A V R U P A K O N S E Y Đ

Benzer belgeler
A V R U P A K O N S E Y Đ

YOLDAŞ VD./Türkiye. Başvuru numaraları: 23706/07, 37912/07, 43801/07, 54514/07, 56503/07, 1033/08, 1522/08 ve 2635/08 Strazburg 15 Mart 2011

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE KÜRÜM -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:56493/07) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

(Başvuru no: 42422/04, 2102/05, 18194/05, 18772/05, 33222/05, 36990/05 ve 37050/05) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG.

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE BEK -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:23522/05) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

A V R U P A K O N S E Y Đ

CON S EI L D E KONSEYĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ AYAZ VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:11804/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ADNAN ÖZDEMĐR -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:4574/06)

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE FETHULLAH AKPULAT - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 22077/03) KARAR STRAZBURG. 15 Şubat 2011

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KANĐOĞLU VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:44766/98, 44771/98 VE 44772/98)

CON S EI L D E KONSEYĐ

ĐKĐNCĐ DAĐRE EYÜP KAYA TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 17582/04) STRAZBURG. 23 Eylül 2008

COU N CI L OF KONSEYĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KONUK - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 49523/99) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ MEHMET ÖZEL ve diğerleri - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 50913/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAMAN VE BEYAZIT - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 73739/01) KARAR STRAZBURG

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET MANSUR DEMĐR v. TÜRKĐYE. (Başvuru No /07) KARAR STRASBOURG. 24 Temmuz 2012

A V R U P A K O N S E Y Đ

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no: 28485/03) STRAZBURG. 23 Eylül 2008

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAKAYA - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 11424/03) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ÇATAK TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 26718/05) KARAR STRAZBURG.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE MEHMET ZÜLFĐ TAN - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 31385/02)

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ. ÇELĐK ve YILDIZ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: / 99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ERHUN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru numaraları: 4818/03 ve 53842/07) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

CON S EI L D E KONSEYĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ SÜLEYMAN ERDEM - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 49574/99 ) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no /06 ve 48581/07) KARAR STRAZBURG.

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE EDĐP USLU -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:43/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no /04) KARAR STRAZBURG. 26 Ocak 2010

(Başvuru no: 3197/05) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG. 20 Ekim 2009

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No /07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013

CON S EI L D E KONSEYĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KADRĐYE YILDIZ VE DĐĞERLERĐ- TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 73016/01)

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE BĐNGÖL - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 36141/04) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

A V R U P A K O N S E Y Đ

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE DAYANAN -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:7377/03) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

CON S EI L D E AVRUPA KONSEYĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YAVUZ ve diğerleri -TÜRKİYE DAVASI

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ BAKIR- TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:54916/00) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE NİN SARAR / TÜRKİYE KARARI * ** (Başvuru no. 1947/09, Karar Tarihi: 27 Mart 2012)

CON S EI L D E KONSEYĐ

A V R U P A K O N S E Y Đ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KEKĐL DEMĐREL - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:48581/99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

A V R U P A K O N S E Y Đ

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ERSOY -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:43279/04) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE ŞENOL ULUSLARARASI NAKLİYAT, İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:75834/01)

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. İKİNCİ DAİRE KANAT ve BOZAN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:13799/04)

CON S EI L D E KONSEYĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÜNGİL TÜRKİYE. (Başvuru no /03 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 10 Mart 2009

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

KAYA VE SEYHAN/TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 30946/04) Strazburg 15 Eylül 2009

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. MEHMET YILDIZ vd.-türkiye DAVASI (Basvuru no:14155/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE TOK VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:37054/03, 37082/03, 37231/03 ve 37238/03 )

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

A V R U P A K O N S E Y Đ

COUNCIL AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE MUSLUOĞLU 1 VE DĐĞERLERĐ TÜRKĐYE. (Başvuru no /99) STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MENEMEN MİNİBÜSÇÜLER ODASI -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 44088/04) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no: 3869/04) STRAZBURG. 27 Ekim 2009

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. TACİROĞLU - TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 2 Şubat 2006

CON S EI L D E KONSEYĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE SAVGIN - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 13304/03) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ BAŞTIMAR VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:74337/01) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ERTÜRK/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 12 Nisan 2005

A V R U P A K O N S Đ E Y

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE SERİN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:18404/04) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE EYÜP AKDENİZ -TÜRKİYE DAVASI

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ. ĐRFAN BAYRAK- TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru no:39429/98) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ APOSTOLİDİ VE DİĞERLERİ- TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:45628/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ (ADİL TATMİN) STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE MEHMET SELÇUK - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 13090/04 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ BİLEN- TÜRKİYE DAVASI. ( Başvuru no: 34482/97 ) NİHAİ KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE S.S. BALIKLIÇEŞME BELDESİ TARIM KALKINMA KOOPERATİFİ VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KEKLİK VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:77388/01) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE KÖKTEPE - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 35785/03 )

CON S EI L D E KONSEYĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ AYDIN TATLAV - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:50692/99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KATAR VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:40994/98) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

COUNCIL AV R U P A KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET VE SUNA YĐĞĐT TÜRKĐYE (Başvuru no /99) STRAZBURG.

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ HÜSEYĐN TURAN -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:11529/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE YUMUŞAK VE YILDIRIM - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 15725/07)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE CANPOLAT TÜRKİYE. (Başvuru no /00) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET ŞERĐF ÖNER/TÜRKĐYE (Başvuru no /08) KARAR STRAZBURG. 13 Eylül 2011

ĐKĐNCĐ DAĐRE. DĐLDAR - TÜRKĐYE (Başvuru no /01) STRAZBURG. 12 Aralık 2006

Transkript:

CONSEIL DE L EUROPE A V R U P A K O N S E Y Đ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE SEVĐM vd. -TÜRKĐYE DAVASI (Başvuru numaraları: 7540/07, 7859/07 ve 11979/07) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG 05 Ocak 2010 Đşbu karar AĐHS nin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecektir. Şekli düzeltmelere tabi olabilir. T.C. Dışişleri Bakanlığı, 2010. Bu gayrıresmi özet çeviri Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı tarafından yapılmış olup, Mahkeme yi bağlamamaktadır. Bu çeviri, davanın adının tam olarak belirtilmiş olması ve yukarıdaki telif hakkı bilgisiyle beraber olması koşulu ile Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcılığı na atıfta bulunmak suretiyle ticari olmayan amaçlarla alıntılanabilir.

USUL Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine açılan (7540/07, 7859/07 ve 11979/07) no lu davanın nedeni (T.C. vatandaşları) Selami Sevim, Đsmet Ökmen ve Mithat Yılmaz ın (başvuranlar) Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi ne sırasıyla, 29 Ocak, 5 Şubat ve 9 Mart 2007 tarihinde Đnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin Sözleşme nin (Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi - AĐHS) 34. maddesi uyarınca yapmış oldukları başvurudur. Başvuranlar, Diyarbakır Barosu avukatlarından M. Özbekli tarafından temsil edilmektedir. OLAYLAR I. DAVANIN KOŞULLARI Başvuranlar, sırasıyla, 1974, 1974 ve 1964 doğumlu olup halen Diyarbakır Cezaevinde tutuklu bulunmaktadırlar. Başvuranlardan Selami Sevim 8 Kasım 2000 tarihinde, Mithat Yılmaz 7 Mart 2001 tarihinde ve Đsmet Ökmen 16 Nisan 2001 tarihinde yasadışı silahlı terör örgütü Hizbullah a karşı yürütülen operasyonlarda yakalanarak gözaltına alınmıştır. Başvuranlar, yakalandıktan birkaç gün sonra yetkili hakim tarafından tutuklanmıştır. Savcılık, farklı tarihlerde düzenlenen iddianamelerde başvuranları özellikle yasadışı silahlı bir terör örgütüne üye olmak ve Türkiye nin anayasal düzenini silah zoruyla yıkmaya teşebbüs etmekle suçlamıştır. Tarafların sunduğu dosyadaki bilgilere göre, Mithat Yılmaz hakkında açılan kamu davası ilk derece mahkemesi önünde görülmeye devam etmekte olup, kendisiyle ilgili henüz bir yargı kararı verilmemiştir. Esas hakimleri, 13 Şubat 2008 tarihinde Đsmet Ökmen i ömür boyu hapis cezasına mahkûm etmiştir. Bununla birlikte, ilk derece mahkemesinin kararı temyiz edilmiş ve dosyadaki bilgilere göre Yargıtay henüz kararını bildirmemiştir. Selami Sevim, ilk derece mahkemesinin 31 Mart 2005 tarihinde aldığı kararla ömür boyu hapis cezasına mahkûm edilmiş, ancak sözkonusu karar 11 Aralık 2006 tarihinde Yargıtay tarafından bozulmuştur. 9 Kasım 2007 tarihinde, ilgili şahıs Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi tarafından aynı sürede hapis cezasına mahkûm edilmiş ve 19 Ocak 2009 tarihinde Yüksek mahkeme ilk derece mahkemesinin kararını onamıştır. Başvuranların tutuklandıkları tarihten itibaren tekrarladıkları tahliye talepleri adli makamlar tarafından sürekli olarak reddedilmiş ve her defasında «isnad edilen suçun niteliği», «delil durumu» ve «dosya içeriği» gibi benzer ifadeler yinelenerek tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. Sonuç olarak, Mithat Yılmaz halen tutuklu bulunmaktadır. Selami Sevim ve Đsmet Ökmen ise esas hakimlerinin verdiği mahkûmiyet kararına kadar tutuklu kalmıştır. Đşbu kararın alındığı tarihte Mithat Yılmaz ve Đsmet Ökmen hakkında yürütülen davalar ulusal mahkemeler önünde görülmeye devam etmektedir. 2

HUKUK I. DAVALARIN BĐRLEŞTĐRĐLMESĐ Şikâyetlerin olgu ve esas bakımından benzerliğini dikkate alan AĐHM, birleştirilmesine ve tek dava halinde incelenmesine karar vermiştir. başvuruların II. AĐHS NĐN 5. MADDESĐNĐN 3 VE 4. PARAGRAFLARININ ĐHLAL EDĐLDĐĞĐ ĐDDĐASI HAKKINDA Başvuranlar, öncelikle tutuklu kaldıkları sürenin aşırı uzunluğundan şikâyetçi olmakta ve tutukluluğun yasallığına itiraz edebilecekleri etkili bir hukuk yolu bulunmadığını ileri sürmektedir. Sözkonusu şikâyetlerin dile getiriliş şeklini göz önüne alan AĐHM, bunların AĐHS nin 5. maddesinin 3 ve 4. paragrafları kapsamında incelenmesi gerektiği kanaatine varmaktadır. A. Kabuledilebilirliğe ilişkin Hükümet, Selami Sevim ile ilgili olarak, ulusal mahkemeler önünde hiçbir zaman, özet olarak bile, tutukluluk süresiyle ilgili şikâyetlerini dile getirmediğini kaydetmekte ve iç hukuk yollarının tüketilmediğini ileri sürmektedir. Hükümete göre, adı geçen başvuranın, ayrıca, Ceza Muhakemesi Kanunu nun 141. maddesinde yinelenen, 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun a uygun olarak ulusal mahkemeler önünde tazminat davası açması gerekirdi. Đsmet Ökmen ile ilgili olarak Hükümet, adı geçen başvuranın eski CMK ve yeni CMK nın ilgili hükümleri gereğince tutukluluk halinin devamı kararlarına itiraz etmediğini belirtmektedir. Başvuranlar, bu iddialara karşı çıkmakta ve esas hakimlerine her duruşma sonunda serbest bırakılmayı talep ettiklerini, ancak ilk derece mahkemesinin tekrarlanan bu taleplerini sistematik olarak reddettiğini hatırlatmaktadır. Hükümetin Selami Sevim in başvurusuyla ilgili ilk argümanı için AĐHM, daha önce benzer bir davada konuyu incelediğini ve bu ön itirazı reddettiğini hatırlatmaktadır (bakınız Türkiye aleyhine Koşti ve diğerleri davası, n o 74321/01, prg. 16-26, 3 Mayıs 2007). AĐHM, mevcut davada daha önce vardığı sonuçlardan farklı düşünmesini gerektirecek hiçbir gerekçe görmemekte ve Hükümetin bu ön itirazını reddetmektedir. 466 sayılı Kanun ve CMK nın 141. maddesi ve devamındaki hükümler gereğince tazminat davası açılmadığı yönündeki iddia hakkında AĐHM, mevcut davada incelenen şikâyetlerin AĐHS nin 5. maddesinin 3 ve 4. paragraflarına ilişkin olduğunu, oysa Hükümetin dile getirdiği kanun dışı tutuklama için tazminat elde etme hakkının AĐHS nin 5. maddesinin 5. paragrafı alanına girdiğini gözlemlemektedir (bakınız, Türkiye aleyhine Barış davası, n o 26170/03, prg. 17, 31 Mart 2009). Tazminat davası başvuranın şikâyeti için etkili bir itiraz yolu olmadığından, AĐHM bu ön itirazı da reddetmektedir. Tutukluluk halinin devamıyla ilgili kararlara itiraz edilmediği yönündeki iddia için AĐHM, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni Ceza Muhakemesi Kanunu durumu dışında, daha önce Hükümetin benzer itirazlarını reddettiğini hatırlatmaktadır. Gerçekten de, AĐHM yeni ceza muhakemeleri usulü kanununun yürürlüğe girmesinden önceki durumlarda Türk hukuk sisteminin AĐHS nin 5. maddesinin 4. paragrafı anlamında davalıların tutukluluk halinin 3

yasallığına karşı çıkma imkânı sağlayan etkili bir itiraz yolu sunmadığını tespit etmiştir (bakınız, diğerleri arasından, Türkiye aleyhine Koşti ve diğerleri davası, n o 74321/01, prg. 20-24, 3 Mayıs 2007, ve Türkiye aleyhine Bağrıyanık davası, n o 43256/04, prg. 43-51, 5 Haziran 2007). Hükümetin itirazını yeni ceza muhakemesi kanunu çerçevesinde dile getirmesini göz önüne alan AĐHM, bu şikâyetin başvuranların AĐHS nin 5. maddesinin 4. paragrafına dayandırdığı şikâyetin özüyle yakından bağlantılı olduğu kanaatine varmakta ve esasla birleştirilerek incelenmesine karar vermektedir. Sözkonusu şikâyetlerin başka bir kabuledilemezlik gerekçesi bulunmadığını tespit eden AĐHM, başvuruyu kabuledilebilir ilan etmektedir. B. Esasa ilişkin 1. AĐHS nin 5. maddesinin 3. paragrafı Hükümet, başvuranların maruz kaldığı tutukluluk hali süresinin, özellikle isnat edilen suçların niteliğine, adaletin engellenme tehlikesine, öngörülen cezaların ağırlığına, başvuranların tekrar suç işleme ihtimaline, firar etme riskine ve kamu düzenini koruma gerekliliğine oranla, aşırı bulunamayacağını savunmaktadır. Başvuranlar, bu argümanlara karşı çıkmaktadır. Dikkate alınacak tutukluluk süresinin belirlenmesiyle ilgili yerleşik içtihadı bakımından AĐHM (bakınız, özellikle, Türkiye aleyhine Solmaz davası, n o 27561/02, prg. 23-37, CEDH 2007-II (alıntılar), ve Türkiye aleyhine Baltacı davası, n o 495/02, prg. 44-46, 18 Temmuz 2006), mevcut kararın alındığı tarihte, Selami Sevim in beş yıl üç aydan fazla ; Đsmet Ökmen in yaklaşık altı yıl on ay ; ve Mithat Yılmaz ın yaklaşık sekiz yıl dokuz ay tutuklu kaldığını tespit etmektedir. AĐHM, benzer durumlarda bu kadar uzun süren tutukluluk halinin AĐHS nin 5. maddesinin 3. paragrafını ihlal ettiği kanaatine vardığını hatırlatmaktadır (bakınız, diğer birçoğu arasından, Türkiye aleyhine Dereci davası, n o 77845/01, prg. 34-41, 24 Mayıs 2005, ve Türkiye aleyhine Taciroğlu davası, n o 25324/02, prg. 18-24, 2 Şubat 2006 ve Bağrıyanık, ilgili bölüm, prg. 34-42). Bu davaların yetkili makamlar için çıkardığı zorlukları kabul etmekle birlikte AĐHM, yerleşik içtihadı ışığında, mevcut davada da aynı sonuca varmaktadır. Dolayısıyla, AĐHS nin 5. maddesinin 3. paragrafı ihlal edilmiştir. 2. AĐHS nin 5. maddesinin 4. paragrafı AĐHM, gözaltına alınan ya da tutuklanan kimselerin özgürlükten mahrum bırakılmalarının AĐHS anlamında «yasallığı» için gerekli usul ve esas gereksinimlerine uyulup uyulmadığını sorgulama hakkı olduğunu hatırlatmaktadır. Tutukluluk haline karşı yapılan bir itirazı inceleyen yargı organının hukuki nitelikli olması ve usule ilişkin teminatları sunması gerekir. Özellikle yargılama, hem çelişik olmalı ve hem de her durumda iddia makamı ile tutuklu arasında «silahların eşitliği» ni garanti etmelidir (Đsviçre aleyhine Sanchez-Reisse davası, 21 Ekim 1986, prg. 51, seri A n o 107, Avusturya aleyhine Toth davası, 12 Aralık 1991, prg. 84, seri A n o 224, ve Yunanistan aleyhine Kampanis davası, 13 Temmuz 1995, prg. 47, seri A n o 318-B, ve Almanya aleyhine Schöps davası, n o 25116/94, prg. 44, CEDH 2001-I). 4

AĐHM, başvuranların ilk derece mahkemesinde görülen duruşmalar sırasında birçok defa tahliye talebinde bulunduklarını ve bu taleplerin her seferinde reddedildiğini gözlemlemektedir. Bu nedenle, AĐHM ulusal mahkemelerin iddiaya göre aşırı olan tutukluluk haline son verme ve bu suretle başvuranların iddia ettikleri ihlalleri önleme ya da düzeltme imkânına sahip olduğu kanaatine varmaktadır (bakınız Türkiye aleyhine Temel ve Taşkın davası (karar), n o 40159/98, 14 Kasım 2002, Türkiye aleyhine Acunbay davası, n o 61442/00 ve 61445/00, prg. 48, 31 Mayıs 2005, ve Türkiye aleyhine Çobanoğlu ve Budak davası, n o 45977/99, prg. 37-39, 30 Ocak 2007). Hükümetin atıfta bulunduğu itiraz yolunu daha önce benzer davalarda incelediğini belirten AĐHM, bir yandan uygulamada makul bir başarı şansı sunmadığı (bakınız, diğerleri arasından, Koşti ve diğerleri, ilgili bölüm, prg. 22) ve diğer yandan yargı organının hukuki nitelikli olması ve usule ilişkin teminatları sunması zorunluluğuna ve özellikle yargının çelişik olması ve taraflar arasında silahların eşitliği gibi ilkelere uyulmaması dolayısıyla (bu bağlamda, bakınız Bağrıyanık, ilgili bölüm, prg. 51) bu itiraz yolunun etkisiz kaldığına hükmettiğini hatırlatmaktadır. Bununla birlikte AĐHM, itiraz davasıyla ilgili mevzuatın 4 Aralık 2004 tarihinde değişikliğe uğradığını gözlemlemektedir. Böylece, yeni CMK nın 271. maddesindeki hükümler bir tutuklunun müdafi veya vekilinin itiraz talebi incelendiği sırada adli makamlar tarafından dinlenmesini mümkün kılmaktadır. Bununla birlikte AĐHM, itiraz davasının genelde duruşmasız yürütüldüğünü ve tutuklu veya vekilinin kesin talebi olsa dahi bir duruşma yapılmasının mahkemenin takdirine bırakıldığını gözlemlemektedir. Bu itiraz yolunun etkinliği hakkında spekülasyon yapmadan mevcut davanın özel koşullarıyla sınırlı kalmayı hedefleyen AĐHM, yine de Hükümetin yeni kanun hükümlerine göre yürütülen bir itiraz davasında çelişik olma ilkesine uyulduğunu gösteren bir örnek sunmadığını kaydetmektedir. AĐHM, aldığı kararın mevcut dava koşullarıyla sınırlı kaldığını ve tutuklama veya tutukluluk halinin devamına hükmedildiği durumlarda bunun asla bir itirazın başvurulması gereken bir hukuk yolu oluşturmadığı anlamına gelen genel bir söylem olarak yorumlanmaması gerektiğini hatırlatmaktadır. AĐHM, ayrıca mevcut davadaki unsurların daha önce bu itiraz yolunun AĐHS nin 5. maddesinin 4. paragrafının gereksinimlerini karşılamadığı yönündeki hükmünden farklı bir sonuca varmak için yeterli olmadığı kanaatindedir. Dolayısıyla AĐHM, Hükümetin iç hukuk yollarının tüketilmediğine dayalı ön itirazını reddetmekte ve mevcut davada AĐHS nin 5. maddesinin 4. paragrafının ihlal edildiği sonucuna varmaktadır. III. AĐHS NĐN 6. VE 13. MADDELERĐNĐN ĐHLAL EDĐLDĐĞĐ ĐDDĐASI HAKKINDA Başvuranlar, davalarının makul süre içerisinde sonuçlandırılmadığından ve aynı zamanda haklarında yürütülen ceza yargılaması süresine itiraz edebilecekleri etkili bir hukuk yolunun bulunmadığından şikâyetçi olmakta ve bu başlık altında AĐHS nin 6 ve 13. maddelerine atıfta bulunmaktadır. A. Kabuledilebilirliğe ilişkin Hükümet, başvuranların mevcut başvuruyu ulusal mahkemeler önünde kesin karar elde edilmeden sundukları gerekçesiyle iç hukuk yollarının tüketilmediğini iddia etmektedir. Hükümete göre, bu bağlamda tüm başvurular zamanından önce sunulmuştur. Hükümet, üstelik başvuranların hiçbir zaman, özet olarak bile, ulusal mahkemeler önünde söz konusu 5

yargılama süresinin uzunluğundan yakınmadıklarını savunmaktadır. Son olarak Hükümet, ilgili şahısların Adalet Bakanlığı aleyhine tam yargı davası açması ve 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni CMK nın 141 ve 142. maddeleri uyarınca bu yönde tazminat talep etmesi gerektiğini belirtmektedir. Hükümetin ilk itirazıyla ilgili olarak AĐHM, süresinin çok uzun olmasından şikayet edilen bir yargılamanın önce sona ermesi gerektiğini söylemek yerinde olmayacağından, bu ön itirazın ceza yargılaması süresine dayalı şikâyetin niteliğiyle bağdaşmadığı kanaatine varmaktadır (bakınız Türkiye aleyhine Erhun davası, n o 4818/03 ve 53842/07, prg. 24, 16 Haziran 2009). Diğer itirazlarla ilgili olarak ise AĐHM, Hükümetin buna benzer itirazlarını daha önce de reddettiğini hatırlatmaktadır. Gerçekten de AĐHM, Türk hukuk sisteminin davacılara AĐHS nin 13. maddesi anlamında aşırı uzun yargılama süresine itiraz etme imkânı veren etkili bir hukuk yolu sunmadığını daha önce de tespit etmiştir (Türkiye aleyhine Tendik ve diğerleri davası, n o 23188/02, prg. 36, 22 Aralık 2005, ve Tunce ve diğerleri, ilgili bölüm, prg. 35-37). Sonuç olarak AĐHM, Hükümetin itirazlarını reddetmektedir. AĐHM, başvurunun bu kısmının AĐHS nin 35. maddesinin 3. paragrafı anlamında açıkça dayanaktan yoksun olmadığını ve başka bir kabuledilemezlik gerekçesi bulunmadığını tespit etmektedir. Dolayısıyla, kabuledilebilir ilan edilmesi uygun olacaktır. B. Esasa ilişkin 1. AĐHS nin 6. maddesinin 1. paragrafı Hükümet, davanın karmaşıklığına, dosyaların büyüklüğüne, başvuranlara isnat edilen suçların niteliğine, işlenen suçların çokluğuna, davaya dahil edilen sanık, tanık, davalı ve mağdurların sayısına bakıldığında ve özellikle organize suçlarla ilgili yargılamaların önündeki zorluklar dikkate alındığında, ihtilaflı yargılama süresinin makul olmadığının söylenemeyeceğini ve ayrıca ulusal mahkemelerin söz konusu yargılamaları yürütürken çabuk davranmadığının iddia edilemeyeceğini savunmaktadır. Başvuranlar, bu argümanlara karşı çıkmaktadır. AĐHM, dikkate alınacak dönemin, Selami Sevim için 8 Kasım 2000 tarihinde, Mithat Yılmaz için 7 Mart 2001 tarihinde ve Đsmet Ökmen için ise 16 Nisan 2001 tarihinde başladığını tespit etmektedir. AĐHM, Selami Sevim hakkında açılan davanın 19 Ocak 2009 tarihinde Yargıtay ın ilk derece mahkemesinin kararını onamasıyla son bulduğunu ve diğer başvuranlar hakkında açılan davaların ise görüldüğü kadarıyla mevcut kararın alındığı tarihte ulusal mahkemeler önünde halen görülmekte olduğunu not etmektedir. Sonuç olarak, iki dereceli yargılama için Selami Sevim hakkında yürütülen ceza davası sekiz yıl iki aydan fazla sürmüştür. Đsmet Ökmen hakkında yürütülen ceza davası, bugün itibariyle karara bağlanan tek dereceli yargılama için şimdiden sekiz yıl yedi aydan fazla sürmüştür. Son olarak, Mithat Yılmaz hakkında yürütülen ceza davası ise bugün itibariyle henüz hiçbir yargı kararı alınmamasına rağmen şimdiden yaklaşık sekiz yıl dokuz ay sürmüştür. AĐHM, bir yargılama süresinin makul olup olmadığının, davanın koşullarına göre ve başta davanın karmaşıklığı olmak üzere, AĐHM tarafından benimsenen kıstaslar ile başvuran ve yetkili mercilerin tutumları dikkate alınarak değerlendirildiğini hatırlatmaktadır (bakınız, 6

diğer birçoğu arasından, Fransa aleyhine Pélissier ve Sassi davası [GC], n o 25444/94, prg. 67, CEDH 1999-II). Öte yandan AĐHM, yargı makamlarının adaletin en kısa zamanda tecelli etmesiyle yükümlü olduğu bir konumda başvuranları bütün yargılama süreci boyunca tutuklu bulundurduklarını ve Mehmet Salih Şimşek in ise hâlâ tutuklu olduğunu gözlemlemektedir (bakınız, diğerleri arasından, Rusya aleyhine Kalachnikov davası, n o 47095/99, prg. 132, CEDH 2002-VI ve Türkiye aleyhine Gezici ve Đpek davası, n o 71517/01, prg. 54, 10 Kasım 2005). AĐHM, organize suçlarla ilgili bu yargılamaların özellikle davaya dahil olan sanık, tanık, davacı sayısı ile sanıklara isnat edilen suçların çokluğu ve dosyaların büyüklüğü nedeniyle bazı karmaşıklıklar içerdiğini kabul etmektedir. Bununla birlikte, bu karmaşıklık tek başına bir yargılamanın sekiz yıldan fazla sürmesini haklı gösteremez. Konuyla ilgili yerleşik içtihadını (bakınız, diğer birçoğu arasından, Pélissier ve Sassi, ilgili bölüm, ve Türkiye aleyhine A. Yılmaz davası, n o 10512/02, prg. 46-53, 22 Temmuz 2008) ve mevcut dava koşullarını dikkate alan AĐHM, ihtilaflı yargılamaların aşırı uzun sürdüğü ve dolayısıyla «makul bir sürede yargılanma hakkı» gereksinimine cevap vermediği kanaatine varmaktadır. Bu itibarla, AĐHS nin 6. maddenin 1. paragrafı ihlal edilmiştir. 2. AĐHS nin 13. maddesi AĐHM, buna benzer bir şikâyeti daha önce inceleme fırsatı bulduğunu ve Hükümetin atıfta bulunduğu itiraz yolunun AĐHS nin 13. maddesi anlamında davalıların haklarında yürütülen ceza yargılamasının uzunluğundan şikâyet etmelerine olanak sağlayan etkili bir itiraz yolu oluşturmadığı sonucuna vardığını hatırlatmaktadır (Tunce ve diğerleri, ilgili bölüm, prg. 33-38). Hükümetin öncekilerden farklı düşünmeyi gerektirecek hiçbir olgu ve argüman sunmadığını göz önüne alan AĐHM, Türkiye aleyhine Tunce ve diğerleri kararında belirtilen gerekçelere dayanarak mevcut davada da aynı sonuca varmaktadır. Sonuç olarak AĐHM, başvuranların davalarının, AĐHS nin 6. maddesinin 1. paragrafında belirtildiği şekilde, makul bir süre zarfında çözüme ulaştırılması haklarını kullanabilmelerine olanak sağlayan bir başvuru yolunun iç hukukta bulunmamasından dolayı AĐHS nin 13.maddesinin ihlal edildiği kanaatine varmaktadır. IV. AĐHS NĐN 41. MADDESĐNĐN UYGULANMASI HAKKINDA Uğradıkları manevi zararın karşılığı olarak Selami Sevim ve Mithat Yılmaz sırasıyla 30 000 Euro ve 35 000 Euro talep etmektedir. Adı geçen başvuranlar ayrıca, rakam belirtmeksizin kendilerini ziyarete gelen ailelerinin yol masrafları ile tutukluluk süresince cezaevinde yaptıkları harcamaların karşılığı olarak bir maddi tazminat talep etmektedir. Başvuranlar, yine rakam belirtmeksizin ve hiçbir kanıt belgesi sunmaksızın ulusal mahkemeler ve AĐHM önündeki yargılama gider ve masrafları için ayrıca bir tazminat talep etmektedir. Đsmet Ökmen ise, adil tatmin başlığı altında makul bir tazminat ödenmesini talep etmekte ve verilecek tazminat tutarını AĐHM nin takdirine bırakmaktadır. Hükümet, bu taleplere itiraz etmekte ve AĐHM nin bunları reddetmesini istemektedir. 7

Maddi tazminat ve yargılama gider ve masraflarıyla ilgili olarak AĐHM, başvuranların taleplerinin Tüzük ün 60. maddesine uygun olarak dile getirilmediğini ve dolayısıyla bu başlık altında tazminat ödenmesine yer olmadığını gözlemlemektedir. Buna karşın, AĐHM başvuranların belirli ölçüde manevi zarar gördüklerini kabul etmekte ve 41. maddenin öngördüğü gibi bu başlık altında başvuranlardan Selami Sevim e 4 500 Euro, Đsmet Ökmen e 6 600 Euro ve Mithat Yılmaz a 8 000 Euro ödenmesi ve bu tutarlara Avrupa Merkez Bankası nın kısa vadeli kredilere uyguladığı marjinal faiz oranına üç puan eklemek suretiyle elde edilecek oranın gecikme faizi olarak eklenmesinin hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varmaktadır. Bundan ayrı olarak, Đsmet Ökmen ve Mithat Yılmaz hakkında yürütülen ceza davalarının aradan en az sekiz yıl yedi ay geçmesine rağmen hâlâ görülmekte olduğunu ve Mithat Yılmaz ın yaklaşık sekiz yıl dokuz aydan beri hâlâ tutuklu bulunmasına dikkat çeken AĐHM, iyi bir adalet yönetiminin gereklerini yerine getirmek suretiyle tespit edilen ihalin uygun bir şekilde sona erdirilmesi ve söz konusu davaların en kısa zamanda karara bağlanması gerektiğini kaydetmektedir (Türkiye aleyhine Yakışan davası, n o 11339/03, prg. 49, 6 Mart 2007). BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK, AĐHM, OYBĐRLĐĞĐYLE, 1. Başvuruların birleştirilmesine; 2. Başvuruların kabuledilebilir olduğuna; 3. AĐHS nin 5/3 ve 5/4 maddesinin ihlal edildiğine; 4. AĐHS nin 6/1 ve 13. maddesinin ihlal edildiğine; 5. a) AĐHS nin 44/2 maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden Türk Lirası na çevrilmek üzere Savunmacı Devlet tarafından, aşağıdaki miktarların manevi tazminat olarak ödenmesine: (i) Selami Sevim e 4.500 Euro (dört bin beş yüz Euro); (ii) Đsmet Ökmen e 6.600 Euro (altı bin altı yüz Euro); (iii) Mithat Yılmaz a 8.000 Euro (sekiz bin Euro); (iv) sözkonusu miktarların her türlü vergiden muaf tutulmasına; b)sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar Hükümet tarafından, Avrupa Merkez Bankası nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanmasına; 6. Adil tatmine ilişkin diğer tüm taleplerin reddine; KARAR VERMĐŞTĐR. Đşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AĐHM nin iç tüzüğünün 77. maddesinin 2. ve 3. paragraflarına uygun olarak 05 Ocak 2010 tarihinde yazılı olarak bildirilmiştir. 8