7. Lale Festivali başlıyor 8 te AZİZ BABUŞCU AK PARTİ İL BAŞKANI 12 EYLÜL DAVASININ ÖNEMİ VE GÖSTERDİKLERİ AK İl Gençlik Kollarımız Cenevre Üniversitesi öğrencilerini ağırladı 7 de YIL: 2012 SAYI : 131 10-17 NİSAN 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT İÇİ HAFTALIK BÜLTENİ AK Partiyle beraber, kimin ne olup ne olmadığı çok daha berrak şekilde ortaya çıkıyor. Ve Türkiye, hiç olmadığı kadar aydınlık bir yolda, demokrasi, özgürlük ve refahı katlanarak artan bir geleceğe doğru emin adımlarla yürüyor. 3 te BAYRAMPAŞA USTALIK DÖNEMİNE YAKIŞIR TEŞVİK PAKETİ Armutlu da Eğitim ve İstişare Toplantısı düzenlendı 2 de BEYOĞLU 4 te BAKANLARIMIZ YENİ TEŞVİK PAKETİ NE DEDİ? İŞ DÜNYASINDAN PAKETE ÖVGÜLER 5 TE Sivaslı hemşehrilerimizden partimize yoğun katılım 2 de BAŞBAKANIMIZ KONYA DA ÖNEMLİ MESAJLAR VERDİ 30 Mart'ta cunta zihniyeti kaybetti millet iradesi kazandı 6 da
AK BÜLTEN HABER 02 BAYRAMPAŞA İLÇEMİZ ARMUTLU DA Bayrampaşa ilçe teşkilatımız Armutlu da Eğitim ve İstişare Toplantısı düzenledi. Toplantıda 2009 Yerel seçimler, 2010 Referandum seçimleri ve 2011 yılı genel seçimlerinin değerlendirilmesi ve yeni dönemde yapılacak çalışmalar hakkında teşkilatımızın bilgilendirilmesi yapıldı, onların görüş ve düşünceleri ifade edildi. Eğitim ve İstişare toplantımız AK Parti Bayrampaşa İlçe Başkanımız Cemil Yıldız ın Başkanlığında, Bölge Milletvekillerimiz Şirin Ünal, Hüseyin Bürge, Belediye Başkanımız Atila Aydıner ve teşkilatımızın tüm kademelerinin katılımıyla yapıldı. İlçe Başkanımız Cemil Yıldız yaptığı konuşmada, son 3 seçimi ve sonuçlarını değerlendirerek yeni dönemde hazırlanan stratejik plan doğrultusunda yapılacak çalışmalar hakkında teşkilat mensuplarımızı bilgilendirdi. Bayrampaşa Belediye Başkanımız Atila Aydıner, Milletvekillerimiz Şirin Ünal ve Hüseyin Bürge nin de birer konuşma yaptığı toplantımız 3 kademe Mahalle Başkanlarımıza verilen plaket töreniyle sona erdi. Toplantımızın akşam yemeğinden sonraki kısmı, Prof. Dr. Abdullah Topçuoğlu Hocamızın Yakın Tarih ve Günümüzü kıyaslayarak yaptığı konuşma ile devam etti. Bu vesile ile Teşkilatı mensuplarımız eğitim çalışmaları sürerken, daha önceden organize edilen değişik aktivitelerle de dinlenme fırsatı bulmuş oldular. BEYOĞLU İLÇEMİZDEKİ SİVASLI HEMŞEHRİLERİMİZDEN PARTİMİZE YOĞUN KATILIM İlçemizde nüfus olarak ön sıralarda bulunan Sivas lı hemşehrilerimiz, Yerel Yönetimler gündemli Danışma Meclisimizde düzenlenen törenle partimize katıldılar. Sivas Merkez Başıbüyük, Beypınar, Gazi, İnciağa ve Güneykaya Belde sinden yaklaşık 200 kişi üyelik formlarını, Sivas lı İlçe Yönetim Kurulu Üyemiz Mesut Şat vasıtasıyla İlçe Başkanlığımıza teslim ettiler. Dernekler adına söz alan Sivas lı yöresel sanatçı Halil Özdemir, AK Parti ye katılmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren bir konuşma yaptı. Daha sonra İlçe Başkan ımız Rüstem Dindarol ve Beyoğlu Belediye Başkanımız Ahmet Misbah Demircan partimize yeni katılan üyelerimize parti rozetlerini taktılar.
AK BÜLTEN AKTÜEL 03 AK Parti İL BAŞKANI AZİZ BABUŞCU 12 EYLÜL DAVASININ ÖNEMİ VE GÖSTERDİKLERİ 12 Eylül darbesinin, yapanları ve yapılanlarıyla yargı önüne çıkarılması, Türkiye için gerçek bir dönüm noktasıdır. Kim ne derse desin; bunun sembolik anlamı bile, yakın tarihimizin en önemli sayfalarındaki yerini almıştır. 12 Eylül yargılaması, sadece tarihsel değeri değil, bu ülkede kimlerin gerçekten demokrasi, özgürlük ve insan hakları konusunda samimi bir tavır içinde olup olmadığını göstermek bakımından da tam bir turnusol işlevi görüyor. 12 Eylül darbesine yargı yolunu açan anayasa değişiklik referandumunda 12 Eylülün yargılanması hayaldir, milleti kandırıyorlar diyenler, şimdi davaya müdahil olmak aşamasına geçtiler. Ancak bu halleri, onların demokrasi açısından daha sağlıklı düşünmeye başladıklarının bir göstergesi olamıyor maalesef. 12 Eylül yargılaması, sadece tarihsel değeri değil, bu ülkede kimlerin gerçekten demokrasi, özgürlük ve insan hakları konusunda samimi bir tavır içinde olup olmadığını göstermek bakımından da tam bir turnusol işlevi görüyor. Millet karşısında düştükleri çaresizliğin ve komikliğin bir yansıması oluyor sadece. Çünkü maalesef hala düşüncelerinde samimi anlamda bir demokrasi ve milli iradeye saygı bilinci oluşmuş değil. Nitekim bir yandan davaya müdahil olarak güya darbelere karşıymış gibi bir izlenim uyandırmaya çalışıyorlar, bir yandan da hem davayı sulandırmak, hem tarihi önemini azaltmak, hem de tarihin AK Parti hükümeti döneminde yazılmasına olan kıskançlık ve öfkelerini bastırmak için, yandaş medyalarıyla birlikte AK Parti aleyhine inanılmaz bir saptırma ve karalama kampanyası yürütüyorlar. Vicdanları o kadar körelmiş ki Bu dönemin de 12 Eylülden farkı yok. Şu anda da darbe dönemi yaşıyoruz. 12 Eylül de askeri darbe vardı, şimdi de sivil darbe var. Hatta bu darbe ondan daha da kötü diyecek kadar, insaftan, utanmadan, sıkılmadan ve hakkaniyetten uzak olabiliyorlar. Çünkü CHP ve o CHP ve yandaşları, hiçbir zaman darbelere karşı kökten ve ilkeli bir itiraz içinde olmadılar. Onlara göre darbelerin iyisi vardır, kötüsü vardır. Mesela 12 Eylül kötüdür ama 27 Mayıs çok güzel bir darbedir. 12 Eylül kötüdür ama 28 Şubat güzeldir, çünkü gericilere karşı yapılmıştır. zihniyettekilerin hiçbir zaman demokrasi diye bir dertleri olmadı. Bilakis demokrasiyi, bu millete asla yaşatılmaması gereken, kendi bürokratik oligarşileri için en büyük tehdit olarak gördüler. Demokrasiyi hep bürokratik seçkinlerin gerektiği zaman ve gerektiği miktarda millete vereceği bir lütuf olarak gördüler. Çünkü bu halk onlara göre cahildi, gericiydi. Bu millete demokrasi verilirse Menderes, Özal, Erdoğan gibi gericileri seçiyordu! O yüzden de sürekli vesayetçi odaklarla açık veya örtülü bir işbirliği içinde oldular. Bakmayın siz sol çevreleri de ezdi diyerek 12 Eylül darbesine karşı olmalarına. CHP ve o zihniyetin her kesimden yandaşları, hiçbir zaman darbelere karşı kökten ve ilkeli bir itiraz içinde olmadılar. Onlara göre darbelerin iyisi vardır, kötüsü vardır. Mesela 12 Eylül kötüdür ama 27 Mayıs çok güzel bir darbedir. Hatta 27 Mayıs a darbe bile demez, devrim derler. 12 Eylül kötüdür ama 12 Mart, eğer Madanoğlu nun sol cuntası başarsaydı iyi olacak, Türkiye, kim bilir belki de bir oldu bittiyle Baasçı bir sosyalizme ulaşabilecekti. 12 Eylül kötüdür ama 28 Şubat güzeldir, çünkü Ömrü boyunca rahmetli Menderes in dramını sömüren Demirel Ben 12 Eylülle meydanlarda hesaplaştım, Başbakan oldum. O defter kapandı diyor. Sanki 12 Eylül, sadece kendi kişisel hesabından ibaretmiş gibi. Sanki o kadar yanmış yüreğin, o kadar söndürülmüş ocağın hiçbir değeri yokmuş gibi. en hızlı sizin haberiniz olsun Partimize üye olan ve Partimizle iletişim kurmak isteyen herkesle daha hızlı iletişime geçiyoruz gericilere karşı yapılmıştır. Kimseyi kandıramazlar. Milletimiz çok iyi biliyor ki; CHP her zaman darbeleri savunmuştur. 27 Mayıs öncesi CHP nin Genel Başkanı İsmet İnönü, Şartlar olgunlaşmışsa darbe elbette meşru bir hak olur derken, 28 Şubat sürecinde CHP nin Genel Başkanı Baykal, o dönemin meşru hükümetini alaşağı eden çevreleri mazur ve meşru göstermek için Ne var canım, TSK bir sivil toplum kuruluşu gibi çalışmıştır diyebilmiştir. Kılıçdaroğlu CHP sinin durumunu zaten biliyoruz. Değişim boyalarını azıcık kazıdığımızda karşımıza hep Ergenekon çıktı. CHP yöneticisi Süheyl Batum un darbeyi başaramayan askerlere sitem ederek Meğer TSK kağıttan bir kaplanmış diye iç geçirmesinin üzerinden daha kaç ay geçti ki! Bu yargı süreci sadece CHP için değil, son AK Parti ye beraber Türkiye de tarih yeniden yazılıyor. AK Partiyle beraber, kimin ne olup ne olmadığı çok daha berrak şekilde ortaya çıkıyor. Ve Türkiye, hiç olmadığı kadar aydınlık bir yolda, geleceğe doğru emin adımlarla yürüyor. dönemlerde CHP zihniyetinin akıl hocası gibi çalışan Süleyman Demirel in gerçek misyonunu göstermek açısından da bir turnusol oldu. Ömrü boyunca rahmetli Menderes in darbeye maruz kalmasının siyasi rantını yiyen Demirel, Niye bu davaya müdahil olmuyorsunuz diye soranlara Ben 12 Eylülle meydanlarda hesaplaştım, Başbakan oldum. O defter kapandı diyor. Sanki 12 Eylül, sadece onun zatından, sadece onun kişisel hesabından ibaretmiş gibi. Sanki o kadar yanmış yüreğin, o kadar söndürülmüş ocağın hiçbir değeri yokmuş gibi. Onlar ne derse desinler Yandaş medyaları ne yazarlarsa yazsınlar AK Parti ye beraber Türkiye de tarih yeniden yazılıyor. AK Partiyle beraber, kimin ne olup ne olmadığı çok daha berrak şekilde ortaya çıkıyor. Ve Türkiye, hiç olmadığı kadar aydınlık bir yolda, demokrasi, özgürlük ve refahı katlanarak artan bir geleceğe doğru emin adımlarla yürüyor. T.C KİMLİK NUMARANIZI 3412 YE GÖNDERDİNİZ Mİ?
AK BÜLTEN GÜNDEM 04 Yatırımcıyı heyecanlandıran teşvikler Ekonomi yönetiminin uzun süredir üzerinde çalıştığı yeni teşvik sistemini Başbakanımız Tayyip Erdoğan açıkladı. Öncelikli hedefin cari açığın azaltılması olduğunu belirten Erdoğan, sistemin 'genel teşvik uygulamaları, bölgesel teşvik uygulamaları, büyük ölçekli yatırımların teşviki ve stratejik yatırımların teşviki' olarak dört ana bileşenden oluştuğunu söyledi. Türkiye altı bölgeye ayrılırken, yatırımcılara KDV istisnası, Gümrük Vergisi muafiyeti, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, faiz desteği, yatırım yeri tahsisi, Gelir Vergisi stopajı ile KDV iadesi verilecek. 1 Ocak 2012'den geçerli olacak yeni sistemde stratejik yatırımlara bölge ayrımı yapılmadan ilave destekler sağlanacak. Bunlar arasında mevcutlara ilave olarak 500 milyon lira üzerindeki bina inşaatları için KDV iadesi de yer alıyor. Yeni teşvik uygulamasında bölgesel sistem yerine, 'İl Bazlı Bölgesel Teşvik Sistemi'ne geçilmiş oldu. İllerin, bölgesel dağılımındaki yerleri, daha sonra TÜİK'in çalışmaları sonucunda elde edilecek veriler çerçevesinde gözden geçirilerek değişebilecek. Başbakanlık'ta yapılan toplantıda iş dünyasının beklediği destekleri açıklayan Erdoğan, Türkiye'nin 2023 hedeflerine değinerek şu değerlendirmede bulundu: "Bu yeni teşvik sistemi, inanıyorum ki Türkiye genelinde yatırımı daha da özendirecek; üretim, istihdam, ihracat noktasında Türkiye'yi çok farklı bir boyuta taşıyacaktır. Bölgeler arasındaki, iller arasındaki gelişmişlik farklarını bu sistemle daha da indireceğiz.'' Başbakanımız Erdoğan tarafından açıklanan paket kapsamında otomotiv, uzay ve savunma sanayiine yönelik test merkezi yatırımları başta olmak üzere belirli büyüklükte ve ilaç ve savunma yatırımları, eğitim yatırımları, denizyolu ve demiryolu ile madencilik yatırımları beşinci bölgeye sağlanan desteklerden faydalanabilecek. Organize Sanayi Bölgesi'ne (OSB) yapılan yatırımlar ise yatırımın bulunduğu bölgenin bir alt bölgesine sağlanan destek unsurlarından yararlanabilecek. Yeni paket Türkiye'nin yanı sıra uluslararası arenada da çeşitli kampanyalar ile tanıtılacak. Tersanelerin gemi inşa yatırımları kapsamında istihdam edilen işçiler için ödenmesi gereken sigorta primi işveren hissesinin asgari ücrete tekabül eden kısmı da devlet tarafından karşılanacak. Başbakanımız Erdoğan, teşvik paketi ile önemli bir yenilik getirildiğini belirterek, vergi indirimi desteğinin, yatırım dönemindeki tüm faaliyetlerinden elde edilen kazanca uygulanabileceğini ifade etti. Kocaeli'nde yatırımı olanın Muş'a yatırım yapması halinde yatırıma katkı oranının yüzde 80'ini Kocaeli'nden elde ettiği kazancın vergisinden düşebileceğini kaydeden Erdoğan, yeni düzenlemenin, değişen oranlarda uygulanacağını ve birinci bölge haricindeki tüm bölgeleri kapsayacağını bildirdi. Teşvik sisteminin yerli ve uluslararası yatırımcıları Doğu ve Güneydoğu'ya daha fazla çekeceğine inandığını aktaran Erdoğan, bölgenin daha hızlı değişip farkı kapatacağına gönülden inandığını söyledi. Toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, stratejik yatırımda yatırıma yönelik kullanılan enerjiye destek verileceğini açıkladı. Şehirler seçilirken hiçbir il için özel bir kriter bulunmadığının altını çizen Erdoğan, TÜİK'in elindeki 61 ayrı kriter üzerinden, değerlendirme yapılarak illerin sıralamasının yapıldığını aktardı. Erdoğan, yatırım büyüklüğü noktasında minimum 50 milyon lirayı aşmanın önemli olduğunu belirterek, tesisin yüzde 40 KDV üretmesi gerektiğini kaydetti. Bu durumun, stratejik yatırımlara yönelik bir adım olduğunu aktaran Erdoğan, ''Yüzde 40 katma değeri sağlayacak bir şey olacak ki buna göre de tüm bu destekleri alma hakkını elde etmiş olsun.'' dedi. 157 milyar liralık yatırım sözü 2009 yılında açıklanan teşvik paketinin sonuçları Başbakanımız Erdoğan'ın yüzünü güldürdü. Üç yıl önce uygulamaya konulan teşvik sisteminde çok ciddi başarılar elde edildiğini ifade eden Erdoğan, hedeflere ulaşıldığını bildirdi. Başbakanımız Erdoğan'ın verdiği bilgilere göre 2009 yılının Temmuz ayından bu yana mevcut teşvik uygulaması kapsamında 11 bin 382 adet teşvik belgesi düzenlendi. Bu belgeler kapsamında 157 milyar lira tutarında yatırım, 375 bin yeni istihdam öngörüldü. Şu anda uygulanan sistemle, özellikle bölgesel gelişmişlik farklılıklarını azaltmayı hedeflediklerini ifade eden Erdoğan, "Alınan teşvik belgelerinin yüzde 21'i 4. bölgeye, yüzde 33'ü de 3. bölgeye aittir. Yani, teşvik belgelerinin yarıdan fazlası, hedeflediğimiz gibi daha az gelişmiş bölgelere gitmiştir." dedi. Yatırımcıların uzun süredir beklediği teşvik paketi Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı olarak gösterilen cari açığın azaltılmasına da katkı sağlayacak. Yeni teşvik sisteminin temel hedeflerini açıklayan Erdoğan, öncelik olarak cari açığı gösterdi. Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu: "Cari açığın azaltılması amacıyla, ithalat bağımlılığı yüksek olan ara malı ve ürünlerin, ülkemizde yatırım ve üretiminin artırılmasını hedefliyoruz. En az gelişmiş bölgelere sağlanan yatırım desteklerinin artırılmasını, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesini, destek unsurlarının etkinliğinin artırılmasını, kümelenme faaliyetlerinin özellikle desteklenmesi, teknolojik dönüşümü sağlayacak yüksek ve orta yüksek teknoloji içeren yatırımların desteklenmesini bu yeni sistemle hedefliyoruz.'' Başbakanımız Erdoğan'ın açıkladığı yeni teşvik sisteminde az gelişmiş illerin bulunduğu altıncı bölgeye yatırım yapmak daha avantajlı olacak. Bu illerde asgari sabit yatırım tutarının üzerinde gerçekleştirilecek yatırımlar, sektör ayrımı yapılmaksızın bölgesel desteklerden yararlanacak. Bu illerde yatırım yapacak olanların ödemeleri gereken sigorta primi, işveren hissesinin asgari ücrete karşılık gelen tutarı 10 yıl süreyle, yatırımların organize sanayi bölgelerinde yapılması halinde ise 12 yıl süreyle devlet tarafından karşılanacak. Ayrıca bu illerde gerçekleştirilecek yatırımlarda istihdam edilen işçilerin asgari ücretleri üzerinden hesaplanan Gelir Vergisi stopajına da 10 yıl süreyle terkin imkânı getiriliyor. Yeni teşvik sisteminde mevcut destek unsurlarında ve uygulamalarda etkinliği artırıcı bazı değişiklikler de yapıldığını açıklayan Erdoğan, "Sigorta primi işveren hissesinin destek sürelerini bölgeler itibarıyla yeniden belirledik. Ayrıca bu destekten yararlanabilecek azami destek tavanlarını yükselttik. Örneğin 6'ncı bölgede 31 Aralık 2013 tarihine kadar başlanacak yatırımlarda sigorta primi desteği 10 yıl süreyle uygulanacak. Bu tarihten sonra başlanacak yatırımlarda ise 7 yıl süreyle bu uygulanacaktır. Kurumlar veya Gelir Vergisi indirim oranları ile yatırıma katkı oranlarını bölgeler itibarıyla yeniden belirledik ve artırdık.'' diye konuştu. Başbakanımız Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu illerinin en alt bölgede yer almasında onlarca yıllık ihmalin olduğunu ifade ederek, hükümetlerin yanı sıra sivil toplum kuruluşları ile sanayici ve yatırımcıyı adres gösterdi. 9,5 yıl boyunca bu durumun değişmesinin önündeki en önemli engelin terör ve terör örgütü olduğuna dikkat çeken Erdoğan bölge girişimcilerinin bölgeye yatırım yapmalarını çok önemsediklerini vurguladı.
AK BÜLTEN 05 GÜNDEM Babacan: İki yeni teşvik paketi yolda Başbakan Yardımcısı Babacan, ''Bizim istihdamı teşvikle ilgili ayrı bir teşvik çalışmamız olacak. Tarımla ilgili yine ayrı bir çalışma yürütüyoruz'' dedi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, cari açığın çözümünü bazılarının kurda gördüğünü, bazılarının ise başka alanlarda gördüğünü belirterek, ''Bizim asıl problemimiz yapısal alanlarda'' dedi. Yapısal reformlar yapılmadan cari açık sorununu çözmenin mümkün olmadığını vurgulayan Babacan, ''Sayın Başbakanımızın dün açıkladığı yatırım teşvik paketi de ki bunun altını çizerek vurguluyorum, bu genel bir teşvik uygulaması değildir, sadece yatırımlarla ilgili bir teşvik uygulamasıdır. Çünkü bizim istihdamı teşvikle ilgili ayrı bir teşvik çalışmamız olacak. Bunu Çalışma Bakanlığımız yürütüyor. Diğer sektörlerle ilgili, tarımla ilgili yine ayrı bir çalışma yürütüyoruz. Dolayısıyla bu sadece sanayi yatırımlarının teşviki ile ilgili bir çalışmadır'' diye konuştu. Bu çalışmanın ilk olarak Ekonomi Bakanlığı tarafından başlatıldığını, arkasından Kalkınma Bakanlığı'nın daha sonra da Ekonomi Koordinasyon Kurulu'ndaki tüm bakanlarla birlikte en son şeklinin verildiğini anlatan Babacan, yeni teşvik sisteminin detaylarının henüz yeni yeni kamuoyu ile paylaşıldığını bildirdi. Yılmaz: Yeni Teşvik Sistem'i en gelişmişi Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, ''Yeni Teşvik Sistemi, Türkiye'de şu ana kadar ilan edilmiş en gelişmiş teşvik sistemidir. Bu yeni sistem, iki temel hedefe hizmet edecek. Birincisi, Türkiye'nin cari açığın azalmasına hizmet edecek. İkincisi de 'stratejik sektör' diye bir kavram getirdik. Bu sektörlere ilişkin yatırımlar nerede yapılırsa yapılsın, Türkiye'nin ağırlıklı olarak ithal ettiği ürünleri yurt içinde üretenlere çok ciddi teşvikler vereceğiz. Diğer yandan bölgeler arası dengesizlikler var. Özellikle geri kalmış yörelerimizde yatırım yapanlara da ekstra bir çok teşvik getirdik. İnşallah bu teşvikler Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine daha fazla yatırım yapılmasını sağlayacak. Şimşek: İlk defa bu kadar kapsamlı oldu Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Sayın Başbakan'ımızın açıkladığı yeni teşvik sisteminde Urfa tam merkezde yer alıyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde en az gelişmiş illerimiz 6. bölgede değerlendirildi. Hakikaten ilk defa bu kadar yoğunlukta, bu kadar kapsamlı bir teşvik sistemi uygulamaya kondu'' dedi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Geçtiğimiz sene içerisinde vergi gelirlerimizi yaklaşık yüzde 20,5 civarında artırdık ve 254 milyar lira civarına çıkardık. Hakikaten geçen sene o anlamda başarılı bir yıldı'' dedi. Atalay: Bölgelerde adaletli davrandık Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, ''Bu paket genel teşvik uygulamaları, bölgesel teşvik uygulamaları, büyük ölçekli yatırımların teşviki ve stratejik yatırımların teşvikinden oluşacak. Genel teşvik uygulamalarında KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti yer alırken, bölgesel teşvik uygulamalarında bunlara ek olarak vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım yeri tahsisi ve faiz desteği olacak. Büyük ölçekli yatırımların teşvikinde ise KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği ve yatırım yeri tahsisi destekleri uygulanacak. Teşvik uygulamasında en kapsamlı destek ise stratejik yatırımlara verilecek.'' İŞ DÜNYASI MEMNUN Tüm yatırımcıları özendiren bir paket Murat Yalçıntaş (İTO Başkanı): Yeni teşvik sistemi değişiklikler getiriyor. Türkiye'nin 4 yerine 6 bölgeye ayrılması olumlu. Böylece yatırımların az gelişmiş bölgelere gitmesi teşvik ediliyor. Hem sanayi yapısındaki değişimi sağlayacak hem de ithal ettiğimiz ara malların ülkede üretimini sağlama ve de ileri teknolojik ürünlerin üretimine geçişi sağlayacak önemli bir adım. Türkiye ekonomisi için önemli bir atak Ömer Cihad Vardan (MÜSİAD Başkanı): Ömer Cihad Vardan (MÜSİAD Başkanı): AB ülkeleri ve ABD, küresel krizin etkilerinden kurtulamamışken, Türkiye adına önemli bir atak ve yeni bir ivme olacağını düşünüyoruz. Özellikle stratejik sektörlerin üretimine yönelik desteklerle beraber, yatırımüretim-istihdam-ihracat hedeflerini kapsayan teşvik mantığı reel ekonomi ile kurumsal bir eşgüdüm sağlayacaktır. Bölgesel gelişmişlik sorunu azalacak Rızanur Meral (TUSKON Başkanı): Hizmet sektörünün teşvik edilmesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri için oldukça önemli bir gelişme. Teşvikleri belirlemede illerin gelir düzeyinin yanı sıra sosyal gelişmişlik düzeyinin ve unsurlarının da değerlendirmeye alınması, bölgeler arasındaki gelişmişlik sorununun çözümüne katkı sağlayacak önemli bir adım olacak. Mıknatıs etkisi uyandırabilir Mehmet Büyükekşi (TİM Başkanı): Yeni teşvik sisteminin, yabancı yatırımların Türkiye'ye çekilmesinde "mıknatıs'' etkisi göstereceğine inanıyorum. Yeni yabancı yatırımları çekerken, cari açığı itecektir. Yüksek istihdam, düşük cari açık ve ılımlı yatırım ortamı ile Türkiye rekabet gücünü artıracaktır. İl bazlı bölgesel sistem, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu sosyal barış ortamına da büyük katkı sağlayacak. Bölgeler arasındaki gelişmişlik farkları hızlı bir şekilde azalacaktır. Müzmin sorunlara çözüm olur Mustafa Koca (ASKON Genel Başkanı): Bize gerçekten rekabetçi üstünlük kazandıracak, ithalat bağımlılığımızı azaltacak hatta enerji yatırımlarımızı artıracak sonuçlar getirecekse gerçekten amacına ulaşmış olacak.. Ülkemiz ekonomisinin gerçekten kalıcı bir sağlamlığa erişmesinin yolu bu müzmin sorunların üstesinden gelinmesine bağlı. Cari açığı olumlu yönde etkiler Erkan Güral (TÜGİK Başkanı): Yeni teşvik paketinin cari açık üzerinde olumlu bir etkisi olacaktır. Piyasaların her zaman dikkat ettiği bir konu olan cari açığa çözüm getireceğine inandığımız yeni teşvik paketi sayesinde, iş dünyası güven kazanacak, rekabet konusunda güçlenecektir. Cari açığımızın iyileştirilmesinde elzem olan ithal malı ikamesinin önünü açacak stratejik yatırımlarda şehir gözetmeksizin geniş bir teşvik paketi öngörülmesi çok önemli.
AK BÜLTEN 06 30 Mart'ta cunta zihniyeti kaybetti millet iradesi kazandı Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, ''Diğer partilerin demokrasi gibi dertleri yok. Demokraside dünyada örnek parti AK Parti'dir bunu biliniz. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu formatta bir siyasi parti de yok bunu da biliniz. Kongrelerimiz, demokrasi, dayanışma havasında, kardeşlik hukuku çerçevesinde tek tek tamamlanıyor. Allah'a hamdolsun bizim kongrelerimizde sandalyeler havalarda uçuşmuyor. Bizim kongrelerimizde yumruklar konuşmuyor. Bizim kongrelerimizde hırs davanın önüne asla ve geçmiyor ve geçmemeli'' dedi. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanımız Erdoğan, partisinin Konya il Başkanlığı'nın 4'üncü Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Büyük kongre öncesinde AK Parti'nin il kongrelerinin Türkiye genelinde devam ettiğini ve kadın kolları ve gençlik kolları kongrelerinin tamamlandığını vurgulayan Erdoğan, Konya'da 18'inci il kongresinin yapıldığını kaydetti. Erdoğan, sözlerine şöyle sürdürdü: ''Diğer partilerin böyle bir şeyi yok. Demokrasi gibi dertleri yok. Demokraside dünyada örnek parti AK Parti'dir bunu biliniz. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu formatta bir siyasi parti de yok bunu da biliniz. Kongrelerimiz, demokrasi, dayanışma havasında, kardeşlik hukuku çerçevesinde tek tek tamamlanıyor. Allah'a hamdolsun bizim kongrelerimizde sandalyeler havalarda uçuşmuyor. Bizim kongrelerimizde yumruklar konuşmuyor. Bizim kongrelerimizde hırs davanın önüne asla geçmiyor ve geçmemeli. Biz istişareye dayalı tüm çalışmalarımızı en güzel şekliyle aramızda yaparak zaten olgunluğumuzu ortaya koyuyoruz. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin 12 Eylül Davası'na müdahil olmasından rahatsız olmadıklarını, bilakis AK Parti olarak mutlu olduklarını, sevinç duyduklarını belirterek, ''CHP'nin davaya müdahil olmasından hükümet olarak da memnun olduk. Çünkü biz 75 milyonun hükümetiyiz. Sayın Kılıçdaroğlu, istesen de istemesen de biz senin de hükümetiniz, gık bile diyemezsin, senin de hükümetiniz'' dedi. Erdoğan, partisinin Konya İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, çarşamba günü gerçekleştirilen partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda 12 Eylül halk oylaması öncesinde CHP, MHP ve BDP'nin yaptığı açıklamaları hatırlattığını söyledi. Başbakanımız Erdoğan, şöyle konuştu: ''O gün, koro halinde bize yalancı diyenler, bizi 12 Eylül'ü yargılayamazsınız diyenler, bu bir kandırmaca diyenler, bugün mahkeme önünde sıraya girmiş durumdalar. Bakın biz öyle çok eskiye gitmedik. 1940'lara kadar gitmedik, daha bir buçuk yıl önce 12 Eylül halk oylaması öncesinde bu partilerin hangi açıklamaları yaptıklarını hatırlattık. CHP Genel Başkanı şimdi de diyor ki 'Mahkemeye müdahil olmak bizim hakkımız. Başbakan bundan niye rahatsız oldu anlamadık'. Ben niye rahatsız olayım. Biz CHP'nin 12 Eylül Davası'na müdahil olmasından değil, senin tutarsızlığını ortaya koyuyoruz. Çünkü daha önce kandırmaca dedin. Bak, biz aynı yerdeyiz ama sen farklı yerdesin. 'Yargılayamazlar' dedin, buyur işte yargılama başladı. Çünkü beş vakit çark etmenden biz rahatsız oluyoruz, sıkıntı burada. Sadece AK Partililere, AK Parti'ye oy verenlere değil, 75 milyona hizmet ürettiklerini vurgulayan Erdoğan, Ankara Konya arasındaki hızlı trene sadece AK Partililerin binmediğini vurguladı. Erdoğan şöyle devam etti: ''Buna hiç CHP'liler binmiyor mu? Buna MHP'liler binmiyor mu? Buna BDP'liler binmiyor mu? Başkaları binmiyor mu? Herkes biniyor. Niye? Biz bu millete efendi olmaya gelmedik, hizmetkar olmaya geldik. Bizim kitabımızda ayrımcılık yok. İstiyoruz ki buralar abad olsun, ihya olsun. 15 bin kilometre bölünmüş yolu sadece AK Partililer mi kullanıyor? Bakınız şu anda 534 bin 934 TOKİ konutu inşa ediliyor. Bunların 300 binin üzerindekiler bitti, sahiplerine teslim edildi. Bunların hepsi AK Partililerin oturduğu konutlar mı? Şu anda 170 bine yakın derslik yaptık. Burada AK Partililerin çocukları mı okuyor? Soruyorum. GÜNDEM Çamurlu sokakta oynadığımız futbol, PlayStation'dan daha zevkliydi Başbakanımız Tayyip Erdoğan, 1. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kong-resi'nde kendi çocukluğuyla bugünkü çocukların yaşadığı hayatı karşılaştırdı. Bütün imkânsızlıklara rağmen çocukluklarını dolu dolu yaşadıklarını belirten Erdoğan, imkânsızlıktan yaptıkları bezden bir topun, bugünün bilgisayar oyunlarıyla kıyaslanamayacak ölçüde keyif verici ve öğretici olduğunu söyledi. Erdoğan, "Çamurlu, dar bir alanda oynanan futbol bir başka özelliğiyle PlayStation ile kıyaslanamayacak kadar zevkliydi. Bizim, 5 kuruşa aldığımız sakız, bugünün o pahalı çikolatalarından, ekmek arası köfte hamburgerden çok ama çok lezzetliydi. Tadı bambaşkaydı. Çünkü bizim oyun alanımız sokaktı. Bizim oyun alanımız, uçsuz bucaksız mavi gökyüzünün altıydı. Bir futbol maçının ardından, mahalle bakkalından alıp içtiğimiz o ucuz gazozun tadını, inanın bugün hiçbir içecekte ben bulamıyorum." dedi. Sınırlı imkânlara sahip bir ülkenin çocukları olarak dünyaya geldiklerini kaydeden Erdoğan, futbol topunu, kâğıt yumakları ve bez parçalarından yaptıklarını aktardı. 15-16 yıl amatör olarak toprak sahalarda top koşturduklarını, forma, şort, spor ayakkabısı, halı saha, çim saha gibi şeylerin söz konusu bile olmadığını vurguladı. Kendi imkânlarıyla yaptıkları oyuncakları anlatan Erdoğan, uçurtma, misket, gazoz kapağı, topaç, körebe, çelikçomak, üçtaş, beştaş, dokuztaş gibi oyunların bugünün çocukları için anlam ifade etmediğinin altını çizdi. Teknolojinin insanı çevresine yabancılaştırdığına değinen Erdoğan, ''Ben, televizyonla birlikte sokakların nasıl boşaldığını, sokaktaki çocuk cıvıltısının nasıl azaldığını, hatta tamamen kesildiğini hatırlıyorum." ifadesini kullandı. Elektrikli otomobil kullandı Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, OYAK tarafından Türkiye'de üretilen ve Başbakanlık'a hibe edilen Renault Fluence marka otomobili kullanarak, ''Ülkemizde çevre dostu bir araç olma noktasında bunlar bizim için çok çok önemli olacak. Hava kirliliği noktasında tabii temiz havayı teneffüs etmede çok çok katkısı olacak. Ben doğrusu bu adımı çok önemli bir adım olarak görüyorum'' dedi. Erdoğan, Beşiktaş'taki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde OYAK Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Türker, OYAK Renault Otomobil Fabrikaları Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu ile Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar'ı kabul etti. Erdoğan, bir süre önce test ettiği ve Başbakanlık'a hibe edilen ''06 BK 1010'' plakalı elektrikle çalışan otomobile binerek, bir süre kullandı.
AK BÜLTEN HABER 07 İl Gençlik Kollarımız Cenevre Üniversitesi öğrencilerini ağırladı Dünyanın en iyi diplomasi okulu olarak nitelendirilen Cenevre Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler öğrencilerinin kurduğu kısa adı AESPRİ olan üniversite derneği Türkiye gezileri çerçevesinde Partimizin İstanbul İl Gençlik Kolları nı ziyaret etti. Gelen 50 kişilik ekibe İl Gençlik Kolları Dış İlişkiler Birim Başkanımız Abdullah Eren tarafından yapılan sunumla AK Parti nin seçim başarıları ve yaptığı reformlar anlatıldı. Sunumun ardından geçilen soru-cevap bölümünde ise gelen soruları İl Gençlik Kolları Siyasi ve Hukuki İşler Başkanımız Yasin Ünal cevapladı. Türkiye gündemini yakından takip eden gruba İsviçre deki minare yasağı soruldu. Öğrenci grubu bu yasağa karşı olduklarını göstermek için topluca ayağa kalktılar. Cenevre Üniversitesi bünyesinde bir kuruluş olan AESPRI (Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Öğrencileri Kuruluşu) her yıl değişik ülkelere kültürel geziler düzenlediklerini ve ülkelerin çeşitli alanlardaki gelişim ve konumlarıyla ilgili derin bilgi sahibi olmayı hedeflediklerini söylediler. Cenevre Üniversitesi AESPRI üyeleri, bu yılki gezileri kapsamında Ülkemizde, İl Gençlik Kollarımızdan sonra iş dünyasından çeşitli kuruluşları ziyaret edeceklerini ve bazı STK larla da görüşeceklerini de bildirdiler. Başarıda, krizde bile hayal kurmaktan vazgeçmeyen girişimcilerin payı büyük Türk girişimcileri öven Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Bu ülkeyi dünya çapında takdir gören duruma getirenlerin başında hiç şüphesiz kriz dönemlerinde bile hayal kurmaktan vazgeçmeyen girişimciler geliyor." dedi. Zaman Gazetesi yazarı Günseli Özen Ocakoğlu'nun 58 girişimci, yönetim kurulu üyesi ve genel müdürle yaptığı söyleşilerin yer aldığı "Başarı Hâlâ Tesadüf Değil" kitap serisinin 3.'sünün tanıtım toplantısına katılan Yazıcı, başarının gelecekten yana umutlu olmaktan geçtiğini söyledi. Zaman'da yayımlanan röportajlarda zorluklar karşısında geleceğe yönelik hedefleri canlı tutmanın öneminin görüldüğünü belirten Yazıcı, "Bu kitap, girişimcilerimizin bulundukları yerlerde ne denli özlü çalışmalar yaptığını kanıtlayacak bir eser." ifadesini kullandı. Türkiye'nin 2023'te dünyanın ilk on ekonomisi arasına girme hedefinin geleceğe yönelik vizyon sahibi olmaktan kaynaklandığını dile getiren Yazıcı, "Kişi başına milli geliri 25 bin dolar seviyesine çıkarmayı planlıyorsak, 500 milyar dolar ihracat hedefi koyduysak tüm bunlar geleceğe yönelik vizyon sahibi olmaktan kaynaklanıyor." dedi. Türkiye'nin dünyada en çok büyüyen 2. ülke olarak kaydettiği büyüme oranlarına ve sahip olduğu genç nüfusa bakılınca 2023 vizyonunu gerçekleştirmemek için hiçbir sebep olmadığını söyledi. Yeni anayasa mecburiyet haline geldi TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 12 Eylül askeri darbesine ilişkin davayla birlikte ''yeni bir anayasa yapmanın, artık ihtiyaç olmaktan çıkıp mecburiyet haline geldiğini'' ifade ederek, ''Yargılamakta olduğumuz insanların yaptığı bir anayasayla Türkiye'yi yönetmenin çelişkisini evvela siyaset kurumunun anlaması lazım'' dedi. Türkiye'de toplum olarak hangi sorunla karşılaşılsa kanun çıkarıldığını, bunun sonucunda dünyada en fazla kanun çıkaran ülkelerden birisi olduklarını ifade eden Çiçek, Meclisin neredeyse ''kanun çıkarma fabrikasına dönüştüğünü'', bunun da demokrasinin kültür ve ahlak altyapısındaki zayıflıklardan kaynaklandığını belirtti. Çiçek, anayasaların, aslında topumun kendi devletinden beklentilerini içeren bir metin olduğunu ve bir ülkenin nasıl bir ülke olduğunun, anayasasına bakılarak anlaşılabileceğini dile getirdi. Yeni anayasa çalışmaları hakkında bilgi aktaran Çiçek, 19 Ekim'den bu yana ülkedeki sıcak gündem maddelerine rağmen hafta içi hafta sonu demeden Türkiye'yi dolaşarak, düzenlenen toplantılarla halkın anayasadan neler beklediğine ilişkin görüşleri almaya devam ettiklerini kaydetti.
7. Lale Festivali başlıyor Bu yıl İstanbul'un parklarında 104 türde 11 milyon 650 bin lale açıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından anavatanında yetiştirilmeye başlanan Laleler muhteşem renkleriyle açmaya başladı. İstanbul 7. Lale Festivali bu yıl 7-29 Nisan tarihlerinde yapılacak. Bu yıl İstanbul da lale dikimi yapılırken belirli geometrik şekiller ve figürler esas alınarak lale portalları oluşturuldu. Yeşil alanlar içerisinde nazar boncuğu, Şelale, Türk Bayrağı, çeşitli insan figürleri de lale ile peyzaj hazırlandı. İstanbul un 2012 yılı Avrupa Spor Başkenti olması sebebiyle lalelerden sporla alakalı figürler de oluşturuldu. Bir Türk çiçeği olan Lale Anadolu dan önce, Avrupa ya daha sonra da Dünya ya yayıldı. Bizim geçmiş kültürümüzde, sosyal hayatımızda çok önemli bir yeri olan lale Başkan Kadir TOPBAŞ ın direktifleri doğrultusunda Anavatanına getirildi. 2005 yılında dikilen Lale Soğanlarının tamamı yurt dışından alınırken günümüzde ise her yıl yaklaşık 10.000.000 adet Lale Soğanının % 30 u İstanbul un Çatalca ve Silivri İlçelerindeki köylüler tarafından üretilmekte; % 60 ı Konya, Çumra daki üreticilerden alınıyor. Bu uygulama ile İstanbul da üretim yapan köylülere ve diğer yerli üreticilere dünyanın krizlerle mücadele ettiği bir dönemde ek kaynak ve istihdam imkânı sağlıyor. BÜLTEN AKİL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT İÇİ HAFTALIK BÜLTENİ Sosyal hizmetler tüm Türkiye ye örnek Yerel Yönetimler ve Aile Yarışması'nda birincilik ödülünü Başbakanımız Erdoğan ın elinden alan Başkan Kadir Topbaş, bugün de İBB ye ödül getiren Aile Sağlığını Koruma Hizmetleri ni anlattı. Hizmetlerinin birçoğunun bakanlıklar ve belediyeler tarafından örnek alındığına dikkat çeken Topbaş, Bütün amacımız insanımızın yaşam kalitesini yükselterek mutlu kılmak dedi. AK Parti nin Ankara da düzenlediği 3. Yerel Yönetimler Sempozyumu nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi nin Aile Sağlığını Koruma Hizmetleri ni a katılanlara hitap eden Başkan Kadir Topbaş, günümüz dünyasında ailenin ciddi tehdit altında olduğunu ve bütün dünyanın toplumun temeli olan ailenin yaşadığı çözülmeyi aşmak için kafa yorması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu; Yaşadığımız yüzyıl şehirli yüzyılı ve dünya nüfusunun yüzde 50 si şehirlerde yaşıyor. Gelecekte bu oran yüzde 70 lere çıkacak. Şehir yapısının insanı yalnızlığa ittiğini ve ailenin çözülmesine sebep oluyor. Bu nedenle aile bütünlüğünü korumak için sadece dar gelirli ailelere yönelik çalışmalar yapılmamalı. Her katmanda ve her ailenin yapısının korunması için çalışmalar yapılmalıdır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak Başbakanımız Erdoğan ın belediye başkanlığı döneminde başlattığı sosyal projeleri geliştirerek tüm dünyaya örnek olacak çalışmalara imza attıklarını ifade eden Kadir Topbaş, Bütün amacımız insanımızın yaşam kalitesini yükselterek mutlu kılmak. Ailelerimizin sorunlarını onlardan bir biriymişiz gibi çalışarak çözüyoruz. Çünkü insan her şeyi affeder, ancak adam yerine konulmamayı affetmez. Bu sebeple yaptığımız sosyal çalışmalar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile birçok belediyeye örnek oldu dedi. Başkan Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; Toplumun temel taşı olan aile kurumunu güçlendiren ve aile bütünlüğünü sağlayan çalışmalarımızı, insan odaklı olarak yürütmekteyiz. Silivri den Tuzla ya 34 Kadın ve Aile Sağlığı Merkezi, 12 Psikolojik Danışma Merkezi, 3 Görüntüleme Merkezi ile hizmet veriyoruz. Merkezlerde bugüne kadar 1 milyon 340 bin vatandaşımıza sağlık hizmeti verdik. Bir ilk olan tarama hizmetlerimiz Sağlık Bakanlığı tarafından KETEM-Kanser Erken Tarama ve Teşhis Merkezi olarak yapılmaya başlandı. Toplam 4 bin 635 kanser vakasını erken evrede tespit ettik. Merkezlerde 100 bin kişiye toplam 367 bin seans psikolojik danışmanlık hizmeti verildi. Sosyal güvencesi olmayan, hasta, muhtaç, yaşlı ve özürlü vatandaşlara Evde Sağlık Hizmeti götürdüklerini, bugüne kadar 150 bin kişiye evde sağlık hizmeti verdiklerini anlatan Kadir Topbaş, Halen 2 bin hanede, yaklaşık 5 bin vatandaşımız Evde Sağlık Hizmeti alıyor. 249 vatandaşımız fizik tedaviyle yeniden yürümeye başladı. Lokamat cihazı ile yürüme kapasitelerini arttırıyoruz dedi. 2004 de 2 adet olan Özürlüler Merkezi sayısını 22 ye çıkardık. Merkezlerde birçok hizmeti dünya standartlarında ve ücretsiz olarak sunduklarını ifade eden Topbaş, şunları kaydetti; 2004 yılında merkezlere 20 bin özürlü kayıtlı iken bugün bu sayı tam 5 kat artarak 100 bini aştı. Çiroz Özürlüler Yaz Kampını açtık. Kampta toplam 29 bin kişiyi misafir ettik. Evinden dışarı çıkamayan, özürlülere 70 adet aracımızla İstanbul un her yerinde 310 bin ücretsiz taşıma hizmeti verdik. Watsu ve Hidroterapi yöntemlerini Türkiye de ilk defa ve ücretsiz olarak hizmete sunduk. Yine Türkiye'de ilk defa hippoterapi denilen atla tedavi yöntemi uyguluyoruz. Yurtdışında yaygın olan ve yüksek maliyet nedeniyle birçok özürlünün yararlanamadığı hizmeti ücretsiz olarak uyguluyoruz. Özellikle otizm hastası çocukların gelişimine yardımcı olan yöntem ile 5 bin 200 kişiye hizmet verdik. Bugüne kadar 1.460 özürlü vatandaşımıza konuşma eğitimi, sporla rehabilitasyon ve işaret dili eğitimleri verdik. İBB hizmet binalarını, otobüs, metro, metrobüs ile istasyonları engelli ve yaşlılar için erişilebilir hale getirdiklerini, metrobüs hattına 14 adet engelli asansörü yaptıklarını, yeni yapılan Beylikdüzü hattında ise toplam 30 adet asansör ve yine 30 adet yürüyen merdiven yapıldığını aktaran Topbaş, İstanbul'un çeşitli ilçelerinde 273 adet sinyalize kavşak, 3 bin 127 adet rampa ve 72 adet kontrolsüz geçiş yaptık. Ana arterleri de dezavantajlı grupların kullanımına uygun hale getiriyoruz. İstanbul da 178 ana arterde yenileme çalışmalarına başladık. Otobüs hareket merkezlerine ve toplu otobüs duraklarına Braille alfabesiyle çinko tabletler konulması için çalışmalarımız devam ediyor şeklinde konuştu.