LİZBON 2000 SÜRECİNDE MESLEKİ EĞİTİM VE MESLEK KURULUŞLARI ULUSLARARASI KONFERANSI "INTERNATIONAL CONFERENCE ON VOCATIONAL TRAINING & EDUCATION AND PROFESSIONAL ORGANIZATIONS IN THE LISBON 2000 PROCESS" 21-22 Haziran 2007/Nevşehir TÜRKİYE 21-22 June 2007/Nevşehir TURKEY
LİZBON 2000 SÜRECİNDE MESLEKİ EĞİTİM VE MESLEK KURULUŞLARI ULUSLARARASI KONFERANSI "INTERNATIONAL CONFERENCE ON VOCATIONAL TRAINING & EDUCATION AND PROFESSIONAL ORGANIZATIONS IN THE LISBON 2000 PROCESS" 21-22 Haziran 2007/Nevşehir TÜRKİYE 21-22 June 2007/Nevşehir TURKEY
Bu kitap, Avrupa Komisyonunun finansal desteği ile üretilmiştir. Kitabın içeriğinden sadece Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu sorumlu olup, hiçbir durumda Avrupa Birliğinin resmi görüşünü yansıtmamaktadır. This document has been produced with the financial assistance of the European Community. The content of this document is the sole responsibility of <Beneficiary name> and can under no circumstances be regarded as reflecting the official position of the European Union.
LİZBON 2000 SÜRECİNDE MESLEKİ EĞİTİM VE MESLEK KURULUŞLARI ULUSLAR ARASI KONFERANSI 21-22 Haziran 2007/Nevşehir TÜRKİYE
Bu kitap, Avrupa Komisyonunun finansal desteği ile üretilmiştir. Kitabın içeriğinden sadece Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu sorumlu olup, hiçbir durumda Avrupa Birliğinin resmi görüşünü yansıtmamaktadır.
TESK VE AB İŞBİRLİĞİ İLE DÜZENLENEN LİZBON 2000 SÜRECİNDE MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM VE MESLEK KURULUŞLARI ULUSLARARASI KONFERANSI PROGRAMI (21-22 HAZİRAN 2007-NEVŞEHİR) I.GÜN (21 HAZİRAN 2007 PERŞEMBE) 12.00- Otele Yerleşme 12.30 14.00 Öğle Yemeği 14.00 14.30 Kayıt 14.30 15.30 Açılış Konuşmaları Uğur BEKTAŞ TESK Genel Başkan Vekili Tamas RETTICH IPOSZ Temsilcisi Xavier PALSON APCM Temsilcisi E.Şenol ÖMEROĞLU STB Müsteşar Yardımcısı Salih ÇELİK MEB Müsteşar Yardımcısı 15.30-16.00 Çay/Kahve Arası 16.00-18.00 I. Panel Lizbon 2000 Sürecinin Türkiye ye Etkileri- Mesleki Eğitim ve Öğretim Alanında Yaşanan Gelişmeler Oturum Başkanı: Salih ÇELİK-MEB Müsteşar Yardımcısı Panelistler: Dr.Recep ALTIN MEB Projeler Dairesi Başkan Yrd.V. Bayram AKBAŞ MYK Başkanı Cem Onur YARAR Ulusal Ajans LdV Uzmanı 19.30- Akşam Yemeği
II.GÜN (22 HAZİRAN 2007 CUMA) 09.30 10.30 II. Panel Lizbon 2000 Sürecinde AB deki Mesleki Eğitim ve Öğretim Politikaları ve Gerçekleştirilen Çalışmalar Oturum Başkanı: İbrahim BÜKEL-MEB Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi Panelistler: Arjen VOS AEV Türkiye Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa BALCI AK Türkiye Delegasyonu Eğitim Koordinatörü 10.30 11.00 Çay/Kahve Arası 11.00 12.30 II. Panel AB de Mesleki Eğitim ve Öğretim Alanında Yaşanan Gelişmelerin Esnaf-Sanatkar Kesimine Yansımaları - Ülke Örnekleri ile Meslek Kuruluşlarının Bu Alanda Yaptığı Çalışmalar Oturum Başkanı: Dr. İrfan YAZMAN-MEKSA Vakfı Genel Sekreteri Panelistler: Naci SULKALAR TESK Genel Sekreteri Xavier PALSON APCM Mesleki Eğitim Bölümü Md.Yrd. 12.30 14.00 Öğle Yemeği 14.00 15.00 III. Panel (Devamı) Giovanni BOCCIA CONFARTIGIANATO Mesleki Eğitim Bölümü Müdürü Tamas RETTICH IPOSZ Danışmanı 15.00 15.30 Çay/Kahve Arası 15.30 16.00 Genel Değerlendirme ve Kapanış Naci SULKALAR TESK Genel Sekreteri 19.30 - Akşam Yemeği
ÖNSÖZ Avrupa Birliği 2000 yılında Lizbon'da düzenlenen AB Konseyi toplantısında, dünyanın en rekabetçi, dinamik ve bilgi temelli ekonomisine ve daha iyi iş ve daha büyük sosyal uyum sağlayan sürdürülebilir ekonomik büyümeye sahip bir Avrupa yaratmak hedefini ortaya koymuştur. Bu çerçevede rekabetçi ve bilgi temelli sürdürülebilir ekonominin en önemli alt yapı elemanlarından birinin mesleki eğitim olduğu muhakkaktır. İşletmelerimizin basit bir değişiklik için bile çok ciddi piyasa bilgisi ile mesleki-teknik bilgiye ihtiyaç duyduğu küreselleşen ekonomik düzenin dinamiğini yakalamak da sanırım yine mesleki eğitimden geçmektedir. Ülkemizin 1999 yılında aday ülke olarak tanınmasının ardından ilerleyen süreçte AB ve Türkiye arasındaki sosyal entegrasyonun ve diyalogun gelişimi; sivil toplum geliştirme programları, burslar, mesleki kurumlar arası değiş-tokuş v.b konularda AB proje ve programlarıyla desteklenmiştir. Konfederasyonumuzun da bir hibe proje kazanmış olduğu meslek örgütlerine yönelik Türkiye ve AB arasında Sivil Toplum Diyalogunun Desteklenmesi Programı nın temel amacı; AB üye ülkeleri ile aday ülkelerin meslek örgütleri arasında kurulacak ilişkilerin ve karşılıklı yararlılığın desteklenmesi, diyalogun arttırılması, sürdürülebilir işbirliğinin güçlendirilmesi ve iyi uygulamaların paylaşımının teşvik edilerek vizyonlarının geliştirilmesi hedeflenmiştir. Söz konusu Program çerçevesinde kazanmış ve başarıyla yürütmüş bulunduğumuz AB nin Eğitim-Öğretim Politikaları ve Mevzuatı Konusunda Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlarının Ekspertizinin Arttırılması Projesi nin genel hedefi; Mesleki eğitim-öğretim alanındaki AB politikalarından başta esnaf-sanatkarlar kesimi ve bunların meslek kuruluşları olmak üzere ulusal paydaşların daha fazla bilgi sahibi olması, bu alanlarda AB ye adaylık sürecinde karşı karşıya kalacakları sorunların ve fırsatların tespit edilmesi, ilgili kesimlerde farkındalık yaratılması olmuştur. Projenin özel hedefi ise; Mesleki eğitim-öğretim, yaşam boyu öğrenme ve mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması konularıyla doğrudan ilgili bulunan Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi, ECVET, PLOTEUS Portalı ve EUROPASS gibi konularda AB deki mevzuat ve son gelişmeler, ülke örnekleri ile meslek kuruluşlarının bu alanlardaki rolleri, yetki ve sorumlulukları konularında TESK ve bağlı esnaf-sanatkarlar meslek kuruluşlarının bilgi
birikimi ve teknik kapasitelerinin arttırılması, diğer ülkelerle bir bilgi ve iletişim ağı oluşturulmasıdır. Projemizin temel ortakları olan Alman Zanaatkarlar Konfederasyonu (ZDH) ve Fransız Zanaatkarlar Daimi Meclisi (APCM) ve iştirakçileri olan İtalya Zanaatkarlar ve Küçük İşletmeler Konfederasyonu ile Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğüne proje faaliyetlerine verdikleri destekten dolayı bir kez daha çok teşekkür ediyorum. Bu tür projelerin gelecekte de bu kuruluşlar arasında daha sıkı bir işbirliğinin yaratılmasına hizmet edeceğinden hiçbir kuşkum yok. Projemizin temel faaliyetlerinden biri olan ve 21-22 Haziran 2007 tarihlerinde Nevşehir-Kapadokyada Perissia Hotel de gerçekleştirilen Lizbon 2000 Sürecinde Mesleki Eğitim ve Meslek Kuruluşları Uluslararası Konferansı ise Projenin genel amacına hizmet eden önemli bir faaliyet olup, esnaf sanatkar kuruluşlarının AB sürecinde mesleki eğitim sistemimizde oluşacak değişimlerden haberdar olmaları açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Bu kitapta, konferansta sunulan tebliğler ve konferans süresince yapılan konuşmalara yer verilmiştir. Konferansa tebliğ sunarak görüş ve katkı sağlayan başta Milli Eğitim Bakanlığı ve Mesleki Yeterlilik Kurumu yetkilileri olmak üzere, Devlet Planlama Teşkilatı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı ve MEKSA Vakfı yetkilileri ile yurt dışından gelerek katkı veren Avrupa Eğitim Vakfı, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu,Avrupa Eğitim Vakfı, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu, Almanya, Fransa, İtalya ve Macaristan daki eşdeğer kuruluşlarımızın temsilcilerine ve konferansa katkı ve katılım sağlayan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Konferans sonucunda ortaya çıkacak olan deneyim ve bilgi paylaşımının mesleki eğitim sistemimiz açısından yararlı olacağına inanıyorum. Bendevi PALANDÖKEN TESK GENEL BAŞKANI
TESK VE AB İŞBİRLİĞİ İLE DÜZENLENEN LİZBON 2000 SÜRECİNDE MESLEKİ EĞİTİM VE MESLEK KURULUŞLARI ULUSLAR ARASI KONFERANSI (21-22 Haziran 2007 / NEVŞEHİR) I. GÜN 21 HAZİRAN 2007 AÇILIŞ KONUŞMALARI NACİ SULKALAR TESK GENEL SEKRETERİ: Teşkilatımızın değerli mensupları, yurtdışından bu konferansa gelen değerli yabancı misafir arkadaşlarımız, Ürgüp ten toplantımıza katılan değerli misafirler. Avrupa Birliğinin desteklediği projemiz çerçevesinde Konfederasyonumuzca düzenlenen, Lizbon 2000 Sürecinde Mesleki Eğitim ve Öğretim ve Meslek Kuruluşları Uluslararası Konferansı nı açıyorum. Sizleri Genel Başkan ım Derviş Günday ve Konfederasyonumuzun yönetim kurulu adına sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.... Konferansımızın başarılı ve verimli geçmesini diliyorum. Hoş geldiniz. Daha önce programları arkadaşlarımıza göndermiştik. Arkadaşlar da girişte yardımcı oldular. Programlar elinizde var. Programlarda bir küçük değişiklik var ama tarih ve saat olarak değil, isim olarak değişiklik var. Bu değişikliği zamanı geldiği zaman biz sizlere arz edeceğiz. Şimdi açılış konuşmasını yapmak üzere çok değerli Başkan Vekilim Uğur Bektaş ı mikrofona davet ediyorum. UĞUR BEKTAŞ - TESK GENEL BAŞKAN VEKİLİ: Çok değerli Milli Eğitim Bakanlığımızın kıymetli temsilcileri, Mesleki Yeterlilik Kurumunun çok değerli başkanı, Fransa ve Macaristan eşdeğer kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, Türkiye nin dört bir yanından gelen çok değerli birlik başkanlarım, kıymetli federasyon başkanlarım, Nevşehir imizin değerli oda başkanları ve değerli konuklar. Öncelikle, Avrupa Birliği Eğitim ve Öğretim Politikaları Mevzuatı Konusunda Esnaf ve Sanatkâr Meslek Kuruluşlarının Ekspertizinin Arttırılması Projesi kapsamında Avrupa
Birliği desteğiyle Konfederasyonumuzca düzenlenen Lizbon 2000 Sürecinde Mesleki Eğitim ve Öğretim Meslek Kuruluşları Uluslararası Konferansı na hoş geldiniz diyorum. Değerli Misafirler, öncelikle sayın Genel Başkanımız bu son gelişmeler dolayısıyla toplantımıza katılamadılar. Değerli Başkanım Sayın Derviş Günday hepinize selam ve saygılarını sunuyor. İnşallah bu sürecin sonundaz yeni oluşacak mecliste biz ve diğer tüm esnaf sanatkar temsilcileri, esnafın temsilcisi olarak sayın Genel Başkanımız Derviş GÜNDAY ı mecliste görmek istiyoruz. Bu toplantıda öncelikle teşkilatımıza, Türkiye mize ve bizimle birlikte eşdeğer kuruluşlar olarak bu projeyi yürüten değerli yabancı konuklarımıza tekrar hoş geldin diyor, hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Sayın misafirler, esnaf ve sanatkar kesimi kapsadığı meslek dalları, sektörler ve ülke içindeki dağılımı bakımından Türkiye nin en büyük kitlelerinden biridir. TESK ve alt teşkilatı bu kesimi temsil eden, aynı zamanda ülkemizde en yaygın ve en fazla üyeye sahip olan en büyük meslek örgütüdür. Bu nedenle, başta eğitim ve istihdam alanı olmak üzere birçok alanda TESK ve camiası çeşitli çalışmalar yapmakta, görüş ve öneriler oluşturmakta, lobi faaliyetlerinde bulunup projeler yürütmekte, Avrupa Birliği ile ilgili her tür çalışmaya destek vermektedir. Avrupa Birliği üyesi ya da adayı olan ülkelerde benzer kuruluşlar ve oluşumlarla işbirliği yapmaktadır. Aynı zamanda Konfederasyonumuz, Avrupa Birliğinin ilgili organlarında da temsil edilmektedir. Tüm bu çalışmaların verimli ve etkin olabilmesi için Avrupa Biriliğine tam üyelik sürecinde esnaf ve sanatkarımızı ilgilendiren her konuda TESK ve alt teşkilat birimlerimizde uzmanlarımızla kapasitemizi güçlendirmeyi TESK tarafından son derece gerekli olarak değerlendirmekteyiz. Esnaf ve sanatkar kesimi, Avrupa Birliği ile uyum sürecinde karşılaşabileceği güçlükler, yakalayabilecekleri fırsatlar ve ulaşabilecekleri imkanlar konusunda yoğun bir bilgi ve danışmanlık ihtiyacı içindedir. Bu ihtiyacı ilk elden giderecek kuruluşlarda onların meslek kuruluşları yani TESK ve alt birimleridir. Sayın konuklar; TESK yaklaşık 2 milyon sicile kayıtlı üyesi, 3174 meslek odası, 82 Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği, 13 mesleki federasyonu ve hem merkezi düzeyde hem de yerel düzeyde eğitim ve istihdamla ilgili tüm çalışmalara destek vermektedir. Türkiye de mesleki eğitim sistemini oluşturan 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu nun tarafı olan TESK ve alt teşkilatı hem 3308 sayılı Kanun, hem de 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek
Kuruluşları Kanunu çerçevesinde üyelerine yönelik verdiği mesleki eğitimlerle yeterlilik kazandırmakta, sınav ve belgelendirme yapmaktadır. Meslek mensubu yetiştirmede esnaf ve sanatkarın tercih ettiği model olan çıraklık eğitimi uygulaması ağırlıklı olarak TESK ve alt teşkilatı tarafından yürütülmektedir. TESK ve alt teşkilatı tarafından yaşam boyu öğrenme çerçevesinde verilen mesleki geliştirme eğitimleri de artarak devam etmektedir. Bireylerin aldıkları mesleki eğitim sonunda edindikleri bilgi ve becerilerini değerlendirmeleri, belgelendirmeleri teşkilatımız ve esnaf ve sanatkarımız açısından önem taşıyan bir konudur. Bilindiği gibi Avrupa Birliği 2010 yılına kadar sürekli ekonomik büyüme, daha fazla ve daha iyi iş imkanları, daha çok toplumsal uyum sağlayacak şekilde dünyanın en dinamik bilgiye dayalı ekonomisi haline gelmeyi stratejik hedef olarak belirlemiştir. Bu kapsamda 2000 yılında Lizbon da yapılan Avrupa Birliği Konseyi toplantısında eğitim, ekonomi ve sosyal politikaların ayrılmaz bir parçası rekabet gücünün dünya çapında geliştirilmesi bir araç ve toplumsal uyumun garantisi olarak kabullenilmiştir. Lizbon Süreci olarak adlandırılan gelişmeler ve faaliyetler ülkemizin eğitimle ilgili planlarını da etkilemektedir. Çünkü mesleki eğitim alanında Avrupa Birliği politikaları ve mevzuatı aday ülke konularında da Türkiye açısından takip edilmesi ve iç mevzuatların gereken konularıdır. Bu konular aynı zamanda milli eğitim sisteminde gerçekleştirilmekte olan yeniden yapılanma çalışmalarına da doğrudan etki yapmaktadır. Bu alandaki mevzuat tarama mevzuat uyumu ve yeniden yapılanma çalışmalarına Konfederasyonumuzun da içinde bulunduğu sosyal taraflar doğrudan katkı vermekte, kendi bakış açılarını, görüş ve önerilerini dile getirmektedir. Bir yandan da temsil ettikleri kesimin yeni düzenlemeler konusunda bilgilenmesi ve kendilerini hazırlaması sağlanmaktadır. TESK olarak mesleki yeterliliklerin belirlenmesi ve belgelendirilmesinin esnaf ve sanatkar kesimi için taşıdığı önem nedeniyle bu konuda daha fazla bilgiye ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. İşte bu proje ve bu konferans bu bilgi eksikliğinin giderilmesi ihtiyacından doğmuştur. Özellikle, ülkemizde kurulması için teşkilat olarak yoğun çaba gösterdiğimiz Mesleki Yeterlilik Kurumunun geçmiş olduğumuz aylarda kurulmuş olması bu çalışmaların önemini daha da fazla arttırmaktadır. Sayın konuklar! İki günlük konferansımız boyunca Lizbon 2000 sürecinde Avrupa Birliğinde mesleki eğitim ve öğretim açısından izlenen politikaları ve kullanılan araçları, bu sürecin ülkemize etkilerini ve mesleki eğitim öğretim alanında yaşanan gelişmeleri çok değerli konuşmacılarımızdan öğreneceğiz. Daha sonra mesleki eğitim ve öğretim alanında yaşanan gelişmelerin esnaf ve sanatkar kesimimize yansımalarını tartışacak ve örnek ülkelerle
birlikte meslek kuruluşlarının bu alandaki yaptığı çalışmaları değerlendireceğiz. Teşkilatımız açısında çok değerli bilgiler edineceğimize ve bu bilgilerin bu alandaki çalışmalarımıza ışık tutacağına inanıyorum. Konfederasyon olarak, Konfederasyonumuza İtalya, Fransa ve Macaristan eşdeğer meslek kuruluşlarından katılan konuklarımız, Avrupa Birliğini temsilen aramızda bulunan değerli misafirlerimize, ülkemizin mesleki eğitimle ilgili bakanlıkları ve diğer kamu kuruluşları, sosyal ortak temsilcilerimiz ve elbette ülkemizin tüm illerinden Konfederasyonumuza iştirak eden değerli teşkilat temsilcilerimize bir kez daha hoş geldiniz diyor, teşekkür ediyorum. Konferansımızda ele alacağımız konuların hepsinin yararlı olmasını diliyorum. Bu konferansın daha faydalı geçmesini temenni ediyor, TESK Yönetim Kurulundaki arkadaşlarım adına, Sayın Genel Başkanım Derviş Günday adına ve şahsım adına hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. NACİ SULKALAR TESK GENEL SEKRETERİ: Başkan Vekilimiz sayın Uğur BEKTAŞ a teşekkür ediyorum. Şimdi bir yabancı arkadaşı, misafiri buraya davet edeceğim. Kendisi Macaristan esnaf ve sanatkarlar kuruluşunu temsilen geldiler. Sayın Tamas RETTICH. TAMAS RETTICH IPOSZ TEMSİLCİSİ: Maalesef sadece İngilizce konuşabiliyorum. Evet, Sayın Bektaş ve kıymetli misafirler. Ben, Macar Esnaf ve Mikro ve Küçük Ölçekli İşletmeler Birliği ni temsil etmekteyim. Lütfen birkaç kelime ile size birliğimi tanıtmama izin verin. Çünkü, Sanatkar Kuruluşları Macar Birliği, Macar mikro ve küçük ölçekli işletmelerin ve sanatkarlarının ülke geneline yayılmış en büyük işvereni ve meslek kuruluşudur. Biz genellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler olan KOBİ yerine, mikro ve küçük ölçekli işletmeler ifadesini kullanıyoruz, çünkü bizim temsil ettiğimiz ve Macaristan daki işletmelerin ortalama büyüklüğü mikro ve küçük ölçeklidir. Bunun Türkiye de de aynı şekilde olduğunu düşünüyorum. Mikro işletmeler ekonominin büyük parçasını oluşturmaktadır. Benim kurumum köklü ve uzun bir kurum geleneğine sahiptir. 3 yıl once 125. yıl dönümümüzü kutladık. Komunizm dönemlerinde ve alanlarında tabii ki faaliyetlerimizin durduğu olmuştur fakat Macaristan komünizm zamanlarında dahi istisnai bir ülkeydi. Sadece mikro ölçekliler olmak üzere özel işletmeler varlıklarını devam ettirebiliyorlardı. Macaristan da, gönüllü olarak 279 yasal ve bağımsız sanatkar şirket faaliyet göstermektedir. Bunlar bizim birliğimizin de üyedirler. Bu demektir ki, 220 yerel kuruluş, 40 şube veya meslek kuruluşu ve 20 ülke düzeyinde kuruluş ve işletmeler bu yerel veya meslek
kuruluşlarının üyeleridir. Toplam işletme sayısı yaklaşık 50.000 olup 200.000 çalışanları vardır. Bugünlerde çırak (stajyer) sayısında önemli bir artış görülmektedir ve bu durum mesleki eğitimden bahsettiğimiz zaman gerçekten de çok önemlidir. Macaristan da mesleki eğitimde bizler dual sistem kullanıyoruz ve öğrencilerin firmalarda staj yapmalarını tercih ediyoruz. Bu gerçek uygulamaya yönelik bir eğitimdir ve tabii ki birçok firmada aile bireyleri yer almaktadır, çalışanlar değil aile bireyleri. Sanırım Türkiye de de benzer bir durum vardır. Macaristan da 220 yerleşimi temsil ediyoruz ve bu gerçekten geniş ve yayılı bir yapılanma anlamına gelmekte. Bizim ofislerimizin bulunduğu yerleşim yeri sayısına ve bizim sahip olduğumuz ofis sayısına hiçbir siyasi parti, kurum veya kuruluş sahip değildir. Belki Macaristan ın en büyük bankası bize oranla daha fazla şehirde şubeye sahiptir, aslında bu bir altyapı meselesedir, bu ülke genelindeki altyapı (18:30) kullanılmaya değecektir, örneğin devlet yetkilileri vergi sorunlarından veya başka nedenlerden dolayı işletmelere, girişimcilere, bildikleri işletmelere veya bürolara ulaşmaya çalışırken, veya çırak veya iyi bir avukat ararlarken bizim bürolaramıza girerler. Bu demektir ki devlet bizim bürolarımıza ve hizmetlerimize güveniyor. Devletin işletmelere ulaşabilmesi için çok sağlam yapısal temellere oturması gerekmektedir. Bizler AB ye giriş konusunun birazcık ötesine geçmiş bulunuyoruz zira bildiğiniz üzere 3 yıl önce AB ye katılmıştık. Yeni enstitüler kurmak yerine girişimcilerin de çok iyi bildiği mevcut altyapıyı kullanmak bizim deneyimlerimize göre daha iyi ve daha ucuzdur. Aynı zamanda AB ye girmek Türkiye için de çok fazla fırsat ve iş imkanı anlamı ifade edecektir ve tabii ki mesleki eğitimler için de bu imkan geçerli olacaktır. Devletin mesleki eğitimde yeni birşey tanıtması durumunda mevcut ofisleri kullanması avantaj olacaktır. Evet, son dönemlerdeki bir başarımızdan taze bir örnek vereyim. Macaristan da mesleki eğitim iki, üç, veya üç buçuk yıl olarak verilmektedir, mezun olanlar vasıflı işçi sınavına girmektedirler. Geçtiğimiz baharda, sınav komitesinin değerlendirmesine çok önemli bir yenilik getirdik. Bu sınav komitesi üç kişiden oluşmaktadır. Bu komite öğrencilerin neler öğrendiğini kontrol etmekteydi ve önceleri bu komisyondaki üç kişiyi okul aday gösteriyordu. Geçtiğimiz bahardan itibaren bu üç kişiden birini görevlendirme hakkı bizim kurumumuza verilmiştir. Bize göre bu görevlendirilecek kişi sınavdaki mesleki içeriği ve kaliteyi garanti etmektedir. Evet, çok teşekkür ediyorum, ilginize çok teşekkürler ve ayrıca sizlere çok verimli bir konferans diliyorum.
NACİ SULKALAR TESK GENEL SEKRETERİ: Sayın Tamas RETTICH e teşekkür ediyorum. Şimdi APCM temsilcisini buraya davet edeceğim. Kendisi Fransız eşdeğer kuruluşundan geliyor. Mr. Xavier PALSON lütfen. XAVİER PALSON APCM TEMSİLCİSİ: Türk Hükümetinin muhterem üyeleri, saygıdeğer Başkan Yardımcısı, Genel Sekreter, saygıdeğer vekiller ve TESK temsilcileri, Bayanlar ve baylar! Bugün bu etkinliğin bir parçası olmaktan dolayı özel bir mutluluğa sahibim. Fransız Sanatkarlar Odası nın ana kuruluşu olan Fransız APCM adına, TESK den arkadaşlarımıza içten duygularımla teşekkür etmek isterim. Bu etkinlik Avrupa köprüleri üzerinden onlar tarafından inşa edilmiştir ve bu program tüm ihtişamı ve mükemmelliği ile onlara adanmıştır. Onlar yapıyorlar, sizler yapıyorsunuz hep beraber çok güzel işler ortaya çıkıyor. Tüm yer alan ve katkıda bulunan kuruluşları tebrik ediyorum. Onlar Fransız Sanatkarlar Odası vasıtası ile bizim çok eski ortaklarımız ve arkadaşlarımızdır. Bildiğiniz gibi, Fransa da geçtiğimiz hafta başkanlık ve vekiller seçimi vardı: Bu yüzden APCM Başkanı Bay Alain Griset, APCM Genel Müdürü Bay François Mouto ve mesleki eğitim departmanı müdürümüzün özürlerini iletmek isterim. Tüm bu arkadaşlar Fransız sanatkarlarının ve onların odalarının haklarını savunmak üzere hükümetin yeni üyeleri ile milletvekilleri ile önemli konuları görüşmekle meşguller. Bazılarınızın çok iyi tanıdığı Sayın Embarek Kari den özellikle bahsetmeden geçemeyeceğim, kendisi burada olmayı çok arzuladı ancak maalesef hastalığı ile meşgul olmak durumunda kaldı. Siatiği var ve neredeyse felç olmak üzere. Bu konferansın konusu bize ortak ilgi alanlarımızda ilerleme kaydetmeyi göstermekte olup 2000 yılında Lizbon da yapılan konferansın geniş çaplı ve tutkulu hedeflerine gore değerlendirme şansı vermekte ve Avrupa nın siyasi ve kurumsal durumundan bağımsız olarak bizleri ülkelerimizde ve kurumlarımızda mesleki eğitim düzenlemelerinde somut gelişmeler elde etmeye yöneltmektedir. Birbirimizden çok şey öğrenmek zorundayız ve Fransa şu an yapıyor olduğumuz etkinlikler içerisinde her zaman yer almaktadır. Şu anda, dünya çapında bir uyanış söz konusudur. Bugünkü dünyanın ekonomik gerçekleri insanların kendilerini aktivite anlamında ne kadar girişimci ve katılımcı olarak gördüklerine çok bağlıdır. İnsanlarla, yani müteahhitlerle demek istiyorum ki, kendi değerleri ile yaşarlarken bu esnaf ve sanatkarlar birçok istihdam sahaları ve ürünler üreteceklerdir. Eğer birisi onlara insan kaynağı ve teknik imkanlar verirse, onlar ülkeleri için ekonomik başarılar kazanacaklardır. Neden? Hiç kuşkusuz ki artık bilginin değeri ve hatta bilginin kendisi tek bir merkezden dağılmamaktadır. Bu bilginin tek bir merkezden karşılanmaması olayı, günden güne öyle bir
süreklilik arz etmektedir ki, insanların ihtiyaç duyduğu araçlara ulaşmaları için aradaki mevcut coğrafik mesafeler daralmakta, imkanlar onların olduğu yerlere kadar ulaşmakta ve zengin ortak kaynakların paylaşımı mümkün olabilmektedir. Bu araçların ve kaynakların arasında, mesleki eğitim ve yeteneğin kazanılması araçları en kıymetlileridir. Bu konu bizim toplantımıza ışık tutan nedenlerden birisi olup Avrupalılar ın geleceğini yapılandırılmamıza yardımcı olacaktır ve hepimizin bundan istifade etmemizi sağlayacaktır. İlginiz için teşekkür ederim. NACİ SULKALAR TESK GENEL SEKRETERİ: Sayın PALSON a da teşekkür ediyorum. Milli Eğitim Bakanlığımızı temsilen Erkek Teknik Öğretim Genel Müdür Yardımcısı sayın Hüsamettin KAYA yı, mikrofona davet ediyorum. Buyurun Hüsamettin Bey. HÜSAMETTİN KAYA ERKEK TEKNİK ÖĞRETİM GENEL MÜDÜR YARDIMCISI: Milli Eğitim Bakanlığımızın, Çalışma Bakanlığımızın çok değerli yöneticileri, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu nun değerli başkan vekili, Mesleki Yeterlilik Kurumunun değerli başkanı, Fransa ve Macaristan dan gelen değerli konuklar, 81 ilimizden toplantıya katılan değerli birlik başkanları ve bugün misafir olduğumuz Nevşehir ve Ürgüp ilçemizin değerli oda temsilcileri, Milli Eğitim Bakanlığımız ve şahsım adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum! Bugün burada aslında çok önemli bir toplantı yapıyoruz. Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak, 1960 lardan bu yana, ülkedeki çağ nüfusunun %65 inin mesleki teknik eğitim, %35 inin genel ortaöğretime yönelmesi hedefini koymuşuz. Aşağı yukarı 45 yıldır hep hedeflere, planlara koyuyoruz ama bugün geldiğimiz noktada %36 mesleki teknik eğitim %64 genel orta öğretim. Bunun sebeplerini geriye doğru irdelediğimizde en büyük eksikliğin mesleki ve teknik eğitimin sadece devlet eliyle olmasında görüyoruz. Sadece Milli Eğitim Bakanlığının eliyle yürümediğinin açık bir işareti. Gelişmiş ülkelere baktığımızda, Avrupa ya bilhassa, mesleki ve teknik, ben burada teknik ifadesini özellikle kullanıyorum çünkü bütün bildirilerde mesleki eğitim ifadesi geçiyor aslında bunun doğrusu mesleki ve teknik eğitim olmalı. Mesleki ve teknik eğitimde sosyal ortakların önemi gün geçtikçe artık ülkemizde de anlaşılır hale geldi. Gelişmiş ülkeleri hepimiz biliyoruz. Orada bu eğitimin yükünü omuzlayan neredeyse %60-70 oranında sizlersiniz sosyal ortaklar, sivil toplum örgütleri. Ama ülkemizde bu tam tersi, işte bunun içinde 45 yıldır hep bunu kalkınma planlarında, hükümet planlarında sürekli zikretmemize rağmen hedefe bir türlü ulaşamıyoruz.
Bilhassa 1998 yılından sonra mesleki teknik eğitim adeta dibe vurdu. Gerek nitelik kalite yönünden, gerek nicelik sayısal yönden oldukça gerilere düştük. Şimdi son zamanlarda Avrupa Birliği sürecinde ülkemizde bilhassa Milli Eğitim Bakanlığı, TESK, TİSK, TOBB, HAK-İŞ, TÜRK-İŞ gibi bütün sosyal ortakların katılımıyla, son 4-5 yıldır çok önemli çalışmalar yapılmakta. Bunlardan birincisi hepinizin malumu olduğu üzere mesleki ve teknik eğitimin geliştirilmesi MEGEP projesi, ikincisi de üniversite boyutu olan yüksek okulda mesleki eğitimin modernizasyonu projesi ve birkaç proje de yakın zamanda hayata geçecek. Şimdi bu çalışmaların her yerinde ve her zaman TESK i, TOBB u ve bütün sosyal ortakları son yıllarda canlı bir şekilde görüyoruz ve biz de Milli Eğitim Bakanlığı olarak bundan çok mutlu oluyoruz. İnşallah bu tip toplantılarla sosyal ortaklarımızın, esas bu işin sahibi olan sizlerin, bu konuya daha fazla ilgi, alaka ve farkındalık diyorlar son zamanlarda, işte bunu yaratmamız gerekiyor. Son cümle olarak şunu söylemek istiyorum. Bir eğitimci olarak mesleki teknik eğitimde başarılı olmak için üç ana unsur vardır. Bunlardan birincisi öğretmen eğitimi; yani biz çağın gereklerine uygun, teknolojiyi takip eden öğretmenler yetiştirmek zorundayız. Bu Milli eğitim Bakanlığı olarak bizim görevimiz. İkincisi yine çağın gereği olan teknolojik gelişmeleri eğitim programlarımıza yansıtmamız gerekir. Dünyanın neresinde ne gelişme varsa onu bizim eğitim programlarımıza anında yansıtmamız gerekir. İşte demin bahsettiğim MEGEP, MTEM gibi Avrupa Birliği bağlantılı projelerle Türkiye de artık modüler sistem ve sektör analizine dayalı, ihtiyaca bağlı eğitim ve öğretim artık Türkiye deki meslek okullarında son iki yıldır uygulanmakta. İnşallah önümüzdeki yıllarda bunun meyvesini alacağız. Üçüncü ayak ise, değerli katılımcılar bu daha önemli, üçüncü ayak ise bu mesleki ve teknik eğitimin fiziki ve donanım altyapısının tam olması. Yani eğitim kurumlarımızın, sizin işyerlerinizin, işletmeye giden öğrencilerimiz ve sizin ustalarınız, çıraklarınız, kalfalarınız için fiziki donanım yönünden çağın gereğine uygun donatılması lazım. İşte burada Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz yeterli başarıyı gösteremiyoruz. Yeterli başarıyı gösteremiyoruz, çünkü şu anda Türkiye de 1.050.000 mesleki eğitim gören öğrenci var. Bunların devam ettiği eğitim kurumlarının donanım, fiziki altyapı konusunda sıkıntıları var. İşte bu noktada sizlere, sosyal ortaklara büyük görevler düşüyor. Geçtiğimiz yıllarda TOBB la ülke genelini kapsayan protokoller yaptık, TESK le yapıyoruz, diğer sivil kuruluşlarla yapıyoruz, protokollerimiz var. İstiyoruz ki el ele gönül gönüle verelim, Milli Eğitim Bakanlığı ve sizlerle birlikte ülkemizin daha kaliteli, daha nitelikli iyi ara eleman ihtiyacını hep birlikte karşılayalım. İnşallah bu toplantının sonunda güzel kazanımlarla güzel
duygularla ayrılırız. Bu toplantıyı tertip ettiği için TESK başkanlığımıza ve bütün katılımcılara tekrar sevgi ve saygılar sınıyorum. Hepinize başarılar diliyorum sağ olun. NACİ SULKALAR TESK GENEL SEKRETERİ: Program biraz vakit olarak öne çekilmiş oldu. Benim elimdeki programa göre yarım saat ara vermem lazım, yalnız bu saatlere bağlı kalmayacağız. Yarım saatlik bir tazelenme arası veriyoruz. Arkadaşlarımızı yarım saat sonra hemen buraya alalım ki, birinci panel bölümü de zamanından önce bitsin ve arkadaşlarımız akşamüzeri biraz daha fazla vakit bulabilsinler. Şimdi 30 dakika çay, kahve molası veriyoruz.
I. OTURUM LİZBON 2000 SÜRECİNİN TÜRKİYE YE ETKİLERİ MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM ALANINDA YAŞANAN GELİŞMELER OTURUM BAŞKANI: HÜSAMETTİN KAYA - MEB ERKEK TEKNİK ÖĞRETİM GENEL MÜDÜR YARDIMCISI NACİ SULKALAR TESK GENEL SEKRETERİ: Toplantıyı açarken aslında yapmamız gereken bir şeyi unuttuk. Ben de o akış içerisinde fark edemedim özür diliyorum. Panele başlarken sizleri büyük Atatürk ve silah arkadaşları, ebediyete intikal eden Türk büyükleri ve esnaf temsilcilerimiz için saygı duruşuna, arkasından istiklal marşımızı söylemeye davet ediyorum. Hemen arkasından da birinci panelin değerli panelistlerini çağıracağım. Şimdi saygı duruşu ve istiklal marşı (Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı) OTURUM BAŞKANI: Ben öncelikle tüm katılımcılara saygılarımı sunuyorum. Zaman konusunda da oldukça rahatız aslında. Şimdi sözlerime ben bir fıkra ile başlamak istiyorum. Otobüste gelirken dedi ki TESK ten görevli hanımefendi, Salih Çelik, Müsteşar Yardımcım, önemli bir mazereti dolayısıyla gelemedi. Milli Eğitim Bakanlığı adına açış konuşmasını ve bu paneli idare etmeyi size bırakıyoruz dedi. Benim de aklıma bir fıkra geldi. Yolda gelirken arkadaşlara anlattım. Yine böyle bir konferans tertip edilmiş, herkes salonu tıklım tıklım doldurmuş. Konuşmacı bir türlü gelmiyor. Tabii rahatsızlanmış görevli, ne yapsa ne etse? Demiş ki yahu ben konuşmaya kalksam konuşamam, ama iyi oynarım, iyisi mi ben size güzel bir oynayayım demiş. Şimdi tabi, özür dileyerek başlıyorum, hazırlıksız olduğum için sabahki konuşmada da belirttiğim gibi böyle bir oturuma yine bir spor kıyafetle geldim. Çünkü öğleyin arada çıktığımda, toplantıdan sonra hemen kravatı çıkarttım, hava sıcak. Şimdi de bunu öğrenince karşınıza böyle sivil bir kıyafetle oturduğum için özür diliyorum. Şimdi oturumumuzun birinci konuşmacısı Doktor Recep Altın, aynı zamanda benim meslek lisesinde öğrencimdi. Kendisi öğrenciliğinde istikbal vaat ederdi. Kürsüye daha önce geçti zannedersem. Buyurun Recep Bey.
DR. RECEP ALTIN (MEB PROJELER DAİRESİ BAŞKAN YRD.V.): Biliyorum hepiniz yorgunsunuz, yoldan geldiniz. Çok fazla sıkmadan şöyle bir dünyayı, Avrupa yı, Türkiye yi dolaşıp eğitim sisteminde neler oluyor, neler bitiyor onula ilgili kısa bir açıklama yapacağım. Özellikle mesleki eğitim sisteminde neler oluyor onunla ilgili kısa bir açılış yapacağım. Malumlarınız olduğu gibi her şey değişiyor. Artık eski günler geride kaldı. Dün dündür, bugün bugündür, yarın daha iyi olacak inşallah. Ama dünyadaki değişmeler paralelinde pek çok ülke kendine belli roller biçmiş, belli rollerini oynuyorlar ve şu anda ya değişimi yönetiyorlar, ya değişimin ortasında kalıyorlar ya da bekliyorlar. Biz de Türkiye olarak değişimi yaşamaya ve bazı koşullarda da değişimi yönetmeye çalışıyoruz. İşte herkesin küreselleşme dediği, bir nevi değişim dedikleri, küreselleşme dedikleri olgu bu. Ünlü bir düşünürün sözüyle başlamak istiyorum sözüme Bugün Pekin de kanatlarını çırpan bir kelebeğin havada oluşturduğu dalgalar gelecek ay New York ta fırtına sistemlerine dönüşebilir. 11 Eylül de dünyanın çehresi değişti. Dünya yeni bir görünüme büründü. Tabi bu değişim kolay değil. Artık bazı ülkeler bu değişimi atlayarak geçiyor, bazı ülkeler yaşayarak geçiyor. Biz maalesef sanayi devrimini tam yaşamadan, bilgi toplumu dediğimiz 21.yy ın ortasında bulduk kendimizi. Bazı bocalamalarımızın sebeplerinden bir tanesi de bu. Ama bunu takip etmenin, bunu kovalamanın, hatta bunu yönlendirmenin, iyi eğitilmiş insan gücüne bağlı olduğunu hiç kimse inkar edemez. Hele kültür çok önemli. Evet bilgi toplumu sürekli gelişiyor değişiyor ama bugün bir mal Hindistan dan alınıyor, Türkiye de işleniyor, Yunanistan da montaj ediliyor, Japonya da pazarlanıyor, bilmem Hollanda daki müşteri satın alıyor. Bu değişimi görüyorsunuz. Hakikaten dünya müthiş bir değişimde, müthiş bir baş döndürücü ilerlemede. Şöyle bir gezinmek istiyorum, özellikle dünyayı yöneten, yönlendiren ülkelerin Gayrisafi Milli Hasıllarına baktığımız zaman kendi güçlerini, rahat bir şekilde görebileceksiniz. Özellikle son zamanlarda biliyorsunuz Amerika süper güç. Artık bunu yeni ülkeler takip ediyor. Gelecek elli yıl, birçok düşünce kulüplerinin, yani fikir ortaya atan kulüplerin ortaya koyduğu bazı iddaalar var. Brezilya, Çin, Hindistan ve Rusya gelecek elli yılda ön plana çıkacak ülkeler olarak görülüyor. Biraz sonra grafikte görüleceği üzere dünyada bugün Amerika, yarın onlar, bugün belkide Amerika, İngiltere, Japonya vesaire bir çok ülke ama, yarın nasıl onlar olduğuna şöyle grafikte bakalım. Çin gelecek 50 yılda dünyanın en büyük ekonomik gücü olma yolunda ilerliyor. Belki bunları bizler