Çocuklarda Humerus Suprakondiler Kırıklarının Cerrahi Tedavi Sonuçları

Benzer belgeler
Pediatrik Gartland Tip 3 Suprakondiler Humerus Kırıkları Cerrahi Tedavisinde Erken Dönem Sonuçlarımız

Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2008;5(2):

S.B. stanbul E itim ve Araflt rma Hastanesi, I. Ortopedi ve Travmatoloji Klini i 2

ÇOCUK DEPLASE HUMERUS SUPRAKONDİLER KIRIKLARINDA TRİSEPS KASINI KESMEDEN POSTERİOR YAKLAŞIM

Çocuklarda suprakondiler humerus kırıklarında cerrahi tedavi sonuçlarımız

ARAŞTIRMA. Çocuklarda Tip III Deplase Suprakondiler Humerus Kırıklarının Tedavisinde Posterior ve Lateral Yaklaşımın Karşılaştırılması

Çocukluk çağı kubitus varus deformitelerinin düzeltilmesinde distal humerus ters V osteotomisi sonuçları

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2012;4(3):37-43

Dr. İlker Akbaş Bingöl Devlet Hastanesi Acil Servisi Antalya - Nisan 2018

Abdullah EREN, Afflar T. ÖZKUT, Faik ALTINTAfi, Melih GÜVEN

Çocuk Homerus lateral Kondil

Çocuklardaki Monteggia eşdeğer lezyonlarında tedavi sonuçları

ÇOCUK DEPLASE SUPRAKOND LER HUMERUS KIRIKLARININ TEDAV S (ÜÇ FARKLI TEDAV YÖNTEM N N NCELENMES )

DİRSEK GRAFİSİ YRD.DOÇ.DR.MANSUR KÜRŞAD ERKURAN ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP AD.

OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI

DİRSEK GÖRÜNTÜLEME. Yrd.Doç.Dr.Fatih Ozan Kahveci BÜLENT ECEVİT UNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D.

Basit ve kompleks dirsek çıkıklarının tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi

Proksimal humerusun iki parçalı kırıklarının eksternal fiksatörle tedavisi

Çocuklarda radius alt uç kırığı sonuçlarının retrospektif değerlendirilmesi

Çocuklarda suprakondiler humerus kırıklarının açık-kapalı redüksiyon ve internal tespitle tedavisinde radyasyon sürelerinin karşılaştırılması

Çocuk suprakondiler humerus k r klar nda cerrahi yaklafl m n sonuca etkisi

Çocuk Ön Kol Kırıklarının Tedavisinde Güncel Kavramlar

TİBİA CİSİM KIRIKLARINDA PLAK - VİDA İLE OSTEOSENTEZ VE KİLİTLİ İNTRAMEDÜLLER ÇİVİLEME İLE YAPILAN TEDAVİ SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Çocuklarda Gözlenen Önkol Çift Kırıklarının Değerlendirilmesi

29 Ekim 2015, Perşembe

Plato Tibia ve ÖĞRENCİ DERS NOTLARI. Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Ders Yılı Dönem-V Ortopedi ve Travmatoloji Staj Programı

Primer ve sekonder Tendon onarımları

Çocuklarda Dirsek Çevresi Kırıkları

redüksiyon ve perkutan çivileme ile tedavisi

Çocuklarda Humerus Suprakondiler Bölge Kırıkları

Ders Yılı Dönem-V Ortopedi ve Travmatoloji Staj Programı

ÇOCUK ÖNKOL KIRIKLARININ CERRAHİ TEDAVİSİNDE KANAL-İÇİ ELASTİK ÇİVİLEME; 23 HASTANIN GERİYE DÖNÜK ANALİZİ

Sİ KADAVRA KURSU (İleri

Proksimal humerus parçalı kırıklarının cerrahi tedavisinde mini-açık redüksiyon ile kapalı. redüksiyon sonrası telleme yöntemlerinin karşılaştırılması

Basit ve Parçalı Olekranon Kırıklarında Plak Vida Osteosentez ile Gergi Bandı Tekniğinin Klinik Karşılaştırması

DIFFERENT CORRECTIVE METHODS OF THE TREATMENT MAL-.UNITED UPPER PROXIMAL END OF FEMORAL FRACTURES. ren pek çok vak'a kliniğimize müracaat

ÇOCUK SUPRAKONDÝLER DEPLASE HUMERUS KIRIKLARINDA AÇIK REDÜKSÝYON ÝNTERNAL FÝKSASYON

Serebral Palside Algoritmalar

FTR 207 Kinezyoloji I. Dirsek ve Önkol Kompleksi. yrd. doç. dr. emin ulaş erdem

Pediatrik Femur Diafiz Kırıklarında Traksiyon Sonrası Pelvipedal Alçılama ve Titanyum Elastik Çivi Tedavilerinin Karşılaştırılması

Suprakondiler Humerus Kırıklı Bir Çocukta Median Sinirin Posterior Kompartmana Migrasyonu: Olgu Sunumu

Metakarp Kırıkları ve Tedavileri

TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ

TIP FAKÜLTESİ. Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü. Prof. Dr. Eftal Güdemez

Kompleks humerus alt uç kırıklarının paralel plaklama tekniği sonrası fonksiyonel sonuçları

TİBİA PİLON KIRIKLARINDA AÇIK REDÜKSİYON-İÇTEN TESPİT İLE TEDAVİ SONUÇLARI

Çocuklarda humerus medial epikondil k r klar nda orta dönem tedavi sonuçlar

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

Kolles kırığı tedavisinde kapalı redüksiyon alçılı tespit ile Kapandji yönteminin karşılaştırılması

Femur Boyun Kırıklarında İnternal Fiksasyon

Title: Fracture of Collum Femoris Secondary to Gunshot Wound: A Lucky Patient Who

Çocuklarda dirsek ç k na efllik eden medial epikondil k r klar n n tedavisi

Pediatrik Ekstremite Travmaları. Doç Dr. Onur POLAT Acil Tıp Anabilim Dalı

Distal Radius Kırıkları

MAKSİLLER ANTERİOR SEGMENTAL OSTEOTOMİ İLE KLAS II ANTERİOR OPEN-BİTE TEDAVİSİ. Orhan GÜVEN*, Ahmet KESKİN**, Adnan ÖZTÜRK*** ÖZET

Çocuk Femur Diafiz Kırıklarının Konservatif Tedavisi

Doç.Dr.Onur POLAT. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

ÜST EKSTREMİTEDE CERRAHİ YAKLAŞIMLAR TEORİK KURSU 30 EKİM Titanic Belek Kongre Merkezi Antalya

Acil Serviste Görülen Genel Vücut Travmalı Olguların Değerlendirilmesi

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Tibia Plato Kırıklarında Cerrahi Tedavi

KONSERVATİF TEDAVİ UYGULANAN PLATO TİBİA KIRIKLARINDA RADYOLOJİK VE FONKSİYONEL SONUÇLAR UYUMLU MUDUR?

Hakkari Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Hakkari 3

HALLUKS VALGUS TEDAVÝSÝNDE UYGULADIÐIMIZ PROKSÝMAL METATARSAL KRESENT OSTEOTOMÝ SONUÇLARIMIZ

İliotibial Bant Sendromu

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Anatomi. Ayak Bileği Çevresi Deformitelerinde Tedavi Alternatifleri. Anatomi. Anatomi. Ardayak dizilim grafisi (Saltzman grafisi) Uzun aksiyel grafi

Çocukluk ve adölesan dönemlerinde görülen dirsek k r kl ç k klar n n cerrahi tedavisi

Çocuk radius boyun k r n n tedavisinde kapal redüksiyon ve intramedüller çivileme: Olgu sunumu

Çocukluk çağı radius boyun kırıklarının cerrahi tedavisinde uyguladığımız açık yerleştirme ve K-teli ile tespitin fonksiyonel sonuçları

AO SINIFLAMASINA GÖRE TİP 31-A KIRIKLARININ PROKSİMAL FEMORAL ÇİVİLEME YÖNTEMİ İLE TEDAVİ SONUÇLARI

Femur Boyun Kırıklarının Tedavisinde Proksimal Femoral Nail Uygulamalarımız

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

Weber B tipi ayak bileği kırıklarının kilitli anatomik distal fibula plağı ile tedavisi

Proksimal interfalangeal eklemin instabil kırıklı çıkıklarının cerrahi tedavisi

İKİ KÖPEKTE FEMURUN MEDİAL KONDİLUS KIRlGININ (SALTER-HARRİs Tİp III)

Tibia Plato Kırıklarının Cerrahi Tedavisinde Klinik Sonuçlar

Erişkin kubitus varus deformitesinde suprakondiler lateral kapalı kama osteotomisinin iki farklı tespit yöntemi

ORTOPEDİK YARALANMALARDA İLKYARDIM

YÜKSEK TİBİAL OSTEOTOMİ

Çocuk suprakondiler humerus kırığında çoklu sinir zedelenmesi

Çocuk Kırıklarında Yeniden Şekillenmenin Önemi

Distal Humerus Kýrýklarýnda Tedavi

TRAFİK KAZALARINDA PLASTİK CERRAHİ NİN YERİ(-)

Ufuk Nalbantoğlu, Arel Gereli. Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, İstanbul

Pediatrik önkol kırıklarının intramedüller elastik çivi ile tedavisi The treatment of pediatric forearm fractures with intramedullary elastic nailing

REPLANTASYONDA KEMİK TESPİT YÖNTEMLERİ. Doç. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD.

Kırık olmadan Akut izole distal radioulnar eklem çıkığı cerrahi tedavisi: Nadir görülen pediatrik olgu sunumu

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Sunu Planı. Doç. Dr. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi. 20 dakika SCIWORA Bana göre normal!! Servikal görüntüleme

The Effect on Clinical and Radiological Results of Open or Closed Reduction in Unstable, Paediatric Forearm Diaphyseal Fracture Surgery

Çocuk radius alt uç metafizinin instabil k r klar n n kapal redüksiyon ve perkütan Kirschner teli ile tedavisi

KLAVİKULA KIRIKLARINDA YAKLAŞIM ve YENİ PLAKLAMA TEKNİKLERİ

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ STAJ TANITIM REHBERİ

Distal Radio Ulnar Eklem Yaralanmaları. Doç. Dr Halil İbrahim Bekler

Koronoid kırıklarının eşlik ettiği dirsek çıkıklarında cerrahi yaklaşım

CERRAHÝ OLARAK TEDAVÝ EDÝLEN MALLEOL KIRIKLARINDA FONKSÝYONEL SONUÇLARIN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

ARAŞTIRMA. Tibia Distal Diafiz Kırıklarında Farklı Cerrahi Tedavi Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Transkript:

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuklarda Humerus Suprakondiler Kırıklarının Cerrahi Tedavi Sonuçları Results of Surgical Treatment of Supracondylar Fractures of The Humerus in Children Hayati ÖZTÜRK *, Cemal KURAL **, Sıtkı PERÇİN ***, Okay BULUT ****, Metin ACIEL ***** ÖZET Tip lll suprakondiler humerus kırığı tanısı konulup, açık redüksiyon internal tespit yapılmış 155 olgu incelendi. Bu olguların yaş ortalaması 7.8 dir. Olguların %87.75 ü ekstansiyon tipi, %12.25'i fleksiyon tipi kırıktı. Travma sebebi 147 olguda düşme ve 8 olguda araç dışı trafik kazası idi. Ortama takip süresi 52.5 aydır. Açık redüksiyon ve internal tespit yöntemiyle tedavi edilen olguların sonuçları, Flynn kriterlerine göre değerlendirildiğinde; taşıma açısına göre %78 başarılı, hareket kaybına göre %70 başarılı sonuç alındı. Kubitus varus komplikasyonu ise %16.2 olarak saptandı. Tip lll humerus suprakondiler kırıklarının tedavisinde ideal redüksiyonun kolay sağlanacağı, hastanede kalış süresinin kısa olacağı, kubitus varus komplikasyonunun, hareket ve taşıma açısı kaybının daha az görülebileceği ideal bir yönteme ihtiyaç vardır. Anahtar kelimeler: Çocuk, humerus suprakondiler kırık, cerrahi tedavi. SUMMARY 155 cases that were operated on with type lll supracondylar humerus fracture open reduction and internal fixation were examined. The average age of the cases was 7.8 years. The fractures were extansion type in 87.74% of the cases and flexion type in the 12.25% of the cases. The cause of trauma was falling down in 147 cases and traffic accident in 8 cases. The average follow up time was 52.5 months. When the results of the cases that were treated by open reduction and internal fixation methods have been evaluated according to Flynn criteria, results were found to be successful in78% of cases regarding to the carrying angle and 70% of cases regarding to the motion loss. Cubitus varus complication was found to be 16.2%. There is a need for an ideal method providing ideal reduction of type lll humerus supracondylar fractures easily, decreasing hospitaization period with less cubitus varus complication and motion and carrying angle loss. Key Words: Children, supracondylar fracture of the humerus, surgical treatment C. Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 25 (3):129 134, 2003 GİRİŞ Günümüzde çocuk suprakondiler humerus kırıklarının tedavisinde kapalı redüksiyon ve eksternal tespit, Dunlop traksiyonu, kapalı redüksiyon ve perkütan çapraz Kirschner teli ile internal tespit, lateral iskelet traksiyonu, over-head iskelet traksiyonu, açık redüksiyon ve çapraz K teli ile internal tespit gibi bir çok tedavi yöntemi uygulanmaktadır (1,2). * Yrd. Doç. Dr. Cumhuriyet Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji ADB. Öğretim üyesi,sivas ** Uz. Dr. İstanbul Haseki Hastahenesi Ortopedi vetravmatoloji Bölümü Baş Asistanı. İstanbul *** Prof. Dr. Cumhuriyet Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji ADB. Öğretim üyesi,sivas **** Doç. Dr. Cumhuriyet Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji ADB. Öğretim üyesi,sivas ***** Arş. Gör. Dr. Cumhuriyet Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji ADB. Sivas 129

Çocuklarda Humerus Suprakondiler Kırıklarının Cerrahi Tedavi Sonuçları Bu çalışmanın amacı kliniğimizde açık redüksiyon ve çapraz K teli ile internal tespit ile tedavi ettiğimiz hastaları değerlendirip, dünya standartlarının neresinde olduğunu görmek ve bundan sonraki çalışmalarımıza ışık tutmaktır. GEREÇ ve YÖNTEM Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğine Mart 1984 Agustos 2002 tarihleri arasında başvuran tip 3 suprakondiler humerus kırıklı 262 olgu, servisimize yatırıldı ve cerrahi olarak tedavi edildi. Yapılan çağrıya uyarak kontrol muayenesine gelen ve son durumları hakkında yeterli bilgi edinilen 155 olgu, değerlendirildi. Tüm olgulara genel anestezi altında, pnömatik turnike uygulanarak açık redüksiyon ve 2 adet K teli ile minimal osteosentez yapıldı. İntraoperatif radyolojik kontrol yapılmadan, operasyona son verilmedi. 12 olguya uzun kol ateli, 143 olguya postoperatif uzun kol alçısı uygulandı. Postoperatif 10. gün dikişler alınıp, 1. ve 3. haftada mutlaka radyolojik kontroller yapıldı. K telleri ortalama 4. haftada çıkarılarak; çocuk ve ailesine aktif ve pasif egzersizleri nasıl yapacakları özenle anlatıldı. İki hafta içinde dirsek hareketlerinde iyi yönde gelişme saptanmayan olgulara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon konsultasyonu istendi. Geç takipde dirsek hareket genişliği, varus-valgus açılanması, nörovasküler muayene bulguları, kozmetik görünümleri kaydedildi ve değişik radyolojik ölçümler yapıldı. Sonuçların değerlendirilmesinde literatürde birçok kriterden söz edilmesine rağmen, yurdumuzda ve dünyada en çok kullanılan 2 kriter baz olarak alındı. 1- Flynn kriterleri: 1974 yılında humerus suprakondiler kırıklarında Flynn tarafından tarif edilen bu değerlendirme kriterleri şu şekildedir : Mükemmel = Taşıma açısı kaybı ve dirsek hareket kaybı 5 0 den az. İyi = Taşıma açısı kaybı ve dirsek hareket kaybı 6 0-10 0 arasında. Orta = Taşıma açısı kaybı ve dirsek hareket kaybı 11 0-15 0 arasında. Kötü = Taşıma açısı kaybı ve dirsek hareket kaybı 15 0 den fazla. 2 - Mitchel - Adams kriterleri Mükemmel = Taşıma açısı 5 0 den az değişmiş, dirsek hareketleri normal. İyi = Taşıma açısı 5 0-15 0 arasında değişmiş, hareketlerde 10 0-20 0 arasında sınırlılık mevcut. Kötü =Taşıma açısı 15 0 üzerinde değişmiş ve dirsek hareketlerinde 20 0 üzerinde sınırlılık mevcut (3,4). BULGULAR Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinde Mart 1984 - Agustos 2002 tarihleri arasında tip 3 humerus suprakondiler kırık tanısı ile yatırılarak opere edilen 155 olgu değerlendirildi. Olgularımızın ortalama takip süresi 52,5 (6 222 ay) aydır. Tablo 1. Olguların tutulum ve cins dağılımı. Cinsiyet Sağ Sol Toplam Kız 44 42 86 ( %55.48) Erkek 30 39 69 ( %44.52) Toplam 74(%47.74) 81(%52.25) 155 ( %100 ) Görüldüğü gibi, tip 3 humerus suprakondiler humerus kırıkları, serimizde kızlarda ve genelde ise sol tarafta daha fazla görülmekteydi. Olgularımızın en küçüğü 12 aylık, en büyüğü ise 17 yaşında olup, ortalama yaş 7.8 dir. En fazla görüldüğü yaş grubu 5-10 yaş arasındaki dönemdir. Olgulardan 136 sı (%87.75) ekstansiyon tipi, 19'u ise (%12.25) fleksiyon tipi suprakondiler kırık olarak tespit edildi. Kırıkların etyolojisi 147 olguda (%94.8) düşme olarak tespit edildi. Bu da kendi içinde kanepeden, duvardan, bisikletten düşme ve top oynarken düşme olmak üzere çok farklı şekillerdeydi. 8 olguda ise sebep araç dışı trafik kazası olarak belirlendi. Bu 8 olguda ilave patoloji olarak; oksipital lineer kırık, serebral ödem, frontal kırık, ön kol çift kırık, radius distal uç kırığı, humerus proximal epifiz kayması ve olekranon kırığı eşlik etmekteydi. Olgularımızın altısında nörolojik 130

Öztürk ve ark. bozukluk olduğu tespit edildi: üç olguda N. medianus motor paralizisi ve N. ulnaris'e uyan hipoestezi,iki olguda ise radial sinir paralizisi ve bir ulnar sinir arazı vardı. Takibi yapılan olguların kontrol muayenesinde bu nörolojik bulguların, ilk 6 ay içerisinde iyileştikleri saptandı. Olgularımız içinde açık kırık sayısı 6 dır. (%3.8). Gustillo sınıflamasına göre 4'ü tip l açık fleksiyon tipi suprakondiler kırıklardı. İki olgu ise tip lllc açık kırık olup, ekstansiyon tipi suprakondiler kırıktı. Brakial arter kesisi de mevcut olan bu olgular, açık redüksiyon ve internal tespit uygulandıktan sonra primer damar onarımı yapıldı. Mitchel - Adams kriterlerine göre yapılan değerlendirmede bu olguların sonucu da kötü idi. gecikme sebebinin K teli dibinde oluşan akıntı olduğu anlaşıldı. Hastanemize başvuru ile operasyona alınma zamanı arasındaki süre incelendiğinde, hastaneye başvurduktan sonraki ilk 5 gün içinde opere edilen olguların oranının %79 olduğu anlaşılmaktadır. Tablo 2.Açık redüksiyonda kullanılan insizyonlar Olgu sayısı İnsizyon %. 134 Lateral %86.45 15 Posterolateral %9.67 1 Medial %0.64 2 Lateral + Medial %1.29 Resim 1.: A. M. Y. 3 y. Sag humerus suprakondiler kırık önarka ve yan grafisi (640x480x16M jpeg) 2 Anterior %1.3 1 Posterior %0.64 Anterior insizyon brakial arter kesisi olan tip lllc açık kırıklı olgularda kullanılmıştır.tüm olgularda minimal osteosentez materyali olarak 1 veya 2 adet K teli kullanılmışdı ( çapraz veya paralel ). K telleri, 70 olguda (%45.16 ) cilt dışında, 85 olguda (%54.83 ) cilt içinde bırakıldı. Postoperatif dönemde 16 olguda K telleri kenarından akıntı saptandı ve bunlardan 12' inde K telinin uclarının cilt dışında bırakılmış olduğu görüldü. Bu olgularda K telleri çıkarıldıktan sonra 7-10 gün içinde akıntının kesildiği anlaşıldı.(resim 1 ve 2). Postoperatif tespit materyali olarak 12 olguda uzun kol ateli, 143 olguda da uzun kol alçısı uygulandı. 4 ile 6 hafta arasında tespit edilen olgular, tüm olguların % 89.3 gibi büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Tüm olguların kliniğimizdeki yatak işgal ettikleri süre 1984 gün ve ortalama yatak işgal oranı 12.8 gündür. Olgular, en erken 3 gün, en geç de 30 gün sonra taburcu edildiler. Geç taburcu edilen olgularda Resim 2.: A. M. Y. 3y. Çapraz Kirshner telleriyle (640x480x16M jpeg) tespit 131

Çocuklarda Humerus Suprakondiler Kırıklarının Cerrahi Tedavi Sonuçları Tablo 3. Flynn kriterlerine göre olgularımızın değerlendirilmesi Sonuç Taşıma açısı kaybı Hareket kaybı Derece % Derece % Mükemmel 84 54.19 71 45.80 İyi 37 23.87 38 24.51 Orta 22 14.19 21 10.96 Kötü 12 7.74 25 16.12 Mükemmel ve iyi sonuçların birlikte değerlendirilmesi ile başarılı kabul edilebilen sonuçlar, olgularımız için taşıma açısı kaybına göre %78, hareket açısı kaybına göre ise %70 olarak belirlendi. 17 olguda (%10.9) değişik derecelerde kubitus varus komplikasyonuna rastlanmıştır. Takiplerinde hiçbir olgu cerrahi tedavi gerektirmemiştir. TARTIŞMA Humerus suprakondiler kırıkları, çocukluk çağında sıklık bakımından önkol kırıklarından sonra 2. sırada olup çocuk dirsek kırıklarının %55-60 gibi büyük bir oranını oluştururlar. Büyük serilerde %52 - %63 erkek, %37-%44 oranında kız olgudan söz edilirken (5); bizim serimizde bu değerler, %44.52 erkek, %55.48 kız şeklindedir. Çalışma dışı bırakılan olgularımız göz önünde bulundurulursa cinsiyet bizim serimizde de erkekler lehinedir. Bu da erkek çocukların daha hareketli ve atik olmalarının doğal sonucudur. Kırık, taraf olarak değerlendirildiğinde büyük serileri içeren yayınlarda %63 solda, %37 sağda görüldüğü bildirilmiştir (5,6). Bizim serimiz için bu değerler, %52.25 sol, %47.75 sağ olarak tespit edilmiş olup, bu sonuçlar literatürle uyumlu bulunmuştur. Sol tarafın daha sık etkilenmesinin sebebi, bu tarafın düşme esnasında koruma görevini üstlenmesiyle ilgili olabilir. Humerus tip 3 suprakondiler kırıklı olgularımızın yaş dağılımına baktığımızda kırıkların 5-10 yaş arasında pik yaptığı ve ortalama yaşın 7.8 olduğunu görüyoruz. Diğer serilerde ortalama yaş 7.6 ile 8.1 arasında değişmektedir. Yaş ortalaması ve en sık görüldüğü yaş grubu da diğer serilerle uyumlu bulunmuştur (7-9). Olgularımızın %87.74' ü ekstansiyon tipi, %12.25 i fleksiyon tipi kırıklardır. Literatürde bu oranlar ortalama olarak %95 ekstansiyon tipi, %5 fleksiyon tipi şeklindedir.bizim serimizdeki fleksiyon tipi kırıklar, diğer serilerden anlamlı ölçüde daha fazladır (10-12). Olgularımıza eşlik eden sinir yaralanmalarının ortalama 6 ay içinde, bunlara yönelik herhangi bir tedavi yapılmadan tamamen iyileşmiş olduğu görüldü (2,9). Ortalama 52.5 aylık takip süremizi, diğer serilerle kıyasladığımızda takip süremizin oldukca yeterli olduğunu görüyoruz. Takip süresinin artması ile birlikte hareket kaybı oranının düşmesi, erken dönemde başarısız olarak değerlendirilen olguların bile giderek daha iyi sonuçlara dönebileceğini düşündürmektedir. Genel değerlendirmede başarısız sonuç olarak belirlediğimiz olguların, %20'sinin sınıkcı tedavisinden sonra bize başvuran olgular olması, yabancı yayınlarda rastlayamadığımız,bize has önemli bir problemdir.fakat yıllarla birlikte sınıkcı sekeli de azalmaktada bunda halkın bilinçlenmesi yanı sıra, her il ve ilçede yeteri kadar ortopedi uzmanının bulunması da yadsınamaz bir gerçektir. Olgularımız arasında Volkman iskemik kontraktürüne rastlamadık. Literatürde %1 olarak verilen bu komplikasyonla karşılaşmayışımız, olgularımızın titiz ve ciddi bir takip programına alındığının göstergesi olabilir. Açık kırık oranımız %3.8 olarak saptandı. Bu değer, literatürde %2-4 arasında verilmektedir. İki olguda açık kırığa ilave olarak brakial arter kesisi vardı.tip lllc açık kırık olan bu olguların kötü sonuç olarak değerlendirilmesi, tip lllc açık kırığın dirsek yumuşak dokularında yaptığı zararın sonucu olarak değerlendirildi (12, 20). Bu kırıkların tedavisinde açık redüksiyon için hangi insizyonun kullanılması gerektiği halen tartışmalıdır. Humerus suprakondiler kırıklarında cerrahi insizyon olarak kliniğimizde genellikle lateral ve posterolateral insizyon kullanılmıştır. Serimizdeki insizyonlar genellikle iki grupta toplandığından diğerleriyle kıyaslama yapamadık. Ancak lateral insizyonun hem daha basit olması, hem de dirsek ve kırık hattı anterior dokularını iyi göstermesi bakımından bizce tercih edilmesi gereken en rahat insizyon olduğunu söyleyebiliriz (1,13). Postoperatif olarak K tellerinin ciltaltı veya cilt dışında bırakılması yara takibi bakımından önemlidir.tellerin cilt dışında bırakıldığı 70 olgumuzdan 12 sinde (%17.14) tel kenarlarında görülen akıntı, hastanın hastanede kalış süresini uzattığı gibi derin enfeksiyon gelişme ihtimalini de artırmıştır. Tel uçlarının 132

Öztürk ve ark. kıvrılarak hemen cilt altında bırakılan olgularda pin enfeksiyonu ile karşılaşmadık. Postoperatif tespit sürelerinin sonuçlar üzerindeki etkileri incelendiğinde;tespitin 3 hafta sürdürüldüğü olguların tümünde görülen mükemmel sonuç, Tesbitin 8 haftaya çıkarılması ile 5 olgudan 2' sinde kötü, 1' inde orta, 2' sinde de iyi olarak gözlenmiştir. Sonuçta tespitin olabildiğince erken sonlandırılıp, rehabilitasyona erken başlanması gerektiği söylenebilir. Kırık oluşumundan sonra operasyona kadar geçen süre de sonuçları etkilemektedir. Biz olgularımızın %87'si ilk 5 gün içinde opere ettik. Bu olguların %88' ı başarılı, %12' u ise başarısız idi. O halde erken operasyon iyi sonuç demektir. Wilkins de operasyon için 4-5 günden fazla gecikilmemesini tavsiye etmektedir. Ortalama hastanede kalış süresi 12.8 gün olarak saptandı. Bu süre, kapalı manüplatif tedavi ve perkutan tespit yöntemlerine göre uzun, Dunlop ve iskelet traksiyonu yöntemlerine göre kısadır. Kliniğimizde yatak sıkıntısı olmamasından dolayı yatış süremiz uzun olmuştur. Literatürdeki açık redüksiyon ve internal tespit yöntemi uygulanmış seriler incelendi. Carcassane'nin yaptığı araştırmada, 40 olguluk serinin ortalama takip süresi 15 ay, sonuçları ise 22 olguda mükemmel, 17 olguda iyi, 1 olguda kötü idi. Holmberg'in 50 olguluk serisinde ise;ortalama takip süresi 4 yıl, mükemmel sonuç 30, iyi sonuç 13 ve kötü sonuç 7 idi. Yurdumuzdaki en geniş seri 47 olgu ile Uludağ ve arkadaşlarına aittir. Bu seride ortalama takip süresi 17 ay olup, sonuçlar 5 mükemmel, 36 iyi, 6 kötü şeklindedir. Serimiz sayısal olarak yerli ve yabancı literatürdeki serilere göre daha zengin, sonuçlarımız ise yüzde olarak çok benzerdir (14-17). Bu grubtaki yazarların kubitus varus oranları da bizim sonuclarımıza neredeyse eşit orandadır. Halbuki kapalı redüksiyon yapılan serilerdeki kubitus varus oranı açık redüksiyon yapılanlara göre 5 kat daha fazladır ve bu durum yetersiz redüksiyonla varus arasındaki ilişkiyi kuvvetlendirmektedir. Fakat açık redüksiyonla varus gelişme ihtimali minimale inerken; hareket kısıtlılığı yüzdesi artmaktadır (8,9,18,19). O halde humerus suprakondiler kırıklarının tedavisinde ideal olan metod, hem kapalı redüksiyondaki gibi daha az yumuşak doku zararı yapan, hem de açık redüksiyondaki gibi kırık fragmanlarının düzgün dizilimi ve iyi tespitini sağlayabilen metoddur. Sonuç olarak ; Tip lll humerus suprakondiler kırıklarının tedavisinde ideal redüksiyonun kolay sağlanacağı, hastanede kalış süresinin kısa olacağı, kubitus varus komplikasyonunun, hareket ve taşıma açısı kaybının daha az görülebileceği ideal bir yönteme ihtiyaç vardır. KAYNAKLAR 1. Rockwood, C.A. Fractures, Philadelphia-Toronto, J.B. Lippincott Comp. 1975,S: 240-57. 2. Crenshaw, A.H. Campbell's Operative Orthopaedics.St. Louis Mosby Company.1992,Vol 2, Ed 8.S: 1016-17. 3. Palmer, E.E Supracondylar fracture of the humerus in children. JBJS, 60(A). 1978,July,S: 653-6. 4. Piggot, J.,Graham, H. Supracondylar fractures of the humerus in children, threatment by straight lateral traction. JBJS (B). 1988,S:122-5. 5. Kurer, M.H.J. Completely displaced supracondylar fracture of the humerus in children. Clinical Orthopaedics and Related Research.1988,Nov,S:205-14. 6. Kekomaki, M. Operative reduction and fixation of a difficult supracondylar extansion fracture of the humerus. J Pediatric Orthop.1984: 13-15. 7. Cheng, J.C. Limb fracture pattern in different pediatric age groups: a study of 3350 children. J Orthop Trauma.1993:15-22. 8. Çetinus, E., Demirtontar, N., Hüner, H., Ertürk, H. Çocuk humerus suprakondiler kırıklarında açık redüksiyonun yeri ve sonuçları. 13. Milli Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongre Kitabı. T.H.K Basımevi Ankara.1994,S: 887-90. 9. Brown, I.C., Zinar,D.M. Traumatic and iatrogenic neurological complications after supracondylar humerus fractures in children. J Pediatric Orthop.1995: 440-3. 10. Mehserle, W.L. Treatment of the displaced supracondylar fracture of the humerus ( type 3 ) with closed reduction and percutaneous cross-pin fixation. J Pediatr Orthop.1991:705-11. 11. Abbasoğlu, A., Elgin, A.M., Aydoğdu, S. Çocuk suprakondiler humerus kırıklarının açık redüksiyon ve minimal osteosentez ile tedavisi.14. Milli Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongre Kitabı.Ankara Bizim Büro Basımevi.1996: 505-7. 133

Çocuklarda Humerus Suprakondiler Kırıklarının Cerrahi Tedavi Sonuçları 12. Aydın, E., Gider, M.,Ardıçoğlu, K., Boysan, E.,Yazıcı, S. Çocuk suprakondiler humerus kırıklarında kapalı redüksiyon ve perkutan çivileme. Artroplasti ve Artroskopik Cerrahi Dergisi.1994:52-4. 13. Baydar, M.L.,Aydoğan. N.,Kırdemir, V., Solakoğlu, C., Gür, E. Çocuk humerus suprakondiler kırıklarında tedavi prensipleri ve sonuçları.hacettepe J Ortop Surg 1993, 3: 124-9. 14. Ege, R. Travmatoloji, Kırıklar ve Eklem Yaralanmaları.Vol 2.Ankara.1989,S: 1528-87. 15. Joseph, C., Flynn, M.D. Blind pinning of displaced supracondylar fractures of the humerus in children. J Bone Joint Surgery,1974,56(A).S:263-72. 17. Londin, A.L., Danielsson, G.L. Elbow fractures in children. Acta Orthop. Scand.1986, Vol 57.S: 309-12. 18. Pirone, M.A.,Graham, H.K. Management of displaced extension - type supraconylar fractures of the humerus in children. JBJS 1988,70(A):641-50. 19. Prıetto,A.C. Supracondylar fractures of the humerus. J.B.J.S.1979, 61(A):425-8. 20. Houshian S, Mehdi B, Larsen MS. The epidemiology of elbow fracture in children: analysis of 355 fractures, with special reference to supracondylar humerus fractures. J Orthop Sci 2001;6:312-5. 16. Körüklü, O., Özkan, Y., Ünsaldı, T., Işık, T. Çocukların suprakondiler humerus kırıklarında cerrahi tedavi.cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi,1988, 10. 321-36. Yazışma Adresi : Hayati ÖZTÜRK Cumhuriyet Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji ADB.,Sivas 134