MANŞETLERDEKİ 28 ŞUBAT. Darbeye Giden Yolda Medyanın Rolü



Benzer belgeler
TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

Postmodern darbe: 28 Şubat

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Devrim Öncesinde Yemen

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

İşte Darbe Komisyonunun '28 Şubat' raporu

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

ÇOK PARTİLİ DÖNEMDE SİYASET Erol Tuncer - 23 Mart 2018

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

Cumhuriyet Halk Partisi

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Taha Akyol OHAL. ANAYASA Mahkemesi nin denetimsizlik kararı üzerine OHAL hiçbir denetim ve denge olmadan çalışıyor.

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

bertar af etmiş, hatta Refah Partisi

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

SEÇİM SİSTEMLERİ SUNUŞU

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

ASKERİ DARBELER VE TOPLUMSAL ETKİLERİ: 1960, 1971 ve 1980 DARBELERİ

"medya benim ayağımın altına muz kabuğunu biraz zor koyar" vari açıklamalarda bulunuyordu ki Olanlar oldu

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ VE STRATEJİK İLETİŞİM PLANLAMASI

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

Nedim Şener'den belgelerle Fetullah Gülen kitabı

ANAYASA CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 13.00

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Türkiye de Seçim Uygulamaları/ Sorunları Işığında Temsilde Adalet Yönetimde İstikrar İlkelerinin İşlevselliği

AĞUSTOS 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SENATO KARARI KARAR TARİHİ TOPLANTI SAYISI KARAR SAYISI /

2013 ABD Hükümeti Bütçe Krizi

Bağdat hükümeti ilerleyemiyor: Musul'da son durum ne?

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

Öğr.Gör. İbrahim Ersin TURGUT, Öğr.Gör.Dr.Cumali ERDEMİL Pamukkale Üniversitesi Buldan Meslek Yüksekokulu

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

Sayın Ahmet Davutoğlu na Yöneltilen Sorular 1) Bakanlık ve Başbakanlık yaptığınız süre içerisinde FETÖ örgütlenmesi hakkında resmi veya gayri resmi

ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum

ANAYASA GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI 5 OCAK 2015 SAAT 09:00

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi

İstanbul 13. Müebbet çıktı

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VE SİYASİ ANALİZ

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

MISIR IN SİYASAL HARİTASI

AĞUSTOS 2015 GÜNDEM ARAŞTIRMASI NA DAİR

ANAYASA HUKUKU 2016 Bahar dönemi Yılsonu sınavı CEVAP ANAHTARI

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İMF siz Yapamayacak mıyız?...47 Yakın İzleme Programı Üzerine...48 Daha Dikkatli Olma Zamanı...49 Siyasette İstikrarsızlığa Yılında Ekonomi

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

Son aylarda Asya da gerçekleşen sel felaketleri, Amerika kıtasındaki eşi görülmemiş kasırgalar, İstanbul da dakikalar içinde yaşanan son 32

Beykoz Muhtarlar Derneği'nden...

3- Hareketimizin; Ankara'da Musab bin Umeyr Derneği dışında hiçbir grup, dernek, cemaat ya da örgütle bir bağlantısı bulunmamaktadır.

MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

ANAYASA DEĞĠġĠKLĠKLERĠ HAKKINDA GÖRÜġ VE ÖNERĠLERĠMĠZ


Türk Armatörler Birliği

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan

10. Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç kaç gün içinde yeni bakan atanır? A) 5 gün B) 10 gün C) 15 gün D) 20 gün E) 25 gün

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı

AÇIK AÇIK SÖYLEYELİM!

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

ORTADOĞU ARAŞTIRMALARI ANALİZ SERİSİ Bilgi Kültür Merkezi 10/29/2013 No: 13

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

1 2 icin- ucretsiz- ped- hakki/

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

Cumhuriyet Halk Partisi

Yeni anayasa neyi hedefliyor?

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu

TBMM Komisyonu'na gelen belgelere göre, Alevi öğrencilere cemaat yurtlarında yüzde 10 kontenjan ayrılmış

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor?

KANLI PAZAR'DAN MECLİS BAŞKANLIĞI'NA

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

TÜRK SİYASAL HAYATI I-II

KARŞILAŞTIRMALI SİYASAL SİSTEMLER

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Transkript:

MANŞETLERDEKİ 28 ŞUBAT Darbeye Giden Yolda Medyanın Rolü 1995 yılında gerçekleşen milletvekili genel seçimlerinin ardından 54.Hükümeti kurmakla görevlendirilen RP lideri Necmettin Erbakan ın uzun çabalar sonucu ikna edebildiği DYP ile 28 Haziran 1996 tarihinde koalisyon oluşturması, asker ve laik elitlerin kontrolü altındaki siyasal yaşamın dönüm noktalarından biridir. Her on yılda bir gerçekleşen askeri darbelerle kesintiye uğrayan sivil siyasetin bu dönemde medya aracılığı ile bir kez daha baskı altına alındığı görülmüştür. Klasik darbe geleneğinden farklı olarak bu defa medyanın rolü önplana çıkarılmış ve yazılı basının attığı manşetler 28 Şubat postmodern darbe sürecinin hazırlayıcısı olmuştur. Dönemin en etkili üç gazetesi olan Hürriyet, Milliyet ve Sabah gazeteleri kısa süre içinde 54. Hükümet e karşı çok yönlü bir karalama kampanyası başlatarak irtica, laiklik ve şeriat kavramlarını hemen her gün manşetlere çıkarmış ve kamuoyunu yönlendirmeye çalışmıştır. Kartel medyası olarak adlandırılan bu üç gazete bir yandan DYP lideri Tansu Çiller i yıpratarak koalisyondan çekilmeye zorlarken diğer taraftan irtica ve şeriat tehdidi senaryoları ile Başbakan Erbakan ı istifaya zorlamıştır. Öyle ki adı açıklanmayan Üst düzey askeri yetkililere dayandırılan asparagas manşet ve haberlerle TSK defalarca göreve davet edilmiştir. Nitekim darbeci medyanın ablukası sonuç vermiş ve 28 Şubat 1997 tarihinde "irtica ve buna karşı alınacak tedbirler" gündemiyle toplanan Millî Güvenlik Kurulu kararlarıyla 54.Hükümet in parçalanma süreci başlamıştır. 21 Mayıs 1997 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "yasadışı bazı eylemlerin odağı olmaya başladığı ve bazı üyelerinin laik rejimi hedef alan girişimlerde bulunduğu" iddiasıyla Refah Partisi'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne dava açması bu süreci hızlandırmıştır. Nihayet kapatma davası ile iyice zor durumda bırakılan Erbakan, başbakanlık görevini Tansu Çiller'e devretmek amacıyla 18 Haziran 1997'de Cumhurbaşkanı Demirel'e istifasını sunmuş ve 30 Haziran 1997'de 54. Hükümet fiili olarak sona ermiştir. Böylece medyayı gerçek bir silah gibi kullanarak seçilmiş iktidarı görevden uzaklaştıran derin güç odakları, siyasal ve toplumsal hayatımıza ağır bir darbe indirmiştir. 28 Şubat darbesinden sorumlu olanların bugün yargı önünde hesap veriyor oluşu, sivil siyasetin elde ettiği tarihi bir başarı olarak görülse de darbe sürecine çok ciddi katkı sağlayan dönemin medya yöneticilerine gerektiği gibi dokunulamaması, darbelerle hesaplaşmak bakımından önemli bir zafiyettir. Bu metin, hukuk dışı oluşumların müdahaleci ve baskıcı karakterini medya aracılığı ile nasıl yansıttığını gösteren çarpıcı bir arşiv niteliğindedir.

54.Hükümetin Başbakanı Erbakan ın İslam dünyasıyla yakınlaşma çabaları kartel medyasında alaycı bir üslupla eleştirilirken batılı haber ajanslarının yorumlarıyla bu tür yayınlar desteklenmeye çalışılmıştır.(14.08.1996 /Sabah)

Refahyol Hükümetinin kurulmasıyla birlikte yazılı ve görsel medyada Refah Partisini hedef alan ve laiklik vurgusunu öne çıkaran manşetler atılmaya başlamıştır. İnsan hakları savunucularından oluşan bir grup ile birlikte PKK nın esir aldığı askerleri kurtarabilmek amacıyla Kuzey Irak a giden Van Milletvekili Fethullah Erbaş hakkındaki karalayıcı ifadeler bu baskı sürecinin bir parçasını oluşturmuştur.(31.08.1996 /Sabah)

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karadayı nın ifadelerine yer veren güdümlü basın kamuoyuna İran rejimi üzerinden korku salmaya çalışarak Refahyol Hükümetine gözdağı vermeye çalışmıştır. (01.09.1996 /Sabah)

ABD nin Irak a yönelik hava saldırısıyla ilgili olarak Amerikan yönetiminin Başbakan Erbakan yerine Tansu Çiller ile görüştüğünü iddia eden gazete, bu haberiyle aslında Refah Partisi liderine İstenmiyorsun mesajı vermeye çalışmıştır.(04.09.1996 /Sabah)

Kartel medyası Refahyol hükümetini sarsmak için en önemli kozlarından biri olan iş dünyasını iktidara karşı harekete geçirmeye çabalamıştır. Dikkat çekici olan husus, Erbakan ın doğrudan hedef alınması ve Çiller in hükümet ortaklığı rolünün kıyasıya eleştirilmesidir.(21.09.1996 /Milliyet)

Türkiye nin rotasının batıdan doğuya kaydığını ifade eden ANAP lideri Mesut Yılmaz ın asıl sorun olarak Erbakan ı gördüğü demecinin arka planında, olası bir iktidar değişikliğine darbe güçleri ve medya tarafından hazırlanmaya çalışıldığı bir sır değildi.(21.09.1996 /Sabah)

Yeni yasama yılının açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Demirel in 28 Şubat sürecini hazırlayan en önemli aktörlerden biri olarak sivil siyaseti defalarca eleştirip silahlı kuvvetleri göklere çıkardığı birden fazla beyanı vardır. Her defasında laiklik vurgusu yapıp orduya methiyeler düzmenin başka nasıl bir anlamı olabilir? (02.10.1996 /Milliyet)

Batılı ülkelerin Erbakan ve Refah iktidarından hoşnutsuz olduklarını ispatlamak için her yolu deneyen kartel medyası, Avrupalı ülkelerin büyükelçilerine dayandırdığı yorumlarla hükümeti zorlamaya çalışmıştır.(16.10.1996 / Sabah)

28 Şubata giden yoldaki en önemli isimlerden biri olan dönemin Anayasa Mahkemesi başkanı Yekta Güngör Özden, irtica ve laiklik tehdidine yönelik siyasi mesajlar vermiş ve böylece yargının siyasallaştığı bir dönemin kapısını açmıştır. Özden in mesajları darbe heveslilerinin iştahını kabartmıştır.(17.10.1996 / Milliyet)

Çeşitli merkezlerde üretilen rejim kaygılarının Cumhurbaşkanı Demirel in ağzından manşetlere çıkarılması alışılmış bir durumdu. Laikçi gazete bu tür fırsatları çokça kullandı. (21.10.1996 / Cumhuriyet)

Refahyol koalisyonu üzerinde baskı oluşturma araçlarından biri de medyada sıkça kullanılan sızma planları ya da büst saldırıları başlıklı haberlerdi. Failleri bir türlü bulunamayan kimliği belirsiz saldırılar ne hikmetse hep sözümona irticacı-şeriatçı çevrelere mal ediliyordu. (12.11.1996 / Sabah)

Askeri vesayetin himayesinde yayın yapan medya ile birlikte ülkenin önde gelen sendikalarının bir araya gelerek hükümetin uygulamalarına karşı işbirliği yapması, darbeci basının arayıp da bulamadığı bir dayanışmaya işaret ediyordu. (22.11.1996 / Hürriyet)

Yüksek Askeri Şura toplantılarından günler önce yapılan yayınlarla irticacı olarak nitelendirilen askeri personelin ordudan atılması için kampanya düzenlenir ve Erbakan ın YAŞ kararlarını imzalaması yönünde baskı oluşturulurdu. YAŞ kararlarının Erbakan tarafından zoraki imzalanması ise Ordu nun bir zaferi olarak takdim edilirdi. (11.12.1996/Milliyet)

Ordu içindeki darbeci grupların dini inanç sahibi askeri personeli fişleyerek YAŞ kararlarıyla ihraç ettirdiği hukuk dışı uygulamaları eleştiren yayın kuruluşlarının askeri çevreler üzerinden tehdit edilmesi görevini yine kartel medyası üstlendi. (13.12.1996/Sabah)

Darbe özlemcisi medyanın askeri cunta heveslileriyle yaptığı işbirliği birçok kez adı açıklanmayan üst düzey komutanların demeçleriyle manşetlere taşınmıştır. (20.12.1996/Hürriyet)

28 Şubat sürecinde sahte tarikat şeyhleri ve müritlerini sahneye süren zinde güçler medyanın desteğiyle Refah Partisini itibarsızlaştırmaya ve gözden düşürmeye çalışmıştır. (19.01.1997/Sabah)

Hükümetin icraatlarına yönelik kamuoyunda tepki oluşturma ve bu tepkiyi örgütleme görevini üstlenen kartel medyasının silahlı kuvvetler aracılığı ile Cumhurbaşkanını etkilemekte gayet başarılı olduğu söylenebilir. (31.01.1997/Milliyet)

Cuntacı güçlerin medya desteğiyle Refahyol koalisyonunu bozmak için DYP li siyasetçilere verdiği gözdağı etkisini göstermeye başlamış ve partideki çözülmeyi Demirel ve ANAP lideri Yılmaz ın birlikte planlayarak hızlandırmaya çalıştıkları bir süreç yaşanmıştır. Senaryoya göre Çiller parti içindeki otoritesini kaybedecek ve 54.Hükümet dağılacaktı.(03.02.1997/milliyet)

Ankara/Sincan da düzenlenen Kudüs Gecesi programında yaşanan olaylar cuntacı güçlerin elini güçlendirdi ve darbeci basın bütün gücüyle koalisyonun dağılacağına dair manşetler atmaya başladı. Tankların Sincan caddelerinden geçişini Demokrasiye balans ayarı olarak tanımlayan dönemin kudretli paşası Çevik Bir, daha sonra laikçi çevrelerin alkış tuttuğu postmodern darbenin mimarlarından biri olacaktı. (05.02.1997/Milliyet)

Refah Partisi nin iktidardan uzaklaştırılması için yoğun çaba harcayan güç odaklarını rahatlatma görevini üstlenen Demirel bir yandan da Mesut Yılmaz, Yekta Güngör Özden ve 28 Şubatçı sendikalardan destek almayı sürdürdü. Demirel in postmodern darbenin önünü açan bu manevraları askeri çevreler tarafından memnuniyetle karşılandı. (10.02.1997/Hürriyet)

28 Şubat tarihli MGK toplantısı öncesinde darbeci medyanın bilinçli ve planlı şekilde hükümeti baskı altına almaya yönelik manşetleri, üst düzey askeri yetkililerin beyanatlarıyla süsleniyordu.orgeneral Çevik Bir,adeta muhtıra niteliği taşıyan sözleriyle Erbakan ı MGK da köşeye sıkıştıracaklarının sinyalini veriyordu.atatürkçülük ve laiklik konularında Erbakan ın kendileri gibi düşünmeyeceğini iyi bilen cuntacılar bir kez daha laiklik elden gidiyor yaygarasıyla militan laikçilerin darbe özlemini dindirmeyi istemişlerdi.( 23.02.1997/Sabah)

Demirel in askeri vesayet karşısında her zaman sergilediği güvensiz tutum bir kez daha kendini göstermiş ve hükümetin gitmesini isteyen sözleri kartel medyasında manşetlere çekilmiştir. Laikçi ideolojinin militan savunuculuğunu yapan marjinal çevreler, Demirel in adeta darbeyi davet eden sözleriyle cesaret kazanmışlardır. (24.02.1997)

Darbeye hazırlık sürecinde silahsız kuvvetlerin başını çeken kartel medyası hükümete karşı geniş bir hoşnutsuzluk durumu varmış gibi davranarak işçi ve esnaf kesimini de müdahalenin parçası yapmaya çalıştı.(26.02.1997)

MGK toplantısına bir gün kala Demirel bir kez daha sahneye çıktı ve askeri çevrelerin hükümeti çekilmeye zorlamasına çanak tutan açıklamalarını cuntacı basın manşetlere çekti. Bu haberler 28 Şubat toplantısından hükümete karşı muhtıra çıkması ihtimalini güçlendirdi. (27.02.1997)

Nihayet darbeci medyanın beklediği büyük gün geldi ve 28 Şubat kararlarının alındığı MGK toplantısı yapıldı. Medya toplantıdan beklentisini çoktan ilan etmişti. Generallerin irtica bahanesiyle Erbakan a muhtıra verilmesi sağlanacak ve Demirel in işaretiyle de DYP nin dağıtılarak Yılmaz ın önü açılacaktı. Sonuç beklendiği gibi oldu. (28.02.1997)

MGK kararlarının ülkede nasıl bir felakete yol açacağını gören Erbakan önce bu dayatmaya direnmeye çalıştı. Ancak cuntacı medyanın ablukası sona erecek gibi görünmüyordu. Koalisyonun elden gitmekte olduğunu gören Çiller ve kurmaylarının şantajları da etkili oldu ve Başbakan MGK kararlarını imzalamak zorunda kaldı.28 Şubat medyasının manşetleri alaycı ve küstahça olduğu kadar buram buram darbe kokuyordu. (06.03.1997 /Sabah)

28 Şubat tarihli MGK kararlarıyla laik kesimin zafer kazandığını yazan bu kararları Atatürkçülük adına öve öve bitiremeyen kartel medyasında Refah Partisi seçmeniyle alay edilen manşetler öne çıkarılmıştır. (19.03.1997 /Sabah)

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karadayı nın MGK kararlarının uygulanmasına yönelik Refahyol hükümetine baskı yapmasını emredici bir üslupla manşete çeken darbeci basının tavrı ibret verici niteliktedir. (26.03.1997 /Hürriyet)

Tetikçi rolünü sürdürmeye devam eden kartel medyası, cuntacıların himayesindeki sözümona sivil toplum örgütleri ve iş dünyası temsilcilerinin hükümete karşı baskı oluşturmasında öncü bir rol oynamış ve bu grupların tüm haberlerini manşetlerden aktarmıştır.(01.4.1997/hürriyet)

Beklendiği gibi 28 Şubat kararlarıyla hükümetin Refah kanadı tam bir abluka altına alınmış ve hükümetin eli kolu bağlanmıştı. Silahsız kuvvetlerin öncülüğünde gerçekleşen postmodern darbenin kaçınılmaz sonucu iktidar değişikliği idi.çevik Bir in sivil siyaseti her yönüyle hedef alan açıklamalarıyla koalisyona karşı tehditler devam etti. (01.4.1997/Hürriyet)

Maşa varken elini yakmamayı öğrenen cuntacılar medyanın gücünden yararlanarak ilk kez postmodern bir darbeyi gerçekleştirmiş oldular. Her türlü uydurma haber ve senaryo ile kamuoyunu yönlendirmeyi başaran darbeci basın, attığı manşetlerle Refahyol hükümetini yıktığını adeta ilan etmekteydi. Böylece Türkiye 2002 seçimlerine kadar sürecek olan askeri vesayet rejiminin parçaladığı siyasal, toplumsal ve ekonomik sorunlarla baş başa bırakıldı.(26.04.1997/hürriyet) SONUÇ Türkiye nin darbelerle yüzleşme ve darbecilerden hesap sorma bakımından son on yılda müthiş bir gelişme gösterdiğini söylemek mümkündür. Sivil toplumun iradesini yok sayarak siyasete müdahale eden 28 Şubat postmodern darbesinin aktörleri bugün yargı önünde hesap vermektedir.28 Şubat dönemiyle birlikte yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin açtığı yaralar hala kapanmadığı gibi dönemin cunta özlemcisi gazeteci ve yazarlarından henüz tam olarak hesap sorulabilmiş değildir. Medyanın darbelerdeki rolünü en açık biçimde yansıtan 28 Şubat sürecinde askeri vesayetin gönüllü destekçileri olan diğer aktörler de en az medya kadar sorumluluk sahibidir. Üniversiteler, sendikalar ve devlet sermayesini elinde tutan şirketlerin darbeye giden yoldaki tutumları sayesinde ordu içindeki cuntacı gruplar cesaret kazanmışlardır. Her zaman ifade edildiği üzere siviller gerçekten sivil olmayı başaramadıkları zaman askeri vesayetin egemenliği kaçınılmaz hale gelmektedir. Bu yüzden sivil siyasetin

özgürleşmesi ve devletin demokratikleşmesi için en önemli sorumluluk örgütlü sivil topluma aittir. Şu veya bu nitelikteki darbe ve darbe girişimlerinin tekrarlanmaması bakımından sivillerin düşünce ve davranış yapısı her zaman belirleyici etken olacaktır. Selvet Çetin / SDE Uzmanı