CBÜ OMURGALI HAYVANLAR SiSTEMATiGi DERS NOTLARI

Benzer belgeler
ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ

CANLI ALEMLERİ HAYVANLAR ALEMİ

CLASSİS: ARACHNİDA (ÖRÜMCEKGİLLER)

ADIM ADIM YGS-LYS 54. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-14 HAYVANLAR ALEMİ 5- OMURGALI HAYVANLAR-3 SORU ÇÖZÜMÜ

Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir.

OMURGALI HAYVANLAR. Küme Deuterostomia. Dersin Amacı: Omurgalı hayvanlara ait Taksonları, bu Taksonlara ait özelliklerin ve örneklerin öğrenilmesi.

Tatlı su, deniz ve rutubetli topraklarda yaşarlar. Büyük bir kısmı insan ve diğer hayvanlarda parazittir. Bilateral simetriye sahiptirler.

Osteoichthyes gonaid cycloid ctenoid homoserk

Türkiye Balıkları ve Temel Morfolojisi

BİY455 OMURGASIZLAR BİYOLOJİSİ II

AMPHİOXUS TA ZİGOT TAN SONRAKİ GELİŞMELER

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 3. Hafta: Bitkisel Dokular KOLONİ VE DOKULAŞMA

Gaz Alışverişi, İnsanda Solunum Sistemi

solunum >solunum gazlarının vücut sıvısı ile hücreler arasındaki değişimidir.

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir?

FAMİLYA 7. SCOMBRİDAE USKUMRU BALIKLARI

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır.

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

HAYVANLARIN EVRİMİNE GİRİŞ (Devam) Hazırlayan: Yrd.Doç.Dr. Yosun MATER

a. Segmentasyon Gelişimin başlangıcında hızlı ve birbirini takip eden mitoz bölünmeler gerçekleşir. Bu bölünmelere segmentasyon denir.

HAYVANLARDA ve İNSANLARDA ÜREME

SİNİR SİSTEMLERİ. SANTRAL SİNİR SİSTEMİ Beyin. Anatomik Olarak PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ His Motor

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ

ANNELIDA. (Halkalı kurtlar) İÜ SÜFAK SUUM2038 SU OMURGASIZLARI DERSİ Prof. Dr. Bayram ÖZTÜRK

12. SINIF KONU ANLATIMI 33 HAYATIN BAŞLANGICI

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

GÖRSEL OLMAYAN DUYU SİSTEMLERİ

KURBAĞALARDA EMBRİYOLOJİK GELİŞİM PROF.DR. NURSEL GÜL

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ

ISPARTA HALIKENT ANADOLULİSESİ ÖĞRETİM YILI 9 A-B-C-D-E SINIFLAR BİYOLOJİ DERSİ 2. DÖNEM 3. YAZILI SINAVI RAKAMLA YAZIYLA PUAN

Besin Glikoz Zeytin Yağ. Parçalanma Yağ Ceviz Karbonhidrat. Mide Enerji Gliserol Yapıcı Onarıcı. Yemek Ekmek Deri Et, Süt, Yumurta

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

Hayvanlar Aleminin Sınıflandırılması

BALIĞIN TANIMI-YAŞAM KOŞULLARI

İnsanda Destek ve Hareket Sistemi

SINIFLAR/1.DÖNEM YAZILIYA HAZIRLIK ÇALIŞMASI-2

*Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir.

ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1

DENEY HAYVANLARI ANATOMİSİ

HÜCRE BÖLÜNMESİ A) MİTOZ BÖLÜNME a) Hazırlık evresi:

Böceklerde Kanının Yapısı

Alt sınıf: Apterygota otakım 1. Diplura (Çift kuyruklular) otakım 2. Protura otakım 3. Collembola (Kuyrukla sıçrayanlar) otakım 4.

Canlılarda Üreme ve Gelişme 1.Üreme Hücreleri (Gametler) 1.1.Erkek Üreme Hücreleri Spermler akrozom 1.2.Dişi Üreme Hücreleri Yumurtalar vitellus

LYS ANAHTAR SORULAR #6. Mitoz ve Mayoz Bölünme Eşeyli ve Eşeysiz Üreme İnsanda Üreme


CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı

*Bu alemde bulunan tüm canlılar ökaryot hücre yapısına sahiptirler ve genelde bir hücreli canlılardır.

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #22

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti)

HAYVANLARDA SOLUNUM SİSTEMLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU kisi.deu.edu.tr/asli.memisoglu

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

EVRİM VE FOSİL KANITLAR 8

TEK HÜCRELİLERDE SİNİR SİSTEMİ

Büyük moleküllü besin maddelerinin, sindirim sistemi organlarında parçalanarak, kana geçebilecek hale gelmesine sindirim denir.

fetal dönem denir. Fetal dönemde, embriyonal dönemde oluşan organ sistemleri gelişir. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı

CYANOBACTERIOPHYTA (Mavi-Yeşil Algler)

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ

Balık Türleri Sözlüğü

ANATOMİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI İLE

YGS ANAHTAR SORULAR #3

B İ T K İ B İ Y O L O J İ S İ

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Konu: Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU

Omurgalılarda Boşaltım Organı (Böbrekler) Pronefroz böbrek tipi balıkların ve kurbağaların embriyo devrelerinde görülür.

Sistemin Diğer Özellikleri Atar ve toplar damarlar birbirleriyle bağlantılı olduğu için devamlıdır. Bu bağlantıyı kılcal damarlar sağlar. Kan devamlı

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

Dr.Murat Tosun. (

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

SİNDİRİM. Büyük yapılı besinlerin,hücre zarından geçebilecek yapılara dönüştürülmesi olayına sindirim denir.

Örtü Epiteli Tipleri:

Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. Fizik Antropolojiye Giriş.

DİŞİ ÜREME ORGANLARI

Özofagus Mide Histolojisi

HAYVANLARDA DOLAŞIM SİSTEMLERİ. YRD. DOÇ. DR ASLI SADE MEMİŞOĞLU

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

HAYVANLARDA ÜREME Tüm canlılar nesillerini devam ettirebilmek için eşeyli veya eşeysiz şekilde üreme yaparlar. Hayvanlar aleminde üreme olaylarında

zeytinist

Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi. Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN

Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü

HÜCRE BÖLÜNMESİ VE ÜREME. Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme 1

ORDO: PHTHRİPTERA (HAYVAN BİTLERİ)

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Mikroskobun Yapımı ve Hücrenin Keşfi Mikroskop: Robert Hooke görmüş ve bu odacıklara hücre demiştir.

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #19

Mekanik zedelenmelerde nazik olan solunum yüzeylerinin korunması

Kas Dokusunun Gelişimi. Doç.Dr. E.Elif Güzel

TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE

KANATLILARDA ZYGOTE TAN SONRAKİ GELİŞMELER

Transkript:

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 1 08.03.2009 CBÜ OMURGALI HAYVANLAR SiSTEMATiGi DERS NOTLARI 1

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 2 08.03.2009 OMURGALI HAYVANLAR SİSTEMATİĞİ Aristo ilk kez tür bazında sınıflandırma yapmıştır. Linne ilk bilimsel sınıflandırmayı yapmıştır. Sınıflandırmada yan dallara ihtiyaç duyulmuştur. Taksonomi ve sistematik ortaya çıkmıştır. Taksonomi: Hayvanları sınıflandırmak için gerekli olan bütün kural ve kaideleri koyan bilim dalıdır. Sistematik: Taksonominin koyduğu kanunları uygulayarak sınıflandırma yapa bilim dalıdır. İlk yapılan sınıflandırmada hayvanlardaki analog organlar (görevleri aynı) kullanılmıştır.(kuşun kanadı, böceğin kanadı).bu suni sınıflandırmadır ve hayvan akrabalık derecelerini ortaya konmaz. Günümüzde homolog organlara göre sınıflandırma yapılır. Akrabalık dereceleri ortaya konur. Basitten gelmişe doğru hiyerarşik şekilde sınıflandırma yapılır. Bu sınıflandırma tabii sınıflandırmadır. Bunda temel birim tür (species) tir. Geçmişten günümüze 3 tür çıkmıştır: 1.Tipe bağlı tür (Morfospecies) : Esas olan tip formudur. Tipe benzeyen bütün bireyler aynı tür olarak kabul edilir. Yalnız eşeysel dimorfizm, polimorfizm ve yaş farklılıkları nedeniyle aynı türe ait bireyler arasında farklılıklar bulunabilir. Bu nedenle bunlar arı birer tür olarak değerlendirilir. 2.Nominalistik Tür: Esas ve gerçek olan bireydir. Bu kavramı kabul eden bilim adamları doğada gerçek tür olmadığını kabul edip türün sadece insan düşüncesinin ürünü olduğunu söylerler. 3.Biyolojik Tür: Günümüzde kullanılan kavramdır. Birbirlerine ve ana babalarına çok benzeyen doğal koşullar altında çiftleşerek sürekli bir üreme yeteneği gösteren bireylerin oluşturduğu topluluktur. Bir türe ait bireyler ortak atadan gelmeli ve aralarında bir kan akrabalığı olmalı ve bunlar aralarında serbestçe üreyebilme yeteneğine sahip olurlar ve oluşan yavrular doğurgan olmalıdır. Farklı türler arasında üreme yeteneği yoktur. Çok yakın iki tür çiftleşse bile oluşan yavru kısırdır. Türlerin yayılım alanları 1.Simpatrik Tür: Aynı kökeden gelen ve aynı coğrafik bölgede yaşayan türlere denir. 2.Allopatrik Tür: Farklı Coğrafik bölgelerde bulunan türler için kullanılır. 3.Sibling Tür (İkiz Tür): Morfolojik olarak benzeyen fakat üreme bakımından birbirinden ayrlan türlere verilen isimdir. 4.Alt türe göre türler ikiye ayrılır: Politipik Tür: İki ve ya daha fazla sayıda alttüre sahip türlere denir. Monotipik Tür: Alttürü olmayan türlere denir. Türlerin yeryüzündeki dağılımları 1.Kozmopolit Tür: Dünyada geniş alanlara yayılmış tür demektir. 2.Kontinental Tür: Belli kıtalarda bulunan türlere denir.(endemik Tür) Tür altında tek kategori vardır. Alttür ve ya Species. Aynı gen havuzuna sahip bir türe ait bireyler bulundukları çevrede ekolojik bir birlik oluştururlar, böylece türün bir çok local populasyonu ortaya çıkar. Bu local populasyonlar bazı özellikler ile türden ayrılmaktadır. İşte böyle bireylerin oluşturdukları tür altı gruplara alt tür veya species denir. 2

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 3 08.03.2009 Alttürlerde Kültür Sonucu Oluşan Irklar: 1. Mendel Irkı: Bir tür içinde birbirinden bir gen çifti bakımından ayrılan bireylere denir. 2. Coğrafik Irk: Bir türün ayrı coğrafik bölgelerinde yaşayan topluluklarına denir. 3. Ekolojik Irk: Aynı coğrafi bölgede farklı çevre koşullarında yaşayan bireylerine verilen isimdir. 4. Gen Irkı: Omurgalı Hayvanların Sınıflandırılmasında Kullanılan Bazı Temel Özellikler 1. Simetri: Kordalılar (Chordata) bilateral simetrilidir. 2. Vücud boşluğu ve ya sölom: 3. Segmentli yapı: Chordata da görülür. Vücut segment adı verilen arka arkaya dizilmiş halkalardan oluşmuştur. Metamer (Somid) her halkaya verilen addır. Chordata da segmentli yapı vücudun içindedir. Dıştan segmentli yapı görülmez. Sinir sistemi, kas, kan damarlarına indirgenmiş olabilir. 4. Üyeler: Hareket ve beslenmede görev almak için oluşmuş vücut uzantılarına denir. Kollar, bacaklar, kanatlar üyelerdir. 5. İskelet: İki tip iskelet vardır. İç ve dış İskelet. İskelet vücuda destek ve koruma görevi yapmaktadır. Kordalı hayvanlarda genel olarak iç iskelet bulunur. 6. Eşey: Eşey organlarının bulunduğu yere göre monoik ve dioik olmak üzere ikiye ayrılır. Monoik: Erkek ve dişi üreme organı aynı birey üzerinde ise (Hermafrodit) Dioik: Erkek ve dişi organlardan bir tanesi bireyde bulunur. 7. Embriyonik gelişim: Hayvanlardaki yumurta tipleri ve yumurta segmantasyonu 8. Larva: Larvalar erginlerde bulunmayan ve hayvanların akrabalık derecesi hakkında bilgi veren özelliklere sahiptir. Her hayvandan şekil ve görünüş bakımından ergine benzemeyen larvaları bulunur. 9. Sindirim sistemi: Kordalı hayvanlarda sindirim borusu tamdır. Herbir uçta agız ve anüs bulunur. Kordalıların Genel Özellikleri 1. Vücutları bilateral simetrilidir. 2. Hepsi Triploblastik hayvanlardır. 3. Sindirim sistemleri ve sölomları iyi gelişmiştir. 4. Vücutlarında bir kuyruk bölgesi vardır. 5. Sırt tarafta boru şeklinde bir sinir şeridi bulunur. 6. İlkel Omurga (Notokord=Sırt ipliği) vardır. Sadece Kordalılara Özgü! 7. Yutakta solungaç yarıkları bulunur. 3

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 4 08.03.2009 Kordalılarda vücut bölgeleri Kordalılarda gelişmiş bir baş bulunur. Burada duyu organları, ağız ve bununla ilgili yapılar bulunur. Yüksek yapılı kara omurgalılarında başın vücuda bağlanmasını sağlayan ve hareketinden sorumlu olan bir boyun kısmı vardır. Boyun kısmının arkasından anüs ve ya kloak ta son bulan kısım gövde adını alır. Memelilerde gövde kalp ve akciğerlerin bulunduğu göğüs ile sindirim sisteminin büyük bir kısmının yer aldığı karın (abdomen) olmak üzere 2 kısma ayrlır. Omurgalılarda gövdeden sonra kuyruk (Kaudal) bölgesi bulunur. Göğüs(toraks) Kordalılarda Sinir Sistemi Kordalılardan sinir sistemi notokord ve ya omurganın üstünde uzanan iplik şeklinde bir yapıdır. Sinir şeridi ganglionlar oluşturmaz. Ortasında sıvı dolu bir boşluk içerir ve boru şeklindedir. Bu yapı embriyonal gelişim sırasında gastrula evresinden sonra dorsalde ektodermin içeriye çökmesiyle meydana gelir. Sinir şeridinin ön kısmı ilkel kordalılarda genişleyerek sinir gangliyonunu, yüksek omurgalılarda ise beyini oluşturur. Notokord Bütün kordalıların embriyo evresinde vücudun sırt tarafında baştan kuyruğa kadar uzanan uzun esnek ve çubuk şeklinde notokord=sırt ipliği ve ya Korda dorsalis bulunur. İlkel destek organı olan notokord sindirm sisteminin üst bölgesinden uzun çubuk şeklindeki hücrelerden oluşur. Bu hücreler ince çeperli olup içerisinde basınca dayanıklı jelatinimsi bir madde bulunur. Hücrelerin üzeri telsel bağ dokudan yapılmış bir kılıf ile örtülüdür. Bunun üzerinde ise elastik bir kılıf bulunur. Ergin dönemde körelir ve bunun yerini omurga alır. Telsel kılıf Notokord Kordalıların Kökeni: 1. Annelid varsayımı 2. Arachnoid varsayımı 3. Echinoderm varsayımı.. Notokordun Yapısı.. 1. Annelid Varsayımı: Benzerliker: Vücutları bilateral simetrilidir. Sölomları çok iyi gelişmiştir. Uzun sinir şeridi ve kan damarları bulunur. Dolaşım sistemleri kapalıdır. Sinir şeridi ön tarafta beyin benzeri bir kütle oluşturur. 4

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 5 08.03.2009 Farklılıklar: Kordalılarda segmentleşme kas tabakası gibi belli dokulara indirgenmiştir. Sinir şeridi boru şeklindedir ve dorsalde bulunur. 2. Arachnoid Varsayımı: Kordalıların bu hayvan gruplarıyla evrimleştiği görüşü vardır. Ancak bu görüş fazla tutulmaz. 3. Echinoderm Varsayımı: Embriyolojik ve biyokimyasal özellikleri nedeniyle echinodermler ilk kordalılar birbirine en yakın 2 şubedir. Echinodermlerde görülen Bipinnaria Larvası Hemichordata da görülen Tornaria larvası arasında büyük benzerlikler vardır. Bunlar; Vücut dışında bantlar halinde siler vardır. Sırt tarafta bir delik vardır. Vücudun ön tarafında duyu silleri bulunur. Sindirim sistemlerinde ağız ve anüs yoktur. Sölom boşluklarındaki odacıkların sayısı eşittir. OMURGALI HAYVANLARIN SINIFLANDIRILMASI Şube: Chordata Grup1: Acrania Protochordata (kafa tası yok) (İlkel Omurgalılar İlkel Chordalılar) 1.Altşube: Hemichordata (Yarım kordalılar) 1.Classis: Enteropneusta 2.Classis: Pterobranchia 3.Classis: Graptozoa Grup2: Craniata (Vertebrata) (Kafa tası var) (Gerçek omurgalılar) 1.Altşube: Agnatha (Çenesizler) 1.Classis: Ostracoderm 2.Classis: Cyclostomata 2.Altşube: Urachordata (Kuyruk kordalılar) Tunicata (Tulumlular) 3.Altşube: Cephalochordata (Başı kordalılar) 2.Altşube: Gnahthostomata (Çeneliler) 1. Infraclassis: Pisces ( Balıklar ) 1.Classis: Placodermi 2.Classis: Chondrichthyes 3.Classis: Osteichthyes 2.Infraclassis: Tetrapoda 1.Classis: Amphibia (Amfibiler) 2.Classis: Reptilia (Sürüngenler) 3.Classis: Aves (Kuşlar) 4.Classis: Mamalia (Memeliler) 5

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 6 08.03.2009 Agnatha Pisces Gnathostomata Tetrapoda Cyclostomata Chondrichthyes Osteichthyes Amphibia Reptilia Aves Mamalia Anamniota Amniota Poikilotherm Homoiotherm Pentadactyla GRUP1: ACRANIA PROTOCHORDATA (İLKEL KORDALILAR) 1. Altşube: Hemichordata (Yarım Kordalılar) Genel Özellikleri: Notokord vücudun ön ksımında çok kısa olarak bulunur. Vücutları proboscis, yaka ve gövde olmak üzere üç bölgedir. Solungaç yarıkları çift haldedir. Sinir şeritleri epidermis içersinde bulunur. Dorsale ve ventrale uzanır. 3 tane Classisi vardır. I. Classis: Enteropneusta Bu sınıf içinde yer alan hayvanlar, deniz diplerinde kum ve çamurlar içerisine açtıkları U borusu biçimindeki tünellerde yaşarlar. Boyları 2 cm ile 2 metre arasında değişir. Baş, solunum ve beslenme görevlerinde olduğu için yukarı konumludur. Kalpleri, pompalama görevinde değildir. Dolaşım, sırt tarafında öne, karın kısmında ise arkaya doğrudur. Boşaltım, Proboscis'te bulunan kılcal yapılar ile gerçekleştirilir. Tüm denizlerde bulunurlar. Balanoglossus II. Classis: Pterobranchia Denizlerde sesil ve ya koloni halinde yaşarlar. Kolonideki bireylerin her birine zooid adı verilir. Vücutları proboscis, yaka ve gövde olarak üç bölgedir. Eşeyli ve tomurcuklanma ile ürerler. Cephalodiscus ve Rhabdopleura III. Classis: Graptozoa 2. Altşube: Urochordata ( Kuyruğu Kordalıar ) - Tunicata Genel Özellikleri: Notokord yalnız larva döneminde ve kuyruk kısmında bulunur. Vücutları üzerinde selüloz benzeri bir madde olan tunisin den yapılmış bir kılıf bulunduğundan bunlara Tunicata ismide verilir. 6

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 7 08.03.2009 Tunicata Larvası: Döllenmiş yumurtalardan şeffaf ve serbest yüzen larvalar çıkar. Görünüş olarak kurbağa larvasını andırır. Kuyruk kısmında kütikuladan yapılmış bir yüzgeç bulunur. Ayrıca kuyruktan sonra notokord vardır. Sinir şeridi sırt tarafadır. Baş ve vücutta mukus salgılayan 3 tane bez bulunur. Ağız dorsaldedir. Yutağın alt kısmında bir çukurluk içerisinde endositil denen kirpikli bir yapı bulunur. Sindirim sisteminde mide, bağırsak ve solungaç yarıkları ve anüs bulunur. Başın dorsalinde retina, mercek ve kornea kısımlarını içeren bir gözleri vardır. Sölom ve dolaşım sistemi gelişmiştir. Ergin Tunicata Larvası: Vücut mezoderm kökenli tunisinden yapılmış elastik bir tabakayla kuşatılmıştır. Dış ortam ile bağlantıyı sağlayan 2 açıklık vardır. Bunlar İngesyon (Ağız Açıklğı), Egesyon (Atriopor) adını alır. Sindirim sistemi ingesyon açıklığı ile başlar. Daha sonra solunum kesesi altında büyük bir yutak bulunur. Yutağın çeperi üzerindeki deliklerde bulunan kirpiklerin oluşturduğu su akıntısıyla besinler vücuda alınır. Yutağın altında endostil bulunur. Su ile vücuda giren besinler özofagusa aktarılır. Özofagus kıvrımlı mideye bağlanır. Mide çeperinden amilaz, lipaz ve proteaz enzimleri salgılanır. Mideden sonra besinlerin emildiği kıvrımlı bağırsaklar gelir. Bağırsaklar anüs ile egesyon boşluğuna bağlanır. Tunicatlarda atık maddeler ve eşey hücreleri solunumda kullanılan su ile birlikte dışarı atılır. Genellikle hermafrodit olan tunicatlarda sperm ve yumurtalar aynı zamanda olgunlaşmadıkları için endi kendilerini dölleyemezler. Döllenme koloni halinde yaşanlarda iç döllenme, ayrı yaşayanlarda ise dış döllenme şeklindedir. İç döllenme görülen kolonilerde yavru gelişimi vücut içinde olur. Tunicatlarda tomurcuklanma şeklinde çoğalmada görülür. Yani üreme eşeyli ve eşeysiz olarak iki tiptir. Ergin Tunicata Larvası 7

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 8 08.03.2009 Tunicata da Döl Değişimi: Salpa da döl değişimi: Salpada döle değişimi sırasında tek olarak yaşayan soliter Salpa lar meydana gelir. Bu bireylere ana kuşak (ozooid) denir. Bunların eşey organları ve eşemleri yoktur. Bu bireylerin vücutlarının arka kısmının alt tarafında stolon adı verilen ve tomurcuklanma yapabilenbir yapı bulunur. Stolonun tomurcuklanması ile iki sıra halinde dizilmiş zincir şeklinde bireyler meydana gelir. Zincirden kopan 50-100 bireyi içeren bir parça eşeyli üreme yapacak zincir kuşağını Blastozooid oluşturur. Blastozooiddeki bireyler hermafrodittir. Bunlarda önce ovaryumlar sonra testisler gelişir. Böylece eşey organları bulunan eşeyli kuşak meydana gelir. Eşeyli kuşağın oluşturduğu her bir yumurtadan bir embriyo oluşur. Bu embriyolar bir sap ile eşeyli bireyin solungaç boşluğuna tutunarak besinlerini bir süre bu şekilde sağlar. Sap yüksek omurgalılardaki plesanta ile anologtur. Daha sonra bu embriyo gelişerek tomurcuklanmaya çoğalan ana kuşak bireylerini meydana getirir. Doliolum da döl değişimi: Eşey organı içeren eşeyli kuşağı, soliter olarak yaşayan bireyler şeklindedir. Yumurtalardan kuyruklu larvalar çıkar. Larvalar metamorfoz geçirerek (eşeysiz çoğalarak) fıçı şeklindeki ana kuşağı (Oozooid) oluşturur. Bu bireylerin emriyonik yapıdaki stolonundan göçmen tomurcuklar meydana gelir. Pseudopodları ile hareket eden ilk göçmen tomurcukar stolonun yan tarafında gelişerek lateral tomurcukları (Trofozooid) oluştururlar. Bunlar gelişerek kaşık şeklini alır. Stolonun üzerinde sesil olarak yaşayan bu bireylerin eşeysel organları yoktur. Fakat ağızları çok büyüktür. Görevleri: Gelişmekte olan diğer tomurcukların ve ana hayvanın beslenmesini ve solunumunu sağlamaktır. Bundan dolayı bu bireylere besleyici bireyler de denir. Stolona ikinci olarak gelen göçmen tomurcuklar stolonun ortasında toplanarak median tomurcuları (Forozooid) oluştururlar. Serbest olarak hareket edebilen bu bireylerde eşeysel organlar yoktur. Görevleri: Eşey bireylerini taşımak ve onların bakımını sağlamaktır. Bu nedenle bu bireylere yetiştirici bireyler denir. Stolona son olarak gelen göçmen tomurcuklar ise yetiştirici bireylerin sapları üzerine yerleşirler. Daha sonra burada bir çok ez bölünerek eşem bireylerini (Gonozooid) oluştururlar. Bu şekilde besleyici, yetiştirici ve eşem bireylerini taşıyan kuşağa polimorf eşeyli kuşak denir. Bunlar ana hayvandan ayrılan ve serbest olarak yüzen yetiştirici bireylerin sapları üzerinde eşeysel olgunluğa erişinceye kadar taşındıktan sonra ayrılır ve soliter olarak yaşayan eşeyli kuşağı oluşturur. Bunların yumurtalarından yeniden kuyruklu larvalar çıkar böylece döl değişimi tamamlanır. 8

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 9 08.03.2009 3. Altşube: Cephalochordata Notokord hayvanın burun ucundan kuyruğuna kadar uzanır ve tüm yaşamı boyunca bulunur. İlkel Chordalılar içersinde omurgalılara en çok benzerlik gösteren gruptur. Bu hayvanlar denizlerin kumlu kısımlarında baş kısmı dışarıda kalacak şekilde toprağa gömülerek yaşarlar. İlkel Chordalılar ile omurgalılar arasında geçit hayvanı olarak kabul edildiklerinden önemlidirler. Amphioxus un morfolojik özellikleri: Ergin bir Amphioxus balık şeklinde iki ucu sivri ve en fazla 5cm boyundadır. Derilerinde pigment bulunmaz. Vücuddan ayrılmış baş, göz, burun, kulak ve çeneleri yoktur. Vücudun ön tarafına rostrum denir. Ağız boşluğunun dışarıya açılan kısmının etrafında uyartılara hassas 20 tane tentakül (ağız uzantısı) bulunur. Çok sayıdaki solungaç yarıkları deri kıvrımı ile örtülü olduklarından dıştan görülmez. Bunlar arkada atriopor ile dış ortama bağlanan ve atrium adı verilen bir boşluğa açılır. Atriopordan ağza kadar vücudun karın tarafında yer alan metapleural deri kıvımları atriumun dışarıya olan uzantılarıdır. Sırtta uzun bir sırt yüzgeçleri ve bunun devamı şeklinde kaudal bir kuyruk yüzgeci ve kısa bir ventral yüzgeçleri vardır. Bu yüzgeçler bağ dokudan yapılmış yüzgeç ışınları ile desteklenir. Kaudal yüzgeç ile ventral yüzgecin birleştiği yerde anüs bulunur. Vücudun sonunda belirgin bir kuyruk bölgesi vardır. 9

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 10 08.03.2009 Amphioxus un ilkel ve gelişmiş özellikleri -İlkel Özellikler: Besinlerini kirpiklerle yakalaması ve endostil ile yapıştırması. Epidermisin bir hücre tabakasından meydana gelmesi. Afferent sinirlerin duyu hücrelerine benzer hücrelerden çıkması. Vücud boyunca segmentli miyotomların bulunması. Beynin oluşmaması. Başın bulunmaması. Çift haldeki üyelerinin ve duyu organlarının bulunmaması. Kalbin bulunmaması. Eşey organlarının segmental yapıda olması ve kanallarının bulunmaması. Nefridiumların her segmentte ayrı ayrı bulunması. -Gelişmiş ve kendine özgü özellikler: Atriumun bulunması. Solungaç yarıklarının vücudun çok büyük bir bölümünü kaplaması. Embriyonik gelişiminin kısa sürede tamamlanması. Notokordun başın en uç kısmına kadar uzanması. Solunumun, sindirim sisteminin ön kısmıyla yapılması. Boru şeklinde sinir şeridinin notokordun üstünde bulunması. Dolaşım sisteminin kapalı olması ve kan akış yönünün sırtta önden arkaya, karında arkadan öne doğru olması. Şube: Chordata Grup2: Craniata (Vertebrata) (Kafa tası var Gerçek omurgalılar) 1.Altşube: Agnatha (Çenesiz) 1.Classis: Cyclostomata Günümüzde yaşayan hayvanların en basit omurgalılarıdır. Gerçek çeneleri yoktur. Tanıtıcı Özellikleri: Vücut uzun ve yuvarlaktır. Kuyruk bölgesi yassı, tek yüzgeçleri kıkırdak ışınlarla desteklenmiş, deri kaygan ve yumuşak, bol miktarda bir hücreli mukoz bez içerir. Pulları, çeneleri, çift yüzgeçleri yoktur. Ağız vücudun ön ventralinde ve emici yapıdadır. Etrafında tentaküller ve ya etli uzantılar vardır. Burun delikleri tek ve mediandır. Notokord, kafatası ve solungaç yarıkları kıkırdak yapıdadır. Notokord her zaman vardır. Kalpleri bir karıncık ve bir kulakçık olmak üzere iki gözlüdür. Kanlarında lökosit ve eritrositler bulunur. Solungaç açıklıkları 1 ile 16 çift arasında olup solungaçlar farinkste yer alan cep şeklindeki keseler içinde bulunur. Ürogenital açıklığa birer kanal ile açılan 2 böbrekleri vardır. Beyinleri farklılaşmış ve beyinden 8-10 çift sinir çıkar. İşitme organları 1-2 tane yarım daire kanalı içerir. Vücut sıcaklığı sabit değildir. Üreme organları bir tane ve büyüktür. Kanalları yoktur. Döllenme dış döllenme şeklindedir. Gelişmeleri ya doğrudan doğruya olur ve ya bazılarında bir larva evresi geçirerek olur. 10

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 11 08.03.2009 Cyclostomata nın omurgalı özellikleri: Farklılaşmış beyine sahiptirler. Çift haldeki sinir şeritlerinin varlığı. Gözler ve iç kulağın bulunması. Segmentleşmeye başlamış bir notokordun varlığı. Karakteristik organların bulunması. Kanlarında alyuvar e akyuvar bulunması. Cyclostomata nın diğer omurgalılardan farkları: Belirli bir başlarının olmaması. Çenelerinin, çift haldeki üyelerinin, kaburga ve üreme kanallarının bulunması. Tek bir burun deliğine ve üreme organına sahip olmaları. Her bir kulakta bir ve ya iki tane yarım daire kanalının bulunması. Endostil ve velumun varlığı. Böbreklerinin segmental yapıda olması. Özel yapılışta bir midenin ve yüzgeç ışını, diş gibi dermal iskelet elemanlarının bulunmaması. Takım: Petromyzontes (Dokuz gözlüler) Tanıtıcı Özellikleri: Baş ve gövde arasında belirli bir boyun bölgesi yoktur. Vücut yuvarlak, kuyruk yan taraftan yassılaşmıştır. Vücudun dorsal kısmının arka yarısında 2 tane ve kuyrukta 1 tane deriden yapılmış median (tek) yüzgeç vardır. Başın ön ventralinde geniş huni şeklinde bir kısım bulunur. Bu boşluğun etrafında tentaküller ve ektodermden meydana gelmiş yeşil renkli boynuzumsu dişler bulunur. Burun deliği bir tane olup başın üst orta kısmındadır. Bunun arkasında sarı leke şeklinde pineal göz bulunur. İki büyük göz başın yan taraflarında bulunur ve üzeri şeffaf deri ile örtülüdür. Göz kapakları yoktur. Her gözün arkasında 7 çift yuvarlar solungaç açıklıkları bulunur. Anüs kuyruğun ön alt kısmındadır. Anüsün arkasında ürogenital açıklıklar bulunur. Deri çok tabakalıdır ve bol miktarda mukus bezi içerir. Pulları yoktur. Beyin çift haldeki duyu organları ve beyin notokord bütün hayatı boyunca bulunur ve vücudun esas destek organıdır. Hareket vücut üzerinde seri şekilde dizilmiş W şeklindeki miyotomlarla yapılır. Hayvan olgunlaşmadan önce eşemi belli değildir. Yani hermafrodittir. Olgunlaşınca eşemi yavaş yavaş belli olur. Erkek ve dişi bireyler dimorfizm gösterdiklerinden birbirlerinden kolaylıkla ayrılırlar. Eşeysel olgunluğa erişen bir hayvanda tek ve uzun yapıda olan üreme organı vücut boşluğunun büyük bir kısmını doldorur. Eşey organlarının kanaları yoktur. Yumurta ve spermler doğrudan doğruya vücut boşluğuna dökülür oradan genital açıklıkla ürogenital kanala, oradanda dışarıya atılır. Döllenme dış döllenmedir. Takım: Myxinoides Bu takım Petromyzontes takımından farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar: Emici bir ağızları ve bir tane epidermal yapıda konik dişleri vardır. Fakat huni şeklindeki ağız boşluğu yoktur. Ağız etrafında yumuşak uzantılar halinde 4 çift tentakül bulunur. Solungaçları 6-14 çift kadardır. Nispeten daha geride yer almıştır. Boşaltım organları segmentli pronefroz şeklindedir. Beyin daha basit yapılıdır ve cerebellum (beyincik) belli değildir. 11

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 12 08.03.2009 Gözleri körelmiştir. Her bir kulakta yalnız bir tane yarım daire kanalı vardır. Yan çizgi sistemi körelmiştir. Ergin safhada ayrı eşeylidir. Yumurtaları büyük ve yumurta kabuğu ovaryumda oluşur. Burun deliği yutak ile bağlantılıdır. Dorsal ve ventral sinir kökleri birleşmiştir. Şube: Chordata Grup2: Craniata (Vertebrata) (Kafa tası var Gerçek omurgalılar) 1.Altşube: Agnatha (Çenesiz) 1.Classis: Cyclostomata Takım: Petromyzontes Özellikleri: Yılan şeklindedir. Erginlerinde gözler iyi gelişmiştir. Ağızları ventralde bulunur ve çok sayıda diş taşıyan huni şeklinde bir kısım içerir. Burun delikleri başın dorsalinde bulunur ve ağız boşluğu ile irtibatlı değildirler. Her biri ayrı ayrı dışarıya açılan 7 çift solungaçları vardır. Sırtta iki dorsal ve bir kaudal yüzgeç bulunur. Yumurtaları küçüktür. Dünyanın her tarafında, denizlerde, akarsularda, göllerde yaşar. Denizde ve acı sularda yaşayanlar yumurtlama zamanı tatlı suları göç ederler. Tür: Petromyzontes marinus (Deniz 9gözlüsü) Boyları 90 cm kadardır. Denizlerde yaşarlar. Üreme için tatlı sulara göç ederler. Yalnız erkekleri yuva yapar. Bir mevsimde 240.000 yumurta bırakırlar. Yumurtalar 8-20 günde açılır. Tür: Lampetra fluviatilis (Nehir 9gözlüsü) Boyları 50 cm kadardır. Denizlerde ve acı sularda yaşarlar. Üremek için tatlı sulara göç ederler. Yumurtaların döllenmesi dişinin kloak ında olur. Bir dişi birden fazla erkekle çiftleşebilir. Her çiftleşme sonunda dişi bir miktar yumurta bırakır. Bir üreme mevsiminde 26.000 yumurta yaparlar. Yumurtalar 9-20 günde gelişir. Tür: Lampetra planeria (Dere 9gözlüsü) 20 cm boyundadır. Tüm yaşamlarını tatlı sularda geçirirler. Yuva yapma özelliği yoktur. Yumurta sayıları 1500 kadardır. Döllenme dış döllenme şeklindedir. Takım: Myxinoides Özellikleri: Ağız terminal, etrafında 4 çift tentakül bulunur. Ağız hunisi yoktur. Gözleri deri altındadır. Sadece denizlerde yaşarlar. 12

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 13 08.03.2009 Şube: Chordata Grup2: Craniata (Vertebrata) (Kafa tası var Gerçek omurgalılar) 2.Altşube: Gnahthostomata (Çeneliler) 1. Infraclassis: Pisces ( Balıklar ) 2.Classis: Chondrichthyes (Kıkırdaklı Balıklar) Tanıtıcı Özellikleri: Vücut fusiform, mekik şeklinde ve ya yassılaşmıştır. Deri plakoid pullarla kaplıdır ve bol mukus bezi içerir. Median (tek) ve lateral (çift) yüzgeçleri vardır. Ventral yüzgeç erkeklerde kopulasyon organına dönüşmüştür. Kuruk yüzgeci heteroserktir. Ağız venraldedir. Burun delikleri 1-2 tanedir. Ağız boşluğu ile bağlantısı yoktur. Alt ve üst çeneleri vardır. Barsakların içersinde helezon şeklinde kıvrımlar vardır. İç iskelet kıkırdak olup gerçek kemikler yoktur. Notokord her zaman vardır. Pektoral ve ventral kemerler bulunur. Kafa tası çift haldeki duyu kapsülleri ile birleşmiştir. Kalpleri bir kulakçık ve bir karıncık olmak üzere 2 gözlüdür. Alyuvarları çekirdekli ve ovaldir. Solungaçları 5-7 çifttir. Solungaçlar ayrı ayrı deliklerle dışarıya açılır. Hava keseleri yoktur. Beyinleri gelişmiştir. Beyinden 10 çift sinir çıkar. Her bir kulakta 3 tane yarım daire kanalı bulunur. Boşaltım organları mezonefroz tiptedir. Vücut sıcaklıkları değişken hayvanlardır. Poikiloterm Ayrı eşeylidirler. Üreme organları çift haldedir ve kanalları kloak a açılır. İç döllenme görülür. Segmentasyon tam değildir. Ovipar, Ovovivipar ve vivipar olarak çoğalırlar. Kıkırdaklı Balıkların Cyclostomata ya göre gelişmiş özellileri: Vücutlarında pul bulunması. 2 çift lateral yüzgeçlerinin bulunması. Kafatasına bağlı hareketli çenelerinin bulunması. Dişlerin mine ile kaplı olması. Dermal yüzgeç ışınlarına sahip olması. Mide ve pankreaslarının bulunması. Her kulakta 3 yarım daire kanalının bulunması. Dorsal kaburganın bulunması. Üreme organı ve kanallarının çift halde olması. Omurganın notokordu sıkı bir şekilde kuşatması. Kıkırdaklı balıkların Kemikli balıklardan ilkel özellikleri: İskeletlerinin kıkırdak yapıda olması ve gerçek kemiklerinin bulunmaması. Plakoid pulların bulunması. Solungaçlarının ayrı ayrı açılması. Hava keselerinin olmaması. Yutak ile bağlantılı spirakulumlarının olması. Homolog yapılar: Plakoid pul memeli dişiyle aynı orjindendir (ektoderm). Mine ve dendrit ise mezoderm kökenlidir. Hava kesesi = Yüzme kesesi 13

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 14 08.03.2009 Chondrichthyes in Morfolojik Özellikleri: Köpek balıklarında baş sivri, gövde mekik şeklindedir. Pektoral yüzgeçlerin bulunduğu kısımda vücut en yüksek olup kuyruğa doğru gittikçe incelir. Dorsal yüzgeç 2 tanedir. Squalus ta anal yüzgeç yoktur. Mustelus ta bir anal yüzgeç bulunur. Ventral yüzgeçlerin arka kısmında çiftleşme esnasında spermleri dışarıya aktaran clasper ası verilen bir kopulasyon organı bulunur. Kaudal yüzgeç heteroserk yapıdadır. Omurga dorsal lobun içine kadar uzanır. Ağız ve iki burun deliği ventralde bulunur. Gözler bağın yan taraflarında olup göz kapakları yoktur. Pektoral yüzgeçlerin ön kısmında oval yapıda 5 çift solungaç yarığı bulunur. 1 çift solungaç yarıklarının değişmesiyle oluşan spirakulum gözlerin hemen arkasındadır ve birer delikle dışarıya açılır. Spirakulumlar yutak ile bağlantılıdır. Solunun suyu ağız ile alınır. Raja da vücut dorsoventral yassılaşmıştır. Pektoral yüzgeçleri çok büyüktür. Solungaç açıklıkları ağız ve burun delikleri ventralde bulunur. Gözler dorsalde ve arkasında bulunan spirakulumlar suyun girmesini sağlar. Kuyrukları kısa ve yuvarlaktır. Çift yüzgeçler ilk defa hayvanlar aleminde Chondrichthyes te görülür. Bunlardan başın hemen arkasındakilere Pektoral (Göğüs), karın kısmındakilere ise ventral (pelvik) yüzgeç denir. Balinalardan sonra günümüzde yaşayan en büyük omurgalı hayvanlar bu sınıfta bulunur. Carcharodon carcharias (Büyük beyaz köpek b.): 12 m boyundadır. Cetorhinus maximus ( Büyük camgöz b.): 14 m boyundadır. Rhincodon typus (Balina köpek b.): 18 m boyundadır. Fulya balıklarından olan şeytan balığı Mobula mobular da vücut 5m boyunda 6m enindedir. En küçük kıkırdaklı balık Etmopterus spinax (Fener Balığı) 45 cm boyundadır. Deri ve Renk: Deri ince plakoid pullarla örtülüdür. Bunlar mezodermden salgılanmış ve pulun kalkel kısmını oluşturan sert dentin den meydana gelmiştir. Bunun üzerinde ektodermden meydana gelmiş mine tabakası bulunur. Memeli dişiyle plakoid pul homolog yapılardır. İskelet Sistemi: Pullar yüzgeç ışınları ve iç iskelet kısmından oluşur. İç iskeletin tümü kıkırdak iç iskelet ten oluşur. Kıkırdak iç iskelet: 1. Aksiyal İskelet: Baş, omurga, notokord ve kaburgadan oluşur. 2. Appendiküler İskelet: Median ve lateral yüzgeçlerden oluşur. Median yüzgeç: Dorsal, anal, kaudal yüzgeçlerdir. Lateral yüzgeç: Pektoral, pelvik yüzgeçlerdir. Sindirim Sistemi: Ağız geniştir ve içinde geriye doğru kıvrık sivri dişler bulunur. Dişler dökülerek yerine yenileri gelir. Besinler parçalanmadan bütün halinde yutulur. Ağzın ventralinde yassı bir dil vardır. Yutağın iki yanındaki açıklıklar solungaç yarıkları ve spirakulum ile bağlantılıdır. Kısa olan özofagus J harfi şeklindeki mideye bağlanır. Midede asit peptik sindirim gerçekleşir. Mideden sonra gelen ince bağırsaklar içinde kıvrımlar bulunur. İnce bağırsak kloak ile anüse bağlantılıdır. Kıkırdaklı balıklarda vücuy boşluğunun ön kısmına açılan 2 loblu karaciğer bulunur. Karaciğer besinlerin depolanması ve alyuvarların parçalanmasında görev alır. Pankreas mide ile ince bağırsak arasında bulunur. Görevi bilinmemektedir. 14

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 15 08.03.2009 Dolaşım Sistemi: Kalp solungaçların alt kısmında ve Perikardial Kese içinde bulunur. Sinus venosis, kulakçık, karıncık olmak üzere 3 kısımdan oluşur. Alyuvarları hemoglobinli olduğu için kanları kırmızı renklidir. Solunum Sistemi: Ağzın açılması ile su ağza girer. Kapatılınca suyun farinks boşluğuna girmesi ve daha sonra solungaç delikleri ve spirakulum açıklığından dışarı çıkması sağlanır. Solungaçların üzerinde çok sayıda kılcal damarlarla donatılmış solungaç ipleri bulunur. Ventral aorta dan gelen kirli kan kılcal damarlardan geçerken içerisindeki CO 2 yi suya verir. Sudaki erimiş O 2 yi alır. Boşaltım Sistemi: Mezonefroz tipinde siyah renkli uzun yapılı iki böbreği sölom boşluğunun üst kısmına yerleşmiştir. Böbrek kanalları uzun ve geniş bir kanal olan ürogenital sirus ile birleştikten sonra arkaya doğru uzanır ve 2 idrar kanalı (üreter) halinde kloakın üstünde bulunan ürogenital papilla ya ulaşır. Daha sonra kloak la dışarı açılır. Sinir Sistemi: Merkezi, çevresel (periferal) ve otonom olmak üzere 3 kısımdır. Merkezi sinir sistemi: Beyin, omurilik Çevresel (Periferal) sinir sistemi: Beyin ve omurilikten çıkan sinirlerden Otonom sinir sistemi: Sempatik ve parasempatik sinirlerden oluşur. Beyin 5 bölgeye ayrılır.(önden arkaya doğru): Telencephalon (=Cerebrum): Büyük ön beyin Diencephalon (=Ara beyin) Mezencephalon (=Orta beyin) Metencephalon (=Cerebellum) Küçük beyin, arka beyin Myelencephalon (=Medulla oblongata) Son beyin Duyu Organları: Koku alma organları olarak burun bulunur. Burun ile çok uzaktaki besin maddelerinin bulunması sağlanır. Yutak üzerinde dağınık halde bulunan tat alma tomurcukları hayvanın yakınındaki besinlerini bulmasını sağlar. İyi gelişmiş olan gözleri hareketlidir. Kafatası içersinde bulunan kulakların 2 görevi vardır. Sesleri tespit etmek. Balığın yönünü ve dengesini tayin etmek. Kıkırdaklı balıklarda her bir kulakta 3 er tane yarım daire kanalı bulunur. Orta ve dış kulakları yoktur. Vücudun yanlarında baştan kuyruğa kadar uzanan yan çizgi duyu organı olarak görev yapar. Üreme Sistemi: Ayrı eşeylidirler. Tümünde iç döllenme görülür. Yumurtaları meroblastik bölünme yapar. Gelişme süresi 9-25 ay kadardır. Yumurtaları boynuzumsu yapıda kahverengi kabuk taşır. Genellikle köşelerindeki iplikler ile birlikte yapışırlar. Bu yumurtaları deniz kenarına birikmiş kurumuş kabuklarına mermaid çantası denir. Embriyonal gelişim Leeli köpek balıklarında 6 ay, yakalı köpek balıklarında 2 yıldır. Köpek balıkları ve vatozlar Ovovivipar dır. Yumurtalarında kabuk yoktur. Yumurta hayvanın vücuduna açılır ve yavrular canlı olarak dış ortama çıkarlar. Derin deniz balıklarında ise yavrular annenin vücudu içersinde gelişir ve doğrulur.(viviparlık) Bazı türlerde aynı uterusta bulunan yaşlı embriyolar genç embriyoları ve döllenmiş yumurtaları yerler. Buna doğum öncesi Kannibalizm adı verilir. 15

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 16 08.03.2009 Kıkırdaklı Balıkların Sistematiği Şube: Chordata Grup2: Craniata (Vertebrata) (Kafa tası var Gerçek omurgalılar) 2.Altşube: Gnahthostomata (Çeneliler) 1. Superclassis: Pisces ( Balıklar ) 1.Classis: Placodermi Fosil balıkları içerir. 2.Classis: Chondrichthtyes Günümüzde yaşayan kıkırdaklı balıkları içerir. Birinci solungaç yarığı spirakuluma dönüşmüştür. Pulları küçük ve plakoid tiptedir. Erkeklerde klasper organı bulunur. Altsınıf: Selachiformes (Elasmobranchii) Köpek Balıkları ve Vatozlar Solungaçların her biri ayrı birer delikle dışarıya açılır. Solungaçları kapakları yoktur. Gözün arkasında birer tane spirakulum bulunur. Kloakları vardır. Takım: Squaliformes Vücutları iğ veya mekikşeklindedir. Kuyruk yüzgeci hetoroserk tipedir. Pektoral yüzgeçleri iyi gelişmemiştir. Solungaç açıklıkları 5-7 çifttir. 1. Alttakım: Notidanoidei (Tarak dişli köpek balıkları) Alt çenede tarak şeklinde dişler bulunur. Familya: Hexanchidae (Sığır köpek balıkları) Tür: Hexanchus griseus (6 solungaçl k.b.): 5m kadardır. İnsan için tehlikelidirler. 2. Alttakım: Galeoidei (Köpek b.) Dorsal yüzgeçleri 2 tanedir. Bunların ön tarafında diken ışınlar yoktur. Solungaç açıklığı 5 çifttir. Familya: CarchariidaeTür: Carcharias ferox (öfkeli k.b.): 4m boyundadır. 2 yavru doğurur. Doğum öncesi kannibalizm görülür. İnsanlara saldırır. Familya: Scapanurhynchidae (Şeytan k.b.) Familya: Isuridae (Dev K.b.) Burun sivridir. 1. dorsal yüzgeç oldukça büyük 2. dorsal yüzgeç ve anal yüzgeç küçüktür. Sırt tarafı genellikle gri karın tarafı beyazımsıdır. Ülkemiz sularında yaşayanların boyları 10-13 m kadardır. İnsan için çok tehlikelidir. Bu nedenle insan yiyen k.b. olarak da isimlendirilir. Tür: Carcharodon carcharias (Büyük beyaz k.b.) 12m boyunda, 3 ton ağırlığında. Pektoral yüzgeçleri orak şeklindedir. İnsanlar için tehlikelidir. Eti lezzetli değildir. Tür: Lamna nasus (Dik burun Carcharias b.) 6m, Eti lezzetlidir. Yazın 75cm boyunda 3-5 yavru doğurur. İnsanlar için tehlikeli değildir. Familya: Cetorhinidae Tür: Cetorhinus maximus (Büyük Camgöz k.b.) En büyük köpek balıklarındandır. 14m,4 ton D 2 ve anal yüzgeç küçüktür. Caudal yüzgeç orak şeklindedir. İnsanlar için tehlikeli değildir. Vivipardır. En fazla 2 yavru doğurur. Familya: Alopiidae (Sapan balıkları) Kuyruklarının çok uzun olması nedeniyle diğer k.b.lndan ayrılır. Tür: Alopias vulpinas (Tilki b.) 6m. Kuyrukları tilki gibi çok uzundur. Ovovivipardır. En fazla 4 yavru doğurur. Familya: Rhinocodontidae (Balina k.b.) Tür: Rhincodon typus (Balina k.b) En büyük köpek balığıdır. 18m, 12 tondur. İnsan için tehlikeli değildir. Bir defa da 20 yavru doğurur. Familya: Scyliorhinidae (Köpek b.) 16

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 17 08.03.2009 Tür: Scyliorhinus caniculus (Küçük lekeli k.b.) 80cm, Ovipar, İç döllenme. Bir dişi 18-20 yumurta yapar. Etleri sert ve kokuludur. Fakat sevilerek yenilir. Tür: Galeus melanostomus (Siyah ağızlı k.b.) 90cm Familya: Trikidae (Kaygın derili k.b.) Tür: Mustelus mustelus (Asıl k.b.) 160cm, Viviapar, İnsanlar için zararlı değildir. Eti yenir. Familya: Carcharhinidae (Gri köpek b.) Dorsal yüzgeç 2 tanedir. Spirakulum vardır. Dişleri jilet gibi keskindir. Ovovivipar vve ya vivipardırlar. İnsanlar için çok tehlikelidir. Tür: Prionace glauca (Pamuk balığı = insan yiyen köpek balığı) 4m. Gözleri P,V,yanal yüzgeçler mavi olduğundan mavi köpek balığı da denir. Familya: Sphyrnidae (Çekiç balıkları) Burunları T şeklinde ve ya çekiç şeklindedir. Spirakulum yoktur. Viviparlardır. Tür: Sphyra zyganea (Çekiç b.) 4m. Ovovivipar. Bir defada 29-37 yavru doğurur. 1. Alttakım: Squaloidei (Dikenli k.b.) D yüzgecin ön kısmında diken şeklinde bir yapı bulunur. Anal yüzgeçleri yoktur. Tür: Squalus acanthias (Mahmuslu camgöz balığı) 1,5m Ovovivipar. Bir defada 4-8 yavru doğurur. Eti yenir ve lezzetlidir. Takım. Rajiformes Vücutları dorso-ventral yassılaşmıştır. P çok büyük. Solungaç açıklıkları 5 çift olup başın hemen alt kısmında bulunur. Gözler başın üzerindedir. Gözlerin arkasında spirakulum vardır. Anal yüzgeçleri yoktur. Kuyruk sapı üzerinde 2 tane dorsal yüzgeç vardır. 1.Alttakım: Rhinobatoidei (Gitar balıkları) Familya: Rhinobatidae Tür: Rhinobates rhinobates 2.Alttakım: Torpedinoidei (Elektrikli balıklar) Familya: Torpedinidae (Elektrikli balıklar) Vücutları pulsuz, Kuyrukları kısa ve kalındır. Pektoral yüzgeçlerin kaidesinde elektrik organı bulunur. 200 wolt elektrik üretir. Tür: Torpedo torpedo (Lekeli elektrikli balık) Sırtarlında 5 tane göz benzeri leke vardır. 3.Alttakım: Rajaidei Vücutları yassılaşmış ve üstten bakıldığında kare şeklinde görülür. Kuyruk kalınlaşmış ve üzerinde dikenler yoktur. Familya: Rajidae (Vatoz balıkları) Tür: Raja clavata (Vatoz) 4.Alttakım: Myliobatoidei (Kartal Vatozları) Kuyruk iplik şeklindedir. Kuyruk üstünde keskin ve 2 yanında dişcikler içeren büyük bir diken bulunur. Bu dikenin dip kısmında zehir bezi vardır. Familya: Dasyatidae (İğneli Uyuşturan vatozlar) Başta sırtta ve kuyrukta zehirli dikenler bulunur. Kuyruk yüzgeçsiz ve kamçı şeklindedir. Tür: Dasyatis pastinaca (Dikenli uyuşturan) Kuyruk üzerindeki diken 35cm olabilir. Altsınıf: Holocephali Sadece kıkırdak iskelete sahip olmaları nedeniyle kıkırdaklı balıklara benzerler. Operkulumları vardır. Solungaçları 4 çifttir. Kloak ve spirakulumları yoktur. D 1 oldukça 17

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 18 08.03.2009 büyüktür ve ön kısmında uzun bir diken taşır. Bu dikenin dip kısmında zehir bezi vardır. P yüzgeçleri gelişmiştir. Takım: Chimaeriformes Familya: Chimaeridae (Deniz Kedileri) Kuyrukları iplik şeklindedir ve üzerinde yüzgeç yoktur. Tür: Chimaera monstrosa (Deniz kedileri - Tavşan Balığı) Şube: Chordata Grup2: Craniata (Vertebrata) (Kafa tası var Gerçek omurgalılar) 2.Altşube: Gnahthostomata (Çeneliler) 1. Superclassis: Pisces ( Balıklar ) 3.Classis: Osteichthyes (Kemikli Balıklar) Genel özellikleri: Derileri mukus salgılayan çok sayıda bezleri içerir. Vücut dermis tabakasından meydana gelmiş gonoid, cycloid ve ctenoid pullarla örtülüdür. Bazıları tamamen pulsuzdur. Tek ve çift yüzgeçleri vardır. Bunlar kemik ve ya kıkırdak ışınlarla desteklenir. Ağızları çoğunlukla terminaldir. Diş taşır. Çeneleri iyi gelişmiş olan kafatasına eklem yapar. Başın dorsalinde 2 tane burun deliği vardır. Bunlar ağız boşluğu ile irtibatlı değildir. Göz kapakları yoktur. İskeletleri kemik yapıdadır. Mersin balığı ve Polyodon da kıkırdak haldedir. Çok sayıda omurları vardır. Kuyruk yüzgeçleri genellikle homoserktir. Kalpleri 1 kulakçık ve 1 karıncık olmak üzere 2 gözlüdür. Aort yayları 4 çifttir. Alyuvarları oval ve çekirdeklidir. Solunumlarını kemik yapılı solungaç yayları üzerinde bulunan solungaçlar ile yaparlar. Solungaçlar operkulum adı verilen bir kapakla örtülüdür. Beyinden 10 çift sinir çıkar. Vücut sıcaklığı sabit değildir. Ayrı eşeylidirler. Genellikle ovipardırlar. Ovovivipar ve viviparlıkta görülür. Döllenme dış döllenmedir. Segmentasyon meroblastik tiptedir.!!!kemikli balıklar kemik iskelete, pullara, kemik plaklara, yüzme kesesine ve gelişmiş bir beyine sahip olmaları nedeniyle kıkırdaklı balıklardan üstün sayılırlar.!!! Morfolojisi: Çeneleri iyi gelişmiştir. Ağız diş taşır. Ağız terminaldir. Başın üstünde iki tane burun deliği vardır. Gözleri başın yan tarafında bulunur. Göz kapakları yoktur. Gözlerin arkasında solungaçları örten operkulum vardır. Baş operkulumun arka tarafına kadar devam eder. Operkulumların sonundan anüse kadar olan kısım gövde adını alır. Geriye kalan kısma kuyruk adı verilir. Anüs ve ürogenital açıklık ayrı olup anal yüzgeçlerin önüne yerleşmiştir. Pektoral yüzgeçler (P) ve ya göğüs yüzgeçleri operkulumun yakınında bulunur. Ventral yüzgeçler (V) pelvik ve ya kalın yüzgeçleri olarak isimlendirilir. Yılan balıklarında pelvik yüzgeç yoktur. Dorsal yüzgeçler (D) sırt yüzgeci 1,2,3 tane olabilir. Alabalık ve yayın balıklarında D den başka küçük ışınsız ve eli yapıda bir yağ yüzgeci (adipöz) vardır. K büyükçe ve A bulunur. Diskiz sazancıkta ve bazı vivipar balıkların erkeklerinde A ön kısmı değişerek gonopodium şeklindeki kopulasyon organına dönüşmüştür. P ve V yüzgeçler vücudun yan tarafında da bulunduğu için lateral yüzgeçler ve ya çift halde bulunduklarından çift yüzgeçler denir. D,K,A vücudun ortasına geçen düzlemde yer aldığı için median yüzgeç ve ya tek halde bulunduklarından tek yüzgeç olarak isimlendirilir. Yüzgeçler vücut örtüsünün 18

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 19 08.03.2009 faklılaşmasıyla oluşan zar yapılarının yüzgeç ışınlarıyla desteklenmesiyle oluşur. Kıkırdaklı balıkların yüzgeç ışınları boynuzumsu yapıda ve eklemsidir. Kemikli balıkların yüzgeç ışınları ise kemik yapıda ve eklemlidir. Bunlara Lepidotrichia denir. En küçük kemikli balık Pandaka adı verilen 10mm boyundaki balıktır. En büyük balık ise 8-9 m boyundaki Huso huso dur. Deri: Deri epidermis ve dermis olmak üzere 2 tabakalıdır. Epidermiste çok sayıda mukus salgılayan bez bulunur. Mukus: Sudaki hareketi kolaylaştırır. Düşmanları tarafından yakalanmayı zorlaştırır. Hastalık yapan mikroorganizmaların vücuda girmesini engeller. Pullar dermis kökenlidir ve kemik yapıdadır. Yılan balıklarından pullar küçük ve dağınık halde bulunur. Yayın balıklarında pul yoktur (Siviridae). Kemikli balıklarda 3 tip pul bulunur. Ctenoid pul: Arka kenarında ince diken şeklinde dişcikler bulunur. Tatlı su levreği (Perca) da bulunur. Cycloid pul: Arka kenarında diken şeklinde çıkıntılar yoktur. Kemikli balıkların çoğunda bulunur. Ganoid pul: Dış yüzeyi mine tabakası ile örtülü pullara denir. Mersin balıkları. Pullar değiştirilmez. Balığın yaşan süresi boyunca büyümeye devam eder. Pul büyümesi kışın durur ve kalın bir kış halkası oluşur. Yaz halkası ise daha incedir. Kış ve yaz halkaları 1 yıla karşılıktır. Üreme zamanında balıklarda büyüme durur. Vücutlarının iki yanında baştan kuyruğa kadar uzanan yan çizgi lateral çizgi bulunur. Bu çizgide bulunan pullar üzerinde küçük delikler altlarında bulunan uzun kanallar ile bağlantılıdır. Burada bulunan duyu hücreleri su içersinde meydana gelen titreşimleri algılamaya yarar. Renk: Kemikli balıklarda renk dermis tabakasında bulunan pulların içine ve dışına yerleştirilmiş olan kromotoforlar ile olur. Balıklardaki sarı-siyah, kahverengi-portakal sarısı renkler farklı şekillerde ortaya çıkar. Siyah ve sarı bileşiminden yeşil renk, kırmızı-sarı ve kırmızı-siyah bileşiminden ise kahverengi renk oluşur. İridosit hücrelerinde bulunan guanin kristalleri ise gümüş rengi oluşturur. Bunlar pigment taşımazlar. Pigment taşıyan balıklarda renk pigmentlerinin bir araya toplanması ve ya dağılmasıyla oluşur. Pigmenler hücrelerin ortasına toplanırsa daha açık renk dağılırsa renk koyulaşır. İskelet Sistemi: İç ve Dış iskelet olmak üzere 2 ye ayrılır. Dış iskelet: Pullar, kemik plaklar ve yüzgeç ışınları İç İskelet: Aksiyal iskelet ve Appendüküler İskelet (Yüzgeç ışınlarını destekleyen ve vücuda bağlanmasını sağlayan) Dış iskelet elemanları ilk oluştuklarında kıkırdak yapı göstermezler. Endoiskelet elemanlarının bazıları ilk oluştuklarında kıkırdak halde olup daha sonra kemikleşirler. Bu kemiklere kıkırdak kemikler denir. İlk oluştuklarında kemik yapıda olan kemiklere ise dermal kemikler denir. 19

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 20 08.03.2009 1.Akiyal İskelet: Baş, omurga, notokord, kaburga lardan oluşur. A. Baş: Neurocranium: Tüm kıkırdak kemiktir. Nazal (burun), optik(göz) ve otik(kulak) bölgeleri kapsar. Dermatocranium: Başın üst kısmını oluşturan kemikler ile yüze şekil veren ve ağız boşluğu içinde bulunan kemiklerden oluşur. Dermal kemik tipindedir. Viscerocranium: Ağız, dil ve solungaçları destekleyen 7 çift yaydan oluşur. Dermal ve kıkırdak kemik yapısındadır. Dil yayının arkaya doğru uzamasıyla solungaç kapağı (operkulum) oluşur. Kafatası omurgaya sıkı biçimde bağlı olduğundan hareket ettirilemez. B. Omurga: Başın arkasından kuyruğun sonuna kadar uzanır. Omurları amfisöl tiptedir. 2. Appendiküler İskelet: Median yüzegeçlerden D ve A omurgaya 3 kemik ile bağlanır. Bu kemiklere Pterygiophore denir. Pterygiophordaki 3 kemikten omurgaya yakın olanına axanost, ortadakine internediyer pterygiophore, en üsttekine ise baseost denir. Kuyruk yüzgeci nöral ve hemal dikenlerle desteklenir. Telaost larda en çok homoserk tip kuruk yüzgeci bulunur. Bu tipte loblar eşittir. Fakat omurganın birkaçının birleşmesiyle oluşan urostyle dorsal lobun içine uzanır. Kuyruk yüzgeç (C), Anal yüzgeç (A) Protoserkal Heteroserk Hyposerk Difiserk Homoserk Kas Sistemi: Segmental dizilim gösteren ve miyotom ad verilen kaslar bulunur. Bunlar köken olarak mezodermden oluştukları için somatik kaslar da denir. Kas segmentleri her bir omurga bir tane gelecek şekilde dizilir. Miyotomlar S şeklindedir ve bağ doku ile birbirine bağlanır. Her miyotom yatay olarak bir septum ile 2ye bölünür. Bunlardan dorsaldekine epaxonic, ventraldekine ise hypaxonic denir. Hareket: Balıklarda hareket genelde kasların kasılıp, omurganın uzatılıp kısaltılmasıyla sağlanır. Bazı balıklarda yüzgeçler kullanılır. D ve A yüzgeçler balığın yönünün saptanmasında, kaudal yüzgeç ise ileri doğru harekette rol oynar. Pelvik yüzgeçler balığın derinlere inip, su üstüne çıkmasında görev alır. Balıkların ağırlık merkezi genelde hava keselerinin içinden geçer. Çeşitli derinliklere uyma hava keselerindeki gazın azaltılıp çoğaltılmasıyla ilişkilidir. Sindirim Sistemi: Ağız ile başlar. Ağız dudaklı veya dudaksız olabilir. Ağızın konumu beslenme biçimine bağlı olarak değişir. Yüzeyde beslenenlerde dorsal konumlu, zeminde beslenenlerde ventral konumlu, farklı derinliklerde beslenenlerde ise terminal konumludur. Çenelerinde konik düşler bulunur. Bunun dışında ağız boşluğu ve dil üzerinde diş bulunabilir. Bu dişler plakoid pul yapısındadır. Vücut üzerinde bulunmaz. Besinler bütün halde yutulduğundan yutak bölgesinden geçişi kolaylaştırmak için çok sayıda mukus bezi vardır. Mukus salgısı sindirim enzimi içermez. Ağız boşluğunun tabanına yapışıktır ve solunum suyunun hareket etmesinde 20

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 21 08.03.2009 rol oynar. Yutağın iki yanında solungaçlar bulunur. Yutaktan sonra kısa özofagus ve mide gelir. Özofagusun mideye, midenin ince bağırsağa bağlandığı alanlarda kapakçıklar bulunur. Midenin özofagusa yakın olan kısmına cardiac ince bağırsağa yakın kısmına pyloric denir. Midenin son kısmında pyloric uzantılar denen kör barsaklar bulunur. Bu uzantıların bazı salgılar salarak sindirime yardımcı oldukları ve fazla besin maddelerinin emilmesinde rol aldıkları sanılmaktadır. Vücut boşluğunun ön kısmında karaciğer bulunur. Karaciğer sindirim enzimleri salgılar. Ayrıca bazı vitaminleri de depo eder. Mideden sonra ince barsak daha sonra kalın barsak gelir. Kalın barsağın son kısmı rektum adını alır. Anüs eşeyli boşaltım organının önünde bulunur. Dolaşım sistemi: Kalp, sinus venosis, bir kulakçık, bir karıncık tan oluşur. Kıkırdaklı balıklardaki conus arteriosus yerine bunlarda bulbus arteriosus vardır. Aorta kısa ve 4çift getirici solungaç atardamarı Afferent branchial arter bulunur. 4 çift olan götürücü solungaç atardamarı Efferent branchial arter, Aort kökleriyle birleşir. Bunlarda birleşerek dorsal aortayı yapar. Kan oval yapıdadır ve çekirdekli alyuvarları vardır. Solunum sistemi: Solungaçlar yutağın yanlarında ve operkulumun altında dörder çift solungaç yayları üzerinde bulunur. Bir solungaçta 2 sıra halinde dizilmiş yuvarlak solungaç iplikleri bulunur. Her iplik çok sayıda yan yana dizilmiş çok ince levhacıklardan oluşur. Bunların üzerinde ince bir epitelyum tabakası bulunur ve arasına getirici ve götürücü kılcal damarlar yerleşir. Her solungaç bir solungaç yayı ile desteklenir. Solungaç yaylarının uç kısmında solungaç dikeni bulunur. Solungaç dikeni yutulan cisimlere karşı solungaçları korur. Aynı zamanda yutulan besinlerin solungaçlara kaçmasını engeller. Kemikli balıklarda spirakulum yoktur. Solungaç Filamentinin yapısı Bazı balıklar su dışında da yaşayabilirler. Öreneğin yılan balıklarının Anguilla bazen ıslak çayırlarda geceleri kurbağa avlamaları. Hindistanda yaşayan ve tırmanıcı levreklerden olan Anabas ın yaşamının büyük bir çoğunluğunu ağaçlara tırmanarak geçirir. Yılan balıklarının hava oksijeni ile solunumu sağlayan özel yapıları yoktur. Oksijeni deri yoluyla alırlar. Anabas ın solungaçlarının altında yer alan özel hava odacıkları bulunur. Su dışına çıkarak hava yutarlar. Cobitidae familyasının bazı türleri kemik kapsül içindeki hava keseleri ile solunum yapar. Hindistan da yaşayan ve hava keseli yayın balıklarından olan Heteropneustes te solungaçlardan başlayarak vücudun ventraline uzanan büyük hava keseleri 21

Berkay, Fırat, Nazlı, Tuğba Sayfa 22 08.03.2009 vardır. Günümüzdeki kemikli balıklarda bulunan hava kesesi 1 veya 2 odacıklıdır. İlkel kemikli balıklarda hava kesesinin yutakla bağlantısı yoktur. Actinopterygii bireylerinde ise bu bağlantı iyi gelişmiştir. Hava kesesi ile yutak arasında bağlantı bulunan balıklara fizostom, bulunmayanlara ise fizoklist balıklar adı verilir. Tatlı sularda fizostom, denizlerde ise fizoklist balıklar yaygındır. Fizostom balıklarda hava kesesinin gazı dış ortamdan sağlanır. Gazın boşaltılmasıda aynı yolla olur. Fizoklist balıklarda ise gaz hava kesesinin ön ventralindedir. Kılcal damarlar ile sarılmış olan ve retina mirabila (kırmızı cisim) denen organ tarafından sağlanır. Salgılanan gaz oksijen, azot, CO 2 karışımıdır. Karışımdaki O 2 ve CO 2 miktarı atmosfere göre daha azdır. Gazın boşaltılma şekli farkılık gösterir. Bazılarında gaz bütün kese yüzeyiyle absorbe edilmelerine karşılık 2 odacıklı hava kesesi olanlarda arka oda epitelyumi tarafından emilir. Hava kesesi hidrostatik bir organ olarak görev yapar. Balığın suyun çeşitli derinliklerindeki basınca dayanabilmesi için keseye gaz doldurulur yada boşaltılır. Eğer balık bulunduğu yerden daha derinlere inecekse keseye hava doldurmak, yüzeye çıkacaksa keseden hava boşaltmak zorundadır. Hava kesesi bu görevin dışında solunum, ses çıkarma, işitmeye yardımcı olma gibi görevleri de vardır. Bataklık balıklarında hava kesesi yapısal olarak değişikliğe uğramış ve kılcal damar bakımından çok zengin bir akciğer görünümü kazanmıştır. Bu nedenle akciğerli balıklar Dipnoi, CO 2 bakımından zengin O 2 Bakımından fakir olan sularda kolaylıkla yaşayabilirler. Boşaltım sistemi: Yüzme kesesinin üstünde ve omurganın altında bir çift mezonefroz tip böbrekleri bulunur. Kıkırdaklı balıklarda olduğu gibi mezonefroz tip böbreğin arka bölgesindeki kanallar kılcal damarlar ağı ile kuşatılarak mezonefroz tip böbreğe benzer yapı kazanır. Bu nedenle bu tip böbreklere Opistonefroz tip böbrek adı verilir. Böbreklerden çıkan kanallar tek bir kanal halinde ürogenital sinus a ulaşır. Mezoderm kökenli olan bu yapı görev bakımından idrar kesesine benzer. Ürogenital sinustan çıkan boşaltım kanalı genelde üreme kanalları ile birleşerek anüsün arkasından dışarıya açılır. Kemikli balıklarda kloak yoktur. Kemikli balıkların en önemli özelliği hem tatlı sularda, hem de tuzlu sularda yaşayabilmeleridir. Alabalıklar, yılan balıkları, mersin balıkları ve deniz kefalleri denizden tatlı sulara ve ya tatlı sulardan denizlere göç ederler. Glomerulus ve kanalları ilk kez tatlı suda yaşayan balıklarda ortaya çıkmıştır. Tatlı su hayvanları, suyun vücuda alınmasını ve tuzun kaybedilmemesi için değişiklikler oluşmuştur. Örneğin; deri suya karşı daha az geçirgendir ve mukus salgısı suyun geçişini engeller. Deniz balıkları ise suyun vücutta tutulması ve tuzun dışarıya atılması zorunludur. Bu nedenle deniz balıklarının böbreklerinde glomeruluslar körelmiş ve ya tamamen kaybolmuştur. Bu durum su kaybını önlemeye yarar. Deniz balıkları vücudunda fazla miktarda tuz içerirler. Bu tuz eniz suyundan ve besinlerden alınır. Bu tuzun bir kısmı böbrekler ile dışarı atılır. Geriye kalan tuz ise bağırsaklardan kana geçer ve solungaçlardaki özel klorit hücre dışına atılır. Endokrin bezler: Yüksek omurgalılardaki tüm endokrin bezler kemikli balıklarda da vardır. Bu bezler ve salgılarının görevleri: Hipofiz: Solungaçların gerginliğini, melanin in hücrede dağılımını düzenlemede, büyümeyi olumlu yönde etkilemekte, tiroid ve eşey hormonlarının salgılarını denetlenmesi Tiroid: Eşeysel olgunlaşmayı çabuklaştırır ve metabolizmayı denetler. Urohipofiz: Klorit dengesi düzenlenmesinde Timus: Büyümede. Epifiz: Melanofor işleyişinde rol oynar. 22