DEĞİŞEN İZMİR İ NASIL BİLİRSİNİZ? Sendika.Org Sitesi-19 Ekim 2010



Benzer belgeler
SINIF TEPKİLERİ ETNİKLEŞİNCE Halkın Sesi Gazetesi-117. Sayı-s

ACR Group. NEDEN? neden?

24 Haziran Seçimlerine İlişkin Kamuoyu Eğilimleri

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

SURİYE, IŞİD VE ASKERİ OPERASYONLA İLGİLİ SEÇMEN DÜŞÜNCELERİ

TÜRKİYE DE ETNİK, DİNİ VE SİYASİ KUTUPLAŞMA. Dr. Salih Akyürek Fatma Serap Koydemir

TÜRKİYE NİN NABZI KASIM 2014 Cumhurbaşkanlığı Sarayı, İş Kazaları, Barış Süreci ve Sığınmacılar Sorunu

BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

Şehir, Orta Sınıf ve Kürtler İnkâr dan Tanıyarak Dışlama ya

Araştırmanın Künyesi;

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim AKP

3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler...

DİYARBAKIR BÖLGE HALKININ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ ÖLÇMEYE YÖNELİK SAHA ÇALIŞMASI:

TÜRKİYE DE KİMLİKLER, KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜM SÜRECİ ALGILAR VE TUTUMLAR

7 Haziran Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim CHP

Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor?

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SEÇMENLERİN TOPLUMSAL PROFİLİ VE SİYASAL EĞİLİMLERİ: SINIF, TOPLUMSAL CİNSİYET, ETNİSİTE, DİN, İDEOLOJİ VE GEZİ OLAYLARI

Araştırma Notu 18/224

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI

TÜRKİYE NİN NABZI AĞUSTOS 2015 ERKEN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ

Bu Pazar seçim olsa hangi partiye oy vereceği konusunda kararsız olan seçmenlerin %44 ü 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde AKP ye oy vermiştir.

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 10. Hafta Ders Notları - 09/04/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

KAMU VE BELEDİYE HİZMETLERİNİN YEREL SEÇİME ETKİSİ

TÜRKİYE NİN YOĞUN GÜNDEMİNDE KAMUOYU ÖNCELİKLERİ

Kamuoyunda Erken Seçim Algısı Araştırması

Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması. 1 Şubat 2016

SİYASİ PARTİLERİN SEÇİM YARIŞI HIZ KESMİYOR

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

Seçmen sayısı. Böylesine uçuk rakamlar veren bir YSK na nasıl güvenilir?

AĞUSTOS 2015 TÜRKİYE GÜNDEMİ VESEÇMEN EĞİLİMİ ARAŞTIRMASI SONUÇ RAPORU 25 AĞUSTOS 2015

Araştırma Notu 15/181

ÇEVRENİN GENÇ SÖZCÜLERİ

Teröre karşı mücadele cephesi!

KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU

KİTAP İNCELEMESİ Suriye Baas Partisi: Kökenleri, Dönüşümü, İzlediği İç ve Dış Politika ( )

Siyasette kutuplaşma. Ahval 13/8/2018

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI

D HONDT YÖNTEMĐYLE MĐLLETVEKĐLĐ HESAPLAMA. BĐRĐNCĐ YOL (Baştan bölüp sütun sayma)

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

29 Eylül 2010 Çarşamba (Canlı) DÜŞÜNCE KERVANI NDA FAŞİZM ÜZERİNE TARTIŞMALAR. CUMARTESİ SU TV. SAAT: (Tekrar)

KARARSIZ AK PARTĠ SEÇMENĠ PARTĠSĠNE DÖNÜYOR

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Ders Bilgi Formu

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ KAMUOYU ARAŞTIRMASI. Ağustos, 2014

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

Sonucu ekonomik kriz değil, politik kaygılar şekillendirdi

Takdim. Bu, Türkiye nüfusu göz önüne alındığından her 90 kişiden birinin aday olması anlamına geliyor (TV, Haberleri, ).

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

ADRES: Akdeniz Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü, Kampüs/Antalya

Bu araştırma, 24 Haziran 2018 de yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde seçmenin oy tercihlerini tahmin etmenin yanı sıra seçmenin

ÇOK PARTİLİ DÖNEMDE SİYASET Erol Tuncer - 23 Mart 2018

Yrd.Doç.Dr. ATAKAN HATİPOĞLU

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

24 HAZİRAN SEÇİMLERİ SİYASİ EĞİLİM ARAŞTIRMASI, HAZİRAN

Bahçeli ne yapmak istiyor?

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

ANALİZ SONUÇLARI. 1 Mart 2017 tarihine kadar kullanmayınız.

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

frekans araştırma

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

Aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin lideri Marine Le Pen ise yabancı düşmanı, AB karşıtı ve korumacı, kapalı ekonomiden yana

( 25 ŞUBAT - 2 MART 2017 )

ĠKĠ DĠL TARTIġMASI SEÇMEN ÜZERĠNDE SANDIĞA GĠDERKEN BÜYÜK BĠR ETKĠ YARATMIYOR...

DÜNDEN BUGÜNE ÜNİVERSİTELER

TED den, Siyasete Eğitimde Mutabakat Çağrısı

TÜRKİYE DE AVRUPA-ŞÜPHECİLİĞİ Türk Halkının AB Konusundaki Şüpheleri, Kaygıları ve Korkuları

TÜRKİYE SEÇİM ARAŞTIRMASI (İSTANBUL, ANKARA, İZMİR, SAKARYA, TRABZON, ERZURUM, MANİSA, DENİZLİ, BALIKESİR)

EK Temmuz 1946 Milletvekili Genel Seçim Sonuçları Seçim Sistemi: Çoğunluk Sistemi

Demokrat Bireyden Demokratik Topluma

N OLACAK ŞİMDİ? BEKİR AĞIRDIR. 26 Kasım 2015

BANDIRMA AB YOLUNDA PROJESİ ANKET SONUÇLARI DEĞERLENDİRMESİ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

İkinci kalabalık iki durak arası ise aynı iki durağın bu sefer ters yönü, yani Müze Unkapanı arası.

GAE GİRNE ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ

Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması. Kadir Has Üniversitesi. Kantitatif Araştırma Özeti 5 Şubat 2014

Toplumcu Düşünce Enstitüsü Tartışma Notu YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİ: İlk Bakış

Türkiye de Taraftarlık ve Sporda Ayrımcılık Özet Bulgular

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

TESAV Yayınlarından alınmıştır

tepav Haziran2011 N POLİTİKANOTU 12 Haziran 2011 Seçiminde Seçim Sisteminin Parlamento Yapısına Etkileri

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Türk bürokrasisinde güç mücadelesi: Muhafazakar blok ve Perinçek grubu

16 Nisan Anayasa Değişikliği Referandumu Sandık Sonrası Araştırması

Ahmet Davutoğlu'nun Görevinden Ayrılması ve Başkanlık Sistemi Tartışmaları Anketinin Sonuçları

AKP, CHP ve Umutsuzluk önde gidiyor

Transkript:

DEĞİŞEN İZMİR İ NASIL BİLİRSİNİZ? Sendika.Org Sitesi-19 Ekim 2010 İzmir i nasıl anlamalı? Gavur İzmir olarak mı, yoksa laik Cumhuriyet elitlerinin son kalesi olarak mı? Statükocu İzmir mi demeli, yoksa tuzlu su muhafazakarlığının ana vatanı mı? Deniz Yıldırım ın da dediği gibi, sosyal dönüşümler böyle anlaşılamaz, sınıf eksenli bir bakış gerektirir. Deniz Yıldırım ve Evren Haspolat ın yayına hazırladığı Değişen İzmir i Anlamak İzmir in yaşadığı sosyal siyasal dönüşüme sınıfsal dinamiklerini analiz ederek ışık tutan, mutlaka okunması gereken bir kitap. Yıldırım ve Haspolat la yaptığımız söyleşide, Batı Anadolu milliyetçiliğinin hangi dinamiklerden beslendiği ve milliyetçiliğin yaşadığı evrimsel sürecin nasıl ele alınması gerektiğini konuştuk. Yazarlar, anaakım medyanın ve liberallerin analizlerinin sığlığında kaybolan çarpıcı bulgulara işaret ediyor. İzmir in ve İzmir le iktisadi düzeyde bütünleşmiş yerleşimlerin neoliberalizmin, finansallaşmanın kaybedenleri olduğunu ifade ettik bu kitapta Nostaljik sembollerin, maskların, Atatürk resimlerinin, bayrakların giderek ön plana çıkışı, bugünden duyulan rahatsızlığın göstergesi Tepkilerin ilerici ya da gerici içerik kazanmasını belirleyen şey, hangi sınıf kesimleriyle hangi program temelinde ittifak yapıldığıdır *** Bir Kitabın Yol Hikâyesi başlıklı giriş yazısı sizin imzanızı taşıyor. Kitabın yol hikayesini bize de özetle anlatabilir misiniz? Evren Haspolat: Kitabın yol hikâyesi temel bir tespitle başladı. İzmir in ve onunla iktisadi düzeyde bütünleşmiş Batı Anadolu yerleşimlerinin bir dönüşüm sürecinde olduğuydu bu tespit. Ancak kente ilişkin tartışmalar, ülkedeki genel siyasal kutuplaşmaya feda edildiğinden anlamaya dönük bir çerçeve geliştirilmesi giderek zorlaşmaktaydı. Bizi aslında uzun süredir aklımızı kurcalayan bu sorulara daha derinden, ekonomi politik bir yöntem dahilinde yanıtlar aramaya iten de bu kutuplaşma oldu. Çünkü kent son yıllarda giderek ya topyekün modernliğin/laikliğin ya da ırkçılığın, faşizmin başkenti olarak resmedilir olmuştu. Biz gerçeklikle bağını koparmış olan bu ikili kutuplaşmanın dışına çıkarak, İzmir i kendi tarihsel gerçekliği içinde kavramak ve bu çarpık tahlillere bilimsel düzeyde müdahale etmek istedik.

Deniz Yıldırım: Bir sorunu çözmenin yolu, önce onu doğru tahlil etmekten geçiyor. Kitaba başlarken, aklımızda hep aynı soruyu taşıdık: Derinlerde yatan dönüşüm nedir bu bölgede? O nedenle ekonomi politik bir dönüşüm çerçevesi çizdik. Merceği İzmir in liman kent olma özelliğine odakladık. İzmir le bütünleşmiş yerleşim bölgelerini de bu dönüşümden bağımsız okuyamayacağımızı söyledik. Yaklaşık bir yıllık emeğin ardından 20 bilim insanının katkılarıyla bu kolektif eseri, Değişen İzmir i Anlamak adlı yapıtı ortaya çıkardık. Sonuç olarak kitap ekonomi-politik perspektifle, liman kenti olarak İzmir i uluslararası, ulusal ve bölgesel ölçeklerdeki konumlanışı üzerinden çok boyutlu olarak inceledi ve her bir uğraktaki dönüşümlere odaklanan makaleler bütünü olarak ortaya çıktı. Ve İzmir in de diğer tüm kentler gibi, farklı sınıfsal, etnik, mekânsal ve siyasal fay hatlarını içinden geçiren bir kent olduğunun altını çizdi. O nedenle de yalnızca İzmir i değil son dönemlerin Türkiye sini analiz etmek isteyenler açısından da önemli bir kaynak eser ortaya çıktı diyebiliriz. Takdir elbette okuyucuların. Sizin makalenizde ortaya koyduğunuz kimi önemli tezler var. Bunları elbette tek tek burada açma şansımız yok, ama kısaca özetler misiniz? Evren: Elbette. İzmir i bir liman kenti olarak hem içinde işlediği dünya sistemi hem de onun bütünleşmiş bölge bütünlüğü içinde bir değerlendirmeye tabi tuttuk diyebiliriz. Özellikle kentsel sermaye bloğunun Türkiye nin 1980 sonrasındaki birikim rejimiyle birlikte iktidar bloğu içindeki eski temsil olanaklarını ve belirleyici gücünü yitirdiğini belirttik ve bunun izlerini hem Türkiye siyasetiyle hem de bölgenin geri kalanıyla ayrışan siyasal tercihlere ilişkin bir analizle sürdük. İzmir in ve İzmir le iktisadi düzeyde bütünleşmiş yerleşimlerin neoliberalizmin, finansallaşmanın kaybedenleri olduğunu ifade ettik. Özellikle kent merkezinde sosyo-ekonomik açıdan gerileyen orta sınıf katmanlarını da kendi diline eklemleyen yeni ulusalcı dilin giderek CHP de kümelendiği bu dönemde, tarımda mülksüzleşmenin yoğun olarak yaşandığı ve göçün kentsel etnik gerilimi yoğunlaştırdığı iç yerleşimlerde tepkileri MHP nin kırsalın diline tercüme ettiğini saptadık. Referandumda da gördük ki İzmir ve Ege illeri Hayır oyu verdi. Bu da bölgedeki dönüşümleri anlama gerekliliğini arttırdı. Siz medyadaki tartışmalara baktığınızda nasıl bir değerlendirme yapıyorsunuz? Deniz: Şunu açıkça belirtmekte yarar var: İzmir de diğer kentler gibi. Yani kendi içinde Sultanbeyli de var, Nişantaşı da. O nedenle dönüşüm eksenlerini kentlerin içinde taşıdığı fay hatlarını görmezden gelerek ele alırsanız orada en baştan bilimsel sakatlık oluşur. Mesela tuzlu su muhafazakarlığı tanımlaması tam da bu sakatlığı taşıyor. Kendinden menkul bir demokratikleşme tahayyülü geliştirip egemen dil içinden konuşarak karşıtını statüko yla, muhafazakarlık la, elitler le ilişkilendirmesi. Bizim kitapta kurduğumuz çerçeve, sorduğumuz sorular vasıtasıyla bu

pozisyonu ve dilini sorguluyor. Böyle açıklanmaz sosyal dönüşümler. İzmir deki tepkiselliğin bir benzeri de bu dilde saklı. Zaten biraz da birbirini üretiyor. Mesela şurası önemli: diyelim ki sahiller, en çok da burada İzmir in kastedildiği görülüyor zaten, muhafazakar. Hem de tuzlu su muhafazakarları. Bu durumda, Söke gibi, Nazilli gibi, Akhisar gibi bugüne kadar tarihsel olarak Serbest Cumhuriyet Fırkası, Demokrat Parti ve Adalet Partisi hegemonyasının en etkin olduğu yerlerde, genelde son 30 yılda, ama en çok da 2001 programıyla toprağından olan, tütünden, pamuktan kopan, kent merkezlerine göç edip işçileşen insanlar da mı tuzlu su muhafazakarı? Çünkü bu merkezlerde hayır oranları yüzde 65 ile 70 arasında değişiyor. Referandumda MHP oylarının İç ve Doğu Anadolu da, evet tavrı ekseninde AKP ye kayarken, Batı Anadolu da hayır tavrı içinde muhafaza edildiğini gördük. Bu farkı nasıl açıklayabiliriz? Evren: Bizim kitapta ortaya koyduğumuz perspektife göre, Batı Anadolu kentlerini, liman kent İzmir le geliştiregeldikleri tarihsel iktisadi bağdan ayrı olarak ele almak mümkün değil. Dolayısıyla İzmir de neoliberal mülksüzleşme programının sanayi üretimini, ticareti bitiren yanıyla Batı Anadolu kentlerinin tarımsal çözülmelerine yol açan yanı birbirinden ayrı düşünülemez. Bu tepkiler kıyıda kendisini giderek CHP üzerinden ifade ediyorsa da, siyasal tepkiler CHP nin karşılayabileceği taleplerin ötesine geçiyor. CHP, bir bakıma bu tepkiler karşısında bir tampon işlevi görüyor. İlginç olansa, kitapta saptadığımız bir başka olgu. O da iç kesimlerde, yani bugüne kadar geleneksel olarak Demokrat Parti, Adalet Partisi gibi merkez sağ projelerin doğumuna ve büyümesine imkan sağlamış Batı Anadolu kentlerinde MHP nin yepyeni bir siyasal taban kazanmış olması. Yeni olan olgu bu. Hem MHP, 80 öncesi he men hiç varlık gösteremediği bir bölgede büyük bir oy patlaması yaşıyor hem de bölgenin özellikle sosyoekonomik olarak kaybedenleri, yoksul Kürt göçünün, Kürt ucuz emeğinin yöneldiği yerleşimlerde tepkilerini giderek gerici temelde MHP üzerinden ifade ediyor. Buna Nazilli, Söke gibi Adnan Menderes in kalesi durumundaki yerleşimleri örnek verebiliriz. Bu hat, Manisa, Balıkesir, Aydın ve kısmen Muğla yı içine alır. Özellikle bu kentlerde tarımsal üretimde, tütünde, pamukta uzmanlaşmış, ancak son 30 yılda mülksüzleşmiş, kaybeden kesimler için MHP, siyasal bir alternatif haline gelirken aynı zamanda kıyıda CHP de ifadesini bulan daha laik, daha kentsoylu tepki biçimlerini, kırsala daha muhafazakar temelde tercüme etmenin aracı oldu. Deniz: Bölgede yapacağınız bir turda, CHP ile MHP nin siyasal sembolleri arasındaki mesafenin büyük oranda kapandığını görebilirsiniz. Bu da hayır cephesinin Batı Anadolu da bloklaşmasının önünü açmış görünüyor. Orta Anadolu da ve Erzurum gibi kentlerde ise MHP nin tabanı, AKP nin önderliğindeki hegemonya bloğunun çekimine girmiş görünüyor. Bu bölgelerde Gülen cemaatinin aktif çalışmış olması, Alevi ve Kürt düşmanlığının Erdoğan ın ağzından soy sop tartışmaları aracılığıyla propagandaya dahil edilmesi de düşünüldüğünde dinsel muhafazakarlığın MHP tabanında ayrışmayı tetiklediği görülüyor. Bu referandum bu bakımdan MHP nin ne kadar çatışmalı, çelişkili bir tabanı bir arada tutmaya çalıştığını ve bu noktada da elinin son derece zayıf olduğunu açıklıkla gösterdi. Referandumun her anlamda kaybedeni onun için MHP diyebiliriz. MHP nin önünde iki seçenek var. Ya daha laik bir milliyetçilik/ulusalcılık üzerinden CHP yle Batı Anadolu da ve Akdeniz de yarışan bir parti olacak ya da liberal-muhafazakar hegemonyanın zorlamaları

doğrultusunda yeni hegemonyanın arzuladığı makbul bir milliyetçilik anlayışını daha dinsel temelde kabul ederek kadro, ideoloji ve söylem düzeyinde yeniden yapılanacak. Batı Anadolu da geleneksel olarak kendini solcu diye niteleyen sosyal demokrat kesimlerde Kürt göçü karşısında ortaya konan şoven eğilimler, iflah olmaz gerici bir ayrışmaya mı işaret ediyor? Bu kitleler ilerici siyasi potansiyellerini mutlak olarak tüketmiş midir? Evren: Toplumsal dönüşümler karşısında açığa çıkan siyasal tepkiler oldukça farklı biçimler altında kendisini ifade edebiliyor. Burada söz konusu olan tepkisellik, sınıf tepkilerinin etnikleşmesi ile yan yana ilerliyor. Burada sorunuzla bağlantılı biçimde birlikte düşünülmesi gereken olgu, ekonomik süreçlerden dışlanan, mülksüzleşen orta sınıf katmanlarının, tütünden, pamuktan koparılan, kendi toprağında işçileşmiş Batı Anadolu köylüsünün Kürt göçü üzerinden kötü gidişe milliyetçi bir açıklama tarzı geliştirmesi. Deniz: Sonuçta pusulasız yolda milliyetçilik, en kolay açıklama biçimi. Kürtler geldi, her şey bozuldu hissiyatı bu bakımdan hem bu kesimlerin sınıf talepleri ekseninde kaybeden Kürt emekçileriyle kardeşlik temelinde birliğini sağlayacak bir dilden uzaklaşmasına neden oluyor hem de Kürt sorunu sözkonusu olduğunda siyasetler üstü bir ortak linç kültürünün gelişmesine neden olabiliyor. Bu noktada kitapta kendi makalemizde ısrarla şunu belirttik, ki sorunuz da bununla ilgili: İzmir özelinde nostaljik sembollerin, maskların, Atatürk resimlerinin, bayrakların giderek ön plana çıkışı, şimdiden duyulan rahatsızlığın göstergesi. Evren: Bölgede CHP-AKP kutuplaşmasını aşan bir tepkisellik sorunu ve temsiliyet açığı var diye düşünüyoruz. Ama, şimdi den, örneğin sürdürülen piyasacı, üretimi dışlayan, tarımı çökerten birikim modelinden, AKP den, dolayısıyla hayatın gidişinden memnun olmayanların her türlü tepkisini gerici karakterde görmek, ancak neoliberal sol ile muhafazakar perspektifin sahiplenebileceği bir bakış açısı. Deniz: Sonuçta mülksüzleşen, şimdiden duyduğu rahatsızlığı geçmişin nostaljik sembollerine daha fazla sarılarak ifade etme gereği duyan kesimlerin tepkilerinin ilerici ya da gerici içerik kazanmasını belirleyen şey, hangi sınıf kesimleriyle hangi program temelinde ittifak yaptıklarıdır. Mesela linç girişimleri, Kürt göçmenlere karşı etnikleşen tepkiler tüm bunlar tepkilerin gerici bir içerik kazanabildiği anı gösteriyor. Ama diğer yandan TEKEL işçilerine destek amaçlı gerçekleştirilen bir günlük greve tüm ülkede en büyük desteğin, katılımın İzmir de olduğu da unutuluyor. Bütün kent bunu yaşadı, hissetti. Vapur işgallerinde, otobüslerin çalışmamasında. Kaç kişi o gün Tekel işçilerinin etnik kökenine baktı? İzmir deki Tekel işçileri Muş luymuş, Diyarbakır lıymış, Kürt müş, destek vermeyelim diyen kaç kişi oldu? O gün sınıf taleplerinin etnik taleplerin önüne geçmesi sayesinde çatışma yerine kardeşlik formülü öne çıkabildi. Aslında 4 Şubat grevi, İzmir de çıkış programını gösterdi. Tekel direnişinin izinden giderek gösterdi hem de. Anlatmaya çalıştığımız şey de bu aslında. Kaybeden alt orta sınıflarla işçi sınıfını ve mülksüzleşen köylülüğü doğru talepler ekseninde ilerici bir siyasal hat içinde birleştiren bir perspektifin eksikliği, tepkilerin şovenırkçı temelde ifade edilmesine ve resmi ideolojinin hemen tüm partilerinin üzerinde birleştiği boğazlaşma formülüne egemenler adına teslim olmaya kapı açıyor. Kaybedenleri birleştirecek

ilerici bir siyasal alternatifin olmadığı yerde, boğazlaşma seçeneği öne çıkıyor. O nedenle Türkiye de kaybedenleri birleştirecek formül, iç savaşlardan korunma formülü oldu. Bu formülü üretmenin ilk adımıysa, sorunları doğru saptamak. Kitabın İzmir özelinde bunu yaptığını düşünüyoruz. Referandum sonrasında MHP için yapılan yenilgi ve tükeniş yorumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Milliyetçilik mi tükeniyor? Bir tür milliyetçilik ömrünü tüketirken, yeni bir tür milliyetçilik / milliyetçilikler mi türüyor? Evren: Referandum sürecinde AKP nin neoliberal-muhafazakar projesi kapsamında kurduğu ittifaklara bakalım. Bir yanında Saadet Partisi, diğer yanında Büyük Birlik Partisi, öte tarafta yine Şener in Türkiye Partisi. Tabanda İslami dozun öne çıktığı bir İslam-Türk Sentezi resmi. Deniz: Türkiye de siyaset, yeni bir rejim, yeni bir resmi ideoloji ve yeni bir hegemonya doğrultusunda yeniden yapılandırılıyor. MHP de bu yapılanmanın dışında kalmayacak, öyle görünüyor. Bu süreçte MHP nin ulusalcı (laik milliyetçilik) temelinden uzaklaştırılacağını öngörebiliriz. Bunun yukarıdan aşağıya zor yoluyla bir tasfiye operasyonu olmayacağının garantisini ise kimse veremez. Evren: Önümüzdeki süreçte liberal-muhafazakar hegemonya doğrultusunda partiler yeniden yapılandırılırken CHP yi muhafazakarlıkla uyumlu daha piyasacı-liberal bir parti, MHP yi de dinsel anlamda muhafazakarlığı daha görünür bir parti olarak görebiliriz. Bu bakımdan bütün partilerin post-kemalist (Kemalizm sonrası) bir dönemin partileri haline getirilmeye başlandığını ve milliyetçiliğin de bu temelde yeniden yapılandırılacağını, restore edileceğini, uyumlulaştırılacağını söylemek mümkün. Yeni dönem, bu siyasal tablo içinde ne gibi sonuçlara gebe? Deniz ve Evren: Bir bakıma yeni dönemde İslami meseleler tüm partilerin siyasal anlamda ortak yükü haline gelecek ve bu nedenle de piyasacı-amerikancı-muhafazakar hegemonya karşısında meydan okuyacak kuvvetler daha da sınırlı manevra alanına sahip olacak. Tüm güçler, bu hegemonya ile uyumlu hale getiriliyor. Fakat bu, sosyalist hareketler açısından da tarihsel bir döneme işaret ediyor. Bir çözüm perspektifi içinde Türkiye nin burjuva demokratik kazanımlarının savunulması, kaybedenlerin tepkilerini bir karşı hegemonya projesi geliştirerek ortak bir çözümde birleştirme iradesinin ortaya çıkarılması, Tekel direnişi örneğinde de görüldüğü üzere sınıfın bir arada yaşamaya dönük kendi mahalle modeli ni yeniden ortaya koyması, küçük ama anlamlı çözüm modelleriyle emekçilerin karşısına çıkabilecek projelerin geliştirilmesi adına tarihsel bir dönemden geçtiğimizi düşünüyorum. Türkiye oraya gidiyor, referandum bunun işaretlerini verdi. Sosyalist parti ve hareketlerinse önlerine konan bu tarihsel göreve dönük stratejileri ve hazırlıkları ne durumda, en tartışılacak yanlardan birisi bu şu aşamada. Çünkü tehdidin büyüklüğüyle onu göğüsleyebilecek araçların imkanları arasındaki mesafe dikkat çekmeyecek gibi değil. Bunun hem öznel hem de nesnel nedenleri var kuşkusuz. Ama bir yerden başlamak gerekiyor; referandumda ortaya konulan birliktelik iradesinin, bir ortak çözüm programı çerçevesinde ilerlemesi olasılığı, gözardı edilmemesi gereken tarihsel bir fırsat.