Cari açık hesaplanırken dikkate alınan hizmetler dengesi kalemi altındaki turizm gelirleri bir önceki yılın ilk 5 ayına göre 341 milyon dolar tutarında azaldı ve 5 milyar 949 milyon dolar oldu. giderleri de 554 milyon dolar tutarında azaldı, 1 milyar 500 milyon dolar oldu. Yaz turizmi sezonunun en yoğun yaşandığı Temmuz, Ağustos dönemi başta olmak üzere yıl sonunda turizm gelirlerinin hızla artacağı ve bütçe dengesinin iyileşme trendine gireceği düşünülmektedir. Nitekim; 2011 in ilk yarısında bütçe 3.1 milyar lira fazla vermişti. 2012 nin ilk yarısında ise 6.3 milyar lira açık verdi. 2012 nin ilk 6 ayında bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre % 7,1 azalarak 24.8 milyar lira, bütçe giderleri ise % 31 artarak, 31.1 milyar lira olarak gerçekleşti. Özellikle ekonominin yavaşladığı bu dönemde yıl sonunda turizm gelirlerinin bütçeye nefes aldıracağı düşünülmektedir. Tablo 2: Yıllar İtibariyle Geliri, Ziyaretçi Sayısı ve Ortalama Harcama Miktarı TOPLAM YILLAR TURİZM GELİRİ (Bin $) ZİYARETÇİ SAYISI ORTALAMA HARCAMA ($) 2001 10 067 155 13 450 121 748 2002 11 900 925 15 214 516 782 2003 13 203 144 16 302 050 810 2004 15 887 699 20 262 640 784 2005 18 153 504 24 124 501 752 2006 16 850 947 23 148 669 728 2007 18 487 008 27 214 988 679 2008 21 950 807 30 979 979 709 2009 21 249 334 32 006 149 664 9
2010 20 806 708 33 027 943 630 2011 23 020 392 36 151 328 637 2012* 2 799 744 4 219 161 664 Kaynak:Kültür ve Bakanlığı (Yabancı Ziyaretçiler ve Yurtdışı İkametli Vatandaşlar) *İlk 3 ay Tablo 2 den de görüleceği üzere; turizm gelirleri genel olarak artma eğiliminde olup 2009 yılında 21 milyar 249 bin dolar, 2011 de 23 milyar 20 bin dolar olarak gerçekleşirken gelen turist sayısı aynı yıllar itibariyle 32, 33 ve 36 milyon kişi olarak gerçekleşmiştir. 2012 yılının ilk üç aylık dönemi itibariyle ise; ülkemize 4 milyon 219 bin turist gelmiş, 2 milyar 799 bin dolar gelir sağlanmıştır. Ancak; tablo 2 nin son sütununda da görüldüğü üzere; yabancı ziyaretçiler ve yurtdışı ikametli vatandaşlarımızın ortalama harcaması kişi başına 1000 doları bulmak bir yana giderek azalmıştır. Yani; turist sayısı arttıkça gelir de artmış ama bir turistin 2011 yılında yaptığı ortalama harcama 637 dolar olmuştur. Bu durum da; turizm gelirlerinin daha fazla olması ve turizmin dış ticaret dengesine daha yüksek düzeyde katkıda bulunması için daha fazla önlem alınmasını gerektirmektedir. Son olarak; turizm gelirlerinin ihracat gelirleri ve turizm giderlerinin ithalat giderlerine oranı tablo 3 te gösterilmiştir. 10
Tablo 3: Gelirlerinin İhracat Gelirleri ve Giderlerinin İthalat Giderlerine Oranı (Milyon $) Yıllar İhracat Gelirleri Gelirlerinin İhracat Gelirlerine Oranı İthalat Giderleri Giderlerinin İthalat Giderlerine Oranı 2005 73.476,4 18.153,5 24,7 116.774,2 2.870,4 2,5 2006 85.534,7 16.850,8 19,7 139.576,2 2.742,3 2,0 2007 107.271,8 18.487,0 17,2 170.062,7 3.259,6 2,0 2008 132.027,2 21.950,8 16,6 201.963,6 3.506,8 1,7 2009 102.142,6 21.249,3 20,8 140.928,4 4.145,7 2,9 2010 113.979,5 20.806,7 18,3 185.541,0 4.825,2 2,6 Kaynak: Kültür ve Bakanlığı Verileri Görüldüğü gibi; 2010 yılında turizm gelirlerinin toplam ihracat miktarı içerisindeki oranı %18 olarak gerçekleşmiştir. Önceki yıllara bakıldığında bu rakamın; 2009 da % 20,8, 2008 de % 16,6, 2007 de % 17,2, 2006 da % 19,7 ve 2005 yılında % 24,7 olduğu görülmektedir. giderlerinin ithalat giderlerine oranına bakıldığında ise; bu oranların 2005-2010 yılları arası dönemde çok fazla değişmediği, % 2 ile % 3 arasında değiştiği görülmekte olup turizmin dış ticaret dengesinin sağlanmasında son derece etkili olduğu gözlenmektedir. Sonuç olarak; Ülkemiz turizmi çeşitlendirilerek 12 aya yayıldığında, Kitle turizmi (Deniz-Güneş-Kum) için gelen orta halli turistlere ek olarak yüksek gelir gruplu turistlerin gelmesi sağlandığında, Gelen turist, Herşey Dahil sistemi ile otellere kapanmadığında, Uzun süre konaklayan turist sayısı arttırıldığında, arzının doğru hedef ülkelerde pazarlanmasına ağırlık verildiğinde toplam turizm geliri de uçacak ve hizmetler kaleminde yer alan bu gelirlerin dış ticaret açıklarını kapatmadaki etkinliği de daha fazla olacaktır. Kaynaklar: http://www.prohayat.com/2011/07/05/dis-ticaret-acigi-nedir-nedenleri-nekadardir-ve-nasil-kapanir/ http://www.haberx.com/ Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Verileri Kültür ve Bakanlığı Verileri Türkiye İstatistik Kurumu Verileri 11