Ahududu Yetiştiriciliği
Üzümsü meyveler grubunda yer alan ahududu dünya üzerinde geniş yayılma alanına sahip olup Asya, Avrupa ve Amerika'nın ılıman iklim kuşağında doğal olarak yetişmektedir.
Ahududu bitkileri, Türkiye nin kuzeyinde, batıdan doğuya uzanan bir kuşak boyunca, genellikle 1000m ve daha fazla yüksekliklerde, hava oransal nemi ve toprak nemi fazla olan yerlerde doğal olarak bulunur. Bu yörelerde bulunan halk tarafından çeşitli isimler altında (ağaç çileği, ayı üzümü, more, madımak, kavuklu çilek, kırmızı böğürtlen vb.) tanınırlar. Taze olarak veya reçel, şurup olarak değerlendirilirler (Onur, 1996).
Son bir kaç yüzyıl içerisinde ıslah çalışmaları sonucu yabani formlara göre daha verimli ve kaliteli pek çok Kültür çeşitleri geliştirilmiş olup dünyanın değişik ülkelerinde bu çeşitlerin yetiştiriciliği yapılmaktadır
Ahududu 1960'lı yılların sonlarında adaptasyon amacıyla ülkemize getirilmiştir. Kültür çeşitlerinin ticari olarak yetiştiriciliği ise çok daha yenidir. Türkiye de ilk defa 1930'lu yılların sonlarında Bursa nın köylerinde yetiştiriciliği yapılmaya başlanmış ve üretim miktarı 25000 tona ulaşmış bulunmaktadır.
1993 yılında ABD'den getirilen ve kültür çeşitlerine ait olan fidanlar Fındık Araştırma Enstitüsü bünyesinde adaptasyona alınmış ve olumlu neticeler sonucu Giresun da da yetiştiriciliği başlamıştır.
AHUDUDU Familya Rosaceae Alt Familya Rosoideae Cins Rubus Alt-cins Idaeobatus Tür Rubus ideaus
Kültürü yapılan ahududuların çoğu diploid (2n=14) olup triploid ve tetraploid olanlar da vardır. İlk kez eski Yunanlılar tarafından İda Dağında bulunmuş ve bu dağın adı verilmiştir. İngilizcesi Raspberry", Almancası "Himbeere" ve Fransızcası "Framboisier" dir.
Doğu ve Güney Asya da idaeabatus alt cinsine dahil 195 tür tespit edilmiş, bundan dolayı bu alt cinsin gen merkezi olarak bu bölge kabul edilmiştir. Avrupa kökenli kırmızı ahududuların tamamı Rubus idaeus var. vulgatus, Amerikan tipleri ise Rubus idaeus var. strigosus alt türlerinden ortaya çıkmıştır.
Fakat modern çeşitler her iki kıtada da bu iki ırkın melezlenmelerinden elde edilmiştir. Kırmızı ahududunun Avrupa'da ilk defa kültüre alınması bundan 400 yıl öncesine rastlamaktadır.
Avrupa ırkı olan vulgatus tipi 1800 yılından önce ilk defa birleşik devletlere girmiştir. Siyah ahududular Amerika dışında nadiren yetiştirilmektedir.
Siyah ahududular kırmızılara göre kök sürgünlerinin bulunmaması ve çoğalmalarının daldırma yöntemiyle yapılması bakımından da ayrıcalık gösterirler. Bugünkü ahududu ve böğürtlen çeşitlerinin büyük kısmı hibrit kökenlidirler.
Ahududu, sürekli olarak uzun yıllar bitki üzerinde kalan sürgünlere sahip değildir. Kök boğazında bulunan adventif tomurcuklardan süren kök sürgünleri önce otsu karakterde gelişirler daha sonra odunlaşırlar.
Bu gelişim ilkbahardan sonbahara kadar devam eder. İkinci vejetasyon yılında bu sürgünler, az odunlaşabilen yan sürgünler meydana getirerek dallanırlar. Bu yan dalların uçlarında veya koltuklarında çiçek salkımı oluşmaktadır. Çeşitlere bağlı olarak sürgünler ve yapraklar üzerinde az veya çok dikensi tüyler bulunmaktadır.
Genç sürgünler yaz ortasına kadar ana bitki tarafından beslenmekte, daha sonra sürgünler kendi köklerini oluşturarak ertesi ilkbaharda ana bitkiden bağımsız olarak kendilerine yeterli hale gelmektedir. Yaşlı dallar o yılın sonunda ölmekte ve kök bağlantısı sona ermektedir.
2013 Yılı Ahududu Üretim Değerleri (fao, 2016) Ülkeler Üretim (ton) Ülkeler Alan (ha) Rusya 143.000 Polonya 28.823 Polonya 121.040 Rusya 16.000 A.B.D. 91.300 Sırbistan 15.433 Sırbistan 68.458 A.B.D. 10.180 Meksika 30.411 Ukrayna 5.100 DÜNYA 578.223 DÜNYA 95.390
2015 Yılı İllere Göre Ahududu Üretimi (tüik, 2016) İller Üretim (ton) Alan (da) Bursa 4.112 4.616 Kahraman Maraş 50 46 Kocaeli 45 45 İzmir 30 20 Isparta 25 82 Muğla 18 12 Yalova 12 8 Bartın 11 13 Düzce 6 10 Giresun 3 5 Hakkari 2 2 İstanbul 2 9 Trabzon 2 15 Adana 1 1 Samsun 1 1 TÜRKİYE 4.320 4.885
100 g Ahududu Meyvesinin Besin İçeriği (Türemiş, 2006) Vitaminler mg Mineraller mg Diğer Karoten 0,044 Sodyum 2,0 Su 84,5 mg Thiamin (B1) 0,023 Potasyum 170 Selüloz 4,0 g Riboflavin(B2) 0,050 Magnezyum 30 Protein 1,3 g Niacin(B3) 0,300 Kalsiyum 40 Karbonhidrat 8,07 g B6 0,900 Demir 1,0 Yağ 0,3 g C 25 30 Fosfor 44 Kalori 40 kcal
pektin vitamin E fosfor şeker demir vitamin B uçucu yağ malik asit vitamin A sitrik asit kalsiyum vitamin C
Organik asitler, mineral maddeler ve vitaminler bakımından çok zengin olmaları diğer meyve türlerinden genel bir üstünlüğe sahip olduğunu göstermektedir.
ANAVATANI VE KÜLTÜR TARİHİ
Üzümsü meyvelerin doğal yayılma alanları Asya kıtasında Sibirya, Mançurya, Altay Dağları, Tibet Yaylası, İran ve Kafkasya'dan bütün Anadolu, Kuzey Afrika, Avrupa ve Amerika kıtasında ABD ve Kanada ya kadar uzanır. Asya, Avrupa ve Amerika'da kuzey kutbu sınırlarına kadar çıkmaktadır.
Türkiye ahududu ve böğürtlenin anavatan sınırlan içerisinde yer almaktadır. Ahududu Kuzey Anadolu da l000 metrenin üzerinde ve oransal nemi yüksek olan yörelerinde doğal olarak yetişmektedir. Doğal formların meyveleri genelde yöresel olarak toplanıp tüketilmektedir.
Üzümsü meyveler ile ilgili çalışmalara 20 Yüzyılın başlarında rastlanmaktadır. Son 50 yıl içerisinde de bir çok ülkede özellikle eski SSCB, ABD, Kanada ve bazı Avrupa ülkelerinde çalışmalar hızla artmış ve yabani formlara göre çok daha verimli, kaliteli ve ekonomik olarak yetiştiriciliği yapılabilecek pek çok kültür çeşitleri ortaya çıkarılmıştır.
Ahududu kökleri genelde yüzeysel olarak gelişir ve çoğunlukla ilk 40 cm.lik toprak alanına yayılırlar. Ahududu sürgün gelişmesi ortalama hava sıcaklığı +5 C yi bulduğu zaman başlamaktadır.
Bir çok odunsu meyve ağaçları gibi sürgün gelişimi ve çiçeklenme meyve gelişimi ile rakip durumdadır. Yaz aylarında meydana gelebilecek kuraklık genç sürgünlerin oluşumunu baskı altına almakta ve ertesi yılın verimini düşürmektedir.
Bazı çeşitlerin genç sürgünleri daha ilk yılda dallanmaya karşı eğilimli olup bunlarda ertesi yıl yeni bir dallanmaya karşı meyveler meydana gelir. Apikal dominansiyi kaldıracak şekilde genç sürgünlerin tepe tomurcukları alınırsa o yıl içersinde bütün yan sürgünler oluşabilmektedir.
Ahududu meyvelerinin kullanım alanları
Ağaoğlu ve ark., (2003), Ayaş (ANKARA) 11 ahududu çeşidi Fenolojileri, Bitkisel ve pomolojik özellikleri İki yıllık deneme Ayaş (ANKARA) koşullarında ilkbahar ürünü veren çeşitler; Tulameen, Willamette ve Summit; Hem sonbahar hem de ilkbahar ürünü veren çeşitler arasında Heritage çeşidinin öne çıktığını belirtmişlerdir. Erenoğlu ve ark., (2003), Denemede 4 çeşit ahududu Tulameen, Willamette, Meeker, Golden Queen SONUÇ:Tulameen ve Willamette çeşitleri verim ve meyve kalitesi bakımından olumlu sonuçlar vermiştir. SOFRALIK TULAMEEN SANAYİ MEEKER & WILLAMETTE
Kaplan ve ark. (2003), Çarşamba (Samsun) ovasına uygun ahududu çeşitlerinin belirlenmesi 12 ahududu çeşidi en verimli olanlar Hollanda Boduru, Bursa Boduru, Heritage ve Tulameen Gerçekçioğlu ve ark. (2003), Bazı ahududu çeşitlerinin Tokat yöresine adaptasyonu 4 yıllık sonuçlara göre, Bitkilerin çiçeklenme sürelerinin ortalama 20-40 gün sürdüğünü, Hasat Haziran ayının 2. haftasında başl. Ortalama meyve ağırlıklarının 1.7-2.87 g Sürgün başına kümülatif verimin en iyi Rubin (2701.82 g), Newburgh (1409.08 g) ve Aksu Kırmızısı (1367.08 g)
Kaplan ve ark., (2003), Karadeniz Bölgesi Ahududu seleksiyonu yapmışlardır. 27 ahududu tipini denemeye almışlardır fenolojik gözlemler ve pomolojik analiz sonucunda: 52 A 06 en erkenci, en verimli tip Cangi ve İslam (2003), Ordu adaptasyon çalışmasında Summit Canby, Heritage1 2, Rubin, Aksu Kırmızısı, Meeker, Bursa Boduru ve Willamette Morfolojik ve pomolojik özellikleri Hasat periyodu: Haziran ayının ilk haftası ile-eylül ayının sonları 10 meyve ağırlığı 10.85 22.62 g SÇKM % 10.30-13.80 Sonuç olarak; Heritage En uygun
Cangi ve ark., (2003), Türkay Kırmızısı +Türkay Pembesi Ordu ili yaylalarından selekte edilmiş tiplerin morfolojik ve pomolojik özellikleri Sonuç: ortalama kök sürgünü sayısı :2.5 ( Türkay kır.)-3.5 ( Türkay pemb.) kök sürgün boyları :141.7 ( Türkay kır.)-109.0 cm ( Türkay pemb.) 10 meyve ağırlığı: 18.8 ( Türkay kır.) -8.7 g ( Türkay pemb.) SÇKM : % 12.1 ( Türkay kır.) -11.6 ( Türkay pemb.)
Kurt ve ark., (2003) Heritage, Rubin, Tulameen, Hollanda Boduru, Canby, Meeker, Bursa Boduru, Newburgh, Willamette, Aksu Kırmızısı, Cola II, Summit Giresun ekolojisinde derim periyodu Haziran ayı başı - Eylül ayı sonu 10 meyve ağ. 20.25 44.90 g SÇKM % 9.20 13.33 Bölgeye en uygun çeşitler : Heritage ve Tulameen
Göktaş ve ark.,(2006), Eğirdir (Isparta) Summit, Aksu kırmızısı, Newburgh, Heritage, Canby, Hollanda Boduru, Meeker, Bursa Boduru, Willamette, Tulameen, Cola II, Rubin verim İrilik tat hoş koku sofralık tüketime Tulameen ve Willamette çok verimli meyveleri küçük Sanayiye uygun Rubin Göktaş ve ark. çalışmasına paralel olarak Tulameen çeşidini sofralık çeşit olarak uygun bulmuşlardır.
2. AHUDUDUNUN BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ Ahududu bitkisinin kökleri, "saçak kök" denilen yapıda, çok sayıda ve sık bir şekilde oluşmuş ince köklerden meydana gelmiştir. Uygun toprak koşullarında 1-1,5m. derinliğe ulaşabilirler.
Ancak yüzeye yakın bölgede yoğunlaşmışlardır. Yere paralel olarak, yanlara doğru daha fazla gelişirler. Bu yapılarıyla iyi bir erozyon önleyicisidirler. Ahududu kökleri üzerinde, yeni sürgünler oluşturan adventif gözler bulunur.
Ahududu bitkisinin gövdeleri 2 yıllıktır. İlk yıl köklerde ya da kök boğazında bulunan adventif gözlerden sürerler. Bunlara Odun dalı denir. İkinci yıl bu sürgünler çiçek açar, meyve verir ve sonra kururlar. Bunlara meyve dalı adı verilir.
Bazı ahududu çeşitleri genetik yapıları dolayısıyla, yıllık sürgünlerinde, aynı yılın sonbaharında çiçek ve meyve oluştururlar. Bunlara Sonbahar verimli çeşitler denir
Ç.Ü.Z.F. Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Alanı 7 farklı ahududu çeşidi : Heritage, Meeker, Newburgh, Tulameen, Willamette, Canby ve Hollanda Boduru
Sürgünler birinci yıl dallanmadan, 1-2 m. boylanarak büyürler ve geç sonbaharda yapraklarını dökerek kış dinlenmesine girerler. İlkbaharda sürgünler artık boyuna büyümezler ve üzerindeki gözlerden meyve dalcıkları gelişir. Uzun bir çiçeklenme ve meyve olgunlaşma dönemi görülür.
Kültür çeşidi ahududu bitkilerinde çiçekler erdişi (erselik, hermafrodit) yapıda ve kendine verimlidirler. Bir çiçek üzerinde çok miktarda erkek ve dişi organ vardır ve başta arılar olmak üzere çeşitli böceklerin yardımıyla tozlanma sağlanır.
Ahududu meyvesi, sapın devamı olarak oluşan çiçek tablasını çevreleyen ve ayrı ayrı döllenip tohum bağlayarak yan yana oluşan üzümcüklerden meydana gelmiştir. Üzümcükler yeterli büyüklüğü ve kırmızı rengi alıp etli ve sulu bir yapıya sahip olduklarında meyve olgunlaşmıştır.
Bu dönemde üzümcükler toplu halde kolayca çiçek tablasından ayrılırlar. Kendine özgü, çok beğenilen bir tat ve kokuya sahiptir.
AHUDUDU YETİŞTİRİCİLİĞİ İÇİN İKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ
Ahudutları genel olarak soğuk ılıman iklim bölgelerinin bitkileridir. (sıcak ılıman iklim bölgelerine adapte olabilen çeşitler dışındakiler (Primocane verimli). Ahududu bitkisinin kış soğuklama ihtiyacı olmaktadır, 0-7 derece arasında en az toplam 800 saat geçirmelidir.
Kış aylarında şiddetli donlara (-20, -25 dereceye kadar) oldukça dayanıklıdır. Meyve olgunluk dönemi haziran-ağustos aylarında gerçekleşmektedir. Dolayısıyla sonbahar erken donları yanlızca ikinci ürün veren bazı ahududu çeşitlerinde (Heritage-Summit-Hollanda Boduru gibi) meyvelere zarar verebilmektedir. Ayrıca ilkbaharda geç çiçek açtığından ilkbahar geç donlarından da zarar görmez.
Ahududu yetiştiriciliğinde hava oransal neminin yüksek olması istenir. Kışları çok ılık geçen, yazları çok sıcak ve kurak olan bölgelerde ahududu yetiştirilemez. Yüksek oranda hava nemine karşılık bahçenin iyi havalanması, hava akımının sağlanması da gereklidir. Uzun süreli sis olayları ve şiddetli rüzgarlar bitki gelişimini geriletir.
Ahududu yetiştiriciliğinde güneşlenmenin de büyük önemi vardır. Yeterli güneşlenme, daha iyi bir sürgün gelişimi sağlar, sürgünlerin pişkinleşmesine ve kışa daha kuvvetli girmelerine yardımcı olur. İyi bir güneşlenme meyve kalitesini ve verimliliği de arttırır. Ahududunun çiçek ve meyve dönemlerinde etkili ve sürekli yağışlar ayrıca dolu yağışları zararlıdır.
Ahududu yetiştiriciliği; organik maddelerce zengin, derin, geçirgen, hafif ve orta bünyeli, su tutma kapasitesi yüksek topraklarda başarılı şekilde yapılır. Sürekli toprak nemi sağlanmış olmalıdır.
Ahududu bitkisi, drenajı sağlanmış, ağır bünyeli topraklara da uyum sağlar. Yeterli organik madde ve toprak nemi sağlandığında kumlu ve çakıllı topraklarda da yetişebilir. Toprak reaksiyonu hafif asit veya nötr (ph=6-7) olmalıdır. Bu değerlerin biraz altı veya üstüne de tolerans gösterilebilir. Toprak derinliği en az 1 m. olmalıdır.
Ahududu bitkisinin iklim ve toprak isteklerini daha iyi açıklayabilmek için, Türkiye'de doğal olarak yetişen ahududu bitkilerinin bulundukları yerlere de dikkat etmek gerekmektedir. Buna göre ahududu bitkisi kışları soğuk, yazları serin, hava akımı olan, nemli ve güneşli yerlerde, organik maddece zengin, nemli ve geçirgen topraklarda en iyi şekilde yetişmektedir.
Ahududu yetiştiriciliği Akdeniz Bölgesi sahilleri ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi ovalarının dışında her yerde başarılı bir şekilde yapılabilir. İklim ve toprak istekleri yönünden bazı eksiklerin bulunduğu yörelerde gerekli kültürel önlemler alınarak yetiştiricilik yapılır.
AHUDUDU BAHÇESİ TESİSİ
Heritage Orijini Fransa, Odun dalları verimli, Kuvvetli Dik büyüme eğilimli Adaptasyon yeteneği iyi Meyveleri; orta boylu, orta kırmızı renkte, sert, tatlı dondurulmaya elverişli sonbahar ürünü vermeye yatkındır geç olgunlaşır(crandall, 1995)
Hollanda Boduru Orta verimli Meyveleri; İri meyve rengi orta kırmızı, meyve şekli kısa konik yumuşak meyvelidir (Göktaş ve ark., 2006) Canby Orta verimli Meyveleri; orta irilikte, orta kırmızı, meyve şekli kısa konik orta sertlikte bir çeşittir (Göktaş ve ark., 2006)
Meeker Orijini Washington Yüksek verimli, Makineli hasada uygun Meyveleri: Geniş, Orta kırmızı, Sert ve kaliteli Taze tüketime İşlemeye uygun (Crandall, 1995)
Newburgh Orijini New York Eski bir çeşittir. Verimli Tulameen Orijini İngiltere Çok verimli, Geçci, Kuvvetli büyür, Makineli hasada Taze tüketime uygun TULAMEEN Meyveleri; geniş, Sert Kalitelidir Kök çürüklüğüne karşı dayanıklı (Crandall, 1995). Meyveleri; Çok geniş, Konik, Orta kırmızı, Sert Kalitelidir Afitlere karşı dayanaklı (Crandall, 1995)
Willamette Orijini Oregon, Kuvvetli gelişir, çok sayıda odun dalı oluşturur, Adaptasyon yeteneği iyi, Hastalık ve zararlılara dayanıklı, Makineli hasada uygun, ılıman bölgelerde sonbahar ürünü verebilir. Meyveleri; geniş, konik, koyu kırmızı, Sert, İşlemeye çok uygun, Tadı güzel, Kök çürüklüğüne karşı hassas (Crandall, 1995).
Newburgh Orijini New York Eski bir çeşittir. Verimli Tulameen Orijini İngiltere Çok verimli, Geçci, Kuvvetli büyür, Makineli hasada Taze tüketime uygun TULAMEEN Meyveleri; geniş, Sert Kalitelidir Kök çürüklüğüne karşı dayanıklı (Crandall, 1995). Meyveleri; Çok geniş, Konik, Orta kırmızı, Sert Kalitelidir Afitlere karşı dayanaklı (Crandall, 1995)
Tulameen
Budama ve seyreltme
Örtü altı
TOPRAKSIZ YETİŞTİRİCİLİK
Serada ahududu
Cultivo de Mora
LAUREN cv.
Polana cv.
Ambalaj Ahududu
Ahududu ambalaj
Siyah Ahududu Glen Coe Çeşidi
Siyah Ahududu Meyve Tutumu
Sarı Ahududu
Ahududu (Güneş yanıklığı)??
Ahududu (Güneş yanıklığı)
ÇOĞALTMA KÖK ÇELİKLERİYLE KÖKLER ÜZERİNDEKİ ADVENTİF GÖZLERİN SÜRMESİYLE YENİ BİTKİCİKLER ELDE EDİLİR
HASTALIK VE ZARARLILAR
Ahududunda Spur Blight Hastalığı ETMEN: Didymella applanata Fungus kışı enfekteli çubuklarda miselyum, pseudotesyum ve piknidyum halinde geçirir. İlkbahar-yaz boyunca, nemli koşullarda, yeni dip sürgünlerin yapraklarını enfekte eden askospor ve konidiyum meydana gelir. Kahverengi lekeler Haziran yada Temmuz ayında dip sürgünlerinin alt kısımlarındaki boğumlarda ortaya çıkarlar.
Patojen dip sürgünlerin yalnızca alttan üçüncü boğuma kadar yada sürgünün yarısına kadar olan kısmındaki boğumları enfekte eder. Askosporlar Nisan ile Ağustos ayları arasında doğaya salınırlar. Olgun yapraklar enfeksiyona duyarlıdır. Yağmurlarla yayılan konidiyumlar ile boğumlardaki lekelerin görünümü arasında bir ilişki vardır. Bu konidiyumlar muhtemelen fungusun en önemli inokulum kaynağıdır. D. applanata ılık geçen ilkbaharda hastalıklı çubuklar üzerinde, soğuk koşullara göre daha fazla pseudotesyum ve piknidyum meydana getirir ve daha uzun lekeler oluşturur.
ZARAR ŞEKLİ Yıllık dip sürgünlerin yapraklarındaki enfeksiyonlar, yaprak kenarında başlar ve orta damara doğru ilerler. Bunun sonucunda yapraklarda kahverengi renkte, kalın sarı sınırları olan V şeklinde lekeler ortaya çıkar. Fungus iki yıllık dalların yan sürgünleri üzerindeki yeşil kısımları da etkileyebilir, ancak bu durum ender olarak görülür. Enfeksiyon yapraklardan yaprak sapına ve boğumlara geçer. Hastalıklı yapraklar genellikle olgunlaşmadan dökülürler. Yaprak sapları kırılır, fakat kopmaz, asılı kalır.
Sürgünler üzerindeki boğumların altında ve yandaki gözlerin çevresinde koyu kahverenginde 2-2.5 cm uzunluğunda lekeler oluşur ve birbirine komşu boğumlardan boğum aralarına geçer. Spur blight lekeleri bazı çeşitlerde mor renkte görülür. Botrytis cinerea nın çubuk üzerinde oluşturduğu lekelere benzer şekilde, yeni dip sürgünleri üzerinde lekeler meydana gelmektedir. Ancak B.cinerea lekeleri Spur blight hastalığındakinden daha açık kahverengi görünüme sahip olmalarıyla ayırt edilebilirler. Yaz sonu veya sonbaharın başında morumsu kahverengi bu lekeli alanlardaki kabuk uzunluğuna çatlar.
Kışın, bu lekeler gümüş yada gri renkte görülür, bunların üzerinde başlangıçta küçük siyah pseudotesyum ve daha sonra piknidyumlar gelişir. Hastalık kabuğun hemen alt kısmını etkilemektedir. Hastalıklı boğumlardaki gözler ilkbaharda gelişmeyebilir, yada görünüş olarak sağlıklı olan yan sürgünler geliştirebilir. Böyle sürgünler zayıftır, kış koşullarından daha fazla etkilenirler. Hastalık ürün kayıplarına neden olmaktadır.
KONUKÇULARI Sadece Rubus lara özgü bir hastalıktır. Ahududu, böğürtlen, böğürtlen-kırmızı ahududu hibridlerinde görülür. Özellikle kırmızı ahududları çok duyarlıdır.
MÜCADELE Kültürel Önlemler Üretim alanında sıra genişliği, 35 cm geçmiyecek şekilde olmalıdır. Sert bir budama ile bir sıradaki çubuk sayısı kontrol altına alınmalıdır. Yağmurdan sonra yaprakların ve sürgünlerin hızlı bir şekilde kurumasını temin etmek için, yeşil kısımlar aralanarak havalanma sağlanmalıdır.
Aşırı gübrelemeden kaçınılmalıdır. Yabancı otlar kontrol edilmeli, sıra üzeri ve sıra arasındaki özellikle sarılıcı yabancı otlar ortadan kaldırılmalıdır. Üretim alanları sık kontrol edilmeli, hastalıklı sürgünler kesilip yakılmalıdır Hasat sonrası 2 yıllık dallar kesilip yok edilmelidir. Sağlıklı üretim materyali kullanılmalıdır. Dayanıklı çeşitler tercih edilmelidir. Damlama sulama kullanılmalıdır.
Kimyasal Mücadele: İlaçlama zamanı 1.İlaçlama:Tomurcuklar patlamaz patlar 2.İlaçlama:Dip sürgünler 15-20 cm olunca 3.İlaçlama:Dip sürgünler 30-40 cm olunca 4.İlaçlama: Hasattan hemen sonra(meyve veren yaşlı dallar budanıp yok edildikten sonra)
Etkili madde adı ve oranı Formülasyon Dozu (Preparat) 100 lt suya Açıklama Bakır sülfat %98 +Sönmemiş kireç Bulamaç (Bordo bulamacı) 2kg+ 1 kg Yalnız 1. İlaçlamada kullanılmalıdır Kireç+Kükürt Bakır hidroksit %77 Bakır hidroksit %40 Bakır oksiklorür %58.8 Bulamaç(Kalif ornia bulamacı) WP DF WP 300 gr + 600 gr 250gr 250 gr 500 gr Azoxystrobin SC 75 gr
Phytophthora (Kök Boğazı yanıklığı)
phytophthora Yapılan çalışmalarda toprağın kalsiyum sülfat ile takviye edilmesi kırmızı ahududularında phytophthora zararını azalttığı tespit edilmiştir. Dikim yerlerinin yüksek yastık olarak hazırlanması da faydalı olmaktadır. Malçlama uygulamaları phytophthora ya hassas çeşitlerde bu problemi artırmaktadır. Daha çok ağır topraklarda yetiştirilen ahududu bitkilerinde görülmektedir.