Sorumluluk Sigortası; pasifin artışına karşı yapılan sigortadır. Mal Sigortası: aktifin azalışına karşı yapılan sigortadır.



Benzer belgeler
Bu sigorta, sigortalının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ifa ettiği mesleki faaliyetler için geçerlidir.

Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları

BAĞIMSIZ DENETÇİLİK MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI. (Onay Tarihi:16/5/2013)

Sorumluluk Sigortalarının Yeni TTK Uyarınca Değerlendirilmesi 6 Mart 2013, İzmir. Prof. Dr. Didem Algantürk Light

TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI 1

Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları

Ürün Sorumluluk Sigortası Genel Şartları

Prim Tutarları (4. Basamak) Risk Grubu Prim Miktarı (TL) I. Grup 150 II. Grup 300 III. Grup 500 IV. Grup 750

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XVII GİRİŞ...1

Bu sigorta sözleşmesi ile sigortalının poliçede belirtilen ve ilgili taraflarca konusu tarif edilerek sınırları çizilen mesleki faaliyeti ifa ederken;

27 MAYIS 2013 TARİHLİ RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANAN MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI'NIN C.11 MADDESİ UYARINCA YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞTIR

A.1. Sigortanın Konusu

ZORUNLU SERTİFİKA MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI. Yürürlük Tarihi: 27 Ocak 2005

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI. Yrd. Doç. Dr. A. Taner Güven Adli Tıp Anabilim Dalı

ZORUNLU DEPREM SİGORTASI GENEL ŞARTLARI

Serbest muhasebeci mali müşavir sigortası

TEBLİĞ. b) Mesleki faaliyetin ifası sırasında sigortalı tarafından kasten sebep olunan her tür olay ile davranışları,

MADDE 1401-(1) Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir

Hukuki Açıdan Mevzuatların Değerlendirilmesi. Sosyal Ve Toplumsal Yönleriyle HBV Enfeksiyonunun Sağlık Hukuku Boyutu

Taksitle Satış Sözleşmesi (TBK 253 vd.)

Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları

TÜRK TİCARET KANUNU ALTINCI KİTAP SİGORTA HUKUKU

Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Bilgilendirme Formu

KANUN TÜRK TİCARET KANUNU Kanun No Kabul Tarihi: 13/1/2011

26 Mayıs 2013 PAZAR. Resmî Gazete. Sayı : TEBLİĞ. Başbakan Yardımcılığı (Hazine Müsteşarlığı) ndan: A. S İ GORTANIN KAPSAMI

(1) Sigorta ettirenin veya sigortalının, kanunun emredici hükümlerine, ahlâka, kamu düzenine,

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI R A P O R 07/ EYLÜL

Türk Ticaret Kanunu (6. Kitap: Sigorta Hukuku) Yayınlanan Resmi Gazete: Yayınlanan Tarih: Kanun No: Kabul Tarihi:

GENİŞ HAYAT SİGORTASI, HAYAT SİGORTALARI GENEL ŞARTLARI

YÜK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI

Poliçe No : Acente No : 2010 Ürün No : 350 Tecdit No : Müşteri No: Seri No :

Sağlık Sigortası Bilgilendirme Formu

HDI Sigorta, Alman sigorta grubu HDI Gerling International AG nin Türkiye deki temsilcisidir.

MALİ SORUMLULUK SİGORTASI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA / SORU VE CEVAPLAR

SİGORTA HUKUKU. Genel Hükümler Bazı Sigorta Türleri

Dr. Tamer BOZKURT SİGORTA HUKUKU

SİGORTA SÖZLEŞMESİ SÜRESİ İÇİNDE SİGORTA ETTİRENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ OBLIGATIONS OF THE INSURED DURING THE INSURANCE CONTRACT

Türk Ticaret Kanunu (6. Kitap: Sigorta Hukuku)

Çevrimiçi Türk Ticaret Kanunu - Hazırlayan Levent YARALI, LL.M.

Seyahat Araç Destek Sigortası Genel Şartları

OLAY CEVAP ANAHTARI 2)

TRAFİK SİGORTASINDA SİGORTA ETTİRENİN SİGORTACISINA RÜCU HAKKI ÇELİK AHMET ÇELİK

1.Sayfa. Ödenecek Prim : 236,25

HAYAT SİGORTASI GENEL ŞARTLARI

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. SABİT FAİZ ORANLI KONUT FİNANSMANI KREDİLERİ İÇİN SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

FERDİ KAZA SİGORTASI BİLGİLENDİRME FORMU

ÖZEL ŞARTLAR. 1.6 Sigorta Bedeli Poliçe üzerinde belirtilen ilgili Sigorta Yılı na ait teminat tutarıdır.

B: SORUMLULUK SİGORTALARI

Avukat sorumluluk sigortası nedir?

Hayat Sigortası Genel Şartları

13 SORUDA HEKİM MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTALARI

KONUT FİNANSMANI KREDİ SÖZLEŞMESİ BİLGİLENDİRME VE TALEP FORMU. Aşağıda belirtilen konut finansmanı kredisi teklifi

HAYAT SİGORTASI BİLGİLENDİRME FORMU

SAĞLIK SİGORTALARI SINAVI WEB-ARALIK 2015

FİNANSAL DESTEK KREDİSİ SÖZLEŞMESİ

ZORULU DEPREM SİGORTASI (DASK) ZORUNLU DEPREM SİGORTASI GENEL ŞARTLARI A - SİGORTA KAPSAMI A.1 - Sigortanın Kapsamı 587 sayılı Kanun Hükmünde

Sorumluluk Sigortalarında Zamanaşımı

Prim Tutarları (4. Basamak) Prim indirimi ve prim artırımı aşağıdaki tabloda yer alan basamak esasına göre uygulanır. Prim

KANUNU NUN SİGORTA HUKUKUNA BAKIŞ

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ BORÇLAR HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER DERSİ KİRA SÖZLEŞMELERİ DERS NOTLARI

410- TRAFİK SİGORTASI BİLGİLENDİRME FORMU

TEMEL SİGORTACILIK. Gerçekleşen hasar oranı, sigorta tarifesinde öngörülen hasar oranından daha düşük olursa aşağıdaki seçeneklerden hangisi doğrudur?

TEHLİKELİ MADDELER ZORUNLU SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI. Yürürlük Tarihi: 20 Aralık 1991

HAYAT Sigortası. Şartları

Yürütmenin durdurulması ve duruşma istemlidir DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA, 2-Türk Dişhekimleri Birliği

Sağlık Sigortası Bilgilendirme Formu

1- Haksız rekabet davalarında zamanaşımı bir yıl üç yıl haksız rekabet, cezayı gerektiren bir eylemden kaynaklanıyorsa

bilinmesi gerekenler

İHTİYAÇ KREDİSİ SÖZLEŞME BİLGİLENDİRME FORMU

G E N E L G E

ödemelerde ilk beş yıl %3. Diğer ödemelerde; ilk yıl %20, ikinci yıl %15, üçüncü yıl %10, dördüncü ve beşinci yıllar %5

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş.

Dr. İnan Deniz Dinç. ÜRÜN SORUMLULUK SİGORTASINDA RİZİKONUN KONUSU ve TEMİNATIN KAPSAMI

MERSİS Numarası: Faaliyet konusu: Hayat grubu ve kaza sigortaları ile bireysel emeklilik faaliyetleri

Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A. SĐGORTANIN KAPSAMI

BİRİNCİ SEVİYE ÖRNEK SORULARI TEMEL SİGORTACILIK. Aşağıdakilerden hangisi sigorta sözleşmesinin asli unsurlarından birisi değildir?

KORU MAKİNE KIRILMASI SİGORTASI BİLGİLENDİRME FORMU

Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası

Özel Güvenlik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları

YÖNETMELİK. MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, taksitle satış sözleşmelerine ilişkin uygulama usul ve esaslarını düzenlemektir.

KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

Zorunlu meslek sigortası bizleri koruyor mu?

MERSİS Numarası: Faaliyet konusu: Hayat grubu ve kaza sigortaları ile bireysel emeklilik faaliyetleri

ERCİYES ÜNİVERSITESI HUKUK FAKÜLTESİ Deniz Ticareti, Sigorta ve Taşıma Hukuku Bütünleme Sınavı

İlgili-Sorumlu. İlgili; Kendisine yersiz veya fazla ödeme yapılan gerçek ve/veya tüzel kişi ya da kişileri,

KONUT FİNANSMANI ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ

ÖZEL GÜVENLİK ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI. Yürürlük Tarihi: 26 Şubat 2005

Sosyal Sigortalar Kanunu, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar

Av. Mustafa ULU Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşaviri

Azami Yükümlülük: Poliçe kapsamında belirtilen ve poliçe çerçevesinde ödenecek olan azami tazminat tutarını,

Avukat Mesleki Sorumluluk Sigortası Bilgilendirme Formu

TÜPGAZ ZORUNLU SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI. Yürürlük Tarihi: 20 Aralık Sigortanın Kapsamı

Kanun No Kabul Tarihi :

HAZIRLAYAN: Av. Ümit Hürrem BÜLBÜL ÜMİT HUKUK BÜROSU

Doktorlar için. Mesleki Sorumluluk. Sigortası Genel Şartları

A.2- Sigorta Kapsamı Dışında Kalan Binalar

İŞVERENİN PRİM VE İDARİ PARA CEZASI BORÇLARININ HAKEDİŞTEN MAHSUBU VE İLİŞİKSİZLİK BELGESİNİN ARANMASI

SORUMLULUK SİGORTALARINDA ZAMANAŞIMI

Transkript:

SORUMLULUK SİGORTALARI Sorumluluk Sigortası; pasifin artışına karşı yapılan sigortadır. Mal Sigortası: aktifin azalışına karşı yapılan sigortadır. Sorumluluk Sigortaları Zarar Sigortalarındandır. Sigorta Ettiren Sigortalı Sigorta Sözleşmesinin Tarafıdır. Menfaat Sahibidir. Sorumluluk Sigortalarına Uygulanacak Hükümler: *Sorumluluk sigortasına zarar sigortasına ait genel hükümler (İlk 50 madde) uygulanabilir. *Bir de TTK m. 1473 den itibaren olan özel hükümler (Sorumluluk sigortasına ilişkindirler.) de uygulanabilir. *TTK m. 1453 ten TTK m. 1473 e kadar olan hükümler Mal sigortalarına ilişkin hükümlerdir. Mal sigortaları da zarar sigortalarındandır. Ancak mal sigortasına ilişkin tüm hükümleri kıyasen sorumluluk sigortaları için uygulayamamaktayız. Bu hükümlerden bazıları sorumluluk sigortasına da uygulanır. Yani Mal Sigortasına ilişkin hükümlerden bazıları da sorumluluk uygulanabilir. Örnek: Ev senin ve evini yangına karşı sigortalattın. Aynı rizikoya (Yangın Rizikosu) karşı yangın çıkar ve yan apartmana/eve de sıçrarsa diye sorumluluk sigortası yaptırabilirsin. Çünkü evinde çıkan yangın yandaki eve, apartmana da sıçrayabilir ve bu nedenle 3. kişilere (Diğer Evdeki İnsanlara) karşı tazminat sorumluluğun doğabilir. Aynı fiil hem sigortalının kendi malına hem de başkasının canına ya da malına zarar verebilir. Dolayısıyla aynı riziko için hem mal hem de sorumluluk sigortası yaptırılabilir. Sorumluluk sigortası, malvarlığının pasifine karşı yapılan sigortadır. Malvarlığın pasifi (Borç), sen tazminat ödeyecek olursan artar. Sorumluluk sigortasında; 1) Benim sorumluluğum doğduğunda, benim tazminat borcumu benim yerime 3. kişiye öde. (Bana öde değil.) 2) 3. kişi kötü niyetle tazminat istiyor olabilir, talebi haksız olabilir, bu durumda sigorta şirketi olarak hukuken beni koru. ( Haklı da olsam haksız da olsam beni koru! ) şeklinde sigortacıdan iki istekte bulunulmaktadır. Haksız fiil tazminatının üst sınırı yoktur. Zarar neyse zararını ispatladığın ölçüde tazminatı alırsın. (Yani sanırım tazminatın sınırsız olmasıyla alakalıdır.)

Yangından zarar gören benden haksız fiil tazminatı isteyebilir. Zarar gören zararın 1 milyon TL olduğunu ispatladı. Yani hâkimin kararıyla tazminat 1 milyon TL oldu; benim pasifim 1 milyon TL kadar artmış oldu. Böyle bir sorumluluk için önceden sorumluluk sigortası yaptırılmışsa sigortacı, ancak sigorta poliçesindeki sınıra kadar (Sigorta Bedeli) 3. kişiye ödeme yapar. Sigorta bedeli 500.000 TL ise, sigortacı 500.000 TL ödeme yapacaktır. Evin değeri 400.000 TL, sigorta poliçesinde de 400.000 TL yazmaktadır. Yani sigorta bedeli, 400.000 TL dir. Zararın oluştuğu tarihteki değer de 400.000 TL dir. Yani aşkın veya eksik sigorta durumu yoktur. Mal sigortalarında bir malın zarar görmesi ile malvarlığının aktifinde bir azalma söz konusudur. (Malvarlığım azaldı.) Evim yandığı için 6 ay bu evde oturamadım, başka bir ev kiralayarak orada oturmak zorunda kaldım. Ayrıca yanan evimin bende manevi değeri vardı. Mal sigortasında sadece malın uğradığı DOĞRUDAN ZARARLAR teminat kapsamındadır. DOLAYLI ZARARLAR teminat dışındadır. Mal sigortasında tazminat, sigorta yöntemiyle hesaplanır. Sorumluluk sigortasının kaynağı haksız fiil olduğu için burada hem dolaylı hem doğrudan zararlar teminat kapsamındadır. Her türlü zarar, hâkim tarafından dikkate alınır. Sorumluluk sigortasında sigorta tazminatı kime ödenir? Sigortadaki menfaat kiminse tazminat ona ödenir. Sigortalı kimdir? Sigorta ettiren mi 3. kişi mi? Sigortalı, menfaat sahibidir. *Mal sigortalarında, menfaat sahibi, malın sahibidir. Sigortalı, menfaat sahibi ve Sigorta Ettiren de mal sahibi olduğuna göre mal sigortalarında, Sigorta Ettiren ve Sigortalı aynı kişidir. (Sigortalı=Sigorta Ettiren) O halde para, menfaat sahibi olana ödenecektir ve ödenecek olan bu para SİGORTA TAZMİNATI dır. Bu para, sigortalının, sigorta ettirenin malvarlığına girecektir. Yani sigorta tazminatı, sigortalının malvarlığında alacak hakkı doğurur. *Sorumluluk sigortalarında ise TTK m. 1473/1 ve 1478 de bu durum düzenlenmiştir. Bu iki madde bir arada ele alındığı zaman Borçlar Kanunundakinden farklı bir durum ortaya çıkmaktadır. Çünkü TTK m. 1473/1 ve 1478 sigorta düşüncesiyle hazırlanmış bir tekniktir. (TTK m.1473/1 +1478) Sigortacı, zarar görene Sigorta düşüncesiyle hazırlanmış bir tekniktir. Zarar görenin, sigortacıya karşı (3. kişiye) tazminat öder. doğrudan dava hakkı vardır. DİKKAT! Sigorta sözleşmesine taraf olan, Sigorta Ettirendir. Fakat Sigortalının menfaati sigortalanır!

Sorumluluk sigortasında, 2 milyon TL lik bir zarar meydana gelmiş ve poliçede de 1 milyon TL gösterilmiştir. Yani sigorta bedeli 1 milyon TL dir. Peki, bu para kimin cebine girecektir? Sorumluluk sigortasında menfaat sahibi kimdir? Sorumluluk sigortasındaki sigortalı kimdir? Mal sahibi yani sigorta ettiren midir? (Mal sahibi-sigorta ettiren, sigortalı) 1. Sözleşmenin konusu ve kapsamı MADDE 1473- (1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder. (2) Sigorta, sigortalının işletmesi ile ilgili sorumluluğu için yaptırılmışsa, sözleşmede aksine hüküm yoksa bu sigorta, sigortalının temsilcisi ile işletmenin veya işletmenin bir kısmının yönetiminde, denetiminde ve işletmede çalıştırılan kişilerin sorumluluğunu da karşılar. Bu durumda sigorta bu kişilerin lehine yapılmış sayılır. TTK m. 1473/1 Sigorta sözleşmesinde, aksine bir hüküm yoksa sigortacı, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara (1 milyon) kadar doğan zararı, sorumluluk koşulları da yerine gelmişse (Sözleşmede öngörülen ve zarar sonra doğsa bile sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olay bulunmalıdır.) zarar görene tazminat olarak öder. Burada zarar görenin cebine 1 milyon TL girecektir. Bu para, sigorta ettirene değil; zarar görene ödenecektir. Zarar gören, bu parayı sigorta tazminatı adı altında mı alacaktır? Sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar olan zarardan zarar görene tazminat ödenir. Zarar gören bu parayı, sözleşmenin tarafı olacak şekilde yani sigorta tazminatı adı altında mı alacak? TTK m. 1473/1, zarar görene ödenecek para için sigorta tazminatı kavramını kullanmamaktadır, bunun farklı bir tazminat olduğunu belirtmektedir. Sigorta tazminatı, sigorta ilişkisinden doğar. Zarar gören 3. kişi, sigorta ilişkisinin tarafı değildir. Eğer bu paraya, sigorta tazminatı dersek 3. kişiyi de sigorta ilişkisi içine sokmuş oluruz. Zarar gören sanki sigorta sözleşmesinin tarafıymış gibi olur. Ancak bu parayı kişinin haksız fiilinden doğan sorumluluğuna ilişkin tazminat olarak kabul edersek 3. kişi olan zarar göreni sigorta ilişkisinin dışında tutmuş oluruz. Zarar gören, sigortalı mıdır? Parayı zarar görenin alması onu sigortalı yapar mı? 6. Doğrudan dava hakkı MADDE 1478- (1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.

TTK m. 1478 Zarar gören uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmını sigortacıdan doğrudan isteyebilir. Sigortalının evinde çıkan yangın yan eve de sıçradı. 3. kişinin evi de yandı. Zarar gören, yangının kaynağı olan evin bir sorumluluk sigortası yaptırdığını biliyorsa, mal sahibine karşı bir talep ileri sürmeden; haksız fiili ika eden kişiye hiç başvurmadan doğrudan sigortacıya zararın tazmini için tazminat talebinde bulunabilir. Bu yeni TTK nın getirdiği bir düzenlemedir. 3. kişi zararın tazminini sorumluluk sigortası yapan sigorta şirketinden ister yani poliçede yazan miktara kadar zararını isteyebilir. Haksız fiil tazminatı ister. Yani sigorta ilişkisindeki tazminatı istemez. Borçlar Hukukçuları, sorumluluk sigortası sözleşmesini 3. Kişi Lehine Sözleşme olduğunu söylemektedirler. 3. Kişi Lehine Sözleşme nedir? Borçlu (B) ve alacaklı (A) aralarında bir sözleşme yapmışlardır. Sözleşmeden doğan borçlunun ediminden aslında alacaklı (A), hak sahibidir. Ancak aynı sözleşmenin içinde alacaklı ve borçlu bir de şunu kararlaştırıyorlar: Alacaklı benim ama sen 3. kişiye de ödeme yapabilirsin. Burada alacaklı, hala (A) dır. Ancak edimin (C) ye de ifa edilebileceğini söylemektedir. Yani borçlu (B), edimini (C) ye ifa ederek de borçtan kurtulmaktadır. Buradaki Alacağın Temliki söz konusu değildir. Eğer alacağın temliki söz konusu olsaydı (A), alacak hakkından vazgeçmiş olurdu. Bu 3. Kişi Lehine Sözleşme ile (C) de alacak hakkına sahip olmuş olur. (C), isterse bu hakkı kullanır isterse kullanmaz. (C) yapılan ödemeyi kabul ederse; Tamam, teşekkür ederim; parayı ben alayım. derse, (A) nın alacak hakkı sona erer. (C), hakkını kullandıktan sonra artık (A), Bana ödeme yap. diyemez. Ancak (A), (C) bu hakkı kullanıncaya kadar ondan geri alabilir. Çünkü (A), hala asli alacaklı konumundadır. (C), hakkını kullanıncaya kadar (Varma limanında, 3. kişi konişmentoyu kaptana ibraz edene kadar) alacaklı, 3. kişi lehine olan haktan vazgeçebilir. Konişmentoyu elinde tutup, kaptana ibraz ettiğin anda yükü artık teslim alabilirsin yani ibraz etmekle 3. kişi hakkını kullanmış olur. Tam 3. Kişi Lehine Sözleşmede; 3. kişi edimi talep ve dava edebilir. Eksik 3. Kişi Lehine Sözleşmede ise; 3. kişi edimi kabul etmeye hak kazanır. Borçlu ödeme yaparsa tamam; ödemezse bunu talep ve dava edemez. Dolayısıyla hak, 3. kişiye alacak hakkı olarak geçmez. Borçlar Hukukçuları, sorumluluk sigortası sözleşmelerine, Tam 3. Kişi Lehine Sözleşme demektedirler. Alacak hakkının komple (Dava-Talep Hakkı, Edimi Kabul Etme Hakkı) zarar görene verildiğini söylemektedirler. Çünkü TTK m. 1478 e göre dava hakkı da düzenlenmiştir. TTK m. 1473/1 de ise sadece kabul etme hakkı düzenlenmiştir; Dava edilebilir. dememektedir. Sigorta ettiren, pasifin artışına karşı sorumluluk sigortası yaptırıyor. Ancak kanun koyucu zarar görenleri, 3. kişiyi korumak için bu tazminatın doğrudan zarar görene ödenmesini,

eğer ödenmezse zarar görenin bunu sigortacıdan talep veya dava edebileceğini söylemektedir. (TTK m. 1478) (Kanun koyucu, 3. kişiyi korumak istemiştir. Bu nedenle 3. kişi, doğrudan sigortacıya başvurabiliyor.) Aslında menfaati sigorta edilen (A), hem sigortalı hem de sigorta sözleşmesinin tarafı(sigorta Ettiren)dır. Dolayısıyla sigorta sözleşmesinden (Sorumluluk Sigortası) doğan sigorta tazminatını almaya, sigortalı ve sigorta ettiren olan (A) hak kazanmıştır. Çünkü malvarlığındaki pasifin artışına yönelik olarak kendi menfaatini, sigorta ettirdi. Ama kanun koyucu ödemenin, 3. kişiye; zarar görene yapılması gerektiğini söylemiştir. (Burada sigortalı hala (A) dır. Çünkü sigortalının menfaati korunuyor/sigortalanıyor. Menfaat sahibi zarar gören değildir.) (A) nın menfaati sigorta edildi, 3. kişinin menfaati sigorta edilmedi ki!!! Bu, 3. Kişi Lehine Sözleşme midir? Sigorta Hukukçuları duruma menfaat sahibi kim olduğu yönünden bakmaktadırlar. 3. kişi lehine kavramını, 3. kişi menfaati olarak anlamaktadırlar. Burada menfaat, (A) nındır; 3. kişiye ait değildir. Sigortalı hala (A) dır, çünkü sigortalının menfaati korunmaktadır. Sigorta Hukukçuları, Sözleşmenin tarafı olmayan 3. kişilerin menfaatlerinin sigortalanmaması sebebiyle 3. kişi lehine/menfaatine sözleşme yoktur. demektedirler. Dolayısıyla sigorta hukukçularına göre, 3. kişi lehine sözleşme olamaz. Çünkü sözleşme tarafının menfaati korunmuştur. Sigortacı, sigortalıya ödeme yapacak olsaydı, ne ödeyecek idiyse zarar görene de onu ödeyecektir. Sigortacı, poliçede yazan değerin üstünde bir para ödeyemez. SINAV SORUSU: Hoca bu konuda, buradaki kavramlar hususunda mutlaka bir soru sorar! 3. kişi lehine olan sözleşmeyi, sigortalı-zarar gören ayrımını yani kavramlar ve karşılaştırmadan muhakkak soru soracaktır!!! TTK m. 1473/2: (2) Sigorta, sigortalının işletmesi ile ilgili sorumluluğu için yaptırılmışsa, sözleşmede aksine hüküm yoksa bu sigorta, sigortalının temsilcisi ile işletmenin veya işletmenin bir kısmının yönetiminde, denetiminde ve işletmede çalıştırılan kişilerin sorumluluğunu da karşılar. Bu durumda sigorta bu kişilerin lehine yapılmış sayılır. TTK m. 1473/2 Burada bahsedilen işletme, birden fazla kimsenin çalıştırıldığı bir işletmedir. Bu işletme hukuk bürosu da olabilir. İşletme sahibi, işletmenin yaptığı işlemler yüzünden 3. kişilere karşı bir sorumluluğu doğar diye sorumluluk sigortası yaptırmaktadır. (3. kişilere verebileceği zararlara karşı) İşletme sahibi sorumluluk sigortası yaptırmışsa ve aksine bir hüküm yoksa bu sigorta, işletme ve işletmenin temsilcisi ile işletmenin veya işletmenin bir kısmının yönetiminde, denetiminde ve işletmede çalıştırılan kişilerin 3. kişilere karşı olan sorumluluklarını da kapsayacak şekilde yapılmış sayılır.

Aksine kararlaştırılabilir denildiğine göre sigorta ettiren, Ben sadece işletmemi sigortalatmak istiyorum. Yöneticimin, temsilcimin sorumluluğunu sigortalatmak istemiyorum. diyebilir. TTK m. 1473/2 deki sözleşme, aksi kararlaştırılmadığı takdirde 3. kişi lehine sözleşmedir. Çünkü sözleşmenin tarafı olmayan o kişilerin de menfaatleri sigortalatılmış olur. Aksi kararlaştırılmadığı sürece hem işletmenin sorumluluğu hem de işletmedeki denetçi, yönetici, temsilci ve çalışanların 3. kişilere vereceği zararlardan doğacak sorumluluğu sigortalatılmış olacaktır. 3. kişi, zarar gördüğünde kime dava açacaktır? * 3. kişi doğrudan işletmeye dava açarsa sigortacı öder. (TTK m. 1473/1) * 3. kişi doğrudan işletme çalışanına (Avukatlık Bürosu-Avukat) dava açarsa ve çalışanın sorumluluğu da teminat altına alınmışsa yine sigortacı öder. Sorumluluk sigortasında riziko nun kavram olarak anlamı nedir? Riziko; sözleşmede öngörülen tehlikeleri ifade etmektedir. Sorumluluk sigortası, özellikle tazminat talebinde bulunulması tehlikesini teminat altına almaktadır. Yani sorumluluk sigortası anlamında riziko, 3. kişilerin tazminat talebinde bulunmalarıdır. Bu kişilerin tazminat talebinde bulunmalarıyla riziko gerçekleşir. Yangın hangi tarihte gerçekleşirse sözleşmenin kapsamında olacaktır? Talep tarihi mi, yangının çıktığı tarih mi? OLAY A hastanesi (işletme), 1.1.2008 tarihinde, 1 yıl geçerli olmak üzere işletme ve çalıştırdığı hekimler için sorumluluk sigortası akdediyor. Burada hem işletmenin (Hastanenin) kendisi hem de çalışan hekimler sigortalıdır. Bu, hastanenin kendisi için yaptırdığı sorumluluk sigortasıdır, yoksa malpraktis sigortası (zorunlu sorumluluk sigortası) değildir. Kendi menfaatini sigortalattığı kısım için sigortalı: İşletmenin kendisi, Hekimlerin menfaatini sigortalattığı kısım için sigortalı: Hekimlerdir. Hekim B, 1.2.2008 de C yi ameliyat ediyor. C, 1.4.2008 de yurtdışına çıkarken havaalanındaki bütün x-raylerde ötüyor. Daha sonra hastaneye giderek röntgen çektiriyor. 1.4.2008 de çektirdiği röntgende, C nin karnında makas unutulduğu tespit ediliyor. 1.6.2008 de C karnındaki makas çıkarılsın diye 2. kez ameliyat oluyor. Bundan sonra hastanenin sigorta sözleşmesini süresi doluyor: * 1.1.2009-1.1.2010 tarihleri arasında geçerli olmak üzere hastane, başka bir sigorta şirketi olan; Y sigorta şirketiyle bir sözleşme akdediyor. * 1.2.2009 da C, dava açıyor.

* 1.12.2009 da da karar veriliyor. * 1.1.2010-1.1.2011 tarihleri arasında geçerli olmak üzere hastane, Z sigorta şirketiyle sözleşme yapıyor. * 1.12.2010 tarihinde C nin açtığı davanın kararı, kesinleşiyor. Bu olay yeni TTK zamanında gerçekleşmiş olsaydı, zarar gören, doğrudan sigorta şirketine başvurabilirdi. Peki, hangi sigorta şirketine başvurabilecektir? TTK m. 1478 Burada doğrudan sigorta şirketine karşı dava açılmaktadır. Ancak aynı dava dilekçesinde hem sorumlu doktor hem de sigorta şirketinden para istenebilmektedir. (TTK m. 1473) Burada davanın tarafları hasta C (Davacı) ve (Davalı)sigorta şirketidir. (Hangi sigorta şirketi henüz bilmiyoruz.) Ancak doktor, davanın tarafı değildir. Sigortacı da menfaatine uygun olarak doktorun sorumlu olmadığını ispatlamaya çalışacaktır. Bu şekilde kendisini para ödemekten kurtarabilir. Peki, biz sigortacının kim olduğunu nasıl öğreneceğiz? Hastane, kendi sigortacısının adını bize vermek istemez. Çünkü hiçbir işletme, sigorta şirketlerinin gözündeki itibarının zedelenmesini istemez. Olaya döndüğümüzde zarar gören, X şirketi, Y şirketi ve Z şirketini öğrenmiş olsun. * Olayın olduğu dönem, 1. dönem; X şirketi, * Talebin olduğu dönem, 2. dönem; Y şirketi, * Talebin haklı olduğunun söylendiği dönem, 3. dönem; Z şirketi TTK m. 1473/1: (1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder. Sözleşme döneminde, olayın gerçekleşmesi yeterlidir. Olayın gerçekleştiği tarihin sigorta sözleşmesi süresi içinde olması halinde, talebin ne zaman yapıldığının ve zararın ne zaman doğduğunun bir önemi yoktur. Böyle olay esaslı poliçelere, Occurance Based, O/B poliçe denir. TTK m. 1473/1 esaslıdır. Aksine sözleşme yoksa sorumluluk sigortası sözleşmeleri, olay Ancak sözleşmede, bu maddenin aksine hüküm konularak talep tarihi esas alınabilir. İşte bu şekilde talep tarihini esas alan talep esaslı poliçeye, Claims Based, C/B poliçe denir. Bunda önemli olan olay ve talebin aynı dönem içinde gerçekleşmesidir. Yani olayda 1 yıl içinde hem olay hem de talep gerçekleşmelidir. Ancak bu çok zor olduğu için sözleşmeye çeşitli kayıtlar koymak suretiyle bu kolaylaştırılmaktadır.

a. Retro Kaydı: Talebi esas alan bu kayıtla, Sözleşmenin yapılmasından (Sözleşme tarihinden itibaren) önceki 5 yıl da sözleşme kapsamına dahildir. denilebilir. b. Extended Report Date Kaydı: Bu kayıt konularak Sözleşmenin bitiminden sonraki 2 yıl içinde yapılan talepler de sigorta teminatının kapsamındadır. denilebilir. Bu kayıtlar, Claims Based (Talep esaslı) poliçelerde kullanılmaktadır. Ancak sözleşme, Claim Based olmasına rağmen, Retro ve Extended Report Date kayıtlarının konulması kararlaştırılmayabilir. O zaman öngörülen sözleşme süresi içinde (1 yıl gibi), talebin ve olayın gerçekleşmesi gerekecektir. Ege nin Sorusu: Retro ve Extended Report Date kayıtları nedeniyle çifte sigorta ortaya çıkabilir!!! Doktorların 2010 yılından beri sorumluluk sigortası yaptırması zorunludur. Bu zorunlu sorumluluk sigortasına Malpraktis denilmektedir. Malpraktis, tıbbi kötü uygulama sigortasıdır. Burada doktorlar kötü uygulamaları için sorumluluk sigortası yaptırmaktadırlar. Bu sigorta poliçesinin adı da malpraktis poliçesidir. Hukuki koruma MADDE 1474- (1) Sigortalı aleyhine bir istem ileri sürüldüğünde, isteme ilişkin makul giderler sigortacı tarafından karşılanır; sigorta bedelini aşan giderlerin ödenebilmesi için sözleşmede hüküm bulunmalıdır. (2) Sigortacı, sigortalının istemi üzerine, giderler için avans vermek zorundadır. TTK m. 1474 Hasta, doğrudan doktora dava açarsa; açılan bu yargılamayla ilgili giderler (Masraf), sigortacı tarafından ödenir. Bunlar da sözleşmenin teminatı kapsamınadır. Hukuki Koruma yani hukuki korumaya ilişkin makul masraflar teminat kapsamındadır. Doktor, sigortalıdır. Doğrudan doktora dava açılması: Sigortalı aleyhine bir istem demektir. Bildirim yükümlülüğü MADDE 1475- (1) Sigortalı sorumluluğunu gerektirecek olayları, on gün içinde, sigortacıya bildirir. (2) Sigortalı kendisine yöneltilen istemi, aksi kararlaştırılmamışsa derhâl sigortacıya bildirir. Bu bildirim üzerine veya zarar görenin sigortacıya doğrudan başvurması hâlinde 1427 nci madde uygulanır. (3) Bildirim yükümlülüğünün ihlali hâlinde, 1446 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri kıyas yolu ile uygulanır. TTK m. 1475 Sigortalı (Doktor), sorumluluğunu gerektirecek olayları 10 gün içinde sigortacıya bildirmelidir.

* Doktor, zarar doğuran olayı veya zararın doğduğunu fark ettiği günden itibaren 10 gün içinde bunu sigortacıya bildirmelidir. Mesela bir doktor, ameliyat yaptı. Ameliyat sonunda hemşire, bir makasın eksik olduğunu fark etmiş ve durumu doktora bildirmiştir. Böylelikle daha herhangi bir istem (Talep) gelmeden doktor, sorumluluğunu doğuran bir malpraktisi öğrendi. * Durum, doktor veya hastane tarafından fark edilmeyip hasta tarafından fark edilmiş olabilir. Durumu hasta fark eder, doğrudan doktora dava açarsa ve doktor ancak bu şekilde durumdan haberdar olursa derhal sigortacıya bildirimde bulunmalıdır. Ancak hasta doğrudan sigortacıya da başvurabilir, bu durumda zaten ihbara gerek yoktur. Yani zarar gören ya sigortacıya ya da sigortalıya talepte bulunmalıdır. Tazminat ödeme borcu MADDE 1427- (1) Aynen tazmine ilişkin sözleşme yoksa sigorta tazminatı nakden ödenir. (2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez. (3) Araştırmalar, 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan başlayarak üç ay içinde tamamlanamamışsa; sigortacı, tazminattan veya bedelden mahsup edilmek üzere, tarafların mutabakatı veya anlaşmazlık hâlinde mahkemece yaptırılacak ön ekspertiz sonucuna göre süratle tespit edilecek hasar miktarının veya bedelin en az yüzde ellisini avans olarak öder. (4) Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer. (5) Sigortacının temerrüt faizi ödeme borcundan kurtulmasını öngören sözleşme hükümleri geçersizdir. TTK m. 1427: Tazminat Borcunun Muacceliyeti: Tazminat ödeme borcu, rizikonun gerçekleşmesiyle ortaya çıkar ve rizikonun ihbarı ile muaccel olur. Sorumluluk sigortalarında riziko, zaten zarar görenin talepte bulunmasıyla oluşur. Yani olayın ihbar edildiği an riziko gerçekleşmiş kabul edilir ve tazminat ödeme borcu muaccel olur. Yani tazminat ödeme borcunu muaccel hale getiren şey; rizikonun gerçekleştiğinin İHBARI dır. Zarar görenin doğrudan sigortacıya ya da doktora (Sigortalıya) tazminat talebinde bulunması gerekmektedir. Doktor, durumu sigortacıya geç ihbar ederse; bu durumda, geç ihbarın yarattığı zarar nispetinde tazminattan indirim yapılacaktır. (TTK m. 1446 ya yollama var.) Riziko gerçekleştiğinde MADDE 1446- (1) Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirir.

(2) Rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmaması veya geç yapılması, ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olmuşsa, kusurun ağırlığına göre, tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidilir. (3) Sigortacı rizikonun gerçekleştiğini daha önce fiilen öğrenmişse, ikinci fıkra hükmünden yararlanamaz. TTK m. 1446 Bu maddeye göre; geç ihbarda Kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yoluna gidilir. Ancak sorumluluk sigortasında sigorta tazminatı zarar görene ödenmektedir. O halde sigortalının geç ihbar etmesi nedeniyle zarar görenin alacağı tazminat neden azalsın? Zarar gören buna katlanacaksa TTK m. 1478 neden var? Doktorun geç ihbar etmesi nedeniyle zarar görene az tazminat ödenecektir. Zarar gören, doktorun geç ihbar etmesi nedeniyle daha az tazminat ödenmesine katlanacak, katlanmak zorunda kalacaktır.!!!fakat sorumluluk sigortası zorunlu sorumluluk sigortası ise; (Malpraktis) durum farklıdır: TTK m. 1483 ve TTK m. 1484 TTK m. 1483 ve 1484; zorunlu sorumluluk sigortalarıyla ilgili 2 özel maddedir. II - Zorunlu sorumluluk sigortaları 1. Sözleşme yapma zorunluluğu MADDE 1483- (1) Sigortacılar, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere, faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamazlar. 2. Zarar görenle ilişkide ifa yükümlülüğü MADDE 1484- (1) Sigortacı, sigortalıya karşı ifa borcundan tamamen veya kısmen kurtulmuş olsa da, zarar gören bakımından ifa borcu, zorunlu sigorta miktarına kadar devam eder. (2) Sigorta ilişkisinin sona ermesi, zarar görene karşı ancak, sigortacının sözleşmenin sona erdiğini veya ereceğini yetkili mercilere bildirmesinden bir ay sonra hüküm doğurur. (3) Zarar, sosyal güvenlik kurumları tarafından karşılandığı ölçüde sigortacının sorumluluğu sona erer. TTK m. 1484/1: (1) Sigortacı, sigortalıya karşı ifa borcundan tamamen veya kısmen kurtulmuş olsa da, zarar gören bakımından ifa borcu, zorunlu sigorta miktarına kadar devam eder. * TTK m. 1484/1 ile zarar gören koruma altına alınmıştır. Yalnız dikkat et, bu sadece zorunlu sorumluluk sigortalarında geçerlidir. Bunun nedeni, sigortacının sigortalıya sürdüğü defileri, zarar görene karşı ileri sürememesidir. * İhtiyari sorumluluk sigortasında poliçede, 1 milyon TL yazsa da sigortalıya karşı TTK dan veya poliçeden doğan vs. hangi defileri ileri sürebiliyorsan zarar görene de aynılarını ileri sürebilir misin?

Burada bir boşluk vardır. Eğer defiler zarar görene karşı ileri sürülebiliyorsa; TTK m. 1478 in ne anlamı vardır? # Zorunlu sorumluluk sigortalarında defiler zarar görene ileri sürülemez. # İhtiyari sorumluluk sigortalarında ise defilerin zarar görene ileri sürülmesi bakımından kanunda boşluk bulunmaktadır. Örneğin; benzin istasyonuna çok yakın bir yerde bulunan evin var ve yangına karşı sorumluluk sigortası yaptırdın. 1 milyonluk tazminatın 500 bin TL sinde muafiyet var. Bu muafiyet zarar görenin durumunu da etkiler mi iki yönden cevap verilebilir: 1. Sigortacının avukatı isek; sigortalıya ileri sürebilecek defilerin zarar görene uygulanmaması sadece zorunlu sorumluluk sigortaları ile sınırlı tutulmuştur, savunması yapılabilir. 2. Zarar görenin avukatı isek; burada kanun koyucu boşluk bırakmıştır çünkü o zaman TTK m. 1478 in ne anlamı vardır, savunmasını yaparız. SINAV SORUSU: Hoca buradan soru sorarım, dedi Bizden kesin cevap beklemiyor, ikili durum olduğunu bilmemiz, bunu belirtmemiz yeterliymiş!!! SADECE ZORUNLU SORUMLULUK SİGORTALARINDA, SİGORTACI TARAFINDAN SİGOTALIYA KARŞI İLERİ SÜRÜLEN DEFİLER ZARAR GÖRENE KARŞI İLERİ SÜRÜLEMEZ!!! Kasten neden olma MADDE 1477- (1) Sigortacı, sigortalının, sorumluluk konusu olayı kasten gerçekleştirmesinden doğan zararlardan sorumlu olmaz. TTK m. 1477 TTK m. 1429 la beraber yorumlanacak bir maddedir. cc) Rizikonun gerçekleşmesinde kusur MADDE 1429- (1) Sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve aldığı primleri geri vermez. (2) 1495, 1503 ve 1504 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü saklıdır. Sigortacı, sigortalının sorumluluk konusu olayı kasten gerçekleştirmesinden doğan zararlardan sorumlu olmaz! Doğrudan dava hakkı

MADDE 1478- (1) Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir. Sigortacının zarar görenden bilgi alma hakkı MADDE 1479- (1) Sigortacı, zarara sebep olan olayın ve zarar miktarının belirlenmesi amacıyla, zarar görenden bilgi isteyebilir. Zarar gören, sağlanması ihtimali bulunan ve istenilmesi haklı görülebilecek ilgili tüm belgeleri sigortacıya vermek zorundadır. Zarar görenin bu zorunluluğa uymaması hâlinde, durumun zarar görene yazılı bildirilmiş olması kaydıyla, sigortacının sorumluluğu, zorunluluk yerine getirilmiş olsaydı ödemek zorunda kalacağı miktarla sınırlıdır. TTK m. 1479 Sigortacının zarar görenden bilgi alma hakkı vardır. Para, zarar görene ödeneceğinden, zarar gören sigortacıya bilgi vermelidir. Zarar gören istenilmesi haklı görülebilecek ilgili tüm belgeleri sigortacıya vermek zorundadır. Takas MADDE 1480- (1) Sigortacı, zarar görene ödeyeceği sigorta tazminatını, sigorta sözleşmesinden doğan alacakları ile takas edemez. SINAV SORUSU: Hoca Takasla (TTK m. 1480) ilgili soru sorarım dedi!!! Genel hükümlerde takasla ilgili TTK m. 1431/5 hükmü vardır. Ödeme zamanı MADDE 1431- (1) Sigorta priminin tamamının, taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa ilk taksidin, sözleşme yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir. Karada ve denizde eşya taşıma işlerine ilişkin sigortalarda sigorta primi, poliçe henüz düzenlenmemiş olsa bile, sözleşmenin yapıldığı anda ödenir. (2) İzleyen taksitlerin ödeme zamanı, miktarı ve priminin vadesinde ödenmemesinin sonuçları, poliçe ile birlikte yazılı olarak sigorta ettirene bildirilir veya bu şartlar poliçe üzerine yazılır. (3) Sigorta priminin taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığı hâllerde, riziko gerçekleşince, ödenecek tazminata veya bedele ilişkin primlerin tümü muaccel olur. (4) Başkası lehine yapılan sigortada, prim borcu için sigorta ettirenin aleyhine yapılan takip semeresiz kalmışsa, zarar sigortalarında sigortalı, can sigortalarında lehtar, bu durumun sigortacı tarafından kendilerine bildirilmesi hâlinde, primi ödemeyi üstlenirlerse sözleşme bu kişilerle devam eder; aksi hâlde, sigortacı sigorta ettirene karşı sahip olduğu hakları kullanır. (5) Sigortacı prim alacağını, 1480 inci madde hükmü saklı kalmak üzere ödenecek tazminattan veya bedelden düşebilir. Bu hâlde, Türk Borçlar Kanununun 129 uncu maddesi hükmü sigorta sözleşmeleri hakkında uygulanmaz. TTK m. 1431/5 Bu fıkra hükmüne göre; hem sigorta ettirene hem sigortalıya karşı takas mümkündür. Sigorta tazminatı, bu kişilere ödenir ve menfaat sahibine karşı takas yapılabilmektedir. Sigortalı/Sigorta ettiren ister kendisi için ister başkası için sigorta sözleşmesi yapılmış olsun, para menfaat sahibine ödenir.

TTK m. 1480 Bu madde TTK m. 1473/1 ve 1478 in uzantısıdır. Burada menfaat sahibi sigortalıdır. Ancak para, zarar görene ödenecektir. Yani menfaat sahibi olmayan kişiye ödeme yapılmaktadır. Burada takas yapılamaz; çünkü karşılık yoktur. TTK m. 1480 de ise; ihtiyari sorumluluk sigortasındaki defilerle ilgili sadece takas için zarar görene takas öne sürülemiyor. 10. Zamanaşımı MADDE 1482- (1) Sigortacıya yöneltilecek tazminat istemleri, sigorta konusu olaydan itibaren on yılda zamanaşımına uğrar. TTK m. 1482 ye göre; zamanaşımı 10 yıldır. HALEFİYET VI Halefiyet MADDE 1472- (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur. TTK m. 1472: Bu madde, sorumluluk sigortalarına da uygulanmaktadır. Sorumluluk sigortalarına uygulanacak hükümler MADDE 1485- (1) Sorumluluk sigortalarına genel hükümlerle birlikte, 1454 üncü ve 1458 inci maddeler, 1466 ncı maddenin birinci fıkrası ve 1471 inci madde de uygulanır. TTK m. 1485 Bazı mal sigortasına ilişkin maddeler sorumluluk sigortaları için de uygulanabiliyor. Bu maddelerin hangileri olduğu gösterilmiştir. Maddelerinin uygulanacağı belirtiliyor. Koruyucu hükümler MADDE 1486- (1) 1453 üncü maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi, 1458 inci maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 1459 ve 1461 inci maddeler, 1463 üncü maddenin birinci fıkrası, 1472 ve 1477 nci madde hükümlerine aykırı yapılan sözleşmeler geçersizdir. (2) 1456 ncı maddenin birinci fıkrası, 1465 ilâ 1468, 1479, 1480, 1482, 1484 ve 1485 inci madde hükümlerine aykırı sözleşme şartları geçersizdir. (3) 1471 inci maddenin ikinci fıkrası, 1474 ilâ 1476 ncı madde hükümleri sigortalı aleyhine değiştirilemez; değiştirilirse bu Kanun hükümleri uygulanır.

TTK m. 1486 Emredici hükümleri göstermektedir. SINAV SORUSU: 1485 ve 1486 da belirtilen maddeleri bilmek şart!!!!!! 28.08.2012 de resmi gazetede yayınlanan, tıbbi kötü uygulamaya ilişkin mali sorumluluk sigortasında kurum katkısına ilişkin usul ve esaslara dair tebliğde değişiklik yapılmasına dair tebliğ deki genel şartlarını okuyun! Notların en arkasında bulunmaktadır!!! PRATİK ÇALIŞMALAR 2010 yılından itibaren malpraktis sigortası, zorunlu sigorta haline gelmiştir. Peki, bu nerede düzenlenmektedir? Örneğin, Deprem sigortası mal sigortası olmasına rağmen zorunlu sigortadır. Zorunlu sigortanın yapılmamasının yaptırımı nedir? 1) Bu taşınmazla ilgili yapacağımız işlemleri bundan sonra yapamamaktayız. (Mülkiyetin devri, ipotek gibi...) Örneklemek gerekirse; evin deprem sigortasını yaptırmazsan, bundan sonra evle yapacağın işlemeleri (Satış, İpotek) yaptıramazsın. 2) Depremde evin yok olması halinde amaç, evin değerini tazmin etmektir. Ayrıca bu konuda devletin bir yardımı vardır. Zorunlu deprem sigortası ile ilgili maddi zararlar Doğal Afetler Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından teminat altına alınmıştır. Sigorta sadece evin değerini karşılar. (Sigorta bedeli kadardır.) Eğer zorunlu deprem sigortası yaptırmazsan; devletin yardımını da talep edemezsin, konut sigortası da yaptıramazsın. Doktorlar, malpraktis sigortası yaptırmazsa ne olacaktır? Malpraktis, 1928 tarihli 1219 Sayılı Kanuna 2010 yılında eklenen Ek 12. madde ile zorunlu hale getirildi. Doktorlar zorunlu sorumluluk sigortasını yaptırmazsa; 5.000 TL para cezası verilir. A.1. Sigortanın Konusu Bu sigorta sözleşmesi, 1219 sayılı Kanunun Ek 12 nci maddesi çerçevesinde, serbest ya da kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların poliçede belirtilen mesleki faaliyeti ifa ederken, sözleşme tarihinden önceki on yıllık dönemdeki veya sözleşme süresi içinde mesleki faaliyeti nedeniyle verdiği zararlara bağlı olarak sözleşme süresi içinde kendisine yapılan tazminat taleplerine, bu taleple bağlantılı yargılama giderleri ile hükmolunacak faize ve sigortalı aleyhine ileri sürülen tazminat talebine ilişkin makul giderlere karşı poliçede belirlenen limitler dahilinde teminat sağlar. Ancak on yıllık dönemin başlangıcı 30 Temmuz 2009 u geçemez ve bir aydan fazla sigortasız kalınan dönemlerde meydana gelen olaylara bağlı olarak sigortalı dönemlerde yapılan ihbarlar için sigorta koruması yoktur.

Sigortalının mesleki faaliyete son vermesi halinde, birinci paragraftaki teminata ek olarak, son sigorta sözleşmesi dönemindeki mesleki faaliyetinden dolayı sözleşmenin bitiş tarihinden iki yıl sonrasına kadar ortaya çıkabilecek talepler de teminat dahilindedir. Tabip, Dişçi ve Uzman * Resmi veya özel bir kurumda çalışıyorsa pirimin yarısını kurum öder. * Serbest çalışan ise, pirimin tamamını kendisi ödeyecektir. Doktorlar 4 risk grubuna ayrılmıştır. Acilde çalışan doktor en riskli, adli tıpta çalışan doktor en risksizdir. En risksiz gözüken 150 TL, en riskli gözüken 750 TL sigorta primi ödeyecektir. OLAY I 4.12.2011 de sigorta yaptırılmıştır. Taraflar kimlerdir? öncelikle onu belirlemek gerekecektir. 1) Sigorta Ettiren: Kent Hastanesidir. Sigortalı: Doktor; Ahmet Bey dir. 1928 Tarihli 1219 Sayılı Kanun (2010) Ek m. 12/4 ye göre: # Hastane bakımından zorunlu sorumluluk sigortası yoktur. (Sadece doktorların var.) # Kent hastanesi, özel kurum olduğu için primin yarısı ödeyecektir. Kent hastanesinin primi ödemesi, onun sigorta ettiren olma sıfatını ve doktorun sigortalı olma vasfını kaybettirmez! Yani pirimin yarısını Kent hastanesi yarısını Ahmet Bey ödeyecektir. Zarar gören (Hasta) kime dava açabilir? Hasta, doktora ya da onu istihdam eden hastaneye dava açabilir. Bu nedenle de hastane, sorumluluk sigortası yaptırabilmektedir. Ama bu sigorta zorunlu değildir. Sorumluluk sigortası olsaydı, hastane ve aksi sözleşmede kararlaştırılmadığı için çalışanlar da sigorta kapsamında olsaydı: Hastane, hem sigorta ettiren hem sigortalı; doktorlar ise, sigortalı olurdu. Ancak zorunlu sorumluluk sigortasında, sigorta ettiren, hastane; sigortalı, doktor olur. 2) Poliçenin C/B veya O/B olduğunu tespit için poliçeye eklenen genel şartlara ve varsa özel şartlara bakmak gerekmektedir. (Genel Şartlar+Özel Şartlar) Poliçenin eki genel şartlardır. Poliçenin % 90 ını genel şartlar oluşturur ve varsa özel şartlar da poliçede bulunur. Bir sigorta ilişkisinde bunlara bakmamız şarttır.

A1 Maddesi Kanun (TTK m. 1473/1), Aksi öngörülmedikçe poliçe, olay esaslıdır. diyor. Sigorta süresi içinde olayın meydana gelmesi yeterli olup talep veya zarar, sigorta sözleşmesinin süresi bittikten sonra da gerçekleşebilir. Kanun açık kapı bırakmıştır. A1 maddesinde de kanun hükmünün aksi kararlaştırılmıştır. TTK, aksi öngörülürse poliçe, Claims Based olabilir, demektedir. A1 maddesi de TTK nın aksini öngörmüştür. A1 maddesine göre; talebin sözleşme süresi içinde gelmesini istiyor. Öyleyse bu poliçe, C/B poliçedir. 4.12.2011-4.12.2012 tarihleri arasındaki bir sözleşme mevcuttur. 4.12.2001 30.7.2009 4.12.2011 4.12.2012 10 YIL Talep bu süre zarfında gelecek. Talebin sebebi, zarar doğuran mesleki faaliyettir. Bu faaliyet 10 yıl öncesine kadar gerçekleşmiş olabilir. Kanuna göre (Olay esaslı), 4.12.2011-4.12.2012 de olayın gerçekleşmesi yeterlidir. Zamanaşımı 10 yıl olduğu için talep daha sonra da gelebilir. Ancak sigorta şirketleri bunu istememektedir. Çünkü bunun için ne kadar para ayırması gerektiğini öngöremezler. Onlar dosyayı sigorta süresi bittiğinde kapatmak istemektedirler. Bu yüzden de sigorta sözleşmesini talep esaslı yaparlar. Böylece 1 yıl içinde hem olayın hem talebin gerçekleşmesi şart tutulmuş olmaktadır. Ancak bu durumun gerçekleşmesi oldukça zordur. Bu nedenle Claims Based e hem Retro hem de Extended Report Date kaydı konulur. Buradaki poliçe, C/B poliçe olduğuna göre acaba bu kayıtlardan hangisi konulmuştur? Genel şartların A1 maddesinde; on yıllık dönemin başlangıcının 30 Temmuz 2009 u geçemeyeceğine dair bir ibare bulunmaktadır. Bu şekilde 30.7.2009 şeklinde bir milat konulmuştur. Çünkü çok önceki kayıtlara ulaşılması mümkün olmayabilir. Ayrıca, genel şartların A1/2 maddesinde; sigortalının yani doktorun mesleki faaliyetine son vermesi halinde son sigorta sözleşmesi dönemindeki mesleki faaliyetinden dolayı sözleşmenin bitiş tarihinden iki yıl sonrasına kadar ortaya çıkabilecek talepler de teminat dâhilinde olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla 4.12.2011-4.12.2012 den sonra da 2 yıl daha talepler kabul edilebilir. Bu, mesleği bırakmış doktorlar için geçerlidir. Ayrıca önceki 10 yıl değil, sözleşme süresi içindeki mesleki faaliyetler için geçerlidir.!!! A1 de ise OLAY, ister sözleşme süresi içinde ister 10 yıl önce (Zamanaşımı) gerçekleşsin; TALEBİN sözleşme süresi içinde gelmesi gerekir!!!

3) Geçmişe Etkili Sigorta Geçmişe etkili sigorta MADDE 1458- (1) Sigorta, sigorta koruması sözleşmenin yapılmasından önceki bir tarihten itibaren sağlanacak şekilde yapılabilir. Ancak, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalkmış olduğu, sözleşmenin yapılması sırasında, sigortacı ile sigorta ettiren ve sigortadan haberi olmak şartıyla, sigortalı tarafından biliniyorsa sözleşme geçersizdir. Rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalktığının sigorta ettiren veya sigortalı tarafından bilinip sigortacı tarafından bilinmediği durumlarda, sigortacı sözleşme ile bağlı olmamakla birlikte, ödenmesi gereken primin tamamına hak kazanır. TTK m. 1458 Zorunlu sorumluluk sigortası bakımından doktor, malpraktis yaptığını düşünebilir. Ama zorunlu sorumluluk sigortasında sözleşme süresi içinde gelen talebe teminat verilir. Sözleşmeden önce gerçekleşen talep, malpraktis sigortasında teminat kapsamında değildir. Riziko, tazminat talebidir. Bu nedenle bu tür zorunlu sorumluluk sigortası geçmişe etkili sigorta değildir. A1 Maddesi/2: Sigortalının mesleki faaliyete son vermesi halinde, birinci paragraftaki teminata ek olarak, son sigorta sözleşmesi dönemindeki mesleki faaliyetinden dolayı sözleşmenin bitiş tarihinden iki yıl sonrasına kadar ortaya çıkabilecek talepler de teminat dâhilindedir. A1 Maddesi/2 Adam sigorta sözleşmesi süresi sonunda meslekten ayrılacaksa; son sigorta sözleşmesi dönemindeki yaptığı mesleki faaliyetten dolayı sigorta sözleşmesinin bitiminden (Bitiş tarihinden) 2 yıl içindeki talepler de teminat kapsamındadır. Sigorta dönemi MADDE 1411- (1) Prim daha kısa zaman dilimlerine göre hesaplanmamış ise bu Kanuna göre sigorta dönemi bir yıldır. Sözleşme Dönemi; primin karşılığı olan yıldır. Yani A1/2 ye göre; olayın (Malpriktisin) son sözleşme süresi içinde gerçekleşmesi halinde buna ilişkin talebinde sözleşme tarihi bitiminden 2 yıl içinde gelmesi gerekir. Genel şartları Hazine Müsteşarlığı hazırlar. Yani sigorta şirketleri genel şartları hazırlamaz. Çünkü rekabete aykırı olacağı düşünülmüştür. Zaten hiçbir sigortacı hazır genel şart varken yeni bir genel şart yapmaz. Genel şartlar, emredici değildir. Bu nedenle özel kloz konulabilir, aksi kararlaştırılabilir. * Talep esaslı poliçelerde riziko taleple gerçekleşir. Rizikonun gerçekleşmesi demek talebin gelmesi demektir. Talep gelecek ki, sorumluluk başlayacak yani zarar gören, Sigortalı (Doktor), bana zarar verdi., Sigortalı, zarardan sorumludur. diyecek ve tazminat talep

edecektir. Zarar gören ya sigortacıya ya da doktora (Sigortalı) gidecektir. Talep gelmeden teminat işlemez. Hocaya göre; sorumluluk sigortasında sorumluluğun başlayabilmesi için zarar görenin tazminat talebinde bulunması gerekir. Geçmişe etkili sigorta olsaydı: TTK m. 1458 de doktor, sigortacıya Bana 2 yıl öncesi için teminat verir misin? demektedir. Ancak doktor 2 yıl içerisinden birine zarar verdiğini yani rizikonun gerçekleştiğini bilmemektedir, sadece endişesi bulunmaktadır. Eğer biliyorsa zaten geçersizdir. Çünkü gerçekleşmiş riziko üzerine zaten sigorta sözleşmesi yapılamaz. Burada riziko gerçekleştirecek bir olay var ama gerçekleşip gerçekleşmediği bilinmemektedir. Riziko zarar görenin tazminat talebinde bulunması ise; 10 yıllık süre içinde, tazminat talebinde mi bulunuluyor yoksa olay mı gerçekleşiyor? Zorunlu sorumluluk sigortasında, sigorta sözleşmesinin başlangıcından önceki 10 yıl içinde olay gerçekleşmelidir, riziko değil. Ancak TTK m. 1458 riziko gerçekleşecek demektedir. Hastane sorumluluk sigortası ile geçmişe etkili sigorta bağdaşır mı? Talep esaslı olduğuna göre; riziko bir taleple doğacaktır. Talep, gereklidir. Çünkü talep olmadan riziko doğmaz. Burada sorumluluğun doğması için talebin gelmesi gerekir. Bu sorumluluk sigortası olmanın bir sonucudur. Sorumluluk sigortasında riziko, tazminat talebidir. Mal sigortasında riziko, olayın gerçekleşmesidir. Geçmişe etkili sigortada ise; geçmişe etkili kısımda (2 yıl gibi), zarar verici olayın (Rizikonun) gerçekleşip gerçekleşmediği bilinmemektedir. Mal sigortasında, riziko, olayın gerçekleşmesidir. Geçmişe etkili sigortada, rizikonun gerçekleşip gerçekleşmediği bilinmiyor ama zorunlu sorumluluk sigortasında ise geçmişteki dönemde kesinlikle riziko gerçekleşmemiş olmalıdır. Ayrıca zorunlu sorumluluk sigortasında zaten geçmişte olmuş veya olması muhtemel tazminat talepleri (Gerçekleşen Riziko) teminat kapsamında değildir. *Olay esaslı poliçelerde, teorik olarak geçmişe etkili sigorta yapılabilir. Olayımızda rizikonun gerçekleşeceği (Talebin yapılacağı) zaman, sözleşme süresi içinde ve mesleği bırakanlar için sözleşme süresi bitiminden itibaren 2 yıllık süredir ki bu 2 yıllık süre için mesleki faaliyetin sigorta sözleşmesinin son döneminde gerçekleşmesi öngörülmüştür. SONUÇ: TTK m. 1458 kapsamında geçmişe etkili sigorta diyemeyiz. Sorumluluk sigortalarının yapısı gereği bu kapsama girmeleri mümkün değildir. 4) 20.11.2011 de, sözleşmeden önce; 10 yılın içinde ameliyat yapılmıştır. 1.5.2012 de dava açılmış; ancak sigortalıya tebligat, sigorta süresinden sonra yapılıyor. (6.12.2012) Sigortacı,

300.000 TL olan tazminat tutarını sadece %30 unu ödeyeceğini doktora bildirmiş. Sigortalı sigortacıya sözleşme süresi bitiminden sonra dava açıyor. Riziko sözleşme süresi içinde gerçekleşmiş, yani zarar gören sigorta süresi içinde tazminat talebinde bulunmuştur. Riziko gerçekleştiğine göre; TTK m. 1475 uygulanacaktır. Sözleşme kurulduktan sonraki bildirim yükümlülüğüdür. (TTK m. 1439 sözleşmeden önce talep yapılmış, riziko gerçekleşmişse söz konusudur.) Bildirim yükümlülüğü MADDE 1475- (1) Sigortalı sorumluluğunu gerektirecek olayları, on gün içinde, sigortacıya bildirir. (2) Sigortalı kendisine yöneltilen istemi, aksi kararlaştırılmamışsa derhâl sigortacıya bildirir. Bu bildirim üzerine veya zarar görenin sigortacıya doğrudan başvurması hâlinde 1427 nci madde uygulanır. (3) Bildirim yükümlülüğünün ihlali hâlinde, 1446 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri kıyas yolu ile uygulanır. TTK m. 1475 Sigortalı, kendisine yöneltilen istemle ilgili olarak; aksi kararlaştırılmamışsa (Genel şartlarla aksi mümkün olduğundan genel şartların ihbarla ilgili maddesini bul!) derhal sigortacıyı haberdar etmelidir. Yoksa TTK m. 1446 ya göre kusuru oranında tazminattan indirim yapılabilir. Kör olan hasta (Zarar Gören), meşhur bir sanatçı olsaydı ve gazetede bu durumun yazılmış olması halinde, sigortacı geç bildirim nedeniyle tazminattan indirim yapamazdı. Çünkü bu durumda sigortacı durumu fiilen öğrenmiştir. (TTK m. 1446/3) Olaya dönersek, doktor da hakkında dava açıldığını bilmemektedir. Sigortacıyla aralarında yapılan sözleşme de geçmişe etkili sözleşme değildir. Genel şartlara göre; tazminat talebi yeterli mi yoksa öğrenilmesinde tebligat yapılması önemli mi? Tazminat talebi yeterlidir! 5) 1.11.2011, ameliyat nedeniyle bir tazminat davası açıldığı tarihtir. Sözleşme ise 4.12.2012 tarihinde akdedilmiştir. a) Sözleşmenin yapıldığı tarihten önce doktor da sigorta şirketi de ameliyattan haberdar değildir. Yani malpraktis sözleşmesi ameliyattan haberleri olunmadan yapılmıştır. (4.12.2011) TTK m. 1458 kapsamında bu sözleşme geçersiz midir? Yani doktor rizikonun gerçekleştiğini bile bile mi böyle bir sözleşme yapmıştır? Rizikonun gerçekleştiği doktor tarafından bilinmekte midir? TTK m. 1473/1 e göre olay esaslı sözleşmelerde, sözleşme süresi içinde olay meydana gelmelidir. Talep sonra gelebilir ve zarar sonradan oluşabilmektedir. Ancak olayımızdaki sigorta sözleşmesi, talep esaslı poliçedir. Bu sözleşmelerde, sözleşme süresi bitiminde, dosya kapatılır; talep, kapatılmadan gelmelidir. Süresi içinde doktora yapılan tazminat talebi, teminat kapsamındadır. Sözleşme süresi içinde dava açılması yeterli olup tebligatın sonradan yapılmasının bir önemi yoktur. Dava sözleşme süresi içinde açılıyor ama dava

dilekçesi doktora tebliğ edilmemiştir. Yani bu durumdan sigortalının haberi yoktur. Dr. Ahmet Bey böyle bir durumla karşı karşıya olduğunun farkında bile değildir, durumu bilmemektedir. Dolayısıyla TTK m. 1458 e dayanamayız ve sözleşme geçerlidir. Peki, TTK m. 1475/1 uygulanabilir mi? Bu madde, sözleşme kurulduktan sonraki bildirim yükümlülüğüyle ilgilidir. Yani önce sözleşme kurulmuş sonra malpraktis gerçekleşmiş olmalıdır. Bu yükümlülüğün ihlaline yönelik yaptırım da TTK m. 1476 da düzenlenmiştir. (TTK m. 1458 ise, sözleşme kurulmadan önceki malpraktisle ilgilidir.) Sözleşmeden önceki bildirim yükümlülüğü ise TTK m. 1439 da düzenlenmiştir. TTK m. 1435 e göre de sigortalı, önemli hususları derhal bildirme yükümlülüğü altındadır. Bu yükümlülüğün ihlalinin yaptırımı, TTK m. 1439 da düzenlenmiştir. TTK m. 1439/2 uygulanacaktır. Çünkü dava açıldığı için talep gerçekleşmiştir! Occurance Based te olay, sözleşme süresi içinde gerçekleşecek; talep, zamanaşımı süresi içinde gelebilir. TTK m. 1475 i daha önceki konularda yazdığımız için burada tekrar belirtmiyoruz! 4. Sigortacının yardımları MADDE 1476- (1) Sigortacı, 1475 inci maddeye uygun olarak bildirimde bulunulması tarihinden itibaren beş gün içinde, zarara uğrayanın istemleriyle ilgili olarak ve sigortalının adına, fakat sorumluluk ve tüm giderler kendisine ait olmak üzere, gerekli hukuki işlemlerin gerçekleştirilip, kararların alınmasını ve ayrıca savunmaya yardımda bulunmayı üstlenip üstlenmeyeceğini sigortalıya bildirir; aksi hâlde bu maddenin dördüncü fıkrası uygulanır. (2) Birinci fıkrada belirlenen sürenin sonuna kadar yapılması zorunlu işlemleri sigortalı yürütür. (3) Sigortacı birinci fıkra anlamında üstlenmede bulunmuşsa, sigortalının hak ve menfaatlerini gözetir. (4) Sigortacı bildirimde bulunmamışsa, sigortalı aleyhine kesinleşen tazminatı öder. Ancak, sigortalının sigortacının onayını almadan yaptığı sulh sözleşmesi, bildirimden itibaren onbeş gün içinde onay verilmemişse, sigortacıya karşı geçersizdir; sigortacı haklı olmayan sebeplerle sulhe onay vermekten kaçınamaz. Beyan yükümlülüğü Sözleşmenin yapılmasında MADDE 1435- (1) Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edilir. Sigortacı tarafından yazılı veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sayılır. TTK m. 1435 TTK m. 1439 tadır. Sigortalı önemli hususları bildirmekle yükümlüdür. Bunun yaptırımı, Yaptırım