Bu proje Bölgesel Çevre Merkezi REC Türkiye tarafından desteklenmiştir.



Benzer belgeler
GERİ DÖNÜŞÜM VE GERİ KAZANIM

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI TÜRKİYE'DE ÇEVRE SORUNLARI DOÇ. DR.

MALZEMELERİN GERİ KAZANIMI

Değerlendirilebilir atıkların çeşitli fiziksel ve/veya kimyasal işlemlerle ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dahil edilmesine

Çevre İçin Tehlikeler

Kaynağında ayrıştırılmış katı atıkların; Geri Dönüşümü, Tekrar Kullanımı ve Geri Kazanılması çok önemlidir [2].

SÖZLÜK KELİME-KELİME GRUBU

ENTEGRE KATI ATIK YÖNETİMİ

SIFIR ATIK PROJESİ OKUL DOSYASI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

ÇEVRE KİRLİLİĞİ VE ATIKLAR

I. Evsel atıklar Günlük hayatta ve sanayide kullanılan milyonlarca çeşit madde vardır. Bu maddelerin büyük çoğunluğu bir süre kullanıldıktan sonra

AB ve TURKIYE KIYASLAMASI

Senin kuşağının daha iyi bir dünyada yaşayabilmesi için, bizim kuşağımızın yapabileceği çok şey var yine, yeni, yeniden...

ANKARA İLİ T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ANKARA İL MÜDÜRLÜĞÜ. Ankara da bilinçli. Çevre Gönüllüleri Yetişiyor

Dr. Rüstem KELEŞ SASKİ Genel Müdürü ADASU Enerji AŞ. YK Başkanı

Dr.Nalan A.AKGÜN 2014

MALZEMELERİN GERİ KAZANIMI

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Redife YAŞAR Çevre Mühendisi. Çevre Yönetimi ve Çevre Denetimi İşleri Şube Müdürlüğü

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ. ATIK KOORDİNASYON MERKEZİ (6 Hat)

ATIK YÖNETĠMĠ VE ÇEVRE EĞĠTĠM PROJESĠ AYÇEP

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016

DOĞAL ÇEVRE VE EKOLOJİK SİSTEM Çevre, insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

B O L U B E L E D İ Y E S İ TEMİZLİK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz

Sonrası. Tıbbi atıklarla ilgili çalışmalar sonunda sağlık kuruluşlarının yönetmeliğe uygun depolar/konteynerler kullanması sağlanmıştır.

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

ÇEVRE BİLİNCİ TARAMA LİSTESİ

İNSAN DÜNYANIN YÖNETİCİSİ

GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ

Döngüsel Ekonomi ve Sıfır Atık Yaklaşımı

KATI ATIKLARIN TOPLANMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ

Ekolojik Yerleşimlerde Atık Yönetiminin Temel İlkeleri

İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği. Çevreye Duyarlı Sürdürülebilir ve Yenilenebilir Enerji Üretimi ve Kullanımı

ENFEKSİYON KONTROLÜNDE TIBBİ ATIK YÖNETİMİ

ÇEVRE KORUMA ÇEVRE. Öğr.Gör.Halil YAMAK

EDİRNE BELEDİYE BAŞKANLIĞI

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

Termik santrallerinin çevresel etkileri şöyle sıralanabilir: Hava Kirliliği Su Kirliliği Toprak Kirliliği Canlılar üzerinde Yaptığı Etkiler Arazi

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

KADIKÖY BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ

4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları. A nın Yanıtları

Katı Atık yani Çöp Nedir?

Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı. Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı

Halkımıza daha iyi ve kaliteli hizmet verebilmek çöp toplamada kullanılmak üzere 238 adet hurda sac bidon alınarak gerekli yerlere dağıtılmıştır.

Türkiye de Belediye Atıkları Yönetiminde Sorunlar ve Çözüm Önerileri

TARIM: Ülkemizde farklı iklim özellikleri görülmesi farklı tarım ürünlerinin yetişmesine sebep olmaktadır.

MEVCUT EVSEL KATI ATIK MİKTARLARI VE BERTARAF YÖNTEMLERİ:

Doğayla Uyumlu Yaşamın Adresi:

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL ÇAMLICA KALEM İLKÖĞRETİM OKULU OKULLARDA ORMAN PROGRAMI ORMANDAN BİO ENERJİ ELDE EDİLMESİ YIL SONU RAPORU

KATI ATIKLARDAN ENERJİ ELDE EDİLMESİ

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

Arazi verimliliği artırılacak, Proje alanında yaşayan yöre halkının geçim şartları iyileştirilecek, Hane halkının geliri artırılacak, Tarımsal

Küresel. İklim Değişikliği. ÇEVRE KORUMA ve KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Değerli Kardeşlerim. Muzaffer KÜLCÜ Belediye Başkanı

YEŞİL BELEDİYECİLİK YEŞİL NİLÜFER. Mustafa BOZBEY* *İnşaat Yük. Müh., Nilüfer Belediye Başkanı HOŞGELDİNİZ.

o ATIK NEDİR? o AMBALAJ ATIKLARI o TEHLİKELİ ATIKLAR o TIBBİ ATIKLAR

TÜRKİYE'DE DÖNGÜSEL EKONOMİ KAPSAMINDA ATIK YÖNETİMİ VE GERİ DÖNÜŞÜME GENEL BAKIŞ

PROBLEMİN KAYNAĞA DÖNÜŞÜMÜ: GERİ KAZANIM

Küresel İklim Değişikliği ve Ülkemize Etkileri

Yeşil Lojistiğin Tersine Lojistik ile İlişkisi ve Sürdürülebilir Kalkınma İçin Önemi. Araş.Gör. Güneş KÜÇÜKYAZICI Yrd.Doç.Dr. Murat BASKAK YAEM, 2010

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

Uluslararası(Kompost(Konferansı((

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

Türkiye de Döngüsel Ekonomi Kapsamında AMBALAJ ATIKLARININ YÖNETİMİ

Sürdürülebilirlik ve Kaynak Verimliliğine Yönelik Güncel Gelişme ve Yaklaşımlar

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

ATAŞEHİR yılı itibariyle nüfusu kişiye ulaşmıştır.

İKTİSADA GİRİŞ - 1. Ünite 4: Tüketici ve Üretici Tercihlerinin Temelleri.

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

KIRIKKALE KATI ATIK YÖNETİMİ BELEDİYELER BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI 2017 YILI FAALİYET RAPORU

MALZEMELERİN GERİ KAZANIMI

Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

SERA GAZI EMİSYONU HAKAN KARAGÖZ

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

İlimizde özellikle 1993 yılında zaman zaman ciddi boyutlara ulaşan hava kirliliği nedeniyle bir dizi önlemler alınmıştır. Bu çalışmaların başında;

Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği,

PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN

ATIK ELEKTRİKLİ ve ELEKTRONİK EŞYALARIN TOPLANMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ ve BERTARAF EDİLMESİ

UYGULAMA VE SATIŞ BAYİİ

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL

AÇLIĞIN ÖNLENMESĠ ve GIDA GÜVENCESĠNĠN SAĞLANMASI

Güneşten Elektrik Üretme Zamanı! Etik Olarak Doğru, Finansal Olarak Akılcı, Çocuklarımızın Geleceği için Kritik Bu Yatırımı Yapmalıyız!

ENERJİ YÖNETİMİ A.B.D. (İ.Ö.) TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI GENEL BİLGİLERİ

ÜRETİCİ SORUMLULUĞU KAVRAM BELGESİ

Fen Bilimleri Evsel Atıklar ve Geri Dönüşüm

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KİRAZ SONUÇ RAPORU

Transkript:

Bu proje Bölgesel Çevre Merkezi REC Türkiye tarafından desteklenmiştir. (REC) Türkiye nin hibe desteğiyle yürütülen projenin bir ürünü olarak hazırlanmış bu yayındaki bilgi ve yorumlar yalnızca yazarlarının görüşlerini yansıtmakta olup, bunların kullanımından ortaya çıkabilecek hiçbir etki ve sonuç REC Türkiye nin sorumluluğunda değildir.

EVSEL KATI ATIKLARIN KAYNAKTA AYRIŞTIRILMASI : 1. Giriş 1.1. Doğal Denge 1.2. Doğal Kaynaklar 1.2.1. Yenilenebilir Kaynaklar 1.2.2. Tükenir Kaynaklar 1.3. Tüketmeden kullanım 1.4. Çöp Dağları 1.5. Çöpün sahibi kim 1.6. Çöpün ekonomik anlamı 1.7. Biz Ne Yapabiliriz 1.8. Yerel ve Bölgesel Yönetimlerin Katkısı 2. Katı Atık Nedir? 2.1. Bileşenleri 2.2. Çeşitleri 2.2.1. Evsel Katı Atıklar 2.2.2. Tıbbi Atıklar 2.2.3. Endüstriyel Katı Atıklar 2.2.4. Tarımsal ve Bahçe Atıkları 2.2.5. Tehlikeli Atıklar: 3. Katı Atıkların Bertarafı 3.1. Biriktirme, 3.2. Taşıma, 3.3. Depolama, 3.4. Kompost, 3.5. Yakma 3.5.1. Enerji elde edilerek yakma 3.5.2. Enerji kazanımsız yakma 4. Sıfır Çöp: Katı Atık Yönetimi 4.1. Geri Dönüşüm, Geri Kazanım 4.1.1. Geri Dönüşümün Yararları 4.1.2. Geri Dönüşümün uygulamasının Aşamaları 4.1.3. Geri Dönüşüm Sanayi 4.2. Yeniden Kullanım 4.3. Ayrıştırma 4.3.1. Metal Atıklar 4.3.2. Cam Atıklar 4.3.3. Kağıt ve Karton Atıklar 4.3.4. Plastik Atıklar 4.3.5. Organik (Biyolojik) Atıklar 4.3.6. Tehlikeli Atıklar

1. Giriş Büyükçekmece'de yerel yönetim işbirliği ile kaynakta katı atıkları ayrıştırmanın ekonomik ve çevresel önemi hakkında halkın bilinçlenmesini sağlamak üzere Doğa ile Barış Derneği ve Büyükçekmece Çevre Koruma Derneği bir halk eğitim projesi yürütmektedir. Kaynakta katı atıkların ayrıştırılması sonucu bertaraf edilmesi gereken çöplerin %30 azalması beklenmektedir. Proje Büyükçekmece Belediyesi ve Bölgesel Çevre Merkezi (REC Türkiye) tarafından desteklenmektedir. Bu sayede halkın belediyenin yeni uygulamalarına olan desteği artacak ve çöp bertaraf masrafları azalacaktır. AB uyum sürecinde çevre ve sürdürülebilir kalkınma anlayışı ile değişen teknoloji ve uygulamalara halkın uyumu ve katılımının desteklenmesi ve yöre halkı ile yönetim arasında yaratılan işbirliği ile kıt kaynakların korunması ve birlikte çözüm geliştirilmesi hedeflenmektedir.. Elde edilecek ürünler ve deneyimler, Türkiye de AB uyum sürecinde çevre ve sürdürülebilir kalkınma konusunda çözüm üretilmesine katkıda bulunulacaktır. Eğitimlerde kullanılacak bu kitapçık, Doğa ile Barış Derneği tarafından 1995 yılında Kozyatağı nda uygulanan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP/GEF-SGP) halk eğitiminin AB ye ve yeni teknolojilere göre güncellenerek derlenmiştir. 1.1. Doğal Denge Gezegenimizin 4,5 milyar yıllık ömrünü bir güne indirgersek ve doğumunu 00.00'da varsayarsak, ilk canlılar sabah 5 de ilk yumuşakçalar ise ancak saat 20'ye doğru ortaya çıkacaktır. Dinozorlar saat 23 ile 23.40 arasında yaşayacak ve bundan sonra memeliler hızlı gelişmeye başlayacaktır. İnsanlar son beş dakikada, beyin hacimlerinin iki misline çıkması da en son dakikada gerçekleşir. Sanayi devrimi ise ancak son yüzde bir saniyede yer alır. Bu ölçekte son yüzde bir saniyenin sonsuza dek sürebileceğini sanmak ne kadar anlamsız kalıyor... Kendi gücümüzle bir arada yaşayabilecek yeteneği göstermezsek evrim biz olmadan devam edecek demektir. İnsanlar var oldukça çevrelerinde olup bitenlerin hep kendileri için değiştirmeye onlardan kendi hayatının devamı için faydalanmaya ama aynı zamanda kendi fiziksel gücünü aşan doğal olaylardan korunmaya ve zararlarını kontrol altına almaya çalışmıştır. Bu uğraşının sonucunda toplayıcı ve göçen toplum yapısından, yerleşik üretken toplum yapısına geçiş çok değerli davranış kalıplarının da nesiller yolu ile aktarımına sahne olmuştur. Günümüze ulaşabilmiş eski toplumlarda hala bu bilgelikleri bulabilmekteyiz. Bunlara örnek olarak Kızılderililerin, Eskimoların veya Avustralya Aborijni lerinin çetin koşullara rağmen doğayla uyumlu ve sürdürülebilir yaşam teknikleri sayılabilir. Buna karşılık olarak, gerek doğal felaketlere gerek savaşlar gibi toplumsal hareketlere dayanamamış ama felsefe ve teknik bilimlerin doğduğu, yeşerdiği bir çok toplumlar günümüze ulaşamamıştır. Yaşam biçimlerinin çok hızlı geliştiği yeni nesillerinin doğayla uyumlu yaşama tekniklerinden koptuğu toplumlar, ne kadar gelişmiş olurlarsa olsunlar, ürettikleri olumsuzlukların sonucunda kaybolmak zorunda kalmıştır. Eski Anadolu medeniyetlerinin çokluğu, çeşitliliği ama süreksizliğini bu hızlı gelişimin, hazmedilemeyen zenginliğin, üretimden koparak sadece tüketmeye dalmanın sonuçlarına bağlayan birçok araştırmalar vardır. Doğada ise süreklilik esastır. Tüm yaşam biçimleri, bitkiler ve hayvanlar doğal bir denge ile tüm zamanlar boyunca var olmuşlardır. Tüm canlı türleri tarafından geliştirilen yaşam stratejileri, yaşam ortamına sağlanan uyum, neslin devamı için gereken sağlıklı çoğalma oranları hep bu doğal dengenin unsurlarıdır. Buna ilave olarak, besin döngüsü, su çevrimi, atmosferik hareketler ve ısıl denge hep doğanın dayattığı çevre şartları olarak değiştirilemez büyüklüklerdir. Tüm işleyişlerin devamı bu şartlara uyumları ile belirlidir. Bu doğal denge her dengelenmekte olan sistem gibi salınımlar içerir. Örneğin ısının artması, su buharlaşmasının artmasını, buharlaşmanın artması yağışların artmasını, yağışlar ise tekrar soğumayı getirir. Tarih içerisinde bu salınımlara ayak uydurabilen canlı türleri günümüzde yaşamlarını

sürdürmektedir. Tüm yarar-zarar ilişkileri birbirleri ile bağlıdır. Her yarar karşılığında bazı zararlar veya başka bir ifade ile kullanılacak her kaynağın karşılığında kaybedilen başka bir kaynak vardır. Bu ilişkiye ekolojik denge diyoruz. Dünya tarihi ilk canlıdan günümüze kadar çok farklı ekolojik sitemlere yani farklı denge durumlarına sahne olmuştur. Bu akıl almaz uzun süreç içerisinde insan yaşamına fırsat tanıyacak şartlar sadece küçük bir nokta kadar bir zaman aralığında var olmuştur. İşte şu anda ekolojik sistemin bu nokta gibi anında yaşıyoruz. Bu süreyi uzatmak için bizim etkileyemeyeceğimiz çevre şartlarına uyum sağlamak gereklidir. Ancak biz tam tersi olarak yaşamak için bu dengenin bozulmasına neden olursak, dengenin tekrar yerine gelmesini sağlayacak karşı tepkiye dayanamayabiliriz. Bu durum umarsızca, anlık keyif ve mutluğundan başka bir şeyi göremeyen, eline emanet edilmiş kaynakları israf ederek yarınlarını tehlikeye atan bir mirasyedi ile karşılaştırılabilir. Özetle doğal dengeyi bozmadan üretmek, bu üretimden fazlasını tüketmemek koşulu ile insan yaşamı devam edecektir. Günümüzün küresel çevre sorunları bu dengenin zorlandığı şartları ifade etmektedir. Aşırı ısınma, ozon deliği, sera gazları etkisi, buzulların erimesi, okyanusların yükselmesi, tropik ormanların yok olması, mevsimlerin kayması, aşırı yağışlar ve bu şartların getirdiği sel, erozyon, kuraklık vb. felaketler, kullanmakta olduğumuz doğal kaynakların tükenebilirliği (örneğin dünya petrol rezervinin 60-80 yıl daha bu tüketim hızına dayanabileceği ortaya konmuştur) aşırı nüfus artışı, tarım alanlarının yetersizliği ve daha nice sorunlar ileride insanlığın karşı karşıya kalacağı şartların habercisidir. Eğer bu günlerden önlem alınamazsa gelecekte yeni kurulacak doğal dengeler sonucu insanlık yok olma tehlikesi ile yüzleşecektir. Bu felaketin kaynağı sağlıksız gelişmekte olan üretim ve tüketim alışkanlıklarıdır. Toplumsal hayatın kırsaldan şehre doğru akması yanında teknolojik kolaylıklar ve medeniyet alışkanlıklarının insanı getirdiği bu günümüzde üretim ve tüketim süreçleri birbirinden ayrılmış, bireyler elde ettikleri yararların bedellerini doğrudan göremez hale gelmiştir. Kaynak kullanımında yarar-zarar ilişkisinin büründüğü karmaşık durum ve gizliliği insanların bireysel kazançlarının karşılığında, toplumsal veya ekolojik olarak kaybettiklerini göremez hale gelmelerine neden olmaktadır. Doğadan gelen çözüm : Doğada çöp yoktur Bir an için insansız bir doğa düşündüğümüzde, çöp kavramının olmadığını görebiliriz. Doğada atık ve artıklar yeniden kullanıldığı bir başka sürece girdi olmaktadırlar. Doğa denince ilk akla gelen kavram dengedir. Hiçbir şey gereksiz yere üretilmez ve gereksiz yere tüketilmez. Buna karşılık insanların doğadan çıkardığı bir ham madde, örneğin alüminyum işlenir, kutu olur, içine meşrubat konur, meşrubat içilince kutu çöp olarak kullanım döngüsünün dışına çıkarılır. Ve yeni bir kutu için doğadan yeniden alüminyum madeni çıkarmak ve tüm çevreye zararlı etkileriyle tekrar kutu haline getirmek üzere üretim canavarını çalıştırmak gerekecektir. Bütün bunu ne için yaptığımızı düşünelim, bir bardak meşrubatla serinlemek için Bir avuç serinlik için doğurduğumuz bir dünya dolusu cehennem Oysa doğaya uyumlu üretim ve tüketim davranışları ile hem işlenmiş ham madde saf dışı edilmeyecek, hem de yeniden kullanılacak, yani geri kazanılacak, hem de yeni çöp dağları olmayacaktır. Kısaca doğaya uyum için çareler yine doğada saklıdır. Bu anlamda bize doğanın sunduğu çözüm çöp üretmemektir. Çöp üretmemek sınırsız olmayan doğal kaynaklardan daha uzun bir süre faydalanmayı sağlayacaktır. Tabi çöp üretmemek derken boşa enerji harcamanın da israf olan bir kaynak kullanımı olduğunu unutmamak gerekir. Biz kısaca atık üretmeyi tıpası açık dolu bir küvetten dışarıya su akmasına benzetebiliriz. Eğer küvete dolduğu kadar su boşalmıyorsa bir gün gelecek bize dolu bırakılan küvet boşalacaktır. Hepimiz daha ilk öğrenim sıralarından havuz problemlerine hakim olduğumuzdan, eh artık dolu küvetimiz olmadan ne kadar daha yaşayabileceğimizi varın siz hayal edin

1.2. Doğal Kaynaklar Doğal kaynaklar kavramı insanların üretim süreçlerine sağlanan maddesel veya enerji girdilerini anlatır. Bu doğal kaynaklar bitkiler, hayvanlar, yeryüzü ve yer tatlı su kaynakları, madenler, güneş, rüzgar, vb. enerji kaynaklarıdır. Bu kaynaklar katı, sıvı veya gaz halinde bulunur, doğada bulundukları halde kullanılabilir veya bir ön işlemden geçirmek gerekebilir. Ama kısaca doğal kaynakları canlı veya cansız kaynaklar olarak ayırabiliriz. Veya yenilenebilir veya tükenir kaynaklar olarak da ayırmak mümkündür. Tabi bu iki ayrım birbirinden farklılıklar gösterebilir. Örneğin canlı kaynaklar doğal olarak çoğalmalarına rağmen tükenebilirler veya cansız olan kaynaklar tükenmeyebilir veya yenilenebilir. Bunlara örnek olarak güneş enerjisini, rüzgar, yağmur gibi atmosferik kaynakları, manyetik enerjiyi ve nicelerini sayabiliriz. Bu yenilenebilir kaynaklar aynı zamanda canlı kaynakların devamı için gereklidir. Tam burada küvetimize geri dönelim: Küvete dolan suya yenilenebilir kaynaklar, küvetin içindeki suya tükenir kaynaklar diyebiliriz. 1.2.1. Yenilenebilir Kaynaklar Kullanıldığı tüm zamanlar boyunca, eksildiği fark edilmeyen her zaman aynı şiddet ve miktarda var olduğu düşünülen kaynaklardır. Dönemsel dalgalanmalar bu kaynakların arzında kalıcı etki bırakmazlar. Bu nedenlerden dolayı sürekli var oldukları ve sonsuz miktarda kullanılabilecek oldukları düşünülür. Yenilenebilir doğal kaynakların başlıcaları hava, güneş, su ve hayvansal veya bitkisel tarım ürünleri olduğunu söylenebilir. Bu temel kaynaklardan çeşitli yollarla enerji üretilir veya üretim süreçlerine doğrudan katılırlar. Enerji olarak doğrudan kullanılabilir (örneğin güneş ve rüzgar enerjisi) veya bir ara üretim yolu ile taşıyıcı ortama aktarılabilir (örneğin metanol gibi yakıt) veya depolanabilir (Kimyasal veya fiziksel olarak). Bu kaynakların doğada var olanlarının yanında, biyogaz üretimi gibi insan faaliyetlerinden oluşanları da vardır. Bu cins kaynakların üretimin sürdürülebilirliği ve çevreye olan etkileri insanların yönetimine bağlıdır. İnsan yerleşimlerinde ortaya çıkan biyolojik artıklardan elde edilebildiği için, insan var oldukça bu kaynağın da kaybolmayacağı düşünülür. Ancak bu tip kaynakların mecburi arzının üzerine çıkarak, beklide biyogaz üretmek üzere bitki plantasyonları kurmak, alan kullanımı, sulama, gübre kullanımı ve daha nice zararlar doğurabilecektir. 1.2.2. Tükenir Kaynaklar Kullanılması ile eksilen, dünyada belli bir miktarda bulunan kaynaklardır. Veya kullanılanların yerlerine yenilerinin oluşması insanlar tarafından algılanamayacak kadar uzun bir zaman diliminde gerçekleşmektedir. Bu kaynaklar toprak, madenler, doğalgaz, petrol gibi ham yakıtlar, bitki ve hayvan canlı türleridir. Kentleşme ve sanayi devrimi bu kaynakların çıkarılması, işetilmesi ve üretime katılması tarihinden ayrı düşünülemez. Öyle ki en büyük ve acımasız savaşlar bu kaynakların paylaşımı daha doğrusu paylaşılamaması sonucunda meydana gelmiştir. Günümüzde mevcut enerji kaynaklarının yönetimi hala en önemli sorunlar arasındadır, sürmekte olan politik güçler dengesinin en temel dayanak noktasıdır. Tükenebilir doğal kaynaklara en iyi örnekler demir, kömür ve petroldür. 19.yüzyıl kömür ve demir üzerine kurulmuş ve bu kaynaklarının sınırına ulaşılması sonucunda bugün Avrupa Birliği ne ulaşmış olan siyasi paktlar kurulmak zorunda kalınmıştır. 20.yüzyıl ise petrolün ve türevlerinin kullanımının doruğa ulaştığı dönemdir. Ancak günümüzde dünya petrol yataklarının tamamının günümüzün tüketim hızına göre ancak 50-60 yıl daha yeteceği bilinmektedir. Maden rezervlerinin sonlarına yaklaşılması durumunda madenlerin elde edilmesi için gereken metotlar gittikçe daha çevreye zararlı hale gelmektedir veya verimliliğin düşmesi ile maliyetler artmaktadır. Buna örnek altın madenidir. Tarihte dağlardan derelerden toplanabilen altın şimdilerde içinde eser miktarda karışık halde rastlandığı topraklar arasından ayrıştırılmak zorundadır. Bu ayrıştırmada çok zehirli kimyasallar kullanılmakta, atık suları sorun yaratmakta ama daha önemlisi birkaç kilo saf altın için hektarlarca arazi talan edilmekte ve mikro ekolojik sistem geri dönülmez şekilde tahrip edilmektedir.

1.3. Tüketmeden kullanım Daha önce atık üretmeyi içi su dolu bir küvetin boşalmasına benzetmiştik. İşte bu küvetin doluluk durumunun korunmasına tüketmeden kullanmak diyebiliriz. Tüketmeden kullanım " doğal kaynaklar" için geliştirilen bir fikir, onları korumak için oluşturulan bir yöntem. Yani tür özelliklerinin, çeşit zenginliğinin korunması ve nesli tükenmekte olan her türden canlının ve yaşam ortamının rehabilite edilmesi anlamına gelmektedir. İnsanların kendi ihtiyaçları için kullandığı tüm canlıları (Orman, çayır, balık v.b.) tüketmemek zorundadır. Canlı doğal kaynakların çoğalmasına izin vermemiz ya da onlardan yararlanmayı sürdürülebilir kılmamız gereklidir. Çünkü doğal kaynak yıllık artış, üreyiş hızından daha çok kullanılırsa miktarı hızla azalır ve belli bir ölçeğin altında ise neslini devam ettirme şansını kaybeder kısaca bir daha var olmamak üzere tükenir. Canlı olmayan doğal kaynakların kendini yenileyemeyen doğal kaynaklar olduğunu ve bunların çoğunlukla yer altı zenginliklerimiz olduğunu ve dünya üzerinde sabit bir miktarda olduğunu biliyoruz. Bu doğal kaynaklar üretim süreçlerimizi hammaddeleridir (petrol, madenler, vb.) Bunların oluşmaları yüz binlerce yıl gerektirdiğinden, günümüzde yenilenmesi mümkün değildir ve kullanıldıkça belli zaman içinde tükeneceklerdir. Buradan hareketle "tüketmeden kullanım" ilkesi bu "cansız doğal kaynaklar" için de geçerlidir. Bu gerçek ışığında ham maddelerin kullanımı için çok önemli anlayış değişiklikleri yerleşmeye başlamıştır. Ve çok çabuk olarak bu değişim gerçekleşmelidir. Medeniyetin tüketim hızı doğanın üretim hızının kat ve kat üzerindedir. Eğer insan doğal kaynaklara bugün ihtiyaç duyuyorsa yarın torunlarımız ve gelecek nesiller de bu kaynağa artarak ihtiyaç duyacaklardır. Eğer insan neslinin devamı isteniyorsa her aşamada doğal kaynakların yeteri kadar bulunmasının gereği unutulmamalıdır. Sınırlı sayıda olan bir varlığı tüketmemek onu hep yeniden kullanmak veya çöp olmasını engellemek demektir. Tüketmeden kullanım demek sınırlı doğal kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanabileceği "yeniden faydalanma" veya "geri kazanma" yöntemlerinin çok çabuk olarak yaygınlaşması anlamına gelmektedir. Başka bir tarifle kullanım dışı kalan nesnenin yani çöpün ham madde gibi kullanılarak yeniden imalata katılmasıdır. Ama bir önceki adımda mutlaka daha az çöp üretecek anlayış, davranış ve tüketim alışkanlıklarının kökten değiştirilmesi gerekmektedir. Böylece hem çöp miktarı azalacak hem doğal kaynakların gereksiz yere tüketilmesi önlenebilecektir. Doğal kaynak kullanımının veya yeni hammadde ihtiyacının azaltılması, ürün veriminin, yeniden kullanım ve geri dönüşüm kabiliyetinin artırılması anlamına gelmektedir. Bu kavramların gerçek anlamda uygulanabilmesi için üretim ve tüketim zincirinin her aşamasında hedeflerin ve süreçlerin yenilenmesi demektir. Başka anlatımla bu yenileme, hammadde üretiminde çevrenin ve kaynakların korunmasını, ürünlerin ve üretim sürecinde ki teknolojik yeniliklerin ekolojik tasarımını, tüketim davranışlarının ekolojik esaslara dayandırılmasını, ve sürdürülebilir bütünleşik atık yönetimi halkalarından oluşan zincirinin bütünsel olarak ele alınmasını gerektirir. 1.4. Çöp Dağları Kullanım sonunda nesnelerin atık ve artıkları, kullanım dışı kalan kısımları, yani işlevleri bitenler ne yapılır? Evimizde veya işyerimizde yer işgal etmesin diye derhal oradan uzaklaştırılır. Artık ondan kurtulmamız gereklidir. Hemen bu iş için var olan adına "çöp kutusu" dediğimiz yere atılır. Bina görevlisi gelir diğerleri ile birlikte bunları alır, sokaktaki daha büyük bir çöp kutusuna koyar. Daha sonra çöp kamyonu gelir, sokağın çöplerini alır ve götürür. Biz böylece çöpümüzden kurtuluruz Kurtulur muyuz acaba? Bu çöpleri kim taşır? Nasıl taşır? Kimin parası ile taşır? Nereye taşır? Çöpler çoğaldıkça, daha da çoğaldıkça ne olur? Eğer bir gün "çöp kamyonu" gelmezse, ya iki gün, üç gün veya hiç gelmezse! Çöp dökme alanları dolmuş ise, yeni çöp dökme alanlarımı oluşturulur? Bu alanlar nerededir, kimlerin komşusudur? Kimse yeni çöp dökme alanına komşu olmak istemezse Hatta mevcut alanlar hakkında mahkemeler kullanımının durdurulması hatta kaldırılmaları kararı almış ise Sonunda çöpler gene başımıza dert olmaya devam etmektedir, çöp deyip geçmek mümkün değildir.

Artan nüfus ve tüketim alışkanlıkları sonucunda çöpler dağlar gibi yığıldı. 60.000 kişilik yerleşim yerinden bir haftada 60 kamyon çöp çıkıyor. Yani 2.500 m3, 1 ay sonra 10.000 m3. Bu miktarda çöpün depolanması için örneğin Büyükçekmece gölü gibi bir alan ne kadar zaman sonra dolacaktır. Çıkış yolu mutlaka çöp dağlarını küçültmek olmalıdır. Gelişmiş ülkeler sonunda çöplerini azaltmak zorunda kaldılar. Hatta bazı şehirler çöplerini % 90 azaltıyor. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün 1993 yılında yaptığı çalışma, evlerden kaynaklanan atık miktarını yaz aylarında kişi başına 0,6 kg/gün, kış aylarında 0,7 kg/gün olarak veriyor. 1998 yılı nüfus verilerine göre yılda 13 milyon ton evsel atık ve yılda 19-20 milyon ton Belediye atığı hesaplanmaktadır. D.İ.E Evsel Atıkların Kişi Başı Çöp Yaş Atık Kül, Cüruf Geri Kazanılabilir Kompozisyonu (1993) Kg/gün % % % Yaz 0,6 80,25 3,9 15,84 Kış 0,47 50,31 41,06 8,64 Ortalama - 64,2 23 11,9 Ancak aradan geçen süre göz önüne alındığında gerek kişi başına düşen atık miktarı gerekse nüfus verilerini günümüze aktardığımızda, Türkiye de katı atık miktarının 25 milyon ton seviyesinde tahmin edilmektedir. (T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı 2003 yılı verileri) Diğer bir deyiş ile Türkiye de bir kişi günde yaklaşık 1 kg. çöp üretiyor. ABD de bu miktar yaklaşık 1.4 kg., Avrupa ülkelerinde ise 1.0 ile 1.3 kg. civarındadır. 1.5. Çöpün sahibi kim İhtiyaçlarımızı karşılamak üzere mal veya hizmetler satın alıyoruz. Ancak bu mal veya hizmetlerin bize ulaşabilmesi için de yine mal veya hizmetlerin kullanılmasına neden oluyoruz. Bu durumda çok karışık bir tüketim ve üretim sürecine de neden olduğumuzu unutmamalıyız. Örnek olarak bir yerden bir yere gitmek üzere belediye otobüsüne binmeyi ele alalım. Öncelikle bu ulaşım ihtiyacının karşılanması için diğer olasılıkları bize uygun olup olmamaları açısından irdelemekteyiz. Kararımızı etkileyen unsurlar çok çeşitlidir. Sadece bir defa için araba satın almayacağımız açıktır. Bindiğimiz otobüsü de o eylem için satın almıyoruz, sadece tanımlı bir kullanım hakkını satın alıyoruz. Aynı şekilde benzinini, şoförünü, tamirini de biz düşünmüyoruz. Şimdi bir ekmek almak için nelere neden olduğumuzu düşünelim. Ama burada düşüncelerimizi atık konusuna odaklayalım. Fırından size veya bakkala gelirken atık üretildi mi? Peki ya buğday, tarladan fırına kadar gelirken neler yaşadı, atık üretilmesine neden oldu mu? Gerek buğday, gerek un gerekse ekmek soframıza gelene kadar, taşımak ve saklamak için paketlere konulmak zorunda kalındı. Ama siz bu paketleri istemediniz, sofranızda istediğiniz ekmekti sadece. Ama ekmeği de paketli almak isteyebilirsiniz, sağlıklı bir çözüm olması nedeni ile kimse yadırgamaz sizi. Ama gene sonunda çöp üretmek zorunda kaldınız. Bizim adımıza çöplerimizi yerel yönetimler bertaraf ettiği için ekmek yemek dışında hiçbir aşamada sorumluluk üstlenmediniz. Bu çöplerin ne için, ne kadar üretileceğine ve nerede, ne zaman ve nasıl ortadan kaldırılacağına istemeden de olsa siz karar veriyorsunuz. Öyle ise bu çöplerin sahibi siz misiniz? Yoksa size ürün sunmak için o çöpleri üretenler mi? Tüketim alışkanlıklarının değişmeden devam etmesi durumunda, bu sorunun cevabını kimse vermek istememektedir. Çünkü bu cevap çöpün sahibine ilave yükler getirecektir. Çöp evimizde olduğu sürece bizim, kapıya koyduğumuz anda yerel yönetimindir. Oysa uygulamada sokaklarda çöp toplayıcılarından, hurdacılara kadar birçok kişi çöpü sahiplenmekte ve kazanç sağlamaktadır. Sağlanan bu kazancın kaynağı sizin yediğiniz ekmeğin bedeli içerisinde saklıdır. Neden sadece ekmek yemek isterken istemediğiniz birçok şeyin bedelini ödeyesiniz, özellikle de sonunda çöpe gideceklerin.

Ev ekonomisi sadece daha ucuza aynı miktarı almak demek değildir. Daha da ucuza daha azı da size yetebilir, çöp için neden para veresiniz. Yok, ama çöpe para vermek istiyorsanız, o zaman o çöp de sizindir onu zararsızca ortadan kaldırmakta sizin sorumluluğunuzdadır. Bu sorumluluk sandığınızdan, daha doğrusu bugün olduğundan çok daha pahalıdır. O halde mal veya hizmetleri satın alırken onlarla birlikte sunulan çöpe para vermemek, o çöpü üretenden devir almamak sizin en doğal hakkınızdır. Ama sizde bunun için fırına file ile gitmeyi göze almalısınız. 1.6. Çöpün ekonomik anlamı Değişen yaşam koşullarıyla değişen ihtiyaçlar atık kavramı olmayan insanları, pek çok sorunla yüzleştirdi. Doğanın devinimi ve değişimi içinde atık ve çöpten söz etmezken ihtiyaçlar ve değişen yaşam koşulları bizi "sürekli tüketen" bireylere dönüştürdü. Bugün, üretimleri dünyamıza büyük bedellere mal olan tüketim ürünleri, kullanıldıktan sonra ve bunların artıkları insanların yaşadığı alanlardan mümkün olduğunca uzaklaştırılarak çöp depolama alanlarında biriktirilmektedir. Böylece toplum sağlığına zararları en aza indirilirken, insan ulaşamadığı alanlara da çöplerini göndererek doğal hayatın dengesine bir kere daha müdahale etmektedir.. Bugün hemen her şey kağıt, plastik, cam ve metal ambalaj içinde satılıyor. Ambalaj, katı atık miktarını sürekli artırırken, bu maddelerin depolanması, toplanması ve boşaltımı için kullanılan depolama gereçleri, toplama araçlarının yatırım-işletme-bakım giderleri, işçilik maliyetleri de her geçen gün artıyor. Belediyeler bugün bütçelerinin üçte birini temizlik hizmetlerine harcıyor. Sonuçta her tüketim, onun atıklarının çevreye zarar vermesini önlemek için yeni bir tüketimi de beraberinde getiriyor. Evsel katı atık kavramı evimizde ürettiğimiz katı atıkları kapsıyor. Evdeki kullanımlar sonucunda atılan atıkların miktar ve özellikleri; bölgenin ya da şehrin sosyo-ekonomik seviyesi, kullanılan yakıt cinsi, beslenme alışkanlıkları vb. faktörlere bağlı olarak değişim gösteriyor. Türkiye de yılda üretilen 20 milyon ton evsel atığın geri kazanılabilen kısmı (kağıt, karton, cam, metal, plastik) yüzde 12-15 i ve bunların depolanmasında kapladığı alan ise yüzde 35 i buluyor. Geri dönüşüm, atıkların değerlendirilmesi dışında, bir yandan doğal kaynakların korunmasını sağlarken, diğer yandan da -dönüşüm sürecinde işlem sayısının normal işleme göre az olması nedeniyle enerji tasarrufu sağlıyor, çöp alanlarının ömrünün artmasına ve çevreye zararlarının azalmasına yardımcı oluyor. Aslında, evsel, tıbbi, endüstriyel, tarımsal, nükleer vb. atıklar çevreyi kirletmelerinin yanı sıra büyük bir ekonomik değeri de temsil ederler. Böylece geri dönüşüm yoluyla ekonomiye de büyük katkılar sağlanmaktadır. Türkiye de yıllık 3 milyon ton geri kazanılabilir atığın ekonomik değeri 150 milyon YTL yi buluyor. Sadece 1 ton kağıt için 7.600 kwh enerji harcanırken, bu rakam 1 ton geri dönüştürülmüş kağıtta 2.800 kwh a iniyor. Çöpün ekonomik değerinin bilincine varıldığında, çöpün sahiplenilmesi gereken bir değer olduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır. Bu nedenle, çöp ün üretildiği yerde yaşayanlar tarafından sahiplenilmesi ve örgütlenerek bu değerin toplum yararına kullanılması en doğru çözüm olacaktır. Ancak her ne kadar geri dönüşüm, çöpleri azaltıyorsa ve ekonomiye artı değer sağlıyorsa da, bu hiçbir zaman çöplerden kurtulmanın yolu değil. Çünkü ister yeni üretilsin, isterse geri dönüşüm maddesi olsun her ürün için benzer enerji ve emek harcanıyor. Geri dönüşüm, duyarlı ama yeterli bilince sahip olmayan tüketicinin içinin rahatlamasına ve bunun sonucu olarak tüketimin ve çöp üretiminin daha da artmasına neden olmaktadır. Bu nedenle son dönemlerde çöpün azaltılması üzerine çalışmalar yapılıyor. Bu anlayış, atıkların çevreye zarar vermesini önlemek için kullanılan yöntemlerden çok daha basit yöntemler gerektiriyor. Bir ürünü almadan önce gerçekten ihtiyacımız olup olmadığını düşünmek ya da ürünü kullandıktan sonra farklı amaçlarla da olsa tekrar kullanmak çöp miktarının azalmasını sağlıyor.

1.7. Biz Ne Yapabiliriz Üç kişilik bir aile haftada sadece 15 dakika harcayarak katkıda bulunabilir. Ancak; tehlikeli çöpleri ayrı toplamak, plastik kullanımını azaltmak, kağıt ve kartonları biriktirmek ve düzgün paketlemek, cam kavanoz ve şişelerin mantar ve plastik kapaklarını çıkarmak ve su ile çalkalayıp depolamak, benzeri özeni alüminyum kutulara ve diğer metal atıklara da uygulamak, tümden bir davranış değişikliğidir. Alışkanlıklarımızı değiştirerek yapacağımız bu uygulama başlangıçta zor gelebilir. Ancak istemek becermenin yarısıdır. İstemek için haberdar olmak, bilgilenmek, yararına inanmak veya kısaca bilinç seviyemizin yükselmesi gereklidir. Bilinçlenmenin tek yolu öğrenmek ise öğrenmenin tek yolu ise eğitim almaktır. Eğitim ise çok yavaş veya çok hızlı olabilir, kendi tecrübelerimizden veya başkalarının tecrübelerinden yararlanarak, okuyarak, görerek, duyarak, yaşayarak olabilir. Eğitimin hiç bitmeyen bir süreç olduğunu ve tek ihtiyacın doğru bir iletişimin gerekli olduğunu da unutmamalıyız. Bunun için doğruyu yanlış ayırt etmeye açık olmak ezberci değil etkileşimci davranmak ve yeni anlayış ve düşünceleri irdelemek ve akıl süzgecinden geçirdikten sonra yararlı olduklarına inandıklarınızı içselleştirmek ve yaşantınıza uyarlamak gereklidir. Kısaca inanıyorsanız ve istiyorsanız değişim hiç de zor olmayacaktır. Doğal kaynakların çok daha az, verimli ve boşa gitmeden kullanımı için kısaca doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı için gerekli bütünsel değişikliğinin gerçekleşmesi için üretim ve tüketim sarmalının her aktörü sorumluluklar üstlenmelidir. İçinde bulunduğumuz bilgi çağı teknolojik açıdan doğru bir değerlendirme olabilir ama toplumsal açıdan yaşanan asıl devrim ise yönetişim anlayışıdır. Yeni uygulamaların veya gelecek mimarisinin toplumsal aktörleri (ortakları) Kamusal yetkililer ( uluslararası kuruluşlardan yerel yönetimlere kadar), Sanayi, Tüketiciler ve Sivil Toplum Örgütleri dir. 1.8. Yerel ve Bölgesel otoritenin rolü Yerel ve bölgesel yönetimler; sahip olduğu yasal, finansal ve gönüllü kapasitenin harekete geçirilmesi imkanları ile ve halka en yakın kamu otoritesi ve kültürel gelişimin ana yüklenicisi olarak yeni kaynak yönetimi anlayışının da temel taşlarıdır. Atık sorunlarının çözümü amacı ile halk desteğinin sağlanmasının planlanması ve yönetilmesi yerel yönetimlerin asil görevleri arasındadır. Araştırmalar, anketler, toplantılar, mahalle gönüllüleri ile görüşmeler, halka ve kurum içi eğitimler ve konunun tarafları ile yuvarlak masa oturumları aracılığıyla katılımcılığın en üst düzeye ulaştırılmasını sağlarlar. Ancak bu yolla yerel ileri gelenler ile konunun uzmanları arasındaki iletişimin tesisi ve sürdürülmesi, bunun sonucunda da çeşitli atık yönetimi konularına en dengeli ve ekonomik çözümlerin seçilmesi ve uygulamaların kolaylıkla benimsenmesi mümkün olacaktır. Atık üretimini ekonomik gelişmenin dışına çıkarmak sadece atık yönetimi sorunu değildir. Aynı zamanda kaynakların seçimi ve tüketimi ve kaynaklara ulaşmada fırsat eşitliği ve bu şartların sürdürülebilirliği sorunudur. Yerel yönetimler sürdürülebilir yaşam tarzının yerleştirilmesinde kilit rol taşımaktadır. Yerel yönetimlerin öncülük yaptığı birçok uygulama, Avrupa Birliği, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler gibi uluslar arası kurumların, çalışmalarını ve programlarını etkilemiştir. Bu uygulamaların doğrudan çöp azaltmaya olan katkıları veya küresel ekonomiye ve çevresel iyileşmeye katkıları tartışılabilir olmakla birlikte, ortaya koydukları cesaret örneği, kamu bilincinin artmasına olan katkıları, günümüz tüketim kalıplarının ve yaşam şekillerinin sorgulanması ve tüm bu tartışmaların sıcak tutulmasına olan katkıları tartışılmazdır. Bu şekilde yerel yönetimler geleceğin dünyasının tasarlanması, halkın kamusal dayanışmaya yakınlaştırılması amacı ile diyalog ve çalışma sahası sağlamak görevlerini yerine getirmektedirler. Yerel yönetimlerin bu çalışmalarında izlemeleri gereken hedefleri veya stratejileri de tartışmaya açmaları gerekmektedir. Günümüz uygulamalarının derlenmesi sonucunda ortaya çıkan önemli başlıklar aşağıda anlatılmaktadır.

1.8.1. Yaşam tarzını etkileyen stratejiler Yaşam koşulları, çevreye bakışı ve çevrenin korunmasına katılımı doğrudan etkilemektedirler. Temel ihtiyaçları karşılanmamış toplulukların çevreye duyarlı olmalarını beklemek akılcı değildir. En geçerli çevre koruma stratejisi, yerel yönetimlerin ama onların yeterince etkili olamayacakları hallerde bölgesel kapasitenin yaşam tarzının iyileştirilmesine katkı sağlamalarıdır. Yoksullukla mücadele sadece bireyin kendi sorumluluğuna bırakılamayacağı ve gelişmiş ülkelerdeki refahın bedelleri, gelişmemiş yörelerin doğasına ödetildiği gerçeği bize çevre koruması ile etik değerlerin bağını da göstermektedir. Ama en önemlisi, yoksul halkın kalkınmasını, kendi kendine yeterli hale gelmesini ve çevre bilincine kendilerinden ulaşmalarını bekleyecek zaman kalmamıştır. Çocuklarımızın bizim koşullarımıza sahip olmasını istiyorsak bu günden yoksullukla mücadeleye olan katkımızı ortaya koymalıyız. Gelişmiş toplumlar tüketim ve üretim davranışlarını değiştirerek, kaynak kullanım gereksinimlerini azaltırken sadece çevreye katkı sağlamazlar. Kaynak kullanımındaki adaletsizliğin giderilmesine katılmış olurlar. Bu gün dünya doğal kaynaklarının % 80 ni dünya nüfusunun %20 sini oluşturan gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler tarafından kullanılmaktadır. Tüketim davranışlarının değişimi sonucunda elde edilecek yarar yoksulluğun giderilmesi ile elde edilecek yarardan daha az değildir ve çok hızlı sonuç vermektedir. Böylece elde edilen kazanımların parasal ve deneyim olarak geri kalmış toplumlara aktarılması sağlanabilir. Tüketim ve üretim davranışlarının değiştirecek hedef ve stratejileri üç ana başlıkta toplamak mümkündür. 1.8.1.1. Üründen hizmete geçiş ve yeni hizmetlerin sunumu Üreticilerin sadece ürünün tüketiciye ulaştırılması dışında hizmetleri de üstlenmesi gerekmektedir. Satış ve satın alma yerine geri alma, leasing, ortak kullanım anlaşmaları gibi mülkiyet şekilleri desteklenmelidir. Burada tamamen mülkiyet devri yerine, ürünün sağladığı hizmetlerin devri gibi, tüketiciye sadece hizmet ve fonksiyon kullanımı bırakılmaktadır. Ürünle birlikte yeni katma değerler üretilmekte, ürünün kullanım amacı dışında kalan yükleri üretici tarafından geri alınmakta veya hiç devredilmemektedir. Bunun için gerekenler: Üretici sorumluluklarının genişletilmesi: Geri alma, tamir, tekrar satma veya geri dönüşüm yükümlülükleri Mülkiyet haklarının geliştirilmesi: Leasing, kiralama, paylaşma ve ortak kullanım anlayışının yerleştirilmesi Tamir ve ikinci el satışın desteklenmesi: Ürünlerin tamir yolu ile kullanım amaçlarını kaybetmelerinin engellenmesi ve kullanım ihtiyacı ortadan kalktığında bir diğer ihtiyaç sahibine ürünün fonksiyonlarının tam olarak devredilmesine olanak tanınması. Benzeri sistemler Milton-Kynes, Münih, Viyana vb. şehirlerde uygulanmaktadır. Pilot uygulamalar olarak görülebilecek bu cesaretli tecrübelerin desteklenerek yaygınlaştırılması gerekmektedir. 1.8.1.2. Kültürel ekonominin desteklenmesi Günümüzde tüketimin sadece küçük bir bölümü temel ihtiyaçların sağlanmasına (Beslenme, barınma, su ve temizlik, sağlık vb.) ama önemli bir bölümü ilave ihtiyaçların karşılanmasına yöneliktir. ( Daha rahat şartlar, boş zamanların değerlendirilmesi, eğlenme ve kişinin toplum içinde kendini ifade etmesi) Bu ilave ihtiyaçların çöp ve atık üretmeden giderilmesi için belediyelerin sunabileceklerine güzel bir örnek Nürmberg uygulamalarıdır. Noel harcamalarında çöpsüz olanları ödüllendirmek üzere toplu ulaşım, sinema, konser, masaj, kuaför, fitness daveti veya halk eğitim kursuna katılım gibi imkanlar sunulmaktadır. 1.8.1.3. Yeni teknolojilerin yaygınlaştırılması Elektrik ve elektronik eşya sektörü çöpün engellenmesi ve ekolojik verimliliği yüksek sistemlerin sunulması konusunda özel bir yere sahiptir. Teknik gelişmeler nedeniyle mevcut ürünler çok hızlı bir şekilde yenileri ile değiştirilmekte ve tehlikeli atıklar ve özellikle ambalaj atıkları sorunu da çok hızla büyümektedir. Ama e- teknolojinin yaygınlaşması sonucu birçok hizmet ve fonksiyon gerçek ortamdan sanal ortama aktarılarak çevrenin korunmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Ürün ve hizmetler ucuzlarken, üretimin, dağıtımın, satış ve pazarlamanın doğaya yükleri hızla azalmaktadır. Birçok yeni ürün ve tasarım anlayışı ile doğaya olan yüklerin yatırım yapmadan azaltılabilmektedir. Örneğin e-kitap uygulamalarının yaygınlaşması ile kurtarılabilecek ağaç sayısı bile buna en güzel kanıttır.

1.8.2. Tüketim alışkanlıklarını değiştiren stratejiler Atıkların azaltılmasında tüketicilerin tercihlerinin ve tüketim davranışlarının katkısı vardır. Çevresel sorunlara olan duyarlılık arttıkça tüketiciler alışkanlıklarının çevreye olan etkilerini anlamakta, azaltmaya yönelmekte ve ekolojik ürünlere rağbet etmektedirler. Tüketiciye ürün ve hizmetlerin ulaştırılmasında çevreye olan etkileri üzerine bilgilerin de sunulması gerekmektedir. (Eko-Etiket uygulamaları) Tüketici alışkanlıkları ve davranışlarının değiştirilmesinde uygun iletişim stratejileri geliştirilmelidir. Sürdürülebilir kalkınma anlayışının en temel meydan okumasını bu ihtiyacın karşılanması oluşturmaktadır. Ancak olumlu bir adımın doğal kaynak tasarrufuna ve çevreye katkılarını açıkça görmek mümkün olamamaktadır. Olumlu yaklaşımların benimsenmesi için günlük iletişim yollarının vurucu, yaygın ve uzun kampanyaları ile desteği gereklidir. Bu amaçla izlenmesi gereken hedefler ve stratejileri özetlersek: 1.8.2.1. Tüketicinin ürünler hakkında bilgilendirilmesi Sorumlu tüketim için ürünlerin çevresel yükleri üzerine nesnel bilgilerin elde edilmesi ve bunların tüketiciye birlikte sunulması gerekmektedir. Örneğin Brüksel belediyesi (IBGE) ve tüketici derneğinin (CRIOC) mart 1999 da yaptıkları anlaşmaya göre kurulan sürdürülebilir tüketim merkezi; yaptığı bilimsel araştırmalarla ürün ambalajlarının cinslerini ağırlıklarını, bedellerini, geri kazanım seviyelerini, zararlılık derecelerini belirlediği bilgileri markalarla ilişkilendirerek tüketiciye sunmuştur. Markaların da belirtilmesi sonucu tüketiciler satın alma alışkanlıklarını olumlu yönde değiştirmiştir. Araştırmalar, ürünlerin sürdürülebilir kalkınmaya katkıları, ekolojik ürünlerle ikame imkanları, daha az çöp ve tehlikeli atık içermeleri yönünde genişletilerek ulaşılan sonuçlar bilimsel makaleler, teknik yayınlar, iletişim kampanyası ve telefonla başvuru merkezi yoluyla tüketicilerin bilgisine sunulmuştur. 2002 de the shopping trolley of useless yani alışveriş arabasındaki gereksiz ürünler sergisi açılmıştır. 1.8.2.2. Tüketici tercihinin desteklenmesi Tüketicinin olumlu tercihlerini destekleyen alt yapının kurulması sağlanmalıdır. Örneğin günlük gazetelerle istenmeyen reklam broşürlerinin hatta gazete bölümlerinin dağıtımının engellenmesi veya depozitolu ürünlerin kullanılması sonucunda ulaşılacak kağıt tasarrufu bile akıl almaz boyutlara ulaşabilmektedir. Yine Brüksel de yapılan bir kampanya sonucunda hane halkının %17 sinin sisteme katılımının sağlandığı ve yılda hane başına 25 kilo kağıt tasarrufu sağlandığı görülmüştür. Kampanyanın etkisi perakende sektörü ile yapılan ortaklaşma ile tüketici tercihlerine duyulan saygının sonucudur. 1.8.2.3. Olumlu bilgilerin yayılmasında perakende sektörü ve diğer aktörlerin ortaklaşması Yukarıda bahsedilen türden ortak kampanyalar gerçekçi adımların atılmasına imkan tanımaktadır. Konunun aktörlerini buluşturmak için en uygun dayanak noktası yerel yönetimlerdir. Merkezi otoritenin bu uygulamalara destek olacak kanun ve yönetmelikleri hazırlaması için kamuoyu baskısının yaratılmasında da yerel yönetimlerin eğilim ve kamuoyu yapıcı teknikleri uygulaması gereklidir. Yerel yönetimlerin topladığı vergilerin içinden bu çalışmalara pay ayırmaları halktan aldıkları temsil yetkisinin gereğidir. 1.8.3. Atık yönetimi stratejileri Çöp değerli ve kıt kaynakların kaybı anlamına gelmektedir. Önlenemeyen atıkların geri kazanımının sağlanması ile talep edilen ürünlerin yeni hammadde ihtiyacının azaltılması sağlanabilir. Bazı Avrupa şehirlerinde atık yönetimi stratejileri sonucu depolanma alanlarına ulaşan çöp miktarında 50% azalma olduğu görülmüştür. Bu uygulamalarda belediyeler halk katılımının sağlanması için yoğun iletişim kampanyaları yürütmektedir. Katılımcıların sayısı ve kalitesinin yeteri seviyede olması, ayrıştırılarak toplanan atıkların miktarının ve kalitesinin arttırılması yanında diğer sürdürülebilir kalkınma konularına da destek sağlamaktadır. Halkın ayrıştırma ile topluma yarar sağladığını görmesi ve çevreye daha az zarar verdiğinin bilinci, yöreye bağlılığı, bireysel tatmin ve mutluluğu daha ileri adımlara zemin yaratmaktadır. Fransa da yapılan bir araştırmaya göre, çöpün ayrıştırılarak toplandığı belediyelerde yaşayan vatandaşların kendi katkılarına dair geri bildirimler alabilmelerinden dolayı, çevre kalitesine daha önceden olduğundan daha fazla önem verdiklerini ve çevrenin korunmasına yönelik uygulamaların başarısına olan inançlarının arttığını ortaya koymuştur.

2. Katı Atık Nedir Kullanılma süresi dolan ve yaşadığımız ortamdan uzaklaştırılması gereken her türlü katı malzemeye katı atık denir. Katı atıklar evde, okulda, hastanede, endüstride, bahçelerde ve daha birçok yerde oluşabilir. Katı atıklar oluştukları yerlere göre adlandırılırlar. 2.1. Bileşenleri Ülkemizde çöp bileşenleri; %68 organik atık, %13 değerlendirilebilir katı atık, %19 diğer atıklardır. Katı atık miktarı ve bileşimi, mevsimlere, bölgelerin coğrafik ve yaşayanların ekonomik ve kültürel seviyelerine göre değişmektedir. 2.2. Çeşitleri 2.2.1. Evsel Katı Atıklar Yiyecek atıkları ve evimizde kullandığımız ürünlerin boş ambalajları birer evsel katı atıktır. Şampuan ambalajları, meyve suyu kartonları ve şişeleri, plastik su ve meşrubat şişeleri, cam kavanozlar, teneke ve metal konserve kutuları, yağ tenekeleri evlerimizde ürettiğimiz ambalaj atıklarına örnek olarak gösterilebilirler. 2.2.2. Tıbbi Atıklar Tıbbi atıklar bulaşıcı hastalıklara neden olabileceği için diğer atıklardan ayrı toplanır. Hastane, sağlık ocağı ve muayenehane gibi tedavi merkezlerinde oluşan, kullanılmış ilaç ve enjektör atıkları, ameliyat ve tedavi sırasında oluşan atıklar tıbbi atık sınıfına girer. Bunları özelliklerine göre, patolojik atıklar (Doku, organ, kan vb.), kesiciler (İğne uçları, bistüriler, jiletler, kırık camlar vb.) ve ecza atıkları (İlaç, aşı, serumlar, vb.) olarak üç gruba ayırabiliriz. 2.2.3. Endüstriyel Katı Atıklar Endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan atıklara endüstriyel atık denir. Bu atıklar metal, plastik, mineral veya kimyasallar olabilmektedir. Üretildikleri yerlerde sıkı kontrollere tabidir ve bakanlık kuruluşlarınca takip edilirler. Hafriyat veya inşaat atıkları da bu kategoride değerlendirilir. Örneğin asbest gibi eski gerek izolasyon gibi amaçlarla 2.2.4. Tarımsal ve Bahçe Atıkları Tarımsal üretim sürecinde kesme, budama, çapalama, ayrık ayıklama gibi faaliyetler sonucu tarlalar, seralar veya bahçelerden kaynaklanan çoğunlukla bitkisel atıklardır. 2.2.5. Tehlikeli Atıklar Çeşitli kimyasal atıkları ve zehirli maddeleri içeren atıklara tehlikeli atık denir. Çevre sorunlarının çoğu sebep ve çözümlerine göre kimyasal maddelerden kaynaklanır. Günümüzde kayıtlı (CAS) 5 milyon kimyasal maddenin 80 binden fazlası ticari olarak üretilmekte ve günlük hayatta kullanılmaktadır. Bunlardan yaklaşık %10 nu sağlığa zararlı olarak değerlendirilmiştir. Örneğin Toksik Maddeler Kontrol Kanunu uyarınca envanteri yapılmış ticari ürünlerin bile %80 ninin toksisite verileri yoktur. Dünya ticaretinin %10 nu kimyasal maddeler ile yapılmaktadır.

3. Katı Atıkların Bertarafı 3.1. Biriktirme Evlerde, sokak ve parklarda, pazar yerlerinde, sağlık kuruluşlarında ve işyerlerinde oluşan çöplerin toplum sağlığına zarar vermeden yörenin ekonomik ve kültürel yapısına bağlı olarak plastik, metal vb. farklı biriktirme kaplarında biriktirilmesi ve bertaraf sahasına taşınması gerekmektedir. NE KADAR ÇÖP? Bir Günde Bir Haftada Bir Ayda kg litre kg m3 ton m3 Bir Evden 3-7 15 35 0,11 1,1 0,5 Bir Binadan 50 150 350 1,05 1.050 31,5 Bir Sokaktan 1.000 3.000 7.000 21 21.000 630 Bir Mahalleden 50.000 150.000 350.000 1.050 17.500 31.500 3.2. Toplama Taşıma Toplama ve taşıma oldukça masraflı bir faaliyettir. Üstü açık veya kapalı, sıkıştırmalı veya sıkıştırmasız araçlarla taşıma yapılmaktadır. Buna ilave olarak, atık cinsine göre de özel araç tipleri gerekmektedir. 3.3. Depolama Katı atık depolama alanları, katı atıkların çevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek bir şekilde çevremizden uzaklaştırılması için yapılan özel depolama sahalarıdır. Bu alanlar yerleşim alanlarından uzakta ve geçirimsiz topraklar üzerine yapılan özel alanlardır. Genellikle çok derin olmayan bir çukur şeklinde tasarlanmış olan bu alanların yan ve taban bölümleri bu katı atıklardan kaynaklanan atık suların dışarıya sızmasını önleyici malzemelerle kaplanmıştır. Bu nedenle depolama alanına serilen atıklardan meydana gelen süzüntü suları doğal ortamla temas etmez. Bu alana serilen evsel atıkların üzeri ise daha sonra toprak ile örtülerek kapanır. Evsel atıkların çevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde depolandığı bu alanlara düzenli depolama alanı ismi verilmektedir. Bu alanlarda depolanan organik atıklar (Yiyecek atıkları, bitki atıkları vs.) su, nem, sıcaklık gibi etkenlerle (Çürüme) değişime uğrarlar. Organik atıkların bu şekilde değişime uğramasına Çözünme denir. Çözünme sonucunda elde edilen humus, tarım toprağını zenginleştirmek için kullanıldığından organik gübre olarak değerlendirilir. Depolama alanlarında özelikle alt tabakalarda havasız ortamda gerçekleşen çözünme, metan gazı gibi çeşitli yanıcı gazların oluşumuna sebep olur. Kontrol altında tutulmamaları ve uzaklaştırılmamaları sonucu meydana gelecek sıkışmalar sonucu patlayabilirler veya yanarak veya yanmadan çevreye ve insan sağlığına tehlikeli olurlar. Ama bu gazlar enerji kaynağı olarak da kullanılabilirler.

3.4. Kompost Organik atıkların kontrollü ortamlarda çözündürülerek meydana getirilen zengin toprak yapma işlemine Kompostlama denir. Organik atıklar; nem, hava ve sıcaklık gibi etkenlere bağlı olarak çürümeye başlar. Bu çürüme sonucunda elde edilen gübre, içerdiği faydalı mineraller nedeni ile tarım yapılan toprakları zenginleştirmek veya bitki örtüsünü geliştirmek için kullanılır. Kompost büyük tesis ve yatırım gerektirmediği için evlerde kişisel olarak yapılması diğer bertaraf işlemlerinden daha ucuzdur. Ancak organik yapıların çözünmesi ve çürümesi sırasında açığa yanıcı gazlar çıkar. Bu nedenle şehirsel kompost üretimi sırasında biyogaz üretimi de söz konusudur. 3.5. Yakma Büyük şehirlerde ve çöp depolama alanlarının sınırlı olduğu bölgelerde atıkların imha edilmesi için yakma yönteminden yararlanılabilir. Kontrollü yakma uygulamasının temel hedefleri : Çöp miktarının azaltılması, Enerji elde edilmesi, Tehlikeli ve tıbbi atıkların zararsızca bertaraf edilmesidir. Yakma işleminde atıklar yüksek sıcaklıklarda büyük fırınlar içinde yakılarak imha edilirler. Yakma sonucunda geriye kalan kül ve metal parçaları gibi artıklar ise, inşaat ve yapı malzemesi olarak, örneğin akustik veya destek yapı elemanları yapımında yada asfalta karıştırılarak yol yapımında kullanılabilir. Ülkemizde görülebileceği şekilde serbest olarak çöp yakılması kesinlikle doğru değildir ve zaten suç teşkil etmektedir. Yakma işlemi sonucunda ortaya çıkacak kimyasal maddeler katı sıvı veya gaz olarak çevreye ve insan sağlığına karşı tehdit oluşturduğundan uzmanlık ve yatırım gerektiren bir işlemdir. Kontrollü çöp yakılması için iki uygulama biçimi vardır. 3.5.1. Enerji elde edilerek yakma Ambalaj atıkları ve diğer ısı değeri yüksek olan katı atıklar yakıldığında enerji elde edilebilir. Bu enerji konutların, büyük tesislerin ısıtılmasında kullanılabilir veya elektrik enerjisine dönüştürülerek yararlanılabilir. Evsel atıkların yakılarak enerjiye çevrilmesi oldukça pahalı bir yöntem olduğu için genellikle gelişmiş ülkelerde ve büyük kentlerde uygulanmaktadır. Bu yöntem sonrasında atık miktarı büyük ölçüde azaltıldığı için atıkların depolanması için büyük ölçüde yer kazancı söz konusudur. 3.5.2. Enerji kazanımsız yakma Bu yöntem daha çok zehirli ve tehlikeli atıkları ortadan kaldırmak için kullanılır. Yakma işlemi sırasında çıkan gazların hava kirliliğine yol açmaması için özel filtrelerin kullanılması gereklidir. Bu özel filtreler sayesinde yanma sırasında ortaya çıkan zararlı gazlar tutularak havaya karışması önlenir. Bu nedenle çok pahalı bir bertaraf şeklidir.

4. Sıfır Çöp: Sürdürülebilir Atık Yönetimi Günümüzde katı atık çeşitlerinin çevre ve insan sağlığına zarar vermelerini önlemek amacı ile toplanması, taşınması yanında yeniden kullanım, geri kazanım, geri dönüşüm gibi değerlendirme yöntemleri de uygulanmaktadır. Bunlara ilave olarak kaçınılmaz çöplerin çevremizden uzaklaştırılmasını içeren yakma, gömme işlemlerini kapsayan çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemlerin tümünün planlandığı, uygulandığı ve takip edildiği bütünsel sistem Katı Atık Yönetimi olarak adlandırılmaktadır. Atık yönetiminin kapsamakta olduğu unsurların birinin veya birkaçının eksik olması durumunda toplam verimlilik mümkün değildir, kısaca çok önemli doğal kaynaklarımız israf edilmektedir. Bunun engellenmesi amacıyla atık yönetiminin bütün elemanlarını verimlilik ve etkinlik açısından irdeleyen bütünleşik atık yönetimi kavramı ön plana çıkmaktadır. Burada amaç her aşamada uygulanan yöntemin çevresel ve ekonomik yüklerinin değerlendirilmesidir. Bu nedenle atık yönetiminin verimlilik analizi çevresel ve ekonomik etkinlik olmak üzere iki önemli değişken üzerinden yapılır. Günümüzde tüketim alışkanlıklarının değiştirilerek öncelikle daha az atık üretilmesine ve daha sonrasında ise atıkların yeniden değerlendirilerek kullanıma ve ekonomiye geri kazandırılmasının öne çıktığı Sürdürülebilir Atık Yönetimi önem kazanmıştır. Son yıllarda ambalaj sektöründeki gelişmelere ve tüketim alışkanlıklarının değişimine paralel olarak ambalajlı ürün kullanımı yaygınlaşmakta buna paralel olarak evsel katı atıklar içindeki ambalaj atığı yüzdesi ve miktarı da artmaktadır. Bunun sonucu geri kazanım ve geri dönüşüm ekonomik değer haline gelmiştir. Ayrıca T.C.Çevre Bakanlığı, 1991 yılında Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ile geri kazanımı yerel yönetimler ve ilgili sanayi kuruluşları için yasal zorunluluk haline getirmiştir. 4.1. Geri Dönüşüm Geri Kazanım Cam, metal, plastik ve kağıt/karton gibi değerlendirilebilir atıkların çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemlerden geçirilerek yeni bir hammaddeye veya ürüne dönüştürüldüğü, ikinci bir hammadde olarak üretim sürecine sokulması sistemine Geri Dönüşüm denir. Kısaca, Geri Dönüşüm atıkların fiziksel veya kimyasal işlemlerden geçirilerek tekrar ham madde yada yeni bir ürüne çevrilmesidir. Geri Kazanım, atıkların yeniden kullanılmak, enerji elde etmek (yakma vb.) veya fiziksel yada kimyasal işlemlerden geçirilerek yeni bir ürün elde etmek amaçları ile toplanmasıdır. Geri kazanma yeniden kullanım ve geri dönüşüm kavramlarını içermektedir. Değerlendirilebilir atıkların üretildiği kaynakta ayrı toplanması, sınıflandırılması, fiziksel ve kimyasal yöntemlerle başka ürünlere veya enerjiye dönüştürülmesi işlemlerini anlatır. Geri kazanılabilir atıklar ambalaj atıkları, inşaat/moloz atıkları, organik atıklar ve özel nitelikli atıklardır. Bu süreç her malzemenin cins ve niteliğine göre farklılık gösterdiğinden, değerlendirilebilir atıklar, diğer atıklar ile karıştırılırsa kirleneceği için elde edilecek yeni ürünün kalitesi düşük olur ya da temizleme sonucu geri kazanım maliyeti çok yüksek olur. Bu nedenle geri dönüştürülebilir atıklar, diğer atıklardan yani çöplerden ayrı ve temiz olarak toplanmalıdır. 4.1.1. Geri Dönüşümün Yararları Doğal kaynaklarımız korunur. Kullanılmış ambalaj ve benzeri değerlendirilebilir atıkların bir hammadde kaynağı olarak kullanılması, yerine kullanıldığı malzeme için tüketilmesi gereken hammaddenin veya doğal kaynağın korunması gibi önemli bir tasarrufu doğurur. Doğal kaynaklarımız, dünya nüfusunun ve tüketimin artması sebebi ile her geçen gün gittikçe azaldığından mutlaka daha verimli kullanılması gerekmektedir. Enerji tasarrufu sağlanır. Geri dönüşüm sırasında uygulanan fiziksel ve kimyasal işlem sayısı, normal üretim işlemlerine göre daha az olduğu için, geri dönüşüm ile malzeme üretilmesinde önemli bir enerji tasarrufu sağlanır. Geri dönüşüm ile tasarruf edilen enerji miktarı atık cins ve bileşimine bağlı olarak değişmektedir. Örneğin bir alüminyum kutunun geri dönüşümü ile %90, kağıdın geri dönüşümü ile %60 oranında enerji tasarrufu sağlandığı bir çok uzman tarafından ifade edilmektedir. Atık miktarı azalır. Geri dönüşüm sayesinde çöplüklere daha az atık gider ve buna ek olarak bu atıkların taşınması ve depolanması kolaylaşır, çünkü artık daha az çöp alanı ve daha az enerji gerekmektedir.

Geri dönüşüm ekonomiye katkı sağlar. Geri dönüşüm üretim süreçlerine hammadde girdisi sağlamanın yanında, geri dönüşümlü malzemelerin dayanıklı, uzun ömürlü ve daha ucuz olmaları nedeniyle hane ekonomisine ama makro ölçekte ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır. Geri dönüşüm çevrenin korunmasına katkıda bulunur. Çöp her aşamada doğaya ve sağlığa tehdit oluşturduğundan, sürdürülebilir atık yönetimi yada çöpün azaltılması ve kontrollü olarak bertaraf edilmesi çevrenin kirlenmesini önler. Kesilmeyen ağaçlar, deşilmeyen topraklar artar, madencilikten kaynaklanan çevre kirliliği ve doğa tahribi önemli ölçüde azalır. Örneğin: bir ton atık kağıdın kağıt hamuruna katılması 4 ton odunun yani belki de en az on senede yetişebilecek 12 cm. çapında 20 ağacın kesilmesini önlüyor. Geri Dönüşüm Sonucu Kazançlarımız : ENERJI HAVA KIRLILIĞI SU KIRLILIĞI Kağıt % 20 50 % 74-94 % 35 Demir - Çelik % 35 % 85 % 76 Cam % 32 % 20 % 50 Aluminyum % 94 % 85-95 % 76 4.1.2. Geri Dönüşümün uygulamasının Aşamaları Değerlendirilebilir atıklar diğer atıklar ile karıştırılmadan temiz ve ayrı biriktirilir. Belediyeler tarafından temiz ve ayrı olarak uygun araçlarla toplanır. Daha detaylı olarak ayırma tesislerinde malzeme özelliklerine göre sınıflandırılır. Bu atıklar tekrar işlenmek ve değerlendirilmek üzere belgeli geri dönüşüm işletmelerine sevk edilir. Bu aşamada gerekli üretim de her malzeme türü için farklı işlemlerden oluşur. Kaynakta ayrı toplama, geri kazanılabilir nitelikli cam, metal, plastik, kağıt ve karton türü ambalaj atıklarının organik atıklarla karışmadan ayrı toplanması anlamına gelmektedir ki, toplanacak malzemenin kalitesini artırmaktan, düzenli depolama alanlarından sağlanacak hacimsel tasarrufa kadar bir çok faydası bulunmaktadır. Toplamada karşılaşılan en temel ve ortak sorun, bölge sakinlerinin konu ile ilgili bilinçlendirilmesidir. İki ayrı toplama sistemi vardır. Poşetli Toplama: Bu sistem apartman görevlilerinin bulunduğu, belirli bir hizmet sistematiğine sahip toplu konut alanları ve siteler için daha uygun görülmektedir. Bu sistemde, kat sakinleri geri kazanılabilir nitelikli atıklarını ayrı biriktirerek apartman görevlilerine ayrıca teslim etmekte, apartman görevlileri ise bu poşetleri yerel yönetimlerce kendilerine teslim edilen renkli büyük torbalar içerisinde biriktirerek, belirlenen günde kapı önüne çıkartmakta, söz konusu torbalar da yerel yönetimler tarafından çöpten ayrı olarak toplanarak ekonomiye geri kazandırılmaktadır. Konteynerli Toplama Poşetli toplamadan çok, konteynerli toplama sistemin yaygın olduğu ve belirli bir sosyo-ekonomik düzeyde bulunan bölgeler için daha uygun olan bu modelde, alan dahilinde çöp konteynerlerinin yanına ambalaj atıklarının atılabileceği konteynerler yerleştirilmektedir. Söz konusu bu konteynerler, ayrı bir araçla çöpten ayrı toplanmakta ve ekonomiye geri kazandırılmaktadır. Yapılaşmanın çok seyrek, yerleşik nüfusun az, konteynerli toplamanın yaygın olduğu yerlerde bu tip sistemlerin, bring-center tabir edilen geri kazanım noktaları ile desteklenmesi uygun olmaktadır. Bölgede yaşayanlar, ambalaj atıkları oluştukça getirip bu konteynerlere atmakta ve yerel yönetimler de bunları belirli bir program çerçevesinde ayrıca toplamaktadırlar

4.1.3. Geri Dönüşüm Sanayi Özellikle son yıllarda ülkemizde geri kazanılabilir atıkların ekonomik değer kazanması ve bu konudaki yasal zorunlulukların yürürlüğe girmesi bu tür malzemeleri toplayan veya geri dönüşümünü yapan işletmeler ve sanayi kuruluşları oluşmaya başlamıştır. * Tahmini Pazara Sürülen (bin ton/yıl) Geri Kazanılan (bin ton/yıl) Geri Kazanım % Kağıt-Karton 1.820 690 36 Cam 330 75 23 Metal* 550 180 33 Plastik* 150 50 30 TOPLAM 2.850 995 35 Son yıllarda geri dönüşümle ilgili yatırımlar : Malzeme Cinsi Yatırım Miktarı Kuruluş Tarihi Kapasite (bin ton/yıl) Hurda PET 3 Milyon $ 1994 12 Alüminyum 20 Milyon $ 1996 50 Hurda Cam 1 Milyon $ 120 Yüksek Yoğunluklu PE 3 Milyon $ 1995 7 Karton İçecek Kutusu 0,6 Milyon $ 1995 4 Kağıt-Karton 1.500 TOPLAM 1.693 Halen Türkiye de yılda yaklaşık 1 milyon ton civarında kağıt-karton, cam, metal ve plastik toplanarak geri dönüştürülmektedir. Türkiye de mevcut geri dönüşüm endüstrisinin kapasitesinin geri kazanılabilir atıkların % 40 50 sinin değerlendirmektedir. Ülkemizde geri kazanım miktarının büyük bir kısmı çöp dökme sahalarından ve sokaklardan ilkel ve sağlıksız koşullarda toplanmaktadır. Ancak çöp sahalarından ve sokaklardan toplanan atıkların bir kısmı organik atıkla karıştığı için değerlendirilememektedir. 4.2. Tekrar Kullanım Katı atık içindeki eşyalar,kağıt, plastik, cam vb yeniden değerlendirilebilir nitelikteki maddelerin bir işleme tabi tutulmadan ekonomiye tekrar kazandırılması işlemidir.tekrar kullanımda cam şişede olduğu gibi atıklar sadece toplama ve temizleme dışında hiçbir işleme girmeden aynı şekliyle ekonomik ömrü dolana kadar defalarca kullanılıyor.

Ayrıştırma Geri dönüştürülebilir atıklardan yeni ürün ve malzemeler üretmek için en temel konu bu atıkların oluştukları kaynakta temiz ve türlerine göre ayrılmış olarak biriktirilmesidir. Günlük yaşamımızda kullandığımız ve geri dönüştürülebilir malzemeler metaller, camlar, kağıtlar, plastikler, organik çöpler ve tehlikeli atıklardır. Daha sağlıklı ve verimli bir geri kazanım sistemi oluşturmanın temel koşulu geri kazanılabilir atıkların kaynağında yani konutlarda, işyerlerinde, okullarda, otel ve tatil köylerinde çöpten ayrı toplanmasıdır. Bu sistemin oluşturulabilmesinin temel koşulu Belediye Tüketici Geri Dönüşüm Sanayinin aktif bir şekilde sistemin içinde yer alması ve sorumluluk üstlenmesidir. Doğru bir geri kazanım sisteminde tüketicinin sorumluluğu geri kazanılabilir atıkları kaynağında çöpten ayrı biriktirmektir. Belediye ise tüketicinin ayırdığı bu atıkları çöpten ayrı temiz bir şekilde toplamak ve cinslerine göre ayırmakla sorumludur. Sanayi sorumluluğu ise Belediyenin topladığı ve cinslerine göre ayırdığı bu atıkları alıp geri dönüştürmektir. 4.2.1. Metal Atıklar Metal yeryüzü tabakasını oluşturan çeşitli minerallerin işlenerek saflaştırılması sonucunda üretilir. Metaller değişik element ve elementlerin bileşiminden oluşurlar, ve bu elementlerin adı ile anılır. Ambalaj endüstrisinde en çok kullanılan metaller teneke ve alüminyumdur. Günlük hayatımızda sık olarak kullandığımız yağ tenekeleri konserve kutuları ve meşrubat kutuları metal ambalajlara örnek olarak verilebilir. Metallerin geri dönüştürülmesi ile her çeşit metal malzeme üretilebilir 4.2.2. Cam Atıklar Cam ambalaj bilinen en eski ambalaj maddelerinden biridir. Camın hammaddesi silisli kumdur. Cam silis kumunun çeşitli katkı maddeleri ile birlikte yüksek sıcaklıklarda eritilerek şekillendirilmesinden meydana gelir. Cam ambalajlar içine konulan ürünün görülebilmesi nedeni ile tercih edilen bir ambalaj çeşididir. Cam şişe ve kavanozların önemli bir hammadde kaynağı kullanılmış cam şişe ve kavanozlardan oluşmaktadır. Bu nedenle cam şişe ve kavanozların geri kazanımına yardımcı olmak için cadde ve sokaklardaki cam kumbaraları kullanılmalıdır. Bu şekilde toplanan cam şişeler kırılır ve yıkama ve öğütme işlemlerinden sonra cam fırınlarına yüklenir. Diğer taraftan çoğu kez kahverengi renkte olan depozitolu şişeler ise temizlenerek tekrar doldurulur. Camın geri dönüşümü ülkemizde çok uzun yıllardır yapılmakta olup yaklaşık her üç şişeden biri geri kazanılabilmektedir Yeni cam ambalaj üretiminde geri dönüştürülmüş cam kullanılarak büyük ölçüde enerji tasarrufu sağlanabilir. 4.2.3. Kağıt ve Karton Atıklar Kağıt ve karton en çok kullanılan ambalaj malzemesi türüdür. Değerlendirilebilir nitelikli atıkların ağırlık olarak yarısından fazlasını kağıt ve karton oluşturmaktadır. Kağıdın hammaddesini selüloz adı verilen madde oluşturur. Selüloz son derece kıymetli bir madde olup kaynağı ormanlarımız ve özel yetiştirilen bitki türleridir. Bu nedenle, belki de en kıymetli atık cinsi kağıt ve kartondur. Kağıt ve karton atıkların sağlıklı bir şekilde geri kazanımını sağlamak için, diğer tüm atıklarda olduğu gibi, bu atıklarında temiz şekilde toplanması ve cinslerine göre ayrılması şarttır. Kağıt ve karton atıkların geri dönüşümü ile de önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlanır. Meşrubat ve İçecek kartonları Bu ambalaj türü süt, meyve suyu gibi içeceklerin ambalajlanmasında kullanılır. Bu ambalajların %80 i kağıt ve az bir oranı da plastik ve alüminyumdan oluşmaktadır. Bu malzeme sayesinde süt ve meyve suyu gibi özellikle güneş ışığına karşı çok duyarlı olan içecekleri saklama süresi daha uzun olabilmektedir. Meşrubat ve içecek kartonları olarak adlandırdığımız bu ambalaj türü de geri dönüştürülebilir. Bu tür içecek kartonlarının atıkları küçük parçalara ayrılır ve yüksek ısıda preslenerek dayanıklı levhalar haline getirilir. Geri dönüşüm işlemi sonucunda bu levhalardan masa, sandalye ve dolap gibi mobilyalar üretilebilir veya inşaat sanayinde yardımcı malzeme olarak kullanmak mümkündür.

4.3. Plastik Atıklar Plastikler, petrol veya petrol türevlerinden elde edilir. Plastik ambalajlar son derece hafif ve kolay şekil verilebilme özelliklerinden ötürü giderek daha yaygın şekilde kullanılmaktadır. Plastik ambalajların değişik türleri vardır. Bu türlerin başlıcaları PET (Polietilentetraftalat), PVC (Polivinilklorür), PP (Polipropilen), PS (Polistren) ve PE (Polietilen) dir. Polietilen (PE) Evlerimizde en çok kullandığımız plastik türüdür. Çamaşır suyu, deterjan ve şampuan şişeleri, motor yağı şişeleri, çöp torbaları gibi birçok kullanım alanı vardır. Geri dönüştürülmüş PE den deterjan şişeleri, çöp kutuları ve benzeri ürünler üretilebilir. Polivinilklorür (PVC) Su ve sıvı deterjanların, bazı kimyasal maddelerin, sağlık ve kozmetik ürünlerinin ambalajlarında kullanılır.kullanılmış PVC ambalajlarından kirli su boruları, marley ve çeşitli dolgu malzemeleri üretilir. Polipropilen (PP) Polipropilenden deterjan kutularının kapakları, margarin kapları gibi ambalaj malzemeleri üretilir. Ayrıca dayanıklı olması ve geri dönüştürülebilirliği nedeniyle otomotiv sektöründe de önemli bir kullanım alanı bulmaktadır. Geri dönüştürülmüş PP den sentetik halı tabanı, çeşitli plastik oyuncak ve kırtasiye malzemeleri üretilir. Polistren (PS) Evlerden kaynaklanan ambalaj atıkları içerisinde en az rastlanan ambalaj türüdür. Yoğurt ve margarin kaplarında yoğun olarak kullanılan polistrenin geri kazanımı, PE ve PP de olduğu gibi yaygın bir şekilde yapılmaktadır. Polietilentetraftalat (PET) PET genellikle su, meşrubat ve yağ şişelerinin ambalajlanmasında kullanılır. Hafif ve dayanıklı olması nedeniyle kullanım alanı giderek genişlemektedir. Atık PET ler, sentetik elyaf ve dolgu malzemesi olarak değerlendirilebilir. 4.3.1. Organik (Biyolojik) Atıklar Doğal atıklar, verimlilik ve besin değeri açısından toprağın en önemli yaşamsal ihtiyaçları arasında yer alıyor. Hayvan ve insan dışkısından kemik ununa, ayçiçeği sapı külünden tütün tozuna, su yosunundan çay artığına kadar çoğunluğun "işe yaramaz çöp ve atık" olarak nitelendirdiği organik atıklar, gübre olarak kullanıldığında yiyeceklerimizin besin değerini artırıyor. Çöp gübreleri: Çöp, tanım olarak; evlerden, işyerlerinden, kamu kurum ve kuruluşlarından ve ortak kullanılan altyapı tesislerinden (yol, park ve kanalizasyon hariç diğer belediye alanlarından) toplanan atıkları kapsar. Tarımsal anlamda ele alındığında, çöplerin en iyi değerlendirilme şekli, toplanma ve biriktirilmesinde bazı kural ve tekniklere uymak şartıyla uygun bir yöntemle kompost elde edilerek kullanılmasıdır. Yapılan araştırmalar, çöplerden gübre olarak yararlanmada en pratik yolun, yabancı maddeler olabildiğince ayıklandıktan sonra çöpün, belli yığınlar halinde yeterli nem ve havalanmayla fermente edilerek, çürütülerek ve yakılarak gübreye dönüştürülmesi olduğunu gösteriyor. 4.3.2. Tehlikeli Atıklar Ev ve iş yerlerindeki atık veya artıkların bazıları suları, toprağı, havayı kirletir, sağlığa ve doğaya zararlıdır, kısaca tehlikeli atıklardır. Bunlar ayrı biriktirilmeli, toplanmalı ve bertaraf edilmelidir. Artık veya süresi geçmiş ilaçlar Kullanılmış enjektörler Piller Mobilya ve ayakkabı cilası Boya ve yağlı boyalar Pas sökücüler Evde kullanılan kimyasallar Antifriz, motor yağı Yapıştırıcılar Böcek ilaçları Tırnak cilası Fotoğrafçılık malzemesi