2010 TURİZM HABER BÜLTENİ 26 Ekim 2010 TOBB SEKTÖREL HABER BÜLTENİ Türkiye Seyahat Acenteleri ve Rehberler Meclisi Türkiye Turizm Meclisi 26/ 10 /2010 TOBB 1
YEREL, ULUSAL VE KÜRESEL VİZYONU BİRLEŞTİREN SEKTÖR POLİTİKALARI GEREKLİ (DÜNYA) Kentsel gelişme, bölgesel ekonomik gelişme ve ulusal sektör politikaları olmak üzere üç alanda ulusal strateji geliştirmemiz gerekiyor. Bu üç alanda ulusal stratejiye Batı Akdeniz Bölgesi de büyük ihtiyaç duyuyor. Tarım, turizm ve ticaret sektörlerinde yeni politikaları, sanayide ise uluslararası rekabet gücünü artırmalıyız. Çetin Osman BUDAK Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dünya ekonomisinde, ABD ve Avrupa'da deflasyon ve durgunluk riskine rağmen, borsa endekslerinin, altın ve diğer emtia fiyatlarının spekülasyonla hızla artması, kur savaşlarının başlamasını olumlu gelişmeler olarak görmüyoruz. Bu tablonun gerisinde reel sektörde yeni teknolojilere kayma, küresel düzeyde tekelleşmenin artması, büyük uluslararası şirketlerin her alanda güçlenmesi, ulusal ve yerel şirketlerin giderek zayıflaması gibi bir gerçek yatıyor. Bu ortamda günlük gelişmelerin ötesinde mümkün olduğu kadar uzağı görmeye çalışmamız ve kentsel gelişme stratejileri, bölgesel ekonomik gelişme stratejisi ve ulusal sektör politikaları olmak üzere üç alanda ulusal strateji geliştirmemiz gerekiyor. Bölge Kalkınma Ajansları bölgesel gelişme stratejisi için önemli kurumlar. Ancak ulusal strateji yani bütüncül bir bakış açısı olmaksızın sürdürülebilir bir gelişmenin sağlanması mümkün değil. Aynı durum sektör stratejisi ve politikası için de geçerli. Bir sektörde arz, arz kalitesi, sektördeki şirketlerin taşıması gerekli kriterler, devlet tarafından bütüncül bir bakış açısı ile belirlenmeli ve yönlendirilmeli. Bu üç alanda ulusal stratejiye Batı Akdeniz Bölgesi de büyük ihtiyaç duyuyor. Tarım, turizm ve ticaret sektörlerinde yeni politikalar, sanayide ise uluslararası rekabet gücünü artırmamız gerekiyor. Tarımdaki küçük üretici yapısının zayıflığını ancak üretici birlikleri, kırsal kesimde planlama-tarımsal ekipman-danışmanlıkpazarlama merkezleri ile aşabiliriz. Turizmde yeni bir sektör politikası ile yatırımları iç bölgelere çekmek, alternatif turizm ürünlerini ve butik otel yatırımlarını teşvik etmek gerekiyor. Ticarette ise Büyük Mağazalar Yasası gibi, küçük işletmeleri koruyacak, hatta bunun ötesinde kurtaracak yasal düzenlemelerin acilen çıkarılması gerekir. Sanayide büyükler daha büyürken, küçükler Çin malları ile rekabet, büyük mağazalara ürün satabilme, finansman sorunlarıyla boğuşuyor. Diğer taraftan kentlerimizin gelişmesi halen ticareti, turizmi, hizmet sektörünü destekleyecek nitelikte değil. Bu saptamalardan sonra bölgemizdeki sektörel gelişmelere göz atacak olursak son iki yılda kriz etkisinin sonuçlarını ve son aylarda çıkış işaretlerinin göründüğünü, fakat zayıf kaldığını görüyoruz. Yatırımların gelişmesi kur, girdi ve ulaşım maliyetleri gibi faktörlere bağlı Antalya'da 2008 yılındaki enerji yatırımı etkisi haricinde bu yıl ancak kriz etkisinin telafi edildiği görülüyor. Yatırımlardaki bu TOBB 2
gelişmeye rağmen, Burdur ve Isparta'daki yatırım artışında madencilik ve orman ürünleri alanındaki birer yatırımın belirleyici olduğunu, bu yatırımlar çıkarıldığında yatırım hacminin Burdur'da 15 milyon TL, Osparta'da 30 milyon TL düzeyinde kaldığı anlaşılıyor. Bu iki büyük yatırım olumlu bir gelişme olmakla birlikte, bu gelişmenin kalıcı olması daha önemli bir konu. Burdur ve Isparta'nın bölgesel teşvikler kapsamında ikinci bölge kategorisinde değerlendirilmesi bir sorun. Buna rağmen bölgede başta mermer olmak üzere sektörel yatırımların gelişmesi ihracatta karşılaşılan kur, girdi ve ulaşım maliyetleri gibi faktörlere bağlıdır. Bölgemiz için önem taşıyan hayvancılık sektöründeki sorunlar biliniyor. Küçük üretici fiyat ve maliyet baskısı ile besicilikten vazgeçme eğilimine girdi. Bu eğilimi tersine çevirmek için yeni politikalara ihtiyaç bulunuyor. Son yıllarda süt ürünleri gibi alanlarda küçük yatırımlarla yerel markalar ortaya çıkıyor. Ancak bu yerel markaların pazara giriş koşullarının da ciddi biçimde iyileştirilmesi gerekli. Antalya'da ise turizmdeki yatırım hacmi 195 milyon TL düzeyinde kalırken, tarım ve gıda sanayinde 50'şer milyon TL düzeyine çıkıldığını, sağlık,.diğer imalat ve ticaret sektörlerinde de yatırımların çeşitlendiğini görüyoruz, ihracat cephesinde yılın ilk yarısında bölgemiz ihracatı yüzde 30'lar düzeyinde arttı. Antalya'dan ihracat 609 milyon dolara çıkarken, Burdur ihracatı 37 milyon dolar, Isparta ihracatı 56 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Antalya ihracatının yüzde 51 'i tarım, yüzde 38'i sanayi, yüzde 11 'i maden ürünlerinden oluştu. Burdur ihracatının yüzde 78'i mermer ağırlıklı madencilik ürünleri oldu. Isparta ihracatının en önemli kalemi ise yüzde 37 gibi bir oranla çimento oldu. Tarım ve madencilik ürünleri ise Isparta ihracatında yüzde 18 ile eşit düzeylerde pay aldı. Buna rağmen ihracatta alınması gereken önemli bir mesafe bulunuyor. Yapısal sorunların çözümünde ilerleme sağlanamadı Bölgemiz ekonomisindeki 3 T'ye, sanayinin S'si de giderek belirgin biçimde katılıyor. Sanayi markalarımız güçleniyor, sanayi üretim ve ihracatımız artıyor. Yakın gelecekte bölgemizdeki üç organize sanayi bölgesindeki tesis sayısı 270'lere çıkacak. Halen 9 bini aşan OSB'lerdeki istihdam sayısının 20 bini aşacağını öngörüyoruz. Gıda, plastik, ağaç ürünleri, yapı ürünleri, tarımsal girdi üretiminin ağırlık kazandığı sanayi sektöründe tüketim mallarında çeşitlenme artıyor. Kuşkusuz sanayi üretimi bölgesel pazara dönük olarak başlasa bile bir süre sonra zorunlu olarak uluslararası düzeyde konumlanmak zorunda. Bu nedenle sanayi sektöründe makro ekonomik koşullar, rekabet gücünü belirleyen girdi maliyetleri önem kazanıyor. Türkiye ekonomisinin genelinde olduğu gibi, bölgemizde de en önemli sorun özellikle ticaret ve hizmet sektörlerindeki mikro işletmelerde yaşanıyor, istihdamın yüzde 60'ını sağlayan bu kesim, yapısal sorunlar yaşıyor. Son yıllarda KOSGEB ve Halk Bankası kanalıyla bu kesime sağlanan finansman desteğinde gelişme sağlanmış olmakla birlikte yapısal sorunlar konusunda çok fazla ilerleme sağlanamadı. Bu alandaki verimsizlik ve yıkıcı rekabet bir taraftan ekonomide kaynak kaybı yaratmakta, diğer taraftan bu kesimdeki çözülme nedeniyle işsizlik oranı yüksek kalmaktadır. Büyük dağıtım zincirlerinin gelişmesi, kentlerimizin gelişme çizgilerinin küçük ticaret ve hizmet işletmelerini korumak bir yana cezalandırması, ticari TOBB 3
alanların, işyeri açılışlannın planlanmaması, kalite denetiminin yeterli düzeyde olmaması bu kesimdeki sorunların temel kaynaklarıdır. Bu nedenle bölgemizde hızlı tren ulaşımı, bütün sektörlerin gelişmesi için önemlidir. Kentsel cazibenin artması turizmin iç bölgelere girmesi, kentlerde ticaretin gelişmesi için gereklidir. Bu alanlardaki ilerleme sâdece yerel düzeyde sağlanamaz, ulusal politikaların da bu konulara bütüncül bir bakış açısı ile yönelmesi zorunludur. yatırımlarla 31 binden fazla yatak ve 10 binden fazla yeni iş olanağı sağlanacak. Yeni tesis yatırımlarında ilk sırayı yüzde 31 pay ile 3 yıldızlı tesisler alırken onu yüzde 22 ile 4 yıldızlı oteller izledi. Teşviklerin yüzde 8'i de 5 yıldızlı yeni tesisler için alındı. Butik tesisler için alınan teşviklerde ise azalma oldu. ANTALYA, POTANSİYELİYLE DÜNYA TURİZMİNDE İLKLERE İMZA ATIYOR (DÜNYA) Sururi Ç0RABATIR Akdeniz Turistlik Otelciler Birliği Başkanı TURİZMCİLER 31 BİN YATAK İÇİN 2.7 MİLYAR LİRA TEŞVİK ALDI (DÜNYA) Turizm sektörü yılın 9 aylık süresinde, Hazine'den 31 bin yeni yatak için 2,7 milyarlık yatırım teşvik belgesi aldı. Ekin Grubu Araştırma Birimi'nin derlediği verilere göre, geçen yıla göre 1,5 kat daha fazla yeni proje için teşvik alınırken bu yatırımlarla 10 binden fazla insana iş olanağı sağlanacak. Yatırım teşviklerinde ilk 3 sırayı Muğla, İstanbul ve Antalya alırken Adana, İzmir, Balıkesir, Çanakkale ve Mardin sıralamayı takip etti. 9 aylık sürede toplam 228 proje için 3,5 milyar liralık teşvik belgesi alan sektör, bunlardan 149 adedi ile komple yeni yatırımlar yapacak. Bu yeni Antalya dünya turizminde bir destinasyon markası oldu, Dünyanın en önemli pazarlarında en fazla tercih edilen tatil noktası konumunda yer alan Antalya, bölgesel özellikleri nedeni ile turizm altyapısı son derece güçlü, geniş bir turizm arz yelpazesi olan bir bölge. Böylesine zengin bir kaynağı, bölge yatırımcıları son derece başarılı kullandı. Yenilikçi vizyon sahibi yönetici ve yatırımcılar sayesinde, dünya turizm literatüründe ilklere de imza atıyor. Eleştireni de olmasına rağmen herşey dahil konsepti de bunlardan birisidir. Bu sistemle tercih nedeni olmamızı sağlayan farklılıklar yaratıldı. Ürünümüzü en doğru ambalajla sunmamız sonucunda dünyanın en prestijli ödülleri bölgemiz otellerine veriliyor. Bugün dünyanın pek çok destinasyonunun pazara girmek için mücadele ettikleri ülkelerde Antalya destinasyon olarak önlere çıkıyor. Bu noktaya gelirken, bunun altında tüm aktörlerin kendi alanlarındaki olağanüstü çabaları ve birbiri ile uyumlu çalışmaları yatıyor. TOBB 4
Bir diğer en önemli unsur ise, günümüzün hızla değişen piyasa koşulları uzun süreli planlamayı da kısa zamanda geçersiz hale getirebilmektedir. Türk turizmi son yıllarda bu son derece değişken piyasa koşullarında çok hızlı hareket ederek maksimum fayda sağlayacak pozisyonlar aldı. Ancak bu kadar olumlu tablonun yanında elbette mücadele ettiğimiz, daha iyi olmasını arzuladığımız noktalarda da çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. En önemli hedefimizi mevcut potansiyelin tam performansla çalıştırılmasını sağlamak oluşturuyor. Yılın tüm aylarına dengeli dağılmış turizm hareketleri ve diğer turizm çeşitliliklerimizin de öne çıkartılmasına yönelik tanıtım stratejileri geliştirmekteyiz. Pek çok bileşenden oluşan turizm olgusunda tek başına başarı elde edilemeyeceğinin farkındayız. Bu nedenle, bu sektörü oluşturan tüm dinamiklerin bir araya gelerek ortak çalışmalar yapması gerekliliği nedeni ile hem kamu hem de özel sektör arasında işbirliklerinin oluşmasına ve güçlenmesine yönelik çalışmalar yapıyoruz. Özellikle tarifeli seferlerin artırılması ve düzenlenmesine yönelik havayolları ile programlar yapmaktayız. Turizm sektörünün değişken ve değişen koşullardan çok hızlı etkilenebilen bir sektör olması nedeni ile hızlı hareket edebilme, kriz karşısında hemen pozisyon almak çok önemlidir. Türk insanının en önemli özelliği, hızlı düşünen ve çözüm üreten yapısı, bu sektörde son derece etken oldu. Bu da pek çok rakibin önünde koşabilmemizi sağlıyor. "Tarifeli sefer sayısı artırılmalı" Ancak bu kadar olumlu seyir tablosu ile birlikte aşmaya çalıştığımız problemler de mevcut. Antalya şehir merkezinde ve bölgelerde, otel dışında kent kültürünün etkinliklerin çoğaltılması, cazibe merkezlerinin artırılması gerekiyor. Dünyada bilinçli tüketicilerin en fazla üzerinde durdukları konuların başında gelen, çevrenin korunması ve temizliği; turizmin çevre üzerinde yarattığı baskının altyapılarla azaltılmasıyla ilgili çalışmalar yapılmalı. Tarifeli seferlerin artırılması ve tanıtım çalışmalarının ülke bazında uyumlu bütünlük içinde olması lazım. Yerel halkın özellikle esnafın turizm bilincinin geliştirilmesi de önemli bir konu. Deniz hatlarının oluşturulması, kurvaziyer turizmin geliştirilmesine yönelik olarak liman yapılması ve fiyat marjının yukarı çekilmesi gibi birçok konunun üzerinde hassasiyetle çalışmaya devam etmeliyiz. "Fuarlarda Antalya standıyla markalaşmaya gitmeliyiz" 2011 yılına yönelik olumlu beklentiler içindeyiz. AKTOB olarak sektörün değerli isimleriyle birlikte 2011'de yapılacak faaliyetler konusunu görüşmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Antalya, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği ve fuarlar sayesinde en çok tercih edilen destinasyonlar arasında dördüncü sıraya yükseldi, ilimizin tek dezavantajı, kapalı tesisler olmadığı için sezonun tüm yıla dağıtılamamasıdır. Antalya'nın tanıtımı yurtdışında tek bir marka olarak yapılmalı ve Kaş, Kalkan, Demre, Kemer, Antalya Merkez, Lara Kundu, Belek, Side, Manavgat, Alanya bölgelerinin bu tanıtım bünyesinde yer alması gerekiyor. Geçen yıl 37 fuara katıldık ve büyük fuarlarda yedi destinasyonu da tanıttık. Ancak önümüzdeki dönem Türkiye standının karşısında büyük bir Antalya standı alınarak markalaşmaya gidilmeli. Tanıtım, imaj ve markalaşmak açısından önem taşısa da bu sadece fuarlarla değil geliştirilerek workshoplar, tüketici fuarları gibi farklı yöntemlerle desteklenmelidir. TOBB 5
TURİZMDE 10 BİN KİŞİYE İŞ (GÜNEŞ) Turizm sektörü yılın 9 aylık süresinde, Hazine'den 31 bin yeni yatak için 2,7 milyarlık yatırım teşvik belgesi aldı. Ekin Grubu Araştırma Birimi'nin derlediği verilere göre, gecen yıla göre 1,5 kat daha fazla yeni proje için teşvik alınırken bu yatırımlarla 10 binden fazla insana iş olanağı sağlanacak. Yatırım teşviklerinde ilk 3 sırayı Muğla, istanbul ve Antalya alırken Adana, İzmir, Balıkesir, Çanakkale ve Mardin sıralamayı takip etti. Yeni tesis yatırımlarında ilk sırayı % 31 pay ile 3 yıldızlı tesisler aldı. TOBB 6