BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

Benzer belgeler
BARİATRİK CERRAHİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA SAÇ DÖKÜLMESİ VE NEDENLERİ

BARİATRİK CERRAHİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA SAÇ DÖKÜLMESİ VE NEDENLERİ

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

BARİATRİK CERRAHİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA SAÇ DÖKÜLMESİ VE NEDENLERİ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI GÜNLÜK KAÇ KALORİ ALMALIYIZ? OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR: BALAYI PERİYODU

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

BARİATRİK CERRAHİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA SAÇ DÖKÜLMESİ VE NEDENLERİ

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA GEBELİK VE SONUÇLARI

BARİATRİK CERRAHİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA SAÇ DÖKÜLMESİ VE NEDENLERİ

OBEZİTE CERRAHİSİ, BESLENME VE SAÇ DÖKÜLMESİ

OBEZİTENİN FARKLI ALT-TİPLERİ VE YENİ TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

KORKUTAN GERÇEK! OBEZİTE ORANLARI TÜM DÜNYADA YÜKSELİYOR

OBEZİTE KADERİNİZ DEĞİL!

OBEZİTENİN FARKLI ALT-TİPLERİ VE YENİ TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

KORKUTAN GERÇEK! OBEZİTE ORANLARI TÜM DÜNYADA YÜKSELİYOR

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI GÜNLÜK KAÇ KALORİ ALMALIYIZ? TÜP MİDE AMELİYATINDA ULUSLARARASI BAŞARI

DOÇ. DR. HALİL COŞKUN - KANALTÜRK ANA HABER - VBLOC UYGULAMASI

OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİREN KİŞİLERDE KİLO VERMEK BEYNİ İŞTE BÖYLE ETKİLİYOR!

OBEZİTE KADERİNİZ DEĞİL!

Gastrik Bypass Ameliyatını Takiben Kilo Kaybının Mekanizması

BARİATRİK CERRAHİ İLE BESLENME KOMPLİKASYONLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

TİP 2 DİYABETİN TEDAVİSİNDE MİNİMAL İNVAZİV CERRAHİ

DİYABET CERRAHİSİ NEDİR? NE DEĞİLDİR?

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA GEBELİK VE SONUÇLARI

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA GEBELİK VE SONUÇLARI

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI REAKTİF HİPOGLİSEMİ VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Vitaminlerin yararları nedendir?

OBEZİTEYİ ANLAMAK! FAZLA KİLO İLE OBEZİTE ARASINDAKİ FARK NEDİR?

OBEZİTE CERRAHİSİNDE SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

Damar Tıkanıklığı Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİREN KİŞİLERDE KİLO VERMEK BEYNİ İŞTE BÖYLE ETKİLİYOR!

OBEZİTE CERRAHİSİ VE RAMAZAN AYI ÖNERİLERİ

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR: BALAYI PERİYODU

OBEZİTE KADERİNİZ DEĞİL!

OBEZİTE CERRAHİSİ, BESLENME VE SAÇ DÖKÜLMESİ

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

Kalp Hastalıklarından Korunma

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA YENİDEN KİLO ALMANIN TEDAVİSİ

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi

Gastrik Bypass Ameliyatından Sonra Beslenme

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

KİLO KAYBI AMELİYATI VE ÇAPRAZ BAĞIMLILIK: AŞIRI YEME BOZUKLUĞUNA BİR BAKIŞ

Sigaranın Vücudumuza Zararları

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü

Bireyin bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik ve uyum halidir. Sağlık nedir?

Klinik Beslenme Günleri II-Diyabet Karbonhidrat Sayımı

SAĞLIKLI BESLENME TABAĞI

SAĞLIKLI KALP İÇİN AKTİF YAŞAM

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

Bariatrik Metabolik Cerrahi Derneği nden BASIN AÇIKLAMASI

ALANYA BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONT.MD YETERLİ VE DOĞRU BESLENME KURALLARI

HASTA/HASTA YAKINI ZORUNLU EĞİTİM İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ

KANSERDE BESLENME. Önce-esnasında-sonra

Diyabet ve egzersiz TÜRKİYE ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA DERNEĞİ DİABETES MELLİTUS ÇALIŞMA VE EĞİTİM GRUBU

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE İLK 1000 GÜNDE BESLENME DR.GÖNÜL KAYA

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI SAÇ DÖKÜLMELERİ BARİATRİK BESLENME UZMANININ BARİATRİK TAKİPTEKİ YERİ VE ÖNEMİ

Kocaeli İlinde Obezite ve Bir Tedavi Alternatifi Olan Obezite Cerrahisi Farkındalığının Değerlendirilmesi

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI BESLENME: GLİSEMİK İNDEKS NEDİR? NEDEN ÖNEMLİDİR?

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

DOÇ. DR. HALİL COŞKUN SHOW TV ANA HABER / VOLKAN AKYILDIZ DOÇ. DR. HALİL COŞKUN SHOW TV ANA HABER / KELEBEK BİRİCİK

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL

Tiroid problemleri kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabilir, kalsiyum ve D vitamini içeren bir diyet emilimi kolaylaştırır.

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart

Günde bir elma doktoru evden uzak tutar.

SAĞLIKLI BESLENME. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Gebelikte Beslenme Vitaminler

Çocuğumun Obezite Sorununa Karşı Nasıl Önlem Alabilirim?

ŞİKAYETİNİZ Mİ VAR??? Yemek sonrası şişkinlik hissediyorum... Yemeklerden sonra hazımsızlık hissediyorum...

TEKNOLOJİK GELİŞMELERİN ÇOCUK KALP SAĞLIĞINA OLUMSUZ ETKİLERİ

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

OBEZİTE CERRAHİSİ VE RAMAZAN AYI ÖNERİLERİ

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara

Transkript:

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI Bariatrik ameliyatlar sadece kilo kaybı sağlayarak fiziksel değişim sağlamazlar, asıl önemli olan kilo kaybı sonrası vücudumuz için bu 7 önemli yarardır! 1- Tip 2 Diyabetin uzun süreli gerilemesi! Kısa süre önce yapılan bir Cleveland Klinik çalışması bariatrik ameliyatın kontrol altına alınması zor Tip 2 diyabetin uzun vadeli gerilemesine sebep olduğunu göstermektedir. Bu çalışmanın sonuçları bariatrik ameliyatların Tip 2 diyabeti olan obez hastalar için son derece etkili olduğunu, ameliyat sonrası hastaların insülin ve ilgili ilaçları kullanmadıklarını ve/veya ilaç dozlarında ciddi azalma olduğunu göstermiştir. 2- Kalp ve Damar sağlığında düzelme! Bariatrik ameliyatların kişinin koroner kalp hastalığı, felç ve periferik kalp hastalığı riskini azalttığı tespit edilmiştir. Tansiyon ve kolesterol seviyeleri ameliyattan sonra normale dönebilir, veya normale yaklaşabilir, bu riskler azalır ve genel olarak sağlık düzelir. 3- Depresyondan kurtulma! Çoğu obez kişi olumsuz vücut görüntüsü ve sosyal aşağılanma sebebiyle depresyon semptomları yaşamaktadır. Önemli ölçüde aşırı kiloları olan gençler, hoşlanacakları aktivitelere katılmada güçlük çektikleri için, sosyal yönden soyutlanarak depresyona girebilirler. Fazla kiloları vermenin bu hastalarda

duygusal sağlığı da iyileştirdiği tespit edilmiştir. 4- Engelleyici uyku apnesini ortadan kaldırma! Obez kişiler yüksek oranda uyku apnesi ile mücadele etmek zorundadırlar. Bariatrik ameliyat sonrası normal kilo aralığı elde etmek ve bunu sürdürmek, genellikle uyku apnesi olan kişilerin gece yatarken yüksek oranda bir CPAP makinesi kullanmayı bırakmasını sağlamaktadır. 5- Eklem ağrılarını ortadan kaldırma! Fazla kiloyu sürekli taşımak, ağırlığı taşıyan eklemlerinize çok fazla baskı yaparak genellikle kronik ağrıya ve eklemlerde hasara sebep olur. Bariatrik ameliyattan sonra meydana gelen önemli ölçüde ve sürdürülen kilo kaybı eklemler üzerindeki baskıyı kaldırır, hastalar ağrı kesici ilaçlar kullanmayı bırakır ve daha fazla hareketliliğin tadını çıkarır. 6- Doğurganlıkta artış! Bariatrik ameliyatlar çocuk doğurma yıllarında doğurganlıkta da iyileşme sağlar. Çocuk sahibi olamayan bir çok kadın, ameliyat sonrası tedavi görmeksizin gebe kalımında artış olduğu tespit edilmiştir. 7- Diğer tıbbi hastalıkları ortadan kaldırma! Bariatrik ameliyatlar metabolik sendromu, hamilelikte oluşabilen komplikasyonları, karaciğer yağlanmasını ve çok daha fazla rahatsızlığı ortadan kaldırır. Ülkemizde endişe verici bir hızla artan obezite ve ilgili sağlık sorunları ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Hiç kuşkusuz bariatrik ameliyatlar aşırı kilolu insanlar için sürdürülebilir bir rahatlama sağlamak için güçlü bir aracı temsil etmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar göstermektedir ki bariatrik ameliyatlar çok güvenlidir ve bilgi sahibi ve tecrübeli bir ekip tarafından yapıldığı zaman, diz veya safra kesesi ameliyatından daha fazla riski yoktur.

Bariatrik ameliyat geçirecek kişilerin tecrübeli bir bariatrik cerrah, bariatrik beslenme uzmanı, psikiyatrist/psikolog ve takiplerinin kontrolünü sağlayan tecrübeli bir koordinatörden oluşan tecrübeli bir ekip tarafından destekleniyor olması başarı şansını artırmaktadır. Prof. Dr. Halil Coşkun OBEZİTE CERRAHİSİNİN ŞEHİR EFSANELERİ-DOĞRU SANILAN YANLIŞLAR Tıbbi olarak Obezite Cerrahisi hızla gelişmekte olan bir daldır. Cerrahi tedavi sonrası ulaşılan başarılar hem medyanın, hem halkın ilgisini çekmektedir. Bu da obezite cerrahisi hakkında bir kaç yanlış anlamanın ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Tıpkı diğer tıbbi şehir efsaneleri gibi, bu yanlış anlamalar da aksi yönde kanıtlar olmasına rağmen ısrarla devam etmektdir. Bu doğru sanılan yanlışları aşağıda detaylıca sizlere açıklamaya çalışacağım; 1- Ameliyat kilo vermek için en kolay yoldur! Her şeye hızla çare bulunan günümüz kültüründe, tıbbi çözümler genellikle kolaya kaçmak olarak görülür. Bununla birlikte kilo verme ameliyatları sadece diyet ve egzersiz ile kilo veremeyen hastalar için amaçlanan zor bir işlemdir. Aslında, kilo kaybı ameliyatlarında hastaların hazırlık, bağlılık ve yaşam tarzı değişiklikleriyle ilgili zorlu çalışmalar

yapmalarını gerektirir. Ameliyata girmeden önce, kilo verecek hastaların önceden biraz kilo vermeleri, özel bir diyet ve egzersiz rutinleri uygulamaları ve sağlıksız alışkanlıkları hangi duyguların tetiklediğini ele alarak anlamaları gerekir. Obezite ameliyatları sihirli bir değnek değil, etkili bir araçtır. Ameliyat kararı kolay verilen bir karar değildir tam aksine uzun zaman araştırılıp en son tercih edilen yöntem olmaktadır. 2- Obezite Cerrahisi çok tehlikeli bir prosedürdür! Yıllardır birçok insan kilo verme ameliyatlarının önemli ölçüde komplikasyon ve ölüm riski taşıdığına inandı. Herhangi bir büyük tıbbi işlemde olduğu gibi, obezite cerrahisinin de çeşitli türleriyle ilişkili bazı riskler vardır ama kısa süre önce kaydedilen ilerlemeler obezite cerrahisinin tecrübeli cerrahlar tarafından yapıldığında safra kesesi, fıtık ve benzeri ameliyatlar kadar kadar riskli bir prosedür olduğunu kanıtladı. Aynı zamanda obezite cerrahisinin faydalarının, ilgili risklerden çok daha ağır bastığını da kaydetmek gerekir. Çoğu hasta birden fazla yandaş hastalığa sahiptir; yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, uyku apnesi ve tip 2 diyabet gibi ve eğer bunlar uygun olarak tedavi edilmezse hayatı tehdit edebilen hastalıklardır. 3- Obezite Cerrahisi gerçekten pahalı! Obezite tedavisi için hemen hemen herkes cerrahiye karar verene kadar bir çok farklı işlem denemiş ve ciddi anlamda para harcamıştır. Obezite bir görüntü sorunu değildir, tıbbi olarak bir hastalıktır ve beraberinde bir çok yandaş hastalığı bereberinde getirmektedir. Obez bireyler bu hastalıkları için aslında ciddi harcama yapmaya devam etmektedirler. Obezite Cerrahisi sadece kilo verdirmekle kalmayıp bu hastalıkların

ortaya çıkardığı sonuçları da engellemektedir. Dolayısıyla bir bütün olarak düşünüldüğünde obezite cerrahisi için pahalı bir işlemdir demek son derece yanlıştır. 4- Ameliyat için gereken şartlar çok katı! Obez bir hastaya ameliyat yapılıp yapılmayacağına ancak obezite cerrahisinde uzman bir hekimin karar vermesi gerektiğini unutmamak önemli ve gereklidir, bu yüzden konuyla ilgili kişiler bir profesyonelden tavsiye almakta tereddüt etmemelidirler. Unutmamalıdır ki ameliyat endikasyonları için uluslararası kabul görmüş kriterler mevcuttur ve bu kurallara göre hastalara ameliyat yapılmaktadır. Obezite ameliyatları ile ilgili araştırma yaparken edindiğiniz bilgileri farklı kaynaklardan da teyit etmekte çok büyük fayda vardır. Aksi taktirde yanlış ve eksik bilgi ile şehir efsaneleri şeklinde oluşmuş gerçek dışı söylemlere inanarak yanlış kararlar verebilirsiniz. Prof. Dr. Halil Coşkun OBEZİTE CERRAHİSİ VE SİGARA ALIŞKANLIĞI: NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Uzun yıllardır yapılan çalışmalar sigaranın sadece bağımlılık yapmadığı aynı zamanda sağlığımız için çok tehlikeli olduğu kanıtlanmıştır. Sigara; ağız, boğaz, yemek borusu, akciğer, mide kanserleri gibi birçok hastalık riskini arttırmaktadır.

Obezite tek başına birçok hastalığa etkenken sigara kullanımı bu hastalıkların riskini daha çok arttırmaktadır. Sigara gastric bypass ve gastric band gibi obezite cerrahisi işlemlerinde cerrahi riski yükseltmektedir. Ameliyat sırasında sigara içenlerin, içmeyenlere göre ; anesteziye bağlı komplikasyon, enfeksiyon, kalp krizi, inme, pnömoni gibi riskleri daha yüksektir. Buna ek olarak yoğun bakımda kalma ya da hastanede uzun süre kalma olasılığı daha yüksektir. Sigara içen kişilerin içmeyenlere göre komplikasyon riski 3-4 kat daha fazladır. Sigara kullanımı ülsere bağlı komplikasyonlara neden olabilir. Aynı zamanda ülser ilaçlarının etkinliğini engellemektedir. Ameliyat sonrasında sigara kullanımı mide girişinde darlıklara, kusmaya ve mide bulantısına sebep olabilir. Bunun sebebi ise sigaranın kan damarlarını daraltması ve yeni midenize kan akışını azaltmasıdır. Karbon monoksitde hücrelerin oksijen taşıma kapasitesini azaltır bu da ameliyat sonrası iyileşme sürecenizin uzamasına neden olabilir. Sigara ayrıca kanın pıhtılaşma riskini arttırdığı için kan pıhtıları inme ve kalp krizine neden olabilir. Sağlıklı Bir Gelecek için Sigarayı Bırakın İnsanlar sigarayı bıraktıklarında kilo alacaklarını düşünürler. Yapılan bir araştırmada sigarayı bırakan kişilerin yaklaşık 12 kg aldıkları gözlenmiştir. Bu sonuç söylentileri kanıtlar niteliktedir ve bu yüzden kilo alma korkusu sigarayı bırakmaya en büyük engeldir. Sigarayı bırakmak kısa vadede kilo almaya neden olabilir fakat uzun vadede sağlıklı bir yaşam için çok büyük bir adımdır. Bununla birlikte sigarayı bırakmak başarılı bir ameliyat için ve kısa iyileşme süreci için gereklidir. Bu yüzden obezite cerrahisinden 30 gün önce sigarayı bırakmak veya ciddi derecede azaltmak gerekir. Yardım Alabilirsiniz

Uzun yıllar sigara kullanmış biri için sigarayı bırakmak çok kolay olmayabilir. Kendi imkanlarınızla sigarayı bırakamıyorsanız mutlaka bir sağlık kuruluşundan yardım alınız. Doktorunuza Danışın Doktorunuza sigara kullandığınızı söylemekten çekinmeyin. Daha önce sigarayı bırakma girişimleriniz olmuşsa doktorunuza bahsedebilirsiniz. Doktorunuzun önerilerini dikkate almanız ve ameliyat süreniz yaklaşmadan sigarayı bırakmanız ameliyat süreciniz için en doğru karardır. Risklerin farkında olun. Sigarayı bırakmak zor fakat bunu başaramamanız için hiçbir neden yoktur. Unutmayın ameliyat kararı alarak sağlıklı bir yaşam için adım attınız. Bu mutlu gelecek için yolculuğa başlamışken sigarayı da hayatınızdan çıkarınız. Dyt. Nida Yıldız BARİATRİK CERRAHİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA SAÇ DÖKÜLMESİ VE NEDENLERİ Saç dökülmesi de bariatrik cerrahi hastalarında sıklıkla karşılaşılan bir sorundur. Saç dökülmesi kişiyi ciddi şekilde etkiler. Kişinin daha agresif olmasına, özgüvenin azalmasına, psikolojik problemlere ve depresyona neden olabilir. Ayrıca

saç dökülmesi kişi için ayrı bir stres faktörüdür. Saç Dökülmesinin Nedenleri ve Tedavisi Saç dökülmesinin yaş, cinsiyet, hastalık ve genetik faktörler gibi birçok nedeni olabilir. Bariatrik cerrahi durumu ile ilişkilendirildiğinde ise; operasyonu olmuş olan kişi vitamin ve mineral suplementlerini önerildiği şekilde ve dozda kullanmamışsa, hızlı kilo kaybetmişse, sıvı-yumuşak-katı diyet geçişlerinde zorlanmış ve uzun süre tolerasyon problemi yaşamışsa, uzun süre yeterli protein alamamışsa ciddi saç dökülmesi ile karşı karşıya kalabilir. Bariatrik cerrahi ameliyatından 3 ile 6. ay sonrası saç dökülmesi meydana gelebilir ve ameliyat sonrası 6-12 aya kadar devam edebilir. İlk 6 ayda bu esas sorun fark edilip, yapılan müdahale ile bu durum tersine çevrilebilir. Özellikle 6.ay sonrası yetersiz beslenme saç dökülmesine sebep olabilir. Yapılan müdahale saç kökleri için çok yararlı olamasa da en azından saçın tekrardan büyüyebilmesi için yardımcı olmaktadır. Saç dökülmesi ile özelikle protein, demir, çinko, elzem yağ asitleri, B12 vitamini ve biotin ilişkilendirilmektedir. Protein Protein-Enerji yetersizliği saç dökülmesini arttırmaktadır. Protein yetersizliği; hipoalbuminemi, kas kitlesinde azama, güçsüzlük ve kellik ile doğrudan ilgilidir. Bariatrik cerrahi ameliyatı geçirmiş olan kişiler ilk bir yıl en fazla 800 kalori tüketebilmektedirler. Dolayısı ile alınan enerjinin az oluyor olması kişileri en kaliteli protein alımına yönlendirmelidir. Bariatrik cerrahi hastaları en az 60 gr yüksek kalitede protein almalılardır. Bu protein miktarı ilk ayından sonra arttırılmalı kadınlarda günlük en az 80 gr,

erkeklerde ise 100 gr protein olmalıdır. Elzem amino asitlerden Lizin yetersizliği de saç dökülmesi ve kellikle ilişkilendirilebilir. Lizinin özellikle demirle birlikte vücutta var oluşu saçların sağlıklı olarak uzamasında önemli rol oynamaktadır. Alınan proteinlerin yüksek kalitede olması saç dökülmesini engellediği gibi eğer ki yetersiz protein alımı gerçekleşiyor ve saç dökülme durumu giderek artıyorsa uzmanınızın kontrolü altında 1.5-2 gr/gün L-lizin takviyesinde fayda vardır. Demir Demir saç dökülmesi ile en ilişkili mineraldir. Obezite cerrahisi ameliyatı sonrasında azalan porsiyonlar ile alınması gereken demir mineralinin yeteri kadar alınamaması, demir emiliminin azalması gibi nedenler saç dökülmesine sebep olabilmektedir. Özellikle kadınlarda demir eksiliği yaygın olarak görülmektedir. Kadınlarda özellikle serum Ferritin düzeyi 40 Ig altında ise ciddi oranda saç dökülmesi görülebilir. Yapılan çalışmalarda düşük serum ferritin düzeyi ve hemoglobin düzeyinin saç dökülmesi ile ilişkili istatiksel açıdan anlamlı bulunmuştur. Yapılan araştırmalarda, serum ferritin düzeyi düşük olan kadınlarda 6 ay boyunca günlük 72 gr demir suplementi ile 1.5 gr L-lizin alımı saç dökülmesinde %39 azalma sağlarken aynı zamanda serum ferritin düzeyinin de yükselmesine yardımcı olmuştur. Saç dökülmesini önlemek için tavsiye edilen demir suplementi: 320 mg Ferrous Fumarate ve Gluconate yada iki günde bir 65 mg elementel demir (yaklaşık olarak intestinal sistemden %25 i emilir). Parenteral infuzyon, demir suplementi kullanmayan, anemi tanısı almış yada hemoglobin seviyesi 11g/dl altında olan inatçı bariatrik cerrahi hastaları için önerilmektedir.

Biotin Biotin yetersizliği saçta depigmentasyona yada kelliğe sebep olabilmektedir. Bu vitamin saç kökleri için de önemli role sahiptir. Biotin takviyesinin saç dökülmesini önlediği gibi saçın sağlıklı olarak uzamasına da yardımcı olduğu düşünülmektedir. 2001 yılında Brunginsky nin yapmış olduğu çalışmada obezite cerrahisi geçirmiş 118 kadın hastanın %17 sinde kellik olduğu kanısına varılmış, bu kadınların bazı besin öğelerini (folik asit, retinol, posa, C vitamini ve biotin) yetersiz aldıkları belirlenmiştir. Bu nedenle 30 gün boyunda kadınlara 100 mcg biotin ve vitamin suplenmenti kullanılmış ( folik asit, inositol, kolin, B komplex vitamin). Belirlenen periyod sonunda saç dökülmesinde %100 olumlu sonuç elde edilmiş ve asıl etken maddenin biotin olduğu vurgulanmıştır. Günlük 1-2 mg Biotin takviyesi, saç dökülmesi için klinik çalışmalarla desteklenmektedir. Biotinin güvenilir alım düzeyi ise 2.5 mg/gün dür. Çinko Vücutta yüzlerce fonksiyonu olan Çinko nun saçın sağlıklı olarak uzamasında, saç dökülmesinde yada kellik durumunda da önemli bir etkendir. Çinko yetersizliğinde büyüme geriliği, ishal, kellik, deri lezyonları, iştah kaybı gibi problemlerle karşılaşılabilir. Saç dökülmesi için 15 mg/gün çinko (chelate) takviyesi önerilmektedir. Maximum çinko 40 mg/gün dür. Uzun süre 50 mg ve üzerinde çinko kullanımı bakır yetersizliğine de sebep olabilir. Elzem Yağ Asitleri Yapılan bazı çalışmalar Gastrik Bypass ameliyatı sonrası elzem yağ asitlerinden Linoleik asit ve Linolenik asidin yetersizliği ile karşılaşabilir olduğu vurgulamaktadır.

Özellikle gastrik bypass, duodenal switch ameliyatları sonrasında gün içinde tüketilen yağların %28 i emilebilmektedir. Ameliyat sonrası gastrik bypasslı hastalara 15 ml keten tohumu yağı kullanmaları tavsiye edilmektedir. Linolenik asidin günlük alınması gereken miktarı; günlük alınan enerjinin %0.5-1 i linoleik asidin ise %3-5 idir. Bunlar neticesinde 2 kapsül (1-2 gr) keten tohumu yağı takviyesi ile 2 yemek kaşığı saf zeytinyağı tüketmeniz, almanız gereken elzem yağ asitlerini karşılamanıza yardımcı olacaktır. Vitamin B12 İleumdan emilen ve emilimi için hidroklorik asit ve intrinsik faktöre ihtiyaç duyan B12, özellikle gastrik bypass ameliyatı sonrasında azalan hidroklorik asit ve intrinsik faktör nedeniyle yetersizliği ile karşılaşılmaktadır. Brolin nin yapmış olduğu çalışmada bariatrik cerrahi ameliyatından sonraki ilk bir yıl B12 yetersizliği ile karşılaşılmış. Bu ameliyatı olmuş kişilerin saçlarında pigment değişiklikleri gözlenmiş ve yapılan B12 takviyesi ile de bu problemin ortadan kalktığı gözlenmiştir. Günlük 350-500 Ig/gün oral B12; intramuskuler olarak ise 1000 Ig/aylık B12 takviyesi önerilmektedir. Tavsiyeler Saç dökülmesi şikayetlerinizin azalması yada olmaması için; ameliyat tipinize göre; hekim kontrolünde ameliyattan 6 ay sonra şu protokolü izleyebilirsiniz! Kadınlar 80 gr/gün, erkekler 100 gr/gün protein almalıdır. Bunlara ek olarak 15 mg keten tohumu yağı, 2.5 mg biotin, 1-2 kapsül multi vitamin-mineral suplementi, 350-500 Ig/gün B12 (crystalline), 320 mg ferrum (fumarat yada glukonat) yada 65 mg elementel demir iki günde bir kullanılabilir. (Multivitamin

ve mineral içinde çinko olduğu düşünülmüştür) * Bu makale Bariatric Times. 2010;7(11):18 20 yazısı kaynak alınarak hazırlanmıştır. Uzm. Bariatrik Dyt. Nazlı Acar OBEZİTENİN FARKLI ALT-TİPLERİ VE YENİ TEDAVİ YAKLAŞIMLARI Farklı obezite tipleri için farklı şekilde tedaviler gerekli olabilir. Tıp dünyası obezitenin bir hastalık olduğunu daha yeni yeni kabullenmeye başladı. Ama bütün meslek hayatlarını obeziteye adamış olan bilim insanları bu arada yollarına devam ettiler ve obezitenin farklı alt-tiplerinin büyük bir olasılıkla farklı tipte tedavi gerektirdiğini anlamaya çalışıyorlar. Alison Field ve meslektaşları Journal of the American Medical Association (JAMA) da bu çabalara ilişkin düşündürücü bir bakış açısı yayınladılar. Obezitenin farklı alt-tiplerini tanımlama ve anlama konusunda henüz işin çok başında olsalar da, Field ve arkadaşları bunlardan birkaçını belirledi: 1. Yüksek insülin Salgılama: İnsülin salgılaması obezite tedavisinde kişinin düşük yağ içeren bir beslenme rejimine gösterdiği tepkiyle ortaya çıkıyor. Yüksek insülin salgılayan kişilerin, yağ oranı düşük tutulan bir diyette kilo kaybına karşı daha fazla direnç gösterdikleri anlaşıldı. 2. Karın tokluğuna karşı düşük bir tepki: FTO geni ile ilişkili en düşük obezite riski olan çocukların bu genin

yüksek riskli tipleri olan çocuklara kıyasla, tokluk sinyallerine daha iyi tepki gösterdikleri anlaşıldı. Bu şekilde, bu genin düşük riskli tipi, aşırı yemeye karşı koruma sağlıyor. Bu korumaya sahip olmayan insanlarda, özellikle telafi edici tedaviler yararlı olabilir. 3. Yiyecekle ilgili işaretlere yüksek tepki verme: Yiyecek görüntüsü ve kokusu, obeziteye karşı direnci olan kişilere kıyasla aşırı kilolu bazı insanlarda daha yüksek tepki oluşturur; yeme arzusu ve ağız sulanması gibi. 4. Abur cubur yemek için öğrenilmiş tercih: Kalorisi, yağ, şeker ve tuz oranı yüksek abur cubur yiyecekler için öğrenilmiş tercihler, insan hayatının erken döneminde gelişir. Bu risk faktörünü ele alırken kişiye özel davranışla ilgili müdahaleler yararlı olabilir. 5. Aşırı yeme veya Yemek Bağımlılığı: Aşırı yeme veya yemek bağımlılığı, etkilenen kişilerin ihtiyaçlarına göre özel tedavi gerektiren, obezite ile ilişkili iki birbirinden bağımsız ama muhtemelen ilişkili durumdur. 6. Faaliyetlerden Kaçınma veya Dinlenme İsteği: Fiziksel aktivite ve hareketsiz faaliyetlerle ilgili elde edilen güç ve destek değerinin, kişinin fiziksel aktiviteye katılımı ve obezite riski üzerinde önemli ölçüde etkisi olduğu gösterilmiştir. Fiziksel aktiviteden elde edilen güç ve destek doğal olarak kişiden kişiye değişmektedir. Kırk yıldan daha uzun bir süre önce, Kansere Karşı Savaş ın başında, onkoloji uzmanları farklı tipte kanserler ve aşamaları hakkında bilgi sahibiydiler. Kanserin alt-tiplerini anlayabilme, o günlerden beri patlama gösterdi ve genomik veya kişiselleştirilmiş tıbbın ortaya çıkmasıyla gelişmeye devam ediyor. Benzeri yaklaşımlar, diğer kronik hastalıklarda da benzeri yaklaşımlar daha etkili tedavilerle sonuçlandı ama obezite için henüz aynı şeyi söylemek mümkün değil. Obezite Ameliyatlarının Longutidinal Değerlendirmesinden Veriler (LABS) çalışması bazı kişilerin obezite ameliyatlarına

tepkilerinin diğerlerine kıyasla çok daha iyi olduğunu gösteriyor. Şimdi sorun, tepki gösterenlerin kimler olduğunu, neden tepki verdiklerini anlamak ve daha iyi sonuç alabilmek için tedavileri kişiselleştirebilmek. Bu konuyu hakkındaki çalışmalar tüm hızıyla devam etmektedir. Doç. Dr. Halil Coşkun OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR: BALAYI PERİYODU Obezite cerrahi sonrası ilk birkaç ay, gözle görülür incelmenin ve hızlı kilo kaybının olduğu süreçtir. Hastalar sınırlandırılmış mide hacmi, azalmış açlık hissi ve minik porsiyonları ile günlük yediklerini tolere etme mücadelesi içindedirler. Bu süreçte kişilerde başarılı kilo kaybı meydana gelmektedir. Pek çok kişi bu periyodu BALAYI PERİYODU olarak belirtmektedir. Ne yazık ki bu Balayı sonsuza kadar sürmeyecektir. Bir yılda pek çok şey değişmiştir, değişiklerin devam ettiği bu süreçte obezite cerrahisi hastaları daha belirgin açlık hissi ve artan yiyecek boyutlarıyla başarılı kilo kayıplarını sürdürebilmek için kendileri ile daha çok mücadele içindedirler. Bu periyotta kişinin diyeti son derece önemlidir. Uzun süreli bariatrik diyet, kişinin ameliyat sonrası beslenme alışkanlığı ve yaşam tarzı değişikliği için oldukça değerlidir.

BALAYI PERİYODU ÖNEMLİ İPUÇLARI Katı Gıdalar Tüketin Bu basamak ameliyat öncesi dönemde uzmanınız vasıtası ile sizlere aktarılır. Asıl amaç; kişinin ameliyat sonrası dönemini kolaylaştırmaktır. Sıvılar midenizi çabuk terk ederler dolayısıyla daha çabuk açlık hissine kapılırsınız. Bu durum sizi daha fazla hacimde sıvı tüketmeye yöneltebilir. O nedenle, size önerilen dönemde (ameliyat sonrası 2 hafta) sıvı gıdalardan püre gıdalara geçiş yapılmalıdır. Bu geçiş aynı zamanda beslenme alışkanlıklarının oturması için de iyi bir fırsattır. Eğer kişi önerilen dönemde katı besinlere geçiş yapmazsa, sıvı hacminin giderek arttığını ve açlık hissinin daha belirgin olduğunu fark edecektir. Protein takviyeleri kahvaltı için iyi bir seçenek değildir. Sebebi ise ameliyat sonrası ilk 1 yılda sıvılar kahvaltıda tatmin edici değildirler. Sıvı gıdaların (süt+müsli/protein shake) yerine; yumurta, peynir vd çok daha iyi bir seçenektir. Karbonhidratları Sınırlayın Obezite cerrahisi sürecinde her zaman proteinlere odaklanın. Size önerildiği vakitte ve şekilde karbonhidratları diyetinize dahil edin. Fakat karbonhidratları diyetinize dahil etme sürecinde dikkatli olun! Bazı kişiler tam tahıllı gevreği kahvaltıda, kepekli makarnayı öğle yemeğinde, kepekli pirinci de akşam yemeğinde tüketmektedir. Evet tercih edilen karbonhidratlar her ne kadar komplex karbonhidrat türevinden olsa da, hepsi aynı gün içinde tüketilmemelidir. Hastalar karbonhidratlı yiyecek yedikçe, bu yiyeceklere karşı eğilimleri artar. Diyet terapilerinde de vurguladığımız gibi protein ağırlıklı ve düşük karbonhidratlı beslenmek kişileri daha uzun süre tok

tutmakta ve erken açlık hissi oluşturmamaktadır. Protein, Protein, Protein Tercihlerinizin merkezinde her zaman proteinler olmalıdır. Günde en az 60-80 gr protein almalısınız. Mutlaka en az 3 ana öğününüzde proteinlere yer vermelisiniz. Unutmayınız ki ana öğünlerde katı olarak tercih ettiğiniz proteinler sizleri uzun süre tok tutacaktır. Bazı kişiler proteinli yiyecek yerine, protein takviyesi kullanmayı tercih etmektedirler. Unutulmamalıdır ki protein takviyeleri destek ürünlerdir. 60 gr proteini gün içinde yiyeceklerinizden kolayca alabilirsiniz. Katı proteinli besin yerine kolaya kaçılarak tercih edilen protein içeceklerinden ekstra alınan enerji de göz önünde bulundurulmalıdır. Kilo vermek için protein içeceği iç! düşüncesi aslında bir yanılgıdır. Ara Öğünleri Sınırlandır! Eğer ara öğün yapacaksanız pek çok şeçeneğe sahipsiniz. Biz en az 3 ana öğünün yanında 4 saatten daha uzun süre aç kalmamanızı vurgulayarak ara öğünün gerekliliğini vurguluyoruz. Fakat kişiler kolaya kaçarak damak zevkine de uyun olan ara öğünleri tercih ediyorlar (kraker, cips, gevrekler vd) 5 saatten uzun süreli açlıklar neticesinde ara öğün arayışı içine girebilirsiniz. Bu ara öğününüzde proteinden zengin ürünler tercih etmeniz çok daha iyi bir seçenek olacaktır (peynir, yoğurt vd) Ara öğünlerinizi evden çıkmadan yanınıza alınız. Her zaman olası durumları düşüp temkinli olmanızda fayda var. Yiyecek Günlüğü Tutunuz! Tüm beslenme uzmanları bu günlüğü hastalarına tuttururlar. Çünkü yediklerini yazacaksan eğer, ne yediğine dikkat edersin. Zaman zaman bu günlük tutma işinden zorlansanız da seyehat

durumlarında tutuyor olduğunuz günlük, tercihlerinizde sizi daha yaratıcı yapacaktır. Yemeklerini Planla! Obezite cerrahisinde plan her şeydir. Yeni ameliyat sonrası süreçteki hastaysanız, yiyeceklerinizi planlar, vitaminmineral takviyelerinizi planlar, sıvılarınızı planlarsınız. Plansız olursanız yüksek kalorili yiyecekleri tercih edebilir ve bu da sizin kilo vermenizi yavaşlatabilir. Sandığınızdan daha yüksek bir kalori alıyor olabilirsiniz. Uzmanınızın önerdiği gibi beslenmiyorsanız bu durum ileriki günlerinizde sizler için biraz sıkıntılı olabilir. Sıvı Al! En az 6-8 bardak sıvı almalısınız. Özellikle ameliyat sonrası hastalarımız bu konuda ilk yıllarında zorlanıyorlar. Aslında belirtilen miktar hasta için bir problem değil. Problem olan kişinin tercih ettiği kalorili içecekler! Tercih ettiğiniz sıvı içeceklerde kilo vermenizi yavaşlatabilir. En iyi içecek Kalorisiz, Karbonhidratsız ve Kafeinsiz olandır. Bu yazıyı okuduğunuzda mükemmel bir hasta olmadığınızı fark etmiş olabilirsiniz ama unutmayın ki kimse mükemmel değildir! * Bu makale obesityaction.org dan Sarah Muntel, RD yazısı kaynak alınarak hazırlanmıştır. Uzm. Bariatrik Dyt. Nazlı Acar