KREDİ KAVRAMI ve SEKTÖR KREDİLERİNE GÖRE TÜRKİYE DEKİ BELLİ BAŞLI SEKTÖRLERİN ANALİZİ



Benzer belgeler
FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri ,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI

Banka, Şube ve Personel Sayıları

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TABLO LİSTESİ

Banka, Şube ve Personel Sayıları

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

2012/3.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL TABLOLAR VE ANALİZİ 2 Aralık 2012-Pazar 13:30-15:00 SORULAR

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU A. TANITICI BİLGİLER


TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

31/12/2004 tarihli Bilanço (YTL) 31/12/2004 tarihli Gelir Tablosu (YTL) Varlıklar (+) 10,122,098.- Borçlar (-) -20,410.-

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2

İçindekiler kısa tablosu

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR

İHRACATIN FİNANSMANI METİN TABALU / TİM GENEL SEKRETER YARDIMCISI

Rapor N o : SYMM 116 /

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU. Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI DÖVİZ EMEKLİLİK YATIRIM FONU HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2

TURKISH BANK A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇOSU

TURKISH BANK A.Ş. KONSOLİDE OLMAYAN BİLANÇOSU

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2

A. TANITICI BİLGİLER. PORTFÖYE BAKIŞ Halka arz tarihi: 20 Mayıs 2009 YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER

GRAFİK LİSTESİ. Grafik I.7.

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI

BİZİM PORTFÖY İKİNCİ KİRA SERTİFİKASI KATILIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

ING EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU ALTI AYLIK RAPOR

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

31/12/2004 tarihli Bilanço ( YTL) Varlıklar (+) 1,162,813.- Borçlar (-) -2,913.- Gelirler Toplamı 108, Giderler Toplamı -39,305.-.

Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

Banka Bilançosunun Özellikleri Pazar, 26 Aralık :24

Türkiye Bankacılık Sistemi 1, 2 Eylül 2007

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2

Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri. Fon Toplam Değeri 527, Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

AKTİF TOPLAMI 153, , , , , ,818. İlişikteki açıklama ve dipnotlar bu mali tabloların tamamlayıcı bir unsurudur.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Çıkış Stratejisi Genel Çerçevesi

MNG BANK A.Ş. BİLANÇOSU

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR

PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU NUN 31 ARALIK 2014 TARİHİ İTİBARİYLE BİTEN HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

TEB PORTFÖY BİRİNCİ DEĞİŞKEN FON

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2


TEB PORTFÖY İKİNCİ DEĞİŞKEN FON

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

AKTİF YATIRIM BANKASI A.Ş. B TİPİ TAHVİL BONO FONU PERFORMANS SUNUM RAPORU

SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

1. BÖLÜM: FİNANSAL YÖNETİM VE FİNANS KESİMİ

AKTİF TOPLAMI İlişikteki açıklama ve dipnotlar bu finansal tabloların tamamlayıcı bir unsurudur.

KONSOLİDE BİLANÇO AKTİF TOPLAMI

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

Bankacılık sektörü 2010 Ocak-Eylül dönemindeki gelişmeler. Ekim 2010

ŞEKERBANK T.A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇO BİN YENİ TÜRK LİRASI

Türk Bankacılık Sistemi. Eylül 2005

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Halka Arz Tarihi Portföy Yöneticileri

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2

TURKISH BANK A.Ş. KONSOLİDE BİLANÇOSU

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GRAFİK LİSTESİ

KT Portföy Yönetimi A.. KT Portföy kinci Katılım Serbest Fon

BİZİM PORTFÖY BİRİNCİ KİRA SERTİFİKASI KATILIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2

DENIZBANK A.S. VE BAGLI ORTAKLIKLARI

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. KATILIM ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM

Kamu Finansmanı ve Borç Göstergeleri

2015 MAYIS ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

KT Portföy Yönetimi A.. KT Portföy Birinci Kat!l!m Fonu

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

İÇİNDEKİLER. BDDK, Veri ve Sistem Yönetimi Daire Başkanlığı 2

Transkript:

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI KREDİ KAVRAMI ve SEKTÖR KREDİLERİNE GÖRE TÜRKİYE DEKİ BELLİ BAŞLI SEKTÖRLERİN ANALİZİ Yüksek Lisans Tezi Kaan Balkaş Ankara-2004

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI KREDİ KAVRAMI ve SEKTÖR KREDİLERİNE GÖRE TÜRKİYE DEKİ BELLİ BAŞLI SEKTÖRLERİN ANALİZİ Yüksek Lisans Tezi Kaan Balkaş Tez Danışmanı Doç. Dr. Yalçın Karatepe Ankara-2004

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI KREDİ KAVRAMI ve SEKTÖR KREDİLERİNE GÖRE TÜRKİYE DEKİ BELLİ BAŞLI SEKTÖRLERİN ANALİZİ Yüksek Lisans Tezi Tez Danışmanı : Tez Jürisi Üyeleri Adı ve Soyadı İmzası.................................... Tez Sınavı Tarihi...

İÇİNDEKİLER : GİRİŞ...1 BÖLÜM I KREDİ İLE İLGİLİ GENEL AÇIKLAMALAR...4 I.1 Kredinin Tanımı, Unsurları ve Ekonomik Hayata Yararları...4 I.2 Kredi Kavramının Diğer Makrokeonomik Değişkenler ile İlişkisi...10 I.3 Kredi Türleri...11 I.3.1 Kısa Vadeli Krediler...14 I.3.2 Orta ve Uzun Vadeli Krediler...15 BÖLÜM II ENFLASYONİST ORTAMDA İŞLETMELERDE TİCARİ KREDİ POLİTİKASI...18 II.1 Enflasyon Kavramı ve Ekonomik Birimlere Olumsuz Etkileri...18 II.2 Enflasyonun İşletmeler Üzerine Etkileri...20 II.3 İşletmelerin Kredi Politikaları ile İlgili Amaçları...23 BÖLÜM III KREDİDE PARASAL AKTARIM MEKANİZMASI, KREDİ KANALI...25 III.1 Parasal Aktarım Mekanizmasının Kanalları...26 III.2 Kredi Kanalı...28 III.3 Kredi Kanalının Çalışması İçin Gerekli Olan Varsayımlar...30 BÖLÜM IV TÜRKİYE DE KRİZ SONRASI SEKTÖREL KREDİLERİN DURUMU...35

IV.1 Türkiye deki Şubat 2001 Krizi ve Krizin Reel Sektöre Etkileri...35 IV.2 Türkiye de Kriz Sonrası Dönemde Yaşanan Kredi Çöküşü...37 IV.3 Yakın Geçmişten Bugüne Ekonomik Gelişmeler...40 IV.4 Reel Sektördeki Ekonomik Gelişmeler...44 IV.5 Reel Sektörde Ortaya Çıkan Ortak Sorunlar...46 IV.6 Genel Olarak Sektörlerdeki Gelişmeler...48 BÖLÜM V SEKTÖR KREDİLERİ ve KAPASİTE KULLANIM ORANLARI KULLANILARAK SEKTÖR ANALİZİNİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ...56 V.1 Modelin Oluşturulması ve Regresyon Çıktısının Elde Edilmesi...56 V.2 Regresyon Çıktı tablosundaki Sonuçların Analizi ve Yorumu...59 V.3 Modelin Bütüncül Olarak Test Edilmesi ve Genel Yorumu...65 V.4 Model Vasıtası ile Değişken Katsayılarının Öngörüsü...67 SONUÇ...70 YARARLANILAN KAYNAKLAR...72 ÖZET...76 ABSTRACT...78 Ek 1 : TABLOLAR ve GRAFİKLER LİSTESİ : TABLOLAR :

TABLO 1 : Türk Bankacılık Sistemi nde, 1987 1993 yılları arasındaki toplam kredilerin, kredi türleri itibari ile dağılımı...16 TABLO 2 : 1994 ve 2002 yılları arasında, kredi kurumlarınca özel sektör firmalarına sağlanan toplam kredilerin, gayrisafi yurtiçi hasılaya oranındaki değişmeler...39 TABLO 3 : Son 5 yılda Türkiye deki sektörlerin, bankalardan veya diğer kredi kuruluşlarından elde ettikleri kredilerin oransal olarak değeri...48 TABLO 4 : 1999 2003 yılları arasında tekstil ve tekstil ürünleri sektörünün, bankalar ve kredi kurumlarından elde ettikleri kredilerin, tüm reel sektöre verilen kedilere oranı...49 TABLO 5 : 2000 2002 dönemi itibariyle ticaret sektörüne ilişkin büyüme oranları...50 TABLO 6 : 1970 2000 yılları itibariyle Türk turizm sektörü gelirlerinin, GSMH içindeki payı...51 TABLO 7 : İnşaat sektörünün 1999 2003 döneminde banka ve kredi kuruluşlarından elde ettiği kredilerin, toplam kredilere oranı...52 TABLO 8 : 1999 2003 dönemi itibariyle Türkiye nin belli başlı 10 sektörünün elde ettiği kredilerin ayrı ayrı olarak toplam kredilere üçer aylık oranı...57 TABLO 9 : 1999 2003 dönemindeki imalat sektörü üçer aylık kapasite kullanım oranları...57 TABLO 10 : Regresyon Çıktı Tablosu...58 TABLO 11 : Katsayıların ayrı ayrı yorumlanması ile imalat sektörü kapasite kullanım oranı ile ilişki ve anlamlılık düzeyi...65

TABLO 12 : Bağımsız değişkenleri oluşturan belli başlı sektörlerin kredi oranları ile bağımlı değişken olan imalat sektörü kapasite kullanım oranlarının 2004 yılı 1. çeyreğine ilişkin öngörüleri...68 GRAFİKLER : Grafik 1 : İmalat sektörü kapasite kullanım oranlarının 1999 2004 yılı 1. çeyreği dönemine ait öngörü ve standart hata...69 Ek 2 : KISALTMALAR : AB : Avrupa Birliği

ABD : Amerika Birleşik Devletleri ELK. O. A. : Elektrikli Optik Aletler FİN. ARC. : Finansal Aracılık G. M. T. : Gıda, Meşrubat ve Tütün Sanayii GSMH : Gayrisafi Milli Hasıla GSYİH : Gayrisafi Yurtiçi Hasıla IMF : Uluslararası Para Fonu KAPKUL : Kapasite Kullanım Oranı KAPKULF : Kapasite Kullanım Oranı Öngörüsü KDV : Katma Değer Vergisi KOBİ : Küçük ve Orta Boy İşletmeler TCMB : Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası T. D. H. : Taşımacılık, Depolama, Haberleşme TEFE : Tüketici Fiyat Endeksi Top. Tic. : Toptan ve Perakende Ticaret TÜFE : Tüketici Fiyat Endeksi TL : Türk Lirası v.b. : ve benzeri

GİRİŞ : Kredi kavramı ekonomik hayatta bütün karar birimleri için son derece önemlidir ve kredi olanaklarının olmadığı bir finansal piyasa düşünülemez. Ekonomik yapı içerisinde yer alan firmaların tümü, faaliyetlerini sağlıklı bir biçimde devam ettirebilmek ve mali yapılarının bozulmasına olanak vermeden, bilanço dengelerini sürekli bir biçimde koruyabilmek için belli miktarlarda kredi kullanmak durumundadırlar. Bu durum kredilerin, sektörel bazda olan önemini arttırmakta ve bunun sonucunda da kredi kullanımı ile üretim miktarları arasında bir ilişki ortaya çıkmaktadır. Türkiye deki firmalar, kredi ihtiyaçlarını genel olarak ticari mevduat bankalarından ve özel kredi kuruluşlarından temin etmektedirler. Özellikle, kendi sektöründe etkin bir ağırlığa ve pazar payına sahip olan firmaların bilançolarını inceleyecek olursak; ister kısa vadeli ister orta ve uzun vadeli olsun, kredi kalemlerinin bilançolar üzerindeki ağırlığı oldukça fazladır. Özellikle Kasım 2000 ve Şubat 2001 Ekonomik Krizlerinin ardından, Türkiye İşletmeleri ndeki mali yapılarda büyük değişiklikler olmuş ve ulusal paranın, ABD Doları ve EURO gibi konvertibilitesi (çevrilebilirliği) yüksek olan yabancı paralar karşısında değer yitirmesi sonucunda firma bilançoları büyük değişikliklere uğramıştır. Bu değişiklikler sonucunda, kredi kalemlerinin bilanço üzerindeki ağırlığı daha da artmış ve bunun sonucunda firmaların mali yapıları, kriz dönemi öncesine nazaran daha riskli bir duruma gelmiştir.

Türkiye deki firmaların % 80 ini oluşturan KOBİ ler (Kısa ve Orta Vadeli İşletmeler) için kredi olanakları oldukça sınırlıdır. Özellikle Kasım 2000 ve Şubat 2001 ekonomik krizlerinden sonra, bankalar ve kredi kuruluşları kredi kullanım olanaklarını daha da güçleştirmişler ve bu durum da KOBİ leri olumsuz olarak etkilemiştir. Son yıllarda kredi olanaklarının azalması nedeni ile birçok küçük işletme iflas etmiş ya da belli sektörlerden çekilmek durumunda kalmışlardır. Bütün bunlardan dolayı; günümüzde firmalar, kredi kullanımları üzerinde daha çok durmaya, ayrıntılı analizler yapmaya başlamışlar ve daha iyi imkanlarla kredi elde edebilme konusu üzerinde daha fazla durmaya başlamışlardır. Kredi olanaklarını firmalara sağlayan bankalar ve kredi kuruluşları ise kredinin riskliliği üzerinde daha fazla durmaya başlamışlar ve firmalara kısa, orta ve uzun vadede sağladıkları kredilerin verimli olarak kullanılıp kullanılmadığı, geri dönebilme olasılıkları gibi konulara daha fazla dikkat etmişlerdir. Bütün bunlarla ilgili olarak gerçekleştirilen bu tez çalışmasında asıl konu, belli başlı sektörlerin kredi oranları ve imalat sektörü kapasite kullanım oranlarının veri olarak kullanılması vasıtası ile Türkiye deki belli başlı sektörlerin analizlerinin yapılması ve sektörlere kullandırılan krediler ile imalat sektörü kapasite kullanım oranları arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılmasıdır. Ancak, bu analizin yanında konunun daha iyi anlaşılabilmesi için kredi kavramı ile ilgili açıklamalara, ülkemizdeki kredi kanallarına, ekonomik krizler nedeni ile oluşan kredi çöküşüne de yer verilmiştir. Sektörel analizlerden önce Türkiye deki belli başlı sektörler ile ilgili genel bir değerlendirme yapılmış, sektörlerin son dönemlerdeki gelişimleri ile ilgili ayrıntılı bilgiler tablolar yardımıyla verilmiş ve bunlarla ilgili yorumlar

yapılmıştır. Bunun dışında tüm sektörler ile yakından ilgili olduğu ve bu sektörlerin gelişimlerini doğrudan etkilediği için, Kassım 2000 ve Şubat 2001 ekonomik krizleri üzerinde de ayrıntılı olarak durulmuştur. BÖLÜM I - KREDİ ile İLGİLİ GENEL AÇIKLAMALAR

I.1 - Kredinin Tanımı, Unsurları ve Ekonomik Hayata Yararları Kredi ile ilgili olarak çok çeşitli tanımlar yapmak mümkündür. Latince de inanma, güvenme anlamına gelen kredi, crede sözcüğünden gelmektedir. Bu kelime saygınlık, itibar gibi anlamlara karşılık gelmektedir. 1 Kredi genel olarak; belirli bir süre sonra ödeme vaadi ile; mal, hizmet ve para cinsinden satın alma gücünün sağlanması ya da var olan satın alma gücünün belirli bir zaman sonra geri alınmak üzere başka bir kimseye devredilmesi şeklinde tanımlanabilir. 2 Başka bir tanıma göre ise; Kredi; taraflardan birinin, diğer tarafa fonlarını karşılık isteyerek ya da istemeyerek kiralamayı kabul ettiği finansal veya ticari işlemdir. 3 gelmektedir. 4 Yine bir başka tanıma göre kredi; para ile ödeme vaadinin değiştirilmesi, anlamına Bankacılık açısından daha kapsamlı bir tanım yapmak gerekir ise, kredi; bir bankanın yapacağı istihbarat sonucunda, gerçek veya tüzel kişilere yasalar, iç politikaları ve kendi kaynakları da göz önünde bulundurularak, teminat karşılığı ve teminatsız olarak para, teminat veya kefalet vermek şeklinde tanınmış olan olanak ve limitler diye tanımlanabilir. Kredi işlemlerinde, işlemleri yapan taraflar kim olursa olsun, işlemi gerçekleştiren iki taraf vardır. Bunlar; krediyi veren ve alandır. Krediyi alan taraf elindeki kaynağı, gelecekte 1 Credit Management Handbook, National Associotion of Credit Management, (Credit Research Foundation), Second Edition, Richard D. Irwin Inc., 1965, s. 1 2 Credit Management Handbook, National Associotion of Credit Management, (Credit Research Foundation), Second Edition, Richard D. Irwin Inc., 1965, s. 6 3 ROSENBERG, M, Jerry; Dictionary of Banking and Finance, John Willey and Sons Inc., Canada, 1982, s. 312 4 ZARAKOLU, Avni; Bankacılar İçin Para ve Kredi Bilgisi, Bankacılar Serisi No : 5, Ankara, 1987, s. 42

ortaya çıkacak olan bir ödeme vaadi ile değiştirirken; krediyi alan taraf ise bu ödeme vaadinde bulunur ve kredi verenin arz ettiği kaynakları vade süresi boyunca kullanır. Bu bakımdan kredi; kullanılmayan paranın gelecekte satın alabileceği mal ve hizmetleri, bugünden satın alabilme imkanı yaratır ve bu sayede ekonomideki işlem hacmini genişletir. 5 Bir önceki paragrafta da bahsedildiği gibi kredi işlemleri ile ekonomiden dışlanmış bulunan para stoku tekrar dolaşıma kazandırılmış olur ve bu sayede ekonomideki iddihar azalır. Mal piyasası dengesi açısından değerlendirecek olursak; ekonomik birimler tarafından harcanmayarak tasarruf edilen milli gelir, kredi işlemleri vasıtası ile yatırıma dönüşür ve bu sayede milli gelir ve ekonomik istikrar düzeyinde artış gerçekleşir. 6 Kredinin tanımlarına bakacak olursak, 4 tane temel unsur görürüz. 7 Söz konusu unsurlar; zaman, güven, risk ve gelir unsurları şeklinde sıralanabilir : 1 Zaman Unsuru : Bankalar tarafından ödünç verilen ya da arz edilen para ve benzeri hizmetlerin, makul bir süre içinde iade edilmesi gerekir. Ödünç verilen kredinin vadesi uzadıkça, buna bağlı olarak o kredinin riski de artmaktadır.bu yüzden; kredi işlemlerinde durum ne olursa olsun, zaman unsuru çok önemlidir. Buna bağlı olarak; verilecek krediler için vade saptanırken çok dikkatli olunmalı, ülkenin cari piyasa koşulları mutlaka dikkate alınmalıdır. 2 Güven Unsuru : Çeşitli şekillerde verilen krediler, belirli bir süre sonra geri ödenme koşulu taşıdığından, krediyi veren ve alan taraf arasında güvene dayalı bir ilişki 5 ARDIÇ, Oğuzhan; YILMAZ, Pınar; Para Banka, Uluslararası İktisat ve Türkiye Ekonomisi, Seçkin Yayınevi, 2. Baskı, Ankara, 2002, s. 63 6 UNAY, Cafer; Makro Ekonomi, Vipaş Yayınları, Genişletilmiş ve Yenilenmiş 7. Baskı, Bursa, 1999, s. 264 7 GÜLMÜŞ, Bülent; ÇİFTÇİ, Oyal; Krediler, Garanti Eğitim Merkezi Yayınları, No 41, İstanbul, 1991, s. 1

olmalıdır. Kredi alan kişi veya kurumun bankalar açısından bir saygınlığı ve güvenilirliği olması oldukça önemlidir. 8 Unutulmamalıdır ki; güven, verilecek kredilerde en önemli unsurdur. 9 3 Risk Unsuru : Genel olarak finansal risk; finansal piyasalarda veya işlemlerde beklenen bir durumun ya da bir sonucun ortaya çıkmama olasılığıdır. 10 Bankacılıkta ise risk; Ödünç verilen paranın tahsiline ve verilen garantiye konu olan taahhüdün yerine getirilmesine kadar ortaya çıkması olası tehlikelerin toplamıdır. 11 Bu durumda risk genellikle, kredi sözleşmesinde verilen taahhütlerin vadede yerine getirilmemesi şeklinde ortaya çıkar. Geleceğin getirebileceği tüm olumsuzluklar, kredinin önceden belirlenen biçimde geri ödenememesine yol açabilecektir. Bundan dolayı, bankaların faaliyetlerinden doğan en önemli risk faktörü, kredi riskidir. 12 4 Gelir Unsuru : Kredi, bankaların ve diğer finansal kredi kurumlarının gelir sağlayan en önemli aktif kalemlerinden biridir. Çünkü, bankalar ve diğer kredi kurumları, kredi yolu ile elde ettikleri gelirleri değerlendirerek faiz ve komisyon gibi önemli gelirler elde ederler. Bankalar, mevcut olan fonları ve çeşitli şekillerde elde ettikleri kaynakları ile faiz komisyon ve benzeri gelirler sağlamak durumundadırlar. Bu gerekliliğin temel nedenleri : 8 DOĞANAY, Murat; Bankacılıkta Kredi Riski Yönetimi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2003, s. 4 9 ARAS, Güler; Ticari Bankalarda Kredi Portföyünün Yönetimi, SPK Yayınları, Yayın No : 30, Ankara 1996, s.4 10 KARATEPE, Yalçın; İşletmelerde Finansal Yönetim, Yüksel Lisans Ders Notları, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi,Ankara 2001 11 SINKEY, Joseph; Commercial Bank Financial Management in the Financial Services Industry, Forth Edition, Macmillian Publishing Company, New York, 1992, s. 390-391 12 DOĞANAY, Murat; Bankacılıkta Kredi Riski Yönetimi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2003, s. 4

- Varlıklarını devam ettirebilmek ve gelişebilmek, - Topladıkları mevduat nedeni ile mevduat sahiplerine karşı olan sorumluluklarını yerine getirebilmek, - Banka ortaklarına kar sağlamaktır. 13 Bankaların kaynak kullanımlarında öncelikli bir öneme sahip olan kredilerin, ekonomik hayatın sistemli bir biçimde yürütülmesine birçok yararı vardır. Bu yararların en önemli olanlarını şu şekilde sıralayabiliriz : 14 1 Endüstri alanında faaliyet gösteren işletmelerin; kuruluşlarında, yaşamalarında ve gelişimlerinde kredi unsuru en önemli etmenlerden biridir. Krediler, aynı zamanda bankaların gelişimi için de oldukça önemlidir. Çünkü, ülke ekonomisinde yer alan yatırımcıların belli dönemlerde ihtiyaç duymadıkları nakit birikimler, tevdiat hesabı olarak bankalarda toplanır ve bankalar aracılığı ile ihtiyacı olan kesimlere dağıtılır. 2 Mal stoklarının verimli ve yararlı bir biçimde kullanılmasında, kredi kavramı en önemli unsurlardan biridir. Üretici, elde ettiği ürünü, üretimin hemen ardından pazarlayacak olursa, piyasada oluşması kuvvetle muhtemel olan arz fazlalığı mal ve hizmet fiyatlarını düşürerek tüketim hızını arttırabilecektir. 13 ARAS; a.g.e., s. 5 14 ÖÇAL, Tezer; ÇOLAK, Ö. Faruk; Finansal Sistem ve Bankalar, Ankara, 1999, s. 126

Bunun sonucunda; eldeki mal stokları eriyecek, piyasada bir mal kıtlığı yaşanacak ve buna bağlı olarak da mal fiyatları yükselecektir. Böyle bir durumun oluşmaması için, paraya ihtiyaç duyan üretici, kredi kullanarak mal stokunu korur ve böylece zaman içinde piyasalardaki arz talep dengesi sağlanabilir. 3 Krediler; mal ve hizmet üretimi için gerekli olan araç gereç, hammadde, enerji gibi öğelerin gerekli yer ve zamanda sağlanabilmesi için mali destek yaratırlar ve bu sayede verim artışı sağlanır. Bu durumun olumlu etkisiyle milli hasıla düzeyi yükselir. 15 4 Ekonomik hayatın öğeleri olan bireylerin satın alma güçleri, çeşitli yatırımlar için bankalardan sağladıkları krediler yardımı ile genişlemiş olur. 5 Kredinin getirisi olan faiz, tasarrufları vasıtası ile kredi vererek faiz geliri elde eden ekonomik birimleri tasarrufa yönelme doğrultusunda teşvik eder. Kredi sisteminin geliştiği ülkelerde tasarrufların yatırıma dönüşümü daha kolay bir biçimde gerçekleştiğinden, bu ülkelerde kredi hem tasarrufu arttırmada hem de artan tasarrufu yatırıma dönüştürmede bir aracı rolü oynar. 16 15 DOĞANAY, Murat; Bankacılıkta Kredi Riski Yönetimi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2003, s. 5 16 KARLUK, Rıdvan; Uluslararası Ekonomi, Bilim ve Teknik Yayınevi, İstanbul, 1996, s. 166

Kredi kullanımının gerçek nedenlerinin bilinmesi, krediyi sağlayan bankalar açısından kredinin riskini azaltan bir etmendir. Firmaları, kredi kullanımına yönelten başlıca nedenleri şu şekilde sıralayabiliriz : 17 - Kurumun, gerçekleştirdiği faaliyetler sonucu hızlı bir biçimde büyümesi - Kurumun, faaliyetlerinden dolayı zarar etmesi veya yetersiz bir karlılık durumuna sahip olması - Mevsimlik hareketler - Duran varlıkların finansmanı - Sermaye yükümlülüğünün yerine getirilmesi - Yeni bir işletmenin satın alınması - Firma tarafından gerçekleştirilen olağanüstü harcamaların, ileriki dönemlerde sıkıntıya yol açmaması için finanse edilme zorunluluğu Firmaların kredi kullanımlarının, bu saydıklarımız dışında birçok değişik nedeni vardır. Verilen kredilerin nereye gittiğinin bilinebilmesi ve risklilik durumunun ölçülebilmesi için, verilen kredinin nedeni bilinmelidir. 17 AKGÜÇ, Öztin; Kredi Taleplerinin Değerlendirilmesi, Avcıol Basım, 5. Bası, İstanbul, 1991, s. 3 4

I.2 - Kredi Kavramının Diğer Makroekonomik Değişkenler ile İlişkisi : Kredi kavramı ile diğer makroekonomik değişkenler arasındaki ilişki uzun süredir ekonomi literatüründe yer alan konulardan biridir ve bu ilişki 20. yüzyılın ilk yarısına kadar uzanmaktadır. 18 Genel olarak kredilerin, makroekonomik değişkenler üzerindeki etkileri ilk olarak 1929 Dünya ekonomik buhranının ardından vurgulanmıştır. 1960 sonrasında ise, ticari krediler ile makroekonomik değişkenler arasındaki ilişkilere olan ilgi azalmaya başlamış; para kavramı ve para politikalarının etkileri üzerinde daha fazla durulmaya başlanmıştır. 19 Firma Değerleme yaklaşımlarından dördüncüsünü geliştirmiş olan bilim adamları Modigliani ve Miller tam bilgi varsayımı altında, firmaların sermaye yapılarının ekonomik açıdan çok fazla anlamlı olmadıklarını ileri sürmüşlerdir. Ancak daha sonraki yıllarda tam bilgi varsayımı ciddi eleştirilere uğramış ve 1970 lerde başka bir bilim adamı Akerlof, limon problemi isimli çalışması ile bilginin tam olamayacağını ve alıcı ile satıcı arasındaki asimetrik bilginin 20, piyasaların dengeye gelmesini nasıl engellediğini göstermiştir. Buna bağlı olarak, kredi ile ilgili olan tartışmalar; ekonomistleri ve akademisyenleri, para otoriteleri tarafından uygulanan para politikalarının reel ekonomiyi nasıl etkilediği sorusunun cevabını araştırmaya yöneltmiştir. 21 1983 yılında Bermanke, 1985 te ise Blinder ve Stiglitz gerçekleştirdikleri 18 CİVCİR, İrfan; Türkiye de Kriz Sonrası Dönemde Kredi Çöküşü, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Ankara 2003, s. 5 19 Bu görüş ilk olarak ünlü ekonomistler Freidman ve Scheartz tarafından ortaya atılmıştır. 20 Asimetrik Bilgi : İşlemi gerçekleştirecek tarafların değişik zamanlarda, değişik kaynaklardan elde ettiği ve bunların etkileri ile değişik pozisyon oluşturmaya yöneldikleri bilgilerdir. 21 CİVCİR; a.g.e. s. 5

çalışmalarında, ödünç verilebilir fonların yani genel adıyla kredilerin, finansal piyasalara ve kredi kullanan kesimlere olan reel etkilerini incelemişlerdir. Sermaye piyasalarında ise, asimetrik bilgi sorununun olduğu bir ortamda, para politikalarının reel ekonomiyi, kredi kanalı ile, etkileyebileceği açıklanmaktadır. 22 1988 yılında Bermanke ve Blinder in, 1990 yılında ise Romer ve diğer ekonomistlerin 23 çalışmalarından sonra, kredilere özellikle de banka kredilerine literatürde daha fazla ağırlık verilmeye başlanmıştır. I.3 - Kredi Türleri Günümüzde krediler sadece kısa vadeli ve kendi kendini likidite eden kredilerden oluşmamaktadır. 24 Bu tür krediler, uygulamada hala geçerli olmakla beraber farklı özelliklerde, farklı vadelerde ve değişik amaçlara yönelik pek çok kredi türü uygulamaya konu olmaktadır. Krediler, türleri açısından değişik sınıflara ayrılabilirler. Kredileri sınıflandırmada; kredinin vadesi, kullanım amacı, kullanıldığı sektör, kullanım alanı, güvence gibi kriterler esas alınmaktadır. Buna uygun bir sınıflandırma şu şekilde yapılabilir : 25 22 CİVCİR; a.g.e. s. 5 23 BERMANKE, B. S.; BLİNDER, A. S.; Credit, Money and Aggregate Demand, American Economic Rewiew, Papers and Proceedings 78, 1988, s. 435-439 24 JACOPS, P. Donald; FARWEL, Loring; NEAVE, Edwin; Financial Institution, Richard Irwin Inc. 1972, s. 82 25 ARAS; a.g.e. s. 8

1 NİTELİKLERİNE GÖRE KREDİLER : - Nakit Krediler - Gayrinakdi Krediler 2 TEMİNATLARINA (GÜVENCELERİNE) GÖRE KREDİLER : - Teminatlı Krediler - Teminatsız Krediler 3 VADELERİNE GÖRE KREDİLER : - Kısa Vadeli Krediler - Orta Vadeli Krediler - Uzun Vadeli Krediler 4 KULLANIM AMAÇLARINA GÖRE KREDİLER : - Yatırım Kredileri - Yenileme ve Modernizasyon Kredileri - İşletme Kredileri - Tüketim Kredileri 5 KULLANAN SEKTÖRE GÖRE KREDİLER : 26 - Özel Sektör Kredileri 26 Tezimizin ana konusunu oluşturan bu ayrım, daha sonraki bölümlerde ayrıntılı olarak incelenecektir.

- Kamu Sektörü Kredileri 6 KULLANILDIKLARI ALANLARA GÖRE KREDİLER : - Tarım Kredileri - Sanayi Kredileri - Turizm Kredileri - Enerji ve Bayındırlık Kredileri - Ulaştırma Kredileri - İhracat Kredileri - İç Ticaret Kredileri Aslında krediler arasındaki en önemli ayrım, bu sınıflandırmaya göre 3. ayrım olan Vadelerine Göre sınıflandırmasıdır. Çünkü, vadelere göre ayrım yapılması hem diğer sınıflandırmalar için bir temel oluşturmakta, hem de ticari ve finansal uygulama ile ilgili bilgi verirken kolaylık sağlamaktadır. Bu sınıflandırmaya göre krediler; kısa, orta ve uzun vadeli krediler şeklinde üçe ayrılmaktadır : I.3.1 - Kısa Vadeli Krediler :

Kısa Vadeli krediler, bir yıl ya da daha kısa süreler için kullandırılan ve kendi kendini likidite edebilen kredilerdir. 27 Bu tür krediler genellikle çalışma sermayesinin finansmanı gibi kısa vadeli kaynak ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılmaktadır. Orta ve uzun vadeli kredilere göre daha az riskli ve maliyetlidir. Açık krediler, cari hesap kredileri, hisse senedi karşılığı krediler, tahvil karşılığı krediler, kefalet karşılığı krediler, ihracat kredileri, döviz kredileri, akreditifler, teminat mektubu gibi değişik türleri ve kullanım alanları vardır. Bu tür kredilerin, bankaların veya kredi kuruluşlarının bilançolarında çok yüksek bir yüzdeye sahip olması, finansal açıdan riski arttırmaktadır. Banka ve kredi kuruluşlarının yüksek kur risklerine sahip olmaları, reel sektöre akacak olan kredi hacmini düşünecek olursak, ülke ekonomisi açısından da olumsuz bir durumdur. Çünkü; kur riski nedeni ile reel sektör kredilerinde meydana gelebilecek bir daralma, yatırımları azalabilir ve bu nedenle GSMH büyüme hızı yavaşlayabilir. Kısa vadeli krediler ile orta ve uzun vadeli krediler arasında iyi bir denge kurulması gerekir. Aksi halde, ani kur değişmeleri, yüksek enflasyon, kredilerin tahsil süresinin uzaması gibi hallerde banka veya kredi kuruluşlarının bilançoları bir anda çık riskli hale gelebilecek, mali yapı bir anda bozulabilecektir. 27 ARAS; a.g.e. s. 8

I.3.2 - Orta ve Uzun Vadeli Krediler : Türk bankacılık sistemine göre, 2-5 yıl arası vadeye sahip krediler, Orta Vadeli Krediler ; 5 yıldan daha uzun bir vadeye sahip krediler ise Uzun Vadeli Krediler diye adlandırılmaktadır. 28 Bu tür krediler, İşletmelerin orta ve uzun vadeli finansal ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullanılmaktadır. Bu amaçla, işletmeler bu tür kredileri projelere dayalı kuruluş, yeniden yapılanma, modernizasyon, yeni yatırımlardan dolayı oluşan işletme sermayesini karşılama ihtiyacı, uzun vadeli yatırım ve donanım gibi amaçlarda kullanmaktadırlar. Türkiye uygulamasında,temel olarak finansal piyasa faaliyetleri ve ticari faaliyetlerde kullanılmakla birlikte, orta ve uzun vadeli krediler; sanayi, madencilik, gemi inşaatı, turizm, tarım, uçak ve gemi ihracatı gibi alanlara yönelik olarak kullanılmaktadırlar. 29 Kredinin vadesi uzadıkça buna bağlı olarak maliyeti de artmaktadır. Çünkü, krediyi sağlayan banka veya kredi kuruluşu, fonlarını daha uzun sürelere bağlamakta, bu yüzden de sağladığı bu fonları, uzun bir süre için, daha değişik 28 ARAS; a.g.e. s. 44 29 ÖNAL, Recep; Türkiye de Orta ve Uzun Vadeli Kredi Uygulaması, Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Yayınları, No: 170, Damga Matbaası, Ankara 1976, s. 3

ve karlı alanlarda kullanamamaktadır. Ortaya çıkan bu fırsat maliyetini de, kredinin maliyetine yansıtmak durumundadır. Ayrıca, sağlanan kredilerin vadesi uzadıkça, bu süreye bağlı olarak, kredinin sağlandığı ülkedeki finansal veya ticari piyasalarda, o ülkenin yerli parasında ve ekonomik koşullardaki değişim ve dalgalanma olasılığı yani belirsizlik artmaktadır. Bu yüzden, sağlanan kredilerin risklilik durumu artmakta ve bu durum da kredi maliyetlerine yansıtılmaktadır. İşletmeler açısından orta ve uzun vadeli krediler, kısa vadeli kredilere göre birçok konuda daha avantajlıdır. İşletmeler, uzun vadeli yatırım olanaklarını, projenin ömrüne göre, orta veya uzun vadeli kredi sağlanması ile daha zahmetsizce ve daha az riskli bir biçimde gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca, uzun vadeli kredilerin faiz oranlarının, kısa vadeli kredilerin faiz oranlarına nispeten daha düşük olması, tercih edilmeleri için bir başka nedendir. Batılı ülkelerde, uzun vadeli kredilerin sağlanma ve geri ödenme koşulları daha caziptir. Miktar çok yüksek olmadığı sürece, uzun vadeli kredi kullanımı, diğer finansman alternatiflerine göre daha ucuz, daha süratli ve daha zahmetsizdir. 30 Türkiye de orta ve uzun vadeli kredi kullanımına, özellikle 1980 lerdeki kalkınma planlarına kadar pek sıcak bakılmamıştır. Tablo 1 de 31, Türk 30 HEMPEL, H. George; COLEMAN, B. Alan; SIMONSON, G. Donald; Bank Management Text and Cases, Third Edition, John Wiley and Sons, New York 1990, s. 453 31 KAYNAK : Türkiye Bankalar Birliği yayınlarından faydalanılarak düzenlenmiştir.

Bankacılık Sistemi nde, 1987 1993 yılları arasındaki toplam kredilerin, kredi türleri itibari ile dağılımı görülmektedir : Tablo 1 : Türk Bankacılık Sistemi nde, 1987 1993 yılları arasındaki toplam kredilerin, kredi türleri itibari ile dağılımı (trilyon TL) YILLAR KISA VADELİ ORTA ve UZUN İHTİSAS KREDİLERİ TOPLAM KREDİLER KREDİLER VADELİ KREDİLER MİKTAR ve % MİKTAR ve % MİKTAR ve % 1987 10 042 53.7 3 623 19.4 5 043 27.0 18 709 1988 14 335 51.7 5 467 19.7 7 947 28.6 27 750 1990 47 937 59.9 10 145 12.7 21 950 27.4 80 034 1991 82 778 63.7 15 001 11.5 32 194 24.8 129 973 1992 143 978 62.2 23 777 10.3 63 775 27.5 231 532 1993 278 237 64.2 49 648 11.4 105 822 24.4 433 707 Kaynak : Türkiye Bankalar Birliği yayınlarından faydalanılarak düzenlenmiştir. Batı bankacılığında, uzun vadeli krediler bankaların kendi portföylerinde artan bir öneme sahiptir. Büyük bankaların, ticari ve endüstriyel kredilerin yarısından fazlasını bu tür krediler oluşturmaktadır. Ayrıca bu tür kredilerin, banka bilançolarında daha yüksek bir orana sahip olması, bankaların mali açıdan daha az riskli hale gelmelerini sağlamaktadır.

BÖLÜM II - ENFLASYONİST ORTAMDA İŞLETMELERDE TİCARİ KREDİ POLİTİKASI II.1 - Enflasyon Kavramı ve Ekonomik Birimlere Olumsuz Etkileri : Enflasyon kavramı hakkında literatürde bugüne dek çeşitli tanımlar yapılmıştır. Bir tanıma göre enflasyon, para arzındaki artış ile ilgili olarak, toplam talebin toplam arzın sınırlarını aşması ile birlikte fiyatlar genel düzeyinin yükselmesidir. 32 Başka bir tanıma göre ise enflasyon, genel fiyatlar düzeyinin sürekli bir biçimde yükseldiği ekonomik dengesizlik durumudur. 33 Enflasyonist durum belli bir ülkede, yüksek oranlarda süreklilik gösterir ise; gelir dağılımı, yatırımlar, tasarruf hacmi ve dış ödemeler bilançosu üzerinde olumsuz nitelikli ekonomik etkiler ortaya çıkar. 34 32 ADAM, J. H.; Longman Dictionary of Business English, Longman Group Limited, Glasgow 1982, s. 242 33 MEISELMAN, David; LAFFER, Arthur; The Phenomenon of Worldwide Inflation, American Entreprise Institue for Public Policy, Washington 1975, s. 13 34 ERKAN; a.g.e. s. 8,9

Bir ülkede enflasyon sorununun sürekli olması durumunda, bu durumdan en çok etkilenen kesimlerden biri, sabit gelirli olarak nitelendirilen çalışan gruplarıdır. Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde, enflasyon sorununu yaşayan ülkenin parası,fiyatlar genel seviyesinin devamlı yükselmesine bağlı olarak, sürekli değer yitirir ve sabit gelirli çalışanların aldıkları ücretlerin eskiye nazaran ekonomik alım gücü azalır.bu durum ancak ülkenin merkez bankasının para arzında bulunması ile bertaraf edilir ancak bu strateji de şüphesiz enflasyonu daha da körükleyecektir. Bunu önlemek için, enflasyon dönemlerinde sabit gelirli kesime enflasyon oranlarının çok altında zam yapılmakta bu durum da, daha önce belirtildiği gibi, sabit gelirli çalışanların ekonomik alım güçlerini azaltmaktadır. Sonuç olarak; enflasyonist dönemlerde ülkedeki milli gelirin dağılımı zengin sınıf lehine değişmekte ve sabit ve dar gelirliler ise daha da fakirleşmektedir. Enflasyonun olumsuz etkileri, sadece tüketim harcamalarındaki artışla sınırlı kalmamaktadır. Enflasyonist dönemlerde; üretim kapasitesini arttırma, yeni ürün, makine ve teçhizat gibi yatırımlar daha riskli hale geldiğinden, bu tür yatırımlara olan rağbet azalmakta ve spekülatif yatırımlar daha cazip hale gelmektedir. Bu nedenle; ekonomideki kaynaklar, reel yatırımlardan, altın, gayrimenkul gibi kısa sürede kar sağlayabilecek servet tipi yatırımlara kaymaktadır. Servet tipi yatırımların, milli ekonomiye pozitif katkısı

olmadığından, bu durum ülke parasına olan güveni azaltmakta ve gelir dağılımını adaletsizleştirmektedir. Ayrıca enflasyonist dönemlerde, sabit gelirli çalışanların tasarruflarında, o ülke parasının değer kaybetmesine bağlı olarak, erimeler gerçekleşir. Bu durum, sabit gelirli çalışanların tasarruflarını tüketmeye yöneltir ve gönüllü olan tasarruflar azalmış olur. Enflasyonist dönemlerde, iç fiyatlardaki sürekli artış ve ülke parasının değerindeki düşüş, ödemeler dengesinde de güçlükler yaşanmasına neden olur. Ödemeler dengesindeki açıkların artmasında, enflasyonist ortam önemli bir etkendir. 35 Bu dönemlerde net ihracat açığı artma eğilimi göstereceğinden, dış ticaret açığı artmakta ve ülkenin altın ve döviz rezervleri hızla erimektedir. Hükümetler bu durumu, ihracatı destekleme ve ithalatı kısıtlama politikaları ile bertaraf edebilirler. Bu da ancak ülke parasının devalüe edilmesi ile mümkün olabilir. Bir ülkede sürekli yüksek enflasyon olmasının ve fiyat istikrarının bulunmamasının en önemli etkilerinden biri de, reel kesime kredi aktarma işlevini yürüten bankacılık, aracı kuruluşlar ve kredi kuruluşları ile ilgilidir. Enflasyonist ortamlarda uzun vadeli planlamalar çok sağlıklı bir biçimde 35 BARDA, Süleyman; Dış Ticaret Teorisi, İstanbul 1963, s. 145