Anne Baba Rehberi FMV Özel Erenköy Işık Anaokulu Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi Bülten No: 4 Aralık 2012 Hazırlayanlar Diğdem KAPLAN Gaye ELMAS BAŞAR Çocukta inatçılık, çocuğun belli bir makul nedeni olmaksızın, bir harekette ısrar etmesi, davranışını, düşüncesini, durumunu değiştirmemesi şeklinde tanımlanabilir Editör Emir Boru OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARDA İNAT DAVRANIŞI Çocukta inatçılık, çocuğun belli bir makul nedeni olmaksızın, bir harekette ısrar etmesi, davranışını, düşüncesini, durumunu değiştirmemesi şeklinde tanımlanabilir. İnat davranışı çocuğun duygusal gelişiminin bir sonucudur ve özellikle 3-6 yaş arasında bu davranışla sıkça karşılaşılır. İnatçılık bir davranış sorunu değil, çocukların özellikle stresli ve kaygılı durumlar karşısında öğrendikleri hatalı bir davranıştır ve 3-6 yaş aralığında inatçılık yaygındır. Çocuk BEN duygusunu ve ÖZGÜR OLMA isteğini çevresine özellikle ebeveynlerine ifade etme çabasındadır ancak kendisini doğru ifade etmeyi henüz bilmediği için, inatçı bir tutum sergileyebilir. Bu dönemde çocuk ilk defa kendini yetişkinlerden ayrı bir varlık olarak görmeye başlar. Bu süreç içinde çocuk her şeyi kendi başına yapmak ister, kendi başına yaptığı şeyler hoşuna gider, kendi varlığını hissettirmeye, kabul ettirmeye çalışır. Kendince o hep haklıdır. İstediği gibi davranmasına engel olunmamasını ister. Çocukların duyguları ve istekleri ile doğru ilgilenilmezse ve yaşadığı bu durum yanlış değerlendirilirse, inatçılık kronik bir karaktere dönüşebilir. Bu yüzden fark edilmesi ve ailelerin çocukla ilgilenirken doğru stratejiler belirlemesi önemlidir. Bu yaş döneminde çocuk bağımsızlık isteğiyle hareket ederken çevresindeki sosyal normlar ve kurallarla karşılaşmaktadır; henüz kuralları ve çevresi tarafından kabul edilen davranışları doğru değerlendirebilme yeteneğine sahip olmayan çocuk, isteklerini kızgın ve kararlı bir şekilde yalnızca kendi değerlendirmeleriyle talep edebilir ve bu durum aileler ve etrafındaki insanlar tarafından kabul görmediğinde inatlaşabilir. Sayfa 1
Çocuk 2,5 yaş döneminde hızlı bir gelişim gösterir (kas-kemik-sinir sistemi) ve bu gelişime uyum sağlamakta zorlanabilir. Bu nedenle her şeye HAYIR diyen kararsız, dengesiz bir kişilik sergiler. Fiziksel bağımsızlığın yanında psikolojik olarak da bağımsız olma çabasındadır; farklı kutuplar arasında gelip gitmesinin, kararsızlığının, negatifliğinin sebebi bir yandan bağımsız olmak isterken, diğer yandan da ailesine ihtiyaç duyduğunun farkında olmasıdır. Çevresini tanıma ve kontrol etme ihtiyacı artmışken, kurallar ve sosyal normlar sürekli olarak karşısına çıkmakta ve çocuk bunu henüz anlayamamaktadır. 4 yaş döneminde kendi başına buyruk, istediği gibi hareket eden, durmadan soru soran ve cevabı için sabretmeyen çocuğun inat davranışı 2,5 yaşa oranla azalmıştır. 6 yaş döneminde, olumsuz davranışlarıyla 2,5 yaş dönemindeki çocuk (5 yaşın uyumlu ve uzlaşmacı özelliklerinden sonra) geri gelmiş gibidir. İnat davranışındaki son kritik dönem ergenliğe geçiş dönemidir. Çocuklar İnat Davranışında Neden Israr Ederler? Gelişimin doğal bir sonucu olan inat tutumu bazı çevresel faktörlerin de uygun olması ile çocukta uzun sure gözlenebilir; Haklı istekleri yerine getirilmeyen bir çocuk, inatçılık yaparak isteklerine kavuşmayı deneyebilir. İnat davranışı çocuğun duygusal gelişiminin bir sonucudur ve özellikle 3-6 yaş arasında sıkça karşılaşılır. Çocuk ebeveynlerinin sevgisini, sabrını, kendisine ne kadar tahammül edeceklerini denemek için inatlaşabilir. Bu davranışı karşısında sinirlenip, bağırılması çocukta sevilmiyorum duygusunu uyandırabilir. Sevilmediğini hisseden bir çocuk zorlayıcı davranabilir. Çocuk, anne babadan öç alma duygusu ile inatçılık yapabilir. (Kardeş kıskançlığı, çocuğu farklı çocuklarla kıyaslama vb.) İnadının fazla önemsendiğini görmesi bunu ebeveynlerine karşı kullanmasına neden olabilir Sayfa 2
İnat tutumunun işe yaraması ve isteklerinin gerçekleştirilmesi bu tutumu devam ettirmesine sebep olabilir. Anne babanın kendi aralarında bu tutumu sergilemeleri, ya da inat davranışı sergileyen bir çocuğa aynı tutumla karşılık vermeleri bu durumun çocuk tarafından kabul edilmesi ve repertuarına kalıcı olarak almasına neden olabilir. Duygularını ifade etmesine izin verilmeyen aile ortamında çocuk, bu tutumu kendini ifade etmede tek yol olarak algılayabilir. Inat davranışının yoğunluğu aile tutumları ile de ilgilidir. Aileler çocuklarına karşı aşırı koruyucu ve kontrollü bir tavır sergilediklerinde ya da tüm seçimleri onun adına yaptıklarında, çocuk inat tutumunu bir defans mekanizması olarak ailelesini kontrol edip, bağımsızlık isteğini göstermek ve kabul edilmek için geliştirebilir. Çocuğun her isteği karşısında hayır cevabını duyması ya da ailelerin kendi isteklerini çocuğa kabul ettirme çabasına girmesi, kuralları net ve anlaşılır anlatmaması, çevresini deneyimlemesine fırsat vermemesi, duygularını anlamayarak devamlı yönetilen konumuna getirilmesi, bu davranışın aile ile çocuk arasında zorlayıcı bir dönem olarak girmesini kaçınılmaz kılar. Hayır ve İnatçılık Hayır kelimesinin çocuğun istekleri karşısında ne sıklıkla ve ne amaçla kullanıldığının çocuğun inatçı davranış geliştirmesinde rolü olabilir. Hayır ın ne zaman deneceği ve ne zaman denmeyeceği bilinmelidir. Çocuk yetiştirmede bazı hayırların özel bir yeri olmalıdır; bunlar sağlık, güvenlik ve temizlik konularıdır. Bunlar dışında kalan fazla hayırlar çocuğu sıkar ve isyankar bir tutum sergilemesine neden olabilir. Hayır ların etkili olması için sadece gerektiği zamanlarda kullanılmalıdır. Hayır kelimesi sakince söylenmelidir. Kızmak veya yalvarmak çocuğa kontrolün elinde olduğu duygusunu yaşatabilir. Bir istek ya da davranışa Hayır dendiğinde mutlaka takibi yapılmalıdır aksi takdirde çocuk gerekli Hayır ları ayırt etmekte zorlanıp ısrarcı davranabilir. Hayır kelimesi kullanılmış ise bu ebeveynler tarafından çocuğun ısrarı karşısında değiştirilmemelidir. Anne ve baba Hayır diyecekleri konu ile ilgili fikir birliğine varmalı, net ve tutarlı olmalıdırlar. Çocuğa ne kadar çok Hayır denilirse onun inatçılığı körüklenmiş, Hayır demesine fırsat tanınmış olur. Sayfa 3
Çocuğun İnat Davranışı Karşısında Ebeveyn Tutumu Nasıl Olmalıdır? Çocuk inatçı davrandığında, neden böyle davrandığı sorulabilir. Inat çoğu zaman çocuğun varlığını kabul ettirme ve bağımsızlık isteğinden kaynaklanır. Sebebi saçma bile olsa sabırla dinlenmelidir. Göz kontağı kurmak, ten temasında bulunarak çocuğu rahatlatmaya çalışmak olumlu bir davranış şeklidir. Kurallara uymasını kolaylaştırmak için Hayır demek yerine seçenek sunmak daha doğru bir yaklaşımdır. Çocukların kendi kendilerini yönetmeleri konusunda girişimler başlatılıp yaş küçüklüğü gibi nedenlerle kendi işlerini yapmaları engellenmemelidir. Kurallar ve istekler açıklanmalıdır. Kuralların nedenini bilmek uyulmasını kolaylaştırır. Çocuklar çok küçük yaşlarda bile her kuralın bir nedeni olduğunu anlayabilirler ancak açıklamalar basit ve kısa tutulmalıdır. Olumlu olmak olumsuzluktan daha iyi sonuçlar verir. Masayı çizme yerine Boyalarını kağıtta deneyebilirsin demek daha işlevseldir. Inat döneminde çocuk çok dinlenmeli, kendisini ifade etmesine izin verilmelidir. Evdeki genel atmosferin olumlu olması önemlidir. Çocuk bağırıp çağırdığında istekleri yerine getirilmemelidir. Eğer çok ağladığı veya sinirlendiğinde istekleri yapılırsa, çocuk bunu öğrenir ve bu tutumu hayatına sokar. (Ağladığımda, kızdığımda istediğim oluyor mesajını almış olur). Bir konuda inatçı davrandığında çocuğun dikkati başka yöne çekilip, inat ettiği takdirde istediğini elde edemeyeceği açıklanabilir. Kuralların uygulanmasında aile bireyleri arasında söz birliği olmalıdır. Babanın Hayır dediğine anne Evet dememeli (yanlış bile olsa), ya da bir ebeveyn araya girmemelidir. Ebeveynlerin evinde misafir olan aile büyüklerinin tutumu ebeveynlerle paralel olmalıdır. İnadın bir bedeli olduğu çocuğa yaşayarak öğretilebilir. Kahvaltı etmeyi reddeden bir çocuğa ısrar etmek yerine Sen bilirsin, kahvaltıyı topluyorum denilebilir. İnadının fazla önemsendiğini görmesi, çocuğun bunu kullanmasına neden olabilir. Tansiyon çok yükseldiğinde Sakinleşene kadar bekleyeceğim, bu konuyu sakinleştikten sonra konuşabiliriz denilebilir. Sayfa 4
Kalabalık bir ortamda inatlaştığında, herkesin duruma baktığı düşünülerek, geri adım atılmamalıdır. Bulunulan ortamdan uzaklaşılabilir. (Sakinleşene kadar arabada beklemek gibi). Ebeveynler yaşantıları ile inat tutumunu, günlük hayatta kendileri de kullanmayarak çocuğa model olabilir. Çocuğa "inatçı" kelimesi kullanılırsa bu rolü kabul edip, benimseyebilir. Ebeveynlerin kendi inatçı yönlerini bulup, kabullenip, çözümlemeleri çocuğun gelişimi açısından da olumlu olacaktır. Çocuğa sevildiği mesajı sözel ve fiziksel olarak hissettirilmeli, ebeveynlerin davranışları bunu destekler şekilde olmalıdır. Ebeveynler, çocuğun inatçılığına karşı inatla bir tutum sergilerse, çocuk bunun olağan olduğunu öğrenip, kişilik özelliği olarak benimseyebilir. Çocuğun davranışlarına müdahale edilip, eleştirilmemeli; olumlu davranışları ön plana çıkarılmalıdır. Bazı olumsuz davranışları görmezden gelerek unutturulabilir. Korkutmak, ceza vermek, zıtlaşmak davranışın artmasına (Çocuk öç almak isteyebilir) veya yerleşmesine neden olabilir. İnat davranışının bu dönemde gelişimlerinin doğal bir sonucu olduğu unutulmamalıdır. Çocuk bu durumla nasıl baş edeceğini bilmediği için, aile çocuğun inadıyla baş etme sorumluluğunu almalı ve çocuğa anlayış göstermelidir. ( Bu çocuk inatçı demek yerine, çocuğumun bu davranışı ile baş etmek için iyi stratejiler bulmalıyım demek, yapıcı olacaktır). Sayfa 5
VELİ KATILIM ETKİNLİĞİ Konu : Okul Öncesi Çocuklarda İnat Davranışı Tarih : 17 Aralık 2012 Yer : Lise Çok Amaçlı Salon Saat : 15.00 16.00 ÇEMBERİN SESİ