ÇAĞDAŞ EGEMENLIK TEORISI ILE KUR'AN'ıN HAKIMIYET KAVRAMıNıN KARŞıLAŞTıRıLMASı



Benzer belgeler
SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I.

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I.

DEÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI İLAHİYAT BÖLÜMÜ I. SINIF I. & II. ÖĞRETİM BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Temel Kavramlar Bilgi :

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERSLERİ DERSİN KODU VE ADI TEZ 5000 Yüksek Lisans Tezi TİB 5010 Seminer UAD 8000 Uzmanlık Alan

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI AKTS KODU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DEMOKRASİ KAVRAMI AÇISINDAN DEVLET VE DİN İLİŞKİLERİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

Goldziher. Goldziher ve Hadis. Hadis. Hüseyin AKGÜN. Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis. Hüseyin AKGÜN

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

İÇİNDEKİLER GİRİŞ ANAYASA HUKUKU HAKKINDA GENEL BİLGİLER BİRİNCİ BÖLÜM DEVLET

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İMAMİYYE NİN İMAMET NAZARİYESİNİN TEŞEKKÜL SÜRECİ Metin BOZAN İSAM Yayınları, İstanbul 2009, 272 s. Harun TÜRKOĞLU

ÖZGEÇMİŞ. Derece Okul adı Yıl. İlkokul Misak-ı Millî İlkokulu 1985 Lise İskilip İmam Hatip Lisesi 1991

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUM VE TECVİD VIII İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS EVRENSEL İNSANİ DEĞERLER İLH

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler

KİŞİSEL BİLGİLER. İlyas CANİKLİ. Yrd. Doç. Dr. Temel İslam Bilimleri

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

Yrd. Doç. Dr. Engin ŞAHİN Fatih Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi KURUCU İKTİDAR. politik bir yaklaşım

AKADEMİK YILI

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUMA VE TECVİD IV ILH

Yrd. Doç. Dr. TAHSİN ERDİNÇ Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi İNSAN ODAKLI DEVLET VE ÖZGÜRLÜK ÖNCELİKLİ ANAYASA

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İŞLETME N.Ö. Ders Adı

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İ Ç İ N D E K İ L E R

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans İLAHİYAT ERCİYES Üniversitesi Y. Lisans Sosyal Bilimler Enstitüsü ANKARA Üniversitesi 1989

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUM VE HUKUK

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

İLAM AKADEMİ NİÇİN İLAM AKADEMİ?

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

Transkript:

ÇAĞDAŞ EGEMENLIK TEORISI ILE KUR'AN'ıN HAKIMIYET KAVRAMıNıN KARŞıLAŞTıRıLMASı -YENİ BİR İSLAM SİYASET TEORİSİNE GİRİŞ- Dr. Ahmet İNAN Ankara-1999

Dr. Ahmet İNAN 1962yılında Adıyaman îli'nin Kahta ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Adıyaman'da tamamladı. 1985 yılında Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Bir süre Diyanet İşleri Başkanhğının çeşitli kademelerinde çalıştıktan sonra öğretmenliğe geçti. 1991-1992 akademik öğretim yılında hükümetler arası kültürel işbirliği çerçevesinde Suriye'de araştırmacı olarak bulundu. 1993 yılında Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, Tefsir Bilim Dah Yüksek lisans programını bitirdi. 1999 yllında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri (Tefsir) Anabilim Dah doktora programım bitirdi. Elinizdeki bu eser yazarın gözden geçirilmiş ve üzerinde küçük tasarruflar yapılmış doktora tezidir. Halen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Ankara Laborant Meslek Lisesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi öğretmeni olan yazar, evli, iki çocuk babasıdır. Kapak Adem Koç Baskı: Se-Ba Ofset Ltd. Sti. Tel: 342 17 13 Ankara ISBN: 975-96784-0-3

ONSOZ Kur'an'ın tamamen kendi nev'i şahsma münhasır (sui generis) hakimiyet anlayışmı bağlammdan kopararak onu siyasalbilimin kendi iç dinamikleri içinde nüvelenerek gelişen egemenlik kavrammm karşısma rakip olarak oturtmaya çalışan bir mentalite, uzun süredir İslam dünyasında bir kavram kargaşasının, bir sağırlar diyalogunun ve nihayet bir kördöğüşü'nün kaynağı olageldi. Siyasalbilim'deki egemenlik kavramının anlam örgüsü ile Kur'an'daki hakimiyet'in anlam örgüsünü ve bu iki kavramın kontekslerini yerli yerine oturtamayan bir zihinsel kargaşanın beslediği bu kavram kargaşasının daha uzun bir süre İslam dünyasını olumsuz etkileyeceğini düşünüyoruz. Kanaatimizce Kur'an'daki hakimiyet'in siyasalbilimdeki egemenlik'e tercüme edilmesi haram'm yasak'a, vacib'in gerekli'ye tercüme edilmesi gibi bir zihinsel yanılsamanın ürünüdür. Böylesi bir tercüme furyasının başladığı bir vasatta artık bunun önünü almak ne mümkün; Biat, sosyalkontrat'a, medine vesikası, anayasa'ya, icma, konsensüs'e ve en önemlisi Allah'ın hükümranlığı, siyasa'nın spesifik egemenlik'ins tercüme edilepekti. Esasında biz bu kavramlarm bir kısmmın bu şekilde tercüme edilmelerine büsbütün karşı da değiliz. Bazen bu ameliye fayda getirmekte, Batı ile İslam toplumunun diyalog kurabilmesine vasıta olmaktadır. Sözgelimi bazı çağdaş Müslüman yazarların halk egemenliği kavramımn karşısına ümmet egemenliği kavramını yerleştirmelerini bu bağlamda olumlu bir adım olarak telakki ediyoruz. Fakat bu kavramların içinde öyleleri var ki tercüme edildiği zaman çok vahim hatalara yol açmakta, ya da tercüme ediliş biçimleri bu vahameti doğurmaktadır. İşte Kur'an'daki Allah 'ın hakimiyeti kavramımn siyasadaki egemenlik't tercüme edilmesi bu kabilden bir vahamet örneğidir. Bu durum özelde İslam dininin sabiteleri ile değişkenlerini altüst etmekte ve değerler hiyerarşisini temelinden sarsmaktadır. Bu araştırmayı yapmadan önce Allah'ın hakimiyeti ile egemenliğin tefavüt derecesinin ne denli olduğunu yeterince idrak etmiş olamadığımı itiraf etmekte fayda mülahaza ediyorum. "Hakimiyet Allah'ındır" kelime-i tayyibesini siyasal bir slogana dönüştürerek onu demokrasinin önünde bir engel olarak gören bir anlayışın varolduğunu biliyoruz. Bu anlayış mantıki paradigmasını şöyle kurgulamaktadır: 1. Önerme: Demokrasi'de hakimiyet halkındır. 2. Önerme: İslam'da hakîmiyet Allah'ındır. Sonuç: O halde İslam'da demokrasi merduttur. Bu okuma biçimi, İslam'ı siyasaya endeksleyerek oluşturduğu edebiyatta ilahi düzen ve beşeri düzenler ayırımı yapmakta ve bütün beşeri tecrübeleri "cahiliyye" düzenleri olarak nitelemektedir. İslam Fıkhının ne denli beşeri çabaların ürünü olduğu adeta gözden kaçırılmaktadır. Bizce bu mantıki paradigma bir müşağebe'dtn ibarettir. Yani önermenin daha birinci öncülü yanlış bir zemine oturtulmakta ve buna bağlı

olarak yanlış bir sonuca gidilmektedir. Bu önerme klasik mantık kitaplarında verilen şu örneğe benzer: Birisi, duvarda asılı olan bir tablodaki at resmini göstererek şöyle bir önerme geliştiriyor: 1. Önerme: Bu bir at'tır. 2. Önerme: Bütün aflar hareketlidir; Sonuç: Öyle ise bu at'da hareketlidir. Burada görülüyor ki "at" ile "tablo" temyiz edilememiş ve yanlış bir sonuca varılmıştır. Oysa bihnci öncül "Bu bir at resmidir" şeklinde doğru kurgulannfış olsaydı, bunun üzerine bina edilen ikinci öncül de "Bütün resimler hareketsizdir" şeklinde gelecek ve sonuç "O halde bu resim de hareketsizdir" cümlesiyle bitecekti. Egemenlik ile Kur'an'ın hakimiyet kavramı arasında, yukarıdaki çarpık paradigmada yer alan "at" ile "tablo" arasındaki farklılığa büsbütün benzer olmasa da bir düzlem farklılığının varolduğunu göstermesi ve daha önemlisi birinci öncül ile ikinci öncül arasındaki ilişkiyi doğru kurgulamamız gerekliğini ifade etmesi bakımından bu allegorizasyonu yapmayı uygun bulduk. Egemenlik'in Kur'an'daki hakimiyet olmadığım daha iyi anlamak içinkur'an'daki hakimiyefm ne olduğunu bihnek kadar egemenliğin ne olduğunu bilmek de önemlidir. Bu sebeple araştırmamız iki sacayağına dayandı. Bunu yaparken Tefsir bilim dalı'nın hudutlarını aştığımızı söyleyenler olabilir. Fakat bunun böyle olmadığının, araştırmanın bütünü incelendiğinde daha iyi anlaşılacağı kanaatindeyiz. Çünkü bir şeyin ne olduğunun tarifi, onun ne olmadığını da ortaya koymayı gerektirir. Değilse tanımlarımız efradını cami ağyarını mani olmaz. Bu araştırmanın başında bana ufuk çizen Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir bölüm başkam değerli hocam. Prof. Dr. Salih Akdemir Bey'e ve araştırmam sûresinde sıcak ve sabırlı ilgilerini esirgemeden yön tayin ederek önemli katkılar sağlayan, tez danışmanım Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. Mehmet Paçacı Bey'e şükranlarımı burada arz etmek istiyorum. Kaynak temini hususunda smırsız desteğini gördüğüm, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi, aziz dostum, Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman Acar'a ve T.B.M.M. kütüphanesinden yararlanmada bana delalet eden saygı değer büyüğüm Hüseyin Kansu'ya teşekkürün bir vefa borcu olduğuna inanıyorum. Tezimin basılmasında finas desteğini sağlayan kayınpederim Ahmet Necati Göndelen'e; Çalışmalarımda bana maddi ve manevi desteğini esirgemeyen eşim Mukaddes'e; kendilerine ayırmam gereken vakitleri bana cömertçe bağışladıkları için Kızım Büşra ve oğlum Enes'e minnettarlık duyuyorum. Kuşkusuz en büyük vefa borcum, bana henüz ilköğretim çağlarında İslami ilimlerin anahtar bilgilerini veren, Adıyaman'ın Kahta ilçesininin Çıralık köyü sabık İmam Hatibi, rahmetli dedem Molla İbrahim'e, yine beni küçük yaşlarda eğiten ve bu yolda her türlü maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen babam; Abdulkadir İnan'a ve en kıymetli varlığım; Anneme'dir. Vemınellahittevtık. ^l^^^j ^^^^ Söğütözü - Ankara

Önsöz İÇİNDEKİLER Giriş 9 1. İKİ ANAHTAR TERİM 9 A. Egemenlik 9 B. Hakimiyet 9 2. KONU VE ÖNEMİ 10 3. ALAN VE KAPSAM 16 A. Din ve Siyaset 21 a. Genel Olarak 21 b. Kur'an ve Siyasa 31 4. ARAŞTIRMANIN PROBLEMLERİ 40 İÜ L BÖLÜM EGEMENLIK TEORISI 1. ETİMOLOJİ 43 2. EGEMENLİĞİN KAVRAMSALLAŞMA SÜRECİ 45 A. İmparator ve Krallar 51 B. Kilise 52 C. Feodalite 56 3. EGEMENLİĞİN SİSTEMLEŞMESİ 57 4. EGEMENLİĞİN TANIMLARI 61 5. EGEMENLİĞİN TASNİFLERİ 70 A. İç ve Dış Görünümleri İtibariyle Egemenlik 70 a. İç Egemenlik 70 b. Dış Egemenlik 71 B. Sınırlandırılıp Smırlandırılamayacağı Açısından Egemenlik 72 a. Mutlak Egemenlik 72 b. Nisbi Egemenlik 74 C. Öznesi İtibarıyla Egemenlik 77 a. Kral Egemenliği (Monarşi) 78 b. Din Adamları Egemenliği (Teokrasi) 78

VI c. Halk Egemenliği (Demokrasi) 81 d. Hukuk Egemenliği (Nomokrasi) 87 e. Diğer Egemenlikler 89 6. EGEMENLİK KAVRAMI İLE BAĞLANTILI KAVRAMLAR 90 A. Devlet 90 a. Halk 94 b. Ülke 96 c. Hükümet (Siyasi Sulta) 97 B. Kuvvet (Power) 98 a. Otorite (Authority) 101 b. Etki (Inttuence) 104 C. İktidar 105 7. EGEMENLİK TEORİSİNE İLİŞKİN DİĞER SİYASAL TEORİLER 106 A. İlahi Hak Teorisi 106 a. Direkt İlahi Hak Teorisi 108 b. Endirekt İlahi Hak Teorisi 109 B. Tabii Hukuk Teorisi 110 C. Sosyal Kontrat Teorisi 112 D. Kendi Kendini Tahdit Teorisi 115 8. EGEMENLİK TEORİSİNİN ÖNCÜLERİ 118 A. Charles L'oyseau 118 B. JeanBodin 119 C. Thomas Hobbes 122 D. JohnLocke 126 E. Jean Jacques Rousseau 128 9. EGEMENLIK ıcarşıtı GÖRÜŞLER VE EGEMENLIĞI TAHDIDI SORUNU 131 IL BÖLÜM KUR'AN'DA HAKIMIYET 1. KUR'AN TASAVVURLARı 139 A. Kur'an'da Her Şey Var mı? 141 2. KUR'AN'ıN İÇ YAPıSıNDA HAKIMIYET 145 A. Mutlak Hakimiyet (Allah'ın Hakimiyeti) 147 a. Tekvini (Kozmik) Hakimiyet 147 aa. Mülk 151 ab. Hüküm 153 ac. Emr 158 ad. Arş ve Kürsi 159 b. Teşrii Hakimiyet 161

ba. Hududullah 164 bb.şeria(t) 164 B. Beşeri Hakimiyet (Egemenlik) 165 a. İnsanda Allah'ın Ruhu'nun Nefhası 166 b. İrade 167 c. Hilafet 169 d. Teshir 171 3. MÜSLÜMANLARIN TARİHSEL EGEMENLİK TECRÜBELERİ.. 173 A. Peygamber Modeli; Yarı Teokratik Düzen 174 B. Hulefa-i Raşidin Dönemi 183 C. Saltanat Rejimleri 187 D. Modern Zamanlarda İslam Siyaset Düşüncesi 191 4. MEZHEPLER BAZINDA İSLAM SİYASET DOKTRİNLERİ 197 A. Şii İmanet Doktrini 198 B. Harici Doktrini 201 C. Mutezile Doktrini 202 D. Cebriye Doktrini 204 E. Ehl-i Sünnet Doktrini 205 5. SİYASAL BİR SİSTEM OLARAK HİLAFET 207 A. Hilafetin Vacip Olduğunu Söyleyenlerin Delilleri 210 a. Kur'an'dan Delilbr 211 b. Sünnetten Deliller 211 ba. Hadis 211 bb. Pratik Uygulamalar 211 c. İcma Delili 211 d. Hilafet'in Vacip Olduğuna Dair İleri Sürülen Diğer Deliller... 212 da. Anarşiyi Bertaraf Etme Delili 212 db. Dini Vecibeleri Tenfiz Delili 212 dc. Tam Adaletin Sağlanması Delili 213 dd. Yöneticisiz Bir Toplumun Bulunmasının Muhal Olması Delili 214 B. Hilafetin Caiz Olduğunu Söyleyenlerin Delilleri 214 C. Hilafete Ait Müteferrik Görüşler ve Değerlendirme 215 6. AKTÜEL İSLAM'DA EGEMENLİK PROBLEMİ 218 7. DEVLETİN MENŞEİ BAĞLAMINDA YENİ BİR EGEMENLİK TASARIMI 237 SONUÇ 247 KAYNAKLAR 255

GİRİŞ 1. IKI ANAHTAR TERIM Araştırmamız karşılaştırmalı bir çalışma (comperative study) mahiyetinde olduğu için, karşılaştırmanın her bir unsuruna ait iki anahtar terim bulunmaktadır: Egemenlik ve Hakimiyet terimleri. Her ne kadar diğer Batı dillerine Fransızca'dan geçmiş olan souverainate kelimesinin karşılığı olarak bizde önce hakimiyet terimi kullanılmış ve daha sonr da giderek bunun yerini egemenlik terimi almış ise de biz burada egemenlik ve hakimiyet terimleri arasında belirgin bir ayırım yapıyoruz. A. Egemenlik: Araştırmamızda egemenlik terimi tamamen siyasal bilime ait olanı refere edecektir. Bu anlamda egemenlik teriminin ortaya çıkış zamanı, araştırmamızın birinci bölümünde daha detaylı ele alınacağı gibi, Hıristiyan Batı ortaçağıdır. Bu kavram Batı Hıristiyan ortaçağmm iç çelişkilerinden neş'et etmiştir. XVI. yüzyılda Fransız filozofu Jean Bodin tarafından sistemleştirilen egemenlik teorisi Fransız devrimiyle birlikte laik nitelikli bir halk egemenliğine evrilerek hukuki bir formülasyona dönüşmüştür. B. Hakimiyet: Araştırmamızda hakimiyet terimini Kur'an'da yer alan Allah'ın Hakimiyeti kavramı için kullanacağız. Bu anlamda hakimiyet terimini siyasal bilimin egemenlik teriminin karşılığı olarak kullanmıyoruz. Bu iki kavramın düzlemleri farklı ise de aralarında bir ilişkinin varolduğu

10 da yadsınamaz. Bunu araştırmamızîn ilerleyen bölümlerinde detaylandırmaya çalışacağız. Egemenlik kavramının öbeğinde devlet, halk, ülke, hükümet, kuvvet (power), sosyal kontrat, tabii hukuk, İlahi hak teorisi, kendi kendini tahdit teorisi, otorite, etki gibi terimler, hakimiyet kavramının öbeğinde ise, mülk, itaat, imamet, hilafet, şura, icma, içtihad gibi kavramlar grubu yer alacaktır. biat, 2. KONU VE ÖNEMİ Araştırmamızın konusu modern siyasalbilim'in (political selence) temel problematiklerinden biri olan egemenlik teorisi'ni Kur'an-ı Kerim'in hakimiyet kavramı ile karşılaştırmalı olarak incelemektir. Kur'an-ı Kerim'in hakimiyet kavramının, siyasalbilimin egemenlik kavramı ile mukayese edilmesi her şeyden önce bize Kur'an'ın sunduğu bir devlet modelinin olup olmadığı sorunsalını çözmede çok önemli ipuçları verecektir. Zira egemenlik modern devletin en önemli kıstasıdu". 1 O halde bu kıstas bize Kur'an'da verili bir devlet fikrinin varolup olmadığı ya da bizim ondan bir devlet telakkisi çıkarsayıp çıkarsayamayacağımız konusunda önemli ipuçları verecektir. Ayrıca Kur'an'ın en büyük ve affedilmez günah olarak gördüğü şirk^ probleminin anlaşılmasına da katkı sağlayacağım düşünüyoruz. Zira Kur'an'daki hakimiyet kavramım direkt olarak siyasal egemenlik şeklinde okuyarak, bu ikisini biri birinden temyiz edemeyen bazı anlayışlar siyasal alanın bütünüyle Allah tarafından belirlendiğini varsayarak siyasa ve yasamadaki herhangi bir beşeri çabayı şirk olarak telakki etmektedirler. Bu anlayışa göre yüce Allah hayatımızın her safhasını hiç bir boşluk bırakmadan A'dan Z'ye kadar belirlemiştir. Binaenaleyh Allah'ın hükmünün dışında başka hükümler aramak, hükümde ona ortaklık etmek sayılır ve bu da ona şirk koşmaktır. Oysa ki Kur'an'da şirk'in bağlamı bundan tamamen farklıdır. Şirk'ı Kur'ani bağlamından kopararak siyasal alandaki beşeri çabaları Allah'ın hükmüne ortak koşmak biçiminde yorumlamak bizce doğru değildir. Bu yönüyle araştırmamızın bu probleme de ışık tutacağını umuyoruz. 1 B. Daver, Siyaset Bilimine Giriş. s. 181. 2 4/Nisa:48, 116.

11 Siyasal sistemleri belirleyen en önemli temel özelliklerden biri egemenlik doktrinidir. Çünkü egemenlik doktrini, belli bir toplumda geçerli iktidar ilişkilerini ve siyasal kurumlaşmayı kavrayıp, çözümlemede kullanılan temel ölçül ya da anahtardır.3 Kur'an-ı Kerim bize sistematik anlamda bir siyaset ve devlet modeli vermese de, vakıa başta Peygamber efendimiz olmak üzere, tarihte Müslüman toplumlar siyasal sistemler inşa etmiş, devlet kurmuşlardır. Müslümanların tarihsel tecrübelerindeki devlet model ya da modellerinin ve geliştirdikleri siyasal sistematiklerin analizinde de egemenlik kavramı anahtar rol oynayacaktır. Kur'an-ı Kerim'in nev'i şahsına münhasır (sui generis) bir hakimiyet anlayışımn varolduğunu daha önce de ifade etmiştik. Kur'ana göre mutlak ve sınırsız haküniyet Cenab-ı Allah'a aittir.4 Ancak Kur'an'da hakimiyet mutlak manada Allah'a tahsis edilmekle birlikte, bizatihi Cenab-ı Allah tarafından insana bahşedilen siyasal anlamda bir hakimiyet (egemenlik) alanı da vardır. Zira Kur'ana göre insan yeryüzünün halifesi'dır.^ Yeryüzüne halifelik misyonu ile gönderilen bir varlığa özel bir hakimiyet alanının bahsedilmemesi elbette düşünülemez. Binaenaleyh Kur'an-ı Kerimde kozmik (kevni) hakimiyetin Allah'a aidiyetini belirten ayetlerden yola çıkarak Kur'an'm insana özel bir hakimiyet (egemenlik) alanı bırakmadığım tasavvur etmek mümkün değildir. Nitekim Kur'an-ı Kerim, bir çok ayetlerinde, defalarca mülkün Allah'a aidiyetini bildirmiş olmasına rağmen^ özel mülkiyeti esas almışa ve bu sebeple başlı başına bir miras hukuku vazetmiştir.8 Şu halde bunların Kur'an'da birbirinden farklı düzlemlere ait kavramlar olduğunu anlıyoruz. Mülk'ün Allah'a ait olması keyfiyeti nasıl ki özel mülkiyetimize halel getirmiyorsa, kevni hakimiyetin Allah'a aidiyeti de yine Allah'ın bize bahşettiği özel hakimiyet alanına münafı değildir. Binaenaleyh Kur'an-ı Kerim, kozmik 3 Gencay Seylan, Türkiye'de İslama Siyaset, ss.178-179. 4 6/En'am:18,57,6I,62, 12/Yusuf:40,67, 13/Ra'd:I6 28/Kasas:70,88, 38/Sad:65, 39/Zümer: 4, 40/Ğafir:12,16. 5 2/Bakara:30, 6/En'am:165, 35/Fatır:39. 6 2/Bakara: 108, 3/Al-i İmran;26,179, 5/Maide:40,120, 9/Tevbe:116, vb. 7 4/Nisa: 29, 32. 8 4/Nisa: 7-12, 176.

12 anlamda bir hakimiyet konseptine sahip olduğu gibi siyasal anlamda dâ insanoğluna bir egemenlik alanı bahsetmiştir. Bu aynı zamanda insanın sınanma alanıdır ve o, bu alanda özgürdür. Kur'an bize özel mülkiyet hakkını bahşederken, helal ve meşru yoldan kazanma, ölçü ve tartıda hile yapmama, kat kat faiz yasağı vb. bazı sınırlamalar getirdiği gibi, bize bahşetmiş olduğu egemenlik alanında da bazı sınırlamalar koymuş, bir takım temel ölçütler vazetmiştir. Kur'an'ın yönetim için şart olarak ileri sürdüğü adalet 9 ve meşveret lo prensiplerini ortaya koyması bu kabildendir. Kur'an'da kozmik hakimiyet Allah'a, siyasal egemenlik de insana verilmiştir. Ancak bu ikisi biri birinden bağımsız değildir. İslam dininin birincil kaynağı Kur'an-ı Kerim'in hakimiyet ile beraber sistematik olmayan primitif bir egemenlik anlayışına da sahip olması, ^ İslam teolojisi ile siyasalbilim arasında analojiler kurmada bize rahatlık bahşetmektedir. Esasen bu analojiyi kurmada bize rahatlık bahşeden bir çok teolojik nosyonlar mevcuttur. Bizce, bütün bunların merkezinde insanın siyasal egemenliğini ifade eden hilafet kavramı yer almaktadır. Esasen din-siyaset ilişkileri, siyasalbilim ve siyasalbilim'in kökü olan sosyolojinin konusu olduğu kadar İlahiyat'ın da başlı başına bir konusudur. Zira din- siyaset ilişkilerinde kurgulanacak raukayaselerin bir tarafında din olgusu yer almaktadır. Bu sebeple iki bilim dalı arasında kurulacak köprüler, her iki bilim dalma da katkılar sağlayacaktır. Fransız filozofu ve siyasetçisi Jean Bodin, devletin varlığım egemenlik erkine bağlar ve onu siyasal rejimlere anlam kazandıran temel unsur olarak tanımlar. Ona göre devletin monarşik, aristokratik ya da demokratik karakterini belirleyen, bu en üstün yasama erki'nin yani egemenliğin kimin elinde olduğu keyfiyetidir. 12 Sözgelimi egemenliğin din adamları aracılığıyla Tanrı'ya ait olduğu var sayılan yönetimlere Teokrasi, Demos'a ait olduğu yönetimlere Demokrasi, seçkin/elit'lere 9 4/Nisa:58,16/Nahl:90. 10 3/Al-i İmran:^ 159,42/Şura: 38 11 6/En'ara:18. 12 David Miller, Blackwell'in Siyasal Düşünce Ansiklopedisi, (Çev:Bülent Peker, Nevzat Kıraç)ss.79-80

13 ait olduğu yönetim biçimlerine de Meritokrasi denilmektedir. Yasa egemenliğine dayanan yönetim biçimine de Nomokrasi denilmektedir ki eski Yunan dilinde önceleri "bölüm" ve "pay" anlammda, daha sonra kanun anlammda kullanılan ve antik Yunan site devletinin hukuk düzenini ifade eden nomos kelimesi 13 üe iktidar anlamına gelen chratos'^^ kelimelerinin terkibmden oluşmuştur. Hülasa Oligarşi, Poliarşi, Patriarşi, Mobokrasi, Timokrasi, Otokrasi ve Tiranlık gibi bütün yönetim biçim ya da teorileri egemenlik unsuruna göre isim ve anlam kazanmaktadır; Siyasalbilimin ana konusunu devlet ve iktidar kavramları teşkil eder. 15 Nitekim, 1956 yılında Unesco aracılığıyla düzenlenen bir toplantıda siyabalbilimcilerin çok büyük çoğunluğu siyasalbilimin ana dinamik kavramımn iktidar olduğu noktasında birleşmişlerdir. Servet nasıl ekonominin merkez, temel fikri ise, iktidar da siyasalbilimin toplayıcı, birleştirici kavramı sayılmaktadır. 16 Klasik politika bilimi, devlet'i ana konu olarak ele alırken yeni siyasalbilim bunun yerine iktidar kavramını oturtmaktadır. Şu var ki politika biliminin temel konusu geniş anlamda sosyal iktidar değil, daha dar ve belirli (spesifik) anlamda siyasal iktidar' dır. 17 Kimilerine göre siyasalbilim devlet bilimidir, kimilerine göre de iktidar bilimidir. 18 Siyasalbilim ister devlet bilimi olarak, ister iktidar bilimi olarak algılansın;, her iki anahtar kavramın egemenlik kavramı ile iç içe olduğu görülür. Bu konuda siyasalbilimci Prof. Munci Kapani şunları söylemektedir: "...Geleneksel olarak egemenlik, devlet kavramı ile birlikte incelenir. Bu klasik yaklaşım, egemenliğin uzu» süre devletin temel niteliğini ve '3 Erwın I. J. Rosenthal, Ortaçağ'da İslam Siyaset Düşüncesi, (ÇevıAli Çaksu), ss. 13, 190., Mehmet Ali Ağaoğullan, Eski Yunanda Siyaset Felsefesi, s. 15. ' 4 İlhan Arsel, Teokratik Devlet Anlayışından Demokratik Devlet Anlayışına, s. 2. '5 B, Daver, Siyaset..., s.3. 16 D., Waldo, Political Science In the United States, ss. 22, 24, 27; Zikrden: B. Daver, Siyaset..., s.39 '7 Münci Kapani, Politika Bilimine Giriş, ss. 24-25. '8 Maurice Duverger, Siyaset Sosyolojisi, (Çev: Şirin Tekeli) ss. 18-23. Duverger, burada siyasalbilim deyimi yerine siyaset sosyolojisi tabirini kullanmakta ve bu kitabm basma bir uyarı ekleyerek bu iki sözcüğün hemen hemen aynı anlamda olduğunu belirtmektedir.

14 onun ayırt edici kriterini (ölçütünü) oluşturduğu görüşüne dayanmıştır. Biz bu tutumdan ayrılarak egemenliği siyasal iktidar kavramı ile birlikte incelemeyi daha uygun buluyoruz. Zira bu ikisi birbiriyle çok yakın ilişkisi olan ve çoğu zaman birbiriyle karıştırılan kavramlardır. "19 Bu noktada Jean Bodin tarzı klasik yaklaşımla yeni yaklaşım arasıdaki fark tebarüz etmektedir. Yani devleti egemenliğin merkezi olarak gören klasik yaklaşım ile iktidarı egemenliğin merkezine yerleştiren yeni yaklaşım arasındaki fark ortaya çıkmaktadır. Bu nüans bizi burada fazla ilgilendirmeyecektir. Zira "devlet" ile "iktidar" kavramları arasında varolan illet bağları birini diğerinden temyiz etmeyecek kadar güçlüdür. Binaenaleyh, Kur'an'ın kendi nev'i şahsına münhasır olan hakimiyet kavramının siyasalbilimin temel kavramları ile mukayeseli olarak incelenmesinin, Kur'an'ın öngördüğü sosyal ve siyasal hayat tarzının sağlıklı bir biçimde anlaşılabilmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Kuşkusuz Kur'an-ı Kerim, muhtevasım bütünüyle siyasaya ayırmamış ve bize A'dan Z'ye tabi olacağımız bir siyasal yapı modeli belirlememiştir. Ne var ki Kur'an her konuda muhtaç olduğumuz kılavuzluğunu da 20 bizden esirgememiş, Müslümanların siyasi yapılanmasının olmazsa olmaz koşullarını ana koordinatlar olarak vermiştir. Şu halde her dönemde yaşayan Müslümanlar Kur'an'ın rehberliğinde, yaşadıkları zamanının gereklerine uygun bir siyasayı kendileri oluştururlar. Nitekim XIX. yüzyılda imparatorluklar döneminin kırılmaya uğrayıp milli devletlerin oluştuğu bir vasatta Müslümanlar, milli devlet anlayışına paralel bir egemenlik konsepti geliştirmişlerdir. Ülkemizde 1876'da yapılan ilk Anayasada hakimiyet (egemenlik) Osmanoğullan'nın usul-u kadimesinin en büyük evladına ıtlak ediliyor, padişahın iradesi adeta mutlaklaştırılıyor, dahası OsmanoğuUan'mn bütün sülalesinin mali giderleri hayat boyu anayasal olarak garanti altına almıyordu.21 Böyle bir yapılanma tarzına karşı muhalefeti, o dönemin Yeni Osmanlıcı aydınlarıyla birlikte İslamcılar'm da üstlenmesi bizce 19 M. Kapani, Politika..., s. 55. 20 2/Bakara:185, 17/İsra:9,72. 21 Bkz: Düstur, Mahmut Bek Matbaası, İstanbul 1299, IV, s.4., A. Şeref Gözübüyük - Suna Kili, Türk Anayasa Metinleri, s.25.

15 gayet manidardır. İslarricilar, Kur'an'ın meşveret emrini ön plana çıkarıp hakimiyet-i milliye'ye vurgu yaparak, o güne kadar kendilerine tevarüs eden tekil iradeye dayalı bir yönetim geleneğinin, zaman ve şartlar karşısındaki zorunlu dönüşümünü kolaylaştırıyorlardı.22 Hakimiyet'in Osmanlı hanedanından millete devredilmesi sürecinde o dönemdeki İslamcılık cereyanının yadsmamayacak bir rolü olmuştur. Şüphesiz İslamcılar'ın en önemli dayanağı Kur'an'ın siyasal anlamdaki hakimiyet konseptinin odak noktası olan meşveret'e ilişkin ayetleriydi. Nihayet Türkiye Büyük Millet Meclisi devrinde 20.1.1337 (1921) tarihinde yapılan Kanun-u Esasi'nin (Anayasa) birinci maddesi "Haküniyet bila kayd-u şart milletindir. İdare usûlü halkın mukadderatmı bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müsteniddir. "23 diyerek egemenlik erkini OsmanoğuUan'nın en büyük evladından alarak millete devrediyor ve böylece Türkiye'ye demokrasinin girmesinin yolları açılmış oluyordu. İnsanlığın sınama yanılma yoluyla ulaşmış olduğu mükemmele en yakın yönetim biçimi demokrasi olmakla birlikte bugün modern siyasalbilimin verilerinin de işaretlediği gibi, artık demokrasinin kendisi dahi bizatihi demokrasinin doğduğu muhitlerde sorgulanmakta ve demokrasi ötesi arayışlar başlamaktadır. Sözgelimi yüzyılımızın önde gelen toplum ve siyaset filozoflarından F. A. Hayek, demokrasinin temeli olan geleneksel egemenlik doktrinine karşı hukuk egemenliği anlayışını öne sürerek egemenliğin sınırlandırılması fikrini ortaya atmıştır.24 Gerçekte de geleneksel egemenlik teorisi, geçmişteki hükümdarların egemenliklerinin bir bakıma parlamento adlı kuruma devredilmesinden öte bir anlam taşımamaktadır.25 Egemenlik tek başına ürkütücü bir fenomendir. Ulusal egemenlik kuramının tehlikeli yanı da egemenlik kavramına dayanmasıdır. 26 Gerçi öznesi çoğullaştıkça egemenlik'm muhtemel bir diktatorizme dönüşme 22 Bkz: Mümtaz'er Türköne, Osmanlı Modernleşmesinin Kökenleri, s. 85-88., İsmail Kara, İslamcılar'ın Siyasi Görüşleri, ss.145 vd. 23 Teşkilat-ı Esasiyye Kanunu, Münir Matbaası, İstanburi337 (1921), s.10., A. Ş. Gözübüyük-Suna Kili, Türk Anayasa Metinleri, s.85. 24 Mustafa Erdoğan, Anayasal Demokrasi, ss. 27, 65. 25 M. Erdoğan, a.g.e, s.64. 26 Mehmet Turhan, Siyaset ve Anayasa, s. 126.

16 oranı asgariye iner. Buna rağmen egemenlik'in her zaman bir çoğunluk diktatoryasına ya da pazarlıkçı çoğulculuk diktatoryasına dönüşme riski ihtimal dahilindedir. Hukuk dilinde kamu hukuku emperyalizmi olarak ifade edilen olgu bunun bir ifadesidir.27 Şu halde hukuk her zaman egemenliği öncelemelidir. Kuşkusuz Kur'an-ı Kerim'inde bu konularda söyleyecek sözleri vardır. Bunların ortaya konulması için siyasalbilimdeki egemenlik kavramı ile Kur'an'ın hakimiyet kavramlarının mukayese edilmesi gereklidir. 3. ALAN VE KAPSAM Kur'an-ı Kerim'e göre egemenlik teorisi'ni incelerken her şeyden önce çalışmamızı Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı, Tefsir Bilim Dalı'ndan yaptığımızı göz önünde bulundurarak kendimizi bu bilim dalının alanı içerisinde konuşlandırdığımızı belirtelim. Ne var ki egemenlik teorisi'nm modern siyasalbilimin bir temel problematiği olması bizi siyasalbilim ve onu çevreleyen siyaset felsefesi, hukuk felsefesi gibi diğer disiplinlere başvurmaya sevk edecektir. Toplumsal değişim ve başkalaşımlara ve meydana gelen yeni olaylara paralel olarak bilimlerde, özellikle de sosyal bilimlerde bir tür genişleme meydana gelmektedir. Örneğin, tarihçiler Asya ve Afrikalı ulusların ortaya çıkışı karşısında tarihi, daha geniş bir dünya tarihi olarak yeniden ele almak zorunda kalmışlar, toplumbilimciler de kendi alanlarını daha geniş bir çerçeve içinde düşünmek durumunda kalmışlardır.28 Siyasalbilimin de alanı her gün genişlemekte ve sınırları değişmektedir. Teknik, ekonomik ve sosyal gelişmeler bu alan ve sınırların son derece genişlemesi sonucunu doğurmaktadır. Atom ve hidrojen bombalarının yapılması, yeni bağımsızlığına kavuşan devletlerin ortaya çıkışı, otomasyonun yayılması, nüfus patlaması, toplu işsizlik gibi olaylar hükümetleri, idareci ve siyaset adamlarını ve bunlarla birlikte 27 M. Erdoğan, Anayasal Demokrasi, ss.65-66. 28 Recep Şentürk, İslam Dünyasında Modernleşme ve Toplumbilim (Türkiye Ve Mısır Örneği), s.27.

17 siyasalbilimciieri şimdiye kadar bilinmeyen ya da üzerinde durulmayan konuları incelemeye zorlamaktadır. Bütün bu yeni faktörler, temel siyasal felsefenin ve onun dayandığı değerlerin yeni bir bakış altında,yeni bir yoruma ve açıklama tarzına kavuşturulmasını zorunlu kılmaktadır. 29 Aynı durumun din bilimlerinde meydana gelmediğini söylemek mümkün değildir. Her ne kadar din, sabitelere dayalı ise de onun bir değişkenler boyutu da vardır. Din, özde Tanrı buyruğu olmakla birlikte geniş bir biçimde insan beyninin uğraş alanı içerisine girmiştir; Dinler insan beyninin yorum ve müdahalesiyle kurumsallaşır.30 Ancak dinin bu şekilde kurumsallaşması ile dinin bizatihi kendisini birbirinden ayırmak gerekir. Dinin insan beyinin uğraş alanı içerisindeki kurumsallaşması dinin kendisi gibi total bir değer değildir, zaman ve şartlara göre değişebilir. Hıristiyan Batı ortaçağında meydana gelen dinsel ve toplumsal çatışmaların temelinde bu ayırımın yapılmamasının önemli rolü olduğunu düşünüyoruz. Kilise esasen dinin bizatihi, kendisini değil, onun insan zihninde kurumsallaşmış biçimini dinin kendisi yerine koyarak sabite haline getiriyordu. Nitekim protestanlaşma süreci bu duruma bir tepki olarak doğmuştur. İslam dininin gerek felsefi anlamda epistemolojik kaynaklan gerek fıkhi/hukuki anlamdaki argümanları incelendiğinde onun bir yandan sabitelere, diğer yandan da değişkenlere dayandığı görülür. İslami epistemolojinin kaynaklarından haber-i sadık yani vahiy daha çok sabitelere ilişkin iken bir diğer kaynak olan akıl ise ağırlıklı olarak değişkenlere ilişkindir. Diğer yandan İslam hukukunun ilk iki kaynağı olan Kur'an ve Sünnet, ağırlıklı olarak sabitelere 3i İcma, Kıyas, 29 B. Daver, Siyaset..., s. 37. 30 Niyazi Öktem, Dinler ve Laiklik, Cogito, S: 1, s.34. 31 Edille-i Şer'iyye'mn ilk iki kaynağı olan Kur'an ve Sünnet çoğunlukla sabit değerler olarak telakki edilmesine rağmen kanaatimizce bu iki kaynağın bütün unsurları sabite değildir. Zira bu iki kaynağın anlaşılması ve uygulanmasına zaman zaman beşer iradesinin değişkenlik arz eden karakteri müdahil olmaktadır. Nitekim, Kur'an'ın anlaşılmasında anahtar rol oynayan "nasih", "mensuh", "muhkem," ve "müteşabih" gibi terimler, bizatihi Kur'an kaynaklı olup tevkifi terimler olsalar dahi, hangi ayetin bunlardan hangi kategoriye girdiği konusu

İstihsan, İstislah, İstishab, Örf, Umum-i Belva, Sedd-i Zerayi' gibi akıl ve içtihad'a taalluk eden kaynak ve metotlar ise değişkenlere dayanmaktadır. İslam dininin sabite ve değişkenleri bir pergel modeliyle anlatılabilir. Pergelin bir ucu bir nokta üzerine tespit edilmiş olup kendi ekseni üzerinde iç döngüsel bir devinime sahip iken diğer ucu ise verili açıya göre yeni gelişmeleri dairevi olarak kuşatmaktadır. Burada nass'la.t pergelin sabit ucuna, ictihad'lar ise pergelin manevra kabiliyetine sahip olan hareketi! ucuna tekabül etmektedir. Vakıa, nass'lar olmuş ve olacak bütün hadiselerin hükmünü ihtiva etmemektedir. Şehristani'ye göre bunun tasavvuru dahi mümkün değildir.32 Binaenaleyh İslam'ın hayatiyeti bir yönüyle «öi-^'lara bağlı olduğu gibi, diğer yönüyle de ictihad'a. bağlıdır. İslam coğrafyasının sınırlarının genişlemesine paralel olarak Müslüman fakihlerin çekirdek alanı muhafaza etmekle birlikte, içtihad'n taalluk eden alanda bir çok dış tesirlerden etkilendiği bir vakıadır.33 Esasen nass'laı üzerinde yapılacak teleolojik bir etüt, bize nass'lann dahi bizatihi nazil olduğu dönemin sosyal şartlarını gözettiğinin ipuçlarını verecektir. Hayrettin Karaman'ın ifade ettiği gibi, Allah Teala'nın, Hz. Peygamberin vefat tarihinden itibaren hayatın durmasım, içtimaî, iktisadî, ve teknik şartların değişmemesini murad ettiği tasavvur edilemez. Nesh hadisesi Allah Teala'nın muradının bu istikamette olmadığını gösterir.34 Esbab 'un-nuzül ilmi de bize vahiy ile vakıa'nın irtibatinı gösterir. Dahası vahyin sosyal hayattaki vakıa'lara isticabe olarak indirildiğini işaret verir. Binaenaleyh Kur'an-ı Kerim'in bizatihi kendisi sosyal hayatin realitelerini tevkife değil ictihad'a bağlıdır, dolayısıyla izafidir. Yine Kur'an'ın anlaşılmasında anahtar role sahip olduğu halde bizatihi Kur'an orijinli olmayan, tefsir ve fıkıhçıların sık sık başvurduğu; "zahir", "nass", "mücmel", "hafî", "müfesser" gibi terimler ise büsbütün içtihadı terimlerdir. Hakeza Hadis usûlüne ilişkin "mütevatir", "meşhur", "ahad", "sahih", "hasen", "zayıf", "mevzu", ve hadis usûlü kitaplarında bu kategorilerin alt bölümleri olarak sayılan onlarca hatta yüzlerce ıstılah, ictihad'a mebnidir, dolayısıyla izafidirler. 32 Hayreddin Karaman, İslam Hukukunda İctihad, s.30 33 Atiyye Mustafa Müsrife, el-kadauf'il-islam, s. 114 34 H. Karaman, İslam Hukukunda İçtihad, s. 30.