İstanbul Fikir Enstitüsü Yayınları Mart OYUN PARKLARININ MULTİ DİSİPLİNER AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Yeniçağ AR-GE

Benzer belgeler
Psikomotor Gelişim ve Oyun

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

ÇOCUK VE OYUN 4.HAFTA

OYUN VE ÇOCUK. Oyunun Aşamaları:

OKUL BAHÇELERİ DÜZENLEME İLKELERİ, İHTİYAÇ PROGRAMLARI AÇIKLAMALARI VE ÖRNEK PROJELER. (Ek 1)

ÇOCUK OYUN ALANLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA İSTANBUL, ISPARTA, ESKİŞEHİR, ERZURUM, KAYSERİ, ANKARA, ZONGULDAK VE TRABZON İLLERİ ÖRNEĞİ

ÇOCUKLARDA OYUN EVRELERİ VE OYUN ÇEŞİTLERİ

ÇOCUĞUNUZLA BİRLİKTE OYNAMANIN YARARLARI

ÇOCUK VE OYUN. Doç. Dr. Ayperi Sığırtmaç. Ç.Ü. Eğitim Fak. İlköğretim Böl. Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ

ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ VELİ BÜLTENİ KASIM 2011 ÇOCUĞUN GELİŞİMİ İÇİN OYUNCAK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

Bitkilerle Alan Oluşturma -1

O Oyunların vazgeçilmez öğeleri olan oyuncaklar çocuğun bilişsel, bedensel ve psikososyal gelişimlerini destekleyen, hayal gücünü ve yaratıcılığını

Eğitim, sevgi Özel Önsöz Anaokulu

OYUNUN ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE OLAN ETKİLERİ

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Çocukların hareket gelişimi ve spora başlaması

CAN KARDEŞ KREŞİ REHBERLİK SERVİSİ

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

HANGİ OYUNCAK ÇOCUKTA HANGİ ÖZELLİĞİ GELİŞTİRİYOR

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Dersin Amaçları Dersin İçeriği. Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Hafta Konu Ön Hazırlık Öğretme Metodu

ÇOCUK VE OYUN 5.HAFTA

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

OYUNLARLA EBEVEYİNLİK

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2

TEMEL MANİPLATİF HAREKETLER

YATIRIMINIZI GELECEĞE ÇOCUKLARINIZA YAPIN.

Çocukların. Büyüme ve Gelişmesinde. Hareketli Yaşamın Önemi

Peyzaj Mimarlığı çalışmalarında bitkisel materyalinin kullanımında, tasarım ilkeleri ile birlikte bitkilerin denrolojik özelliklerinin

O Drama, temel kuralları önceden belirlenmiş, bir grupta yaşanan, yetişkin bir lider (örneğin bir öğretmen) tarafından yönlendirilen ya da en azından

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

PROJE TEKNİĞİ DERSİ. PEYZAJ TASARIM ÖĞELERİ ve TASARIM İLKELERİ. Öğr. Gör. Hande ASLAN

Kentsel Donatı Alanları

PEYZAJ TASARIMI TEMEL ELEMANLARI

Oyun Kuramları. Klasik Kuramlar. Dinamik Kuramlar. Diğer Kuramlar

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER

Bazı araştırmacılar, zihinsel engelli olan ve olmayan çocukların oyun türü ve düzeylerini karşılaştırmışlardır.

Başarı İçin Boş Zamanların Verimli Değerlendirilmesi

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

NEDEN OKUL ÖNCESİ EĞİTİM? OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI PROGRAMIN TEMEL ÖZELLİKLERİ ÖĞRENME MERKEZLERİ AYLIK EĞİTİM PLANI GÜNLÜK EĞİTİM AKIŞI GÜNE

Hamileliğe başlangıç koşulları

* Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI OKUL SPOR FAALİYETLERİ İLKOKULLAR BEBESTAD ATLETİZM OYUNLARI (IAAF ÇOCUK ATLETİZMİ)

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

İLKOKULLAR BEBESTAD ATLETİZM OYUNLARI (IAAF ÇOCUK ATLETİZMİ)

5. MESLEKİ REHBERLİK. Abdullah ATLİ

Engelliler için tasarım ölçütleri

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

REKREASYON AMAÇLI KENTSEL YEŞİL ALANLARIN PLANLAMA İLKELERİ AÇISINDAN GIS ARACILIĞIYLA SORGULANMASI; TRABZON ÖRNEĞİ

DÖRDÜNCÜ YARIYIL ZORUNLU DERSLER

küçük şeyler Eylül 2007

Tarih Boyunca Kent, Ticaret, Mekan (MMR 446) Ders Detayları

YAZ OKULU TANITIM KİTAPÇIĞI

HEM YETİŞKİN HEMDE UFAK ARKADAŞLARIMIZ İÇİN BİRBİRİNDEN FARKLI ŞİŞME OYUNLAR İLE EGLENİYORUZ

İçinde hareket edilen, günlük aktivitelere sahne olan, insanı çevresinden yalıtan, sınırlandırılmış ve algılanabilir özel ortam.

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER

Nasıl Bir Zekâya Sahipsiniz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim. Ayın Testi

YONCA CİMNASTİK İLE HAYATA SPORLA GÜLÜMSEYİN. Hafta içi her gün saat :

TANIM. Aşağıdaki gelişim alanlarının bir kaçında ağır ve yaygın yetersizlik ile karekterize edilir;

OKULA HAZIR MISINIZ? VELİ BÜLTENİ EYLÜL ATA KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ

EĞİTİM KOÇLUĞU SERTİFİKA PROGRAMI ve KASIM 2014 TARİHLERİNDE CANİK BAŞARI ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ NDE

Okul Dönemi Çocuklarda

TÜRKİYE DEN SPOR YAPILARI VE KATKIDA BULUNANLAR YİRMİBİR MİMARLIK TASARIM VE MEKAN DERGİSİ NİN YAYINIDIR 30

FMV Özel Erenköy Işık Anaokulu. Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi. Bülten No: 6 Şubat Hazırlayanlar Diğdem KAPLAN Gaye ELMAS BAŞAR

İletişimin Sınıflandırılması

Oyun Nedir? Oyun farklı şekillerde tanımlanmıştır. Yapılan tanımların farklı olması, oyuna farklı yönlerden bakılmasındandır.

STRÜKTÜR MEKANDA STRÜKTÜR ÇALIŞMALARI. Orta düzey

BAŞARI ÖDÜLSÜZ KALMAZ!

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ AÇISINDAN AİLENİN ROLÜ VE ÖNEMİ

ÖZEL DOĞAN İLKOKULU

Vizyon: Verimli sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasında ve nitelikli ara eleman yetiştirilmesinde daha etkin ve öncü olmaktır.

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

Oyun oynamadan büyümüş bir çocuk, çocukken ihtiyaçlarını karşılayamamış bir yetişkine dönüşür.

Eğiticilerin Sınıf Yönetimi Yeterliklerinin Geliştirilmesi. Doç.Dr. Ali E. Şahin Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi

PSİKOMOTOR GELİŞİM - 2

Oyun Öğretimi 2- OYUNUN TARİHÇESİ-2 DR. MERAL ÇİLEM ÖKCÜN-AKÇAMUŞ

ÇOKLU ZEKA ÖZELLİKLERİ

Çocuğunuzun uyumu, öğrenimi ve gelişimi

PROBLEM ÇÖZME BASAMAKLARI ve YARATICI DÜŞÜNME

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Kentsel Mekanlarda Çocuk Oyun Alanları Planlama ve Tasarım İlkeleri

ÇOKLU ZEKA. Rehberlik Ve Psikolojik Danışma Servisi

GELİŞİM DÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ

OYUNUN ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE OLAN ETKİLERİ. Oyunun Çocuğun Fiziksel ve Psikomotor Gelişimine Olan Etkileri

IŞIK LI ANNE BABA REHBERİ

Dünyanın İşleyişi. Ana Fikir. Oyun aracılığıyla duygu ve düşüncelerimizi ifade eder, yeni anlayışlar ediniriz.

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır

Çocuğum Ergen Oldu 2013 / 2014 SAYI: 20. Haftanın Bazı Başlıkları

SAĞLIKLI ŞEHİR : MANAVGAT ÖRNEĞİ. MİM. SEBAHAT ÇEVİK (Bld. Bşk. Yardımcısı)

Türkçe dili etkinlikleri, öğretmen rehberliğinde yapılan grup etkinliklerindendir. Bu etkinlikler öncelikle çocukların dil gelişimleriyle ilgilidir.

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

Transkript:

OYUN PARKLARININ MULTİ DİSİPLİNER AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Yeniçağ AR-GE ÖZET Çocuk parkları, sosyal yaşamı önemli ve vazgeçilmez bir parçasıdır. Geleceğin büyüklerinin yetiştiği bu parklar çok disiplinli olarak planlanmalı, tasarlanmalı, konumlandırılmalı ve hizmete sunulmalıdır. Fiziksel, psikolojik, sosyal ve ergonomik açılardan ele alınması gerekmektedir. Çocuk parkları, çocukların en çok zaman geçirmek istedikleri ve sevdikleri yerler olmasına karşın bu alanların yeterli güvenlik seviyesinde olmadığını görmekteyiz. Bu güvensiz durumlar çocukları yalnızca parkta geçirdikleri zamanda değil gelecek yaşamlarında da tehdit etmektedir. Yarınımızın teminatı olan çocuklarımız gelecekte ülkeyi yönetecek, iş sahibi olup şirket yönetecek, meslek sahibi olup mesleğini icra edecek kişiler olacaklardır. Bu gün kazandıkları tüm edinimler gelecekte alacakları kararları ve atacakları adımları direkt olarak etkileyecektir. İş yerlerinde, trafikte ve genel olarak yaşam alanlarımızda yaşadığımız kazaların büyük bir bölümünün güvensiz davranışa bağlı olduğu istatistiksel bir gerçektir. Bu kazaların önüne geçmenin en önemli yolu güvensiz davranışa sebep olan faktörleri bulup ve ortadan kaldırmaktır. Güvensiz davranışa sebep olan faktörleri incelediğimizde karşımıza bir kültürsüzlük sorunu çıkmaktadır. Kültür ile içselleşip davranış halinde gelmeyen tüm kural ve kaidelerin sonuç vermediğini ve başarıya ulaşmadığını görmekteyiz. Kültür oluşturmanın en temel yolunu incelediğimizde ise, küçük yaşta başlayan eğitimin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu sebepten ötürü çocukların sevdikleri ve zaman geçirdikleri bu alanları bu gün ile birlikte geleceği de düşünerek oluşturmalıyız. Çocukluk dönemi, ilerleyen yaşlardaki kişilik ve zihinsel yeteneklerin gelişmesinin temelinin atıldığı dönemdir. Bu yeteneklerin gelişmesindeki en önemli alan şüphe yok ki özgürce kendilerini ifade ettikleri çocuk parklarıdır. Türkiye de yapılan araştırmalarda çocuk parklarının yetersiz olduğu ve çocuk başına düşen metrekare alanın diğer ülkelere göre daha az olduğu ortaya çıkmıştır. Uygun kriterlerde oluşturulmayan alanların çocukların sosyal, duygusal ve zihinsel yönden gelişimlerini olumsuz yönde etkilediği gözlenmiştir. Çocuk parkları çocukların fiziksel, ve ruhsal açıdan gelişmesine yardımcı olmaktadır. Bu gelişimleri sağlarken çok disiplinli yaklaşımla çocukların güvenliğine dikkat edilmelidir. 1

GİRİŞ Oyun, her çocuğun ideal gelişimi için, beslenme, sağlık, barınma ve eğitim kadar yaşamsal önem taşımaktadır. Günümüzde insanı konu alan her çalışmada öncelikle bireyin çocukluk dönemi ve bu dönemi nasıl geçirdiğine dair araştırmalar üzerinde durulmaktadır. Nitelikli oyun fırsatını elde eden çocuğun yaratıcı olduğu, problem çözme konusuna esnek yaklaştığı, daha iyi sosyal ilişkilere sahip olduğu ve fiziksel olarak daha sağlıklı olduğu belirlenmiştir. Genel olarak gelişmiş ülkelerde kişi başına 2-5 m2 çocuk oyun alanı düşmektedir. Ancak ülkemizde imar planlarında çocuk oyun alanları için yeterli yer bırakılmasına rağmen, uygulamada buna dikkat edilmemekte ve bu alanlar farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Oyunun çocukların gelişimi üzerinde olan olumlu etkisini kimse inkar edemez. Oyun kavramı üzerine bir çok tanım yapılmıştır. Bu tanımlardan birkaçını inceleyelim; Oyun; çocuğun ona kimsenin öğretemeyeceği konulan kendi deneyimiyle öğrenmesi yöntemidir. Oyun, sonucu düşünülmeden, eğlenmek amacıyla yapılan hareketlerdir. Oyun, "iş" in karşıtı olarak düşünülmektedir, çünkü "iş" de belli bir sonuç söz konusudur. Piaget'ye göre oyun, bir uyumdur (Yavuzer, 1982, s.64). Montessori'nin deyimiyle oyun, düzen yeni her nesnenin çevre içindeki yerini belleme ve nerede olması gerektiğini belirlemek demektir. Başka bir anlatımla düzen, kendini çevreye uydurmak ve ona en küçük ayrıntılarına kadar egemen olmaktır. İşte bu durum çocuğa huzur ve mutluluk vermektedir (Seyrek, 1991, s.23). Oyun, çocuğun kendini ifade edebildiği, yeteneklerini fark edebildiği, yaratıcı potansiyelini kullanabildiği, dil, zihin, sosyal, duygusal ve vücut (motor) becerilerini geliştirebileceği önemli bir fırsattır (Dinç, 1993). Fanuscu (1998) ya göre oyun evrensel bir kavramdır. Öyle ki hiçbir ulusal ve kültürel sınırlama tanımaz, bütün ırklara ve de yaş gruplarına hitap eden bir kavram olup, fiziksel ve psikolojik gelişmenin sağlanabilmesi için çok gereklidir. Oyun, kültür değişiminde bir merkez olduğu kadar, kültürlerin de çok ötesinde bir kavramdır. Oyun, hedefi olmayan, mutluluk getiren ve kendiliğinden ortaya çıkan bir aktivite olarak tanımlanabilir. Toplumsal ve bireysel açıdan sağlıklı, üretken, düşünebilen ve sonuçlar çıkartabilen, toplum yaşantısına uyum sağlayabilen bireyler, yaşadıkları her dönemden, özellikle de çocukluk döneminden etkilenmişlerdir. Çocukluk döneminde bireyin ruhsal ve fiziksel gelişmesine aile, okul ve oyun yön vermektedir. Oyunun çocuk üzerinde yadsınamayacak kadar önemli etkileri olduğu birçok araştırma sonucunda ortaya konmuştur. Dünya Çocuk Yılı nedeniyle 1977 yılında açıklanan Çocuk Oyun Hakları Malta Deklerasyonu nda, oyunun beslenme, sağlık, 2

barınma ve eğitimin yanısıra, her çocuğun gelişim potansiyeli için yaşamsal önemi olduğu vurgulanmıştır (Heseltine ve Holborn, 1987). Çocuk oyunla, gerçek dünya ile kendi dünyası (gerçeklerle yüz yüze gelmemiş iç dünyası) arasındaki bağlantıyı kurar. Oyun etkinlikleri, çocukların fiziksel gelişmesidir. Oyun, çocukların problemlerini çözmelerine, objeleri tanımalarına, çevrelerini araştırmalarına ve aynı zamanda onların sosyal gelişimlerine katkı sağlar. Çocuk, hayalindeki oyun karakterlerini taklit ederek çevresini anlamayı ve toplum içinde yerini bulmayı öğrenir. Oyun, engellenmiş öfkenin, kıskançlığın ve korkunun yenildiği, rekabetin öğrenildiği yerdir. Oyun, iyi bir oyuncu olmayı, oyunda yenilgiyi, yaşıtlarıyla nasıl geçineceğini ve kurallara uymayı öğretir. Çocuğun kendi yeteneğini fark etmesini, fazla enerjisini atmasını ve fizyolojik gelişimini sağlar. İçinde yaşamakta olduğumuz 21. Yy da teknolojik gelişmelerin birçok alanda hayatımızı kolaylaştırdığı söylenebilir. Ancak, özellikle sosyal yaşam gibi alanlara gerekli önem verilmemektedir. Kent merkezlerinde özellikle çocukların beton yığınları arasındaki yaşantılarından az da olsa uzaklaştıracak, rahatlatacak mekanlara ve mekansal organizasyonlara ihtiyaç vardır. Çocukların kent yaşamına katılması, oyun faaliyetlerini gerçekleştirerek gelişmiş sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi için çocuk oyun alanlarının önemi yadsınamaz. Çocuk oyun alanları, yapılarla şekillenen şehir ortamında, çocukların doğayla buluştuğu, çeşitli elemanlarla onların fiziksel ve ruhsal ve fizyolojik yapısını geliştiren egzersizler yaptığı alanlardır. Çocuk oyun alanları sosyalleşmeye başlayan çocuğun, evinin dışında, kendini ait hissedebileceği, sahipleneceği ilk alanlardan biridir. Oyun alanlarında oynamak çocukta kendine güveni arttırır, fiziksel birçok yetinin yanında dil, iletişim kurma, yüksek beyin fonksiyonları ve sosyal yeteneklerini geliştirir. Çocuğun çevresindeki dünya hakkındaki bilgisi ve anlayışı, önemli risklere yol açmadan çevredeki objeleri, bu objeler arasındaki ilişkileri ve sosyal rolleri inceleme ve öğrenme fırsatı verilerek gelişir (Başöz ve Çakmakçı 2002). Yetişkinler için oyun oynamak boş zamanlarını değerlendikleri bir uğraştır. Oysa oyun oynamak, çocuk için işin kendisidir. Bir çocuğun oyun oynarken beyni sürekli çalışır, yeni şeyler öğrenir ve kendini geliştirir. Türk Medeni Kanunu nun 11. maddesine göre ülkemizde çocuğun Reşit olma yaşı 18 olarak kabul edilmektedir. Buna göre 18 yaşına kadar herkes çocuktur. Oyun alanları da 0-18 yaş grubuna hitap etmektedir. Bu nedenle oyunun çocuğun hayatında ne miktarda olduğu önemlidir (Başöz ve Çakmakçı 2002). Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin birinci maddesine göre; Ulusal yasalarca daha genç bir yaşta reşit sayılma hariç, 18 yaşın 3

altındaki her insan çocuk sayılır. Buradan yola çıkılarak Türkiye'deki duruma göz attığımızda kanunen çocuk olarak kabul ettiğimiz rüşt yaşı yani ergen olma yaşı on sekizdir (Anonim 2005). Ülkemiz kentlerindeki yeşil alan sisteminin içinde olan çocuk oyun alanlarının miktar ve nitelik bakımından Avrupa Birliği ülkelerine göre yetersiz olduğu görülmektedir. Mevcut oyun alanlarının çocuklar üzerindeki olumlu etkisinin olup olmadığı önemli bir konudur. Kentlerdeki uygun ve yeterli şekilde dağılımı olmayan oyun alanları, çocuğun fiziksel gelişimine yardım etse bile zihinsel ve ruhsal gelişimine etki edememektedir. Günümüzdeki oyun alanları daha çok birbirinin aynısı, ticari kaygılar içinde, üzerinde pek fazla düşünülmeden yapılan alanlar haline gelmektedir. Ayrıca yapılan bu alanlarda çocuğun neler istediği hakkında araştırılma yapılmadan çocuğun isteklerine karşılık veremeyen alanlar oluşturulmaktadır. Oysa oyun alanları çocuğun, gelecekte toplumun sorumluluklarının farkında olan, fiziksel ve ruhsal ve zihinsel gelişimini en uygun şekilde tamamlamış bireyler olarak yetişmesinde ve eğitilmesinde katkıda bulunan alanlardır. Konu ile ilgili yapılan araştırmalar, günümüzde, Türkiye'de birçok büyük kentte, çocukların oyun ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri alanların sınırlı sayıda olduğunu göstermektedir. Geleceğimizi oluşturan çocuklarımızın sağlıklı bedensel ve ruhsal gelişimleri için acilen ele alınması gereken bu sorunların çözümü için yerel yönetimlerin çocuk oyun alanlarının korunması ve geliştirilmesi konusunda daha aktif rol oynamaları gerekmektedir. İnsan hayatındaki çeşitli dönemler gibi, çocuk veya çocukluk da bir dönemdir. Türkçe Sözlük te çocuk, küçük yaştaki oğlan veya kız; soy bakımından oğlan veya kız evlat; bebeklik ile ergenlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız, uşak (TDK, 2005, s. 444) olarak tanımlanmaktadır. Diğer kaynaklarda da benzer ifadeler bulunmakta olup, genel olarak 0-16 yaş arasındaki ergenlik çağına girmemiş kız ve erkeklere çocuk denmektedir (Güleryüz, 2006, s. 5; Yalçın ve Aytaş, 2003, s. 13). Çocuk denilen kişilerin, kendilerine mahsus bir dünyaları, hayalleri, olaylara bakışları, değerlendirmeleri ve anlayış biçimleri vardır. Yetişkinlerden ayrılan en belirgin özelliklerinden biri, bu yapılarıdır. Çocuklar, kendilerini yetişkinlerden farklı kılan, fiziksel, ruhsal, sosyal ve zihinsel ihtiyaçlarının bir kısmını kendi kendilerine karşılayabilirken, bir kısmında desteğe ihtiyaç duyarlar. Bazı ihtiyaçlarını kendi başlarına karşılamalarını sağlayan en önemli vasıtalardan biri ise oyundur. Öyle ki oyun, çocuğun beslenmeden sonra en temel ihtiyaçlarının başında gelir. Bundan dolayıdır ki çocuk, hemen her hâl ve şart altında, ne yapar yapar oynayacak bir şeyler ile oynayacak bir yer ve zaman bulur. Oyun, onun 4

hayatının tuzu biberidir. Bu ihtiyaca bağlı olarak, dünyanın neresinde olursa olsun, çocuğun olduğu her yerde oyun vardır ve âdeta hayatının gayesidir. Oyun ve çocuk. Çocuk hissederek, görerek, dokunarak, duyarak çevreyi algılar ve bu çevre içindeki yerini saptamaya başlar. Oynayarak öğrenir. Duygusal, bedensel, sosyal varlık duygularının gelişmesini oyun ile sağlar, çevre ile ilişki kurar. Deneysel gereksinmelerini doyurarak bireyselleşme ve toplumsallaşmasını birlikte geliştirir, doğayı tanır. Çocuk eskiden, her yaştan bireylerin bir arada bulunduğu geniş bir ailede yaşar, evinin bahçesinde ve sokakta arkadaşları ile birlikte, oyun araçlarını kendi yaratarak ya da doğal ögelerden yararlanıp çevreyi zihinsel olarak dönüştürerek gelişimini sağlayan oyunları oynardı. Kırsal yörelerde bugün halen devam etmekte olan bu olgu günümüz kentlerinde hızla kaybolmaktadır. Aries'e göre antik çağdan 20. yüzyıla kadar çocukların oynayabilecekleri boyut ve niteliklerdeki konut bahçeleri ile "fazla değil birkaç on yıl öncesi kent çocuklarının keşfe çıktıkları, dolaştıkları kentin içindeki ve çevresindeki doğal alanların, özellikle ormanlık alanların yok olmasına" (LODD, 1977) neden olmuştur. Eski lastik ve inşaat atıkları ile birlikte boş arsalar ve sokaklar oyun alanı olarak bir süre hizmet etmiş, büyük kentlerde artan trafik ve süratli kentleşme oyun konusundaki bu olanağı da genellikle ortadan kaldırmıştır. Bunun sonucunda, kentlerde çocuklara mekan ayırma kaygısı ortaya çıkmıştır. "Deneysel gereksinmelerini yerine getirmek için kent çocuklarının dolaşacak ve el hünerlerini gösterecekleri doğal çevresi yok artık. Kentsel eşdeğerlerine acilen gereksinme vardır (MOORE1974). Çocuk ve oyun çevresine ilişkin olarak 1968'den beri çeşitli araştırmalar yapılmıştır. "Oyun alanlarının yerlerinin iyi seçilmemiş olabileceği bir savken, diğer güçlü bir sav da çocuğun eğlence ve ilgi algısının planlamacılar tarafından iyi kavranamamış olmasıdır" (GÖR ve diğerleri). Çocuğun gereksinmeleri, çoğu kez yetişkinlerce belirlenmekte, oyun ve boş zaman uğraşlarını onlar hazırlamaktadır. Çocuk ve çevresi konusundaki çalışmalar ise, genellikle çocuğun normal gelişme süreçlerine ve çocuk psikopatolojisine yöneliktir. "Çocukları, laboratuvarın dışındaki somut koşullarda gözlemek. Çocuğun mekansal bilgilerinin gelişimi ötesinde, nasıl bir çevre içinde yer aldığını araştırmak ve çocukların, özellikle kentsel yaşam pratiklerini incelemek, toplumsal ve psikolojik boyutların birlikte değerlendirilmesini gerektiriyor" (BİLGİN, 1984). Dolayısıyla, çocuğun oyun çevresini tasarlamadan önce, çocuğun çevre yaşantısını araştırmak gerekir. Öncelikle oyun çevresini oluşturan oyun alanı ve donatıları çeşitli yaş gruplarınca nasıl kullanılmaktadır, beklentileri nedir, gelişimine uygun tasarımlar nasıl oluşturulabilir. Nerede olmalıdır sorularına yanıt bulunabilmelidir. 5

Akdoğan ve Ergin'in çocuk ve çevresine yönelik olarak yaptıkları iki çalışma da gereksinmelerin fiziksel ve psiko-sosyal yönlerine eğilen araştırmalardır. Kentleşme ve kentlerdeki nüfus artışının doğurduğu sorunlar ve ekolojik akımın gelişmesi, etholojik yaklaşımın sağladığı katkılar, insan- çevre ilişkisinin bilincine varılması yapay çevre ve mekana ilgiyi arttırmıştır. İnsan ile çevresi arasındaki karşılıklı etkileşime dikkatleri çeken Prosharısky'nin görüşünden yola çıkarak Moore, çocuk oyun alanının ekolojisini araştırmıştır. Yaklaşım temelde etholojiktir. Sabit ve sabit olmayan ögelerle düzenlenmiş bir çocuk oyun alanında çocukların davranışlarını gözleyerek çocukları çeken yerlerin farkının belirlenmesine yönelik olarak aktivite örüntüleri ile zaman ve mekan içinde dağılımların incelemiş. Tasarıma yönelik bazı sonuçlara varmıştır (MOORE, 1977). Gür ve diğerlerinin Trabzon'da yaptıkları araştırmada ise çocuk oyun alanları olarak sokakların kullanımına yönelik gözlemlerden yola çıkılarak, Moore un sonuçları sokaklar açısından irdelenmiştir. Cobb'a göre oyunlar, çocukların kendi yarattıkları dünyada rol yapabildikleri. el hüneri gösterebilecek plastik yerlerde oynanırlar. Millar da Piaget'nin oyun teorisinden hareketle çocuğun gelişim evrelerinde oyun ve öğrenme ilişkisini açıklayarak, oyunun taklit yönüne dikkati çekmiştir. Çocuk taklit ederken oyun oynamakta, oyun oynarken öğrenmektedir. Bu taklit ise, zaman içinde sosyal grup ve oyunlarla, yetişkinlerin sosyal rollerinin taklidi şekline dönüşmektedir Bu araştırmalar, çocuğun gelişim evrelerinin, çocuk oyun alanı tasarımında oyun türlerini etkilediğini göstermektedir. Ericsson a göre oyun çağı 3-6 yaş arası olup bu evrede çocuk hareketlerini yerinde kullanmayı öğrenir. Hareketlidir, hayal gücü geniş olduğundan çevrenin düşsel dönüşümünü sağlar. "Mesela, bir sopaya biner, koşar. O şimm ata binen at binen bir Cowboy'dur (ULUG, 1989). Bu devrede grup oyunları fazla değildir. Egosantrizm kuvvetlidir. Oyun araçlarını paylaşmak istemez, bencildir. Okul çağı ise 6-12 yaş arasındadır. Egosantrizrn'den çıkıp, sosyalleşmeye başlar. Yaşıtları ve daha küçük ve büyük olanlarla ilişki kurar. Dinamik grup oyunlaşma ilgi, sürekli hareket etme istemi, kendinden büyük olanları taklit, psiko-motor ve fiziko-motor yeteneklerin gelişimi bu gelişim evresinde belirgindir. ÇOCUK OYUN ALANLARININ SINIFLANDIRILMASI Mekân bilincinin oluşması, algı ve motor gelişiminin uyarılması için çocuk çeşitli mekânları deneyimlemelidir. Çocuğun mekân duygusuna sahip olabilmesi için üstündealtında, içinde-dışında, açık-kapalı, sağ-sol, yakın-uzak gibi çeşitli kavramları öğrenmesi gerekir. Biçimlerin, dokuların, renklerin, tasarımların ve seslerin tekrarı çocukların öğrenmesini sağlamak için önemlidir. Gerçekte her mekân ve her ortam eğitim için bir potansiyele sahiptir. Bir oyun alanı çocuğa biçim, boyut, sayı, parçalar arası ilişki vb. gibi kavramları geliştirmesi için yardımcı olmalıdır. 6

Oyun mekânları; çevre-çocuk ilişkisinin çocukların davranışları üzerindeki etkisinin en iyi gözlenebildiği yerlerdir. Çocuk bahçeleri, çocuklar için planmış tek resmi dış mekânlardır. Planlanan çocuk oyun alanları çocuklara ve hareketlerine yönelik olmalıdır. Dış mekânlarda oyun oynama, çocukların becerilerini geliştirir, öğrenme yeteneklerini artırır, kendi kişiliklerini bulmalarını sağlar ve çevrelerini algılamalarını kolaylaştırır. Yukarıdaki kriterlere uyan dört tip oyun alanı vardır: 1. Geleneksel (Klasik ya da Uzlaşımsal) Oyun Alanları Standart oyun donanımına dayanır. Donanım genellikle tek başına kullanılır ve büyük kas aktivitesine ve motor gelişimine yöneliktir. Geleneksel oyun alanlarında en çok kullanılan donanım salıncaktır. Bu alanlarda çocuk davranışlarının % 77,9 u işlevsel, %2 si ise dramatiktir. Bağlantılı oyun alanları klâsik oyun araçlarının birleştirilmesiyle oluşmuştur. Oyun aracı boyutları nedeniyle bir strüktür haline dönüşmüştür 2. Çağdaş (Heykelsi) Oyun Alanları Mimar ya da peyzaj mimarı tarafından tasarlanan ve bir kereye özgü olan tasarımlardır. Estetiktirler. Heykelsi oyun alanları genelde statik olur; içinde çocuklardan başka hiç bir şey hareket etmez. Su, fıskiye, tepe, eğim, tünel gibi özelliklere sahip olabilirler. Geçmiş yıllarda alışveriş merkezleri gibi kamusal iç mekânlarda oyun alanları görülmeye başlanmıştır. Bu yerlerde çocuk oyun alanlarının olmasının çocukların yararı kadar ticareti çekici özelliği de saptanmıştır. 3. Macera Oyun Alanları Macera parkları çocuklara kendi oyun alanlarını yaratmak için bir donanım sunar. Hiçbir şey sabit ya da statik değildir. Mekânda tavsiyelerde bulunan ve çocukların oyununda görev alan bir lider bulunur; bu kişi genellikle gönüllü bir yetişkindir. Çocukların mekândaki elemanları yaratıcı şekilde kullanması, kullanarak çevrelerini yeniden şekillendirmeleri beklenir. Oyun alanları içinde çocukların oyun ihtiyacını en çok karşılayan macera oyun alanlarıdır. 4. Yaratıcı Oyun Alanları Tasarım ve donanımda çeşitlenir. Genelde kum gibi şekillendirilebilir malzemeler bulunur. Tekerlekli araç alanı, su ve kum alanı, tırmanma, sallanma ve fantezi oyunu 7

için karmaşık birimler bulunabilir. Yaratıcı oyun problem çözme konusunda çocuğa esnek bir yaklaşım kazanma fırsatı sağlar; ancak tasarımcı için bu oyunu sağlamak güçtür. Hareket ettirilebilen ya da değiştirilebilen esnek elemanlar daha çok yaratıcı oyunu sağlar. Geleneksel oyun donanımının yaratıcı oyunu azalttığı görülür. ÇOCUK VE OYUN ARASINDAKİ İLİŞKİ Oyun; yaşamın oyunlaştırılmasıdır. Eğitebilmenin, öğretebilmenin en önemli aracıdır. Oyun; çocuğun evrensel bir etkinliği ve kendisini ifade biçimidir. Gelecekte toplumun hem fiziksel ve hem de ruhsal açıdan sağlıklı bireylerden olusmasına katkıda bulunur. Çocuklar için oyun barınma, yemek yeme, uyuma gibi önemli bir yaşam aktivitesidir. Oyun ile çocuklar rekabeti, paylaşmayı, iç dünyasındaki yaratıcılığı öğrenirler. II. Piaget ye (1962) göre, çocukların oyunları, çocukların zihinsel gelişimine paralel olarak üç aşamada sınıflandırılmıştır. 1. Alıştırmalı Oyun (İşlevsel Oyun - Duyu/Sensomotor Dönem) 0-2 yaş döneminde çocuklar bedenlerini ve çevrelerini öğrenme ve tanıma aşamasındadırlar. Piaget in bu dönemde işlevsel oyun olarak tanımladığı oyun, çocuğun bedenini, nesneleri ve bunların fonksiyonlarını öğrenerek tekrarlaması ve bunu oyun haline getirmesidir. Bu dönemde, çocuk çevresindeki objeleri ve bedenini yönetmeyi öğrenir. Daha sonra da bu hareketleri tekrarlayarak oyun oynar. Kaşığı bir yere vurduğunda ses çıkardığını duyan çocuk, bu sesi tekrar duymak için kaşığı çeşitli eşyalara vurabilir ve çıkardığı sesleri tekrarlayarak ses oyunları yapabilir. 2. Sembolik Oyun (Taklit Simgesel Oyun) 2-12 yaşlar arasını kapsayan bu dönemde çocuk, çevresinde yaşadığı olayları, kişileri, nesneleri ve hayvanları taklit etmeye başlar. Çocuk, oyunda gerçek model olmaksızın bir kaptan yalancıktan su içebilir veya at gibi davranabilir. Bu olayları taklit ederken, onun olayları anlayışı, algılayışı farklılaşır, gelişir ve tamamlanabilir. Bu dönemin sonuna doğru, çocuğun oyunu gerçeğe daha uygun olmakta ve işbölümüne daha fazla dayanmaktadır. 7-8 yaşlarından sonra ise, oyunun gerçeklere uygun oynanması, oyun kurallarının ve amaçlarının daha önceden detaylı olarak belirlenmesine sebep olmaktadır. 8

3. Kurallı Oyun Piaget e göre bu oyun şekli 12 yaşından sonra yani somut işlemler aşamasından sonra ortaya çıkmaktadır. Çocuk oyunda artık daha mantıklı, daha sosyaldir ve zihninde gerçekler daha da kesinleşmiştir. Ayrıca egosantrizm ve fantezi (hayal-imge) oyunlar azalmış ve oyun belirli kurallara bağlanmıştır. Bu dönemde genellikle, kesin ve bazen de karmaşık kuralları olan oyunlar oynanır. Örneğin; saklambaç, sek sek oyunu veya organize spor oyunları gibi beceri oyunları ve satranç, dama gibi zekâ oyunları bu dönemin en popüler oyunları arasındadır. Bu dönemin çocuk oyunları, beceri, zekâ ve hepsinden de öte kural bilgisi gerektirmektedir. Bu oyunlara yapısal oyunlar da denilir ve oyunun temel kurallarını bilmeyen veya uymayan çocuklar ya cezalandırılır ya da bir daha oyuna kabul edilmezler. Her oyun farklı kurallara sahiptir. Çocuk bunlar sayesinde gelişmesini etkileyen iyi ya da kötü becerilere sahip olabilir. Çocuklar önce ana becerileri kazanırlar, onları geliştirirler ve oyun oynamak için onları kullanırlar. Oyun yapılarında oynayan çocukların oyun yaratma şekilleri gözlemlendiğinde, kullanılan oyun yapılarının; çok çeşitlilik gösterdiği görülür. Bu oyun yapılarında oynanan oyunlar; 1. Rekabet oyunları, 2. Kovalamaca oyunları, 3. Dövüş oyunları 4. Taklit oyunları olarak ayrılabilir. Rekabet oyunlarına örnek olarak ikili bir kayacakta çocukların kaymak için yarışması verilebilir. Kovalamaca oyunları; çocukların birbirlerini kovalayıp yakaladıkları hırsızpolis gibi oyunlardır. Dövüş oyunları ise güreşme ve kılıç dövüşü gibi oyunlardır. Taklit oyunları; çocukların oyun yapılarını kullanarak, evcilik oynaması, alışveriş yapması ya da öğretmencilik oynamasıdır. Rekabet oyunları için kullanılan oyun yapılarının bir özelliği de oyun akışına çeşitlilik katmalarıdır. Örneğin; Abaküs Kayacağından birkaç çocuk aynı anda kayabilir ve birbirlerinin kayma şekilleri ile hızlarını karşılaştırabilirler. ÇOCUK VE OYUN DONANIMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ Oyun ne kadar önemliyse bir çocuk için oyun materyalleri de bir o kadar önemlidir. Çocuklar için büyük öneme sahip olan çeşitli boyutlar ve renklerdeki oyun malzemeleri aynı zamanda, çocukların oynarken hem eğlenmesine hem de renk, boyut, 9

biçim, şekil gibi kavramları öğrenmelerine yardımcı olur. Çocuk arkadaşlarıyla birlikte oynarken paylaşmayı, beklemeyi, işbirliği yapmayı da öğrenebilir. Buna ilaveten çocuklar oyun donatıları ile oynayarak hem meraklarını giderir tatmin olurlar hem de objelerin özelliklerini inceler ve keşfederler. Oyun yapılarının gelişim aşamaları: a. fonksiyonel oyun b. teknik oyun c. sosyal oyun Kovalamaca oyunları için kullanılan oyun yapıları oyunun akışını belirler. Kayma ve zıplama gibi baş döndürücü unsurlar da bu akış özellikleri arasında yer alır. Örneğin; Dönemeç oyuncağında bu akış özellikleri oyun yapıları da kullanılarak, kayma, tırmanma, zıplama ve koşma gibi oyunlarla birbirini takip eder. Ayrıca; çok sayıda çeşitlilik, sürpriz yaratan köşeleri bulunmaktadır ve kovalamaca oyunları için oldukça iyi dizayn edilmiştir. Dövüş oyunları; etrafı çevrili yumuşak yerlerde, ağlarda, minderler, asma köprüler ve toprak hendekler bulunan oyun yapılarında oynanır. Taklit oyunlar; trencilik ya da uçak olma gibi kayma ve zıplama eylemlerini içeren baş döndürücü oyunlarla, oyun yapılarıyla ilgisi olmayan evcilik gibi oyunlardan oluşmaktadır. Bunlardan ilki oyun yapılarında çokça oynanır, diğeri ise çok nadiren gözlemlenir. Orman Sporları, Tırmanma Tertipli Çoklu Oyun ve Karga Ağı gibi oyun yapılarında mücadele unsuru önemli rol oynar. Çocuklar bu çabaların üstesinden gelebildiği zaman, oyun yapıları çekiciliğini yitirir ve aktiviteler başka oyunları geliştirmez. Eğer oyunda bir lider ya da oyunu yöneten bir kişi varsa, bu yapılar bazı oyunlar için kullanılabilirler; fakat normal koşullar altında böyle oyunlar ortaya çıkmaz. Salıncak, Tahterevalli, İp yolları ve Abaküs Kayacak; işlevsel oyun aşamasından teknik oyun aşamasına yönlendirici oyun yapılarıdır. Oyun aktivitelerinin % 70 ini oluşturan baş döndürücü unsurları kapsarlar. Baş döndürücü unsurlar günlük yaşamın bir parçası olmadığı için çocuklar için cezbedici oyun fırsatları doğurur. Fakat bu oyun yapıları, çok fazla tekrar içerir ve sosyal oyun yerine teknik oyun aşamalarına yönlendirirler. Bu oyun yapılarındaki aktiviteler genelde basit olduğu için, daha çok okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklar tarafından oynanırlar. Heykeltıraş Oyunu, Asma Köprü, Küçük Kara, Kozmos ve Dönemeç oyun sistemleri kolaylıkla sosyal oyuna yönlendiren ve oyunlar üreten oyuncaklardır. Bu sistemlerin bir özelliği de işlevsel, teknik ve sosyal oyun aşamalarının gelişimini sağlamalarıdır.harcanan zaman göz önünde bulundurulduğunda, dinlenme ve çabalama unsurları bu sistemlerde oynanan oyunların % 40 lık bölümünü 10

oluşturur, baş döndürücü unsur ise geri kalan % 20 lik kısmı oluşturur. Zıplama, kayma ve sallanma gibi daha çok bir anda yapılan Baş döndürücü elementler süre göz önünde bulundurulduğunda çok az bir orana sahip olmasına rağmen, yapılma sıklığı ele alınacak olursa dinlenme ve çabalama ile aynı oranda olmaktadır. Diğer bir ifadeyle bu oyun sistemleri, çok-fonksiyonlu sistemlerdir 19 Baş döndürme işlevi yeni oyunlar üretmeyi sağlayan bu sistemlerde önemli bir yer alır. Örneğin; Asma Köprü de çocukların tek başlarına köprüyü geçmeleri zordur. Köprü yalnızca birkaç çocuk işbirliği yaptığı zaman sallanır. Köprü sallanırken, çocuklar köprünün yıkılma olasılığı ile heyecanlanırlar. Küçük çocuklar iplere tutunma ihtiyacı duyarlar. Bazıları korktuğunda, diğerleri daha hızlı sallamak için birbirine bağırır. Bu şekilde, baş döndürücü işlevini yerine getiren sallanma başka oyunlar çıkarır ortaya ve çocuklar daha fazla eğlenirler. Küçük Kara sisteminin de küçük asma köprüleri ve engelsiz kayacaklarıyla baş döndürücü mekanizması vardır. Zaman Tüneli nin içinde iki kayacak vardır ve bu karanlık kayacakların çocuklar için eğlenceyi arttırdığı görülmektedir. Kozmos un tepesinde bir çeşit kayacak vardır. Kayacağın sonunda çocuğun başının hizasında bir delik bulunmaktadır ve buradan kayarak düşme hissini yaşayabilmektedirler. Pokot ve Dönemeç farklı ölçülerde yapılardır; fakat aynı içerikte olan oyun sistemleridir. Dönemeç tırmanma, kayma ve zıplamadan yeraltına girmeye kadar birçok oyun aktivitesini bir arada bulundurur. Baş Döndürücü hissini veren aktiviteler arasında havada zıplamak kayaktan daha heyecan vericidir. Yerde (250 mm) kalın bir minder olduğu için, çocuklar korkmadan çok yüksekten atlayabilmektedirler. Bu zıplama hareketi ya da yüksekten atlama oyunun bir parçası olarak ortaya çıkmış ve ayrıca dövüş ile güreşme de bu sistemde ortaya çıkmıştır. Kendini fırlatma hareketi olarak isimlendirilebilecek baş dönmesi ile birlikte, oyun daha dinamik ve eğlenceli hale gelmektedir ÇOCUK VE OYUN ALANLARI PLANLAMA VE TASARIM İLKELERİ Çocuk oyun alanları işlevlerini yerine getirmeleri için çocukların fiziksel, sosyal, psikolojik ihtiyaçlarına cevap vermelidirler. Bu nedenle çocuk oyun alanları tasarımlarında şu özellikler dikkate alınmalıdır: Oyun alanları konutlara uygun mesafede konumlanmalı ve uygun büyüklükte olmalıdırlar. Çocuğun çok yönlü gelişimine uygun olmalıdırlar. Oyun alanları, çeşitli tipte alan fonksiyonlarını ve elemanlarını içermelidirler. 11

ÇOCUK VE OYUN ALANLARI ÇEŞİTLERİ Önceleri çocuklar oyunu bahçelerinde ve sokakta arkadaşlarıyla, oyun araçlarını kendileri bularak oynarlardı. Günümüzde ise özellikle büyük kentlerde artan trafik ve hızlı kentleşme nedeni ile çocukların oyun için kullandıkları alanlar nerede ise ortadan kalkmıştır. Bunun için kentlerde mutlaka çocukların oyun gereksinimlerine en iyi şekilde yanıt verecek yeni çocuk oyun alanları tasarlanmalıdır. İyi tasarlanmış çocuk oyun alanları çocuğa birçok yönden yarar sağlar. Çocuk orada, vücudunu kullanmayı, tehlikeyi tanımayı, onu yenmeyi ve korkuları ile başa çıkmayı öğrenir. İşbirliği ve dayanışma duygusu gelişerek çevresine karşı girişken olur, konsantrasyon yeteneğini, yaratıcılık gücünü artırır (Özgüç, 1998). Çocukların bedensel ve ruhsal gelişmelerine göre oyun alanlarının tasarım ilkeleri ve içerecekleri oyun öğeleri değişmektedir. Çocukların gelişme özelliklerine göre oyun alanları 3 grupta toplanır: 1. Çocuk Oyun Bahçaleri (Playlot) Oyun bahçeleri 6 yaşından küçük (özellikle 3-6 yaş grubu) çocuklar için düzenlenen yerlerdir. 100 m ile 800 m etki alanı içinde yer almaktadır. Birçok ülkede çocuk bahçeleri 3000-7000 nüfusa hizmet vermek üzere tasarlanmıştır. 250-1000 m2 alanı kapsayan bahçelerde kişi başına düşen oyun alanı miktarı 5-10 m2 arasında değişmektedir. Çocuk oyun bahçelerinde üç yaş altı ayrılmalı ve onların kullanımına uygun aletler yerleştirilmelidir. Pasif oyunlar için (oturarak, seyrederek, okuyarak, dinleyerek yapılan eğlenceler gibi) gölgeli alanlar oluşturulmalıdır. Aynı zamanda ebeveynlerin çocukların denetimini sağlayabilmeleri için, oturma birimlerini de içeren mekanlar, yürüme alanları, çeşme, çöp kutuları vb. donatılar ile bitkilerin sağlanması gerekmektedir. 1.1. Çocuk Oyun Bahçaleri (Playlot) Tasarım İlkeleri Özel malzemelerin ve özel fonksiyonların yoğun olarak kullanıldığı kısımlar alçak duvarlarla veya canlı çitlerle sınırlandırılmalıdır. Alanda uygun bir drenaj sağlanmalıdır. Küçük doğal oyun gruplarında bahçe, çevreye uygun olarak düzenlenmeli ve ona göre malzeme seçilmelidir. Oyun bahçesinde ulaşım güvenli ve düzenli bir şekilde sağlanmalı, sirkülasyon bitkilerle, alçak duvarlarla ve banklarla yönlendirilmelidir. Çocuk oyun alanı, çocukların oyunda açıkta kalmadan oynamasına imkan verecek yeterli malzemeyi içermelidir. Kum alanları, oyun duvarları, oyun evleri ve oyun heykelleri çocukların hayal dünyasını genişletecek bir atmosfer içinde salıncak ve kaydırak gibi hareket yoğunluğu 12

fazla olan donatılardan uzağa yerleştirilmelidir. Sıcak günlerde güneşin etkisinden korunmak için oyun yerlerinin üzerine doğal ya da suni bir gölge elemanı temin edilmelidir. Sabit olmayan malzemeler alanın içinde olmalı ve çocukların yürüme mesafeleri içinde kalarak alanın etrafı bitkilerle ya da çevreleyici elemanlarla sınırlandırılmalıdır. Aktif oyun için çim alanlar, kitap okumak, hikaye anlatmak gibi pasif oyunlar için de gölgeli alanlar temin edilmeli, bunların etrafı bitkisel alanlarla çevrilmiş olmalıdır. Alan içinde uygun olan noktalara çeşmeler, oyun için elverişli, taşınabilir malzemeler yerleştirilmelidir. Sabit malzemeler alan içinde rahat görülebilen mekanlara yerleştirilmelidir. 2. Oyun Alanları (Playgrounds) Bu oyun alanlarının 5-16 yaş gruplarına hizmet verdiği, organize edilmiş oyunları içerdiği dikkate alınmaktadır. Oyun alanlarını 2 gruba ayırmak mümkündür: İlkokul öğrencileri için oyun alanları (6-12 yaş): Genellikle ilkokul çevresinde ya da içinde düşünülmektedir, çeşitli spor etkinliklerine cevap verecek mini alanları içermektedir. Etki alanı 400-800 m dir. Orta ve lise öğrencileri için oyun alanları (12-16 yaş): Oyun alanlarında kullanıcı yaşı yükseldikçe oyun alanlarının ölçüleri de gerçeğe yakın ölçülerde tasarlanır. Oyun alanlarının içerdiği temel işlev alanları şunlardır: Salıncak, kaydırak ve diğer oyun etkinliklerini içeren bir alan. Koşmak, sıçramak ve diğer serbest oyunlar için bir açık alan. Riski olmayan, çocukların oynayabileceği oyunlar; tenis, futbol, hentbol ve voleybol oyunları için kortlar ve boş araziler. El hünerlerini gösterebilecekleri, geliştirebilecekleri dama, satranç gibi oyunları rahatsız edilmeden oynamak için sessiz, kontrollü, gizli açık alanlar. Daha küçük çocuklar için macera hissi uyandıran, yüzmeyi zorlaştıran engelli havuzlar ve çeşitli su oyunlarının sağlandığı alanlar. Çocukların oyundan sonra dinlenmeleri ve ailelerin çocuklarını gözleyebilmeleri için oturma alanı. 2.1. Oyun Alanları (Playgrounds) Tasarım İlkeleri Çocuk oyun alanlarında bütün mekanlar güvenlik için, gürültüyü izole edici bitkilerle ya da yapısal perdelerle sınırlandırılmalıdır. Oyun alanı gün boyunca mümkün olduğu kadar çok güneş ışığı alan yerde bulunmalıdır. Bu gibi oyun alanlarının yerleşme özellikleri konusunda bazı ortak prensipler belirgin şekilde ortaya çıkmıştır. Bunlar: Oyun alanları mümkün olduğu kadar iskan alanlarının merkezi yerinde olmalıdır. Oyun alanları ağır trafik yolları, demir yolları, endüstri alanları civarında olmamalıdır. 13

Oyun alanları okul bahçelerinin yakınında olmalıdır. Oyun alanında uçurtma uçurtmak, koşmak gibi faaliyetleri yerine getirmek için açık serbest alanlara ve herkese açık sığınak, depo, WC, çeşme, yürüme alanları, bitkilendirilmiş tampon bölgeler vb. gibi çok amaçlı malzeme ve kullanımlara da gereksinim vardır. Oyun alanının tasarımı mevcut alanın büyüklüğüne, topoğrafyasına ve istenilen oyun tipine göre değişmektedir. Mevcut alanda büyük gölgeli ağaçlar, ilginç rölief, yüzeye çıkmış kayalar ve dereler gibi doğal özellikler varsa bunların korunması gerekir. 3. Oyun Arsaları Oyun arsaları, 13-19 yaş arası gençlerin ve yetişkinlerin rekreasyonel faaliyetlerini gerçekleştirdikleri alanlardır. Bu alanlara bisikletle veya yürüyerek kolayca ulaşılabilmesi gerekir. Yine oyun arsaları yüksek okullara yakın yerlerde bulunmalıdır. Her oyun arsası için alan donatıları hizmet vereceği nüfusa ve yöredeki yaş dağılımına göre değişmektedir. Oyun arsalarının 800-1000 kişiye hizmet verebilmesi için yaklaşık 4390-43900 m2 alanı içermesi gerekir (Dinç, 1993). Oyun arsaları planlama ilkelerine göre içerecekleri rekreatif etkinlikler şunlardır: Futbol, tenis, hentbol ve voleybol gibi oyunlar için kortlar ve oyun sahaları, genel olarak yüzme ile diğer aktivitelerin bir araya geldiği yüzme kompleksi, konserler, toplantılar ve diğer kültür etkinlikleri için anfitiyatro, kapalı mekan etkinlikleri ve kötü hava koşulları için bir sosyal tesis. Günümüzde çocukların değişen ilgi alanları da göz önüne alınarak çeşitli amaçlar için oyun alanları tasarlanmaktadır. Bunlar; geleneksel oyun alanları, çağdaş oyun alanları, macera oyun alanları, yaratıcı oyun alanları, çevresel alanlar (Son yıllarda bu gibi alanlar Permakültür oyun alanları adı altında oluşturulmaktadırlar. Simonon, (2000) a göre permakültür, insanla doğayı bütünleştirici bir yaklaşımla oluşmuş tasarım stratejilerinin tümüdür. Permakültür oyun alanları da bu amaca yönelik olarak, doğayı ve doğal elemanları baz alarak oluşturulan alanlardır.), özel eğitim oyun alanları, yoğun oyun alanları (Robinson Crusoe), sokak oyun alanları, dinlendirici oyun alanları, kış oyun alanları, kay-kay alanları ve oyun tepeleri gibi alanlardır. 14