''Tek Örnek'' Tek Örnek Değildir: Eski Türkçe üz "sağır'' Sözü Hakkında



Benzer belgeler
Eski Uygurcada Yeterlik Kipi -gali bol- mu yoksa -gali bul- mu?

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü

Die alttürkische Xuanzang-Biographie V

3. Emine Yılmaz Ceylan, Çuvaşça Çok Zamanlı Ses Bilgisi, TDK yay., 675, Ankara 1997.

(TÜRKÇE) I. (Ana sayfada görünecektir.)

YAYIN DÜNYASINDAN. on yirmi yılda özelde Eski

(Bu örnekte görüldüğü gibi aktive cümlenin nesnesi, pasif cümlenin öznesi konumuna geçmektedir.)

İngilizce konu anlatımlarının devamı burada Tıkla! Spot On 8 Ders Kitabı Tüm Kelimeleri. How do we spell the Present Continuous Tense?

DEDE KORKUT KİTABI NDA tur- FİİLİ

Sayı: 14 Bahar 2014 Ankara

Dieter MAUE (Bearb.) Alttürkische Handschriften. Teil 19: Dokumente in Brāhmī und

Present continous tense

Dr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve bir canın kaldı.

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 19 Sahtekarlık ortaya çıkar

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ PROGRAMI

Hüseyin Yıldız * 1. Dil Araştırmaları Sayı: 11 Güz 2012, ss.

Dr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

Yayını) Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2012, 506 s.

NEY METODU SAYFA 082 NEY METHOD PAGE 082. well.

Delta Pulse 3 Montaj ve Çalıstırma Kılavuzu.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat Görevini tamamlamak için 65 dakikan var.

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

ABOUT UIGHUR ÜZÜT~ÜZÜTLÜG

UYGURCA ÜZÜT~ÜZÜTLÜG ÜZERİNE ÖZET ABOUT UIGHUR ÜZÜT~ÜZÜTLÜG ABSTRACT

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences

Webseiten-Bericht für kredikartihesapsorgulama.com

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü şu that (something relatively nearby) şu ekmek o that (something further away) o dondurma

ESKİ TÜRKÇE EŞ/HANIM KELİMESİ ÜZERİNE BAZI AÇIKLAMALAR *

ele aldığı X. bölümün birleştirilerek yayına hazırlanmış şeklini içermektedir. I Çince Metnin Aslı, Açıklamalar ve Sözlük.

TEST RESULTS UFED, XRY and SIMCON

ÖZGEÇMİŞ. Yüksek Lisans Tezi: Çin in Ming Döneminde Yapılmış olan Türkçe-Uygurca Sözlük: Ġdikut Mahkemesi Sözlüğü (1997 Ankara)

3. Yarıyıl. 4. Yarıyıl. Eski Türk Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS TDE ÖZEL KONULAR Z

Bağlaç 88 adet P. Phrase 6 adet Toplam 94 adet

A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 49, ERZURUM 2013, 67-72

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

3. Neujahrsball der Deutsch-Türkischen Wirtschaft. Alman- Türk Ekonomisinin 3. Yeni Yıl Balosu

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

Bald komm ich in die Schule. Anregungen zur Vorbereitung auf die Schule für Kinder und Eltern

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 21 Yeni Bir Plan

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e çeyrek var. 65 dakikan ve bir canın kaldı.

MASAHIRO SHŌGAITO KERGEK BOLTI

Hueber. Hörkurs Deutsch für Anfänger. Deutsch als Fremdsprache. Yeni Başlayanlara Dinleyerek Öğrenilen Almanca Kursu.

Virtualmin'e Yeni Web Sitesi Host Etmek - Domain Eklemek

Bu dersimizde Bayan Graf bir eğitim kursuna gitmek istiyor. Bu konuyu bir arkadaşıyla görüşüyor.


Murat Elmalı. Daśakarmapathāvadānamālā, Giriş-Metin- Çeviri-Notlar-Dizin, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2016, ss. 612, ISBN:

Turkish and Kurdish influences in the Arabic Dialects of Anatolia. Otto Jastrow (Tallinn)

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 26 Zaman Deneyleri

Fıstıkçı Şahap d t c ç

Cases in the Turkish Language

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 10 u 10 geçiyor. Almanya yı kurtarmak için 120 dakikan ve üç canın var. Komisere güvenebilir misin?

Fikret Yıldırım, Irk Bitig ve Orhon Yazılı Metinlerin Dili, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 2017, 399 s.

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies

ÖPÜCÜK OLMAZ ZORLA. Marion Mebes / Lydia Sandrock Kein Küsschen auf Kommando Ausmalbuch 2015 verlag mebes & noack

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

Cambridge International Examinations Cambridge International General Certificate of Secondary Education

A Y I K BOYA SOBA SOBA =? RORO MAYO MAS A A YÖS / TÖBT

Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2, Temmuz 2011

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e 10 var. 60 dakikan ve bir canın kaldı.

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Angeben, dass man sich einschreiben will

ġevkġ EFENDĠ ve HASAN RIZA EFENDĠ SÜLÜS-NESĠH MURAKKAʻLARININ MUKAYESESĠ

6 EKİM 1964 MANYAS DEPREMİ ESNASİNDA ZEMİNDE MEYDANA GELEN TANSİYON ÇATLAKLARI ERDBEBENSPALTEN IM DER GEGEND VON MANIAS IN NORDWEST-ANATOLIEN

D-Link DSL 500G için ayarları

Unlike analytical solutions, numerical methods have an error range. In addition to this

DOÇ. DR. SERKAN ŞEN İN ESKİ UYGUR TÜRKÇESİ DERSLERİ ADLI ESERİ ÜZERİNE

ESKİ UYGURCADA DAVUL MANASINDA KULLANILAN SÖZLERE DAİR * ON OLD UYGUR WORDS DENOTING DRUMS

ESKİ UYGURCA SÖZLÜKLERİN HAZIRLANMASINDA DİZİNLİ ÇALIŞMALARIN ROLÜ

TÜRK STANDARDI TURKISH STANDARD

WEEK 11 CME323 NUMERIC ANALYSIS. Lect. Yasin ORTAKCI.

Prof. Dr. Mehmet KUTALMIŞ

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 19 Soğuk Savaş ta Aşk

Civil-Military Relations and Coup Risk in the 21st Century: A Comparative Analysis of Turkey and Thailand's Bumpy Roads to Democracy

DERLEME SÖZLÜĞÜNE BİR KATKI: KIYIDA KULAKTA

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERGİSİ (TDED) NİN YAYIN İLKELERİ VE MAKALE YAZIM KURALLARI

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

Sonderwerbeformen Gültig ab Januar 2011

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı

AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition)

ARZU ATİK, Yard. Doç. Dr.

1. A lot of; lots of; plenty of

KLASİK GİTAR İÇİN 30 ESER. 30 Pieces For Classical Guitar

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

AKADEMISCHER WERDEGANG

Sayı: 12 Bahar 2013 Ankara

myp - communıty&servıce ınstructıons & forms

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın kaldı.

Der kleine Hase möchte lesen lernen

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Kapitel. Das ist kein Geldautomat. Bu bir bankamatik değildir.

HOW TO MAKE A SNAPSHOT Snapshot Nasil Yapilir. JEFF GOERTZEN / Art director, USA TODAY

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

DİPLOMA EKİ ETİKET BAŞVURUSU: DEĞERLENDİRME 8 TEMMUZ 2013, ULUSAL AJANS / ANKARA. Prof. Dr. Süheyda ATALAY

Transkript:

Maḥmūd al-kāşġari nin 1000. Doğum Yıldönümü Dolayısıyla Uluslararası Divānu Luġāti t-turk Sempozyumu 5-7 Eylül 2008, İstanbul The Divānu Luġāti t-turk International Symposium: In Commemoration of Maḥmūd al-kāşġari s 1000th Birthday 5th-7th September 2008, Istanbul, Yayıma hazırlayanlar: Hayati Develi, Mustafa S. Kaçalin, Filiz Kıral, Mehmet Ölmez, Tülay Çulha, İstanbul 2011: 245-251 MaJ.ımüd al-kaşgari'nin 1000. Doğum Yıldönümü Dolayısıyla Uluslararası Dlviinu Luğiiti't-Turk Sempozyumu The Dfviinu Lugiiti 't- furk International Symposium: In Commemoration ofmal).müd al-kaşgari's loooth Biriliday ''Tek Örnek'' Tek Örnek Değildir: Eski Türkçe üz "sağır'' Sözü Hakkında Mehmet Ölmez (İstanbul) Değerli meslektaşım, Eski Türk dili ve kültürü uzmanı J ens Peter Laut, IL Dünya Savaşı sırasında kaybolan ya da kaybolduğu düşünülen Berlin' deki Eski Uygurca yazmalar, metin parçalan söz konusu olduğunda, gerçekte bu parçaların kaybolmadığını vurgulamak için "V erloren ist nicht Verloren" ("Kayıp" Kayıp değildir) başlıklı bir makale yayımlamış ve kayıp olduğu düşünülen kimi Maitrisimit parçalarının gerçekte kayıp olmadıklarını göstermişti. 1 Ben de söz konusu yazının başlığından esinlenerek "'Tek Örnek' Tek Örnek Değildir" diye söze başlamak istiyorum. Sir Gerard Clauson VIII-XIII. yüzyıllar arası tarihi Türkçe m etinierin köken bilgisi sözlüğünde yalnızca tek örneğine rastladığı bir sözcükle karşılaştığında Hap. leg. (Hapax legomenon "occurring only once") ifadesini kullanmıştır. 2 Clauson'un çalışması 1970'lere değin yayımıanmış Eski Türkçe metinleri içerdiği için doğal olarak yeni örnekleri, tek örnek olarak düşünülen sözcüklerin geçtiği yeni metin örneklerini içermez. 1970 yılı sonrasında yayımlanan Uygurca yeni metinlerle Clauson'un sözlüğünde yer verdiği tek örneklerin bir kısmı "tek örnek" olmaktan çıkmıştır. Bu örneklere vak:tim yettiğince ileriki çalışmalanmda değinmek istiyorum. Bu bildiride söz konusu örneklerden yalnızca birisini, Clauson'un DLT'ye dayanarak yer verdiği üz "sağır" sözcüğünü ele alacağım. Ayrıca Clauson'un tarihi metinlerde tek örnek olarak kaydettiği bazı verilere günümüz Türk dillerinden her zaman karşılık bulamadığı da olmuştur. Jens Peter Laut, ""Verloren" İst nicht verloren: wiederentdeckte und neu identifızierte Fragmente der Maitrisimit", Klaus Röhrbom (Hrsg.): Memoriae munusculum : Gedenkbank für Annemarie v. Gabain. Wiesbaden: Harrassowitz, 1994, S. 85-98, Taf. V- XI. Clauson, S. vii, 7; kısaltınalar sayfası xxxiv.

246 MEHMET ÖLMEZ Sürmekte olan çalışmamda bu tür sözcüklerin bir kısmına günümüz Türk dillerinden örnekler de getirmekteyim. 3 Burada ele alacağım sözcükse Clauson'un sözlüğünde "sağır" anlamıyla geçen veridir: üz 3 Hap. leg. "deaf' (Clauson s. 279 a). Clauson, B. Atalay'ın söz konusu sözcüğü öz olarak okuduğunu ve özne- eylemiyle ilgili gördüğünü, ancak bunun yanlış bir açıklama olduğunu belirtir. Bu arada Kırgızca ez "sağır" sözcüğüyle de karşılaştırır (Clauson s. 279). 4 Herşeyden önce Clauson'un sözlüğünü yayımladığı dönemde bile üz'ün tek örnek olmadığını belirtmek isterim; üz 1972'den önce en az üç kez (belki de dört kez?) Eski Uygurca metinlerde geçer: İlk örnek Maniheist bir Uygur metninde görülür: ol kişi iivintii taglök yüz agın (..) bozmazun "onun evinde kör, sağır ya da dilsiz (...) [çocuk] dünyaya gelmesin", Manichaica III 49.3 (= Georgspass 74). 5 İkinci örnek Arat' ın yayımladığı sağaltım metninde görülür: kapak huasz yzpar künçit yagz billin kayınturup kulgakka tamzzsar yüz bolmzş kulgak agrzg iirsiir ymii açılur "kabak çiçeğinin miski susam yağı ile kaynatılıp kulağa damlatılırsa sağır olmuş, hastalıklı kulak bile açılır", G. R. Rachmati (= R. R. Arat), Zur Heilkunde der Uiguren II, 1.102 (s. 12 1 s. 410). 6 Arat'ın çalışmasında 35 sayfada "numarasız" olarak yer verdiği, başı ve sonu kopuk bir metin parçasında da yüz al. sözü geçer. Burada söz konusu olan yine bir kulak hastalığı, dolayısıyla üz sözcüğü olabilir, al. ise üz ile birlikte görülen agın olabilir, dolayısıyla burasını yüz a[gın] olarak tamamlamak mümkündür. Bunun için yukarıda aliılan ilk örneğe, Manichaica Ili'teki örneğe ve aşağıda Altun Yaruk Sudur'dan yer vereceğimiz örneğe bakınız. 4 2008 Ekim'inde sunduğuın, bu konudaki ikinci bildirim basıldı, bak Ölmez 2008. "VU 3 ü:z Hap. leg.; in advertently oınitted in the printed text. Atalay transeribed öz, assuıning a connection with özne:- but this is a false etyınolog. Perhaps survives in NC Kır. ez 'deaf. See azı:-. Xak. xı (between 1 ü:z and 1 ö:z) ü:z alaşamm 'deaf; one says ü:z kişi: Kaş. I 45." DLT'teki örnek için bak. CTD: 'uvz Üz "sağır (aşamm)." :: KİŞY KlŞY Üz kişi. Uygurca metnin okunuşu ve çevirisi Eski Uygurca ınetinlerin kapsamlı sözlüğü olan Uigurisches Wörterbuch'a göredir (bak agın "dilsiz" maddesi, s. 65b ve aksak maddesi 83a); ayrıca bak AYS I, s. 151, 533. satırın açıklaması. Arat'ın yazı çevirimini bir ölçüde değiştirdiın, biraz da serbeste kaçan, Türkçeye uyumlu bir çeviri verdim, Arat'ın çevirisi şöyledir: "Wenn ınan Kürbisblüte Moschus mit Sesaınöl aufkocht und ins Ohr tröpfelt, so werden die Ohr schınerzen, auch wenn sie uralt sind, sich öffııen", G. R. Rachınati, s. 13.

Arat açıklamalar "TEK ÖRNEK" TEK ÖRNEK DEGILDIR: 247 ESKI TÜRKÇE ÜZ "SAGIR" SÖZÜ HAKKINDA bölümünde sözcüğün yuz olarak da okunabileceğini belirterek Kazan Tatareası yöz yıllık avru "yüz yıllık -süreğen- hastalık" sözüyle karşılaştırır. Ancak bugünkü bilgilerimiz ışığında bu açıklama artık kabul edilemez, Tatarca yöz "100, yüz" ile Eski Türkçe (y)üz "sağır" arasında anlam açısından bir bağ yoktur (Rachmati, s. 38 1 s. 436). 7 Clauson'un sözlüğünden önce Eski Uygurca metinlerde karşılaştığımız üçüncü üz, A. von Gabain'in Brahmi harfli metinleri ele aldığı TT VIII'de görülür: kulkakı yüz usuz küçsüz bolor "kulağı sağır (?), zayıf, güçsüz hale gelir" (TT VIII, I metni, 5. satır, s. 57). A. v. Gabain, açıklamalar bölümünde yüz'ün bir kulak hastalığı olduğunu belirterek Arat'ın yukanda değinilen yayınıanna yer verir (s. 60). Clauson'un sözlüğünün yayımından beş yıl sonra ilk olarak Uigurisches Wörterbuch 'ta, agın altında, yukanda andığımız Manichaica III ile Suv 300.13 'teki örneğe üz şeklinde yer verilir (UigWb 65 a): agın 1 "Q YN <? BANG (Georgspass 74 Anm. 3) wollte das Wort aus dem Iranisehen ableiten. Nom.: Adv.:,Person ohne Sprache, Stummer, stumm": Indef.: ol kisi avi n ta tiiglök yüz a.... bo lmazun,im Ha us dieser Person so ll kein blindes, taubes oder stuınmes... [ Kind] zur W e lt kommen" (?) (u.a.) M III 49 m. 3; Georgspass 74 o.; Suv 300 13. Dolayısıyla buradaki Altun Y amk'taki veri, ED sonrası ilk veridir, bak. UAY 300 13 : küviinç nızvanı tıltagınta burhan nom bursa7j kuvrag üç iirdinig ögüg kmyıg bahşılarıg uluglarıg iitözin agır ayag kılmayuk tıltagınta iigri 8 biiday aksak çolak közsüz tiiglük bolmışların ; tilin tiirs tiitrü çulvu sözliimiikliiri tıltagınta yüz agın kiivgiik bolmışların, kö7jülin tiirs tiitrü ymyluk sakınmakları tıltagınta ögsüz kö7jülsüz kal tiilvii bolmışların; monçulayu açuk adırtlıg tükcil bilmak ukmak iirür. Burada çeşitli "sakatlık"lara ait birçok terim arka arkaya, ikileme olarak sıralanır: 1. iigri biiday (?), 2. aksak çolak, 3. közsüz tiiglük ve 4. yüz agın kiivgiik (bol-). Arat'ın henüz Eski Uygurca çalışmalarının başlangıç dönemine ait olan ve çalışılması bugün dahi güçlükler, sorunlar içeren söz konusu sağaltım, tedavi metinleri yayını bizim için öncü çalışmalardandır. Bu yayınlardaki okuyuşlardan birisinin daha bugünkü bilgileriınizle düzeltilişi, tamamlanışı için bak. M. Ölmez, "Alttürkische Etymologien (2)", Aspects ofresearch info Central Asian Buddhism. In Memoriam Kögi Kudara, Ed. Peter Zieme, Brepols yayınevi, Turnhout 2008: 229-236". Buradaki iil)riiy okuyuşu UigWb 389 a'ya göre iigri olarak düzeltilmelidir (ayrıca bak. UigWb iigri 359a (üst).

248 MEHMET ÖLMEZ İlk grup, iigri biiday (?)başka örneklerle desteklenmeli. biiday'in belli ki Türkçedeki "yamuk, şekilsiz, eğri" sözlerine benzer bir anlamı var. İkinci grup, bugünkü Türkçede hala benzer anlam ve aynı sesle kullanılmaktadır. Üçüncü grup bugünkü Türkçede "kör" ve "ama" sözleriyle (yeni olarak "görme engelli, görme özürlü") karşılanmaktadır. Konumuz olan son grup ise ikileme değil üçleme olup hem "sağır" hem, de "dilsiz" anlamındadır. Burada sağırlık ile dilsiz olmanın birbiriyle ilşkisi göz önünde bulundurulursa bu üçlemenin bir arada oluşu rahat anlaşılabilir. agın için, yukanda da görüleceği üzere UigWb'ta bir etimoloji verilmez. kiivgiik ise yine Clauson'un hapax olarak adlandırdığı sözcüklerdendir.9 Clauson'a göre bir kez DLT'de görülen kiivgiik, 1972 sonrası yayınlardan ilk olarak A YS 'de, şu an yer verdiğimiz örnekte görülür. İkinci olaraksa Kşanti Kılguluk Nom Bitig'de, agın ile beraber görülür: antag bir yıkı bolup til iivirip sözliiyü umaz agın kiivgiik, köküzdii sav tutup kö1jülin imliip sözliigüçi çın kertü erinçkiiyü tsuyurkayu tutguluk iimgiiklig bolsarbiz, ançata niitiig kılgalı bolgay biz (BT XXV: 654-657. satırlar; ayrıca bak s. 95, 654. satır için verilen not). Böylelikle tarihi metinlerdeki örnek sayısı üçe çıkar. Sözcüğün kökenine gelince, Erdal'ın yerinde olarak tespit ettiği gibi kiiv- "gevmek, çiğnemek" sözünden türemiştir (bak OTWF, 3.327 -gak, s. 393)..!l@ kewgek "kekeme, konuşurken kekeleyen" (krş. yine DLT kew-: er sözüg kewdi "Adam sözü ağzında geveledi, söyleyip söylemernekte kararsız kaldı". Bunun aslı "lokmayı ağzında çiğnedi, yutmadı" anlamındaki tançunı kewdi sözünden alınmıştır.). Bu anlamı bugün Türkçede kullanılan "lafı eveleyip gevelemek" kullanımındaki gevele- ( < gev-ele-) eylemi de destekler. Tekrar üz' e dönersek, üz'ün tahminen görüldüğü ikinci yeni metin yayını AYS I' dir. AYS I' in 533 'üncü satırda ilk harfi, elif harfi okunan ancak gerisi okunamayan kısım Çince metinde D long sözüne denk gelir (G 7496). Dolayısıyla bu kısım da '[wyz] olarak düşünülüp ü[z] şeklinde tamamlanmalıdır. 533-536 [ar]tihir arsar körgali [u]dllar, a[... ] [ar]sar aşidgal[i udı]l[ar] sözlayü [umaz arsar] sözlagali udıl[ar] adı[rtlıgsız] Clauson, 689 a: "D kevge:k (ğ-) Hap. leg.; Dev. N./A. (connoting Habitual Action) fr. kev-. Xak. xı kevge:k (MS. kefge:k) al-al Jağu 'llaç[f yulaclic bikalamihi 'a stamınerer who is indistinct in his speech' Kaş. II 289."

ar di lar arsar adırt[lıg... ] "TEK ÖRNEK" TEK ÖRNEK DEGILDIR: 249 ESKI TÜRKÇE ÜZ "SAGIR" SÖZÜ HAKKINDA ~*~~ ft*~~ *~= ~*~= ~ ~ 1=ı F.h::) '(')'[,o 1=ı ~v lllfj o 1=ı F.Jti i=i o... ~ 1=ı ~~ ı=1 o ~ "[körler] görebildiler, [sağırlar] duya[bildiler], dil[ sizlar] konuşabildiler, [aptallar anlaya[bildiler]" (533-36) Wenn [sie blind] waren, konnten sie sehen. W enn [si e taub waren, konn ]ten si e h ören. [W enn si e] sprech [ unfahig w aren], konuten si e sprechen. W enn si e [ töricht] w aren, [ wurden si e wissend]. Metni yayımlayan P. Zieme bu sözcüğü doğru olarak görmüş, M III ve Suv 300.13 'teki örneklere yer vererek tamamlamanın üz şeklinde olabileceğini belirtmiştir (BT XVIII 533. satır ve açıklaması, s. 150-151).ıo Tarihi örneklere son olarak DLT'de yer alan ilgili sözcükleri sıralayalım: üz: "Sağır (aşamm)." uz kişi "Sağır, sağır kişi." üzi-: küp üzidi "Küp sızdı, küpten bir şey sızdı (raşaha)." Herhangi bir şey toprak kaptan sızarsayine böyle denir. kulak üzidi "(Gürültüden) kulak sağır olacaktı (tatasiimma).'' üzi-r üzi-mek üzit-: ol anıg kulakın üzitti "O (çok konuşarak) onun kulağını, sağırlaştırdı (sakkala same, aşamma)." sirke küpni üzitti "Sirke, ekşiliği yüzünden, (ve başkası) küpten dışarı sızdı (raşşaha)." üzit-ür üzit-mek. [M. Kaçalin'in çevirisinden] Buna göre üz adından üzi- ( < üz+i-) ve buradan da üzi-t- eylemleri türetilmiştir. Clauson' da yer alan, konumuzia ilgili azı- eylemi de buraya, üzi- maddesine aktanimalı dır. ı ı Clauson DL T'teki imiaya dayanarak üzi- 10 ll P. Zieme: "533 Da das W ort für "taub" mit einem Alif beginnt, der Rest fehlt leider, kommt als mögliche Erganzung üz "taub" in Betracht, wie es u.a. bei K belegt ist (ED 279a). So ist wahrscheinlich auch eine Stelle in der atü. Version der Georgspassion zu erklaren, die bisher noch leeine zufriedenstellende Deutung gefunden hatte: ol kisi avinta taglük yuz agi"n aysaq coluq qal iglig toyaly bozmazun (M III Nr. 40 v 2-5) "Im Haus.. jenes Menschen sollen leeine Blinden, Tauben, Stummen, Krüppel, Lahmen, Wahnsinnigen und Kranken sein!" Hier ist, yuz nicht das übliche Wort "Gesicht ete.", sondem eine yodisierte Form von üz "taub", die übrigens auch Suv 300 13 belegt ist" Clauson 281 a: "?ED azı:- (?VUüzi:-) Hap.leg.; in its second meaning clearly a Den. V. fr. VU 3 ü:z; the front rounded vowel is confırmed by the Caus. f. üzit-, q.v.; the etymology of theverbin its fırst meaning is obscure. Xak. xı küp azı:dı: raşaf:ıa 'l-f:ıubb 'the jar oozed water', also used of any earthenware vessel (inii' xazafiya) when it oozes; and one says kula:k azı: dı: kiidati 'l-ugun an tataşamm mina 'l-calaba 'the ear was almost deafened by the noise' Kaş. III 253 (azı:r, azı: ma: k sic)."

250 MEHMET ÖLMEZ eylemini azı- okurken, bu eylemin ettirgen şeklinin ünlülerini olması gerektiği gibi okuyarale üzit- şeklinde aktanr. 12 üz "sağır" sözcüğüyle ilgili olarak modem Türk dillerine bakacak olursak Güney Sibirya Türk dillerinden, Altay, Teleüt ve Şor Türkçelerinden örnek buluruz. Doğrudan sözcüğün kendisi olmasa da buradan, üz adından türemiş olması gereken üsker "sağır" sözcüğünü buluruz. Sözcüğün yapısı ile ilgili şu an bir şey söyleyemiyorum: R I ı 879: üskar [Koybal] rnyxo:h: // Taub; Şor, Altay, teleüt: üsker rnyxo:h:; ayrıca bak. üsker "sağır" ŞKKŞÜS 59 b, OyRS ı 73 b 1 Al TS ı 98 b, TelRS 96 1 TelAS ı27 Sonuç olarak, Clauson'un DLT'ye dayanarak tek örnek şeklinde kaydettiği üz "sağır" verisi, biri Maniheist, biri Tıp, biri de Budist Uygur metninde en az üç kez (tamamlanacak verilerle belki de beş kez) geçmekte, ve söz konusu veriyi Clauson'un ifadesiyle Hap. leg. olmaktan çıkartmaktadır. Kaynaklar AlTS: Altayca-Türkçe Sözlük, Prof. Dr. Emine Gürsoy-Naskali, Muvaffak Duranlı, TDK, Ankara 1999. A YS I: Peter Zieme, 1996: Altun Yaruq Sudur. Vorworte und das erste Buch. Turnhout. (BT. XVII.) BT XXV : Jens Wilkens, 2007: Das Buch von der Sündentilgung. Edition des alttürkisch-buddhistischen Ksanti Kzlguluk N om Bitig. 2 Bande. Turnhout. Clauson, Sir Gerard, 1972: An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth Century Turkish. Oxford: Oxford University. DL T: Faksimile: Kaşgarlı Mahmud, Dfvdnü Lugati 't-türk. (Tıpkıbasım), Ankara 1990; Türkçe Çeviri: Besim Atalay, Divanü Lugat-it Türk Tercümesi I 1939, II 1940, III 1941, IV Dizin "Endeks", TDK, Ankara 1943, e1994); İngilizce Çeviri: Robert Dankoffve James Kelly, Ma/:ımüd al-kasgarz: Compendium of the Turlde Dialects (Dzwan lugat at-turk), I III, 1982, 1984, 1985. Gabdul Rasid Rachmati, 1932: Zur Heilkunde der Uiguren, II. Berlin. Kaçalin, Mustafa S. (hazırlanmakta), Dfwan lugat at-turk. 12 Clauson, 282 a: "VUD üzit- Hap. leg.; Caus. f. of (E) azı:-, q.v. Xak. xı ol amg kula:km üzitti: Jaqqala sam 'ahu wa aşarnma min kaj.ra mii takallama 'he overburdened his hearing and deafened him with tihs volubility'; and one says sirke: küpni: üzitti: 'the vinegar made the jar ooze (raşşa/:ta} with its acidity' Kaş. I 209 / üzitür, üzitme: k)." [Düzeltiniz: Ca us. f. of (E) üzi:-].

"TEK ÖRNEK" TEK ÖRNEK DEGILDIR: 251 ESKI TÜRKÇE ÜZ "SAGIR" SÖZÜ HAKiaNDA Manichaica III: Albert von Le Coq, 1922: Türkische Manichaica aus Chotscho. III Nebst einem christlichen Bruchstück aus Bulayi'q, Berlin ı922. OTWF: Mareel Erdal, ı99ı: Old Turkic Word Formation. A Functional Approach to the Lexicon, I-II, Wiesbaden: Harrassowitz. OyRS: N. A. Baskakov, T. M. Toşçakova, ı947: Oyrotsko-russkiy slovar', Moskva. Ölmez, Mehmet, 2008: "Dfviinu Lugiiti't-Turk'teki Tek Örnekler Üzerine" (1), Doğumunun 1000. Yılı Dolayısıyla Uluslararası Kaşgarlı Mahmud Sempozyumu, 17-19 Ekim 2008, Rize, Bildiri Metinleri, Editör: Muhsin Kalkışım, Rize 2008: 295-297. R I : Wilhelm Radloff, ı 893: Versuch eines Wörterbuches der Türk-Dialecte, I, Sanktpeterburg. ŞKKŞÜS: N.N. Kurpeşko-Tannagaşeva, F. Ya. Apon'kin, ı993: Şor-Qazaq pazoq Qazaq-Şor Ürgedig Söstük 1 Şorsko-russkiy i russko-şorskiy slovar ', Kemerova. TelRS 1 TelAS: L. T. Ryumina-Sırkaşeva, N. A. Kuçigaşeva, ı995: Teleut-orus sözlik 1 Teleutsko-russkiy slovar ', Kemerova; Türkçesi: Teleüt Ağzı Sözlüğü, Ankara 2000. Çevirenler: Şükrü Haluk Akalın - Caştegin Turgunbayev, TDK, TT VIII: Annemarie von Gabain, 1954: Türkische Turfan-Texte VIII Texte in Briihmfschrift. Berlin UAY: Ceval Kaya, ı994: Uygurca Altun Yaruk. Giriş, Metin ve Dizin, Ankara. UigWb: Klaus Röhrbom, ı977-ı998: Uigurisches Wörterbuch. Sprachmaterial der vorislamischen türkisehen Text e aus Zentralasien, ı -6, Stuttgart. Summary: "Hapax legomenon" is not Hapax legomenon: On Old Turlde üz "deaf'' When the Old Uighur manuscripts and text pieces which were lost or thought to be lost were the subject matter, my colleague and Old Turkic language and culture expert Jens Peter Laut published an article titled "Verloren ist nicht Verloren" in order to emphasize that these pieces actually have not been lo st; and he showed that some of the Maitrisimit pieces which are thought to be lost indeed are not lost. Having been inspired by the title of the said article, I would like to start with the phrase "The So le Example is not the So le Example". When Sir Gerard Clauson came across the sole example of a word in his dictionary, he used the term Hap. Leg. (Hapax legomenon "occurring only once"). Since the work of Clauson covered the Old Turkic texts which had been published until 1970s, it naturally does not include the sole examples or the recent text samples where the words that are considered to be the sole example are seen. Since the publication of new Uighur texts after 1970, some of the sol e examples that Clauson included in his dictionary are not "the

252 MEHMET ÖLMEZ sole exarnple" anyınore. I would like to discuss these examples in my future studies through examples of Old Uighur and contemporary Turkish Languages. Here, I will only discuss the expression üz "deaf'- one of the said examples w hi ch Clauson mentioned as a sole example on the basis ofdlt. Being mentioned asa sole example in Clauson's dictionary, the expression üz "deaf' appears at least three times (may even be four times) in the Old Uighur texts published until 1972, therefore üz was no longer a Hap. Leg. even before the publication of ED: 1. ol kişi avinta taglök yüz agın (..) bo lmazun "let no b lin d, de af or mu te (... ) [ child] be bom in his/her house", Manichaica III 49.3 (= Georgspass 74). 2. kapak huası yıpar künçit yagı bilan kayınturup kulgakka tamızsar yüz bolmış kulgak agrıg arsar yma açılur "when the musk of zucchini flower is rnixed with sesame oil, boiled and dripped into the ear, even the deaf and sick ear heals", G. R. Rachmati (= R. R. Arat), Zur Heilkunde der Uiguren II, 1.102 (p. 12). 3. The expression yüz al is fo und in a piece of text who se top and bottom parts are tom and which is given "without a number" by Arat on page 35 of his work. Here, the subject matter is again an ear disease; therefore it may be the expression üz. Maybe, that should be completed as yüz [agın]. Please look at the fırst example given above and the example we will give from Altun Yaruk Sudur. The third üz that we came across in the Old Uighur texts which precede the publication of Clauson's dictionary is seenin TT VIII: kulkakz yüz usuz küçsüz bolor "the deaf (?) becomes weak and feeble" (text TT VIII, I line 5, p. 57). The new sources we came across after the publication ofclauson's dictionary are: 1. tilin tars tatrü çulvu söz/amaklari tıltagınta yüz agın kavgak bolmışların (..) "their being deaf and mute due to (their own) tongue and talks full oflies and errors (.. )" (UAY 300.13). 2. It is seen as missing in Altun Y aruk and Book I: The part where the fırst letter in the line 533 of A YS I, the lerter e lif is read but the rest is unreadable corresponds to U long "deaf' in the Chinese text (G 7496). Therefore, this part should be considered as '[wyz} and should be completed as ü[z]. Relating to our subject, the verb azı- which is found in the Clauson should be transferred here, to the article üzi-. Based on the spelling in DLT, Clauson reads the verb üzi- as azı- and reads the vowels of the causative form of this verb as is supposed to be and transfers it as üzit-. When we look at the modem Turkish languages regarding the expression üz "deaf', we fınd examples from South Siberian Turkic Languages, Altai, Teleut and Shor languages. The word üsker "deaf' which rnust have been derived from üz has been known since Radloff, even if it is not the word itself. For now, I can not make any statements regarding the etyınology of the word in Siberian Tur ki c.