Esas Sayısı: 2015/108 Karar Sayısı: 2016/44

Benzer belgeler
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI BAŞLANGIÇ

CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D

Esas Sayısı : 2015/10 Karar Sayısı : 2015/93

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet

FETHİYE. Tübakkom 10. Dönem Sözcüsü. Hatay Barosu.

5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel Suçlarla Ġlgili Bölüm. Önerilen DeğiĢiklik Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42)

6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun'un İlgili Maddeleri:

ADLİ TIBBİ AÇIDAN ADLİ PSİKİYATRİ

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

TÜRK CEZA KANUNUNDA ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI

Ali Kemal Yıldız Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi

Kişisel Verilerin Korunması. Av. Dr. Barış GÜNAYDIN

HAYATA KARŞI SUÇLAR. Madde 81- (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, MÜEBBET HAPİS CEZASI ile cezalandırılır.

Esas Sayısı : 2015/58 Karar Sayısı : 2015/117

Sosyal Hizmetin Yasal Çerçevesi ve Politika Bağlamı. Sosyal Hizmete Giriş-8

KLİNİK ARAŞTIRMALAR ve HUKUKİ TEMELLERİ

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

Ceza Hukukuna Giriş. Ceza Hukukuna Giriş (Özgenç)

V. Devletin temel amaç ve görevleri

Cinsel İstismar Suçunda Değişiklik Yapılmasını Öngören Teklife İlişkin Hukuki Görüşüm

ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ İNSAN HAKLARI HUKUKU KLİNİKLERİ HAKKINDA. Prof. Dr. Gülriz Uygur

Cinsel taciz suçu TCK. nun 105 inci maddesinde düzenlenmiştir. Burada;

5510 sayılı Yasanın Tanımlar başlıklı 4. Maddesinde, 3) Sosyal sigortalar: Kısa ve uzun vadeli sigorta kollarını,

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

Ergen Psikiyatri Kliniği nde. Cinsel Suç Mağdurları. Sorunlara Yaklaşım

CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER. Yrd. Doç. Dr. Selman DURSUN

Cinsel haklar / üreme hakları insan haklarıdır.

Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO

ANKARA BAROSU GELİNCİK MERKEZİ CİNSEL SUÇLAR ve BU SUÇLARLA İLGİLİ BAZI SUÇLAR HAKKINDA KANUN DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİ

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Kararları. (5237 s. TCK m. 30, 103, 109) (5271 s. Ceza Muhakemesi K m. 223)

Türk Ceza Kanunu. İlgili Hükümler: Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi

I. Korunan hukuki değer:

Sağlık Çalışanlarının Maruz Kaldığı Şiddete Karşı Ceza Hukuku Tedbirleri Almanya daki son kanun değişiklikleri ve Türk ceza hukukundaki durum

İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI

SIRA SAYISI: 714 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 23 Mart Dr. K. Ahmet Sevimli Yardımcı Doçent Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Cinsel Saldırı/İstismar İddiası ile Gelen Hastalara Yaklaşım. Mehmet Akif İnanıcı, Adli Tıp AD

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

V. Devletin temel amaç ve görevleri

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

T.C. ADALET BAKANLIĞI Kanunlar Genel Müdürlüğü TÜRKİYE BUYUK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Av. Arslan NARİN ÜST KURUL BAŞKAN YARDIMCISI 2011

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu El Kitabı. KP Veri Danışmanlığı A.Ş

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

MİLLİ EĞİTİME YÖN VEREN HUKUKSAL NİTELİKLER - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

Cinsel istismarlı hastaya yaklaşım. Doç. Dr. Mücahit KAPÇI ADÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

I. Genel Bilgiler Ülkeler arasındaki hayat standartlarının farklılığı, bazı ülkelerde yaşanan ekonomik sorunlar, uygulanan baskıcı rejimler, yaşanan

ÖZEL HAYATIN VE HAYATIN GİZLİ ALANININ CEZA HUKUKUYLA KORUNMASI (TCK m )

TEMEL YASALAR /DÜZENLEMELER

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

tarihinden sonra da muayenehanelerle ilgili birçok düzenleme yapılmış bu düzenlemelerle ilgili hukuksal süreçler de devam etmektedir.

Çocuk Hukuku. Çocuk Hukukunun Özellikleri. Çocuk Hukukunun Özellikleri Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN. 16 Mayıs

Milletlerarası Ceza Hukuku (Özgenç)

Türkiye de Cinsiyet Çeşitliliğinin Hukuki Altyapısı. Etik ve İtibar Derneği TEİD. 28 Eylül 2018 Av. Okan Demirkan

4. fıkrası aynen Kişinin, erteleme süresi zarfında;

DİN EĞİTİMİ - 4. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail BAĞDATLI.

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır:

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

MESLEK ÖRGÜTÜNÜN GöREV ÇAĞRISINA KATILMAK SUÇ MUDUR? BU NEDENLE HUKUKİ BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR Mİ?

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

Trans Olmak Suç Değildir!

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

ÖZEL CEZA HUKUKU Cilt I ULUSLARARASI SUÇLAR

Dr. SALİH OKTAR. TÜRK CEZA KANUNUNDA ÇOCUK DÜŞÜRTME VE ÇOCUK DÜŞÜRME SUÇLARI (TCK. m )

UZLAŞTIRMA KAPSAMINDAKİ SUÇLAR YETİŞKİNLER -SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR BAKIMINDAN UZLAŞTIRMA KAPSAMINDA KALAN SUÇLARA İLİŞKİN TABLO

CİNSEL SUÇLAR i (TCK md. 102 vd)

Türkiye Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Hakkında Bilgi

Görevde Yükselme Sınavlarına Hazırlık

6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUN UNUN AMACI VE KAPSAMI

İÇİNDEKİLER İçindekiler

ÇOCUKLARA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR VE ÇOCUKLARI KORUYUCU TEDBİRLER

HUKUK KURALININ ÖZELLİKLERİ. Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

ŞİKAYET NO : /317 KARAR TARİHİ : 21/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ :

Av. Ülkercan Özbey İlhan Ankara Barosu CMK ve Gelincik Merkezi Üyesi

SPKn İDARİ PARA CEZALARI

Haklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür

GVK NUN 89. MADDESİNE GÖRE EĞİTİM HARCAMALARININ BEYAN EDİLECEK GELİRDEN İNDİRİLMESİ UYGULAMASINDAKİ

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

Görevde Yükselme Sınavlarına Hazırlık

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

A. Mahkememizin Başvuru Yetkisinin Olup Olmadığı

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

II- UYGULANACAK YASA KURALI DEĞERLENDİRMESİ:

CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN DA BELİRLENEN İLKELER

TÜRK YARGI KARARLARINDA MOBBİNG (Ankara 7. İdare Mahkemesi)

T U T U K L A M A v e T U T U K L A M A S Ü R E L E R İ

İŞ KAZALARINDA TEKNİK BİLİRKİŞİLİK. Prof. Dr. Talat CANBOLAT Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Beraat Eden Sanıklar Müdafiinin Vek âlet Ücreti

Karşılıksız Çek için Para ve Hapis Cezası Var

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler

Transkript:

5237 sayılı TCK nun 6545 sayılı Yasanın 59. maddesi ile değişik 103/1, 103/1-a Maddesi: Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden; On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışlar, anlaşılır, 103/2. maddesi Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur ve 103/3-a Suçun; Birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. hükmünü içermektedir. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti nin toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu açıkça belirtilmiştir. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın 5. maddesinde devletin temel amaç ve görevleri ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. Şöyle ki: Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk Devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. Ayrıca Anayasamızın 10. maddesinde, herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu, devletinde kadın ve erkekler eşitliğinin yaşama geçmesini sağlamakla hükümlü olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. Ayrıca herkes kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahip olduğu da açıkça belirtilmiştir. Yine 2907 Sayılı Türkiye Cumhuriyet Anayasasının Kanun Önünde Eşitlik başlıklı 10. maddesine göre Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. Keza, 2907 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın 41. maddesinde: Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı

ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar. Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır. şeklinde düzenlemeler mevcuttur. Yukarıda belirtilen Anayasal hükümler ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu nun 6545 Sayılı Yasanın 59. maddesi ile değişik 103/1, 103/1-a, 103/2-3-a maddesindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde; cebir, tehdit veya hile kullanılmaksızın 15 yaşını doldurmamış çocuklara yönelik organ sokmak suretiyle cinsel istismar ve basit cinsel istismarda bulunmak suçlarından sanıklar hakkında tayin edilecek cezalar yönünden kanun koyucunun, suç tarihindeki yaşı 15 ten küçük olup ancak yaşı ne olursa olsun yaşları farklı mağdurlara yönelik eylemler arasında öngörülen cezai müeyyide bakımından her hangi bir ayrım yapmadığı, örneğin 14 yaşındaki mağdur ile yaşı daha küçük mağdurlara yönelik emsal cinsel istismar olayları arasında her hangi bir AYRIM GÖZETMEDİĞİ VE FARKLI BİR DÜZENLEME YAPMADIĞI, Oysa cebir ve tehdit olmaksızın örneğin, 4-5 yaşındaki bir mağdura yönelik basit veya nitelikli cinsel istismar eylemi ile 14 yıl 6 aylık yaşı olan bir mağdura yönelik aynı mahiyetteki eylemin FARKLI CEZALARA MÜSTELZİM OLMASI GEREKTİĞİ, yasa koyucunun 15 yaşından küçük mağdurlar açısından, herhangi bir ayrım ve fark gözetilmeksizin hepsi için aynı cezayı öngördüğü, bir başka deyişle 15 yaşını tamamlamayan tüm çocukların, ister rızası ile ister rıza dışı maruz kaldıkları tüm cinsel istismar eylemlerinde, herhangi bir ayrım ve fark gözetilmeksizin aynı cezaya tabi tutulduğu, 4-5 yaşında, 9-10 yaşında, 13-14 yaşında olan çocukların her birinin bulunduğu yaş itibariyle fiziksel ve zihinsel gelişimlerinin farklı olduğu, dolayısıyla yaş skala aralığının farklı ve uzak olduğu mağdurlar yönünden, farklı ve kademeli cezai müeyyide getirmemenin Anayasamızın 2. maddesinde sayılan adalet anlayışı içinde olan hukuk devleti ilkesine açıkça aykırılık teşkil ettiği, 5237 sayılı TCK nun 103/1 ve 103/2-3-a maddesindeki düzenlemenin kanun önünde eşitlik başlıklı Anayasa nın 10. maddesine aykırı olduğu, zira eşitlik kavramının herkese eşit davranmaktan ziyade, eşit durum ve statülerdeki şahıslara eşit muamele yapılmasını gerektirdiği, farklı statü ve durumlarda olanlara farklı düzenleme yapmanın eşitlik ve adalet duygularının gereği olduğu, şu halde 7-8 yaşındaki bir mağdura yönelik cinsel istismar eylemine tayin edilecek ceza ile 14 yıl 6 ay 10 günlük yaşı olan mağdureye yönelik aynı cinsel istismar eylemine aynı cezai yaptırım öngörmenin Anayasanın 2. maddesindeki adalet anlayışı içinde olan hukuk devleti ilkesine ve kanun önünde eşitlik başlıklı 10. maddesine aykırı olduğu, Öte yandan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu nun 12-15 yaş aralığında bulunan çocukların suç işlemeleri halinde, işledikleri suçun hukuki anlam ve önemini algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olması halinde, suça sürüklenen çocuğun BU İRADESİNE (RIZASINA) HUKUKİ SONUÇ tanınarak cezasında önemli

oranda yaş indirimi yapıldığı halde, 12-15 yaş gurubunda olan ve kendisine yönelik eylemin mahiyetini ve anlamını algılama yeteneği olduğuna dair hekim raporu olan mağdurelerin İRADESİNE(rızasına), SSÇ lerde olduğu gibi bir hukuki sonuç tanınmadığı, oysa bu tür durumlarda, kendisine yönelik cinsel istismar eyleminin mahiyetini anlayacak durumda olan mağdurların maruz kaldığı eylemlere, yaşı daha küçük mağdurların maruz kaldığı cinsel istismar eylemlerine göre daha az ceza öngörmenin ceza adaleti ve hukuk devletinin gereği olduğu, aksi takdirde 14 yaşında bir mağdurenin rızasıyla yaşadığı bir cinsel eylem nedeniyle sanıklara ve SSÇ lere kamu vicdanını ÖNEMLİ ÖLÇÜDE sızlatan yüksek cezalar tayin edilmek durumunda kalındığı, örneğin 14 yaşında olan mağdurun cebir tehdit olmaksızın rızasıyla öpüşmesi eyleminde basit cinsel saldırı suçunda 5237 sayılı TCK nun 103/1-a maddesi delaletiyle 103/1.1.cümle gereğince 8 YIL HAPİS, yine rızası olan veya karşı koymayan 14 yaşındaki mağdura, sarkıntılık düzeyinde ani ve kesik hareketle işlenmişse ceza 3 YIL HAPÎS, yine 14 yaşındaki mağdurun rızasıyla cinsel ilişkiye girmesi halinde sanığa 16 YIL HAPÎS, eylem birden fazla kişiyle birlikte olursa TCK 103/3-a maddesi uyarınca yine yüksek oranda bir artışla 24 YIL HAPİS cezası öngörülmektedir. Bu cezalar ORANTILI DEĞİLDİR. Bu nedenle Anayasanın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesine aykırılık sözkonusudur. Anayasamızın 41/2. maddesine göre, devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri alır. Ancak 4 yaşındaki çocuğu koruyucu tedbir ile 14 yaşındaki çocuğu koruyucu tedbir aynı ağırlıkta, nitelikte ve ölçüde olmamalıdır. Çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimine uygun düşmeyen tedbirler ve ceza içeren yasa maddelerinin, çocuklar ve aile için telafisi imkansız zararlara yol açacağı açıktır. 13-14 yaşındaki mağdurlara yönelik cinsel istismar suçlarının failleri de çoğu zaman suça sürüklenen çocuktur. Aynı yaş grubunda ve aynı okulda öğrenim gören çocuklar arasında da bu suçların işlendiği açıktır. Cinsel istismar olaylarında rızası olan mağdur çocukları korurken, onlardan 1-2 yaş büyük olan 15-16 yaşlarında olan suça sürüklenen çocuklara yüksek cezalar tayin etmek, çocukların korunmasındaki dengeyi önemli ölçüde bozacak, ailede ve toplumda onarılamayacak yaralar açacaktır. Bu yönüyle de TCK 103/1, 103/1-a, 103/2-3-a maddeleri Anayasanın 41. maddesine de açıkça aykırıdır. Bu nedenle kanun koyucunun, 15 yaşından küçüklerde, en azından 12-15 yaş grubunda kendisine cebir tehdit yönelmeyen mağdurun cinsel davranışına, rızasının varlığına veya iradesinin geçerli olduğuna dair bir düzenleme ile kademeli bir ceza anlayışını içeren bir hüküm ihdas etmesi gerektiği açıktır. Nitekim 01/07/1926 tarihinde yürürlüğe giren ve uzun süre yürürlükte kaldıktan sonra 01/06/2005 tarihinde mülga olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu nun 414 ve devamı maddelerindeki düzenlemeler, bu hususları nazara alan hükümler içermektedir. Kanun koyucunun, suç tipini tayin ile cezanın alt ve üst sınırını belirlemede bir takdir yetkisi elbette mevcuttur. Ancak bu takdir yetkisi kullanılırken, farklı durumda, konumda, ve statüde olanlar için farklı cezai müeyyide içeren düzenlemeler yapılması lüzumu adalet anlayışı içinde olan hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Gelişmiş ve demokratik tüm ülkelerde, çocuğun cinsel istismarı suçu bulunmakla beraber suçun, kanunun normatifleştirilmesi sırasında, taraf haklarını koruyucu bir şekilde

düzenlendikleri ve suç ile ceza arasında bir orantı gözetildiği gibi, mağdurun özel durumuna göre de, daha adil bir yaklaşım gösterildiği açıktır. Oysa Türk Ceza Kanununda, gelişmiş ve demokratik tüm ülkelerde bulunmasına rağmen, çocuğun cinsel istismarındaki asgari yaş sınırı fevkalade yüksek tutulduğu gibi, mağdur küçüklerin yaşı ile ilgili hakkaniyete uygun ve kademeli bir ceza arttırımı bulunmaktayken, 5237 Sayılı TCK da 15 yaşını ikmal etmemiş tüm mağdur kişilere karşı tek bir ceza öngörülmesi, adalet anlayışı içinde olan hukuk devleti ilkesine açıkça aykırıdır. Sözgelimi, 3 yaşındaki bir erkek çocuğunun ırzına geçen ile 15 yaşını doldurmasına 1 ay kala bir bayan ile rızası dahilinde cinsel ilişkiye giren kişilerin aynı suç kalıbı ile yargılanması eşitlik ve cezaların adaleti ilkelerine aykırıdır. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu nun anılan hükümlerinin, eylemle orantısızlık içeren ceza sistematiği yönü ile bir çok mağduriyete yol açar nitelikte olduğu ortadadır. Türk Hukuk sisteminde, suçun en nitelikli hali için en düşük yaş olarak 15 yaşını tamamlamamış olarak belirlenmiş olmasına rağmen, bu asgari yaş, Amerika da 12 yaştan küçükler, İngiltere de 13 yaştan küçükler, Avusturya da 14 yaştan küçükler, Almanya da 14 yaştan küçükler olarak belirlenmiştir. 5237 Türk Ceza Kanunu ile 15 yaşını tamamlamamış kişiyle yaşanan ilişkiye, suçun en ağır halinin ceza olarak uygulanması, ceza adaleti ve suç ile ceza arasındaki orantıyı fahiş derecede bozmaktadır. Mevcut düzenleme ile korunmak istenen hukuki yarar ile düzenlenen müeyyide arasında bir orantısızlık söz konusudur. Eski 765 sayılı Türk Ceza Kanununda cinsel istismar mağduru olan çocuklar bakımından bulundukları yaş aralığına göre farklı müeyyideler düzenlenmiştir. Eski düzenlemeler ile hakime her bir somut olaydaki vehamete ve ağırlığa göre geniş bir takdir hakkı bırakılmıştır. Mevcut düzenlemede ise, birbirinden tamamen bağımsız olan, vehamet ve kamu vicdanlarını sızlatmada farklı ağırlıkta olan tüm olaylarda, aynı kanun maddesinin uygulanır olması kamu vicdanını rahatlatmada ve adaleti tesis etmede eksik kalmaktadır. Zira hukuk devleti ilkesinin amaçlarından biri de şüphesiz kamu vicdanının rahatlatılmasıdır. Yasa koyucu cinsel istismar suçunda korunan hukuksal menfaatin mağdurun cinsel özgürlüğü olduğunu düşünerek bu suçu kişilere karşı suçlar bölümünde düzenlemiştir. Bu haliyle kişilerin cinsel özgürlüklerine yönelik saldırıların cezalandırılması amaçlanmıştır. Ancak kendini koruyamayacak durumda bulunan mağdurlara yönelik eylemler ile cinsel haz alma çağına gelmiş ve kendi iradesiyle cinsel ilişki yaşamayı tercih etmiş mevcut düzenleme gereği mağdur sıfatına sahip olan çocuklara karşı gerçekleştirilen eylemlerin cezalarının aynı şekilde düzenlenmiş olması suç ve ceza arasında adil denge bulunmadığı noktasında, toplumdaki adalet duygusunun karşılığı olan kamu vicdanında derin yaralar açılmasına neden olmaktadır. S ONUÇ : Yukarıda arz edilen gerekçeler ve inceleme sırasında res en nazara alınacak diğer nedenler nazara alınarak, Mahkememizin 2015/128 esas sayılı dava dosyasında uygulanma ihtimali bulunan ancak 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hükümlerine açıkça aykırı hükümler içeren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu nun 6545 sayılı Yasanın 59. maddesi ile değişik 103/1,103/1-a, 103/2, ve 103/3-a maddelerinin İPTALİNE KARAR VERİLMESİ,

Saygılarımızla arz ve talep olunur.