Helmint Enfeksiyonlarında Alternatif Kontrol Yaklaşımları



Benzer belgeler
Zoonoz parazit nedir?

PARAZİTER HASTALIKLARDA KONTROL ve KORUNMA

Dr. Mustafa ÇETİNDAĞ. EĞİTİM BİLGİLERİ. Veteriner Fakültesi Parazitoloji Veteriner Fakültesi

Van Yöresinde Koyunlarda Trichostrongylidosis

ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar

NORMAL ÖĞRETİM DERS PROGRAMI

Koyunlarda Mide-Bağırsak Nematodlarına Karşı Oxfendazole + Oxyclozanide nin Tablet ve Pasta Formülasyonlarının Kısa Süreli Etkinliğinin Araştırılması

PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ. ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ

ZOONOZ HASTALIKLAR İNSAN HAYVAN

Afyonkarahisar İlinde Saanen Keçisi Yetiştiriciliği Yapan Bir Çiftlikte Helmint Enfeksiyonlarının Araştırılması

KOYUN VE KEÇİLERDE ENDOPARAZİT MÜCADELESİ

DIŞKININ TOPLANMASI ve SAKLANMASI

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Doktora 6. Yarıyıl DERS KODU DERSLER TEO. UYG. KRD. AKTS Z/S. Doktora 8. Yarıyıl

ANTRAKS (ŞARBON) septisemik, bulaşıcı, zoonoz

GIDALARDA İLAÇ KALINTILARI

Gebelik Döneminde Mide-Bağırsak Nematodları ile Doğal Enfekte Koyunlarda Parazit Yükünün Takibi *

Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek,

Kalbimizden Toprağa... ÜRÜN TANITIM KATALOĞU.

Tarımsal Meteoroloji. Prof. Dr. F. Kemal SÖNMEZ 23 EKİM 2013

Afyonkarahisar İl Merkezinde Yetiştirilen Sığırların Mide Bağırsak Nematodları ve Mevsimsel Dağılımları

İvermektin ve Pirantele Karşı At Strongylidae lerinde Antelmentik Direnç Araştırılması ve Parascaris equorum da Makrosiklik Lakton Direnci

ÇAYIR VE MERA YÖNETİMİ. Prof.Dr.Hayrettin EKİZ 2017

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

Sığır Yetiştiriciliğinde Sinekle Mücadele Problemi. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü


SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ

GENEL HEDEFLERİN BELİRLENMESİ Her konuda olduğu gibi zoonotik hastalıkların kontrolünde de öncelikle genel hedeflerin belirlenmesi gerekir.

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

NIRLINE. NIRS Teknolojisinin Kaba Yem Analizlerinde Kullanımı

Periparturient Dönemdeki İneklerde Trichostrongylid Nematod Yumurta Atılımı Üzerine Araştırmalar

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Şanlıurfa Yöresindeki Koyunlarda Sindirim Sistemi Nematodlarının Yaygınlığı

Hayvan Yemlerinde Mikotoksin Problemi - Ekonomi ve Sağlığ

KULLANIM SAHASI/ENDİKASYONLAR Dectocide Enjeksiyonluk Çözelti sığır ve koyunlarda aşağıda belirtilen nematod ve artropodlara karşı endikedir.

Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek,

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL

Eco new farmers. Modül 4 - Hayvancılık Yetiştiriciliği. Bölüm 5 - Organik Hayvancılıkta Besleme

KOYUNCULUK GAP TEYAP İHG

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ LUMPY SKIN DISEASE (LSD) Hastalık Kartı. Hazırlayan. Dr. M. Fatih BARUT Vet. Hekim

BAL ÜRETİM SÜRECİNDE KRİTİK KONTROL NOKTALARININ BELİRLENMESİ, SEKONDER KONTAMİNASYON KAYNAKLARININ

ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK

HİNDİ YETİŞTİRİCİLİĞİ

PARAZİTLERDE ÜREME VE ÇOĞALMA

Sulama Ot Mücadelesi ve Çapalama Gübreleme ve Toprak Islahı Seyreltme Gölgeleme veya Siperleme Budama Yerinde Kök Kesimi

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

Hasan İÇEN 1, Aynur ŞİMŞEK 1

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi.

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DERGİSİ Journal of Faculty of Veterinary Medicine, Erciyes University

Kanatlı Hayvan Hastalıkları

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI

Van Yöresi Köpeklerinde Bulunan Endoparazitler ve Halk sağlığı Yönünden Önemi

SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ JOURNAL OF HEALTH SCIENCES Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayın Organıdır

Bal Arılarında Bazı Kimyasal İlaçların Varroosise Karşı Etkileri

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HAYVAN SAĞLIĞI VE HASTALIKLARDAN KORUNMA

Aydın Yöresi Sokak Köpeklerinde Dışkı Bakısına Göre Saptanan Mide Bağırsak Helmintleri

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

Yrd. Doç. Dr. Tuba ŞANLI

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIMSAL AR-GE PROJE DESTEKLERİ

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

AŞI ve SERUMLAR. Dr. Sibel AK

Kosta Y. Mumcuoglu, PhD

MİKROBİYAL BULAŞMA KAYNAKLARI

RUMİNANT RASYONLARINDA MAYA KULLANIMI VE ÖNEMİ

Alem:Animale Alt Alem:Protozoa Anaç:Apicomplexa(=Sporozoa) Sınıf:Sporozoea Sınıf Altı:Piroplasmia Dizi:Piroplasmida Aile:Babesiidae Soy:Babesia

Koyun ve keçi sütü ve ürünlerinin üretiminde karşılaşılan temel sorunlar ile muhtemel çözüm önerileri

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Buzağı İshalleri ve Koruma Yöntemleri. Dengeli ve Ekonomik Besleme

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II III. KURUL DERS PROGRAMI (SİNDİRİM SİSTEMİ) 07 OCAK MART 2019 (6 HAFTA) Prof. Dr.

Gıda Zehirlenmeleri. 10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta

Organik Meyve Yetiştiriciliğinin Temel Esasları

SIĞIRLARDA KURU DÖNEM BESLEMESİ

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.

08 Mayıs Haziran 2017

KOYUN VE KEÇİLERİN BESLENMESİ

T. C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II III

Hastanelerde Su Kullanımı. M.Ali SÜNGÜ Amerikan Hastanesi Bakım ve Onarım Müdürü

BVKAE

NOT: BU FORMUN HERBİR SAYFASI BİR KAPSAM İLE İLGİLİDİR. ÜRETİCİNİN SADECE BAŞVURDUĞU KAPSAM İLE İLGİLİ OLAN SAYFANIN DOLDURULMASI YETERLİDİR.

ESERLER LİSTESİ. Kuzu rasyonlarına katılan organik selenyumun besi performansı, karkas

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,

Prof. Dr. Zafer ULUTAŞ. Gaziosmanpaşa Üniversitesi

GAİTADA PARAZİT ARAŞTIRMASI

Diyarbakır İlinde Sokak Köpeklerinde Görülen Mide Bağırsak Helmintleri**

ALLERJİNİN NEDENİ NEDİR?

Çevre Biyolojisi

ADIM ADIM YGS-LYS 55. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-15 VİRÜSLER

KATI ATIKLARIN ARITILMASINDA MİKROORGANİZMALARIN KULLANIMI

KANSER TANIMA VE KORUNMA

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ

Transkript:

Türkiye Parazitoloji Dergisi, 31 (4): 322-326, 2007 Türkiye Parazitol Derg. Türkiye Parazitoloji Derneği Turkish Society for Parasitology Helmint Enfeksiyonlarında Alternatif Kontrol Yaklaşımları Cenk Soner BÖLÜKBAŞ, Ahmet DOĞANAY Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Parazitoloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye ÖZET: Günümüzde paraziter hastalıklardan korunma stratejisi genelde ilaçla sağaltıma dayanmakta, bu da ilaçlara ilişkin pek çok probleme ve büyüyen ekonomik girdilere neden olmaktadır. Bu durum paraziter hastalıkların, ilaçla sağaltım dışında çeşitli alternatif yöntemlerle kontrol edilmesini cazip hale getirmiştir. Bu makalede paraziter hastalıkların kontrolünde ilaçla sağaltım dışındaki alternatif yöntemler ele alınmıştır. Anahtar Sözcükler: Parazit hastalıkları, alternatif kontrol yöntemleri. Alternative Control Approaches For Helminth Infections SUMMARY: The prevention strategies for parasite diseases implemented today depended on the medicine treatments. Furthermore it causes many problems about medicines and increasing economic costs. This situtation gets it more reasonable to control parasites with alternative methods. In this article alternative approaches in which medicines are not used will be examined. Key Words: Parasitic diseases, alternate control methods GİRİŞ Parazitlerden ileri gelen hastalıkların canlıların sağlığına ve aynı zamanda ekonomiye birçok olumsuz etkileri görülmektedir. Bu hastalıklarla mücadele genellikle ilaçlarla sağaltıma dayanmaktadır. Ancak ilaç kullanımına bağlı olarak direnç oluşumu, hayvansal ürünlerde kalıntı, çevre kirliliği, immun yanıtın gecikmesi ve önemli miktarda ilaç harcamaları gibi çeşitli sorunlarla karşılaşılmaktadır. İlaçlara ilişkin ortaya çıkan bu problemler, paraziter hastalıklarla mücadelede kimyasal olmayan kontrol seçeneklerinin gündeme gelmesine neden olmuştur (5, 11, 22, 23). Bu makalede paraziter hastalıkların kontrolünde ilaçla sağaltım dışındaki alternatif yaklaşımlar ele alınmıştır. 1. YÖNETİM STRATEJİLERİ Helmint enfeksiyonlarının devamlı ve ekonomik kontrolünün gerçekleştirilmesi için parazitlerin değişik iklim şartlarındaki epidemiyolojilerini temel alan bazı yönetim prosedürlerini nutrisyonel yönetimle birleştirerek, otlatma yönetiminin entegre hale getirilmesi, antelmentik kullanımının azaltılmasını hatta hiç kullanılmamasını mümkün kılabilir (11, 23). Geliş tarihi/submission date: 25 Nisan/25 April 2007 Düzeltme tarihi/revision date: 28 Mayıs/28 May 2007 Kabul tarihi/accepted date: 29 Mayıs/29 May 2007 Yazışma /Correspoding Author: Cenk Soner Bölükbaş Tel: (+90) (312) 317 03 15 Fax: - E-mail: bolukbas@veterinary.ankara.edu.tr Hayvanı Hedefleyen Metodlar Paraziter enfeksiyonlar yetersiz beslenmeyle yakından ilişkilidir. Yetersiz beslenme parazitizmin direk etkisi şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Hayvanın beslenme kaynaklarının nitelik ve nicelik yönünden eksik olduğu durumlarda parazit hastalıklarının etkisi de şiddetli olmaktadır. Bunun önüne geçebilmek için ilave besleme yapılması gerekmektedir. Çünkü konağın, parazitin patofizyolojik etkilerine öncelik tanıyıp onunla mücadelesinde kullanabileceği kaynaklarının olması hayvanın yeterli ve dengeli beslenmesine bağlıdır (6). Ruminantlardaki helmint enfeksiyonlarında, gıda alımında ve gıdalardan yararlanmada, ayrıca gastrointestinal mukozadan protein emiliminde azalma görülmektedir. Bundan dolayı hayvanlara yapılacak protein desteği ile bakır, molibden, fosfor gibi minerallerin verilmesi, enfeksiyona karşı direnci arttırmakta ve hastalığın daha hafif atlatılmasını da sağlamaktadır. Hayvan yemlerine protein ve mineral maddelerinin ilavesi gebelik, doğum ve laktasyon dönemlerinde immun sistemin baskılanması nedeniyle daha da önemli olmaktadır (6, 11). Sürü Yönetimi a). Geleneksel uygulamalar (Sürü hareketleri): Yetiştiricilerin sürülerini zamana ve yere bağlı olarak mevsimsel göç ettirmeleri hayvanlara hem kaliteli otlaklar sağlamakta, hem

Helment hastalıkları alternatif kontrol yöntemleri de yaz ve kış mevsimlerinin sert etkilerinden korumaktadır. Bu uygulama ile vektör artropodların sayısı düşmekte, ayrıca otlakların parazitlerin enfekte dönemleriyle olan kontaminasyon oranında da azalma olmaktadır (11). b). Farklı hayvanlarla nöbetleşe otlatma (Alternatif otlatma): Farklı türden hayvanlarla alternatif otlatma, helmint hastalıklarından korunmada destekleyici bir yöntem olup, peş peşe otlatmalar arası süreyi uzatmaya da yardım eder. Alternatif otlatma yöntemi parazitlerin tür spesifikliği esasına dayanır. Bu yöntemde sığır at, at koyun, sığır koyun hayvan grupları 2 6 aylık ya da yıllık aralıklarla nöbetleşe aynı otlakta tutulur. Böylece türe spesifik parazitlerin diğer hayvanlar tarafından alınması onları etkilemeyecek, ayrıca otlağın yoğun biçimde enfekte olmasının da önüne geçilmiş olacaktır. Bu yöntem Haemonchus sp. gibi sığır ve koyunların ikisinde birden yaygın olan parazit hastalıklarının kontrolünde pratik bir uygulama olmamaktadır (14). c). Karışık otlatma: Sığırların ve küçük ruminantların karışık otlatılması çok yaygın bir uygulamadır. Bu yöntem de nöbetleşe otlatmayla aynı prensibe dayanır (11, 14). d). Hayvanların ahırlarda tutulması: Ahırda besleme tropik ve subtropik bölgelerde özellikle küçük ruminantlar ve sütçü sığırlar için kullanılan yaygın bir yöntemdir (11). e). Irk direncinden faydalanmak: Tropik ve subtropik bölgelerde çevre koşullarına alışık, hastalıkları tolere edebilen, nematod enfeksiyonlarına karşı dirençli yerli ırkların yetiştiricilikte kullanılması ve geliştirilmesi de alternatif mücadele yöntemlerinden birisidir (11, 20). Otlak (Otlatma) Yönetimi a). Sürü yoğunluğu: Sürü yoğunluğu otlağın enfektivitesini etkileyen oldukça önemli bir faktördür. Otlakta sürünün yoğun bulunduğu taraf daha fazla kontamine olacağından, her dönüme düşen enfektif dışkı miktarı artacak ve helmint enfeksiyonları da artış gösterecektir (9, 14). b). Rotasyonel otlatma ya da otlak nöbetleşmesi: Bu sistem belirli bir alanda otlatılan sürüyü bu alandan, dışkıyla atılan yumurtalardan enfektif larvalar gelişmeden ayırmayı ve enfektif larvalar ölmeden sürüyü aynı alana sokmamayı amaçlar. Eğer bütün enfektif larvaların ölmesi için arka arkaya yapılan otlatmaların arası yeterince uzun tutulursa gayet başarılı bir yöntemdir. Her padokdaki peş peşe otlatmalar arası, otlaktaki larvaların canlı kalma sürelerine dikkat edilerek belirlenmelidir. Yoğun yetiştiricilik yapılan sistemlerde ve ılıman iklimlerde enfektif larvanın uzun süre otlakta canlılığını koruması yöntemin dezavantajları olmasına karşın, geniş otlaklarda yoğun yetiştiriciliğin yapılmadığı ve nemli tropikal iklimlerde oldukça pratik bir yöntemdir (2, 11, 14). c). Otlakların kompozisyonu: Birçok çalışma (15, 16, 18), ruminantların mide bağırsak nematodlarıyla enfeksiyon seviyelerinin, hayvanlara çeşitli miktarlarda yoğun tanin içeren çeşitli ot türlerinin verilmesiyle değiştiğini ortaya koymuştur. Yoğun tanin içeren bitkilere genel olarak leguminous bitkiler denilmektedir. Yoğun taninin protein metabolizmasına olan etkisinin yanında bağırsaklarda mukus sekresyonunu etkilediği, tutunmaya çalışan larvalara ya da mevcut erişkin nematodlara ilave mekanizmalarla (parazitlerin kütikülasına bağlanma, beslenme ve üreme mekanizmalarını bozma vs.) etkiyerek mide bağırsak nematod oranını düşürdüğü bilinmektedir (15). Artan antelmentik direnç sorunları ve hayvansal ürünlerde kimyasal kalıntılar gibi nedenlerle Hedysarum coranarium, Lotus pedunculatus, L.corniculatus, Dorycnium pentophyllum ve D.rectum gibi yoğun tanin içeren bitkiler ticari antelmentiklere karşı alternatif olarak kullanılmaya başlanmıştır. Hayvanları kısa süreliğine bu bitkilerin olduğu otlaklara sokmak ya da yonca ve diğer otlarla karıştırmak suretiyle hayvanlara vermek hayvanlardaki parazit yükünün azalmasını sağlamaktadır. Yine leguminous bitkilerden Acacia karoo ve Acacia nilotica nın otlatma yönetiminde nematod enfeksiyonlarının kontrolünde kullanılan ot türleri olarak gelecek vaat eden, ancak detaylı çalışmaların yapılması gereken bir konu olduğu görülmektedir (10, 15, 16, 18). d). Otlakların temizlenmesi: Hayvan dışkısının mekanik yolla uzaklaştırılması sadece çiftliklerde, ahır, ağıl gibi etrafı kapalı barınma yerlerinde pratik olarak uygulanabilmektedir. Toplanan hayvan dışkıları yeterli bir süre depolanıp muhafaza edilebilirse içerisindeki helmint yumurta ve larvaları tamamen tahrip olabilmektedir. Hayvan dışkıları hangi hayvan grubuna ait ise o hayvanların otlayamayacağı yerlere serpilmelidir. Örneğin; at dışkısı atların dolaştığı meralarda gübre olarak kullanılmamalı ve bu surette attan gelen parazitlerin enfektif şekillerinin yine gübre yoluyla atlara nakli önlenmelidir. Bunun yerine dışkının sığır veya koyunların otlayacağı meralara dökülmesi doğru ve yerinde bir hareket olacaktır (9). Haftada iki kere otlaktaki dışkıların süpürülerek ya da vakumlanarak toplanıp otlaktan uzaklaştırılması A.B.D de at otlaklarında kullanılan pahalı fakat oldukça etkili bir yöntemdir. Yine otlağın tırmıklanarak sıcak ve kuru mevsimlerde larvaların güneş ışığına maruz kalarak ölmelerinin sağlanması da yararlı bir yöntemdir (11). e). Hava durumu: Yağmurlu ve güneşli gün sayısı, yağış miktarı (yağmur, kar), hava sıcaklığı ile geçmiş yıllara ait helmint enfeksiyonlarının yaygınlığı ve olası bulaşma zamanlarıyla ilgili kayıtlar beklenen otlak enfektivitesine dair tahminlerin yapılmasını mümkün kılabilir. Bu sistemlerin yetiştiricilikte kullanılması helmint enfeksiyonlarının yayılışlarını kontrol altında tutmada önemli olduğu gibi, gereksiz ve pahalı ilaç kullanımını da azaltır (11). 2. HELMİNT AŞILARI Konağın parazitlere karşı savunma sistemi, hayvanlarda yaygın olan pek çok parazit enfeksiyonunda, özellikle parazit yüklerinin kontrol altında tutulabilmesi için oldukça önemli- 323

Bölükbaş CS. ve Doğanay A. dir. Bununla birlikte özellikle helmint enfeksiyonlarından sonra konak bağışıklığının seviyesi oldukça düşüktür. Etkin bir helmint aşısının geliştirilmesi önündeki başlıca zorluklar arasında; konak koruyucu antijenlerinin saptanması, yeterli miktarda elde edilmesi, aşılı hayvanların enfeksiyona verdiği cevabın niteliği ve niceliği, aşının koruma süresi ile maliyeti yer almaktadır (11, 17, 19). Aşılarla ilgili ilk çalışmalar radyasyonla zayıflatılmış larvalarla yapılmış, 1960 larda bu yolla elde edilen Dictyocaulus larvalarının, normal enfektif larvalara oranla immun sistemi yüksek derecede uyardığı görülmüştür. İlk bulgular sığır ve koyunların akciğer kıl kurdu etkenlerine karşı Dictol ve Difil isimli ticari aşıların yapılmasına olanak vermiştir. Bunları A.B.D. de iradiye kancalı kurt aşısının geliştirilerek satışa sunulması izlemiş, ancak iki yıl sonra ekonomik nedenlerle bu aşının yapımı durdurulmuştur (7, 17). Nematodlar üzerine yapılan aşı geliştirme çalışmaları koyunların Haemonchus, Trichostrongylus, Ostertagia ve Cooperia gibi Trichostrongylidae etkenleri üzerine yoğunlaşmıştır. Yapılan testlerde deneysel aşılar ile doğal enfekte koyunlarda koruyucu immunite oluşturulmasında bazı başarılar elde edilmiştir. Yine de yukarıda da bahsedilen nedenlere bağlı olarak henüz ticari aşıların üretimi söz konusu değildir (11). Trematodlardan Schistosoma bovis e, cestodlardan Taenia ovis ve Echinococcus granulosus a karşı rekombinant DNA tekniği ile üretilen aşı materyali ile oldukça iyi sonuçlar alınmış, ancak yeterli ticari ilginin olmaması nedeniyle sahada kullanım alanları bulunamamıştır (11, 19). Günümüzde, sürekli ve kapsamlı helmint kontrol programlarının bir parçası olarak kabul gören aşı çalışmalarına devam edilmektedir (13). 3. BİYOLOJİK KONTROL Biyolojik kontrol öncelikle otlakta yaşayan nematodların serbest dönemlerini hedef alır. Bu serbest dönemler otlakta yüksek sıcaklık, kuruluk, gübre böcekleri, mikroarthropodlar, yersolucanları, yırtıcı nematodlar, viruslar, bakteriler ve mantarlar gibi çeşitli faktörlere maruz kalırlar. Biyolojik kontrol ajanları etkilerinin direkt ya da indirekt olmasına göre iki grupta incelenirler. İndirekt etkili ajanlar gübre gibi parazitin yaşadığı çevreyi tahrip ederler. Direkt etkili ajanlar ise serbest dönem paraziti gıda kaynağı olarak kullanırlar (21). İndirekt Biyolojik Kontrol Ajanları Gübre böcekleri ve yer solucanları: Gübre böceğinin aktivitesi, dışkı ve çevresindeki otlarla çevrelenmiş enfektif nematod larvalarının sayısının azalmasıyla direk ilişkilidir. Özellikle büyük partiküller halinde dışkılayan sığır ve at gibi çiftlik hayvanlarının dışkıları, enfektif larvalar için sıcaklık ve nem bakımından oldukça uygun bir ortamdır. Gübre böcekleri bu büyük partikülleri parçalayarak larvaları çevresel şartlara açık bir hale getirirler. Nitekim gübre böceklerinden Onthophagus gazella, O.granulatus türlerinin otlama alanlarındaki aktivitelerinin yüksek olduğu dönemlerde meradaki larva sayısında düşüş görülmektedir (21). Soğuk ve nemli otlatma sezonlarında yer solucanları da sığır dışkılarının ayrışmasında ve ortadan kaldırılmasında oldukça önemli bir rol oynarlar. Gübre böcekleri ve koprofilik sinekler tarafından parçalara ayrılan dışkıdaki parazit larvaları, yer solucanlarının sindirim sisteminde pasajlanmaya dayanıklı gözükmelerine rağmen alındıkları zaman yine de kısmi olarak zarar görürler ve genellikle toprağın derinliklerinde yer solucanlarının sindirim sisteminden çıktıkları için hayvanlar tarafından alınmaları güçleşir (21). Direkt Biyolojik Kontrol Ajanları a). Mikroarthropodlar: Böcekler ve sinekler üzerinde foretik parazitizm gösteren Mesostigmata anacına bağlı makrochelid akarlar diptera yumurtalarını ve larvalarını ana gıda kaynakları olarak kullanırlar. Ayrıca nematod larvalarını ve yumurtalarını da beslenme amaçlı kullandıkları tespit edilmiştir (21). b). Protozoonlar: Fitoparazitik nematodların potansiyel bir biyolojik kontrol ajanı olan Microsporidianların hayvanların parazit nematodlarına karşı da kullanılabileceği düşünülmüştür. Bazı türlerin ürettikleri sporların nematodlar tarafından alınımını takiben parazite zarar verdiği fakat birçok nematod türünün dar çaplı stylet kanalları nedeniyle sporlardan zarar görmedikleri anlaşılmıştır (21). c). Yırtıcı nematodlar, annelidler ve turbellarianlar: Gerek bitkilerin, gerekse hayvanların parazitik nematodlarının biyolojik kontrolünde etkili olan ajanlardır (21). d). Viruslar: Meloidogyne sp. ve Tylenchorhynchus sp. gibi bitki parazitik nematodlarına karşı kullanılmaktadır. Hayvanların parazitik nematodlarının serbest dönemlerine karşı da birçok zorluğu olmasına rağmen virusların kullanılabileceği bildirilmiştir (21). e). Bakteriler: En eski ve başarılı biyolojik kontrol ajanlarından biri olan Bacillus thuringiensis birçok ülkede ticari olarak üretilmekte ve satılmaktadır. Bu bakteri birçok böcek türüne karşı kullanıldığı gibi, nematodlara karşı da kullanılmaktadır (21). Aerobik sporlu bakteri grubuna giren Bacillus thuringiensis in sporlanırken oluşturduğu toksik kristallerin Cooperia ve Ostertagia türlerine karşı zararlı olduğu 1961 yılında Ciordia ve Bizzell (4) tarafından bildirilmiştir. Buna karşın Bone (3), B.thuringiensis preparatlarının Trichostrongylus colubriformis yumurta ve larvalarına karşı in vitro ortamda görülen öldürücü etkisinin, in vivo ortamda olmadığını belirtmiştir. f). Mantarlar: Nematod tahrip eden mantarlar ilk olarak bir yüzyıl kadar önce tanımlanmış olup, biyolojik kontrolle ilgilenenler için büyük bir ilgi kaynağı ve araştırma konusu olmuş- 324

Helment hastalıkları alternatif kontrol yöntemleri tur. Bu mantarlar nematodları ana besin veya yardımcı besin kaynağı olarak kullanmaktadır (21). Nematod tahrip eden mantarlar üç ekolojik grup içinde toplanmıştır. 1. Avcı mantarlar: Avcı mantarlar dal şeklinde tübüler uzantılarını kullanarak yaptıkları ve yapışkan özelliği bulunan ağlarla nematod yumurtalarını veya larvalarını tuzağa düşürüp, üretmiş oldukları toksinlerle larvaları hareketsiz hale getirdikten sonra tahrip ederler (8). Danimarka, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer ülkelerde yapılan laboratuvar ve saha çalışmaları sonucu avcı mantar türlerinden olan Duddingtonia flagrans ın ruminantların Trichostrongylus türlerine, atların Strongylus türlerine ve domuzların Oesophagostomum, Hyostrongylus türlerine ait larvalara karşı etkili olduğu gözlenmiştir. Yine avcı mantar türlerinden olan Arthrobotrys oligospora da nematodlarla saha mücadelesinde umut verici olan mantar türlerinden bir tanesidir (11, 12). 2. Endoparazitik mantarlar: Bu mantarların sporları nematodun kütikülasına yapışarak deler ve beslenmeye başlar. Bazen bu mantarların düzgün olmayan ve değişik şekillerde üreyen sporları nematod tarafından ağız yoluyla alındığında nematodun yemek borusuna yapışarak da beslenebilir (8). 3. Yumurta paraziti mantarlar: Bu mantarların yumurtalara saldırma ve tahrip etme yeteneği vardır. Askarid türleri gibi yumurta dönemi dış çevrede uzun bir süre yaşayabilen parazitlerin kontrolünde de etkili bir rol oynarlar (21). Mantarlarla yapılan çalışmalarda her ne kadar bazı farklılıklar görülse de genelde olumlu sonuçlar alındığı bir gerçektir. Bugün küçük ölçekli çiftliklerde mantarların yeme, yem katkı maddelerine ve içme suyuna ilave edilerek kullanılması mümkündür. Bunun için hayvan türlerine ve ağırlıklarına göre özel formülasyonların geliştirilmesi lazımdır. Son bilgilere göre nematod tahrip eden mantarlar yem blok karışımı içinde yaşama imkânına sahip olup, bu karışım içinde de uzun bir süre aktivitesini koruyabilmektedir. Genç hayvanlara mantarlar meraya çıkmadan önce verilmeye başlanmalıdır. Büyük sığır veya koyun çiftliklerinde ise tamamıyla farklı bir teknolojiye gereksinim vardır. Burada prensip olarak bolus ile yemlemeye veya mantar dozlarını yavaş bir şekilde rumen ya da bağırsaklarda bırakan bir sisteme ihtiyaç vardır (8). SONUÇ Unutulmamalıdır ki, kontrol teknolojileri etkinlikleri ile yaşayan hiçbir parazit bırakılmaması evrimsel bir erozyona yol açar (1). Parazitlerin hayvanlarda neden olduğu sağlık sorunları ve verim kaybı ile bunlara bağlı olarak ortaya çıkan ekonomik zararların en aza indirilmesi, ilaç kullanımı yanında alternatif kontrol programlarının ve aşı uygulamalarının saha şartlarında planlı ve koordineli yapılması ile mümkün olacaktır. KAYNAKLAR 1. Barger I, 1997. Control by management. Vet Parasitol, 72: 493 506. 2. Barger IA, 1999. The role of epidemiological knowledge and grazing management for helminth control in small ruminants. Vet Parasitol, 29: 41 47. 3. Bone LW, 1989. Activity of commercial Bacillus thuringiensis preparations against Trichostrongylus colubriformis and Nippostrongylus brasiliensis. J Invertebr Pathol, 53: 276 277. 4. Ciordia H, Bizzelli WE, 1961. A priliminary report on the effects of Bacillus thuriengiensis Berliner on the development of free-living stages of some cattle nematodes. J Parasitol, 47: 41. 5. Coles GC, 2001. The future of veterinary parasitology. Vet Parasitol, 98: 31 39. 6. Coop RL, Kyriazakis I, 1999. Nutrition parasite interaction. Vet Parasitol, 84: 187 204. 7. Doğanay A, Çetindağ M, 1993. Helmintolojide radyasyon uygulamaları. Türkiye Parazitol Derg, 17(2): 64 73. 8. Doğanay A, Kara M, 2001. Nematodların mantarlar ile biyolojik kontrolü. Türkiye Parazitol Derg, 25(4): 384 387. 9. Güralp N, 1970. Genel Parazitoloji. Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara 10. Kahiya C, Mukaratirwa S, Thamsborg SM, 2003. Effects of Acacia nilotica and Acacia karo diets on Haemonchus contortus infection in goats. Vet Parasitol, 115: 265 274. 11. Kassai T, 1999. Non chemotherapeutic control alternatives, Planning of integrated control strategies. Veterinary Helmintology. Butterworth Heinemann, Oxford. p.162 179. 12. Larsen M, 1999. Biological control of helminths. Int J Parasitol, 29: 139 146. 13. Meeusen NT, 1999. Immunology of helminth infections, with special reference to immunopathology. Vet Parasitol, 84: 259 273. 14. Michel JF, 1964. Helminthiasis and grazing management. Agriculture, 80 83. 15. Niezen JH, Waghorn GC, Charleston WAG, 1998. Establishment and fecundity of Ostertagia circumcincta and Trichostrongylus colubriformis in lambs fed lotus (Lotus pedunculatus) or perennial ryegrass (Lolium perene). Vet Parasitol, 78: 13 21. 16. Niezen JH, Waghorn GC, Graham T, Carter JL, Leathwick DM, 2002. The effect of diet fed to lambs on subsequent development of Trichostrongylus colubriformis larvae in vitro and on pasture. Vet Parasitol, 105:269 283. 17. Smith WD, 1999. Prospects for vaccines of helminth parasites of grazing ruminants. Int J Parasitol, 29: 17 24. 18. Thamsborg SM, Roepstorff A, Larsen M, 1999. Integrated and biological control of parasites in organic and conventional production systems. Vet Parasitol, 84: 169 186. 325

19. Urquhart GM, Armour J, Duncan JL, Dunn AM, Jennings FW, 1996. Veterinary Parasitology. Second Edition. Alden Pres, Oxford. 20. Vercruysse J, Dorny P, 1999. Integrated control of nematode infections in cattle: A reality? A need? A future?. Int J Parasitol, 29: 165 175. 21. Waller PJ, Faedo M, 1996. The prospects for biological control of the free-living stages of nematode parasites of livestock. Int J Parasitol, 26: 915 925. 22. Wernsdorfer WH, 1988. Strategies in the Fight Against Parasites. Mehlhorn,H.(ed). Parasitology in Focus: Facts and Trends. Springer-Verlag, Berlin. p.878 896. 23. Williams JC, 1997. Anthelmintic treatment strategies: current status and future. Vet Parasitol, 72: 461 477. Bölükbaş CS. ve Doğanay A. 326