ARAÞTIRMA Eriþkin Enürezis Nokturna Tanýlý Hastalarda Psikiyatrik Ek Hastalýklar Psychiatric Comorbidity in Patients with Adult Enuresis Nocturna Þükrü Kumsar 1, Neslihan Akkiþi Kumsar 2, Hasan Salih Saðlam 3, Osman Köse 1, Salih Budak 1, Öztuð Adsan 4 1 Uz.Dr., 3 Yrd.Doç.Dr., 4 Prof.Dr., Sakarya Üniversitesi Týp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalý, 2 Uz.Dr., Psikiyatri Anabilim Dalý, Sakarya ÖZET Amaç: Çocukluk çaðýnýn en sýk karþýlaþýlan üriner sistem sorunlarýndandýr. Enürezis noktürna etiyolojisine yönelik yapýlan araþtýrmalarda birçok faktör araþtýrýlmýþ ve çeþitli teoriler öne sürülmüþtür. Eriþkin gruptaki enürezis ile ilgili olarak ise yapýlan çalýþma sayýsý kýsýtlýdýr. Bu çalýþmanýn amacý üroloji polikliniðine baþvuran eriþkin enüretik olgularda psikiyatrik ek hastalýklarý deðerlendirmek ve bu hastalardaki benlik algýsý ve sosyal kaygý düzeylerini incelemektir. Yöntem: Çalýþmaya alýnan 36 eriþkin enürezis nokturna tanýlý hasta, DSM-IV Eksen I Bozukluklarý Ýçin Yapýlandýrýlmýþ Klinik Görüþme (SCID-I), Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeði (HADÖ), Rosenberg Benlik Saygýsý Ölçeði (RBSÖ), Liebowitz Sosyal Kaygý Ölçeði (LSKÖ) ile deðerlendirilmiþtir. Kontrol grubu, hasta grubu ile yaþ, cinsiyet ve eðitim düzeyi bakýmýndan benzer olan 32 saðlýklý gönüllüden oluþturulmuþtur. Bulgular: Enürezis grubunda, kontrol grubuna göre psikiyatrik morbidite sýklýðý anlamlý olarak daha yüksek, benlik saygýsý belirgin olarak daha düþük saptanmýþtýr. Ayrýca sosyal kaygý, kontrol grubundakinden anlamlý olarak yüksek bulunmuþtur. Sonuç: Bulgular, enürezis olgularýnda psikiyatrik morbidite sýklýðýnýn saðlýklý kontrol grubuna kýyasla daha yüksek olduðunu göstermektedir. Üroloji polikliniklerine baþvuran enürezis olgularý psikiyatrik açýdan deðerlendirilmeli, gerekli durumlarda hastalarýn psikiyatrik destek almasý saðlanmalýdýr. Anahtar Sözcükler: Eriþkin enürezis, psikiyatrik ek kastalýk, benlik saygýsý, sosyal kaygý. SUMMARY Objectives: Enuresis Nocturna is the most common urinary tract problem of childhood. Etiological factors had been researched and several theories are suggested. But study on adult nocturnal enuresis is limited. The aim of this study is to determine the frequency of psychiatric comorbidity in adult enuresis patients treated at the urology outpatient clinic and to investigate the its relation with social anxiety, and self esteem levels. Method: Thirty-six adult enuretic patients are assessed with Structured Clinical Interview for DSM-IV Axis I Disorders (SCID-I), Hospital Anxiety Depression Scale (HADS), Rosenberg Self-Esteem Scale (RSES) and Liebowitz Social Anxiety Scale (LSAS). Control group included subjects matched to patients in terms of age, sex and education level. Results: In comparison to healthy controls, the rate of psychiatric morbidity is higher and mean selfesteem scores in the enuresis group are lower. There is also a significant difference between groups in terms of social anxiety. Liebowitz Social Anxiety scores are higher in the enuresis group. Conclusion: These findings suggest that the rate of psychiatric morbidity is higher in patients with enuresis than healthy control subjects. Adult patients with enuresis should be assessed in regard of mental disorders and psychiatric interventions may become necessary in the course of illness. Key Words: Adult enuresis, psychiatric comorbidity, selfesteem, social anxiety. () Makalenin geliþ tarihi: 20.11.2012, Yayýna kabul tarihi: 10.05.2013 157
Kumsar Þ, Akkiþi Kumsar N, Saðlam HS, Köse O, Budak S, Adsan Ö. GÝRÝÞ Doðuþtan ya da kazanýlmýþ santral sinir sistem defekti olmayan 5 yaþýn üzerindeki çocuklarda istemsiz olarak uykuda gece altýný ýslatma enürezis noktürna (EN) olarak tanýmlanýr. DSM-IV ölçütlerine göre ise 5 yaþýndan büyük çocuklarýn, uyku sýrasýnda, tekrarlayýcý, istemsiz idrar kaçýrmasý, bu davranýþýn üç ay süre ile en az haftada iki kez ortaya çýkmasýdýr. Ayrýca, bu durumun okul ya da sosyal yaþantý ile ilgili bir sýkýntý nedeni ile olmasý ve bu durumun týbbi bir hastalýða baðlý olmamasý gerekmektedir (APA 1994). Monosemptomatik enürezis noktürnada gece yataðý ýslatma dýþýnda gün içinde herhangi bir belirti yoktur (Tekgül ve ark. 2010). EN çocukluk çaðýnýn en sýk karþýlaþýlan üriner sistem problemlerindendir. Enürezis noktürna etiyolojisine yönelik yapýlan araþtýrmalarda bir çok faktör araþtýrýlmýþ ve çeþitli teoriler öne sürülmüþtür. Uyanma bozukluklarý, genetik faktörler, hormonal faktörler, mesane ile ilgili faktörler suçlanmýþtýr. En yaygýn kabul gören görüþ mesanenin depolama ve boþaltým fonksiyonlarýnýn matürasyonundaki gecikmedir (Tekgül ve ark. 2010). Enürezis prevalansý popülasyonlara göre farklýlýk göstermektedir. Genel olarak kabul edilen, 5 yaþ civarýnda %15-20 oranýnda görüldüðüdür. Sýklýk 10 yaþýnda %7, 12 yaþýnda %3, 15 yaþýndan sonra ise %1'e inmektedir (Yeung ve ark. 2006). Hong Kong'da yapýlan bir çalýþmada 16-40 yaþ arasýnda devam eden primer EN prevalansý %2.3 olarak saptanmýþtýr (Yeung ve ark. 2001). Eriþkin yaþlarda devam eden primer enürezis noktürnada, artýk hastalýðýn zamanla kendiliðinden geçmesi beklenmemelidir. Bu hastalarda varsa altta yatan alt üriner sistemle ilgili faktörler ortaya konulmalý, eþlik eden hastalýk durumlarý araþtýrýlmalýdýr. Enürezis ve psikopatoloji arasýndaki iliþki yoðun bir þekilde araþtýrýlmýþtýr (Baeyens ve ark. 2004). Bir yandan artan kanýtlanmýþ organik nedenlerin varlýðý (noktürnal poliüri, detrüsör hiperaktivitesi, tembel mesane gibi), mesanenin boþaltým bozukluklarý (disfonksiyonel iþeme) (Norgaard ve ark. 1998) ve bir yandan da monosemptomatik enürezis (Eiberg ve ark. 1995) ve iliþkili mesane disfonksiyonunda (Loeys ve ark. 2002) gösterilmiþ gen lokuslarýnýn varlýðý yanýnda literatürde psikolojik nedenlere ilgi giderek artmýþtýr (Von Gontard ve ark. 1997). Bununla birlikte literatürde enürezisin artan oranlarda sosyal, emosyonel ve davranýþsal komorbisitesinin olduðu saptanmýþtýr (Baeyens ve ark. 2004). Bu tarz ek hastalýk durumlarý, tedaviye uyum sorunlarýný ve direnci beraberinde getirmektedir. Literatürde eriþkin yaþlarda devam eden enürezis ve psikiyatrik ek hastalýklar ile ilgili yeterli çalýþma bulunmamaktadýr. Bu çalýþmada, üroloji polikliniðine baþvuran eriþkin enüretik olgularda psikiyatrik ek hastalýklarý deðerlendirmeyi amaçladýk. GEREÇ VE YÖNTEM Çalýþmaya, Sakarya Üniversitesi Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Üroloji polikliniðine Þubat 2011-Mart 2012 tarihleri arasý gece alt ýslatma þikayeti ile baþvuran ve primer monosemptomatik enürezis noktürna (EN) tanýsý konulan 18-39 yaþ arasý, 42 eriþkin hasta dahil edildi. EN li olgulara organik nedenleri ekarte etmek için tam idrar tahlili, üroflovmetri, postmiksiyonel rezidüel idrar ölçümü, iþeme günlüðü ve üriner ultrasonografi yapýldý. Aktif üriner enfeksiyonu olan, nörojen mesanesi olan, geçirilmiþ mesane ya da prostat cerrahi öyküsü olan, eþlik eden sistemik hastalýðý olan hastalar çalýþma dýþý býrakýldý. 36 hastanýn sonuçlarý çalýþma için uygun bulundu ve psikiyatrik deðerlendirilmeye alýndý. Kontrol grubu ise, nonenüretik, herhangi bir psikiyatrik hastalýk öyküsü ve baþvurusu olmayan hastalar ile yaþ, cinsiyet ve eðitim bakýmýndan benzer olan 33 hastane personeli ve yakýnýndan oluþturuldu. Katýlýmcýlara, aydýnlatýlmýþ onam ve sosyodemografik veri formunun ardýndan, aþaðýdaki ölçekler uygulandý. 1. DSM-IV Eksen I Bozukluklarý Ýçin Yapýlandýrýlmýþ Klinik Görüþme (SCID-I): Asýl adý "Structured Clinical Interview for DSM-IV, Clinical Version" olan bu ölçek, DSM-IV'e göre birinci eksen psikiyatrik bozukluk tanýsý deðerlendirilmesinde, görüþmeci tarafýndan uygulanan yapýlandýrýlmýþ bir klinik görüþmedir (First ve ark. 1997). Yapýlandýrýlmýþ görüþmeyi sürdürebilecek biliþsel yeterliðe sahip olan 18 yaþýndan büyük kiþilere, bu görüþmenin eðitimini almýþ görüþmeci tarafýndan uygulanabilir. Bu ölçek, altý modülden oluþmakta, toplam 38 adet DSM-IV birinci eksen bozukluðunu taný ölçütüyle ve 10 adet birinci eksen bozukluðunu taný ölçütleri olmadan, "þu anda" ve "hayat boyu" seçenekleri için araþtýrmaktadýr. Türkçe formun 158
Eriþkin Enürezis Nokturna Tanýlý Hastalarda Psikiyatrik Ek Hastalýklar uyarlamasý ve güvenilirlik çalýþmasý Özkürkçügil ve ark. (1999) tarafýndan yapýlmýþtýr. 2. Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeði (HADÖ): Bedensel hastalýðý olan hastalar ve birinci basamak saðlýk hizmetine baþvuranlarda kaygý ve depresyon yönünden riski belirlemek, düzeyini ve þiddet deðiþimini ölçmek amacýyla geliþtirilmiþ bir kendini deðerlendirme ölçeðidir (Zigmond ve ark. 1983). Türkçeye çevrilmiþ, geçerlilik ve güvenilirlik çalýþmasý yapýlmýþtýr (Aydemir ve ark. 1997). Anksiyete (HAD-A) ve depresyon (HAD-D) alt ölçekleri vardýr ve 14 sorudan oluþmaktadýr. Bunlarýn yedisi kaygýyý, diðer yedisi ise depresyonu ölçmektedir. Dörtlü Likert tipi ölçüm saðlar. Türkiye'de yapýlan çalýþma sonucunda kesme puaný, kaygý alt ölçeði için 10/11, depresyon alt ölçeði için ise 7/8 bulunmuþtur. Buna göre, bunlarýn üzerinde puan alanlar risk grubu olarak deðerlendirilirler. 3. Rosenberg Benlik Saygýsý Ölçeði (RBSÖ): Rosenberg (1965) tarafýndan geliþtirilmiþ olan ve 63 maddeden oluþan ölçeðin 12 alt ölçeði vardýr. Ýlk 10 maddesi benlik saygýsýný deðerlendirmek için kullanýlmaktadýr. Bu araþtýrmada, benlik saygýsýný ölçen 10 soruluk benlik saygýsý alt ölçeði kullanýlmýþtýr. Ölçek, 10 maddeden oluþan, dörtlü Likert tipi bir özdeðerlendirme ölçeðidir. Türkçe formunun geçerlilik güvenilirlik çalýþmasý Çuhadaroðlu (1986) tarafýndan yapýlmýþtýr. Ýlk 10 sorudan alýnan toplam puan 0-1 ise benlik saygýsýnýn yüksek, 2-4 ise orta düzeyde, 5-6 ise düþük olduðunu göstermektedir. 4. Liebowitz Sosyal Kaygý Ölçeði (LSKÖ): Heimberg ve ark. (1999) tarafýndan geliþtirilmiþtir. Sosyal iletiþim veya performans durumlarýnda, sosyal kaygý bozukluðu olan hastalarýn korku ve/veya kaçýnma düzeylerini belirlemek üzere hazýrlanmýþtýr. Toplam 24 madde, dörtlü Likert tipinde, ayrý ayrý kaygý ve kaçýnma alt baþlýklarý için deðerlendirilir. Ölçeðin Türkçe versiyonunun çalýþmasýnda kesme puaný hesaplanmamýþtýr. Türkçe geçerlilik ve güvenirliliði Soykan ve ark. (2003) tarafýndan yapýlmýþtýr. Ýstatistiksel Deðerlendirme Verilerin analizi, SPSS (Statistical Package for Social Science) 15.0 paket programý yardýmýyla yapýldý. Tanýmlayýcý istatistikler ortalama ve standard sapma deðerleri ile gösterildi. Baðýmsýz gruplar arasýnda alt ölçekler ve ölçek toplam puanlarý yönünden istatistiksel olarak anlamlý bir farkýn bulunup bulunmadýðý Mann Whitney U testiyle incelendi. Kategorik karþýlaþtýrmalar ki-kare testi kullanýlarak yapýldý. Gruplar içinde yaþ ile alt ölçekler ve ölçek toplam puanlarý arasýnda bir iliþki olup olmadýðý Spearman korelasyon testi ile incelendi. Anlamlýlýk düzeyi p<0.05 olarak kabul edildi. BULGULAR Çalýþmaya katýlan hastalarýn 14'ü kadýn (%38.9), 22'si erkekti (%61.1). Hastalarýn yaþlarýnýn ortalamasý 31.4±5.60 kontrol grubunun yaþ ortalamasý 30.1±6.08 idi. Enüretik hasta grubu ile saðlýklý kontrol grubu arasýnda yaþ, cinsiyet, eðitim düzeyi, medeni durum ve iþ durumu açýsýndan istatistiksel fark bulunmadý (Tablo 1). Enürezis ve kontrol grubu arasýnda SCID-1 ile yapýlan görüþmeler sonucu, psikiyatrik taný alýp almama açýsýndan karþýlaþtýrma yapýldýðýnda, enüretik grupta (n=14; %39) kontrol grubuna göre (n=3; %9) psikiyatrik bozukluk sýklýðý daha yüksek olup, aradaki fark istatistiksel olarak anlamlý bulundu (p<0.05). Tablo 2'de SCID-I kullanýlarak saptanan tanýlarýn daðýlýmý, her iki grupta ayrýntýlý olarak verilmiþtir. Major depresyon en sýk görülen taný olarak dikkat çekmektedir. Rosenberg Benlik Saygýsý Ölçeði (RBSÖ) puanlarýna göre, enürezis grubunun benlik saygýsý, kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlý düzeyde daha düþük bulundu (p<0.01). Ýki grubun HADÖ ve LSKÖ puanlarý karþýlaþtýrýldýðýnda da enürezis grubunda bu puanlarýn istatistiksel olarak anlamlý yüksek olduðu tespit edildi (Tablo 3). TARTIÞMA Çocuklarda daha sýk karþýlaþtýðýmýz bir problem olan enürezis noktürna, nadiren de olsa eriþkin yaþlarda görülebilmektedir. Klasik bilgi 15 yaþýndan sonra görülme sýklýðýnýn %1 e inmesidir (Rushton ve ark. 1989). Çocuklarda enürezis noktürnaya eþlik eden psikiyatrik hastalýklarýn sýklýðý ve bu çocuklarda bu açýdan tarama gerekliliði International Children Continence Society (ICCS) tarafýndan net olarak ortaya konmuþtur (Neveus ve ark. 2010). Literatüre baktýðýmýzda Hjalmas ve ark. nýn (2004) enüretik çocuklarda yaptýklarý çalýþ- 159
Kumsar Þ, Akkiþi Kumsar N, Saðlam HS, Köse O, Budak S, Adsan Ö. Tablo 1. Enüretik grup ile kontrol grubunun sosyodemografik özellikleri Enürezis (n=36) Kontrol (n=33) Z p Yaþ (Ort±SD) 31.4±5.60 30.1±6.08-1.79 0.074 Enürezis (n=36) Kontrol (n=33) x 2 P Cinsiyet Kadýn 14 (%38.9) Kadýn 14 (%42.4) 0.66 0.55 Erkek 22 (%61.1) Erkek 19 (%57.6) Medeni durum Evli 24 (%67) Evli 19 (%58) 0.48 0.44 Bekar 12 (%33) Bekar 14 (%42) Eðitim düzeyi Ýlköðretim ve altý 6 (%17) Ýlköðretim ve altý 4 (%13) Lise ve dengi 14 (%39) Lise ve dengi 10 (% 30) 6.01 0.30 Yüksek okul 6 (%17) Yüksek okul 9 (%27) Fakülte 10 (%27 ) Fakülte 10 (%30) Ýþ Çalýþýyor 26 (%72) Çalýþýyor 23 (%70) 0.12 0.68 Çalýþmýyor 10 (%28) Çalýþmýyor 10 (%30) Tablo 2. SCID-I tanýlarýna göre enürezis ve kontrol grubunun karþýlaþtýrýlmasý ve tanýlarýn daðýlýmý Enürezis(n=36) Kontrol (n=33) x 2 P Taný alanlar 14 (%39) 3 (%9) 5.24 0.018 Tanýlar: Major Depresyon 6 2 Distimik Bozukluk 1 0 Sosyal Anksiyete Bozukluðu 2 0 Özgül Fobi 1 0 Alkol Baðýmlýlýðý 1 0 Yaygýn Anksiyete Bozukluðu 3 1 mada, enüretik çocuklarýn saðlýklý çocuklara göre daha heyecanlý, daha sabýrsýz, daha sinirli, daha huzursuz olduklarý bulunmuþtur (Hjalmas ve ark. 2004). Joinson ve ark.'nýn (2007) enüretik ve saðlýklý çocuklarý karþýlaþtýrdýklarý çalýþmalarýnda, saðlýklý çocuklara göre enürezisli çocuklarda psikolojik sorunlarýn daha yüksek oranda birlikteliði saptanmýþtýr (Joinson ve ark. 2007). Sahtiyancý ve ark.'nýn (2011) ülkemizde yapýlan çalýþmasýnda ise enüretikli çocuklarýn desmopressin tedavisi öncesi depresyon ölçeði puanlarýnýn yüksek olduðu ve tedavi sonrasý anlamlý olarak puanlarýn düþtüðü rapor edilmiþtir (Sahtiyancý ve ark. 2011). Eriþkinlerde ise enürezis noktürna ve psikiyatrik ek hastalýk durumlarý ile ilgili yapýlmýþ az sayýda çalýþma bulunmaktadýr. Yeung ve ark.'nýn (2004) yayýnlamýþ olduðu ve 16-40 yaþ arasý 8534 kiþi ile telefon görüþmesi yoluyla yapýlmýþ bir çalýþmada enürezis noktürna prevelansýnýn %2.3 olduðu monosemptomatik enürezis prevelansýnýn ise %1.9 olduðu saptanmýþtýr. Ayný çalýþmada, enüretik olgularda depresyon insidansýnýn artmýþ olduðu, benlik saygýsýnýn azaldýðý ve uyku bozukluklarýnýn daha sýk görüldüðü saptanmýþtýr (Yeung ve ark. 2004). 160
Eriþkin Enürezis Nokturna Tanýlý Hastalarda Psikiyatrik Ek Hastalýklar Tablo 3. Hasta ve kontrol gruplarýnýn ölçek puanlarýnýn karþýlaþtýrýlmasý Hasta (n= 36) Kontrol (n=33) P deðeri RBSÖ 3.2±1.2 0.78±0.52 <0.001 HADÖ/Depresyon 6.0±2.3 3.6±1.2 <0.05 HADÖ/Anksiyete 6.4±3.2 4.3±1.5 <0.01 LSKÖ/Sosyal kaygý 21.5±11.6 13.4±11.2 <0.001 LSKÖ/Sosyal kaçýnma 18.7±9.8 12.9±8.3 <0.01 RBSÖ (Rosenberg Benlik Saygýsý Ölçeði) HADÖ (Hastane Anksiyete Depresyon Ölçeði LSKÖ (Liebowitz Sosyal Kaygý Ölçeði) Benzer sonuçlar Hirasing ve ark. nýn (1997) yaptýðý çalýþmada da izlenmektedir. 18-64 yaþ arasý eriþkinlerle yapýlan çalýþmada 57 enürezis noktürnalý hastanýn üçte birinde depresyon saptanmýþtýr. Bizim çalýþmamýzda da enürezis noktürnalý eriþkinlerde komorbid psikiyatrik hastalýk görülme sýklýðý %39 olarak saptanmýþtýr. Hastane anksiyete-depresyon ölçeðinin her iki alt ölçeði de kontrollere kýyasla anlamlý olarak yüksek bulunmuþtur. Çocuklardakine benzer þekilde eriþkin enürezis grubunda da psikiyatrik hastalýk birlikteliðinin fazla olduðu görülmektedir. Bu bulgular ýþýðýnda eriþkin enüretik hastalarýn psikiyatrik bozukluklar açýsýndan risk altýnda olduklarý düþünülebilir. Literatürde bu birliktelikle ilgili yapýlan çalýþmalar yetersizdir. Hasta sayýsýnýn daha fazla olduðu kapsamlý çalýþmalar bu konuda daha geniþ bilgi edinmemizi saðlayabilir. Enürezis hastalarýnda sosyal, emosyonel ve davranýþsal problemler de sýk görülmektedir. Epidemiyolojik çalýþmalarda noktürnal enürezisli çocuklarýn %20-30' unda klinik olarak anlamlý davranýþsal problemler görülebilmektedir ve bu oran alt ýslatmayan çocuklarýn 2-4 kat fazlasýdýr (Zink ve ark. 2008). Baeyens ve ark. (2004) enürezisli çocuklarda DEHB birlikteliðinin giderek arttýðýný belirtmiþlerdir. Bu durum dikkat eksikliði ve davranýþsal problemleri beraberinde getirmektedir. Van Hoecke ve ark.'larýnýn (2003) çalýþmasýnda ise enürezis hastalarýnýn davranýþsal problemlerinin fazla olduðunu ve düþük sosyal statünün davranýþsal problemleri daha da arttýrdýðýný yayýnlamýþlardýr. Zink ve ark. (2008) çalýþmasýnda ise enüretik çocuklarda hiperkinetik ve davraným bozukluðu gibi dýþa atým bozukluklarý baþta olmak üzere emosyonel ve duygudurum bozukluklarýnýn enüretik olmayanlara göre daha fazla görüldüðü yayýnlanmýþtýr (Zink ve ark. 2008). 2004 yýlýnda eriþkin enüretiklerle yapýlan çalýþmada depresyon birlikteliðinin yaný sýra hastalarda enüretik olmayanlara göre daha düþük benlik algýsý ve uyku bozukluklarý olduðunu yayýnlamýþlardýr (Yeung ve ark. 2004). Ayrýca enüretiklerde saptadýklarý düþük eðitim seviyesinin ise tek baþýna alt ýslatma ile iliþkilendirilmese bile beraberinde oluþan düþük benlik saygýsý ve diðer psikiyatrik bozukluklarla birlikte kümülatif bir etki sonucu oluþabileceði yorumunu yapmýþlardýr. Bizim çalýþmamýzda da benzer þekilde kontrollere kýyasla enüretik grupta daha düþük benlik saygýsý ve daha yüksek sosyal kaygý ve kaçýnma olduðunu saptadýk. Bu durumun hastalarýn sosyal yaþantýlarýný olumsuz etkilemesi kaçýnýlmazdýr. Benzer þekilde Yeung ve ark. nýn (2004) yaptýklarý ortalama yaþý 20 olan 16-43 yaþ arasý eriþkin 47 PNE li hastanýn üçte biri bu durumun meslek seçimini, çalýþma performansýný ve sosyal aktivitelerini etkilediðini düþünmektedir. %23 ü aile yaþamlarýný etkilediðini ve her iki cins ile de arkadaþ edinme konusunda sýkýntý yaþadýklarýný belirtmiþlerdir (Yeung ve ark. 2004). Enüretik hastalarýn benlik saygýlarýndaki düþüklük ve sosyal kaçýnmalarýnýn olmasý beraberinde tedavi için baþvuruyu bir baþka deyiþle tedavi motivasyonun da azalmayý getirebilir. Bu görüþü destekler nitelikte Hirasing ve ark. nýn (1997) yaptýðý çalýþmada gece alt ýslatmaya baðlý olarak hastalarýn %33 ü tatile çýkmak için isteksiz olduðunu ve %23 ü bu durumun sosyal iliþkilerini etkilediðini belirtmiþlerdir. Ayný çalýþmada alt ýslatmanýn birçok olumsuz etkilerine raðmen hastalarýn %40 ý bu durumlarý ile ilgili daha önce herhangi bir tedavi almamýþtýr. Nappo ve ark. nýn ortalama yaþ 15.3 olan 13-23 yaþ arasý adelösan ve genç eriþkinlerle 161
Kumsar Þ, Akkiþi Kumsar N, Saðlam HS, Köse O, Budak S, Adsan Ö. yaptýklarý bir çalýþmada enüretik adelösanlarýn %20 sinin bu sorunlarý nedeniyle hiçbir doktora baþvurmadýklarý belirtilmiþtir. Bizim çalýþma grubumuzda da olduðu gibi hastalarýn depresyon ve kaygý açýsýndan riskli olmasý ve benlik saygýlarýnýn düþük olmasý beraberinde tedavi uyumsuzluðunu ve sosyal kaygý ve toplumsal iliþkilerde geri çekilmeyi getirebilir. Çalýþmamýzýn; kesitsel olmasý, hasta ve kontrol grubuna alýnmýþ vaka sayýsýnýn azlýðý ve hastalarýn psikiyatrik takibe alýnmamýþ olmasý gibi kýsýtlýlýklarý bulunmaktadýr. Örneklem sayýsýnýn düþük olmasý psikiyatrik ek tanýlarýn daðýlýmýný doðru yansýtmayabilir. Daha fazla olgu ile psikiyatrik tedavi baþlandýktan sonraki sürecin de deðerlendirildiði çalýþmalar enüretiklerin psikiyatrik bozukluklar açýsýndan iliþkisini ortaya koymada daha objektif sonuçlar verebilir. Çalýþmamýzýn sonuçlarýný deðerlendirecek olursak; enürezis nokturna tanýlý hastalarýn psikiyatrik bozukluklar açýsýndan riskli olduðunu saptadýk. Ayrýca hastalarda benlik saygýsý ve sosyal kaygýlarýnýn yüksek olduðunu tespit ettik. Genel olarak, alt ýslatma þikâyeti olanlarda, bu durumun baþkalarý tarafýndan anlaþýlabilir olmasý ve damgalanma kaygýsý, kiþinin sosyal anlamda toplumda kabullenilmesinde sorun yaratabilir; kiþide suçluluk duygularýna yol açabilir ve kiþinin sosyal olarak izole olmasýna neden olabilir. Sonuç olarak, bulgular, enürezis olgularýnda psikiyatrik morbidite sýklýðýnýn saðlýklý kontrollere kýyasla daha yüksek olduðunu göstermektedir. Mümkünse, tüm enürezis hastalarý psikiyatrik morbidite açýsýndan taranmalý, tedavinin daha yüz güldürücü olmasý açýsýndan, olgular gerekli durumlarda psikiyatri ile iþbirliði içinde ele alýnmalýdýr. Yazýþma adresi: Dr. Neslihan Akkiþi Kumsar, Sakarya Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, Sakarya, drneslihanakkisi@yahoo.com American Psychiatric Association: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. 4. Baský, Washington DC: American Psychiatric Association, 1994. Aydemir Ö, Güvenir T, Küey L ve ark. (1997) Hastane anksiyete ve depresyon ölçeði Türkçe formunun geçerlilik ve güvenilirliði. Türk Psikiyatri Derg, 8: 280-287. Baeyens D, Roeyers H, Hoebeke P ve ark. (2004) Attention Deficit/Hyperactivity Disorder in Children with Nocturnal Enuresis. J Urol, 171:2576-2579. Çuhadaroðlu F (1986) Adolesanlarda benlik saygýsý. Uzmanlýk Tezi, Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi, Ankara. Eiberg H, Berendt I, Mohr J (1995) Assignment of dominant inherited nocturnal enuresis (ENUR1) to chromosome 13q. Nat Genet, 10:354-356. First MB, Spitzer RL, Gibbon M ve ark. (1997) Structured clinical interview for DSM-IV Axis 1 Disorders. New York: New York State Psychiatric Institute, Biometrics Research Department. Heimberg RG, Horner KJ, Juster HR ve ark. (1999) Psychometric properties of the Liebowitz Social Anxiety Scale. Psychol Med, 29:199-212. Hirasing RA, van Leerdam FJ, Bolk-Bennink L ve ark. (1997) Enuresis Nocturna in Adults. Scand J Urol Nephrol, 31:533-536. Hjalmas K, Arold T, Bower W ve ark. (2004) Nocturnal enuresis: An internationalevidence based management strategy. J Urol, 171: 2545-2561. Joinson C, Heron J, Emond A ve ark. (2007) Psychological problems in children with bedwetting and combined (day and KAYNAKLAR night) wetting: A UK population-based study. J Pediatr Psychol, 32:605-616. Loeys B, Hoebeke P, Raes A ve ark. (2002) Does monosymptomatic enuresis exist? A molecular genetic exploration of 32 families with enuresis/incontinence. BJU Int, 90:76-83. Neveus T, Eggert J, Macedo A ve ark. (2010) International Children's Continence Society (ICCS). Evaluation and treatment of monosymptomatic enuresis-a standardization document from International Children's Continence Society. J Urol, 183:441-447. Norgaard P, van Gool J D, Hjalmas K ve ark. (1998) Standardization and definitions in lower urinary tract dysfunction in children. International Children's Continence Society. Br J Urol, 81(Suppl 3):1-16. Özkürkçügil A, Aydemir Ö, Yýldýz M ve ark. (1999) DSM-IV eksen I bozukluklarý için yapýlandýrýlmýþ klinik görüþmenin Türkçeye uyarlanmasý ve güvenilirlik çalýþmasý. Ýlaç ve Tedavi Dergisi, 12: 233-236. Rosenberg M (1965) Society and Adolescent Self-Image. New Jersey: Princeton University Press. Rushton HG (1989) Nocturnal enuresis: epidemiology, evaluation and currently avaliable treatment options. J Pediatr, 114: 691-696. Sahtiyancý M, Aydoðan G, Yýlmaz A ve ark. (2011) Primer Enürezis nokturnalý hastalarýn ve annelerinin depresyon ölçekleri ile deðerlendirilmesi. JOPP Derg, 3:122-128. Soykan C, Ozguven HD, Gencoz T (2003) Liebowitz social anxiety scale: the Turkish version. Psychol Rep, 93:1059-1069. 162
Eriþkin Enürezis Nokturna Tanýlý Hastalarda Psikiyatrik Ek Hastalýklar Tekgül S, Nijman RJM, Hoebeke P ve ark. Diagnosis and management of urinary incontinance in childhoos. Guidelines nocturnal enuresis-clinical evidence. HYPERLINK "http://www.clinicalevidence.bmj.com/ceweb/conditions" www.clinicalevidence.bmj.com/ceweb/conditions Van Hoecke E, Baeyens D, Vande Walle J ve ark. (2003) Socioeconomic status as a common factor underlying enuresis and psychopathology. J Dev Behav Pediatr, 24:109-114. Von Gontard A, Lehmkuhl G (1997) Enuresis nocturna - neue Ergebnisse zu genetischen, pathophysiologischen und psychiatrischen Zusamenha ngen. Prax Kinderpsychol Kinderpsychiatr, 46:709-726. Yeung CK, Sihoe JD, Sit FK ve ark. (2004) Urodynamic findings in adults with primary nocturnal enuresis. J Urol, 171:2595-2598. Yeung CK, Sihoe JD, Sit FK ve ark. (2004) Characteristics of primary nocturnal enuresis in adults: an epidemiological study. BJU Int, 93:341-345. Yeung CK, Sit FKY, To LKC ve ark. (2001) Primary nocturnal enuresis in Hong Kong schoolchildren: a critical reappraisal from a large epidemiological study. BJU Int, 87(Suppl 1): 47. Yeung CK, Sreedhar B, Sihoe JD ve ark. (2006) Differences in characteristics of nocturnal enuresis between children and adolescents: a critical appraisal from a large epidemiological study. BJU Int, 97:1069-1073. Zigmond AS, Snaith PR (1983) The hospital anxiety and depression scale. Acta Psychiatr Scand, 67:361-370. Zink S, Freitag C M, von Gontard A (2008) Behavioral comorbidity differs in subtypes of enuresis and urinary incontinence. J Urol, 179:295-298. 163