HABER BÜLTENİ 17 Eylül 2007 Haber Özetleri Irak Irak Parlamentosundaki Türkmen milletvekili Fevzi Ekrem Tuzhurumatu ya düzenlenen saldırının ardından yaptığı açıklamada, Türkmen bölgelerinde Türkmen kimliğinin uğradığı tehditleri Irak hükümetine birkaç toplantıda dile getirdiğini belirterek, Savunma ve İçişleri Bakanlığının hiçbir tedbir alınmadığını ifade etti. Ekrem bu açıklamanın Türkmenleri koruması için Irak hükümetine son uyarı olduğunu söyledi. Ekrem, İçişleri ve Savunma Bakanlığının Türkmen partilerinin yardımıyla Türkmen bölgelerini korumak amacıyla koruma güçlerinin oluşturulmasını talep etti. Ekrem açıklamasının devamında, hükümetin bu talepleri yerine getirmemesi halinde Türkmenlerin can güvenliklerini korumak adına bütün yollara başvuracağını belirtti. (www.aswataliraq.info) Irak Parlamentosu Başkanı Mahmut Meşhedani, "Türkiye Kerkük'ü kırmızı çizgi ilan edeceğine ülkesindeki Kürt sorununu çözüme kavuştursun", dedi. El Arabiya Tlevizyonunda Meşhedani, Kerkük meselesine ilişkin Kerkük kenti ile ilgili Irak Anayasasının 140'ıncı maddesinin mutlaka yerine getirileceğini, bu madde uyarınca önce Kerkük'e getirilen Arapların eski yerlerine gönderileceğini, daha sonra nüfus sayımı yapılacağını ve son olarak referandumun gerçekleşeceğini belirtti. Meşhedani, "Kerkük sorununu sadece Arap, Kürt ve Türkmenler çözebilir. Sorunun çözüme kavuşturulmazsa ülkede daha fazla kan dökülür", dedi. Habere göre Meşhedani, kendisine yöneltilen "Türkiye, Kerkük'ü kendi kırmızı çizgisi ilan etmiş. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "Türkiye, Kerkük yerine Irak'ı kırmızı çizgisi ilan etsin. Türkiye, Irak'ın içişlerine karışacağına kendi içindeki Kürt sorununu çözsün", karşılığını verdi. (EL-ARABİYA TV) Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, Cuma günü ülkesini ziyaret eden Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile görüştü. Görüşmede, New York'ta 22 Eylülde Irak ile ilgili düzenlenecek toplantı öncesi hazırlıkların öncelikle ele alındığı bildirildi. Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Kouchner, Paris'in ve AB'nin Irak'ın istikrarına verdiği önemi bir kez daha dile getirdi. Öte yandan Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün Paris'te yaptığı açıklamaya göre, Kouchner, Zebari'yle yaptığı görüşmede, Erbil'de diplomatik temsilcilik açmayı kararlaştırdıklarını anlattı. Sözcü, temsilciliğin, ''en kısa zamanda açılacağını ve bölgede Fransız varlığını güçlendireceğini'' söyledi. 1
Sözcüye göre, iki bakan görüşmelerinde, Irak ve bölgedeki durum ile ikili ilişkileri ele aldı. Kouchner, 19-21 Ağustos tarihlerinde Irak'ı ziyaret etmiş ve bu ziyaret, ABD'nin müdahalesine şiddetle karşı çıkan Fransa'nın ''Irak politikasında köklü bir değişikliğin sinyali'' olarak yorumlanmıştı. (AA)(AFP) Irak'taki Şii lideri Mukteda Sadr'a bağlı siyasi hareket, Şii koalisyon hükümetinden çekilme kararı aldı. Hareketin sözcüsü Şeyh Salih Ubeydi, Necef'te bir basın toplantısı düzenleyerek, Sadr hareketinin Birleşik Irak İttifakı'ndan çekildiğini açıkladı. Sözcü, Sadr hareketinin yakında koalisyondan uzun süre önce çekilen Şii Fazilet Partisiyle bir araya geleceğini ifade ederek, iki siyasi oluşumun stratejisine karar vereceklerini kaydetti. Ubeydi açıklamasının devamında, El-Sadr grubunun Livaa Semesim başkanlığında yeni bir siyasi heyet oluşturduğunu belirtti. Öte yandan Birleşik Irak İttifakı ndan ayrılan Sadr grubu, güvenoyunu geri alarak hükümeti devirmek gibi bir niyetlerinin olmadığını açıkladı. Sadr grubunun Siyasi Komisyonu Başkanı Livaa Semesim, dün basın mensuplarına yaptığı açıklamada Nuri El- Maliki hükümetinden güvenoyunu çekmek gibi bir niyet söz konusu değildir, dedi. Liva Semesim, Birleşik Irak İttifakı nın bazı tutumlarına itiraz ettikleri için ittifaktan ayrıldıklarını belirtti. Başbakan Nuri El Maliki başkanlığındaki hükümete hâkim olan Birleşik Irak İttifakı, Mukteda El-Sadr, Başbakan'ın Dava Partisi ve Irak İslami Yüksek Konseyi'nden oluşan üç Şii siyasi formasyondan meydana geliyor. (AA)(AFP)(www.radiosawa.com)(www.almelaf.com) (www.yakindoguhaber.com) Irak Parlamentosunda 13 sandalyeye sahip olan Dava Partisi Irak Teşkilatı Başkanı Abdülkerim El-İnizi dün yaptığı açıklamada, Birleşik Irak İttifakı nın tekrar bileşememesi halinde İttifak tan çekileceğini belirterek, İttifakın bu hala gelmesinde Irak Başbakanı Nuri El-Maliki'yi suçladı. (www.aswataliraq.info) Irak Uzlaşma Cephesi ve Irak Ulusal Listesi üyeleri ayrı ayrı açıklamalar yaparak El-Sadr grubunun Birleşik Irak İttifakından çekilmesini olumlu karşıladılar. Irak Ulusal Listesi üyesi Usame El-Nuceyfi yaptığı açıklamada, Irak Ulusal Listesi nin, El-Sadr grubu ve Fazilet Partisi ile eskiden yaptığı müzakerelerin sonucunda yeni bir siyasi oluşumun ortaya çıkabileceğini açıkladı. Irak Uzlaşma Cephesi üyesi Hüseyin El-Felluci ise yaptığı açıklamada, Cephe nin, Fazilet Partisi ile Sadr grubu arasında yapılan müzakerelere muhtemelen katılacağını belirtti. (www.radiosawa.com) Irak İslam Partisi bir bildiri yayınlayarak, Irak Planlama Bakanı Ali Baban ın Irak Uzlaşma Cephesi nin kararına uymadığı ve hükümete geri döndüğü için Irak İslam Partisi nden uzaklaştırıldığını açıkladı. (www.iraq.ina.com) İran yönetimi, Irak'ın güvenliği konusunda ABD ile yeni görüşmeye hazır olduğunu açıkladı. (AA) İngiltere'de yayımlanan The Daily Telegraph gazetesi Basra'daki İngiliz askerlerinin Kuveyt'e kaydırılacağını ve Irak'taki İngiliz askeri sayısının aralık ayına kadar yarıya indirileceğini öne sürdü. Bu durumda aralığa kadar 2 bin 500 İngiliz askerinin Kuveyt'e kaydırılmasının beklendiğini yazan Gazete, Northwood'daki askeri üsten oluşturulan bir heyetin geçen hafta Basra'ya giderek askerin Kuveyt'e çekilmesiyle ilgili planlama için incelemeler yaptığını 2
bildirdi. Basra bölgesinin kontrolünün büyük ihtimalle kasım ayında tümüyle Irak güvenlik güçlerine devredilmesinden sonra asker sayısının yarıya indirilmesinin söz konusu olacağını öne süren Telegraph gazetesi, Irak'ı terk eden askerlerin Kuveyt'teki yeni üslerinde hizmet etmeye devam edeceğini, yine konvoyları korumayı ve Irak askerini eğitmeyi sürdüreceğini yazdı. Komuta kademesinin bu amaçla Kuveytli yetkililerle görüşmelere başladığını da iddia eden Telegraph, Kuveyt'te yıl sonuna kadar bir destek üssü kurulmasının söz konusu olduğunu kaydetti. Telegraph, bu çekilme planının İngiltere ile ABD arasındaki politik ilişkilerde gerginliğe yol açabileceği iddiasına da yer verdi. (AA) Gürcistan'ın Irak'taki asker sayısını azaltacağı bildirildi. Gürcistan Savunma Bakanı David Kezeraşvili, yaptığı açıklamada, Irak'ta 2 bin Gürcü askerinin görev yaptığını belirterek, bölgedeki asker sayısının 2008'in Haziran ayına kadar 300'e düşürüleceğini kaydetti. Kezeraşvili, Gürcü askerinin geri dönecek olmasının, ABD ile yapılan anlaşma gereği önceden planlandığını ifade etti. Muhalefet partileri ise Irak'tan asker çekilecek olmasını eleştirdi. Muhalefet milletvekili Tkria Çhradze, yaptığı açıklamada, kısa süre önce Irak'taki asker sayısının artırıldığını hatırlatarak, ''Madem asker çekecektiniz, bölgeye niçin fazla asker gönderdiniz'', dedi. Gürcistan, Irak'ta 850 olan asker sayısını bu yaz döneminde 2 bine çıkarma kararı almıştı. (AA) El Kaide'ye karşı mücadelede en önde gelen şahsiyetlerden Şeyh Abdüssettar Ebu Rişa'nın dün öldürülmesinin ardından El Anbar'daki aşiret liderleri intikam yemini etti. Ramadi'de öldürülen Ebu Rişa'nın kardeşi Şeyh Ahmed Ebu Rişa, "El Kaide'yi suçluyoruz, savaşımıza devam edeceğiz ve intikam alacağız", dedi. Bu arada, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani de 1920'de İngiliz sömürgesine ve 1958'de monarşiye karşı gelen tarihi figürlere benzettiği Ebu Rişa'nın öldürülmesinin ardından, "Bize aramızdaki ayrılıkları unutmamızı ve terör ve cehaletle mücadelede el ele çalışmak gerektiğini tavsiye ediyordu", açıklamasında bulundu. Beyaz Saray, Ebu Rişa'nın ölümünün ardından da El Kaide terör örgütüyle mücadelenin devam edeceğini bildirirken, ABD Savunma Bakanlığı Ebu Rişa'nın ölümü için "trajik kayıp" açıklamasında bulundu. Kardeşi Ahmed El Rişa'nın El Kaide'ye karşı mücadele için birleşen 40 kadar aşiretin lideri olarak Abdüssettar Ebu Rişa'nın yerine getirildiği belirtildi. Ebu Rişa'nın cenaze törenininde, törene katılan binlerce kişinin arasında Irak hükümetinden, 3'ü bakan, çok sayıda üst düzey yetkilinin bulunduğu kaydedildi. Bu arada Ebu Rişa ya yapılan saldırıyı El-Kaide üstlendi. Öte yandan Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, Ramadi'de aşiret lideri Abdülsettar Ebu Rişa'nın öldüğü bombalı saldırının planlayıcısı olan El Kaide militanının, Balad yakınlarında yürütülen operasyonla yakalandığı belirtildi. Yakalanan militanın, önemli aşiret liderlerinin öldürülmesi için yeni saldırı hazırlığında olduğu ve bölgedeki üst düzey militanlarla bağlantısı bulunduğu kaydedildi. (AA)(AP)(AFP)(BBC)(REUTERS) Irak'ın kuzeyindeki üç bölgede 16 bin kişinin koleraya yakalandığı, bunlardan 10'unun öldüğü bildirildi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sözcüsü, Süleymaniye bölgesinde 23 Ağustostan bu yana en az 6 bin kişinin hastalığa yakalandığını, Kerkük'te hastalığa yakalananların sayısının yaklaşık 7 bin, Erbil'de ise bu sayının 3 bin olduğunu belirtti. Sözcü, daha önce "Salgının kaynağının belli 3
olmadığını, buna Süleymaniye'de halkın yiyeceklerde kullandığı kirli suyun ya da Kerkük kentine su aktaran borunun kırılmış olmasının neden olabileceğini" belirtmiş ve "yerel yetkililer ile Irak hükümetinin salgınla mücadele için bir komite oluşturduğunu, salgının sona ereceğine inandıklarını" söylemişti. Hastalığın şu ana kadar, 3 milyonluk nüfusa sahip Irak ın kuzeyinde yoğunlaştığı, BM görevlilerinin hastalıkla mücadele etmek ve su kaynaklarını denetlemek için Iraklı yetkililerle birlikte bölgede çalıştığı belirtildi. (AA)(AFP) Bir Amerikan gazetesinin yaptırdığı araştırmaya göre, 4.5 yılda Irak'taki sivil kayıpların sayısı 1 milyonu aşarak 1.2 milyona kadar dayandı. ABD, 2005 yılında 650 bin olarak belirlenen sivil ölü sayısını abartılı bulmuştu. Şimdi sayı 1 milyon 200 bin... Her hanede bir can kaybı olduğu belirtildi. Irak'ta Lancet dergisi tarafından 2005 yılında yapılan araştırma sivil ölü sayısının 650 bini aştığını ortaya koymuş, Beyaz Saray bu sayının çok abartılı olduğunu belirterek dergiyi protesto etmişti. Ancak Cumartesi günü Los Angeles Times gazetesi tarafından İngiliz ORB araştırma şirketine yaptırılan anket geçen 2 yıl içinde olayın boyutunun çok daha dramatik hale geldiğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, 4.5 yılı aşkın süredir devam eden savaşta Irak'taki sivil kayıpların sayısı 1 milyonu aşarak 1.2 milyona kadar dayandı. Buna göre; Bağdat'taki her iki aileden birisi bir üyesini kaybetti. Ülke genelinde 1 milyon hanede en az bir üye can verdi. Sivil kayıpların yüzde 48'i vurularak öldürüldü. Yüzde 20'si canlı bombaların hedefi oldu. (MNA) Kerkük polisinden alınan habere göre, KDP nin Kerkük Bürosu Sorumlusu Necat Hüseyin in dün suikaste uğradığı bildirildi. Yere döşenen mayının patlaması sonucunda Hüseyin yara almadan kurtulurken, 2 kişinin yaralandığını bildirildi. (www.aswataliraq.info) Irak'ın kuzeyindeki Kerkük yakınlarındaki Beyci kentinde düzenlenen intihar saldırısında 7 polisin öldüğü bildirildi. Yerel bir güvenlik kaynağı, intihar saldırganının patlayıcı yüklü kamyonla kentin girişindeki kontrol noktasına geldiğini belirtti. Polislerin kamyonu aradığı sırada, saldırganın kamyonu patlattığı kaydedildi. (AA)(AFP) Irak'ın kuzeyindeki Türkmen Tuzhurmatu kentinde düzenlenen intihar saldırısında 6 kişinin öldüğü, 18 kişinin yaralandığı bildirildi. Polis açıklamasında, bir intihar saldırganının, Tuzhurmatu'daki bir lokantada üzerindeki patlayıcıları infilak ettirdiği kaydedildi. (AA) Irak'ta görev yapan Amerikalı sözleşmeli güvenlik görevlilerinin, başkent Bağdat'ın batısında ateş açması sonucu 9 sivil öldü, 18 kişi yaralandı. (AA) Ortadoğu İsrail Savunma Bakanı Yardımcısı Matan Vilnai, İsrail'e atılan füzeleri durdurma kapasitesini göstermesi halinde Hamas ile ateşkes olasılığını göz ardı etmiyor. İsrail devlet radyosuna açıklamalarda bulunan Vilnai, "Her türlü ateşkes önerisini incelemek lazım; ancak Hamas'ın, bundan önce yapmadığı şeyi yapıp, İsrail'e atılan füzeleri durdurması lazım", dedi. Vilnai, Hamas'tan gelebilecek ateşkes önerisini ciddiye almaları için 1 hafta ila 15 günlük bir 4
deneme döneminin gerekli olduğunu belirterek, bu süre zarfında füze atışlarının tamamen kesilip kesilmediğini görmeleri gerektiğini ifade etti. Hamas, dün Filistin Yönetimi ile İsrail arasında Kasım 2006'da yapılan ateşkese uyduğunu açıklamış, İsrail ise Filistin'den füze fırlatılmasının devam ettiğini, bu yüzden de bu açıklamayı "gülünç" bulduğunu bildirmişti. (AA)(AFP) İsrail hükümeti, uçaklarının Suriye hava sahasını ihlali konusunda bugüne kadar sessiz kalma tavrını sürdürmesine rağmen, İsrail basını, bu konudaki yayınlarına geniş yer vermeye devam ediyor. İsrail basınındaki İddiaya göre, Suriye hava sahasında 8 kadar İsrail F-15 ve F-16 uçağı uçtu. Haberde, uçakların Maverick füzeleri ve 500 İB bombaları taşıdığı, çok yüksekte seyreden savaş uçakları arasında bir de elektronik keşif uçağı bulunduğu kaydedildi. (AA) İsrail basınından Haaretz gazetesi, İsrail savaş uçaklarının, Suriye nin nükleer tesislerinden görüntü almak için Suriye hava sahasını ihlal ettiklerini iddia etti. Mehr haber ajansına göre, New York Times gazetesinden naklen bu iddiayı gündeme getiren gazete, İsrail in ihlalle ilgili başka hedeflerinin olduğuna dair ise değinmedi. Haaretz gazetesi, İsrail rejiminin, Suriye nin Kuzey Kore den intikal ettiğini ileri sürdüğü nükleer tesislerden görüntü almak istediğini ileri sürerken, Suriye uçaksavarlarının İsrail savaş uçaklarına ateş açmasına ise değinmedi. Söz konusu İsrail gazetesi, ismini vermediği Amerikalı yetkiliye dayandırdığı bir iddiasında ise Kuzey Kore nin nükleer tesislerle ilgili önemli teçhizatları İran ve Suriye intikal ettiğini yazdı. (MNA) Kuveyt te yayımlanan El Ceride gazetesinin iddiasına göre, Türkiye, İsrail savaş uçaklarının vuracağı hedefler konusunda İsrail e net bilgilerin verilmesinde önemli bir rol oynadı. Arap gazete ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri nin, Türk hava sahasını kullanmaları için İsrailli pilotlara yetki verdiğini de ileri sürdü. El Ceride ye bilgi veren kaynaklar, Türk istihbaratının bu konuda Başbakan Erdoğan ı bilgilendirmediğini de iddia etti. Suriye resmi haber ajansı Sana, İsrail savaş uçaklarının, 6 Eylül tarihinde Suriye hava sahasını ihlal ettiğini ve Türkiye sınırı yakınlarındaki bazı bölgelere bomba bırakıldığını öne sürmüş, Şam, egemenliğini ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail i Birleşmiş Milletlere şikâyet etmişti. İsrail ise konuyla ilgili sessizliğini koruyor. (NTV) İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Kasım ayında Washington'da yapılacak Ortadoğu zirvesine, İsrail ve Filistin taraflarının, nihai durum konularına ilişkin bir ilkeler anlaşması ile gitmeyeceklerini belirtirken, ancak ortak bir açıklama yapılabileceğini söyledi. (AA) Fransız Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, İran'ın nükleer krizinin ''en kötü şey olan savaşa hazırlıklı olmayı'' zorunlu kıldığını, ancak müzakerelere öncelik vermek gerektiğini söyledi. Bernard Kouchner radyo ve televizyonda yayımlanan konuşmasında, İran'ın atom bombası kullanmasını engellemek amacıyla görüşmelerin hızlandırılması ve Avrupa Birliği'nin bu ülkeye yaptırım uygulaması çağrısında bulundu. Dünyada İran'ın nükleer programından daha büyük bir kriz yaşanmadığını öne süren Kouchner, İran'ın atom bombası yapmasını kabul etmeyeceklerini, bunun dünya için büyük tehlike olacağını 5
savundu. Amerika Birleşik Devletleri'nin İran'ı bombalaması ihtimalinin bulunduğunu söyleyen Kouchner, bunun çok yakın bir zamanda olmasının ise beklenmediğini belirtti. Kouchner, dünyanın en kötüsüne, yani savaş ihtimaline hazırlanması gerektiğini söyledi. (AA)(TRT) Kuzey Kore'nin BM temsilciliği başkan yardımcısı Kim Myong-gill, ülkesinin Suriye'ye nükleer alanda yardım ettiği yönündeki iddiaları yalanladı. (AA) Kafkasya ve Orta Asya Azerbaycan ile ABD arasında ''askeri iş birliği planı'' Bakü'de imzalandı. ''Askeri iş birliği planı''nı Azerbaycan adına Savunma Bakanı Sefer Abiyev, ABD adına da ABD'nin NATO Kuvvetler Komutanı General Bantz John Craddock imzaladı. Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, imza törenine Süleymaniye'de Türk Birliği'ne yapılan baskınla adını duyuran Tuğgeneral William Mayville de katıldı. Abiyev, imza töreninden önce Tuğgeneral Mayville ile yaptığı görüşmede, Azerbaycan-ABD iş birliğiyle hayata geçirilen projelere değinerek, ''İlişkilerimiz stratejik özellik taşıyor. Bu ilişkileri gelecekte daha da geliştirmeliyiz'', dedi. Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ ile ilgili soruna da değinen Abiyev, ''uluslararası teşkilatlar ve bu sorunun çözümünü isteyen ülkelerin, saldırgan taraf olan Ermenistan'a takındığı yapıcı olmayan tutumu bırakması yönünde sonuç alıcı girişimlerde bulunması gerektiğini, aksi takdirde Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını kurtarmak için kendi imkânlarından yararlanacağını'' söyledi. Tuğgeneral Mayville de ABD'nin bu konuya ciddi olarak yaklaştığını ifade ederek, ülkesinin Azerbaycan ile ikili iş birliğinin gelişmesinden yana olduğunu kaydetti. Irak'ın Süleymaniye kentinde görevli Türk güvenlik kuvvetlerinin bulunduğu binaya 4 Temmuz 2003 tarihinde yapılan baskın ve buradaki 11 görevlinin ''başlarına çuval geçirilmesi'' olayından sorumlu isimlerden olan Albay Mayville, daha sonra Tuğgeneralliğe terfi ettirilerek, ABD'nin Avrupa Kuvvetler Komutanlığı (EUCOM) bünyesine atandı. Mayville, halen EUCOM bünyesinde Strateji, Planlama ve Siyasi çalışmalar (EPOC) biriminde direktör yardımcılığı görevini yürütüyor. EUCOM ve EPOC'un görev alanı çeşitli Avrupa ülkelerinin yanı sıra Türkiye ve Güney Kafkasya bölgesini de kapsıyor. (AA) Rus Parlamentosunun alt kanadı Duma'da yapılan oylamada, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in istifa eden Mihail Fradkov yerine başbakanlığa aday gösterdiği Viktor Zubkov onaylandı. Rus haber ajansları, 450 sandalyeli parlamentoda 381 milletvekilinin lehte, 38 milletvekilinin aleyhte oy kullandığını ve 8 milletvekilinin çekimser kaldığını duyurdular. Komünist parti dışındaki tüm partiler, Putin'in Başbakan adayı Zubkov'a destek vaadinde bulunmuştu. (AA) Gelecek yıl görev süresi dolacak olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2012 veya 2016 da yeniden iktidara gelmeyi planladığının sinyalini verdi. Putin, Soçi de yabancı gazetecilere yaptığı açıklamada gelecek Mart ayında görevinden istifa ettikten sonra da etkin bir isim olmayı arzuladığını söyledi. Ancak Vladimir Putin, kendisinden sonra göreve gelecek devlet başkanını gölgede bırakmak istemediğinin de altını çizdi. Putin in bu son açıklamalarını, başbakanlığa aday olarak gösterdiği Viktor Zubkov un parlamentoda onay 6
almasından sonra yapması dikkat çekti. Siyasi arenada çok da etkin olmayan Zubkov un başbakanlığa aday gösterilmesi, Putin in 2008 den sonra da ipleri elinden bırakmayacağı şeklinde yorumlanıyor. Putin in güvenilir dostu Zubkov u gelecek yıl devlet başkanı yapmayı ve Zubkov un ardından 2012 de başkanlık koltuğuna yeniden oturmayı hedeflediği iddia ediliyordu. (NTV) Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko, ülkesinin Avrupa Birliğine (AB) tam entegrasyona kararlı olduğunu belirterek, AB ile ilişkilerin güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Yuşçenko, Ukrayna'nın başkenti Kiev'de, AB-Ukrayna zirvesinin açılışında yaptığı konuşmada, Avrupa ülkeleri liderlerine, ülkesiyle olan ilişkilerini güçlendirmelerini isteyerek, "Avrupa ölçüsündeki demokratik tercihimiz, nihai ve geri dönülmezdir", dedi. Konuşmasında ülkesindeki iç sorunlara da değinen Yuşçenko, 30 Eylülde yapılacak genel seçimlerin dürüst ve demokratik olacağı vaadinde bulundu ve bunun Ukrayna'daki siyasi durumun normalleşmesinde çok önemli olduğunu belirtti. (AA) Avrupa Birliği Yunanistan'da dün yapılan genel seçimlerde Başbakan Kostas Karamanlis zaferini ilan etti. Yunanistan'da dün yapılan genel seçimlerde oyların yüzde 98.67'sinin sayıldığı ve 300 üyeli Yunan parlamentosunda Yeni Demokrasi Partisi'nin (YDP) 152 sandalye kazandığı bildirildi. Yetkililer, TSİ 8.30'a itibariyle YDP'nin oyların yüzde 41.86'sının aldığını, ana muhalefetteki PASOK'un yüzde 38.12 oy oranı ile 102 milletvekili çıkardığını belirtti. Yetkililer, Yunanistan Komünist Partisi'nin (KKE) yüzde 8.14 oy oranı ile 22, Radikal Sol İttifak Partisi'nin (SYRİZA) yüzde 5.03 oy oranı ile 14, Ortodoks Halk Birliği Partisi'nin (LAOS) ise yüzde 3.79 oy oranı ile 10 sandalye aldığını kaydetti. Batı Trakya'daki Türk azınlık da parlamentoya iki milletvekili gönderdi. (TRT)(AA)(CNNTÜRK) Kıbrıs Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un Türk askerlerini "tek düşman" olarak nitelemesinin ardından, bu kez de Rum Yönetimi, Türkiye'ye Kıbrıs sorununun hukuki yönünü Lahey Adalet Divanında görüşmeye çağırdı. Rum basını, Rum Yönetimi sözcüsü Vasilis Palmas aracılığıyla yapılan "davetin", Papadopulos'un "Tek düşmanımız Türk askeridir" sözüne karşılık Türkiye'den gelen itiraz ve tepkilerin sonucu olduğunu yazdı. Rum Yönetiminin adadaki Türk Barış Kuvvetleri konusunda "Ankara'ya meydan okuduğunu" ve Kıbrıs sorununun hukuki yönünün Lahey Adalet Divanı tarafından çözülmesini gündeme getirdiğini belirten Rum basını, "Lahey ifadesinin, Ankara'ya meydan okumak için yeni bir alanı değerlendirmeye çalışan 'Lefkoşa'nın (Rum tarafı) yeni bir tezi olduğuna" işaret etti. (AA) Diğer Haberler 7
ABD Dışişleri Bakanlığının Uluslararası Dini Özgürlükler raporunda, Türkiye'de hükümetin genel olarak dini özgürlüklere saygılı olduğu ve bu özgürlüklerin anayasayla korunduğu belirtilirken, Müslümanlar ve diğer dinlere mensup kişiler için üniversiteler ve devlet kurumlarında belli kısıtlamaların devam ettiği görüşüne yer verildi. Raporun Türkiye bölümünde, toplumda genel olarak dinler arasında hoşgörünün mevcut olduğu ve bunun da din özgürlüğüne katkıda bulunduğu ifade edildi, bununla birlikte ülkede laikliğin tanımı, dinin toplumdaki yeri ve ''İslamcı'' kesimin muhtemel etkisine ilişkin ''keskin tartışmaların'' devam ettiği belirtildi. Kendi dinlerini yaymaya çalışan bazı grupların engellemelerle karşılaştıkları ve tacize maruz kaldıkları öne sürülen raporda, türban konusuna atıfta bulunularak, kamu kuruluşları, üniversiteler ve diğer okullarda ''dini kıyafete ilişkin geniş yasağın'' devam ettiği kaydedildi. Raporda ''İslamcılar'' diye nitelendirilen kesimin laiklik yanlıları tarafından, türbanı ''siyasi bir araç'' olarak kullanmakla suçlandığı ve laiklik yanlılarının türban yasağının kaldırılması halinde bütün kadınların başını örtme yönünde baskı altına girecekleri endişesini taşıdıkları görüşü savunuldu. ABD Dışişleri Bakanlığının raporunda, ''Genel algılamaya göre Türk kimliği, Türk dili ve İslam dinine dayanıyor'' görüşüne ve ''dini azınlık mensuplarının üst görevlere gelmesinin engellendiği'' iddiasına yer verildi. (AA) Çeşitli kentlerinde toplam 8 Türk okulunun bulunduğu Arnavutluk'ta bu ders yılı, bir Türk üniversitesi de faaliyete başlıyor. Türk okullarından mezun olan Arnavutların Türkiye'deki üniversitelere gitmek zorunda kalmalarından ötürü, ülkedeki Türk kolejlerinin girişimiyle ''Epoka Üniversitesi''nin açılması kararlaştırıldı. Türk okullarında toplam 2710 öğrenci eğitim görüyor. İnşaat Mühendisliği, İşletme, Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler alanlarında öğretim verecek üniversitede Türkiye, Arnavutluk ve ABD'den öğretim üyeleri görev yapacak. (AA) Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Güneydoğu Avrupa ülkeleri arasındaki iş birliğinin giderek gelişmesinin olumlu bir durum olduğunu belirterek, "Güneydoğu Avrupa ülkelerinin tümünün AB ve NATO'ya üye olmaları, bölgenin istikrarı ve geleceği açısından büyük önem taşıyor", dedi. Bulgaristan'ın ev sahipliğini yaptığı ve Sofya ile Filibe arasında tarihi bir trende yapılan Güneydoğu Avrupa ülkeleri dışişleri bakanları gayri resmi toplantısı sona erdi. Türkiye, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Moldova, Arnavutluk, Karadağ, Yunanistan ve Makedonya dışişleri bakanları ile bakan yardımcılarının katıldığı gayri resmi toplantının sonunda, Filibe kentinde, Güneydoğu Avrupa İstikrar Paktının yerine kurulan Bölgesel İşbirliği Konseyinin (BİK) sekretaryasının Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'da oluşturulmasına dair anlaşma imzalandı. Babacan, imza töreninin ardından yaptığı açıklamada, Güneydoğu Avrupa iş birliği süreciyle ilgili bugün önemli bir adım attıklarını belirterek, "Güneydoğu Avrupa iş birliği sürecinin ilk kurumsal yapılanmasını bu anlaşmayla gerçekleştirmiş olduk. Türkiye, Bölgesel İşbirliği Konseyi sekretaryasına maddi ve manevi her türlü desteği verecektir", dedi. Balkanlar'ın bundan 10 yıl öncesine kadar büyük sorunları olan ve çok zor dönem geçiren bir bölge olduğunu ifade eden Ali Babacan, "Ancak artık bölge ülkeleri bir araya gelerek iş birliği ve diyalog içinde sorunlarına çözüm arama gayreti içindeler. Bu da bizim açımızdan çok sevindiricidir", diye konuştu. Balkanlar'la ilişkilerde Türkiye'nin özel bir yeri olduğunu da vurgulayan 8
Babacan, bölgeyle ortak tarih ve ortak kültürü paylaşan Türkiye'nin dengeleyici bir rol üstlendiğini söyledi. Toplantıya BM Genel Sekreterinin Kosova Özel Temsilcisi Joachim Rucker ile Güneydoğu Avrupa İstikrar Paktı Koordinatörü Erhard Buzek de katıldı. Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Kosova sorunuyla ilgili görüşlerini dile getirirken de Türkiye'nin, Kosova'nın statüsüyle ilgili görüşmeleri yürüten BM yetkilisi Martti Ahtisaari tarafından hazırlanan rapora destek verdiğini kaydetti. Ahtisaari projesinin BM Güvenlik Konseyinde sadece bir ülkenin tutumu yüzünden karara bağlanamadığını belirten Babacan, "Ümit ediyoruz ki Kosova ile ilgili sorunlar, diyalog içerisinde ve en kısa sürede bir çözüme kavuşur", diye konuştu. (AA) Pakistan'ın sürgünde bulunan eski Başbakanı Benazir Butto'nun, 8 yıllık sürgün hayatından sonra 18 Ekimde ülkesine döneceği açıklandı. Butto'nun lideri olduğu Pakistan Halk Partisinin Genel Başkan Yardımcısı Mahdum Emin Fehim, düzenlediği basın toplantısında, Butto'nun uçakla Karaçi'ye geleceğini ve Butto'nun dönüşüyle Pakistan halkının gerçek demokrasiye kavuşacağını söyledi. Fehim, ayrıca parti yandaşlarından ve seçmenlerinden, Butto'yu Karaçi havaalanında karşılamalarını istedi. Toplantıya katılan Butto yanlıları da "Çok Yaşa Benazir", "Başbakan Benazir" sloganları attı. Enformasyon Bakanı Yardımcısı Tarık Azim, AP'ye yaptığı açıklamada, Butto'nun eski başbakanlardan Navaz Şerif gibi sınır dışı edilmeyeceğini belirterek, "Navaz Şerif'in durumu farklı. Kendisi Suudi hükümeti ile arasındaki bir anlaşmadan dolayı geri Suudi Arabistan'a gitti. Butto'nun ise her zaman ülkeye geri dönmesine izin verildi", dedi. (AA)(AP)(REUTERS) ABD'de yayımlanan Washington Post gazetesi, Afganistan'daki NATO güçlerinin, İran'dan Taliban'a gönderildiği sanılan önemli miktarda silah ele geçirdiğini ileri sürdü. (AA) Dünya Basını İngiliz gazetelerinde bu sabah Amerikan Merkez Bankası'nın eski başkanı Alan Greenspan'in global ekonomiye ilişkin açıklamaları geniş şekilde işleniyor. Amerikan Merkez Bankası Fed'in eski Başkanı Alan Greenspan'in, anı kitabının piyasaya çıkması nedeniyle İngiliz basınında geniş mülakatları yer alıyor. Financial Times'ın bu sabahki manşetinde de Alan Greenspan'in son küresel mali dalgalanmaya ilişkin açıklamaları yer alıyor. Habere göre Greenspan, ABD'de konut fiyatlarının şu anki seviyesine göre ciddi oranda düşebileceğini söyleyerek, bu durumun Amerikan konut piyasasında oluşan 'balonun' bir göstergesi olduğunu belirtti. Greenspan şu anda ülkedeki konut fiyatlarının zirve noktasına oranla yüzde 2 ila 3 oranında daha ucuz olduğunu söyledi ancak bu düşüşün nerede son bulacağını tahmin etmenin güç olduğunu vurguladı. Eski Fed Başkanı Greenspan yarın faiz oranlarını görüşecek olan haleflerini de çok dikkatli olmaları konusunda uyararak, Amerikan Merkez Bankası'nın faiz oranlarını çok fazla gevşetmemesi gerektiğini belirtti. Greenspan'e göre bu ihtiyacın nedeni ise onun başkanlığı dönemindekine oranla şu anda enflasyonun yeniden canlanması riskinin daha yüksek olması. Financial Times şöyle yazıyor: "Greenspan başkanlığı döneminde konut piyasasında bir köpükten söz etmişti ama piyasanın tümünde bir balonun var olduğundan hiç söz etmemişti. Halefi Ben Bernanke 9
de balon sözünden kaçınıyor. Oysa şimdi Greenspan 'Köpük sözünü o zamanlar var olan balonu örtbas etmek için kullandık' diyor. Ona göre küçük balonlardan oluşan köpük sözü, durumu ifade etmek için daha uygun..." Daily Telegraph da manşette Greenspan'in 'ev sahiplerinin yakın gelecekte daha fazla sıkıntı yaşayabilecekleri' yönündeki uyarısını kullanıyor. Financial Times ise bununla bağlantılı olarak Amerikan Merkez Bankasının faizleri düşürmesinin beklendiğini yazmış. Yapılan ankete göre şu anda yüzde 5,25 olan seviyenin 0,25 ya da 0,5 puan düşürüleceği tahmin ediliyor. Bu arada Financial Times, AB Maliye Bakanları ve Merkez Bankası başkanlarının da bir araya gelerek birlik içinde faaliyet gösteren mali kuruluşlara kefil olunmasının koşullarını tartıştıklarını yazıyor. Gazete bu konunun İngiltere Merkez Bankası'nın konut kredisi kuruluşu Northern Rock'ı kurtarma operasyonun ardından gündeme geldiğine dikkat çekiyor. Tayland'ın turistik Puket adasında meydana gelen uçak kazası İngiliz basınının diğer ortak haber konusu bu sabah. One-Two-Go adlı Taylandlı bir düşük maliyetli havayolu firmasına ait yolcu uçağı dün yoğun yağmur nedeniyle pistte sürüklenmiş ve yanmıştı. Daily Telegraph, içinde en az 88 kişinin öldüğü uçak yanarken kaçarak kurtulan bir yolcunun "Etrafımdaki herkes yanıyordu", sözlerini öne çıkartıyor. Daily Telegraph bir başka Tayland havayolu firması olan Phuket Air'in de güvenlik standartlarının uygun olmaması nedeniyle AB hava sahasında uçması yasaklanan havayolu şirketleri listesinden 6 ay önce çıkarıldığını hatırlatıyor. Gazete, Orient Thai Havayollarının yan kuruluşu olan düşük maliyetli havayolu şirketi One-Two- Go'nun güvenlik standartlarının ise sadece ülke içinde uçtuğu için denetlenmediğinin altını çiziyor. Eski KGB ajanı Aleksander Litvinenko'yu Londra'da öldürmekle suçlanan ve İngiltere'ye iadesi istenen eski Rus ajanı Andrey Lugovoy'un siyaset sahnesine çıkmaya hazırlandığı haberi İngiliz basınında geniş yer alıyor bu sabah. Guardian gazetesi, Lugovoy'un dün yaptığı açıklamada Aralık ayındaki Rus parlamento seçimlerinde aday olmak istediğini açıkladığını yazıyor. Habere göre Lugovoy Kremlin destekli aşırı milliyetçi Liberal Demokrat Parti'den aday olmak istediğini söylerken, söz konusu parti de Lugovoy'un seçilmesi büyük ölçüde garanti olan bir sıradan aday gösterileceğini belirtti. Guardian'a göre bu hamlenin Kremlin'in onayı olmadan gerçekleşmesi mümkün değildi. Aynı konuya yer veren Financial Times ise İngiltere'ye iade edilmeyen Lugovoy'un seçilirse dokunulmazlık kazanarak Rusya içinde de yargılanamayacağını belirtiyor. Financial Times'da bugün Vincent Boland imzalı analizde Türkiye'de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Silahlı Kuvvetler arasındaki ilişkinin dikkatle izlendiği belirtiliyor. Vincent Boland makalesinde silahlı kuvvetler ve yeni cumhurbaşkanı Gül arasındaki potansiyel gerilimlerin idari sistemde tıkanıklık yaratma riski barındırdığını belirtiyor. Abdullah Gül'ün verdiği resepsiyona katılmayan Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın cumhurbaşkanı ile geçen hafta görüşüp el sıkıştığını belirten yazar, bu yolla Büyükanıt'ın Gül'ü 10
hakir gördüğü izlenimini dağıtmaya çalıştığının konuşulduğunu belirtiyor. Boland şöyle yazmış: "Bazı gözlemcilere göre ise şu anda Genelkurmay Başkanı'nın kaygılarını giderme sorumluluğu Gül'de. Ankara'daki bir yabancı diplomat şöyle diyor: 'Ben şunun tartışıldığına tanık oldum. Büyükanıt Gül'ü cumhurbaşkanı olarak kabullenmekle taviz vermiş oldu. Şimdi de Gül'ün Büyükanıt ile çalışmaya istekli olduğunu göstermesi, esnek olması ve kararlarında bağımsız olduğunu göstermesi gerekiyor.' Cumhurbaşkanı olarak Gül, kendisini hükümet ve laik çevreler arasında arabuluculuk yaparken bulabilir. Buradaki yorumculara bakılırsa, Abdullah Gül'ün kararlarının bağımsız olup olmadığı çok ciddi şekilde sınanacak." Guardian gazetesinin Kudüs kaynaklı haberine göre İsrail savaş uçaklarının 6 Eylül'de Suriye hava sahasına girerken neyi amaçladıkları konusunda söylentiler artarak sürüyor. İsrail ise konu hakkında hala sessizliğini koruyor. Gazete şöyle yazmış: "Eğer sızan haberler doğruysa bu son saldırı İsrail'in 1981 yılında Saddam Hüseyin'in nükleer reaktörlerini tahrip ettiği büyük hava saldırısının ardından en cüretkâr olanı. Bu haberlere göre sekiz adet İsrail F- 15 uçağı 6 Eylül'de günün ilk saatlerinde Suriye hava sahasına girdi ve Fırat nehri üzerindeki araştırma merkezini tamamen ortadan kaldırdı. İsrail istihbaratı geçmişte Suriye'ye füze teknolojisi sağlayan Kuzey Kore'nin son aylarda da bu ülkeye nükleer malzemeler sevk etmeye başladığına inanıyor. Guardian, İsrail konu hakkında hiç konuşmazken Amerikan yönetimin de bu olay ile ilgili olarak yorum yapmaktan kaçındığını belirtiyor. Ancak gazete Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates'in, Kuzey Kore ve Suriye arasında eğer böylesi bir ilişki varsa bu konunun ciddi bir sorun yaratacağını belirttiğini de haberine ekliyor. 11